30 Mayıs 2013 Perşembe

Kadıköy gecekondudan arınıyor

Kadıköy gecekondudan arınıyor

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş Kıdemli Değerleme Uzmanı Asena Güngör'ün incelemesine göre; Yeni imar planının izin verdiği haklar ile bölgede yer alan gecekondu yapılaşmalarının yerini önümüzdeki senelerde üst gelir grubuna hitap eden, yüksek irtifalara sahip lüks karma kullanım projelerinin alması bekleniyor.

hurriyetemlak.com

09.04.2013 00:04:10
TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş Özel Projeler Departmanı’ndan Kıdemli Değerleme Uzmanı Asena Güngör, Hurriyetemlak.com okurları için Kadıköy ilçesini değerlendirdi. Güngör'ün incelemesine göre; Yeni imar planının izin verdiği haklar ile bölgede yer alan gecekondu yapılaşmalarının yerini önümüzdeki senelerde üst gelir grubuna hitap eden, yüksek irtifalara sahip lüks karma kullanım projelerinin alması bekleniyor.

Kadıköy ilçesi, Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile bağlantılı D-100 Karayolu, Anadolu Demiryolu’nun ve kent ölçeğinde banliyö hattının başlangıcı olan Haydarpaşa İstasyonu ile önemli ulaşım bağlantıları barındırmaktadır. Marmara Denizi’ne kıyısı olan ilçenin, Kadıköy-Bostancı Deniz Otobüsleri ve Şehir Hatları iskeleleri  ile Avrupa Yakası ile deniz ulaşımı da kolaylıkla sağlanabilmektedir.  İlçe; İstanbul Metropolü ve Marmara Bölgesi içinde önemli ulaşım bağlantılarının odak noktasında yer almaktadır. 

Bu konumu ile Anadolu Yakasının merkez ilçe işlevini yürütmektedir. İstanbul’un Kocaeli sınırından gelen ulaşım aksları ve çevresinde yer alan ilçelerin Avrupa Yakasına bağlantısı büyük oranda Kadıköy’den geçerek sağlanmaktadır. Kadıköy sadece geçiş alanı değil, aynı zamanda konut, iş, ticaret ve kültürel merkez alanı olarak önem arz etmektedir. Birbirleriyle bağlantılı ulaşım aksları (karayolu, denizyolu) Kadıköy merkezden sağlanmaktadır. Özel motor iskeleleri hariç, Kadıköy merkez‘de 4 adet ve Bostancı’ da 2 adet olmak üzere toplam 6 adet yolcu iskelesi bulunmaktadır.
Kadıköy; Alışveriş Merkezlerine yakınlığı, İstanbul Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Işık Üniversitesi, E-5 karayolu, Boğaziçi Köprüsü ve Kadıköy’e yakın konumlanmasının da etkisiyle yeni lüks konut ve rezidans projeleriyle yüksek talep gören bir bölge haline gelmiştir.
Ayrıca E-5 karayolu çevresinde gerçekleşen yeni konut, alışveriş merkezi, hastane ve otel yatırımları da gayrimenkul piyasasına hareketlilik katarak, bölgenin öne çıkmasına neden olmuştur.
Bölgede Akiş, İntaş, Dumankaya ve Taşyapı gibi markalı projelerin yeni ve lüks konut projeleri yer almaktadır. Bu projeler içerisinde öne çıkanlardan biri Taşyapı’nın Four Wings projesidir. Bağdat Caddesi’ne olan yakınlığı ile dikkat çeken ve  44 katlı 4 bloktan oluşan proje 22.000 m2 arsa üzerinde geliştirilmektedir. Projenin 2013 yılı sonunda teslim edilmesi planlanmaktadır. Taşyapı’nın bölgedeki bir diğer projesi de 2010 yılında satışlarına başlanan ve Bağdat Caddesi üzerinde yer alan Taşyapı Rezidans projesidir.
Göztepe semtinde Paksa İnşaat tarafından geliştirilen Paksa Metroport, Dumankaya İkon projeleri; Acıbadem semtinde ise Arte Verde, Almondhill, Akasya Acıbadem gibi lüks ve yeni konut projeleri yer almaktadır. Akasya Acıbadem içerisinde yer alacak olan 86.000 m2 kiralanabilir alana sahip AVM’nin 2013 yılı ilk yarısında faaliyete geçmesi planlanmakta olup, Anadolu yakasındaki AVM pazarına iddialı bir giriş yapacağı düşünülmektedir.
Genellikle şehrin eski ve bilinen merkezlerinde bulunan cadde perakendeciliği, mevcut mağaza stokunun sabit olması ve bu merkezlere olan talep artışı sebebi ile kira değerleri açısından alışveriş merkezi kiralarını yakalamış durumdadır.
İstanbul’da alışveriş merkezlerinin sayısı hızla artarken, cadde perakendeciliği de önemini korumaktadır. İstanbul’da bilinen en önemli cadde mağazacılığı, Nişantaşı ve  Kadıköy ilçe sınırlarında yer alan Suadiye semtlerinde gerçekleşmektedir. Suadiye semtinde Bağdat Caddesi’nde cadde mağazacılığı süre gelmekte olup, kira değerlerinin yüksek seviyelerde olduğu cadde üzerinde yer alan mağazaların konumlarına göre fiyatlar oldukça farklılık gösterebilmektedir.
Yeni ve lüks projelerin yanı sıra Kadıköy ilçesinin mevcut eski bir yerleşik dokusu bulunmakta olup, ilçe Afet Yasası kapsamında değerlendirilen ve riskli yapıların yoğunluğu ile ön plana çıkan bölgelerin başında gelmektedir.
Kadıköy ilçesinde mevcut durum itibari ile kentsel dönüşüm neden ile imar uygulamaları yoğun olarak görülmektedir.
Kentsel dönüşüm kapsamında pilot bölge seçilen Fikirtepe Mahallesi Kadıköy’ün merkezi’nde konumlu olması, Kadıköy’ün önemli ana arterlerinin kesiştiği bir konumda yer alması sebebi ile lokasyon olarak stratejik önem taşıyan bir bölgedir. Bağdat Caddesi’ne, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’ne, D-100 Karayolu ve TEM bağlantı yollarına oldukça yakın konumlanmış olan bölge aynı zamanda toplu taşıma ile erişilebilirliğin yüksek olduğu bir lokasyona sahiptir.
İstanbul şehir merkezinde inşaat yapılacak arazilerin büyüklüğünün hayli az olması nedeniyle Fikirtepe bölgesi yıllardır birçok yatırımcının ilgi odağı olmuştur. Merkezi konumuna rağmen düzensiz gecekondu yapılaşmalarını barındıran bölgede 2011 yılı sonunda onaylanan yeni 1/1000 ölçekli uygulama imar planları ile kentsel dönüşümün yolu açılmış, kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilmemesine rağmen yeni imar planı ile bölgede kentsel dönüşüm teşvik edilmiştir.  Yeni imar planının yapı adası bazında yapılaşmalar %100 ilave KAKS kullanma hakkı vermesi ile bir çok inşaat firması bölge halkıyla kat karşılığı anlaşma yoluna giderek yapı adası oluşturacak şekilde parsel toplamıştır. Anlaşma sağlanan yapı adalarında inşaat firmaları karma kullanım projeler geliştirmek üzere ilk adımlarını atmış durumdadır.
Bölgedeki arsa sahipleri ile kat karşılığı anlaşan inşaat firmaları, arsa sahiplerine arsa m2’lerine göre inşa edilecek yeni projede daire verecek, ayrıca proje bitene kadar kira  ödemelerini ve taşınma masraflarını karşılayacaklardır.  Arsa sahipleri ile müteahhit firmalar arasında  gerçekleşen kat karşılığı oran %50-55 mertebelerinde olup bazı bölgelerde bu oranın daha üst seviyelere çıktığı görülmektedir. Bölgede faaliyette bulunan inşaat firmalarından başlıcaları; Teknik Yapı, Usta İnşaat, Emay İnşaat (Kent Plus), Selimoğlu İnşaat, Baysaş İnşaat, Birleşim & Yazıcı Group, Vartaş Yapı, Sefa & Koyuncu İnşaat, Anka Yapı ve Taşyapı’dır.
Yeni imar planının izin verdiği haklar ile bölgede yer alan gecekondu yapılaşmalarının yerini önümüzdeki senelerde üst gelir grubuna hitap eden, yüksek irtifalara sahip lüks karma kullanım projelerinin alması beklenmektedir.
Fikirtepe’nin kentsel dönüşüm sürecine girmesinin önünü açan yeni imar planları ile verilen haklar, bir çok inşaat firması tarafından ilgi görmüş olsa da, bölgede plansız bir gelişim sürecinin başlamış olduğu göze çarpmaktadır. Bölgenin bir bütün olarak değerlendirilip, projelendirilmesi gerekliliğinin, önümüzdeki yıllarda bölgedeki inşaatların tamamlanması ile oluşacak yoğunluk ve belki arz fazlası ile ortaya çıkacağı düşünülmektedir.
Depreme karşı önlem almak için çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un  getirmiş olduğu kentsel dönüşüm imkanı, eskiyen ve ekonomik ömrünü tamamlamış apartmanlar ve sitelere de uygulanabilmektedir. Ekonomik ömrünü tamamlamış apartman veya siteler, depremde yıkılma riski taşıyan binalar ve ağır hasar görme riski taşıyan yapılar kanun kapsamında değerlendirilebilmektedir. Bu bağlamda Kadıköy Bağdat Caddesi’nde de yapılan risk tespitleri sonucunda apartman tipi yapılarda dönüşüm süreci başlamıştır.
Mevcut konut stoklarında yenileme sürecine girilen Kadıköy ilçesinde boş ve proje geliştirmeye elverişli arsa arzı kısıtlıdır. Ancak Merdivenköy mevkiinde D-100 Karayolu güney kısmında konumlu yaklaşık 90 dönümlük arazi proje geliştirmek için uygun konum ve büyüklüğe sahip potansiyel bir arsa olarak dikkat çekmektedir. Arsa üzerinde önümüzdeki yıllarda lüks karma bir proje inşa edilmesi muhtemeldir.

