O S M A N L I C A
T A P U  T E R İ M L E R İ
S Ö Z L Ü Ğ Ü
 
Hazırlayan:  Hayrettin GÜLTEKİN
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 
 Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı
Şube Müdürü
 
İÇİNDEKİLER
 KONU                                                                                    SAYFA
1) Eski tapu kayıt ve senetlerinde yazılı   kelime ve 
     terimlerin açıklaması                                                                 3-16
2) Kayıtların nevi ve iktisap sütununda geçen hisse   
    oranları    Arapça bayağı kesirler                                                   17
3) Eski kayıtlarda bulunan ve değişik  yörelerde kullanılan
     mahalli ölçüler                                                                          17-20
4) Eski tapu kayıtlarında yer alan  takvimler ve bunların
     bugünkü  karşılıkları
a) Hicri Takvim                                                                   20¬-21
b) Rûmî Takvim                                                                  21-23
         c) Miladi Takvim                                                                      23
1) ESKİ TAPU KAYIT VE SENETLERİNDE YAZILI KELİME VE TERİMLERİN AÇIKLAMASI
-A-
Ahkâm  : Hükümler
Ahz u kabz  : Her iki sözcük, almak anlamına gelir.
Ahz u itâ  : Alıp verme 
Akâr   : Gayrimenkullerden kirâ yoluyla sağlanan gelir
Akârât  : Gelir sağlayan gayrimenkuller
Akârât-ı Vakfiyye : Vakıf gayrimenkuller; evler, dükkânlar ile bunların getirdiği gelir  
Akçe   : Osmanlı döneminde gümüş para cinsi ve birimi
 Akid   : Sözleşme, bir sözleşmede taraf olan kişi
 Âmm   : Genel, umumi, herkese ait
 Âmme emlakı : Kamu taşınmaz malları 
 Âmm ve şâmil : Umumi ve kapsamlı
 Amme arâzisi : Kamu toprağı
 Arâzi-i mîrîye : Mîrî yani devlete ait topraklar, arazi-i emiriyye
 Arz   : Toprak; sunma, bildirme
 Arzen   : Genişlik, en
 Arâzi-i mahmiyye : Geliri  (rakabesi)  Hazineye  ait   bulunan  araziden   koru, 
                                                  mer’a, yol,  pazar   yerleri   gibi    halkın   gereksinimlerine 
                                                  ayrılmış yerler
Arâzi-i mukâta‘a : Maktû (götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime   verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri veya vergisi terk edilen topraklar
Arâzi-i mahlûle : Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile 
                                                  hazineye dönen miri arazidir.
 Arâzi-i mektûme : Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız 
                                                  ve fuzulen işgal edilen arazi
 Arâzi-i mezrû‘a : Ekilen arazi
Arâzi-i selîha  : Çıplak arazi
Arazi-i seniyye : Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak
 Asabe-i nesebiyye : Kan ve soy yoluyla akraba
 Asiyâb   : Değirmen
 Aslah (eslah)  : En uygun (Vakfiyelerde en uygun oğul diye geçer)
 Atîk   : Eski
           
 
-B-
 Bâ   : Farsça ile, -li, lu eki
Bâ-temessük  : Temessük ile  (tasarruf olunan toprak) 
Bâ-hüccet  : Hüccet ile (tasarruf olunan toprak)
Bâ-tapu   : Tapu ile  (tasarruf olunan toprak)
Ba‘de   : Sonra
Ba‘demâ  : Bundan böyle
Bâc   : Örfî vergi
Bâd-i hevâ : Kayıt dışı, önceden belirlenenin dışında gelen gelir;  
Bedava, parasız
Bâb   : Bölüm, kapı
Bâni   : Kuran, yapan, bina eden
Bedel-i ferâğ  : Miri arazi ve çifte kiralı (icareteynli) vakıf taşınmazlarının 
                                      tasarruf haklarının devredilmesi karşılığı alının paradır.
