Değerli Meslektaşlarımız;
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanlık seçimleri 01.Şubat.2010 tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamazsa
07.Şubat.2010 tarihinde yapılacaktır.
Emlakta Yeni Oluşum Grubunun Başkanı Plan Emlak 'ın sahibi İnşaat Mühendisi Güngör Ataç Başkanlık seçimlerinde adaydır.
Siz Değerli Emlakçı Meslektaşlarımızı 18 Ocak 2010 Pazartesi günü SAAT 18:00 de aşağıda adresini bulabiliceğiniz Küçükyalı Kültür Merkezinde yapacağımız Sn. Güngör Ataç'ı tanıtım toplantımıza mutlaka bekliyoruz.
İlerki tarihlerde diğer bölgelerdede toplantılarımız olacaktır.
Emlakta Yeni Oluşum isteyen tüm emlakçı meslektaşlarımızın toplantılarımıza katılarak , www.emlaktayeniolusum.biz internet sitemizi ziyaret ederek bizi takip etmelerini önemle rica ediyoruz.
Artık Emlakçı Esnafının sorunlarının çözülmesinin ,sektörün daha saygın bir hale getirilmesinin zamanı gelmiştir.
Saygılarımızla;
Emlakta Yeni Oluşum Grubu Adına İnş. Müh. Güngör Ataç
www.emlaktayeniolusum.biz
0212 651 33 00
Küçükyalı Kültür Merkezi Adres:
Cumhuriyet cad. no:18 Küçükyalı / Maltepe
(Maltepe sahilde Pinhan restaurant'ın yanı)
www.emlaktayeniolusum.biz
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
17 Ocak 2010 Pazar
5 Ocak 2010 Salı
2B arazi mağdurları tapularını bekliyor
2B arazi mağdurları tapularını bekliyor
2B Arazileri
Ocak ve Şubat aylarında TBMM’den geçen iki yasa 2B mağdurlarının arazilerine kavuşmaları önündeki engelleri büyük ölçüde kaldırdı.
Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası vatandaşa satılan, tapusu devredilen arazilerin, orman kapsamına alınarak kamulaştırılması binlerce vatandaşı isyan ettirdi. Para ödeyip satın aldıkları, yıllardır vergisini ödedikleri arazilerin bedelsiz olarak ellerinden alınması sonucu mağdur olanlar adalet önünde haklarını arama mücadelesi başlattılar.
Antalya’da 45 bin 538, Ankara’da 31 bin 706, İstanbul’da 18 bin 233, Türkiye genelinde toplam 474 bin hektar arazinin 2B kapsamında bulunduğunu söyleyen 2B mağdurlarının hukuksal danışmanı Cihangir Dönmez, arazi mağdurlarının ormanları kesen, yakan suçlular gibi gösterilmesini de eleştirdi
Yıllardır Türkiye’nin orman varlığını arttırmaya yönelik yasal düzenlemeler yapan devlet, bu düzenlemeleri yaparken, yıllar önce vatandaşa satılmış arazileri de orman kapsamına alınınca, binlerce vatandaş mağdur oldu.. Türkiye genelinde 500 bin hektara yakın arazinin sahipleri, zamanında parasını ödedikleri ya da mübadele nedeniyle devlet tarafından tapuları kendilerine verilmiş, yıllardır vergisini ödedikleri arazilerinin yeniden bedelsiz olarak, orman kapsamına alınması nedeniyle hukuk mücadelesi başlattı.
Kamuoyunda 2B mağdurları olarak bilinen binlerce insanın yasal haklarını savunan hukukçu ve gayrimenkul danışmanı Cihangir Dönmez, 2B arazinin anlamını açıkladı; “2B arazinin tam kanuni tanımı, orman niteliğini kaybettiği için, 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 2B maddesi ile orman dışına çıkartılan alandır. Bu kanunun tarihi gerçeği şudur; Türkiye Cumhuriyeti 1924’de yurt dışından soydaşlarımızı getirmiş onlara iskan ve tevzi tapular vermiştir. 1925’de öşür vergisi kaldırılmış. Herkese kullandığı arazi bedelsiz verilmiştir. 1930’da toprak tevzi komisyonlarıyla araziler dağıtılmış. 1937’de Türkiye’nin ilk ve liberal orman kanunu çıkmıştır. Atatürk döneminde çıkan bu kanunla vatandaşa ormandaki mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yani siz Selanik’ten geliyorsunuz 100 dönüm toprağınızı bırakıyorsunuz devlet ona karşılık %20 veriyor. Çünkü buradan göç eden Yunanlılar Rumlar tarımla fazla uğraşmadıkları için gelen tarım nüfusu fazla olduğu için mübadelede böyle bir alan çıkıyor. 1937 orman kanunu 10 yıl içinde kadastronun bitirilmesini öngörür. Atatürk’ün ölümünden sonra 1937 yılında çıkan Orman Kanunu uygulaması esnasında vatandaşın tarım arazileri olmak üzere tamamı o zaman yeniden orman alanı içine alınır. 1942 yılına kadar bu çalışmalar tamamlanır. Vatandaş o zaman önemsemez, çünkü kendinin mülkiyet hakkı vardır. 1945 yılında tam savaş yıllarında savaşın bitimini 2 ay takip ettiği sürede İsmet İnönü 4785 sayılı kanunu çıkartır. Bu kanun vatandaşın orman içindeki arazileri dahil arazileri devletleştiren bir kanundur.”
Bu yasa değiştirme süreçlerinde devletin hak sahiplerine tebligat bile yapmadığını 1945 yılının şartlarında yasanın resmi gazetede yayınlanmış olmasının yeterli görüldüğü vatandaşın durumun farkına vardığında geçen sürenin de vatandaşın haklarını düşürdüğünü belirtti.
Daha sonra orman içine alınmış bu tapulu araziler 2B yasası ile orman sınırları dışına çıkartılmış ancak bu çıkartma işlemi tapu sahibi adına değil hazine adına olması bu mağduriyetin sürekli hale gelmesine yol açmıştır.
Böylece tapu ile malik oldukları ve zilyet ettikleri araziler önce orman yapılmış, sonra 2B olarak hazine adına orman dışına çıkarılmış tapu sahipleri ise kendi tapulu arazilerinde işgalci olarak kalmıştır.
Bu süreçler binlerce 2B mağdurunu yaratmıştır. Yani 2B arazileri orman keserek, yakarak oluşturulmuş araziler değildir. Bizzat Atatürk döneminde çıkarılan yasalarla vatandaşa devredilmiş, tapuları verilmiş, özelleştirilmiş arazilerdir.” dedi.
2B mağdurlarının ormanları talan eden insanlar gibi lanse edilmesinin çok acı olduğunu dile getiren Dönmez, “Avrupa insan hakları mahkemesi 2008 yılında temmuzdan itibaren verdiği kararlarla daha önceden orman olup da tapusu iptal edilen vatandaşların yaptığı başvuru üzerine birinci maddelerinde kararın mülkiyetin delindiğini vatandaşın mülkiyet haklarının delindiğini kabul etmektedir. Tazminatla ilgili şimdilik hükümetle vatandaşın anlaşmasını öngörmektedir. Çanakkale’de bir arsa için, 20 dönüm bir arsa için belirlenen değer 3 milyon Euro’dur. Bunu Türkiye için genellediğinizde 100-150 milyar Euro’luk bir tazminat ortaya çıkıyor. O yüzden hükümet yaptığı düzenlemede 2B’yi sınıflara ayırmış, daha önceden tapulu olan iskan tevzi tapusu olan yerlerin bedelsiz iadesini öngörmüştür” diye konuştu.
Türkiye’de orman varlığını arttırmanın yolunun vatandaşın tapulu arazisine el koymak olamayacağını da açıklayan Dönmez, şunları söyledi; “Ortada büyük bir haksızlık vardır. Bunun çözümü için 3-4 adım atılması lazım. Birincisi bunun çok rahat şekilde televizyonlarda tartışılabilir hale gelmesi lazım. Bunu bu konuda yetkin olan insanların, çevrecilerin veya o konuda uzman orman yönünde konuşmak isteyen insanların karşısına çıkıp izah edip kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. Bu şunu sağlayacaktır. Önce sade vatandaşla 2B arazi mağduru birbiri ile barışacaktır. Bir gasp olmadığı burada bir hakkın yenildiği ortaya çıkacaktır. Ondan sonra bizim geliştirdiğimiz 3-5 adımlı çözüm önerileri var. Birincisinde biz diyoruz ki; 500bin hektar 2B arazisine karşılık 2B arazi mağdurlarına devlet Tema ve 2B mağduru elele 500 bin hektarlık verimli orman alanı yaratalım. Bunu nasıl yapacağız: her dönüm 2B arazisi için 20 tane ağaç dikilmesi şartını koşalım. Bu toplamda baktığınız zaman 1 milyon ağaç yapıyor. Tam bu kriz ortamında yaklaşık 25 bin kişiye 6 aylık istihdam sağlıyor. Ayrıca bunun ekonomiye getireceği canlılığın yanında devletin 10 yılda yapacağı ormanı 6 ayda sağlayabilir. İkincisi sade vatandaşa çevre açısından buna baktığınız zaman 500 bin hektar araziye karşılık bu benim söylediğim ön şart. Önce bunu yapalım 500 bin hektar verimli ormanı kazandıralım. Neden verimli orman diyorum; 2B arazilerinin çoğunun üzerinde yapı bina olduğu için zaten orman vasfı üzerindeki yapılardan binalardan kimyasallardan dolayı kaybedilmiş. Türkiye’de toprak mülkiyetinin %55’i hazinenindir. Tema’nın da belirlediği, devletin de belirlediği erozyon alanları, çölleşen alanlar vardır. Buralarda yapılacak düzenli plantasyonla verimli orman alanları bu alanlarda rahatlıkla doğrulabilir.”
2B arazilerinden sağlanacak emlak vergilerine de dikkat çeken Dönmez, bunun maddi değerinin 25 milyar dolarlara ulaşacağını belirtti. Vergi dışında inşaat, lojistik, planlı şehirleşme, gecekondulaşmanın önlenmesi, tarım özellikle organik tarım konularında da gelişme sağlanacağını vurguladı. Dönmez, 2B arazilerinin ekonomiye kazandırılması halinde Türkiye ekonomisine yılda yaklaşık 200 milyar dolarlık katkı sağlayacağını söyledi.
Bilgi notu: 2 B Tanımı: 2 B, ”31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının Hazine adına orman dışına çıkarılması uygulaması” olarak tanımlanıyor.
Kaynak : Sabah Emlak
2B Arazileri
Ocak ve Şubat aylarında TBMM’den geçen iki yasa 2B mağdurlarının arazilerine kavuşmaları önündeki engelleri büyük ölçüde kaldırdı.
Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası vatandaşa satılan, tapusu devredilen arazilerin, orman kapsamına alınarak kamulaştırılması binlerce vatandaşı isyan ettirdi. Para ödeyip satın aldıkları, yıllardır vergisini ödedikleri arazilerin bedelsiz olarak ellerinden alınması sonucu mağdur olanlar adalet önünde haklarını arama mücadelesi başlattılar.
Antalya’da 45 bin 538, Ankara’da 31 bin 706, İstanbul’da 18 bin 233, Türkiye genelinde toplam 474 bin hektar arazinin 2B kapsamında bulunduğunu söyleyen 2B mağdurlarının hukuksal danışmanı Cihangir Dönmez, arazi mağdurlarının ormanları kesen, yakan suçlular gibi gösterilmesini de eleştirdi
Yıllardır Türkiye’nin orman varlığını arttırmaya yönelik yasal düzenlemeler yapan devlet, bu düzenlemeleri yaparken, yıllar önce vatandaşa satılmış arazileri de orman kapsamına alınınca, binlerce vatandaş mağdur oldu.. Türkiye genelinde 500 bin hektara yakın arazinin sahipleri, zamanında parasını ödedikleri ya da mübadele nedeniyle devlet tarafından tapuları kendilerine verilmiş, yıllardır vergisini ödedikleri arazilerinin yeniden bedelsiz olarak, orman kapsamına alınması nedeniyle hukuk mücadelesi başlattı.
Kamuoyunda 2B mağdurları olarak bilinen binlerce insanın yasal haklarını savunan hukukçu ve gayrimenkul danışmanı Cihangir Dönmez, 2B arazinin anlamını açıkladı; “2B arazinin tam kanuni tanımı, orman niteliğini kaybettiği için, 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 2B maddesi ile orman dışına çıkartılan alandır. Bu kanunun tarihi gerçeği şudur; Türkiye Cumhuriyeti 1924’de yurt dışından soydaşlarımızı getirmiş onlara iskan ve tevzi tapular vermiştir. 1925’de öşür vergisi kaldırılmış. Herkese kullandığı arazi bedelsiz verilmiştir. 1930’da toprak tevzi komisyonlarıyla araziler dağıtılmış. 1937’de Türkiye’nin ilk ve liberal orman kanunu çıkmıştır. Atatürk döneminde çıkan bu kanunla vatandaşa ormandaki mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yani siz Selanik’ten geliyorsunuz 100 dönüm toprağınızı bırakıyorsunuz devlet ona karşılık %20 veriyor. Çünkü buradan göç eden Yunanlılar Rumlar tarımla fazla uğraşmadıkları için gelen tarım nüfusu fazla olduğu için mübadelede böyle bir alan çıkıyor. 1937 orman kanunu 10 yıl içinde kadastronun bitirilmesini öngörür. Atatürk’ün ölümünden sonra 1937 yılında çıkan Orman Kanunu uygulaması esnasında vatandaşın tarım arazileri olmak üzere tamamı o zaman yeniden orman alanı içine alınır. 1942 yılına kadar bu çalışmalar tamamlanır. Vatandaş o zaman önemsemez, çünkü kendinin mülkiyet hakkı vardır. 1945 yılında tam savaş yıllarında savaşın bitimini 2 ay takip ettiği sürede İsmet İnönü 4785 sayılı kanunu çıkartır. Bu kanun vatandaşın orman içindeki arazileri dahil arazileri devletleştiren bir kanundur.”
Bu yasa değiştirme süreçlerinde devletin hak sahiplerine tebligat bile yapmadığını 1945 yılının şartlarında yasanın resmi gazetede yayınlanmış olmasının yeterli görüldüğü vatandaşın durumun farkına vardığında geçen sürenin de vatandaşın haklarını düşürdüğünü belirtti.
Daha sonra orman içine alınmış bu tapulu araziler 2B yasası ile orman sınırları dışına çıkartılmış ancak bu çıkartma işlemi tapu sahibi adına değil hazine adına olması bu mağduriyetin sürekli hale gelmesine yol açmıştır.
Böylece tapu ile malik oldukları ve zilyet ettikleri araziler önce orman yapılmış, sonra 2B olarak hazine adına orman dışına çıkarılmış tapu sahipleri ise kendi tapulu arazilerinde işgalci olarak kalmıştır.
Bu süreçler binlerce 2B mağdurunu yaratmıştır. Yani 2B arazileri orman keserek, yakarak oluşturulmuş araziler değildir. Bizzat Atatürk döneminde çıkarılan yasalarla vatandaşa devredilmiş, tapuları verilmiş, özelleştirilmiş arazilerdir.” dedi.
2B mağdurlarının ormanları talan eden insanlar gibi lanse edilmesinin çok acı olduğunu dile getiren Dönmez, “Avrupa insan hakları mahkemesi 2008 yılında temmuzdan itibaren verdiği kararlarla daha önceden orman olup da tapusu iptal edilen vatandaşların yaptığı başvuru üzerine birinci maddelerinde kararın mülkiyetin delindiğini vatandaşın mülkiyet haklarının delindiğini kabul etmektedir. Tazminatla ilgili şimdilik hükümetle vatandaşın anlaşmasını öngörmektedir. Çanakkale’de bir arsa için, 20 dönüm bir arsa için belirlenen değer 3 milyon Euro’dur. Bunu Türkiye için genellediğinizde 100-150 milyar Euro’luk bir tazminat ortaya çıkıyor. O yüzden hükümet yaptığı düzenlemede 2B’yi sınıflara ayırmış, daha önceden tapulu olan iskan tevzi tapusu olan yerlerin bedelsiz iadesini öngörmüştür” diye konuştu.
Türkiye’de orman varlığını arttırmanın yolunun vatandaşın tapulu arazisine el koymak olamayacağını da açıklayan Dönmez, şunları söyledi; “Ortada büyük bir haksızlık vardır. Bunun çözümü için 3-4 adım atılması lazım. Birincisi bunun çok rahat şekilde televizyonlarda tartışılabilir hale gelmesi lazım. Bunu bu konuda yetkin olan insanların, çevrecilerin veya o konuda uzman orman yönünde konuşmak isteyen insanların karşısına çıkıp izah edip kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. Bu şunu sağlayacaktır. Önce sade vatandaşla 2B arazi mağduru birbiri ile barışacaktır. Bir gasp olmadığı burada bir hakkın yenildiği ortaya çıkacaktır. Ondan sonra bizim geliştirdiğimiz 3-5 adımlı çözüm önerileri var. Birincisinde biz diyoruz ki; 500bin hektar 2B arazisine karşılık 2B arazi mağdurlarına devlet Tema ve 2B mağduru elele 500 bin hektarlık verimli orman alanı yaratalım. Bunu nasıl yapacağız: her dönüm 2B arazisi için 20 tane ağaç dikilmesi şartını koşalım. Bu toplamda baktığınız zaman 1 milyon ağaç yapıyor. Tam bu kriz ortamında yaklaşık 25 bin kişiye 6 aylık istihdam sağlıyor. Ayrıca bunun ekonomiye getireceği canlılığın yanında devletin 10 yılda yapacağı ormanı 6 ayda sağlayabilir. İkincisi sade vatandaşa çevre açısından buna baktığınız zaman 500 bin hektar araziye karşılık bu benim söylediğim ön şart. Önce bunu yapalım 500 bin hektar verimli ormanı kazandıralım. Neden verimli orman diyorum; 2B arazilerinin çoğunun üzerinde yapı bina olduğu için zaten orman vasfı üzerindeki yapılardan binalardan kimyasallardan dolayı kaybedilmiş. Türkiye’de toprak mülkiyetinin %55’i hazinenindir. Tema’nın da belirlediği, devletin de belirlediği erozyon alanları, çölleşen alanlar vardır. Buralarda yapılacak düzenli plantasyonla verimli orman alanları bu alanlarda rahatlıkla doğrulabilir.”
2B arazilerinden sağlanacak emlak vergilerine de dikkat çeken Dönmez, bunun maddi değerinin 25 milyar dolarlara ulaşacağını belirtti. Vergi dışında inşaat, lojistik, planlı şehirleşme, gecekondulaşmanın önlenmesi, tarım özellikle organik tarım konularında da gelişme sağlanacağını vurguladı. Dönmez, 2B arazilerinin ekonomiye kazandırılması halinde Türkiye ekonomisine yılda yaklaşık 200 milyar dolarlık katkı sağlayacağını söyledi.
Bilgi notu: 2 B Tanımı: 2 B, ”31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının Hazine adına orman dışına çıkarılması uygulaması” olarak tanımlanıyor.
Kaynak : Sabah Emlak
2B Yasası’na Tepki
2B YASASI’NA TEPKİ
SİNOP OR-KOOP İLE TEMA İL TEMSİLCİLİĞİ ORGANİZESİNDE YAPILAN TOPLANTIDA ORMAN NİTELİĞİNİ YİTİRMİŞ ARAZİLERİN SATIŞINI ÖNGÖREN 2B’YE TEPKİ GÖSTERİLDİ
2B Yasası'na Tepki
SİNOP - Sinop Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği (OR-KOOP) ile TEMA Sinop Temsilciliği tarafından yapılan toplantıda, orman niteliğini kaybetmiş arazilerin orman sınırı dışına çıkarılması konusunu içeren ‘2B Yasası’na tepki gösterildi.
Sinop Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) salonunda yapılan programa, OR-KOOP Başkanı Cemil Özdemir ile TEMA Vakfı Sinop Temsilcisi Kadriye Göl konuşmacı olarak katılırken, toplantıyı bazı sivil toplum örgütü temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.
Tüm ikaz ve uyarılara rağmen hükümetin 2B konusunda geri adım atmadığını belirten OR-KOOP Başkanı Cemil Özdemir, 2B’de yapılan değişikliğin orman köylüsünün atalarından kalan topraklardan çıkartılması anlamına geldiğini söyledi. Özdemir, “Kamuoyunda 2B olarak bilinen orman özelliğini yitirmiş alanların satışı ile imara açılmasını öngören yasa, Anayasa’ya aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Ancak doğal, kültürel, kentsel değerlerimizi kısa süreli çıkarlar uğruna menkulleştirmeye, paraya dönüştürülmeye çalışan siyasi iktidar bunu aşabilmek için gündemin yoğunluğu arasında apar topar söz konusu kanunu çıkartmıştır” dedi.
TEMA İl Temsilcisi Kadriye Göl ise TEMA olarak 2B arazilerinin satışını engellemek için 1 milyon 236 bin 842 imza topladıklarını belirterek, “Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışa çıkartılması ülkemizin geleceğini tehlikeye atmak demektir. Geleceğimiz çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanabilir bir eko sistem, temiz bir dünya bırakabiliyor muyuz? Ulusumuzu milli davalar etrafında birleşmeye, vatanı ve gelecek nesilleri düşünen herkesi davet ediyoruz. Desteğinizle daha güçlüyüz. Şimdi sesimizi hükümete duyurmak için kararlılıkla ve inançla bekliyoruz” diye konuştu.
SİNOP OR-KOOP İLE TEMA İL TEMSİLCİLİĞİ ORGANİZESİNDE YAPILAN TOPLANTIDA ORMAN NİTELİĞİNİ YİTİRMİŞ ARAZİLERİN SATIŞINI ÖNGÖREN 2B’YE TEPKİ GÖSTERİLDİ
2B Yasası'na Tepki
SİNOP - Sinop Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği (OR-KOOP) ile TEMA Sinop Temsilciliği tarafından yapılan toplantıda, orman niteliğini kaybetmiş arazilerin orman sınırı dışına çıkarılması konusunu içeren ‘2B Yasası’na tepki gösterildi.
Sinop Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) salonunda yapılan programa, OR-KOOP Başkanı Cemil Özdemir ile TEMA Vakfı Sinop Temsilcisi Kadriye Göl konuşmacı olarak katılırken, toplantıyı bazı sivil toplum örgütü temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.
Tüm ikaz ve uyarılara rağmen hükümetin 2B konusunda geri adım atmadığını belirten OR-KOOP Başkanı Cemil Özdemir, 2B’de yapılan değişikliğin orman köylüsünün atalarından kalan topraklardan çıkartılması anlamına geldiğini söyledi. Özdemir, “Kamuoyunda 2B olarak bilinen orman özelliğini yitirmiş alanların satışı ile imara açılmasını öngören yasa, Anayasa’ya aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Ancak doğal, kültürel, kentsel değerlerimizi kısa süreli çıkarlar uğruna menkulleştirmeye, paraya dönüştürülmeye çalışan siyasi iktidar bunu aşabilmek için gündemin yoğunluğu arasında apar topar söz konusu kanunu çıkartmıştır” dedi.
TEMA İl Temsilcisi Kadriye Göl ise TEMA olarak 2B arazilerinin satışını engellemek için 1 milyon 236 bin 842 imza topladıklarını belirterek, “Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışa çıkartılması ülkemizin geleceğini tehlikeye atmak demektir. Geleceğimiz çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanabilir bir eko sistem, temiz bir dünya bırakabiliyor muyuz? Ulusumuzu milli davalar etrafında birleşmeye, vatanı ve gelecek nesilleri düşünen herkesi davet ediyoruz. Desteğinizle daha güçlüyüz. Şimdi sesimizi hükümete duyurmak için kararlılıkla ve inançla bekliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin 2B Haritası Çıkarıldı
Hükümetin 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önce çıkarmayı planladığı 2-B’ler yasası Türkiye’de 473 bin 419 hektarlık bir alanı kaplıyor
Hükümetin 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önce çıkarmayı planladığı 2-B’ler yasası (orman dışına çıkarılmış araziler) Türkiye’de 473 bin 419 hektarlık bir alanı kaplıyor. İstanbul, İzmir gibi illerdeki 2-B’lerin üzerinde de genellikle toplu yerleşim alanları ve sanayi tesisleri bulunuyor.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, hazırlanan yasa taslağıyla hak sahiplerine rayiç değerler üzerinden satılması, TOKİ’ye emlak vergisine tabi değerler üzerinden devri planlanan 2-B’lerin toplam büyüklüğü 473 bin 419 hektarı buluyor. Kadastro çalışmaları tamamlandığında bu rakamın 600 bin hektara ulaşacağı tahmin ediliyor.
||| En fazla 2-B Antalya’da
Mevcut rakamlara göre en fazla 2-B alanı, 45 bin 548 hektar ile Antalya’da bulunuyor. Bunu 39 bin 287 hektar ile Mersin, 34 bin 887 hektar ile Balıkesir, 29 bin 632 hektar ile Sakarya, 29 bin 138 hektar ile de Muğla izliyor. 2-B’lerin oluşturduğu alan İstanbul’da 18 bin 233 hektara, İzmir’de 14 bin 772 hektara, Bursa’da 14 bin 534 hektara ulaşıyor.