Doğalgaz faturası 'Pasif Ev'le tarih oluyor!

Doğalgaz faturası 'Pasif Ev'le tarih oluyor!

Dünyada son yıllarda hızla yayılan ‘Pasif Ev’ trendi ülkemizde de konuşulmaya başlandı. Pasif Ev’ler enerjiden yüzde 90 tasarruf sağlıyor...

hurriyetemlak.com

20.05.2013 17:06:34
Ülkemizde yeni yeni üzerinde konuşulmaya başlanan Pasif Ev konsepti, dünyada son yıllarda hızla yayılan bir trend haline geldi. Maksimum seviyede enerji tasarrufu sağlamak için tasarlanan Pasif Evler; ısıtma enerjisi, iç hava değişimi, aydınlatma ve sıcak su için kullanılan tüm enerji miktarını en düşük seviyede tutmayı hedefleyen bir bütünden oluşuyor. 

Bir evin Pasif Ev olabilmesi için öncelikli şart ısıtma ve soğutma için harcanan enerjinin yılda metrekare başına 15 kilowatt saat olması. Ayrıca dış cephedeki ısı iletkenlik değerinin de metrekarede 0,10–0,15 kilowatt saat olması gerekiyor. Bu değerlere ulaşabilmenin ilk şartı da binanın dış cephesine uygulanacak çok iyi bir ısı yalıtımı sisteminden geçiyor. Bina dış cephesinde yapılacak ısı yalıtımının ısı kayıplarını tamamen ortadan kaldıracak şekilde tasarlanması çok önemli. 

Türkiye’nin ilk içinde yaşanılan Pasif Evi Urla’da

G & G Renewable Energies Energy Efficiency Natural Resources tarafından projelendirilen ve Blue’Safe Mavi Kale’nin öncülüğünde hayata geçirilen Türkiye’nin ilk içinde yaşanılan Pasif Ev projesi de Pasif Ev kriterlerine uygun olarak inşa edildi. Merkezi Almanya’da bulunan Passive House Institute – Pasif Ev Enstitüsü’nün “Pasif Ev Projelendirme Paketi”ne uyumlu olarak hayata geçirilen Türkiye’nin ilk içinde yaşanılan Pasif Evi enerjiden yüzde 90 tasarruf sağlıyor.

İzmir Urla’daki Pasif Ev’de göze çarpan ilk ve en önemli detay, dış cephelere CE belgeli Dow Shapemate IB styrofoam ısı yalıtım levhaları ile 16 cm’lik yalıtım yapılması. Pasif Ev’in bulunduğu İzmir’de genel olarak kullanılan ısı yalıtım levhası kalınlığının 3 cm olduğu düşünüldüğünde aradaki fark daha net görülüyor. 

Evin temel duvarlarında da 16 cm, zemin  ve teraslarında ise 10 cm kalınlığında Dow Roofmate XPS levha kullanıldı. Isı yalıtım çalışmalarında, Kalekim ID sertifikalı Kalefiks Isı Yalıtım Yapıştırıcısı ve Kaleplast Isı Yalıtım Sıvası tercih edildi. Ayrıca Kalekim boya ürünleri de son aşamada kullanılarak mükemmel bir yalıtım için gerekli tüm süreç tamamlandı. 

Tüm kışı faturasız geçirdiler

Bunun sonucunda evin içinde yaşayan Uğur Gül ve Gerd Ketelhake çifti ve 2 çocuğu bütün kış ne doğal gaz faturası ödediler ne de ısınmak için herhangi bir şeye ihtiyaç duydular. Önümüz yaz; bununla birlikte İzmir gibi neredeyse her evde klimanın olduğu bir şehirde inşa edilen Pasif Ev’de klima bile yok. Ancak eve uygulanan ısı yalıtımı, klimaya ihtiyaç duymadan evin iç ortam sıcaklığının 20 – 26 C derecede olmasını sağlayacak.

Pasif Ev için belirttiğimiz gibi en önemli şart kusursuz bir ısı yalıtımı uygulaması. Ancak bu tek başına yeterli değil. Türkiye’nin ilk içinde yaşanılan Pasif Ev’inde camların konumu kışın güneşi maksimum seviyede alacak, yazın ise güneşten etkilenmeyecek şekilde dizayn edildi. Pasif Ev’de ısı geçirgenliği çok düşük olan argon gazının yer aldığı çift camlar tercih edildi. Bu evde kışın soğuk havanın, yazın da sıcak havanın içeriye girmesini önleyen geri ısı kazanımlı havalandırma sistemi kullanıldı. Pasif Ev’in teras çatısında uygulanan drenaj sistemi sayesinde de yağmur suyu bahçede yer altına gömülü 20 tonluk su tankında toplanıyor. Tankın içinde yer alan mekanik bir sistemle arıtılan su, bahçe sulamada, tuvaletlerde ve çamaşır makinesinde kullanılıyor. 

Güneş enerjisinden sıcak su elde edilmesi için de 10 metrekarelik solar paneller evin çatısına yaptırıldı. Bu solar paneller evin sıcak su ihtiyacını karşıladığı gibi kış aylarında ek bir ısıtmaya gerek olduğunda kalorifer sistemi için gerekli olan sıcak suyun da güneşten kazanılmasını sağlıyor. 

Mardav Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer ‘Pasif Ev’ uygulamasının ayrıntılarını Hurriyetemlak.com’a anlattı...                                                                  


Pasif ev uygulamasında Türkiye neden bu kadar geç kaldı?

Alper Doğruer: Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden ve bu açıdan enerjide dışa bağımlı bir ülke olmamıza rağmen enerji verimliliği konusuna gerekli duyarlılığı yeni yeni gösteriyoruz. Pasif Ev uygulaması konusunda geç kalmışlık bir yana ülkemizdeki 19 milyon konutun yüzde 85’inde hala ısı yalıtım uygulaması yok. Maalesef biz henüz yalıtım sorununu çözebilmiş değiliz. Yalıtımsızlık yüzünden her yıl ortalama 9 milyar 265 milyon doları havaya savuruyoruz. Ekonomik zararın yanı sıra çevreye de zarar veriyoruz.

