15 Temmuz 2014 Salı

Dönüşüm KDV uygulaması dışında

Dönüşüm KDV uygulaması dışında

Konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak, KDV oranının farklılaştırılması konusunda torba yasada yer alan düzenlemede kentsel dönüşüm projeleri kapsam dışında bırakıldı.


Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu yeni teşvik düzenlemesine ilişkin yasal altyapıyı oluşturan torba yasa üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Konutta uygulanan KDV 'de değişikliğe gidilmesini öngören ve konut sektöründe rahatsız yaratan madde de değişiklik yapıldı.
Konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak katma değer oranının farklılaştırılması yönündeki düzenlemeden özelleştirme kapsamındaki ve kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilen yerler hariç tutuldu. Yürürlük maddesinde de değişikliğe gidildi.
RUHSAT TARİHİ 1 HAZİRAN 2012 SONRASI
Buna göre KDV oranındaki farklılaştırma, yapı ruhsatı 1 Haziran 2012 tarihinden sonra alınan veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten sonra yapılan inşaat işlerine ilişkin konut teslimlerinde uygulanacak.
Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda tasarıya yeni eklenen bir madde ile 6111 Sayılı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırması'nı öngören düzenlemeden yararlanmak üzere süresi içinde başvuran ancak taksitlerini ödeyemeyerek Kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçlulara yeni bir imkan daha sağlandı.

Dünya Gazetesi'nden Canan Sakarya'nn haberine göre; yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödeyemeyerek kanun hükümlerini ihlal edenler, bu tutarları ödemeleri gereken tarihten itibaren geç ödeme zammı ile birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren 4 ay içerisinde ödemeleri şartıyla kanundan faydalanabilecekler.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)

Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)


5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun adından da anlaşılacağı gibi bu kanun “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı” kanunudur. Ülkemizde Tarım alanları gittikçe küçülmekte, İşletilmesi, ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Bu sorun belki de miras hukukumuzla birlikte ele alınmak gerekir diye düşünüyorum. 

Gelelim meselenin kendisine; 

İcra Müdürlüklerince haciz şerhinin verilmesinden sonra haciz müzekkeresi gereğince Tapu Müdürlüğü, hisseli taşınmazın tapu kütüğüne Borçlu’ya ait hisse üzerine haciz şerhi vererek bu şerhin de görüleceği Tapu Kaydı çıkarılıp ilgili İcra Müdürlüğüne bildirilir. Bu bildirimde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ekte sunduğum, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerine yazdığı, 15/10/2010 Tarih, B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 Sayılı talimatı ; 

“Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda ‘Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘ yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” gereğince bildirimde bulunulur. 

Ayrıca Taksim ve izale-İ Şüyu davasının açılmasının mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Zira MK. 705. maddesinin ikinci fıkrası “…Malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 

Saygılarımla.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &&&&&

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5
TAPU VE KADASTRO ��.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE ���������� TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE���������� KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli 
5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol düzenlenmiştir. Protokol, Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,
bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle;

a) Yukarıda belirtilen ölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır. hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir,devredebilirler.Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine 
5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.

2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir. 
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.

9-Kadastro çalışmalarında; 

a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelikin 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. 

İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. 

Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür V.


&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı


Sayı : B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 15/10/2010
Konu : Tarım Arazilerinde Hisseli Cebri Satış 



TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi :20/03/2007 tarih B.09.1. TKG.0.10.00. 01-073/1643- 2007/5 sayılı genelge.

İlgi genelgemiz ile; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesinin, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğine bağlı olarak Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihinde düzenlenen protokol ile kanunun İdaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli teşkilatlarımıza duyurulmuştu.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8.maddesinin son fıkrası,"bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, paylan üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez" hükmüne aykırı olarak bazı İcra Müdürlükleri tarafından norm kapsamında kalan ve birlikte mülkiyete konu edilen gayrimenkullerin cebri satışının gerçekleştirilmesi nedeniyle konu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu’na intikal ettirilmiş ve sorunların çözümüne yönelik 01/10/2010 tarih 215 sayılı karar alınmıştır. 
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” şeklindedir.
Karar doğrultusunda işlemlere yön verilmesi hususunda bilgi ve gereğini, bu hususun Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm tapu sicil müdürlüklerinize duyurulmasını rica ederim. 