Hakkari, Van, Şırnak, Mardin, Batman, Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır illerinde ise hiç 2-B arazisi görünmüyor.
||| 2-B’lerin üzerinde kentler var
Devletin resmi verilerine göre, 2-B’lerin 22 bin 233 hektarının üzerinde toplu yerleşim alanları bulunuyor. 6 bin 624 hektarlık alanda ilçeler, 8 bin 514 hektarlık alanda beldeler, 7 bin 35 hektarlık alanda da köyler yer alıyor.
Sera alanları 2-B’ler içinde 2 bin 365 hektar, narenciye, zeytinlik, fındıklık, meyvelik ve bahçelikler 111 bin 115 hektar, otlak ve yaylaklar 35 bin 419 hektar, diğer ekili alanlar ve değerlendirilemeyecek alanlar da 294 bin 206 hektarlık alan oluşturuyor.
İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Muğla ve Bursa’da toplam 160 bin hektarlık 2-B alanı üzerinde rantı yüksek yerleşim, sanayi tesisi, narenciye, muz bahçeleri, seralar ve zeytinlikler yer alıyor.
2-B’ler için hazırlanan “Orman Köylülerinin Kalkındırılması ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı”nın gerekçesinde, orman vasfını tam kaybettiği için orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin 10-30 yıldır işgalcilerin elinde bulunduğu belirtilerek, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Mersin, Antalya, Muğla, İzmir, İstanbul ve Bursa il sınırları içinde orman sınırları dışına çıkarılan alan 160 bin hektar civarında olup, bu yerler, narenciye, muz, sera, zeytinlik, toplu yerleşim yerleri ve sanayi alanları gibi rayiç değerleri çok yüksek olan yerlerdir. 10-30 yıldır işgalcilerin elinde bulunan, devlete o günden bu yana bir kuruş ödemeyen, aksine kullanan kişilerce harici senetlerle alınıp, satılan yeniden orman yapılması mümkün olmayan bu arazilerin, kullananların elinden alınıp, orman içi köyler halkına tahsis edilebilmesi de mümkün değildir. Bu yerlerin rayiç değerleri üzerinden değerlendirilerek sağlanacak mali kaynak, öncelikle nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen, ancak tarım alanı olarak kullanılmasında yarar görüldüğü için orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin ıslah, imar ve ihyası, naklen iskan, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve yeni orman alanlarının tesisinde kullanılacaktır.”
||| 2-B’lerin Orman Bölge Müdürlükleri ve illere göre dağılımı da şöyle:
2-B ALANI BÖLGELER İLLER (hektar)
ADANA Adana 12.357
. Niğde 204
. Nevşehir 18
. Kayseri 29
. Osmaniye 1.552
ADAPAZARI Adapazarı 29.643
. Kocaeli 5.338
AMASYA Amasya 3.602
. Çorum 181
. Samsun 15.290
. Tokat 3.558
. Sivas 50
. Yozgat 1.412
ANKARA Ankara 31.706
. Çankırı 4.516
. Kırıkkale 12.706
. Kırşehir 254
ANTALYA Antalya 45.548
ARTVİN Artvin 41
BALIKESİR Balıkesir 34.887
BOLU Bolu 16.095
BURSA Bursa 14.534
. Bilecik 1.561
. Yalova 1.768
ÇANAKKALE Çanakkale 4.105
. Edirne 4.122
DENİZLİ Denizli 4.265
. Uşak 2.769
ELAZIĞ Elazığ 450
. Bingöl 35
. Bitlis 1.825
. Malatya 2.645
. Muş 2
. Tunceli 28
. Siirt 35
. Diyarbakır 135
ESKİŞEHİR Eskişehir 9.456
. Afyon 10.673
GİRESUN Giresun 50
. Ordu 956
ISPARTA Isparta 3.174
. Burdur 8.363
İSTANBUL İstanbul 18.233
. Kırklareli 14.757
. Tekirdağ 2.991
İZMİR İzmir 14.772
. Manisa 6.848
KASTAMONU Kastamonu 2.131
KAHRAMANMARAŞ Kahramanmaraş 5.737
. Hatay 3.856
. Gaziantep 9.960
. Adıyaman 1.860
. Şanlıurfa 50
MERSİN Mersin 39.287
MUĞLA Muğla 29.138
. Aydın 5.135
TRABZON Trabzon 1.005
. Rize 14
. Gümüşhane 12
. Bayburt 6
ZONGULDAK Zonguldak 10.910
. Bartın 1.014
. Karabük 2.620
KÜTAHYA Kütahya 5.152
KONYA Konya 4.895
. Aksaray 512
. Karaman 826
SİNOP Sinop 1.760
TOPLAM : 473.419
Kaynak : Milliyet Emlak
Hükümetin 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önce çıkarmayı planladığı 2-B’ler yasası (orman dışına çıkarılmış araziler) Türkiye’de 473 bin 419 hektarlık bir alanı kaplıyor. İstanbul, İzmir gibi illerdeki 2-B’lerin üzerinde de genellikle toplu yerleşim alanları ve sanayi tesisleri bulunuyor.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, hazırlanan yasa taslağıyla hak sahiplerine rayiç değerler üzerinden satılması, TOKİ’ye emlak vergisine tabi değerler üzerinden devri planlanan 2-B’lerin toplam büyüklüğü 473 bin 419 hektarı buluyor. Kadastro çalışmaları tamamlandığında bu rakamın 600 bin hektara ulaşacağı tahmin ediliyor.
||| En fazla 2-B Antalya’da
Mevcut rakamlara göre en fazla 2-B alanı, 45 bin 548 hektar ile Antalya’da bulunuyor. Bunu 39 bin 287 hektar ile Mersin, 34 bin 887 hektar ile Balıkesir, 29 bin 632 hektar ile Sakarya, 29 bin 138 hektar ile de Muğla izliyor. 2-B’lerin oluşturduğu alan İstanbul’da 18 bin 233 hektara, İzmir’de 14 bin 772 hektara, Bursa’da 14 bin 534 hektara ulaşıyor.
Hakkari, Van, Şırnak, Mardin, Batman, Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır illerinde ise hiç 2-B arazisi görünmüyor.
||| 2-B’lerin üzerinde kentler var
Devletin resmi verilerine göre, 2-B’lerin 22 bin 233 hektarının üzerinde toplu yerleşim alanları bulunuyor. 6 bin 624 hektarlık alanda ilçeler, 8 bin 514 hektarlık alanda beldeler, 7 bin 35 hektarlık alanda da köyler yer alıyor.
Sera alanları 2-B’ler içinde 2 bin 365 hektar, narenciye, zeytinlik, fındıklık, meyvelik ve bahçelikler 111 bin 115 hektar, otlak ve yaylaklar 35 bin 419 hektar, diğer ekili alanlar ve değerlendirilemeyecek alanlar da 294 bin 206 hektarlık alan oluşturuyor.
İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Muğla ve Bursa’da toplam 160 bin hektarlık 2-B alanı üzerinde rantı yüksek yerleşim, sanayi tesisi, narenciye, muz bahçeleri, seralar ve zeytinlikler yer alıyor.
2-B’ler için hazırlanan “Orman Köylülerinin Kalkındırılması ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı”nın gerekçesinde, orman vasfını tam kaybettiği için orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin 10-30 yıldır işgalcilerin elinde bulunduğu belirtilerek, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Mersin, Antalya, Muğla, İzmir, İstanbul ve Bursa il sınırları içinde orman sınırları dışına çıkarılan alan 160 bin hektar civarında olup, bu yerler, narenciye, muz, sera, zeytinlik, toplu yerleşim yerleri ve sanayi alanları gibi rayiç değerleri çok yüksek olan yerlerdir. 10-30 yıldır işgalcilerin elinde bulunan, devlete o günden bu yana bir kuruş ödemeyen, aksine kullanan kişilerce harici senetlerle alınıp, satılan yeniden orman yapılması mümkün olmayan bu arazilerin, kullananların elinden alınıp, orman içi köyler halkına tahsis edilebilmesi de mümkün değildir. Bu yerlerin rayiç değerleri üzerinden değerlendirilerek sağlanacak mali kaynak, öncelikle nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen, ancak tarım alanı olarak kullanılmasında yarar görüldüğü için orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin ıslah, imar ve ihyası, naklen iskan, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve yeni orman alanlarının tesisinde kullanılacaktır.”
||| 2-B’lerin Orman Bölge Müdürlükleri ve illere göre dağılımı da şöyle:
2-B ALANI BÖLGELER İLLER (hektar)
ADANA Adana 12.357
. Niğde 204
. Nevşehir 18
. Kayseri 29
. Osmaniye 1.552
ADAPAZARI Adapazarı 29.643
. Kocaeli 5.338
AMASYA Amasya 3.602
. Çorum 181
. Samsun 15.290
. Tokat 3.558
. Sivas 50
. Yozgat 1.412
ANKARA Ankara 31.706
. Çankırı 4.516
. Kırıkkale 12.706
. Kırşehir 254
ANTALYA Antalya 45.548
ARTVİN Artvin 41
BALIKESİR Balıkesir 34.887
BOLU Bolu 16.095
BURSA Bursa 14.534
. Bilecik 1.561
. Yalova 1.768
ÇANAKKALE Çanakkale 4.105
. Edirne 4.122
DENİZLİ Denizli 4.265
. Uşak 2.769
ELAZIĞ Elazığ 450
. Bingöl 35
. Bitlis 1.825
. Malatya 2.645
. Muş 2
. Tunceli 28
. Siirt 35
. Diyarbakır 135
ESKİŞEHİR Eskişehir 9.456
. Afyon 10.673
GİRESUN Giresun 50
. Ordu 956
ISPARTA Isparta 3.174
. Burdur 8.363
İSTANBUL İstanbul 18.233
. Kırklareli 14.757
. Tekirdağ 2.991
İZMİR İzmir 14.772
. Manisa 6.848
KASTAMONU Kastamonu 2.131
KAHRAMANMARAŞ Kahramanmaraş 5.737
. Hatay 3.856
. Gaziantep 9.960
. Adıyaman 1.860
. Şanlıurfa 50
MERSİN Mersin 39.287
MUĞLA Muğla 29.138
. Aydın 5.135
TRABZON Trabzon 1.005
. Rize 14
. Gümüşhane 12
. Bayburt 6
ZONGULDAK Zonguldak 10.910
. Bartın 1.014
. Karabük 2.620
KÜTAHYA Kütahya 5.152
KONYA Konya 4.895
. Aksaray 512
. Karaman 826
SİNOP Sinop 1.760
TOPLAM : 473.419
Kaynak : Milliyet Emlak
Baz istasyonları nedir, ne değildir?
Yalçın Bayer
ULAŞTIRMA Bakanlığı bünyesindeki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’nda oluşturulan Teknoloji Bilgilendirme Platformu, baz istasyonları ve cep telefonları konusunda ‘yanlış’ bilinenleri kamuoyuna doğru aktarmak üzere köşemize iki başlık altında bir bilgi notu gönderdi:
Köşemize özel olarak gönderilen açıklama şöyle:
“1) Baz istasyonlarının kurulum aşaması ve denetimi:
Baz istasyonlarının denetimi BTK tarafından gerçekleştirilir. Süreç şöyle işler:
? Türkiye’de faaliyet gösteren lisanslı GSM operatörleri baz istasyonu kurulumu için BTK’ya başvurarak sertifika alır. Operatörler, sadece BTK tarafından belirtilen limit değerleri sağlamakla değil, sistemin kurulduğu yer ile ilgili ayrıntılı bilgileri içeren teknik dosya hazırlamakla da yükümlüdür. (Paratoner, Yetkisiz Erişim, Coğrafi Koordinat, Topraklama, Çıkış Gücü vb.) Ayrıca baz istasyonu kurulumu öncesi operatörler Kurulum Yönetmeliği gereğince ön izin anlamına gelen “Güvenlik Sertifikası”nı almak zorundadır.
? BTK’dan sertifika alınmadan hiçbir telsiz sistemi kurulamaz ve işletilemez. Baz istasyonlarını kuran işletmeciler bu istasyonlar için il bazında kurumdan toplu izin almaktadır. Baz istasyonları arı peteği benzeri hücresel yapıda hizmet gördüklerinden; işletmeciler kurumdan aldıkları toplu izin dahilinde, baz istasyonunun kurulacağı yeri kapsama alanını da dikkate alarak kendileri belirlerler.
? BTK, yeni kurulacak her bir elektronik haberleşme cihazı için verilen elektrik alan limit değerini ihtiyati tedbir açısından, AB ülkeleri ve çoğu dünya ülkesinin kabul ettiği Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu’nun sınır değerlerinin dörtte biri olarak belirlenmiş ve bu yönde uygulanmaktadır.
2) İnsan ve çevre sağlığına etkileri:
? İnsan sağlığına ve çevre güvenliğine etkisi araştırılan ve sıkı denetimi yapılan baz istasyonları için, Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınlamış olduğu raporlarda, olumsuz bir etki oluşturduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Baz istasyonları sanılanın aksine günlük yaşamda kullanılan elektrikli aletlerden çok daha az zararlıdır. Baz istasyonlarının insan ve çevre sağlığına etkisine ilişkin bazı notlar ise şöyle:
ŞEHİR DIŞINDA OLMAZ
? Baz istasyonlarının şehir dışlarında kurulmayıp, kısa alanda yoğun nüfusa sahip şehir içlerinde kurulmasının sebeplerinin başında hücresel yapıda çalışması geliyor. Baz istasyonları teknik özellikleri gereği düşük çıkış güçlerinde ve hücresel yapıda çalışmaktadırlar. Bu nedenle şehir dışlarına taşınmaları teknik olarak mümkün değildir. Şehir içlerinde düşük çıkış güçlerinde, kapsama yapılması gereken yerlere yönetmelik hükümlerine uyulması kaydıyla kurulabilmektedir. Abone sayısına bağlı olarak her geçen gün sayılarının artması teknik bir zorunluluktur. Baz istasyonlarının sayılarının artması çıkış güçlerinin daha da azalması anlamına gelmektedir.
Cep telefonları ile yapılan görüşmeler, baz istasyonları ile cep telefonları arasında karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalgalarla sağlanmaktadır. O nedenle cep telefonuyla görüşme yaparken baz istasyonu ne kadar yakın olursa gönderilen elektromanyetik dalga o kadar küçük, ne kadar uzak olursa karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalga o kadar büyük olmaktadır.
? Elektrikle çalışan bütün cihazlar elektromanyetik enerji yayar ve günlük yaşamda sıkça kullanılan bazı ev aletlerinin ortamda neden oldukları elektrik alan şiddetleri bile baz istasyonlarından fazladır.”
Evet ama keşke yandaki tablo gönderilirken baz istasyonların elektromanyetik sonuçları da eklenseydi.
ELEKTROMANYETİK DALGANIN ETKİLERİ
(Çalışma gerilimi= 110 V, çalışma frekansı= 60 Hz, uzaklık = 30 cm)
Cihaz Elektrik Alan Şiddeti
(V/m)
Elektrikli battaniye 250
Su ısıtıcısı 130
Müzik Seti 90
Buzdolabı 60
Ütü 60
Mikser 50
Ekmek kızartıcısı 40
Saç kurutma makinesi 40
Televizyon 30
Kahve makinesi 30
Elektrikli süpürge 16
ULAŞTIRMA Bakanlığı bünyesindeki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’nda oluşturulan Teknoloji Bilgilendirme Platformu, baz istasyonları ve cep telefonları konusunda ‘yanlış’ bilinenleri kamuoyuna doğru aktarmak üzere köşemize iki başlık altında bir bilgi notu gönderdi:
Köşemize özel olarak gönderilen açıklama şöyle:
“1) Baz istasyonlarının kurulum aşaması ve denetimi:
Baz istasyonlarının denetimi BTK tarafından gerçekleştirilir. Süreç şöyle işler:
? Türkiye’de faaliyet gösteren lisanslı GSM operatörleri baz istasyonu kurulumu için BTK’ya başvurarak sertifika alır. Operatörler, sadece BTK tarafından belirtilen limit değerleri sağlamakla değil, sistemin kurulduğu yer ile ilgili ayrıntılı bilgileri içeren teknik dosya hazırlamakla da yükümlüdür. (Paratoner, Yetkisiz Erişim, Coğrafi Koordinat, Topraklama, Çıkış Gücü vb.) Ayrıca baz istasyonu kurulumu öncesi operatörler Kurulum Yönetmeliği gereğince ön izin anlamına gelen “Güvenlik Sertifikası”nı almak zorundadır.
? BTK’dan sertifika alınmadan hiçbir telsiz sistemi kurulamaz ve işletilemez. Baz istasyonlarını kuran işletmeciler bu istasyonlar için il bazında kurumdan toplu izin almaktadır. Baz istasyonları arı peteği benzeri hücresel yapıda hizmet gördüklerinden; işletmeciler kurumdan aldıkları toplu izin dahilinde, baz istasyonunun kurulacağı yeri kapsama alanını da dikkate alarak kendileri belirlerler.
? BTK, yeni kurulacak her bir elektronik haberleşme cihazı için verilen elektrik alan limit değerini ihtiyati tedbir açısından, AB ülkeleri ve çoğu dünya ülkesinin kabul ettiği Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu’nun sınır değerlerinin dörtte biri olarak belirlenmiş ve bu yönde uygulanmaktadır.
2) İnsan ve çevre sağlığına etkileri:
? İnsan sağlığına ve çevre güvenliğine etkisi araştırılan ve sıkı denetimi yapılan baz istasyonları için, Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınlamış olduğu raporlarda, olumsuz bir etki oluşturduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Baz istasyonları sanılanın aksine günlük yaşamda kullanılan elektrikli aletlerden çok daha az zararlıdır. Baz istasyonlarının insan ve çevre sağlığına etkisine ilişkin bazı notlar ise şöyle:
ŞEHİR DIŞINDA OLMAZ
? Baz istasyonlarının şehir dışlarında kurulmayıp, kısa alanda yoğun nüfusa sahip şehir içlerinde kurulmasının sebeplerinin başında hücresel yapıda çalışması geliyor. Baz istasyonları teknik özellikleri gereği düşük çıkış güçlerinde ve hücresel yapıda çalışmaktadırlar. Bu nedenle şehir dışlarına taşınmaları teknik olarak mümkün değildir. Şehir içlerinde düşük çıkış güçlerinde, kapsama yapılması gereken yerlere yönetmelik hükümlerine uyulması kaydıyla kurulabilmektedir. Abone sayısına bağlı olarak her geçen gün sayılarının artması teknik bir zorunluluktur. Baz istasyonlarının sayılarının artması çıkış güçlerinin daha da azalması anlamına gelmektedir.
Cep telefonları ile yapılan görüşmeler, baz istasyonları ile cep telefonları arasında karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalgalarla sağlanmaktadır. O nedenle cep telefonuyla görüşme yaparken baz istasyonu ne kadar yakın olursa gönderilen elektromanyetik dalga o kadar küçük, ne kadar uzak olursa karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalga o kadar büyük olmaktadır.
? Elektrikle çalışan bütün cihazlar elektromanyetik enerji yayar ve günlük yaşamda sıkça kullanılan bazı ev aletlerinin ortamda neden oldukları elektrik alan şiddetleri bile baz istasyonlarından fazladır.”
Evet ama keşke yandaki tablo gönderilirken baz istasyonların elektromanyetik sonuçları da eklenseydi.
ELEKTROMANYETİK DALGANIN ETKİLERİ
(Çalışma gerilimi= 110 V, çalışma frekansı= 60 Hz, uzaklık = 30 cm)
Cihaz Elektrik Alan Şiddeti
(V/m)
Elektrikli battaniye 250
Su ısıtıcısı 130
Müzik Seti 90
Buzdolabı 60
Ütü 60
Mikser 50
Ekmek kızartıcısı 40
Saç kurutma makinesi 40
Televizyon 30
Kahve makinesi 30
Elektrikli süpürge 16
Azeri doğalgazında fatura üçe katlandı, zam oranı artacak
2010 yılı Şubat ayında doğalgaz fiyatı yeniden ayarlanacak. BOTAŞ, Azerbaycan'dan metreküpü 120 dolara alınan doğalgaz için geriye dönük olarak 2009 yılının ilk dönemi için fiyatın 399 dolar olarak revize edilmesini öngördü. Azeri gazına aynı yılın ortası ve yıl sonu için ise 230-280 dolar ödenecek. Revize edilmiş fiyatlar, doğalgaza muhtemel zammı yükseltecek.
Kamu şirketi BOTAŞ, Hazine öngörüleri ve girdilerdeki değişime paralel 2010'da doğalgaz fiyatlarını yeniden belirleyecek. İlk zammın Şubat 2010'da uygulamaya konulması bekleniyor. Yapılan hesaplamalara göre ham petrol ve dövizdeki artışa paralel 2010 yılı içinde toplam yüzde 50 civarında bir zam söz konusu. Ancak Zaman'a ulaşan belgelere göre yeni yıldaki fiyat artışlarında sadece doğalgaz ve döviz etkili olmayacak. Geçen yıl ucuz diye alınan Azeri doğalgazına ödenecek fiyat farkı da zam oranını artıracak. Nedeni ise Azerilerin fiyat farkında ısrarı. BOTAŞ'ın revize hesaplarına göre bin metreküpü 120 dolardan alınmış olan Azeri gazına geriye dönük olarak 2009 yılı ilk dönemi için 399 dolardan ödeme yapılacak. Azeri doğalgazının fiyatı yıl ortası ve yıl sonu hesaplamalarına göre 230-280 dolar seviyelerine gerileyecek. Ancak ortalama rakam 120 dolarlık alış rakamını katlayacak. Bu sonuç BOTAŞ'ın hesaplarını olumsuz etkileyecek.
Son yıllarda azalan doğalgaz tüketimi 'al ya da öde' şartı nedeniyle Türkiye'ye pahalıya mal oluyor. Türkiye bir yandan taahhüt edip alamadığı gazın parasını ödemek zorunda kalırken diğer yandan doğalgaz anlaşmalarında yazan alım miktarları mevcut boru hattı kapasitelerini zorluyor. İlk olarak Zaman dün "Boru hattı yetersiz kaldı, kullanılmayan gaza 1 milyar dolar ödenecek" başlığıyla konuyu gündeme taşımıştı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), geçen yıl Hazine ve Maliye'nin tavsiyesiyle konut ve sanayi fiyatlarına yüzde 73-75 zam yaptı. Abonelerin kombileri kısması ve sanayide üretim azalması, gaz satışlarını düşürdü ve taahhüt edilen gaz alınamadı. 2008'de alınamayan gaz için İran'a 704 milyon dolar ödendi. 2009 içinde gaz tüketiminin artmaması alınamayan gaz için 1,5-2 milyar dolar ödenmesini gündeme taşıdı. İran'la 'al ya da ödeye' bağlı kalınmasını şirket, ucuzluğu nedeniyle Azeri gazının tercih edilmesine bağlıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Azeri gazında revize fiyat farkının maliyetleri artıracağını daha önce açıklamıştı. Bakan'ın, Tahran'daki açıklamasına göre ilave 600 milyon dolar bir maliyet söz konusu olacak.
BOTAŞ'ın maliyetleri düşürmek için ucuz Azeri gazına yüklenmesi, şirkete pahalıya mal olacak. 2007 ve 2008'de pahalı İran gazı yerine ucuz Azeri gazını tercih eden şirket, bu nedenle İran gazını almadı. Şirketi bu tercihe zorlayan, tam kapasite işletmeye alınmayan Sivas kompresör istasyonu oldu. Arıza nedeniyle Doğu Anadolu iletim hattıyla günlük ancak 25 milyon metreküp gaz taşınabildi. Şirket yönetimi, sorunu gideremeyince çözüm olarak 2007-2008'de ucuzluğu nedeniyle İran doğalgazı yerine Azeri doğalgazını alma yoluna gitti. Boru hattının kalan taşıma kapasitesiyle de İran gazı taşındı. Uygulama BOTAŞ'a 2008'de 704 milyon dolara mal olurken bu yıl için 1 milyar dolar rakamı tahmin ediliyor. Fakat Azerilerin fiyat revizyonu talepleri ve ödenecek fark, yapılan hesaplarda sapmaya neden oldu. BOTAŞ'ın revize hesaplamalarına göre 2009'un ilk dönemi için Azerilere bin metreküp gaz için 399 dolar ödenecek. Fiyat yıl ortası ve yıl sonu hesaplamalarına göre 230-280 dolar seviyelerine gerileyecek.
