GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun:
a) 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat” ibaresi “ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ücretlerin vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulandıktan sonra, varsa teşvik amaçlı diğer indirim ve istisnalar dikkate alınır.”
c) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“11. İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan aynî ve nakdî bağış ve yardımların tamamı.”
ç) Geçici 75 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 76- 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar, 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
İstisna edilen bu kazançlar üzerinden 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Münhasıran bu kazançlar için gelir vergisi mükelleflerince yıllık beyanname verilmez, bu kazançlar verilecek beyannamelere dahil edilmez.”
MADDE 2- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun:
a) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“f) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan aynî ve nakdî bağış ve yardımların tamamı.”
b) 17 nci maddesinin sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut dokuzuncu fıkra onuncu fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
“(9) Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak kesilecek vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatı; tasfiye dönemi için tasfiye memurları adına, tasfiye öncesi dönemler için müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden herhangi biri adına yapılır.”
c) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin bu madde kapsamında 31/12/2009 tarihine kadar yapılan birleşmelerinde;
a) Birleşilen kurum tarafından münfesih kurumun birleşme tarihindeki sabit kıymetlerinin rayiç bedelle, diğer kıymetlerinin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir bütün halinde devralınması ve bilançosuna kaydedilmesi,
b) Birleşmeden doğan kazançların tamamının birleşme tarihi itibarıyla birleşilen şirketin sermayesine eklenmesi,
c) Birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini; münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi,
ç) Birleşme sonrasında üç yıl süreyle aylık ortalama bazda birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından, 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık istihdam sağlanması,
şartlarıyla birleşme işlemlerinden doğan kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır.
(2) Birleşme nedeniyle infisah eden kurumun, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere, üç hesap döneminde elde ettiği kazançlara, onbirinci fıkraya göre belirlenen indirimli kurumlar vergisi uygulanır.
(3) Bu maddenin uygulanmasında;
a) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ): 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulmuş olup 2008 yılının Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10 ilâ 250 işçi çalıştıran ve 2008 hesap döneminin sonu itibarıyla yıllık net satışlar toplamı 25 milyon Türk Lirasını geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon Türk Lirasından az olan ticari işletmeleri,
b) Birleşme: Tam mükellef iki veya daha fazla KOBİ’nin 18 inci madde uyarınca birleşerek yeni bir anonim şirket oluşturmalarını ya da tam mükellef bir veya birkaç KOBİ’nin tam mükellef olan ve anonim şirket statüsündeki diğer bir KOBİ’ye devrolunmasını,
ifade eder.
(4) Birleşilen kurumun; indirimli kurumlar vergisi uygulamasının sona erdiği yılı izleyen üçüncü yılın sonuna kadar tasfiye edilmesi, devir, bölünme, hisse değişimi ve sermaye azaltımı işlemlerine tabi tutulması halinde, birleşmeden dolayı istisna edilen ya da indirimli oran uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, gecikme faizi ile birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilir.
(5) Bu madde uyarınca birleşen kurumların birleşme tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen şartlarla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilir.
(6) Münfesih kurumdan devralınan amortismana tabi iktisadi kıymetler için, faydalı ömürleri dikkate alınarak münfesih kurumdaki kayıtlı değerleri üzerinden kalan süre için amortisman ayrılabilir.
(7) Birleşilen kurum tarafından devralınan varlıkların, devir bedelinden düşük bir bedelle satılması durumunda oluşan zararlar, birleşilen kurumun kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamaz.
(8) Birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bu maddeye göre indirimli kurumlar vergisi uygulanan hesap dönemlerinde satışı halinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü uygulanmaz.
(9) KOBİ tanımı kapsamına giren gelir vergisi mükellefleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde aranan şartları (değerleme hükümleri hariç) sağlamaları kaydıyla, bu madde hükümlerinden yararlanır.
(10) Bu maddeye göre yapılan birleşmeler, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu bakımından, 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünme işlemleri gibi değerlendirilir.
(11) Bakanlar Kurulu, bu maddeden yararlanan işletmeleri aktif toplamlarına veya vergiye tabi matrahlarına göre farklılaştırmak suretiyle kurumlar vergisi oranını, % 75’e kadar indirimli uygulatmaya; Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 6- (1) Tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak tasfiye memurları ile kanuni temsilcilerin sorumluluklarını düzenleyen 17 nci maddenin dokuzuncu fıkrası hükümleri, bu geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kesilen vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatı için uygulanmaz.”
MADDE 3- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun:
a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (d) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,”
b) 9 uncu maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“3. 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimine ait katma değer vergisinin ödenmesinden lisanslı depo işleticileri sorumludur.”
c) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“k) 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin temsil ettiği ürünlerin depodan çekilmesi,”
ç) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“b) Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen hizmetler ve ihracat, ithalat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallar için liman ve hava meydanlarında işleticileri tarafından verilen hizmetler ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması hizmetleri,”
“g) 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin, ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla ilk teslimi.”
d) 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiş ve mevcut ikinci paragraf aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Standart depolarda istisna uygulanacak motorin miktarı TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan (15 ton dahil) kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve tankerlerde ise 400 litreyi aşamaz. Bu istisna miktarları, araçların frigorifik depoları için ayrıca uygulanır.”
“Bakanlar Kurulu, istisna uygulanacak bu miktarları, sıfıra kadar indirmeye, iki katına kadar çıkarmaya, araç cinsleri ve özellikleri itibarıyla farklılaştırmaya; Maliye Bakanlığı, bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
e) 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (k) bendinde yer alan “ile konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
f) 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (o) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“o) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri,”
“t) 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, 1 inci maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (d) alt bendi ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen işlemler hariç olmak üzere, ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla teslimleri (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.).”
g) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Gümrük depolarında ve müzayede mahallerinde yapılan satışlarda kesin satış bedeli ile 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, ürünün çekildiği tarihte senedin işlem gördüğü borsada oluşan değeri,”
ğ) Geçici 27 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 28- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/12/2011 tarihine kadar tamamlanmak üzere projelendirilen ve toplam proje bedeli içerisinde en az 200 milyon Türk Lirası tutarında makine ve teçhizat alımı öngörülen yatırımlarda yeni makine ve teçhizatın teslim veya ithalinde ödenen katma değer vergisi, yatırımcı mükellefe üç aylık dönemler itibarıyla Maliye Bakanlığınca 32 nci maddeye göre belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iade edilir.
(2) Gerçekleşen yatırımın öngörülen şartları taşımaması halinde iade edilen vergi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre vergi ziyaı cezası uygulanmak suretiyle yatırımcı mükellef adına tarh edilir. İade edilen vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun ortaya çıktığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
(3) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 29- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.”
MADDE 4- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun:
a) Eki (I) sayılı listesinin (B) cetveline, bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde yer alan G.T.İ.P. numaralı mal, vergi tutarı ile birlikte eklenmiştir.
b) 7/A maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Standart depolarda istisna uygulanacak yakıt miktarı TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan (15 ton dahil) kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve tankerlerde ise 400 litreyi aşamaz. Bu istisna miktarları, araçların frigorifik depoları için ayrıca uygulanır.
Bakanlar Kurulu, istisna uygulanacak bu miktarları, sıfıra kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya, araç cinsleri ve özellikleri itibarıyla farklılaştırmaya; Maliye Bakanlığı, bu maddede düzenlenen istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye, istisnayı bu maddeye göre işlem yapanlara verginin iadesi yöntemiyle uygulamaya yetkilidir.”
c) Geçici 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 6- 31/12/2013 tarihine kadar, bu Kanuna ekli (IV) sayılı listede yer alan 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı malların karşısında gösterilen orana göre hesaplanan verginin, bu malların her bir adedi için 40 Türk Lirasından az olması halinde, orana göre hesaplanan vergi yerine her bir adet için 40 Türk Lirası vergi alınır. Bakanlar Kurulu bu tutarı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir.”
MADDE 5- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümüne aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“40. 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çerçevesinde, mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen mukavelenameler ve ürün senedi.”
MADDE 6- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun:
a) 72 nci maddesinin ikinci fıkrasına “belediyenin yetkili bir memuru ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memur,” ibaresi eklenmiş, dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ile bu madde uyarınca kurulan komisyonların işleyişi ve takdire ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
b) Mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “100.000.000 lira”, “50.000.000 lira” ve “25.000.000 lira” ibareleri “1.000 Türk Lirası”, “500 Türk Lirası” ve “250 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş, beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca yapılan düzenleyici idari işlemlerle duyurulması halinde, ilgililere ayrıca yazılı olarak bildirilme şartı aranmaz.”
“Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 15 gün içinde verilmesi halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/4 oranında, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2 oranında uygulanır.”
