2 Aralık 2012 Pazar

Evim huzurlu ve sessiz olmalı

Sema Öztürk: evim huzurlu ve sessiz olmalı

14 yıldır televizyon ekranlarından evlerimize konuk olan Sema Öztürk hem evcimen hem de sosyal bir yapıya sahip olduğunu söylüyor. Evinde vakit geçirmeyi seven Sema Öztürk, “evim huzurlu ve sessiz olmalı ama dışarı adımımı attığım andan itibaren de kendimi hayatın içinde bulmalıyım” diyerek şehrin dışındaki sitelere sıcak bakmadığını belirtiyor. 8 yıldır Arnavutköy’de oturan oyuncuya göre bu semtin hayatı kolaylaştıran bir yanı var.

Üniversitede iktisat okudunuz. Televizyon ve sinema dünyasına geçişiniz nasıl oldu?

Üniversiteye başladığımda harçlığımı çıkarmak için başladım aslında. Bir de popüler işlerde olmak hoşuma gidiyordu, o yaşlarda hemen hemen herkes böyle popüler işleri sever. Kral TV’de vj’lik yapıyordum, aynı dönemde Kara Melek’te rol almaya başladım. Sonra okul bitti. Eğitimini aldığım işe döndüm. Bankaya girdim, uzman yardımcısı olarak 2 hafta kadar çalıştım. Sonra televizyonun arka planından bir teklif aldım. ANS Production’da yurtdışı projeler departmanında işe başladım. Yurtdışından gelen formatları inceliyordum. 1,5 sene kadar orada çalıştım. Böylece her yönüyle işleyişi gördüm. Bunun yanında kamera önünde de işler yapıyordum. Sonra ikisinin birden gitmeyeceğine karar verdim ve kamera arkasını bırakarak sunuculuk ve dizilerle yoluma devam ettim.

Yakın zamanda hayata geçecek projeleriniz var mı?

Birçok proje geliyor ama bu işin içerisindeki 14. senem ve artık gerçekten insanların beni takdir edecekleri işler yapmak istiyorum. Kendimden bıktırmadan güzel işlerle devam etmek istiyorum, bu benim uzun dönemli kariyer planım. Bunun yanı sıra tabii ki deneyimim, tecrübelerim ve çalışmalarım doğrultusunda belki bir programın hem yapımcısı hem de sunucusu olabilirim. Önümüzdeki dönem için böyle bir planım var. Bu sene istediğim gibi bir dizi teklifi gelmediği için başlamadım, iyi ki de başlamamışım diyorum. Ama her an her şey olabiliyor bizim sektörde. Çünkü çok iyi yapım şirketleri var, sürekli proje üretiliyor. Her işi kabul etmiyorum demek istemiyorum sadece iyi işleri kabul etmek istiyorum. Genelin hoşlanabileceği, benim de yapmaktan keyif alacağım işler olsun istiyorum. Acelem yok, kariyerim yavaş ama sağlam ilerlesin.

Arnavutköy’de çok şirin bir eviniz var. Kaç yıldır bu evde oturuyorsunuz?

2,5 yıl oldu. Çok sık ev değiştiren biri değilim. Bu benim 2. evim. Ama bu aralar bir taşınma düşüncesi içine girdim. Belki birkaç ay sonra taşınabilirim.

Yaşadığınız semtleri seçerken hangi kriterleri göz önüne alırsınız?

Ben hep Arnavutköy’de oturdum. Otoparkın olması ve ulaşımın çok rahat olması benim için çok önemli. Bir de ben yürümeyi çok seviyorum. Spor yaparım, denizi çok severim. Bu yüzden Arnavutköy benim için çok uygun ama 8 yıldır bu semtte oturuyorum, yakın zamanda bir değişikliğe gitmeyi planlıyorum.

İstanbul doğumlusunuz. İstanbul dışında şu şehir ya da şu ülkede yaşardım dediğiniz yerler var mı?

Sevdiğim çok yer var ama yaşayabileceğim tek yer İstanbul. Eskiden böyle söylemiyordum ama artık İstanbul’dan ayrılamayacağımı hissediyorum. Mesela bir dönem Los Angeles’ta yaşamayı çok istedim. Özellikle iklimi itibariyle… Ben yaz çocuğuyum. Kışı bile bahar havası gibi olan bir eyalet orası. Ama inanın insanın doğduğu, yaşadığı, büyüdüğü yer; yaşayabileceği en güzel yer. Başka yerlerde en fazla bir ay yaşamak isterim ama bir ay sonra İstanbul’un o kendine has deniz ve iyot kokusu beni kendine çeker.

Yaşadığınız çevreye, özellikle de arkadaş ortamınıza çok bağlı biri izlenimi veriyorsunuz.

Evet, birbirine çok bağlı, sağlam bir arkadaş grubum var. Bizim işin içinden arkadaşlarım bunlar. Çok yakın oyuncu arkadaşlarım var. Bu sektörde dostluk olmaz diyorlar ama sadece kiminle dost olacağını seçebilmekle ilgili bir şey bu. Elbette bizim işimizde kıskançlıklar olabiliyor ama Sevdiğim insanların başarısı hoşuma gidiyor. Benim başarım da onları mutlu ediyor. Böyle riyasız, samimi ve gerçek ilişkiler kurabilmek önemli.

Evde vakit geçirmeyi sever misiniz?

Yengeç burcuyum, evcimen bir yanım var. Evimdeki huzuru ve rahatlığı çok severim. Yükselenimse terazi. Bu yandan da çok sosyalim. Yani ne çok eve kapalıyım ne de çok sosyalim. Daha çok o anki ruh halime göre değişiyor.

Bir gününüzü evde geçiriyorsanız neler yaparsınız?

Eğer o gün evde dinleneceğim diyorsam televizyon izlerim. Sadece Türk kanallarına değil dünyada ne var ne yok öğrenmek adına birçok kanala bakarım. İnternette vakit geçiririm. Wii oynarım, en çok da tenis oynamayı seviyorum. Play Station oynarım. Kitap okurum. Bu günlerde ingilizcemi tekrar elden geçiriyorum. Yemek yapmayı severim. Bu aralar biraz farklı yemekler yapmaya ilgi duymaya başladım. İnternetten araştırıyorum, mümkün mertebe az kalorili ve sağlıklı yemekler yapmaya dikkat ediyorum. Yalnız olduğum zaman yemek yapmam, iki dakikada bir şeyler atıştırır doyarım ama bir misafirim gelecekse mutlaka özel bir şeyler hazırlamak isterim.