İSMAİL ALTUNSOY
Kamu şirketi BOTAŞ, Hazine öngörüleri ve girdilerdeki değişime paralel 2010'da doğalgaz fiyatlarını yeniden belirleyecek. İlk zammın Şubat 2010'da uygulamaya konulması bekleniyor. Yapılan hesaplamalara göre ham petrol ve dövizdeki artışa paralel 2010 yılı içinde toplam yüzde 50 civarında bir zam söz konusu. Ancak Zaman'a ulaşan belgelere göre yeni yıldaki fiyat artışlarında sadece doğalgaz ve döviz etkili olmayacak. Geçen yıl ucuz diye alınan Azeri doğalgazına ödenecek fiyat farkı da zam oranını artıracak. Nedeni ise Azerilerin fiyat farkında ısrarı. BOTAŞ'ın revize hesaplarına göre bin metreküpü 120 dolardan alınmış olan Azeri gazına geriye dönük olarak 2009 yılı ilk dönemi için 399 dolardan ödeme yapılacak. Azeri doğalgazının fiyatı yıl ortası ve yıl sonu hesaplamalarına göre 230-280 dolar seviyelerine gerileyecek. Ancak ortalama rakam 120 dolarlık alış rakamını katlayacak. Bu sonuç BOTAŞ'ın hesaplarını olumsuz etkileyecek.
Son yıllarda azalan doğalgaz tüketimi 'al ya da öde' şartı nedeniyle Türkiye'ye pahalıya mal oluyor. Türkiye bir yandan taahhüt edip alamadığı gazın parasını ödemek zorunda kalırken diğer yandan doğalgaz anlaşmalarında yazan alım miktarları mevcut boru hattı kapasitelerini zorluyor. İlk olarak Zaman dün "Boru hattı yetersiz kaldı, kullanılmayan gaza 1 milyar dolar ödenecek" başlığıyla konuyu gündeme taşımıştı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), geçen yıl Hazine ve Maliye'nin tavsiyesiyle konut ve sanayi fiyatlarına yüzde 73-75 zam yaptı. Abonelerin kombileri kısması ve sanayide üretim azalması, gaz satışlarını düşürdü ve taahhüt edilen gaz alınamadı. 2008'de alınamayan gaz için İran'a 704 milyon dolar ödendi. 2009 içinde gaz tüketiminin artmaması alınamayan gaz için 1,5-2 milyar dolar ödenmesini gündeme taşıdı. İran'la 'al ya da ödeye' bağlı kalınmasını şirket, ucuzluğu nedeniyle Azeri gazının tercih edilmesine bağlıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Azeri gazında revize fiyat farkının maliyetleri artıracağını daha önce açıklamıştı. Bakan'ın, Tahran'daki açıklamasına göre ilave 600 milyon dolar bir maliyet söz konusu olacak.
BOTAŞ'ın maliyetleri düşürmek için ucuz Azeri gazına yüklenmesi, şirkete pahalıya mal olacak. 2007 ve 2008'de pahalı İran gazı yerine ucuz Azeri gazını tercih eden şirket, bu nedenle İran gazını almadı. Şirketi bu tercihe zorlayan, tam kapasite işletmeye alınmayan Sivas kompresör istasyonu oldu. Arıza nedeniyle Doğu Anadolu iletim hattıyla günlük ancak 25 milyon metreküp gaz taşınabildi. Şirket yönetimi, sorunu gideremeyince çözüm olarak 2007-2008'de ucuzluğu nedeniyle İran doğalgazı yerine Azeri doğalgazını alma yoluna gitti. Boru hattının kalan taşıma kapasitesiyle de İran gazı taşındı. Uygulama BOTAŞ'a 2008'de 704 milyon dolara mal olurken bu yıl için 1 milyar dolar rakamı tahmin ediliyor. Fakat Azerilerin fiyat revizyonu talepleri ve ödenecek fark, yapılan hesaplarda sapmaya neden oldu. BOTAŞ'ın revize hesaplamalarına göre 2009'un ilk dönemi için Azerilere bin metreküp gaz için 399 dolar ödenecek. Fiyat yıl ortası ve yıl sonu hesaplamalarına göre 230-280 dolar seviyelerine gerileyecek.
İSMAİL ALTUNSOY
2010'da emlak vergisi
2010 yılı emlak vergisinde “değer tespiti” yönüyle, inanılmaz olaylar yaşandı.
Neler olduğuna, gelin birlikte bakalım.
1- 2009’da konut maliyetleri düştüğü halde yüzde 25 artış ilan edildi.
Demir, çimento, fayans, özetle her türlü inşaat malzemesinin fiyatları düştü. Türkiye İstatistik Kurumu da 2009’da inşaat maliyetlerinin düştüğünü açıkladı.
O da ne?
Bayındırlık İskan Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı, konutların metrekare birim maliyetlerinde, “yüzde 25 artış” olduğunu ilan etti.
Böyle olunca, konutların emlak
vergisi hesaplanmasına esas alınan metrekare birim değeri de yüzde 25 artmış oldu!..
2- Arsa fiyatları düştüğü halde (konutlara ait olanlar da dahil) arsa metrekare maliyetleri yüzde 100-400 arasında artırıldı.
Böyle olunca, konut maliyetinin hesaplanmasına esas iki birim değer yani bina maliyet bedeli ve arsa birim değerinin yüksek tutarda artırılması sonucu, konutların ve diğer binaların, emlak vergisine esas alınan değeri artmış oldu.
İTİRAZ HAKKI YOK
İnanılır gibi değil ama gerçek!..
Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle hem binaların inşaat maliyetleri hem de arsaların değeri düştü.
Vatandaş, krizin de etkisiyle düşen bina ve arsa değerinin, hayali bir değerlemeyle çok yüksek oranda artırılmış olmasına, itiraz etmek istiyor.
Sonra öğreniyor ki Vergi Usul Kanunu’na bir madde konup, vatandaşın kendi evine, dükkanına, arsasına yüksek değer takdir edilmesine, itiraz etmesi yasaklanmış!..
YÜZDE 50-100 ARTACAK
Emlak vergisine esas değerler, dört yılda bir yeniden belirleniyor. Diğer yıllarda da “yeniden değerleme oranının yarısı” kadar artıyor.
Örneğin son açıklanan yeniden değerleme oranı yüzde 2.2, buna göre yarısı da 1.1’di.
Emlak Vergisi’nde 2010 yılı değerleri yeniden belirlenmeseydi, vergi artışı yeniden değerleme oranının yarısı kadar yani yüzde 1.1 oranında olacaktı.
Yeniden belirlenince, işler karıştı. 2010 yılı için takdir edilen değerlere baktığımızda, emlak vergisi artışı en az yüzde 50 olacak. Bazı il ve ilçelerde, cadde ve sokaklar itibariyle takdir edilen arsa birim değerlerine göre, vergi artışları yüzde 100’ü de aşabilecek.
Buna göre, ortalama vergi artışının yüzde 100 civarında olacağını belirtebiliriz.
Alım-satım harcı binde 15 olacak
GAYRİMENKUL alan ve satanlar, 2010 yılında (gayrimenkulün gerçek satış bedeli üzerinden) ayrı ayrı binde 15’er oranında “tapu harcı” ödeyecek.
Neriman Teyze ’nin konut kira gelirine uygulama değişmedi
KONUT kira geliri olanlara, 2009 yılında uygulanan 2 bin 600 TL’lik istisna, 2010 yılı için yükseltilmedi.
Buna göre, Neriman Teyze ya da Abdi Bey Amca, yıllık konut kira gelirleri 2 bin 600 lirayı aşmadığı sürece, bu gelirlerini beyan etmeyecekler. Aşması durumunda, beyanname verdiklerinde, 2 bin 600 TL istisnayı düşecekler.
2010 ’da ölenlerin mirasçıları ne kadar vergi ödeyecek
ÖLÜM halinde, 2010 yılında intikal eden mirasın, eş ve çocukların (evlatlıklar dahil) her biri için 109 bin 971 TL’si, veraset ve intikal vergisinden müstesna olacak.
Çocuk olmadığı durumlarda, eşe intikal eden mirasın 220 bin 073 TL’si vergiden müstesna olacak.
Emekli, işsiz ve ev hanımlarına müjde
BU kadar olumsuz haberin arasında, bir de müjdemiz var.
Emekli, işsiz ve ev hanımları ile özürlülere, 2010 yılında da konutları nedeniyle emlak vergisi yok... Nedenine gelince, “Sıfır oranlı emlak vergisi avantajı” 2010 yılında da devam edecek.
Buna göre, brüt alanı 200 metrekareyi aşmayan, bir konutu nedeniyle, bu kişiler 2010 yılında da emlak vergisi ödemeyecek. Ancak birden fazla evi olanlar, tüm konutları için emlak vergisi ödeyecekler.
Emekli, işsiz ve ev hanımlarının, “sıfır oranlı” emlak vergisi avantajından yararlanabilmeleri için, başka gelirlerinin olmaması gerekiyor. Bunların, 22 bin lirayı aşmayan faiz, repo, fon, kâr payı ve temettü gibi, menkul sermaye iradı gelirleri, sıfır oranlı emlak vergisine engel değil. (Bkz. 45 No.lu Emlak Vergisi Tebliği)
Evini satanın ödeyeceği gelir vergisinde aldığı yıla bakılacak
2010 yılında evini ya da başka bir gayrimenkulünü, edinme tarihinden itibaren 4 yıl (1 Ocak 2007 tarihinden itibaren edinenlerde 5 yıl) içinde satanların, elde edecekleri kazanç “değer artışı kazancı” kabul edilecek. Bu kazancın 7.700 lirası gelir vergisinden müstesna tutulacak, kalan kısım yüzde 15-35 oranında vergiye tabi tutulacak.
Cahide Hanım miras kalan gayrimenkulü satmak isterse gelir vergisi ödemeyecek
MİRAS kalan ya da bağış yolu ile edinilen ev, dükkan, büro, yazlık, arsa ve arazi, ne zaman ve kaç liraya satılırsa satılsın, satış kazancı gelir vergisine tabi tutulmayacak.
Buna göre Cahide Hanım, iki yıl önce ölen babasından miras kalan (300 bin TL beyan ettiği ) arsayı, 5 Ocak 2010 tarihinde 2 milyon liraya satarsa, bundan doğan gelir vergiye tabi olmayacak (GVK. Mükerrer Madde 80/6)
Şükrü Kızılot
Neler olduğuna, gelin birlikte bakalım.
1- 2009’da konut maliyetleri düştüğü halde yüzde 25 artış ilan edildi.
Demir, çimento, fayans, özetle her türlü inşaat malzemesinin fiyatları düştü. Türkiye İstatistik Kurumu da 2009’da inşaat maliyetlerinin düştüğünü açıkladı.
O da ne?
Bayındırlık İskan Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı, konutların metrekare birim maliyetlerinde, “yüzde 25 artış” olduğunu ilan etti.
Böyle olunca, konutların emlak
vergisi hesaplanmasına esas alınan metrekare birim değeri de yüzde 25 artmış oldu!..
2- Arsa fiyatları düştüğü halde (konutlara ait olanlar da dahil) arsa metrekare maliyetleri yüzde 100-400 arasında artırıldı.
Böyle olunca, konut maliyetinin hesaplanmasına esas iki birim değer yani bina maliyet bedeli ve arsa birim değerinin yüksek tutarda artırılması sonucu, konutların ve diğer binaların, emlak vergisine esas alınan değeri artmış oldu.
İTİRAZ HAKKI YOK
İnanılır gibi değil ama gerçek!..
Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle hem binaların inşaat maliyetleri hem de arsaların değeri düştü.
Vatandaş, krizin de etkisiyle düşen bina ve arsa değerinin, hayali bir değerlemeyle çok yüksek oranda artırılmış olmasına, itiraz etmek istiyor.
Sonra öğreniyor ki Vergi Usul Kanunu’na bir madde konup, vatandaşın kendi evine, dükkanına, arsasına yüksek değer takdir edilmesine, itiraz etmesi yasaklanmış!..
YÜZDE 50-100 ARTACAK
Emlak vergisine esas değerler, dört yılda bir yeniden belirleniyor. Diğer yıllarda da “yeniden değerleme oranının yarısı” kadar artıyor.
Örneğin son açıklanan yeniden değerleme oranı yüzde 2.2, buna göre yarısı da 1.1’di.
Emlak Vergisi’nde 2010 yılı değerleri yeniden belirlenmeseydi, vergi artışı yeniden değerleme oranının yarısı kadar yani yüzde 1.1 oranında olacaktı.
Yeniden belirlenince, işler karıştı. 2010 yılı için takdir edilen değerlere baktığımızda, emlak vergisi artışı en az yüzde 50 olacak. Bazı il ve ilçelerde, cadde ve sokaklar itibariyle takdir edilen arsa birim değerlerine göre, vergi artışları yüzde 100’ü de aşabilecek.
Buna göre, ortalama vergi artışının yüzde 100 civarında olacağını belirtebiliriz.
Alım-satım harcı binde 15 olacak
GAYRİMENKUL alan ve satanlar, 2010 yılında (gayrimenkulün gerçek satış bedeli üzerinden) ayrı ayrı binde 15’er oranında “tapu harcı” ödeyecek.
Neriman Teyze ’nin konut kira gelirine uygulama değişmedi
KONUT kira geliri olanlara, 2009 yılında uygulanan 2 bin 600 TL’lik istisna, 2010 yılı için yükseltilmedi.
Buna göre, Neriman Teyze ya da Abdi Bey Amca, yıllık konut kira gelirleri 2 bin 600 lirayı aşmadığı sürece, bu gelirlerini beyan etmeyecekler. Aşması durumunda, beyanname verdiklerinde, 2 bin 600 TL istisnayı düşecekler.
2010 ’da ölenlerin mirasçıları ne kadar vergi ödeyecek
ÖLÜM halinde, 2010 yılında intikal eden mirasın, eş ve çocukların (evlatlıklar dahil) her biri için 109 bin 971 TL’si, veraset ve intikal vergisinden müstesna olacak.
Çocuk olmadığı durumlarda, eşe intikal eden mirasın 220 bin 073 TL’si vergiden müstesna olacak.
Emekli, işsiz ve ev hanımlarına müjde
BU kadar olumsuz haberin arasında, bir de müjdemiz var.
Emekli, işsiz ve ev hanımları ile özürlülere, 2010 yılında da konutları nedeniyle emlak vergisi yok... Nedenine gelince, “Sıfır oranlı emlak vergisi avantajı” 2010 yılında da devam edecek.
Buna göre, brüt alanı 200 metrekareyi aşmayan, bir konutu nedeniyle, bu kişiler 2010 yılında da emlak vergisi ödemeyecek. Ancak birden fazla evi olanlar, tüm konutları için emlak vergisi ödeyecekler.
Emekli, işsiz ve ev hanımlarının, “sıfır oranlı” emlak vergisi avantajından yararlanabilmeleri için, başka gelirlerinin olmaması gerekiyor. Bunların, 22 bin lirayı aşmayan faiz, repo, fon, kâr payı ve temettü gibi, menkul sermaye iradı gelirleri, sıfır oranlı emlak vergisine engel değil. (Bkz. 45 No.lu Emlak Vergisi Tebliği)
Evini satanın ödeyeceği gelir vergisinde aldığı yıla bakılacak
2010 yılında evini ya da başka bir gayrimenkulünü, edinme tarihinden itibaren 4 yıl (1 Ocak 2007 tarihinden itibaren edinenlerde 5 yıl) içinde satanların, elde edecekleri kazanç “değer artışı kazancı” kabul edilecek. Bu kazancın 7.700 lirası gelir vergisinden müstesna tutulacak, kalan kısım yüzde 15-35 oranında vergiye tabi tutulacak.
Cahide Hanım miras kalan gayrimenkulü satmak isterse gelir vergisi ödemeyecek
MİRAS kalan ya da bağış yolu ile edinilen ev, dükkan, büro, yazlık, arsa ve arazi, ne zaman ve kaç liraya satılırsa satılsın, satış kazancı gelir vergisine tabi tutulmayacak.
Buna göre Cahide Hanım, iki yıl önce ölen babasından miras kalan (300 bin TL beyan ettiği ) arsayı, 5 Ocak 2010 tarihinde 2 milyon liraya satarsa, bundan doğan gelir vergiye tabi olmayacak (GVK. Mükerrer Madde 80/6)
Şükrü Kızılot
İllere göre 2010 Emlak Vergisi zammı
İllere göre 2010 Emlak Vergisi zammı
Emlak vergisinde 2010′dan itibaren geçerli metrekare birim değerleri belirlendi. Emlak vergisinde en son değer belirleme işlemi 2005 yılında yapıldı. Yeni değerlerin ilk uygulama yılı olan 2006′da bu rakamlar tartışma konusu olunca, mevcut değerlerin düzeltilmesi için yeni bir yasa çıkarıldı. Ancak değerlerde çok fazla değişiklik olmadı, hatta bazı illerde eski rakamlar daha da artırıldı. 2006 yılında yeni değerler üzerinden vergi ödendi. 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ise söz konusu değerler, kanun gereğince yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış gördü.
Bu süreçte yeniden değerleme oranındaki artış yüzde 29,4, emlak vergisi değerlerindeki artış da yüzde 14,2 düzeyinde gerçekleşti. Ancak belediyeler, bu yıl yapılan son tespitler sırasında 2006 başındaki değerleri, bazılarında 3′e, 4′e katladı. Artış oranları, İstanbul ve İzmir gibi illerde yüzde 200′leri buldu. Ankara’da bazı ilçelerde değer artışı yüzde 20 seviyesinde tutuldu, bazı ilçelerde ise bu rakam yüzde 100′e yaklaştı. Diğer birçok ilde de enflasyonun çok üzerinde değer tespitleri yapıldı.
- Türkiye’nin en değerli yeri, İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Anıt Caddesi oldu. Bu caddede metrekare birim değeri 25 bin 500 lira olarak saptandı. Yine Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nin metrekare birim değeri 20 bin liraya, Takı Zafer Caddesinin 24 bin liraya, Kadıköy’de Bağdat Caddesinin de 5 bin liraya yükseltildi. 2005 yılındaki tespitlerde, İstiklal Caddesinin metre kare birim değeri, kayıtlara 7.500 lira, Takı Zafer Caddesinin 8.000 lira, Bağdat Caddesinin ise 2.194 lira olarak geçmişti.
Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) hasılat paylaşımı yoluyla inşa ettirdiği Uphill Court, My World, Meridian gibi projelerle ünlenen Batı Ataşehirde’de birim değerler 2′ye katlandı ve 1.800 lira oldu. Bahçeşehir 1. kısımda da bu rakam 2.000 lira olarak belirlendi.
- Ankara’nın Kızılay ve diğer merkezi yerlerindeki değer artışı yüzde 20′de tutuldu. Değer tespitleri sonucunda metrekare birim değeri 5.000 liradan 6.000 liraya yükselen Zafer Meydanı, başkentin en pahalı yeri özelliğini korudu. Zafer Meydanını, birim değerleri 4.000 liradan 4 bin 800 liraya yükselen Atatürk Bulvarı ile Ziya Gökalp Caddesi izledi.
Tespitler sonrasında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in oturduğu Güniz Sokağın değeri 480 liraya, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in sokağının değeri de 360 lira oldu. Ankara’da Ahmet Taner Kışlalı Caddesinin metrekare birim değeri 200 liradan 300 liraya, Angora Caddesinin 250 liradan 350 liraya, Demetevler İvedik Caddesinin de 310 liradan 500 liraya yükseltildi.
İzmir’de de Bornova Fatih Caddesinin metrekaresi son tespitlerde 600 liraya, Konak’ta Atatürk Caddesi ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarının da 4.076 liraya çıktı. Bursa’da da yeni tespitlerin ardından Kapalıçarşı’da metrekare birim değeri 8 bin liradan 10 bin liraya, Atatürk Caddesinde de 6 bin liradan 7 bin 531 liraya yükseldi.
||| NE İLLER ARASINDA, NE DE İL İÇİNDE DENGE VAR -
Birim değerlerin tespitinde, coğrafi durum, sosyoekonomik düzey ve gelişmişlik gibi ölçütler gözardı edildi. Bu nedenle de iller arasında büyük dengesizlikler meydana geldi. En yüksek birim değer, İstanbul’da 25.500 lira, Bursa’da 10.000 lira, Ankara ve Antalya’da 6.000 lira ve İzmir’de 4.076 lira düzeyinde bulunurken, bu rakam Niğde’de 856 lira, Hakkari’de 830 lira, Tunceli’de 108 lira, Bitlis’te 90 lira, Giresun’da 1.400 lira, Amasya’da 450 lira, Kars’ta 170 lira, Iğdır’da 25 lira, Zonguldak’ta 3.000 lira, Van’da 1.250 lira, Bolu’da 301 lira, Kütahya’da 1.500 lira, Malatya’da 1.900 lira, Erzurum’da 420 lira, Edirne’de 400 lira, Çorum’da 1.840 lira, Çankırı’da 300 lira, Kayseri’de 900 lira, Gümüşhane’de 1.250 lira, Diyarbakır’da 1.500 lira, Mardin’de 35 lira, Gaziantep’de ise 440 lira oldu. Aynı şekilde Mersin’de en yüksek metrekare birim değer 160 lira, Aydın’da 487 lira, Balıkesir’de 2.500 lira, Manisa’da da 4.500 lira şeklinde tespit edildi.
- İlçelerde de illeri geride bırakanlar oldu. Hatay il merkezinde en yüksek birim değer 117 lira olarak belirlenirken, bu rakam ilçelerinden Dörtyol’da 150 lira, İskenderun’da ise 800 lira oldu. Aynı şekilde Sinop’ta 208 lira olan en yüksek değerin, ilçesi Ayancık’ta 400 lirayı, Mersin’de 160 lira olan birim değerin ilçeleri Erdemli’de 200, Silifke’de de 240 lirayı bulduğu dikkat çekti. – Turizm yöreleri: Antalya’da 6.000 lira olan en yüksek birim değer, Alanya’da 950 lira, Kemer’de 2.000 lira, Kaş’ta 400 lira, Manavgat’ta 350 lira, Side’de 460 lira’ya ulaştı. Muğla il merkezinde 514 lira olan azami değer de Bodrum’da 4.000 lira, Marmaris’te ise 1.800 lira olarak tespit edildi.
||| HAKKARİ’DE TERSİ OLDU
Bu arada 2005′deki değer tespitleri sırasında 1.200 liralık metrekare birim değer ile İstanbul’un yalılarını geride bırakan Hakkari’nin Cumhuriyet Caddesinde indirime gidildi. Değer Tespit Komisyonu, son tespitte Bulvar ve Cumhuriyet Caddesinde metrekare birim değeri 830 liraya çekti.
