28 Nisan 2013 Pazar

12 milyon işçi için 75 milyar TL ceza yolda

12 milyon işçi için 75 milyar TL ceza yolda

Şükrü KIZILOT
15.04.2013


YÜRÜRLÜKTEKİ İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre, 12 milyon işçiye ‘özel eğitim’ verilmesi gerekiyor. Ayrıca, işçi çalıştıranların ‘risk değerlendirmesi’ yaptırması da şart. İşçi çalıştıranların büyük kısmı bunları yaptıramadı ve 4 aylık ödenmesi gereken para cezası toplamı 75 milyar TL’ye ulaştı.



HAFTA başında sevimsiz bir haber ama olay gerçek.
Yürürlükte olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre,
· 12 milyon işçiye “özel bir eğitim” verilmesi gerekiyor.
· İşçi (kapıcı veya çırak dahil) çalıştıranların, “risk değerlendirmesi” yaptırmaları gerekiyor.
Aksi halde, “her ay için cezası” var.
İşçi çalıştıranların büyük kısmı bunları yaptırmadı. Nisan dahil dört aylık ceza tutarı 75 milyar TL civarında!
EĞİTİM YOKSA İŞ DE YOK
Eğitim olayı ikiye ayrılıyor.
1- Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan veya çalıştırılacak olanlar:
Geçtiğimiz Salı günü ayrıntılı yazdık. Bu alanda çalışan 5.5 milyon işçi var. Bunlara 32-40 saatlik “mesleki eğitimi” verecek, “muhatap kurum” yok. Milli Eğitim Bakanlığı 13 Şubat 2013 tarihli genelge ile eğitimi durdurdu.
Öte yandan mesleki eğitim almayanları çalıştırmak yasak!
2- Sigortalı çalışan 12 milyon işçi:
Bu da işçilerin temel eğitimi ile ilgili. 34 ayrı konuda, çalışanlara eğitim verilmesi gerekiyor.
YÖNETMELİK VE YETKİLİ SORUNU
Kanun çıkalı neredeyse 1 yıl oldu ama hâlâ işçilerin eğitimleri ile ilgili bir yönetmelik yayınlanmadı. Daha önce eğitimler nasıl veriliyordu diye İş Kanunu’na baktık. 7.4.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” var. Eski Yönetmelik yürürlükte ama bu yönetmeliğin de 15. maddesi eğitimi verecek yetkili kişi ve kurumların olduğundan söz ediyor.
Ancak yetkilinin kim olduğu belli değil.
İŞÇİ BAŞINA 1.078 TL CEZA
9 yıl geriye gidip bir araştırma yaptık. O da ne? Çalışma Bakanlığı henüz bu konuda hiçbir kişi ve kuruluşu yetkilendirmemiş. Yani işçilere eğitim verecek yetkili kişi ve kurum yok. Kanuna göre de işçisine eğitim vermeyen/verdiremeyen işveren işçi başına 1.078 TL cezayı her ay ödemek zorunda.
12 milyon işçi için 4 aylık ceza 51 milyar 744 milyon TL tutuyor. Ceza taksimetresi işlemeye devam ediyor.
RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Risk değerlendirmesi yaptırmayan işverenlere;
· Ocak 2013 için 3.234 TL
· Şubat 2013 için 4.851 TL
· Mart 2013 için 4.851 TL
· Nisan 2013 için 4.851 TL
TOPLAM (4 ay için) 17.787 TL ceza kesilecek.
Nisan sonuna kadar risk değerlendirmesi yaptırmayanlara 12.936 TL ceza kesilecek!
Türkiye’de kapıcı çalıştıran apartmanlar dahil yaklaşık 2,5 milyon işyeri var.
Nisan sonu itibariyle kesilecek ceza;
17.787 TL x 2,5 milyon = 44,5 milyar TL tutuyor. Mevcut işyerlerinin yüzde 25’i, risk değerlendirmesi yaptırmış olsa, kesilecek ceza 33 milyar TL oluyor.
İyi planlanmadan, alt yapısı ülke gerçeğine uygun hazırlanmadan sırf Avrupa Birliği Direktifi nedeniyle çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bazı maddeleri ertelenmediği sürece işverenler ceza ödemeye devam edecekler.

‘Güvenlik’ gibi ‘kapıcı şirketleri’ de kurulacak

‘Güvenlik’ gibi ‘kapıcı şirketleri’ de kurulacak

Şükrü KIZILOT
22.04.2013


APARTMAN kapıcıları ile ilgili yeni gelen ve gelecek olan yükümlülükler, yöneticiler ve kat maliklerini ürküttü. Bazı apartmanlarda, farklı çözüm yolları tartışılmaya başlandı.



