14 Haziran 2011 Salı

MEKANDER 3621 SAYILI KANUN VE DEĞİŞİKLİK TASARISI TASLAĞINA İLİŞKİN ANALİZİ

MEKANDER 3621 SAYILI KANUN VE DEĞİŞİKLİK TASARISI TASLAĞINA İLİŞKİN ANALİZİ
MekanDer’in Ülke genelini kapsayan Mekân Günleri’nin ilki, “Başkent Mekân Günü”, “Kıyı Alanlarında Hukukilik ve Sürdürülebilirlik Arayışı” ana teması ile 2 Haziran 2006’da Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

Etkinlikte, "3621 Sayılı Kıyı Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasasrısı Taslağı"nın kıyı alanlarında hukukilik ve sürdürülebilirlik açısından irdelenmesi, güncelliği ve önemi dolayısıyla konu olarak seçilmiştir.
Etkinlikten amaç, katılımcıların bilgilerine sadece katkı değil; aynı zamanda önceliklendirilmiş istek ve beklentilerinin Taslak çalışmalarına yansıtılmasına uygun ortam hazırlamaktır. Aldığımız geribildirimlerin amacın yerine getirildiği yönünde olması, memnuniyet ve şevk vericidir.
İki aşamayı hedefleyen "Başkent Mekân Günü" etkinliğimizin Birinci Aşamasında; katılımcı ilgi grupları, konuşmacıların sunum ve bildirileri ile konu hakkında farklı açılardan bilgilenme imkânı buldular. İkinci Aşamada ise, Arama Konferansı formatı ile ilgi gruplarının konu hakkındaki önceliklendirilmiş istek ve beklentilerinin alınması ve analizi hedeflenmişti. Nitekim burada sözü edilen analiz sonuçları siz ilgi gruplarıyla paylaşılacaktır.
MATERYAL ve METOD
Mateyal, MekanDer'in düzenlediği "Başkent Mekan Günü" etkinliğinde Arama Konferansı formatı ile mevcut 3621 Sayılı Kıyı Kanunu ile 3621 Sayılı Kıyı Kanunuda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı Taslağı hakkında, konuşmacı ve katılımcıların önceliklendirilmiş istek ve beklentileridir.
Katılımcılar üzerinde yönlendirici bir etki olmasın diye; önceden belirlenmiş konular üzerinde değerlendirme yapmalarını isteme yoluna gidilmemiştir. Aksine katılımcılardan, konuları kendilerinin belirlemeleri ve buna göre önceliklendirme yapmaları istenmiştir. Bu şekilde onların öncelikli istek ve beklentilerinin de önceliklerini süzme şansı doğmuştur.
ANALİZ
Tablo1. İlgi grupları istek ve beklentilerinin Önem Değerlendirmesi
(9 Çok Öncelikli; 1 Az Öncelikli)
Sıra Birleştirilmiş İstek ve Beklentiler Düzeltilmiş Puanlar
9 Kıyı alanlarının doğal yapısı ve çevresi korunmalı 9,3
8 Kıyılardan halkın yararlanmasını engelleyecek uygulamalara meydan verilmemeli 9,0
7 Kıyı alanları bütünleşik yaklaşımla planlanmalı 7,8
6 Görev yetki ve sorumluluklar açıklıkla tanımlanmalı 7,4
5 Denetim mekanizmaları işletlmeli gerekirse yenileri geliştirilmeli 7,3
4 Maddeler, farklı yorumlara meyden vermeyecek şekilde düzenlenmeli 7,2
3 Kıyılarda yoğun yapılaşmaya meydan verilmemeli 7,2
2 Kıyılarda sürdürülebilirlik esas alınmalı 6,5
1 Kıyı kenar çizgisi daraltılmamalı 6,1
Önceliklendirilmiş istek ve beklentilerin benzer olanları birleştirilmiş, frekanslarına bağlı olarak Önem Değerlendirmesi yapılmış ve düzeltilmiş Önem Puanları belirlenmiştir (bk. Tablo 1).
Daha sonra, mevcut 3621 Sayılı Kanun ile hakkındaki Tasarı Taslağı'nın istek ve beklentileri karşılamadaki Performans Değerlendirmesi yapılmış ve bu iki değerlendirme Önem/Performans Matrisinde değerlendirilmiştir (bk.
Tablo 2 ve Şekil 1.).
Sıra Performans Konuları Performans Konuları Performans Puanları
IX Kıyı alanlarının doğal yapısını ve çevresini koruma 3,4
VIII Kıyılardan halkın yararlanmasını engelleyecek uygulamalara meydan vermeme 4,1
VII Kıyı alanlarını bütünleşik yaklaşımla planlama 3,4
VI Görev yetki ve sorumlulukları açıklıkla tanımlama 7,4
V Denetim mekanizmalarının varlığı 6,2
IV Taslak maddelerinde açıklık ve anlaşılabilirlik 3,7
III Kıyılarda yoğun yapılaşma 3,1
II Kıyılarda sürdürülebilirliği esas alma 3,4
I Kıyı kenar çizgisinin daraltılmaması 2,3
Önem/Performans matrisine göre:
En Öncelikli İstek ve Beklentiler;
1. Kıyı alanlarının doğal yapısı ve çevresi korunmalı (IX).
2. Kıyılardan halkın yararlanmasını engelleyecek uygulamalara meydan verilmemeli (VIII),
3. Kıyı alanları bütünleşik yaklaşımla planlanmalı (VII).
Öncelikli İstek ve Beklentiler;
4. Maddeler, farklı yorumlara meyden vermeyecek şekilde düzenlenmeli (IV),
5. Kıyılarda yoğun yapılaşmaya meydan verilmemeli (III),
6. Kıyılarda sürdürülebilirlik esas alınmalı (II),
7. Kıyı kenar çizgisi daraltılmamalı (I)
Öncelikli Olabilir İstek ve Beklentiler:
8. Denetim mekanizmaları işletlmeli gerekirse yenileri geliştirilmeli (V),
9. Görev yetki ve sorumluluklar açıklıkla tanımlanmalı (VI).
Şeklinde sıralanmıştır.
İstek ve beklentilerden her hangi biri Önceliksiz Konu alanına girmemiştir.
Öncelik sıralamasında en alt düzeyde olan "Kıyı kenar çizgisi daraltılmamalı" ile "Kıyılarda sürdürülebilirlik esas alınmalı" beklentilerini karşılamada Kanun ve Taslak performansının düşük görülmesi nedeniyle Matriste Öncelikli İstek ve Beklentiler alanına girmiştir.
Aynı şekilde; 6'inci ve 5'ıncı öncelik sıralamasına sahip "Görev yetki ve sorumluluklar açıklıkla tanımlanmalı" ve "Denetim mekanizmaları işletilmeli gerekirse yenileri geliştirilmeli" beklentileri performans değerlerinin diğerlerine nazaran yüksek görülmesiyle "Öncelikli Olabilir" alanına girmiştir.
TARTIŞMA
Panel ve Arama Konferansında öne çıkan husus; yakın geçmişteki mekânsal tercihlerimizin maliyeti yüksek olgulara; mekânda yatay yer değiştirmelere, mekânsal risklerin ivme kazanmasına ya da mekânsal dönüşüm arayışlarına –özellikle kentlerde- yol açmış olması ve bunun tekrarlanacağı kaygılardır.
Bu kaygılarda ilgi gruplarının mekânsal ve sosyal bilinç düzeyinin sürekli gelişim ve değişim içinde olduğu gerçeği etkilidir ancak; yasa koyucunun, yürütmenin ve dinamik unsurların toplum bilinci önünde olmak gibi bir görev ve sorumluluğu da vardır diye düşünüyoruz. Bu sorumluluk, tarafların farkında lığı ile yerine gelmez; bir veya birkaç kişi veya kurum-kuruluşa göçermekle de yerine getirilemez; ezici ağırlığının paylaşılması gerektiği inancındayız.
Kanaatimizce ilgi gruplarının, geçmişin güne yansımalarını ve bundan kaynaklanan gelecek hakkındaki endişelerini öne çıkarma gayretleri, sorumlulukları paylaşma istek ve arzularını da ortaya koymaktadır. Bu istek ve arzular karar, kararların uygulanması ve yönetimi süreçlerine katılmak; katkılarda bulunmak, paylaşmak, mükemmel sonuçları birlikte yakalamak ve bütün bunların hazzını birlikte duymak şeklinde tanımlanabilir.
Bu görüşlerin şekillenmesinde mevcut yasalar, Bayındırlık ve İskân Bakanlığının, TMMOB ve bağlı Odaların, sivil toplum kuruluşlarının, bilim adamlarının yayınlanmış basın duyuruları ile makaleleri etkili olmuştur. Diğer taraftan; Başkent Mekân Günü'nde panelistlerin bildiri ve sunumları, ilgi gruplarının önceliklendirilmiş istek ve beklentileri ile MekanDer üyelerinin görüş, düşünce ve mesleki tecrübeleri belirleyici olmuştur. Konu hakkındaki MekanDer Değerlendirmesi ayrıca bilgilere sunulacaktır.
SONUÇ
Mevcut 3261 Sayılı Kıyı Kanunu ile bu kanunda değişiklik yapmayı hedefleyen Tasarı Taslağında ilgi gruplarının istek ve beklentilerini karşılayabilmek bakımından ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğu yönündedir.
MEKANSAL GELİŞİM DERNEĞİ
(MekanDer)
32. Sokak 22/7
06520 Balgat – ANKARA

İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UYGULANACAK BAZI İŞLEMLER

İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA
UYGULANACAK BAZI İŞLEMLER VE 6785 SAYILI
İMAR KANUNUNUN BİR MADDESİNİN
DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN (1)



Kanun Numarası : 2981
Kabul Tarihi : 24/2/1984
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 8/3/1984 Sayı: 18335
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 23 Sayfa: 36

*
* *
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
"Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı"
Cilt: 1 Sayfa: 1271

*
* *

BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve İstisnalar

Amaç:

Madde 1 - Bu Kanunun amacı; imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa
edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenle-
mek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru
esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemektir,

Kapsam:

Madde 2 - Bu Kanun; imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilen
aşağıda belirtilen yerlerdeki bütün yapıları kapsar;
a) Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yapılar,
b) 6785 sayılı Kanuna 1605 sayılı Kanunla eklenen Ek 7 ve 8 inci maddeler
gereğince çıkarılan yönetmeliğin 1.03 maddesi kapsamına giren alanlardaki yapı-
lar,
c) (b) bendi dışında kalan sanayi, depolama, turistik ve tarımsal yapılar.
----------------
(1) 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı "İmar Kanunu"nun geçici 6 nci maddesi hükmü
gereğince "2981 sayılı Kanuna göre düzenlenmiş ve tasdik edilmiş olan ıslah
imar planlarının uygulanmasında, inşaat ruhsatı verilmesine ilişkin şart ve
şekilleri tesbite, belediye ve mücavir alanlar içinde belediyeler, dışında
valilikler yetkilidir."








İstisnalar:

Madde 3 - İstanbul ve Çanakkale (Özel kanun çıkarılıncaya kadar) Boğazları
ile 2862 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlen-
miş ve belirlenecek yerlerde, Askeri Yasak Bölgeleri ve Güvenlik Bölgelerinde,
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılarda bu
Kanun hükümleri uygulanmaz.

İKİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Tasnif:

Madde 4 - İmar mevzuatına aykırı inşa edilmiş ve edilmekte olan yapılarla
gecekondular, tabi tutulacakları işleme göre aşağıdaki gibi tasnif edilir:
a) Muhafaza edilecekler,
b) Islah edilerek muhafaza edilecekler,
c) Bu Kanunun hükümlerinden yararlanamayacak olanlar,
Bu Kanunda belirlenen esaslara göre, muhafaza edilecek veya ıslah edilerek
muhafaza edilecek yapılara bu Kanundaki mükellefiyetlerin yerine getirilmesi
kaydı ile ruhsat ve kullanma izni verilir.

Görevli idarelerce alınacak tedbirler:

Madde 5 - Valilik, belediye ve diğer ilgili kuruluşlarca; her tür ve ölçekte
imar planlarının ve uygulamalarının vatandaşların inşaat işlemlerini güçleştir-
meyecek, düzensiz uygulamalara zorlamayacak şekilde ve zamanında yapılmasına;
ayrıca ruhsat verme işlemlerinde müracaatların birikmesine ve gecikmesine sebep
olan engellerin kaldırılmasına, işlemlerin süratle yürütülmesine dair gerekli
tertip ve tedbirler alınır.

Eski eserler ile koruma alanları ve SİT bölgelerinin yeniden değerlendiril-
mesi:



Madde 6 - Şimdiye kadar karar verilmiş eski eserler ile bunların koruma
alanları ve SİT bölgelerine ilişkin kararlar, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Var-
lıklarını Koruma Kanunu uyarınca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlamak
üzere en geç 2 yıl içinde yeniden Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenir ve
ilan edilir.

İKİNCİ KISIM
Uygulama Hükümleri

BİRİNCİ BÖLÜM
Müracaat İşleri


Madde 7 - İmar mevzuatına aykırı yapılar ve gecekondular için yapının bulun-
duğu yerin valilik veya belediyelerine aşağıdaki esaslara göre müracaat edilir.

Bu Kanun kapsamına giren bütün yapılardan tek maliki olanların sahibi,
apartmanların müteahhitleri veya yöneticileri veya kat maliklerinin herhangi bi-
ri veya bunların vekilleri form dilekçe ile Belediye ve mücavir alan sınırları
içinde Belediyelere; Belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise valiliğe
bizzat müracaat ederler. Müracaat iadeli taahhütlü olarak posta ile de yapılabi-
lir. Posta ile yapılan müracaatlarda dilekçenin postaya verildiği tarih müracaat
tarihi sayılır.

Müracaat; Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tespit edilip, valilik ve bele-
diyelerce; dış temsilcilikler için de Dışişleri Bakanlığınca çoğaltılacak form
dilekçe






ile yapılır. Form dilekçeye Madde 8'de belirlenen tespit ve değerlendirme belge-
leri eklenir.
Müracaat; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde
yapılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yurt dışında çalışan işçiler ile
daimi görevde bulunanlar ve görevi yurt dışında üç aydan fazla devam edenler
için müracaat süresi 12 aydır. Üzerinde yapı yapılmak suretiyle arsa ve arazi-
si,tecavüz veya işgal edilen malikler de ilgili idarelere yardımcı olmak üzere
arazi ve arsalarının ada ve parselini, tecavüz ve işgallerin zaman ve miktarı
hakkındaki mevcut bilgileri havi bir form dilekçe ile müracaat masrafını ödeme-
den müracaat edebilirler.
16/3/1983 tarihli ve 2805 sayılı Kanun gereğince yapılmış olan müracaat iş-
lemleri ayrıca bir ücret alınmadan geçerli olup, hak sahipleri bu Kanuna göre
istenilecek belgeleri dosyalarına ilave ederler.
Ancak yeni yapılacak müracaatlar için belediye veya il özel idareler hesabı-
na milli bir bankaya 2.000 TL. müracaat masrafı olarak yatırılır. Banka şubesi
bulunmayan belediyelerde bu bedel belediyeye yatırılır.
(Değişik: 18/5/1987 - 3366/1 md.) Süresi içinde belediye veya valiliğe müra-
caat etmeyen kişilere ait yapıların belediye veya valiliklerce, elektrik, su,
kaçak inşaat zaptı veya benzeri kayıtlar veya haritadan incelenerek, ayrıca ma-
hallinde araştırılarak tespit ve değerlendirme işlemleri tamamlanır. Ancak bu
gibi hallerde 18 inci maddeye göre alınacak harçlar ve ekli cetvele göre tahak-
kuk ettirilecek harç beş kat ve peşin alınır.
(Değişik: 18/5/1987 - 3366/1 md.) Süresi içinde belediye veya valiliğe müra-
caat eden fakat 2981 sayılı Kanuna göre kurulan yeminli özel teknik bürolara
başvurmayan kişilere ait yapıların belediye veya valilikçe tespit ve değerlen-
dirme işlemleri tamamlanır. Ancak bu gibi hallerde 18 inci maddeye göre alınacak
harçlar ve ekli cetvele göre tahakkuk ettirilecek harç iki kat peşin alınır.
(Ek: 18/5/1987-3366/1 md.) 2981 sayılı Kanuna göre kurulan yeminli özel
teknik bürolar, kendilerine intikal eden müracatlara ilişkin tespit ve değerlen-
dirme işlemlerine ait dosyaları en geç 7 Eylül 1987 tarihine kadar tamamlayarak
sonuçlandırması için belediye, hazine, özel idare veya vakıflar idaresine teslim
etmekle ve bu idareler de, kendilerine intikal eden dosyaları, intikal tarihin-
den itibaren en geç 3 ay içinde sonuçlandırmakla görevli ve sorumludurlar.
Yukarıda belirtilen müracaatların usulüne uygun yapılmasını temin için vali-
lik veya belediyelerce yeterli bürolar kurulur ve gerekli her türlü tertip ve
tedbirler alınır.

İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli İşlemler ve Tapu Verme

Tespit ve değerlendirme işlemleri:

Madde 8 - İmar mevzuatına aykırı yapılarla gecekondular için tespit işlemle-
rinde; Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak ve valilik veya belediye-
lerce bastırılacak standart form kullanılır.

(Değişik: 22/5/1986-3290/2 md.) Bu tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlan-
mış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel ida-
relerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya
arazilerdeki inşaatına Kanunun 14 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden
önce başlanmış









mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kul-
lanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve ek-
lerine aykırı tüm yapılar dahildir.
Tespit formları düzenlenerek başvuru formlarına tespit belgesi olarak ekle-
nir.
(Değişik: 18/5/1987 - 3366/2 md.) Değerlendirme belgesi, 4 üncü maddede bah-
si geçen tasnif durumunu, yapının bu Kanunun 18 inci maddesine göre hesaplanacak
bina inşaat ve iskan harcını ve bu Kanuna göre hesaplanacak munzam harcını, fen-
ni sorumluluğu üstlenilmiş röleve planını, Kanuna göre belirlenen otopark bede-
lini, kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan veya Devletin hüküm ve tasarrufu al-
tında bulunan alanlarda yapılmış yapılar için bu Kanunda belirtilen esaslara gö-
re tespit edilecek arsa bedelini ihtiva edecek şekilde Bayındırlık ve İskan Ba-
kanlığı tarafından hazırlanmış formun doldurulmasıyla elde edilir.
Tespit ve değerlendirme belgeleri müracaat sahibince yeminli özel teknik bü-
rolara doldurtturulur. Bu büroların kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve ücret
tarifeleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, Kanunun yürürlüğe girmesinden iti-
baren (1) ay içinde hazırlanacak yönetmelikle tespit edilir.
16/3/1983 tarihli 2805 sayılı Kanun gereğince başvurmuş bulunan müracaat sa-
hipleri, tespit ve değerlendirme belgelerini yeminli özel teknik bürolara hazır-
latarak daha önceki müracaat formlarına eklerler.

Uygulama işlemleri:

Madde 9 - (Değişik: 22/5/1986-3290/3 md.)
a) Müstakilen kendisine ait arsa üzerinde imar mevzuatına aykırı yapı yapıl-
mış ise;
1. Yapı, korunacak durumda ise, müracaat dilekçesine ekli tespit ve değer-
lendirme belgelerine göre gerekli harçlar tahsil edilmek suretiyle hemen,
2. Yapı, ıslah edilerek korunacak durumda ise, ıslah edildikten sonra hemen,
Yapı ruhsatı veya kullanma izni verilir.
Daha önce, imar mevzuatına aykırı olarak ruhsat verilipte, bu ruhsata ve ek-
lerine göre inşa edilen veya inşa halindeki yapılarla, her ne sebeple olursa ol-
sun ruhsat ve kullanma izni iptal edilen yapılar için, tehlike arz edenler ve
14 üncü madde kapsamında kalanlar hariç, daha önce verilen ruhsat ve kullanma
izinleri kazanılmış hak kabul edilir. Bu gibi yapılardan ayrıca harç ve para ce-
zası alınmaz. Köy muhtarlarından alınan her türlü izin, ruhsat ve iskan bu Kanun
kapsamında olup, ruhsatlı ve iskanlı yapılar sayılır. Yalnız konutlar hariç, iş
yeri, imalathane ve fabrikalar bu Kanuna göre hesap edilecek bina inşaat harcı
ve ekli cetvele göre tahakkuk edecek harcı ödemek zorundadır.
Ruhsat alınarak inşatına başlanmış, ancak ruhsat ve eklerine aykırı olması
nedeniyle mühürlenerek (5) yıllık ruhsat müddeti içinde tamamlanmamış yapılara,
binanın biten kısımları için, fenni sorumluluğu üstlenmiş röleve planı esas alı-
narak imar planındaki gabarisine göre yeniden ruhsat verilmek suretiyle yapının
tamamlanmasına izin verilir.
b) Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü-
nün idare ettiği arsa veya arazileri üzerine yapılmış gecekondular (a) fıkrasın-
daki hükümlere tabi olup, arsa bedeli ilgili kuruluşa peşin veya en geç 4 yıl
içinde oniki eşit taksitle, bu Kanun hükümlerince çıkarılacak Yönetmelikte be-
lirtilen esaslara göre ödenir. Ancak, Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği
arsa veya arazileri










üzerine yapılmış gecekondulardan alınan arsa bedelinin % 60'ı Vakıflar Genel Mü-
dürlüğü idaresindeki Akar Toprak Fonuna, % 40'ı da bu Kanunun fon hesabına yatı-
rılır.
(Ek: 18/5/1987 - 3366/3 md.) 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre sağlanan ve
bu Kanun uygulamasında kullanılan arazilerin arsa bedelleri de, Kanun uyarınca
kurulan ilgili fon hesabına yatırılır. Tahakkuk ettirilmiş, ancak henüz tahsil
edilmemiş olanlar için de bu hüküm uyarınca işlem yapılır.
(Ek 18/5/1987-3366/3 md.) 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre sağlanan veya
Gecekondu önleme Bölgelerinde olup da, haksahiplerine tahsis edilen arsa ve ko-
nutlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, noterler vasıtası ile dü-
zenlenen harici satış veya satış vaadi senediyle başkalarına yapılan satış ve
devir işlemleri geçerlidir. Daha önce bedeli tamamen ödenen arsa veya konutlar,
satış veya devri yapılanlar adına valilik veya belediyelerin talebi üzerine ta-
puda tescil edilir. Bedelin ödenmeyen kısmı için 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
(Ek: 18/5/1987 - 3366/3 md.) Bedelden ödeme yapılmamış ise, 775 sayılı Gece-
kondu Kanununun 6/6/1984 tarih ve 3016 sayılı Kanunla değişik 26 ncı maddesi
uyarınca tespit edilecek bedel tahsil edilmek suretiyle yeni sahibi adına tapuya
tescil edilir.
Arsa tahsis edilecek kişilere 400 m2'den fazla arazi için tahsis işlemi ya-
pılmaz. Bu gibi fazlalıklar öncelikle ıslah imar planlarına göre değerlendiri-
lir. Islah imar planına göre başka türlü değerlendirilmesi mümkün olmayan fazla-
lıklar, rayiç değer üzerinden tahsis yapılan gecekondu sahibine devir ve adına
tescil edilir.
c) Başkasının arsa veya arazisi üzerine yapılmış gecekondular hakkında aşa-
ğıdaki hükümler uygulanır:
Arsa veya arazi sahibi ile üzerinde gecekondusu bulunan kişilerin anlaşmala-
rı ve bu Kanundan yararlanmak için süresi içinde belediye veya valiliğe müracaat
ettiklerinin tespiti halinde, varsa ıslah imar planı, yoksa binanın konumu dika-
te alınarak ifrazen veya hisse olarak gecekondu sahibine devir, temlik ve adına
tescil edilir
Arsa veya arazi sahibi, yerinin gecekondu sahibine devrini isterse müracatı
üzerine, mahkemece rayiç değer takdiri yaptırılarak bedelin ödenmesini talep
edebilir. Gecekondu sahibi bu bedeli peşin veya anlaşmaları halinde taksitle
öderse adına devir ve tescil yapılır. Gecekondu sahibi ödemeye yanaşmaz ise, ar-
sa veya arazi sahibi Türk Medeni Kanununun 649 uncu maddesinin son fıkrası gere-
ğince işlem yapılmasını mahkemeden isteyebilir.

