Mermer fabrikalarına işçi bulunamıyor!

Türkiye'nin ihracatta yıldız sektörlerinden madencilik, birçok sektör gibi çalıştıracak işçi bulamıyor.

2012 yılında ihracatını yüzde 12 arttırarak 4 milyar 181 milyon dolara ulaşan sektörde özellikle mermer fabrikaları, işçi bulamadığından dolayı yüzde 50 kapasiteyle çalışmak zorunda kalıyor.
Bunun bir an önce çözülmesi gerektiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç, "Tek çözüm, mart ve kasım aylarında yurtdışından sezonluk misafir işçi getirmek." dedi.
TÜRKİYE 1960'LARIN ALMANYA'SINA DÖNDÜ
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan konuyla yakından ilgilenmesine rağmen yurtdışından işçi getirme konusunda bir aşama kaydedemediklerini vurgulayan Erdinç, "Türkiye, 1960'ların Almanya'sı konumuna düşmüştür. Bu sorunun süratle çözülmesi gerekir." şeklinde konuştu. Ege Maden İhracatçıları Birliği'nin Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)'nda düzenlediği, "İş Hukuku ve İş Güvencesi" konulu toplantıda konuşan Arslan Erdinç, dünyanın bu kadar ağır bir kriz altında ezildiği dönemde mermer ve madencilik sektörünün üretim ve ihracatını başarıyla sürdürmesinde, Çin'e yapılan ihracatın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Çin'in bir ülke değil, bir kıta olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
2012 MADENCİLİK ANALMINDA PARLAK GEÇTİ
2012 yılının birçok sektör için iyi geçmediğini ancak madencilik açısından olumlu geçtiğini, 2013 yılında da bunun devam etmesini beklediklerini kaydeden Erdinç, "20 gün önce Çin'deydim. Yeni gelen hükümet, yatırımlara önem veriyor. Çin'e ihracatımız artarak devam edecek. Ayrıca Hindistan da bizim için önemli ve gelişecek bir pazar konumunda. Hindistan'a yapılan 600 bin ton ihracat çok az, bunu 20 ocağımız yapabilir. İhracatımızı arttırmalıyız. Ayrıca Afrika, Güney Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Orta ve Doğu Asya hedef pazarlarımız olacak." dedi.

Hollanda'dan Türkiye'ye dev yatırım

Hollanda merkezli Edelstaal Grubu 2013'te Türkiye'ye toplam 100 milyon avrodan fazla yatırım yapacak. Şirketin özellikle turizm ve emlak alanındaki yatırımlarının büyük bir kısmının yıl sonuna kadar bitmesi planlanıyor.

Edelstaal Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Torunoğulları'yla birlikte düzenlediği basın toplantısında, İstanbul, Gölcük, Fethiye ve Marmaris'te 5 yıldızlı birer otel, İzmit ve Fethiye'de ise 300'den fazla daire ve yazlık inşaatına başladıklarını belirterek, bu inşaatların yıl sonuna kadar biteceğini açıkladı.
100 MİLYON AVRO'DAN FAZLA YATIRIM YAPACAKLAR
2013 yılında Türkiye'ye yapacakları toplam yatırım miktarının 100 milyon avrodan fazla, bunun doğuracağı iş hacminin ise 200 milyon avro dolayında olacağını belirten, aynı zamanda Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları, Türk ekonomisindeki canlılık ve hükümetin istikrarlı büyüme stratejisinin kendileri açısından oldukça çekici olduğu söyledi.
Bu yüzden, 1990 yılından bu yana Türkiye'de aktif olan yatırımlarını daha da artırma kararı aldıklarına değinen Torunoğulları, Türk ekonomisindeki bu canlılığın Hollandalı yatırımcıların iştahını da kabarttığını ifade etti.
ÇÖP TOPLAMA VE GERİ DÖNÜŞÜM ÇALIŞAMALARI
Hollanda'nın en büyük şirketlerinden VDL ile Türkiye'de ortak yatırımlar yaptıklarını hatırlatan Torunoğulları, şu anda özellikle çöp toplama ve geri dönüşüm konularında çalışmaları olduğunu söyledi.
2015 yılına kadar Türkiye'deki yatırımlarına bu hızla devam edeceklerini anlatan Torunoğulları, iki sene sonra Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da merkezi bir yerde 5 yıldızlı bir otel yapacaklarını bildirdi.
300 ÖĞRENCİNİN KALACAĞI BİR OTEL YAPACAĞIZ
Aynı zamanda Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın (YTB) kısa zaman önce oluşturduğu Yurt dışı Vatandaşlar Danışma Kurulu onur üyeliğine seçildiğini de hatırlatan Torunoğulları, ticari işlerinin yanı sıra Hollanda'daki Türk toplumunun sorunlarıyla yakından ilgilendiğini söyledi.
Avrupalı Türkler'in yaşadıkları ülkelerde karşılaştıkları sorunları içeren bir dosyayı geçtiğimiz günlerde Türkiye'de yetkili tüm bakanlara sunduğunu dile getiren Torunoğulları, ''Ticari hayatımın yanında toplumsal konulara da ağırlık veriyorum. Vatandaşlarımızın sorunlarının takipçisi olacağım. İnsan para kazandıkça bazı şeylerden zevk almamaya başlıyor. Bu çerçevede sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veriyorum. Memleketim Kars'ta iki okul yaptırdım, şimdi de bu okulların yanında 300 öğrencinin kalacağı bir yurt yapacağız'' diye konuştu.

Ali Ağaoğlu Finans merkezi için müjdeyi verdi

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, ''İstanbul Finans Merkezi'nin 2015 yılında biteceğini açıkladı.