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür
Dagıtım:
Gereği : 
-Bölge Müdürlüklerine, 
-Strateji ve Geliştirme Dairesi Başkanlığına. 

Bazı Örnek Davalar :


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3761
KARAR NO: 2013/5599 Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/496-2012/924
DAVACI : FM
DAVALILAR : Ae Dr vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, borçlu paydaş Murat Demir'in alacaklısı davacı Filiz Memişoğlu tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete tabi olup borçlu davalı Murat Demir'in bağımsız payı bulunduğundan, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda ise, alacaklı İİK'nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince, borçlunun alacaklısı olan davacı tarafından icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır.

Yukarıda açıklanan ilkelere göre, borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK'nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Sezgin E.G.Elverici A.Şahin İ.Doğan A.S.Altıntaş



5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu Gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilmeleri, paylarının üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehnedilmesi mümkün değildir.

bu nitelikte ki paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda bir hissedarın payının haczi durumunda İcra Mahkemesinden yetki alınmak suretiyle söz konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası açmak suretiyle satılabileceği hakkında İcra Mah kararı aşağıdadır.

T.C.
İZMİR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA - K A R A R -

ESAS NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
TAKİP NO : 2010/ 12. İcra Müd.

HAKİM : .........
KATİP : .......

ALACAKLI : İzmir İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. Hamdi Çiyiltepe - 1588 Sok No 21 İzmir İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliği Bornova/ İzmir.

BORÇLU : ......

DAVA : Hisseli Malın Satış Şekli
DAVA TARİHİ : 01/08/2013
HÜKMÜN V.T. : 05/08/2013
KARARIN Y.Z. : 05/08/2013

İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2010/3814 nolu takip dosyası İİK.nun 121. maddesine göre bir karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş olmakla dosya tetkik edildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı tarafından borçlu ..... hakkında İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2010 /3814 sayılı dosyası ile yapılan takip sonucu, borçlu .... ya ait İzmir ili Tire, Akçaşehir Karagöl .ada , .....parsel ...cilt ...safyada kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, anılan taşınmazın mirasçılar tarafından müşterek halinde iktisap ve tasarruf edildiği anlaşıldığından, alacaklı vekiline bu taşınmazla ilgili olarak İİK’nun 121.maddesi gereğince ait olduğu mahkemede taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve bu davanın açılması için gerekli olan ilamı almak üzere yetki verilmesi gerekli görülmüştür.

H Ü K Ü M: Yazılı nedenlerle,
Alacaklı vekiline, borçlu .....'ın yukarıda il, mahalle, ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazla ilgili olarak ilgili hukuk mahkemesine taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve ait olduğu mahkemeden ilamı almak üzere İİK’nun 121.maddesi gereğince YETKİ VERİLMESİNE,
Dosyanın icra müdürlüğüne iadesine,
Evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 05/08/2013

TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA GENELGE

1. En küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak belirlenmiştir.

2. Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Bölünemez büyüklükte ve altında ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile tüm payların 3.kişiye satışı yapılabilir. Tüm payları kapsamayan kısmi pay satımının yasaklanmış olduğu anlaşılıyor.

Saygılarımla 
Yücel Kocabaş                                                                                              Kaynak

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007 
Konu : 5578 sayılı Kanun.
GENELGE NO:1643
2007/5

TAPU VE KADASTRO …….BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE 
………………………… TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli “5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol” düzenlenmiştir.
Protokol, “Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,”bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez” ifadesi yer almaktadır.
Bu nedenle;
a) Yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır.” hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.”birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir, devredebilirler.
Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir.
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.
9- Kadastro çalışmalarında;
a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelik’in 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.
Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.
b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.
09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.



ÖRNEK DURUM :

GENEL MÜDÜRLÜK MAKAMINA

Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onanan, Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararına, ………vekili ……….. tarafından 29/04/2009 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir.

İSTEM:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………….adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse, Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..’a 5.650,00 TL bedelle icraen satılışı üzerine icraen satış kararı alıcısının bu hissenin kendi adına tescili talebi.