Yalıtım konusunda toplumdaki bilinç son yıllarda artıyor. Bunda gerek sektörel derneklerin bu alandaki çalışmaları gerek bizim gibi firmaların yürüttüğü bilinçlendirme kampanyaları ve uygulanmaya başlanan yasal düzenlemelerin payı çok büyük. Özellikle yeni yapılacak tüm binalara getirilen ısı yalıtımı zorunluluğu bilincin gelişmesinde oldukça etkili oldu. 

Ülkemizde yapılan enerji israfı nasıl önlenir?

Ülkemizde enerjinin yüzde 34’ü konutlarda kullanılıyor. Konutlarda kullanılan enerjinin yüzde 80’i ise ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Yani aslında fazla lambaları söndürmek ya da televizyonu kumandadan değil de düğmeden kapatmakla elde edeceğimiz enerji tasarrufu hep bu yüzde 20’nin içinde. Asıl tasarruf ısıtma ve soğutma alanında. Bu nedenle enerji israfına son demek için ilk adım binalara ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor. 

Ülkemizde ısı yalıtımı olmayan 16 milyonun üzerindeki binayı ısıtmak ve soğutmak için ise enerjimizin yarısını boşa harcıyoruz. Bunun ülke ekonomisine bedeli ise her yıl 9 milyar 265 milyon dolar. Avrupa Birliği’ne baktığımızda ise binaların yüzde 50 – 60’ında ısı yalıtımı olduğunu görüyoruz. Bunun sonucunda son 10 yılda Türkiye’de enerji tüketimi yüzde 30 artarken, AB’de bu artış oranı sadece yüzde 10.

Bir binaya ısı yalıtımı yaptırarak ısıtma ve soğutma masraflarından yüzde 50 tasarruf elde etmek mümkün olduğu gibi bu rakamı Pasif Ev’ler sayesinde çok daha yukarıya taşımak da mümkün. Pasif Ev’ler enerjiden yüzde 90 tasarruf sağlıyor.

Isı yalıtımı yaptıran bina sayısının son yıllardaki artışı nasıl?

1 Kasım 2008’de revize edilerek Resmi Gazete’de yayımlanan “TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği” ile ısı yalıtımı ciddi bir zorunluluk oldu. Yönetmelik ile artık ısı yalıtımı olmayan projelerin hayata geçmesi mümkün değil… Mevcut projelerin de tadilatla yenilenen ve ilave edilen kısımlarının enerji verimli olarak tasarlanması zorunlu. Bu da öncelikle yeni yapılan tüm binaların ısı yalıtımlı olduğu anlamına geliyor.

Ayrıca 1 Ocak 2011’de yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği” gereğince de yeni inşa edilen binaların Enerji Kimlik Belgesi alması zorunlu oldu. 2017 yılına kadar mevcut binaların da bu belgeyi almaları gerekecek. Binaları beyaz eşyalarda olduğu gibi enerji verimlilik oranlarına göre sınıflandıran bu belge, özellikle ev satın almak ya da kiralamak isteyenlerin bakacağı ilk şey olacak. Satın alma ve kiralamada enerji israf eden yani enerji obur konutlar tercih edilmeyecek. Bu durum konut fiyatlarını da etkileyecek. Bu nedenle mevcut binaların da değer kaybetmemesi için bir an önce yalıtım yaptırması gerekiyor. 

Pasif ev uygulaması ne zaman yaygınlaşır?

Blue’Safe Mavi Kale olarak yalıtım sektörüne liderlik etmeyi, diğer firmaların önünde koşmayı kendimize misyon edindik.  Pasif Ev projesi de bunun bir örneği. Türkiye’ye rol model olmak için çıktığımız bu yolda, amacımız Pasif Ev’lerin yani en çevreci ve enerji tasarruflu evlerin sayılarını artırmak. Bu amaçla çıktığımız yolda araladığımız kapıdan birçok firmanın ve ev sahibinin de geçmesini diliyoruz. 

Ülkemizde doğal gaz ve elektrik fiyatlarının çok yüksek olduğu bir gerçek. Vatandaşlarımız kışın doğal gaz faturalarından, yazın ise klimadan kaynaklı yükselen elektrik faturalarından bunalmış durumda. Ayrıca güneş enerjisinden yararlanmak için de çok önemli bir potansiyele sahip bir iklime sahip olduğumuzu da hesaba katarsak Pasif Ev’lerin önünün açılmaması için bir neden yok.

Blue’Safe Mavi Kale olarak Türkiye’nin ilk içinde yaşanılan Pasif Evi’ni Urla’ya inşa ederek ülkemizde Pasif Ev uygulamalarının yaygınlaşması adına çok önemli bir adım attık. Pasif Ev projesini herhangi bir laboratuvar ortamında yapmak yerine normal bir konut gibi yaşanabilir ve herkes tarafından da yapılabilir olduğunu göstermek istedik. Bu evin içinde 2 çocuğuyla birlikte yaşayan Uğur Gül ve Gerd Ketelhake çifti de Pasif Ev’in gerçek hayatta mümkün olduğunun en güzel göstergesi.

Pasif Ev’i kamuoyuna ne kadar anlatırsak, Pasif Ev’in sağladığı faydalar daha net anlaşılacak. Bu da Pasif Ev’lerin artmasında etkili olacak.


Pasif evler yıllık ne kadar tasarruf ediyor?

Pasif Ev’ler enerji tasarrufu sağlamada üstün performans gösteren mimari özelliklere sahip. Pasif Ev’in en temel özelliği ısıtma ve soğutma için metrekare başına yılda sadece 15 kWh enerji harcaması. Ülkemizdeki TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği’ne göre binalarda ısıtma – soğutma için harcanacak enerji miktarı metrekare başına yılda 80 - 100 kWh. Ülkemizde yalıtımsız bir binada tüketilen enerji miktarı ise yılda metrekare başına 300-350 kWh. İzmir Urla’da inşa ettiğimiz Türkiye’nin ilk Pasif Ev’i normal bir eve kıyasla enerjiden yüzde 90 oranında tasarruf sağlıyor. Bu evde yalıtımsız ve kalitesiz binalara kıyasla tam 20 kat daha fazla enerji tasarruf ediliyor.

Pasif evlerin maliyeti normal evlere göre ne kadar fazla?

Pasif Ev’e sahip olmak sanıldığı gibi yüksek maliyetler gerektirmiyor. İzmir Urla’daki Pasif Ev’de normal bir evin yapı maliyetiyle kıyaslandığında metrekare başına 75 – 100 TL arasında bir ekstra harcama yapıldı. 300 metrekare brüt kullanım alanı olan bu evin metrekare maliyeti bin 200 TL oldu. Yapı maliyetinin sadece yüzde 5’i ısı yalıtımı için harcandı. 

Ekstra harcamalar normal bir evle kıyaslandığında tasarrufla kaç yılda kendini amorti ediyor?

Klimasız ve doğal gaz faturasız bir hayat vadeden Pasif Ev için harcanan ekstra kalemler sağlanan enerji tasarrufuyla kendisini 5 yıl gibi kısa bir sürede amorti ediyor. Bu açıdan bunlara ekstra maliyet ya da harcama olarak bakmak yerine yatırım olarak bakmak gerekir. 

Türkiyenin ilk pasif evi ne kadar zamanda yapıldı?

Pasif Ev’i yaklaşık olarak iki yıl gibi bir sürede tamamladık. 

Pasif evlerin yaygınlaşması için neler yapmak gerekiyor?

Türkiye’de Pasif Ev’lerin yaygınlaşması için hepimize sorumluluklar düşüyor. Öncelikle hepimizin Pasif Ev’lerle ilgili yeterince bilgiye sahip olmamız ve Pasif Ev’lerin hayatımıza yapacağı olumlu katkının farkında olmamız gerekiyor. Ve tabi bunları kamuoyuna ne doğru şekilde anlatabilmek de önemli.

AB ülkeleri,  2019 yılından itibaren inşa edilecek olan tüm kamu binalarını Pasif Ev olarak yapmak için bir anlaşma yaptı. Şu anda gerekli kanun, yönetmelik ve prosedürler üzerinde çalışıyorlar. Pasif Evin ilk yapıldığı yer olarak bu alanda en gelişmiş ülke olan Almanya’da Pasif Ev sayısı 13 bini buluyor. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yapılacak yasal düzenlemelerle Pasif Evlerin yaygınlaşmasını sağlayabiliriz. 

