25 Ocak 2012 Çarşamba

NEVİZADE

NEVİZADE Nevizade’nin tadı elbette kışın da çıkar ancak herkes bilir ki, yaz aylarında akşam serinliğinin hissedildiği mekanlarda iş yorgunluğunun ardından dostlarla içilen buz gibi biraların keyfi de hiçbir şeye değişilmez.

BEYOĞLU

BEYOĞLU Beyoğlu İstanbul’un en İstanbul kokan ilçesi olarak tanımlanabilir, kozmopolit teriminin hayat bulduğu yerdir. İstiklal Caddesi ve çevreindeki sokaklar yalnızca Beyoğlu’nun değil İstanbul’un da merkezi sayılabilir. İstiklal Caddesi dışında Cumhuriyet, İnönü ve Cihangir caddeleri de ticaret ve eğlence fonksiyonunun en belirgin oldukları yerlerdir. İlçe sınırları içinde yer alan çeşitli kültürel etkinliklerin yapıldığı tesisler, ilçenin bir kültür merkezi olmasını da sağlamıştır. Sinemalar, tiyatrolar, gösteri merkezleri gibi yerler, Beyoğlu İlçesi’nde yaşayan nüfustan çok fazla nüfusun faydalandığı, İstanbul ve Türkiye genelinde bir anlam ifade eden yerlerdir. Ayrıca Beyoğlu Gürcü ressamların oluşturduğu Pirosmani Sanat galerisine de ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi yarımadanın ve Haliç’in karşısında gelişen bölge, öteden beri Yunanca’da “karşı yaka”, “öte” anlamına gelen “Pera” adıyla anılmıştır. Türkler tarafından kullanılan “Beyoğlu” adının, bir beyin oğlunun bölgedeki konağından kaynaklandığı ileri sürülür. Bu konuda iki varsayımdam söz edilmektedir. Fatih Sultan Mehmed döneminde, Pontus Prensi Aleksios Komnenos’un (veya yeğeninin) İslamiyeti kabul ederek bu bölgeye yerleşmesinden, diğer bir varsayıma göre de Kanunî Sultan Süleyman döneminin Venedik elçisi Andrea Gritti’nin oğlu Luigi Gritti’nin Taksim dolaylarında bir konakta oturmasından kaynaklanmaktadır. Türkler’in “Bey oğlu” diye andıkları bu adam, elçinin bir Rum kadınla evlenmesinden dünyaya gelmiştir. Pera adı, 1925’de resmi yazışmalardan çıkarıldıktan sonra gittikçe unutulur hale gelmiş, buna karşılık Beyoğlu adı güç kazanıp bölgeyi belirtmek için daha yaygın biçimde kullanılmaya başladı.

TAKSİM

TAKSİM Taksim… Ait oldugu sehir ve ülkenin tamamından bağımsız yaşayan, ve açık açık onlara kafa tutan asi varlık. Onu kelimelerle anlatmak gerçekten çok zor. Bunu yapmaya kalkıştığımız için bizi bağışlasın… Bana göre ülkemiz insanlarını ikiye ayırmak mümkün; Taksim’i tanıyanlar, ve şanssızlar… Şanssizlara üzülmemek elde değil, ama onları hiçbir zaman çağırmam buraya, anlatmam onu. İsterseniz bencillik deyin, umursamam. Çünkü insani kendi kaderi getirmeli Taksim’in koynuna. Taksim kendi istemeli büyüleyecegi insanı. Zaten kıskanırımda, paylaşmak istemem degerini bilemeyecek insanlarla. Bilen insan yaşar zaten onu doyasıya.. Bir ilkbahar gecesini sabaha baglayan saatlerde, dostlarla sarhoş ve aç bir sekilde meydana çikarak keyifle ıslak hamburgerlerimizi keyifle hımmm

İSTİKLAL CADDESİ

İSTİKLAL CADDESİ İstiklâl Caddesi, (Osmanlıca: (1927′den önce) Cadde-i Kebir, Büyük Cadde, Fransızca: Grand Rue de Pera), İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Beyoğlu’nda Tünel ile Taksim Meydanı arasında uzanan ve 19. yüzyılın sonlarından beri Türkiye’nin en ünlü caddelerinden biri olma vasfını koruyan cadde. 1,400 metre uzunluğundaki caddenin [1] orta noktası Galatasaray Lisesi’nin yanından geçen Yeniçarşı Caddesi’nin caddeyi kestiği ve 50. Yıl Anıtı’nın bulunduğu yer kabul edilir. Paralelinde uzanan Tarlabaşı Bulvarıyla beraber Beyoğlu İlçesi’nin ana eksenini oluşturur. Ortalama olarak 274 metre yükseklikte yer alan İstiklal Caddesi idari olarak 9 ayrı mahalleyi kapsar. Nostaljik tramvay Tramvay hizmeti 1869′dan 1966′ya kadar İstanbul’da önce atlı sonra da elektrikli olarak sürdürülmüştü. Tramvay 1990 yılı sonlarında motorlu araç trafiğine kapatılan Tünel-Taksim arasında “Nostaljik Tramvay” adıyla tekrar işletmeye alındı. 1.65 km uzunluğundaki bu güzergah tek hatlı olup bir matris ve römorktan oluşan iki vagonludur. Günlük ortalama 2,500 yolcu kapasitesiyle ulaşımdan çok turistik amaçlı bir hizmettir. 1990′lı yıllarda tramvay raylarına paralel olarak dikilen ağaçlar 2005′te söküldü.[2]

CİHANGİR

CİHANGİR Cihangir’de bakkala bile öylesine gözler çapaklı inemezsiniz çünkü her an Kardeşler Pide’nin önünde fotonuz çekilebilir. Cihangir bir tadilatlar semtidir. O matkap artık herhangi bir ses gibi kanıksanır. Bir yer biter, diğeri başlar! Mahallede şöyle bir dolaşmaya çıkmanız bile mahallenin muhtarıymış gibi herkese hesap, selam vermek ile geçer. Surat asmak hoş karşılanmaz. Kaldırımda yürüyemezsiniz! Belediye tarafından kafelere kiralanmıştır. Yolda yürürseniz davar muamelesi görür, korna sesi ile irkilirsiniz. Dev kafe Cihangir’de ev bulmak ve sonra o evde rahat barınmak pek zordur. Bir daireye beş emlakçı bakar. Evlerde oturulacak gibi değildir. Topuklu ayakkabı ile İstanbul hayatı zordur ama Cihangir sokakları yarış parkuruna benzer. Ehliyetsiz topuklu giyilmez İki çeşit Cihangirli vardır; evine hırsız girmiş olan ve evine hırsız girecek olan. Kafe türevi bir yerde otururken her türlü dilenci, dolandırıcı, boncukçu ile en az bir defa diyalog kurmak zorunda kalırsınız. Kafe, restoran gibi yerlerde öyle rahat rahat sohbet edemezsiniz. Yan masanın kulağı vardır! Cihangir’de yaşamak akvaryumda balık olmak gibidir. Sürekli gözler üzerinizdedir. Herkes sizin ne giydiğinizi, ne yaptığınızı dikizler. havasıyla suyuyla istanbulun göbeğinde, hem içeriden hem de dışarda duran bir yerdir. merkeze yakınlığı, sosyal hayata yakınlığı, rahatlığı, zaman zaman manzarası ile bambaşka bir muhittir. yaşam tadı vardır orada, belki de ankaranın kuruluğundan gelmekten gelir o tat. pahalıdır ancak nişantaşı olmamıştır-daha. 1980 sonrasında travestilerin ve hayat kadınlarının sığınağı olan cihangir 1990′ların ortalarından itibaren oyuncuların, yazarların, diplomatların, gazetecilerin, yönetmenlerin, reklamcıların vb buluşma mekanı olmuştur. tarlabaşı ise travestilerin olmuştur. tabi bazı tatlı su entellerinin de bu mahalleden çıktığı görülmüştür. örneğin sinan çetin önceleri cihangirde emlakları toparlamış, ardından platoyu buraya kurmuştur. sonra ayn rayd’ı türkiyeye tanıtmış, sol soslu söylemiyle liberalizmin önde giden “entel”lerinden olmuştur. güzeldir cihangir, zaman zaman yaşanasıdır; farklıdır. ama farklılık mahalle dışına çıkılmadıkça aynılıktan ibaret olur. en iyisi biraz cihangirden içeri biraz da cihangirden dışarı yaşamdır. ancak her haliyle yaşam burada bir güzeldir. tatlı su entelleri de mahallelerinden çıkmalıdır zaman zaman.