Yatırım amaçlı ev alma düşüncesine sıcak bakıyor musunuz? Böyle yatırımlarınız var mı?

Evet, geçmişte böyle yatırımlar yaptım. Annem sağ olsun, bir iktisatçı olarak ben düşünemedim ama annemin sayesinde bir iki yatırım yapabildik. Zaten en iyi iktisatçılar annelerdir.

Yaşayacağınız evi seçerken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

Aydınlık olması, güneş alması çok önemli benim için. Karanlık evleri sevmiyorum. Tavanları yüksek olmalı, alçak tavan beni boğuyor. Yaşam alanının ferah olması çok önemli. Özellikle salon ve yatak odasına çok dikkat ederim. Çünkü bir şekilde diğer alanları tasarlayabiliyorsun, kullanışlı dolaplarla, işlevsel aksesuarlarla isteğine göre dizayn edebiliyorsun ama yatak odası ve salon için yerinizin geniş olması lazım. Bu da dış faktörlere çok bağlı, kendi yapısı çok önemli evin.

Ev dekorasyona meraklı mısınızdır?

Hem de çok. Bir ara dekorasyon programı da yaptım. Her gün takip ettiğim dekorasyon siteleri bile var. Ben iç mimar olabilirmişim, öyle bir merakım var. Şu an yaşadığım evde kiracı olduğum için pek fazla şey yapamadım ama kendi evime sahip olduğumda tüm dekorasyonla ilgilenmeyi planlıyorum.

Evinize baktığımızda sadeliği sevdiğinizi fark ediyoruz. Az mobilya ve dingin renkler ile boğuculuktan uzak, ferah bir eviniz var.

Dolu evi sevmem. Hatta bir sonraki evime taşındığımda bu evdeki hiçbir şey olmayacak. Sadeliği seviyorum. Ağır mobilyaları genelde tercih etmem. Belki sadece birkaç mobilyada farklı renkler farklı tasarımlara kaçabilirim. Pastel renkleri seviyorum ama yeni evimde bunu tercih etmeyeceğim. Biraz daha canlı şeyler istiyorum evimde. Bu capcanlı kırmızılar, alacalı bulacalı renkler gibi değil. Yine temelde sade, belki tek rengin içinde bir hareket gibi çözümler düşünüyorum.

Yakın zamandayeni eve taşınma planlarınızdan bahsediyorsunuz. Nasıl bir ev var hayalinizde? Örneğin semt seçiminizi yaptınız mı?

Belki yine Arnavutköy’de olabilir ama sahil kısmında değil de daha içerilerde bir ev hayal ediyorum. Çünkü kendime ait bir bahçem ve otoparkım olsun istiyorum. Apartman ya da site yaşamını sevmiyorum. En fazla bir iki ailenin olduğu, kendime ait bir dünya kurabileceğim ama şehrin içinde bir ev istiyorum.
Kendime ait bir bahçem ve otoparkım olsun istiyorum. Apartman ya da site yaşamını sevmiyorum. Evimin aydınlık olması, güneş alması çok önemli. Karanlık, alçak tavanlı evler beni boğuyor. İç dekorasyona çok meraklıyım. Şu an yaşadığım evde kiracı olduğum için pek fazla şey yapamadım ama kendi evime sahip olduğumda tüm dekorasyonla ilgilenmeyi planlıyorum. Sade ama tasarımına özenilmiş bir dekorasyon istiyorum.

Göze çarpan bir diğer şey de geniş dvd koleksiyonunuz. Film seyretmeyi çok seviyor olmalısınız.

Seyretmediğim film yok diyebilirim. Sadece oyuncu olduğum için işim gereği değil, çok da severek ve ilgiyle tüm filmleri takip ederim. Çok büyük bir Al Pacino hayranıyım. Tüm filmlerinin dvd’si var bende.

Dönüp geçmişe baktığınızda “bu mesleği ben bu yüzden seçtim” dediğiniz şey ne? Sizce neydi sizi televizyon ve sinema dünyasına taşıyan sebep?

Üniversite yıllarındayken amacım para kazanmaktı, ama o zaman bunu mesleğim olarak görmüyordum. Ne zaman ki okuldan sonra bu işi meslek olarak tercih ettiğimin bilincine vardım, işte profesyonel anlamda meslek hayatım orada başladı. Ondan sonra işleri seçmeye başladım. Çünkü olgunlaştım. Artık inanmadığım hiçbir şeyi yapmak istemiyorum.
Şehrin dışındaki sosyal ortamı, enerjiyi, hayatın içinde olmayı seviyorum. Evim sakin olmalı ama dışarıya çıktım mı hayat akmalı. Zekeriyaköy ya da Kemer Country’de oturamam.
8 yıldır Arnavutköy’de oturuyorum. Burada yazlık havası var. Canım sıkılıyor, 2 dakikada deniz kenarına inip bir kafede oturabiliyorum. Yürüyüşe çıkıp, deniz havası alabiliyorsun. Yaşamı kolaylaştıran bir yer burası.

Kaynak: exclusivehomes dergisi

Bir günlüğüne ev kiralama

Bir günlüğüne ev kiralama

Son yıllarda dünya üzerinde seyahat eden insanların sayılarının artması farklı konaklama alternatiflerini de beraberinde getiriyor. Bu konuda öne çıkan alternatiflerden birisi de evler oldu.

Günlük ev kiralama sektöründe Avrupa’nın en büyüklerinden olan 9flats.com’un kurucusu ve CEO’su olan Stephan Uhrenbacher, geleneksel seyahat anlayışına farklı bir bakış getirdiklerini ve turistlere evlerde kalma imkanı sağladıklarını söyledi.
104 ülkede 25 binden fazla evle anlaşma sağladıklarını söyleyen Uhrenbacher, 15 eurodan başlayan fiyatların ve yerel bir tecrübe yaşamanın tatilcilere çekici geldiğini kaydetti.
Şirketin Türk yöneticilerinden Cem Yücesan da büyük çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere Türkiye’de bine yakın evle anlaşma yaptıklarını söyledi. Bu evlerin kalite kontrolünü genellikle üniversite öğrencilerini işe alıp yaptırdıklarını anlatan Yücesan, “Mevcut sistem ev sahipleri için de önemli bir kazanç fırsatı sağlıyor. Son dönemde sisteme ilginin giderek arttığını görüyoruz. Ev sahipleri kullanmadıkları odalarını, dairelerini veya villalarını kiralayabiliyor” dedi.
Dünya genelinde en çok Berlin, Londra, Barcelona, Paris ve Hamburg’un ilgi gördüğünü kaydeden Yücesan, turistlerin tercih ettiği ortalama konaklama bedelinin de 40 euro olduğunu ifade etti.
Yücesan şöyle devam etti: “Genelde her kesim ve yaştan misafirimiz var. Dolayısıyla kullanıcıların demografik özelliklerine bakarak çok belirgin bir resim çizemiyoruz. Ancak misafirlerin en önemli özelliği yeniliğe açık ve arkadaş canlısı olmaları. Bu profile uymayan misafirler pek sıcak bakmıyor.
Kaynak: Hürriyet

Konut fiyatları yükselecek mi?