Blue’Safe Mavi Kale markası olarak Türkiye’de Pasif Evlerin yaygınlaşması için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.

Nagihan Arat/Hurriyetemlak.com 

Dönüşüm rüzgarı İstanbul’u sardı, konut fiyatları yüzde 50 artacak

Dönüşüm rüzgarı İstanbul’u sardı, konut fiyatları yüzde 50 artacak

İstanbul’da kentsel dönüşümle birlikte Zeytinburnu’ndan Kadıköy’e, Kağıthane’den Bağcılar’a, Şişli’den Pendik’e birçok ilçede binaların yıkımına başlandı. Uzmanlar, kentsel dönüşümle çehresi yenilenecek ilçelerde fiyatların uçuşa geçeceğini belirtiyor.

hurriyetemlak.comhttp://www.hurriyetemlak.com/donusum_ruzgari_istanbul%e2%80%99u_sardi,_konut_fiyatlari_yuzde_50_artacak/emlak-yasam-sektorden-haberler/P5FhYCiHG7A=/Ks1koaHZTSk=

17.05.2013 10:42:51
Türkiye’nin lider emlak portalı Hurriyetemlak.com Genel Koordinatörü Ahmet Kurşunlu, “İstanbul’da satılık konutların yıllık fiyat artışı yüzde 12’yi buldu. Dönüşümün hızlanmasıyla beraber bu artış yüzde 50’lere ulaşacaktır. Önümüzdeki 5 yıl içinde İstanbul’da konut fiyatları dünya metropolleriyle yarışacak” dedi.
Olası İstanbul depreminin en az hasarla atlatılmasını sağlamak amacıyla başlatılan ‘kentsel dönüşüm’ rüzgarı İstanbul’un birçok ilçesini baştan yaratacak. Zeytinburnu, Kağıthane, Bağcılar, Esenler, Şişli, Bayrampaşa, Pendik, Kartal, Üsküdar, Sarıyer, Kadıköy, Küçükçekmece ve Çekmeköy gibi ilçelerde depreme dayanıksız binaların yıkımına başlandı. Kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilip teslim edilmeye başlanan konutlar da bulunuyor. Uzmanlara göre yenilenen ilçelerde inşaatların tamamlanıp tüm sosyal olanakların devreye girmesiyle beraber fiyatlar dudak uçuklatacak. 

FİKİRTEPE’DE START VERİLDİ
İstanbul’un yenilenme hakeretinin en önemli parçalarından biri, Kadıköy’ün dönüşümü olarak kabul ediliyor. Kentsel dönüşümün mimarlarından Anka Yapı, Fikirtepe’nin ilk yenilenme projesinin startını verdi. ‘EvimKadıköy’ ismi verilen dev proje için 1.600 hak sahibiyle tek tek görüşülüp anlaşma yapıldı. 2.400 daire, 200 dükkan ve 400 ofisin yer aldığı proje üç etaptan oluşuyor. İlk etapta 550 konut satışa sunulduğu EvimKadıköy’de minimum metrekare satış fiyatı 4.800 TL. 
Dönüşüm sürecini değerlendiren Hurriyetemlak.com Genel Koordinatörü Ahmet Kurşunlu, “İstanbul’da satılık konutların yıllık fiyat artışı yüzde 12. Dönüşümün hızlanması ve yeni konutların inşa edilmesiyle beraber bu artış yüzde 50’lere ulaşacak. Önümüzdeki 5 yıl içinde İstanbul’da konut fiyatları dünya metropolleriyle yarışacak” diyor.

TÜM İLÇELERDE ÇALIŞMALAR HIZ KAZANDI
Hurriyetemlak.com ve Realty World işbirliğiyle hazırlanan Emlak Endeksi’nden alınan verilere göre; şimdiden, kentsel dönüşümün başladığı Zeytinburnu, Bağcılar, Esenler, Kartal ve Sarıyer gibi bölgelerde konut ve arsa yıllık artışı yüzde 20’nin üzerinde. Küçükçekmece'de ise yıllık artış yüzde 36'ya ulaştı.
Üsküdar'da kentsel dönüşüm Acıbadem mahallesinde Acıbadem Caddesi üzerinde başladı. Çiçeği burnunda ilçe Çekmeköy’de TOKİ’nin çalışmaları sürüyor, bölgede yükselen yeni binalar bölgedeki eski ev sahiplerini cezbediyor. Halk müteahhitlerle anlaşmaya sıcak bakıyor.
Anadolu Yakası Mikro Bölgeleme Raporu doğrultusunda öncelikle zemin sınıflaması yapılan Pendik'te nerelerin zemin açısından riskli, nerelerin önlem alınması gereken, nerelerin yapı yapılmasına uygun alanlar olduğu yönündeki çalışmalar tamamlandı.
2012 yılının Nisan ayında dönüşüme başlayanan Bayrampaşa’da ise 6 blok ve 28 konut yıkılarak 100 kişinin yeni evlere kavuşmasını sağlayacak proje tamamlanmak üzere. Sıra çok yakında temellerin atılacağı açıklanan eski Bayrampaşa Cezaevi alanında. Bölgeye 2 bin 500 civarında konutun yapılacağından söz ediliyor.
Lokal olarak kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiği Bağcılar'da farklı mahallelerden 6 alan kentsel dönüşüm bölgesi olarak belirlendi. Şişli'nin kentsel dönüşüme ihtiyacı olan gecekondu bölgeleri arasında Kuştepe, Ayazağa Köyü yer alıyor. 
Ekim ayında dönüşümün başladığı Esenler'de şu anda ilçenin 6 farklı noktasında Havaalanı, Tuna, Turgutreis, Oruçreis, Çiftehavuzlar Mahalleleri ile Dörtyol Meydanı'nın da içinde bulunduğu Menderes Mahallesi'nin bir bölümünde çalışmalar yapılıyor. 2004 yılından bu yana ilçedeki bina stoğunun yüzde 25'i yerinde dönüşümle yenilenen Kağıthane'de ise biri fabrika/sanayi alanlarının dönüşümü, ikincisi gecekondu önleme bölgelerinde toplu konut alanları diğeri de ada bazlı yerinde dönüşüm şeklinde gerçekleşiyor.
1999 Marmara depreminden sonra pilot bölge ilan edilen Zeytinburnu'nu da 1500 bina deprem yönetmeliklerine uygun olarak yıkılıp yeniden yapıldı.
RİSKLİ ALANLAR BELİRLENDİ
Kartal'da özellikle Yakacık Yeni Mahalle'de ve Soğanlık Yeni Mahalle'de yerinde dönüşüm gerçekleştirildi.  Gaziosmanpaşa'da da geçtiğimiz nisan ayı içinde yıkımlar başladı. Bu bölgede anlaşma yapma aşamasında olan bazı geliştirici firmalar bulunuyor. Gaziosmanpaşa ilçe sınırları içinde 11 adet riskli alan tespiti yapılarak Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu bölgeler içerisinde; Merkez mahallesi, Pazariçi mahallesi - Kuzey ve Güney Bölgeleri, Sarıgöl - Merkez mahallesi, Bağlarbaşı mahallesi, Yen, Mahalle, Yıldız Tabya mahallesi - Doğu ve Batı Bölgeleri,  Kazım Karabekir - Fevzi Çakmak mahalleleri, Barbaros Hayrettin Paşa - Karadeniz - Karayolları mahalleleri ve Mevlana mahallesi bulunuyor.
Nagihan Arat/Hurriyetemlak.com

İlk çeyrekte İstanbul'da 58.682 konut satıldı!

İlk çeyrekte İstanbul'da 58.682 konut satıldı!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılının ilk çeyreğinin konut satış istatistiklerini açıkladı. TÜİK'e göre İstanbul'da üç ayda 58.682 konut satıldı.

hurriyetemlak.com

24.05.2013 15:43:32
Konut satış istatistikleri, Türkiye İstatistik Kurumu ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü işbirliği çerçevesinde, Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) verileri kullanılarak hesaplandı. Konut satışlarında İstanbul 58.682 konut satışı ile en yüksek paya (%21,4) sahip oldu. İstanbul’u 34.786 konut satışı ile (%12,7) ile Ankara, 17 602 konut satışı ile (%6,4) ile İzmir izledi. Aynı çeyrekte, en az satış ise 9 konut ile Hakkâri’de gerçekleşti. Konut satışının en düşük olduğu diğer iller ve satış sayıları sırasıyla 18 konut ile Ardahan ve 37 konut ile Bayburt oldu. 