KAPICIYI ÇIKARALIM
Tartışılan çözüm yollarından biri de kapıcıyı çıkartmak!
Bakın bir okuyucumuz ne diyor?
“Apartman kapıcıları ile ilgili yükümlülükler, kafamızı karıştırdı.
Kapıcı çalıştıran apartmanlar;
- Risk değerlendirmesi yaptıracaklar. Çoğunun bundan ve nasıl yapılacağından haberi yok.
Yaptırmayanlara; Ocak 2013 için 3.234 TL, Şubat, Mart ve Nisan ayları için 4.851’er TL yani ‘ilk dört ay için 17.787 TL ceza’ kesilecek. Bu izleyen aylarda da devam edecek!
- Kapıcılara ‘iş sağlığı ve güvenliği eğitimi’ verilecek. Kapıcısına eğitim vermeyen/verdirmeyen apartman, Ocak 2013’den itibaren ‘her ay 1.078 lira ceza’ ödeyecek.
- 30 Haziran 2014 tarihinden itibaren, kapıcı çalıştıran apartmanlarda;
* İşyeri hekimi,
* İş güvenliği uzmanı,
* Hemşire,
istihdam edilecek veya ortak sağlık ve güvenlik biriminden hizmet alınacak.
Bunu yerine getirmeyen apartmanlara da
‘her ay 13.475 lira’ para cezası kesilecekmiş!
Apartman olarak toplandık;
‘Mevcut formalitelere ve yükümlülüklere ek olarak bir de bunlarla uğraşıp dünyanın cezasını ödemektense, kapıcıyı çıkartalım. Herkes ekmeğini, gazetesini ve evinin ihtiyacını kendi alsın, çöpünü döksün. Haftada bir gün de dışarıdan yevmiyeli biri gelip, apartmanın temizliği ile ilgilensin’ diye karar aldık. Olan kapıcıya oldu, işsiz kaldı!..”
KAPICI HİZMETLERİ ŞİRKETİ
Bir başka gelişme de “güvenlik ya da temizlik hizmetleri”gibi, bir şirketten “kapıcı hizmetleri” almakla ilgili..
Bu durumda;
* Hukuken kapıcı çalıştırılmamış olunuyor.
* Kapıcının ücreti, sigortası, kıdem tazminatı, yıllık izni vs. bunları çalıştıran şirketin konusu oluyor.
* Şirket apartmana, her ay bir “hizmet faturası” kesiyor. O kadar..
* Kapıcı yıllık izne çıktığında, hizmeti sağlayan şirket onun yerine başka birini gönderiyor. Böylece, kapıcı hizmetlerinden “12 ay boyunca”kesintisiz yararlanılmış oluyor.
* Hizmetten memnun kalınmadığı durumlarda, şirketten başka birini göndermeleri rica ediliyor.
KAPICI ŞİRKETLERİ HIZLA ARTAR
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile apartmanlara getirilen yükümlülüklere, apartmanlar henüz hazır değil. Apartmanlar için bu uygulama bir yıl ertelenmeli...Özellikle “risk değerlendirme” ile ilgili uygulama, “bu gün sünnet yarın deniz” sloganı gibi, Resmi Gazete’de yayınlandığının hemen ertesi gün yürürlüğe girdi.
Uygulama başlayalı dört ay oldu. Birçok apartman olayın farkında değil.
Ayrıca bir “risk değerlendirmesi” söz konusu ise, sadece kapıcılar değil o apartmanda yaşayanlar açısından da değerlendirme yapılmalı.
Kapıcı çalıştıran apartmanlarda risk değerlendirmesi ve diğer yükümlülükler (eğitim, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve hemşire) var, kapıcı çalıştırmayanlarda yok.
Bu ne demek?
Güvenlik şirketleri gibi arka arkaya “kapıcı hizmetleri” şirketleri kurulması demek.
Kapıcıyı işten çıkartıp, dışarıdan ya da “kapıcı hizmetleri” şirketinden, hizmet almak demek!
Peki.. yazık değil mi gariban kapıcılara?

15 Nisan 2013 Pazartesi

Kral Çıplak (III)

Kral Çıplak (III)

BU başlık altında, üçüncü yazım.

İlk ikisinde kralın çıplak olduğu kabul edildi sıra üçüncüde...

KRAL ÇIPLAK (I)
Birincisinde; “vergi reformu” iddialarıyla 1998 yılında çıkartılmak istenen yasada bir takım değişiklikler yapılması ve bazı güvenceler verilmesi gerektiğini, aksi halde paranın bir kısmının yurt dışına kaçacağını bir kısmının da yastık altına gideceğini, sonuçta ekonominin daralacağını iddia ederek “kral çıplak” demiştim.
Nitekim öyle de oldu. Yazdıklarım aynen çıktı.
Sonunda, uyardığım konular bir başka yasa ile düzeltilmişti.
Ben de “demek ki kral çıplakmış” diye yazmıştım.

KRAL ÇIPLAK (II)
İkincisinde konu “Türk Ticaret Kanunu” ile ilgiliydi...
Reform iddialarıyla hazırlanan ve 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda, “çok ciddi hatalar” ve neredeyse “herkesin hapse gireceği” düzenlemeler vardı.
“Avrupa’da var Türkiye’de de olması gerekiyor” gerekçesiyle savunulan bazı düzenlemeler, aslında Avrupa’da ya da Dünya’da yoktu. Bize masal anlatılıyordu! Ocak 2012’de Fatih Altaylı’nın yönetimindeki Teke Tek Programı’nda “Kral Çıplak” dedim ve görünen çıplaklığı anlatıp, “Bu kanunun 1 Temmuz 2012’ye kadar değişmesi gerekiyor. Bu kanun değişmezse, ben adımı değiştireceğim” dedim. Ardından, 36 ili tek tek dolaşıp, “kralın çıplak olduğunu” anlattım, Hürriyet’te ısrarla çıplak görüntüyü yazdım.
Sonuçta 1 Temmuz 2012’den önce yani kanun yürürlüğe girmeden, uyardığım konularda gereken değişiklikler yapıldı.
Ben de Hürriyet’te “Demek ki kral çıplakmış” diye yazdım.

KRAL ÇIPLAK (III)
Üçüncüsü “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ile ilgili...
Burada da kral çıplak!..
Dikkatle bakın, siz de göreceksiniz.

* İşyerlerinde, “işyeri hekimi” görevlendirilmesi isteniyor. Uygulama kademeli olarak başladı. Son tarih 30 Haziran 2014.
Hesapladık, mevcutlara ek olarak 100 bin civarında hekime ihtiyaç var. Türkiye’de son 10 yılda 5 bin hekim yetişmiş. Önümüzdeki bir yılda 100 bin hekim yetişmesi imkansız. Demek ki kral çıplak!..

