17 Temmuz 2009 Cuma

TAPU SİCİL MÜDÜRLÜKLERİNDE YAPILAN İŞLEMLER

TAPU SİCİL MÜDÜRLÜKLERİNDE YAPILAN İŞLEMLER


BAŞVURU VE İZLENEN YÖNTEM

Tapu Sicil Müdürlüklerine Başvuru Şekli:

Tapu Sicil Müdürlüklerinde işlem yaptırmak isteyenler bizzat veya vekilleri (temsilcileri), varsa kanuni temsilcisi (vekil, vasi kayyım ve kanuni müşavir) vasıtasıyla ne tür işlem yaptırmak istediklerini tapu sicil müdürüne bildirirler ve ayrıca, bu rehberde her işlem için gerekli olduğu belirtilen belgeleri ibraz ederler.

Tapu sicil müdürü istemin hak sahibinden veya yetkili temsilcisinden geldiğini ve ibraz edilen belgelerin de eksiksiz olduğunu tespit ettikten sonra, başvuru fişini düzenleyip işlemi ilgili memura havale eder.

İstemin karşılanabileceğinin anlaşılması halinde, vatandaşın sözlü istem,i işin mahiyetine göre tescil terkin istem belgesi veya resmi senet düzenlenerek görevlendirilen memurca yazılı hale getirilir.

Görevlendirilen memur, yapılacak işlem için gerekli tapu harcını hesaplayıp T.C. Ziraat Bankası Şubesindeki vergi dairesi adına açılan hesaba yatırılması için tahakkuk fişi düzenleyerek vatandaşa verir. Ayrıca döner sermaye ücreti tahsil edilir.Bu bedel ilgili tapu sicil müdürlüklerince tahsil edilmektedir.

Tapu harçları yatırıldıktan sonra, işlem resmi senet gerektiriyor ise, düzenlenen resmi senet tapu sicil müdürünün huzurunda taraflara okutulur ve isteklerine uygun olup olmadığı sorulur. İsteklerine uygun olduğunu bildirmeleri halinde taraflar resmi senetteki adlarının olduğu yere "okudum" ibaresini kendi el yazıları ile yazıp imzalarlar.

Taraflar arasında okuma-yazma bilmeyenler var ise, yanlarında iki tanık getirmeleri istenir ve düzenlenen resmi senet taraflar ve tanıklar huzurunda yüksek sesle okunur ve isteklerine uygun olup olmadığı sorulur İsteklerine uygun olduğu söylendiği takdirde, okuma-yazma bilmeyen kişinin adının üzerine 'okundu’ ibaresi yazılıp bu şahsın parmak izi veya mührü basılır ve tanıklarca tasdik ettirilir.

Sağır dilsiz veya ama yahut Türkçe bilmeyen kişilerin işlemlerinde ise yine yanlarında iki tanık ve yeminli tercüman getirmeleri istenir ve düzenlenen resmi senedin içeriği tercüman tarafından taraflar ve tanıklar huzurunda şahsa anlatılır ve isteğine uygun olup olmadığı sorulur. İsteğe uygun olması halinde bu kişilerin isminin üzerine "okundu" ibaresi yazılıp altına imzası alınır ve tanıklara tasdik ettirilir. İşlem tamamlandıktan sonra işlemin niteliğine göre tapu senedi veya ipotek belgesi düzenlenip ilgilisine verilir.

EĞİTİME KATKI PAYI İLE ÖZEL İŞLEM VERGİSİ (DEPREM VERGİSİ) İLGİLİ NOT

4306 sayılı Kanunun Geçici 1/A-9 maddesi ile, sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim giderlerinde kullanılmak üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (1) numaralı bölümünde belirtilen tapu işlemlerinde 31 Aralık 2000 tarihine kadar taraflar işin ayrı ayrı 5 000 000 Tl. Eğitim Katkı Payı tahsil edileceği öngörülmüştür.Ancak bakanlar kurulu bununun tahsil süresini her yıl uzatmaktadır. Yani 2002 yılı sonuna kadar yine bu vergi ödenecek.

Deprem vergisi (özel işlem vergisi adı altında alınıyor) ise toplam 20.000.000 TL 2002 yılında bu bedel 30.000.000. TL ye çıkartılmıştır. Bunu süresi de yine bakanlar kurulu kararı ile uzatılabiliyor.

Aynı maddenin 13. üncü fıkrası ile de, Bakanlar Kurulunun Eğitim Katkı Payını beş katına kadar arttırmaya yetkili olduğu hükmedilmiş olup, Eğitim Katkı Payının tarh, tahakkuk ve tahsilinde, ilgili mevzuat hükümleri ile 213 sayılı Vergi Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.



KAT İRTİFAKI

Tanım : Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkına ( Kat İrtifakı), bu haklara sahip olanlara da (Kat İrtifakı Sahibi) denir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Dilekçe: Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, degerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekce.
Genel İnşaat Projesi: Bir mimar veya mühendis tarafindan yapılmış olması ve doğruluğunun belediyece (belediye sınırları dışında Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve blok yapılarda, her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
Vaziyet Planı: Bir arsa üzerine yapılacak birden fazla yapıların (blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumunu, varsa özel yol, yeşiI saha, spor tesisleri gibi ortak yerlerin açıkca gösterilmesi ve belediyece tasdik ediImiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde, vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet plan ibrazına gerek yoktur.
Yönetim Planı: Ana gayrimenkulün yönetimini düzenleyen yönetim planının her sayfasının bütün maliklerce imzalanmış olması gerekir.
Liste: Listenin, her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi niteliğinin ve bunların birden başIayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ve ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
Maliklerin veya yetkili temsilcilerin fotoğraflı nüfus cüzdanları.
Maliklerin son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 crn. büyükIüğünde ikişer adet vesikalık fotoğrafı. (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
İşlemin Mali Yönü :

Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil ettirilir.
Kat irtifakı kurulması işlemi hiç bir vergi ve harca tabi değildir.
KAT İRTİFAKININ KAT MÜLKİYETİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Tanım : Kat irtifaklı bir taşınmazda, maliklerden birinin talebi ile belirtilen belgelerin ibrazı ile kat mülkiyetine geçiş yapılır.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Yapı kullanma izin belgesi ( İskan Ruhsatı)
Fotoğraf: Ana gayrimenkulün ön ve arka cephelerinin ve mümkünse cephelerini gösteren en az 13x18 cm. Boyutlarında belediyece tasdik edilmiş bulunması gerekir.
Cins Tashihi: Yapısız iken yapılı hale gelen ana gayrimenkulün cinsinin tashihi gerekmekte olup, bunun için de kadastro müdürlüğünce tanzim edilen yönetmelik ve yönergelere uygun nitelikteki plan ve eki belgeler
Talepte bulunan kişinin Nüfus hüviyet cüzdanı veya pasaportu
İşlemin Mali Yönü :

Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil ettirilir.

Cins Tashihi gerektiği için 492 sayılı harçlar kanununun 4 nolu tarifenin 13 pozisyonu gereği harç tahsil edilir. ( Harcın tahsil edilip edilmediği Tapu Sicil Müdürlüğü’nce kontrol edilir.)



CİNS DEĞİŞİKLİĞİ (cins tashihi)

Tanım : Bir taşınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale; bağ,bahçe, tarla vb. iken arsa veya arazi iken, bağ bahçe vb. duruma dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlemdir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Cins değişikliği istenen taşınmaz malın tapu senedi veya tapu kayıt örneği, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge.
Taşınmaz malın maliki veya temsilcisinin fotoğraflı nüfus cüzdanı ve temsil belgesi.
Yapısız iken yapılı hale gelen taşınmaz malların cins değişikliği işlemlerinde, yapı kullanma izin belgesi veya işlemin yapılmasını talep eden Belediye/Valilik yazısı. Yapısız iken yapılı hale gelen taşınmaz malların cins değişikliği işlemlerinde, yapı kullanma izin belgesi veya işlemin yapılmasını talep eden Belediye/Valilik yazısı.
Taşınmaz mal sahibinin son alt ay içinde çekilmiş 6x4 cm. büyüklüğünde bir adet vesikalık fotoğrafı (yeni tapu senedi için).
İzlenecek yol : Kadastro müdürlüğü tarafindan düzenlenen tescil bildirimleri, tapu sicil müdürlüğüne gönderildikten sonra; tapu sicil müdürlüğü tarafından tescil işlemi yapılır.

İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (13. a, c) pozisyonlanna göre;

Ocak 1983 tarihinden önce inşaatı bitip iskan ruhsatının alındığının ve inşaata ilişkin Emlak Alım Vergisinin ödendiğinin belgelendirilmesi halinde tashih harcı alınmadan,
Ocak 1983 tarihinden sonra tapu sicilinde kayıtlı olan ama ve arazi üzerinde yeniden inşa olunan bina vesair tesisler nedeniyle 13/a pozisyonunda belirtilen binde 10 ve sosyal mesken vesair nitelikteki binalar nedeniyle 13/b pozisyonunda belirtilen binde 5 oranındaki harçlar ilgili maliye kuruluşunca tahsil edileceğinden, bu harçların ödendiğinin belgelendirilmesi halinde harç ve Eğitime Katkı Payı tahsil edilmeden,
Yukarıda belirtilen hususların belgelendirilememesi veya belirtilen tesisler dışında kalan her çeşit cins ve kayıt tashihinde emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek değer üzerinden 13/c pozisyonu uyarınca binde 6 oranında harç ve Eğitime Katkı Payı tahsil edilerek, Taleplerin karşılanması gerekir.
Cins tashihi işlemlerinde cezalı harç tahsili:

492 sayılı Harçlar Kanunu' na ekli (4)' sayılı tarifenin 3239/96-B maddesi eklenen fıkrada, "bu tarifenin 13 numaralı bendinin (a) ve (c) fıkralarında belirtilen işlemlerden Emlak Vergisi Beyannamesi verilmesinin gerektirenlerin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 27.nci maddesinde yazılı ek süre sonuna kadar tapuda gösterilmemesi halinde harç % 50 fazlasıyla alınır." Hükmü yer almaktadır. Buna göre cins değişikliği ile ilgili olarak Emlak Vergisi Beyannamesinin verildiğinin belgelendirilememesi halinde 13/c maddesindeki harç % 50 fazlası ile tahsil edilecektir. 13/a maddesindeki harçlarla ilgili olarak da ilgili maliye kuruluşuna harcın % 50 fazlası ile tahsil edilmesi yolunda duyuru yapılması gerekmektedir.



KAT MÜLKİYETİ KURULMASI

Tanım : Kat Mülkiyeti, tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olan bağımsız bölümleri arsa payı ve bağımsız yerlerle bağlantılı olarak kurulan ve o gayrimenkulün maliki veya ortak malikleri adına ( Kat mülkiyeti kütüğünde ) veya (kat mülkiyeti zabıt defterinde) kaydı gereken bağımsız ve yeni bir mülkiyet çeşididir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe. (İstenildiğinde bu dilekçe tapu sicil müdürlüğü görevlilerince yazılır.)
Genel İnşaat Projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğunun belediyece (belediye sınırları dışında Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerinde birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve blok yapılarda, her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur
Vaziyet Planı : Bir arsa üzerinde yapılan birden fazla yapıların (blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil saha, spor tesisleri gibi ortak yerlerin açıkca gösterilmesi ve belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde, vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
Yapı kullanma izin belgesi (İskan ruhsatı), (Tüm bağımsız bölümlere ilişkin yapı kullanma izin belgesi aranmalıdır)
Fotoğraf : Ana gayrimenkulün ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösterir en ez 13 x 18 cm. boyutlarında alması ve belediyece tasdik edilmiş olması gerekir.
Liste : Listenin, her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
Yönetim Planı : Ana gayrimenkulün yönetimini düzenleyen yönetim planının her sayfasının bütün maliklerce imzalanmış olması gerekir.
Maliklerin veye yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları,
Maliklerin son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde çekilmiş ikişer vesikalık fotografı. (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırmak için)
Kat irtifakı kurulmuş bir taşınmaz malın kat mülkiyetine geçişte; 1, 2, 3, 6 ve 7 nci maddelerdeki belgeler kat irtifakı tesisinde alındığından yeniden ibraz edilmesine gerek yoktur.
Sadece, yapı kullanma izni (iskan ruhsatı), fotoğraf ve yönetim planlarının (verilmemiş ise) ibrazı halinde maliklerden birinin veya yöneticinin talebine istinaden kat mülkiyeti kurulur.

