Piyasalardaki gerilim Konut alım talebini düşürdü
Tüketicilerin konut satın alma eğilimi ve tercihlerini gösteren ING
Mortgage Barometre’nin Ağustos 2011 sonuçları açıklandı. ING Bank’ın
İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği ING
Mortgage Barometre, Ağustos ayında, bir önceki ay başlayan düşüşü devam
ettirerek 74’ü gösterdi.

ING Bank’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde
gerçekleştirdiği ING Mortgage Barometre’nin Ağustos 2011 dönemi
sonuçları açıklandı. Ağustos ayı boyunca 14 ilde 801 kişinin katılımıyla
gerçekleştirilen görüşmelerde, tüketicilerin konut satın alma
eğilimleri ve tercihleri, bu tercihleri etkileyen dinamikler ve ekonomi
ile ilgili beklentileri ölçülerek, konut piyasasının nabzı tutuldu.
ING Mortgage Barometre Ağustos 2011 dönemi sonuçları,Temmuz ayına
göre dört puanlık düşüş ile 74’ü gösterdi.Haziran ayında üç puan
yükselerek Mart ayındaki tarihi düzeyine (84) geri dönen ING Mortgage
Barometre, Temmuz ayındaki sekiz puanlık düşüşün ardından, Ağustos
ayında da dört puan gerileyerek endeksin oluşturulmaya başlandığı Aralık
2009’dan bu yana gözlenen en düşük seviyeye geldi.
Konut alım eğilimi azalıyor
Barometre’de Ağustos ayında meydana gelen düşüşte, finans
piyasalarındaki yükselen gerilime bağlı olarak tüketicilerin kısa vadede
konut alma tercihlerini daha uzun vadeye kaydırmaları etkili oldu.
Buna göre, piyasa koşulları değerlendirildiğinde mevcut durumun
beklemek veya konutu elde tutmak için daha uygun olduğu eğilimi öne
çıkıyor.
Barometre’nin Ağustos ayı sonuçlarına göre 1 yıl içerisinde ev almayı
düşünenlerin oranında da belirgin bir azalma yaşandı. Haziran ayında
anketi cevaplayanların yüzde 33’ü bir yıl içerisinde ev almayı
planlarken, Temmuz ayında bu rakam yüzde 26’ya, Ağustos ayında ise yüzde
23’e kadar geriledi.
Gelecekte konut satın alma eğilimiyse yüzde 47’lik bir seviyedeyken,
planlanan konut satın alma dönemi yüzde 77’lik bir çoğunluk tarafından
bir yıl ve daha uzun olarak planlanıyor.
ING Mortgage Barometre’nin Ağustos 2011 dönemi sonuçlarında öne çıkan
bir diğer başlıksa konut satın alırken kullanılacak kaynaklarla ilgili.
Buna göre, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar listesinin
başında banka kredisi yer alıyor.
Banka kredisi kullanacağını belirtenlerin yüzde 57’si evin değerinin
yüzde 50-70 arasını kredi ile karşılamayı düşündüklerini belirtti.
Çalışmaya katılan tüketiciler, Ağustos ayında krediye aylık ödenebilecek
ortalama taksit tutarının 1.189 TL olduğunu belirttiler. Ortalama
olarak 73 aylık vade ile ev tercih edilirken, alınması düşünülen ev
fiyatı ortalama 111,6 bin TL olarak öne çıktı.
Tüketiciler konut tercihlerini sıfır daireden yana kullanırken, hedef
kitlenin yüzde 65’i bizzat kendisine veya eşine ait bir konutta
yaşamakta olduklarını ve mevcut konutlarını ortalama 7 yıl önce satın
aldıklarını belirtiyor.
Piyasalardaki dalgalanma tüketici güvenini sarstı
ING Mortgage Barometre Ağustos ayı sonuçlarını değerlendiren ING Bank
Ekonomik Araştırmalar Bölüm Müdürü Muhammet Mercan, tüketici
güvenindeki gerilemenin konut alım kararlarında özellikle vade
tercihleri üzerinde belirleyici olduğunu belirtti.
Mercan, “Erken bir Para Politikası Kurulu toplantısıyla faiz
koridorunun daraltılması, YP yükümlülükler için belirlenen munzam
karşılıkların düşürülmesi, döviz alım ihaleleri ve politika faizinin
düşürülmesi gibi önlemler piyasalarda göreli bir istikrar sağladı.
Ancak bu, tüketici güveninin devam etmesi için yeterli olmadı.
Ağustos ayında piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ve kurda yukarı yönlü
hareketin tüketici güvenini, dolayısıyla konut alımı isteğini olumsuz
etkilediği anlaşılıyor.
Dolayısıyla, 2011’in ilk yarısında kısmen öne alınan talebin de
etkisiyle yükselen ING Mortgage Barometre’nin yavaşlayan yurt içi
taleple hızla aşağı döndüğü gözleniyor.”
Konut kredilerindeki artış durma noktasında
Barometre’deki düşüşü konut kredileri verilerinin desteklediğini
söyleyen Bilgi Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Orhan Erdem “Son bir
yıldır her ay ortalama yüzde 2,4 büyüyerek Temmuz ayında 71,6 milyar
TL’ye gelen konut kredilerinin Ağustos ayındaki büyümesi %0,66 gibi çok
düşük bir oranda gerçekleşti.
Yani konut kredilerindeki artış neredeyse durma noktasına geldi.
Gerek yurtiçinde döviz kurlarında yaşanan sert dalgalanmalar, gerekse
bazı ülkelerin yaşadığı ciddi borç sorunları Türkiye’deki tedirginliğin
azalmasına engel oluyor.
Bu sebeple kredi almayı düşünenler de şimdilik taleplerini ertelemiş
ve beklemeye çekilmiş gibi görünüyorlar. Yaşanan bu dalgalanmalara karşı
alınan tedbirler önümüzdeki aylardaki beklentileri şekillendirecek”
dedi.