ASMALIMESCİT

ASMALIMESCİT İşte Asmalımescit rehberi artık “Nereye gitsek” diye düşünmeyin… DANS ETMEK İSTEYENLERE 1-BABYLON: Asmalımescit’in bugünlere gelmesinin müsebbibi, Şehbender Sokağı’nın dolup dolup taşmasının nedeni… Babylon, ilk açıldığında sadece farklı müzikleri takip edenlerin mekânıyken, sonra kalabalıkların tercihi oldu. Fatih Akın film galalarından sonra orada parti veriyor, kış ayları boyunca devam eden konserleri ünlülerin akınına uğruyor. Yaz boyunca kapalı olan Babylon’la ilgili hâlâ daha anlaşılamayan bir nokta var: Adının okunuşu! Çok rica ediyorum yılların Babilon’una “Beybilon” demekten vazgeçin… Şehbender Sokak, No:3 Tel: 212 292 73 68 2-NAR PERA: Burada sadece dans edilmiyor, öğlen ve akşam yemek de yiyebilirsiniz! Saat 22.00’den sonra ışıklar kısılırken müzik sesi artıyor. Habersiz yapılan partileriyle meşhur Nar Pera’da her an sevdiğiniz müzisyenlerle burun buruna gelebilirsiniz. Gripin elemanları, zaman zaman Emre Aydın bile burada oluyor. Ama dediğim gibi bu partiler o kadar beklenmedik zamanlarda yapılıyor ki; ancak şansınız varsa yakalayabilirsiniz. Boş yere kapısında kamp kurmayın. Pazar günleri kapalı mekânda haftanın diğer günlerinde “happy hour” uygulaması var. Gönül Sokak, 9/B Tel: 212 245 36 29 3-OFF PERA: Asmalımescit’in en gizli noktasındaki Off Pera’yı salı geceleri önünde oluşan kalabalık sayesinde bulabilirsiniz. Özellikle gazetecilerin ve oyuncuların gittiği mekânda eski 45’likler de çalıyor, en yeni dans şarkıları da. Burada yaş ortalaması diğer mekânların biraz üstüne çıkıyor. Hafta sonları eğlence sabahın erken saatlerine kadar sürüyor. Gönül Sokak, 14/A. 4-NOVO: Asmalımescit Sokağı’n ortalarında bulunan küçük mekânda, yaz aylarında bar tabureleri dışarı taşıyor, bira keyfi yapanlar gece ilerledikçe dans etmeye başlıyor. Genellikle eğlenceli dans müzikleri çalınan mekânda her yaştan insana rastlamak mümkün. Müdavimleri olan Novo, metrekare bakımından küçük bir alana sahip olduğu için biraz zor hareket ediliyor ama erken gidip barın ya da camın önünde yerinizi alırsanız, gece boyunca eğlence garanti. Sofyalı Sokak, No.3 Tel: 212 252 59 52 5-GROOVE: Hem yemek yiyebileceğiniz hem de eğlenebileceğiniz bir mekân daha. Groove daha çok gençlerin tercih ettiği adreslerden biri. Turistlerin de uğradığı Groove, eğelnece arayanlar için ideal adreslerden biri. Şehbender Sokak, No:18 Tel: 212 293 17 33 CİĞER SEVMEYENLER BİLE BURAYI SEVER Asmalımescit’te eskiden kulaktan kulağa yayılan bir yerdi Canım Ciğerim. Herkes o enfes ciğerleri anlatırdı. Genelde kalabalık olmazdı. İçki sonrası mekânı olarak da öğle yemekleri için de tercih edilirdi. Şimdi de pek bir şey değişmedi, sadece artık çok daha ünlü ve kalabalık oldu. Minare sokaktaki Canım Ciğerim’de ciğer yemeden Asmalımescit’in tadına varmış sayılmazsınız! LEZZET DÜŞKÜNLERİNE 6-CUBA: Asmalımescit’in en gizli adreslerinden biri olan Cuba’da, adından da anlayacağınız gibi Küba yemekleri var. Çarşamba, perşembe ve cuma geceleri canlı müzik yapılıyor. Karayip soslu tavuk kanatları mönüdeki favorimiz. Tatlı olarak çikolata kasesinde servis edilen meyve salatasını denemelisiniz. İçkilerden Cuba Mojito ve Papa Hemingway’i deneyin. Ensiz Sokak, 11/1A Tel: 212 245 78 70/71 7-BABYLON LOUNGE: Babylon’un 2007’de açılan ikinci Asmalımescit çıkartması olan mekân, özellikle kış aylarında çok dolu. Üst katını özel günleriniz için kapatabiliyorsunuz. Mönüde buğday salatasından çıtır ördeğe, ravioli’de risotto’ya yok yok. Sürahiyle servis edilen kokteylleriyse pek güzel. Jurnal Sokak, No.4 Tel: 212 245 38 00 8-FLAMM: Hem sanat galerisi hem de dekorasyonuyla Asmalımescit’in en farklı mekânlarından biri Flamm. Gündüz ve gece için farklı mönüleri var. Biberiyeli ızgara kuzu pirzolası, dil balığı ve midyeli spaghetti şahane. Şık bir mekânda zaman geçirmenin getirisi hesabın ortalamanın biraz üstünde gelmesine neden oluyor ama değer. Sofyalı Sokak, No:12 Tel: 212 245 76 04 9-OTTO: Otto’dan Asmalı’da iki tane var. Biri Sofyalı Sokak’ta tam bir piyasa mekânı olan, gelen geçeni izleyebileceğiniz, müzisyenlerle karşılaşabileceğiniz Otto Sofyalı, diğeri daha eski olan Otto Asmalımescit. Sofyalı’nın mini hamburgerleri ve iki Otto’nun da içki yanında servis ettiği erik turşuları ünlü. Otto Sofyalı: Sofyalı Sokak, 22/A Tel: 212 252 65 88 Otto Asmalımescit: Şehbender Sokak, No: 5/1 Tel: 212 292 70 15 10-LEBLON: Leblon, Issız Adam’la meşhur oldu ama sadece o popülariteye kapılıp gidenler şimdi yerini müdavimlere ve Leblon’un lezzetlerini tatmak isteyenlere bıraktı. Burada kız kıza rahatça zaman geçirebilirsiniz. Zaten içeriye damsız kimse alınmıyor. Özellikle başlangıçlardan mermerde şişleri çok ünlü. Lebnon’a giderken nispeten şık olmalısınız. General Yazgan Sokak, 3/A Tel: 212 252 86 36 11-FAST WOK: Bu “hızlı” Asya mutfağı, küçük ve mütevazı bir mekân. Bildik Uzakdoğu restoranlarının kasvetli havasından uzak bir durak. Çabucak atıştırmak ve geceye devam etmek için noodle’ları ideal. Fiyatları da oldukça uygun. Sofyalı Sokak, No:20 Tel: 212 245 68 45 12-LOKAL: Lokal, Asmalı’nın en eskilerinden biri. İlk açıldığı zamanlarda farklı dekorasyonu ve yaratıcı mönüleriyle başımızı döndürmüş, kalp atışlarımızı hızlandırmıştı. Zaman geçse de Thai füzyon mutfağının kalitesinden ödün vermedi. Buraya gidince mutlaka hindistancevizli tavuk (Chicken Coconut Curry) yiyin. Pazar günleri kapalı. Müeyyet Sokak, No: 5 Tel: 212 245 57 43 13 9-ECE AKSOY: Kuruçeşme’deki meşhur Ece Bar’ın muhteşem kadını Ece Aksoy’un asmalı çıkartmasında ister mükellef bir rakı sofrası kurdurun, ister tencere yemeklerinden yiyin. Hepsi çok güzel. Küçük bir mekân olduğu ve arka sokaklarda kaldığı için öyle rahatsız edici bir kalabalığı ve gürültüsü de yok. Hatta tek sorun sokak çocukları diyebiliriz. Burada sık sık gazetecilere rastlayabilirsiniz. Oteller Sokak (Minare Sokak’ın karşısı) 9-B, Tel: 212 245 76 28 14-LA BRISE: Asmalı’nın en lüks adreslerinden olan La Brise, gerçek bir Fransız restoranı. Şansal Büyüka gibi ünlülerle karşılaşabilirsiniz burada. Haliyle böyle durumlarda, kapıda bekleyen paparazzilerin flaşları gözlerinizi kamaştırabilir. Burada geleneksel Fransız yemeklerini yiyebilirsiniz. Mesela soğan çorbasıyla başlayıp, tereyağında sote bıldırcınla devam edin. Bu arada mutfakta Esen Hünal’ın olduğunu hatırlamanızda fayda var. Asmalımescit Caddesi, No: 28 Tel: 212 244 48 46 15-UGLY: Asmalı’nın yenilerinden olan Ugly, komşusu Otto Sofyalı gibi sokağa taştı ve “piyasa” bir mekân oldu. Mascarpone köpüğü ve taze baharatlı sızma zeytinyağı eşliğinde servis edilen kurutulmuş domates çorbası çok güzel. Sofyalı Sokak, No: 20 Tel: 212 252 85 86 16-PARANTEZ BİSTRO: Daha çok gençlerin tercih ettiği Parantez’de her ülkenin mutfağından yemekler var. Yalnız burada asıl denemeniz gereken ev yapımı likörler! Fiyatlar mahalledeki komşularına göre çok uygun. Jurnal Sokak, No:1 Tel: 212 245 75 13 17-FLAVIO BY LOKAL: Lokal’in İtalya ayağı olan Flavio, minik bir restoran. Mevsimlik aperotivo’ları tam Akdenizli. Servis elemanları çok içten. Gönül Sokak, 1/A Tel: 212 243 28 43 MUHABBET SEVENLERE 18-K.V: Asmalımescit’in en yaşlısı K.V. Tünel Geçidi’nin romantik cafesi. Henüz kimseler yokken, K.V.’de saatler geçirir, böyle yerlerin artmasını isterdik. Mekânlar arttı ama hâlâ K.V. gibisi yok! Burada uzun yemekler de yiyebilirsiniz sadece bir kahve, çay, limonata içmek için de uğrayabilirsiniz. Özellikle hafta içi akşam, hava kararmak üzereyken gidin. Serinliğin ve ortamın tadını çıkarın. Tünel Geçidi, C Blok-6 Tel: 212 251 43 38 19-ŞİMDİ: Asmalımescit’in tam girişinde, sadece bilenlerin gidebildiği gizli bir mabed Şimdi. Asmalı’nın tüm mekânlarından farklı olan Şimdi’de kendinizi İtalya’da hissedebilirsiniz. Eski bir binanın altında olan mekânda başınızı yukarı kaldırdığınızda, her camı çiçeklerle süslü bina boşluğunu görüyorsunuz ve İstanbul’da olduğunuz için şükrediyorsunuz. Günlük mönülerinin yanı sıra zeytinyağlıları da var, farklı ülkelerden lezzetleri de… Tatlı olarak gül reçelini deneyin ve Şimdi’nin zamansızlığının tadına varın. Her gün 7.00- 02.00 arası açık. Asmalımescit Sokak, No:5 Tel: 212 252 54 43 20-KUM SAATİ: Daha çok bira keyfi yapılabilecek, aile ortamı tadında bir bar Kum Saati. Bir zamanlar Asmalımescit Bohemya’nın başkentiyken oyuncuların uğrak yeriydi. Şimdi kalabalıktan dolayı o eski müdavimler artık yok ama Kum Saati hâlâ aynı mütevazı ve sakin havasını koruyor. En sevdiğiniz arkadaşlarınızla gidin, içkinizi yudumlarken camın ardından geçenleri görmezden gelin ve güzel müziğin tadını çıkarın. Sofyalı Sokak, No:28 Tel: 212 245 72 73 21-HOUSE CAFE: İstanbul’un en güzel semtlerine konuşlanan House Cafe’nin sahipleri, Asmalımescit popülerleşmeye başladığı günlerde hemen kokuyu alıp açtığı Tünel Girişi’ndeki bu şubeyi açtılar. Fiyatlar ne çok pahalı ne de ucuz. Limonataları enfes, yemekleri de öyle. Ama servis keşke birazcık daha hızlı olsa dedirtiyor insana! Tel: 0212 245 95 15 RAKI – MEZE DİYENLERE 22-SOFYALI 9: Asmalı’nın gediklilerinin iyi bildiği, çok katlı bu meyhane, şimdiki Asmalı sakinlerinin yeni yeni içmeye başladıkları günlerde de oradaydı. Otantik bir Asmalımecit evinin içindeki meyhanenin önü bile kalabalıktan minik ağaçlarla ayrılıyor. Fasıl yerine Yunan müziği çalan meyhanenin duvarlarındaki süsler çok güzel. 25 çeşit mezesinin favorisi, ahtapot salatası. Ev yemekleri de yapılıyor. Sofyalı Sokak, No:9 Tel: 212 245 03 62 23-ASMALIMESCİT BALIKÇISI: Yaz ya da kış fark etmez, Asmalımescit Balıkçısı’na gidin, dışarıda oturun ve siparişinizi verin. Ne yerseniz yiyin pişman olmazsınız. Öğlen vakti ya da gece tek başınıza da gitseniz uzun ve dolu bir masadaymışçasına ilgiyle servis alırsınız. Cuma-cumartesi geceleri canlı gitar dinleyebilirsiniz. Sofyalı Sokak, 5A Tel: 212 251 39 39 24-YAKUP: Köşe yazarlarının gözbebeği Yakup, sık sık gazetelerde boy gösterir. Kimisi “Yakup eski Yakup değil” der; kimisi “Yakup hiç değişmez”. Doğrusu bu ya, Yakup da herkes ve her şey gibi değişti. Kuzu şişi, muska böreği, etleri denemeye değer. Rezervasyonsuz giderseniz hafta içi bile olsa yer bulmanız hayal olabilir. Asmalımescit Sokak, 35/37 Tel: 212 249 29 25 25-REFİK: Refik, meyhanelerin hasıdır. Rakı sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir yerdir. Kağıtta pastırması ve zeytinyağlıları meşhurdur. Tabii müşterileri de. Mankenler, oyuncular, müzisyenler masalarını doldurur. Burada kimse kimseyi rahatsız etmez, o yüzden ünlü görmek için gidecekseniz şimdiden vazgeçin! Sofyalı Sokak, No: 6 Tel: 212 243 28 34 İLHAN BERK’İN ASMALISI İlhan Berk, Pera isimli kitabında Asmalımescit’e de bir bölüm ayırmış. Sofyalı Sokağı ayrı başlığa taşımış. Asmalımescit’i bugünlere taşıyan Şehbender Sokağı ise takvimler 1988’i gösterirken şöyle anlatıyor: “Şahbender Sokağı belki de Minare Sokağı’nın Allah’ın günü karanlığını yüklendiğinden (belki de kendi yalnızlığından, karabasanından) kendini bu dünyanın dışında düşünür.”