* Dün yazdık. Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan işçilerin eğitilmesi gerekiyor. Eğitimle ilgili yönetmelik iptal edilmiş. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimleri yasaklamış. Eğitimler durdurulmuş. Diğer taraftan işverenlere, “eğitim yaptırmadın” diye her ay için 5.390 liralık cezalar, yağmur gibi yağıyor.

Burada da kral çıplak!..
* 1,5 milyon işyeri ve kapıcı çalıştıran apartmanların “risk değerlendirmesi” yaptırmaları gerekiyor. Uygulama başlayalı 4 ay oldu. İşyerlerine ve apartmanlara her ay 4.851 TL ceza işliyor. Milyonu aşan işyeri ve apartman olayın farkında değil ama ceza taksimetresi çalışıyor! Burada da kral çıplak.

* İşçi çalıştıran işyerleri ve apartmanların 30 Haziran 2014’e kadar; işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi ile anlaşmaları gerekiyor. Aksi halde her ay 13 bin 475 TL cezası var. İşyeri hemşiresi sadece 147. Diğerleri de sayı olarak yeterli değil.
Bir taraftan belirsizlikler devam ediyor diğer taraftan da bir defada 86 bin lirayı bulabilen cezalar da dahil, “ceza taksimetresi” işlemeye devam ediyor.

Dikkatle bakın; KRAL ÇIPLAK!..

Erken emeklilik için umutlanmayın

Erken emeklilik için umutlanmayın

Şükrü KIZILOT
2013
 

Bazı gazete ve TV haberlerinde, emeklilik için yaşı bekleyen yaklaşık 5 milyon kişiye, “erken emeklilik müjdesi” vardı.



Bazı gazetelerde manşet haber olarak duyurulan bu müjdeye göre, emeklilik için prim ödeme gün sayısını tamamlayıp, emeklilik yaşını bekleyen 5 milyon kişinin, normal emeklilik maaşının yüzde 10-20 arası düşük aylık bağlanarak, emekli edilecekleri açıklanıyordu.

ERKEN EMEKLİLİK İMKÂNSIZ
Yaklaşık 5 milyon kişi belki de üzülecek ama erken emeklilik imkansız.
“Neden imkansız?”
Bunun bir değil birden fazla nedeni var.
Birincisi; barut yok!.
Savaşı kaybeden komutana sormuşlar:
- Savaşı niye kaybettiniz?
- Savaşı kaybetmemizin 40 nedeni var!
- Sayın bakalım..
- Birincisi barutumuz yoktu. İkincisi..
- Tamam, diğer 39’unu saymanıza gerek yok.

60-70 MİLYAR TL GEREKİYOR
Fıkrada olduğu gibi, yaklaşık 60-70 milyar lira gerekiyor. Bu para ortada yok!
Hesap basit: 5 milyon kişiye ortalama olarak ayda 1.000 lira aylık bağlansa, 60 milyar lira, ayda 800 lira bağlansa 48 milyar lira eder.
Bitmedi..
Asgari ücretten ayda yaklaşık 360 TL, yılda 4.320 (sigorta primi işçi ve işveren primi, işsizlik sigortası primi ve gelir vergisi) toplanıyor. 5 milyon kişi hesabıyla bu da 21.6 milyar lira “vazgeçilen gelir” anlamını taşıyor.
Bunlar yuvarlak rakamlar ama neresinden baksanız olayın maliyeti 60 milyar liradan aşağı değil.

ANINDA VAZGEÇİLDİ
Kendileriyle görüştüğümüz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üst düzey yetkilileri, böyle bir düşüncenin ortaya atıldığını ama yüksek maliyeti nedeniyle “anında vazgeçildiğini” belirttiler.
Özet olarak, bazı gazetelerin yazdığının aksine, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu’na 5 milyon kişiye “erken emeklilik” ile ilgili bir düzenlemenin gelmesi söz konusu değil.
Böyle bir yasa bekleyenler, boşuna umutlanmasınlar..
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=22945167

Ödedikleri Emlak Vergisini nasıl geri alabilirler

YASAL hakları olduğu halde, vatandaşların belli bir kısmı, kendilerine yasalarla tanınan sıfır oranlı emlak vergisinden yararlandırılmıyorlar.



Oysa bırakın yararlandırmayı, haksız yere daha önce tahsil ettikleri emlak vergisini de iade etmeleri gerekiyor. Emekli, ev hanımı ya da işsiz vatandaş, belediyeye gittiğinde “Yok böyle şey” diye savuşturuluyorlar. Ellerindeki gazete yazısını gösterenlere, “o yazı yanlış” diyorlar.
KİME İNANMAK GEREKİYOR?
Ortada bir yasa maddesi, bir tebliğ ve Maliye Bakanlığı’nın bir özelgesi varsa, bunlara itibar etmek gerekiyor. Olayımızda da bunların hepsi var.

Sözü uzatmadan sıralayalım.

1) Emlak Vergisi Kanunu Madde 8:
Olayın yasal dayanağını açıklayan bu maddeye göre;

a) Hiç bir geliri olmayanlar (işsizler ve ev hanımları) ile geliri kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunan emekliler ve (geliri olsa bile) engelliler,
b) Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde,bu meskenleri için sıfır oranlı vergi öderler.

2) 38 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği:
Sıfır oranlı emlak vergisi uygulama esaslarını açıklayan tebliğ.

3) Maliye Bakanlığı’nın 11 Nisan 2011 tarih 006.01-258 sayılı Özelgesi:
Bir emekli, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’na “Geriye dönük indirim (sıfır oranlı) emlak vergisi uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağını” soruyor.

Vergi Dairesi Başkanlığı da bir özelge ile emeklilerin indirimli bina vergisi oranından yararlanabilmeleri için verilecek bildirimde bir süre belirlenmediği ve söz konusu uygulamadan, “düzeltme zamanaşımı süresi” yani 2013 yılı içinde yapılacak başvurularda, 2008 yılından itibaren 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılları göz önünde bulundurulmak suretiyle, geçmişe yönelik olarak yararlanılmasının mümkün olduğu açıklanıyor. 22.4.2004 tarih ve 256 sayılı özelge ile de düzeltme yolu ile geçmiş yıllara ait emlak vergisinin iade edileceği belirtiliyor.