Bedel-i misl  : Arazi hukukunda tasarruf hakkı karşılığı emsaline uygun 
                                        ödenen para
Bedel-i müsemmâ : Akitte tayin olunan bedel
Benûn   : Üç veya daha ziyade çocuklar
Ber-mûceb-i âtî : Aşağıda geleceği gibi, Aşağıda ifade olunacağı üzere
Ber-mu‘tâd  : Alışılageldiği üzere,  devamlı yapılagelen usule göre
Berî‘ü′z-zimme : Zimmetten veya borçlardan kurtulmuş, temize çıkmış 
Bey‘-i bi′l-istiglâl : Satış ve kiralamanın aynı anda yapıldığı satış, malı satıp aynı anda gelir ve menfaatını elinde tutuma
Bey‘-i bi′l-vefâ  : Medeni  Kanunun  yürürlüğe girmesinden evvel yapılmış 
gayri menkul rehni, vefaen satış, satılanın ileride satan tarafından geri satın alınması şartıyla yapılan satış 
Bey‘-i bi′ş-şart  : Şartla satım,  şartlı satım
Bey‘ u şirâ  : Alış-veriş, alım-satım.
Beyninde  : Arasında, aralarında
Bidâyet   : Başlangıç 
Bin   : Oğul
Bint   : Kız
Bilâ   : -sız ekinin görevinde olmak üzere Arapça sözcüklerin 
                                         başına getirilerek sıfat yapar ve bileşik yazılır.
 Bilâ-zevc  : Kocasız, kocası sağ olmadığı halde
 Bilâ-zevce  : Karısız, karısı sağ olmadığı halde
 Bilâ-veled  : Çocuksuz, çocuğu olmayan
 Bilâ-ebeveyn  : Anası ve babası olmayan
 Bu dahi   : Bu da bir öncesi gibi, yukarıda geçenin aynısı
 
-C-
 Câr   : Komşu
 Câri   : Uygulanan
 Cânib   : Taraf, cihet, yön 
 Cânib-i yemîn  :  Sağ taraf
 Cânib-i yesâr  :  Sol taraf
 Cihet-i i‘tâ-yı senet : Senetin veriliş sebebi, (iktisâb)
 Cebel   : Dağ
 Cenâh   : Yan taraf
 Cenâb    : evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da 
     kullanılır)
 Cenûb   : Güney
 Cedîd   : Yeni
-D-
 Dâyin   : Alacaklı
 Dâimi kayıtlar  : Tapu İdarelerinde iş sahiplerinin müracaatı üzerine 
                                                  tutulan kayıtlar
 Deyn   : Borç
 Defter-i Hâkânî : Eskiden taşınmazlar hakkındaki kayıt ve tescillerin 
işlendiği defterin adı. Tapu-Tahrir Defterleri için de bu ad kullanılmıştır. Bugünkü tapu sicilinin karşılığıdır.   
 Defter-i Hâkânî  İdaresi: Şimdiki tapu dairelerinin eski adı.
 Defter-i Hâkânî Nâzırı: Osmanlı Devleti zamanında tapu ve kadastro işlerine  
     bakan  nâzır, bakan
 Der-Sa‘âdet  : Osmanlı Döneminde İstanbul′a verilen ad
 Derûn   : İçinde
 Devir ve temlîk : Bir hakkın bir kimseden başka bir kimseye geçmesi 
-E-
 Eb   : Baba, ata
 Eben an cedd  : Babadan oğla (Ebâ an cedd)
 Ebnâ   : Oğullar
 Ebnâ-yı ebnâ  : Kız ve erkek çocukları ile kız ve erkek torunları ifade eder.
 Ebeveyn  : Ana, baba
 Ebvâb   : Kapılar
 Ekber   : Daha (en, pek büyük), vakfiyelerde geçer.