(Değişik üç ve dördüncü fıkralar: 18/5/1987 - 3366/3 md.):
Lüzum görülen hallerde, yukarıdaki fıkraların uygulanması beklenilmeksizin,
üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliğinde gecekondular bulu-
nan arsa veya araziler, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce,
dışında ise valiliklerce kamulaştırılır. Kamulaştırılması kararlaştırılan ve sı-
nırı belirlenen arsa veya araziler üzerinde bulunan gecekonduların işgal ettiği
alan dikkate alınarak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilen be-
del, gecekondu sahiplerinden tahsil edilir. Gerektiğinde, kamulaştırma bedeli
sonradan gecekondu sahiplerinden tahsil edilip iade edilmek üzere, Toplu Konut
Fonu, belediye veya valilik kaynaklarından da karşılanabilir.
Kamulaştırma işleminin sonuçlandırılmasından sonra, gecekondu sahibinden
tahsil edilen arsa bedeli, ıslah imar planına göre yapılacak parselasyon planı
sonucu oluşacak parsellerin miktarına, kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendine
göre

*





belirlenen düzenleme ortaklık payı oranı da eklenmek suretiyle belirlenir. Arsa
bedelinin eksik veya fazla olması durumuna göre gerekli mahsup işlemi yapılır.

Tapu verme (1)

Geri ileri



Madde 10 - (Değişik: 22/5/1986 - 3290/4 md.)
a) Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya
Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu
sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildik-
ten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve
bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine
"Tapu Tahsis Belgesi" verilir.
Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan
sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.

(Ek: 18/5/1987 - 3366/4 md.) Ancak islah imar planı veya kadastro planları
ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan
tapuları verilebilir.
b) Üzerinde imar mavzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş hisseli
veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde, kişilerin hisse miktarları
ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak valilik veya belediyelerin talebi
üzerine:
1. Henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde, kadastro müdürlüklerince bu Kanunda
belirtilen mülkiyet tespitine dair hükümler de uygulanarak,
2. Kadastrosu veya tapulaması tamamlanmış yerlerde ise bu Kanunla verilen
yetkiler kadastro müdürlüklerince kullanılarak,
Islah imar planlarının yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın: onayların alın-
masına ve ilanların yapılmasına (askı ilanları hariç), komisyonların kurulmasına
lüzum kalmaksızın 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri veya 766 sayılı Tapulama
Kanunu hükümlerine göre hak sahipleri tespit veya yeniden tayin edilerek adları-
na tescil edilir.
Bu tespit sırasında özel parselasyon planında görülen veya hisseli satışlar
sonucu fiilen oluşan yol, meydan, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha vs hizmet-
lere ayrılan yerler ile bunlara ilişkin hisseler bedelsiz olarak resen tapudan
terkin; okul, cami ve benzer kamu hizmetlerine ayrılan yerler ise, bedelsiz ola-
rak ilgili idareler adına tespit ve tescil edilir.
Hazine, belediye veya il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü-
nün idare ettiği arsa veya arazileri üzerinde yapıldığı tespit edilen gecekondu-
lar hakkında da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
(Ek: 18/5/1987 - 3366/4 md.) Belediye, hazine, özel idare veya Vakıflar Ge-
nel Müdürlüğünün idare ettiği arsa ve araziler üzerine gecekondu yapıldıktan
sonra tespit edilerek kira kontratı düzenlenmiş gecekondu hak sahiplerine tapu
tahsis belgesi ve tapuları verilir.
Hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları resen iptal edi-
lir.
c) İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel
parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki
alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla
veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeni-
den ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli
içinde kalanları
-----------------
(1) Bu hükmün uygulanmasında ek 3 üncü maddeye bakınız.
*





yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli
veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve
tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa
göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni
ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler
resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro
müdürlüklerince de kullanılır.
Bu gibi arazilerde hisse sahiplerinin malik olduğu hisse üzerindeki temliki
tasurruflar ve bunlarla ilgili takyitler 11/6/1945 tarih ve 4753, 19/7/1943 ta-
rih ve 4486 sayılı Kanunlar, 775 sayılı Gecekondu Kanunundaki hükümler dahil,
uygulamayı durdurmaz. Bu gibİ işlemlerde takyitler hisse sahibine isabet edecek
müstakil parsele aynen nakledilir ve yapılan işlem Medeni Kanunun 927 nci madde-
sine göre hak sahibine bildirilir. Islah imar planı ile düzenlemeye tabi tutulan
arsa ve arazilerin yeni sahiplerine verilmesinde valilik veya belediyelerce arsa
ve arazilerin durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir.
Bu gibi yerlere ait yapılmış olan özel parselasyon planı, ıslah imar planı
olabilecek nitelikte olduğu belediye veya valiliklerce uygun görüldüğü takdirde
aynen kabul edilerek tescil edilir.
Üzerinde yapılanma bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler va-
liliğin talebi üzerine, belediye veya özel idareler adına resen tapuya tescil
edilir. Islah imar planlarında genel bütçeye dahil dairelerin ihtiyaçlarını kar-
şılamak üzere ayrılan veya ayrılacak olan veya bir kamu hizmeti için lüzumlu gö-
rülen arsa veya araziler eski sahibi kamu idarelerine veya o işe tahsil edilmek
üzere hazineye aynı şartlarla geri verilir.
Islah imar planı yapılmış ve yapılacak bölgelerde bu Kanun kapsamına giren
ve tapu tahsis belgesi verilen hazine arsa ve arazileri, iktisap tarihine bakıl-
maksızın aynı amaçta kullanılmak üzere ilgili belediyelere devredilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Değerlendirme Esasları

Muhafazası mümkün yapılara ruhsat ve kullanma izni verilmesi:

Madde 11 - Değerlendirmelerle aynen veya ıslah edilerek muhafazası mümkün
olan yapılardan, komşu parsele çıkmalar da dahil tecavüzlü olarak yapılanlara,
tecavüze uğrayan arsa ve arazi sahibi ile anlaştıklarını belgelemek ve tapu iş-
lemlerini tamamlamak kaydı ile ruhsat ve kullanma izni verilir. Tarafların an-
laşması mümkün olmadığında yargı yoluna başvurulur.

Islah edilerek muhafaza edilecek yapılar:

Madde 12 - a) Emlak sahibinin beyanına göre değerlendirme sonucu kendi par-
seli içinde olan imar mevzuatına aykırı yapıların; yola veya imar yoluna veya
kıyı kenar çizgisine veya 14 (g) maddede belirtilen karayolları yaklaşma sınırı-
na tecavüz durumları, yapının tecavüzlü durumları giderildikten ve ayrıca komşu
parsele tecavüzü olanların taraflar arasında anlaşma sağlanarak gerekli işlemle-
ri tamamlandıktan sonra belirtilen durumlarına göre muhafazalarına karar veri-
lir.
b) Kıyı tanımına giren yerlerde ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan diğer
yerlerde; kişilere veya özel hukuk tüzelkişilerine ait olan liman, iskele, rıh-
tım, balıkçı barınağı ve dayanma duvarlarında valilik veya belediyelerce muha-
fazasında milli ekonomiye katkısı veya kamu yararı olduğu kararlaştırılan Sanayi
ve Turizm tesislerinin bulunduğu arsa ve araziler Maliye Bakanlığınca kullanan-
lara ve tesis sahiplerine kiraya verilebilir.







c) İmar yoluna tecavüzlü yapılara, imar yolunun uygulanmasının 5 yıl içinde
gerçekleşmeyeceğine belediye encümenince karar verilmesi halinde belediye encü-
meni kararıyla 5 yıllık geçici ruhsat verilir. 5 yıl sonunda imar yolunun uygu-
lamasına geçilmeyeceğine belediye encümenince karar verildiği takdirde 5 yıllık
geçici ruhsat tekrarlanır.
d) (Ek: 22/5/1986-3290/5 md.) Yapıların, bu Kanunda belirtilen tecavüzlü du-
rumları veya aykırı kısımları,tebliğ tarihinden itibaren (6) ay içinde yapı sa-
hiplerince giderilir.
Bu süre içerisinde ıslah işlemleri sahiplerince yerine getirilmeyen yapıla-
rın tecavüzlü durumları veya aykırılıkları ilgili mevzuat hükümlerine göre bele-
diyeler veya valiliklerce giderilir.

Tapu tahsis belgesi verilen gecekondular:

Madde 13 - Tapu tahsis belgesi verilen gecekondular hakkında aşağıdaki uygu-
lamalar yapılır.

a) (Değişik: 22/5/1986-3290/6 md.) Bu Kanun gereğince arsa tahsis edilecek
kimselerin; kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu beledi-
ye ve mücavir alan sınırı içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya
apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü iş yeri olarak kullanılan bir
yapıya sahip bulunmaması gerekir.

b) (Değişik: 22/5/1986-3290/6 md.) Hazine, belediye, il özel idarelerine ait
veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülki-
yetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planları ile meydana ge-
tirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi
de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa
veya hisse tahsis edilir. Gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı
bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya
hisse verilir. Tahsis edilen arsa veya hissenin bedeli 4/11/1983 tarih ve 2942
sayılı Kanun veya 6/6/1984 tarih ve 3016 sayılı Kanuna göre tespit edilir.

(Ek fıkralar: 18/5/1987-3366/5 md.):
14 üncü maddenin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları ne-
deniyle, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfa-
tı taşıyanlarına, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölge-
gelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parselleri
müstakil, hisseli veya katmülkiyeti esasına göre verilir. Bu gibi hallerde gece-
kondu sahibine ayrıca enkaz bedeli bu Kanunla kurulan fondan belediye veya vali-
likçe ödenir.