İşlemin Mali Yönü :

Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil ettirilir.
Kat mülkiyeti kurulması işlemi hiç bir vergi ve harca tabi değildir. (Cins tashihi işlemi hariç)



SATIŞ

Tanım: Satış işlemi ile taşınmazın mülkiyeti belli bir bedel karşılığında malik tarafından alıcıya devredilmektedir. İşlemi tapu sicil müdürlüğünden talep edecek kişi satışa konu taşınmazın maliki veya onun temsilcisidir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Satılması istenilen taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
Satıcı ve alıcıların fotoğraflı nufüs cüzdanları veya pasaportları
Satıcıların birer, alıcıların ikişer adet son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları,
Alıcı ve satıcıların birer adet vergi kimlik fotokopileri,
Satışa sunulan gayrimenkul daire ise; zorunlu deprem sigortası poliçesinin fotokopisi,
İstem, malikin temsilcisinden geliyor ise, temsile ilişkin belge (vekaletname, vasi kararı, kayyım kararı vb.) ile temsilcinin fotoğraflı nüfus cüzdanı ve bir adet vesikalık fotoğrafı, alıcılar arasında bizzat işleme katılmayanlar var ise, onları temsil eden (vekil) temsilcilerin fotoğrafları nüfus cüzdanları, vesikalık fotoğrafları ve temsilciliklerine ilişkin belgeler (vekaletname, vasi kararı, kayyım kararı vb.).
İşlemin Mali Yönü :

Taşınmaz malların satışında, genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunacak değerden) az olmamak üzere, satış için beyan edilen değer üzerinden (cebri icra ve şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, kamulaştırmalarda kamulaştıran idare harçtan bağışık değil ise, takdir bedeli üzerinden) 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (20.a) pozisyonuna göre satıcı ve alıcı için ayrı ayrı binde 15 oranında tapu harcı tahsil edilir.
Taşınmaz malın varsa veraset ve İntikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir ve Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı ve özel işlem vergisi tahsil ettirilir. Her bir işlem ve her bir parsel başına için 2002 yılında Özel işlem vergisi (halk dilindeki ismi deprem vergisi) olarak tarafların her birinden 15.000.000 TL , Eğitime katkı payı olarakta 5.000.000 TL tahsil edilir.
Bunların haricinde Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre 2002 yılı için 30.000.000 TL işlem başına harç alınır.
Tapu müdürlüğü tarafından ayırıca bir bağışta talep edilebilir. Mesela Ankara Yenimahalle tapu sicil müdürlükleri 30.000.000 TL ek bir bağış almaktadır.
Kısacası normal (intikalsiz ve ipoteksiz) satışlarda toplam % 3 harç ve 70 milyon ile 100 milyon arasında da ek ödeme yapılmaktadır.

Not :
Hisseli satışlarda satışı yapılan taşınmazda alıcının daha önce adına kayıtlı hissesi var ise bu hisseler ayrıca talep edilmese dahi resen birleştirilmektedir.

Satış bedeli taşınmazın gerçek alım bedelidir. Bu bedel taraflarca serbestçe belirlenir. Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirilen bedel üzerinden tapu harçları tahakkuk ve tahsil ettirilir. Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerinin satış bedelinin tayininde bir müdahaleleri söz konusu değildir. Ancak ilgililerin satış bedelinin emlak vergisi beyan değerinin o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı ile çarpımı sonucu ile bulunan değerden aşağı olmaması için uyarır. Bu değerden aşağı olması halinde ilgili vergi dairesince taraflara çeşitli cezalar tatbik edilmektedir

Satıcının kanuni ipotek hakkı:
Satış bedelinden arta kalan miktar için kanuni ipotek tesisini isteme sadece bu işlemi için satıcıya tanınmış bir haktır. Kanuni ipotek satış işlemi sırasında tesis edileceği gibi tescilden itibaren 3 ay içinde de talep edilebilir.

Hisseli satışlarda şufa hakkının kullanılması:
Hisseli satışlarda taşınmazdaki diğer hissedarlara öncelikle satın alma (şufa) hakkı tanınmıştır. Ancak bu hak, hisse satışının hissedarlar dışındaki üçüncü bir kişiye yapılması halinde kullanılabilmektedir. Satışın taşınmazdaki hissedarlara yapılması halinde bu hak kullanılmayacaktır.

Şufa hakkının kullanılma süresi ise, satışın yapıldığının öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay,öğrenilmemesi durumunda ise 10 yıldır. Bu sürelerin geçmesi halinde hakkın kullanılması da mümkün değildir.



ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİ

Tanım : Ölünceye kadar bakma akdi bir malın devri karşılığında bir kimsenin ölünceye kadar bakılmasını gerektiren bir akittir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Akit Tapu Sicil Müdürlüğünce Yapılacaksa;
Temlik edilecek taşınmaz malın varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
Bakım alacaklısı, bakım borçlusu veya yetkili temsilcilerinin ve iki tanığın fotoğraflı nüfüs cüzdanları veya pasaportları,
Bakım alacaklısının bir, bakım borçlusunun iki adet son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafı,
Akit Noter veya Sulh Hakimliğinde Yapılmış İse;
Kanuni şekline uygun olarak düzenlenmiş sözleşmenin aslı veya onaylı örnegi,
Sözleşmede bakım borçlusuna, taşınmaz malın adına tescilini isteme yetkisi verilmişse, borçlunun yazılı istemi yeterlidir. Sözleşmede bu yetki verilmemişse tescil için bakım alacaklısının (taşınmazı temlik edenin) istemi veya mahkeme kararı,
Bakım borçlusunun bir adet son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafı.
İşlemin Mali Yönü :

Taşınmaz malların ölünceye kadar bakma akdine dayanarak devir ve iktisabında, taşınmaz malın genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi degerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyannca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilecek değeri üzerinden, bakım borçlusu ve bakım alacaklısından ayrı ayrı binde 10 oranında tapu harcı tahsil edilir.
Ayrıca, Kanuni İpotek Tesisi talebinde bulunulur ise; teminat gösterilecek miktar üzerinden binde 2,4 oranında harç tahsil edilir.
Taşınmaz malın varsa veraset ve intikal vergisi ve vakıf taviz ilişiği kestirilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirtilen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
Not :
B.K. 511 ve takip eden maddeleri ölünceye kadar bakma akdinin şekil ve şartlarını düzenlemiştir.

Ölünceye kadar bakma akdi ile her iki tarafta borç altına girmektedir. Bakılacak kimse kendisini ölünceye kadar bakıp beslemek, görüp gözetmek kaydı ile gayrımenkulünü bakım borçlusuna devretmekte, bakım borçlusu da ölünceye kadar bakıp beslemek yükümlülüğü altına girmektedir. Birbirlerine kanunen bakmakla yükümlü olanlar arasında yapılan akitler gerçeğe uymadığında geçersizdir.

Sözleşmenin yapılması ile gayrimenkul bakım borçlusuna geçer ve bakım borçlusu gayrımenkulün tasarruf haklarını elde eder.

Kanun bu yüzden bakım alacaklısına temlik ettiği gayrımenkulün üzerindeki kanuni ipotek hakkını tanımıştır. Gayrimenkulün devrinden itibaren üç ay içinde Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müracaat ile bu hak kullanılabilir.

Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede temlik olunan gayrımenkul bakım alacaklısına ait olabileceği gibi üçüncü bir kişiye de ait olabilir.

Bakılacak kimse kendisinin bakılmadığını iddia ederse yapılan akdin zamanla bazı nedenlerle çekilmez hale gelmesi durumunda,

Bakım alacaklısının ölmesi durumunda (B.K.517) ölümünün vuku bulduğu tarihten itibaren bir yıl içinde taraflar akdin feshi için dava açabilirler. Açılan bu dava ile bakım alacaklısı temlik ettiği gayrimenkulü geri alamazsa bile ömür boyu geçimini sağlayacak bir gelirin kendisine verilmesini sağlayabilir.

Ölünceye kadar bakma akdi ile ilgili Tapu Scil Müdürlüklerinde düzenlenen resmi senedin özel bir şekli vardır. Bu şekil şartlarına uyulması gerekmektedir; vasiyet şeklinde yapılmayan sözleşme geçersizdir. Bu sözleşmeyi yapan tarafların reşit ve mümeyyiz olması gerekmektedir.

Yaşlılık nedeniyle haciz altına alınmış kimseler ile vesayet altındaki kimselerin ÖKBA bakılacak taraf olarak sözleşme yapmaları kanuni temsilcileri vasıtası ile mümkündür.



DÜZELTME (TASHİH) İŞLEMLERİ

İstenen Belge ve Bilgiler :

Üzerinde düzeltme istenen taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
Taşınmaz mal sahibinin veya yetkili temsilcisinin fotoğrafı nüfus cüzdanı veya pasaport,
Taşınmaz mal sahibinin son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde bir adet vesikalık fotoğrafı,
Düzeltme nedenini gösterir belgenin aslı veya onaylı örneği.
İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (13. c) pozisyonlarına göre her nevi cins ve kayıt tashihinde taşınmazın genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değeri üzerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) binde 6 tapu harcı, (İdarenin kendi kusurundan meydana gelen hatalar harca tabi değildir)
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
TEKNİK HATALARIN DÜZELTİLMESİ (YÜZÖLÇÜMÜ TASHİHİ)

Tanım : 3402 sayılı Kadastro yasasının 41.md.si gereğince Kadastro tesbiti sırasında oluşan ölçü,çizim ve teknik hesaplardan doğan hataların idari yoldan düzeltilmesi işlemidir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Kadastro Müdürlüğünce düzenlenen değişiklik beyannamesi ve rapor.
Taşınmaz mal sahibinin veya yetkili temsilcisinin fotoğrafı nüfus cüzdanı veya pasaport,
Taşınmaz mal sahibinin son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde bir adet vesikalık fotoğrafı,
tapu senedi
İzlenecek yol :
Kesinleşmiş tutanaklardaki hataların düzeltilmesi için kadastro Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunda hataya ilişkin rapor ile değişiklik beyannamesi düzenlenir. Bu belgelerin tapu siciline ibrazı ile talepname düzenlenerek başkaca bir engeli yoksa işlem tamamlanır.

İşlemin Mali Yönü :
Kadastro Kanunu 41.maddesi



TAKSİM (PAYLAŞMA)

Tanım : Taksim ortak mülkiyet olarak tasarruf edilen taşınmazların her ortağın payına karşılıklı olarak ortaklara tahsis edilmesi işlemidir.

Taksimin Şartları :

Taksimin yapılabilmesi için aşağıdaki hususların bulunması gerekir :

Taksime konu taşınmazların toplu mülkiyet (iştirak hali) veya hisseli mülkiyet (müşterek) olarak tapu kütüğüne tescilli olması.
Miras taksimi dışında taksime taşınmazdaki bütün ortakların katılması.
Yapılan taksim sonucu her ortağa müstakil veya hisseli olmak üzere bir taşınmazın isabet etmesi.
Taksim taşınmazların parçalara ayrılması (ifrazı) ile aynı işlem olmayıp, ortaklık kapsamına giren taşınmazların ortaklar arasında paylaşılmasıdır. Ayrıca taksimi yapılacak taşınmazların tümününde aynı nitelikte olması şart değildir. Farklı nitelikteki (mesken , tarla, bağ gibi ) taşınmazlar da birlikte taksime konu olabilecektir.