Konut fiyatları yükselecek mi?

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, demir fiyatlarında son dönemde yaşanan büyük oranlı artışın Türkiye’nin büyümesinde ve işsizliğin azaltılmasında önemli payı olan inşaat sektöründe alarm zilleri çaldırdığını ifade etti.
Bezci, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl temmuz ayında tonu 1000 lira olan demirin, 14 Temmuz 2011 tarihinde 1510-1595 lira arasında satışa sunulduğunu bildirdi.
Söz konusu dönemde enflasyon yüzde 6, işçilik giderleri yüzde 10, petrol fiyatlan da yaklaşık yüzde 20 oranında artış gösterirken, demir fiyatlarının yüzde 50′nin üzerinde artmasını anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Bezci, Türkiye’de inşaat demirinin hammaddesi olan hurda demirin yüzde 70′inin ithal edildiğini belirtti.
Bezci, demir fiyatlarındaki artışa döviz fiyat artışlarının gerekçe gösterildiğini ancak söz konusu sürede dolar fiyatının da yaklaşık yüzde 7 oranında arttığını kaydederek, inşaat işi yapan firmaların ciddi bir fiyat artışıyla karşı karşıya kaldığına işaret etti.
Sıkıntıların temelinde serbest piyasadaki demir tedarikçilerinin tekelleşme yaklaşımlarının yattığını savunan Bezci, demir fiyatlarındaki aşırı yükselişin sektörde yatınım bulunan kişilerde moral bozukluğu ve ümitsizlik oluşturduğunu belirtti. Bezci, inşaat demiri üretiminde rekabet koşullan ortadan kalkarken serbest piyasa koşullarının dikkate alınmadığı izlenimi edindiklerini kaydetti.
DEMİRDEKİ FİYAT ARTIŞI KONUT FİYATINA YANSIYACAK
Konut projelerinde toplam inşaat maliyeti içerisinde kullanılan demirin yaklaşık yüzde 20′lik bir orana karşılık geldiğini hatırlatan Bezci, şunları kaydetti: “Demir fiyatlarındaki artış, ülkemizin büyümesine ve işsizliğin azaltılmasında çok önemli payı olan inşaat sektöründe alarm zilleri çaldınyor. Sadece demir fiyatlarındaki yüzde 50′lik artış konut maliyetini yüzde 10 oranında artıracak, bu da konut fiyatlarına zam olarak yansıyacaktır. Bu maliyet konut dışındaki yapılarda daha da yüksektir. İnşaat sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörüdür. Lokomotifin sağlıklı şekilde yürümesi için demir fiyatlarındaki artış mercek altına alınmalıdır.” Bezci, Ankara’da inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaların, ATO’da bulunan komitelerde karar alarak demir fiyatı artışına tepki gösterdiklerini de ifade etti.

İşte ‘yeni İstanbul’ projesinin detayları

İşte ‘yeni İstanbul’ projesinin detayları

Başbakan Erdoğan’ın 12 Haziran öncesinde açıkladığı İstanbul projeleri merak uyandırmıştı. Yeni İstanbul projesinin detayları belli olmaya başladı.


Anadolu yakasında kurulması planlanan şehrin projesi henüz belli olmazken, Avrupa yakasında Karadeniz kıyısına kurulması planlanıyor. Garipçe ile Poyrazköy arasında yapılması planlanan 3. köprünün güzergâhı da “Yeni İstanbul”dan geçiyor.

Habertürk’ün haberine göre, projeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mi yoksa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mı hayata geçireceği ise kesinleşmedi. “Yeni İstanbul”un kurulması planlanan bölgeyle ilgili kendilerinin yapmış olduğu imar ve analiz çalışmalarını gerekçe gösteren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu bilgileri bakanlığa devretmek yerine projeyi kendisi yapmak istiyor.

YENİ İSTANBUL’UN SINIRLARI








Başbakan Erdoğan’ın projenin tamamlanması için Büyükşehir Belediyesi’ne 3 ay süre tanıdığı öğrenildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi projeyle ilgili çalışmalarını tamamlayarak Başbakan Erdoğan’a bir sunum yapacak. Başbakan Erdoğan’ın beğenmemesi halinde proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrolacak. Proje, kuzeyde Karadeniz kıyısında eski taşocakları olarak bilinen alanı kapsarken, doğuda Sarıyer, batıda ise Karaburun’a kadar uzanıyor. Sarıyer Merkez, Kemerburgaz, Göktürk ve Arnavutköy’deki yerleşimler proje dışında bırakılırken, orman sınırından itibaren ormanın bozulmuş alanları projeye dahil edildi. Tarihi sit alanı olan Sarıyer bölgesi, projenin doğu sınırını oluşturuyor. Çalışma alanı 33 bin 500 hektar olarak belirlendi ve Arnavutköy, Eyüp ile Sarıyer ilçelerinin sınırlarında yer aldı. Çalışma alanının sınırları içinde toplam nüfusu 41 749 olan 21 köy bulunuyor.

MERKEZ AĞAÇLI KÖYÜ
Projede, analiz sınırları içerisinde kuzeyde Karadeniz, güneyde fiili orman ve otoyol, batıda havza semeri, doğuda 1. derece doğal sit sınırı bulunuyor. Proje analiz sınırları içinde merkez olarak Ağaçlı Köyü yer alırken, diğer yerleşim yerleri ise Yukarı Ağaçlı, Çiftalan, Akpınar olarak belirlendi. “Yeni İstanbul”da havaalanı, eğitim-bilişim-teknoloji alanları, finans merkezi, büyük alan gerektiren kamusal kullanımlar, üniversite, doğa turizmi alanları ve turistlik tesisler, kıyı kullanımı içeren fonksiyonlar, liman ve marina, sağlık parkı, aktif yeşil alanlar, spor alanları, rekreaktif tesisler, bölge parkı, tematik parklar, mezarlık alanı, kent tarımı için ekoturizm-hobi bahçeleri, kent ormanı, kültürel tesisler, film platoları, festival alanları yer alacak.