Islah imar planları sonucu, bu Kanun kapsamında kalan gecekondu hak sahiple-
rine yapılan tahsis işlemlerinden sonra arta kalan belediye veya valiliğe ait
boş imar parselleri arsa bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit
edilerek, 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca belirlenen hak sahiplerine vali-
lik veya belediyelerce tahsis edilir.

c) (Değişik: 22/5/1986-3290/6 md.) Islah imar planları belediye veya vali-
liklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları
da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik Bü-
rolara yaptırılır. En geç (1) ay içinde belediye meclislerince kabul edilenler
belediye meclislerince, büyük şehir yönetiminde ilçe belediye meclislerince Ka-
bul edilenler ilçe belediye meclislerince, il idare kurullarınca kabul edilenler
valilikçe tasdik edi-





lerek yürürlüğe girer. Bu planların tescili de (1) ay içinde ivedilik ve önce-
likle yapılır.
İmar planı olan yerlerde mevcut imar planları gerektiği takdirde ıslah imar
planları şeklinde yeniden düzenlenir.
d) Daha önce gecekonduları yıkılanlar bu Kanunun uygulanmasında hiçbir hak
talep edemezler.
Bu Kanun hükümlerinden yararlanamayacak olanlar:

Madde 14 - Aşağıdaki durumlara uyan yapılar bu Kanun hükümlerinden yararla-
namazlar:
a) Her ölçekte imar planında başka maksatla tahsis edilmiş alanlardaki sınai
kuruluşlara ait olmayan tehlikeli madde depoları ile imar planında tehlikeli
madde depoları için ayrılmış yerlerde bu depolar dışındaki her türlü ruhsatız
yapılar,
b) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun yapı
yasağı koyduğu alanlarda veya Milli Savunma Bakanlığına tahsisli olan veya tah-
sissiz olarak Milli Savunma Bakanlığınca kullanılmakta olan arsa ve araziler
üzerinde inşa edilen yapılardan;bu Kanunun yürürlüğe giriş tarihinden itibaren
1 yıl içinde askeri makamlardan muhafazası için izin alınamayan yapılar,
c) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilmiş bulunan "Turizm
Alanlarında" ve "Turizm Merkezlerinde" imar mevzuatına aykırı inşa edilmiş veya
inşaası devam eden ancak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içerisinde yürürlükteki çeşitli ölçekli imar planlarıyla getirilmiş bulunan ka-
rarlara uygun hale getirilmeyen yapılar,
d) 5 Haziran 1945 tarih ve 4749 sayılı Kanunla onaylanmış bulunan Sivil Ha-
vacılık Anlaşması"nın 14 sayılı teknik mania esaslarına uymayan ve havaalanları
civarında uygulanmak üzere 7 Ağustos 1978 tarih ve 7/16130 sayılı Kararnameye
göre, Ulaştırma Bakanlığınca 1/1000 ölçekli harita üzerinde sınırları belirle-
necek saha içinde bulunup da yapımcı veya yapı sahibine yapılan tebliğden itiba-
ren 1 yıllık süre içinde tebliğ esaslarına uygun hale getirilmeyen yapılar,
e) İçme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan baraj, göl, gölet gi-
bi satıhda bulunan su kaynaklarının mutlak ve kısa mesafeli koruma alanı ve içme
ve kullanma suyu temin edilen yeraltı su kaynakları etrefında bırakılan koruma
alanı içerisindeki yapılar,
f) (Değişik : 22/5/1986 - 3290/7 md.) 10 Kasım 1985 tarihinden sonra yapılan
gecekondular ile inşaasına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı
yapılar ve (...) (1) Çanakkale Boğazında 2 Haziran 1981 tarihinden sonra yapılan
gecekondular ile 1 Ekim 1983 tarihinden sonra inşasına başlanan imar mevzuatına,
ruhsat ve eklerine aykırı yapılar,
g) Karayolları kamulaştırma sınırına tecavüz edilen ve konut olarak kulla-
nılan yapılarla kamulaştırma sınırına 10 m.'den daha yakın olan ve konut dışı
maksatlarla kullanılan yapılar, (Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
6 ay içinde mal sahiplerine tebliğ edilmesinden en geç onsekiz ay içinde tecavüz
durumları giderilmeyen yapılar bu Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendi kapsamına
girer.)
h) TCDD Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan gar, istasyon, lojman, liman
sahalarıyla demiryolu güzergahları üzernde TCDD Genel Müdürlüğünün izni alınma-
dan yapılan yapılar,
-----------------
(1) Bu kısımda yer alan "İstanbul Boğazı sahil şeridi ve öngörünüm belgeleri
ile" ibaresi Anayasa Mahkemesinin 28/6/1989 tarih ve E: 1988/61, K:1989/28
sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1990 - (Ek - 5)







i) Kıyı tanımına giren yerlerde gerçek kişilere veya hukuk tüzel kişilerine
ait yapılar.

Yapı ruhsatı ve kullanma izni belgeleri:
Madde 15 - Kullanılan veya kullanılmaya hazır duruma getirilmiş yapılara,
ruhsat ve kullanma izni, müracaat sahibine, 8 inci maddede istenen evrakların
tamamlanması halinde hemen verilir. Bilahare bunların doğruluğu valilik ve bele-
diyelerce kontrol edilir.
(Ek: 22/5/1986-3290/8 md.) Temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları
dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye il özel idarelerine ait veya Vakıflar
Genel Müdürlügünün idaresindeki arsa veya araziler üzerine inşaatına bu Kanunun
14 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış gecekondular ile
kendi arsa veya arazisi üzerinde imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı ya-
pı ya da yapı bölümlerinin kendi katı içinde tamamlanması için "ruhsat" ve biti-
mini tevsikan da "kullanma izni belgesi" düzenlenir. Kat kolonları dökülmüş olan
binalar da aynı hükme tabidir.
Kat mülkiyeti tesisi:

Madde 16 - Bu Kanunun uygulama alanına giren yapılarda kat mülkiyetine ge-
çişte, bu Kanunun 8 inci maddesindeki belgelere dayanılır. Kat mülkiyeti kurul-
masında ortak maliklerden birinin talebi ile yetinilir.
Diğer ortaklar bu işleme itiraz edemeyecekleri gibi binanın giderlerine
katılmaktan ve yönetim planı yapmaktan kaçınamazlar. Kaçınmaları halinde 634
sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun hakimin müdahalesini gerektiren 33 üncü maddesi
hükmü uygulanır.
Arsa payına bağlanmamış ve imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ba-
ğımsız bölümlerde, arsanın tamamı için beyan edilen değerden, bu bağımsız bölüm
için tespit edilecek değer oranı, diğer kat maliklerinin arsa payları oranında
kendilerine peşin veya en geç 1 yıl içerisinde ödenmesi halinde yapı yeniden
kat mülkiyetine dönüştürülür.
Arsa bedeli için ödenmesi gereken miktarda alacaklılar kanuni ipotek hakkını
kullanabilirler.
(Ek: 22/5/1986-3290/9 md.) Daha önce kat irtifakı kurulmuş binalarda bu Ka-
nundan istifade ile bağımsız bölüm kazanılmış ise, arsa payına bağlanmamış ba-
ğımsız bölüm sahibi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 44 üncü maddesi gereğin-
ce kat maliklerinin ittifakını sağlayamıyorsa, bu Kanuna göre bağımsız bölümüne
ait tasdik edilmiş yapı ruhsatı ve kullanma izni belgesi ile arsa payına karşı-
lık hesap edilen değeri, hak sahibi kat malikleri adına bir milli bankaya bloke
ettikten sonra sulh mahkemesinden kendisine ait bağımsız bölüm için arsa payı
ayrılarak tescilini ister. Mahkeme, mevcut belgelere dayanarak diğer kat malik-
lerinin muvafakatını aramaksızın arsa payını tespit ederek ilave bağımsız bölü-
mün tesciline karar verir. Tescil ilamı gereğince her kat malikinin arsa payla-
rında resen düzeltme yapılır. Daha önce düzenlenmiş yönetim planı ve diğer bel-
geler yeni bağımsız bölüm malikini de bağlar. Bu işlemlerden sadece bağımsız
bölümün kayıtlı değeri üzerinden tapu tashih harcı alınır.

Duyuru işlemleri:

Madde 17 - İmar mevzuatına aykırı yapılarla gecekondulara ait değerlendirme
sonuçları değerlendirme işlemleri tamamlandıkça valilik veya belediyelerce












umumi mahallere asılır ve bu belgelerin birer örneği mahalle veya köy muhtarlık-
larına verilir.
Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine bağlı kalmaksızın; güvenlik
kuvvetleri vasıtasıyla da mal sahibine veya binayı yapana veya fenni mesullerine
tebliğ edilir. Güvenlik kuvvetlerince yapılacak tebligat 15 gün içinde tamamla-
nır. Tebliğin bu şekilde yapılması mümkün olmadığı takdirde yapı mahallinde gö-
rülebilecek bir yere onbeş gün müddetle asılır ve bu durum bir zabıtla tevsik
edilir.

ÜÇÜNCÜ KISIM
Mali Hükümler

Harçlar, arsa bedelleri, paylar: (1)

Madde 18 - a) Harçlar;
İmar mevzuatına aykırı yapı hangi seviyede olursa olsun, belediye ve mücavir
alan sınırları içinde imar mevzuatına veya ruhsatlı ise ruhsat ve eklerine, ay-
kırılık şekline ve derecesine bağlı olarak iki kat bina inşaat harcı alınır. Be-
lediye ve mücavir alan sınırları dışında ise söz konusu harcın yarısı alınır.

(Değişik: 22/5/1986-3290/10 md.) Bir kat ve bir bağımsız bölümden oluşan ge-
cekondulara ekli cetvele göre harç tahakkuk ettirilemez ve alınamaz.
Söz konusu yapının tamamı ruhsatsız ise bütün maliklerin hisseleri oranında,
ruhsatlı olup da, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan veya kullanılan bö-
lümlerde ise, kazanılan veya kullanılan bölümlerin sahipleri adına kazanılan
alan miktarı kadar ekli cetvele göre tahakkuk eden harç ayrıca alınır.
b) (Değişik: 22/5/1986 - 3290/10 md.) Arsa bedelleri;
Arsa bedellerinin tespitinde hak sahiplerinin beyan edeceği değer esas alı-
nır. Ancak belediye veya valiliklerce gerekli görüldüğü takdirde 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanununa göre bedel tespiti yaptırılır.
Beyan edilen bedel, tespit edilen bedelin 2/3'ünden az değilse beyan edilen
bedel; şayet beyan edilen bedel, tespit edilen bedelin 2/3'ünden az ise tespit
edilen bedel esas alınır.
c) (Değişik: 22/5/1986 - 3290/10 md.) Düzenleme ortaklık payı;
Islah imar planı uygulamaları gereği gecekondu ve imar mevzuatına aykırı
yapılanmış sahalarda arsanın % 35'ine kadar düzenleme ortaklık payı alınabilir.
d) (Değişik: 22/5/1986-3290/10 md.) Bu Kanun kapsamında kalan gecekondulara,
ecrimisil ve arsa kullanım bedeli tahakkuk ettirilmez ve alınmaz. Tahakkuk etti-
rilen veya tahakkuk ettirilip tahsil edilen ecrimisiller ve arsa kullanım bede-
li, arsa bedeline dönüşür.
e) Birinci ve İkinci fıkralar Mülga: 18/5/1987 - 3366/6 md.)