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ İLLER (M2/TL)
———————————— ——————–
||| ANKARA:
- Ahlatlıbel Mah. Küme Evler 1,20
- Aşağıdikmen Mah. Turan Güneş Bulv. 1.440,00
- Çankaya Mah. Cinnah Cad. 1.200,00
- Barbaros Mah. Tunalıhilmi Cad. 1.440,00
- Cumhuriyet Mah. Atatürk Bulvarı 4.800,00
- Zafer Meydanı 6.000,00
- Ziya Gökalp Cad. 4.800,00
- Mithatpaşa Cad. 2.400,00
- Sakarya Cad. 1.800,00
- Çukurambar Mah. Dumlupınar Bul. 960,00
- Devlet Mah. Dikmen Cad. 780,00
- Hilal Mah. Turan Güneş Bulvarı 1.440,00
- Kızılay Mah. GMK Bulvarı 2.400,00
- İzmir Cad. 1.800,00
- Oran Mah. Panora İş Merkezi 1.560,00
||| İSTANBUL:
- Büyükada 23 Nisan Cad. 2.570,00
- Kınalıada Akasya Cad. 2.990,00
- Arnavutköy Anadolu Mah. Sokaklar 130,00
- Sazlıbosna Mah. Bahar Sok. 15,00
- Ataşehir Barbaros Mah. Açelya 1.800,00
- Avcılar Merkez Mah. Marmara 900,00
- Ambarlı Mah. Marmara Sahili 500,00
- Bağcılar-Bağcılar Cad. 1.200,00
- Bahçelievler-Adnan Kahveci Bulvarı 1.800,00
- D 100 Yan Yol 2.300,00
- Bakırköy-Ataköy Rauf Orbay Cad. 2.140,00
- Başakşehir-Bahçeşehir 1. kısım 2.000,00
- Bayrampaşa-Akpınar Cad. 580,00
- Otogar, TEM bağlantı yolu 1.010,00
- Beşiktaş-Nispetiye Cad. 2.500,00
- Bebek-Arnavutköy Cad. 2.500,00
- Bebek Mah. Cevdet Paşa Cad. 3.000,00
- Cihannüma Mah. Conrad Otel 3.700,00
- Konaklar Mah. Sabancı İş Merkezi 3.750,00
- Levent Mah. Büyükdere Cad. Plazalar 3.700,00
- Beykoz-Anadolufeneri Fener Cad. 25,00
- Beykoz Konakları, Acarkent 180,00
- Çengeldere Mah. Sokaklar 8,00
- Beylikdüzü-Barış Mah. Adakent Cad. 250,00
- Beyoğlu-Bankalar Cad. 11.000,00
- Hacıhüseyin Mah. İstiklal Cad. 20.000,00
- Gümüşsuyu Mah. Taki Zafer Cad. 24.000,00
- Mete Cad. 20.000,00
- Anıt Cad. 25.500,00
- K.M.Çelebi Mah. Sıraselviler Cad. 13.500,00
- B.Çekmece-19 Mayıs Mah. Mutlak 1,02
- Çekmeköy-Ekşioğlu Mah. Sokaklar 30,00
- Eyüp-Merkez Mah. F. Korutürk Cad. 1.000,00
- Göktürk-İstanbul Cad. 750,00
- Fatih-Aksaray Mah. GMK Cad. 5.200,00
- Akşemsettin Mahl. Akdeniz Cad. 3.200,00
- G.Osmanpaşa-Hürriyet Mah. Sokaklar 500,00
- Kadıköy-Dumlupınar Mah. E-5 Cad. 5.000,00
- Fenerbahçe Mah. A.M. Efendi Cad. 4.000,00
- Bostancı Mah. Bağdat Cad. 5.000,00
- Göztepe Mah. Sokaklar 2.000,00
- Kartal-Esentepe Kartal Oto San. 370,00
- Sarıyer-Baltahisar Cad. 1.300,00
- Yeniköy Mah. Yalı Sok. 1.600,00
- Zekeriyaköy Mah. 1,2,3,4,5. Cad. 430,00
- Balaban Çıkmazı 35,00
- Sultanbeyli-Adil Mah. Murat Cad. 100,00
- Sultangazi-50 Yıl Mah. Sokaklar 300,00
- Gazi Mah. 1342, 1342, 1344 Sok. 240,00
- Şişli-19 Mayıs Mah. 1905 Ada 10.500,00
- Üsküdar-Altunizade Aka Gündüz Sok. 4.200,00
- Beylerbeyi Mah. Arabacılar Sok. 1.170,00
- Beylerbeyi İskele Cad. 2.600,00
- Yalıboyu Cad. 2.400,00
||| İZMİR:
- Balçova-Bahçelerarası Mah. M. Paşa Cad. 2.500,00
-Üçkuyular Semt Pazarı 3.000,00
- Çetin Emek Mah. Kızıldağ Şasesi Mevkii 25,00
- Bayraklı-Adalet Mah. Altınyol 1.600,00
- Bornova-Atatürk Mah. Barbaros Cad. 95,00
- Ergene Mah. Mustafa Kemal Caddesi 925,00
- Işıklar Mah. 6010 Sok. 27,00
- Çiğli-Aydınlıkevler Mah. Anadolu Cad. 1.500,00
- İstasyon Mah. Dudayev Bulvarı 2.500,00
- Anadolu Cad. 3.000,00
- Evka 2 Mah. 250,00
- Gaziemir-Aktepe Mah. Sokaklar 35,00
- Karabağlar-Cennetoğlu Mah. Yeşillik Cad. 1.753,00
- Esenyol Mah. İnönü Cad. 2.482,00
- Karşıyaka-Alaybey Mah. Cemal Gürsel Cad. 2.153,00
- Atakent Mah. Cengiz Topel Cad., Mavişehi 2.870,00
- Konak-1. Kadriye Mah. 697 Sok. 43,00
- Akdeniz Mah. Atatürk Caddesi 4.076,00
- Fevzipaşa Bulvarı 3.597,00
- Akın Simav Mah. Mithatpaşa Cad. 4.076,00
- Alsancak Mah. Altay Meydanı 2.877,00
- Etiler Mah. 9 Eylül Meydanı 3.870,00
ÇEŞME: 20-1750 TL,
FOÇA: 409 TL
||| BURSA
- Çekirge Mah. Çiftlik Sok. 13,00
- Nalbantoğlu Mah. Kapalı Çarşı 10.000,00
- Kuruçeşme Mah. Altıparmak Cad. (İşyeri) 6.275,00
- Altıparmak Cad. (Konut) 1.632,00
- Alacamescit Mah. Atatürk Caddesi (İşyeri) 7.531,00
- Atatürk Cad. (Konut) 1.632,00
||| NİĞDE
- Tepebağı Çeşme Başı 17,00
- Ahipaşa Mah. Dr. Sami Yağız-İstasyon Cad. 856,00
||| HAKKARİ
- Keklikpınarı Mah. Depin 10,00
- Bulvar-Cumhuriyet Caddeleri 830,00
||| GİRESUN:
- Teyyare Düzü Mah. 145, 146, 147 Sok. 70,00
- Kapu-Sultan Selim Mah. Gazi Cad. 1.400,00
||| AMASYA:
- Akbilek Mah. K. Nehrazoğlu Cad. 40,00
- Yüzevler Mah. Mustafa Kemal Paşa Cad. 450,00
||| TUNCELİ:
- İsmet İnönü Mah. Guri Küme Evler 7,00
- Moğultay Mah. Cumhuriyet Cad. 108,00
- ÇEMİŞKEZEK: 2-12 TL,
PÜLÜMÜR: 8-25 TL
||| IĞDIR:
- 7 Kasım Mah. 264. Sok. 10,00
- 12 Eylül Mah. Evren Paşa, Fatih Cad. 25,00 -
||| ZONGULDAK:
- 10 Temmuz Mah. Mehmet Aksan Sok. 10,00
- Bahçelievler Mah. Balkaya-Küme Sok. 500,00
- Meşrutiyet-Mithatpaşa Mah. Gazipaşa Cad. 3.000,00
KOZLU: 5-30
MUSLU: Cumhuriyet Mah. Termik Santral Ars. 1.700,00
ÇAYCUMA: 40-200 TL,
K.EREĞLİ: 30-900 TL
||| ELAZIĞ:
- Göllübağ Mah. Küme Evleri 1,30
- İzzetpaşa Mah. Gazi Cad. 879,00
- Nailbey Mah. Gazi Cad. 1.050,00
KEBAN: Baraj Mahallesi 10.000,00
- Değirmenbaşı Mah. Pafta 4, Ada 199 10.000,00
||| KARAMAN:
- Organize Sanayi Bölgesi 6,50
- Ali Osman Mah. İsmet Paşa Cad. 400,00
||| VAN:
- Karşıyaka Mah. 7,00
- Bahçıvan Mah. Cumhuriyet Cad. 1.250,00
- Kazım Karabekir Cad. 1.000,00
EDREMİT: 5-30 TL
ERCİŞ: 1,5-350 TL
||| BOLU:
- Yaşamkent-Çivril Mah. 12,00
- Akpınar Mah. İzzet Baysal Cad. 205,00
- Aktaş Mah. İzzet Baysal Cad. 301,00
GEREDE:3-600 TL,
MENGEN: 15-30 TL
||| KÜTAHYA:
- İkiyüzük Mah. Köyiçi 7,00
- Alipaşa Mah. Cumhuriyet Cad. 1.500,00
||| MALATYA:
- Kiltepe Mah. Sokaklar 6,00
- Büyükhüseyin Mah. Atatürk Cad. 1.900,00
- Kavaklıbağ Mah. İnönü Cad. 1.900,00
||| DÜZCE:
- Sarayyeri Mah. Kozulluk Küme Evler 10,00
- Cedidiye Mah. İstanbul Cad. 1.313,00
AKÇAKOCA:20-180 TL
||| AFYONKARAHİSAR:
- Taşpınar Mah. Bayırdere Arkası 6,00
- Karaman Mah. Millet Cad. 3.000,00
||| BURDUR:
- Değirmenler Mah. Hatip Çıkmazı 10,00
- Konak Mah. Gazi Cad. 950,00
||| EDİRNE:
- Abdurrahman Tabya 15,00
- Fatih Mah. Ümran Akkan Cad. 400,00
KEŞAN: 25-600 TL
||| ERZURUM:
- Aktoprak Mah. Kümeevler 1,00
- Kuloğlu Mah. Hükümet Meydanı 420,00
||| BİTLİS:
- Taş Mah. Serpik Sok. 1,00
- Gazibey Mah. Nur Cad. 90,00
TATVAN: 2-39 TL
||| KARS:
- Aydınlıkevler Mah. Aydın Çelik Çiftliği 2,50
- Kazım Paşa Cad. 170,00
SARIKAMIŞ: 1-12 TL,
KAĞIZMAN: 1-30 TL
||| ARTVİN:
- Farklı bölgeler 20,00
- İnönü Caddesi 1.800,00
- ARHAVİ:3-75 TL,
- ŞAVŞAT: 10-125 TL
||| ÇORUM:
- Çepni Mah. Ağaç Pazarı 4,00
- Gazi Caddesi 1.840,00
||| KAYSERİ:
- Kızılırmak Mah. Dr. Fazıl Küçük Sok. 1,00
- Cumhuriyet, Kazancılar, Millet Cad. 900,00
- Alparslan Mah. Kandil Sok. 350,00
||| AKSARAY:
- Bahçesaray Mahallesi, sokaklar 3,00
- M. Altınsoy Caddesi 400,00
||| ÇANKIRI:
- 61 pafta 609 ada 10,00
- Elif Caddesi 300,00
||| GÜMÜŞHANE
- Çamlıca Mah. Topal semti 15,00
- Karaer Mah. Atatürk Caddesi 1.250,00
TORUL: 13-21 TL,
KELKİT: 3-45,7 TL
||| DİYARBAKIR:
- Küme evler 4,00
- Camikebir Mah. Gazi Caddesi 1.500,00
- Caminebi Mah. İnönü Caddesi 1.500,00
||| MARDİN:
- Çubuk ve Necmettin Mahalleleri 10,00
- Nur Mah. Ana cadde kenarı 35,00
NUSAYBİN: 3-25 TL
||| TOKAT:
- Bahçelievler Mah. Arınç Sok. 6,00
- Akdeğirmen Mah. G.Osmanpaşa Bulvarı 400,00
||| AĞRI:
- Sokak dışı arsalar 10,00
- Leylekpınar Mah. Cumhuriyet Cad. 700,00
||| OSMANİYE:
- Ali Bekirli Mah. 1, 2, 24, 28 Sokaklar 7,00
- Alibeyli Mah. Cevdet Sunay Cad. 110,00
||| NEVŞEHİR:
- Bağevleri ve mandıraları 5,00
- Yenimahalle Atatürk Bulvarı 1.600,00
AVANOS: 10 -300 TL,
ÜRGÜP: 15-1.427 TL
||| SİNOP:
- Abalı-Osmaniye Yalı Köyü 2,45
- Yenimahalle, Gazi Caddesi 208,00
- AYANCIK: 50-400 TL,
GERZE: 30-200 TL
||| SAMSUN:
- Bulaç Mah. Köy Merk. 2,00
- Kale Mah. Gazi Cad. 3.500,00
||| HATAY:
- Dutdibi Mah. Gökçen Sok. 5,00
- Haraparası Mah. İstiklal Cad. 117,00
DÖRTYOL: 5-150 TL,
İSKENDERUN: 150-800 TL
||| DENİZLİ:
- Üçler Hacıeyüplü 3052 10,00
- Bayramyeri Meydanı 3.000,00
||| BATMAN:
- İstasyon Cad. 15,00
- Akyürek Mah. Cumhuriyet Bulvarı 750,00
||| AYDIN:
- 560. Sok. 10,00
- Ramazanpaşa Mah. Hükümet Bulvarı 487,00
DİDİM: 20-700 TL,
AKBÜK: 40-200 TL
KUŞADASI: 25-246 TL,
DAVUTLAR: 34-273 TL
||| KIRIKKALE:
- Çullu Mah. Öküz Öldüren Mevkii 3,00
- Yenidoğan Mah. Zafer Cad. 950,00
||| BAYBURT:
- Esertepe Mah. Armağan Sok. 10,00
- Saathane Meydanı 210,00
||| ARDAHAN:
- Halilefendi Mah. Barış Sok. 5,71
- Kaptanpaşa Mah. Atatürk Cad. 102,69
||| ADIYAMAN:
- Bahçecik Mah. Sokaklar 8,00
- Eskisaray Mah. Gölbaşı Cad. 375,00
||| BİLECİK:
- İstasyon Mah. Demir Sok. 5,00
- Gazipaşa Mah. Atatürk Bulvarı 380,00
||| ERZİNCAN:
- Kurutilek Köyü 8,00
- İnönü Mah. Ordu Cad. 685,00
||| BİNGÖL:
- Yenimahalle Çamlık civarı 15,00
- İnönü Mah. Genç Cad. 450,00
||| KIRKLARELİ:
- Doğu Mah. Baraj Yolu 5,00
- Vilayet Meydanı 685,00
||| ÇANAKKALE:
- Yenimahalle Çamlık civarı 15,00
- Cevatpaşa Mah. K.Ahmet Paşa Cad. 1.300,00
BOZCAADA: 15-128 TL
GÖKÇEADA: 3-20 TL
||| UŞAK:
- Kemalöz Mah. Asil Sok. 3,00
- Durak Mah. İsmetpaşa Cad. 600,00
||| ESKİŞEHİR:
- Aşağı Çalan Mah. 2,50
- İsmet İnönü-1 Cad. 2.740,00
||| BALIKESİR:
- Atatepe San. Sts. 7,00
- E.Kuyumcular Mah. Milli Kuvvetler Cad. 2.500,00
AYVALIK: 20-450 TL
BANDIRMA: 2-856 TL
MANYAS: 3-61 TL
||| ANTALYA:
- Yörükler Mah. 39-41 Sok. 1,75
- Kepez Mahallesi 10,00
- Sinan Mah. Atatürk Cad. 6.000,00
- Tuzcular Mah. Cumhuriyet Cad. 3.500,00
- Altındağ Mah. Güllük 2.520,00
ALANYA: 15-950 KAŞ: 6-400
KEMER: 25-2.000
MANAVGAT: 20-350 TL
SİDE: 40-460 TL
||| MUŞ:
- Muratpaşa Mah. Mezarlık Mevkii 3,00
- Kültür Mah. Atatürk Bulvarı 75,00
||| KAHRAMANMARAŞ:
- Karacasu Ferhuş Mah. Küme Evler 5,00
- Menderes Mah. Trabzon Bulvarı 400,00
||| KIRŞEHİR:
- Gölhisar Mah. Sokaklar 15,00
- Ahi Evran Mah. Mehmet Ali Yapıcı Bulvarı 320,00
||| KARABÜK:
- Belen Mah. Nes Deresi Mevkii 4,00
- Bayır Mah. Kemal Güneş Cad. 1.500,00
- Ergenekon Mah. Atatürk Bulvarı 1.500,00
||| GAZİANTEP:
- Kerer Mah. Ağdere, Çakmak 0,30
- Alaybey Mah. Gaziler Cad. 414,00
- Beydilli, Ocaklar Mah. Sokaklar 11,00
- Düğmeci Mah. Suburcu Cad. 440,00
||| YOZGAT:
- Merkez Mah. Hamamderesi mevkii 1,50
- Aşağınohutlu Mah. Lise Caddesi 750,00
||| TRABZON:
- Yeşilova Mah. Çamlık Sok 4,50
- Gazipaşa Atatürk Bulvarı 4.200,00
||| ISPARTA:
- Dere Mah. 2618 Sok. 9,00
- İstiklal Mah. Mimar Sinan Caddesi 908,00
||| BARTIN:
- Aladağ Mah. Sokaklar 7,50
- Kemerköprü Mah. Kemerköprü Cad. 23,50
||| MANİSA:
- Kazım Karabekir Mah. 461. Sok. 50,00
- Yarhasanlar Mah. 8 Eylül Cad 4.500,00
||| MUĞLA:
- Ortaköy Mah. Yaraş 6,00
- Şeyh Mah. Faruk Aksoy Sok. 514,00
BODRUM: 80-4.000 TL
MARMARİS: 285-1.800 TL
||| MERSİN:
- Adanalıoğlu Mah. Sokaklar 1,50
- Kültür Mah. İsmet İnönü Cad. 160,00
ERDEMLİ: 200 TL,
SİLİFKE: 240 TL
Kaynak : Sabah
Emlak vergisinde 2010′dan itibaren geçerli metrekare birim değerleri belirlendi. Emlak vergisinde en son değer belirleme işlemi 2005 yılında yapıldı. Yeni değerlerin ilk uygulama yılı olan 2006′da bu rakamlar tartışma konusu olunca, mevcut değerlerin düzeltilmesi için yeni bir yasa çıkarıldı. Ancak değerlerde çok fazla değişiklik olmadı, hatta bazı illerde eski rakamlar daha da artırıldı. 2006 yılında yeni değerler üzerinden vergi ödendi. 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ise söz konusu değerler, kanun gereğince yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış gördü.
Bu süreçte yeniden değerleme oranındaki artış yüzde 29,4, emlak vergisi değerlerindeki artış da yüzde 14,2 düzeyinde gerçekleşti. Ancak belediyeler, bu yıl yapılan son tespitler sırasında 2006 başındaki değerleri, bazılarında 3′e, 4′e katladı. Artış oranları, İstanbul ve İzmir gibi illerde yüzde 200′leri buldu. Ankara’da bazı ilçelerde değer artışı yüzde 20 seviyesinde tutuldu, bazı ilçelerde ise bu rakam yüzde 100′e yaklaştı. Diğer birçok ilde de enflasyonun çok üzerinde değer tespitleri yapıldı.
- Türkiye’nin en değerli yeri, İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Anıt Caddesi oldu. Bu caddede metrekare birim değeri 25 bin 500 lira olarak saptandı. Yine Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nin metrekare birim değeri 20 bin liraya, Takı Zafer Caddesinin 24 bin liraya, Kadıköy’de Bağdat Caddesinin de 5 bin liraya yükseltildi. 2005 yılındaki tespitlerde, İstiklal Caddesinin metre kare birim değeri, kayıtlara 7.500 lira, Takı Zafer Caddesinin 8.000 lira, Bağdat Caddesinin ise 2.194 lira olarak geçmişti.
Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) hasılat paylaşımı yoluyla inşa ettirdiği Uphill Court, My World, Meridian gibi projelerle ünlenen Batı Ataşehirde’de birim değerler 2′ye katlandı ve 1.800 lira oldu. Bahçeşehir 1. kısımda da bu rakam 2.000 lira olarak belirlendi.
- Ankara’nın Kızılay ve diğer merkezi yerlerindeki değer artışı yüzde 20′de tutuldu. Değer tespitleri sonucunda metrekare birim değeri 5.000 liradan 6.000 liraya yükselen Zafer Meydanı, başkentin en pahalı yeri özelliğini korudu. Zafer Meydanını, birim değerleri 4.000 liradan 4 bin 800 liraya yükselen Atatürk Bulvarı ile Ziya Gökalp Caddesi izledi.
Tespitler sonrasında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in oturduğu Güniz Sokağın değeri 480 liraya, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in sokağının değeri de 360 lira oldu. Ankara’da Ahmet Taner Kışlalı Caddesinin metrekare birim değeri 200 liradan 300 liraya, Angora Caddesinin 250 liradan 350 liraya, Demetevler İvedik Caddesinin de 310 liradan 500 liraya yükseltildi.
İzmir’de de Bornova Fatih Caddesinin metrekaresi son tespitlerde 600 liraya, Konak’ta Atatürk Caddesi ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarının da 4.076 liraya çıktı. Bursa’da da yeni tespitlerin ardından Kapalıçarşı’da metrekare birim değeri 8 bin liradan 10 bin liraya, Atatürk Caddesinde de 6 bin liradan 7 bin 531 liraya yükseldi.
||| NE İLLER ARASINDA, NE DE İL İÇİNDE DENGE VAR -
Birim değerlerin tespitinde, coğrafi durum, sosyoekonomik düzey ve gelişmişlik gibi ölçütler gözardı edildi. Bu nedenle de iller arasında büyük dengesizlikler meydana geldi. En yüksek birim değer, İstanbul’da 25.500 lira, Bursa’da 10.000 lira, Ankara ve Antalya’da 6.000 lira ve İzmir’de 4.076 lira düzeyinde bulunurken, bu rakam Niğde’de 856 lira, Hakkari’de 830 lira, Tunceli’de 108 lira, Bitlis’te 90 lira, Giresun’da 1.400 lira, Amasya’da 450 lira, Kars’ta 170 lira, Iğdır’da 25 lira, Zonguldak’ta 3.000 lira, Van’da 1.250 lira, Bolu’da 301 lira, Kütahya’da 1.500 lira, Malatya’da 1.900 lira, Erzurum’da 420 lira, Edirne’de 400 lira, Çorum’da 1.840 lira, Çankırı’da 300 lira, Kayseri’de 900 lira, Gümüşhane’de 1.250 lira, Diyarbakır’da 1.500 lira, Mardin’de 35 lira, Gaziantep’de ise 440 lira oldu. Aynı şekilde Mersin’de en yüksek metrekare birim değer 160 lira, Aydın’da 487 lira, Balıkesir’de 2.500 lira, Manisa’da da 4.500 lira şeklinde tespit edildi.
- İlçelerde de illeri geride bırakanlar oldu. Hatay il merkezinde en yüksek birim değer 117 lira olarak belirlenirken, bu rakam ilçelerinden Dörtyol’da 150 lira, İskenderun’da ise 800 lira oldu. Aynı şekilde Sinop’ta 208 lira olan en yüksek değerin, ilçesi Ayancık’ta 400 lirayı, Mersin’de 160 lira olan birim değerin ilçeleri Erdemli’de 200, Silifke’de de 240 lirayı bulduğu dikkat çekti. – Turizm yöreleri: Antalya’da 6.000 lira olan en yüksek birim değer, Alanya’da 950 lira, Kemer’de 2.000 lira, Kaş’ta 400 lira, Manavgat’ta 350 lira, Side’de 460 lira’ya ulaştı. Muğla il merkezinde 514 lira olan azami değer de Bodrum’da 4.000 lira, Marmaris’te ise 1.800 lira olarak tespit edildi.
||| HAKKARİ’DE TERSİ OLDU
Bu arada 2005′deki değer tespitleri sırasında 1.200 liralık metrekare birim değer ile İstanbul’un yalılarını geride bırakan Hakkari’nin Cumhuriyet Caddesinde indirime gidildi. Değer Tespit Komisyonu, son tespitte Bulvar ve Cumhuriyet Caddesinde metrekare birim değeri 830 liraya çekti.