ULAŞIMDA ENTEGRASYON
Projeye göre yeni kurulacak şehrin 3. köprü-otoyol ve bağlantı yolları ile entegrasyonu sağlanıyor. Ulaşım sisteminin oluşturulmasında; raylı sistemlere öncelik veren toplu taşımacılığın yaygınlaştırılması, deniz taşımacılığının etkinleştirilmesi, kent içi yolcu ve yük taşımacılığında karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolunun birbirlerini tamamladığı entegre bir sistem bütünlüğü dikkat çekiyor.

YENİ LİMAN YAPILACAK
Projede, Ambarlı ve Pendik limanlarının mevcut haliyle korunduğu düşünülerek, kentin gelecekteki liman ihtiyacı göz önünde bulundurulup Gümüşyaka’da ilave bir liman önerilmiş. Çorlu Havaalanı’nın genişletilmesi ve üçüncü ticari havaalanının -rezerv alan olarak kentin batı yakasında Silivri- Gazitepe’de konumlandırılması öngörülmüş. Kanal İstanbul Projesi de havaalanı ile yeni yerleşim yeri arasında kalıyor.

Başbakan Erdoğan’a sunum yapılacak projenin hedefleri ise şöyle sıralanıyor: “İstanbul’un küresel düzeyde güçlenmesini sağlamak, Marmara Bölgesi’ndeki yerel potansiyelleri bütüncül bir yaklaşımla harekete geçirerek, bölgede sürdürülebilir gelişmenin gerçekleştirilmesine öncülük etmek, İstanbul’un mekânsal gelişimini, çevresel, ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirlik doğrultusunda kentsel işlevsel bütünleşmeyi sağlamak, yaşam kalitesini yükseltmek, sosyal sermayeyi güçlendirmek, sürdürülebilir kent yönetim sisteminin geliştirilmesi için gerekli olan yeniden yapılanmayı sağlamak…”
TARIM ALANLARI KORUNACAK






İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından detaylı analizi yapılan projede, özellikle bazı başlıklar dikkat çekiyor. Kent için önerilen mekânsal gelişme ise “İstanbul’un Doğu-Batı aksında ve Marmara Denizi boyunca doğrusal bir yapıda ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda sıçrayarak geliştirilmesi ve kuzeye doğru gelişimin kontrol altına alınması” olarak belirtiliyor.

Orman, tarım alanları ve kıyılar için şu öneriler getiriliyor:
ORMAN: İstanbul’daki orman varlığının korunması ve muhafaza edilmesi.
TARIM: Mutlak korunması gerekli tarım alanlarıyla tarımsal bütünlük açısından mutlak tarım arazilerindeki ürün deseninin devamlılığının sağlanması.
KIYI: “Kamu yararı ilkesi” esas alınarak değerlendirilen kıyılarda, ağırlıklı olarak parklar, spor alanları, günübirlik rekreasyon alanları gibi kamuya açık rekreaktif amaçlı kullanımların olması. Kilyos- Karadeniz sahili gerisinde yer alan kullanım ömrü tamamlanmış Karadeniz kömür ocakları alanı; doğal kaynakları koruma ve kullanma dengesini bozmayacak şekilde kıyı rehabilite alanı olarak gösterilmiştir.

700 BİN KİŞİ YERLEŞECEK
Proje alanından koruma alanları ve yerleşime uygun olmayan alanlar çıkarıldığında ne kadarlık nüfus yerleşebileceğine dair yapılan çalışmada, öncelikle örnek toplu konut alanları seçilmış. Bu alanların yoğunlukları incelenmiş, alana yönelik olarak tahminler yapılmış. Bu kapsamda, alanın çeşitli özellikleri ele alınarak 4 alternatifli yerleşim alanı oluşturulmaya çalışılmış. Bölgede oluşturulacak 4 yeni ilçede en fazla 700 bin kişi ikamet edecek. Bu da yapılacak 40-50 katlı apartmanlarla sağlanacak. Projede, ekolojik sakıncalara dikkat çekilerek, “Nüfusu daha az ve yerleşmeyi daha az yoğun kurgulamak daha doğru görülmektedir” denildi.

TAŞOCAKLARI PARK ALANI OLACAK
Projede, genel olarak su toplama havzaları dışında kalan, gelişmesi durumunda çevresindeki doğal değerler üzerinde risk oluşturacak alanlar “Gelişimi ve yoğunluğu denetim altında tutulacak alanlar” olarak tanımlanıyor.

Kıyı rehabilite alanları ise madencilik, taşocağı gibi insan müdahaleleri sonucunda tahribat gören ve bütüncül bir planlama yaklaşımıyla ele alınacak alanlar olarak belirtilmiş. Projede, üretimi tamamlanmış olan Karadeniz maden ocaklarında ve Cebeci taşocaklarında, spor, dinlence ve eğlence alanlarının yer alması öneriliyor.
Habertürk

 Yeni İstanbul’un sınırları belirlendi

İstanbul’a iki yeni şehir daha kurulmasını öngören “Yeni İstanbul” projesinin detayları belli oldu.

Anadolu yakasında kurulması planlanan şehrin projesi henüz belli olmazken, Avrupa yakasında Karadeniz kıyısına kurulması planlanıyor. Garipçe ile Poyrazköy arasında yapılması planlanan 3. köprünün güzergâhı da “Yeni İstanbul”dan geçiyor. Projeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mi yoksa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mı hayata geçireceği ise kesinleşmedi.

Yeni İstanbul”un kurulması planlanan bölgeyle ilgili kendilerinin yapmış olduğu imar ve analiz çalışmalarını gerekçe gösteren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu bilgileri bakanlığa devretmek yerine projeyi kendisi yapmak istiyor.

ERDOĞAN PROJE İÇİN 3 AY VERDİ
Başbakan Erdoğan’ın projenin tamamlanması için Büyükşehir Belediyesi’ne 3 ay süre tanıdığı öğrenildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi projeyle ilgili çalışmalarını tamamlayarak Başbakan Erdoğan’a bir sunum yapacak. Başbakan Erdoğan’ın beğenmemesi halinde proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrolacak. Proje, kuzeyde Karadeniz kıyısında eski taşocakları olarak bilinen alanı kapsarken, doğuda Sarıyer, batıda ise Karaburun’a kadar uzanıyor.