 El-yevm  : Halen, bugün 
 Emâkin   : Mahaller, mekanlar, mevkiler, yerler
 Esbâb   : Sebepler
 Esâmi   : İsimler
 Eşcâr   : Ağaçlar
 Eşcâr-ı müsmire : Meyveli Ağaçlar
 Eşcâr-ı gayr-i müsmire: Meyvesiz ağaçlar
 Eş   :Onun
 Eşhâs   : Şahıslar
 Erba‘a   : Dört
Erbâb   : Sahipler, malikler
Etrâf-ı erba‘ası : Dört tarafı 
Evkâf   : Vakıflar
Evkâf-ı Hümâyûn : Padişahların ve padişahlara mensup olanların vakıfları
Evlâd-ı sulbiyye : Vakıfta bir kimsenin çocuklarını anlatan terimdir. Bir 
                                            adamın torunları onun  evlâd-ı sulbiyyesidir.
Evlâd-ı ümm  : Ölenin ana bir oğlan ve kız kardeşleri
Evrâk-ı müsbite : Tapu sicilini tamamlayan belgeler
Evlâd-ı inâs  : Kız çocukları (vakfiyelerde geçer)
   Evlâd-ı yol  : Çoluk çocuk (vakfiyelerde)
-F-
 Ferâğ   : Satış (Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına
                                            terk etme, Arazi Kanununda ise miri veya vakıf arazinin 
                                            yararlanma hakkının satışı) 
Fevk   : Üst
Fevkânî   : Binanın üst kısmı, binanın üst katı
Fevkânî tahtânî : Altlı üstlü
Fevt   : Ölüm
-G-
Garb   : Batı
Gars   : Ağaç, fidan dikmek
Gayr-i menkûl  : Taşınmaz mal
Gayr-i musakka  : Susuz
-H-
Hafîd                               :Torun
Hakk-ı  karâr  : Arazi Kanunun 78 nci maddesinde belirtilen nizasız 10 
                                            yıllık zilyetlik
Hakk-ı şurb  : Su hakkı 
Hâne   : Ev
Hatt   : Çizgi, sınır çizgisi
Hüccet   : Delil
Hüccet-i şer‘iyye  : Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için 
                                            verilen belge
Hâvî   : İçine alan, ihtiva eden
-İ-
İbn   : Oğul, erkek çocuk
İbniyye   : Ölenin oğlunun kızı veya oğlunun oğlunun kızıdır.
İbnân   : İki çocuk 
Îcâr   : Kiraya verme
İcâre   : Kira, gelir
İfrâz   : Parçalara ayırma
İhyâ   : Diriltme, canlandırma, tazelik verme
İhyâen   : (Ham arazinin) ıslahıyle iktisap
İhyâ-yı mevât  : İşlenmemiş toprağı ekime elverişli bir hale getirme, işleme
İntikâl   : Geçirim; geçme, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının yasa 
                                            ile belli kesimlere geçmesi
İntifâ   : Yararlanma, kullanma
İrs    : Veraset, soya çekim
-K-
Kuyûd   : Kayıtlar
Kuyûd-ı kadîme  : Eski Kayıtlar
Kadîm   : Eski 
Kal   : Sökme, çıkarma (ağaç)
Kâin   : Bulunan, mevcut olan
Karye   : Köy
Kebîr   : Yaşça büyük, kebîre: büyük kız evlat (vakfiyede geçer)
Kurâ   : Köyler
Kürûm   : Bağ çubuğu
Köm   : 1- Küme , yığın
      2- Küçük ağıl
-L-
Lâ-bî-şartın  : Şarta dayanmaksızın
Leb-i derya  : Deniz kenarı, sahil
Li-ebb   : Baba bir kardeş
Li-ümm   : Ana bir kardeş
 Livâ : Sancak; Osmanlı döneminde sancak olarak tanımlanan idari birim. Başında sancakbeyi bulunurdu. Tanzimat sonrası dönemde livânın başında bulunan görevliye mutasarrıf da denilmiştir. 
