6 Eylül 2016 Salı

Konut sektöründe yeni düzenleme

Konut sektöründe yeni düzenleme


Yeni tasarıya göre, emlakçıların yerini üniversite mezunu emlak müşavirleri alacak. Bununla birlikte çok sayıda kişinin işsiz kalması bekleniyor.

Onbinlerce emlakçının gözü Meclis'te Sanayi Komisyonu gündeminde bulunan kanun teklifine çevrilmiş durumda. Yeni tasarıya göre, emlakçıların yerini üniversite mezunu emlak müşavirleri alacak. Böylece binlerce emlakçının işsiz kalacağı belirtiliyor.
Dünya Gazetesi'nden Leyla İlhan'ın haberine göre, yasanın hükümetin gündemine girmesi, yasal düzenlemenin bu yıl içinde çıkacağı beklentilerini güçlendirdi. Bazı tahminlere göre kanun teklifi yasalaşırsa sektörü derinden etkileyecek. Tasarıda kazanılmış hakların koruması öngörülmekle birlikte, binlerce emlakçının sektör dışında kalması kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü ‘müşavir’ olmak için üniversite mezunu olma şartı geliyor. Dahası lisans almak için sınavdan geçmek gerekiyor. ‘Müşavirlik’ sistemi öngörüldüğü için faaliyetin kanunla düzenlenmesi şart. Yine aynı sistem gereği, “müşavirlik’ işlem sorumluluğu getiriyor. Başka bir ifade ile “ben sattım gitti” düzeni ortadan kalkıyor.
Sektör de tartışmayı sürdürüyor. 60 ilin odası Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na gitti, bakan Bülent Tüfenkci ile görüştü. Ayrıca bir alternatif tasarı da hazırlandı. Sektörün önemli kuruluşları model önerileri yapıyor. Bunlardan biri de İngiliz modeli. Odalar ve kuruluşlar komisyon ve Meclis aşamasında etkili olmak.

‘EĞİTİM ŞART' OLUYOR

Özellikle büyüyen konut sektörü ve yabancılara yapılan satış oranlarının artması sektörde düzenleme beklentisini de artırdı. Kayıtlı çalışanlar kayıtsızlardan şikayetçi. Bir masa bir kasa emlakçılık yapanlara tepki var. Özellikle kapıcılar sektörde önemli bir sorun. Emlakçılık sektörü hali hazırda 2004 yayınlanan ve sadece eğitimi zorunlu kılan bir tebliğe tabi. Sadece İstanbul'da 10-15 bin kişi Emlakçılar Odası ve Ticaret Odası'na kayıtlı olarak emlakçılık yapıyor. Ancak bundan daha fazla sayıda kayıtsız emlakçı var. Denetim yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda. Fakat denetim mekanizmasının yeterli olmadığı belirtiliyor. Bu da çok fazla sayıda “emlakçı mağduru” doğmasına yol açıyor. Beklenen emlak yasasının çıkmasıyla sadece üniversite mezunlarının emlak ve danışmanlık ofisi açmasına izin verilecek. Ayrıca sektörün standartları olacak, cezai sorumluluklar getirilerek denetim altına alınacak. “2002'den bu yana ekonominin dinamosu olan inşaat ve emlak piyasasının en disiplinsiz en çok istimal yaşanan sektör konumuna geldiğini” belirten İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkan Yardımcısı Nizamettin Aşa, mutlaka hukuki bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Aşa, şöyle konuştu: “Çok ciddi mali konuların olduğu son aşamada eline bir çanta alan, simitçisi, gazozcusu, berberi, kapıcısı kendini emlakçı olarak tanıtıyor ve bir masa ile dükkan açanlar nedeniyle sektör ciddi prestij kaybı yaşatıyor. Özellikle yabancılar için lüks konutlar yapılıyor ancak bu karmaşa bu alana da yansıyor.”
ALTERNATİF TASLAK

Emlakçılığın emekli ya da önüne gelenin yapacağı işsiz güçsüz mesleği olmadığını belirten Aşa, sektörün hukuk, pazarlama ve kanun bilgisi gibi birçok alanda bilgi istediğini anlatarak, “Bu nedenle kanuni düzenleme şart oldu” diye konuştu. 60 ilin Emlak Odaları olarak Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi'ye 2 ay önce konuyu anlattıklarını söyleyen Nizamettin Aşa, Bakan'ın da meclisteki konuşmasında sektörün artık bir yasası olması gerektiği dile getirdiğini kaydetti.
Aşa, oda olarak yasayla ilgili kanun taslağı hazırladıklarını anlattı. Taslakta yer konuları ise söyle sıraladı: “Sektöre yeni girmek isteyenler 4 ya da 2 yıllık üniversitelerin tapu ya da emlak yönetiminden mezun olup lisanslama sınavını kazanıp, 3 aylık bir stajdan sonra emlakçı olmasını öngördük. Buna uymayanlara ise 3 yıldan başlayan hapis cezası ve 30 bin TL'den başlayan para cezası koyduk. Dolandırıcılık gibi suçları işleyenlerin bu işi yapamayacağını belirttik. Kanun çıktığı anda bu işi yaptığını esnaf ya da ticaret siciliyle ortaya koyan ve eğitim aldığını ortaya koyanlar ise mesleğini sürdürmeye devam edecek. Kayıtlı olmayana ise bu hak tanınmayacak.”
Emlak sektörünün artık bir yasayla düzenlenmesinin gerekli olduğunu belirten TURYAP Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Sarıbay, “Başıboş olan ve bir takım kötü niyetli insanları at koşturduğu bir ortamdan bunların ayıklanması sağlanarak bilgili insanları bunu yapması sağlanacaktır” dedi. Sarıbay, yabancıların da aldatılmaması için bu işi yapanların yasal bir düzenleme içine alınması ve mesleki yaptırımların olmasının sektör için gerekli olduğunu anlattı.