Sarıyer Merkez, Kemerburgaz, Göktürk ve Arnavutköy’deki yerleşimler proje dışında bırakılırken, orman sınırından itibaren ormanın bozulmuş alanları projeye dahil edildi. Tarihi sit alanı olan Sarıyer bölgesi, projenin doğu sınırını oluşturuyor. Çalışma alanı 33 bin 500 hektar olarak belirlendi ve Arnavutköy, Eyüp ile Sarıyer ilçelerinin sınırlarında yer aldı. Çalışma alanının sınırları içinde toplam nüfusu 41 749 olan 21 köy bulunuyor.

MERKEZ AĞAÇLI KÖY
Projede, analiz sınırları içerisinde kuzeyde Karadeniz, güneyde fiili orman ve otoyol, batıda havza semeri, doğuda 1. derece doğal sit sınırı bulunuyor. Proje analiz sınırları içinde merkez olarak Ağaçlı Köyü yer alırken, diğer yerleşim yerleri ise Yukarı Ağaçlı, Çiftalan, Akpınar olarak belirlendi. “Yeni İstanbul”da havaalanı, eğitim-bilişim-teknoloji alanları, finans merkezi, büyük alan gerektiren kamusal kullanımlar, üniversite, doğa turizmi alanları ve turistlik tesisler, kıyı kullanımı içeren fonksiyonlar, liman ve marina, sağlık parkı, aktif yeşil alanlar, spor alanları, rekreaktif tesisler, bölge parkı, tematik parklar, mezarlık alanı, kent tarımı için ekoturizm-hobi bahçeleri, kent ormanı, kültürel tesisler, film platoları, festival alanları yer alacak.

BAĞLANTILI YOLLAR YAPILACAK
Projeye göre yeni kurulacak şehrin 3. köprü-otoyol ve bağlantı yolları ile entegrasyonu sağlanıyor. Ulaşım sisteminin oluşturulmasında; raylı sistemlere öncelik veren toplu taşımacılığın yaygınlaştırılması, deniz taşımacılığının etkinleştirilmesi, kent içi yolcu ve yük taşımacılığında karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolunun birbirlerini tamamladığı entegre bir sistem bütünlüğü dikkat çekiyor.

Projede, Ambarlı ve Pendik limanlarının mevcut haliyle korunduğu düşünülerek, kentin gelecekteki liman ihtiyacı göz önünde bulundurulup Gümüşyaka’da ilave bir liman önerilmiştir. Çorlu Havaalanı’nın genişletilmesi ve üçüncü ticari havaalanının -rezerv alan olarakkentin batı yakasında Silivri- Gazitepe’de konumlandırılması öngörülmüş. Kanal İstanbul Projesi de havaalanı ile yeni yerleşim yeri arasında kalıyor.

700 BİN KİŞİ İKAMET EDECEK
Proje alanından koruma alanları ve yerleşime uygun olmayan alanlar çıkarıldığında ne kadarlık nüfus yerleşebileceğine dair yapılan çalışmada, öncelikle örnek toplu konut alanları seçilmış. Bu alanların yoğunlukları incelenmiş, alana yönelik olarak tahminler yapılmış. Bu kapsamda, alanın çeşitli özellikleri ele alınarak 4 alternatifli yerleşim alanı oluşturulmaya çalışılmış. Bölgede oluşturulacak 4 yeni ilçede en fazla 700 bin kişi ikamet edecek. Bu da yapılacak 40-50 katlı apartmanlarla sağlanacak. Projede, ekolojik sakıncalara dikkat çekilerek, “Nüfusu daha az ve yerleşmeyi daha az yoğun kurgulamak daha doğru görülmektedir” denildi.
Ensonhaber

İstanbul’un Son Sahili de Halka Açılıyor

İstanbul’un Son Sahili de Halka Açılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Haliç Sahili’ne el atıyor.


İSTANBUL EN BÜYÜK VE İLK 600 M2 “TERAS BAHÇESİ”

İstanbul Sahilleri halkla buluşturan Büyükşehir Belediyesi çalışmaların son halkası olan Haliç Sahili’ni de yeni düzenlemeyle hizmete alıyor.
Haliç Sahili’nde hizmete alınacak olan Bahçıvanlık eğitim kursunun çatısı İstanbul’un en büyük ve ilk TERAS BAHÇESİ’ne kavuşuyor.
Yıllarca Avcılardan Tuzlaya işkâl altına olan ve halkın kullanımına kapalı sahiller çalışmalar ve düzenlemelerle halkın hizmetine sunulmuştu. Bu çalışmaların son halkası olan Haliç sahili Eyüp Alibeyköy Silahtarağa kesimi de büyük bir yatırımla halkın kullanımına hazır hale getirildi. Bu çalışmayla kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 M2 arttırılarak 6.08 M2′ye çıkartıldı. İstanbul’a yapılan çevre yatırımlarının bir ilki de hayata geçiriliyor. Haliç sahil parkında “TERAS BAHÇE” uygulaması da yapıldı. Bahçıvanlık eğitim kursunun 600 m2 olan çatışı teras bahçe olarak düzenlendi.

SAYILARLA SİLAHTARAĞA PARKI

Toplam İmalat Alanı 53 bin 536 m2
Yeşil Alan 26 bin 128 m2
Sert Zemin Alanı 27 bin 412 m2
Yerinde Dökme Beton (Gri) 17 bin 253 m2
Koşu Parkuru (Akrilik Kaplama) 1456 m2
Basketbol Sahası (Akrilik Kaplama) 444 m2
Özürlüler İçin Basketbol Sahası 444 m2
Voleybol Sahası 312 m2
Aletli Jimnastik Alanı 1083 m2
Çocuk Oyun Alanı 2 bin 207 m2
Kılavuz Yol (Özürlüler İçin) 472 m2
Bitki Adı Adet
Karayemiş 84
Amerikan Meşesi 14
Ligustrum 74
Ihlamur 92
Dişbudak 75
Huş 14
Sedir 10
Fıstık Çamı 18
Dut 33
Çınar Yapraklı Akçaağaç 18
At Kestanesi 10
Alıç 24
Çitlembik 12
Gülibrişim 15
Alandaki meydan ve yürüyüş yollarını içeren sert zemin alanları helikopter perdahlı beton kullanıldı. Park içerisinde iki adet basketbol sahası ve bir adet voleybol sahası, aletli jimnastik alanı, çocuk oyun grupları da bulunuyor. Çocuk oyun alanlarında ahşap gemi oyun grubu, ipli tırmanma ve yeni nesil oyun grubu modelleri kullanıldı.
Aynı zamanda park içerisinde özürlüler için basketbol sahası ve özürlüler için kılavuz yol bulunuyor.