“Elektronik ortamda beyanname ile bildirim ve form verme mecburiyetine uymayanlara bu maddeye göre ceza kesilmesi halinde, 352 nci maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili (1) numaralı bendi ile ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili (7) numaralı bendi uyarınca ayrıca ceza kesilmez.”
c) 359 uncu maddesinin (a) fıkrasında yer alan “bir yıldan” ibaresi “on sekiz aydan” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) Mükerrer 378 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, duruşmasız ise 390 Türk Lirası, duruşmalı ise 550 Türk Lirası azami maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Bu tutarlar her yıl 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine göre tespit edilen maktu tutarlarda yapılacak artış oranında artırılarak tarife ile yeniden belirlenir. ”
MADDE 7- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun:
a) 77 nci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılır. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligata elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
b) 88 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 8- 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun:
a) 5 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) İlgili kurum ve kuruluşların bir takvim yılı içindeki her türlü yatırım ve işletme giderlerinin toplamı, aynı dönemde elde ettikleri hasılat ve her ne ad altında olursa olsun elde ettikleri diğer gelirler toplamının % 20’sini geçemez. Şans oyunlarının lisans veya işletim hakkının devri halinde, lisans veya işletim hakkını devreden ve devralan kurum ve kuruluşların payları, at yarışları hasılatından yarış müessesesine aktarılan müessese payı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı emrine açılan özel hesaba aktarılan tutarlar, Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca oynatılan şans oyunları hasılatından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne, federasyonlara ve spor kulüplerine aktarılan tutarlar bu orana dahildir.”
b) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) İlgili kurum ve kuruluşların 31/3/2007 tarihi itibarıyla kanuni defter ve belgelerinde yer alan borçlarından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ödenen kısmı, hesaplanan kamu payından indirilebilir.”
MADDE 9- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun:
a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (ğ) bendi (h) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“ğ) Kamu personeli: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinde, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda, üyelerinin tamamı köylerden oluşan birlikler dışındaki mahalli idare birliklerinde, döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile 5018 sayılı Kanun kapsamı dışındaki özel bütçeli kamu idarelerinde çalışan memurlar ile diğer kamu görevlilerini ve diğer personeli (Bu kamu görevlilerinin ilgili mevzuat kapsamında sahip oldukları özlük haklarına sahip olmayanlardan geçici olarak ve proje süresiyle sınırlı olarak istihdam edilenler bu Kanun uygulamasında kamu personeli sayılmaz.).”
b) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine “uluslararası fonlarca” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan kurum ve kuruluşlarca” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 10- 11/7/1972 tarihli ve 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu muafiyetlerin, bu kuruluşlara ait iktisadi işletmelere şümulü yoktur.”
MADDE 11- 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hayri ve ilmi kuruluşlar, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevleri ile bilirkişilik ve tasfiye memurluğu meslekle bağdaşmayan işler sayılmaz.”
MADDE 12- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 404 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak bölünmelerde bu hüküm uygulanmaz.”
MADDE 13- 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun ek 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Vergi istisnası
EK MADDE 10- Başbakanlık merkez teşkilatına yapılan motorlu taşıt teslimi, kiralanması ve bunlara ilişkin işlemler katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve gümrük vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve ücretlerden istisnadır.”
MADDE 14- a) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun:
1) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin” ibaresi “yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin” şeklinde değiştirilmiştir.
2) 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “futbol müsabakaları ve at yarışları üzerine müşterek bahis düzenleyenler” ibaresi “5602 sayılı Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar” şeklinde değiştirilmiştir.
3) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahislerde” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında” şeklinde değiştirilmiştir.
4) 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahislerle” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile” şeklinde değiştirilmiştir.
5) 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahisler” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun:
1) 4 üncü ve 14 üncü maddelerinde yer alan “Katma” ibareleri “Özel” şeklinde değiştirilmiştir.
2) 16 ncı maddesinde yer alan “250.000.000 lirası” ibaresi “10.000 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
3) 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ Vergi değerinin hesabında bin liraya, verginin hesaplanmasında ise bir liraya kadar olan kesirler dikkate alınmaz.”
c) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “nakdi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
ç) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
d) 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendindeki “Yıllık” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
e) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin;
1) Birinci fıkrasında yer alan “Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin” ibaresi “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmecilerin”,
2) Birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “telekomünikasyon” ibareleri “elektronik haberleşme”,
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 15- Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi 1/1/ 2010 tarihinde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 16- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(1) sayılı Cetvel
G.T.İ.P. NO
Mal İsmi
Vergi Tutarı
(TL)
Birimi
2710.11.25.00.00
Diğerleri
1,6135
Kilogram
GENEL GEREKÇE
Vergi sistemlerinin karakteristik özelliklerinden birisi de, temel politika hedeflerine ulaşabilmek için, ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeleri yakından izlemesi ve gelişmelere paralel hızlı reaksiyonlar verebilmesidir.
Vergi esas olarak ekonomik faaliyetlerin bir sonucu olup, ihtiyaçlar doğrultusunda gerektiğinde değiştirilmesi ve günün koşullarına uyarlanması gereken bir sistemdir. Bu çerçevede vergi mevzuatındaki değişiklikler yapısal anlamda değişim ve dönüşümü öngören değişiklikler olabileceği gibi, bazen de günün koşullarının gerektirdiği iyileştirmeler şeklinde de olabilir.
Bu anlayışla hazırlanan Tasarının temel felsefesini, ekonomik faaliyetlerin gelişiminin vergisel açıdan teşvik edilmesi ve bilişim alanlarında meydana gelen ilerlemelerin hukukî düzenlemelerin içinde yer almasını sağlayarak, uygulamaların daha çağdaş hale gelmesini temin etmek, böylece, başta vergi kanunları olmak üzere ilgili kanunlarda bu yeniliklere bağlı yeni düzenleme ve değişikliklerin yapılması oluşturmaktadır.
Tasarı ile, Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile getirilen sistemin vergisel açıdan desteklenmesi amacına yönelik olarak, ilgili vergi kanunlarında gerekli düzenlemeler yapılmaktadır
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler(KOBİ)’in birleşmeleri halinde bu birleşmeden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi suretiyle, bu işletmelerin verimli ölçek büyüklüklerine ulaşmaları ve rekabet güçleri artırmaları yolunda önemli ölçüde vergisel teşvik sağlanması amaçlanmaktadır.
Yatırım, üretim ve istihdam olanaklarını artırmak amacıyla belli bir büyüklükte olan ve projelendirilen yatırımlara katma değer vergisi yönünden vergisel destek sağlanarak, yatırım ve üretim üzerindeki vergi yükü önemli ölçüde azaltılmış olmaktadır.
Bunların yanı sıra, vergi uygulamalarında ortaya çıkan bazı tereddütlerin giderilmesine ve vergi idaresinin teknolojik imkanlardan azami derecede faydalandırılmasına yönelik düzenlemeler de bu Tasarıda yer almaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Maddeyle, işe başlatmama tazminatlarının da gelir vergisinden istisna olduğu hususuna açıklık getirilmekte, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yer alan asgari geçim indiriminden, teşvik kapsamındaki işyerlerinde çalışan işçilerin ne şekilde yararlanacakları hususuna açıklık getirilmektedir. Buna göre, gelir vergisi stopajı teşviki öngörülen yerlerde ücretli olarak çalışan işçilerin ücret gelirleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinden öncelikle asgari geçim indirimi mahsubu uygulandıktan sonra kalan tutarın indirim ve istisna uygulamasında dikkate alınması sağlanmaktadır.
Maddeyle ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile, iktisadi işletmeleri hariç olmak üzere Türkiye Kızılay Derneğine makbuz mukabili yapılan bağış ve yardımların tamamının, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 76 ncı maddeyle tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve geliştirmek üzere oluşturulan tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi amacıyla, 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin alım-satımından elde edilen kazançların 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmektedir.
MADDE 2- Maddeyle, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile Türkiye Kızılay Derneğine makbuz mukabili yapılan bağış ve yardımların tamamının, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmakta, anılan Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış ve yardımların ise bu kapsamda değerlendirilemeyeceği hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
Aynı Kanunun 17 nci maddesine eklenen hüküm ile; tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak kesilecek vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatının, tasfiye dönemi için tasfiye memurları adına, tasfiye öncesi dönemleri için kanuni temsilciler müteselsil sorumlu olmak üzere bunlardan herhangi biri adına yapılacağı öngörülmektedir.
Türkiye'de işletmelerin çok büyük bir kısmı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) niteliğindedir. Genellikle bu şirketler aile şirketleri şeklinde olup aile bireyleri tarafından yönetilmektedir. Çoğu zaman uzmanlık ve bilgiye dayanmayan bir yönetim tarzının hakim olduğu bu şirketlerde, genellikle kurumlaşma sağlanamamakta, iyi yönetişim ilkeleri hayata geçirilememekte olup kayıt dışılık da yüksek boyutlardadır.
Bu şirketlerin iyi yönetilememeleri, ölçek ekonomisini sağlayamamaları ve finansal yapılarının da güçlü olmaması nedenleriyle büyümeleri mümkün olmamakta dahası her yıl küçümsenmeyecek bir oranda iflaslar meydana gelmektedir.