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ İLLER (M2/TL)
———————————— ——————–
||| ANKARA:
- Ahlatlıbel Mah. Küme Evler 1,20
- Aşağıdikmen Mah. Turan Güneş Bulv. 1.440,00
- Çankaya Mah. Cinnah Cad. 1.200,00
- Barbaros Mah. Tunalıhilmi Cad. 1.440,00
- Cumhuriyet Mah. Atatürk Bulvarı 4.800,00
- Zafer Meydanı 6.000,00
- Ziya Gökalp Cad. 4.800,00
- Mithatpaşa Cad. 2.400,00
- Sakarya Cad. 1.800,00
- Çukurambar Mah. Dumlupınar Bul. 960,00
- Devlet Mah. Dikmen Cad. 780,00
- Hilal Mah. Turan Güneş Bulvarı 1.440,00
- Kızılay Mah. GMK Bulvarı 2.400,00
- İzmir Cad. 1.800,00
- Oran Mah. Panora İş Merkezi 1.560,00
||| İSTANBUL:
- Büyükada 23 Nisan Cad. 2.570,00
- Kınalıada Akasya Cad. 2.990,00
- Arnavutköy Anadolu Mah. Sokaklar 130,00
- Sazlıbosna Mah. Bahar Sok. 15,00
- Ataşehir Barbaros Mah. Açelya 1.800,00
- Avcılar Merkez Mah. Marmara 900,00
- Ambarlı Mah. Marmara Sahili 500,00
- Bağcılar-Bağcılar Cad. 1.200,00
- Bahçelievler-Adnan Kahveci Bulvarı 1.800,00
- D 100 Yan Yol 2.300,00
- Bakırköy-Ataköy Rauf Orbay Cad. 2.140,00
- Başakşehir-Bahçeşehir 1. kısım 2.000,00
- Bayrampaşa-Akpınar Cad. 580,00
- Otogar, TEM bağlantı yolu 1.010,00
- Beşiktaş-Nispetiye Cad. 2.500,00
- Bebek-Arnavutköy Cad. 2.500,00
- Bebek Mah. Cevdet Paşa Cad. 3.000,00
- Cihannüma Mah. Conrad Otel 3.700,00
- Konaklar Mah. Sabancı İş Merkezi 3.750,00
- Levent Mah. Büyükdere Cad. Plazalar 3.700,00
- Beykoz-Anadolufeneri Fener Cad. 25,00
- Beykoz Konakları, Acarkent 180,00
- Çengeldere Mah. Sokaklar 8,00
- Beylikdüzü-Barış Mah. Adakent Cad. 250,00
- Beyoğlu-Bankalar Cad. 11.000,00
- Hacıhüseyin Mah. İstiklal Cad. 20.000,00
- Gümüşsuyu Mah. Taki Zafer Cad. 24.000,00
- Mete Cad. 20.000,00
- Anıt Cad. 25.500,00
- K.M.Çelebi Mah. Sıraselviler Cad. 13.500,00
- B.Çekmece-19 Mayıs Mah. Mutlak 1,02
- Çekmeköy-Ekşioğlu Mah. Sokaklar 30,00
- Eyüp-Merkez Mah. F. Korutürk Cad. 1.000,00
- Göktürk-İstanbul Cad. 750,00
- Fatih-Aksaray Mah. GMK Cad. 5.200,00
- Akşemsettin Mahl. Akdeniz Cad. 3.200,00
- G.Osmanpaşa-Hürriyet Mah. Sokaklar 500,00
- Kadıköy-Dumlupınar Mah. E-5 Cad. 5.000,00
- Fenerbahçe Mah. A.M. Efendi Cad. 4.000,00
- Bostancı Mah. Bağdat Cad. 5.000,00
- Göztepe Mah. Sokaklar 2.000,00
- Kartal-Esentepe Kartal Oto San. 370,00
- Sarıyer-Baltahisar Cad. 1.300,00
- Yeniköy Mah. Yalı Sok. 1.600,00
- Zekeriyaköy Mah. 1,2,3,4,5. Cad. 430,00
- Balaban Çıkmazı 35,00
- Sultanbeyli-Adil Mah. Murat Cad. 100,00
- Sultangazi-50 Yıl Mah. Sokaklar 300,00
- Gazi Mah. 1342, 1342, 1344 Sok. 240,00
- Şişli-19 Mayıs Mah. 1905 Ada 10.500,00
- Üsküdar-Altunizade Aka Gündüz Sok. 4.200,00
- Beylerbeyi Mah. Arabacılar Sok. 1.170,00
- Beylerbeyi İskele Cad. 2.600,00
- Yalıboyu Cad. 2.400,00
||| İZMİR:
- Balçova-Bahçelerarası Mah. M. Paşa Cad. 2.500,00
-Üçkuyular Semt Pazarı 3.000,00
- Çetin Emek Mah. Kızıldağ Şasesi Mevkii 25,00
- Bayraklı-Adalet Mah. Altınyol 1.600,00
- Bornova-Atatürk Mah. Barbaros Cad. 95,00
- Ergene Mah. Mustafa Kemal Caddesi 925,00
- Işıklar Mah. 6010 Sok. 27,00
- Çiğli-Aydınlıkevler Mah. Anadolu Cad. 1.500,00
- İstasyon Mah. Dudayev Bulvarı 2.500,00
- Anadolu Cad. 3.000,00
- Evka 2 Mah. 250,00
- Gaziemir-Aktepe Mah. Sokaklar 35,00
- Karabağlar-Cennetoğlu Mah. Yeşillik Cad. 1.753,00
- Esenyol Mah. İnönü Cad. 2.482,00
- Karşıyaka-Alaybey Mah. Cemal Gürsel Cad. 2.153,00
- Atakent Mah. Cengiz Topel Cad., Mavişehi 2.870,00
- Konak-1. Kadriye Mah. 697 Sok. 43,00
- Akdeniz Mah. Atatürk Caddesi 4.076,00
- Fevzipaşa Bulvarı 3.597,00
- Akın Simav Mah. Mithatpaşa Cad. 4.076,00
- Alsancak Mah. Altay Meydanı 2.877,00
- Etiler Mah. 9 Eylül Meydanı 3.870,00
ÇEŞME: 20-1750 TL,
FOÇA: 409 TL
||| BURSA
- Çekirge Mah. Çiftlik Sok. 13,00
- Nalbantoğlu Mah. Kapalı Çarşı 10.000,00
- Kuruçeşme Mah. Altıparmak Cad. (İşyeri) 6.275,00
- Altıparmak Cad. (Konut) 1.632,00
- Alacamescit Mah. Atatürk Caddesi (İşyeri) 7.531,00
- Atatürk Cad. (Konut) 1.632,00
||| NİĞDE
- Tepebağı Çeşme Başı 17,00
- Ahipaşa Mah. Dr. Sami Yağız-İstasyon Cad. 856,00
||| HAKKARİ
- Keklikpınarı Mah. Depin 10,00
- Bulvar-Cumhuriyet Caddeleri 830,00
||| GİRESUN:
- Teyyare Düzü Mah. 145, 146, 147 Sok. 70,00
- Kapu-Sultan Selim Mah. Gazi Cad. 1.400,00
||| AMASYA:
- Akbilek Mah. K. Nehrazoğlu Cad. 40,00
- Yüzevler Mah. Mustafa Kemal Paşa Cad. 450,00
||| TUNCELİ:
- İsmet İnönü Mah. Guri Küme Evler 7,00
- Moğultay Mah. Cumhuriyet Cad. 108,00
- ÇEMİŞKEZEK: 2-12 TL,
PÜLÜMÜR: 8-25 TL
||| IĞDIR:
- 7 Kasım Mah. 264. Sok. 10,00
- 12 Eylül Mah. Evren Paşa, Fatih Cad. 25,00 -
||| ZONGULDAK:
- 10 Temmuz Mah. Mehmet Aksan Sok. 10,00
- Bahçelievler Mah. Balkaya-Küme Sok. 500,00
- Meşrutiyet-Mithatpaşa Mah. Gazipaşa Cad. 3.000,00
KOZLU: 5-30
MUSLU: Cumhuriyet Mah. Termik Santral Ars. 1.700,00
ÇAYCUMA: 40-200 TL,
K.EREĞLİ: 30-900 TL
||| ELAZIĞ:
- Göllübağ Mah. Küme Evleri 1,30
- İzzetpaşa Mah. Gazi Cad. 879,00
- Nailbey Mah. Gazi Cad. 1.050,00
KEBAN: Baraj Mahallesi 10.000,00
- Değirmenbaşı Mah. Pafta 4, Ada 199 10.000,00
||| KARAMAN:
- Organize Sanayi Bölgesi 6,50
- Ali Osman Mah. İsmet Paşa Cad. 400,00
||| VAN:
- Karşıyaka Mah. 7,00
- Bahçıvan Mah. Cumhuriyet Cad. 1.250,00
- Kazım Karabekir Cad. 1.000,00
EDREMİT: 5-30 TL
ERCİŞ: 1,5-350 TL
||| BOLU:
- Yaşamkent-Çivril Mah. 12,00
- Akpınar Mah. İzzet Baysal Cad. 205,00
- Aktaş Mah. İzzet Baysal Cad. 301,00
GEREDE:3-600 TL,
MENGEN: 15-30 TL
||| KÜTAHYA:
- İkiyüzük Mah. Köyiçi 7,00
- Alipaşa Mah. Cumhuriyet Cad. 1.500,00
||| MALATYA:
- Kiltepe Mah. Sokaklar 6,00
- Büyükhüseyin Mah. Atatürk Cad. 1.900,00
- Kavaklıbağ Mah. İnönü Cad. 1.900,00
||| DÜZCE:
- Sarayyeri Mah. Kozulluk Küme Evler 10,00
- Cedidiye Mah. İstanbul Cad. 1.313,00
AKÇAKOCA:20-180 TL
||| AFYONKARAHİSAR:
- Taşpınar Mah. Bayırdere Arkası 6,00
- Karaman Mah. Millet Cad. 3.000,00
||| BURDUR:
- Değirmenler Mah. Hatip Çıkmazı 10,00
- Konak Mah. Gazi Cad. 950,00
||| EDİRNE:
- Abdurrahman Tabya 15,00
- Fatih Mah. Ümran Akkan Cad. 400,00
KEŞAN: 25-600 TL
||| ERZURUM:
- Aktoprak Mah. Kümeevler 1,00
- Kuloğlu Mah. Hükümet Meydanı 420,00
||| BİTLİS:
- Taş Mah. Serpik Sok. 1,00
- Gazibey Mah. Nur Cad. 90,00
TATVAN: 2-39 TL
||| KARS:
- Aydınlıkevler Mah. Aydın Çelik Çiftliği 2,50
- Kazım Paşa Cad. 170,00
SARIKAMIŞ: 1-12 TL,
KAĞIZMAN: 1-30 TL
||| ARTVİN:
- Farklı bölgeler 20,00
- İnönü Caddesi 1.800,00
- ARHAVİ:3-75 TL,
- ŞAVŞAT: 10-125 TL
||| ÇORUM:
- Çepni Mah. Ağaç Pazarı 4,00
- Gazi Caddesi 1.840,00
||| KAYSERİ:
- Kızılırmak Mah. Dr. Fazıl Küçük Sok. 1,00
- Cumhuriyet, Kazancılar, Millet Cad. 900,00
- Alparslan Mah. Kandil Sok. 350,00
||| AKSARAY:
- Bahçesaray Mahallesi, sokaklar 3,00
- M. Altınsoy Caddesi 400,00
||| ÇANKIRI:
- 61 pafta 609 ada 10,00
- Elif Caddesi 300,00
||| GÜMÜŞHANE
- Çamlıca Mah. Topal semti 15,00
- Karaer Mah. Atatürk Caddesi 1.250,00
TORUL: 13-21 TL,
KELKİT: 3-45,7 TL
||| DİYARBAKIR:
- Küme evler 4,00
- Camikebir Mah. Gazi Caddesi 1.500,00
- Caminebi Mah. İnönü Caddesi 1.500,00
||| MARDİN:
- Çubuk ve Necmettin Mahalleleri 10,00
- Nur Mah. Ana cadde kenarı 35,00
NUSAYBİN: 3-25 TL
||| TOKAT:
- Bahçelievler Mah. Arınç Sok. 6,00
- Akdeğirmen Mah. G.Osmanpaşa Bulvarı 400,00
||| AĞRI:
- Sokak dışı arsalar 10,00
- Leylekpınar Mah. Cumhuriyet Cad. 700,00
||| OSMANİYE:
- Ali Bekirli Mah. 1, 2, 24, 28 Sokaklar 7,00
- Alibeyli Mah. Cevdet Sunay Cad. 110,00
||| NEVŞEHİR:
- Bağevleri ve mandıraları 5,00
- Yenimahalle Atatürk Bulvarı 1.600,00
AVANOS: 10 -300 TL,
ÜRGÜP: 15-1.427 TL
||| SİNOP:
- Abalı-Osmaniye Yalı Köyü 2,45
- Yenimahalle, Gazi Caddesi 208,00
- AYANCIK: 50-400 TL,
GERZE: 30-200 TL
||| SAMSUN:
- Bulaç Mah. Köy Merk. 2,00
- Kale Mah. Gazi Cad. 3.500,00
||| HATAY:
- Dutdibi Mah. Gökçen Sok. 5,00
- Haraparası Mah. İstiklal Cad. 117,00
DÖRTYOL: 5-150 TL,
İSKENDERUN: 150-800 TL
||| DENİZLİ:
- Üçler Hacıeyüplü 3052 10,00
- Bayramyeri Meydanı 3.000,00
||| BATMAN:
- İstasyon Cad. 15,00
- Akyürek Mah. Cumhuriyet Bulvarı 750,00
||| AYDIN:
- 560. Sok. 10,00
- Ramazanpaşa Mah. Hükümet Bulvarı 487,00
DİDİM: 20-700 TL,
AKBÜK: 40-200 TL
KUŞADASI: 25-246 TL,
DAVUTLAR: 34-273 TL
||| KIRIKKALE:
- Çullu Mah. Öküz Öldüren Mevkii 3,00
- Yenidoğan Mah. Zafer Cad. 950,00
||| BAYBURT:
- Esertepe Mah. Armağan Sok. 10,00
- Saathane Meydanı 210,00
||| ARDAHAN:
- Halilefendi Mah. Barış Sok. 5,71
- Kaptanpaşa Mah. Atatürk Cad. 102,69
||| ADIYAMAN:
- Bahçecik Mah. Sokaklar 8,00
- Eskisaray Mah. Gölbaşı Cad. 375,00
||| BİLECİK:
- İstasyon Mah. Demir Sok. 5,00
- Gazipaşa Mah. Atatürk Bulvarı 380,00
||| ERZİNCAN:
- Kurutilek Köyü 8,00
- İnönü Mah. Ordu Cad. 685,00
||| BİNGÖL:
- Yenimahalle Çamlık civarı 15,00
- İnönü Mah. Genç Cad. 450,00
||| KIRKLARELİ:
- Doğu Mah. Baraj Yolu 5,00
- Vilayet Meydanı 685,00
||| ÇANAKKALE:
- Yenimahalle Çamlık civarı 15,00
- Cevatpaşa Mah. K.Ahmet Paşa Cad. 1.300,00
BOZCAADA: 15-128 TL
GÖKÇEADA: 3-20 TL
||| UŞAK:
- Kemalöz Mah. Asil Sok. 3,00
- Durak Mah. İsmetpaşa Cad. 600,00
||| ESKİŞEHİR:
- Aşağı Çalan Mah. 2,50
- İsmet İnönü-1 Cad. 2.740,00
||| BALIKESİR:
- Atatepe San. Sts. 7,00
- E.Kuyumcular Mah. Milli Kuvvetler Cad. 2.500,00
AYVALIK: 20-450 TL
BANDIRMA: 2-856 TL
MANYAS: 3-61 TL
||| ANTALYA:
- Yörükler Mah. 39-41 Sok. 1,75
- Kepez Mahallesi 10,00
- Sinan Mah. Atatürk Cad. 6.000,00
- Tuzcular Mah. Cumhuriyet Cad. 3.500,00
- Altındağ Mah. Güllük 2.520,00
ALANYA: 15-950 KAŞ: 6-400
KEMER: 25-2.000
MANAVGAT: 20-350 TL
SİDE: 40-460 TL
||| MUŞ:
- Muratpaşa Mah. Mezarlık Mevkii 3,00
- Kültür Mah. Atatürk Bulvarı 75,00
||| KAHRAMANMARAŞ:
- Karacasu Ferhuş Mah. Küme Evler 5,00
- Menderes Mah. Trabzon Bulvarı 400,00
||| KIRŞEHİR:
- Gölhisar Mah. Sokaklar 15,00
- Ahi Evran Mah. Mehmet Ali Yapıcı Bulvarı 320,00
||| KARABÜK:
- Belen Mah. Nes Deresi Mevkii 4,00
- Bayır Mah. Kemal Güneş Cad. 1.500,00
- Ergenekon Mah. Atatürk Bulvarı 1.500,00
||| GAZİANTEP:
- Kerer Mah. Ağdere, Çakmak 0,30
- Alaybey Mah. Gaziler Cad. 414,00
- Beydilli, Ocaklar Mah. Sokaklar 11,00
- Düğmeci Mah. Suburcu Cad. 440,00
||| YOZGAT:
- Merkez Mah. Hamamderesi mevkii 1,50
- Aşağınohutlu Mah. Lise Caddesi 750,00
||| TRABZON:
- Yeşilova Mah. Çamlık Sok 4,50
- Gazipaşa Atatürk Bulvarı 4.200,00
||| ISPARTA:
- Dere Mah. 2618 Sok. 9,00
- İstiklal Mah. Mimar Sinan Caddesi 908,00
||| BARTIN:
- Aladağ Mah. Sokaklar 7,50
- Kemerköprü Mah. Kemerköprü Cad. 23,50
||| MANİSA:
- Kazım Karabekir Mah. 461. Sok. 50,00
- Yarhasanlar Mah. 8 Eylül Cad 4.500,00
||| MUĞLA:
- Ortaköy Mah. Yaraş 6,00
- Şeyh Mah. Faruk Aksoy Sok. 514,00
BODRUM: 80-4.000 TL
MARMARİS: 285-1.800 TL
||| MERSİN:
- Adanalıoğlu Mah. Sokaklar 1,50
- Kültür Mah. İsmet İnönü Cad. 160,00
ERDEMLİ: 200 TL,
SİLİFKE: 240 TL
Kaynak : Sabah
2010 yılında emlak vergisi ne kadar artacak
Şükrü KIZILOT
31.10.2009
Haberler Anında Cebinizde Hürriyet Mobil
Haberler Anında Bilgisayarınızda Haber Alarmı
Haber Kaçırmaya Son Hürriyet Mind
Sitene Haber Ekle Kazan Bumerang
2010 yılı için ilan edilen bina metrekare maliyet bedellerindeki yüzde 12-25 oranındaki artış, kafaları karıştırdı.
Emlak vergisi, yaklaşık 22 milyon vatandaşı ilgilendirdiği için, artış oranı ve 2010 yılı vergisi çok önemli.
ARTIŞ ORANI KAÇ?
Bina metrekare maliyet bedelindeki yüzde 12-25’lik artışı öğrenip, 2010 yılı emlak vergisinin yüzde kaç arttığını öğrenmek için arayanlara şunu söyledim;
“2010 yılında emlak vergisinin yüzde kaç artacağını, ben dahil kimse bilmiyor. Kim ne söylerse itibar etmeyin.”
Şimdi diyeceksiniz ki; “Niye kimse bilmiyor?”
Hemen açıklayalım; 2010 yılı emlak vergisi sabit bir oranda artmayacakta onun için!..
Herkesin emlak vergisi artışı, oran ve tutar olarak farklı olacak.
2010 yılında Türkiye genelinde mahalle, cadde ve sokaklar itibariyle tüm arsaların değeri yeniden belirlendi. Bazılarında yüzde 10-20, bazılarında yüzde 40-50 artış yapıldı. Değeri yüzde 100 ya da yüzde 300 artırılan arsalar bile var!..
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ
Binanın emlak vergisine esas olan değeri;
1) Binanın (dairenin) metrekaresine göre (kalorifer ve asansör farkı ilavesi ve aşınma payı ilavesi suretiyle) hesaplanan maliyet bedeli,
2) Asgari ölçülere göre belirlenmiş (daireye isabet eden) arsa değeri,
toplamı şeklinde bulunuyor.
2010 yılında, arsa değeri yukarıda belirttiğimiz gibi Türkiye genelinde yeniden belirlendiği için, emlak vergisi değeri tüm il ve ilçelerde, caddeler ve sokaklar itibariyle farklı oranda arttı.
O nedenle, bina sahipleri muhtarlıktan ya da ilgili belediyeden, binalarının bulunduğu cadde veya sokak için belirlenen en son değerleri öğrenip, ona göre 2010 yılı emlak vergisini hesaplayacaklar. Ancak, çok sayıda mahalle, cadde ve sokakla ilgili değerler için itiraz edilip dava açıldığı için, Türkiye genelinde emlak vergisine esas değerler, tüm gayrimenkuller için henüz belli değil.
VERGİ ORANI VE ÖDEME
Şu anda acele etmeye gerek yok.
2010 yılı emlak vergisinin birinci taksiti Mart-Mayıs 2010’da, ikinci taksiti ise Kasım 2010’da ödeniyor. O tarihe kalmadan, belediye size yeni verginizi bildirir ya da gidip öğrenirsiniz.
Emlak vergisinin 2010 yılındaki oranı değişmedi. Gayrimenkulün emlak vergisi değeri üzerinden;
Konutlarda binde 1, konut dışındaki binalarda binde 2, arsalarda binde 3, arazilerde binde 1 oranında emlak vergisi alınıyor. Büyükşehir Belediyesi sınırları ve mücavir alanlarda, emlak vergisi oranı yüzde 100 artırımlı olarak uygulanıyor. Buna göre örneğin İstanbul’daki bir evin emlak vergisi oranı binde 2, İzmir’deki işyerinin emlak vergisi oranı ise binde 4 oluyor.
Tahakkuk eden emlak vergisinin yüzde 10’u oranında “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” da ayrıca ödeniyor.
EMEKLİLER VE EV HANIMLARI
Emekliler, ev hanımları, özürlüler ve işsizler, brüt alanı 200 m2’yi aşmayan bir konuta sahip olmaları koşuluyla, öteden beri emlak vergisi ödemiyorlar.
2010 yılında da değişen bir durum yok. Emlak Vergisini ve Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı’nı yine ödemeyecekler.
Baz istasyonu kirasına beyan yok
GSM operatörleri ya da reklam veren kuruluşların ödedikleri kira bedelinin, kat maliklerince vergi dairesine beyanı gerekmiyor.
Nedenine gelince, ödenen kiralardan yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor. Bu durumda kat maliki gerçek kişilerin 2009 yılında elde ettikleri kira geliri, kişi başına yıllık 22 bin TL’yi aşmadığı için beyan edilmiyor. Bu tutar 2008’de 19.800, 2007’de 19.000 TL idi.
Kaldı ki ödemeyi yapanın vergi kesmemesinden apartman yönetimi ya da kat maliki sorumlu değil.
Ayrıca, stopaja tabi kira geliri elde edenler, bu gelirlerini beyan ettiklerinde, 2009 yılında 95.600 TL’ye, 2008’de 85.600 TL’ye kadar olan gelirleri için vergi ödemedikleri gibi üste vergi iadesi alacaklar.
31.10.2009
Haberler Anında Cebinizde Hürriyet Mobil
Haberler Anında Bilgisayarınızda Haber Alarmı
Haber Kaçırmaya Son Hürriyet Mind
Sitene Haber Ekle Kazan Bumerang
2010 yılı için ilan edilen bina metrekare maliyet bedellerindeki yüzde 12-25 oranındaki artış, kafaları karıştırdı.
Emlak vergisi, yaklaşık 22 milyon vatandaşı ilgilendirdiği için, artış oranı ve 2010 yılı vergisi çok önemli.
ARTIŞ ORANI KAÇ?
Bina metrekare maliyet bedelindeki yüzde 12-25’lik artışı öğrenip, 2010 yılı emlak vergisinin yüzde kaç arttığını öğrenmek için arayanlara şunu söyledim;
“2010 yılında emlak vergisinin yüzde kaç artacağını, ben dahil kimse bilmiyor. Kim ne söylerse itibar etmeyin.”
Şimdi diyeceksiniz ki; “Niye kimse bilmiyor?”
Hemen açıklayalım; 2010 yılı emlak vergisi sabit bir oranda artmayacakta onun için!..
Herkesin emlak vergisi artışı, oran ve tutar olarak farklı olacak.
2010 yılında Türkiye genelinde mahalle, cadde ve sokaklar itibariyle tüm arsaların değeri yeniden belirlendi. Bazılarında yüzde 10-20, bazılarında yüzde 40-50 artış yapıldı. Değeri yüzde 100 ya da yüzde 300 artırılan arsalar bile var!..
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ
Binanın emlak vergisine esas olan değeri;
1) Binanın (dairenin) metrekaresine göre (kalorifer ve asansör farkı ilavesi ve aşınma payı ilavesi suretiyle) hesaplanan maliyet bedeli,
2) Asgari ölçülere göre belirlenmiş (daireye isabet eden) arsa değeri,
toplamı şeklinde bulunuyor.
2010 yılında, arsa değeri yukarıda belirttiğimiz gibi Türkiye genelinde yeniden belirlendiği için, emlak vergisi değeri tüm il ve ilçelerde, caddeler ve sokaklar itibariyle farklı oranda arttı.
O nedenle, bina sahipleri muhtarlıktan ya da ilgili belediyeden, binalarının bulunduğu cadde veya sokak için belirlenen en son değerleri öğrenip, ona göre 2010 yılı emlak vergisini hesaplayacaklar. Ancak, çok sayıda mahalle, cadde ve sokakla ilgili değerler için itiraz edilip dava açıldığı için, Türkiye genelinde emlak vergisine esas değerler, tüm gayrimenkuller için henüz belli değil.
VERGİ ORANI VE ÖDEME
Şu anda acele etmeye gerek yok.