RED NEDENİ:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi …………..adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı; icraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda; Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünce satış talebinin karşılanmasında 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinin uygulaması açısından tereddütleri bulunduğu gerekçesi ile Bölge Müdürlüğünden görüş talep edildiği ve Bölge Müdürlüğünce verilen görüş doğrultusunda talep Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 Yevmiye numaralı kararı ile ret edilmiştir.

YAPILAN İNCELEME VE HUKUKİ SEBEBLER:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………………. adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı,

İcraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda, Tapu Sicil Müdürlüğünce talebin infazı ile ilgili olarak 5403 sayılı yasanın uygulaması yönünden tereddütleri bulunduğundan, talep konusunun 23.02.2009 tarih ve 941/193 sayılı yazı ile Bölge Müdürlüğünden soru konusu edildiği,

Bölge Müdürlüğünce verilen 09.03.2009 tarih ve 105.01/240 sayılı talimatta; benzer konuda Bölge Müdürlüğünce daha önce Genel Müdürlük ile yapılan yazışmada 24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerektiği bildirildiğinden talebin 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı karar ile ret edildiği,

Bu ret kararına karşı icraen satın alan ………………vekili …………….. tarafından 13/04/2009 tarihli dilekçe ile Bölge Müdürlüğüne itirazda bulunulduğu,

İtirazın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu ile Bölge İnceleme Kurullarının Görev, Yetki, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 12/c maddesi gereğince Bölge İnceleme Kurulunda görüşülerek karara bağlanması için 17.04.2009 tarih ve 576 sayılı Bölge Müdürlüğü Olur’u alındığı; itiraz konusunun Bölge İnceleme Kurulunda görüşüldüğü; Bölge İnceleme Kurulunun 17.04.2009 tarih ve 4 sayılı kararı ile Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı ret kararının aynen onanmasına karar verildiği görülmüştür.

31/01/2007 tarih ve 5578 sayılı Kanunla değişik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8 nci maddesi;

“Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.

Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.

Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.

Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” Hükmündedir.

2007/5 sayılı Genelgenin 1.maddesinde “Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir. Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.” birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır. .....” hükmündedir.

24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta da belirtildiği gibi; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerekmektedir.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8/son maddesi; “Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmünde olup, emredici bir hüküm niteliğinde olduğundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılacak cebri satışlara da engel teşkil etmektedir.

Bu nedenle Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı ……….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış kararı ile alıcısının ½ hissenin kendi adına tescili talebi hakkında verilen Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararı ile Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onama kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.










SONUÇ:
Kayseri Tapu ve Kadastro 11.Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 nolu kararı ile onanan Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararının “ONANMASI” gerektiği sonucuna varılmıştır.

Takdirlerinize arz ederim.
.





Abdülbaki SAĞLAM
Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanı




Uygun görüşle arz ederim.
...../…./2009


Şinasi BAYRAKTAR
Genel Müdür Yardımcısı




O L U R
..../…./2009


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür

15 Haziran 2014 Pazar

Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik

Yönetmelik
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: 
Tarım Arazilerinin Korunması ve
Kullanılmasına Dair Yönetmelik
 