Türkiye'nin geleneksel yapısı içinde şirketlerin normal iktisadi ve ticari gerekçelerle birleşmeleri çok zor olmaktadır. 5520 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ), mali yapılarını güçlendirmek, ölçek verimliliği sağlamak, rekabet ortamına uyum kapasitelerini güçlendirmek, istihdam düzeylerini artırmak ya da korumak gibi amaçlarla birleşmelerinin vergi yoluyla teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu şekilde reel sektörün yeniden yapılanmasına katkıda bulunulacak, daha sağlıklı ve rekabetçi şirketler oluşturulabilecektir. Bu sağlıklı şirketlerle üretimin, istihdamın ve ihracatın artırılması, yabancı ortaklar ve profesyonel yöneticiler nedeniyle kurumlaşmanın sağlanması, buna bağlı olarak bu şirketlerin kayıtlı ekonomi içinde çalışmalarının temini ile vergi gelirlerinin olumlu yönde etkileneceği öngörülmektedir.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) 31/12/2009 tarihine kadar birleşmeleri halinde bu birleşmeden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi, birleşme nedeniyle infisah eden kurumun birleşme tarihinin içinde bulunduğu son hesap döneminde elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde elde edilen kazançları üzerinden alınacak kurumlar vergisine ilişkin oranı %75’ ine kadar indirme konusunda Bakanlar Kuruluna, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda da Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Ayrıca, eklenen diğer bir geçici madde ile, bu Kanunun yayımından önce kesilen ceza ve yapılan tarhiyatlara, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak tasfiye memurları ile kanuni temsilcilerin sorumluluklarını düzenleyen 17 nci maddenin dokuzuncu fıkrası hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
MADDE 3- Maddeyle, 3065 sayılı Kanunda, 5300 sayılı Kanuna ilişkin değişiklikler yapılmaktadır. Bilindiği üzere, 5300 sayılı Kanun ile tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak, depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin mallarının emniyetini sağlamak ve kalitesini korumak, ürünlerin sınıf ve derecelerinin yetkili sınıflandırıcılar tarafından saptanmasını sağlamak, tarım ürünleri lisanslı depo işleticilerinin kişiler arasında ayrım yapmaksızın tarım ürünlerini kabul etmelerini temin etmek, ürünlerin mülkiyetini temsil eden ve finansmanını, satışını ve teslimini sağlayan ürün senedi düzenlemek ve standartları belirlenmiş tarım ürünlerinin ticaretini geliştirmek üzere, tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin kuruluş, işleyiş ve denetimine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Maddeyle, tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin KDV uygulaması yönünden vergisel altyapısı oluşturulmakta ve KDV uygulaması bakımından gerekli görülen diğer düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu kapsamda;
(a) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi, ticari, sınai, zirai faaliyet veya serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde olup olmadığına bakılmaksızın KDV’nin konusuna alınmaktadır.
(b) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, bu işlemlere ait KDV’nin lisanslı depo işleticileri tarafından sorumlu sıfatıyla ödenmesi düzenlenmektedir.
(c) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslim işlemlerinde vergiyi doğuran olay hükme bağlanmaktadır.
(ç) bendi ile Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan düzenlemeyle, Ülkemizin coğrafi özellikleri nedeniyle büyük imkânlar vaadeden deniz ve hava taşımacılığından daha çok yararlanılabilmesi için liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarına verilen hizmetlerin yanı sıra ithalat-ihracat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallara, bu yerlerde liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetler de istisna kapsamına alınmak suretiyle söz konusu işlemler tamamen vergiden arındırılmakta ve sektörün uluslararası rekabet gücünün artırılması amaçlanmaktadır. Söz konusu istisna uygulaması, liman ve hava meydanlarında uluslararası ticarete konu olan ve ithalat-ihracat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallara liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetleri kapsamaktadır.
Diğer taraftan, ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalar aracılığıyla ilk teslimi KDV’den istisna tutulmak suretiyle bu kapsamdaki işlemlerin KDV’den tamamen arındırılması amaçlanmaktadır.
(d) bendi ile ihraç malı taşıyan araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposuna KDV istisnası uygulanarak teslim edilecek motorin miktarına ilişkin uygulama sonuçları dikkate alınmak suretiyle Katma Değer Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında buna uygun düzenleme yapılmaktadır.
(e) bendi ile; konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimlerindeki istisna uygulaması, istisnanın sosyal amacına uygun düşmemesi ve suiistimallere sebebiyet vermesi nedeniyle kaldırılmakta, kooperatiflerin üyelerine yapacakları konut teslimlerinin 1/1/2010 tarihinden geçerli olmak üzere genel KDV rejimine tabi olması sağlanmaktadır.
(f) bendi ile; Kanunun 13/b maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (o) bendinde gerekli düzenleme yapılmaktadır. Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına (t) bendi eklenerek ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalardaki ilk teslimi ile senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi dışındaki teslimlerinin KDV’den istisna tutulması amaçlanmakta ayrıca, bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen vergilerin indirimine imkân tanınmaktadır.
(g) bendi ile de ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde KDV matrahı, ürünün çekildiği tarihte senedin işlem gördüğü borsada oluşan değeri olarak belirlenmekte ve özel matrah şekline göre vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.
(ğ) bendi ile; Kanuna eklenen geçici 28 inci madde ile ülke kalkınması, istihdam ve milli gelire önemli katkılarda bulunacak büyük ölçekli sınaî yatırımların gerçekleşmesine finansal kolaylık sağlamak amacıyla KDV istisnası öngörülmektedir. Uygulama kolaylığı ve çok sayıda satıcının yol açacağı KDV iade sorunlarının önlenmesi amacıyla, istisna, verginin önce ödenip daha sonra yatırımcıya iade edilmesi şeklinde uygulanacaktır. Bu düzenleme ile iadenin mükellefi az sayıda yatırımcı olacağından istisna ve iade uygulaması ihtilafsız ve hızlı bir şekilde yürütülebilecektir.
Maddeyle ayrıca, sosyal amacına uygun düşmeyen ve suiistimallere imkân veren konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yaptığı konut teslimleri, m2 sınırlamasına bağlı olmaksızın KDV’den müstesna uygulaması, yapılan düzenleme ile kaldırılmakta, kooperatiflerin üyelerine yapacakları konut teslimlerinin genel KDV rejimine tabi olması sağlanmaktadır. Ancak, bu değişiklik bina inşaat ruhsatı bu düzenlemenin yürürlüğünden sonra alınmış konutların tesliminde geçerli olacaktır. Bina inşaat ruhsatı Kanunun yürürlüğünden önce alınmış konutların, yürürlükten sonraki teslimlerinde istisna hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Maddede geçen “bina inşaat ruhsatı” ibaresi, münhasıran konut yapı kooperatifleri adına düzenlenmiş bina inşaat ruhsatlarını ifade etmektedir
MADDE 4- Maddeyle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uygulamasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle yapılan düzenleme ile 2901.10.00.90.11 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Hekzan” isimli malla benzer özellikler gösteren söz konusu mal ÖTV’ye tabi olmadığından hekzan yerine ÖTV uygulanmaksızın kullanılabilmektedir. Bu durumun ve akaryakıtlarla karıştırılmak suretiyle yasa dışı olarak kullanımının önlenmesi amacıyla bu malın ÖTV kapsamına alınması ve Hekzan isimli malın tabi olduğu tutarda ÖTV’ye tabi olması öngörülmektedir
(b) bendi ile ihraç malı taşıyan araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposunda ÖTV istisnası uygulanarak teslim edilecek akaryakıt miktarına ilişkin uygulama sonuçları dikkate alınarak KDV’de olduğu gibi gerekli değişikliğin yapılması öngörülmektedir.
(c) bendiyle Özel Tüketim Vergisi Kanununa eklenen geçici madde ile, Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı malların ithalinde veya yurt içinde üreticileri tarafından tesliminde (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanacak olan vergi tutarının, her bir adet mal için 40 Türk Lirası (TL) olarak hesaplanacak asgari maktu vergiden düşük olması halinde, her bir adet mal için 40 TL vergi ödenmesi öngörülmektedir. 31/12/2013 tarihine kadar uygulanacak olan bu hüküm gereğince, 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı her bir adet mal için (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanacak vergi tutarının 40 TL’den fazla olması halinde, (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanan vergi ödenecektir. Bakanlar Kuruluna, 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı mallarının her bir adedi için bu madde ile belirlenen 40 TL tutarındaki asgari maktu vergi tutarını sıfıra kadar indirme, beş katına kadar artırma konusunda yetki verilmektedir.
MADDE 5- Maddeyle, 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çerçevesinde, mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen mukavelenameler ve ürün senetleri damga vergisinden istisna edilmektedir.
MADDE 6- Maddeyle, arsalar ile ilgili asgari ölçüde birim değer takdirini yapacak takdir komisyonuna defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memurun da katılımı sağlanmakta, ayrıca 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ve bu madde uyarınca kurulan komisyonların işleyişi ile takdire ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Yine, elektronik olarak verilmesi gereken bildirim ve formların, süresi sonundan itibaren 15 gün içerisinde verilmesi halinde, usulsüzlük cezasının dörtte bir, izleyen 15 gün içerisinde verilmesi halinde yarı oranında uygulanması, ayrıca, beyannamelerinin vermeyenlere, hem beyanname vermemekten hem de beyannamelerini elektronik ortamda vermemekten ötürü iki defa ceza kesilmemesi öngörülmektedir.
Maddeyle ayrıca, genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, hükmedilecek avukatlık ücretlerinin maktu hale getirilmesi öngörülmektedir.
MADDE 7- Maddeyle, 6183 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile, 6183 sayılı Kanunun “Menkul malların haczi” başlıklı 77 nci maddesine bir fıkra eklenerek resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczinin sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılacağı hususunda Kanuna açıklayıcı hüküm konularak, mülkiyetin karinesi olan bu kayıtlara işlenen hacizlerin hukuken geçerli olduğu yönündeki Yargıtay içtihatları doğrultusunda düzenleme yapılmaktadır.