Örneğin ;

Yapılacak taksim sonucu her ortağa müstakil bir taşınmazın düşmesi
Taşınmazların bir kısmının müstakil,bir kısmının da hisseli olarak taksimi.
Taşınmazların ifraz edilerek (parçalara ayrılarak )ifrazen oluşacak her bir parçanın müstakilen ortaklara taksimi.
İfrazen oluşacak parsellerden bir kısmının müstakilen,bir kısmının hisseli olarak taksimi.
Taksimde Önemli olan husus miras taksimi dışında bütün ortakların taksime katılması ve taşınmazların tümünün taksime konu olmasıdır.Taşınmazlardaki bir kısım hissenin taksimi bu sebeple mümkün değildir.Ancak taşınmazlardaki hisseler karşıklı olarak trampa edilebilmektedir.
İstenen Belge ve Bilgiler :

Taksime konu olacak taşınmaz malların varsa tapu senetleri, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
Taksim konusu taşınmaz mallann ortak maliklerinin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
Ortak maliklerin ikişer adet 6 x 4 cm. büyüklüğünde son altı ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğrafı,
Akitte taraflardan biri veya ikisi vekille temsil edilmiş ise, ayrıca temsile ilişkin belge,
İştirak halindeki mülkiyet olarak kayıtlı taşınmaz mallarda (müşterek mülkiyete dönüşmemiş veya muris adına kayıtlı) taşınmaz mal malikinin tüm mirascıları arasında noterce düzenlenmiş ve mirascıların fotoğrafını taşıyan onaylı taksim sözleşmesi gereğince, (Sözleşmede mirascılara tescil isteme yetkisi verilmiş ise her biri kendisine düşen taşınmaz malın tescilini isteyebilir. Tescil yetkisi yoksa, bütün mirasçıların tescil isteminde bulunması, bu mümkün olmadığı takdirde tescil için mahkemeden karar alınması gerekir.)
Müşterek mülkiyete yönelik taşınmazların pay sahipleri arasında aynen taksiminde, tam maliklerin bizzat veya yetkili temsilcilerinin katılımıyla resmi senet düzenlenmek suretiyle; ifrazen taksim işleminde ise, kadastro müdürlüklerince düzenlenecek degişiklik beyannamesiyle birlikte yine tüm maliklerin veya yetkili vekillerinin katılımıyla resmi senet düzenlenmek suretiyle taleplerin karşılanması.
İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (6. a, b, c) pozisyonlarına göre;

Taksim, terekeye dahil taşınmaz malların, kanuni ve mansup mirascılar arasında aynen ve ifrazen yapılacak ise veya imar parselasyon planları uygulama sonucu şuyulanan parsellerin pay sahipleri arasında rızaen veya hükmen yapılmakta ise, taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi degerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usu1 Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilecek degerleri üzerinden binde 6 oranında tapu harcı,
Müşterek mülkiyete konu olan taşınmaz malların ifrazen veya hükmen pay sahipleri arasında aynen veya ifrazen taksiminde taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi degerlerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usu1 Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilecek degerleri üzerinden binde 2,4 oranında tapu harcı, tahsil edilir.
Varsa, taşınmaz malların veraset ve intikal vergisi ilişiği kestirilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
Taksime bazı örnekler :

Taksimde yaşı küçüğün durumu :
Mülkiyeti yaşı küçük ile velisi arasında müşterek olan taşınmazların aynen veya ifrazen taksiminde işleme yaşı küçüğü temsilen bir kayyımın iştiraki ve işlemin Sulh hukuk mahkemesince tastiki gerekir.Ancak yaşı küçük ile velisi ve diğer hissedarlar arasında müşterek olan taşınmazların taksiminde veli ile küçüğe bir arada hisse vermek ,eskisi gibi aralarında müşterek kalmak şartıyla ve bu taksim sonucu yaşı küçük borç altına girmiyorsa yaşı küçüğü kayyımın temsiline ve bu işlemin hakimce tastikine ihtiyaç yoktur.

Taksimde Kanuni İpotek Hakkı :
Taksimden doğan alacaklar için taksimi yapan mirasçı ve hissedarlar lehlerine kanuni ipotek tesisini talep edebilmektedir.

Taksimin mahkeme kararı ile yapılması :
Taşınmazların taksiminde ortakların anlaşamaması halinde istenebilir.açılacak dava taksim ve izale-i şuyu davası olup söz konusu dava ortaklar tarafından bütün ortaklara veya mirasçılara karşı açılmalıdır.Bu konudaki kesinleşmiş mahkeme kararının tapu sicil müdürlüğüne ibraz edilmesi halinde tapu kütüğünde gerekli tescil işlemi yapılacaktır.

Miras Taksimi
Miras taksimi ölen bir kimseden mirasçılarına intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında paylaşımıdır. Muristen intikal eden hisseli taşınmazlarda taksime mirasçılar dışında diğer hissedarların katılması zorunlu değildir. Ancak bu halde de taksime tüm mirasçıların katılması gerekecektir. Bir kısım mirasçının kendilerine intikal eden taşınmazlardaki miras paylarını karşılıklı değiştirmeleri, taksim olarak değil, trampa olarak kabul edilmektedir. Ayrıca miras taksimine terekeye dahil tüm taşınmazların dahil edilmesi zorunluluğuda bulunmaktadır.

Miras Taksim Sözleşmesi :
Taşınmazların taksimi için tapu sicil müdürlüğünde buna ilişkin resmi senedin tanzimi gerekir. Ancak miras taksiminde taksim sözleşmesinin tapu sicil müdürlüğünce düzenlenmesi zorunlu olmayıp,mirasçı veya bunların temsilcileri sözleşmeyi noterde düzenlettirebilirler. Noterde düzenlenmiş miras taksim sözleşmeleri genelde aşağıdaki gibi hususları içermelidir;

Düzenleme şeklinde tanzimi.
Mirasçı veya temsilcileri kimliğinin nüfus hüviyet cüzdanı, pasaporta göre tesbiti.
Tarafların fotoğraflarının bulunması.
Şekil noksanlıklarının olmaması.(mühür,imza gibi)
Taksime konu taşınmazların açıkça belirtilmesi yapılan taksimin açık ve anlaşılır olması.
Tescil hususunun yer alması.
Miras taksim sözleşmesinin, tapu sicil müdürlüğü'ne ibrazı ile ayrıca resmi senet tanzim edilmeksizin işlemin tapu kütüğüne tescili yapılmaktadır. Miras taksim sözleşmesinde tescil için mirasçılardan birisine ayrıca yetki verilmiş ise bütün mirasçıların tapu sicil müdürlüğüne müracaatları zorunlu olmayıp tescil hususunda yetki verilen mirasçının talebi üzerine işlem yerine getirilmektedir. Ancak taksime konu taşınmazların mirasçılar arasında intikali önceden yapılmışsa ayrıca intikal işleminin yapılması gerekecektir.

Miras taksim sözleşmesinin mirasçılar arasında yazılı şekilde yapılması :
Miras taksim sözleşmesi, tapu sicil müdürlüğü veya noterde düzenlenebileceği gibi mirasçılar isterlerse, kendi aralarında yazılı şekilde miras taksim sÖzleşmesi tanzim edebilirler.Ancak bu halde miras çıların imzaları noterce onaylanmışsa ,tüm mirasçıların imzaların bir kısmı noterce onaylanmışsa,imzaları onaylanmamış olanların tescili talep etmeleri gerekecektir.

Ayrı tapu sicil müdürlüklerinde kayıtlı taşınmazların taksimi :
Bu halde taşınmazların kayıtlı bulunduğu tapu sicil müdürlüklerinin birisinde işlem yerine getirilir. Bu durumda işlemi yapacak tapu sicil müdürlüğünün diğer müdürlüklerden tapu kayıt örneği ve gerekli diğer bilgi ve belgeleri isteyerek yetki alınması gerekecektir.

Miras taksim sözleşmesi noterde düzenlenmiş ise, sözleşme, taşınmazların kayıtlı bulunduğu tapu sicil müdürlüklerine ayrı ayrı ibraz edilerek tescil talebinde bulunulur. Tescili tüm mirasçılar, sözleşme veya vekaletname ile ayrıca yetki verilmiş ise yetki verilen mirasçı tapu sicil müdürlüğünden talep edecektir.

Mirasçılar dışında bir kişiye vekalet verilmişse,tescili vekil talep edebilecektir.

İpotekli taşınmazın taksimi :
Aynı hissedarlara ait birden fazla taşınmaz müşterek veya müteselsil ipotekli olup da, ifraz olmaksızın taksim edilirse, ipotek bütün taşınmazlar üzerinde olduğu gibi bırakılmaktadır. Aynı hissedarlara ait birden fazla taşınmaz, müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaksızın yarı ayrı ipotekli olup da, aynen taksim edilirse, ipotek bununla yükümlü hissedar ve hissedarlara isabet eden taşınmazlara aynen nakledilmektedir. Her iki halde de ipotek alacaklısına tapu sicil müdürlüğünce bildirimde bulunulacaktır.



BAĞIŞ : (Hibe Yolu İle Devir)

Tanım : Taşınmazın karşılığında bir bedel olmaksızın mülkiyetinin devredildiği bir işlemdir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Bağışlanacak taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya mailkin sözlü beyanı,
Bağışlayan ve bağışı kabul edenlerin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
Bağışlayanın bir, bağışı kabul edenin iki adet son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları,
Akitte taraflardan biri veya ikisi vekil, vasi, kayyım ve kanuni temsilci ile temsil edilecek ise, ayrıca temsile ilişkin belge.
İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (4.0) pozisyonu gereğince ;

Bağışlanan taşınmaz malın ve mülkiyetten gayri ayni hakların genel beyan döneminde beyan edilen değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilen değeri üzerinden binde 54 oranında tapu harcı, bağışı kabul edenden tahsil edilir.
Ayrıca taşınmaz malın varsa veraset ve intikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir.
Bağış işleminden sonra, veraset ve intikal vergisi yönünden tapu sicil müdürlüğünce vergi dairesine duyuruda bulunulur.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye gore ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
Not : Medeni Haklarını kullanma yeterliliğine sahip olan herkes taşınmazlarını hibe edebilir. Yaşı küçüğün veya vesayet altındaki kişilerin taşınmazları veli veya vasilerce bağışlanamaz. Hibeyi medeni haklarını kullanma yeterliliğine sahip olanlarla, bu hakları kullanma yeterliliğinden yoksun olsa bile temyiz kudretine sahip olan herkes kabul edebilmektedir. Ancak, kanuni temsilcileri tarafından ( Veli,vasi vb.) temsil edilen kişiler, kanuni temsilcileri bu işleme rıza göstermemesi halinde, kendilerine yapılan taşınmaz hibesinin kabul edemezler. Mümeyyiz kütük ve mahcura yapılacak bağışların kabul edilebilmesi için, bağışın herhangi bir şart ve mükellefiyete bağlanmış olması gerekir.

Rücu şartlı Bağış:

Taşınmaz hibesinde kanunun tapu kütüğüne şerhini kabul ettiği şart rücu şartıdır. Hibe eden, bağış yapılanın kendisinden önce ölmesi halinde taşınmazın mülkiyetinin tekrar kendisine döneceğini şart edebilecek ve bu şartı kütüğe şerh ettirebilecektir.



İNTİFA HAKKI (Kullanma, Yararlanma Hakkı)

Tanım : İntifa hakkı sahibinin hayatı ile sınırlı olarak başkasına ait olan bir şeyden yararlanmak ve kullanmak hakkıdır. İntifa hakkı ayni bir hak niteliğinde olup; intifa hakkı sahibine taşınmazın malikinden ayrı olarak o taşınmazdan kullanma ve yararlanma hakkını verir. Taşınmaz malikinin durumu Kuru mülkiyet (Çıplak Mülkiyet) sahibi olmaktadır.