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
             Amaç
             Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı; tarım arazilerinin korunmasının ve amacına uygun bir şekilde kullanılmasının sağlanması ve bu alanların hangi zorunlu hallerde tarım dışı amaçlarla kullanılabileceğine dair usul ve esasları belirlemektir.
             Kapsam
             Madde 2 — Bu Yönetmelik, tarım arazilerinin korunması ile yerleşim birimlerinin kurulması, geliştirilmesi, askeri, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, turizm, depolar, antrepolar, haberleşme, sportif ve tarımsal tesisler ile diğer amaçlar için kullanılmasına ihtiyaç duyulan tarım arazilerinin, tarım dışı amaçlar için kullanılmasına izin verilmesiyle ilgili hususları kapsar.
             6831 sayılı Orman Kanunu ile orman sayılan yerler, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile belirlenen zeytinlikler, 4342 sayılı Mera Kanunu uygulama alanları ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca uygulama alanı veya bölgesi ilan edilen yerlerde bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
             Dayanak
             Madde 3 — 9/8/1991 tarihli ve 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi, 9/5/1985 tarihli ve 3202 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 28/1/2005 tarihli ve 5286 sayılı Kanun uyarınca hazırlanmıştır.
             Tanımlar
             Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;
             Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
             İl Müdürlüğü: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl müdürlüklerini,
             Çiftçi: Bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi yaparak geçimini temin eden gerçek veya tüzel kişileri,
             Tarım arazileri: Toprak, topoğrafya ve diğer ekolojik özellikleri bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi için uygun olan ve halihazır bu amaçla kullanılan veya ekonomik olarak imar, ıslah ve ihya edilerek bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi için uygun hale dönüştürülebilen arazileri,
             Tarım arazileri sınıfı: Doğal özellikleri ve yapılan tarım şekline göre; nitelikleri Bakanlıkça belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri, marjinal tarım arazilerini,
             Arazi kullanma şekilleri: Arazinin halihazır kuru tarım, sulu tarım, mera, orman, yerleşim yeri, terk ve benzeri kullanım şekillerini,
             Mutlak tarım arazileri: Bitkisel üretimde, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topoğrafik sınırlamaları yok veya çok az olan, ülkenin tarımsal üretiminde ülkesel, bölgesel veya yerel önemi nedeniyle tarımda kalması gereken, halihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli arazileri,
             Dikili tarım arazileri: Arazi özelliklerine bağlı kalmaksızın, sayıları, tür ve cinsine göre Bakanlıkça belirlenecek asgari sayıda meyve, asma, fındık, fıstık, gül, çay ve benzeri ağaç, ağaççık ve çalı formunda yöre ekolojisine uygun çok yıllık bitkilerin dikili olduğu tarım arazilerini,
             Özel ürün arazileri: Mutlak tarım arazileri ve dikili tarım arazileri dışında toprak ve topoğrafik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş her tür bitkisel üretim yapılamayan sadece özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkenin tarımsal üretiminde ülkesel, bölgesel veya yerel önemi nedeni ile tarımda kalması gereken arazileri,
             Marjinal tarım arazileri: Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topoğrafik sınırlamaları nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı, yerel önemi olan ve kullanım kararlarının yerel ihtiyaçlara göre belirlendiği arazileri,
             Örtü altı tarım arazileri: İklim ve diğer dış etkilerin olumsuzluklarının kaldırılması veya azaltılması için cam, naylon veya benzeri malzeme kullanılarak oluşturulan örtüler altında ileri tarım teknikleri kullanılarak tarım yapılan arazileri,
             Sulu tarım arazileri: Devlet yatırımları ile sulamaya açılmış veya sulama projesi kapsamında olan arazileri,
             Kuru tarım arazileri: Halen Devlet yatırımları ile sulanmayan veya sulama projesi kapsamında olmayan, bitki su ihtiyacının sadece doğal yağışlarla karşılanabildiği arazileri,
             Tarımsal amaçlı yapılar: Tarımsal üretim için ihtiyaç duyulan yapılar ile tarımsal ürünlerin üretildikten sonra ilk işleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla işletme içerisinde inşa edilen, işletme sahibine ait yapıları,
             Tarımsal amaçlı entegre yapılar: Tarımsal ürünlerin üretiminden sonra işlenerek fiziksel veya kimyasal özellikleri değiştirilip bir veya birden fazla yeni ürüne dönüştürülmesinin yapıldığı tesisleri,
             Arsa: Yerleşim alanları içinde veya dışında ilgili kuruluşlardan uygun görüş alınarak konut, sanayi, turizm ve benzeri amaçlarla yerleşim için imar planı yapılmış veya bu amaçla kullanılan, planı bulunmayan kasaba, belde ve köy yoğun yerleşim alanları içinde kalan arazileri,
             Yerleşim alanı: Konut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlar için kullanılmak üzere planlanarak yapılaşmış veya eskiden beri bu amaçla kullanılan planı bulunmayan kasaba, belde ve köy yerleşik alanları ile arsa niteliği kazanmış arazileri
             ifade eder.
 