Beyoglu Neresidir ?

Beyoglu Neresidir ? Beyoglu ilçesi günümüzde, 45 mahalleden ve yaklasik 225 bin yerlesik nüfustan olusan bir yerlesim yeridir. Is, eglence ve kültür merkezi olmasi nedeniyle bu ilçe sinirlari içerisindeki gündüz ve gece nüfusu birkaç milyonu bulmaktadir. Bazilarina göre Beyoglu, Karaköy’den Taksim’e kadar uzanan bölgedir. Bazilarina göre de, Tünel Meydani’ndan Taksim’e uzanan bölümden ibarettir. Bugün Istanbul iline bagli Beyoglu ilçesi; Haliç’in kuzeyinde Kasimpasa vadisinin batisiyla, Dolmabahçe (Gazhane) vadisi arasinda kalan alani kapsar, Sisli ve Besiktas ilçeleriyle sinirdastir. Ancak halk arasinda Beyoglu adi, kentin önemli kültür, eglence ve is merkezlerinden olan ve Galatasaray’i Taksim Meydani’na baglayan Istiklal caddesi ve çevresi için kullanilir. Bizans döneminde yerlesim alani olmayan bu kesime; karsi yaka öte anlamina gelen Pera’dan kaynaklanan Peran Baglari deniliyordu.Geçen yüzyilda, özellikle yabancilar, Beyoglu yerine Pera adini kullanmislardir. Türkler ise Pera’yi Beyoglu seklinde adlandirip daha genis bir alani kastetmislerdir.
Beyoglu adinin ortaya çikisina iliskin çesitli rivayetler vardir. Bunlardan birisine göre; Beyoglu adi, Fatih Sultan Mehmed zamaninda Pontus prenslerinden Aleksios Komnenos’un islamiyeti kabul ederek burada oturmasindan kaynaklanir. Ikincisine göre ise; burada oturan Pontus prensi degil, Kanuni zamanindaki Venedik elçisi Andre Giritti’nin oglu Luigi Giritti’dir. Türkler’in “Bey Oglu” diye andiklari bu adam, elçinin bir Rum kadinla evlenmesinden dünyaya gelmistir. Oturdugu konak da Taksim yakininda bir yerdedir. Diger birine göre ise; Kanuni Sultan Süleyman döneminde burada oturan Venedik elçisine yazismalarda Beyoglu dendigi için bu semt de Beyoglu adini almistir. Pera adi, 1925’de resmi yazismalardan çikarildiktan sonra gittikçe unutulur hale gelmis, Buna karsilik Beyoglu adi güç kazanip bölge anlaminda da yayginlasmistir.
Bizans’tan Osmanli’ya Pera, Bizans dönemindeki Istanbul’un sonradan gelisen yerlesim yeri olmustur. Imparator 2.Theodosius tarafindan bir kismi yaptirilmis olan Istanbul surlarinin çevreledigi kapali alanin Haliç’e ve Marmara’ya bakan yamaçlarinda konutlar; Sirkeci çevresinde ticaret kuruluslari; Sarayburnu, Beyazit, Aksaray, Cerrahpasa, Yedikule’de yönetsel, dinsel ve ticari merkezler yogunluktaydi. Ayrica Haliç’in karsi kiyisindaki Galata da bir dis yerlesim yeri olmustu. Sykai (Sycae) adi verilen bu yerlesim yerinde oturanlarin çogunlugunu Venedikliler ile Cenevizliler olusturmaktaydi. Daha sonralari surlarla çevrilen bu yerlesim yerleri, zengin bir ticaret merkezi oldu. 13. yy’da Cenevizli tüccarlarin yönetimine verilen Galata yüzyillar boyunca ticaretteki önemini korumustur. 5. yy’da kent 100 bini bulan nüfusuyla dünyanin sayili büyük kentlerinden biriydi. Osmanlilar tarafinda alindiginda 50 bin kadar olan nüfus Rumeli ve Anadolu’dan getirilen müslüman ve müslüman olmayan halkin yerlestirilmesiyle 100 bini asti. Müslümanlarin büyük bölümü bu dönemde eski kentin bulundugu yarimadanin disinda yasiyordu. Skyai de sur disina tasarak Pera (bugün Galatasaray) yönüne dogru büyüdü. 19.yy’da Galata önemli gelismeler gösterdi. Bu kesim, ticaret merkezleri olma özelligini korurken yabanci elçiliklerin yerlestigi ve yine yabanci banker, komisyoncu, banka ve sigorta sirketlerinin yogunlastigi, bunun yani sira eglence yerlerinin bulundugu bir Avrupa kenti görünümünü kazanmaya basladi. Osmanli padisahlarinin Topkapi Sarayi’ndan çikarak Galata yakinindaki Dolmabahçe Sarayi’na tasinmalari da bu yüzyila rastlar. Ilk önemli sanayi kurulusu olan Feshane’nin Haliç’te isletmeye açildigi 19. yy’da kent demiryolu, tramvay, tünel gibi kent içi ve kent disi ulasim olanaklarina kavustu. Osmanli’dan Cumhuriyet’e Beyoglu Osmanli devrinde Beyoglu, çevre olarak, Batililasmanin maddi görüntüsünün odaklastigi yer durumundadir. En hayati ihtiyaci olan suya kavusulmasi, Beyoglu’nun daha genis çapta iskanini saglamistir. 1492’den sonra Galata’daki yabanci elçilikler Beyoglu’na tasindi; Galatasaray ile Tünel arasi yerlesim alani olarak gelismeye basladi. XVIII. yy’da da gelisimini sürdürerek Kasimpasa ve Tophane taraflarina yayildi. Onsekizinci yüzyil sonlarina kadar Galata surunun disina pek tasilmis degildi. Bizans’in son döneminde Galata’nin ticari hayatina Latin kökenliler hakimdi. Çogunlugunu Genovalilar’in olusturdugu Latin kökenlilerin miktari Rumlardan daha fazlaydi. Galata, Türk yönetimine geçince de Cenevizden kalan bu Latin kökenlilerin tamami Galata’yi birakip gitmedi. Kalanlar Türk döneminin Lövantenleri’nin mayasini olusturdu. Fetih’ten sonra Galata’ya da bir hayli Türk yerlesti. 1476 tarihli bir belgeye göre, Galata’da 592 Rum, 535 Müslüman, 332 Frenk ve 62 Ermeni evi vardi. Galata’nin sur içi bölümünde Türkler çogunlukta degildi, ama Tophane, Findikli, Ayaspasa, Kabatas, Galatasaray’dan Tophane’ye inen yolun çevresi, Besiktas, Haliç kiyilarinda ise Azapkapi Sokollu Camii çevresi ve onun biraz daha ilerisindeki Kasimpasa Türk evleriyle doluydu. XIX. yüzyilda durum degisti. Yüzyilin ikinci yarisinda hem hiz hem de hacim bakimindan degismenin ölçüsü gayrimüslim guruplar lehine büyüdü. Galata Kulesi çevresinden Galatasaray’a kadar uzanan sahada Rum, Ermeni, Yahudiler’den meydana gelen gayrimüslimler ile Lövantenler ve yabanci uyruklular çogunlugu olusturdular. Ayrica, Osmanli Devleti’nin Batililar’a karsi tutumundaki degisme, Osmanlilar’la yeni iliski kuran devletlerin de Beyoglu’da arsalar edinerek binalar yaptirmalarina ve genis kadrolu personelle buralara yerlesmelerine yol açmistir. Aslinda Avrupa devletleri Beyoglu’da yer edinip elçilik binalarini buralara kondururken Beyoglu’nun bina dokusu da zenginlesmistir.