İntifa hakkı süreli olabileceği gibi, intifa hakkı sahibinin ölümüne bağlı da olabilir. İntifa hakkı sürenin dolması veya intifa hakkı sahibinin ölümüyle son bulur. Ölüme bağlı intifa hakkında, intifa hakkı mirasçılara geçmeyeceği gibi bir başkasına da devredilemez. Çünkü intifa hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. İntifa hakkı kanundan doğabileceği gibi sözleşmeyle de kurulabilir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

İntifa hakkı tesis edilecek taşınmaz malın varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
İntifa hakkı tesisini isteyen tarafların veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları ile temsilciliğe ilişkin belgeler,
Tarafların son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde birer vesikalık fotoğrafları,
İntifa hakkı mahkeme kararı ile tesis edilecekse kesinleşmiş mahkeme kararı.
İşlemin Mali Yönü :

Tapu Harcı Açısından, İntifa Hakkının Taşınmazdaki Değere Oranı : Tahsil edilecek tapu harçlarının hesabında, taşınmazın emlak vergisi beyan değerinin 2/3'ü intifa hakkı olarak kabul edilmektedir. Örnek vermek gerekirse, işleme konu taşınmazın emlak vergisi beyan değeri 7.500.000.000 Tl.si ise 5.000.000.000 Tl.sı intifa hakkı, 2.500.000.000 Tl.sı kuru mülkiyete (çıplak mülkiyete) ayrılır.

İntifa hakkı tesisinde; Genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden (diger yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyannca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanması sonucu bulunacak değerden) az olmamak üzere bildirilen bedel üzerinden, lehine intifa hakkı tanınandan 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (20/e) pozisyonu uyarınca binde 10 oranında tapu harcı tahsil edilir.
İntifa hakkı bedelsiz olarak tanınıyor ise, yine lehine intifa hakkı tesis edilenden 20/c pozisyonu uyarınca binde 36 oranında tapu harcı tahsil edilir
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
Terkini:

Kanuni Mirascılar Dışında, intifa hakkından, kuru mülkiyet sahibi lehine ivazsız (bedelsiz) feragat edilmesinde veya sureli intifa haklarından, sürenın dolması sebebiyte intifa hakkının terkininde, işleme konu taşınmazın genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden (diger yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanması sonucu bulunacak değerden) az olmamak üzere, bildirilen değer üzerinden (4) nolu pozisyon uyarınca binde 36 oranında tapu harcı, kuru mülkiyet sahibinden tahsil edilir. İntifa hakkından feragat, bir bedel karşılığında yapılmakta ise, yine, lehine feragat edilen kuru mülkiyet sahibinden (20/e) pozisyonu uyarınca binde 10 oranında tapu harcı tahsil edilir.
İntifa Hakkı Sahibinin Bu Hakkından, Kanuni Mirasçı olan kuru mülkiyet sahipleri lehine bedelsiz feragat edilmesi halinde, (14) nolu pozisyon uyarınca, sadece terkin harcı tahsil edilir. Ancak, bu halde ayrıca intifadan dolayı, veraset ve intikal vergisinin tarh ve tahakkuku için, ilgili vergi dairesine bilgi verilir.
İntifa hakkı sahibinin ölümü sebebiyle terkinde, (14) nolu pozisyon uyarınca sadece terkin harcı tahsil edilir ve veraset ve intikal yönünden ilgili vergi dairesine duyuru yapılır.


İRTİFAK HAKKI

Tanım : İrtifak hakkı Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlarla tanımlanan hakların, ilgili taşınmaz malların harita ve belgelerinde gösterilmesi ve tescil için yapılması gereken işlemlerdir

İstenen Belge ve Bilgiler :

İrtifak hakkı istenen taşınmaz malın tapu senedi veya tapu kayıt örneği, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge,
Taşınmaz malın maliki veya temsilcisinin fotoğraflı nüfus cüzdanı veya temsil belgesi,
İrtifak hakkı istenen taşınmaz malların bulunduğu yere göre Belediye Encümeni veya il idare kurulu' nun olumlu kararı.
İzlenecek yol :
Kadastro müdürlüğü tarafından düzenlenen tescil bildirimleri, tapu sicil müdürlüğüne gönderildikten sonra, tapu sicil müdürlüğü tarafından tescil işlemi yapılır.

İşlemin Mali Yönü :
492 sayılı Harçlar Kanununa ek (4) sayılı tarifenin 20/e pozisyonu uyarınca % 048 oranında harç ve Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitime Katkı Payı tahsil edilir



AYIRMA (İFRAZ) İŞLEMLERİ

Tanım : Ayırma işlemi tapuda tescilli bir parselin birden fazla parsellere ayrılması işlemidir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Ayırma için serbest mühendislerce düzenlenmiş ve uygunluğu kadastro müdürlüğünce kontrol edilerek onaylanmış plan ve eki belgeler,
Ayrılması istenen taşınmaz malın sahibine alt veya yetkili temsilcilerinin nüfus cüzdanı ve temsil belgesi,
İstendiği takdirde, tapu senetlerine yapıştırılmak üzere ayırmalarda (ayrılması istenilen parça sayısı kadar) taşınmaz mal sahibinin son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafı,
Taşınmaz malın bulunduğu yere göre Belediye Encümeni veya il idare Kurulunun olumlu kararı.
İzlenecek yol :

İfraz işlemi Serbest harita mühendisi tarafından yapılır. İfraz edilecek taşınmaza ait çap ve aplikasyon krokisi Kadastro Müdürlüğünce düzenlenerek ilgilisine verilir. Taşınmazın bulunduğu yere göre Belediye Encümen veya İl İdare Kurulu kararı alındıktan sonra ifraz(ayırma) işlemi serbest harita mühendisi tarafından yapılır. Ve taşınmazın köşe noktaları zemine aplike edilir (uygulanır). Kadastro Müdürlüğünce yapılan büro ve arazi kontrolundan sonra düzenlenen belgeler tescil için Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilir.

İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (6. a, b) pozisyonuna göre;

Ayrılan taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak kaydıyla, beyan edilecek değerleri üzerinden binde 6 oranında tapu harcı mal sahibinden tahsil edilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.


İPOTEK (Taşınmaz Rehni)

Tanım : Halen mevcut veya ileride mevcut olabilecek bir alacağın teminini sağlayabilmek için, taşınmazın malikinin uhdesinden çıkmadan teminat altına alınmasıdır.

İpotek için tapu siciline tescil şarttır. Kural olarak tescil için Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmesi zorunludur. 2644 Sayılı Tapu Kanununa eklenen fıkra uyarınca konut, ihracat, turizm, sanayi, esnaf ve sanatkar, banka ve kamu kurum ve kuruluşlarınca açılacak kredilerde resmi senet düzenlenmeksizin ipotek yapılabileceği belirtilmiştir. (*)

İpotekle yükümlü bir taşınmaz alıcının ipotek borcunu kabul etmesi kaydıyla satılabilir.İpotek alacağı üçüncü bir şahsa devir ve temlik edilebilir. Taşınmazda birden fazla ipotek tesis edilebilir. Bu durumda ipotekler derece ve sıralarına göre sıralandırılır.

İpotek başkasının borcunun teminatı içinde tesis edilmiş olabilir. Bir alacak için birden fazla taşınmaz ipotek tesis edilebilir. İpoteğin Türk parası üzerinden yapılması esastır. Ancak vadesi 5 yıl ve daha uzun süreli, dış kaynaklı krediler için yabancı ülke parası üzerinden ipotek tesis edilebilir.

Kanuni ipotek ; bazı hallerde alacaklılara tanınan bir ipotek şeklidir. Satış bedelinden ödenmeyen miktar için, ölünceye kadar bakma akdinden dolayı, işçilerin ve müteahhitlerin inşaatçı ipoteklerinden dolayı kanuni ipotekler tesis edilebilir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

İpotek edilecek taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözIü beyanı,
AlacakIı ve borçlunun veya yetkili temsilcilerinin fotograflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
Alacaklının iki, borçlunun bir adet son alt ay içinde çekiImiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotografları,
Akitte taraflardan biri veya ikisi vekille temsil edilmişse, ayrıca temsile ilişkin belge.
İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (7. a, b, c) pozisyonlarına göre;

Aktin icrasından önce, ipotekle temin edilen borç miktarı üzerinden binde 2,4 tapu harcı ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa bağIı (1) sayılı tablonun (I.1. a) pozisyonuna göre de binde 6 oranında damga vergisi, ipotek borçlusundan tahsil edilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Egitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
(*) 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ncı maddesinde yapılan degişikliklerle konut yapanlara, ihracatçılara, turim tesisi yapanlara işletmecilerine, sanayicilere, esnaf ve sanatkarlara konuları ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlannca açılacak krediler ile tarımsal (zirai) krediler nedeniyle yapılacak ipotek işlemlerinde resmi senet düzenlenmesine gerek yoktur Bu durumda taraflarca (borçlu ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşları tarafından) imzalanmış sözleşmenin taşınmaz mal maliki veya yetkili vekil tarafından tapu idaresine verilerek ipotek tesis ve tescil isteminde bulunulması yeterlidir.

İpotekte Sonradan Yapılacak Değişiklikler

Taraflar, anlaşmaları halinde ipoteğin tesisinden sonra, ipoteğin derecesini, ipotek miktarını, faiz oranını, ipoteğin vadesini, ipotekli taşınmazlardan birinin çıkartılmasını veya ipoteğe başka bir taşınmazın dahil edilmesini isteyebilirler. Bu işlemlerin yapılabilmesi için resmi senet düzenlenmesi gerekir.

İşlemin Mali Yönü :

İpotekli taşınmazlardan birinin çıkartılması veya ipoteğe başka bir taşınmazın ilave edilmesinde borç miktarı üzerinden binde 2.4 ipotek harcı ve binde 6 damga vergisi
Mevcut ipoteğin derecesinin değiştirilmesinde borç miktarı üzerinden binde l.2 ipotek harcı ve binde 6 damga vergisi tahsil edilir.
Her iki halde de Eğitime Katkı Payı ve Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret alınır.
İpotekte Serbest Dereceden Yararlanma Hakkı

Taşınmaz ipoteğinde, ipotekler derece sıralarına göre sıralandırılır. Birinci dereceden sona gelen ipotekler tarafları talep etmeleri halinde serbest dereceden yararlanma hakkına sahip olabilirler. Serbest derecede , bu hakka sahip olan ipoteğin boşalan dereceye geçebilmesi hakkıdır.

Serbest dereceden yararlanma hakkının tapu siciline şerh verilmesi esastır. Alacaklının serbest dereceden yararlanabilmesi için üst derecenin boşalmış olması gerekir. Bu res'en yapılabilir.

Terkini ; Serbest dereceden istifade hakkı ; ipoteğin terkini veya tarafların talebi ile son bulur.

İpoteğin Devri

İpotek işleminde alacaklı alacığını üçüncü bir şahsa devredebilir. Bu işleme alacağın temlikide denir. Alacağın temlikinin yazılı olması şarttır. Alacağın devrinde borçlunun muvafakatına ihtiyaç yoktur. Bu sözleşmeler noterde yapılabileceği gibi Tapu Sicil Müdürlüklerinde de düzenlenebilir

İpoteğin Terkini

İpotek alacaklısı veya temsilcisinin yazılı talebi ile ipotek sicilden terkin edilir. İpotek terkininde terkin harcı tahsil edilir. Ayrıca ipoteğin tesisinde Eğitime Katkı Payı alınmamışsa, Eğitime Katkı Payı alınır.



BİRLEŞTİRME (TEVHİT) İŞLEMLERİ
Tanım : Tevhid (Birleştirme) Tapu Sicilinde ayrı ayrı kayıtlı, birbirine sınırdaş birden fazla taşınmazın teknik usullere göre düzenlenen harita ile tek parsel haline getirilmesi işlemidir.

İstenen Belge ve Bilgiler :

Birleştirilmesi istenen taşınmaz malların tapu senetleri veya tapu kayıt örnekleri,
Taşınmaz malın maliki veya temsilcisinin fotoğraflı nüfus cüzdanı ve temsil belgesi,
Birleştirilmesi istenen taşınmaz malların bulunduğu yere göre Belediye Encümeni veya İl İdare Kurulunun olumlu kararı,
Birleştirme için düzenlenmiş ve yönetmeliklere, yönergelere uygun nitelikteki plan ve eki belgeler,
Taşınmaz maliklerinin son altı ay içinde çekilmiş 6x4 cm büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları.
İzlenecek yol :

Kadastro Müdürlüğü tarafından düzenlenen tescil bildirimleri, Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildikten sonra, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tescil islemi yapılır.