(Ek fıkralar : 18/5/1987 - 3366/6 md.)
Kanun kapsamında, kalan yapıların otopark ihtiyacının parselinde karşılana-
maması halinde, Bölgeleme esasına göre belirlenecek otopark bedelinin 1/4'i tah-
sil edilir.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan kanun kapsamındaki gece-
kondu ve imar mevzuatına aykırı yapılardan alınacak arsa bedelleri, harçlar ve
düzenleme ortaklık payı karşılığı bedeller, belediyeler, büyükşehirlerde ilçe
belediyelerince oluşturulacak fon hesabına; belediye ve mücavir alan sınırları
dışında ka-
----------------
(1) Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız.







lan Kanun kapsamındaki gecekondu ve imar mevzuatına aykırı yapılardan alınacak
arsa bedelleri, harçlar ve düzenleme ortaklık payı karşılığı bedeller, valilik-
ler emrinde kullanılmak üzere oluşturulan fon hesabına yatırılır. Bu kanun uya-
rınca belediyeler ve valilikler emrinde kurulan fonlardan yapılacak harcamalar
Muhasebe-i Umumiye Kanununa, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ve 832 sayılı
Sayıştay Kanununa tabi değildir.
Fon hesabının gelirleri, Kanunun kapsadığı ve öngördüğü amaçların süratli
bir şekilde gerçekleşmesi için kullanılır. İta amiri vali veya belediye başka-
nıdır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel, belediye ve mücavir alan sınırları
içinde kalan gecekonduların arsa bedelleri ile 10 uncu maddesinin (c) bendi uya-
rınca yapılan düzenleme işlemleri sonucu belirlenen düzenleme ortaklık payı kar-
şılığı bedellerden, tahsil edilerek fon hesabına yatırılan meblağdan her beledi-
ye için sarfedilen kısım mahsup edilmek suretiyle bakiyesi, belediyeler emrinde
kurulan fon hesabına devredilir.

(Ek: 22/5/1986 - 3290/10 md.) Ruhsat ve iskan harcını, ilave harcı, arsa be-
delleri ve düzenleme ortaklık payı karşılığı olan bedelleri bu Kanunda belirti-
len esaslara göre ödemeyenler hakkında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Muaflıklar:

Madde 19 - Bu Kanuna göre ruhsat ve kullanma izni verilen yapılara 6785 sa-
yılı İmar Kanununun 18 ve 20 nci maddelerine göre ceza tahakkuk ettirilemez ve
tahakkuk ettirilmiş cezalar terkin edilir. Bu Kanun kapsamına giren ve inşaası
tamamlanmış yapılara Sosyal Sigortalar Kurumu prim ve cezaları uygulanmaz.Ancak
ödenmiş olan primler iade edilmez. Müteahhit veya taşeron vasıtasıyla yaptırılan
kamu inşaatları için bu madde hükümleri uygulanmaz.

(Ek bentler: 22/5/1986-3290/11 md.):

Ayrıca;
a) İnşaat giderleri genel ve katma bütçeler ile, İl Özel İdareleri ve Bele-
diye bütçelerinden karşılanan her türlü binalardan,
b) Hastane, prevantoryum, sanatoryum, dispanser ve benzeri sağlık kuruluş-
ları, okullar ve öğrenci yurtları ve cami, mescit, Kur'an kursu gibi dini hiz-
metlerin mahsus ve umuma açık bulunan ibadethaneler ile bunların müştemilatından
ve hayır cemiyetlerinin yaptığı binalardan,
c) Her türlü hayvancılık ve tarımsal tesislerden,
d) 775 sayılı Kanun ve Kanuna ait uygulama yönetmeliğine uygun olarak yapı-
lan yapılardan,
e) 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle
Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna istinaden inşa edilmiş olan yapı ve tesisler-
den;

(Değişik: 18/5/1987-3366/7 md.) Bu Kanunun öngördüğü bina inşaat harcı ve
iskan harcı ile ekli cetvele göre tahakkuk ettirilen ilave harç alınmaz.
(Değişik: 18/5/1987 - 3366/7 md.) Her türlü fabrika, marangoz, mobilyacı,
keresteci, değirmen, sinai nitelikli imalathaneler ve tersaneler ile organize
sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yapılmış yapılardan yürürlükteki
mevzuata göre belirlenecek bina inşaat harcı miktarının 1/4'i ile iskan harcı
tahsil edilir. Ekli cetvele göre belirlenecek harç alınmaz.







(Ek: 18/5/1987-3366/7 md.) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil
edilmiş olanlar iade edilmez. Ancak tahakkuk ettirilip de tahsil edilmeyenler
terkin edilir.

(Ek: 18/5/1987 - 3366/7 md.) Konut inşatı ve kalkınmada öncelikli yörelerde
yapılacak yatırımlarda vergi, resim ve harç istisna ve muaflıkları tanınması
hakkındaki 2982 sayılı Kanun ile getirilen muafiyetler, bu Kanun kapsamında ka-
lan yapılara uygulanmaz.

(Değişik: 22/5/1986-3290/11 md.) Muafiyet hükümlerinden yararlanmayan yapı-
lara ait bina inşaat harcı ile ekli cetvele göre tahakkuk ettirilen ilave harç
bedelleri, 18 ay içinde aylık eşit taksitlerle alınır.

DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler

Uygulamaların örnek teşkil etmemesi:
Ek Madde 1-(Ek: 22/5/1986 - 3290/15 md.) İmar planı olan yerlerde,9/5/1985
tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi gereğince arsa ve arazi dü-
zenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel par-
selasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müs-
takil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları
gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri ad-
larına resen tecsil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir.


Ek Madde 2 - (Ek: 22/5/1986-3290/15 md.)
Bu Kanuna göre yapılacak ifraz işlemlerinde, sadece ayrılan kısmın beyan
edilen değeri üzerinden ifraz harcı tahsil olunur.


Ek Madde 3 - (Ek: 22/5/1986-3290/15 md.)
Cami, mescit, türbe gibi yerlerin sınırları içinde kalan veya bu yerlerin
sınırları içinde kalmamakla beraber eserlerin bütünlüğünü bozan yapılar koruna-
mayacak yapılar olup, bunlara tapu veya tapu tahsis belgesi verilmez. Ancak, bu
hak sahiplerine başka yerden öncelikle arsa tahsis edilir.


Ek Madde 4 - (Değişik: 18/5/1987-3366/9 md.)
Bu Kanunla Tapu ve Kadastro İdarelerince yapılan görevlerin gerektirdiği
her türlü giderleri ve alımları karşılamak maksadıyla, Toplu Konut Fonundan ve-
ya bu Kanunla kurulmuş fonlardan veya valilik veya belediyelerin bütçelerinden
yeterli ödenek Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü adına T.C. Ziraat Bankasında
açılan bir hesaba aktarılabilir. Sarf ve tahsis şekli Tapu ve Kadastro Genel Mü-
dürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıkça tespit edilir.


Ek Madde 5 - (18/5/1987 tarih ve 3366 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükmü
olup ek maddeye çevrilerek numarası teselsül ettirilmiştir.)

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde, 2981
sayılı Kanunun değişen hükümleri ile ilgili yönetmelik değişiklikleri Bayındır-
lık ve İskan Bakanlığınca yapılır.
Geçici Madde 1 - İmar mevzuatına uygun inşa edilerek kullanma izni alınmış
yapılarda; 1 Ekim 1983 tarihinden önce yapılan, kendi bağımsız bölümlerine ait
ve fen ve sağlık kurallarına aykırı olmayan ve yapının dış görünümünü bozmayan,
yapı kat planının dış hatları içerisinde ve taşıyıcı elemanlarını etkilemeyen
değişiklikler sahibinin, durumu belirtilen iki nüsha dilekçe ile müracaatı üze-
rine kanunda öngörülen işlemler yapılmaksızın muhafazasına karar verilmiş sayı-
lır. Dilekçe yapının dosyasına konur. Bu maksatla yapılacak müracaat süresi 1
yıldır. Bu dilekçe-





lere sadece 2.000 TL. müracaat masraflarının ödendiğini gösteren banka makbuzu
eklenir.

Geçici Madde 2 - Aşağıda belirtilen yapılar imar mevzuatına uygun inşa edi-
lerek kullanma izni alınmış yapılar olarak kabul edilir. Yapılış tarihine bakıl-
maksızın gecekondular bu hükmün dışındadır.
a) 6785 sayılı İmar Kanununun yürürlüğe girdiği 17 Ocak 1957 tarihinden önce
yapılmış yapılar,
b) 6785 sayılı İmar Kanununun ek madde 8 kapsamına giren alanlarda 10 Ocak
1975 tarihinden önce yapılmış yapılar,
c) 2565 sayılı, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamına
giren veya Milli Savunma Bakanlığına tahsisli olan veya tahsissiz olarak Milli
Savunma Bakanlığınca kullanılmakta olan arsa ve araziler üzerindeki Milli Savun-
ma Bakanlığına veya Türk Silahlı Kuvvetlerine ait yapılar,
d) (Değişik: 18/5/1987-3366/8 md.) Belediye ve mücavir alan sınırları dışın-
da 6785 sayılı İmar Kanununun Ek 8 inci maddesi gereğince çıkarılan Yönetmeliğin
1.03. maddesi kapsamı dışında kalan köy ve mezralar ve dağınık yerleşik alanlar-
da sanayi, depolama, turistik ve tarımsal yapılar dışında kalan imar mevzuatına
aykırı yapılar,
Bu alanlarda Hazine, Özel İdare, Belediye ve Köy Tüzelkişiliğine alt veya
Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa ve arazilerde bulunan yapılar,
Tescil dışı yerlerden olup üzerinde yapılaşma bulunması nedeniyle Valiliğin
talebi üzerine Hazine adına tescil edildikten sonra bu alanlardaki yapılar,
Ancak, yukarıda belirtilen idarelere ait arsa veya arazilerde bulunan yapı
sahiplerinden, bu Kanunun 18 inci maddesine göre tespit edilen arsa bedelleri
tahsil edilerek gerekli tapu işlemleri tamamlanır.
Kıyıda kalan alanlar bu hükmün dışındadır.
e) (Değişik: 22/5/1986-3290/14 md.) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini kaybetmiş yerlerden şehir, kasaba ve köy yapılarının
toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarılmış sayı-
lır. Bu yerler hakkında bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
İstanbul Adalar İlçesinde de bu hükümler uygulanmakla beraber tarihi eserler
dışında 21/7/1983 tarih ve 2863 sayılı Kanunun bu Kanun hükümlerine uymayan hü-
kümleri geçersizdir. Ancak bu alanlarda uygulama, belediyesince yaptırılacak ıs-
lah imar planları ve tip projelerine göre yapılır. Tip projelerini uygulayan hak
sahibine tapusu derhal verilir.

Geçici Madde 3 - (1605 sayılı Kanunla değişik 6785 sayılı Kanunla bağımlı
bir madde olup 6785 sayılı Kanun 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı Kanunun 43 üncü
maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan metne alınmamıştır.)

Geçici Madde 4 - Bu Kanunun uygulanmasında çıkabilecek sorunların çözümlen-
mesi ve uygulamanın eksiksiz gerçekleştirilmesinin temini amacı ile gerektiğinde
bu Kanunda öngörülen sürelerin bir misline kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
Yürürlük:

Madde 25 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 26 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

KANUNLAR, ŞUBAT 1990 (Ek-5)











Bu Kanun Kapsamına Giren Yapılara Uygulanacak İlave Harç Cetveli
Bağımsız Bölüm Brüt İnşaat Alanı m2/TL.
401 m2 ve
Yapı Cinsleri 0-100 m2 101-200 m2 201-300 m2 301-400 m2 sonrası
------------------- --------- ----------- ----------- ----------- ---------
Briket,tuğla ve benzeri
yığma konut 50TL. 100TL. 200TL. 400TL. 600TL.
Betonarme konut 100TL. 200TL. 300TL. 500TL. 700TL
Kaloriferli konut 200TL. 350TL. 500TL. 750TL. 1 000TL.
Kaloriferli,asansörlü,
şömineli lüks konut 300TL. 500TL. 800TL. 1 000TL. 1 500TL.
Turistik yapılar 100TL. 150TL. 200TL. 250TL. 300TL.
Depo tesisleri,işyeri,
İşhanı (1) 150TL. 200TL. 300TL. 500TL. 1 500TL.