BALIK TUTMAYI ÖĞRETİYORUZ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her alanda ücretsiz eğitimler düzenleyerek Park ve Bahçe çiçek bakımı için de ücretsiz “bahçıvanlık” kursları düzenliyor. Ağaç AŞ. Çalıma programı dahilinde yüzlerce İstanbullu çiçek, Park,Bahçe bakımı kurslarına katılarak sertifika aldı. Bir çok vatandaş bu sertifikalar ile toplu konut sitelerinde bahçe bakım hizmetlerinde çalışmaya başladı. Haliç Bahçıvanlık kurs binasının terası da bir ilke imza atarak Teras Bahçe olarak düzenlendi.

SAYILARLA HALİÇ BAHÇIVANLIK KURS BİNASI VE TARAS BAHÇE

Toplam Kurs Alanı : 725 m2
Kapalı Alan : 610 m2
Açık Alan (Avlu) : 115 m2
Dershane : 200 m2
Dershane Depo : 10 m2
Yönetim Odası : 15 m2
Kütüphane : 30 m2
KIŞ BAHÇESİ : 45 m2
KAMERİYE : 25 M2
AHŞAP YOL : 85 m2
Çim alan : 275 M2
Ağaçcık, çalı,
ve sarmaşık : 1500 adet
Teras Bahçe toplam 610 m2 lik bir alana sahip. İçinde 1 adet kış bahçesi, 1 adet kameriye ve emprenye edilmiş ve cilalanmış ahşap yürüme yolu mevcut. Peyzaj düzenlemesinde; bitkilerin, renk, form, teskstür, çizgi özelliklerinin yanı sıra, çok yıllık veya tek yıllık olma özellikleri, çiçeklenme zamanları, kök yapısı, su istekleri göz önünde bulunduruldu.
Ön bahçe peyzajında bonsai karaağaç kullanıldı. Bonsai bitkisinin tercih edilmesinin amacı, bonsai felsefesinden gelmektedir. Bonsai ağaç, “insanın ruh ve doğa arasındaki dengesini” sembolize eder. Arka fon, dört mevsim bahçesi olarak tasarlanmış ve her mevsim renkli olacak şekilde bitkilendirmesi yapıldı.
Kaynak : İBB

Trabzon Belediyesi, Yenimahalle’de bilim merkezi kuracak!

Trabzon Belediyesi, Yenimahalle’de bilim merkezi kuracak!

Trabzon, Yenimahalle sahil şeridindeki fuar alanında kurulması planlanan Bilim Merkezi ile ilgili sivil toplum örgütleri ve oda temsilcilerinin görüş ve önerilerinin alınması için Belediyesi Meclis Salonu’nda toplantı düzenlendi.
Yenimahalle sahil şeridindeki fuar alanında kurulması planlanan Bilim Merkezi ile ilgili sivil toplum örgütleri ve oda temsilcilerinin görüş ve önerilerinin alınması için Belediyesi Meclis Salonu’nda toplantı düzenlendi. Toplantıya, Belediye Başkan Yardımcısı Ergin Aydın, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Belediye Başkan Yardımcısı Aydın, Türkiye’deki bilim merkezlerinin temellerinin 2004 yılında Bilim Teknik Yüksek Kurulu toplantısında atıldığını belirtti.
Söz konusu tarihten itibaren illerde bilim merkezlerinin kurulması için çalışmaların başladığını ifade eden Aydın, şunları söyledi:
“27 Aralık 2011′da yapılan son Bilim Teknik Yüksek Kurulu toplantısında 2016 yılı itibariyle tüm büyükşehirlerde ve 2023 itibariyle de tüm illerde bilim merkezlerinin kurulmasına karar verildi. 2016 yılına kadar tamamlanması hedeflenen projeler için yaklaşık 500 milyon lira, 2023 yılına kadar ise 1 milyar liranın üzerinde kaynak harcanarak 81 ile bilim merkezlerinin kurulması kararı alındı. Bu kapsamda Trabzon için bir çekim noktası oluşturacak Bilim Merkezinin eski fuar alanında yapılması planlanmaktadır.”
TTSO Başkanı Hacısalihoğlu ise bilim merkezlerinin önemine değinerek,
“Yapılan bu toplantıyla proje için önemli bir adım atılıyor. Sivil toplum örgütlerinin ve odaların fikirlerinin alınması bu önemli projeye ciddi olarak bakıldığını gösteriyor. Bilim merkezine her türlü katkı ve desteği vermeye hazırız” dedi.
Haberler.com

Ünlü hastane 60 Milyon Dolara satıldı!

Ünlü hastane 60 Milyon Dolara satıldı!

Ünlü hastane 60 Milyon Dolara satıldı!

Sermaye yatırım danışmanlık şirketlerinden Mineks Intenational, İstanbul Cerrahi Hastanesi’ni 60 milyon dolara satın aldı.

Mineks International ve Mineks Uluslararası Sermaye ve Yatırım DanışmanlığıYönetim Kurulu Başkanı Bülent Göktuna, düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, 1976′da kurulan ve bugüne kadar Türkiye’ye yaklaşık 10 milyar dolar yatırım kazandıran şirketin tamamen Türk sermayeli olduğunu, ağırlıklı olarak enerji, sağlık, tarım ve telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösterdiğini, emlak sektörüne de girmeyi planladıklarını kaydetti.

Sağlık sektörüne yaptıkları yatırımı Prof. Dr. Melih Us ile ortak yapıda gerçekleştirdiklerini ve 60 milyon dolara satın aldıkları Cerrahi Hastanesi’nin yüzde 80′inin Mineks, yüzde 20′sinin Melih Us’a ait olduğunu belirten Göktuna, kendi paylarının bir bölümünü Körfez sermayesinden gelen gruplara devretmeyi planladıklarını söyledi.

Türkiye sağlık sektörünü bulunduğu platformdan daha değişik ve üst platforma taşımayı, en iyi doktorlar ve ekipmanlarla butik sağlık hizmeti vermeyi amaçladıklarını vurgulayan Göktuna, ”Büyük hastane sayılarına oynamıyoruz. Tamamen küçük, çok teknik ve dünya standartlarında herhangi bir hastane ile boy ölçüşecek kalitede bir hastane” dedi.
Ortadoğu ülkeleri hedef pazar
Türkiye’de oluşturdukları bilgi birikimini Ortadoğu ülkelerine taşımak istediklerini ifade eden Göktuna, tedavi için bu ülkelerden Amerika ve Avrupa’ya giden hastaların bir kısmını Türkiye’ye çevirmek ve burada da aynı kalitede hizmet sunmak istediklerini söyledi.