ANLAŞMAZLIKTA BORÇLAR KANUNU GEÇERLİ

Emlakçılığın ancak kendine ait bir yasayla gerçek bir meslek görünümüne kavuşacağını ifade eden Erilkun şunları söyledi: “Türkiye'de bugün emlakçı ile alıcı arasında bir problem çıktığında Borçlar Kanunu’na başvuruluyor. Yasayla birlikte eczacılar, mali müşavirler gibi gerçek bir meslek statüsüne kavuşacak ve işleyiş sistemi edinecek. 100 binlerle ifade edilen oranda kayıt dışı çalışanın olduğu sektörde bir denetim mekanizması yok. Her oda kendi üyelerini denetliyor. Fakat bu denetimin de esasları tam belli değil.”
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun'da, “Yasanın doğrusuyla yanlışıyla artık çıkması gerekir. Çünkü işin önemli kısmı ayakçı ya da belgesi olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Onarda sadece alıcıya odaklanıyorlar. Yasanın çıkmasıyla kayıt dışı çalışanlar kayıt içine alınacak. Bizim öngörümüz yılın sonuna kadar yasa konusunda çok hızlı yol alınacak” dedi. Sektörün halihazırda 2004 yılında yayınlanan küçük bir tebliğle göre düzenlendiğini aktaran Erilkun, bu tebliğinde sadece mesleki eğitimi öngördüğünü kaydederek, “Sadece Altın Emlak'tan 3 bin kişi emlakçılık eğitimi aldı. Odalar, İSMEK dahil edildiğinde 30 bin kişi eğitim aldı. Ancak bu eğitimi alanların kaçı emlakçı onu da bilmiyoruz” açıklamasını yaptı.
“AMERİKA'DA 65 YILDIR YASA VAR”

Era Gayrimenkul Türkiye Koordinatörü Mustafa Baygın, yapılması beklenen yasayla herkesin emlak danışmanı olmasının önünün kesilmesini amaçladığını belirtti. Ticaret ve Emlak Odalarına bağlı çalışan emlak ofisi sayısının 7 binler seviyesinde olduğunu kaydeden Baygın, Era gibi emlak ofislerine bağlı ofis sayısını ise 1000 civarında tahmin ettiklerini, buralarda çalışan sayısının ise 5-6 bin olduğunu belirtti. Dubai'de emlak yasasının çıkmasıyla daha önce 6 bin olan emlak ofisi sayısının yasayla birlikte 2 bin seviyesine düştüğüne dikkat çeken Baygın, Amerika' da ise bu konuyla ilgili ciddi yasal düzenlemelerin 65 yıl önce yapıldığını belirtti. Bu nedenle bu ülkede sahibinden satılık gayrimenkulün yüzde 1 gibi neredeyse sembolik seviyede kaldığını ifade eden Baygın Türkiye'de ise sahibinden işlemlerin yüzde 65-70 seviyesinde olduğunu söyledi. Türkiye'de kanun çıkmasıyla vatandaşı yanıltan kişilerin sistemden çıkacağını belirten Baygın, bu durumun sektörün menfaatine olacağını söyledi.
Yeni taslak neler getiriyor?

Hazırlanan tasarı taslağı ile lisans alınarak sürdürülecek faaliyetler, lisanslı emlak müşavirleri, lisanslı emlâk müşavirlik şirketleri ve lisanslı emlak komisyoncuları olmak üzere üçe ayrılıyor. Sadece üniversite mezunları “müşavir” olacak.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Komisyonculuğu Kurulu olacak. Kurul, lisanslı emlak müşavirleri, lisanslı emlak müşavirliği şirketleri ve lisanslı emlak komisyoncularının yönetimi, denetimi ile sevk ve idaresini yapacak.
Lisansların kurulca verilmesi, lisans kayıt ve tescillerinin kurul tarafından yapılması öngörülüyor.
Lisanslı emlak müşavirleri ve komisyoncuları kendi adlarına birden fazla iş yeri açmaları yasaklanırken, lisanslı emlak müşavirliği veya komisyonculuğunu kendi adına veya şirket olarak yapanların ücretli olarak ayrıca başka bir işveren yanında çalışması da yasaklanıyor. Böylece, emlakçılık mesleği yapan lisans sahiplerin işlerine yoğunlaşması ve haksız rekabetin engellenmesi amaçlanıyor.
Yabancı uyruklu kişilerin Türkiye'de emlakçılık faaliyeti yapmalarına ilişki düzenlemeler yapıldı. Yabancıların şirket kurarak faaliyette bulunmalar halinde en az iki lisanslı emlak müşavirinin kurucu ortak olması öngörülüyor.

İNGİLİZ MODELİ ÖNERİSİ YAPILIYOR

Eskidji Ankara Bölge Ortağı Köksal Ünal, emlak sektörüne yönelik yasa çalışmalarında İngiliz modelinin referans alınabileceğini belirterek, “Çünkü İngiliz sistemi daha sade, orada Emlak Müşavirliği var, kurallar ve kriterler belli” dedi. “Hiçbir iş yapamayan emlakçı olabiliyor. Bence bu yasayla bu işin önüne geçilmeli. müşavirlik sistemini getirmemiz gerekiyor” diyen Ünal, şöyle konuştu: “Düzenleme hükümetin gündeminde. Faaliyet gösterenlerin niteliklerine ilişkin düzenleme büyük önem taşıyor. Referans alınabilecek ülkelerin başında İngiltere geliyor. İngiliz sistemi daha sade. Müşavirlik var, sahibinden modeli yok. Mutlaka bir emlak müşavirliğiyle anlaşıyorlar. Satıcı komisyon ödemiyor, alıcı yüzde 3 ödüyor. Alıcı-satıcı bir araya gelmiyor. Emlak müşavirine yetki veriliyor. Emlakçılık kelimesi güzel değil, Müşavirlik olmalı. Her bölgede belli sayıda ve belli kriterlerde müşavirlikler ve teknik personel mecburiyeti olmalı. Muhasebeci ya da mali müşavir, avukat, mimar, iç mimar, bir inşaat mühendisinden oluşan teknik kadroların bir emlak ofisinde çalışması gerekir. Artık tapu dairesinde bir işlem yapılacaksa o gayrimenkulün emlak komisyon faturası da o evraklardan biri olmalı. Bunun artık standartlarının gelmesi lazım. İnanılmaz sayıda bir emlak kirliliği var.”