· Bir başka özelgede de “Brüt 200 m2’yi geçmeyen tek konutu olan ve emekli olduklarını geç bildiren emeklilerin, geçmişe dönük olarak indirimli emlak vergisinden yararlanabilecekleri” belirtiliyor (MB Kayseri VD. Bşk., 4.4.2011 Tarih ve 2024-25 sayılı özelge).

· Maliye Bakanlığı 2010 yılında başvuruda bulunan “tek konutu ve gelir getirmeyen arsası bulunan” emekliye konutu için GERİYE DÖNÜK olarak 2007, 2008 ve 2009 yıllarında indirimli bina vergisi oranının (SIFIR) uygulanması gerektiğini bildirmiştir (MB Antalya Vergi Dairesi Bşk., 8.3.2010 tarih ve EML-2010-2-S-BZH-1 sayılı).

Düzeltme işleminden geçmişe yönelik olarak yararlanılması demek, hatalı verginin düzeltme fişine dayanılarak düzeltilmesi (kaldırılması) anlamına gelir. Tahsil edilen vergi varsa, mükellefe reddolunur yani iade edilir. Mükellef bununla ilgili düzeltme fişinin tebliğ tarihinden başlayarak, bir yıl içinde parasını geri almak için başvurmazsa, hakkı kaybolur (Bkz. Vergi Usul Kanunu, Md. 120/2).

Bazı belediyeler, emeklilere ve ev hanımlarına “Eşinizin geliri var, yararlanamazsınız” diyorlar. Oysa Maliye Bakanlığı, 12 Nisan 2011 Tarih ve EVK-2010-5-30 sayılı özelgesi ile “Eş ve çocuğun gelir veya meskene sahip olmasının, sıfır oranlı emlak vergisine engel teşkil etmediğini” açıkladı.
NE YAPMAK GEREKİYOR?
Yukarıdaki açıklamalardan ve dayanağı olan yasa maddesi, genel tebliğ ve özelgelerden de fark edileceği gibi, konu çok açık ve net.

Emeklilerin 38 No.lu, ev hanımları ve işsizlerin de 44 No.lu Emlak Vergisi Tebliği’nde yer alan, bir örneğini de belediyelerden ücretsiz alabilecekleri formları doldurup ilgili belediyeye vermeleri gerekiyor.

Hemen ardından da ilgili belediyeden düzeltme yoluyla 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait ödedikleri emlak vergisinin iadesini talep etmeleri gerekiyor.
Belediyeler, bu iadeleri yapmak zorundalar. Çünkü ilgili yasa ve tebliğlerde ve bu işin patronu olan Maliye’nin özelgesinde “Vergileri geçmişe yönelik düzelteceksin”, Vergi Usul Kanunu Md. 120/2’de de “tahsil edilen vergileri iade edeceksin” deniliyor.
Geçmiş yılların emlak vergisi
Satın alınan gayrimenkulün emlak vergisi borçlarından, satıcı sorumlu olduğu gibi alıcı da sorumlu oluyor (Emlak Vergisi Kanunu Md. 30/son). O nedenle gayrimenkul alırken, emlak vergisi borcu olup olmadığını araştırmakta fayda var.

Ayrıca, gayrimenkulün satıldığı yıla ait emlak vergisini satıcının ödemesi gerekiyor. Alıcının mükellefiyeti, bir sonraki yıl başlıyor.
Emeklilerin yazlık evinin emlak vergisi
Emekli, ev hanımı veya işsizlerin, yazlık evleri, dağ evleri veya ara sıra dinlenmek amacıyla gittikleri diğer evlerin emlak vergisi özellik taşıyor.

Ara sıra örneğin bir kaç hafta veya bir kaç aylığına dinlenmek amacıyla gidilen bu evler, indirimli yani “sıfır oranlı” emlak vergisinden yararlandırılmıyor.

Ancak bu evlerde yaz-kış sürekli oturulması durumunda, sıfır oranlı emlak vergisinden yararlanılabiliyor.
Gayrimenkulün değeri ile kira geliri ilişkisi
Kiraya verilen konut veya işyerinin, “emlak vergisi değeri” ile “beyan edilecek kira tutarı”arasında bir ilişki var.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesine göre, kiraya verilen gayrimenkuller örneğin konut ve dükkanlar için beyan edilmesi gereken en az kira “emsal kira bedeli” kadar olacak.

Emsal kira bedeli ise, kiraya verilen gayrimenkulün emsal kira bedelinin yüzde 5’i oluyor. Bu tutarın altında kira beyan edilmesi durumunda, gayrimenkulün emlak vergisi değerinin yüzde 5’i üzerinden, “beyanı gereken kira tutarı” hesaplanıyor.

Konutlarda; anne-baba, kardeş, çocuk ve toruna bedelsiz kiralama veya düşük bedelle kiralama mümkün. Ancak kayınvalide, kayınpeder, amca, dayı, teyze, hala, görümce, baldız, bacanak gibi yakınlara veya arkadaşlara bedelsiz ya da düşük bedelle kiralama kabul edilmiyor. Bunlar için emlak vergisi değerinin yüzde 5’i oranında kira beyanı isteniyor.

Ancak kiralanan gayrimenkulün işyeri olması durumunda, bedelsiz veya düşük bedelle kiralama hiç kimse için kabul edilmiyor (Emsal kira bedeli konusunda ayrıntılı açıklama ve örnek uygulamalar için 20 Şubat 2013 tarihli yazımıza da bakılabilir).