115.508 konut ipotekli satış sonucunda el değiştirdi

Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı %42,2 oldu. En yüksek ipotekli satış 27.391 ile İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul %23,7 ipotekli satış payı ile Türkiye sıralamasında ilk sırayı aldı. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı ise %46,7 oldu. Aynı çeyrekte, Hakkâri’de ipotekli satış işlemi gerçekleşmedi.

Türkiye genelinde 158.318 konut diğer satış sonucunda el değiştirdi

Diğer konut satışlarında da İstanbul 31.291 konut satışı ve %19,8 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %53,3 oldu. Ankara 18 022 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 9 496 konut satışı ile İzmir izledi. Aynı çeyrekte, diğer satış türlerinde en az satış ise 9 konut ile Hakkâri’de gerçekleşti.

Yıllık konut satışları en yüksek düzeye 2011 yılında ulaştı

Yıllık konut satışları, 2008-2012 döneminde en yüksek düzeye 708.275 konut satışı ile 2011 yılında ulaştı. En yüksek ipotekli satış da 289 275 ile 2011 yılında gerçekleşti. Diğer satışlar ise 532 458 ile 2009 yılında en yüksek seviyeye ulaştı. Sadece il merkezi ve merkez ilçelerin kapsandığı 2008-2012 dönemlerine ilişkin il düzeyinde yıllık konut satışları ipotekli satış ve diğer satışlar ayrımında Tablo 2’de verilmiştir.

‘2013' Emlak Vergisi’ni kim nasıl ödeyecek?


‘2013' Emlak Vergisi’ni kim nasıl ödeyecek?

Şükrü Kızılot

01.04.2013 13:58:39
2012’de gayrimenkul alanlar için emlak vergisi ödemesi, bu yıl başlayacak.
Ancak yeni konutların vergisi hesaplanırken, “geçici muafiyet” durumunun da göz önüne alınması gerekiyor.
Emekliler, işsizler, ev hanımları, öğrenciler ve engelliler ile şehitlerin dul ve yetimlerine 2013 yılında da “emlak vergisi kolaylığı” var.
Geçmiş yıllarda sıfır oranlı emlak vergisine tabi olması gerektiği halde, bilmeden vergi ödeyen; emekliler, işsizler, ev hanımları ve engelliler, ilgili belediyeye başvurmak suretiyle, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında ödedikleri emlak vergisini, geri alabilecekler.
Evini kiraya verip kendisi kirada oturanların, karı koca emekli olup birer evi olanların, evinin dışında kira getirmeyen bir de arsası olanların, emekli olup çalışanların ya da bankadan faiz, repo vb. geliri olanların emlak vergisi yönünden özel durumları var.
Soru-cevaplarla birlikte, hafta sonuna kadar sürecek olan bu dizimizde, yukarıda belirtilen konular ve özellikli durumlar ele alınarak açıklanacaktır.
EMLAK VERGİSİ ORANI
Emlak Vergisi oranı, gayrimenkulün;
• Konut, konut dışı bina (büro, dükkân mağaza vb.), arsa ve arazi olma durumuna,
• Büyükşehir belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığına,
göre değişiyor.
Bu ayırımlara göre emlak vergisi oranları tabloda gösterilmiştir.
TABLO……
Tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur.
Parsellenmiş arazinin, zirai faaliyette kullanılması halinde araziye ait oranın, aksi halde arsaya ait oranın uygulanması gerekir (Maliye Bak. GİB. Ankara VD. Başkanı’nın 18.03.2011 tarih ve MB. 2010-51-152 sayılı özelgesi).
Neriman Teyze’in emlak vergisi yüzde kaç arttı?
Neriman Teyze’nin, İstanbul’da bir evi, Datça’da da yazlığı var.
Yılın sekiz ayı İstanbul’da, dört ayı da Datça’da kalıyor. Yazın torunları da geldiği için çok mutlu oluyor.
Neriman Teyze bu yıl, geçen yıl olduğu gibi emlak vergisi yönünden biraz şanssız.
Nedenine gelince, her yıl evinin emlak vergisi değeri “yeniden değerleme oranının yarısı kadar” artıyordu. 2013’te Bakanlar Kurulu, 2012’de olduğu gibi olaya müdahale etti ve evlerin değeri “yeniden değerleme oranının tamamı kadar” artırıldı. Böyle olunca, Neriman Teyze’nin ödeyeceği emlak vergisindeki artış da beklentisinin üstünde oldu.
Buna göre, Neriman Teyze de dahil, Türkiye’deki tüm gayrimenkullerin emlak vergisi hesaplamasına esas değeri “yüzde 7.8 oranında” arttı.
Böyle olunca, yani gayrimenkullerin değeri yüzde 7.8 artınca (özellikli bazı durumlar dışında), 2013 yılında ödenecek emlak vergileri de yüzde 7.8 oranında arttı.
Büyükşehirlerde yüzde 100 zamlı
Büyükşehir belediyesi olmanın, emlak vergisi yönünden ciddi bir faturası var.
Tablodan da fark ettiğiniz gibi, büyükşehir belediye sınırları içindeki gayrimenkullerin emlak vergisi, “yüzde 100 zamlı” olarak alınıyor.
Buna göre örneğin; Kemal Bey Çorum’da 200 bin lira değerinde olan evi için 200 TL, Ayşe Teyze Samsun’daki 200 bin lira değerindeki evi için 400 TL emlak vergisi ödeyecek.
Arsa tapusu olan bitmiş evlerin vergisi
Kat irtifaklı arsa tapusu olan ve kat mülkiyeti olmayan, ancak tamamlanmış durumda yani içinde oturulan ev, dükkan ve bürolar var. Bunların sayısı, Türkiye genelindeki binaların yarısından fazlasını oluşturuyor.
Bu durumdaki gayrimenkuller için arsa değil, bina vergisi (yani ev, büro ve dükkân vergisi) ödenecek.
Emlak vergisi ne zaman ödenecek
Emlak vergisi, biri Mart-Mayıs, diğeri de Kasım 2013 ayında olmak üzere “iki eşit taksitte” ödeniyor.

ÖDEME GECİKİRSE NE OLUR?
Ödemenin geciktiği her ay için yüzde 1.40 oranında “gecikme zammı” alınır.

Dursun Amca gecekondusu için vergi ödeyecek mi?
Evet ödeyecek.
Mülkiyeti başkasına (örneğin devlete ait) arsa üzerine gecekondu inşa edip oturanların da konut olarak emlak vergisi ödemeleri gerekiyor. 
O nedenle, Dursun Amca da gecekondusu için emlak vergisi ödeyecek.
Hulusi Bey’in kooperatif evi
Hulusi Bey, yıllardır bir konut kooperatifinin üyesi. Nihayet sona doğru gelindi. Kuralar da çekildi. Herkesin evi belli oldu ama tapular henüz verilmedi. 
Hulusi Bey’in durumunda olan, on binlerce kişi var. Bunların emlak vergisinin nasıl ve kim tarafından ödeneceğini merak ediyorlar.
Kooperatiflere ait konutların emlak vergisi, kooperatif tarafından ödenir.
Konutlar tamamlanıp, tapuları verildiği yıl “emlak vergisi bildirimi” verirler ama vergi ödemezler. Vergileri yine kooperatif öder.
İzleyen yıldan itibaren de emlak vergisini Hulusi Bey öder.
Yeni alınan eve 5 yıl vergi muafiyeti
Yeni inşa edilen binalardan konut alanlara, beş yıl süre ile uygulanan “geçici muafiyet” var.
Emlak Vergisi Kanunu’nun 5. maddesine göre, yeni inşa edilen binalardan konut alanlarda,
iktisap (edinme) tarihini izleyen 5 yıl boyunca, konutun emlak vergisi değerinin 1/4’ü, “beş yıl süre” ile emlak vergisinden muaf tutuluyor.
ÖRNEK: Bahir Bey, 5.6.2012 tarihinde inşaatı biten apartman dairesini, 24.9.2012 tarihinde satın almıştır. Dairenin 2013 yılı emlak vergisi değeri 320 bin liradır. Bu durumda, Bahir Bey 2013-2017 yıllarında geçici muafiyetten yararlanacak, örneğin 2013 yılı için 80 bin liralık muafiyeti düştükten sonra, 240 bin lira üzerinden emlak vergisi ödeyecek.
Remzi Bay 2013’te aldığı gayrimenkul için ne yapacak?
Remzi Bey ve Remzi Bey’in durumunda olan başka kişiler, aldıkları gayrimenkulün 2013 yılı emlak vergisini ödemeyecekler. Vergi ödemeye 2014 yılından itibaren başlayacaklar. 
Ancak, 2013 yılı sonuna kadar ilgili belediyeye “emlak vergisi bildirimi” vermek zorundalar.
Ayla Teyze 2013’te sattığı gayrimenkul için ne yapacak?
Ayla Teyze ve onun durumunda olan başka kişiler 2013 yılında gayrimenkul sattıklarında, o gayrimenkulü ocak ayında satmış olsalar dahi, sattıkları gayrimenkulün 2013 yılına ait emlak vergisinin tamamını ödeyecekler.
Ayla Teyze’nin ve 2013 yılında gayrimenkulünü satan diğer kişilerin; 2013 yılı içinde 
ilgili belediyeye bir dilekçe ile başvurarak, gayrimenkullerini sattıklarını bildirip ve o gayrimenkulle ilgili mükellefiyet kayıtlarını kapattırmalarında yarar var.