Ayrıca, yapılan düzenleme ile resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi için tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirilerinin, bu kayıtların tutulduğu kurumlara elektronik ortamda tebliğ edilebilmesine ve bu bildirilere verilecek cevapların da elektronik ortamda alınabilmesine imkan verilmektedir. Elektronik ortamın kullanılması sonucunda işlemlere sürat kazandırılarak iş gücünde, posta masraflarında ve kırtasiyede tasarruf sağlanacaktır.
Belirtilen amaçlarla önerilen düzenlemede, elektronik ortamda yapılacak tebligatlar ve bu tebligatlara verilecek cevapların da elektronik ortamda alınmasına ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan düzenleme ile kamu alacaklarının takibi için tahsil dairelerince gayrimenkullerin ve gemilerin kayıtlı oldukları sicillere işlenmek üzere tebliğ edilecek haciz bildirilerinin elektronik ortamda da tebliğ edilmesini ve cevapların elektronik ortamda alınmasını sağlamak ve elektronik ortamdaki tebligatlara ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Maliye Bakanlığına yetki vermek üzere 6183 sayılı Kanunun 88 inci maddesine cümle ilavesi öngörülmektedir. Yapılan bu düzenleme ile elektronik ortamın kullanılması sonucunda işlemlere sürat kazandırılarak iş gücünde, posta masraflarında ve kırtasiyede tasarruf sağlanması amaçlanmaktadır.
MADDE 8- Maddeyle, 5602 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile, şans oyunlarının lisans veya işletim hakkının devri halinde, lisans veya işletim hakkını devreden ve devralan kurum ve kuruluşların paylarının aynı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan yatırım ve işletme giderlerine ilişkin sınırlamaya dahil olduğu hususuna açıklık getirilmektedir. Öte yandan, yapılan düzenlemelerle tüm spor müsabakaları üzerine Spor Toto Teşkilat Başkanlığına müşterek bahis düzenleyebilme imkanı getirildiğinden, düzenlenen müşterek bahisler çerçevesinde Futbol Federasyonu dışındaki federasyonlara yapılan aktarımların da yatırım ve işletme giderlerine ilişkin sınırlamaya dahil olduğu hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 5602 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, ilgili kurum ve kuruluşların 5602 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait kanuni defter ve belgelerinde yer alan borçlarından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş kısmına ilişkin yapılan ödemelerin kamu payından indirimine imkan sağlanmaktadır.
MADDE 9- Maddeyle, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda yer alan tanımlar arasına, anılan Kanunun uygulamasına yönelik olarak kamu personeli tanımına da yer verilerek uygulamada tereddüt oluşturan bu hususa açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır.
Bazı kurum ve kuruluşlar ile vakıflar tarafından, Türkiye’nin teknolojik alt yapısını geliştirmek, rekabet gücünü artırmak ve Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlayabilmek amacıyla teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları çerçevesinde Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarından fon veya kredi temin edilmekte ve temin edilen fon ve krediler teknolojik alt yapının güçlendirilmesi, araştırma ve geliştirme projelerinin desteklenmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile Dünya Bankası gibi bazı uluslararası finans kuruluşlarından teknoloji geliştirme projesi sözleşmeleri çerçevesinde fon veya kredi temin ederek, temin ettikleri bu fonlarla Ar-Ge projelerini destekleyen bazı kurum ve kuruluşlar ile vakıflar tarafından desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinin de Kanun kapsamındaki teşviklerden yararlanmasına imkân sağlanmaktadır.
MADDE 10- Maddeyle yapılan değişiklikle, 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanunla, başta Türkiye Kızılay Derneği olmak üzere bazı dernekler ile kurumlara her türlü vergi, resim ve harçtan muafiyet sağlanmıştır. Bu Kanun kapsamındaki bazı derneklerin piyasa ekonomisi çerçevesindeki faaliyetleri nedeniyle oluşan iktisadi işletmelerin vergilendirilmesi, bu muafiyet hükmü nedeniyle ihtilaf konusu olmaktadır. Ayrıca bu kurumların piyasada ticari faaliyette bulunmaları ve muafiyet hükmünün bu şekilde iktisadi işletmeleri de kapsayacak şekilde yorumlanması durumunda diğer kurumlar vergisi mükellefleri ile aralarında rekabet eşitsizliği ortaya çıkmaktadır. Vergiden muaf tutulan kurumlara ilişkin yasal düzenlemelerin pek çoğunda bu duruma ilişkin açık belirleme bulunmaktadır. Örneğin 3388 sayılı Kanunda Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurumlar vergisinden muaf tutulurken iktisadi işletmelerinin bu muafiyetten yararlanamayacağı açıkça Kanunda belirtilmiştir. Bu bağlamda, 1606 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ile anılan Kanun kapsamına giren bazı dernek ve kurumların iktisadi işletmelerinin muafiyet kapsamında olmadıkları hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
MADDE 11- Maddeyle, 3568 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Bu Kanunun 45 inci maddesinde yer alan “ticari faaliyette bulunamazlar” hükmü, meslek mensuplarının, hissedar yada pay sahibi olmaksızın da olsa, şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevlerini de üstlenebilmelerine engel oluşturmaktadır. Düzenleme ile, bu kuruluşlara ilişkin bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri yürütmemeleri şartıyla; iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerine ait bulunan veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yönetimindeki kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği meslekle bağdaşmayan işler kapsamından çıkarılmaktadır.
MADDE 12- Maddeyle, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun ayın karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devri yasağının, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak bölünmelerde uygulanmayacağı öngörülmektedir.
MADDE 13- Maddeyle, Başbakanlık merkez teşkilatına yapılan motorlu taşıt teslimi, kiralanması ve bunlara ilişkin işlemlerin katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve gümrük vergisi dahil her türlü vergi, resim ve harçtan istisna olduğu hususu düzenlenmektedir.
MADDE 14- Maddeyle, 320 sayılı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca tertip edilen şans oyunlarının lisansının özel hukuk tüzel kişilerine verilmesi halinde, hak ve yetkinin devredildiği kişinin düzenlemiş olduğu tüm şans oyunlarından dağıtılan ikramiyelerin istisna haddini aşan kısımları üzerinden veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılması amaçlanmaktadır. Yine, Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca futbol dışındaki spor dalları üzerine de müşterek bahis düzenlenmeye başlandığından, yapılan ibare değişiklikleriyle tüm spor dalları üzerine tertiplenen şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin istisna haddini aşan kısımları üzerinden veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılması amaçlanmaktadır.
Yapılan düzenlemeyle, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda yer alan “Katma” ibareleri “Özel” şeklinde değiştirilerek 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tanımı yapılan bütçe uygulamalarına paralellik sağlanmakta ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine uyum sağlamak amacıyla, anılan Kanunun 16 ve 29 uncu maddelerinde yer alan parasal tutarlarda gerekli değişiklikler yapılarak, arazi vergisine ilişkin istisna tutarı uygulanabilir hale getirilmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “nakdi” ibaresi kaldırılmak suretiyle, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerine makbuz mukabilinde yapılan nakdi bağışların yanısıra ayni bağışların tamamının da gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince beyanname üzerinde gösterilmek şartıyla beyan edilen gelir ve kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmaktadır.
Uygulanan trafik cezaları için itiraza ilişkin olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesinin aynı hususları düzenleyen, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarının yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir.
13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinde düzenlenen özel iletişim vergisinin mükellefi, Telekomünikasyon Kurumu tarafından yetkilendirilmek suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüğe girmeden önceki düzenlemeye göre, telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle yetkilendirilmesi gerekmekteydi.
5809 sayılı Kanunda, yetkilendirme türleri, bildirim ve kullanım hakkı olarak belirlenmiş ve yetkilendirme ile ilgili hükümlerin Kanunun yayımını izleyen 6 ay sonra, diğer hükümlerin ise Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile yetkilendirilmiş olan işletmecilerin, bu Kanun uyarınca Kuruma bildirimde bulunmuş veya gerekli olduğu durumlarda yetkilendirmelerindeki süre ile sınırlı olarak kullanım hakkı almış sayılacağı ve Kurumla imzalanmış olan görev ve imtiyaz sözleşmelerinin; süre bitimi, fesih, iptal veya başkaca herhangi bir nedenle sona ermelerine kadar mevcut hükümleri uyarınca geçerliliklerini devam ettireceği hüküm altına alınmıştır.
5809 sayılı Kanunun yetkilendirme ile ilgili hükümlerinin yürürlüğe gireceği 10/5/2009 tarihinden itibaren, 406 sayılı Kanun uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmeciler elektronik haberleşme hizmeti sunabileceklerdir.
Yapılan düzenleme ile 5809 sayılı Kanunun yetkilendirmeye ilişkin hükümlerinin 10/5/2009 tarihinde yürürlüğe girmesi dikkate alınarak 6802 sayılı Kanunun “Özel iletişim vergisi” başlıklı 39 uncu maddesinde kurum, hizmet tanımları ve yetkilendirmeye ilişkin gerekli değişiklikler yapılmaktadır.
MADDE 15- Yürürlük maddesidir.
MADDE 16- Yürütme maddesidir.