Devre mülklerin emlak vergisi
Devre mülklerin emlak vergileri de ödenmek zorunda. Örneğin 15 günlük bir devre mülk için hisse oranı 1/24 olacağından, emlak vergisinin hisseye isabet eden kısmı ödenmek durumunda.

Sıfır oranlı Emlak Vergisi avantajı



SIFIR oranlı Emlak Vergisi avantajı, milyonlarca emekli, ev hanımı, işsiz ve engelli vatandaşlarımızın önemli bir kısmını yakından ilgilendiriyor.



Çok kişinin farkında olmadığı bu avantajdan yararlanabilmek için bazı koşullar aranıyor.
KİMLER YARARLANABİLİYOR?
1.Geliri sadece kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından, örneğin SSK (4/a), Bağ-Kur (4/b) ve TC Emekli Sandığı’ndan (4/c) aldıkları emekli aylığından ibaret olanlar ile bunların dul ve yetimleri,
2.Hiç bir geliri olmayan ev hanımları ve işsizler,
3.Gaziler,
4.Engelliler,
5.Şehitlerin dul ve yetimleri, “indirimli (sıfır oranlı) Emlak Vergisi” uygulamasından yararlanabiliyorlar.
200 M2 VE TEK KONUT KOŞULU
İndirimli yani “sıfır oranlı” Emlak (bina) Vergisi avantajından, Türkiye sınırları içinde;
1.Brüt alanı 200 m2’yi aşmayan,
2.Tek konuta sahip olanlar (intifa hakkına sahip olunması dahil),
yararlanabiliyorlar.
Emekli eşi ile birlikte 250 m2 eve 1/2 hisseli sahip olan ev hanımı hissesine 125 m2 isabet etmesine rağmen evin toplam m2’si esas alındığı için “sıfır oranlı” Emlak Vergisi’nden yararlanamaz.
BİLDİRİMDE BULUNMAK GEREKİYOR
Konutu nedeniyle, “sıfır oranlı Emlak Vergisi” avantajından yararlanmak isteyenlerden;
· Hiçbir geliri olmayanların, “Hiçbir Geliri Olmadığını Belgeleyenlerin Tek Meskenine Ait Form” ile “Hiçbir Geliri Olmayanların Tek Meskenlerine Ait Taahhüt Belgesi”ni,
· Emekliler ile bunların dul ve yetimlerinin “Tek Meskeni Olan Emeklilere, Dul ve Yetimlere Ait Form”u,
· Gaziler ile şehitlerin dul ve yetimlerinin “Tek Meskeni Olan Şehitlerin Dul ve Yetimlerine ve Gazilere Ait Form”u,
· Engellilerin ise “Tek Meskeni Olan Engellilere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu” ile “Sağlık Kurulu Raporu”nu ilgili belediyeye vermeleri gerekmektedir.
Bildirim formları belediyelerden “ücretsiz” olarak temin edilebileceği gibi www.yaklasim.com adresinden de indirilebilir.
Söz konusu taahhüt belgesi veya formları daha önceki yıllarda vermiş olup, durumlarında değişiklik olmayanların, izleyen yıllarda tekrar taahhütname veya form vermeleri gerekmiyor.
FAİZ VE REPO 25 BİN TL’Yİ GEÇERSE VERGİ VAR
Emekliler, ev hanımları ve işsizlerin 2012 yılında 25 bin TL’yi aşan menkul sermaye iradı (mevduat faizi, repo, döviz tevdiat hesabı faizi, fon payı geliri vb.) geliri varsa, 2013 yılında sıfır oranlı Emlak Vergisi’nden yararlanamazlar. Altındaysa yararlanırlar (Bkz. 45 No.lu Emlak Vergisi Tebliği).
Bu tutar 2014 yılı için 26 bin TL olarak uygulanacak.
2013’te satılan evin Emlak Vergisi’ni kim ödeyecek?
Alan kişi, 1 lira dahi Emlak Vergisi ödemeyecek.
2013 yılında örneğin ocak ayında evini satan İbrahim Bey, Mayıs 2013’te ve Kasım 2013’te, sattığı evin Emlak Vergisi’nin tamamını ödeyecek!
Evi alan Celal Bey ise, 2014 yılından itibaren Emlak Vergisi ödemeye başlayacak.
Emeklinin iki evi varsa biri mi muaf?
Hayır, ikisi de Emlak Vergisi’ne tabi.
Bir evi olsaydı, koşulları taşımasına bağlı olarak, Emlak Vergisi ödemeyecekti.
2013’te emekli olan Mahmut Bey için ‘sıfır vergi’ 2014’te başlar
2013 yılı içinde emekli olan Mahmut Bey, emekli olduğu yılın yani 2013 yılının Emlak Vergisi’ni ödeyecek.
Emekli Mahmut Bey; gerekli koşulları taşıması ve bildirimde bulunması halinde, emekli olduğu tarihi izleyen 3 yıldan itibaren, sahip olduğu “bir konut” nedeniyle Emlak Vergisi ödemeyecek.
Mahmut Bey 2012 yılında emekli olmuş olsaydı, 2013 yılından itibaren Emlak Vergisi ödemeyecekti.
Emlak Vergisi’nde iki yarım bir tam etmiyor
Emlak Vergisi uygulamasında; emekli, işsiz, ev hanımı ve engelli açısından, iki yarım bir tam etmiyor.
ÖRNEK: Emekli Nuri Bey’in 1/2 hisse ile maliki olduğu, her biri 90 m2 iki evi vardır.
Bu durumda Nuri Bey, “sıfır oranlı” Emlak Vergisi’nden yararlanamaz ve her iki evi için de emlak vergisi öder.
Emekli olup çalışan Ekrem Bey vergi ödeyecek
Emekli olduktan sonra, ücretli ya da kendi adına bağımsız olarak çalışanlar, indirimli “sıfır oranlı” Emlak Vergisi’nden yararlanamazlar.
Bu nedenle, 140 m2’lik bir konutu olan Ekrem Bey, emekli olduktan sonra çalıştığı için Emlak Vergisi ödemeye devam edecek.
Engellilere özel bir ayrıcalık
Emlak Vergisi uygulamasında, engellilerin durumu farklı. Engelliler, emekli olduktan sonra çalışsalar dahi birden fazla konutları olmadığı takdirde, Emlak Vergisi ödemezler.
Engelli bir kişinin brüt 160 m2 bir evi ve kira aldığı 10 dükkanı dahi olsa, konutu için Emlak Vergisi ödemez.
Evi olan üniversite öğrencisine Emlak Vergisi yok
Öğrenciler de hiç bir geliri olmayanlar sınıfına dahil oldukları için 200 m2 yi aşmayan bir evleri varsa, Emlak Vergisi ödemezler.
ÖRNEK: Marmara Üniversitesi’nde öğrenci olan Arda’ya, babasından 140 m2 bir ev miras kalmıştır. Arda bu evde annesi ile birlikte oturmaktadır.
Arda, üniversite öğrencisi olduğu için geliri yoktur. Evi de 200 m2 ‘nin altında olduğundan, Emlak Vergisi ödemeyecektir.
Kocasından harçlık alan Fatma Hanım’a ‘Gelir var’ denilemeyecek
Emlak Vergisi uygulaması bakımından ev hanımları, hiç bir geliri olmayanlar sınıfına dahil edilir. Brüt alanı 200m2 ‘yi aşmayan bir evi varsa Emlak Vergisi ödemez.
Bu nedenle, Fatma Hanım’ın eşinin çalışması ve mutfak masrafı, evin diğer ihtiyaçları ve alış veriş yapması için ona düzenli olarak para vermesi, Fatma Hanım’ın “geliri olduğu” anlamına gelmez (Maliye Bakanlığı GİB İstanbul Vergi D. Bşk.’nın 22.3.2011 tarih ve 006.01-185 sayılı özelgesi ile yapılan açıklama da bu yöndedir).
Sıfır oranlı Emlak Vergisi için ‘evde bizzat oturma’ şartı var mı?
İndirimli Emlak Vergisi uygulamasından yararlanabilmek için konutta “bizzat oturma” koşulu aranmıyor.
Bu nedenle, sahip olduğu tek konutu kiraya verip, başka bir konutta kira ile oturanlar da diğer koşulları taşımaları halinde, Emlak Vergisi ödemezler.
Konuyla ilgili olarak, Maliye Bakanlığı tebliğ ile;
“indirimli vergi oranının uygulanması için konutta “bizzat oturma” koşulu aranmamaktadır. Bu nedenle, sahip oldukları tek konutu kiraya verip, kirada oturanlar da şartları taşımaları kaydıyla, indirimli vergi oranından yararlanabilirler” şeklinde açıklama yapmıştır (Bkz. 31 Aralık 2003 tarih ve 25333 sayılı üçüncü mükerrer baskı Resmi Gazete’de yayınlanan 38 Seri No.lu Emlak Vergisi Genel Tebliği I-3/a bölümü).