Li-ecli’l imâr  : İmar edilmek üzere
-M-
Maâdîn   : Madenler
Ma‘an   : Beraber, birlikte
Mâbeyn   : Ara
Mâbeyn senedi  : Ara senedi 
Mâfevk   : Üst mahal
Mağrib   : Garp, batı, batıda bulunan
Mahal   : Yer
Mahdûm   : Oğul, evlat
Mâ-i câri   : Akarsu
Mâ-i lezîz   : İçilecek su, lezzetli su, memba suyu
Mahdum                         :Oğul, evlat
Mâlik   : Mülk arazinin sahibi
Ma‘rûf   : Herkesçe bilinen
Ma‘tûh(e)   : Bunamış, bunak; sakat, kötürüm, amelmânde  
Ma‘tûk   : Azat olunmuş, azatlı
Mazbata   : Tutanak
Mazbût vakıflar  : Yönetimi   devlet  tarafından ele alınmış vakıflar; bir vakıf 
                                            iki şekilde  mazbut  vakıf  olur; ya bütün vakıf yöneticileri    
                                            ölmüştür veya  vakfeden  kişi  yönetici  göstermemiştir.  Bu 
                                            durumda  bu   vakıfların  yönetimi  devlet  tarafından   ele 
                                            alınır; devlet bu yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü eli ile 
                                            kullanır.
Mebâni   : Binalar, yapılar
Mebde’   : Başlangıç
Meccânen   : Ücretsiz, parasız,karşılıksız
Meclis-i idâre  : İdare meclisi, yönetim kurulu
Mecmû‘an  : Toplu olarak, toptan 
Mecmû‘u   : Tümü, tamamı
Me’cûr   : Kiraya verilen şey, kiralanan
Mecelle    : Osmanlı İmparatorluğu′nda Tanzimat′tan sonra  yapılan 
                                            kanunlaştırma   hareketleri  sırasında,  Ahmet   Cevdet 
                                            Paşa’nın başkanlığı altındaki bir bilim kurulu tarafından 
                                            hazırlanan, dayanağı  İslam  dini olan, daha çok  borçlar  
                                           hukukunu  ve   kısmen  de  eşya hukuku ile   yargılama 
                                           hukukunu içine alıp, aile ve miras hukukunu kapsayan, 
                                           kazuist metoda göre hazırlanmış 1851 maddelik bir yasa.
Menzil  : Mesafe, yollardaki konak yeri, bir günlük yol, ayrıca ev anlamında da kullanılır
Mesâha   : Ölçme, ölçümleme, yüz ölçümü
Mesken   : Kişinin fiilen oturduğu yer, konut
Mezkûr   : Zikredilen, sözü edilen
Mıntıka   : Bölge, yer, mahal
Merbût   : Bağlı
Merhûn   : Rehnedilen mal
Mer‘iyyet   : Yürürlük
Memât   : Ölüm
Memlûk   : Birinin malı olan
Menâfi   : Menfaatler
Metrûk   : Terk edilmiş
Mevrûs mal  : Miras yolu ile edinilen mal
 Mikyas   : (Ölçek) Kıyas edecek alet, uzunluk ölçüsü
Mine′l-kadîm  : Oluşuna, kimsenin bilemeyeceği kadar eski olan bir zamanı 
                                            ifade etmektedir. 
Mîrî arâzi  : Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı şahsa ait 
(Arz-ı mîrî)                     olan   taşınmaz  (tarla;  çayırlık,  yoncalık,  harman  yeri, 
                                           yaylak, kışlak ve koruluk gibi)  
 Mu‘accele : Önden alınan. Vakıf kiraların ya da mâlikâne usulü ile  işletilen mukataalardan peşin alınan kısmına da denir.
Mu‘addel   : Değiştirilmiş, tadil edilmiş
Mubâdil   : Başkasının yerine getirilmiş, bir şeye bedel tutulmuş
Mu'eccel   : Tecil edilmiş, mühletli, sonraya bırakılan, peşin olmayan
Muharrer   : Yazılı
Muhtevi    : İçinde bulunan, ihtiva eden
 Mukâtaa  : Arapça mukâtaa kelimesi bir bütünün kısımlara ayrılması ve kesim olarak belirlenmesi anlamına gelir. Osmanlı toprak sisteminde veya devlete ait gelir kelemlerinin belirli kısımlara ayrılması anlamında kullanılmıştır. Daha sonra bu kısımlar belli bir ücret karşılığında kiraya verilir. Aynı zamanda bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi için de kullanılır.