MADDE 1- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun:
a) 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat” ibaresi “ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ücretlerin vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulandıktan sonra, varsa teşvik amaçlı diğer indirim ve istisnalar dikkate alınır.”
c) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“11. İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan aynî ve nakdî bağış ve yardımların tamamı.”
ç) Geçici 75 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 76- 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar, 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
İstisna edilen bu kazançlar üzerinden 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Münhasıran bu kazançlar için gelir vergisi mükelleflerince yıllık beyanname verilmez, bu kazançlar verilecek beyannamelere dahil edilmez.”
MADDE 2- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun:
a) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“f) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan aynî ve nakdî bağış ve yardımların tamamı.”
b) 17 nci maddesinin sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut dokuzuncu fıkra onuncu fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
“(9) Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak kesilecek vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatı; tasfiye dönemi için tasfiye memurları adına, tasfiye öncesi dönemler için müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden herhangi biri adına yapılır.”
c) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin bu madde kapsamında 31/12/2009 tarihine kadar yapılan birleşmelerinde;
a) Birleşilen kurum tarafından münfesih kurumun birleşme tarihindeki sabit kıymetlerinin rayiç bedelle, diğer kıymetlerinin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir bütün halinde devralınması ve bilançosuna kaydedilmesi,
b) Birleşmeden doğan kazançların tamamının birleşme tarihi itibarıyla birleşilen şirketin sermayesine eklenmesi,
c) Birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini; münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi,
ç) Birleşme sonrasında üç yıl süreyle aylık ortalama bazda birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından, 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık istihdam sağlanması,
şartlarıyla birleşme işlemlerinden doğan kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır.
(2) Birleşme nedeniyle infisah eden kurumun, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere, üç hesap döneminde elde ettiği kazançlara, onbirinci fıkraya göre belirlenen indirimli kurumlar vergisi uygulanır.
(3) Bu maddenin uygulanmasında;
a) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ): 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulmuş olup 2008 yılının Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10 ilâ 250 işçi çalıştıran ve 2008 hesap döneminin sonu itibarıyla yıllık net satışlar toplamı 25 milyon Türk Lirasını geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon Türk Lirasından az olan ticari işletmeleri,
b) Birleşme: Tam mükellef iki veya daha fazla KOBİ’nin 18 inci madde uyarınca birleşerek yeni bir anonim şirket oluşturmalarını ya da tam mükellef bir veya birkaç KOBİ’nin tam mükellef olan ve anonim şirket statüsündeki diğer bir KOBİ’ye devrolunmasını,
ifade eder.
(4) Birleşilen kurumun; indirimli kurumlar vergisi uygulamasının sona erdiği yılı izleyen üçüncü yılın sonuna kadar tasfiye edilmesi, devir, bölünme, hisse değişimi ve sermaye azaltımı işlemlerine tabi tutulması halinde, birleşmeden dolayı istisna edilen ya da indirimli oran uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, gecikme faizi ile birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilir.
(5) Bu madde uyarınca birleşen kurumların birleşme tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen şartlarla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilir.
(6) Münfesih kurumdan devralınan amortismana tabi iktisadi kıymetler için, faydalı ömürleri dikkate alınarak münfesih kurumdaki kayıtlı değerleri üzerinden kalan süre için amortisman ayrılabilir.
(7) Birleşilen kurum tarafından devralınan varlıkların, devir bedelinden düşük bir bedelle satılması durumunda oluşan zararlar, birleşilen kurumun kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamaz.
(8) Birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bu maddeye göre indirimli kurumlar vergisi uygulanan hesap dönemlerinde satışı halinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü uygulanmaz.
(9) KOBİ tanımı kapsamına giren gelir vergisi mükellefleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde aranan şartları (değerleme hükümleri hariç) sağlamaları kaydıyla, bu madde hükümlerinden yararlanır.
(10) Bu maddeye göre yapılan birleşmeler, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu bakımından, 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünme işlemleri gibi değerlendirilir.
(11) Bakanlar Kurulu, bu maddeden yararlanan işletmeleri aktif toplamlarına veya vergiye tabi matrahlarına göre farklılaştırmak suretiyle kurumlar vergisi oranını, % 75’e kadar indirimli uygulatmaya; Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 6- (1) Tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak tasfiye memurları ile kanuni temsilcilerin sorumluluklarını düzenleyen 17 nci maddenin dokuzuncu fıkrası hükümleri, bu geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kesilen vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatı için uygulanmaz.”
MADDE 3- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun:
a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (d) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,”
b) 9 uncu maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“3. 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimine ait katma değer vergisinin ödenmesinden lisanslı depo işleticileri sorumludur.”
c) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“k) 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin temsil ettiği ürünlerin depodan çekilmesi,”
ç) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“b) Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen hizmetler ve ihracat, ithalat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallar için liman ve hava meydanlarında işleticileri tarafından verilen hizmetler ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması hizmetleri,”
“g) 5300 sayılı Kanuna göre düzenlenen ürün senetlerinin, ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla ilk teslimi.”
d) 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiş ve mevcut ikinci paragraf aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Standart depolarda istisna uygulanacak motorin miktarı TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan (15 ton dahil) kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve tankerlerde ise 400 litreyi aşamaz. Bu istisna miktarları, araçların frigorifik depoları için ayrıca uygulanır.”
“Bakanlar Kurulu, istisna uygulanacak bu miktarları, sıfıra kadar indirmeye, iki katına kadar çıkarmaya, araç cinsleri ve özellikleri itibarıyla farklılaştırmaya; Maliye Bakanlığı, bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
e) 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (k) bendinde yer alan “ile konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
f) 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (o) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“o) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri,”
“t) 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, 1 inci maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (d) alt bendi ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen işlemler hariç olmak üzere, ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla teslimleri (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.).”
g) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Gümrük depolarında ve müzayede mahallerinde yapılan satışlarda kesin satış bedeli ile 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, ürünün çekildiği tarihte senedin işlem gördüğü borsada oluşan değeri,”
ğ) Geçici 27 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 28- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/12/2011 tarihine kadar tamamlanmak üzere projelendirilen ve toplam proje bedeli içerisinde en az 200 milyon Türk Lirası tutarında makine ve teçhizat alımı öngörülen yatırımlarda yeni makine ve teçhizatın teslim veya ithalinde ödenen katma değer vergisi, yatırımcı mükellefe üç aylık dönemler itibarıyla Maliye Bakanlığınca 32 nci maddeye göre belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iade edilir.
(2) Gerçekleşen yatırımın öngörülen şartları taşımaması halinde iade edilen vergi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre vergi ziyaı cezası uygulanmak suretiyle yatırımcı mükellef adına tarh edilir. İade edilen vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun ortaya çıktığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
(3) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 29- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.”
MADDE 4- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun:
a) Eki (I) sayılı listesinin (B) cetveline, bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde yer alan G.T.İ.P. numaralı mal, vergi tutarı ile birlikte eklenmiştir.
b) 7/A maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Standart depolarda istisna uygulanacak yakıt miktarı TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan (15 ton dahil) kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve tankerlerde ise 400 litreyi aşamaz. Bu istisna miktarları, araçların frigorifik depoları için ayrıca uygulanır.
Bakanlar Kurulu, istisna uygulanacak bu miktarları, sıfıra kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya, araç cinsleri ve özellikleri itibarıyla farklılaştırmaya; Maliye Bakanlığı, bu maddede düzenlenen istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye, istisnayı bu maddeye göre işlem yapanlara verginin iadesi yöntemiyle uygulamaya yetkilidir.”
c) Geçici 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 6- 31/12/2013 tarihine kadar, bu Kanuna ekli (IV) sayılı listede yer alan 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı malların karşısında gösterilen orana göre hesaplanan verginin, bu malların her bir adedi için 40 Türk Lirasından az olması halinde, orana göre hesaplanan vergi yerine her bir adet için 40 Türk Lirası vergi alınır. Bakanlar Kurulu bu tutarı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir.”
MADDE 5- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümüne aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“40. 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çerçevesinde, mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen mukavelenameler ve ürün senedi.”
MADDE 6- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun:
a) 72 nci maddesinin ikinci fıkrasına “belediyenin yetkili bir memuru ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memur,” ibaresi eklenmiş, dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ile bu madde uyarınca kurulan komisyonların işleyişi ve takdire ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
b) Mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “100.000.000 lira”, “50.000.000 lira” ve “25.000.000 lira” ibareleri “1.000 Türk Lirası”, “500 Türk Lirası” ve “250 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş, beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca yapılan düzenleyici idari işlemlerle duyurulması halinde, ilgililere ayrıca yazılı olarak bildirilme şartı aranmaz.”
“Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 15 gün içinde verilmesi halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/4 oranında, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2 oranında uygulanır.”