24/2/1984 TARİHLİ VE 2981 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER.
1) 22/5/1986 tarihli ve 3290 sayılı Kanunun geçici maddeleri

Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 1 ay
içinde 2981 sayılı Kanunun değişen hükümleri ile ilgili yönetmelik, Bayındırlık
ve İskan Bakanlığınca çıkarılır.

Geçici Madde 2 - 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre sağlanan veya belediye-
nin mülkiyetinde olupta bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Bayındırlık ve
İskan Bakanlığından izin alınmaksızın belediyelerce satılmış veya tahsis edilmiş
arsalar ile ilgili satış ve tahsis işlemleri geçerlidir, daha önceden bedeli
tahsil edilen yerler, tahsisi yapılanlar adına tapuda tescil edilir, bedeli
tahsil edilmeyenler ise 775 sayılı Gecekondu Kanununun 3016 sayılı Kanunla de-
ğiştirilen 26 ncı maddesi uyarınca tespit edilecek arsa bedeli üzerinden tahsil
olunur.

Geçici Madde 3 - 2981 sayılı Kanun ve bu Kanun gereği hak sahibi olupta çe-
şitli nedenlerden dolayı bu hakkını kullanmak üzere müracaat etmeyenler bu Kanu-
nun yayımı tarihinden itibaren en geç (6) ay içinde yeni müracaat hakkına sahip-
tir. Bu süreler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yurt dışında çalışan işçi-
ler ile daimi görevde bulunanlar ve görevi yurt dışında üç aydan fazla devam
edenler için (12) aydır. Bu sürelere Yeminli Özel Teknik Bürolara yapılacak baş-
vuru süresi de dahil olup müracaat 24/2/1984 tarih ve 2931 sayılı Kanunun 7 nci
maddesindeki esaslara göre yapılır. (....)(2) Çanakkale Boğazlarında 2981 sayılı
Kanun ve bu Kanun hükümlerinden istifade edecek yapılar da tavan beton veya be-
tonları dökülmüş olmak şartı ile bu hükme tabidir. Ancak, bu alanlarda affa gi-
ren yapılardan (5) kat bina inşaat harcı ve ekli cetvele göre tahakkuk ettirilen
ilave harç ayrıca alınır. Bu alanlardaki yapıların tespit ve değerlendirme iş-
lemleri, yetkili belediyeleri veya valiliğince yapılır ve en geç (1) yıl içinde
tamamlanarak sonuçlandırılır.

Geçici Madde 4 - 2981 sayılı kanuna göre işlemini tamamlayarak arsa taksit-
lerini ödemeye başlamış olanlar için 18 inci maddenin (b) bendi hükümleri uygu-
lanmaz. Taksitlendirilen veya tamamı ödenen arsa bedeli esas alınır.
----------------------
(1) Bu kısım 18/5/1987 tarih ve 3366 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle değişti-
rilmiştir.
(2) Bu cümlede yeralan "İstanbul ve" ibaresi, Ana.mah.nin 28/6/1989 tarih ve
E: 1988/61,K: 1989/28 sayılı Kararıyla iptal edilmiştir.











2981 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE

Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın
Yürürlükten Kaldırılan -------------------------------
Kanun veya Kanun Hükümleri Tarihi Sayısı Maddesi
---------------------------------------------- ------------ --------- ----------
10/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu-
nun geçici 8 inci maddesinin 2 nci fıkrasının
(b) bendi 22/5/1986 3290 17








2981 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Kanun Yürürlüğe
No. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi
------------ ------------------------------------------------- ----------------
3194 43/b, c, d, e, 46, 47, 48, geçici madde 7 9/5/1985
Diğer maddeleri 9/11/1985
3290 --- 7/6/1986
3366 --- 26/5/1987

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE YAPILAN TERKLERİN İHDASI

PARSELASYON (İmar) (tapu-fen yönüyle)

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE
YAPILAN TERKLERİN İHDASI (1)
Parselasyon/Makale No: 4

Hüseyin KOÇAK / Metin BEYAZ
B a ş m ü f e t t i ş / Başmüfettiş

İmar plânı bulunmasına karşın henüz 3194 sayılı İmar Yasasının 18 inci maddesi gereğince uygulama yapılmamış bir yerde, aynı Yasanın 15 ve 16 ncı maddeleri gereğince yola terk varsa, daha sonra yapılacak 18 inci madde uygulamasında bu terkler de ihdasa konu olacaktır.

Bu husus, daha önce 15 ve 16 ncı madde gereğince bedelsiz terk edilen kısımların, henüz 18 uygulaması yapılmadan, yeni bir plân tadilatıyla tescile tabi yerlere rastlaması durumunda nasıl bir işleme tabi tutulması gerektiği özellik arz etmektedir.

Bunu iki ayrı başlık altında değerlendirmek gerekir.
* Birincisi: bedelsiz terk edilen yerler eski malikine döner mi?
* İkincisi ise: bu yerler belediye tarafından ihdas edilebilir mi?

Bu sorulara alt başlıklarda yanıt aramak gerekirse;

1 – Bedelsiz Terkler Eski Malikine Döner mi?

Daha önce 15 ve 16 ncı maddeler gereğince bedelsiz olarak yola terk edilen yerler yeni bir plân tadilatı ile tescile konu olursa, terk edilen yerler eski malikine döner mi?

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bu konudaki uygulaması, bu yerlerin eski malikine döne¬ceği şeklinde idi. Bu amaçla ihdasın belediye adına yapılmakla beraber, ta¬şınmazın eski malikine dönmesini teminen, eski malike duyuruda bulunula¬rak uygulama yapılmakta ve bu şekilde uygulama ile eski malikin haberdar edilerek, belediyeden bedelsiz devrini istemesi, belediye buna yanaşmazsa dava açması amaçlanmakta idi.

Genel Müdürlüğün bu şekilde uygulama yapmasına sebep temel altlık ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.06.1973 gün E.1971/1–224, K.1973/524 sayılı kararı idi.

Sözü edilen kararda; “Dava konusu taşınmaz mallardan yol geçirmek¬ten vazgeçilmekle, bağışlanan, bağışlama amacına tahsis olunmaması, ba¬ğışlamada bulunan davacıyı terkine zorlayan neden ortadan kalkmış ve bu¬nun sonucu olarak bağışlama niteliğinde bulunan hukuki muamelenin sebe¬binde var olan bağışlama koşulu gerçekleşmemiş olmasına göre davalı bele¬diyenin bedelsiz olarak iade etmek zorunluluğunun bulunduğu” ifade edile¬rek bedelsiz olarak yola terk edilen yerlerin plân tadilatı ile özel mülkiyete konu edilmesi karşısında belediye tarafından tekrar eski malikine bedelsiz iade edilmesi gerektiği açıklanmış idi.

Bu nedenle de; plân değişikliği halinde daha önce terk edilen yerlerin ilgilisine geri dönmesini engellemek için, bu terkler belediyeler tarafından 1000 TL. gibi bedelle, resmi senet düzenlenerek satış suretiyle bedelli terk olarak gösterilebilmek¬te idi.

Oysa bugün, gerek Yargıtay ve gerekse Danıştay 6. Dairesi bu görüşten vazgeçip, daha evvelki uygulamalarla yola terk edilen yerlerin imar plânı tadilatı ile tescile konu olması halinde eski maliklerine dönmeyeceğine dair hüküm tesis etmişlerdir.

Nitekim Yargıtay 5. HD.si E.1996/5090, K.1996/5622 sayılı kararı ile; “Özel parselasyon sırasında kamu hizmeti için ayrılan yerlerin sonraki imar plânı değişikliği ile iskana açıldığından söz ederek bu bölümlerin davalı köy tüzel kişiliği adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile tescili talep edil¬miştir.

Kamulaştırma Yasası 35 inci maddesi uyarınca özel parselasyon so¬nucu malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış olan yerler hakkında eski malikler tarafından mülkiyet iddiasında bulunulmaz. Bu yerle¬rin imar plânının değiştirilmiş olması eski maliklerine mülkiyet iddiasında bulunma hakkı vermez” şeklinde hüküm vermiştir.

Yine Yargıtay 5. HD.nin E.1995/12446, K.1995/13658 sayılı kararında; “..... Önceki imar plânı ile davacının taşınmaz malından bir kısım kendi rı¬zası ile bedelsiz olarak yola terk edilmiştir. Yola terk yapılırken herhangi bir şart ileri sürülmemiştir. İmar plânında yapılan değişiklikle yolun daraltıl¬ması, yol dışında kalan bölümün davacıya verilmesini gerektirmez....” de¬miştir.

Danıştay 6. Dairesi ise, E.1994/1108, K.1994/3671 sayılı kararı ile; “..... Özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan sahiplerinin rızası ile umumi hizmetlere bedelsiz olarak terk edilen ancak daha sonra yürürlüğe giren imar plânıyla tahsis amacı değişen yerlerin bedelsiz olarak eski maliklerine geri verilmesi yolunda yasal herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ak¬sine 3194 sayılı Yasanın 17 nci maddesi ile, belli koşulların varlığı halinde imar plânına uygunluğun sağlanması amacıyla bu tür taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye ve valilikler yetkili kılınarak bedelsiz geri vermenin söz konusu olmayacağı öngörülmüştür.

Ayrıca, 3194 sayılı Yasanın 17 nci maddesi uyarınca bedelsiz geri verme söz konusu olamayacağından, mahkemece bilirkişi raporu doğrultu¬sunda parselasyona, terkten sonraki 116 m² alanlı parselin değil, terkten önceki 148 m² alanlı parselin esas alınması ve davacıya uygun parselin oluşturulması gerektiği gerekçesiyle parselasyon işleminin iptaline yönelik olarak verilen kararda da isabet bulunmamaktadır.....” şeklinde hüküm vermiştir.

Yine Danıştay 6. Dairesi, E.1992/4612, K.1993/5197 sayılı kararında ise; “..... Yasa, tevhit, ifraz ya da parselasyon işlemi nedeniyle taşınmazların umumi hizmetlere ayrılmış olan bölümlerinin, imar plânında değişiklik ya¬pılarak tahsis amacının değiştirilmesi, kamulaştırmadan artan parça ya da yol artığı haline dönüşmesi durumunda bu yerlerin eski maliklerine bedelsiz olarak terk edileceği konusunda herhangi bir kural koymamış, aksine belli koşulların varlığı halinde imar plânına uygunluğu sağlamak amacıyla bütün taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye veya valilikler yetkili kılınmış olmakla bedelsiz geri vermenin söz konusu olama¬yacağını, .....” öngörmüştür.

Ve Danıştay 6.Dairenin 13.06.1994 tarih, E.1993/3381, K.1994/2446 sayılı Kararı; “Bedelsiz olarak davacının mülkiyetinden çıkan daha sonra imar plânı değişikliği nedeniyle yol olmaktan çıkarılan taşınmazın, bedelsiz olarak terk edilmiş olsa dahi eski malikine, bedel alınmaksızın iade edile¬mez.”

Konuyla ilgili Yargıtay kararları da aynı doğrultudadır;

Nitekim; Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.05.1996 tarih, E.1996/5090, K.1997/8622 sayılı kararı da; “Özel parselasyon sonunda malikin muvafa¬kati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış olan yerlerde sonradan imar değişikliği yapılması halinde, bu yerler imara açılsa bile eski malikler mül¬kiyet iddiasında bulunamazlar.” şeklindedir.