İstanbul Finans Merkezi projesinin tanıtımı, uluslararası finans çevrelerinin Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yıllık zirvesi nedeniyle bir araya geldiği Davos'ta gerçekleştirildi.
Küresel Ekonomi Forumu kapsamında düzenlenen ''İstanbul Finans Merkezi: Yükselen 2023 Vizyonu'' panelinde konuşan Ali Ağaoğlu, ''İstanbul Finans Merkezi'nde biz kendi adımıza toplam 850 bin metrekarelik bir inşaatı yapacağız. Bunun için yaklaşık 900 milyon liralık bir yatırım yapacağız'' dedi.
PROJE 2015'TE BİTECEK
İstanbul Finans Merkezi'nin toplam proje büyüklüğünün 3,2 milyon metrekare olduğunu belirten Ağaoğlu, kendi yatırımları dahil projeye toplam yatırımın 4,5-5 milyar doları bulabileceğini belirtti. Ağaoğlu, ''Projede bizim yükümlülüğümüzde olan etap, 2015'e kadar bitecek'' dedi.
İstanbul Finans Merkezi'nin Türk finans dünyasının ve Türkiye ekonomisinin gelişiminde büyük önem taşıdığının herkesçe bilindiğini ifade eden Ağaoğlu, ''Proje gerek kamu ve gerekse özel sektör tarafından gereken ilgiyi görüyor. Biz de inşaatını üstlendiğimiz bu projenin öneminin farkındayız. O nedenle bu projede her zaman kullandığımız finansman yöntemlerinden biraz farklılaşmak istedik. Madem bir finans merkezi inşa ediyoruz o halde yeni finansman enstrümanlarını kullanalım dedik. Yeni bazı finansman araçlarının sektöre girişine katkı yapmayı amaçladık'' dedi.
Projede şu an hafriyat aşamasında olduklarını anlatan Ağaoğlu, ''Planladığımızdan önce bitirebiliriz. Ancak İstanbul Finans Merkezi Projesi sadece binalardan ibaret değil. Türkiye her açıdan uluslararası bir finans merkezi olmanın gereklerini yerine getirmeli. Yasal düzenlemeler, vergi düzenlemeleri bütün bunlar uygun olmalı. Uluslararası kuruluşların çalışanlarının kalacağı yer, ailesinin sosyal yaşamı, çocukların okulu bunların hepsi birer etken. Bunlar olmazsa olmaz. Yoksa altından bina bile yapsanız, yasal altyapınız yoksa orası finans merkezi olamaz. Önemli olan ülkenin, istikrarıyla yatırımcıya güven vermesi.''
PROJENİN FİNANSMANI İÇİN 3 YENİ ENSTRÜMAN
Ağaoğlu, ''Bu projenin finansmanında Türkiye'de ilk kez kullanılacak 3 yeni enstrümanı Türk sermaye piyasalarıyla tanıştırmak istiyoruz. Bunlar, murabaha sukuk, gayrimenkul sertifikası ve varlığa dayalı menkul kıymet'' diye konuştu.
Ağaoğlu, İstanbul Finans Merkezi projesinin finansmanında kullanmak üzere şu anda üzerinde çalıştıkları yeni enstrümanları mart ayından itibaren piyasaya sürmeyi planladıklarını belirtti.
İstanbul Finans Merkezi Projesinin finansmanında piyasaya sunulacak 3 yeni enstrüman ile ilgili çalışmaları yürüten Aktif Bank'ın Genel Müdürü Önder Halisdemir, paneldeki konuşmasında Ataşehir'deki projenin yavaş yavaş ete kemiğe bürünmeye başladığını belirterek, ''Proje ortaya daha net çıktığında uluslararası yatırımcıların ilgisi daha da artacak'' dedi
ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇMESİN
Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Aclan Acar da panelde, uluslararası platformlarda Türkiye'ye olan ilginin net bir şekilde hissedildiğini söyledi. Bu yılki Davos zirvesinde dünya ekonomisindeki batıdan doğuya kayışın artık ciddi şekilde ortaya çıktığının görüldüğünü söyleyen Acar, ''Her ülke aynı şeyin peşinde. Yatırım çekmek, büyümek, istihdam sağlamak. Türkiye batıdan doğuya kayışı en erken fark eden ülkelerden biri oldu. Yeni pazarlara yönelimde başarılı bir süreç izlendi ama rekabetçilikte acele etmeliyiz. Elimizi çabuk tutalım, atı alan Üsküdar'ı geçmesin'' diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ŞANSI VAR
Panelde ayrıca Türkiye'de turizm ve e-ticaret alanlarında yatırımları bulunan Vijan Eswaran ise, Türkiye'nin genç nüfusuyla ve girişimcileriyle iştah kabartan bir pazar oluğunu vurguladı. Eswaran, Antalya'da bir otel yatırımları bulunduğunu ve İstanbul'da da şehir oteli yapmak için fırsatları değerlendirdiklerini söyledi.
Panelde ayrıca, Yıldız Holding Finansal Yatırım Grubu Başkanı Atilla Kurama da, İstanbul'un finans merkezi olabilmesi için 3 etkenin önemli olduğunu belirterek, bunları şans, oyuncular ve altyapı olarak sıraladı. İstanbul'un çok güzel ve lokasyon olarak önemli bir şehir olduğunu kaydeden Kurama, ''Oyuncular açısından da çok sağlam bir insan kaynağımız var, altyapı ile birlikte bu daha da gelişirse bölgesel üs olma konusunda İstanbul gerçekten çok büyük şansa sahip olur'' ifadelerini kullandı.

Kadıköy kentsel dönüşüm için yüzde 20 emsal artışı bekliyor

550 bin kişinin yaşadığı yere ne lazım?

Kadıköy kentsel dönüşüm için yüzde 20 emsal artışı bekliyor

Yelda AKGÜN / HABERTÜRK
Yelda AKGÜN / HABERTÜRK

Anadolu Yakası’nda 550 bin kişinin barındığı Kadıköy, Fikirtepe kentsel dönüşüm projesi ile gündemdeki sıcaklığını korurken, yükselen Kadıköy’ün iddialı projeleri de Anadolu Yakası’nda konaklamak isteyenler için iddialı alternatifler arasında bulunuyor. 10 yıl sonra İstanbul’un en pahalı bölgeleri arasında bulunması öngörülen bölge, ulaşım ve lokasyon açısından da konut alıcılarının öncelikli yaşam alanı arasında bulunuyor.

İstanbul’un “Yeşil bina”ya evet diyen ilk ilçesi olan Kadıköy’de bundan sonra yapılacak tüm binalar yeşil teknolojiyi kullanarak, yüzde 75 enerji tasarrufu sağlayacak biçimde yapılacak. Kadıköy’ü “İstimlâk ettik” diyen Belediye Başkanı Selami Öztürk, ilçenin bir çok yönden çok önemli olduğunu, kentsel dönüşüm konusunda emsal artışlarının yapılması halinde büyük bir dönüşüme hazır olduklarını belirtti.