İşlemin Mali Yönü :

492 Sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (4 ) sayılı tarifenin (6.a) pozisyonuna göre kayıtlı değer üzerinden (bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Bakanlar Kurulunca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak sonucu bulunacak değerden) binde 6 oranında harç tahsil edilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitime Katkı Payı tahsil edilir.


TRAMPA (Takas)

Tanım : Trampa bir taşınmazın bir başka taşınmazla karşılıklı değiştirilmesidir .

İstenen Belge ve Bilgiler :

Trampası yapılacak taşınmaz mallara ait varsa tapu senetleri, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı,
Trampa yapılacak maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
Trampa yapanların son alt ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde ikişer adet vesikalık fotoğrafı,
Akitte taraflardan bin veya ikisi kanuni temsilci (vekil, vasi kayyım) ile temsil edilecek ise, ayrıca temsile ilişkin belge.
İşlemin Mali Yönü :

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin (20.a) pozisyonuna göre;

Taşınmaz malların, trampa yolu ekli devir ve iktisabında taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerlerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usül Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden) az olmamak uzere, ilgililerce beyan edilecek değerleri üzerinden, her iki taraftan ayrı ayrı binde 10 oranında tapu harcı, tahsil edilir.
Ayrıca taşınmaz malların varsa veraset ve intikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret ve Eğitim Katkı Payı tahsil ettirilir.
Not :

Her ne kadar trampa edilen mallar arasında değer denkliği söz konusu ise de bu husus sadece tarafları ilgilendirmektedir. Şayet trampa edilen taşınmazlar arasında değer farklılıkları varsa aradaki değer farkı ve bu farkın tahsil şekli tapu sicil müdürlüğünde düzenlenecek resmi senede yazılabilecektir. Trampaya konu taşınmazların rayiç değerlerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu değer asgari olarak taşınmazların ilgili belediyeye beyan edilen emlak vergisi beyan değeri olacaktır.

16 Temmuz 2009 Perşembe

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih: 26.4.2000 Esas: 2000/2-824 Karar: 2000/817

Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali ve Tescili - Muvazaa İddiasının İspatı - Hile İddiası


Özetavacı koca, davalı karısının kendisini hile ile kandırarak gerçekte bağış olduğu halde satış gibi gösterilerek ihtilaf konusu taşınmazın adına devrini sağladığını; aralarındaki sözleşmenin satış olmayıp bağış olduğunu ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili talebinde bulunmuştur. Senede bağlanmış sözleşmenin tarafları, muvazaa iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilirler. Tarafların karı-koca olması bu kuralı ortadan kaldırmaz. Hile iddiasının dikkate alınabilmesi için hileye delalet edecek maddi ve hukuki olguların belirlenip bunlara dayanılması gerekir. Bu hususta maddi vakıaya dayanılmamış ve muvazaa iddiası da yazılı delil ile ispat edilememiştir. Bu durum karşısında davanın reddi gerekir.




- 818 sayılı BORÇLAR KANUNU m.18
- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.290,293



Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın kabulüne dair verilen 15.9.1998 gün ve 1997/604 E - 1998/1668 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.4.1999 gün ve 1999/2390-3403 sayılı ilamı ile; (...Davacı daire satışı ile ilgili tapu işlemlerinin tarafıdır. Bu nedenle muvazaa iddiasının yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Davacı yazılı delil ibraz etmemiş, davalı da tanık dinlenmesine muvafakat etmemiş bulunduğundan (HUMY. md. 290) davanın reddi gerekir. Ne var ki ilk incelemede bu yön gözden kaçmış hüküm maddi hata sonucu onanmış olduğundan davalının karar düzeltme isteminin kabulü, hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, karı-koca arasındaki muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı koca, davalı kadınla evlenmeden 2 gün önce davalının kendisini hile ile kandırarak Eskişehir Merkez Yıldıztepe Mah 12 parselde kayıtlı taşınmazda adına kayıtlı 3 nolu bağımsız bölümün 1/2 payını gerçekte bağış olduğu halde satış gibi gösterilerek davalı adına intikalinin sağlandığını; evlilik birliğinin kurulmasından 5 gün sonra da kalan 1/2 payın satışının yapıldığını; taraflar arasındaki sözleşmenin satış olmayıp, bağış olduğunu ileri sürerek muvaza nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafın tanık dinlenilmesine muvafakat etmemesine rağmen taraf tanıkları dinlenilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairece karar yukarıdaki gerekçelerle bozulmuş, mahkeme "karı-koca ya da sair yakın akrabalar arasındaki işlemin aleyhine getirebilecek kanıtların yazılı belge mahiyetini taşıması şartının aranmasının doğru bulunmadığı" gerekçesiyle önceki kararda direnmiştir.
HUMK. 293/1. maddesi gereğince karı-koca arasında evlilik birliği mevut iken yapılmış olan hukuki işlemler tanıkla ispat edilebilir. Ancak, HUMK. 290 maddesi gereği senede karşı ileri sürülen hukuki işlemleri senetle ispta zorunluluğu vardır. Senede bağlanmış olan her çeşit iddia, karşı savunma olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler değeri ne olursa olsun tanık ispat olunamaz.
Ancak senetle ispat olunabilir. Senede bağlanmış bir sözleşmenin tarafları, o sözleşmeye ilişkin muvazaa (BK. 18. m) iddialarını da HUMK. 290 maddesi hükmü gereği ancak senetle ispat edebilir. Tarafların karı-koca olması 290. maddede anılan kuralı ortadan kaldıracak bir sonuç doğurmaz. Karı-koca olan taraflar arasındaki tapudaki satış sözleşmesi resmi senetle düzenlenmiş olup, bunun bağış olduğuna ilişkin iddianın da yazılı delille ispat edilmesi gerekmekte olup tanık dinlenemez kaldı ki, 6.5.1997 tarihli 1/2 pay satışı sırasında taraflar henüz evlenmemiş olup, evlilik birliği kurulmamıştır.
Her ne kadar, HUMK. 293/5. maddesi hükmünde yazılı sözleşmede hata (BK. 24. m), hile (BK: 28 m.), gabin (BK. 21. m), ve ikrah (BK. 29-30 m.) iddiaları tanıkla ispat edilebilirse de bu iddiaların gerçekten tutarlı kabul edilip nazara alınabilmesi için hata, hile, gabin ve ikraha delalet edecek maddi ve hukuki olguların belirlenip bunlara dayanılması gerekir. Somut olayda davacı hile ile kandırılarak satış işleminin yapıldığını, işlemin gerçekte bağış olduğuna somut bir maddi vakıaya dayanmamıştır. O nedende davacının sat hileye dayanması ve tanık dinlenilmesi için kanuni bir neden sayılamaz Davacı muvazaaya dayanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere yazılı bir sözleşmenin tarafları, o sözleşmeye ilişkin muvazaa iddialarını da yazılı delille ispat edebilir. Davacı muvazaa iddiasını ispat için yazılı delil ibraz etmemiş, davalı da tanık dinlenilmesine muvafakat etmediği için davanın reddi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.4.2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

YARGITAY 1.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 28.12.2006 Esas: 2006/10950 Karar: 2006/13205

Hile Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil - Hile Her Türlü Delille İspat Edilebilir


Özetavacı, davalı ile evlenmek istediğini, ancak karşılığında arsa ve ev istemesi üzerine ihtilaf konusu taşınmazını davalıya temlik ettiğini, devirden sonra evi terk ettiğini, hileli davranışlarla taşınmazı devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. Aldatılan taraf hukuki ilişkiyi geriye etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiklerini geri isteyebilir. Hile her türlü delil ile ispat edilebilir. İptal hakkının kullanılması hiçbir şekle tabi değildir. Hilenin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde iptal hakkı kullanılabilir. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan resmi satış sözleşmesinin aksinin aynı nitelikte belgelerle kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalıdır.




- 818 sayılı BORÇLAR KANUNU m.28,213
- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.293



Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı ile evlenmek istediğini, ancak karşılığında arsa ve ev istemesi üzerine 518 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, daha sonra evi terk edip gittiğini, hileli davranışları ile taşınmazın devrini sağladığını ileri sürüp iptal ve tescil ya da 20.000.000.000.-TL tazminat isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında taşınmazın üçüncü kişilere devrinin yapılması üzerine taşınmaz değeri olarak 20.000.000.000.-TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliki sağlayan resmi senedin aksinin aynı nitelikte bir belge ile kanıtlanamadığı, Sulh Ceza Mahkemesi`nde açılan kamu davasının esasa etkili olamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi S.Y.`nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Karar
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı anılan işlemlerin kendisinin kandırılmak suretiyle gerçekleştirildiği, hileye maruz bırakıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Bilindiği üzere, hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede yanıltma söz konusudur. B.K.`nun 28/l. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde taraf delillerin toplanması, Pendik 1. Sulh Ceza Mahkemesi`nin dava dosyasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
umarım işinize yarar.
kolaylıklar.

‘Vergi Borcu Yoktur’ Yazısı İnternetten Alınacak!

Maliye Bakanlığı, gereksiz prosedürleri ortadan kaldıracak yeni bir adım attı. Geliştirilen sistem sayesinde kamu kuruluşları vatandaştan ‘vergi borcu yoktur’ yazısını istemeyecek. Borçla ilgili kontrol internetten yapılacak.

Teknolojiye ayak uyduran Maliye, iş dünyası başta olmak üzere vatandaşı rahatlatacak önemli bir adım attı. Yeni geliştirilen bir sistem sayesinde “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadı. İlk olarak Maliye Bakanlığı’nda uygulamaya geçen sisteme diğer kamu kurum ve kuruluşları da dahil oluyor. Örneğin İçişleri Bakanlığı’ndan ihale veya farklı bir alım sebebiyle herhangi bir alacağı olan işletme sahibinin işyeri Türkiye’nin hangi şehrinde olursa olsun “vergi borcu yoktur” yazısı almasına gerek kalmayacak. ‘SGB.Net’ sisteminden kontrolü yapıldıktan sonra herhangi bir belge getirmeden alacağını tahsil edebilecek.

Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘SGB.Net’ sistemi 30 kuruma devredilirken, Başbakanlık, Tarım Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarında tüm çalışmalar tamamlandı. Maliye tarafından geliştirilen sistem sayesinde vatandaş bürokrasiden kurtulurken, kamu ihalelerinde yaşanan iptal sorununun da önüne geçilmiş olacak. Geçmişte yaşanan ihale iptallerine dikkat çeken Maliye kaynakları, “Şimdiye kadar birçok ihale sırf bu yüzden iptal edildi. Örneğin işe başlarken “vergi borcu yoktur” yazısı talep edildi. İş tamamlandıktan sonra aradan geçen sürede ufak bir vergi borcu olduğu için ihale iptal edilebildi. Şimdi ise elektronik sistem sayesinde gereksiz prosedürler ortadan kalkmış olacak.” dedi.

Maliye Bakanlığı’na bağlı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından geçen yıl sonunda karar verilen harcama ve taahhüt süreçlerinin elektronik ortama aktarılması işlemi geçen ay tamamlandı. Uygulama birliği ile zaman ve işgücünden tasarruf sağlayan Harcama Yönetim Modülü sistemi faaliyetine başlandı. 81 ilde bulunan defterdarlığa gönderilen yazı ile 15 Mayıs 2009 tarihinden itibaren “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadığı belirtildi. Söz konusu uygulama kapsamında ulaşılan bilgiler sadece amacı çerçevesinde kullanılabilecek. Bilgilerin ilgili personel tarafından uygulama dışı veya uygunsuz kullanımı gibi hususlarda ise ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde işlem yapılacak.

ZAMAN
02.06.2009

E-beyan İle Düzeltme, Kanuni Süresinden Sonra Ve Pişmanlıkla Verilecek Beyanname Gönderirken Dikkat Edilmesi Gereken

E-beyan İle Düzeltme, Kanuni Süresinden Sonra Ve Pişmanlıkla Verilecek Beyanname
Gönderirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Çağımızda meydana gelen bilişim teknolojileri ve telekomünikasyondaki hızlı gelişim sayesinde çok sayıda işlem internet ortamında yapılmaya başlanmıştır.