İKİNCİ BÖLÜM
Tarım Dışı Faaliyetlere Arazi Tahsisinde Genel Esaslar
             Uygulama alanları izin mercii
             Madde 5 — Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde belirtilen kanunların kapsamı dışında kalan alanlarda, her ölçekteki bölge planları, çevre düzeni planları, nazım imar planları, mevzii imar planları, uygulama imar planları ve bunların eki imar planları ile yerleşim alanlarındaki ilave imar planları için ihtiyaç duyulan arazinin tarım dışı amaçlı faaliyetlere tahsisi İl müdürlüklerinin iznine tabidir. Bölge planları, çevre düzeni planları ve nazım imar planları gibi küçük ölçekli planlar hazırlanmadan önce ilgili kuruluşlar, planlanacak alanların sınırlarını gösteren 1/25 000 veya daha büyük ölçekli haritalarla birlikte, İl müdürlüğüne müracaat eder. İl müdürlükleri, hazırlayacakları arazi özellikleri ve tarımsal faaliyetlerle ilgili bilgileri içeren tarımsal etüt raporunu değerlendirerek, karara esas gerekli belgeler tamamlandıktan sonra, müracaatları en geç bir ay içerisinde sonuçlandırır.
             Arazi özelliklerinin belirlenmesi
             Madde 6 — Arazi özellikleri; kullanım şekli, toprak özellikleri, arazi sınıfı, tarımsal özellikleri ve çevre arazilerle tarımsal kullanım bütünlüğü, herhangi bir zirai geliştirme projesi içerisinde olup olmadığı göz önüne alınarak hazırlanacak tarımsal etüt raporu ile belirlenir.
             Tarımsal etüt raporları, arazi etütlerinin yapılması ile ilgili Bakanlıkca düzenlenen hizmet içi eğitimi almış en az iki ziraat mühendisi tarafından  hazırlanır. Eğer ilde bu eğitimi almış ziraat mühendisi yoksa toprak, tarla, bahçe veya tarımsal yapılar bölümü mezunu en az iki ziraat mühendisi tarafından hazırlanır. İl Müdürlükleri verecekleri kararda bu raporda belirtilen tarım arazi sınıflarını, kullanım şekillerini ve tarımsal bütünlüğünü, herhangi bir sulama ve zirai devolopman projesi içerisinde yer alıp almadığına dair ilgili kuruluşlardan alınacak belgeleri ve arazinin diğer tarımsal özelliklerini esas alarak değerlendirme yapar ve kararını gereği için ilgili kuruluşlara, istatistiki bilgi derlenmesi için Bakanlığa gönderir.
             Arazinin doğal yapısında değişiklik yapılması
             Madde 7 — Tarım dışı amaçla arazi kullanmak için yapılacak izin talepleri, arazinin doğal durumu ve mevcut kullanma şekli bozulmadan önce yapılır. Bozulan arazinin niteliklerinin tespit edilemediği durumlarda ve dikili alanlarda kesme veya sökme yapılarak arazinin mevcut kullanma şekli bozulduktan sonra izin talebinde bulunulması halinde, etüt  raporu düzenlenmez, uygun görüş verilmez. Arazi nitelikleri belirlenebiliyorsa bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
             Tarım dışı amaçla kullanılamayacak araziler
             Madde 8 — Bu Yönetmeliğin 10, 11, 12 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, tarım dışı amaçlarla kullanılmaya tahsis edilemeyecek araziler şunlardır:
             a) Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve ekonomik olarak verim alınan veya halen ekonomik verim alınmasa bile gerekli bakım yapıldığında ekonomik verim alınabilecek olan dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri,
             b) Drenaj yetersizliği, taşlılık veya tuzluluk gibi sebeplerle marjinal tarım arazisi olan ancak ekonomik olarak ıslah edilmek suretiyle bu maddenin (a) bendinde belirtilen arazilere dönüştürülebileceği tarımsal etüt raporunda belirtilen araziler,
             c) Özellikleri itibarıyla tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir durumda olmakla birlikte sulama, drenaj, toprak muhafaza ve benzeri planlama veya uygulama projeleri kapsamında yer alan ve bir proje kapsamı içinde olmasa bile tarım dışı maksatlı kullanımlara tahsisleri halinde proje bütünlüğünü veya çevre arazilerdeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozacak durumda olan araziler.
             Tarım dışında kullanılacak tarım arazilerinde öncelik sırası
             Madde 9 — Tarım dışı amaçlı arazi kullanım ihtiyaçları öncelikle kuru şartlarda tarım yapılan marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır. Bu sınıf arazilerden karşılanamaması halinde 10, 11, 12, ve 14 üncü maddelerinde yer alan istisnalar için ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek  karşılanır.
             Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek kuru tarım arazileri
             Madde 10 — Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla, daha uygun alternatif araziler bulunmadığı takdirde, aşağıda belirtilen genel maksatlar için gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki diğer kuru tarım yapılan araziler ile ekonomik verim alınamayan dikili tarım arazileri, kamu yararının gözetilmesi ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması kaydıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.
             a) Köylerin plânlı yerleşimi için mevcut yerleşik alanların çevresinde bulunan araziler,
             b) Mevcut yerleşim alanlarına ilave olarak belediye veya mücavir alan sınırları içinde ilgili belediye tarafından imar plânı yapılmak istenen yerler,
             c) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kurulacak organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri,
             d) Toplam kullanım alanı 5000 metre kareyi geçmemek şartı ile karayolları güzergahlarında kurulacak oto yakıt satış istasyonu ve bu istasyon ile birlikte planlanacak sosyal tesisler,
             e) Katı atıkların etkisiz hale getirilmesi için yapılan tesisler ve ek tesisler,
             f) Ceza infaz kurumları ve tutukevleri yapı ve tesisleri,
             g) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 2 nci maddesinde geçen birinci ve ikinci grup madenler hariç, madencilik arama ve işletme faaliyetleri için gerekli yapı ve tesisler.
             Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek sulu tarım arazileri ve diğer araziler
             Madde 11 — Sulu tarım arazileri tarım dışı amaçlı kullanımlara tahsis edilemez. Ancak, daha uygun alternatif alanlar tespit edilemediği durumlarda aşağıda belirtilen genel amaçlar için ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.
             a) Karayolları, demiryolları, köy yolları ve benzeri yollar,
             b) Su temini ve enerji üretimi amaçlı baraj, gölet, elektrik santralleri, su kuyusu ve bunlara ait ek tesisler; ham petrol ve doğalgaz arama, üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler; santral yolu, şalt merkezi, direk, pilon, kök, trafo, enerji nakil hatları, cebri boru güzergahı, arıtma ve bunlara ait pompaj tesisleri ve güzergahları, trafik kontrol ve güvenlik istasyonları,
             c) Milli savunma tesisleri, hava alanları ve ek tesisleri,
             d) Sera ve sera organize sanayi bölgeleri,
             e) Maden arama faaliyetleri,
             Yukarıda belirtilen genel amaçlar için yapılan müracaatlar İl müdürlükleri tarafından incelenir ve alternatif olmadığı kanaatine varılırsa uygun görüş verilir, alternatif alan tespiti halinde müracaat reddedilir.
             Bu maddenin (e) bendinde belirtilen maden arama faaliyetleri sonucunda stratejik önemi haiz madenin bulunması halinde madencilik işletmesi amacıyla ilgili Bakanlık tarafından alınan  kamu yararı kararının İl müdürlüğüne iletilmesi halinde söz konusu arazinin tarım dışı kullanımına izin verilir. 
             Tarımsal amaçlı yapılar
             Madde 12 — Çiftçiye ait tarımsal işletmenin ekonomik olarak yürütülmesini sağlamak için gerekli boyut, hacim ve vasıfta; kümes, ahır, ağıl, depo, soğuk hava deposu, yemlik ve yem hazırlama tesisleri, mandıra, balık üretim tesisleri, arı hane, su ve yem deposu, gübre ve silaj çukuru ile plan ve projeleri İl müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü veya belediyelere, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince belediye sınırları dışında İl özel idarelerine yapılan müracaatlar İl müdürlüğüne intikal ettirilir. İl müdürlüğü tarafından bu talepler incelenir ve bu tesislerin, yukarda belirtilen özelliklere uyan tesislerden olması halinde, arazi niteliklerine ve sınıfına bakılmaksızın projede öngörülen miktarda alana bu amaçla kullanmak kaydıyla izin verilir.
             Tarımsal üretimi teşvik etmek maksadıyla, alternatif alan bulunamaması halinde plan ve projeleri İl müdürlüğünce incelenip, tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili tesisler için ihtiyaç duyulan tarım arazileri, işletmenin toplam arazi varlığının 2/100’ini geçmeyecek şekilde, arazi sınıfına bakılmaksızın İl müdürlüğü tarafından tarım dışı kullanıma tahsis edilir.
 