2010 yılı emlak vergisinin birinci taksiti Mart-Mayıs 2010’da, ikinci taksiti ise Kasım 2010’da ödeniyor. O tarihe kalmadan, belediye size yeni verginizi bildirir ya da gidip öğrenirsiniz.
Emlak vergisinin 2010 yılındaki oranı değişmedi. Gayrimenkulün emlak vergisi değeri üzerinden;
Konutlarda binde 1, konut dışındaki binalarda binde 2, arsalarda binde 3, arazilerde binde 1 oranında emlak vergisi alınıyor. Büyükşehir Belediyesi sınırları ve mücavir alanlarda, emlak vergisi oranı yüzde 100 artırımlı olarak uygulanıyor. Buna göre örneğin İstanbul’daki bir evin emlak vergisi oranı binde 2, İzmir’deki işyerinin emlak vergisi oranı ise binde 4 oluyor.
Tahakkuk eden emlak vergisinin yüzde 10’u oranında “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” da ayrıca ödeniyor.
EMEKLİLER VE EV HANIMLARI
Emekliler, ev hanımları, özürlüler ve işsizler, brüt alanı 200 m2’yi aşmayan bir konuta sahip olmaları koşuluyla, öteden beri emlak vergisi ödemiyorlar.
2010 yılında da değişen bir durum yok. Emlak Vergisini ve Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı’nı yine ödemeyecekler.
Baz istasyonu kirasına beyan yok
GSM operatörleri ya da reklam veren kuruluşların ödedikleri kira bedelinin, kat maliklerince vergi dairesine beyanı gerekmiyor.
Nedenine gelince, ödenen kiralardan yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor. Bu durumda kat maliki gerçek kişilerin 2009 yılında elde ettikleri kira geliri, kişi başına yıllık 22 bin TL’yi aşmadığı için beyan edilmiyor. Bu tutar 2008’de 19.800, 2007’de 19.000 TL idi.
Kaldı ki ödemeyi yapanın vergi kesmemesinden apartman yönetimi ya da kat maliki sorumlu değil.
Ayrıca, stopaja tabi kira geliri elde edenler, bu gelirlerini beyan ettiklerinde, 2009 yılında 95.600 TL’ye, 2008’de 85.600 TL’ye kadar olan gelirleri için vergi ödemedikleri gibi üste vergi iadesi alacaklar.
2010 Emlak Vergileri, Emlak Vergisi 2010
2010 Emlak Vergileri, Emlak Vergisi 2010
2010 yılında emlak vergisi ne kadar artacak?
2010 emlak vergisi ücretleri
2010 yılına girerken emlak vergisi bina m² inşaat maliyet bedeli artıyor.
Emlak vergisine esas olmak üzere 2010 yılında ''bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri'' geçen yıla göre yüzde 12 - 25 arasında artırıldı.
2010 yılı emlak vergisi sabit bir oranda artmayacak.
Herkesin emlak vergisi artışı, oran ve tutar olarak farklı olacak.
2010 yılında Türkiye genelinde mahalle, cadde ve sokaklar itibariyle tüm arsaların değeri yeniden belirlendi. Bazılarında yüzde 10 - 20, bazılarında yüzde 40 - 50 artış yapıldı.
Binanın emlak vergisine esas olan değeri;
1) Binanın (dairenin) metrekaresine göre (kalorifer ve asansör farkı ilavesi ve aşınma payı ilavesi suretiyle) hesaplanan maliyet bedeli,
2) Asgari ölçülere göre belirlenmiş (daireye isabet eden) arsa değeri,
toplamı şeklinde bulunuyor.
2010 yılında, arsa değeri yukarıda da belirtildiği gibi Türkiye genelinde yeniden belirlendiği için, emlak vergisi değeri tüm il ve ilçelerde, caddeler ve sokaklar itibariyle farklı oranda arttı.
Bu sebeple, bina sahipleri muhtarlıktan ya da ilgili belediyeden, binalarının bulunduğu cadde veya sokak için belirlenen en son değerleri öğrenip, ona göre 2010 yılı emlak vergisini hesaplayacaklar. Ancak, çok sayıda mahalle, cadde ve sokakla ilgili değerler için itiraz edilip dava açıldığı için, Türkiye genelinde emlak vergisine esas değerler, tüm gayrimenkuller için henüz belli değil.
2010 yılı emlak vergisinin birinci taksiti Mart - Mayıs 2010’da, ikinci taksiti ise Kasım 2010’da ödeniyor. O tarihe kalmadan, belediye size yeni verginizi bildirir ya da gidip öğrenebilirsiniz.
Emlak vergisinin 2010 yılındaki oranı değişmedi. Gayrimenkulün emlak vergisi değeri üzerinden;
Konutlarda binde 1, konut dışındaki binalarda binde 2, arsalarda binde 3, arazilerde binde 1 oranında emlak vergisi alınıyor. Büyükşehir Belediyesi sınırları ve mücavir alanlarda, emlak vergisi oranı yüzde 100 artırımlı olarak uygulanıyor. Buna göre örneğin İstanbul’daki bir evin emlak vergisi oranı binde 2, İzmir’deki işyerinin emlak vergisi oranı ise binde 4 oluyor.
Tahakkuk eden emlak vergisinin yüzde 10’u oranında “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” da ayrıca ödeniyor.
EMEKLİLER VE EV HANIMLARI
Emekliler, ev hanımları, özürlüler ve işsizler, brüt alanı 200 m2’yi aşmayan bir konuta sahip olmaları koşuluyla, öteden beri emlak vergisi ödemiyorlar.
2010 yılında da değişen bir durum yok. Emlak Vergisini ve Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı’nı yine ödemeyecekler.
Baz istasyonu kirasına beyan yok
GSM operatörleri ya da reklam veren kuruluşların ödedikleri kira bedelinin, kat maliklerince vergi dairesine beyanı gerekmiyor.
Sebebine gelince, ödenen kiralardan yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor. Bu durumda kat maliki gerçek kişilerin 2009 yılında elde ettikleri kira geliri, kişi başına yıllık 22 bin TL’yi aşmadığı için beyan edilmiyor. Bu tutar 2008’de 19.800, 2007’de 19.000 TL idi.
Ayrıca, stopaja tabi kira geliri elde edenler, bu gelirlerini beyan ettiklerinde, 2009 yılında 95.600 TL’ye, 2008’de 85.600 TL’ye kadar olan gelirleri için vergi ödemedikleri gibi üste vergi iadesi alacaklar.
2010 yılında emlak vergisi ne kadar artacak?
2010 emlak vergisi ücretleri
2010 yılına girerken emlak vergisi bina m² inşaat maliyet bedeli artıyor.
Emlak vergisine esas olmak üzere 2010 yılında ''bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri'' geçen yıla göre yüzde 12 - 25 arasında artırıldı.
2010 yılı emlak vergisi sabit bir oranda artmayacak.
Herkesin emlak vergisi artışı, oran ve tutar olarak farklı olacak.
2010 yılında Türkiye genelinde mahalle, cadde ve sokaklar itibariyle tüm arsaların değeri yeniden belirlendi. Bazılarında yüzde 10 - 20, bazılarında yüzde 40 - 50 artış yapıldı.
Binanın emlak vergisine esas olan değeri;
1) Binanın (dairenin) metrekaresine göre (kalorifer ve asansör farkı ilavesi ve aşınma payı ilavesi suretiyle) hesaplanan maliyet bedeli,
2) Asgari ölçülere göre belirlenmiş (daireye isabet eden) arsa değeri,
toplamı şeklinde bulunuyor.
2010 yılında, arsa değeri yukarıda da belirtildiği gibi Türkiye genelinde yeniden belirlendiği için, emlak vergisi değeri tüm il ve ilçelerde, caddeler ve sokaklar itibariyle farklı oranda arttı.
Bu sebeple, bina sahipleri muhtarlıktan ya da ilgili belediyeden, binalarının bulunduğu cadde veya sokak için belirlenen en son değerleri öğrenip, ona göre 2010 yılı emlak vergisini hesaplayacaklar. Ancak, çok sayıda mahalle, cadde ve sokakla ilgili değerler için itiraz edilip dava açıldığı için, Türkiye genelinde emlak vergisine esas değerler, tüm gayrimenkuller için henüz belli değil.
2010 yılı emlak vergisinin birinci taksiti Mart - Mayıs 2010’da, ikinci taksiti ise Kasım 2010’da ödeniyor. O tarihe kalmadan, belediye size yeni verginizi bildirir ya da gidip öğrenebilirsiniz.
Emlak vergisinin 2010 yılındaki oranı değişmedi. Gayrimenkulün emlak vergisi değeri üzerinden;
Konutlarda binde 1, konut dışındaki binalarda binde 2, arsalarda binde 3, arazilerde binde 1 oranında emlak vergisi alınıyor. Büyükşehir Belediyesi sınırları ve mücavir alanlarda, emlak vergisi oranı yüzde 100 artırımlı olarak uygulanıyor. Buna göre örneğin İstanbul’daki bir evin emlak vergisi oranı binde 2, İzmir’deki işyerinin emlak vergisi oranı ise binde 4 oluyor.
Tahakkuk eden emlak vergisinin yüzde 10’u oranında “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” da ayrıca ödeniyor.
EMEKLİLER VE EV HANIMLARI
Emekliler, ev hanımları, özürlüler ve işsizler, brüt alanı 200 m2’yi aşmayan bir konuta sahip olmaları koşuluyla, öteden beri emlak vergisi ödemiyorlar.
2010 yılında da değişen bir durum yok. Emlak Vergisini ve Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı’nı yine ödemeyecekler.
Baz istasyonu kirasına beyan yok
GSM operatörleri ya da reklam veren kuruluşların ödedikleri kira bedelinin, kat maliklerince vergi dairesine beyanı gerekmiyor.
Sebebine gelince, ödenen kiralardan yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor. Bu durumda kat maliki gerçek kişilerin 2009 yılında elde ettikleri kira geliri, kişi başına yıllık 22 bin TL’yi aşmadığı için beyan edilmiyor. Bu tutar 2008’de 19.800, 2007’de 19.000 TL idi.
Ayrıca, stopaja tabi kira geliri elde edenler, bu gelirlerini beyan ettiklerinde, 2009 yılında 95.600 TL’ye, 2008’de 85.600 TL’ye kadar olan gelirleri için vergi ödemedikleri gibi üste vergi iadesi alacaklar.
EMLAK VERGİSİ KANUNU İÇ GENELGESİ
EMLAK VERGİSİ KANUNU İÇ GENELGESİ
Seri No: 2009/1
06 Nisan 2009
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı : B.07.1.GİB.0.01.66/6650-150-36272
Konu :
EMLAK VERGİSİ KANUNU İÇ GENELGESİ
Seri No: 2009/1
...............VALİLİĞİNE /...............VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
I - GİRİŞ
1- 2009 yılı, bina, arsa ve araziler için 2010 yılına ait uygulanacak emlak vergi değerinin tespitiyle ilgili asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdirlerinin yapılacağı yıldır. Söz konusu takdir işlemlerinin aşağıdaki esaslara göre yapılması uygun görülmüştür.
2- Bilindiği üzere, 2005 yılında asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri takdir edilerek karara bağlanmıştır. Ancak, 2006 yılında, 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun[1] 7 nci maddesi ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa[2] eklenen geçici 22 nci madde hükmü uyarınca, düzeltmeye gerek görülenler için 2005 yılından geçerli olmak üzere söz konusu takdirler yenilenmiştir.
3- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun[3] mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasında;
"Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.
Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine onbeş gün içinde Danıştaya başvurulabilir.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir.
Bakanlar Kurulu bu fıkrada yer alan dört yıllık süreyi sekiz yıla kadar artırmaya veya iki yıla kadar indirmeye yetkilidir."
hükmü yer almaktadır.
4- Arsa takdirleri; arsalar ve arsa sayılan parsellenmemiş araziler için 2010 yılına ait emlak vergi değeri ilgili belediyelerce, takdir komisyonları tarafından her mahalle ve arsa sayılan parsellenmemiş araziyi sınırları içerisinde bulunduran her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre hesaplanacaktır. Turistik bölgelerde, valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parsellere ait 2010 yılı emlak vergisi değerinin hesabı da bu esasa göre yapılacaktır.
5- Arazi takdirleri; araziler için 2010 yılına ait emlak vergi değeri ilgili belediyelerce, takdir komisyonları tarafından her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibarıyla takdir olunan metrekare birim değerlerine göre hesaplanacaktır.
II- SÜRE UZATIMI
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (d) fıkrasında,
"(a) ve (b) fıkralarındaki bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri ile arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin süreleri gerektiği ölçüde kısaltmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir."
hükmü yer almaktadır.
2- Anılan hükmün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdiri işlemlerinin tamamlanmasını temin için birim değer tespitlerinin ve bu tespitlerle ilgili tebliğlerin 17 Ağustos 2009 günü mesai saati bitimine kadar yapılması uygun bulunmuştur.
III - KOMİSYONLARIN OLUŞUMU
1- Arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti 213 sayılı Kanun gereğince kurulan takdir komisyonlarınca yapılacaktır.
2- Arsalara ait takdir komisyonu, 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca;
a) Belediye başkanı veya tevkil edeceği bir memur (başkan),
b) İlgili belediyeden yetkili bir memur,
c) Tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur,
d) Ticaret odasınca seçilmiş bir üye,
e) İlgili mahalle veya köy muhtarından,
Oluşur.
3- Arazilere ait takdir komisyonu, 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca;
a) Vali (başkan),
b) Defterdar,
c) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı il müdürü,
ç) İl merkezlerindeki ticaret odasından seçilmiş bir üye,
d) İl merkezlerindeki ziraat odasından seçilmiş bir üyeden,
Oluşur.
4- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendi hükmüne göre, büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsa ve araziye ait takdir komisyonu kararlarını inceleyecek merkez komisyonu ise;
a) Vali veya vekâlet vereceği memurun başkanlığında,
b) Defterdar veya vekâlet vereceği memur,
c) Vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü,
ç) Ticaret odasınca görevlendirilecek bir üye,
d) Serbest muhasebeci mali müşavirler odasınca görevlendirilecek bir üye,
e) Esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek bir üyeden,
Oluşur.
IV - ARSALARA AİT TAKDİRLERDE UYULACAK ESASLAR
1- Arsalar ile arsa sayılan parsellenmemiş araziler için asgari ölçüde birim değer tespiti, arsalara ait takdir komisyonu tarafından yapılacaktır.
2- Arsalara ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti mahalleler ve arsa sayılacak parsellenmemiş araziyi sınırları içinde bulunduran köyler itibarıyla yapılacaktır. Her mahalle veya köyün cadde, sokak yahut değer bakımından farklı bölgeleri için ayrı ayrı değer tespit edilecektir.
3- Turistik bölgelerde, değeri emsallerine nazaran yüksek bulunan pafta, ada veya parseller müstakilen değerlemeye tabi tutulacaktır. Bu gibi yerlerde; cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler için yapılacak takdirlerin, söz konusu pafta, ada veya parsellerin dışında kalan bölümler için geçerli olacağı tabiidir.
4- Turistik bölgelerde, hangi pafta, ada veya parsellerin müstakilen değerlemeye tabi tutulacağı ilgili valilerce tespit edilecektir.
5- Arsalara ait asgari ölçüde birim değer takdirleri cadde ve sokaklar itibarıyla yapılacaktır. Arsa sayılacak parsellenmemiş araziye ait asgari ölçüde birim değer takdirleri ise, değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla gerçekleştirilecektir.
6- Değer bakımından farklı bölge deyimi, her mahalle veya her köy sınırları içinde bulunan arsa sayılacak parsellenmemiş arazilerin değerlerindeki farklılıklara göre gruplara ayrılmasını ifade etmektedir.
7- Değer bakımından farklı bölgelerin tespitinde aşağıda belirtilen hususlar dikkate alınacaktır.
a) Değeri birbirine eşit veya çok yakın olan (aynı veya benzer vasıfta bulunan) yerler bir bölge olarak belirlenecektir. Bu bölgelerin geniş veya dar olmasını, değerleri arasındaki farklılıklar tayin edecektir.
b) Kesin zorunluluk bulunmadıkça bu bölgelerin çok dar veya çok geniş olarak belirlenmesinden kaçınılacaktır.
c) Değerler arasındaki farklılıkların tespitinde; bu yerlerin genel kullanış biçimleri, başlıca bölge tipleri, bölgelerin nüfus ve yapı yoğunlukları, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri, iş yeri merkezlerine ve meskûn yerlere uzaklık ve yakınlıkları, ulaşım durumu, su, elektrik, doğalgaz ve kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerinin olup olmadığı, imar planlarındaki durumu, topografik durumu ve turizm, sanayi, toplu konut, sit, rekreasyon vb. alanlar içerisinde bulunup bulunmadığı dikkate alınacaktır.
ç) Cadde veya sokak teşekkül etmiş bulunan yerlerde, bu cadde ve sokaklar farklı bölge olarak kabul edilecektir. Cadde veya sokakların dışında kalan yerler ise ayrıca farklı bölgelere ayrılacaktır.
d) Cadde veya sokak teşekkül etmemiş olan yerler farklı bölgelere ayrılırken, mükellefler tarafından kolayca bilinip öğrenilebilmesi bakımından bu bölgelerin tapu kayıtlarında belirlenen mevkiler veya halk arasında maruf ve meşhur olan mevkiler itibarıyla tespit edilmesine özen gösterilecektir.
e) Bu bölgeler birbirine bitişik olan arazi parçaları itibarıyla tespit edilecek, ayrı ayrı yerlerde bulunan arazi parçalarının bir bölge olarak tespiti yoluna gidilmeyecektir.
f) Tapuda kayıtlı olan ve kadastrosu yapılmış bulunan yerlerde, bu bölgelerin sınırları içinde bulunan pafta ve ada numaraları takdir komisyonu kararlarında mutlaka gösterilecek, aynı ada birden fazla farklı bölge içinde yer almayacaktır. Ancak, bir paftada bulunan arazi parçalarının (adaların) iki veya daha ziyade farklı bölgede yer alması mümkündür.
g) Kadastrosu yapılmamış olan yerlerde yapılacak değer bakımından farklı bölge tespitlerinde, bu bölgelerin mevki isimlerinin belirtilmesi yanında, varsa tabii sınırları da takdir komisyonu kararlarında gösterilecektir.
ğ) Bataklık veya kayalık gibi özellik arz eden arazilerin bulunduğu yerlerin ayrı bir farklı bölge olarak tespiti de mümkün olabilecektir.
h) Değer bakımından farklı bölgelerin tespitinde, imar planlarından, hâlihazır haritalardan, kadastral haritalardan, çevre düzeni plan ve haritalarından, ilgili kuruluşlardaki diğer bilgi ve belgelerden faydalanılacaktır.
8- Hangi arazilerin arsa sayılacağı 28/2/1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"[4] da belirtilmiştir. Ayrıca, konuya ilişkin olarak 16 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde[5] yer alan açıklamaların da dikkate alınacağı tabiidir.
9- İdari bakımdan köy sınırları içinde bulunan bazı yerler, imar uygulaması açısından belediye mücavir alanlarının içine girebilmektedir. Buralarda bulunan ve "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar" uyarınca arsa sayılan yerler için, her köy itibarıyla yukarıdaki esaslara göre ayrı ayrı tespit yapılması gerekmektedir.
10- 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"ın 1 inci maddesinin (c) bendi uyarınca arsa sayılan "Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da konut, turistik veya sınai tesis yapılmak amacıyla, her ne şekilde olursa olsun parsellenen ve tapuya bu yolda şerh verilen arazi ve arazi parçaları" ile (d) bendi uyarınca arsa sayılan "Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da deniz, nehir, göl ve ulaşım yolları kenarında veya civarında bulunması veya sınai veya turistik önemi yahut hızlı şehirleşme faaliyetleri dolayısıyla ve İmar ve İskan Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen alanların sınırları içinde, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılan yerlerdeki arazi ve arazi parçaları" için, her köy itibarıyla yukarıda belirtilen esaslara göre ayrı ayrı tespit yapılacaktır.
11- Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve köy sınırları içinde bulunan mahaller için herhangi bir tespit yapılmayacaktır.
12- Asgari ölçüde arsa birim değer tespitleri, Emlak Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde yer alan normlardan ve bu maddeye göre hazırlanmış bulunan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük[6] hükümlerinden (Tüzük madde 26, 29, 30, 31, 32) yararlanılarak, ilgili cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgelerdeki arsa bedellerinden metrekare fiyatı en düşük olanlar dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirilecektir.
13- Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan, bilirkişiden, arsanın konumu itibarıyla gayrimenkul değerleme uzmanlıklarından, organize sanayi bölgesi, serbest bölge gibi özelliği bulunan yerlerde bu birimlerin yetkili organlarının görüşlerinden de faydalanılır.
14- Asgari ölçüde değer tespitinde esas, her bir cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgedeki tüm arsalar için tek bir değer tespit edilmesidir. Ancak, turistik bölgelerde valilerce tespit edilecek parseller için ayrı değer tespiti yapılabilecektir.
15- Takdir komisyonlarınca; ilgili cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler ile turistik bölgelerde ilgili valilerce tespit edilecek pafta ve adalarda metrekare değeri en düşük olan arsaların, turistik bölgelerde parsel itibarıyla yapılacak takdirlerde ilgili parsellerin takdirin yapıldığı tarihteki asgari ölçüde metrekare birim değeri tespit edilecektir. Asgari ölçüde arsa metrekare birim değer tespiti, bu Bölümün 7/c, 12 ve 13 üncü maddelerinde yer alan açıklamalar dikkate alınarak yapılacaktır.
16- Bir cadde veya sokağın, birden fazla mahalle veya köy sınırları içinde yer alması halinde, söz konusu cadde veya sokakların her mahalle yahut köy sınırları içinde bulunan bölümleri için ayrı ayrı asgari ölçüde birim değer tespiti yapılacağı tabiidir.
17- Bir cadde veya sokağın birden çok mahallenin sınırını teşkil etmesi halinde, bu cadde veya sokak her mahalle bakımından takdire konu edilecektir.
18- Bir cadde veya sokağın bir tarafının bir belediyeye, diğer tarafının ise başka belediyeye ait olması halinde, farklı takdir komisyonlarınca yapılacak takdirlerde ortaya çıkabilecek değer farklılıklarını en aza indirmek ve vatandaşların mağduriyetini önlemek bakımından, takdir komisyonları arasında gerekli eşgüdümün sağlanarak olabildiğince uyumsuzlukların giderilmesine çalışılacaktır.
19- Takdir komisyonlarınca tespit edilecek asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerleri dört yıl süreyle (Bakanlar Kurulu'nca dört yıllık takdir süresi uzatılmadığı veya kısaltılmadığı takdirde) geçerli olacaktır. Ancak, vergi değerini tadil eden sebeplerin bulunması nedeniyle mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesabında, söz konusu değerler gelecek yıllarda emlak vergisindeki yıllık artış oranı olan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılarak dikkate alınacağından, değer tespiti yapılırken ileriye yönelik muhtemel değer artış ve azalışı gibi faktörler üzerinde durulmayacaktır. Buna göre, takdirler, takdir işlemlerinin yapıldığı tarihteki (2009 yılındaki) cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgedeki en düşük değerli arsanın asgari ölçüdeki birim değerine göre gerçekleştirilecektir.
20- Tespitler mutlaka metrekare esasına göre yapılacak, dönüm veya hektar gibi ölçü birimleri kullanılmayacaktır.
21- Mahalle ve köylerin sınırları, her muhtarlığın mülki idare açısından yetki ve sorumluluğunda bulunan bölge esas alınarak belirlendiğinden, bu hususa açıklık getirilmesi ve herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi için öncelikle bunların haritaları temin edilecek, bu sınırlar esas alınarak tespitler gerçekleştirilecektir.
22- Belediye ve mücavir alan sınırları ilgili belediyelerden öğrenilecek, bu sınırların plan ve haritalarda gösterilmesi sağlanacaktır.
23- 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 1 inci maddesinin (c) ve (d) bentlerine göre arsa sayılan araziye ait bilgi ve belgeler, valiliklerden temin edilecektir.
24- Her mahalle ve köy için ayrı ayrı takdir komisyonu kararı verilecek, takdir komisyonu kararlarında cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler ekli (Ek: 1) listedeki esaslar dikkate alınarak alfabetik sıra dâhilinde gösterilecektir.
V - ARAZİLERE AİT TAKDİRLERDE UYULACAK ESASLAR
1- Arazi takdirleri, arazilere ait takdir komisyonu tarafından yapılacaktır.