http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1117.pdf Emlak Müşavirliği Yasa Taslağı

http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1117.pdf Emlak Müşavirliği Yasa Taslağı


Emlakçı, 'yeminli ve üniversiteli' olacak

Emlak Müşavirliği Yasası çıkmasıyla meslek AB standartlarına kavuşacak ve 'bir masa bir kasa' imajından kurtulacak. Emlakçılar üniversite mezunu olacak ve mesleğe yemin ederek adım atacak


Avrupa Birliği'ne uyum çalışmaları çerçevesinde yer alan yasa çıkarsa, sayıları 100 bini bulan emlakçıların çalışma hayatında köklü değişiklikler olacak. Yasaya göre üniversite mezunu olmayanlar artık emlakçılık yapamayacak. Hatta üniversite mezunları bile emlakçılık yapmak isterlerse önce meslek kursunu bitirecek ardından ÖSS sınavı gibi merkezi sistemle 'lisans' sınavına girecek. Sınavı geçenlere lisans belgesi ve meslek kimliği verilecek. Lisanslı emlakçılar yemin ederek mesleğe adım atacak. Mesleği emlakçılık olanlar, başka bir iş yapamayacak. TBMM'nin yeni yasama döneminde ele alacağı ilk gündem maddelerinden biri olan Emlak Müşavirliği Yasa Tasarısı'nın eylül ayında yasalaşması bekleniyor. 2005'ten önce mesleğe başlayan ve halen mesleğini devam ettirdiğini kanıtlayan ortaokul ve lise mezunu emlakçılara lisans sınavına giriş hakkı verilecek. Ortaokul mezunları lisans sınavını kazanırlarsa 6 yıl içinde lise diploması aldıkları takdirde mesleğe devam edebilecek.Emlak müşavirleri, alım/satım ve kiralama gibi hizmetlerin yanı sıra talep halinde bilirkişilik ile ekspertiz işleri de yapabilecek.23 maddelik Emlak Müşavirliği Tasarısı'na göre emlakçıların faaliyetlerini, yeni oluşturulacak Emlak Müşavirliği Kurulu denetleyecek. Emlak Müşavirliği Kurulu dokuz üyeden oluşacak. Merkezi Ankara olan kurulun üyeleri üç yıl süre ile seçilecek. Dokuz üyeli kurul Emlak müşavirliği lisans sınavı, Emlak Müşavirliği Kurulu tarafından merkezi sistemle yapılacak. Kurul tarafından verilecek lisans ile emlak müşaviri olmaya hak kazananlara, ilgili emlakçılar odası tarafından kayıt ve tescil işlemleri yapılarak kimlik belgesi verilecek. Verilen lisanslar, Kurul tarafından lisans kayıt defterine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce lisans ve sicil defterine kaydedilecek. Emlak müşavirliği şirketleri, bünyelerinde en az bir tane lisanslı emlak müşaviri istihdam edecekler. ÖSS gibi sınav Emlak müşaviri olmaya hak kazananlar, göreve başlamadan önce Kurul huzurunda şöyle yemin edecek:"Emlak müşavirliği mesleğini yerine getirirken kamu hizmeti gereklerine, T.C. Anayasası'na, kanunlarına, meslek kuralları ile ahlak kurallarına uyacağıma, mesleğimi tam ve bağımsız ve dürüstlükle yerine getireceğime, üzerime aldığım işleri dikkat ve özenle yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim." 'Namusum ve şerefim üzerine...' Yabancılar da Türk tabiyetindeki emlak müşavirlerinde aranan diğer nitelikleri taşımak ve karşılıklılık koşuluyla Türkiye'de emlakçılık yapabilecek. Yabancıların emlakçılık yapması kurulun teklifi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın onayı ile mümkün olabilecek.Ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılanların emlakçılık yapamayacağını öngören tasarıda, mesleği icra etmenin koşulları arasında, "Taksirli suçlar hariç, affa uğramış olsa dahi ağır hapis veya altı aydan fazla hapis yahut yüz kızartıcı ve ticari suçlardan hükümlü bulunmamak" da yer alıyor. Yabancıya 'bakanlık izni' şartı