Kartal'da dükkanı olan yaşadı

Kartal'da dükkanı olan yaşadı

Anadolu yakasının son dönemde yeni yatırımlara ev sahipliği yapan ilçesi Kartal'dax ticari gayrimenkul fiyatları son bir ayda uçtu. Bölgede yükseliş oranı yüzde 32,9 oldu.

hurriyetemlak.com

 
Hurriyetemlak.com ve Realty World işbirliğiyle hazırlanan Nisan ayı Emlak Endeksi açıklandı. Endekse göre Kartal'da son bir ayda satılık ticari gayrimenkul fiyatları yüzde 32,9 yükseldi. Geçtiğimiz Mart ayında Kartal'da metrekare ortalama ticari gayrimenkul fiyatı 2.800 TL iken, Nisan ayında 3.720 liraya fırladı. Ticari gayrimenkulde amortisman süresi de 24 yıla çıktı. Kartal'ı yüzde 11,1 ile Bakırköy ve yüzde 4,9 ile Bahçelievler takip etti.
Kartal’daki hızlı yükselişi değerlendiren Hurriyetemlak.com Genel Koordinatörü Ahmet Kurşunlu, Kartal’ın Kentsel Dönüşüm Projesi' nin tam anlamıyla uygulanmasıyla başka bir kimliğe bürüneceğini belirterek; “Özellikle E-5 Karayolu kuzeyinde gelişmekte olan Kartal bölgesinde yaşama geçen yeni ticari gayrimenkul projeleri bölgeyi git gide hareketlendiriyor. Kartal’da yapımı tamamlanan yeni konut projeleri, kentsel dönüşüm kapsamında yapılan yeni binalar bölgedeki nüfusu artırıyor. Ticari gayrimenkul talebi de her geçen gün çoğalıyor. Fiyatların zamanla daha da yükselmesi kaçınılmaz.” şeklinde konuştu.

KİRALAR DÜŞTÜ
Kartal'da ticari gayrimenkuldeki satılık fiyatlarının yükselmesi kiralara yansımadı. Son bir ayda kira fiyatları yüzde 7,8 azaldı. Dükkan kiralarının en çok arttığı ilçeler yüzde 11,1 ile Sarıyer, yüzde 6,2 ile Kağıthane, yüzde 4,4 ile Bahçelievler olarak sıralandı. Kartal'da kiraların metrekaresi ortalama 13 TL iken; İstanbul geneli baz alındığında kiralık ticari gayrimenkullerin metrekaresi 17 TL olarak açıklandı. İstanbul'un amortisman süresi ise Nisan itibariyle 17 yıl olarak belirtildi.

BAŞKENTİN LİDERİ ETİMESGUT
Ticari gayrimenkul kategorisinde Başkent Ankara'nın fiyatları en çük yükselen ilçesi ise Etimesgut. Son bir ayda Etimesgut'ta dükkan fiyatları ortalama metrekaresi 1.726 liradan, 1.924 liraya yükselerek yüzde 11,5 arttı. İkinci sırada ise yüzde 3,3 artış ile Çankaya geldi. Amortisman süresinin 14 yıl olduğu Ankara genelinde Nisan 2013 itibariyle ticari gayrimenkul metrekare ortalama satış fiyatı 1.167 TL, kira fiyatı ise 11 TL oldu. 

TATİL BELDELERİNDE DÜŞÜŞ VAR
İzmir'de ticari gayrimenkul fiyatları bir yılda yüzde 25 düştü. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 2.125 TL olan ortalama fiyat Nisan 2013 itibariyle 1.677 TL oldu. Amortisman süresinin 12 yıl olduğu İzmir’de kiralıklarda ise fiyatlar yüzde 19 düşerek 14 TL'den 11 TL'ye geriledi. Antalya'da ise yıllık düşüş satılıklarda yüzde 8, kiralıklarda yüzde 9. Nisan 2013'de ortalama satılık fiyatları 1.535 TL, kiralık fiyatları da 9 TL, amortisman süresi 14 yıl  olarak belirlendi. 

BURSA'DAN DÜKKAN ALAN 12 YILDA PARASINI ÇIKARIYOR
Nisan 2013 Emlak Endeksi'ne bakıldığında Bursa'daki amortisman süreleri dikkat çekiyor. Metrekare ortalama ticari gayrimenkul fiyatının 1.559 TL olduğu  ilde ortalama amortisman süresi 12 yıl. Bölgede kiralar ise 11 TL olarak açıklandı. Satılık fiyatlarında son bir yıllık yükseliş yüzde 1'de kalırken; kiralıklardaki düşünün yüzde 12'yi bulması dikkat çekti.

Nagihan Arat/Hurriyetemlak.com

18 Mayıs 2013 Cumartesi

APARTMANLARDA RİSK DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILACAK?

Apartman ve site yaşamının hızla değişmesi ve gelişmesine paralel olarak yönetimlerin yükümlülükleri de artmaya başladı. Modern sitelerin yapılması ile birlikte daha fazla aktivitenin site kapsamına dâhil edilmesi artık profesyonel bir yönetim yaklaşımını zorunlu kılıyor. Bir kapıcı ve kaloriferci çalıştıran siteler geçmişte kaldı. Site yönetimi ciddi bir organizasyon halini aldı. Site müdürü, muhasebeci, spor hocası, güvenlik görevlisi, kat görevlisi, temizlik görevlisi ve benzeri personel gereksinimi arttı. Konforlu, güvenli ve komple bir yaşam isteği beraberinde bazı yükümlülükleri de beraberinde getiriyor.
Kapıcı, bahçıvan veya güvenlik görevlisi çalıştıran apartmanlar 1 Ocak 2013′ten itibaren risk değerlendirmesi yaptırmak zorundalar. Apartmanların risk değerlendirmesi kapsamına girebilmesi için sadece bir çalışanının bulunması yeterli olacak. Ancak şunu belirmeliyim ki hiçbir çalışanı olmayan apartmanların risk değerlendirmesi yapmaları gerekmiyor.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılacak risk değerlendirmesinin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği yayınlanarak 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yönetmelik hükümlerine göre bir apartmanda iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulunmadan da 30.06.2014 tarihi beklenmeden 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren risk değerlendirmesi yapılacak.
Risk değerlendirmesi konusu tam olarak anlaşılamadı. Risk değerlendirmesi ile işletmelerin iş kazası ve meslek hastalığına sebebiyet verecek tehlikelerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınmasını sağladığı için büyük bir önemi vardır. Risk değerlendirmesi yaptırılması için bir süre veya kademeli geçiş söz konusu olmadığından en kısa zamanda yapılması gerekmektedir.
Apartmanlarda kat malikleri aynı zamanda işveren olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamda kat malikleri; çalışma ortamının ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
Kat malikleri karar alarak, risk değerlendirmesini Çalışma Bakanlığı’ndan yetki almış kişi veya kuruluşlardan hizmet alarak yaptırabilir. Risk değerlendirmesi normal şartlar altında apartmanlarda 6 yılda bir yenilenecek. Kat malikleri, risk değerlendirmesi çalışmalarında görevlendirilen kişi veya kişilere risk değerlendirmesi ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi temin eder.
Risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olması; kat maliklerinin, apartmanda iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Apartmanlarda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü 30.06.2014 tarihinde başlayacağı için bu tarihe kadar yapılacak risk değerlendirme ekibinde iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri aranmayacak.
CEZASI NE OLACAK
Risk değerlendirmesinin maliyeti ortalama 2.000 TL iken yapmamanın cezası oldukça yüksek. Risk değerlendirmesi yapmayan apartmanlara 2013 yılında 3.234 TL ceza uygulanacak. Bu ceza aykırılığın devam ettiği her ay için 4.851 TL olarak uygulanacak.
Örnek: 2013 yılı ocak ayında yapılması gereken risk değerlendirmesi 2013 yılı boyunca yapılmaz ise apartmana 56.595 TL ceza uygulanacak.