Göktuna, ellerindeki teknolojiyi Arap ülkelerine taşımak, oralardaki kliniklerle entegrasyon sağlamak ve kendilerini kabul ettirmek, Türk tıbbının o ülkelerde yer edinmesini sağlamak istediklerini vurgulayarak, ”BAE, Suudi Arabistan, Katar, Amman ve Irak pazarlarına girmeyi düşünüyoruz. Libya’da faaliyet göstereceğiz. Erbil’de şu anda bir hastane ile işbirliğimiz var. Hedef bu grubu halka açmak ve o şekilde büyümek” diye konuştu.
Erbil’de hastane işleteceğiz
Hastanede yatak kapasitesinin yüzde 30′unu yurt dışından gelen hastalara ayırmak istediklerini belirten Göktuna, Amerika ve İngiltere’nin yaptığı gibi Körfez ülkelerindeki çeşitli hastanelere ekip göndererek, oradaki hastaları inceleyip kritik hastaları buradaki hastaneye getirmeyi düşündüklerini kaydetti.

Cerrahi Hastanesi için 10 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını, 10 milyon dolarlık daha yatırım yapacaklarını ifade eden Göktuna, böylece toplam yatırımın 80 milyon doları bulacağını bildirdi.
Erbil’deki hastanede işletmeci olacaklarını, Abu Dabi ve diğer Arap ülkelerinden de mevcut kurulu bir hastaneyi işletmek üzere benzer teklifler geldiğini belirtti.

Tarım ve enerjide yatırım ve atılımlar yapacaklarını, gaz, elektrik dağıtım ve üretim konularında çalışmaları olacağını, altyapı yatırımlarına da baktıklarını kaydeden Göktuna, sadece yatırımları Türkiye’ye getirmek değil, Türk şirketlerini alıp bu pazarlara götürerek büyümek gibi bir hedeflerinin olduğunu söyledi.
Hedef, Türk Cumhuriyetleri ve Körfez’deki hastaları çekmek
Prof. Dr. Melih Us da Türkiye’nin son 3-4 yıldır sağlık alanında yabancı yatırımcıların ilgi odağı olduğunu, 20 yıl önce Türkiye’deki A plus hastaların çoğu Amerika ve Avrupa’ya giderken, şu anda çok ekstrem bir durum ve özel bir hekim dışında artık gidilmediğini, bunun da hekim kalitesindeki artış, yardımcı sağlık personelinin kalitesi ve sistemin çok daha sağlıklı olmasından kaynaklandığını vurguladı.

Şu anda İngiltere’de yılda 18 bin, Türkiye’de 55 bin bypass ameliyatı yapıldığını, İngiltere’de 22 bin, Türkiye’de 70 bin stent takıldığını, Türkiye’nin fiyat bazında Avrupa’dan üçte bir seviyesinde daha ucuz olmasından dolayı daha avantajlı konumda bulunduğunu anlatan Us, ”Hedefimiz Türk Cumhuriyetleri ve Körfez bölgesinde Avrupa ve Amerika’ya giden hastaları Türkiye’ye çekmek ve en iyi hizmeti sunmak” dedi.

Hastanenin 60 yatak kapasitesi bulunduğunu kaydeden Us, ayda 18 bin hastaya baktıklarını, 500 ameliyat gerçekleştirdiklerini ve bu sayıyı 750 ameliyata çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Us, hastalarının yüzde 25′inin yurt dışından geldiğini, bunların yüzde 20′sini Türk Cumhuriyetleri ve Arap ülkeleri, yüzde 5′inin de Batıdan gelen hastalardan oluştuğunu belirtti.
PatronlarDünyası

Tmo Gayrimenkul Satıyor

Tmo Gayrimenkul Satıyor

Tmo Gayrimenkul Satıyor

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Ankara Bahçelievler’de bulunan 3 milyon TL muhammen bedelli taşınmazın ihalesini 2 Kasım’da yapacak.


Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) AnkaraBahçelievler’de bulunan 3 milyon TL muhammen bedelli taşınmazın ihalesini 2 Kasım’da yapacak.
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’nün ilanı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, AnkaraBahçelievler’de 942 metrekare taşınmaz 3 milyon TL muhammen bedelle ihale edilecek. Geçici teminatın muhammen bedelin yüzde 3′ü olarak belirlendiği ihale 2 Kasım 2011 tarihide saat 14.30′da yapılacak. İhale “Kapalı Zarfla Teklif Alma Yöntemi“ne göre yapılacak. Posta, telgraf ve faksla vb. yapılacak müracaatlar kabul edilmeyecek.
Teklifler en geç 2 Kasım 2011 tarih, saat 14.00′e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Şube Müdürlüğünün ilgili birimine verilecek. İhale ile ilgili şartname ve ilave bilgiler TMO Genel Müdürlüğü Teknik İşler Dairesi Başkanlığından temin edilebilecek. İhale Şartnamesinin bedeli 150TL+KDV olacak. Teklif edilen bedeller ihale tarihinden itibaren 90 iş günü opsiyonlu olacak.
Haberler.com

Kaya Çilingiroğlu, dünya sosyetesinden 7 kişinin ev aldığı proje ile yakından ilgileniyor.

Kaya Çilingiroğlu’nun daire baktığı proje

Kaya Çilingiroğlu’nun daire baktığı proje

Kaya Çilingiroğlu, dünya sosyetesinden 7 kişinin ev aldığı proje ile yakından ilgileniyor.


İngiliz konut markası Yoo, İstanbul’da ünlü tasarımcı Philippe Starck imzalı Yooİstanbul konut projesini gerçekleştiriyor.
İstanbul Etiler’de 132 dairenin yer aldığı Yooİstanbul projesindeki dairelerin 7′sini, dünyanın 28 ülkesindeki toplam 60 adet Yoo projesindeki Philippe Starck imzalı konutların koleksiyonunu yapan zengin yabancılar satın aldı.

Yoo şirketi 5 ayrı tasarımcı ile çalışırken, bunların içinde sadece Starck imzalı her projeden konut alan konut koleksiyonerleri bulunuyor. Sitedeki her biri 700 metrekarelik 2 teras katı ise yaklaşık 10 milyon dolardan alıcı buldu. Bunların birini İngiliz şirket, birini ise projenin Türk ortağı Say Yapı sattı.

Say Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit, Zorlu Center’a komşu Yooİstanbul projesindeki 23 dönümlük arsanın kendilerine ait olduğunu, konutları da yine kendilerinin inşa ettiğini ifade etti.