2- Araziye ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti her ilde, il çapında veya ilçeler itibarıyla yapılacaktır. Tespitlerin il itibarıyla mı yoksa ilçeler itibarıyla mı yapılacağına, ilin tamamındaki arazinin vasıfları ve ilçeler itibarıyla gösterdiği değer farklılıkları dikkate alınarak takdir komisyonlarınca karar verilecektir.
3- Araziye ait asgari ölçüde birim değer takdirleri her ilin tamamı veya her bir ilçe (merkez ilçeler dâhil) için arazinin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibarıyla gerçekleştirilecektir.
4- Arazi cinsinin belirlenmesinde esas alınacak özellikler aşağıdaki şekilde tespit olunacaktır.
a) Kıraç arazi: Bariz olarak civardan yüksekte bulunan, meyilli ve sulanmayan arazidir. Yıllık yağış miktarı yeterli ve yağış dağılımı uygun olmayan düz ve düze yakın, nadas sistemiyle kültür bitkileri yetiştirilmesi mümkün olan ve sulanmayan arazi de kıraç sayılır.
b) Taban arazi: Yağışların ve akarsuların toplandığı taban konumunda (pozisyonunda) genellikle düz ve düze yakın meyilde ve iyi, kifayetsiz ve fena drenaj şartlarındaki arazidir.
c) Sulak arazi: Kıraç ve taban arazilerden sulananlara sulak arazi denir.
5- Araziye ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespitleri, 1319 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde yer alan normlardan ve bu maddeye göre hazırlanmış bulunan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinden (Tüzük Madde: 33, 34, 35, 40, 41, 42, 43) yararlanılarak ilgili il veya ilçede bulunan kıraç, taban ve sulak arazi itibarıyla her arazi cinsi için bu arazi bedellerinden metrekare fiyatı en düşük olanlar dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirilecektir. Buna ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır.
Örnek: Asgari ölçüde arazi m2 birim değeri (Kr)
İli
İlçesi
Arazinin Cinsi
Rakamla
Yazıyla
A
B
Kıraç
10
On
Taban
27
Yirmiyedi
Sulak
37
Otuzyedi
A
C
Kıraç
20
Yirmi
Taban
35
Otuzbeş
Sulak
45
Kırkbeş
6- Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan, bilirkişiden, arazinin konumu itibarıyla gayrimenkul değerleme uzmanlıklarından, organize sanayi bölgesi, serbest bölge gibi özelliği bulunan yerlerde bu birimlerin yetkili organlarının görüşlerinden de faydalanılır.
7- Takdir komisyonlarınca tespit edilecek asgari ölçüdeki arazi birim değerleri dört yıl süreyle (Bakanlar Kurulunca dört yıllık takdir süresi uzatılmadığı veya kısaltılmadığı takdirde) geçerli olacaktır. Ancak, vergi değerini tadil eden sebeplerin bulunması nedeniyle mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesabında, söz konusu değerler gelecek yıllarda emlak vergisindeki yıllık artış oranı olan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılarak dikkate alınacağından, değer tespiti yapılırken ileriye yönelik muhtemel değer artış ve azalışı gibi faktörler üzerinde durulmayacaktır. Buna göre takdirler, takdir işlemlerinin yapıldığı tarihteki (2009 yılındaki) kıraç, taban ve sulak arazinin asgari ölçüdeki birim değerine göre gerçekleştirilecektir.
8- Tespitler mutlaka metrekare esasına göre yapılacak, dönüm veya hektar gibi ölçü birimleri kullanılmayacaktır.
VI - TAKDİR KOMİSYONLARINCA YAPILACAK İŞLER
1- a) Arsalara ait takdir komisyonları asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerlerini en kısa zamanda tespit edeceklerdir. Arsalara ilişkin takdir komisyonu kararları mutlaka gerekçeli olacak ve 7 örnek halinde hazırlanacaktır. Ticaret ve ziraat odası bulunmayan yerlerde karar sayısı 5, bunlardan sadece biri bulunan yerlerde karar sayısı 6 örnek olacaktır. Bu tespitlere ilişkin olarak hazırlanacak kararın aslı kararı veren komisyonda dosyalanacak, iki örneği ilgili belediyeye, birer örneği defterdarlıklara (gelir müdürlükleri), vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına, birer örneği ise takdirin ilgili bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, ilgili mahalle veya köy muhtarlıklarına en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar tevdi edilecektir.
b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsalara ait takdir komisyonu kararları en geç 17 Temmuz 2009 tarihinde imza karşılığında merkez komisyonuna verilecektir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi nedeniyle arsalara ait takdir komisyonu tarafından yeniden yapılan takdirlere ilişkin kararlar en geç 17 Ağustos 2009 tarihinde (a) bendinde belirtilen yerlere imza karşılığında verilecektir.
c) Merkez komisyonunca onaylanan takdir komisyonu kararları ise derhal ilgili kişi ve kuruluşlara imza karşılığında verilecektir.
2- a) Arazilere ait takdir komisyonları asgari ölçüdeki arazi metrekare birim değerlerini en kısa zamanda tespit edeceklerdir. Arazilere ilişkin takdir komisyonu kararları da gerekçeli olacak aslı, kararı veren komisyonda dosyalanacak ve kararın birer örneği il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odaları ile ilde mevcut (ilçeler ve beldeler dahil) belediyelere en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar verilecektir. Bu durumda komisyon kararının ilde mevcut belediye sayısından 3 örnek fazla olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde arazilere ait takdir komisyonu kararları en geç 17 Temmuz 2009 tarihinde imza karşılığında merkez komisyonuna verilecektir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi nedeniyle arazilere ait takdir komisyonu tarafından yeniden yapılan takdirlere ilişkin kararlar en geç 17 Ağustos 2009 tarihinde (a) bendinde belirtilen yerlere imza karşılığında verilecektir.
c) Merkez komisyonunca onaylanan takdir komisyonu kararları ise derhal ilgili kişi ve kuruluşlara imza karşılığında verilecektir.
3- Kadastro görmemiş veya imar planı yapılmamış yerler için yetkili teknik elemanlara çizdirilecek krokilerden de yararlanılacaktır.
4- Cadde ve sokakların tespitinde belediyelerden ve gerekli görülen hallerde nüfus müdürlükleri ile ilçe seçim kurullarından da bilgi alınması yoluna gidilecektir.
5- Takdirin yapılmasında faydalanılacak olan kadastral haritalar, hali hazır haritalar, çevre düzeni haritaları ve imar planları; belediyeler veya belediyeler vasıtasıyla İller Bankası bölge müdürlükleri, tapu sicil müdürlükleri, valilikler ve diğer ilgili kuruluşlardan süratle temin edilecektir. Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan da faydalanılacaktır.
6- Takdir komisyonu kararları, 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) bendinde yer alan dava açma süresini ve yerini de içerecek bir yazı ile ilgililere tebliğ edilecek, tebliğlerin memur eliyle yapılması sağlanacaktır.
7- Bir mahallenin veya köyün birden fazla belediyenin yetki alanına girmesi halinde, bu mahalle veya köye ait takdir işlemi, mahalle veya köyün alan itibarıyla büyük bölümünü yetki alanı içerisinde bulunduran belediyenin takdir işlerine bakan komisyonca yapılacaktır. Ayrıca bu tür kararlar başka belediyeleri de ilgilendirdiğinden, kararın tasdikli birer örneği ilgili belediyelere gönderilecektir.
8- Takdir komisyonu kararlarında ismi değişen mahalle, cadde ve sokakların yeni isimlerinin karşısına, eski isimleri de yazılacaktır.
9- Asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerine ilişkin genel takdirin 2009 yılında yapılması nedeniyle emlak (bina ve arazi) vergisi tarh ve tahakkukunun 2010 yılının Ocak ve Şubat aylarında yapılmasının zorunlu olduğu hususu göz önünde bulundurularak, takdir komisyonlarınca asgari ölçüde arsa ve arazi birim değer tespitlerinin önceki maddelerdeki açıklamalara göre yapılması ve bu tespitlerin, en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar ilgili yerlere tevdi edilmesi gerekmektedir.
VII - BELEDİYELER, VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIKLARI VE DEFTERDARLIKLARCA YAPILACAK İŞLER
1- Belediyeler tarafından yetki alanı içinde bulunan mahalle ve köy isimlerinin alfabetik sırasına göre ekteki liste (Ek: 1) eksiksiz ve beş örnek olarak düzenlenecek, bir örneği ilgili muhtarlığa gönderilecek, bir örneği belediyenin ilana mahsus yerlerine 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar asılacak, diğer bir örneği ise dosyalanacaktır. Listenin kalan iki örneği, dava açma süresinin bitimini takip eden 15 gün içinde defterdarlığa, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına gönderilecektir. Dava dilekçelerinin belediyelere gelmesinde gecikme olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak, takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılıp açılmadığı dava açmaya yetkili olanlardan ve gerekirse ilgili vergi mahkemelerinden görüşmelerle (şifahi) en kısa sürede öğrenilecektir.
2- Yukarıdaki maddeye göre hazırlanacak listede, başka belediyelerden alınan karar örneklerinde yer alan cadde, sokak ve değer bakımından farklı bölgelere (turistik bölgelerde pafta, ada veya parsellere) ait bilgiler ve değerler de yer alacak, ayrıca listenin açıklama bölümüne kararın hangi belediyeden alındığı yazılacaktır. Defterdarlıklarca, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarınca bu açıklamalar titizlikle dikkate alınarak, hazırlanacak kitaplar ile cd'lerde ilgili bilgilerin mükerrer olarak yer alması önlenecektir.
3- Bu Bölümün (1) inci maddesinde, muhtarlığa gönderileceği bildirilen listenin 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesindeki "uygun bir yere asılmak suretiyle 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilmesi" hükmünü hatırlatır bir yazı ile tevdi edilmesi gerekmektedir.
4- Defterdarlıklar, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıkları, kendilerine gönderilen takdir komisyonu kararları ve listelere dayanarak o il'e ait tüm ilçelere ilişkin takdirleri ihtiva edecek bir kitap ve cd hazırlayacaklardır. Yeteri kadar çoğaltılacak olan söz konusu kitaplar (5 adet) ile cd'ler (2 adet) en geç 25 Aralık 2009 tarihine kadar Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilecektir.
5- Önceki takdirlerde verilen takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalar üzerine Danıştay'ca takdir komisyonu kararlarının gerekçeli olmadığı, en düşük değerli arsa veya arsaların değerinin dikkate alınmadan karar verildiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı veya yaptırılan bilirkişi incelemelerinin yetersiz olduğu, takdirler sırasında Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinin dikkate alınmadığı belirtilerek, bu durumdaki takdir komisyonu kararları ya iptal edilmiş ya da bu kararları iptal eden vergi mahkemesi kararları tasdik edilmiştir. Belirtilen bu durumların yeniden meydana gelmemesi için takdirlerin yapılmasında gereken titizlik gösterilecektir.
VIII - TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ DAVA KONUSU OLMASI HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49/b maddesi hükmü gereğince, takdir komisyonu kararlarına karşı 15 günlük süre içinde ilgili daire, kuruluş ve muhtarlıklarca vergi mahkemeleri nezdinde dava açılabilecek ve vergi mahkemesi kararlarına karşı da 15 gün içinde Danıştay'a başvurulabilecektir. Aynı maddenin (c) fıkrasında, "... Danıştay ve vergi mahkemelerinde dava açılması halinde, davalının onbeş gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılır. Danıştay ve vergi mahkemelerince bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır." hükmü yer almaktadır.
2- Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılmış olup olmamasına göre yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir:
a) Takdir komisyonu kararları aleyhine 15 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmamış ise, takdir edilen değerler kesinleşecektir.
b) Takdir komisyonu kararlarına karşı vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmakla beraber esasa ilişkin bir karar verilmedikçe takdir komisyonu kararlarının uygulanmasına devam edilecektir.
c) Açılan davalar sonucu vergi mahkemelerince takdir komisyonu kararının iptali yolunda karar verilmiş olması halinde;
i- İlgili valilerce Danıştay nezdinde temyiz konusu yapılması uygun görülmeyen kararlar için takdir komisyonlarının derhal toplanarak yeni bir karar vermesi,
ii- İlgili valilerce Danıştay nezdinde temyiz konusu yapılması uygun görülen vergi mahkemesi kararları için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun[7] 28 inci maddesinin bir numaralı fıkrası uyarınca gecikmeksizin işlem tesis edilmesi, bu sürenin hiç bir şekilde 30 günü geçmemesi, bu süre içerisinde vergi mahkemesi kararları göz önünde bulundurulmak suretiyle takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılması,
Gerekmektedir.
ç) Yeniden yapılacak takdirlerle ilgili takdir komisyonu kararları gerekçeli olacak ve gerekçede asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerlerinin vergi mahkemesi kararı dikkate alınarak belirlendiği açıklanacaktır.
d) Vergi mahkemesince takdir komisyonu kararları üzerine kısmen iptal, kısmen tasdik kararı verilmesi halinde, kararın iptal edilen kısmı için yukarıdaki (c) bendinde belirtilen açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
3- Bu durumda takdir komisyonları sadece iptal edilen değerler hakkında karar vereceklerdir. Takdir komisyonu kararlarının tasdik edilen kısmının uygulanmasına devam edilecektir.
4- Yargı kararları üzerine takdir komisyonlarınca yeniden verilen kararlar ile daha evvel verilen kararlardan kesinleşenler, belediye ve muhtarlıklarda ilana mahsus yerlere asılmak suretiyle 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar mükelleflere duyurulacaktır.
5- Vergi mahkemesi kararları üzerine yeniden takdir edilen değerlerin Danıştay'dan nihai karar alınıncaya kadar uygulanmasına devam edilecektir.
6- Takdir komisyonlarınca yeniden verilecek kararlar üzerine ilgililerce vergi mahkemesine başvurulması halinde, bu mahkemelerce verilecek kararlara karşı Danıştay nezdinde dava açılabilmesi için Genelgenin bu maddesi ile bu Bölümün (1) ve (2) nci maddelerindeki açıklamalar da dikkate alınarak ilgili valilerden muvafakat talep edilecektir.
7- Vergi mahkemeleri veya Danıştay nezdinde dava açılması halinde, bu mercilerden kararların süratle alınmasını temin etmek için belediyeler, savunma ve dava dilekçelerinin adı geçen mercilere mümkün olan en kısa süre içinde ulaştırılmasını sağlayacaklardır.
8- Takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda muhatap, karara iştirak eden belediye olacaktır. Danıştay'ın kesin kararı (veya vergi mahkemesinin kesinleşen kararı) başka belediyeleri de ilgilendirdiği takdirde, kararın birer örneği ilgili belediyelere gönderilecektir. Bu kararın örneğini alan belediyelerce, kendi listesinin açıklama bölümüne bu Genelgenin (VII) nci Bölümünün (2) nci maddesinde belirlenen hususlar not edildikten sonra karar dosyalanacak ayrıca, bir yazı ile durum defterdarlığa, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlığına bildirilecektir.
9- Yargı mercileri kararlarına göre kesinleşen asgari ölçüde arsa birim değerleri aylık dönemlerle defterdarlıklara, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına bildirilecek, defterdarlıklar veya vergi dairesi başkanlıkları bunları ek listeler halinde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına göndereceklerdir.
10- Vergi mahkemesi kararı uyarınca takdir komisyonu tarafından yeniden belirlenen değerler dikkate alınarak tahakkuk ettirilen emlak vergisi; yargı kararının temyiz edilmesi halinde, Danıştay kararına göre kesinleşen birim değerler dikkate alınmak suretiyle düzeltilecektir.
IX - DİĞER HUSUSLAR
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (d) fıkrasında, arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin süreyi gerektiği ölçüde kısaltma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
2- Bu yetki, elde olmayan herhangi bir nedenle, asgari ölçüde birim değer tespiti yapılmamış olan yerlerin takdir dışı kalmamasını sağlamaya da yönelik bulunmaktadır.
3- Takdir komisyonları, takdire konu edilmesi gereken herhangi bir yerin takdir dışı kalmaması için gereken titizliği göstereceklerdir. Ancak elde olmayan sebeplerle takdir dışı kalan bir yerin tespit edilmesi halinde; bir yandan ilgili yerin takdir işlemi derhal gerçekleştirilecek, diğer yandan olay en kısa sürede faks da kullanılmak suretiyle Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilecektir.
4- Tespitlerin süresinde ve sağlıklı olarak tamamlanabilmesi için takdir komisyonlarına gerekli olan her türlü araç, gereç ve personel yardımı ivedilikle yapılacak ve konu valiliklerce yakından izlenecektir.
5- Bu Genelgede belirtilen işlemlerin süresinde tamamlanması zorunlu bulunduğundan, bu sürelere riayet etmeyen görevli ve sorumlular hakkında valiliklerce gerekli tedbir alınacak ve müeyyide uygulanacaktır.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre ifasını önemle rica ederim.
Kemal UNAKITAN
Maliye Bakanı
EK: 1 ARSALARA AİT ASGARİ ÖLÇÜDE M2 BİRİM DEĞER CETVELİ
EK: 2 EK: 1 CETVELİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK
--------------------------------------------------------------------------------
[1] 12/7/2006 tarihli ve 26226 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[2] 11/8/1970 tarihli ve 13576 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[3] 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[4] 11/3/1983 tarihli ve 17984 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[5] 3/7/1984 tarihli ve 18447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[6] 15/3/1972 tarihli ve 14129 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu Tüzükte yapılan değişiklik ise 2/12/1982 tarihli ve 17886 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[7] 20/1/1982 tarihli ve 17580 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Seri No: 2009/1
06 Nisan 2009
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı : B.07.1.GİB.0.01.66/6650-150-36272
Konu :
EMLAK VERGİSİ KANUNU İÇ GENELGESİ
Seri No: 2009/1
...............VALİLİĞİNE /...............VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
I - GİRİŞ
1- 2009 yılı, bina, arsa ve araziler için 2010 yılına ait uygulanacak emlak vergi değerinin tespitiyle ilgili asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdirlerinin yapılacağı yıldır. Söz konusu takdir işlemlerinin aşağıdaki esaslara göre yapılması uygun görülmüştür.
2- Bilindiği üzere, 2005 yılında asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri takdir edilerek karara bağlanmıştır. Ancak, 2006 yılında, 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun[1] 7 nci maddesi ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa[2] eklenen geçici 22 nci madde hükmü uyarınca, düzeltmeye gerek görülenler için 2005 yılından geçerli olmak üzere söz konusu takdirler yenilenmiştir.
3- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun[3] mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasında;
"Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.
Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine onbeş gün içinde Danıştaya başvurulabilir.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir.
Bakanlar Kurulu bu fıkrada yer alan dört yıllık süreyi sekiz yıla kadar artırmaya veya iki yıla kadar indirmeye yetkilidir."
hükmü yer almaktadır.
4- Arsa takdirleri; arsalar ve arsa sayılan parsellenmemiş araziler için 2010 yılına ait emlak vergi değeri ilgili belediyelerce, takdir komisyonları tarafından her mahalle ve arsa sayılan parsellenmemiş araziyi sınırları içerisinde bulunduran her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre hesaplanacaktır. Turistik bölgelerde, valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parsellere ait 2010 yılı emlak vergisi değerinin hesabı da bu esasa göre yapılacaktır.
5- Arazi takdirleri; araziler için 2010 yılına ait emlak vergi değeri ilgili belediyelerce, takdir komisyonları tarafından her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibarıyla takdir olunan metrekare birim değerlerine göre hesaplanacaktır.
II- SÜRE UZATIMI
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (d) fıkrasında,
"(a) ve (b) fıkralarındaki bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri ile arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin süreleri gerektiği ölçüde kısaltmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir."
hükmü yer almaktadır.
2- Anılan hükmün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdiri işlemlerinin tamamlanmasını temin için birim değer tespitlerinin ve bu tespitlerle ilgili tebliğlerin 17 Ağustos 2009 günü mesai saati bitimine kadar yapılması uygun bulunmuştur.
III - KOMİSYONLARIN OLUŞUMU
1- Arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti 213 sayılı Kanun gereğince kurulan takdir komisyonlarınca yapılacaktır.
2- Arsalara ait takdir komisyonu, 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca;
a) Belediye başkanı veya tevkil edeceği bir memur (başkan),
b) İlgili belediyeden yetkili bir memur,
c) Tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur,
d) Ticaret odasınca seçilmiş bir üye,
e) İlgili mahalle veya köy muhtarından,
Oluşur.
3- Arazilere ait takdir komisyonu, 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca;
a) Vali (başkan),
b) Defterdar,
c) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı il müdürü,
ç) İl merkezlerindeki ticaret odasından seçilmiş bir üye,
d) İl merkezlerindeki ziraat odasından seçilmiş bir üyeden,
Oluşur.
4- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendi hükmüne göre, büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsa ve araziye ait takdir komisyonu kararlarını inceleyecek merkez komisyonu ise;
a) Vali veya vekâlet vereceği memurun başkanlığında,
b) Defterdar veya vekâlet vereceği memur,
c) Vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü,
ç) Ticaret odasınca görevlendirilecek bir üye,
d) Serbest muhasebeci mali müşavirler odasınca görevlendirilecek bir üye,
e) Esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek bir üyeden,
Oluşur.
IV - ARSALARA AİT TAKDİRLERDE UYULACAK ESASLAR
1- Arsalar ile arsa sayılan parsellenmemiş araziler için asgari ölçüde birim değer tespiti, arsalara ait takdir komisyonu tarafından yapılacaktır.
2- Arsalara ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti mahalleler ve arsa sayılacak parsellenmemiş araziyi sınırları içinde bulunduran köyler itibarıyla yapılacaktır. Her mahalle veya köyün cadde, sokak yahut değer bakımından farklı bölgeleri için ayrı ayrı değer tespit edilecektir.
3- Turistik bölgelerde, değeri emsallerine nazaran yüksek bulunan pafta, ada veya parseller müstakilen değerlemeye tabi tutulacaktır. Bu gibi yerlerde; cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler için yapılacak takdirlerin, söz konusu pafta, ada veya parsellerin dışında kalan bölümler için geçerli olacağı tabiidir.
4- Turistik bölgelerde, hangi pafta, ada veya parsellerin müstakilen değerlemeye tabi tutulacağı ilgili valilerce tespit edilecektir.
5- Arsalara ait asgari ölçüde birim değer takdirleri cadde ve sokaklar itibarıyla yapılacaktır. Arsa sayılacak parsellenmemiş araziye ait asgari ölçüde birim değer takdirleri ise, değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla gerçekleştirilecektir.
6- Değer bakımından farklı bölge deyimi, her mahalle veya her köy sınırları içinde bulunan arsa sayılacak parsellenmemiş arazilerin değerlerindeki farklılıklara göre gruplara ayrılmasını ifade etmektedir.
7- Değer bakımından farklı bölgelerin tespitinde aşağıda belirtilen hususlar dikkate alınacaktır.
a) Değeri birbirine eşit veya çok yakın olan (aynı veya benzer vasıfta bulunan) yerler bir bölge olarak belirlenecektir. Bu bölgelerin geniş veya dar olmasını, değerleri arasındaki farklılıklar tayin edecektir.
b) Kesin zorunluluk bulunmadıkça bu bölgelerin çok dar veya çok geniş olarak belirlenmesinden kaçınılacaktır.
c) Değerler arasındaki farklılıkların tespitinde; bu yerlerin genel kullanış biçimleri, başlıca bölge tipleri, bölgelerin nüfus ve yapı yoğunlukları, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri, iş yeri merkezlerine ve meskûn yerlere uzaklık ve yakınlıkları, ulaşım durumu, su, elektrik, doğalgaz ve kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerinin olup olmadığı, imar planlarındaki durumu, topografik durumu ve turizm, sanayi, toplu konut, sit, rekreasyon vb. alanlar içerisinde bulunup bulunmadığı dikkate alınacaktır.
ç) Cadde veya sokak teşekkül etmiş bulunan yerlerde, bu cadde ve sokaklar farklı bölge olarak kabul edilecektir. Cadde veya sokakların dışında kalan yerler ise ayrıca farklı bölgelere ayrılacaktır.
d) Cadde veya sokak teşekkül etmemiş olan yerler farklı bölgelere ayrılırken, mükellefler tarafından kolayca bilinip öğrenilebilmesi bakımından bu bölgelerin tapu kayıtlarında belirlenen mevkiler veya halk arasında maruf ve meşhur olan mevkiler itibarıyla tespit edilmesine özen gösterilecektir.
e) Bu bölgeler birbirine bitişik olan arazi parçaları itibarıyla tespit edilecek, ayrı ayrı yerlerde bulunan arazi parçalarının bir bölge olarak tespiti yoluna gidilmeyecektir.
f) Tapuda kayıtlı olan ve kadastrosu yapılmış bulunan yerlerde, bu bölgelerin sınırları içinde bulunan pafta ve ada numaraları takdir komisyonu kararlarında mutlaka gösterilecek, aynı ada birden fazla farklı bölge içinde yer almayacaktır. Ancak, bir paftada bulunan arazi parçalarının (adaların) iki veya daha ziyade farklı bölgede yer alması mümkündür.
g) Kadastrosu yapılmamış olan yerlerde yapılacak değer bakımından farklı bölge tespitlerinde, bu bölgelerin mevki isimlerinin belirtilmesi yanında, varsa tabii sınırları da takdir komisyonu kararlarında gösterilecektir.