'2013 Emlak Vergisi’ni kim nasıl ödeyecek ?

'2013 Emlak Vergisi’ni kim nasıl ödeyecek ?



EMLAK Vergisi, 23 milyon civarında vatandaşı yakından ilgilendiriyor.



Ev, yazlık, büro, dükkan, mağaza, arsa ve arazisi olanlar 2013’te 2012’ye kıyasla “zamlı emlak vergisi” ödeyecekler.

Yeni büyükşehir olan illerde ise, emlak vergisi oranı yönünden ilginç bir sürpriz var.

2012’de gayrimenkul alanlar için emlak vergisi ödemesi, bu yıl başlayacak.

Ancak yeni konutların vergisi hesaplanırken, “geçici muafiyet” durumunun da göz önüne alınması gerekiyor.

Emekliler, işsizler, ev hanımları, öğrenciler ve engelliler ile şehitlerin dul ve yetimlerine 2013 yılında da “emlak vergisi kolaylığı” var.

Geçmiş yıllarda sıfır oranlı emlak vergisine tabi olması gerektiği halde, bilmeden vergi ödeyen; emekliler, işsizler, ev hanımları ve engelliler, ilgili belediyeye başvurmak suretiyle, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında ödedikleri emlak vergisini, geri alabilecekler.

Evini kiraya verip kendisi kirada oturanların, karı koca emekli olup birer evi olanların, evinin dışında kira getirmeyen bir de arsası olanların, emekli olup çalışanların ya da bankadan faiz, repo vb. geliri olanların emlak vergisi yönünden özel durumları var.

Soru-cevaplarla birlikte, hafta sonuna kadar sürecek olan bu dizimizde, yukarıda belirtilen konular ve özellikli durumlar ele alınarak açıklanacaktır.
EMLAK VERGİSİ ORANI
Emlak Vergisi oranı, gayrimenkulün;

· Konut, konut dışı bina (büro, dükkân mağaza vb.), arsa ve arazi olma durumuna,

· Büyükşehir belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığına, göre değişiyor.

Bu ayırımlara göre emlak vergisi oranları tabloda gösterilmiştir.

Tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur.

Parsellenmiş arazinin, zirai faaliyette kullanılması halinde araziye ait oranın, aksi halde arsaya ait oranın uygulanması gerekir (Maliye Bak. GİB. Ankara VD. Başkanı’nın 18.03.2011 tarih ve MB. 2010-51-152 sayılı özelgesi).
Neriman Teyze’nin emlak vergisi yüzde kaç arttı?
Neriman Teyze’nin, İstanbul’da bir evi, Datça’da da yazlığı var.