28 Nisan 2013 Pazar

12 milyon işçi için 75 milyar TL ceza yolda

12 milyon işçi için 75 milyar TL ceza yolda

Şükrü KIZILOT
15.04.2013


YÜRÜRLÜKTEKİ İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre, 12 milyon işçiye ‘özel eğitim’ verilmesi gerekiyor. Ayrıca, işçi çalıştıranların ‘risk değerlendirmesi’ yaptırması da şart. İşçi çalıştıranların büyük kısmı bunları yaptıramadı ve 4 aylık ödenmesi gereken para cezası toplamı 75 milyar TL’ye ulaştı.



HAFTA başında sevimsiz bir haber ama olay gerçek.
Yürürlükte olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre,
· 12 milyon işçiye “özel bir eğitim” verilmesi gerekiyor.
· İşçi (kapıcı veya çırak dahil) çalıştıranların, “risk değerlendirmesi” yaptırmaları gerekiyor.
Aksi halde, “her ay için cezası” var.
İşçi çalıştıranların büyük kısmı bunları yaptırmadı. Nisan dahil dört aylık ceza tutarı 75 milyar TL civarında!
EĞİTİM YOKSA İŞ DE YOK
Eğitim olayı ikiye ayrılıyor.
1- Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan veya çalıştırılacak olanlar:
Geçtiğimiz Salı günü ayrıntılı yazdık. Bu alanda çalışan 5.5 milyon işçi var. Bunlara 32-40 saatlik “mesleki eğitimi” verecek, “muhatap kurum” yok. Milli Eğitim Bakanlığı 13 Şubat 2013 tarihli genelge ile eğitimi durdurdu.
Öte yandan mesleki eğitim almayanları çalıştırmak yasak!
2- Sigortalı çalışan 12 milyon işçi:
Bu da işçilerin temel eğitimi ile ilgili. 34 ayrı konuda, çalışanlara eğitim verilmesi gerekiyor.
YÖNETMELİK VE YETKİLİ SORUNU
Kanun çıkalı neredeyse 1 yıl oldu ama hâlâ işçilerin eğitimleri ile ilgili bir yönetmelik yayınlanmadı. Daha önce eğitimler nasıl veriliyordu diye İş Kanunu’na baktık. 7.4.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” var. Eski Yönetmelik yürürlükte ama bu yönetmeliğin de 15. maddesi eğitimi verecek yetkili kişi ve kurumların olduğundan söz ediyor.
Ancak yetkilinin kim olduğu belli değil.
İŞÇİ BAŞINA 1.078 TL CEZA
9 yıl geriye gidip bir araştırma yaptık. O da ne? Çalışma Bakanlığı henüz bu konuda hiçbir kişi ve kuruluşu yetkilendirmemiş. Yani işçilere eğitim verecek yetkili kişi ve kurum yok. Kanuna göre de işçisine eğitim vermeyen/verdiremeyen işveren işçi başına 1.078 TL cezayı her ay ödemek zorunda.
12 milyon işçi için 4 aylık ceza 51 milyar 744 milyon TL tutuyor. Ceza taksimetresi işlemeye devam ediyor.
RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Risk değerlendirmesi yaptırmayan işverenlere;
· Ocak 2013 için 3.234 TL
· Şubat 2013 için 4.851 TL
· Mart 2013 için 4.851 TL
· Nisan 2013 için 4.851 TL
TOPLAM (4 ay için) 17.787 TL ceza kesilecek.
Nisan sonuna kadar risk değerlendirmesi yaptırmayanlara 12.936 TL ceza kesilecek!
Türkiye’de kapıcı çalıştıran apartmanlar dahil yaklaşık 2,5 milyon işyeri var.
Nisan sonu itibariyle kesilecek ceza;
17.787 TL x 2,5 milyon = 44,5 milyar TL tutuyor. Mevcut işyerlerinin yüzde 25’i, risk değerlendirmesi yaptırmış olsa, kesilecek ceza 33 milyar TL oluyor.
İyi planlanmadan, alt yapısı ülke gerçeğine uygun hazırlanmadan sırf Avrupa Birliği Direktifi nedeniyle çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bazı maddeleri ertelenmediği sürece işverenler ceza ödemeye devam edecekler.

‘Güvenlik’ gibi ‘kapıcı şirketleri’ de kurulacak

‘Güvenlik’ gibi ‘kapıcı şirketleri’ de kurulacak

Şükrü KIZILOT
22.04.2013


APARTMAN kapıcıları ile ilgili yeni gelen ve gelecek olan yükümlülükler, yöneticiler ve kat maliklerini ürküttü. Bazı apartmanlarda, farklı çözüm yolları tartışılmaya başlandı.



KAPICIYI ÇIKARALIM
Tartışılan çözüm yollarından biri de kapıcıyı çıkartmak!
Bakın bir okuyucumuz ne diyor?
“Apartman kapıcıları ile ilgili yükümlülükler, kafamızı karıştırdı.
Kapıcı çalıştıran apartmanlar;
- Risk değerlendirmesi yaptıracaklar. Çoğunun bundan ve nasıl yapılacağından haberi yok.
Yaptırmayanlara; Ocak 2013 için 3.234 TL, Şubat, Mart ve Nisan ayları için 4.851’er TL yani ‘ilk dört ay için 17.787 TL ceza’ kesilecek. Bu izleyen aylarda da devam edecek!
- Kapıcılara ‘iş sağlığı ve güvenliği eğitimi’ verilecek. Kapıcısına eğitim vermeyen/verdirmeyen apartman, Ocak 2013’den itibaren ‘her ay 1.078 lira ceza’ ödeyecek.
- 30 Haziran 2014 tarihinden itibaren, kapıcı çalıştıran apartmanlarda;
* İşyeri hekimi,
* İş güvenliği uzmanı,
* Hemşire,
istihdam edilecek veya ortak sağlık ve güvenlik biriminden hizmet alınacak.
Bunu yerine getirmeyen apartmanlara da
‘her ay 13.475 lira’ para cezası kesilecekmiş!
Apartman olarak toplandık;
‘Mevcut formalitelere ve yükümlülüklere ek olarak bir de bunlarla uğraşıp dünyanın cezasını ödemektense, kapıcıyı çıkartalım. Herkes ekmeğini, gazetesini ve evinin ihtiyacını kendi alsın, çöpünü döksün. Haftada bir gün de dışarıdan yevmiyeli biri gelip, apartmanın temizliği ile ilgilensin’ diye karar aldık. Olan kapıcıya oldu, işsiz kaldı!..”
KAPICI HİZMETLERİ ŞİRKETİ
Bir başka gelişme de “güvenlik ya da temizlik hizmetleri”gibi, bir şirketten “kapıcı hizmetleri” almakla ilgili..
Bu durumda;
* Hukuken kapıcı çalıştırılmamış olunuyor.
* Kapıcının ücreti, sigortası, kıdem tazminatı, yıllık izni vs. bunları çalıştıran şirketin konusu oluyor.
* Şirket apartmana, her ay bir “hizmet faturası” kesiyor. O kadar..
* Kapıcı yıllık izne çıktığında, hizmeti sağlayan şirket onun yerine başka birini gönderiyor. Böylece, kapıcı hizmetlerinden “12 ay boyunca”kesintisiz yararlanılmış oluyor.
* Hizmetten memnun kalınmadığı durumlarda, şirketten başka birini göndermeleri rica ediliyor.
KAPICI ŞİRKETLERİ HIZLA ARTAR
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile apartmanlara getirilen yükümlülüklere, apartmanlar henüz hazır değil. Apartmanlar için bu uygulama bir yıl ertelenmeli...Özellikle “risk değerlendirme” ile ilgili uygulama, “bu gün sünnet yarın deniz” sloganı gibi, Resmi Gazete’de yayınlandığının hemen ertesi gün yürürlüğe girdi.
Uygulama başlayalı dört ay oldu. Birçok apartman olayın farkında değil.
Ayrıca bir “risk değerlendirmesi” söz konusu ise, sadece kapıcılar değil o apartmanda yaşayanlar açısından da değerlendirme yapılmalı.
Kapıcı çalıştıran apartmanlarda risk değerlendirmesi ve diğer yükümlülükler (eğitim, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve hemşire) var, kapıcı çalıştırmayanlarda yok.
Bu ne demek?
Güvenlik şirketleri gibi arka arkaya “kapıcı hizmetleri” şirketleri kurulması demek.
Kapıcıyı işten çıkartıp, dışarıdan ya da “kapıcı hizmetleri” şirketinden, hizmet almak demek!
Peki.. yazık değil mi gariban kapıcılara?