Maliye Bakanlığı bu gelişmeler karşısında, vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve mükelleflere daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla beyannamelerin elektronik ortamda kabul edilmesi konusunda düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir. Böylece idare, bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak suretiyle vergi beyannamelerinin, bildirim ve eklerinin hızlı, kolay bir şekilde beyanını sağlamış ve idarenin işgücü yükünü azaltmış olacaktır.



Bu bağlamda 5228 Sayılı Kanunun 8.maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257.maddesinde yapılan değişiklik ile Maliye Bakanlığı’na vergi beyannamelerinin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir.

Bakanlığa verilen bu yetki çerçevesinde, vergi beyannameleri ve eklerinin elektronik ortamda gönderilmesi uygulamasına 01 Ekim 2004 tarihinde başlanılmıştır.



Bu yazımızda; düzeltme, kanuni süresinden sonra ve pişmanlıkla verilecek beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esasları, kılavuz niteliğinde bir çalışma ile açıklamaya çalışacağız.



II. ELEKTRONİK BEYANNAME UYGULAMASINA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEME



Elektronik beyanname uygulamasının amacı, mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin ödevlerini yerine getirmede, gelişen bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak, vergi beyannameleri ile bildirim ve eklerinin kolay, hızlı, ekonomik ve güvenilir bir şekilde idareye intikalini sağlamak, vergi beyannamelerinin doldurulmasındaki hataları en aza indirerek mükellef mağduriyetini önlemek, vergi dairesinin beyanname kabul, tarh, tahakkuk ve tahsilât işlemlerini azaltarak iş ve işlemlerini kolaylaştırmak ve diğer alanlarda mükellefe daha iyi hizmet vermesini sağlamaktır. ([1])



Bu bağlamda, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi, 5228 Sayılı Kanun ([2]) ile aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 5398 Sayılı Kanunla ([3]) da söz konusu bende eklemeler yapılmıştır;



4- “Bu Kanunun 149’ncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek ve tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, (5398 sayılı Kanunun 23. maddesiyle eklenen ibare) kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda tebliğ etmeye ve buna ilişkin usûl ve esasları belirlemeye yetkilidir”.



5228 Sayılı Kanun ile söz konusu maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir;



“ Birinci fıkranın (4) numaralı bendi uyarınca Maliye Bakanlığının beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususunda izin vermesi veya zorunluluk getirmesi halinde, (mükellef veya vergi sorumlusu ile gönderme işini yapacak kişiler arasında özel sözleşme düzenlenmek kaydıyla) elektronik ortamda gönderilen beyanname ve bildirimler, mükellef veya vergi sorumlusu tarafından verilmiş addolunur.”



Ayrıca, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257.maddesinin 1.fıkrasına 5398 Sayılı Kanun ile (6) numaralı bent eklenmiştir. ([4])



6- “Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, halogram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, uygulamaya ait usûl ve esasları belirlemeye,



Kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi üzerine elektronik ortamda düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameler mükellef, vergi sorumlusu veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti tahakkuk fişi ve/veya ihbarnamenin muhatabına tebliği yerine geçer.”



Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun 28. maddesinin (5228 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle değiştirilen) ikinci fıkrasında, “beyannamenin elektronik ortamda gönderilmesi halinde, tahakkuk fişinin elektronik ortamda düzenleneceği ve mükellef veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletileceği; bu iletinin, tahakkuk fişinin mükellefe tebliği yerine geçeceği” hükme bağlanmıştır.



Ayrıca, elektronik beyanname uygulaması ile ilgili hükümlere uyulmaması halinde kesilecek cezalara ilişkin olarak 5398 Sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir;



“Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usûlsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 15 gün içinde verilmesi halinde 1/4 oranında, bu sürenin dolmasını takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2 oranında uygulanır.”



Yukarıda yapılan düzenlemeler ile Maliye Bakanlığı, vergi beyannameleri ve bildirimlerinin internet ve diğer elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında doğrudan mükellefler tarafından gönderilmesine izin verebileceği veya zorunluluk getirebileceği gibi, bunların yetki verilmiş gerçek ve tüzel kişiler aracılığıyla gönderilmesine izin vermeye veya zorunluluk getirmeye de yetkili kılınmıştır.



Bakanlık kendisine verilen yetki çerçevesinde, vergi beyannamelerinin ve bildirimlerinin internet ortamında gönderilmesi uygulaması ile ilgili olarak 340, 346, 351, 357, 367, 368, 373, 376 ve 386 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri’ni yayımlamıştır.



Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin verdiği yetkiye istinaden yayımladığı ilk tebliğ olan, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; elektronik ortamda beyanname verme uygulamasının amacı, hangi beyannamelerin gönderilebileceği, gönderimlerin kimler tarafından yapılacağı ve e-beyanname gönderilmesinde uyulacak usul ve esaslar açıklanmıştır. Ayrıca tebliğde, uygulamanın mükelleflerin uyum sürecini sorunsuz bir şekilde geçirebilmeleri amacıyla ihtiyari olarak başlatıldığı açıklanmıştır.



340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde([5]) konuya ilişkin olarak “Kağıt ortamda düzenlenip verilen beyannamelerle elektronik ortamda düzenlenip gönderilen beyannamelerin hukuki sonuçları itibariyle hiçbir farkı bulunmamaktadır. Buna göre, meslek mensuplarının beyannamelerin düzenlenmesi, tasdik edilmesi ve imzalanmasına ilişkin olarak 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve diğer mevzuatta yer alan sorumlulukları, elektronik ortamda düzenledikleri beyannameler için de aynen geçerli olacaktır.” açıklamaları yapılmıştır.



340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile ihtiyari olarak başlatılan elektronik beyanname uygulaması, 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği([6]) ile belirlenen mükellefler açısından zorunlu hale getirilmiştir.



346 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ nde elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu beyannameler ve bu beyannameleri elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler belirlenmiştir.



351 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği([7]) ile kanuni süresi geçmiş bulunan beyannameler ile düzeltme ve pişmanlık talebi içeren beyannamelerin de tebliğin yayım tarihinden itibaren elektronik ortamda gönderilebileceği bildirilmiştir. Ayrıca, beyannamelerin verilme tarihleri dikkate alınarak, gerekmesi halinde adlarına VUK mükerrer 355. madde gereğince özel usulsüzlük cezası kesileceği açıklanmıştır.



357 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ nde([8]); 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde belirlenen ciro hadleri düşürülmek suretiyle elektronik beyanname göndermek zorunda olan mükelleflerin kapsamı genişletilmiştir.



367 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ nde([9]) de, vergi beyannamelerinin internet ortamında gönderilme zorunluluğu uygulaması genişletilmiş ve Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefleri için tüm beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi zorunluluğu getirilmiştir.



368 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ nde([10]) de daha önce verilmiş bulunan beyanname veya beyannamelerdeki hata ve/veya eksikliklere ilişkin verilecek düzeltme beyannamelerinin, daha önce verilen beyanname ya da beyannamelerdeki bilgileri de kapsayacak şekilde elektronik ortamda verilmesi uygun görülmüştür. Ayrıca, mükellefler tarafından verilecek söz konusu düzeltme beyannamelerinin, önceki beyanname ya da beyannamelerdeki bilgileri kapsayacak nitelikte olmaması halinde; Vergi Usul Kanunu’nun 352. maddesinin “II. derece usulsüzlükler” başlıklı fıkrasının 7 numaralı bendine göre usulsüzlük cezası uygulanacağı belirtilmiştir.



Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 23.03.2007 tarihinde yapılan “Düzeltme Beyannamelerinin E-Beyanname Sistemi Aracılığıyla Gönderilmesi” ile ilgili duyuruda;



“05.03.2007 tarihinden itibaren 368 Sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında elektronik ortamda verilen beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin de elektronik ortamda alınacağı; Daha önce verilen beyanname veya beyannamelerdeki bilgileri kapsayacak ve beyanı artırıcı verilen beyannamelerde bir önce verilen tahakkukun farkı kadar bir tahakkuk fişi düzenleneceği; Elektronik ortamda gönderilecek düzeltme beyannamelerinin daha önce verilen beyanname ve beyannameleri kapsayacak şekilde mevcut Beyanname Düzenleme Programı (BDP) ile düzenlenip, paketleneceği; Paket gönderilip kontrol edildikten sonra onay aşamasında “ÖZEL” işaretlenip “DZT” seçilerek “ÖZEL ONAY” butonuna tıklanarak işlemin tamamlanacağı; Gönderilen düzeltme beyannamesi süresinden sonra ise “DZT” seçeneği yanı sıra Kanunu Süresinden Sonra (KSS) veya Pişmanlık Talepli (PIS) seçeneklerinden birisi seçilerek “ÖZEL ONAY” butonuna tıklanarak işlem tamamlanacak süresinden sonra olması nedeniyle ihbarname aşamasına geçileceği belirtilmiştir.”



373 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği([11]) ile Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi mükelleflerine, hiçbir hadle sınırlı olmaksızın Banka Muameleleri Vergisi/Sigorta Muameleleri Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.



376 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde([12]); kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın Yıllık Gelir Vergisi, Geçici Vergi, Muhtasar ve Katma Değer Vergisi Beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.



Son olarak, 386 Seri No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği([13]) ile “elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları” açıklanmıştır.



III. DÜZELTME, KANUNİ SÜRESİNDEN SONRA VE PİŞMANLIKLA VERİLECEK BEYANNAMELERİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR



5228 Sayılı Kanun ile Maliye Bakanlığı’na yetki verilen ve VUK Genel Tebliğleri ile hayata geçirilen elektronik beyanname uygulaması; kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, sınaî veya mesleki kazanç elde eden tüm gelir vergisi mükelleflerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Buna göre, mükelleflerin beyannamelerinin elektronik ortamda kabul edilmesi esas kılınmıştır. Mükelleflerin elektronik ortamda beyanname verebilmesi için, bağlı olduğu vergi dairesinin tam otomasyona geçmiş vergi dairesi olması gerekmektedir.([14])





A. GENEL



Çalışmamızın bundan sonraki bölümünde elektronik beyanname sisteminde Düzeltme (DZT), Kanuni Süresinden Sonra (KSS) ve Pişmanlık Talepli (PIS) beyannamelerin gönderilmesini uygulamalı olarak aktarmaya çalışacağız.



Beyannamenin hazırlanıp paketlenmesi işleminin ardından, ilgili beyannamenin Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi sistemine yüklenmesi işlemine geçilir. Bilgisayarımızda “Beyanname Düzenleme Programı” ile hazırladığımız e-beyanname paketinin sisteme yüklenmesi sağlanarak, aşağıda görüntülenen beyanname onay sayfasına geçilir.




Düzeltme, pişmanlık talepli ve kanuni süresinden sonra seçimleri ile gönderilecek tüm beyannameler için “Özel” kutusunun işaretlenmesi ve butonuna tıklanması gereklidir.



B. BEYAN SÜRESİ İÇİNDE VERİLECEK DÜZELTME BEYANNAMELERİ



Süresi içerisinde beyanname verilmiş, ancak beyannamenin hatalı şekilde verildiği fark edilmiş veya sair nedenlerle (geç gelen fatura vb.) düzeltme ihtiyacı hâsıl olmuş ise, süresi içinde verilecek düzeltme beyannamesi ile söz konusu hata cezasız olarak giderilebilir.



Düzeltme beyannamesi, daha önce verilen hiç beyanname verilmemiş gibi (daha önce verilen beyannameyi kapsayacak şekilde) hazırlanır ve e-beyanname sistemine yüklenir. Beyanname onay ekranında, yukarıda gösterildiği şekilde, “Özel” kutusunun işaretlenmesi suretiyle aşağıda görüntülenen ekrana ulaşılır;




Bu ekranda düzeltme beyannamesi için “DZT” kutusu işaretlenerek butonuna tıklanır.