30 bin 500 konut stoku olan ilçede 15 bin konutun yenilenmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, “Kadıköy genelinde emsal 2.07 ortalamasında, yüzde 20 gibi bir artışla emsal 2.5 olursa özel sektörün fırsatlı dönüşüme gönüllü olabileceğini söyledi. 100 bin nüfuslu Fikirtepe’nin uzun süredir konuşulan dönüşüm projesinde sorunlar bitmiyor. Adalar bazında birleşen ev sahipleri ile anlaşma yapan firma sahipleri evlerin yıkımına başladı. Evleri yıkılan vatandaşlara kira yardımı yapan müteahhitler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni düzenlemesi ile bir kez daha projelerini gözden geçirmek zorunda kalacaklar.

‘FİKİRTEPE KONUSU YUMAK HALİNE GELDİ’
Yüksekliğin 80 metreye çekildiği Fikirtepe’de “Kamu yollarının imar hakları”nda da düzenlemeye gidildi. Kamu yollarının müteahhide bırakılması kararının bozulması ile müteahhitler kazandığı arazinin bir bölümünden vazgeçmek zorunda kalacak. Nuhoğlu, Teknik Yapı, Anka Yapı gibi firmaların yapımına hazırlandığı inşaatların başlamasında sıkıntı yaşanacağını belirten Öztürk, “Fikirtepe konusu bir yumak haline geldi. Belirsizlik var, konut geliştiriciler önünü göremiyor” diye konuştu.

İBB’nin Fikirtepe ile ilgili olumlu kararlar alması gerektiğini söyleyen Öztürk, “İlçemizde 2B arazisi bile yok. Oyunun kuralları net koyulursa, sorunları avantaja çevirmek için başka hiçbir engel yok” dedi.

ELEKTRİKLİ ARAÇ DÖNEMİ BAŞLIYOR1 Mart 2010 tarihinde meclis kararı alarak ilk kez Türkiye’de plastik torbaların kullanılmasını yasaklama kararını alan ilçe olan Kadıköy’de elektrikli araç dönemi başlıyor. Belediye araçlarının elektrikli araçlara döndürülmeye başlandığını belirten Öztürk, karbon salımı ölçümleri ile doğaya zarar veren her şeyden kurtulacaklarını belirtti. NÜFUS KAYBIMIZ YOK Yeni ve sosyal olanaklı projelerin Kadıköy dışında yapılmasının nüfus kaybına yol açmadığını söyleyen Selami Öztürk, “Kadıköy otoparksız binalara bile sahip olsa, lokasyonu ve tarihi dokusuyla vatandaşların vazgeçmeyeceği ilçeler arasında geliyor. Yeni projeler nerede yapılırsa yapılsın nüfus kaybımız yok” dedi.

AHMET HAŞİM'İN EVİ NE OLACAK?Ünlü Türk şair Ahmet Haşim’in Kadıköy Rıhtım’daki evini 1 milyon 400 bin TL’ye istimlak ettiklerini söyleyen Başkan Öztürk, kültür merkezi yapacaklarını söyledi. Dönüşüm alanı içine giren tüm mahallelerde kültür merkezi yapılması planlanıyor.

PROJELER

AKASYA EN AZ 914 BİN LİRA
SAF G.Y.O tarafından hayata geçirilen Akasya Acıbadem projesi, 182 bin metrekarelik arazi üzerinde kuruldu. İki etabında hayatın başladığı projenin üçüncü etabı olan Akasya Rezidans 2013 yılında teslim edilecek. İkonik kütlesel etkiye sahip yapısı ile toplamda 456 üniteden oluşan bu etapta; 199 teraslı rezidans, 198 homeofis, 35 ticari ofis ve 24 adet penthouse bulunuyor. Rezidanslar masrafsız 0.51 faiz oranı ile 914 bin TL ile 3 milyon 460 bin TL arasındaki fiyatlar ile satışa çıktı.

49. KATTAN İSTANBUL'A BAKIYORTaşyapı’nın 400 milyon dolar değerindeki yeni projesi Fourwinds 49 kat ve 4 kulesi ile yükseldi. Anadolu Yakası Selamiçeşme’de yer alan, inşaatı devam eden Fourwinds 420 konuttan oluşuyor. Lüks konut segmentinde inşa edilen proje, 40 dönüm yeşil alan ve sosyal aktivite alanlarına sahip. Proje’de basketbol, voleybol, futbol, tenis kortları, açık-kapalı yüzme havuzu, 4 katlı otopark, spor kompleksi ve çocuk oyun parkları da yer alıyor.

YÜKSEKTEN YAŞAM BAŞLIYORDumankaya İnşaat tarafından Göztepe’de 2009 yılının Haziran ayında temeli atılan Dumankaya İkon’da toplam 1.022 rezidans konut ve 37 home ofis yer alıyor. Üç kule halinde inşa edilen Dumankaya İkon’da kulelerin yüksekliği ise 40 ve 41 kat olarak belirlendi. 12 ve 22’nci katlarda bulunan kat bahçeleri üç bloku birbirine bağlıyor. Proje toplam 16 bin 797 metrekarelik alana inşa ediliyor. İkon’da konut teslimlerinin 31 Aralık 2012 tarihinde başlaması planlanıyor.

KİMLİK KARTI
Nüfus: 550.000
Yüzölçümü: 25 bin 20 km2
Bina sayısı: 30 bin 500
İşyeri sayısı: 9 bin 500
Havaalanına uzaklık: Sabiha Gökçen 20 km, Atatürk Havalimanı 44.8 km
Yüksekliğin 80 metreye çekildiği Fikirtepe’de “Kamu yollarının imar hakları”nda da düzenlemeye gidildi. Kamu yollarının müteahhide bırakılması kararının bozulması ile müteahhitler kazandığı arazinin bir bölümünden vazgeçmek zorunda kalacak. Nuhoğlu, Teknik Yapı, Anka Yapı gibi firmaların yapımına hazırlandığı inşaatların başlamasında sıkıntı yaşanacağını belirten Öztürk, “Fikirtepe konusu bir yumak haline geldi. Belirsizlik var, konut geliştiriciler önünü göremiyor” diye konuştu.

İBB’nin Fikirtepe ile ilgili olumlu kararlar alması gerektiğini söyleyen Öztürk, “İlçemizde 2B arazisi bile yok. Oyunun kuralları net koyulursa, sorunları avantaja çevirmek için başka hiçbir engel yok” dedi.