“Elektronik ortamda beyanname ile bildirim ve form verme mecburiyetine uymayanlara bu maddeye göre ceza kesilmesi halinde, 352 nci maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili (1) numaralı bendi ile ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili (7) numaralı bendi uyarınca ayrıca ceza kesilmez.”
c) 359 uncu maddesinin (a) fıkrasında yer alan “bir yıldan” ibaresi “on sekiz aydan” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) Mükerrer 378 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, duruşmasız ise 390 Türk Lirası, duruşmalı ise 550 Türk Lirası azami maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Bu tutarlar her yıl 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine göre tespit edilen maktu tutarlarda yapılacak artış oranında artırılarak tarife ile yeniden belirlenir. ”
MADDE 7- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun:
a) 77 nci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılır. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligata elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
b) 88 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 8- 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun:
a) 5 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) İlgili kurum ve kuruluşların bir takvim yılı içindeki her türlü yatırım ve işletme giderlerinin toplamı, aynı dönemde elde ettikleri hasılat ve her ne ad altında olursa olsun elde ettikleri diğer gelirler toplamının % 20’sini geçemez. Şans oyunlarının lisans veya işletim hakkının devri halinde, lisans veya işletim hakkını devreden ve devralan kurum ve kuruluşların payları, at yarışları hasılatından yarış müessesesine aktarılan müessese payı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı emrine açılan özel hesaba aktarılan tutarlar, Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca oynatılan şans oyunları hasılatından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne, federasyonlara ve spor kulüplerine aktarılan tutarlar bu orana dahildir.”
b) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) İlgili kurum ve kuruluşların 31/3/2007 tarihi itibarıyla kanuni defter ve belgelerinde yer alan borçlarından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ödenen kısmı, hesaplanan kamu payından indirilebilir.”
MADDE 9- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun:
a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (ğ) bendi (h) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“ğ) Kamu personeli: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinde, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda, üyelerinin tamamı köylerden oluşan birlikler dışındaki mahalli idare birliklerinde, döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile 5018 sayılı Kanun kapsamı dışındaki özel bütçeli kamu idarelerinde çalışan memurlar ile diğer kamu görevlilerini ve diğer personeli (Bu kamu görevlilerinin ilgili mevzuat kapsamında sahip oldukları özlük haklarına sahip olmayanlardan geçici olarak ve proje süresiyle sınırlı olarak istihdam edilenler bu Kanun uygulamasında kamu personeli sayılmaz.).”
b) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine “uluslararası fonlarca” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan kurum ve kuruluşlarca” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 10- 11/7/1972 tarihli ve 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu muafiyetlerin, bu kuruluşlara ait iktisadi işletmelere şümulü yoktur.”
MADDE 11- 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hayri ve ilmi kuruluşlar, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevleri ile bilirkişilik ve tasfiye memurluğu meslekle bağdaşmayan işler sayılmaz.”
MADDE 12- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 404 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak bölünmelerde bu hüküm uygulanmaz.”
MADDE 13- 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun ek 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Vergi istisnası
EK MADDE 10- Başbakanlık merkez teşkilatına yapılan motorlu taşıt teslimi, kiralanması ve bunlara ilişkin işlemler katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve gümrük vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve ücretlerden istisnadır.”
MADDE 14- a) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun:
1) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin” ibaresi “yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin” şeklinde değiştirilmiştir.
2) 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “futbol müsabakaları ve at yarışları üzerine müşterek bahis düzenleyenler” ibaresi “5602 sayılı Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar” şeklinde değiştirilmiştir.
3) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahislerde” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında” şeklinde değiştirilmiştir.
4) 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahislerle” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile” şeklinde değiştirilmiştir.
5) 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait müşterek bahisler” ibaresi “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun:
1) 4 üncü ve 14 üncü maddelerinde yer alan “Katma” ibareleri “Özel” şeklinde değiştirilmiştir.
2) 16 ncı maddesinde yer alan “250.000.000 lirası” ibaresi “10.000 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
3) 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ Vergi değerinin hesabında bin liraya, verginin hesaplanmasında ise bir liraya kadar olan kesirler dikkate alınmaz.”
c) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “nakdi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
ç) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
d) 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendindeki “Yıllık” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
e) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin;
1) Birinci fıkrasında yer alan “Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin” ibaresi “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmecilerin”,
2) Birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “telekomünikasyon” ibareleri “elektronik haberleşme”,
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 15- Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi 1/1/ 2010 tarihinde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 16- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(1) sayılı Cetvel
G.T.İ.P. NO
Mal İsmi
Vergi Tutarı
(TL)
Birimi
2710.11.25.00.00
Diğerleri
1,6135
Kilogram
GENEL GEREKÇE
Vergi sistemlerinin karakteristik özelliklerinden birisi de, temel politika hedeflerine ulaşabilmek için, ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeleri yakından izlemesi ve gelişmelere paralel hızlı reaksiyonlar verebilmesidir.
Vergi esas olarak ekonomik faaliyetlerin bir sonucu olup, ihtiyaçlar doğrultusunda gerektiğinde değiştirilmesi ve günün koşullarına uyarlanması gereken bir sistemdir. Bu çerçevede vergi mevzuatındaki değişiklikler yapısal anlamda değişim ve dönüşümü öngören değişiklikler olabileceği gibi, bazen de günün koşullarının gerektirdiği iyileştirmeler şeklinde de olabilir.
Bu anlayışla hazırlanan Tasarının temel felsefesini, ekonomik faaliyetlerin gelişiminin vergisel açıdan teşvik edilmesi ve bilişim alanlarında meydana gelen ilerlemelerin hukukî düzenlemelerin içinde yer almasını sağlayarak, uygulamaların daha çağdaş hale gelmesini temin etmek, böylece, başta vergi kanunları olmak üzere ilgili kanunlarda bu yeniliklere bağlı yeni düzenleme ve değişikliklerin yapılması oluşturmaktadır.
Tasarı ile, Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile getirilen sistemin vergisel açıdan desteklenmesi amacına yönelik olarak, ilgili vergi kanunlarında gerekli düzenlemeler yapılmaktadır
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler(KOBİ)’in birleşmeleri halinde bu birleşmeden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi suretiyle, bu işletmelerin verimli ölçek büyüklüklerine ulaşmaları ve rekabet güçleri artırmaları yolunda önemli ölçüde vergisel teşvik sağlanması amaçlanmaktadır.
Yatırım, üretim ve istihdam olanaklarını artırmak amacıyla belli bir büyüklükte olan ve projelendirilen yatırımlara katma değer vergisi yönünden vergisel destek sağlanarak, yatırım ve üretim üzerindeki vergi yükü önemli ölçüde azaltılmış olmaktadır.
Bunların yanı sıra, vergi uygulamalarında ortaya çıkan bazı tereddütlerin giderilmesine ve vergi idaresinin teknolojik imkanlardan azami derecede faydalandırılmasına yönelik düzenlemeler de bu Tasarıda yer almaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Maddeyle, işe başlatmama tazminatlarının da gelir vergisinden istisna olduğu hususuna açıklık getirilmekte, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yer alan asgari geçim indiriminden, teşvik kapsamındaki işyerlerinde çalışan işçilerin ne şekilde yararlanacakları hususuna açıklık getirilmektedir. Buna göre, gelir vergisi stopajı teşviki öngörülen yerlerde ücretli olarak çalışan işçilerin ücret gelirleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinden öncelikle asgari geçim indirimi mahsubu uygulandıktan sonra kalan tutarın indirim ve istisna uygulamasında dikkate alınması sağlanmaktadır.
Maddeyle ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile, iktisadi işletmeleri hariç olmak üzere Türkiye Kızılay Derneğine makbuz mukabili yapılan bağış ve yardımların tamamının, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 76 ncı maddeyle tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve geliştirmek üzere oluşturulan tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi amacıyla, 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin alım-satımından elde edilen kazançların 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmektedir.
MADDE 2- Maddeyle, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile Türkiye Kızılay Derneğine makbuz mukabili yapılan bağış ve yardımların tamamının, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmakta, anılan Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış ve yardımların ise bu kapsamda değerlendirilemeyeceği hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
Aynı Kanunun 17 nci maddesine eklenen hüküm ile; tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak kesilecek vergi cezaları dahil her türlü vergi tarhiyatının, tasfiye dönemi için tasfiye memurları adına, tasfiye öncesi dönemleri için kanuni temsilciler müteselsil sorumlu olmak üzere bunlardan herhangi biri adına yapılacağı öngörülmektedir.
Türkiye'de işletmelerin çok büyük bir kısmı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) niteliğindedir. Genellikle bu şirketler aile şirketleri şeklinde olup aile bireyleri tarafından yönetilmektedir. Çoğu zaman uzmanlık ve bilgiye dayanmayan bir yönetim tarzının hakim olduğu bu şirketlerde, genellikle kurumlaşma sağlanamamakta, iyi yönetişim ilkeleri hayata geçirilememekte olup kayıt dışılık da yüksek boyutlardadır.
Bu şirketlerin iyi yönetilememeleri, ölçek ekonomisini sağlayamamaları ve finansal yapılarının da güçlü olmaması nedenleriyle büyümeleri mümkün olmamakta dahası her yıl küçümsenmeyecek bir oranda iflaslar meydana gelmektedir.