Bu onay ekranından sonra düzeltme beyannamesinin verilmesine esas teşkil eden neden aşağıda görüntülenen ekrana yazılmalıdır;



Düzeltme beyannamesi verilmesinin gerekçesi yazıldıktan sonra kutusu işaretlenerek ilgili beyannameye ait tahakkuk alınabilecektir.



Vergi ödemesini arttıran ya da azaltan düzeltme beyannamesi verilmesi burada takip ettiğimiz yolu değiştirmemektedir.



C. BEYAN SÜRESİNDEN SONRA VERİLECEK DÜZELTME BEYANNAMELERİ



Beyanname verme süresinden sonra verilecek düzeltme beyannamelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, düzeltilmiş şekilde verilecek beyannamede önceki beyana göre, vergi ödemesinde artış olup olmadığıdır.



Süresi içinde beyanname verilmiş, ancak beyan süresinden sonra çeşitli nedenlerle düzeltme beyanı verilmesine ihtiyaç duyulmuş ise önceki beyana bağlı olarak e-beyanname sisteminde izlenecek 2 farklı yol olacaktır. Aşağıda aktaracağımız şekilde düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, söz konusu hata ve eksiklik cezasız olarak giderilebilecektir.



1) Beyan Süresinden Sonra Beyanı Arttırıcı Düzeltme Beyannamesi Verilmesi



Beyan süresinden sonra beyanı arttırıcı şekilde düzeltme beyannamesi verilmesi gerektiği durumda, daha önce verilen beyannameyi kapsayacak şekilde (ilgili beyanname ilk kez veriliyormuş gibi) beyanname hazırlanır ve e-beyanname sistemine yüklenir. Beyanname onay ekranında, “Özel” kutusunun işaretlenmesi suretiyle aşağıda görüntülenen ekrana ulaşılır;



Bu ekranda düzeltme “DZT” ve pişmanlık talepli “PIS” kutuları işaretlenerek butonuna tıklanır.



Bu onay ekranından sonra düzeltme beyannamesinin verilmesine esas teşkil eden neden aşağıda görüntülenen ekrana yazılmalıdır;



Düzeltme beyannamesi gerekçesi yazıldıktan sonra kutusu işaretlenerek ilgili beyannameye ait tahakkuk alınabilecektir. Süresi içinde verilmiş olan beyannamelere ilişkin olarak verilen düzeltme beyannamelerine istinaden kesilecek bir usulsüzlük ya da özel usulsüzlük cezası olmayacaktır.



Bu durumda sistem, (arttırılan beyan kadar ilave) vergi ve buna bağlı pişmanlık zammını içeren vergi tahakkukunu çıkartır. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay kesri için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51.maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte (pişmanlık zammı) haber verme tarihinden itibaren başlayarak 15 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde mükellef, pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanamayacaktır.



2) Beyan Süresinden Sonra Ek Vergi Ödemesine Neden Olmayan Düzeltme Beyannamesi Verilmesi



Beyan süresinden sonra ek vergi ödemesine neden olmayan (geç gelen fatura nedeni ile indirilecek KDV’nin arttırılması, kredi kartı satış bilgilerinin düzeltmesi, beyan edilen vergi matrahının azaltılması vb. nedenler ile) düzeltme beyannamesi verilmesi gerektiği durumda, daha önce verilen beyannameyi kapsayacak şekilde (ilgili beyanname ilk kez veriliyormuş gibi) beyanname hazırlanır ve e-beyanname sistemine yüklenir. Beyanname onay ekranında, “Özel” kutusunun işaretlenmesi suretiyle aşağıda görüntülenen ekrana ulaşılır;




Bu ekranda düzeltme “DZT” ve kanuni süresinden sonra “KSS” kutuları işaretlenerek butonuna tıklanır.



Bu onay ekranından sonra düzeltme beyannamesinin verilmesine esas teşkil eden neden aşağıda görüntülenen ekrana yazılmalıdır;



Düzeltme beyannamesi gerekçesi yazıldıktan sonra kutusu işaretlenerek ilgili beyannameye ait tahakkuk alınabilecektir.



Bu durumda sistem, sadece beyannameye ait damga vergisini içeren tahakkuk fişi düzenleyecektir.



D. BEYAN SÜRESİNDEN SONRA VERİLECEK BEYANNAMELER



Bu bölümde beyan süresi içerisinde verilmemiş olan beyannameleri elektronik ortamda gönderirken dikkat edilmesi gereken hususlar aktarılacaktır.



Süresinden sonra verilecek beyannamelere ilişkin olarak; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin 4. bendinin sonuna, 5398 Sayılı Kanun’un 23. maddesiyle eklenen fıkra ile zorunluluk kapsamına giren mükelleflerce kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden veya pişmanlıkla verilen beyannamelerin elektronik ortamda gönderilebileceği hükmü ilave edilmiştir. Ayrıca tahakkuk fişi ve/veya ihbarnamelerin ilgiliye elektronik ortamdan iletileceği ve bu iletinin de tahakkuk fişi ve/veya ihbarnamelerin muhatabına tebliği yerine geçeceği de aynı yasa ile hükme bağlanmıştır.



Yapılan bu düzenlemeye paralel olarak 21.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 5398 sayılı Kanununun 23. maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin sonuna bir fıkra eklenmiştir. Mükerrer 355. maddede yapılan yasal düzenlemede beyannamelerini elektronik ortamda gönderme mecburiyeti bulunan mükelleflerin, beyannamelerini kanuni süre içerisinde göndermeyip kanuni sürenin sonundan başlayarak elektronik ortamda birinci 15 gün içerisinde vermesi halinde durumlarına uyan özel usulsüzlük cezası ¼ oranında, bu sürenin dolmasını takip eden 15 günlük süre (ikinci 15 günlük süre) içerisinde vermesi halinde yine durumlarına uyan özel usulsüzlük cezası ½ oranında uygulanacaktır.



Süresinden sonra verilecek beyannamelerin gönderilmesi, ilgili beyanda vergi ödemesinin olup olmaması durumuna göre değişiklik arz etmektedir. Süresinden sonra verilecek beyannamede vergi ödemesi olması durumunda, ilgili beyannamenin Pişmanlık (PIS) hükümlerine göre verilmesi mükellef açısından en rasyonel seçim olacaktır.



Süresinden sonra verilen ve vergi ödemesi olan bir beyannamenin Pişmanlık (PIS) hükümlerine göre değil de, sehven Kanuni Süresinden Sonra (KSS) işaretlenerek gönderilmesi durumunda, elektronik sistem tarafından vergi ziyaı cezası kesilecektir.



Konu ile ilgili olarak GİB Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen özelge aşağıdaki gibidir;



T.C.



GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI



Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı



Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü



Sayı: B.07,1.GİB.4.99.16.01/01/VUK-341-2008-MUK-60 28.11.2008 / 35204



Konu: Kanuni süresinden sonra elektronik ortamda verilen düzeltme beyannamesinin sistemde girişi yapıldığı sırada (PIS) yerine (KSS) işaretlenmesi üzerine düzenlenen vergi ceza ihbarnamesinin iptal edilmesi.



İlgi: ……….11/2008 tarihli dilekçeniz.



İlgi’de kayıtlı dilekçeniz ile şirketinizin ………..2007-………..2008 özel hesap dönemine tabi olduğu, hesap dönemi sonunda yapılan kontrollerde 2008 Nisan ayında imzalanan bir sözleşmeye ait damga vergisinin sehven süresinde beyan edilmediğinin tespiti üzerine, 04/2008 dönemine ait damga vergisi beyannamesi için 27/06/2008 tarihinde elektronik ortamda düzeltme beyannamesi verildiği ve sehven eksik beyan edilen 52.256,14 YTL damga vergisi ile buna bağlı 1.306,40 YTL tutarındaki gecikme faizinin aynı gün ödendiği, ancak 27/06/2008 tarihinde elektronik ortamda verilen düzeltme beyannamesinin pişmanlık hükümleri kapsamında verildiğinin ilgili açıklama kısmında belirtilmesine rağmen, işaretleme yapılırken sehven (PİS) yerine (KSS) işaretlenmesi dolayısıyla tarafınıza sistem tarafından vergi ceza ihbarnamesi düzenlendiği ve söz konusu ihbarnameden haberdar olamadığınız için yasal itiraz sürelerini de geçirdiğiniz belirtilerek, Başkanlığımız sistem kayıtlarında da görülen açıklama kısmının dikkate alınarak söz konusu vergi ceza ihbarnamesinin iptali talep edilmektedir.



……………..



Konuya ilişkin olarak Vergilendirme Müdürlüğünden …/11/2008 tarihinde alınan yazıda; 2008/4 dönemine ait damga vergisi beyannamenize ait düzeltme beyannamesini 27.06.2008 tarihinde kanuni süresinden sonra elektronik ortamda gönderdiğiniz, sistem kayıtlarının açıklama kısmında düzeltme beyannamenizi pişmanlık hükümlerinden yararlanarak verdiğiniz hususunun görüldüğü ancak e-beyanname girişi yapılırken pişmanlıkla beyanname girişi yapıldığını dair herhangi bir işaretleme yapılmaması nedeniyle 27.06.2008 tarihinde yine sistem tarafından ihbarname düzenlenerek vergi zıyaı cezasının tarh edildiği ve söz konusu ihbarnamenin aynı anda tebliğ edildiği bununla birlikte, düzeltme beyannamesi dolayısıyla tahakkuk eden verginin de 27.06.2008 tarihinde ödendiği belirtilmektedir.



Yukarıda belirtilen kanun hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, 04/2008 dönemine ait damga vergisine ilişkin düzeltme beyannamenizi VUK.’nun pişmanlık ve ıslah hükümlerine ilişkin 371. maddesi kapsamında değil de kanuni süresinden sonra verilen beyanname butonuna tıklamak suretiyle (işlem türü 30) göndermeniz üzerine, tarafınıza mevcut yasal düzenlemeler gereğince sistem tarafından V.U.K.’un 341, 344 maddesi uyarınca tahakkuk eden ek vergilerin % 50’si nispetinde vergi zıyaı cezası içeren ihbarname düzenlenmesi işlemi ilgili kanuni düzenlemelerin gereği olup kaldırılması mümkün bulunmamaktadır.



Diğer taraftan, söz konusu ihbarnamenin beyannamenin tahakkuk tarihi itibariyle yine sistem tarafından iletilmiş olması ve bu iletinin aynı zamanda ihbarnamelerin tebliği yerine geçmesi ve şirketinizce tebliği tarihlerinden itibaren 30 gün içersinde itiraz/ödeme de bulunmamanız karşısında söz konusu ihbarname kesinleşmiş olup, kesinleşen bu amme alacağının ödenmesi gerekmektedir.



Bu itibarla, konuya ilişkin olarak Vergilendirme Müdürlüğünce yapılan işlemler Başkanlığımızca da uygun görülmüştür.



Bilgi edinilmesini rica ederim.



Yukarıda açıklanan nedenle, süresinden sonra verilecek beyannamede vergi ödemesi olması durumunda, göndericilerin konuya azami dikkat etmeleri menfaatlerine olacaktır.



Buna karşın, süresinden sonra verilecek beyannamede vergi ödemesi olmaması durumunda ise, beyanname kanuni süresinden sonra (KSS) seçeneği ile gönderilmek zorundadır.



1) Beyan Süresinde Verilmemiş ve Vergi Ödemesi Olan Beyanname Verilmesi



Süresi içinde beyan edilmemiş ve vergi ödemesi olan beyannameleri elektronik ortamda gönderirken, beyannamenin pişmanlıkla verilmesine dikkat edilmelidir. İlgili beyanname hazırlanır ve e-beyanname sistemine yüklenir. Beyanname onay ekranında, “Özel” kutusunun işaretlenmesi suretiyle aşağıda görüntülenen ekrana ulaşılır;



Bu ekranda pişmanlık talepli “PIS” kutusu işaretlenerek butonuna tıklanır.



Onay işleminin ardından aşağıdaki ekran görüntüsü çıkacaktır;




Bu ekranı “Tamam” onayı vererek, işleme devam edilmesi gerekmektedir.