ELEKTRİKLİ ARAÇ DÖNEMİ BAŞLIYOR1 Mart 2010 tarihinde meclis kararı alarak ilk kez Türkiye’de plastik torbaların kullanılmasını yasaklama kararını alan ilçe olan Kadıköy’de elektrikli araç dönemi başlıyor. Belediye araçlarının elektrikli araçlara döndürülmeye başlandığını belirten Öztürk, karbon salımı ölçümleri ile doğaya zarar veren her şeyden kurtulacaklarını belirtti. NÜFUS KAYBIMIZ YOK Yeni ve sosyal olanaklı projelerin Kadıköy dışında yapılmasının nüfus kaybına yol açmadığını söyleyen Selami Öztürk, “Kadıköy otoparksız binalara bile sahip olsa, lokasyonu ve tarihi dokusuyla vatandaşların vazgeçmeyeceği ilçeler arasında geliyor. Yeni projeler nerede yapılırsa yapılsın nüfus kaybımız yok” dedi.

5 Ekim'de başlayan kentsel dönüşüm projesini asrın projesi olarak değerlendirdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 5 Ekim'de başlayan kentsel dönüşüm projesini asrın projesi olarak değerlendirdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Esenler Belediyesi Kentsel Dönüşüm Alanı'nda incelemelerde bulundu.
Burada gazetecilere açıklamada bulunan Bayraktar, kentsel dönüşümün önemine işaret ederek, bu anlamda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
TÜRKİYE İÇİN ASRIN PROJESİ
Türkiye'nin afet riski taşıyan binalardan kurtulmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Bayraktar, ''5 Ekim'de bir milat, Türkiye için asrın projesini başlattık. Yüce halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Esenler'deki vatandaşlarımız, basın mensupları destek vermeseydi biz bugüne gelemezdik'' diye konuştu.
Bayraktar, Havaalanı Mahallesi'ndeki mülk sahipleriyle anlaşma oranının yüzde 99'un üstünde olduğunu aktararak, kimseyi mağdur etmeyeceklerini vurguladı.
Sosyal devletin gerekleri neyse onu yapacaklarını ifade eden Bayraktar, kimseyi incitmek gibi bir düşüncenin içinde olamayacaklarını, dertlerinin, fakir fukaranın, garip gurebanın yuvasını yapmak olduğunu anlattı.
Bayraktar, dünyanın değiştiğini ve Türkiye gelişmiş ülkeler safına girmek için büyük bir mücadele verdiğini söyledi.
İnsanların senede 1-2 kere check-up'tan geçtiğini belirten Bayraktar, binaların da aynı özenle yapılacağını kaydetti.
Bayraktar, bunu ''dalga dalga'' yapacaklarını ifade ederek, Esenler halkının devletine olan güveni sayesinde bugün kentsel dönüşümün hızla gerçekleştirildiğini vurguladı.
İNSANLARIN EVLERİ ALINIYOR KİRA YARDIMI YAPILIYOR
Afetlerde can kaybı olmaması ve bundan kaynaklı ekonomik sıkıntıların yaşanmaması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Amerika'nın güneybatısında deprem olduğunda nasıl insanlar alay ediyorsa, Japonya'da çocuklar, gençler deprem karşısında kendilerini güvende hissediyorsa, bizim insanımız o özgüveni yakalamayı hak etmiştir. Bugün burada gördüğünüz tablo, basınımızın verdiği destek... Bu işi engellemek isteyen birtakım, 'Bu iş ranttır' diyenler var. Buranın neresi rant? Burada insanlarımızın evi alınıyor, kirası veriliyor ve onlara modern hayatın gerektirdiği donatılarla bezenmiş, okulu, sağlık ocağı, yolu parkı, bahçesi olan, ulaşımı ve teknik altyapısı yeterli pırıl pırıl evler vereceğiz. Onun için hepimize görev düşüyor. Bu görev doğrultusunda bu işin önü açılmıştır, bu iş artık başlamıştır.''
DÖNÜŞÜMÜ MUTLAKA BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ''Bakanlar Kurulu'nda, afet riski olan bölgelerin belirlendiği biliniyor, buralarda dönüşüm yapılacak mı?'' sorusu üzerine, ''Nerede halk razıysa nerede gönüllülük yakalanmışsa nerede insanımız mutluysa bu dönüşümden, biz de elimizle kolumuzla beynimizle gücümüzle devlet olarak, hükümet olarak oradayız. Bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz, bu dönüşümü mutlakla başarıya ulaştıracağız ki, Türkiye gerçekten gelişmiş bir ülke olsun'' ifadelerini kullandı.
Bayraktar, özellikle afet riski taşıyan büyükşehirlerin bu risklerden arındırılması gerektiğini vurguladı.
Kentsel dönüşümün birtakım yasal altyapılarının olduğunu hatırlatan Bayraktar, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu'nun çok önemli olduğunu ifade etti.
Bayraktar, kanun kapsamında afet riski taşıyan alanların tespitinin devam ettiğini anımsatarak, 10 bölgenin daha tespit edildiğini, bunların 3-4'ünün İstanbul'da olduğunu söyledi.
''Yıkım alanında yapılan açıklamanın göstermelik olabileceği yönünde eleştiriler var, bu doğru mu?'' şeklindeki soru üzerine Bayraktar, ''Yapılıyor işte... 1227 konutun yarısı yıkılmış. 25 dakikada bir bina yıkılıyor, çürük bunlar çürük. İstanbul'da çok var bunlardan, temizleyeceğiz bunları Allah'ın izniyle'' dedi.
Bakan Bayraktar'a incelemesi sırasında Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da eşlik etti.

Ağaoğlu'ndan Maslak 1453 yorumu!

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 Projesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, insanların yanlış yönlendirildiğini söyledi.