ğ) Bataklık veya kayalık gibi özellik arz eden arazilerin bulunduğu yerlerin ayrı bir farklı bölge olarak tespiti de mümkün olabilecektir.
h) Değer bakımından farklı bölgelerin tespitinde, imar planlarından, hâlihazır haritalardan, kadastral haritalardan, çevre düzeni plan ve haritalarından, ilgili kuruluşlardaki diğer bilgi ve belgelerden faydalanılacaktır.
8- Hangi arazilerin arsa sayılacağı 28/2/1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"[4] da belirtilmiştir. Ayrıca, konuya ilişkin olarak 16 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde[5] yer alan açıklamaların da dikkate alınacağı tabiidir.
9- İdari bakımdan köy sınırları içinde bulunan bazı yerler, imar uygulaması açısından belediye mücavir alanlarının içine girebilmektedir. Buralarda bulunan ve "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar" uyarınca arsa sayılan yerler için, her köy itibarıyla yukarıdaki esaslara göre ayrı ayrı tespit yapılması gerekmektedir.
10- 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"ın 1 inci maddesinin (c) bendi uyarınca arsa sayılan "Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da konut, turistik veya sınai tesis yapılmak amacıyla, her ne şekilde olursa olsun parsellenen ve tapuya bu yolda şerh verilen arazi ve arazi parçaları" ile (d) bendi uyarınca arsa sayılan "Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da deniz, nehir, göl ve ulaşım yolları kenarında veya civarında bulunması veya sınai veya turistik önemi yahut hızlı şehirleşme faaliyetleri dolayısıyla ve İmar ve İskan Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen alanların sınırları içinde, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılan yerlerdeki arazi ve arazi parçaları" için, her köy itibarıyla yukarıda belirtilen esaslara göre ayrı ayrı tespit yapılacaktır.
11- Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve köy sınırları içinde bulunan mahaller için herhangi bir tespit yapılmayacaktır.
12- Asgari ölçüde arsa birim değer tespitleri, Emlak Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde yer alan normlardan ve bu maddeye göre hazırlanmış bulunan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük[6] hükümlerinden (Tüzük madde 26, 29, 30, 31, 32) yararlanılarak, ilgili cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgelerdeki arsa bedellerinden metrekare fiyatı en düşük olanlar dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirilecektir.
13- Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan, bilirkişiden, arsanın konumu itibarıyla gayrimenkul değerleme uzmanlıklarından, organize sanayi bölgesi, serbest bölge gibi özelliği bulunan yerlerde bu birimlerin yetkili organlarının görüşlerinden de faydalanılır.
14- Asgari ölçüde değer tespitinde esas, her bir cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgedeki tüm arsalar için tek bir değer tespit edilmesidir. Ancak, turistik bölgelerde valilerce tespit edilecek parseller için ayrı değer tespiti yapılabilecektir.
15- Takdir komisyonlarınca; ilgili cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler ile turistik bölgelerde ilgili valilerce tespit edilecek pafta ve adalarda metrekare değeri en düşük olan arsaların, turistik bölgelerde parsel itibarıyla yapılacak takdirlerde ilgili parsellerin takdirin yapıldığı tarihteki asgari ölçüde metrekare birim değeri tespit edilecektir. Asgari ölçüde arsa metrekare birim değer tespiti, bu Bölümün 7/c, 12 ve 13 üncü maddelerinde yer alan açıklamalar dikkate alınarak yapılacaktır.
16- Bir cadde veya sokağın, birden fazla mahalle veya köy sınırları içinde yer alması halinde, söz konusu cadde veya sokakların her mahalle yahut köy sınırları içinde bulunan bölümleri için ayrı ayrı asgari ölçüde birim değer tespiti yapılacağı tabiidir.
17- Bir cadde veya sokağın birden çok mahallenin sınırını teşkil etmesi halinde, bu cadde veya sokak her mahalle bakımından takdire konu edilecektir.
18- Bir cadde veya sokağın bir tarafının bir belediyeye, diğer tarafının ise başka belediyeye ait olması halinde, farklı takdir komisyonlarınca yapılacak takdirlerde ortaya çıkabilecek değer farklılıklarını en aza indirmek ve vatandaşların mağduriyetini önlemek bakımından, takdir komisyonları arasında gerekli eşgüdümün sağlanarak olabildiğince uyumsuzlukların giderilmesine çalışılacaktır.
19- Takdir komisyonlarınca tespit edilecek asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerleri dört yıl süreyle (Bakanlar Kurulu'nca dört yıllık takdir süresi uzatılmadığı veya kısaltılmadığı takdirde) geçerli olacaktır. Ancak, vergi değerini tadil eden sebeplerin bulunması nedeniyle mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesabında, söz konusu değerler gelecek yıllarda emlak vergisindeki yıllık artış oranı olan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılarak dikkate alınacağından, değer tespiti yapılırken ileriye yönelik muhtemel değer artış ve azalışı gibi faktörler üzerinde durulmayacaktır. Buna göre, takdirler, takdir işlemlerinin yapıldığı tarihteki (2009 yılındaki) cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgedeki en düşük değerli arsanın asgari ölçüdeki birim değerine göre gerçekleştirilecektir.
20- Tespitler mutlaka metrekare esasına göre yapılacak, dönüm veya hektar gibi ölçü birimleri kullanılmayacaktır.
21- Mahalle ve köylerin sınırları, her muhtarlığın mülki idare açısından yetki ve sorumluluğunda bulunan bölge esas alınarak belirlendiğinden, bu hususa açıklık getirilmesi ve herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi için öncelikle bunların haritaları temin edilecek, bu sınırlar esas alınarak tespitler gerçekleştirilecektir.
22- Belediye ve mücavir alan sınırları ilgili belediyelerden öğrenilecek, bu sınırların plan ve haritalarda gösterilmesi sağlanacaktır.
23- 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 1 inci maddesinin (c) ve (d) bentlerine göre arsa sayılan araziye ait bilgi ve belgeler, valiliklerden temin edilecektir.
24- Her mahalle ve köy için ayrı ayrı takdir komisyonu kararı verilecek, takdir komisyonu kararlarında cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler ekli (Ek: 1) listedeki esaslar dikkate alınarak alfabetik sıra dâhilinde gösterilecektir.
V - ARAZİLERE AİT TAKDİRLERDE UYULACAK ESASLAR
1- Arazi takdirleri, arazilere ait takdir komisyonu tarafından yapılacaktır.
2- Araziye ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti her ilde, il çapında veya ilçeler itibarıyla yapılacaktır. Tespitlerin il itibarıyla mı yoksa ilçeler itibarıyla mı yapılacağına, ilin tamamındaki arazinin vasıfları ve ilçeler itibarıyla gösterdiği değer farklılıkları dikkate alınarak takdir komisyonlarınca karar verilecektir.
3- Araziye ait asgari ölçüde birim değer takdirleri her ilin tamamı veya her bir ilçe (merkez ilçeler dâhil) için arazinin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibarıyla gerçekleştirilecektir.
4- Arazi cinsinin belirlenmesinde esas alınacak özellikler aşağıdaki şekilde tespit olunacaktır.
a) Kıraç arazi: Bariz olarak civardan yüksekte bulunan, meyilli ve sulanmayan arazidir. Yıllık yağış miktarı yeterli ve yağış dağılımı uygun olmayan düz ve düze yakın, nadas sistemiyle kültür bitkileri yetiştirilmesi mümkün olan ve sulanmayan arazi de kıraç sayılır.
b) Taban arazi: Yağışların ve akarsuların toplandığı taban konumunda (pozisyonunda) genellikle düz ve düze yakın meyilde ve iyi, kifayetsiz ve fena drenaj şartlarındaki arazidir.
c) Sulak arazi: Kıraç ve taban arazilerden sulananlara sulak arazi denir.
5- Araziye ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespitleri, 1319 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde yer alan normlardan ve bu maddeye göre hazırlanmış bulunan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinden (Tüzük Madde: 33, 34, 35, 40, 41, 42, 43) yararlanılarak ilgili il veya ilçede bulunan kıraç, taban ve sulak arazi itibarıyla her arazi cinsi için bu arazi bedellerinden metrekare fiyatı en düşük olanlar dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirilecektir. Buna ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır.
Örnek: Asgari ölçüde arazi m2 birim değeri (Kr)
İli
İlçesi
Arazinin Cinsi
Rakamla
Yazıyla
A
B
Kıraç
10
On
Taban
27
Yirmiyedi
Sulak
37
Otuzyedi
A
C
Kıraç
20
Yirmi
Taban
35
Otuzbeş
Sulak
45
Kırkbeş
6- Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan, bilirkişiden, arazinin konumu itibarıyla gayrimenkul değerleme uzmanlıklarından, organize sanayi bölgesi, serbest bölge gibi özelliği bulunan yerlerde bu birimlerin yetkili organlarının görüşlerinden de faydalanılır.
7- Takdir komisyonlarınca tespit edilecek asgari ölçüdeki arazi birim değerleri dört yıl süreyle (Bakanlar Kurulunca dört yıllık takdir süresi uzatılmadığı veya kısaltılmadığı takdirde) geçerli olacaktır. Ancak, vergi değerini tadil eden sebeplerin bulunması nedeniyle mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesabında, söz konusu değerler gelecek yıllarda emlak vergisindeki yıllık artış oranı olan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılarak dikkate alınacağından, değer tespiti yapılırken ileriye yönelik muhtemel değer artış ve azalışı gibi faktörler üzerinde durulmayacaktır. Buna göre takdirler, takdir işlemlerinin yapıldığı tarihteki (2009 yılındaki) kıraç, taban ve sulak arazinin asgari ölçüdeki birim değerine göre gerçekleştirilecektir.
8- Tespitler mutlaka metrekare esasına göre yapılacak, dönüm veya hektar gibi ölçü birimleri kullanılmayacaktır.
VI - TAKDİR KOMİSYONLARINCA YAPILACAK İŞLER
1- a) Arsalara ait takdir komisyonları asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerlerini en kısa zamanda tespit edeceklerdir. Arsalara ilişkin takdir komisyonu kararları mutlaka gerekçeli olacak ve 7 örnek halinde hazırlanacaktır. Ticaret ve ziraat odası bulunmayan yerlerde karar sayısı 5, bunlardan sadece biri bulunan yerlerde karar sayısı 6 örnek olacaktır. Bu tespitlere ilişkin olarak hazırlanacak kararın aslı kararı veren komisyonda dosyalanacak, iki örneği ilgili belediyeye, birer örneği defterdarlıklara (gelir müdürlükleri), vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına, birer örneği ise takdirin ilgili bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, ilgili mahalle veya köy muhtarlıklarına en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar tevdi edilecektir.
b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsalara ait takdir komisyonu kararları en geç 17 Temmuz 2009 tarihinde imza karşılığında merkez komisyonuna verilecektir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi nedeniyle arsalara ait takdir komisyonu tarafından yeniden yapılan takdirlere ilişkin kararlar en geç 17 Ağustos 2009 tarihinde (a) bendinde belirtilen yerlere imza karşılığında verilecektir.
c) Merkez komisyonunca onaylanan takdir komisyonu kararları ise derhal ilgili kişi ve kuruluşlara imza karşılığında verilecektir.
2- a) Arazilere ait takdir komisyonları asgari ölçüdeki arazi metrekare birim değerlerini en kısa zamanda tespit edeceklerdir. Arazilere ilişkin takdir komisyonu kararları da gerekçeli olacak aslı, kararı veren komisyonda dosyalanacak ve kararın birer örneği il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odaları ile ilde mevcut (ilçeler ve beldeler dahil) belediyelere en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar verilecektir. Bu durumda komisyon kararının ilde mevcut belediye sayısından 3 örnek fazla olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde arazilere ait takdir komisyonu kararları en geç 17 Temmuz 2009 tarihinde imza karşılığında merkez komisyonuna verilecektir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi nedeniyle arazilere ait takdir komisyonu tarafından yeniden yapılan takdirlere ilişkin kararlar en geç 17 Ağustos 2009 tarihinde (a) bendinde belirtilen yerlere imza karşılığında verilecektir.
c) Merkez komisyonunca onaylanan takdir komisyonu kararları ise derhal ilgili kişi ve kuruluşlara imza karşılığında verilecektir.
3- Kadastro görmemiş veya imar planı yapılmamış yerler için yetkili teknik elemanlara çizdirilecek krokilerden de yararlanılacaktır.
4- Cadde ve sokakların tespitinde belediyelerden ve gerekli görülen hallerde nüfus müdürlükleri ile ilçe seçim kurullarından da bilgi alınması yoluna gidilecektir.
5- Takdirin yapılmasında faydalanılacak olan kadastral haritalar, hali hazır haritalar, çevre düzeni haritaları ve imar planları; belediyeler veya belediyeler vasıtasıyla İller Bankası bölge müdürlükleri, tapu sicil müdürlükleri, valilikler ve diğer ilgili kuruluşlardan süratle temin edilecektir. Takdir işlemleri yapılırken gerekli olan hallerde teknik elemanlardan da faydalanılacaktır.
6- Takdir komisyonu kararları, 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) bendinde yer alan dava açma süresini ve yerini de içerecek bir yazı ile ilgililere tebliğ edilecek, tebliğlerin memur eliyle yapılması sağlanacaktır.
7- Bir mahallenin veya köyün birden fazla belediyenin yetki alanına girmesi halinde, bu mahalle veya köye ait takdir işlemi, mahalle veya köyün alan itibarıyla büyük bölümünü yetki alanı içerisinde bulunduran belediyenin takdir işlerine bakan komisyonca yapılacaktır. Ayrıca bu tür kararlar başka belediyeleri de ilgilendirdiğinden, kararın tasdikli birer örneği ilgili belediyelere gönderilecektir.
8- Takdir komisyonu kararlarında ismi değişen mahalle, cadde ve sokakların yeni isimlerinin karşısına, eski isimleri de yazılacaktır.
9- Asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerine ilişkin genel takdirin 2009 yılında yapılması nedeniyle emlak (bina ve arazi) vergisi tarh ve tahakkukunun 2010 yılının Ocak ve Şubat aylarında yapılmasının zorunlu olduğu hususu göz önünde bulundurularak, takdir komisyonlarınca asgari ölçüde arsa ve arazi birim değer tespitlerinin önceki maddelerdeki açıklamalara göre yapılması ve bu tespitlerin, en geç 17 Ağustos 2009 tarihine kadar ilgili yerlere tevdi edilmesi gerekmektedir.
VII - BELEDİYELER, VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIKLARI VE DEFTERDARLIKLARCA YAPILACAK İŞLER
1- Belediyeler tarafından yetki alanı içinde bulunan mahalle ve köy isimlerinin alfabetik sırasına göre ekteki liste (Ek: 1) eksiksiz ve beş örnek olarak düzenlenecek, bir örneği ilgili muhtarlığa gönderilecek, bir örneği belediyenin ilana mahsus yerlerine 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar asılacak, diğer bir örneği ise dosyalanacaktır. Listenin kalan iki örneği, dava açma süresinin bitimini takip eden 15 gün içinde defterdarlığa, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına gönderilecektir. Dava dilekçelerinin belediyelere gelmesinde gecikme olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak, takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılıp açılmadığı dava açmaya yetkili olanlardan ve gerekirse ilgili vergi mahkemelerinden görüşmelerle (şifahi) en kısa sürede öğrenilecektir.
2- Yukarıdaki maddeye göre hazırlanacak listede, başka belediyelerden alınan karar örneklerinde yer alan cadde, sokak ve değer bakımından farklı bölgelere (turistik bölgelerde pafta, ada veya parsellere) ait bilgiler ve değerler de yer alacak, ayrıca listenin açıklama bölümüne kararın hangi belediyeden alındığı yazılacaktır. Defterdarlıklarca, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarınca bu açıklamalar titizlikle dikkate alınarak, hazırlanacak kitaplar ile cd'lerde ilgili bilgilerin mükerrer olarak yer alması önlenecektir.
3- Bu Bölümün (1) inci maddesinde, muhtarlığa gönderileceği bildirilen listenin 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesindeki "uygun bir yere asılmak suretiyle 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilmesi" hükmünü hatırlatır bir yazı ile tevdi edilmesi gerekmektedir.
4- Defterdarlıklar, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıkları, kendilerine gönderilen takdir komisyonu kararları ve listelere dayanarak o il'e ait tüm ilçelere ilişkin takdirleri ihtiva edecek bir kitap ve cd hazırlayacaklardır. Yeteri kadar çoğaltılacak olan söz konusu kitaplar (5 adet) ile cd'ler (2 adet) en geç 25 Aralık 2009 tarihine kadar Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilecektir.
5- Önceki takdirlerde verilen takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalar üzerine Danıştay'ca takdir komisyonu kararlarının gerekçeli olmadığı, en düşük değerli arsa veya arsaların değerinin dikkate alınmadan karar verildiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı veya yaptırılan bilirkişi incelemelerinin yetersiz olduğu, takdirler sırasında Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinin dikkate alınmadığı belirtilerek, bu durumdaki takdir komisyonu kararları ya iptal edilmiş ya da bu kararları iptal eden vergi mahkemesi kararları tasdik edilmiştir. Belirtilen bu durumların yeniden meydana gelmemesi için takdirlerin yapılmasında gereken titizlik gösterilecektir.
VIII - TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ DAVA KONUSU OLMASI HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49/b maddesi hükmü gereğince, takdir komisyonu kararlarına karşı 15 günlük süre içinde ilgili daire, kuruluş ve muhtarlıklarca vergi mahkemeleri nezdinde dava açılabilecek ve vergi mahkemesi kararlarına karşı da 15 gün içinde Danıştay'a başvurulabilecektir. Aynı maddenin (c) fıkrasında, "... Danıştay ve vergi mahkemelerinde dava açılması halinde, davalının onbeş gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılır. Danıştay ve vergi mahkemelerince bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır." hükmü yer almaktadır.
2- Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılmış olup olmamasına göre yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir:
a) Takdir komisyonu kararları aleyhine 15 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmamış ise, takdir edilen değerler kesinleşecektir.
b) Takdir komisyonu kararlarına karşı vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmakla beraber esasa ilişkin bir karar verilmedikçe takdir komisyonu kararlarının uygulanmasına devam edilecektir.
c) Açılan davalar sonucu vergi mahkemelerince takdir komisyonu kararının iptali yolunda karar verilmiş olması halinde;
i- İlgili valilerce Danıştay nezdinde temyiz konusu yapılması uygun görülmeyen kararlar için takdir komisyonlarının derhal toplanarak yeni bir karar vermesi,
ii- İlgili valilerce Danıştay nezdinde temyiz konusu yapılması uygun görülen vergi mahkemesi kararları için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun[7] 28 inci maddesinin bir numaralı fıkrası uyarınca gecikmeksizin işlem tesis edilmesi, bu sürenin hiç bir şekilde 30 günü geçmemesi, bu süre içerisinde vergi mahkemesi kararları göz önünde bulundurulmak suretiyle takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılması,
Gerekmektedir.
ç) Yeniden yapılacak takdirlerle ilgili takdir komisyonu kararları gerekçeli olacak ve gerekçede asgari ölçüdeki arsa metrekare birim değerlerinin vergi mahkemesi kararı dikkate alınarak belirlendiği açıklanacaktır.
d) Vergi mahkemesince takdir komisyonu kararları üzerine kısmen iptal, kısmen tasdik kararı verilmesi halinde, kararın iptal edilen kısmı için yukarıdaki (c) bendinde belirtilen açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
3- Bu durumda takdir komisyonları sadece iptal edilen değerler hakkında karar vereceklerdir. Takdir komisyonu kararlarının tasdik edilen kısmının uygulanmasına devam edilecektir.
4- Yargı kararları üzerine takdir komisyonlarınca yeniden verilen kararlar ile daha evvel verilen kararlardan kesinleşenler, belediye ve muhtarlıklarda ilana mahsus yerlere asılmak suretiyle 2010 yılının Mayıs ayı sonuna kadar mükelleflere duyurulacaktır.
5- Vergi mahkemesi kararları üzerine yeniden takdir edilen değerlerin Danıştay'dan nihai karar alınıncaya kadar uygulanmasına devam edilecektir.
6- Takdir komisyonlarınca yeniden verilecek kararlar üzerine ilgililerce vergi mahkemesine başvurulması halinde, bu mahkemelerce verilecek kararlara karşı Danıştay nezdinde dava açılabilmesi için Genelgenin bu maddesi ile bu Bölümün (1) ve (2) nci maddelerindeki açıklamalar da dikkate alınarak ilgili valilerden muvafakat talep edilecektir.
7- Vergi mahkemeleri veya Danıştay nezdinde dava açılması halinde, bu mercilerden kararların süratle alınmasını temin etmek için belediyeler, savunma ve dava dilekçelerinin adı geçen mercilere mümkün olan en kısa süre içinde ulaştırılmasını sağlayacaklardır.
8- Takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda muhatap, karara iştirak eden belediye olacaktır. Danıştay'ın kesin kararı (veya vergi mahkemesinin kesinleşen kararı) başka belediyeleri de ilgilendirdiği takdirde, kararın birer örneği ilgili belediyelere gönderilecektir. Bu kararın örneğini alan belediyelerce, kendi listesinin açıklama bölümüne bu Genelgenin (VII) nci Bölümünün (2) nci maddesinde belirlenen hususlar not edildikten sonra karar dosyalanacak ayrıca, bir yazı ile durum defterdarlığa, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlığına bildirilecektir.
9- Yargı mercileri kararlarına göre kesinleşen asgari ölçüde arsa birim değerleri aylık dönemlerle defterdarlıklara, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde vergi dairesi başkanlıklarına bildirilecek, defterdarlıklar veya vergi dairesi başkanlıkları bunları ek listeler halinde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına göndereceklerdir.
10- Vergi mahkemesi kararı uyarınca takdir komisyonu tarafından yeniden belirlenen değerler dikkate alınarak tahakkuk ettirilen emlak vergisi; yargı kararının temyiz edilmesi halinde, Danıştay kararına göre kesinleşen birim değerler dikkate alınmak suretiyle düzeltilecektir.
IX - DİĞER HUSUSLAR
1- 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (d) fıkrasında, arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin süreyi gerektiği ölçüde kısaltma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
2- Bu yetki, elde olmayan herhangi bir nedenle, asgari ölçüde birim değer tespiti yapılmamış olan yerlerin takdir dışı kalmamasını sağlamaya da yönelik bulunmaktadır.
3- Takdir komisyonları, takdire konu edilmesi gereken herhangi bir yerin takdir dışı kalmaması için gereken titizliği göstereceklerdir. Ancak elde olmayan sebeplerle takdir dışı kalan bir yerin tespit edilmesi halinde; bir yandan ilgili yerin takdir işlemi derhal gerçekleştirilecek, diğer yandan olay en kısa sürede faks da kullanılmak suretiyle Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilecektir.
4- Tespitlerin süresinde ve sağlıklı olarak tamamlanabilmesi için takdir komisyonlarına gerekli olan her türlü araç, gereç ve personel yardımı ivedilikle yapılacak ve konu valiliklerce yakından izlenecektir.
5- Bu Genelgede belirtilen işlemlerin süresinde tamamlanması zorunlu bulunduğundan, bu sürelere riayet etmeyen görevli ve sorumlular hakkında valiliklerce gerekli tedbir alınacak ve müeyyide uygulanacaktır.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre ifasını önemle rica ederim.
Kemal UNAKITAN
Maliye Bakanı
EK: 1 ARSALARA AİT ASGARİ ÖLÇÜDE M2 BİRİM DEĞER CETVELİ
EK: 2 EK: 1 CETVELİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK
--------------------------------------------------------------------------------
[1] 12/7/2006 tarihli ve 26226 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[2] 11/8/1970 tarihli ve 13576 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[3] 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[4] 11/3/1983 tarihli ve 17984 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[5] 3/7/1984 tarihli ve 18447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[6] 15/3/1972 tarihli ve 14129 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu Tüzükte yapılan değişiklik ise 2/12/1982 tarihli ve 17886 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[7] 20/1/1982 tarihli ve 17580 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...