Türkiye'nin geleneksel yapısı içinde şirketlerin normal iktisadi ve ticari gerekçelerle birleşmeleri çok zor olmaktadır. 5520 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ), mali yapılarını güçlendirmek, ölçek verimliliği sağlamak, rekabet ortamına uyum kapasitelerini güçlendirmek, istihdam düzeylerini artırmak ya da korumak gibi amaçlarla birleşmelerinin vergi yoluyla teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu şekilde reel sektörün yeniden yapılanmasına katkıda bulunulacak, daha sağlıklı ve rekabetçi şirketler oluşturulabilecektir. Bu sağlıklı şirketlerle üretimin, istihdamın ve ihracatın artırılması, yabancı ortaklar ve profesyonel yöneticiler nedeniyle kurumlaşmanın sağlanması, buna bağlı olarak bu şirketlerin kayıtlı ekonomi içinde çalışmalarının temini ile vergi gelirlerinin olumlu yönde etkileneceği öngörülmektedir.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) 31/12/2009 tarihine kadar birleşmeleri halinde bu birleşmeden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi, birleşme nedeniyle infisah eden kurumun birleşme tarihinin içinde bulunduğu son hesap döneminde elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde elde edilen kazançları üzerinden alınacak kurumlar vergisine ilişkin oranı %75’ ine kadar indirme konusunda Bakanlar Kuruluna, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda da Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Ayrıca, eklenen diğer bir geçici madde ile, bu Kanunun yayımından önce kesilen ceza ve yapılan tarhiyatlara, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak tasfiye memurları ile kanuni temsilcilerin sorumluluklarını düzenleyen 17 nci maddenin dokuzuncu fıkrası hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
MADDE 3- Maddeyle, 3065 sayılı Kanunda, 5300 sayılı Kanuna ilişkin değişiklikler yapılmaktadır. Bilindiği üzere, 5300 sayılı Kanun ile tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak, depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin mallarının emniyetini sağlamak ve kalitesini korumak, ürünlerin sınıf ve derecelerinin yetkili sınıflandırıcılar tarafından saptanmasını sağlamak, tarım ürünleri lisanslı depo işleticilerinin kişiler arasında ayrım yapmaksızın tarım ürünlerini kabul etmelerini temin etmek, ürünlerin mülkiyetini temsil eden ve finansmanını, satışını ve teslimini sağlayan ürün senedi düzenlemek ve standartları belirlenmiş tarım ürünlerinin ticaretini geliştirmek üzere, tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin kuruluş, işleyiş ve denetimine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Maddeyle, tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin KDV uygulaması yönünden vergisel altyapısı oluşturulmakta ve KDV uygulaması bakımından gerekli görülen diğer düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu kapsamda;
(a) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi, ticari, sınai, zirai faaliyet veya serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde olup olmadığına bakılmaksızın KDV’nin konusuna alınmaktadır.
(b) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, bu işlemlere ait KDV’nin lisanslı depo işleticileri tarafından sorumlu sıfatıyla ödenmesi düzenlenmektedir.
(c) bendi ile ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslim işlemlerinde vergiyi doğuran olay hükme bağlanmaktadır.
(ç) bendi ile Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan düzenlemeyle, Ülkemizin coğrafi özellikleri nedeniyle büyük imkânlar vaadeden deniz ve hava taşımacılığından daha çok yararlanılabilmesi için liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarına verilen hizmetlerin yanı sıra ithalat-ihracat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallara, bu yerlerde liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetler de istisna kapsamına alınmak suretiyle söz konusu işlemler tamamen vergiden arındırılmakta ve sektörün uluslararası rekabet gücünün artırılması amaçlanmaktadır. Söz konusu istisna uygulaması, liman ve hava meydanlarında uluslararası ticarete konu olan ve ithalat-ihracat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallara liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetleri kapsamaktadır.
Diğer taraftan, ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalar aracılığıyla ilk teslimi KDV’den istisna tutulmak suretiyle bu kapsamdaki işlemlerin KDV’den tamamen arındırılması amaçlanmaktadır.
(d) bendi ile ihraç malı taşıyan araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposuna KDV istisnası uygulanarak teslim edilecek motorin miktarına ilişkin uygulama sonuçları dikkate alınmak suretiyle Katma Değer Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında buna uygun düzenleme yapılmaktadır.
(e) bendi ile; konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimlerindeki istisna uygulaması, istisnanın sosyal amacına uygun düşmemesi ve suiistimallere sebebiyet vermesi nedeniyle kaldırılmakta, kooperatiflerin üyelerine yapacakları konut teslimlerinin 1/1/2010 tarihinden geçerli olmak üzere genel KDV rejimine tabi olması sağlanmaktadır.
(f) bendi ile; Kanunun 13/b maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (o) bendinde gerekli düzenleme yapılmaktadır. Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına (t) bendi eklenerek ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalardaki ilk teslimi ile senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi dışındaki teslimlerinin KDV’den istisna tutulması amaçlanmakta ayrıca, bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen vergilerin indirimine imkân tanınmaktadır.
(g) bendi ile de ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde KDV matrahı, ürünün çekildiği tarihte senedin işlem gördüğü borsada oluşan değeri olarak belirlenmekte ve özel matrah şekline göre vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.
(ğ) bendi ile; Kanuna eklenen geçici 28 inci madde ile ülke kalkınması, istihdam ve milli gelire önemli katkılarda bulunacak büyük ölçekli sınaî yatırımların gerçekleşmesine finansal kolaylık sağlamak amacıyla KDV istisnası öngörülmektedir. Uygulama kolaylığı ve çok sayıda satıcının yol açacağı KDV iade sorunlarının önlenmesi amacıyla, istisna, verginin önce ödenip daha sonra yatırımcıya iade edilmesi şeklinde uygulanacaktır. Bu düzenleme ile iadenin mükellefi az sayıda yatırımcı olacağından istisna ve iade uygulaması ihtilafsız ve hızlı bir şekilde yürütülebilecektir.
Maddeyle ayrıca, sosyal amacına uygun düşmeyen ve suiistimallere imkân veren konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yaptığı konut teslimleri, m2 sınırlamasına bağlı olmaksızın KDV’den müstesna uygulaması, yapılan düzenleme ile kaldırılmakta, kooperatiflerin üyelerine yapacakları konut teslimlerinin genel KDV rejimine tabi olması sağlanmaktadır. Ancak, bu değişiklik bina inşaat ruhsatı bu düzenlemenin yürürlüğünden sonra alınmış konutların tesliminde geçerli olacaktır. Bina inşaat ruhsatı Kanunun yürürlüğünden önce alınmış konutların, yürürlükten sonraki teslimlerinde istisna hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Maddede geçen “bina inşaat ruhsatı” ibaresi, münhasıran konut yapı kooperatifleri adına düzenlenmiş bina inşaat ruhsatlarını ifade etmektedir
MADDE 4- Maddeyle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uygulamasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle yapılan düzenleme ile 2901.10.00.90.11 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Hekzan” isimli malla benzer özellikler gösteren söz konusu mal ÖTV’ye tabi olmadığından hekzan yerine ÖTV uygulanmaksızın kullanılabilmektedir. Bu durumun ve akaryakıtlarla karıştırılmak suretiyle yasa dışı olarak kullanımının önlenmesi amacıyla bu malın ÖTV kapsamına alınması ve Hekzan isimli malın tabi olduğu tutarda ÖTV’ye tabi olması öngörülmektedir
(b) bendi ile ihraç malı taşıyan araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposunda ÖTV istisnası uygulanarak teslim edilecek akaryakıt miktarına ilişkin uygulama sonuçları dikkate alınarak KDV’de olduğu gibi gerekli değişikliğin yapılması öngörülmektedir.
(c) bendiyle Özel Tüketim Vergisi Kanununa eklenen geçici madde ile, Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı malların ithalinde veya yurt içinde üreticileri tarafından tesliminde (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanacak olan vergi tutarının, her bir adet mal için 40 Türk Lirası (TL) olarak hesaplanacak asgari maktu vergiden düşük olması halinde, her bir adet mal için 40 TL vergi ödenmesi öngörülmektedir. 31/12/2013 tarihine kadar uygulanacak olan bu hüküm gereğince, 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı her bir adet mal için (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanacak vergi tutarının 40 TL’den fazla olması halinde, (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanan vergi ödenecektir. Bakanlar Kuruluna, 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı mallarının her bir adedi için bu madde ile belirlenen 40 TL tutarındaki asgari maktu vergi tutarını sıfıra kadar indirme, beş katına kadar artırma konusunda yetki verilmektedir.
MADDE 5- Maddeyle, 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çerçevesinde, mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen mukavelenameler ve ürün senetleri damga vergisinden istisna edilmektedir.
MADDE 6- Maddeyle, arsalar ile ilgili asgari ölçüde birim değer takdirini yapacak takdir komisyonuna defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memurun da katılımı sağlanmakta, ayrıca 213 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ve bu madde uyarınca kurulan komisyonların işleyişi ile takdire ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Yine, elektronik olarak verilmesi gereken bildirim ve formların, süresi sonundan itibaren 15 gün içerisinde verilmesi halinde, usulsüzlük cezasının dörtte bir, izleyen 15 gün içerisinde verilmesi halinde yarı oranında uygulanması, ayrıca, beyannamelerinin vermeyenlere, hem beyanname vermemekten hem de beyannamelerini elektronik ortamda vermemekten ötürü iki defa ceza kesilmemesi öngörülmektedir.
Maddeyle ayrıca, genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, hükmedilecek avukatlık ücretlerinin maktu hale getirilmesi öngörülmektedir.
MADDE 7- Maddeyle, 6183 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile, 6183 sayılı Kanunun “Menkul malların haczi” başlıklı 77 nci maddesine bir fıkra eklenerek resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczinin sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılacağı hususunda Kanuna açıklayıcı hüküm konularak, mülkiyetin karinesi olan bu kayıtlara işlenen hacizlerin hukuken geçerli olduğu yönündeki Yargıtay içtihatları doğrultusunda düzenleme yapılmaktadır.