 

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 Projesi'nin yanlış anlaşıldığını belirterek, “Özellikle sosyal medyada çok çarpıtıldı. Ata binişim kıskanıldı. İnsanlar yanlış yönlendirildi. Biz doğaya ve çevreye önem veriyoruz. Ben doğa dostu bir insanım. Bu konuda değil bir ağaç kesmek, yüz binlerce ağaç yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi. Ağaoğlu, bütün tepkilere rağmen 15 gün içinde projedeki 2 bin 700 daireyi satışa sunduklarını vurguladı.
MASLAK 1453'TE YANLIŞ ALGILAMA OLDU
Ali Ağaoğlu, 2012 yılının genel değerlendirmesini yaparak 2013 yılı hedeflerini anlattı. Uludağ Ağaoğlu My Mountain Oteli'ndeki toplantıda konuşan Ağaoğlu, bazı sivil toplum örgütleri tarafından tepki alan Maslak 1453 Projesi ile ilgili bilgi verdi. Özellikle sosyal medyada proje ile ilgili doğru olmayan bilgiler yüzünden eleştiriler aldıklarını ifade eden Ağaoğlu, “Maslak 1453 Projesi'ni 15 Eylül’de satışa sunduk. 10 gün içinde 2 bin 200 konut satışını gerçekleştirdik. İşini ve projesini doğru yapanın neler yapılabileceğini gördük. Bu memlekette herkese iş var ama bunun için bir doğru yetmiyor. Yerin doğru olacak, projen doğru olacak, ödeme şartların doğru olacak. Bunları bir araya getirdiğinde Türkiye’nin her döneminde Türk ekonomisinin gücüne gerçekten inanan bir insanım. Maslak 1453 ile yanlış algılama oldu. Özellikle sosyal medyada çok çarpıtıldı. Ata binişim kıskanıldı. İnsanlar yanlış yönlendirildi. Epey tartışma konusu oldu. Buna rağmen, aleyhte kampanyalar yürütülmesine rağmen biz orada 15 gün içinde 2 bin 700 daireyi satışa sunduk. Bu dairelerin 2 bin 200’ünü satıp tahsilatını yaptık. Beni en çok sevindiren olay ise insanların çevreye ve doğaya duyarlı olmasıdır. Buradan alınması gereken en önemli ders bu ama bu duyarlılık yanlış yönlendirilerek, insanlar aldatıldı” dedi.
MASLAK 1453 YORUMU
Maslak 1453 reklamlarında, "Evinizin hemen yakınında böyle orman istemez misiniz?" yazdığını hatırlatan Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Bu ormanın yanında Park Orman ve Fatih Ormanları var. Park Orman senelerdir özel sektörün işletmesinde. Orada bir sürü aktivite yapılabiliyor. Orman Bakanlığı da şehrin yakınlarında bu tür yerlerin insanların kullanımına kent park olarak açılması hedefleri var. Proje sanki ormanın içinde yapılıyor gibi gösterildi. 320 bin ağaç kesiliyormuş izlenimi verildi. Bizim arazimiz 320 dönüm. Burada zaten 320 bin ağaç olmaz. Bu kadar yanlış yönlendirmeye rağmen bu konuda büyük bir başarı yakaladık” dedi.
“DOĞA DELİSİYİM”

Ağaoğlu Grubu olarak doğaya ve çevreye önem verdiklerini ifade eden Ağaoğlu, “Yüz binlerce ağaç dikiyoruz. Ataşehir çorak bir araziydi. Bir tane bile ot yoktu. Orada güzel bir site yaptık. O sitenin içinde binlerce ve yüz binlerce ağaç diktik. Yaptığımız sitelerde bile yeşile büyük değer veriyoruz. Biz doğaya ve çevreye önem veriyoruz. Ben doğa ve hayvan dostu ve delisi bir insanım. Bu konuda değil bir ağaç kesmek, yüz binlerce ağaç yetiştirmeye çalışıyoruz. Projeyi yaptığımız yer, İstanbul’un senelerdir döküm alanı olan bir yerdi. Ağaca değer veren bir grubuz” şeklinde konuştu.
“Ekonomide 2 kere 2 her zaman dört değildir” diyen Ağaoğlu, “Bizim bu kampanyalarımızdan sonra diğer meslektaşlarımız da ciddi bir satış trendi yakaladılar. Özellikle 2012 içinde çıkarılan kentsel dönüşüm yasası sektör için çok önemli. Biz Maslak 1453 Projemizin lansmanını Dubai’de yaptık. Gerçekten dünyada para körfezde park etti. Batılı ülkeler oradalar. Bu yasalardan sonra özellikle körfezin Türkiye’ye ilgisi arttı. Bunda mütevazi de olmayacağım. Bu konuda en önemli katkıyı biz sağladık. Dubai Emlak Fuarı'nda hem projemizi hem de Türkiye’yi ve İstanbul’u tanıttık” dedi.
Cari açığın Türkiye ekonomisinin en büyük problemi olduğunu ifade eden Ağaoğlu, hükümetin büyümede freni biraz sert bastığını vurguladı. Ekonomik büyümenin yüzde 8’lerden 3’lü rakamlara geldiğini hatırlatan Ağaoğlu, “Frene basmanın sebebi cari açığın büyük olmasıydı çünkü o cari açık sürdürülebilir seviyede değildi. Türkiye'de bir kere yüzde 5’in üzerinde büyüme şart. Genç nüfusu var. Bunun için kaynak lazım. Bu kaynağın en kalıcı ve ucuz yolu yabancılara mülk satışıdır. Eğer bir ülkede emlak ve mülk satışı yapılmışsa o ülke kalkınmış bir ülkedir. Kaynağının büyük bir kısmı buradan sağladı. Tasarrufla yetişmiyor. Emlak satarak kaynak sağlarsak olur. Güçlü devlet böyle olunur, kaynak oluşturarak olunur. Bu konuda biz misyon üstlendik. Türkiye’yi başta İstanbul olmak üzere insanların portföyünde yazdırdık. Türkiye’den çok büyük bir şekilde emlak almaya başladılar. Son 2 ay içinde 80 milyon dolar üzerinde dövizi biz getirdik. 2 yıl içinde 1 milyar dolarlık bir kaynağı getireceğiz. Bunu da taahhüt ediyorum. O kadar da iddialıyım” ifadelerini kullandı.
“SERDAR BİLGİLİ BENDEN DAHA ARTİST”
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ağaoğlu, Park Orman ile ilgili olarak, “Park Orman için biz Fatih Ormanlarını almadan önce Serdar Bilgili ile görüştük. Ben çok artistim ama Serdar Bey o benden daha artist. Çok fazla para istedi. Veremedik. O yüzden Fatih Ormanlarını aldım. Orayı ister biz işletelim, ister Serdar Bilgili işletsin önemli değil. Bunlar kamuya açık olan ve giriş ücretini bakanlığın belirlediği alanlar. Ortak olma diye bir düşüncemiz yok. Orayı Serdar Bilgili’nin yapması ya da Ali Ağaoğlu’nun yapması önemli değil. Doğal güzelliğin olması en büyük amaç” cevabını verdi.
ALARKO ARAZİSİ SAVUNMASI
Alarko arazisinin son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, arazinin 3’te 2’sini satın aldıklarını, diğer kısmının satışında ise hukuki sürecin sürdüğünü kaydetti. Ağaoğlu, “Alarko yıllardır orada kiracı konumundaydı. 3 kardeşlik bir ailenin arazisi ama hep Alarko’nun kendi arazisi diye bilinir. 2010 yılında 3 kardeşten birisinin hissesini satın aldı. Kadının safiyetinden istifade edip değerinin çok çok altında alınan bir arazi. Diğer kardeşler dava açtılar. Diğer kardeşin hissesi konusunda bedel olarak anlaşamadılar. Diğer iki kardeşin hissesini bedelini vererek bizim satın alma işlemi iptal aşamasında. Orası tarihi bir bina. Alarko buraya kaçak bir sürü bina yapmış. Şimdi o binaların yıkımı için savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kültürel değerlere kaçak bina yapmanın ağır cezaları var. Bu hukuki bir süreçtir. Türk hukukuna saygılıyız. Ama aileye yapılan haksızlık olduğuna inanıyorum. Arazinin 3’te birini alacağız” dedi.
“SİNAN ÇETİN’DEN MEMNUNUZ”