Proje Geliştirmesine Esas Kapsamlı Kentsel Dönüşüm Danışmanlık Hizmeti

Proje Geliştirmesine Esas Kapsamlı Danışmanlık Hizmeti hak sahiplerinin katılımı ve istekleri ile mimari projelerin hazırlanması ve gerekli tüm teknik ve hukuki dokümanların hazırlanarak, müteahhit firmalara çağrıda bulunulması esasına dayanır. Cantekinler Kentsel Dönüşüm Danışmanlık olarak, hak sahiplerinin söz sahibi olmasını ve haklarının tam olarak korunmasını sağlayan, geniş katılımlı Proje Geliştirilmesine Esas Kapsamlı Danışmanlık Hizmeti seçeneğini tavsiye etmekteyiz.
  • Mevcut taşınmazınızın bina/site içindeki konumlarına ve niteliklerine göre şerefiyeli Gayrimenkul Değerleme Raporları’nın hazırlanması. (SPK Lisanslı Değerleme Firması tarafından hazırlanan bu raporlar, yeni projede paylaşım ve dağılımlarının zeminini oluşturmaktadır.)
  • Gayrimenkullerin üzerinde yer aldığı arsanın, güncel imar durumunun ve aplikasyon krokisinin alınması, olası plan tadilatlarının irdelenmesi.
  • Mevcut yapı/yapıların üzerinde bulunduğu arsa üzerinde proje geliştirme çalışması yapılarak, hak sahiplerinin talepleri dikkate alınarak yeni inşa edilecek bina hakkında ön tasarım ve avan projelerinin üretilmesi. Hak sahiplerinin isteklerinin geniş katılımlı toplantılar, interaktif ortamlarda yapılan forumlar ve benzeri iletişim araçları ile belirlenmesi ve makul talepler doğrultusunda ön tasarım ve avan projede değişikler yapılması ve gerekli çoğunluk ile avan projenin son halinin kabul edilmesi.
  • Geliştirilen mimari avan projesi üzerinden inşaat maliyetlerinin, binanın emsale dahil alanlarının satış gelirinin ve müteahhit karının hesaplanması.
  • Hak sahipleri ve müteahhit firmanın katılım oranlarının hesaplanması.
  • Yeni inşa edilecek bina ile ilgili teknik şartnamenin hazırlanması.
  • Kabul edilen ve uygulanabilir avan proje üzerinden hazırlanacak 2. Gayrimenkul Değerleme Raporu sayesinde hak sahiplerinin ve müteahhit firmanın paylaşım ve dağılım listelerinin yapılması. (SPK Lisanslı Değerleme Firması tarafından hazırlanır.)
  • Yeni inşa edilecek bina ile ilgili tüm sözleşmelerin hazırlanması.
  • Hak sahiplerinin çoğunluk kararı ile mutabakata vardığı kentsel dönüşüm dosyasının hak sahiplerine teslimi.
  • Hak sahiplerinin, belirlenen şartlar üzerinden anlaşacağı müteahhit firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerin imzalanması, gerekli devir ve teminat işlemlerinin yapılması
  • İnşaat ile ilgili kesin ve uygulama projelerin ilgili belediyede tasdik işlemlerinin ve yapı ruhsatlarının alınmasının takibi.
  • Kesin imar durumuna göre ilgili belediyenin onayladığı yapı ruhsatında müteahhit lehine inşaat alanı artışı olması halinde sözleşmede revize yapılması.
Taahhüt edilen hizmetlerin dışında, hak sahiplerinin talebi doğrultusunda sözleşmeye ilave edilebilecek opsiyonlar:
  • İnşaat sürecinin takibi, inşaat ilerleme raporlarının hazırlanması, sözleşme ve teknik şartnameye uygunluğun kontrol edilmesi, gerektiğinde müteahhit firmaya hukuki yollar ile gerekli yaptırımların uygulanması.
  • İnşaatların teknik şartname ve sözleşmeler doğrultusunda tamamlanması.
  • İnşaatın tamamlanması ile birlikte yapı kullanma izin belgesinin alınma sürecinin takibi, hak sahiplerine kat mülkiyet tapularının teslimlerinin yapılmasının takibi.
Proje Geliştirilmesine Esas Kapsamlı Danışmanlık Hizmeti, hak sahiplerinin kendileri arasında ve proje üzerinde mutabakatları konu alan, kentsel dönüşüm sürecinin en zor ve zaman alan aşamalarını kapsamaktadır. Bu süreç sonunda müteahhit firmalara, sorunsuz bir proje dosyası ve proje alanı teslimi yapılmakta, aşamalarda büyük bir kolaylık sağlanmaktadır. Etik kurallar gereği ve kuşkuya yol açmamak adına, bu tip danışmanlık türünün hizmet bedeli apartman/site yönetiminden tahsil edilmektedir. Ancak verilen bu hizmet, kısmen müteahhit firma görevi kapsamına girmektedir. İstendiği takdirde sözleşmeye eklenecek madde/maddeler ile işveren olan apartman/site yönetiminin, müteahhit firmadan, danışmanlık firmasına ödenen hizmet bedelini müşavirlik bedeli adı altında talep edebilmektedir.

Yüklenici (müteahhit) ve Yatırımcı Firmalar ile Kurum ve Kuruluşlara Verilecek Danışmanlık Hizmeti

Günümüz kentlerinde, yaşam kalitesi yüksek ve sürdürülebilir  mekanlar yaratmadaki en büyük engel, sıkışık kent dokusu içinde, yeterli sayıda ve özelliklerde arsa stokunun olmamasıdır. Ülkemizde kentlere olan göç akımı, 1950’ li yıllardan başlayarak hız kazanmış, gecekondu olarak bilinen işgalli arazilere inşa edilen yapılar ile kentler hızlı ve plansız yapılaşma örneklerine sahne olmuştur. Bu durum karşısında, planlı kentleşmenin sağlanması için 1957 yılında ilk imar kanunu kabul edilmiştir. Ancak, dönemin popülist uygulamaları, planlı kentleşmeye geçişin önünü tıkamış ve günümüzde sıkça karşımıza çıkan,  yapı ve yaşam kalitesi düşük, sürdürülebilirliği olmayan kent dokularının oluşmasına yol açmıştır.
2012 yılında 6306 sayılı kanunun kabulü ve ilgili yönetmeliklerin uygulamaya girmesi ile mülkiyet haklarının korunarak, afet risklerine karşı hazırlıklı, sürdürülebilir kentlere dönüşümün gerçekleştirilmesi fırsatı yakalanmıştır.
Bu kapsamda yüklenici (müteahhit) ve  yatırımcı firmalar ile kurum ve kuruluşlara verilecek danışmanlık hizmeti, kentsel ölçekte afet riskine hazır, sürdürülebilir ve yaşam kalitesi yüksek mekanlar yaratmayı hedefleyen kurum ve kuruluşlar, kent merkezinde yatırım fırsatı arayan ancak, istenilen niteliklere sahip arsa bulamayan yüklenici (müteahhit) firmalar ile aranan niteliklerde ve yapılaşma koşullarına sahip, kentsel dönüşüm fırsatından yararlanmak isteyen, halihazırda üzerinde yapılaşma olan imarlı parsellerin hak sahiplerinin, tarafların istekleri doğrultusunda uygun bir noktada uzlaştırılmasını amaçlayan, bire bir görüşme esaslı çalışmalardır.