Galata’da canli bir ticaret hayati oldugu halde, buraya büyük çapli camiler yapilmamis, medreseler insa edilmemisti. Bunun en büyük nedeni, Galata ve Beyoglu’da yeterli suyun olmamasiydi. Nitekim az çok suya kavusturulmus bölgeler, bol miktarda Türk yerlesimine sahne olmustu. Galata’nin iki yaninda Tophane ve Kasimpasa buna iyi bir örnekti. Öteki taraf ise Halicioglu ve Sütlüce’ye dogru uzaniyordu. Beyoglu’nun su sorunu üzerine, ciddi sekilde ancak XVIII. yüzyil ortalarinda egilinmistir. 1732’de Birinci Mahmud tarafindan Bahçeköy su sebekesinin yapilmasiyla Beyoglu bol suya kavusmustur. Beyoglu bölgesinin bol suya kavusturuldugu 1732 senesinin tarihini tasiyan 25 çesme bulunmaktadir. 1737-1800 arasinda yapilmis 49 çesme, 1800-1923 arasinda yapilmis 76 çesme, bir yönüyle de Türk nüfusunun nerelerde yogunluk gösterdiginin de isaretini olusturmaktadir. Bahçeköy sebekesi, Beyoglu için, uzun yillar yeterli olmamistir. Beyoglu su bakimindan bundan sonra da zaman zaman takviye edilmistir. Ondokuzuncu yüzyilin sonlarinda, terkos Gölü’nden Istanbul’a su veren sebeke yapilinca Beyoglu’ya da su verilmistir. Imparatorluk döneminde Beyoglu’ya son su takviyesi Ikinci Abdulhamid zamaninda olmustur. Kemerburgaz ile Cendere arasindaki 60 kadar kaynagin sulari toplanarak 1904’te demir borular ile Beyoglu’ya sevkedilmistir. Bu sular Hamidiye Sulari diye taninir.
Istanbul’da evlere ve diger özel kurumlara parali su dagitiminin yapilmasi, Terkos ve Elmali sebekeleri ile baslamistir. Istanbul’da halkin evlerinde parali su harcamasi da Terkos ve Elmali sulari ile baslamis oldu. Beyoglu’ya dikkatlerin çevrilmesine neden olan etken, aslinda devletti. Zira Beyoglu’nun sirtlarina da, kiyi bölgelerine de el uzatan öncelikle devletti. Devlet buralarda yeni kurumlar kurma yönünde varligini gösteriyordu. Bunlar: Saray, modern okullar, kislalar, hastaneler, yönetim birimleri gibi seylerdi. Reformlar bunlarla belirginlige kavusuyor, halka tanitiliyor, ögretiliyor ve yasama geçiriliyordu. Reformlar ve Batiya Açilis konusunda Ikinci Mahmud da Üçüncü Selim’in yolunu izler. Beyoglu’nun yildizinin parlayisi asil bu padisah zamaninda açiklik ve hiz kazanir. Padisah sarayinin Istanbul’dan Beyoglu yakasina geçmesi, saltanat makaminca Beyoglu’nun Istanbul’a tercih edildigini ortaya kor. Bu dönemde örnegin; Sütlüce yakininda Karaagaç’ta bir evde, gizlice matematik ve geometri dersleri verilmeye baslanir. Gizlilik içinde bir reform uygulamasina geçilmekteyken Beyoglu yakasi uygun görülmektedir. Bir süre sonra bu hendesehane Tersane civarinda açik sekilde faaliyete geçecek, matematik ve geometri gibi pozitif bilimlere yer verilen bu egitim birimi 1773’te kurulmus olan Mühendishane-i Bahri-i Hümayun için bir baslangiç olacakti Ayni sekilde Baron Dö Tott, askeri alanda ikinci bir reform hareketi olarak Sürat Topçulari’ni kurmustur. Bunlar haftada üç gün Beyoglu ve Kagithane’de talim yapmislardir. Baron Dö Tott’un yenilikleri arasinda bir de Hasköy’de Top Dökümhanesi’nin kurulusunu hatirlatmak gerekir. 1792’de ise Halicioglu’da Humbaraci Kislasi yaptirilir. Ayni yil içinde, tarihi Haliç Tersanesi’nde va Galata’nin hemen yanibasinda Tophane’de yenilemeler gerçeklestirilir. 1795’te Mühendishane’i Berri-i Hümayun Halicioglu’daki binasinda egitime baslamistir. Bu açidan Beyoglu’nun gelismesini etkileyen kurumsal insaatlarinin en basinda Beyoglu Kislasi’ni saymak gerekir. Beyoglu Kislasi topçu askerleri için hazirlanmistir. Yillar ilerledikçe, Beyoglu’nun tercihli alan haline gelisi, daha baska noktalardan da açikliga kavusur. 1858’de Beyoglu’da örnek belediyecilik uygulamasina geçilmesi, tercihin yönetim alanina kadar uzanisina açiklik getirir. Kilik, kiyafet ve yasam tarzi ve binalar açisindan bütün halinde Türkiye ölçeginden farkli bir yasam ve görüntünün asil yogunluk kazandigi yer, kuskusuz, Beyoglu olmustur. 1860-1864 arasinda Asiklar ve Ayazpasa mezarliklari kaldiririlmis, Galata surlari yiktirilmis, yeni caddeler ve sokaklar açtirilmis; yanginlarin önlenebilmesi için ahsap bina yapimi yasaklanmistir. 1873’de Galatasaray’i Beyoglu’na baglayan Tünel açilip hizmete girmistir. 1913’te ise Beyoglu-Sisli arasinda elektrikli tramvaylar hizmete girmistir. Osmanli’dan Cumhuriyet’e geçildiginde de Beyoglu’nun yerlesme alani Tesvikiye ve Maçka’dan Besiktas’a, Sisli ötelerine, Haliç ve Bogaziçi yamaçlarina uzandi. Bu gelisme sirasinda konutlar yavas yavas is yerlerine dönüstü. Önceleri adi Cadde-i Kebir iken Cumhuriyetten sonra Istiklal Caddesi denilen ana yol boyunca magazalar, bankalar, kahvehaneler, tiyatrolar, sinemalar, pastaneler ve eglence yerleri açildi. Bu gelisme Halaskargazi Caddesi boyunca Sisli’ye dogru sürdü. Istanbul’daki hizli kentlesme gözönünde tutularak cumhuriyet döneminde birkaç kez kent planlamasi yapildi. Bu planlara göre Haliç çevresi ile Bogaziçi sanayi olarak ayrilinca 1940 sonlarindan baslayarak bu alanlar fabrika ve isyerleri ile doldu. Bugün Beyoglu ilçesinin sinirlari içerisinde çok sayida önemli kurum ve mekan bulunmaktadir. Bunlarin arasinda; Findikli’daki Mimar Sinan Üniversitesi, Taksim Meydani’ndaki Atatürk Kültür Merkezi, Kasimpasa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanligi, Sütlüce’deki Tophane-i Amire ( Koç Sanayii Müzesi), Aynalikavak Kasri, Istiklal Caddesi’ndeki Istanbul Sanayi Odasi, Yapi Kredi Kültür ve Yayincilik, Çiçek Pasaji, Balik Pazari, Aksanat, çok sayida sinema, Muammer Karaca Tiyatrosu, Tünel ve Tramvay ulasimi, Galata’daki Galata Kulesi de bulunmaktadir. Günümüzde de büyük otellerin, tiyatrolarin, sinemalarin, okullarin, konsolosluklarin, yabanci kültür merkezlerinin, sanat galerilerinin bulundugu Beyoglu, Istanbul’un en canli ve gözde semtlerinden biridir. Kaynakça: Beyoğlu Belediyesi Web Sitesi

24 Ocak 2012 Salı

Hangi Patron Hangi Binayı Satın Aldı?