İnşaat metrekare maliyetinin 2.500 ila 3.000 dolar olduğunu belirten Yiğit, satış fiyatlarını 7 bin-9 bin dolar olarak açıkladı. Yiğit, Yoo ile Türkiye’de 5 proje daha gerçekleştireceklerini söyledi. Anlaşma gereği projedeki dairelerin yüzde 25′ini Londra’daki Yoo satıyor, talebe göre bu yüzde 40′a çıkabiliyor, kalan yüzde 60-75′lik bölümünü ise Say Yapı satıyor. Yiğit, “Projedeki dairelerin yüzde 55′i satıldı. Mütekabiliyet yasası değişirse satış hızımız artacak. Antalya ve Bodrum’da ucuz villa satmak yerine yabancıya İstanbul’da pahalı daire satmalıyız.” dedi.

Sabri Yiğit, dün saat 12.00′de emlak muhabirlerine bu açıklamaları yaparken, satış ofisine Kaya Çilingiroğlu geldi. Çilingiroğlu, gazetecileri görünce geri dönerken Sabri Yiğit, “Siz onu görmediniz.” diye espri yaptı. Yiğit, daireleri parası olan herkese satmadıklarını, alıcının entelektüel seviyesine dikkat ettiklerini söyledi.



yooİstanbul İletişim Bilgileri:
Web  : www.yooistanbul.com
Tel    : 90 212 291 23 11
ekonomik ayrıntı

Koç gayrimenkul şirketiyle kentsel dönüşüm yapacak!

Koç gayrimenkul şirketiyle kentsel dönüşüm yapacak!

Koç gayrimenkul şirketiyle kentsel dönüşüm yapacak!

Koç Holding Başkanı Mustafa Koç yeni kurdukları gayrimenkul yatırım şirketleriyle Koç ailesinin veya atıl fabrika binalarının arazilerinde kentsel dönüşüm çerçevesinde projeler yapmayı planladıklarını açıkladı.


Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, grup olarak yeni kurdukları gayrimenkul yatırım şirketleriyle Koç ailesine ait ya da eski fabrikaları bulunan arazilerde kentsel dönüşüm çerçevesinde projeler gerçekleştirebileceklerini söyledi.
Koç, ev geliştirme perakendeciliğinin önde gelen kuruluşlarından Koçtaş’ın Kayseri’deki 2’nci mağazasının açılış töreni sırasında basınla bir araya geldi. Milliyet’in önceki gün duyurduğu, Koç ailesinin bu hafta 3 yeni gayrimenkul şirketi kurması haberinin sorulması üzerine Mustafa Koç, henüz net bir çalışma olmamakla birlikte atıl arazilerini ve kentsel dönüşüme konu olan yerlerdeki aileden kalan yerlerini projelendirmeyi düşündüklerini açıkladı.
Koç ailesi mensupları bu hafta Nakkaş GayrimenkulAvas Gayrimenkul ve Temel Gayrimenkul adında 3 ayrı gayrimenkul yatırım şirketi kurdu. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç ve Mustafa Koç’un üçüne de ortak olduğu şirketlerin faaliyet alanı her tür inşaattan gayrimenkul alım – satımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Koç, basın sohbetinde yerli otoyla ilgili de şunları söyledi:
Bir süredir siyasiler ve işadamlarının gündeminde olan yerli otomobil konusunda ortaklarımızın elindeki mevcut platformlardan birini de çok rahat kullanabiliriz. Türk otomobili de dönüştürebilir. Böyle bir şey varken, bunu sıfırdan yapmak ekonomik olarak zaten fizibl değil. Satış sonrası servisi, dağıtım ağı, ihracatı, dış pazarlardaki örgütleme de bunların cabası.

2012 zor bir yıl olacak
Koç, 2012 yılı beklentisini ise “2012 zor bir yıl olacak. Herkes için birtakım belirsizlikler hâlâ dünyada, Avrupa ‘da mevcut. İnşallah bu ülkemize sirayet etmez. 2012 ‘de büyümenin bu kadar olması biraz iyimser bir yaklaşım olur ama Avrupa ortalamasının üstünde büyüyeceğimizi tahmin ediyorum ” sözleriyle açıkladı.
Koçtaş’ta % 20 büyüme
Ekimde Ankara Eryaman’da yeni nesil mağazalarının ilkinin kurdelesini kesen Koçtaş, Türkiye’deki 36’ncı ve Kayseri’deki 2’nci mağazasını Forum Kayseri AVM’de hizmete açtı. Koçtaş Forum Kayseri AVM mağazasının açılışına katılan Mustafa Koç, Koçtaş‘ın hedefleri paralelinde 2011 yılını yüzde 20 büyüme ile kapatacağını, sektör lideri olarak büyüme yoluna aynı hızla devam edeceğini açıkladı.
Kaynak: Milliyet

Gürsel Tekin: TOKİ Canik faciası ilk değil, son da olmayacak!

Gürsel Tekin: TOKİ Canik faciası ilk değil, son da olmayacak!

Türkiye , Canik’te TOKİ konutlarındaki bir kapıcı dairesinde sel suyunda boğulmuş minicik bedenlerin çıkarılmasını canlı yayınlarla izledi
Türkiye , Canik’te TOKİ konutlarındaki bir kapıcı dairesinde sel suyunda boğulmuş minicik bedenlerin çıkarılmasını canlı yayınlarla izledi. Konuyla ilgili kamera karşısına geçen her uzman aynı şeyi söylüyor: “Temel sorun dere yataklarında bilimsel kurallara uymayan yapılaşmaya gidiliyor”.
İmar sorunlarıyla yakından ilgilenen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de aynı soruna dikkat çekerken, “Canik’te yaşanan ilk değil, son da olmayacak” yorumunu yaptı.
Topbaş da TOKİ’ye dava açmıştı, ne oldu?
Devlet eliyle planlı bir felaket yaşandığı görüşünü savunan Tekin, “Ayamama’da 31 insan öldü. Orada da hesap sorulacaktı? Ne oldu? Rize’de, Zonguldak’ta yaşananların hesabı kimden soruldu? Bu işlerin sorumlusu kim? Böyle bir hukuk anlayışı olur mu? Bu öyle 3 kelimeyle, rahmet dilemekle geçiştirilecek bir olay değil” dedi. CHP ‘li Gürsel Tekin , TOKİ’nin İstanbul ‘daki kural dışı projelerinin sadece muhalefetin değil İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ‘ın da tepkisini çektiğini anımsatarak “Sayın Topbaş’ın açtığı davalar vardı. Ben o davaların sonucunu merak ediyorum” ifadesini kullandı.
Radikal