Bir gazetecinin “Yönetmen Sinan Çetin ile ilgili birlikte çalışmaktan memnun musunuz? sorusuna Ağaoğlu, “Sinan Çetin ile reklam çekimine devam ediyoruz. Sinan Çetin ile çekimleri gerçekleştiriyoruz. Biz Sinan Çetin’den memnunuz. Bizim mesajlarımızı en net şekilde halka ulaştırıyor. Geçtiğimiz gün bir basın toplantısı yapmıştım. Burada ‘Maslak 1453 Projesi kibirli bir proje’ demiştim. Bunun yansıtmasını istedik. Gerçekten o konuda başarılı oldu. Basın toplantısında ‘Ağaoğlu kibirli oldu’ denildi ama böyle değil. Projenin kibirli olduğunu kabul ediyorum ama kibir projeye ait. Buradaki yanlış anlaşılmam iyi bir binici olmamdandır. Kibir bana en uzak olan şeydir. İşimde her zaman iddialıyım. O proje dünyaca önemli bir proje. Şu anda dünya çapında projeler yapıyoruz” cevabını verdi.
“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLMA YOLUNDA”
Kentsel dönüşüm yasasının ekonomi adına 2012’nin en önemli adımı olduğunu ifade eden Ağaoğlu, 2013 yılında inşaat sektörünün güzel geçeceğini kaydetti. Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ekonominin lokomotifi inşaat sektörü. Bu sektör, diğer tüm sektörlerin önündedir. İstihdama katkı sağlayan bir sektör. 2013’te kentsel dönüşümün düğmesine basıldı. 2013’ün 20012’den daha başarılı olacağına inanıyorum. Bunu da görüyorum. Hayalperest değilim. Önemli olan söylediğini yapmaktır. 2012’yi de İstanbul’a çok değer katacak Ataşehir’deki finans merkezi var. Geçekten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın takip ettiği bir proje. Onun talimatlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ataşehir için master planı hazırladılar. Dünyada şu anda bütün finansman merkezleri, Londra dahil kan kaybediyor. Böyle bir ortamda İstanbul’da böyle bir projenin yapılması İstanbul’un finans merkezi olma açısında önüne önemli bir fırsat çıkarıyor. Böyle bir projeni düzgün bir şekilde çıkarılması, Türkiye’nin finansal açıdan uluslararası pazara açılmasında önemli” şeklinde konuştu.
“FİNANS MERKEZİ EKONOMİ İÇİN MİLATTIR”
Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Hasan Rahvalı, “Projelerimizle turizm gelirlerine destek sağlamayı düşünüyoruz. Konut sektöründeki canlılık, konut kredilerini de artıracak. Finans sektörünü canlandıracak. İstanbul finans merkezinin imzalarını attık. Bu proje ekonomimiz için milat bir şey. Türkiye, Avrupa ülkelerinde Almanya hariç ekonomik olarak iyi bir yerde. İnşaat sektöründe doğrudan 2 milyona yakın insan çalışıyor. İstanbul’da 4 milyon hane var. Bunun yarısının konut ihtiyacı var. Bize niçin İstanbul’da yatırım yapıyorsunuz diyorlar. Çünkü en büyük ihtiyaç orada. Konut sektörü, akşam yemeğinde 700 dolar turiste konut satıyor. Yurt dışı müteahhit hizmetlerinde Türkiye Çin’den sonra ikinci sırada. 2013’ün ilk yarısında insanlar mutlaka gayri menkul almalı. Bizden gayri menkul alanlar, yurt dışında milyonlarca metrekare arazileri olan insanlar. Konut sektörü 2013’te bire 5 artış yaşayacak. Türkiye her yıl 700 bin çift evleniyor. Bunlara konut lazım. Biz bugün 30 yıl önce doğanlar için konut hazırlıyoruz. Biz 30 yıl sonraki projeleri görmeye çalışıyoruz. Ve aşağı yukarı tutturuyoruz. 2013 için iyimseriz, ama tedbirliyiz” dedi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Bütçe ve Raporlama Müdürü Ceyda Topbaş, şirketin ciroları hakkında şu bilgileri verdi:
“2012 yılında ciromuz yüzde 50 artış göstererek 3 milyar 756 milyon TL’ye ulaştı. 2013’te hedefimiz 5 milyar 762 milyon TL’dir. 30 binin üzerinde konut inşa ettik. 5 milyon metrekarelik 29 proje hayata geçti. 5 projemiz de devam ediyor. 2012 satışları 2 bin 924 bağımsız daire sattık. 2012’de satış ciromuz 1 milyar 623 milyon TL, 2013’te 3 milyar 691 milyon TL. 2013'te 3 otelimiz var. 2013 yılında 4 otel daha ekleyeceğiz. Otellerin cirosu 13 milyon TL’dir.”

BİYOGRAFİ ALİ AĞAOĞLU

Ali Ağaoğlu

Ali Ağaoğlu, 3 Mart 1954 tarihinde, Trabzon’a bağlı olan Of ilçesinde dünyaya geldi. Babası Mithat Ağaoğlu, İstanbul’da döneminin tanınmış müteahhitleri arasındaydı. Babasının da etkisiyle gençlik yıllarında bir yandan okuyup bir yandan da inşaatlarda bu mesleği temelden öğrenen Ali Ağaoğlu, 1975 yılında babasının geçirdiği ciddi bir kalp rahatsızlığı sonrasında bir süreliğine aile işlerinin başına geçti; bu dönemde iş yükünden dolayı liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı.