21 bin yatak kapasitesine sahip Beyoğlu’nun artan talebi karşılayabilmesi için 30 bin ilave yatak kapasitesine ihtiyacı var. Yatırımcılar, tarihi binaları butik otele dönüştürmek için kolları sıvadı. Ağaoğlu’ndan Ulusoy’a, Çiller’den Acarlar’a kadar ünlü isimler Beyoğlu’nda otel açma yarışına girdi. Afrika Han, Rumeli Han, Sarkuysan Han gibi birçok tarihi bina otele dönüştürülecek.
İstanbul’un kültür, sanat ve eğlence merkezi Beyoğlu turizm bölgesi olma yolunda ilerliyor. İstanbul’da ilk modern ticaretin yapıldığı bölgede özellikle son yıllarda yüzlerce yıllık binalar otel olarak yeniden doğuyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a göre sekiz sene öncesine kadar 6 bin yatağa sahip Beyoğlu’nda bugün 21 bin yatak kapasitesine ulaştı. Ancak bu rakam da talebi karşılamaya yetmiyor. Son dönemlerde butik otel yatırımları ile dikkat çeken Beyoğlu Güzelleştirme Derneği Başkanı Nizam Hışım bölgede en az 50 bin yatağa ihtiyaç olduğunu söylüyor
İstanbul’un her geçen gün artan turizm potansiyeli dikkate alındığında rakamlar abartılı değil. Nitekim İşadamı Nizam Hışım “İstanbul’a gelen turist sayısı 7 milyon. Paris’teki Eyfel Kulesi’ne çıkan turist sayısı da 7 milyon. İstanbul şu anda hak ettiği turist sayısını almıyor. Bunun için çok iyi oteller açmamız lazım. İnsanları Beyoğlu’na getirecek yapılarımız var, onları iyi hale getirdiğimizde bölge çok iyi kalkınacak” derken kentin ne kadar büyük bir turizm potansiyeli olduğunun da altını çiziyor. İstanbul, son yıllarda hızla bir dünya kentine dönüştü. Her yıl kente gelen turist sayısı da katlanarak artıyor. Bir zamanlar Paris, Londra ve Berlin’den sonra adını anılan İstanbul, bugün Avrupa listelerinde ilk sırada yer alıyor. Yatırımcının önü açık İstanbul’da turizmin kalbi ise Beyoğlu’nda atıyor. Beyoğlu, sadece kentin merkezi olması ile değil, aynı zamanda sahip olduğu tarih, kültür, sanat ve eğlence mekanlarıyla da dünya çapında popüler bir merkeze dönüştü. Ancak, Beyoğlu gibi tarihi dokusu yoğun bir bölgede otel kurmak hiçte kolay değil. Bu yüzden tarihi binaların renovasyondan sonra otele dönüştürülmesi tercih ediliyor. İlçe bu bakımdan atıl bir bina stoku da barındırıyor. Koruma Amaçlı İmar Planı da bölgede turizm alanlarının arttırılmasını ön görüyor. Bu kapsamda sadece Beyoğlu değil komşu bölgeleri olan Cihangir ve Tophane de yeni turizm bölgeleri olarak öne çıkıyor. Yani, yatırımcının önü açık. Herkes bina arıyor Bölge ünlü firmaların da yatırım yeri olarak gün geçtikçe değerine değer katıyor. Ağaoğlu’ndan Ciner Grubu’na, Metro Grup’tan Gulf Petrolcülük’e kadar pek çok firma Beyoğlu’nda otel açacaklarının sinyalini verdi. Beyoğlu’nun sadece binaları değil, tarihi nitelikteki yapılar da otele dönüştürülecek. Bölgenin geçmişinde önemli yere sahip olan Afrika Han ve Rumeli Han’ın da otel olarak hizmete sunulacağını söyleyen Nizam Hışım da şu günlerde satın aldığı Bereket Han’ı 18 odalı butik otele dönüştürmek için çalışıyor. Şehrin kalbinin attığı Beyoğlu’nda bugüne kadar yapılan otel sayısı hayli fazla. Bunlardan biri Ciner Grup’un bölgede açtığı İstanbul Park Otelleri. Eski Başbakan Tansu Çiller’in oğlu Mert Çiller’in de bölgede yatırım bedeli 23 milyon doları bulan Pera Rose, Pera Tulip ve Tulip City olmak üzere üç tane oteli bulunuyor. Bölgede eski futbolcu Emre Aşık da, Beyoğlu’nda 123 yıllık tarihi binayı 28 odalı bir butik otele dönüştürdü. Emre Aşık, Odda Hotel’i bu sene açtı. Odda Hotel Balo Sokak’ta bulunuyor. Bölgede bulunan 19.yüzyıl Fransız mimarisine sahip Meşrutiyet Caddesi’ndeki 34 numaralı bina da, Miapera ismiyle otel olarak hizmet vermeye başladı. Miapera Hotel 61 odadan oluşuyor. Serdar Bilgili’nin otel projesi Bölgeye otel yatırımı yapan isimler bununla da sınırlı değil. Ayrıca, Beşiktaş Kulübü eski başkanlarından Serdar Bilgili Eski Amerikan Konsolosluğu’nu otel yapacak. Uzun süredir boş olan ve 5 dönüm içinde 3 ayrı bloktan oluşan bina, şimdi Bilgili Holding bünyesinde 110 odalı çok özel butik bir otele dönüşecek. 40 milyon Euro yatırım yapılacak otelin 2012 Eylül’ünde açılması planlanıyor. Dilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı İskender Dilek ise, bölgede 133 odalı oteli otel açacak. 60 milyon dolar yatırım bedeline sahip otelin 2012 Aralık’ta açılması planlanıyor. Sarkusyan Han Ciner’e geçti Martı Otel İşletmeleri de Park Enerji şirketine ait 11 katlı binayı kiralayarak 300 odalı, 5 yıldız bir otel açacak. 2012 ilkbaharında açılması planlanan otel 22 bin metrekarelik alanda hayata geçecek. Bölgede üstlendiği projelerle adından sık sık söz ettiren Galata A.Ş’den alınan bilgilere göre firma, Galatasaray bölgesinde tarihi özellikli bir üçleme gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yine Bankalar Caddesi’ndeki Sümerbank Binası’nı 2010 yılında Simurg Turizm’in sahibi Timur Özdemir’den 9 milyon dolara satın alan işadamı Yılmaz Ulusoy, binayı otele dönüştürüyor. Otel 2012’de hizmete açılacak. Beyoğlu’ndaki tarihi yapılarla ilgilenen Ulusoy, buralarda butik otel açmak istiyor. Ulusoy’un hedefi 2015’e kadar 5 butik otel açmak. Sarkuysan Han’ı almak için çok uğraşan Ulusoy, hanı Ciner Grubu’na kaptırdı. Turgay Ciner'in sahibi olduğu Park Elektrik, Sarkuysan'ın Şişhane'deki binasını geçtiğimiz ağustos ayında 30.5 milyon dolara satın aldı. Nizam Hışım’ın verdiği bilgiye göre tarihi Sarkuysan Han’ın kaderi de otel olmak. Beyoğlu Ağaoğlu’nu da ağırlayacak Beyoğlu’ndaki otel trendini çok faydalı bulduğunu söyleyen ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu, turizm yatırımları da yaptığını ve Beyoğlu’nda otel açma projesiyle ilgilendiğini vurguluyor. Ali Ağaoğlu, özellikle bölgedeki tarihi nitelikteki binaların turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, “Beyoğlu’nda gerçekten çok güzel binalar var. Bunların alınıp, hiç olmazsa butik oteller haline getirilmesi gerekir” diyor. Ağaoğlu, “Türkiye turizmden yaklaşık 25 milyar dolar para kazanıyor. Ama Türkiye’nin ve İstanbul’un potansiyeli bu değil. Ben sadece tek başına İstanbul’un turizm potansiyelinin 30 milyar dolar olduğuna inanıyorum. Bugün Londra, Paris 50-60 milyar dolar turizm geliri elde ediyorsa İstanbul bunu rahatlıkla elde eder ve hak ediyor. Onun için özellikle Beyoğlu’ndaki otel sayısının artması İstanbul turizmine büyük katkı sağlayacak” diyerek konuya ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Hangi Patron Hangi Binayı Satın Aldı? Her geçen gün daha fazla turist çeken İstanbul’da Beyoğlu turizmcilerin gözdesi oldu. Önce Talimhane otel bölgesi olarak ilan edildi. Bölgedeki yatak sayısı hızla arttı. Ancak, talebi karşılamaya yetmedi. Narmanlı Han, Afrika Han gibi Beyoğlu’ndaki bu tarihi binaların çok değerli olduğunu dile getiren Ağaoğlu, “Eğer biz İstanbul’u dünya şehri yapacaksak bu yapıları bizim çok acil dönüştürmemiz lazım” diyor. Kim hangi binayı aldı Ciner Grubu: Sarkunsan Binası ve Halk Bank. Serdar Bilgili: Eski Amerikan Konsolosluğu binası. Gulf Petrolcülük: Afrika Han. Nizam Hışım: Alkazar Sineması ve Bereket Han. Martı Otel: Kocatepe Mahallesi ve Abdülhamit Caddesi’nde yer aldı. Yılmaz Ulusoy: Sümerbank Binası’nı aldı. Ali Ağaoğlu: Otel için yer bakıyor. Dilek Holding: Şişhane’de otel açıyor. Galata A.Ş: Galatasaray’da olacak tarihi üçlemenin adresi verilmiyor. Rumeli Han: Otel projesinin sahibi açıklanmıyor. Metro Grup: İki otel için yer bakıyor. Reisler Grup: Otel için yer bakıyor. Kaynak: Emlak Rotası Dergisi