Müteahhit Tekliflerinin Değerlendirilmesine Esas Kentsel Dönüşüm Danışmanlık Hizmeti

Müteahhit Tekliflerinin Değerlendirilmesine Esas Kentsel Dönüşüm Danışmanlık Hizmeti Müteahhit firmaların teklifleri ve teklif eki projeleri üzerinden verilen teknik ve hukuki danışmanlık hizmetidir.
  • Mevcut taşınmazlarınızın bina/site içindeki konumlarına ve niteliklerine göre şerefiyeli Gayrimenkul Değerleme Raporları’nın hazırlanması. (SPK Lisanslı Değerleme Firması tarafından hazırlanan bu raporlar, yeni projede paylaşım ve dağılımlarının zeminini oluşturmaktadır.)
  • Hak sahiplerinin isteklerinin geniş katılımlı toplantılar, interaktif ortamlarda yapılan forumlar ve benzeri iletişim araçları ile belirlenmesi.
  • Kentsel Dönüşüm Kararı alan binaların müteahhit firmalardan teklif alınmasının beklenmesi.
  • Alınan teklif ekinde yer alan mimari projelerin, teknik şartnamelerin ve sözleşme maddelerinin karşılaştırılması sonucunda uygulanabilir nitelikte, ihtiyaçlara en yakın ve en karlı projenin seçiminin yapılması.
  • Müteahhit firmaların sunduğu fizibilite raporunun incelenmesi, teklif ekinde yer alan mimari proje üzerinden satılabilir alanların ayrıştırılması, müteahhit firma kar/maliyet oranının hesaplanması, beyan edilen karlılık oranının gerçekliğinin ortaya çıkarılması.
  • Kabul edilen ve uygulanabilir mimari proje üzerinden hazırlanacak 2. Gayrimenkul Değerleme Raporu sayesinde hak sahiplerinin ve müteahhit firmanın paylaşım ve dağılım listelerinin yapılması. (SPK Lisanslı Değerleme Firması tarafından hazırlanır.)
  • Hak sahipleri ve müteahhit firmanın katılım oranlarının değerleme raporuna göre hesaplanması.
  • Kabul edilen ve uygulanabilir mimari proje üzerinden hazırlanacak 2. Gayrimenkul Değerleme Raporu sayesinde hak sahiplerinin ve müteahhit firmanın paylaşım ve dağılım listelerinin yapılması. (SPK Lisanslı Değerleme Firması tarafından hazırlanır.)
  • Yeni inşa edilecek bina ile ilgili tüm sözleşmelerin hazırlanması.
  • Hak sahiplerinin, anlaşacağı müteahhit firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerin imzalanması, gerekli devir ve teminat işlemlerinin yapılması
  • Kesin imar durumuna göre, teklif ekinde yer alan yapı alanlarının, ilgili belediyenin onayladığı yapı ruhsatında müteahhit lehine inşaat alanı artışı olması halinde sözleşmede revize yapılması.
  • İnşaat sürecinin takibi, inşaat ilerleme raporlarının hazırlanması, sözleşme ve teknik şartnameye uygunluğun kontrol edilmesi, gerektiğinde müteahhit firmaya hukuki yollar ile gerekli yaptırımların uygulanması.
  • İnşaatların teknik şartname ve sözleşmeler doğrultusunda tamamlanması.
  • İnşaatın tamamlanması ile birlikte yapı kullanma izin belgesinin alınma sürecinin takibi, hak sahiplerine kat mülkiyet tapularının teslimlerinin yapılmasının takibi.
Dar Kapsamlı Danışmanlık Hizmeti, müteahhit firmaların verdiği tekliflerin ekindeki teknik şartname ve mimari projeler üzerinden en etkin ve en verimli teklifin seçilmesi, sözleşmelerin düzenlenmesi, inşaatın teknik şartname ve projlerine uygun olarak bitirilerek teslim edilmesinin garantilenmesi konularında destek sağlamaktadır. Etik kurallar gereği ve kuşkuya yol açmamak adına, bu tip danışmanlık türünün hizmet bedeli apartman/site yönetiminden tahsil edilmektedir. Ancak verilen bu hizmet kısmen müteahhit firma görevi kapsamına girmektedir. İstendiği takdirde sözleşmeye eklenecek madde/maddeler ile işveren olan apartman/site yönetiminin, müteahhit firmadan, danışmanlık firmasına ödenen hizmet bedelini müşavirlik bedeli adı altında talep edebilmektedir.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ

MARMARA 34 GYD, Kentsel Dönüşüm kararı alınacak olan yapıların hak sahiplerine, aşağıda özet olarak verilen kentsel dönüşüm aşamaları konularında, uzman kadrosu ile profesyonel kentsel dönüşüm danışmanlık hizmetleri vermektedir.


  • İlk aşamada Belediye İmar Müdürlüğü veya Tapu Müdürlüğü’ne başvurarak, var ise mevcut binanıza ait statik proje temin edilir; yok ise bunun için resmi yazı alınır.

  • Bina Deprem Risk Raporu almak için varsa binaya ait projeler, daire tapunuz veya hisseli arsa tapunuz, nüfus cüzdanı fotokopisi, Tapu Müdürlüğü’nden alınan Bağımsız Bölüm Listesi’ ni gösterir belge ile TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ nın yetkilendirdiği kuruluş ile başvuru yapılır.

  • TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ nın yetkilendirdiği kuruluş uzmanları, binanızda yapacağı teknik
inceleme, tespit ve çalışmalar sonucu yapınız için Deprem Risk Raporu hazırlar.

  • Deprem Risk Raporu, TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ nın yetkilendirdiği kuruluş tarafından bağlı bulunduğunuz T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne Onay için sunulur.

  • İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, yapınıza ait Deprem Risk Raporu’nu inceleyerek onaylar. Binanız riskli ise, Bakanlık tarafından Tapu Müdürlüğü’ne gönderilen yazı ile bina tapu kütüğüne ‘Riskli Yapı’ şerhi işlenir.

  • Bakanlığın Risklidir kararı, Tapu Müdürlüğü tarafından tüm kat maliklerine iletilir. İsteyen kat malikleri hazırlanmış Deprem Risk Raporu’na itiraz edebilir yada 60 gün içinde bina maliklerinin en
az üçte iki (2/3) çoğunluğu ile Bina Ortak Karar Protokolü imzalanır. Protokol ile binanın yapımı, müteahhit seçimi, kentsel dönüşüm kredisi, kira yardımı, yeni dağılım gibi kararlar alınır.

  • Bina Ortak Karar Protokolü’nü; İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne sunulur. Bina Ortak Karar Protokolü’nü imzalamayan 1/3 çoğunluk mülkleri için Gayrimenkul Değer Tespiti yapılarak; 2/3 çoğunluk kat maliklerine açık arttırma ile satış yada Bakanlıkça kamulaştırma yapılır. 2 ay içinde üçte iki (2/3) çoğunlukla Bina Ortak Karar Protokolü imza altına alınmaz ise son bir uyarı yazısı ve verilen ilave sürecinin tamamlanmasından sonra binanız ilgili idarece yıkılır.

  • Binanın yeniden inşası veya güçlendirmesinin yapılması için Belediye projeleri hazırlatılır ve ilgili belediyeden ruhsat alınır.

  • Binanızın yeniden inşaatı veya takviye – güçlendirmesi için Bakanlık ile anlaşma sağlayan bankalara  ‘Kentsel Dönüşüm Kredisi’ için başvuru yapılır.

  • Kredi kullanmak yerine Kentsel Dönüşüm Kira Yardımı için T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne dilekçe ile başvuru yapılır

  • Binanın yeniden inşası ve güçlendirme uygulaması için kat maliklerinin Bina Ortak Karar Protokolü ile
seçtiği müteahhit – inşaat şirketi yeni binanızın inşaatına başlar. İnşaatınız yapım süresince firmamız ve Yapı Denetim kuruluşunca kontrol edilir.

  • Yapımı tamamlanan binanız için bağlı olduğunuz belediyeden iskanlı tapularınız alınır.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Gayrimenkul Değerleme Raporu Taslağı

Gayrimenkul Değerleme Raporu Taslağı

Gayrimenkul değerleme raporları, gelişmiş piyasa sistemine sahip olan ülkelerde, bir çok alanda kullanılan, gayrimenkuller hakkında detaylı konum, nitelik, güçlü ve zayıf yanlar ile en son değer konusunda bilgiler içeren çalışmalar sonucu ortaya çıkan raporlardır. Değerleme raporları ülkemizde  en çok bilinen yönü ile banka kredileri teminat değeri tespitinde, gayrimenkul finansmanı, şirket evlilikleri, borç yapılandırması, alacakların teminatı gibi alanlarda sıklıkla kullanılmaktadır.

Gayrimenkul Değerleme Gayrimenkul Değerleme Raporu Taslağı

Şirketimiz, değerlemesi istenen gayrimenkuller ile ilgili olarak, farklı niteliklere göre içeriği değişen gayrimenkul değerleme raporu taslağı kullanmaktadır. İstenildiği takdirde firmamıza ulaşarak gayrimenkul değerleme raporu taslağı isteyebilir veya bu linkten taleplerinizi iletebilirsiniz.
Gayrimenkul Degerleme Raporu Taslagi

Değerleme raporunda bulunması gereken ana başlıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