Aşağıdaki ekranda ise “Mükellef Grubu” listesinden mükellefin durumuna uygun “Sermaye Şirketleri”, “Birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı”, “İkinci sınıf tüccarlar”, “Yukarıdakiler dışında beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar”, “Kazancı basit usulde vergilendirilenler” ve “Gelir vergisinden muaf esnaf” bilgilerinden birinin seçilmesi zorunludur.



213 sayılı VUK 376. maddesine istinaden ceza indirim talebi, VUK 352. ve mük. 355. maddeler için iki seçenekle kullanıcının talebine açılmıştır.



Bu aşamada kullanıcıların 2 tercih yolu bulunmaktadır;



a) VUK Mükerrer 355. maddesi Kapsamında Kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasına Karşı Dava Açma Yolu:



Buradaki tavsiyemiz, VUK mükerrer 355. maddesine ilişkin kesilecek cezaya karşı mükelleflerin dava açma yoluna gitmeleridir.([15]) Bu yolu takip edeceklerin, VUK Mükerrer 355. madde kapsamında kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasına ilişkin indirim talebinde bulunmamaları gerekmektedir. ([16])



Buna karşın dava açacak mükelleflerin, VUK 352. madde kapsamında kesilecek Usulsüzlük Cezasına karşı indirim talebinde bulunmalarında bir sakınca bulunmamaktadır. VUK 352. madde kapsamında kesilen Usulsüzlük Cezası kanaatimizce kesilmesi gereken yegâne cezadır ve bu cezaya karşı yapılan itirazlar yargı tarafından kabul görmemektedir. (VUK 352. madde kapsamında kesilen usulsüzlük cezaları mahkemelerce hukuka aykırı görülmeyerek onanmaktadır. Bilgi için bkz. Ankara 3. Vergi Mahkemesi 23.09.2008 tarih ve E. 2008/705, K. 2008/1306 Kararı, Ankara 1. Vergi Mahkemesi E. 2008/1071, K. 2008/1769 Kararı ve Ankara 5. Vergi Mahkemesi 29.12.2008 tarih ve E. 2008/1559, K. 2008/2350 Kararı, Kaynak: http://www.mustafagulsen.com)



Burada dava konusu yapılacak ceza, VUK Mükerrer 355. Madde kapsamında kesilen Özel Usulsüzlük Cezasıdır.



b) VUK Mükerrer 355. maddesi Kapsamında Kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasına İndirim Talep Etme Yolu

Tercihini dava açma yönünde kullanmayacak olan mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi zıyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirme başlıklı” 376. maddesinden yararlanarak, VUK 352. madde kapsamında kesilen Usulsüzlük Cezasını indirimli olarak ve VUK Mükerrer 355. maddesi kapsamında kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasını ilk 15 günde vermeleri halinde ¼ oranında, ikinci 15 günde vermeleri halinde ise ½ oranında ödeyerek ceza indiriminden faydalanarak ödeyebileceklerdir.



Tercihi bu yönde kullanacak mükelleflerin aşağıdaki ekranda;



işaretlemeleri ile vererek ilgili beyannameye ait tahakkuk ve ceza ihbarnameleri görüntüleyebileceklerdir.



Süresi içinde verilmemiş beyannamede ödeme olması durumunda, beyannamenin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak verilmesi en rasyonel seçim olacaktır.



Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödenmenin geciktiği her ay kesri için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51.maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte (pişmanlık zammı) haber verme tarihinden itibaren başlayarak 15 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde mükellef, pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanamayacaktır.



Ancak, beyannamenin süresi içinde verilmediği gerekçesi ile VUK Mükerrer 355. maddesine istinaden kesilen Özel Usulsüz Cezasının yersiz ve hukuka uygun olmadığı görüşündeyiz. Bu nedenle ilgililere, söz konusu cezaya ilişkin indirim talep etmek yerine, yargı yoluna gitmelerini tavsiye ediyoruz. ([17])



2) Beyan Süresinde Verilmemiş ve Vergi Ödemesi Olmayan Beyannamenin Verilmesi



Süresi içinde beyan edilmemiş ve vergi ödemesi olmayan beyannameleri elektronik beyanname sisteminde kanuni süresinden sonra (KSS) türü ile göndermek gerekmektedir, çünkü vergi ödemesi olmayan beyannameleri sistem pişmanlık talebi ile kabul etmemektedir. İlgili beyanname hazırlanır ve e-beyanname sistemine yüklenir. Beyanname onay ekranında, “Özel” kutusunun işaretlenmesi suretiyle aşağıda görüntülenen ekrana ulaşılır;




Bu ekranda kanuni süresinden sonra “KSS” kutusu işaretlenerek butonuna tıklanır.



Bu işlemden sonra, onaylanmak istenilen her bir beyanname için ihbarname bilgilerinin girildiği ekran gelir.



“Mükellef Grubu” listesinden mükellefin durumuna uygun “Sermaye Şirketleri”, “Birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı”, “İkinci sınıf tüccarlar”, “Yukarıdakiler dışında beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar”, “Kazancı basit usulde vergilendirilenler” ve “Gelir vergisinden muaf esnaf” bilgilerinden birinin seçilmesi gerekmektedir.



213 sayılı VUK 376. maddesine istinaden ceza indirim talebi, VUK 352. ve mük. 355. maddeler için iki seçenekle kullanıcının talebine açılmıştır.



Yukarıda detaylı olarak açıkladığımız üzere, bu aşamada kullanıcıların 2 tercih yolu bulunmaktadır;



a) VUK Mükerrer 355. maddesi Kapsamında Kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasına Dava Açma Yolunu Tercih Edenler;




seçimi ile onaylamaları ve VUK Mük. 355. madde kapsamında kesilen ceza için dava açmaları gerekmektedir. ([18])



b) VUK Mükerrer 355. maddesi Kapsamında Kesilecek Özel Usulsüzlük Cezasına İndirim Talep Etme Yolunu Tercih Edenler;



işaretlemelerini yaparak düğmesine basıldığında ilgili beyannameye ait tahakkuk ve ceza ihbarnameleri görüntüleyebileceklerdir.



Ancak, beyannamenin süresi içinde verilmediği gerekçesi ile VUK Mükerrer 355. maddesine kapsamında kesilen Özel Usulsüz Cezasına karşı yargı yoluna gidilmesine ilişkin önerimizi burada da tekrar hatırlatmakta yarar görüyoruz.



IV. SONUÇ



Elektronik beyanname uygulamasının amacı, beyannameler ve bildirimlerin düzenlenmesi sırasında meydana gelen hataların en aza indirilmesi, vergi dairelerinin iş yükünü azaltmak ve bunun yanında mükellefe daha kaliteli hizmet sunmaktır.



5228 Sayılı Kanunun 8. maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257.maddesinde yapılan değişiklik ile Maliye Bakanlığı’na vergi beyannamelerinin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir.



Bakanlık kendisine verilen yetki çerçevesinde, Maliye Bakanlığı 340, 346, 351, 357, 367, 368, 373, 376 ve 386 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri’ni yayımlamıştır.



340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 01.10.2004 tarihinden itibaren hayata geçirilen vergi beyannameleri ve eklerinin elektronik ortamda gönderilmesi uygulaması, 18.10.2007 tarihinde yayımlanan 376 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın Yıllık Gelir Vergisi, Geçici Vergi, Muhtasar ve Katma Değer Vergisi Beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunluluğuna dönüşmüştür.



Mükelleflerin elektronik ortamda beyanname verebilmesi için ilk önce bağlı olduğu vergi dairesinin tam otomasyona geçmiş vergi dairesi olması gerekmektedir.



Elektronik beyannameler, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın beyanname düzenleme programında hazırlanırken, beyannamenin gönderilme zamanı, niteliği(düzeltme beyannamesi gibi), beyanda ödeme çıkması veya çıkmaması durumuna göre farklılık arz edecektir.



Elektronik beyanname sistemde düzeltme beyannameleri hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususları kısaca aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz;



YASAL SÜRESİNDE VERİLMİŞ OLAN BEYANNAMELERDEN;

* Beyan süresi geçmemiş, vergi ödemesi çıkan/çıkmayan Düzeltme Beyannameleri, DZT (düzeltme beyannamesi) seçeneği ile gönderilmelidir.

* Beyan süresi geçmiş ve vergi ödemesi çıkmayan (beyanı azaltıcı) Düzeltme Beyannameleri, DZT (düzeltme beyannamesi) ve KSS (kanuni süresinden sonra) seçenekleri ile gönderilmelidir.



* Beyan süresi geçmiş ve vergi ödemesi çıkan (beyanı arttırıcı) Düzeltme Beyannameleri, DZT (düzeltme beyannamesi) ve PIS (Pişmanlık Talepli) seçenekleri ile gönderilmelidir.



YASAL SÜRESİNDE VERİLMEMİŞ OLAN BEYANNAMELERDEN;



Beyan süresi geçmiş ve ödenecek vergi çıkmıyor ise KSS (kanuni süresinden sonra) seçeneği ile gönderilmelidir.



Beyan süresi geçmiş ve ödenecek vergi çıkıyor ise PIS (Pişmanlık Talepli) seçeneği ile gönderilmelidir.



Elektronik beyannamelerin hazırlanıp gönderilmesi sırasında, yukarıda yaptığımız açıklamalardan da görüleceği üzere farklılık arz eden durumlar yer almaktadır. Bu nedenle elektronik beyanname göndericilerinin, herhangi bir cezai durum ile karşı karşıya kalmamaları için açıkladığımız hususlara dikkat etmeleri yerinde olacaktır.



Kaynaklar



*GİB Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28.11.2008 tarih ve B.07,1.GİB.4.99.16.01/01/VUK-341-2008-MUK-60 sayılı özelgesi,



* 340, 346, 351, 357, 367, 368, 373, 376 ve 386 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri,



* 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,



* 5228 ve 5398 Sayılı Kanunlar,



* http://www.bmvdb.gov.tr ,http://www.mustafagulsen.com ,http://www.alomaliye.com internet siteleri



[1] Maliye Bakanlığı’nın 340 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki “I-AMAÇ” başlıklı bölümündeki açıklaması



[2] 31 Temmuz 2004 Tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[3] 21 Temmuz 2005 Tarih ve 25882 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[4] 21.07.2005 tarihinden geçerli olmak üzere



[5] 30 Eylül 2004 Tarih ve 25599 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[6] 03 Mart 2005 Tarih ve 25744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[7] 13 Ekim 2005 Tarih ve 25965 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[8] 02 Mart 2006 Tarih ve 26096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[9] 01 Şubat 2007 Tarih ve 26421 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[10] 01 Mart 2007 Tarih ve 26449 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[11] 28 Haziran 2007 Tarih ve 26566 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[12] 18 Ekim 2007 Tarih ve 26674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[13] 22 Ağustos 2008 Tarih ve 26975 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır



[14] Otomasyonlu Vergi Daireleri Listesi için; https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/vdlist.html



[15] VUK Mük. 355. madde kapsamında kesilen cezalara karşı kazanılmış çok sayıda Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararları bulunmaktadır.



- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 30.04.2007 tarih ve E. 2007/2246, K. 2007/2889 Kararı



- Adana Bölge İdare Mahkemesi 14.03.2008 tarih ve E. 2008/1051, K. 2008/974 Kararı



- Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi 04.12.2008 tarih ve E. 2008/730, K. 2008/728 Kararı



Karar örnekleri için bakınız:http://www.mustafagulsen.com



Ancak, aksi yönde verilmiş yargı kararlarının da mevcut olduğunu belirtmek gerekmektedir.



[16] Sehven VUK Mük. 355. madde kapsamında kesilen cezaya ilişkin indirim talebinde bulunmuş olan mükelleflerin dava açma hakları saklı bulunmaktadır.



[17] Süresinde verilmemiş elektronik beyannamelere istinaden, VUK mükerrer 355. madde kapsamında kesilen Özel Usulsüzlük Cezalarına ilişkin tartışma ayrı bir makale konusu olacaktır.



[18] Makalenin D.1. (a) bölümünde gerekli açıklamalar detaylı olarak yapıldığından burada tekrardan kaçınılmıştır.