13 Ocak 2012 Cuma

‘Gelir Testi’ Yaptırmayanlar 212,76 TL Prim Ödeyecekler

‘Gelir Testi’ Yaptırmayanlar 212,76 TL Prim Ödeyecekler
1 Ocak 2012 tarihinden itibaren artık herkes Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamına alındı. Yapılan düzenleme ile bundan böyle 9 milyon 140 bin “yeşil kart” sahibi de bu kapsamda değerlendirilecek. “Gelir Testi” yaptırmayanlar 201 TL prim ödeyecekler. Gelir testi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından yapılacak. Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) kapsamında ve puanlama formülüyle 13 kurumdan 28 sorgulama yapılarak kişinin “yeşil kart” alma hakkını elde edip etmediği veya gelir düzeyine göre ne kadar prim ödemesi gerektiği tespit edilecek. Sorgulama sonucuortaya 4 farklı durum çıkıyor; · Gelir düzeyi asgari ücretin üçte birinin (295,50 TL) altında ise GSS primleri devlet tarafından ödenecek. · Gelir düzeyi asgari ücretin üçte biri (295,50 TL) ile asgari ücret (886,50 TL) arasında ise 35,46 TL, · Gelir düzeyi asgari ücret (886,50 TL) ile asgari ücretin iki katı (1.773,00 TL) arasında ise 106,38 TL, · Gelir düzeyi asgari ücretin iki katından (1.773,00 TL) daha fazla ise, 212,76 TL, GSS primi ödeyerek sağlık hizmetlerinden faydalanılabilecek. Vizesi dolan yeşil kart sahipleri, yeşil kart haklarının devam etmesi ve prim ödememeleri için, vizenin dolmasından itibaren bir ay içinde ikamet ettikleri yerdeki sosyal yardımlaşma vakfına başvurmak zorundalar. Bir ay içinde başvurmayanlar resen SGK tarafından tescil edilerek asgari ücretin iki katının yüzde 12’si oranında prim ödeme yükümlüsü olacaklar. Yani şu an ki asgari ücrete göre 212,76 TL ödeyecekler.
Sisteme Kayıtlı Olmayanlar, Ocak Sonuna Kadar Kayıt Yaptırmak Zorunda Yeni kanunun uygulamaya girmesiyle birlikte daha önce herhangi bir şekilde sağlık sigortası kapsamında olmayan 1 milyon 700 bin kişi, 1 Ocak'tan itibaren sisteme tescil işlemini yaptırmak zorunda. Eğer bu kişiler Ocak sonuna kadar müracaat etmeyip gelir testi yaptırmazlarsa sistem otomatikman asgari ücretin iki katından fazla geliri olduğu kabul ederek en yüksek primden ödeme zorunluluğu getirecek. Sosyal devlet anlayışının gereği, tüm vatandaşların GSS kapsamına alınması çok önemli. Aynı zamanda yıllardır eleştiri konusu yapılan “yeşil kart” uygulamasındaki haksız kullanımların önüne geçilmek istenmesi de güzel. Ancak, özellikle sisteme ilk kez kayıt olacaklar için Ocak sonuna kadar, vizesi dolanlar içinse, bir ay içinde “gelir testi” yaptırmamaları durumunda en yüksek prime tabi olmaları bir çok vatandaşımızı mağdur edecektir. Uygulama çok yeni ve yeterince bilinmemektedir. Süre konusunda esneklik tanınması ve halkımızın aydınlatılması uygulamanın sağlıklı işlemesine katkıda bulunacaktır