Mukayyed  : Kaydedilmiş
Munkalib   : Değişen
Musakkâ    : Sulu (suyu olan) tarla, gayr-i musakkâ: susuz tarla
Musakkaf   : Üstü damla örtülü (bina), gayrimenkul kiralarına ilişkin
Musakkafât  : Ev, han ve dükkan gibi üstü dam ile örtülü yerler 
Mutasarrıf   : Tasarruf hakkı ve salahiyeti olan kişi. Bir malın sahibi.   Eskiden vilâyetten küçük olan sancak ya da diğer adı ile livânın yöneticisi. Mîrî veya vakıf araziye tasarruf eden kimse
Muteber   : İtibar edilen, kabul gören
Müceddeden  : Yeniden, zilyetlikten
Mülâhazat   : Açıklamalar
Mülhak Vakıflar  : Vakfın vakfiyesindeki şartlara göre vakfın işlerini gören 
      (mütevellileri) tarafından idare olunan vakıflardır. 
                                          Vakıflar Genel Müdürlüğü denetimine tabidir.
Mülk arâzi  : Hem tasarruf hakkı, hem de rekabesi (geliri) kişilere ait 
                                          olan her nevi emlak
Mültekâ-yı nesâb : İki veya daha çok kimsenin neseplerinin birleştiği şahıstır.
Münâkale   : Bir taşınmazla ilgili yeni kayıtla eski kayıt arasında 
                                           bağlantı kurma. (tedavül)
Münhedim  : Yıkılan, çöken (binalar için), yıkık
Müseccel    : Tescil edilen
Müstakilen  : Yalnız, kendine ait
Müstegallât  : Vakfa gelir getirmesi için tavanlı, damlı ve damsız 
    vakfedilmiş olan mallar anlamına gelen müstegal 
    kelimesinin çoğuludur. Çatısı bulunmayan arsa bağ bahçe   gibi yerler
Müştemilât   : Taşınmazın kullanılmasını kolaylaştıran ek tesis
Müte‘âkib   : Sıra ile, birbirinin arkasına gelen
Mütesâviyen  : Eşit olarak
Müteselsil   : Ardarda
 Müteveccihan   : Dönülerek
 Müteveffâ   : Vefat etmiş (erkek)
Müteveffiye   : Vefat etmiş (kadın)
Mütevelli   : Bir vakfın idaresine memur edilen kimse 
-N-
 
Neslen ba‘de neslin : Nesilden nesile
-P-
Peder   : Baba
 Pedereş   : (Onun) babası
-R-
Ra   : Rebi‘ü’l-âhir ayının kısaltma işarettir
Rab‘   : Vasat, orta boylu. Avlulu ev
Rabbu′l-mâl   : Mal sahibi, İslam Hukukunda mâlik anlamında kullanılır.
Rabbe   : Üvey ana 
Rakabe  : Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet, Bir arazinin asıl mülkiyeti.
Rekabe etmek   : Vakfın gelirini aslına ilave etmek
-S-
Sağîr   : Küçük yaşta erkek
Sağire   : Küçük yaşta kadın
Sâlis   : Üçüncü
Sâlisen   : Üçüncü olarak
Satıh   : Yüzey, bir şeyin dış yüzü
Sehim, sehm   :  Hisse, pay.