Yılın sekiz ayı İstanbul’da, dört ayı da Datça’da kalıyor. Yazın torunları da geldiği için çok mutlu oluyor.

Neriman Teyze bu yıl, geçen yıl olduğu gibi emlak vergisi yönünden biraz şanssız.

Nedenine gelince, her yıl evinin emlak vergisi değeri “yeniden değerleme oranının yarısı kadar” artıyordu. 2013’te Bakanlar Kurulu, 2012’de olduğu gibi olaya müdahale etti ve evlerin değeri “yeniden değerleme oranının tamamı kadar” artırıldı. Böyle olunca, Neriman Teyze’nin ödeyeceği emlak vergisindeki artış da beklentisinin üstünde oldu.

Buna göre, Neriman Teyze de dahil, Türkiye’deki tüm gayrimenkullerin emlak vergisi hesaplamasına esas değeri “yüzde 7.8 oranında” arttı.

Böyle olunca, yani gayrimenkullerin değeri yüzde 7.8 artınca (özellikli bazı durumlar dışında), 2013 yılında ödenecek emlak vergileri de yüzde 7.8 oranında arttı.
Büyükşehirlerde yüzde 100 zamlı
Büyükşehir belediyesi olmanın, emlak vergisi yönünden ciddi bir faturası var.

Tablodan da fark ettiğiniz gibi, büyükşehir belediye sınırları içindeki gayrimenkullerin emlak vergisi, “yüzde 100 zamlı” olarak alınıyor.

Buna göre örneğin; Kemal Bey Çorum’da 200 bin lira değerinde olan evi için 200 TL, Ayşe Teyze Samsun’daki 200 bin lira değerindeki evi için 400 TL emlak vergisi ödeyecek.
Arsa tapusu olan bitmiş evlerin vergisi
Kat irtifaklı arsa tapusu olan ve kat mülkiyeti olmayan, ancak tamamlanmış durumda yani içinde oturulan ev, dükkan ve bürolar var. Bunların sayısı, Türkiye genelindeki binaların yarısından fazlasını oluşturuyor.

Bu durumdaki gayrimenkuller için arsa değil, bina vergisi (yani ev, büro ve dükkân vergisi) ödenecek.
Emlak vergisi ne zaman ödenecek
Emlak vergisi, biri Mart-Mayıs, diğeri de Kasım 2013 ayında olmak üzere “iki eşit taksitte” ödeniyor.
ÖDEME GECİKİRSE NE OLUR?
Ödemenin geciktiği her ay için yüzde 1.40 oranında “gecikme zammı” alınır.
Dursun Amca gecekondusu için vergi ödeyecek mi?
Evet ödeyecek.

Mülkiyeti başkasına (örneğin devlete ait) arsa üzerine gecekondu inşa edip oturanların da konut olarak emlak vergisi ödemeleri gerekiyor.

O nedenle, Dursun Amca da gecekondusu için emlak vergisi ödeyecek.
Hulusi Bey’in kooperatif evi
Hulusi Bey, yıllardır bir konut kooperatifinin üyesi. Nihayet sona doğru gelindi. Kuralar da çekildi. Herkesin evi belli oldu ama tapular henüz verilmedi.

Hulusi Bey’in durumunda olan, on binlerce kişi var. Bunların emlak vergisinin nasıl ve kim tarafından ödeneceğini merak ediyorlar.

Kooperatiflere ait konutların emlak vergisi, kooperatif tarafından ödenir.

Konutlar tamamlanıp, tapuları verildiği yıl “emlak vergisi bildirimi” verirler ama vergi ödemezler. Vergileri yine kooperatif öder.

İzleyen yıldan itibaren de emlak vergisini Hulusi Bey öder.
Yeni alınan eve 5 yıl vergi muafiyeti
Yeni inşa edilen binalardan konut alanlara, beş yıl süre ile uygulanan “geçici muafiyet” var.

Emlak Vergisi Kanunu’nun 5. maddesine göre, yeni inşa edilen binalardan konut alanlarda, iktisap (edinme) tarihini izleyen 5 yıl boyunca, konutun emlak vergisi değerinin 1/4’ü, “beş yıl süre” ile emlak vergisinden muaf tutuluyor.

ÖRNEK: Bahir Bey, 5.6.2012 tarihinde inşaatı biten apartman dairesini, 24.9.2012 tarihinde satın almıştır. Dairenin 2013 yılı emlak vergisi değeri 320 bin liradır. Bu durumda, Bahir Bey 2013-2017 yıllarında geçici muafiyetten yararlanacak, örneğin 2013 yılı için 80 bin liralık muafiyeti düştükten sonra, 240 bin lira üzerinden emlak vergisi ödeyecek.
Remzi Bey 2013’te aldığı gayrimenkul için ne yapacak?
Remzi Bey ve Remzi Bey’in durumunda olan başka kişiler, aldıkları gayrimenkulün 2013 yılı emlak vergisini ödemeyecekler. Vergi ödemeye 2014 yılından itibaren başlayacaklar.

Ancak, 2013 yılı sonuna kadar ilgili belediyeye “emlak vergisi bildirimi” vermek zorundalar.
Ayla Teyze 2013’te sattığı gayrimenkul için ne yapacak?
Ayla Teyze ve onun durumunda olan başka kişiler 2013 yılında gayrimenkul sattıklarında, o gayrimenkulü ocak ayında satmış olsalar dahi, sattıkları gayrimenkulün 2013 yılına ait emlak vergisinin tamamını ödeyecekler.

Ayla Teyze’nin ve 2013 yılında gayrimenkulünü satan diğer kişilerin; 2013 yılı içinde ilgili belediyeye bir dilekçe ile başvurarak, gayrimenkullerini sattıklarını bildirip ve o gayrimenkulle ilgili mükellefiyet kayıtlarını kapattırmalarında yarar var.