8 Ocak 2012 Pazar

TAPU KANUNU

TAPU KANUNU Kanun Numarası: 2644 Kabul Tarihi: 22/12/1934 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 29/12/1934 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 2892 Madde 1 - Gayrimenkullerin tescilinde o gayrimenkul Devlete ait ise bulunduğu yerdeki en büyük mal memuru, hususi idareye ait ise vali, evkafa ait ise evkaf müdürü veya memuru, belediyeye ait ise belediye reisi, köye ait ise muhtar ve mahsus kanunla teşekkül etmiş diğer hükmi şahıslara ait ise bunların kanuni mümessilleri salahiyetlidirler. Bu mümessillerin salahiyetlerini kullanma şeklini gösteren kanunlar hükmü yerinde durmaktadır. Madde 2 - Hükmi şahısların tapu işlerinde merkez veya şubelerinin bulundukları yerin en büyük mülkiye amirinden nizamnamelerine göre gayrimenkul tasarrufuna izinli olduklarına ve tescil işini yapacak mümessilin salahiyetine dair alınacak belgenin verilmesi mecburidir. Ticaret Şirketleri bu belgeyi ticaret sicil memurundan alırlar. Madde 3 - Mevcudiyetleri Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince tanınmış olan yabancılara ait dini, ilmi, hayri müesseselerin fermanlara ve Hükümet kararlarına müsteniden sahiplendikleri gayrimenkuller bu belgelerin sınırları dışına çıkmamak ve Hükümetin izni alınmak şartile müesseselerin hükmi şahsiyetleri namına tescil olunabilir. Madde 4 - Madenlerin tesciline ait muamelelerde mahsus kanun ve nizamlarına göre verilecek belgelerin İktisat Vekaletince tasdik edilmiş olması şarttır. Madde 5 - (Mülga madde: 04/11/1990 - 3678/31 md.) Madde 6 - (Mülga madde: 11/06/1945 - 4753/64 md.) Madde 7 - (Mülga madde: 16/02/1995 - 4070/15 md.) Madde 8 - Denizden doldurulmak istenilen yerler için o yerin en büyük mal memurundan izin almak lazımdır. Bu izin doldurulacak yer belediye sınırı içinde ise belediyenin, limanı da alakadar ediyorsa liman dairesinin veya deniz ticareti idaresinin ve müstahkem mevki kumandanlığı olan yerlerde müstahkem mevki kumadanlığının muvafakatları alındıktan sonra 3 yıl müddetle verilir. Belediye sınırı dışında ise alakalarına göre vilayet veya kaza idare heyetlerinin muvafakati alınır. İzinle doldurulan bu yerler izin veren dairelerden alınacak belgeler üzerine değer baha aranmaksızın dolduran namına tapu sicillerine geçirilir. Üç yıl içinde makbul bir özür olmaksızın doldurma işini bitirmiyenlerin bu yerlerden eli çektirilir. Madde 9 - İzinsiz doldurulmuş olan yerlerin tescilinde mahzur olmadığı alakalı daire ve heyetlerce kabul olunursa doldurulan yerlerin doldurulmuş olduğu halindeki değer bahasının onda biri alınmak şartile dolduran namına tescili yapılır. Madde 10 - Deniz kıyısında teressübattan veya denizlerin med ve cezrinden dolmuş yerlerin satılmasında mahzur olmadığı sekizinci maddede yazılı alakalı dairelerce bildirildiği takdirde o yerlerin kendi gayrimenkulüne bitişik olan kısmını o gayrimenkul sahibinin kendisine yapılacak tebligattan itibaren iki sene içinde takdir olunacak değer baha ile almağa hakkı vardır. Bu yerleri satın alanların o yeri korumak için rıhtım inşası hakkı olacaktır. Madde 11 - Sahipli bir gayrimenkulün önü veya bitişiği doldurulmak istenildiği takdirde sahibinden başkasına izin verilemez. İzinsiz olarak sahibi tarafından doldurulan böyle bir yerin tescilinde mahzur olmadığı alakalı daire ve heyetlerce bildirildiği takdirde doldurulan yerin doldurulmuş olduğu haldeki kıymetinin onda biri alınıp dolduranın veya dolduranın yerine geçenin namına asıl mülkü ile birleştirilerek tescil olunur. Devlet, vilayet, belediye veya köy meclisince sıhhi, içtimai veya iktisadi sebeplerle yapılacak doldurma işlerinde yukarıdaki fıkrada yazılı gayrimenkul sahiplerine doldurmağa yetecek mühlet verilerek doldurma teklif olunur. Bu müddet içinde doldurmadıkları takdirde bu hakları kalmaz. Madde 12 - Bir gayrimenkulün önünde veya bitişiğinde olupta sahibi tarafından doldurulmak istenilen yerin doldurma işi bitirilmeksizin o gayrimenkul bir başkasının mülkiyetine geçer veya ayni bir hakla takyid olunursa, başka suretle mukavele bulunmadığı takdirde bu muamele işin şartları mahfuz olmak üzere doldurulan yerde de sari olur. Madde 13 - Devletçe veya vilayet ve belediyelerce yapılan liman, dalgakıran, inşaatile temizleme ve taramadan meydana gelecek arazi hususi kanunlarındaki hükümlere bağlıdır. Madde 14 - 8, 9, 10, 11 ve 12 nci maddeler hükmü bataklık olmıyan göl ve nehir kenarlarında da caridir. Şu kadar ki nehrin asıl yatağını ve suların akıntısını bozmadığı ve alt taraflara ve başkalarına mazarratı olmıyacağı hakkında fenni rapor aranır. Başlı başına tasarruf olunabilecek deniz, göl veya nehir metrukatı bulunan sahipsiz yerler sahipli bir gayrimenkulün önünde veya bitişiğinde bulunursa o gayrimenkul sahibine değer baha ile satın alması teklif olunur. Bir yıl içinde talip olmadığı takdirde başkalarına satılır. Bu yerler başlı başına tasarruf olunmıyacak halde ise takdir olunacak değer baha ile bitişiğindeki gayrimenkul sahiplerine temlik olunarak kendileri borçlandırılır. Göl veya nehrin istila veya tahrip ettiği yerlerin sahiplerine Kanunu Medeninin 636 ve 637 nci maddeleri hükmü yerinde durmak üzere mukabil tarafta bu sebeplerden meydana gelmiş arazi var ise muadili parasız verilebilir. Madde 15 - (Mülga ilk fıkra: 18/01/1950 - 5516/12 md.) Sahipli arazide husule gelen bataklıkların sıhhi sebeplerinden dolayı kurutulması zarureti tahakkuk edince Devlet veya vilayet tarafından verilecek müsait bir mühlet içinde sahipleri kurutmadıkları takdirde o bataklık Devlet veya vilayet tarafından kurutulur. Sahiplerinden kurutma masrafına iştirak edenlerin arazisi kendilerine verilir. Masrafa iştirak etmiyenlerin arazisi kurutanın mülkü olur. (Değişik son cümle: 18/10/1962 - 79/1 md.) Bu takdirde, gayrimenkulün bataklık halindeki gerçek karşılığı olarak arazi sahibine ödenecek bedelinin tesbitinde 6830 sayılı İstimlak Kanunu hükümleri uygulanır. Madde 16 - Hususi kanunlarında müsaade edilenleri hariç olmak üzere Devlete, belediyelere ve köylere ait orman, koru ve baltalıklardan tarla açılamaz ve hususi bina yapılamaz. Şahıslara ait ormanlarda dahi ait olduğu vekaletten izin alınmadıkça tarla açılamaz. Madde 17 - Erbabı vukufa takdir ettirilen değer bahaların ikinci derecede tasdikı belediyelerce seçilecek iki zatın da iştirakile mahalli idare heyetlerine aittir. Madde 18 - Bu kanunda yazılı vergi kıymetleri 1837 numaralı Bina Vergisi ve 1933 numaralı Arazi Vergisi Kanunları mucibince vergiye matrah olan kıymettir. Madde 19 - Değer bahalar müsavi taksitlerle beş yıl içinde vergi ile birlikte Tahsili Emval Kanununa göre tahsil olunur. İki seneye ait taksit ödenince gayrimenkul sahibi namına tescil edilir ve geri kalan taksitler için o gayrimenkul ipotekli olur. Madde 20 - Bu kanunun neşrinden evvel muamelesi bitipte tahakkuk ettirilmiş olan değer bahalar dahi 19 uncu maddede yazılı şekilde taksitle tahsil olunur. Madde 21 - Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur. Madde 22 - Kadastro veya tapu tahriri yapılmış olan yerlerle tapu senet veya kayıdlarına sahiplerinin fotoğrafı yapıştırılmış olan gayrimenkullerin vukubulacak tasarruf muameleleri için belediye veya köy ilmühaberleri aranmaz. Kanunu Medeninin mer’iyeti tarihine kadar musakkaf ve hükümde olan bağ ve bahçe ve arsaların on beş, diğer arazinin on seneden daha az bir müddet içinde husul bulmuş olan iktisap sebeplerine veya Kanunu Medeninin mer’iyetinden sonra düşürülmüş olan kayıdlara müstenit tasarruf muameleleri için dahi böyle yapılır. Ancak bu muamelelerde kayıt sahibinin fotoğraf vermesi ve bu fotoğrafın kayda yapıştırılması lazımdır. Bu çerçeve dışında kalan muamelelerle 2 nci fıkradaki hallerde fotoğraf veremiyenler için gayrimenkulün sahibi olduğuna ve başkasının alakası bulunmadığına dair belediye veya köy ilmühaberi almak lazımdır. Madde 23 - İlmühaber alınması lazımgelen muameleler için belediye veya ihtiyar meclisi ilmühaberi tasdikten imtina ederse bu imtina sebeplerini şerh ile izaha mecburdur. Bunu yapamazsa hakkında kanuni takibat yapılır. Tapu idareleri yapacakları tetkik ve tahkik üzerine bu sebeplerin kanuni olmadığını anlarlarsa işi tapu komisyonuna verirler. Komisyon da sebeplerin kanuni olmadığına karar verirse tapu idarelerince muamele yapılır. Aksine karar verirse tapu idareleri 1515 numaralı kanunun şumülü dışındaki hallerde alakalıyı mahkemeye gönderir. Kaza tapu komisyonlarının kararlarına karşı alakalıların vilayet tapu komisyonlarına itiraz hakları vardır Madde 24 - Köylerde bulunan metruk ve kimsesiz mezarlıklarla vakfa ait umumi mezarlıklar köyün manevi şahsiyeti namına tescil olunur. Madde 25 - 1580 sayılı Belediye Kanununun 159 uncu maddesi ile 2510 sayılı İskan Kanununun 21 inci maddesi dışında kalan mera, baltalık gibi köy orta malı sayılan yerlerin tescili ve alım satım şekilleri hakkında hususi hükümler konulacaktır. Madde 26 - (Değişik madde: 06/01/1954 - 6217/1 md.) Mülkiyete, mülkiyetin gayrı ayni haklara ve müşterek bir arzın hissedarları veya birbirine muttasıl gayrimenkullerin sahipleri arasında bunlardan birinin veya bir kaçının o gayrimenkul üzerinde mevcut veya inşa edilecek binanın, muayyen bir katından veya dairesinden yahut müstakillen istimale elverişli bir bölümünden munhasıran istifadesini temin gayesiyle Medeni Kanunun 753 üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri * tarafından tanzim edilir. (Ek fıkra: 15/01/2009-5831 S.K./1.mad) İllerde bulunan tapu sicil müdürlükleri dışındaki müdürlüklerden akitli ve akitsiz işlemleri yıllık 500'ün altında olan yerlerde işleri yapmak üzere, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yakın il veya ilçelerde görevli tapu sicil müdürü veya görevlendirilen yetkili memura belirli günlerde yetki verilebilir. (Ek fıkra: 15/01/2009-5831 S.K./1.mad) Resmi senetlerin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Alakalıların isteği halinde resmi senedi tanzim için memurlar ikametgahlara giderler, bu sırada gelecek haciz ve tahdit kararları resmi senedi yapmak için ikametgaha gitmiş olan memura tebliğ olunur. (Ek ibare: 02/04/1998 - 4358/3 md.) Resmi senede tarafların kimlik bilgileri ile birlikte vergi kimlik numaraları da kaydedilir. (Değişik fıkra: 06/03/1981 - 2421/1 md.) Resmi senedi, taraflar ile hazırlayan tapu sicil müdürlüğü görevlileri imzalar, tapu sicil müdürü veya görevlendirilen memur onaylar. * Tarafların kimliklerinde şüpheye düşülen hallerde tanık getirilmesi istenebilir. Kanunların tanık bulundurulmasını zorunlu kıldığı hükümler saklıdır. 