Babası ise ticari anlamda yollarını ayırmasının ardından Ağaoğlu Şirketler Grubu’nu kuran Ali Ağaoğlu, kısa bir süre içerisinde inşaat, turizm ve hizmet sektörünün ülkemizdeki en büyük isimlerinden birisi oldu. 1981 yılından itibaren toplu konut siteleri üretmeye başlayan Ağaoğlu Şirketler Grubu, özellikle 1990’lı yılların sonlarında başladığı “My” konseptli yaşam alanları ile ülkemizde inşaat sektörünün geleceğini belirleyen isim oldu. My World, My Office, My Towerland gibi projeleri ile Ataşehir,Ayazma ve Çekmeköy bölgelerine büyük bir canlılık getiren Ağaoğlu Şirketler Grubu,2010 yılını 1 milyar TL’lik bir ciroyla kapatırken, 2011 yılı için kendisine 2 milyar TL’lik bir hedef koyarak alanında liderliği sürdürmekte.

Şirketinin televizyonda yayınlanan reklamlarında rol alarak halk ile yakın ilişkiler kuran, farklı bir iş adamı profili çizen Ağaoğlu, iş yaşamının yanı sıra özel hayatı ve lüks araba tutkusuyla da kendisinden bolca sözettirdi. Aralarında Ferrai, Tesla ve Bentley’in de bulunduğu lüks araba koleksiyonu ile pek çok gazeteye ve tv programına haber olan başarılı iş adamı, lüks araba tutkusu ile tanınıyor.

Ali Ağaoğlu halen ayrı yaşadığı ilk eşi ile evlidir ve bu evlilikten üç çocuk sahibidir. İlerleyen yaşına rağmen günde 15 ila 17 saat arasında çalışarak kendisini dinç tuttuğunu belirten başarılı iş adamı, 25’den fazla şirketi bünyesinde barındıran Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun kurucusu ve halen Yönetim Kurulu Başkanı’dır.

Ağaoğlu'ndan canlı yayında samimi itiraf!

Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu katıldığı canlı yayında bugünlere nasıl geldiğini anlatırken samimi açıklamalarda bulundu

 

"En büyük şansım böyle bir babanın oğlu olmak" diyen ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, babasıyla yaşadığı çatışmanın iş hayatındaki büyük çıkışın başlangıcı olduğunu söyledi. Ali Ağoğlu o günleri canlı yayında anlattı.
Ali Ağaoğlu, Skytürk360 televizyonunda yayınlanan Üç Nokta programında, samimi açıklamalarda bulundu.
“En büyük şansım böyle bir babanın oğlu olmak” diyen Ağaoğu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, babasının hem inşaat, hem de tüccarlık yaptığını söyledi.
1 KURUŞ DAHİ VERİRSEN OYARIM SENİ
Ağaoğlu, ilkokul 4. sınıftayken okuldan çıktıktan sonra babasının fırınına gidip buranın muhasebe hesaplarını tutarmış. Baba Ağaoğlu, 1970’lerde kablo fabrikası kurmuş. 1975’te babasının rahatsızlanması üzerine işin başına geçen Ali Ağaoğlu o günleri söyle anlatıyor:
“İki sene işi ben idare ettim. Sonra babam iyileşti, ben işi öğrendim. 1997’de büyük araziler alıyorduk, parselleyip satıyorduk. Ben hep o işlere giriyordum. Babam istemiyordu ve sonra babamla kuşak çatışması yaşamaya başladık. Sonra babamdan ne aldıysam teslim ettim, tabii 5’e 10’a katlamıştım. Cebimdeki 25 kuruşu çıkardım, masanın üzerine koydum. Cebimde yemek yiyecek dahi para yoktu. İş yapma becerim var, çevrem var onlara güveniyordum. Bir arazi buldum, gideceğim kredi alacağım arazi alacağım sonra parselleyip satacağım. Bankaya gittim banka kesinlikle olmaz diyor. Babam o zaman önceden gidiyor bankaya ‘1 kuruş dahi verirsen oyarım seni’ diyor. Sevmediğinden değil tabii, geri dönsün ve tekrar beraber çalışalım diye. O çevrenin etrafının babamdan dolayı olduğunu hesaplayamadım. O zamanlar epey sıkıntı yaşadım. Ama babamın böyle yaptığını duyunca daha çok hırslandım ve işe daha çok sarıldım. Neticede bu noktalara geldim.”

BAŞBAKAN'I İKNA ETTİK BÜROKRATLARI İNANDIRAMADIK
1 Ocak 2013’ten sonra alınacak ruhsatlarda geçerli olmak üzere 150 metrekarenin altındaki konutların satışında arsa metrekare birim fiyatı 500 liraya kadar olanlar için yüzde 1, 500 lira ile bin lira arasında olanlar için yüzde 8, 1.000 lira ve üzerinde olan konutların tesliminde ise yüzde 18 KDV alınması kararı alınmıştı. Ağaoğlu, bu düzenlemenin inşaat sektörünü sekteye uğratacağını söyledi.
Uygulama için en kötü yöntemin seçildiğini savunan Ağaoğlu, “Sayın Başbakan’a, bakanlarımıza derdimizi anlattık onlar ikna oldu, fakat bürokratları inandıramadık.” dedi.
Ağaoğlu, ekonominin lokomotifi ve istihdam deposu bir sektörü tartışmaların odağına iten bürokratların hükümeti yanılttığı gürüşünde.

Yoksulun evi genişliyor

TOKİ, yoksul grubundakiler için 1+1 konutları 45-55 metrekare yerine, artık 2+1 üretecek.

 

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), yoksul grubundakiler için bugüne kadar 45-55 metrekare olarak inşa ettiği 1+1 konutları, artık 2+1 konseptiyle inşa edecek.
TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Bazı ailelerimiz fazla nüfusa sahip. Ayrıca kız ve erkek çocukları var. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile de yaptığımız görüşmeler çerçevesinde 2+1 şeklinde yoksul konutları üretmeye başladık'' dedi.
Karabel, 2013'ten itibaren de ağırlıklı olarak bu şekilde gideceğini tahmin ettiğini söyledi.