1.RAPOR BİLGİLERİ
1.1 İçindekiler
1.2 Rapor Tarihi ve Numarası
1.3 Rapor Türü (Ticari, konut vs )
1.4 Raporu Hazırlayanlar
1.5 Sorumlu Değerleme Uzmanının Adı Soyadı
1.6 Değerleme Tarihi
1.7 Dayanak Sözleşmenin Tarih ve Numarası
1.8 Raporun Kurul Düzenlemeleri (SPK) Kapsamında Hazırlanıp Hazırlanmadığı
2.DEĞERLEME ŞİRKETİNİ VE MÜŞTERİYİ TANITICI BİLGİLER
2.1 Şirketin Unvanı ve Adresi
2.2 Müşteriyi Tanıtıcı Bilgiler ve Adresi
2.3 Müşterinin Taleplerinin Kapsamı ve Varsa getirilen Sınırlamalar
2.4 Raporda Kullanılan Değer Tanımları
3.DEĞERLEME KONUSU TAŞINMAZ HAKKINDA BİLGİLER
3.1 Gayrimenkulün Yeri, Konumu, Tanımı ve Tapu Kayıtlarına İlişkin Bilgiler
3.2 Tapu, Plan, Proje, Ruhsat, Şema, vb. Dökümanlar
3.3 İmar Bilgileri
3.4 Gayrimenkulün Son Üç Yıllık Dönemdeki Durumu
3.5 Gayrimenkulün Takyidat Bilgileri
3.6 Değerlemesi Yapılan Projelerin Mevzuat Uyarınca Gerekli İzinlerinin Alınıp
Alınmadığı Hakkında Bilgi ve Projenin Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Portföyüne Alınmasına Sermaye Piyasası Mevzuatı Hükümleri Çerçevesinde Bir Engel Olup Olmadığı Hakkındaki Görüş
3.7 Değerlemesi Yapılan Projeler ile İlgili Olarak, 29.06.2001 Tarih ve 4708 Sayılı
Yapı Denetimi Hakkında Kanun Uyarınca Denetim yapan Yapı Denetim Kuruluşu ve Değerlemesi Yapılan Gayrimenkul ile İlgili
Olarak Gerçekleştirdiği Denetimler Hakkında Bilgi
3.8 Detaylı Bilgi, Planlar ve Değerin, Değerlemesi Yapılan Projeye İlişkin Olduğuna ve Farklı Bir Projenin Uygulanması Durumunda Bulunacak Değerin Farklı Olabileceğine İlişkin Açıklama
4.DEĞERLEMESİ YAPILAN GAYRİMENKULE İLİŞKİN ANALİZLER
4.1 Gayrimenkulün Bulunduğu Bölgenin Analizi ve Kullanılan Veriler
4.2 Mevcut Ekonomik Koşulların, Gayrimenkul Piyasasının Analizi, Mevcut
Trendler ve Dayanak Veriler
4.3 Değerleme İşlemini Olumsuz Yönde Etkileyen veya Sınırlayan Faktörler
4.4 Gayrimenkulün Yapısal, İnşaat Özellikleri
4.5 Fiziksel Değerlemede Baz Alınan Veriler
4.6 Gayrimenkulün Teknik Özellikleri ve Değerlemede Baz Alınan Veriler
4.7 Değerleme İşleminde Kullanılan Varsayımlar ve Bunların Kullanılma Nedenleri
4.8 Kullanılan Değerleme Tekniklerini Açıklayıcı Bilgiler ve Bu Yöntemlerin
Seçilmesinin Nedenleri
4.9 Üzerinde Proje Geliştirilen Arsaların Boş Arazi ve Proje Değerleri
4.10 Nakit/Gelir Akımları Analizi
4.11 Maliyet Oluşumları Analizi
4.12 Değerlemede Esas Alınan Benzer Satış Örneklerinin Tanım ve Satış Bedelleri
İle Bunların Seçilmesinin Nedenleri
4.13 Kira Değeri Analizi ve Kullanılan Veriler
4.14 Değerleme Konusu Taşınmazın Sigorta Değeri
4.15 Gayrimenkul ve Buna Bağlı Hakların Hukuki Durumunun Analizi
4.16 Boş Arazi ve Geliştirilmiş Proje Değeri Analizi ve Kullanılan Veri ve
Varsayımlar ile Ulaşılan Sonuçlar
4.17 En Yüksek ve En İyi Kullanım Değeri Analizi
4.18 Müşterek veya Bölünmüş Kısımların Değerleme Analizi
4.19 Hasılat Paylaşımı ve Kat Karşılığı Yöntemi ile Yapılacak Projelerde Emsal Pay Oranları
5.ANALİZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
5.1 Farklı Değerleme Metotlarının ve Analizi Sonuçlarının Uyumlaştırılması ve Bu Amaçla İzlenen Yöntem ve Nedenler
5.2 Asgari Bilgilerden Raporda Yer Verilmeyenlerin Niçin Yer Almadıklarının Gerekçeleri
5.3 Yasal Gereklerin Yerine Getirilip Getirilmediği ve Mevzuat Uyarınca Alınması
Gereken İzin ve Belgelerin Tam ve Eksiksiz Olarak Mevcut Olup Olmadığı
5.4 Değerlemesi yapılan Gayrimenkulün, Gayrimenkul Projesinin veya Gayrimenkule Bağlı Hak ve Faydaların, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları m Portföyüne Alınmasında Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde, Bir Engel Olup Olmadığı
6.SONUÇ
6.1 Sorumlu Değerleme Uzmanının Sonuç Cümlesi
6.2 Nihai Değer Takdiri
EKLER:
1- Fotoğraflar
2- Lisans Belgesi
3- Tapu Senedi Örneği
4- Taşınmazlara Ait Takyidat Belgesi
5- Taşınmazlara Ait Çap Örneği
6- İmar Durum Belgesi
7- Son Üç Değerlemeye İlişkin Bilgiler

Kentsel Dönüşümün Olumsuzlukları Nelerdir?

Kentsel Dönüşümün Olumsuzlukları Nelerdir?

Kentsel Dönüşümün denilince hep iyi yanlarını öne çıkarıyor ve kentsel dönüşümün olumsuzlukları göz ardı ediliyor, genelde bu olumlu yönlerinden bahsediyoruz. Depreme, doğal afetlere hazır kentler, yenilenen yapı stoğu, kentlerin görsel – fiziksel bakımından iyileşmesi gibi. Peki, kentsel dönüşümün hiç mi olumsuz yanı yok?
Kentsel Dönüşüm kapsamında yapılan inşaatlar günümüzde hız kesmeden devam ediyor. Her ne kadar 2014 – 2015 yıllarının tamamı ve 2016 yılının ilk yarısı inşaat sektörü açısından kayıpların yaşandığı dönemler olarak kayıtlara geçmiş olsa da özellikle lüks konut üretiminin yaygın olduğu bölgelerde kentsel dönüşüm kapsamında yapılan inşaatlara sıkça rastlanıyor. Özellikle hükumetin ekonomi kurmayları, ülkemizin en büyük üretim kalemi olan inşaat endüstrisini destekleyen ve yavaşlamaması için çabalayan bir yol izlenmesi için gerekli adımların atılması taraftarı. Bu sebeple her gün, ekonomi bültenlerinin hemen hepsinde inşaat sektörü ile ilgili bir iyileştirme, kolaylık sağlayacak düzenlemeler ilgili haberleri görmemiz tesadüf değil…