Semen   : Satışlarda verilen para, değer, tutar
Sübût-ı-şer‘i   : Şer’i esaslara göre sabit olan haklar
Süknâ   : Oturma (oturulacak yer)
-Ş-
Şimâl   : Kuzey
Şark   : Doğu
-T-
Tahcîr   : Arazinin çevresinde başkaları tarafından el konulmaması 
                                          için taş ve benzeri şeyler koymak
Tahtânî   : Binanın alt kısmı
Tahte′l-arz   : Yer altı
Tahvîl   : Değiştirme
Tahrîr   : Yazma
Tapu Temessükü : Tapu memurları tarafından eski tarihlerde verilen senet
Tarîk   : Yol
Tarîk-i âmm   : Geniş yol, cadde, genel yol, kamuya ait yol.
Tarîk-i hâs   : Bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak, özel yol
Tarafeyn   : Taraflar
Tasdikli Yoklama 
Defteri   : Yoklama memurları, ihtiyar heyetleri ve idare 
                                         kurullarınca tasdik edilmiş defter.
Tasdiksiz yoklama
Defteri   : İl   ve  ilçe  idare   heyetlerinin    tasdikinden    geçmemiş, 
     tahakkuk ettirilen tapu harçları tahsil yönüne gidilmemiş 
                                        ve    Defterhane’ye        gönderilmemiş   yoklama     esas 
                                        defterleridir.  Hukuki kıymeti yoktur. Ancak isbat vesikası 
                                        mahiyetindedir.
Tebâdül   : Değişme
Tehcîr   : Göç ettirmek
Temâdi   : Birbirinin devamı, devam etmek.
Temlîk   : Mülk olarak vermek, mülkiyeti bir bedel karşılığında 
                                        başka birine nakletmek
Temellük   : Mülk edinmek
Temessük   : 1-  Eski hukukta borç senedi
2- Has, timar ve zeamet sahipleri ile  mütevelliler tarafından verilen, miri ve vakıf arazide tasarruf yetkisini bildiren belge
Terkîn   : Silme (kayıttan düşürme)
Teselsül   : Zincirleme
Tevliyet   : Vakıf malları üzerinde kullanma yetkisi, vakıf işine bakma 
                                          görevi. Bu görev sahiplerine mütevelli denir.
Tezyîd   : Artırma
Tefvîz   : Para mukabilinde hükümet tarafından verilen veya satılan 
                                         bir hak mukabilinde hükümet tarafından verilen
Takdîr-i bedel   : Bir gayrimenkul malın emsaline göre bedelini takdir etme
Tashîh   : Düzeltmek
Tûl   : Uzunluk
Tûlen   : Uzunluğu
Tedâvül   : Tapu kayıtları tesis edildikten sonra alım, satım, ifraz,     
                                         intikal gibi sebeplerden dolayı şahıslar arasında gelen 
                                        değişiklikler.
Tevsîk   : Vesikalandırma, sağlamlaştırma, yazılı hale getirme
Teb‘a-i Devlet-i Aliyye : Osmanlı Devletine bağlı, tabi
Tekye   : İbadet ve ders için toplanılan yer
-U-
Uhde  : Bir kimsenin üzerinde olan iş, sorumluluk
-V, Y-
Vakıf Temessükü : Vakıf memurları tarafından eski tarihlerde verilen senet
Vakf-ı müstesnâ  : Vakıflar idaresinin müdahale ve mürakabesi olmaksızın, 
                                        doğrudan doğruya mütevellileri tarafından idare olunan 
                                        vakıflar
Veled     : Oğul (gayri müslimler için)
Vefâen ferâğ   : Taşınmaz mal rehni
Veledân     : Çocuklar (Gayri Müslimler için)
Yoklama Kayıtları : Rumi 1288-1325 tarihleri arasında miri arazinin, yetkili 
                                        memurlar tarafından mahalline gidilerek, yerinde görülüp 
                                        incelenerek tutulan kayıtlar.
Yemîn  : Sağ
Yemîni  : Sağ taraf
Yesâri  : Sol taraf
Yemîn ü yesâr  : Sağ ve sol 
-Z-
Zabıt Kayıtları  : Kadastro  (tapulama) görmeden önce taşınmazlarla ilgili 
                                        tutulan tapu kayıtları.