15 Nisan 2013 Pazartesi

Kral Çıplak (III)

Kral Çıplak (III)

BU başlık altında, üçüncü yazım.

İlk ikisinde kralın çıplak olduğu kabul edildi sıra üçüncüde...

KRAL ÇIPLAK (I)
Birincisinde; “vergi reformu” iddialarıyla 1998 yılında çıkartılmak istenen yasada bir takım değişiklikler yapılması ve bazı güvenceler verilmesi gerektiğini, aksi halde paranın bir kısmının yurt dışına kaçacağını bir kısmının da yastık altına gideceğini, sonuçta ekonominin daralacağını iddia ederek “kral çıplak” demiştim.
Nitekim öyle de oldu. Yazdıklarım aynen çıktı.
Sonunda, uyardığım konular bir başka yasa ile düzeltilmişti.
Ben de “demek ki kral çıplakmış” diye yazmıştım.

KRAL ÇIPLAK (II)
İkincisinde konu “Türk Ticaret Kanunu” ile ilgiliydi...
Reform iddialarıyla hazırlanan ve 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda, “çok ciddi hatalar” ve neredeyse “herkesin hapse gireceği” düzenlemeler vardı.
“Avrupa’da var Türkiye’de de olması gerekiyor” gerekçesiyle savunulan bazı düzenlemeler, aslında Avrupa’da ya da Dünya’da yoktu. Bize masal anlatılıyordu! Ocak 2012’de Fatih Altaylı’nın yönetimindeki Teke Tek Programı’nda “Kral Çıplak” dedim ve görünen çıplaklığı anlatıp, “Bu kanunun 1 Temmuz 2012’ye kadar değişmesi gerekiyor. Bu kanun değişmezse, ben adımı değiştireceğim” dedim. Ardından, 36 ili tek tek dolaşıp, “kralın çıplak olduğunu” anlattım, Hürriyet’te ısrarla çıplak görüntüyü yazdım.
Sonuçta 1 Temmuz 2012’den önce yani kanun yürürlüğe girmeden, uyardığım konularda gereken değişiklikler yapıldı.
Ben de Hürriyet’te “Demek ki kral çıplakmış” diye yazdım.

KRAL ÇIPLAK (III)
Üçüncüsü “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ile ilgili...
Burada da kral çıplak!..
Dikkatle bakın, siz de göreceksiniz.

* İşyerlerinde, “işyeri hekimi” görevlendirilmesi isteniyor. Uygulama kademeli olarak başladı. Son tarih 30 Haziran 2014.
Hesapladık, mevcutlara ek olarak 100 bin civarında hekime ihtiyaç var. Türkiye’de son 10 yılda 5 bin hekim yetişmiş. Önümüzdeki bir yılda 100 bin hekim yetişmesi imkansız. Demek ki kral çıplak!..

* Dün yazdık. Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan işçilerin eğitilmesi gerekiyor. Eğitimle ilgili yönetmelik iptal edilmiş. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimleri yasaklamış. Eğitimler durdurulmuş. Diğer taraftan işverenlere, “eğitim yaptırmadın” diye her ay için 5.390 liralık cezalar, yağmur gibi yağıyor.

Burada da kral çıplak!..
* 1,5 milyon işyeri ve kapıcı çalıştıran apartmanların “risk değerlendirmesi” yaptırmaları gerekiyor. Uygulama başlayalı 4 ay oldu. İşyerlerine ve apartmanlara her ay 4.851 TL ceza işliyor. Milyonu aşan işyeri ve apartman olayın farkında değil ama ceza taksimetresi çalışıyor! Burada da kral çıplak.

* İşçi çalıştıran işyerleri ve apartmanların 30 Haziran 2014’e kadar; işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi ile anlaşmaları gerekiyor. Aksi halde her ay 13 bin 475 TL cezası var. İşyeri hemşiresi sadece 147. Diğerleri de sayı olarak yeterli değil.
Bir taraftan belirsizlikler devam ediyor diğer taraftan da bir defada 86 bin lirayı bulabilen cezalar da dahil, “ceza taksimetresi” işlemeye devam ediyor.

Dikkatle bakın; KRAL ÇIPLAK!..

Erken emeklilik için umutlanmayın

Erken emeklilik için umutlanmayın

Şükrü KIZILOT
2013
 

Bazı gazete ve TV haberlerinde, emeklilik için yaşı bekleyen yaklaşık 5 milyon kişiye, “erken emeklilik müjdesi” vardı.



Bazı gazetelerde manşet haber olarak duyurulan bu müjdeye göre, emeklilik için prim ödeme gün sayısını tamamlayıp, emeklilik yaşını bekleyen 5 milyon kişinin, normal emeklilik maaşının yüzde 10-20 arası düşük aylık bağlanarak, emekli edilecekleri açıklanıyordu.

ERKEN EMEKLİLİK İMKÂNSIZ
Yaklaşık 5 milyon kişi belki de üzülecek ama erken emeklilik imkansız.
“Neden imkansız?”
Bunun bir değil birden fazla nedeni var.
Birincisi; barut yok!.
Savaşı kaybeden komutana sormuşlar:
- Savaşı niye kaybettiniz?
- Savaşı kaybetmemizin 40 nedeni var!
- Sayın bakalım..
- Birincisi barutumuz yoktu. İkincisi..
- Tamam, diğer 39’unu saymanıza gerek yok.

60-70 MİLYAR TL GEREKİYOR
Fıkrada olduğu gibi, yaklaşık 60-70 milyar lira gerekiyor. Bu para ortada yok!
Hesap basit: 5 milyon kişiye ortalama olarak ayda 1.000 lira aylık bağlansa, 60 milyar lira, ayda 800 lira bağlansa 48 milyar lira eder.
Bitmedi..
Asgari ücretten ayda yaklaşık 360 TL, yılda 4.320 (sigorta primi işçi ve işveren primi, işsizlik sigortası primi ve gelir vergisi) toplanıyor. 5 milyon kişi hesabıyla bu da 21.6 milyar lira “vazgeçilen gelir” anlamını taşıyor.
Bunlar yuvarlak rakamlar ama neresinden baksanız olayın maliyeti 60 milyar liradan aşağı değil.

ANINDA VAZGEÇİLDİ
Kendileriyle görüştüğümüz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üst düzey yetkilileri, böyle bir düşüncenin ortaya atıldığını ama yüksek maliyeti nedeniyle “anında vazgeçildiğini” belirttiler.
Özet olarak, bazı gazetelerin yazdığının aksine, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu’na 5 milyon kişiye “erken emeklilik” ile ilgili bir düzenlemenin gelmesi söz konusu değil.
Böyle bir yasa bekleyenler, boşuna umutlanmasınlar..
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=22945167