Kentsel Dönüşümün Etkilediği Başlıca Yerleşimler

Ülkemizde Kentsel Dönüşümün yıldızı doğal olarak yerleşik nüfusunun en yüksek, buna karşılık yapı stoğunun da bir o kadar düşük kalitede olduğu İstanbul İl’idir. Aynı zamanda, ülkemizde jeolojik risk bakımından en yüksek riske sahip alanlardan birinde, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde kuruludur. Kent, her gün yeni bir inşaat projesinin temellerinin atıldığı büyük bir şantiye alanını andırmakta. İstanbul son 4 yıllık dönemde kentsel dönüşümün avantajlardan maksimum seviyede faydalandı. Ne yazık ki kent sakinleri, bu dönemde, mevcut inşaatların olumsuzluklarından yüksek oranda etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor.

Hava Kirliliği ciddi bir sorun…

hava kirliligiBaşta insan sağlığını tehdit eden hava kirliliği konusunu ele alalım. İnşaat çalışmaları sebebi ile soluduğumuz hava da tutunan partikül oranındaki dramatik artış özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olanlar ve yaşlı insanlar için günlük yaşamı dayanılmaz hale getirebiliyor.
Ayrıca kentsel dönüşüm sebebi ile artan nüfus yoğunluğu, bölgesel araç trafiğinin de atmasına, iş makineleri, kamyonlar, tırlar, vinçler derken havaya salınan karbon miktarı da kritik seviyelere ulaşmaktadır.

Gürültü Kirliği Hayatı Olumsuz Etkiliyor

Bir diğer sağlık tehdidi de gürültü kirliliği. Gün boyunca devam eden inşaat çalışmaların yarattığı gürültü kirliliği, kimi zaman konuştuğumuzu, izlediğimiz bir programı bile duymamıza engel olacak seviyede.  Bu durum etki alanında kalan çevre halkının sağlığını fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Yüksek gürültü, etkilediği insanlarda sinirlilik hali,  saldırgan tavırlar, hipertansiyon, stres, uyku bozukluğu gibi değişik rahatsızlıklar olarak kendini göstermektedir.

insaat kirliligi

Çevre Kirliliği Denince Akla Sadece Yere Atılan Çöpler mi Gelmeli?

Kentsel Dönüşümün hızlı olduğu bölgelerde, kentsel dönüşümün olumsuzluklarından olan çevre kirliliği de ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Çevre kirliği sadece toplumun bireyleri tarafından çevreye gelişigüzel bırakılan çöpler, atıklar olarak düşünülmemeli. İnşaat alanlarına giriş – çıkış yapan iş makinelerinin inşaat sahasından kir, çamur, toz vb. maddelerden tam olarak arınmadan yola çıkmaları, gerekli standartta yapılmayan yükleme, boşaltma işlemleri ile en önemlisi yıkım işlerinde gelişmiş dünya ülkeleri standartlarının uygulanmaması bu olumsuzluğa yol açmaktadır. Yıkım işlemlerinde ortaya çıkan, havada tutunabilen partiküllerin azaltılması için tercih edilen sulama işleminin maliyetler sebebi ile efektif yapılmaması, inşaat moloz ayrıştırma işlerinin yüksek standartta bir geri dönüşüm tesislerinde yapılması gerekirken bir takım sebeplerle inşaat sahasında ayrıştırma yapılıyor olması çevre kirliliğinin ve bir üst paragrafta yer alan gürültü kirliliğinin en büyük sebeplerindendir.

Deforme Olan Ulaşım Ağı…

yol cokmesiUlaşım sistemlerinde yaşan soruna bakacak olursak, yüksek tonajlı hafriyat kamyonları, beton mikserleri gibi araçların, küçük ve orta büyüklükte ticari araç taşıması hesabıyla inşa edilmiş mevcut yol yapısını kullanması ve yeni inşaatların alt yapılarının şehir şebekesine entegresi için yapılan kazıların gelişigüzel olarak tamir edilmesi ciddi sorunlara yol açmaktadır. Yollarda oluşan çukurlar, tümsekler ve yol yüzeyindeki ondülasyon sebebi ile özel ve diğer ticari araçların aynı yolları kullanması yüksek rakamlı tamir bedellerine ve istenmeyen kazalara yol açmaktadır.
Bütün bu çevresel etkiler dışında kentsel dönüşümün olumsuzlukları hakkında bir önemli madde ise, kentsel dönüşüme konu gayrimenkullerin hak sahiplerinin yaşadığı olumsuzluklar. Müteahhit ve hak sahibi taraflarının, iyi yönetilmemiş bir süreçte karşılaşacağı problemleri burada tek tek yazmak yerine ilgili konuya göz atabilirsiniz. Yaşanması muhtemel ve örnekleri ile sabit olan bu problemler sonucu yıllarca sürecek olan hukuki süreçler her iki taraf içinde ciddi psikolojik sorunlara, zaman kaybına ve maddi zararlara yol açması bakımından  önemlidir.
Bu Sorunların Bir Çözümü Var mı?
Kentsel dönüşümün olumsuzlukları hakkında bunlar gibi bir çok konu bulunmakta. Ancak burada, bizim aklımıza ilk gelenler ve kent yaşamını olumsuz yönde en çok etkileyen başlıklardan bahsetmeye çalıştık. Ülkemiz için büyük bir fırsat olan kentsel dönüşümünün olumlu yönlerini arttırmak ve bu konuların bize göre kısmen veya tamamen çözümü için uygulanması gerekenleri bir sonraki yazımızda bulabileceksiniz.  Yakın bir gelecekte temiz, gürültüsüz, afetlere hazır ve yaşanabilir kentlere kavuşmamız dileğiyle.