11 Ocak 1926 tarihli ve 711 sayılı Kanun gereğince yapılacak akitlerde de aynı usul uygulanır. Birinci fıkrada beyan olunan irtifak hakkı tesisi vaitleri tapu siciline re'sen şerh verilir. Bunlardan irtifak hakkı tesisi vadine mütedair resmi senetler tapuya şerh verilmekle, taallük ettiği gayrimenkulün sonraki maliklerini de ilzam eder. Noterlik Kanununun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri * de taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri * tarafından re'sen terkin olunur. (Ek fıkra: 26/04/1984 - 3000/1 md.;Değişik fıkra: 15/01/2009-5831 S.K./1.mad) Kamu kurum ve kuruluşları (Ordu Yardımlaşma Kurumu dahil), bankalar, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatiflerince açılacak tüm kredilere karşılık teminat gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemleri, tarafların istemi halinde resmi senet tanzim edilmeksizin alacaklı ile borçlu ve varsa kefilleri arasında yapılan kredi veya borç sözleşmelerine istinaden, tapu sicil müdürlüklerince tapuya tescil edilir. (Ek fıkra: 12/03/1985 - 3163/1 md.;Mülga fıkra: 15/01/2009-5831 S.K./1.mad) Madde 27 - Tapu Sicil Muhafız veya memurları tarafından yapılan resmi senetlere iki tarafın ve tapu senetleriyle akte müstenit olmıyan iktibaslarda kayıtlara sahibinin 6x4 büyüklüğünde ve mümkün olan yerlerde fotoğrafları yapıştırılır. Bu imkanı idare heyeti tayin eder. Tapu sicil muhafızları veya memurları da küçüklük ve sair makbul mazeretleri göz önüne alabilirler. 1515 numaralı kanunun şümulüne girmiyen fotoğrafsız tapu kayıt ve senetlerine fotoğraf yapıştırılmak istenildikçe tapu memurluğunca hüviyeti bilinmiyenler için hüviyetleri tasdik ettirilerek fotoğraf yapıştırılır. Madde 28 - Akte ve tescile müteallik tapu işleri idari emirlerle durdurulamaz. Madde 29 - (Mülga madde: 25/02/1952 - 5887/126 md.) Madde 30 - Plan ve resmi mesahaya istinad etmiyen gayrimenkul mallarda eskidenberi malüm ve muayyen olan hududa itibar olunur. Borçlar Kanununun 215 inci maddesi hükmü yerinde durmaktadır. Madde 31 - (Değişik madde: 25/01/1950 - 5520/1 md.) Gayrimenkul malların yüz ölçüsü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla çıkıpta bu fazlalığın bitişik araziye el uzatmaktan ileri gelmediğine ve sınırca da bir değişiklik olmadığına mahkemece karar verilirse sicille karar veçhile kaydolunur. Mahkeme gayrimenkulün başında incelemeler yapar ve bitişik gayrimenkul maliklerini dinler. Mahkeme kararına, tapu fen memurlarına ve bunlar yoksa yetkili fen memurlarına veya mühendislere yaptırılacak o yere ait harita da eklenir. İtiraz halinde genel hükümler çerçevesinde dava açılır. Madde 32 - Planı veya resmi şekilde yapılmış haritası bulunan gayrimenkullerin gerek kazaen ve gerekse rızaen parçalara ayrılmasında harita yapılması mecburidir. Şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde olupta tapu fen memuru bulunan yerlerde plan ve haritaya bağlı olmıyan gayrimenkullerin parçalara ayrılmasında da harita yapılır. Belediye sınırları dışında bulunan gayrimenkullerden kazai şekilde parçalara ayrılanların haritasını yaptırmak hakimin takdirine bağlıdır. Madde 33 - Kanunu Medeninin 934, 935 inci maddelerine göre sicilin tashihine ve bir ayni hakkın süküt edip etmediğinin tayinine dair tapu sicil muhafız veya memuru tarafından mahkemeye yapılacak müracaatlar ve bunun üzerine verilecek kararlardan bir güna harc ve resim alınmaz ve bunlara damga pulu yapıştırılmaz. Madde 34 - Bedelli akitlerde ve bir aktin yapılması diğerinin yapılmış olmasına bağlı olan hallerde alakalılar tapu sicil muhafız veya memurunu yediadil yapabilirler. Bu takdirde memur tarafından paranın hak sahiplerine verilmesi Akitlerin tamam olmasına bağlıdır. Akitler tamam olmazsa memur parayı kimden almış ise alakalılar dağılmadan huzurlarında derhal ona geri verir ve taallük ettiği muameleleri bozar. Madde 35 - (Değişik madde: 03/07/2003 - 4916 S.K./19. md.;İptal : Anayasa Mah. 2003/70 E., 2005/14 K. ve 14.3.2005 tarihli kararı ile; Yeniden düzenlenen madde: 29/12/2005-5444 S.K./1.mad) *1* Yabancı uyruklu gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler. Sınırlı aynî hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır. Yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektarı geçemez. (İptal tümce : Anayasa Mah.nin 11/04/2007 tarihli ve E. 2006/35, K. 2007/48 sayılı Kararı ile.) Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı aynî hak edinebilirler. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı aynî hak tesis edilemez. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olan devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla intikal eden taşınmazları için birinci fıkrada belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanmaz. Ölüme bağlı tasarruflarda yukarıdaki fıkralarda belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanır. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı aynî hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilir. Karşılıklılığın tespitinde hukukî ve fiilî durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır. (Değişik fıkra: 03/07/2008 - 5782 S.K./1.mad) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı aynî hak edinemeyecekleri alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve planları içeren teklifi üzerine belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hak edinebilirler. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji, çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkilidir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlık bünyesinde, ilgili idare temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından, bu madde uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler dâhilinde çalışmalar yapılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının bu kapsamdaki teklifleri incelenip değerlendirilerek Bakanlar Kuruluna sunulur. Valiliklerce, merkez ilçe ve ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünde meydana gelen değişiklikler takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar komisyona bildirilir. (Değişik fıkra: 03/07/2008 - 5782 S.K./1.mad) Askerî yasak bölgeler, askerî güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri Millî Savunma Bakanlığınca, özel güvenlik bölgeleri ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri ise İçişleri Bakanlığınca geciktirilmeksizin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa verilir. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen bölgeler içerisinde kalması nedeniyle kamulaştırılması gereken ya da tapu sicilinde şerh verilmesine gerek duyulan parsellere ilişkin bildirimler ilgili idarelerince tapu sicil müdürlüklerine yapılır. Bu madde hükümlerine aykırı edinilen veya kanunî zorunluluk dışında edinim amacına aykırı kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ile sınırlı aynî haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir. Madde 36 - (Mülga madde: 03/07/2003 - 4916 S.K./38. md.; Yeniden Düzenlenen madde metni: 03/07/2008 - 5782 S.K./2.mad) Yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen faaliyet konularını yürütmek üzere taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilir ve kullanabilirler. Bu şekilde edinilen taşınmazların Türkiye'de kurulu bulunan bir başka yabancı sermayeli şirkete devrinde ve taşınmaz maliki yerli sermayeli bir şirketin hisse devri yoluyla yabancı sermayeli hale gelmesi durumunda da aynı esas geçerlidir. Türkiye'de kurulu yabancı sermayeli şirketlerin tasfiyesi halinde şirketin sahip olduğu taşınmazın şirket ortağı yabancı gerçek kişiler veya yurt dışında kurulu yabancı ticaret şirketleri tarafından edinilmek istenmesi halinde 35 inci madde hükümleri uygulanır. 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu şirketlerin, askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ve aynı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen stratejik bölgelerdeki taşınmaz edinimleri, Genel Kurmay Başkanlığının ya da yetkilendireceği komutanlıkların, özel güvenlik bölgelerindeki taşınmaz edinimleri ise taşınmazın bulunduğu yerdeki valiliğin iznine tabidir. Valilik iznine tabi hususlar, ilgili idare temsilcilerinin katılımıyla oluşan komisyonda, taşınmaz ediniminin, ülke güvenliği ve faaliyet konusuna uygunluğu değerlendirilerek karara bağlanır. Bu madde hükümlerine aykırı şekilde edinildiği veya kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ve sınırlı aynî haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, ilgili bakanlıkların görüşlerinin alınmasını müteakip Hazine Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Madde 37 - Yabancı hakiki şahısların intikal işleri Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinden verilen veyahut kendi salahiyetli makamlarından verilipte Türk kanunlarının veraset usulü hakkındaki hükümlerine uygun olduğu Türk mahkemelerince tasdik edilen veraset senetlerine istinaden yapılır. Madde 38 - 8 cemaziyelevvel 1275 tarihli tapu nizamnamesi ve zeyillerinin ve 28 receb 1291 tarihli emlak nizamnamesinin ve 7 muharrem 1293 tarihli arazi hakkındaki fıkaratı nizamiyenin ve 8 receb 1276 tarihinde iradesi çıkmış olan tapu senedatı hakkındaki talimatnamenin ve 28 receb 1276 tarihinde iradesi çıkmış olan tarifnamenin ve emvali gayrimenkulenin tasarrufuna dair 3 mart 1329 tarihli muvakkat kanunun ve defterhane idarelerinin teşkilat ve tensikatına dair 17 temmuz 1323 tarihli nizamname ile zeyillerinin ve emvali gayrimenkulenin muamelatı tasarrufiyesinde tapu senedatı ile kayidlerine alakadaranın fotoğrafileri yapıştırılmasına dair 30 kanunusani 1926 tarihli kanunun Kanunu Medeni ile Kanunu Medeninin tatbikına aid kanun ve Borçlar Kanunu ile ortadan kalkmamış olan hükümler ile başka kanunların bu kanuna uygun olmıyan hükümleri kaldırılmıştır. Madde 39 - Bu kanun hükümleri, neşrolunduğu tarihten itibaren yürümeğe başlar. Madde 40 - Bu kanun hükümlerini Adliye, Dahiliye, Maliye Bakanları yerine getirir. Geçici Madde 1 - Bu kanunun mer'iyetinden evvel açılarak tarla veya bağ ve bahçe haline konulmuş olupta henüz muamelesi bitmemiş yerler hakkında da bu kanunun 6 ncı maddesi hükümleri tatbik olunur. Geçici Madde 2 - (Ek madde: 29/12/2005-5444 S.K./2.mad) *1* Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan askerî yasak bölgeler, askerî ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin tamamı, Millî Savunma Bakanlığı tarafından en geç üç ay içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa gönderilir. Yukarıda belirtilen bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderilmesi ve sayısal ortama aktarılarak taşra birimlerine intikal ettirilmesine kadar geçecek sürede yetkili askerî makamlardan sorulmak suretiyle, belirtilen işlemler tamamlandıktan sonra gönderilen belge ve bilgilere göre tapu işlemleri yürütülür. Geçici Madde 3 - (Ek madde: 03/07/2008 - 5782 S.K./3.mad) İlgili kurum ve kuruluşlar, bu Kanunun 35 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı aynî hak edinemeyecekleri alanların yüzölçümlerini ve valilikler bu fıkrada belirtilen ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümlerini bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde komisyona bildirir. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin merkez ilçe ve ilçeler bazında edinebilecekleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte aynî hakların miktarı tespit edilinceye kadar geçecek süre içinde, yabancı uyruklu gerçek kişiler bu Kanunun 35 inci maddesi hükümlerine göre taşınmaz ve sınırlı aynî hakları edinebilirler. KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDE 26/04/1984 TARİH VE 3000 SAYILI KANUNLA GELEN GEÇİCİ MADDE: Geçici Madde - 02/02/1984 tarihli ve 2977 sayılı İdari Usul ve İşlemlerin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu ile Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi, 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanunu için adı geçen Kanunla verilen süre bitimine kadar geçerlidir.