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tarım Dışı Faaliyetler İçin Arazi Talepleri ve Plan Değişiklikleri
             Tarım dışı amaçlı münferit kullanımlar için istenen belgeler
             Madde 13 — Gerçek ve tüzel kişiler ile Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilerin tarım dışı maksatlarla kullanılmak istenmesi halinde; arazinin en az 1/5000 ölçekli kadastral haritası veya krokisi, üzerinde arazinin yeri işaretli ve koordinat değerli 1/25000 ölçekli haritası ve tapudan alınacak arazi vasfını gösterir belge ile birlikte İl müdürlüğüne müracaat edilir.
             İl müdürlüğünce bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre işlem yapılır.
             Plân değişikliği yapılmasının esasları
             Madde 14 — Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce onaylanmış olan her tür ve ölçekteki planlarda, tarım arazisi olarak ayrılmış alanlar için yapılacak her tür zorunlu plan değişikliklerinde İl Müdürlüğünün uygun görüşünün alınması esastır.  
             İl Müdürlükleri;
             a) Plânlı alan Belediye veya mücavir alanı içinde ise, Belediye hizmetlerinin yürütülmesi ve alt yapı tesisleri için inşa edilecek yapılara yönelik ilgili Belediye tarafından yapılan arazi taleplerinde,
             b) Tarımsal üretimi teşvik etmek amacıyla kurulmuş tarımsal ürünlerin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili entegre nitelikli sanayi tesislerinin geliştirilmesi ve rekabet gücünün arttırılması için, mevcut yapılara ilave tesislerin kurulmasına yönelik arazi taleplerinde,
             c) Diğer sanayi tesislerinin bulunduğu planlı alanlarda, sanayi tesislerinin rekabet gücünün arttırılması için ihtiyaç duyulan, ileri teknoloji kullanımı sağlayarak üretimi artıracak ve mevcut tesislerle entegre çalışma zorunluluğu bulunan ilave tesislerin kurulmasına yönelik arazi taleplerinde,
             plân değişikliği iznini verebilir.
             Bu madde kapsamında yukarıda sayılan zorunlu haller için ihtiyaç duyulan araziler, öncelikle tarım dışı kullanım planı bulunan tesislere sınır ve düşük potansiyelli kuru tarım arazilerinden karşılanır. Eğer böyle bir arazi yoksa gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarda alan, mevcut planlı alana sınırı olan diğer tarım arazilerinden karşılanabilir.
             Etüdün ücretlendirilmesi
             Madde 15 — Kamu kurum ve kuruluşları hariç, gerçek ve tüzel kişilerin tarım dışı amaçlarla kullanmak istedikleri arazilerde yapılacak incelemeler için, Bakanlıkça tespit edilecek ücret İl Müdürlüğü döner sermaye işletmelerine yatırılır.
             İtiraz
             Madde 16 — Tarım dışı amaçlı arazi kullanımları için verilen karara itiraz, ilgili İl müdürlüğü vasıtasıyla Bakanlığa yapılır, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır ve gereği için ilgiliye, bilgi için İl müdürlüğüne gönderilir. İtiraz en fazla iki defa yapılabilir.
             İtiraz için yatırılacak ücretler bu Yönetmeliğin 15 inci maddesinde geçen ücretlerin iki katı olarak Bakanlığın belirleyeceği ilgili döner sermaye işletmelerine yatırılır.
 
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son  Hükümler
             Genelge ve talimat hazırlanması
             Madde 17 — Bakanlık, bu Yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla genelge ve talimat çıkarmaya yetkilidir.
             Kaldırılan hükümler
             Madde 18 — 13/6/2003 tarihli ve 25137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik  yürürlükten kaldırılmıştır.
             Yürürlük
             Madde 19 — Bu Yönetmelik 16/3/2005 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
             Yürütme
Madde 20 — Bu Yönetmelik hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.