Zâde  : Oğul, evlat
Zâviye  : İbadet ve ders için toplanılan yer
Zahri  : Arkası, arkaya ait.
Zevc  : Koca
Zevce  : Karı
Zımn  : İç taraf
2)KAYITLARIN NEVİ VE İKTİSAP SÜTUNUNDA GEÇEN
HİSSE ORANLARI    ARAPÇA BAYAĞI KESİRLER
Nısıf  : 1/2, yarısı
Sülüs  : 1/3’ü
Sülüsan (sülsan)  : 2/3’ü
Rub‘  : 1/4
Râbi‘     : Dördüncü
Râbi‘an     : Dördüncü olarak
Hums   : 1/5
Südüs    : 1/6
Subu‘ : 1/7
Sümün     : 1/8
Tüs‘     : 1/9
3) ESKİ KAYITLARDA BULUNAN VE DEĞİŞİK YÖRELERDE KULLANILAN MAHALLİ ÖLÇÜLER
Eski yüzölçümü birimleri:
1 Atik Dönüm  =1600 Arşın kare = 918,672m2.                                                       1 Atik Evlek  = 400 Arşın kare = 229, 668 m2.
1 Arşın kare  = 0, 57417 m2.
1 Cedid Dönüm = 2500.00 m2.
1 Cedid Evlek  = 100.00 m2.
1 Kirah   = 1 dm2.
1 Cerip   = 60X60=3600 Zira=2067, 012 m2.
1 Zira   = 0, 57417 m2.
 
Eski uzunluk ölçü birimleri:
1 Fersah  = 7500 Arşın = 5685 m.
1 Berid   = 4 Fersah = 22740 m.
1 Merhale  = 2 Berid = 45480 m.
1 Kara mili  = 2500 Arşın = 1895 m.
1 Kulaç   = 2, 5 Arşın= 1, 895 m.
1 Arşın   = 0, 75774 m.
1 Parmak  = 1/24 Arşın= 0, 03157 m.
1 Hat   = 1/12 Parmak= 0, 00263 m.
1 Nokta   = 0. 00022 m.
1 Urup   = 0, 085 m.
1 Endaze  = 0, 65 m.
1 Adım   = 0, 75774 m.
1 Hatve   = 0, 75774 m.
Kullanıldığı Yöreye Göre Değişen Ölçü Birimleri
Bölgesi     Ölçü birimi   Metrik karşılığı
AFYON    1 Dönüm   2000, 00 m2.
ANKARA    1 Mucur   32, 3544 m2.
   “     1 Şinik   129, 1883 m2.
    “     1 Yarım   516, 753 m2.
AYDIN     1 Satraç   0, 57417 m2.
ARHAVİ    1 Kıyye   150, 00 m2.
BURSA     1 Muzur   4643, 36 m2.
ÇUMRA    1 Dönüm   2500, 00 m2.
      “     1 Havayi   17 Litre
ELAZIĞ    1 Kot           229, 668 m2.: 4=57, 417 m2.    “     1 Ölçek   229, 668 m2.
    “     1 Urub (Rusu)  918, 672 m2.
     “     1 Kil    3674, 688 m2. 
Bölgesi     Ölçü birimi   Metrik karşılığı
ESKİŞEHİR    1 Araba ot   4- 6 Dönüm
ERZURUM    1 Batman   459, 336 m2.
ERMENEK    Kutu    4, 5 ¬¬¬- 5 Kg.
GAZİANTEP    Kile    160 - 170 Kg.
        “     Timin    1/8 Kile
GİRESUN    Kod    1500, 00 m2.
       “     Kıye    2500, 00 m2.
GİRESUN    Karış    20 cm.
HADİM               Mandal   30- 40 m2.
   ‘’                  Evlek    250. 00 m2
HADİM               Dönüm              1435, 4247 m2.
İSTANBUL    1 Kile    1837, 344 m2.
    “     1 Müd    36746, 88 m2.
İZMİR     1 Satraç   0, 57417 m2.