Bütün bu kararlardan da görüldüğü üzere 3194 sayılı Yasanın 15 ve 16 ncı maddesi gereği bireysel uygulamalarla yola terk edilen yerlerin plân tadilatı ile beraber tescile konu olması halinde eski maliklerine geri dönmesi mümkün değildir.

2 – Bedelsiz Terkler İhdas Edilebilir mi?

Daha önce 15 ve 16 ncı maddeler gereğince bedelsiz yola terk edilen yerler, yeni bir plân tadilatı ile tescile konu olursa bu yerler belediyeler tarafından ihdas edilebilir mi? … (bu konu ayrı bir makale olarak yazılacaktır.) ... ... ...
* * *

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE
YAPILAN TERKLERİN İHDASI (2)
Parselasyon/Makale No: 5

Hüseyin KOÇAK
B a ş m ü f e t t i ş

Bedelsiz Terkler İhdas Edilebilir mi?

Daha önce 15 ve 16 ncı maddeler gereğince bedelsiz yola terk edilen yerler, yeni bir plân tadilatı ile tescile konu olursa bu yerler belediyeler tarafından ihdas edilebilir mi? … (bu durumdaki yerlerin eski malikine dönüp, dönmeyeceği konusu ayrı bir makale olarak yazılmış olup, Sitemizin "Makaleler/İmar/tapu-fen yönüyle” bölümümüzde Makale No:4 olarak yer almaktadır.)

* TAU Genel Müdürlüğünün Görüşü

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama (TAU) Genel Müdürlüğünün, konuyla ilgili görüşü şu şekildedir;

Henüz 18 uygulaması yapılmadan 15 ve 16 ncı madde gereğince yola terk edilen yerler; yeni bir plân tadilatı ile tescile konu olursa;

Tescile konu olan bu yer tadilat plânına göre 18 inci madde uygulama¬sına tabi tutulmaksızın yine 15 ve 16 ncı maddeler gereğince belediyeler tarafından ihdası mümkün değildir.

Ancak, bu tadilata göre 18 inci madde uygulaması yapılıyorsa o tak¬dirde bu yerleri belediyelerin ihdası mümkündür.

TAU Genel Müdürlüğünün 13.06.1997 tarih 8535 sayılı olan görüş ya¬zısının metni şu şekildedir;

“..... imar plânı değişikliği veya revizyonu ile kullanım değişikliğine konu edilen bu tür alanların belediyelerce kamulaştırma yoluyla elde edile¬cek hizmete sunulması gerekmektedir.
Ayrıca, 3194 sayılı İmar Yasasının 18 inci maddesi uyarınca arazi ve arsa düzenlemesi sonucu DOP kapsamında bedelsiz olarak kamu eline geçen ve tapudan yol olarak terk edilen alanların imar plânı tadilatı ile yeniden özel mülkiyetlerine hisseleri oranında verilmekte ise de bunun pratikte uy¬gulama şansı olmadığı düşünüldüğünden, bu tür alanların belediye adına tescil edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.....”

* Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüklerince Yapılacak İşlem

Daha önce 15 ve 16 ncı maddeler gereğince bedelsiz yola terk edilen bir yer, plân tadilatı nedeniyle tescile konu olursa ve bu kısımların tescili için belediye talepte bulunursa;

Kadastro Müdürlüklerince teknik kontrol yapılır.

İhdas kontrolünde, bu ihdasın yeri kadastro paftasından kontrol edilir ve ihdasa konu yerin daha önce 15 ve 16 ncı maddeler gereği terk edilen yerler olduğu paftasından anlaşılacağından, teknik kontroller sonucu Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıda bu durum belirtilir.

Tapu Sicil Müdürlüklerince nasıl bir uygulama verileceği konusunda Genel Müdürlüğün yönlendirmesi ise şu şekildedir;

“..... ihdasa konu sahanın, ilgili belediye adına tescilinin yapılarak Me¬deni Kanunun 927 nci maddesi (Yeni Kanunun 1019 uncu maddesi) uyarınca ilgili kişi veya kişilere (daha önce yapılan bedelsiz terk işlemine konu par¬sellerin maliklerine) duyuruda bulunularak, yapılan işlem hakkında bilgi verilmesi,

Ayrıca, ihdasen tescil gören parselin tapu kütüğünün ‘Beyanlar’ hane¬sine, söz konusu taşınmaz malın bedelsiz terk edilen yerden ihdas suretiyle oluşturulduğu yolunda belirtme yapılması gerekir.” (TKGM – Tasarruf İşl.Da.Başkanlığının; 24.10.2001 tarih, 4060 sayılı talimatı.)
* * *

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE YAPILAN
TERK YERLERİNİN ESKİ MALİKE VERİLMESİ (3)
Parselasyon/Makale No: 4

Hüseyin KOÇAK
B a ş m ü f e t t i ş

* Bedelsiz Terk Edilen Yeri Tadilat Nedeniyle Yine Eski Malikine Verilmesi;

Bedelsiz terklerin eski malikine dönmeyeceği hususu, bazen hatalı uygulamalara neden olabilmektedir. Terk edilen yerin ilgilisine geri dönmemesi kuralından, terk edilen yerin fiili yerinin geri dönmemesi değil, yüzölçüm miktarının geri dönmemesi anlaşılmalıdır.

Şöyle ki;

Uygulamada bir parsel maliki; İmar Yasasının 15 ve 16 ncı maddeleri gereğince parselinden bir miktar yeri bedelsiz terk ediyor.

(Örneğin ana parsel yüzölçümü 1000 m2, terk miktarı da 250 m2, terk oranı %25 olsun.)

Aynı yerde, henüz 18 uygulaması yapılmadan plân tadilatı yapılıyor ve de daha önce bedelsiz terk edilen kısım (tamamı veya bir kısmı) tescile tabi olan bir parsel içinde yer alsın, buna karşılık yine önceki terk ile oluşan parselin bir kısmı ise yeni düzenlemede yolda kalmış olsun.

Bugün 18 uygulaması yapılmaktadır.

Daha önce terk edildiği halde plân tadilatı nedeniyle tescile konu olan yere rastlayan imar parseli, daha önce bu yeri terk eden kişiye verilecektir. Ancak, daha önce terk ettiği yer belediyenin muvafakati olmadığı sürece kendisine geri dönmeyeceğine göre, bu parselde belediye hissedar yapılmak ve de ilgilisi tarafından belediyeden bu kısmın satın alınması mı sağlanacaktır?

Uygulamada bu husus soru konusu edilebilmektedir.

(Soru konusu edilen durumun uygulanması halinde de ayrıca; o parselden kesilecek DOP oranı da olumsuz etkilenmektedir.)

* Daha önce terk edilen yerlerin ilgilisine geri dönmemesinden şu anlaşılmalıdır.

Ö r n e ğ i n ;

Daha önce bedelsiz olarak terk edilen yer, 250 m2’lik alan, ana parselin %25’ine tekabül etmektedir. Bugün 18 inci madde uygulaması yapılırken DOP oranı % 15 olarak belirlenmiştir.
Bu durumda, daha önce 250 m2 yer terk eden taşınmaz maliki, fazladan 100 m2 yer terk etmiş bir duruma düşmektedir. İşte bu halde, daha önce 250 m2 yer terk eden kişi, bugün bunun 100 m2’sini geri isteyemeyecektir. Bedelsiz terkin geri dönmemesi hususundan bu anlaşılmalıdır.

Diğer taraftan yukarıdaki örneğimize dönecek olursak;

Daha önceki terk oranı %25 idi. Bugün 18 uygulaması sırasında DOP oranı %30 olsun; bu parselden %5 daha DOP kesilmesi dışında özellik arz eden bir durumu olmayacaktır.

Bedelsiz terkten sonra plân tadilatı yapılmış olması ve de daha önce terk edilen kısmın yeniden tescile tabi olup, terk eden malike tahsis edilmiş olması hiçbir önem arz etmeyecektir.

Sonuç olarak;

Başta da belirtildiği üzere;

Bedelsiz terklerin eski malikine dönmeyeceği kuralından; terk edilen yerin fiili yerinin geri dönmemesi değil, yüzölçüm miktarının geri dönmemesi anlaşılmalıdır.

* Ancak; Eğer, bedelsiz terki yapan kimse, 18 inci madde uygulamasıyla da parseline kavuştuktan sonra plân tadilatı nedeniyle terk ettiği yer yeniden tescile konu hale gelmişse; terk eden kişi, 18 inci madde ile oluşan parseli elinde mevcut olduğu halde ilave olarak, daha önce terk ettiği kısım tescile konu olduğu gerekçesiyle, hak iddia edemez. Çünkü, plân uygulamasında hakkı olan yüzölçüm miktarına daha önce kavuşmuş olduğundan, daha önce kendisinin terk ettiği gerekçesiyle, fazlasını talep etmeye hakkı olmayacaktır.
* * *

PARSELASYON SAHASINDA KAMULAŞTIRMA
Parselasyon/Makale No: 3 (05.05.2008)

Hüseyin KOÇAK
B a ş m ü f e t t i ş

(SPK Gayrimenkul Değerlendirme Uzmanlığı Sınavına girecekler için örnek problemler)

Bir düzenleme sahasında, düzenlemeye tabi parsellerden kesilebilecek azami DOP oranının %40’tır. Bu oranın %40’tan fazla çıkması durumunda, eksik kısım kamulaştırma suretiyle tamamlanmak durumunda kalındığında; kamulaştırmada esas, düzenleme sahasındaki bütün taşınmazlardan yüzölçümleri oranında yapılmasıdır.

Nitekim Uygulama Yönetmeliğinin 31/son maddesindeki ifadeden bu anlaşılmaktadır. 31/son maddesindeki ifade şu şekilde idi; “..... umumi hiz¬metlere ayrılan alandan, düzenlemeye giren parsel alanları toplamının %35’inin çıkarılması ile bulunan farkın 100 ile çarpılıp 65’e bölünmesiyle bulunur.”

NOT: 5006 sayılı Yasa ile DOP oranı %40’a çıkartılmıştır. Bu durum; Yö¬netmelikte geçen %35 oranının %40 olarak, 65 rakamının ise 60 olarak alı¬nıp hesaplamayı gerektirir.

(SPK tarafından yapılan Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı sınavlarında da çokça çıkan, parselasyon sahasında kamulaştırma ile ilgili örnekler)

ÖRNEK 1:

Bir düzenleme sahasında düzenlemeye giren parsellerin toplam yüzöl¬çümü 100 000 m², bu sahada kamuya ayrılan alan 43 000 m² olsun. Bu uygulama alanında kaç m² kamulaştırma ihtiyaç bulunmaktadır?

Çözüm:
Düzenleme sahası 100 000 m². Bu sahada %40 DOP kesintisi yapıldığında 40 000 m² elde edilmiş olacaktır.

Kamuya ayrılan alanlar için 43 000 m²’ye ihtiyaç vardır. (43 000 – 40 000 = 3 000 m².)

40 000 m²’si DOP kesintisi ile elde edildiğine göre, geriye 3 000 m² daha kaldı, deyip 3 000 m² yer kamulaştırılması hatalı bir uygulama olacaktır.

Çünkü;
Bu uygulama sahasında 3 000 m² yer kamulaştırılırsa; geriye 40 000 m² daha yere ihtiyaç kalacaktır.

DOP kesilmesi gereken miktar ne kadardır?