Kaynak:

Yargıtay aylardır kira veremeyen kiracıları yakacak bir karara imza attı.

Kiracıları yakacak karar!

Yargıtay aylardır kira veremeyen kiracıları yakacak bir karara imza attı.

Yargıtay, bir kira yılı içerisinde iki kez ihtar çekilmesinin ardından ödeme yapan kiracının, tahliye edilmesi için açılan davayı reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.

20 YILLIK KİRACISINI DAVA ETTİ
İstanbul'da, yaptıkları sözleşmeye göre her ayın birinde ödeme yapması gereken 20 yıllık kiracısı, 2010'da Nisan ayı kirasını ayın 6'sına kadar ödemeyince ev sahibi noter aracılığıyla ihtar çekti.
İhtarın ardından ödeme yapan kiracı, Temmuz ve Ağustos aylarında da kirayı geciktirince ev sahibi yeniden ihtar gönderdi. Kiracının ihtarın ardından ödeme yapmasına karşın, ev sahibi kiracının evinden tahliye edilmesi için dava açtı.

İKİ KEZ İHTARIN ARDINDAN ÖDEME YAPILDI
Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, noter ihtarlarında verilen bir günlük ödeme süresinin hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davayı reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Gerekçede, 'İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler, iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde ve bir yıldan kısa süreli sözleşmelerde iki haklı ihtar oluşmaz. Yasaya göre, tebliğ edilecek ihtarlarda Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde öngörülen şekil şartı aranmaz' denildi.
Dava konusu olayda, 1990 yılından beri devam eden sözleşmeye göre kiracının her ayın birinde ödeme yapması gerektiği, 2010 yılında ise iki kez ihtarın ardından ödeme yaptığı hatırlatılarak, bu durumda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiği ifade edildi.

Kaynak:

Ev sahipleri bu habere dikkat!

Emlak vergisi, yeniden değerlemenin yarısı yerine tamamı kadar artırıldı.

 

2013'te pasaport, motorlu taşıtlar vergisi ve ehliyet harcı gibi birçok işlem yüzde 7.8'lik yeniden değerleme oranında zamlanırken, son gün sürprizi emlak vergisinden geldi. Bakanlar Kurulu, genelde olduğu gibi yeniden değerlemenin yarısı yerine tamamı kadar emlak vergisini artırdı. Böylece örneğin Bakırköy'de 100 metrekarelik dairenin emlak vergisi 212 liradan 220 yerine 230 liraya yükseldi

EMLAK VERGİSİNDE ARTIŞ
2013'ün yeniden değerleme oranı yüzde 7.8'le 2012'nin altında kalırken motorlu taşıtlar vergisinden, pasaport ve ehliyet harcına kadar birçok işlem bugünden itibaren zamlandı. Ancak 2012'nin son gün sürprizi emlak vergisinde oldu. Genelde her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılan emlak vergisinde, Bakanlar Kurulu bu yıl oranın tamamı kadar artış yetkisini kullandı. 2014'teki yerel seçimler öncesinde 2013'te belediyelere kaynak yaratmak amacını taşıdığı tahmin edilen uygulamayla emlak vergileri geçen yıla göre yüzde 7.8 artırıldı. Konut ve arazilerde binde 1, arsalarda ise binde 3 oranı uygulanıp emlak vergisi değeri ve inşaat maliyetleri de dikkate alınarak hesaplanan emlak vergisi, büyükşehir sınırları içerisindeyse binde 2, arsalarda ise binde 6 oranı üzerinden tespit ediliyor. Bakanlar Kurulu, yeniden değerleme oranının tamamını uygulayınca, örneğin İstanbul Bakırköy'deki 100 metrekarelik betonarme ve 18 yıllık dairenin emlak vergisi 2013'te 230 lira olacak. Bu rakam 2012'de 212 liraydı. Yeniden değerlemenin yarısı uygulansaydı, emlak vergisi 220 lira olacaktı. Emlak vergisi iki taksitte tahsil ediliyor.

KIRMIZI IŞIK CEZASI 166 LİRAYA YÜKSELDİ

Öte yandan yeniden değerlemeyle 2013'te otomobilde Motorlu Taşıtlar Vergisi, 3 yaşına kadar araçta 1300 cm3 ve altı araç için 480'den 517 liraya çıkacak. 1 yıllık pasaport harcı 117 liradan 126 liraya, otomobil sürücü belgesi ise 290'dan 312 liraya yükseliyor. Yeniden değerleme zammıyla kırmızı ışıkta geçmenin cezası 154 liradan 166 liraya çıkarken, hız sınırını yüzde 30'a kadar aşanlar da 166 lira ceza ödeyecekler.
Selam arkadaşlar,

2B başvurularında süre uzatıldı

Kamuoyunda 2/B olarak bilinen orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışında 28 Ocak olan son başvuru tarihi 1 ay daha uzatıldı.

 

İade başvuruları için süre ise 2 ay daha uzatıldı.Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'da belirtilen ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre 2/B alanlarındaki taşınmazların kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin başvuru süresi 1 ay uzatıldı.
Aynı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre 2/B alanlarındaki taşınmazların kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin başvuru süresi de 2 ay uzatıldı.
2B arazilerinin satışı için başvuru süreci geçen yılın Mayıs ayında başlamış ve 30 Ekim 2012 tarihi 28 Ocak 2013 tarihine uzatılmıştı. 2B alanlarının satışından bu yıl 4,8 milyar lira gelir elde edileceği tahmin ediliyor.

Konut alırken neye bakıyoruz?

En çok incelenen evin fiyatı oluyor. Onu takip eden ise evin bulunduğu yer.

 

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği Başkanı Işık Gökkaya, Türk tüketicisinin konut alırken öncelikle fiyatına ve yerine baktığını bildirdi.
Gökkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda konut alanında hem arzın hem de talebin niteliğinin değiştiğini söyledi.
Gökkaya, konut üreticilerinin artık barınmanın çok ötesinde ihtiyaçlara cevap veren yapılar inşa ettiğini belirtti.
Özellikle İstanbul'da konut tercihlerini etkileyen en önemli unsurun konutun yeri ve ulaşım imkanlarına mesafesi olduğuna dikkati çeken Gökkaya, artık hemen hemen bütün gayrimenkul şirketlerinin projelerini şehir içindeki ulaşım akslarına yakın bölgelerde hayata geçirdiğini belirtti.