Ev kadınları ve işsizler emlak vergisinden nasıl kurtuldu



ESKİ Bakanlar arasında, bir kaçının bende “çok özel” bir yeri var.



Bunlardan bire de eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu.
Bakan olduğu dönemde bir gün aradı:
“Hocam, Bağ-Kur Genel Kurulu var. Sayın Başbakan da katılıp bir konuşma yapacak. Sizden rica etsem, Genel Kurul’u ‘divan başkanı’ olarak yönetir misiniz?” diye sordu. Memnuniyetle kabul ettim.
BAŞBAKAN’A BİLGİ
Genel Kurul’un açılışında, Başbakan Erdoğan’ı kürsüye davet etmeden önce, genel bir konuşma yaptım. Ardından konuyu “ev kadınları ve işsizlere” getirerek Başbakan’a hitaben şunları söyledim.
“Tek konutu olan ev hanımları ve işsizleri korumak amacıyla bir yasa çıkarıp, emlak vergisi ödememelerini sağladınız. Bu daha önce benim de önerdiğim ve desteklediğim bir uygulama oldu. Ancak Maliye bu avantajdan yararlanacak olanlara; ‘vergi dairesi, TC Emekli Sandığı, Bağ -Kur ve SSK’ya gidin ve aktif mükellef ya da sigortalı olmadığınıza dair yazılar alın. Bunlarla birlikte belediyeye başvurun’ diyor.
Milyonlarca dilekçe ile kırtasiyecilik yaratıldığı yetmiyormuş gibi illerin çoğunda Emekli Sandığı, ilçelerin de tamamında Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK yok. Böyle olunca, milyonlarca ev hanımı ve işsiz vatandaş, verdiğiniz haktan yararla-namıyor.”
ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Ardından çözüm önerimi de açıkladım:
“Bu olayın çözümü belli: ev hanımları ve işsizler, bir dilekçe ile belediyeye başvurup ‘vergi mükellefi ve aktif sigortalı olmadığını’ beyan etsinler, olsun bitsin. Aksi tespit edilirse de ceza uygulansın.”
Konuşmamı yaparken, bir yandan da Başbakan’a bakıyordum. Dikkatle dinliyor, söylediklerimi ve çözüm önerimi “doğru” anlamında başıyla onaylıyordu.
SORUN ÇÖZÜMLENİYOR
Sözümü tamamlayınca, Başbakan’ı konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ettim. Kürsüye gitmeden önce yanıma gelip, konuşmam nedeniyle kutlayıp teşekkür etti. “Bu uygulamayı inanın ilk kez sizden duyuyorum” dedikten sonra kürsüye yöneldi ve “bürokratik oligarşi” ile ilgili ünlü konuşmasını ilk kez orada yaparak şunları söyledi;
“İktidar olduk ama bürokratik oligarşiyi yenemedik. Bürokrasi, kendine çekidüzen vermelidir. Bakın, biz ne diyoruz, onlar ne yapıyor. Devletin kurumlarından halkı nefret ettirmemek aksine sevdirmek gerekir.”
Ardından Bakan Başesgioğlu’na konuyu havale etti.
Sonuçta, benim önerim, Başbakan’ın talimatı Başesgioğlu’nun da iş bitirici özelliğiyle, tek konutu olan kadınlar ve işsizler emlak vergisinden kurtuldular..
Günün Sözü
- Aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
Claude Bernard
Kim ne yapar?
- Bir işletmeyi,
Dede kurar.
Baba büyütür.
Oğul tutar.
Torun sanat tarihi okur!..
Alfred Marshall
Evlilikte erkeğin evrimi
- Altıncı haftada, Altıncı ayda, Altıncı yılda...
Üzülme
sevgilim leke yapmaz. Dikkat etsene yahu! Amma da sakarsın be kadın!
Ben bu düşüncede değilim. Bu konuda yanlış düşünüyorsun. Saçma sapan konuşma, Allah aşkına ya!..
Medeni durumu ne?
- Hâkim kadın tanığa medeni durumunu sorar.
Kadın derin bir iç çekince, hakim zabıt kâtibine:
-Yaz kızım, bekâr
der. Aynı soruyu erkek tanığa da sorar. Bu kez erkek derin bir iç çeker. Hâkim başını sallar;
- Yaz kızım, evli..
İyi geçinmek
- İyi geçinmek iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesi ile olur ..
(Teşekkürler Mehmet TÜRKMEN)
Kilise panosu
Kilisenin kapısında şöyle bir levha asılmış.
“Günahtan yorulduysan içeri gir.”
Bir süre sonra altına rujla şu satırlar eklenmiş.
“Yorulmadıysan 725 41 10’a telefon et...”
(Teşekkürler Metin ALTAY)
Doğru bildiğimiz yanlışlar
- Burası Muş’tur yolu yokuştur.
(Yanlış)
- Burası huştur yolu yokuştur.
(Doğru)
Dünyanın en uzun purosu
Tahmin edin bakalım, uzunluğu kaç metredir?
Küba’da bizzat yerinde gördüm; tam 81.80 metre!..
Bu uzunluğuyla, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş.
İki kişinin hazırladığı bu puro, Küba’da Triada’da Ron Tabaco Cafe’de sergileniyor.
Hazırlayanlardan biri vefat etmiş diğeri, puronun sergilendiği yerde çalışıyor.
Bazen 4, bazen 2, bazen 3 ayaklı olan canlı
- Acaba hangisidir?
Yanıt: insandır!
(İnsanlar, bebekken emekler 4 ayaklıdır. Büyür, 2 ayaklı olur.
İhtiyarlayıp, baston kullanınca da 3 ayaklı olur).
Tesadüf mü?
- Amerikalı Commins çiftinin1952-1966 yılları arasında doğan 5 çocuğu da 5 Şubat’ta dünyaya gelmiş.