Ayrıca, yapılan düzenleme ile resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi için tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirilerinin, bu kayıtların tutulduğu kurumlara elektronik ortamda tebliğ edilebilmesine ve bu bildirilere verilecek cevapların da elektronik ortamda alınabilmesine imkan verilmektedir. Elektronik ortamın kullanılması sonucunda işlemlere sürat kazandırılarak iş gücünde, posta masraflarında ve kırtasiyede tasarruf sağlanacaktır.
Belirtilen amaçlarla önerilen düzenlemede, elektronik ortamda yapılacak tebligatlar ve bu tebligatlara verilecek cevapların da elektronik ortamda alınmasına ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan düzenleme ile kamu alacaklarının takibi için tahsil dairelerince gayrimenkullerin ve gemilerin kayıtlı oldukları sicillere işlenmek üzere tebliğ edilecek haciz bildirilerinin elektronik ortamda da tebliğ edilmesini ve cevapların elektronik ortamda alınmasını sağlamak ve elektronik ortamdaki tebligatlara ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Maliye Bakanlığına yetki vermek üzere 6183 sayılı Kanunun 88 inci maddesine cümle ilavesi öngörülmektedir. Yapılan bu düzenleme ile elektronik ortamın kullanılması sonucunda işlemlere sürat kazandırılarak iş gücünde, posta masraflarında ve kırtasiyede tasarruf sağlanması amaçlanmaktadır.
MADDE 8- Maddeyle, 5602 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile, şans oyunlarının lisans veya işletim hakkının devri halinde, lisans veya işletim hakkını devreden ve devralan kurum ve kuruluşların paylarının aynı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan yatırım ve işletme giderlerine ilişkin sınırlamaya dahil olduğu hususuna açıklık getirilmektedir. Öte yandan, yapılan düzenlemelerle tüm spor müsabakaları üzerine Spor Toto Teşkilat Başkanlığına müşterek bahis düzenleyebilme imkanı getirildiğinden, düzenlenen müşterek bahisler çerçevesinde Futbol Federasyonu dışındaki federasyonlara yapılan aktarımların da yatırım ve işletme giderlerine ilişkin sınırlamaya dahil olduğu hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 5602 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, ilgili kurum ve kuruluşların 5602 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait kanuni defter ve belgelerinde yer alan borçlarından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş kısmına ilişkin yapılan ödemelerin kamu payından indirimine imkan sağlanmaktadır.
MADDE 9- Maddeyle, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda yer alan tanımlar arasına, anılan Kanunun uygulamasına yönelik olarak kamu personeli tanımına da yer verilerek uygulamada tereddüt oluşturan bu hususa açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır.
Bazı kurum ve kuruluşlar ile vakıflar tarafından, Türkiye’nin teknolojik alt yapısını geliştirmek, rekabet gücünü artırmak ve Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlayabilmek amacıyla teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları çerçevesinde Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarından fon veya kredi temin edilmekte ve temin edilen fon ve krediler teknolojik alt yapının güçlendirilmesi, araştırma ve geliştirme projelerinin desteklenmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile Dünya Bankası gibi bazı uluslararası finans kuruluşlarından teknoloji geliştirme projesi sözleşmeleri çerçevesinde fon veya kredi temin ederek, temin ettikleri bu fonlarla Ar-Ge projelerini destekleyen bazı kurum ve kuruluşlar ile vakıflar tarafından desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinin de Kanun kapsamındaki teşviklerden yararlanmasına imkân sağlanmaktadır.
MADDE 10- Maddeyle yapılan değişiklikle, 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanunla, başta Türkiye Kızılay Derneği olmak üzere bazı dernekler ile kurumlara her türlü vergi, resim ve harçtan muafiyet sağlanmıştır. Bu Kanun kapsamındaki bazı derneklerin piyasa ekonomisi çerçevesindeki faaliyetleri nedeniyle oluşan iktisadi işletmelerin vergilendirilmesi, bu muafiyet hükmü nedeniyle ihtilaf konusu olmaktadır. Ayrıca bu kurumların piyasada ticari faaliyette bulunmaları ve muafiyet hükmünün bu şekilde iktisadi işletmeleri de kapsayacak şekilde yorumlanması durumunda diğer kurumlar vergisi mükellefleri ile aralarında rekabet eşitsizliği ortaya çıkmaktadır. Vergiden muaf tutulan kurumlara ilişkin yasal düzenlemelerin pek çoğunda bu duruma ilişkin açık belirleme bulunmaktadır. Örneğin 3388 sayılı Kanunda Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurumlar vergisinden muaf tutulurken iktisadi işletmelerinin bu muafiyetten yararlanamayacağı açıkça Kanunda belirtilmiştir. Bu bağlamda, 1606 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ile anılan Kanun kapsamına giren bazı dernek ve kurumların iktisadi işletmelerinin muafiyet kapsamında olmadıkları hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
MADDE 11- Maddeyle, 3568 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Bu Kanunun 45 inci maddesinde yer alan “ticari faaliyette bulunamazlar” hükmü, meslek mensuplarının, hissedar yada pay sahibi olmaksızın da olsa, şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevlerini de üstlenebilmelerine engel oluşturmaktadır. Düzenleme ile, bu kuruluşlara ilişkin bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri yürütmemeleri şartıyla; iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerine ait bulunan veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yönetimindeki kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği meslekle bağdaşmayan işler kapsamından çıkarılmaktadır.
MADDE 12- Maddeyle, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun ayın karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devri yasağının, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak bölünmelerde uygulanmayacağı öngörülmektedir.
MADDE 13- Maddeyle, Başbakanlık merkez teşkilatına yapılan motorlu taşıt teslimi, kiralanması ve bunlara ilişkin işlemlerin katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve gümrük vergisi dahil her türlü vergi, resim ve harçtan istisna olduğu hususu düzenlenmektedir.
MADDE 14- Maddeyle, 320 sayılı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca tertip edilen şans oyunlarının lisansının özel hukuk tüzel kişilerine verilmesi halinde, hak ve yetkinin devredildiği kişinin düzenlemiş olduğu tüm şans oyunlarından dağıtılan ikramiyelerin istisna haddini aşan kısımları üzerinden veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılması amaçlanmaktadır. Yine, Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca futbol dışındaki spor dalları üzerine de müşterek bahis düzenlenmeye başlandığından, yapılan ibare değişiklikleriyle tüm spor dalları üzerine tertiplenen şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin istisna haddini aşan kısımları üzerinden veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılması amaçlanmaktadır.
Yapılan düzenlemeyle, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda yer alan “Katma” ibareleri “Özel” şeklinde değiştirilerek 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tanımı yapılan bütçe uygulamalarına paralellik sağlanmakta ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine uyum sağlamak amacıyla, anılan Kanunun 16 ve 29 uncu maddelerinde yer alan parasal tutarlarda gerekli değişiklikler yapılarak, arazi vergisine ilişkin istisna tutarı uygulanabilir hale getirilmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “nakdi” ibaresi kaldırılmak suretiyle, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerine makbuz mukabilinde yapılan nakdi bağışların yanısıra ayni bağışların tamamının da gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince beyanname üzerinde gösterilmek şartıyla beyan edilen gelir ve kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmaktadır.
Uygulanan trafik cezaları için itiraza ilişkin olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesinin aynı hususları düzenleyen, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarının yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir.
13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinde düzenlenen özel iletişim vergisinin mükellefi, Telekomünikasyon Kurumu tarafından yetkilendirilmek suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüğe girmeden önceki düzenlemeye göre, telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle yetkilendirilmesi gerekmekteydi.
5809 sayılı Kanunda, yetkilendirme türleri, bildirim ve kullanım hakkı olarak belirlenmiş ve yetkilendirme ile ilgili hükümlerin Kanunun yayımını izleyen 6 ay sonra, diğer hükümlerin ise Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile yetkilendirilmiş olan işletmecilerin, bu Kanun uyarınca Kuruma bildirimde bulunmuş veya gerekli olduğu durumlarda yetkilendirmelerindeki süre ile sınırlı olarak kullanım hakkı almış sayılacağı ve Kurumla imzalanmış olan görev ve imtiyaz sözleşmelerinin; süre bitimi, fesih, iptal veya başkaca herhangi bir nedenle sona ermelerine kadar mevcut hükümleri uyarınca geçerliliklerini devam ettireceği hüküm altına alınmıştır.
5809 sayılı Kanunun yetkilendirme ile ilgili hükümlerinin yürürlüğe gireceği 10/5/2009 tarihinden itibaren, 406 sayılı Kanun uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmeciler elektronik haberleşme hizmeti sunabileceklerdir.
Yapılan düzenleme ile 5809 sayılı Kanunun yetkilendirmeye ilişkin hükümlerinin 10/5/2009 tarihinde yürürlüğe girmesi dikkate alınarak 6802 sayılı Kanunun “Özel iletişim vergisi” başlıklı 39 uncu maddesinde kurum, hizmet tanımları ve yetkilendirmeye ilişkin gerekli değişiklikler yapılmaktadır.
MADDE 15- Yürürlük maddesidir.
MADDE 16- Yürütme maddesidir.
Yorumlar