Uygulama sahası 100 000 m²’dir, ancak DOP kesilecek saha artık 100 000 m² değildir. Zira 100 000 m²’lik saha içerisinde 3 000 m² kamulaştırıldığına göre bu 3 000 m²’den DOP kesilemeyecektir. Geriye DOP kesintisi yapabileceğimiz alan yüzölçümü 97 000 olacaktır.

3000 m² kamulaştırıldığında DOP oranı: 40 000 / 97 000 = % 41,24 bulunur. Dolayısıyla kamulaştırmanın bu şekilde hesabı hatalıdır.

Öyleyse;
Yukarıda belirtildiği üzere Yönetmeliğin 31/son maddesinin öngörüsü doğrultusunda hesap yapmak gerekecektir.

100 000 m² düzenleme sahasında 40 000 m² DOP’tan elde edilirken, 3000 m² fark kalmakta idi. Bu 3 000 m²’den hareket edilerek kamulaştırılacak miktarı hesaplandığında;
3 000 x (100/60) = 5 000 m² bulunur.

Bu sahada kamulaştırılması gereken miktar 5 000 m²’dir.

Sağlamasını yapalım;
– Düzenleme sahamız : 100 000 m²,
– Kamu alanları için : 43 000 m²,
– Kamulaştırılan alan : 5 000 m².

5 000 m² kamulaştırıldığından, uygulama alanında, kamulaştırılan bu alandan DOP kesilemeyeceğinden DOP kesilebilecek alan 95 000 m²’ye düşecektir. Diğer taraftan kamu alanları için gerekli olan 43 000 m²’nin, 5 000 m²’si kamulaştırma ile elde edildiğine göre, artık 38 000 m²’ye ihtiyaç kalmış olacaktır.

Bu bilgilerden sonra, eldeki verilerle DOP oranı hesaplanacak olursa;
38 000 / 95 000 = 0,40 bulunur.
Demek ki bu sahada 5 000 m² yer kamulaştırıldığında doğru sonuca ulaşılmaktadır.

ÖRNEK 2;

Bir düzenleme sahasında düzenlemeye giren parsellerin toplam yüzöl¬çümü 300 000 m², bu parsellerin düzenleme alanı içinde kalan kısımlarının imar parsellerine ayrılan alanları toplamı 177 000 m², kamuya ayrılan alan 124 500 m² ise; bu uygulama alanında kamu alanları için daha kaç metre¬kare sahaya ihtiyaç bulunmaktadır.

(Bir üst örnekteki mantık esas alınarak çözelim)
(K) = 300 000 m² (katılım kütlesi)
(D) = 177 000 m² (Dağıtım Alanı)
(KAA) = 124 500 m² (Kamuya ayrılan alan)

Düzenlemeye giren alanın toplam yüzölçümü 300 000 m² dir. Bu mikta¬rın %40’ı, 120 000 m² dir. Hâlbuki örneğimizde kamu hizmetleri için ihtiyaç duyulan miktar 124 500 m² dir.

124 500 – 120 000 = 4 500 m².
4 500 x ( 100 / 60) = 7 500 m².
Kamulaştırılacak alan 7 500 m²’dir.

Sağlamasını yapalım;
300 000 – 7 500 = 292 500 m2
124 500 – 7 500 = 117 000 m2
117 000 / 292 500 = 0,40

(Bu oranın tam %40 bulunması, 7 500 m2 olarak hesaplanan kamulaştırma miktarının doğru olduğunu gösterir.)

PARSELASYON TABİ KADASTRO PARSELİNDE HATA
Parselasyon/Makale No: 2 (01.01.2008)
Hüseyin KOÇAK
B a ş m ü f e t t i ş

İmara tabi kadastro parsellerinde hata tespit edilmesi halinde yapılması gereken şey, bu hatanın düzeltilmesi ve parsellerin, uygulamaya doğru yüzölçüm değerleriyle alınmasıdır.

Yüzölçüm düzeltmesi, ilgilisinin muvafakati ile 1458 nolu genelge ile, muvafakat etmemesi halinde ise 41 inci madde uygulaması ile mümkündür.

İmar sahasındaki kadastro parsellerinin yüzölçümlerinin farklı çıkması halinde, ilgililere ulaşılamazsa; ulaşıldığı halde muvafakat alınamazsa; 41 inci madde uygulaması sonucu tebligat için yine ilgilisine ulaşılamazsa ya da ken¬disine tebligat yapılan ilgili dava yoluna giderse (bu davanın sonucunun bek¬lenmesi gerekeceğinden) uygulama önemli ölçüde aksamaya uğraya¬caktır.

Yapılacak uygulamanın sonucunda da bir ilânın bulunduğu düşü¬nülecek olursa, bu aksamalara meydan vermeden pratik yol seçilmelidir. Şöyle ki;

1 – Farklılık tecviz dahilinde ise sorun bulunmamaktadır. Parsel, tapuda kayıtlı olduğu yüzölçümle uygulamaya alınır.

2 – Farklılık tecvizi aşmasına rağmen, herhangi bir kaba hatanın varlı¬ğını gösterir boyutta değilse, yine problem olmayacaktır. Parsel yine tapuda kayıtlı yüzölçümle uygulamaya alınır.

Zira yapılan kontrol, bugünün ölçüm tekniğinde zemine uygulama ve yeni alım ile hesaplama şeklinde değildir. Eldeki verilerle kabaca ya¬pılan bir kontroldür. O nedenle de bir kaba hata tespit edilmediği durumlarda, parsel tescilli yüzölçümle uygulamaya alınmalıdır.

3 – Tescilli hesapla, son hesap arasındaki fark, tescilli hesapta bir kaba hatanın varlığını gösterecek boyutta ise, esas olan, uygulama öncesi bu hata¬nın düzeltilmesidir.

Düzeltme; ilgilisinin muvafakati ile 1458 nolu genelge gereğince yapılır. İlgilisi muvafakat etmezse 41 inci madde uygulanmak suretiyle hata giderilir. İlgilisinin muvafakat etmediği durumlarda, 41 uygulansa bile tebligat sorunu yaşandığı durumlarda, düzeltme uygulamayı aksatacaksa; parsel, tapuda ka¬yıtlı yüzölçümüyle değil yeni bulunan doğru değerle işleme alınmalıdır.

Aksi halde dağıtımda haksızlığa neden olunmuş olunur.

Ş ö y l e k i ;

Örnek 1 – Uygulamaya tabi parsel 1 500 m2 olarak tescillidir. Kontrol çalışmasında bu parselin 1000 m2 geldiği görülüyor. Yüzölçümde küçülme olduğu için ilgilisi muvafakat vermiyor.
Uygulama sahası için belirlenen DOP oranı %25’dir.

Bu parsel uygulamaya tescilli yüzölçümüyle alınırsa; 1500 m2 den, %25 DOP düşüldükten sonra 1 125 m2 lik imar parseli tahsisi edilecektir. Yani; fi¬ilen 1000 m2 yere karşılık, 1 125 m2 yer verilmiş olacaktır.

Örnek 2 – Tam tersi tescilli yüzölçüm 1000 m2 iken kontrol sırasında 1500 m2 bulunuyorsa; bu parsel uygulamaya tescilli yüzölçümle alınırsa, %25 DOP düşüldükten sonra 750 m2 yer verilecektir. Taşınmazın gerçek yüzöl¬çümü 1500 m2 olduğuna göre, uygulamaya giren diğer parsellerden %25 DOP kesilirken bu parselden %50 DOP kesilmiş olacaktır.

Bu tür hatalara sebep olunmamak bakımından, parsel uygulamaya doğru yüzölçümüyle alınmalıdır.
Danıştay kararları; tapu sicilindeki hatalar uygulamayı sakatla¬maz şeklindedir. O nedenle de bu şekilde yapılacak uygulama bozma sebebi sayılmamaktadır.

* * *

KISMEN PARSELASYON TABİ
KADASTRO PARSELİNDE HATA
Parselasyon/Makale No: 1 (01.01.2008)
Hüseyin KOÇAK
B a ş m ü f e t t i ş

Kısmen uygulamaya giren parselde yüzölçüm hatası tespit edilirse hatanın giderilmesi, daha sonra uygulamaya geçilmesi, öncelik tanınması ge¬reken uygulama şeklidir. Ancak, işlem ivedilik arz ediyor fakat dü¬zeltme için ilgilisi muvafakat etmiyorsa işlemin aksayacağı muhakkaktır.

Bu nedenle de; Parselin parselasyona giren bölümü kesin değeriyle hesaplanmalı, uygulamaya esas bu kesin değer olmalıdır.

Uygulamaya giren kısmın kesin değeriyle hesaplanan yüzölçümü, işleme tabi parselin yüzölçümünden düşülmeli, hata ise, daha sonra düzeltilmek üzere kalan kısımda bırakılmalıdır.

Hatanın, uygulamaya giren kısımda bırakılması ya da uygulamaya gi¬ren kısımla, kalan kısım arasında dağıtıma tabi tutulması doğru bir uygulama olmayacaktır. Çünkü;

Parselin yüzölçümünde küçülme varsa, dağıtım sonrası verilecek hisse, düzeltmeye giren gerçek yüzölçüme göre daha fazla olacak,

Tersine, yüzölçümde büyüme varsa, o takdirde de verilecek hisse düzen¬lemeye giren gerçek değere göre daha düşük kalacaktır.

Örneğin;

Yarısı uygulamaya giren parselin tescilli yüzölçümü 4000 m2 ol¬sun, uygulama sırasında yüzölçümde bir kaba hata olduğu fark edilsin ve son hesapta, aslında bu parselin gerçek yüzölçümünün 3000 m2 olduğu tespit edilmiş olsun.

Yüzölçümde küçülme olduğu için büyük bir ihtimalle ilgilisi düzeltmeye muvafakat etmeyecek, 41 uygulaması halinde de dava yolunu seçecektir. Bu durumda hata, uygulamaya giren ve kalan kısma dağıtılması halinde şu şe¬kilde bir sonuç çıkacaktır.

Parselin gerçek yüzölçümü 3000 m² Uygulamaya giren fiili kısmı ise 1500 m² dir. Hata dağıtımı yapıldığında uygulamaya giren kısım sanki 200 m² imiş gibi işlem görecektir.

DOP oranının %35 olduğu varsayılırsa, uygulama sonucu bu parsel ma¬likine verilecek hisse 1300 m².ye tekabül edecektir... Yani gerçekte 1500 m² olarak uygulamaya giren bir parsele karşılık 1300 m² lik yer verilmiş olacak¬tır ki; bu ise, diğer parsellerden %35 DOP kesilirken bu parselden %13,33 DOP kesilmiş gibi bir sonuç elde edilmesine neden olacaktır.

Tersine tescilli yüzölçüm 3000 m² iken, kontrol sırasında bulunan yüzölçüm 4000 m² çıkmış olsaydı ve parsel tescilli yüzölçümüyle uygulamaya alınmış olsaydı; o zaman da, parsel maliki mağdur edilmiş olurdu.

Şöyleki; parselin fiilen 2000 m2 si uygulama girdiği halde 1500 m2 si uygulamaya giriyormuş gibi işleme tabi tutulacaktı. Aynı şekilde %35 DOP kesildiğinde de, bu parsele karşılık 975 m2 yer yerilecektir.
Uygulamaya giren kısım fiilen 2000 m2 olduğuna göre; diğer parsellerden %35 DOP kesilirken bu parselden %51,25 DOP kesilmiş olacaktır.

Bu tür durumlara fırsat vermemek için kısmen uygulamalarda; uygula¬maya giren kısım net değeriyle uygulamaya alınmalı, hata ise daha sonra dü¬zeltilmek üzere kalan kısımda bırakılmalıdır.

* * *