KARAPINAR    Çiftçi dönümü  2500. 00 m2.
     “     Yeni dönüm   2025. 00 m2.
     “     Hükümet dönümü  10000. 00 m2.
K.MARAŞ    Çiftlik    3000, 00 m2.
KELKİT    Kile    918, 672 m2.
NİKSAR    ½ teneke buğday  1300, 00 m2 REŞADİYE    Kil    2067, 75 m2.
      “     Kot    459 m2.
     “     Evlek    229, 75 m2.
SAMSUN    Kil    918, 672 m2.
ÇARŞAMBA Kesim    2765.00 m2                                                                                                             (Yeşilırmak’ın    Doğu Bölgesi)
2025,00 m2 
  (Yeşilırmak’ın Batı   Bölgesi) 
TERME               Kesim    3600 m2.
ALAÇAM    Kabak    8000,00 m2.
SİVAS     Ölçek    918,672 m2.
SİVAS     Evlek    229,668 m2.
 Bölgesi     Ölçü birimi   Metrik karşılığı
SİVAS     Kile    12861,408 m2.
TOKAT    Rublağ   1837,344 m2.
TRABZON    Kot    1200,00 m2.
URFA     Timin    1837,344 m2.
   “       Kile    14698,752 m2.
   “     Ölçek    918,672 m2.
YOZGAT    Kile    918,672 m2.
   “     Çerik    150,00 m2.
 
4) ESKİ TAPU KAYITLARINDA YER ALAN TAKVİMLER VE BUNLARIN BUGÜNKÜ KARŞILIKLARI
a) Hicri Takvim
Hicrî takvim Hz. Muhammed′in ölümünden sonra, günlerin hesaplanması konusunda ortaya çıkan bazı anlaşmazlıklar üzerine düzenlendi. Hz. Muhammed’in Mekke′den Medine′ye göç yani hicret yılı olan 622 Miladi yılı bu takvimin başlangıç yılı kabul edildi. Hicretin gerçekleştiği ayın Muharrem ayı  olduğu anlaşılınca takvimin başlangıç ayının da Muharrem olması kararlaştırıldı. Böylece 1 Muharrem gününe denk gelen 16 Temmuz 622 Milâdî tarihi  Hicrî takvimin başlangıç günü oldu. Hicrî yılı Milâdî  çevirmek için Hicrî yıl 33’e bölünecek, bu bölümden arta kalan sayı dikkate alınmadan bölüm olarak elde edilen sayı Hicrî yıldan çıkartılıp 622 sayısı eklendiğinde Milâdî yıl bulunmuş olacaktır. 
Örneğin 1391 yılının Milâdî karşılığını bulalım: Önce Hicrî sayı olan 1391′i 33′e böleceğiz. Karşımıza sonuç olarak 42, kalan sayı olarak da 5 çıkmaktadır. Bu kalanı hesaba katmadan Hicrî rakam olan 1391′den bölüm olarak tespit edilen 42′yi çıkarıp, kalana 622′yi ilave edeceğiz. Bu durumda; 
1391 : 33 = 42,  kalanı 5.     
1391¬¬ – 42 = 1349
1349 + 622 = 1971
Sonuç olarak Hicrî 1391′in karşılığı Milâdî 1971′dir.    
Tapu Kayıtlarında H.1263 (M.1847) ila H.1287 (M.1871) Tarihleri Arasında Hicrî (Arabî) Takvim Kullanılmıştır. 
Hicrî / Arabî  Aylar          Sembolü    Kaçıncı Ay Oldukları 
Muharrem                Mim harfi  I.  ay
Safer     Sad   harfi            II. ay
Rebi‘ü’l-evvel (R.Evvel)  Ra, elif harfleri III. ay
Rebi‘ü’l-âhir (R.Ahir)  Ra harfi  IV. ay
Cemâziye’l-evvel (C.Evvel)  Cim, elif harfleri       V. ay
Cemâziye’l-âhir (C.Ahir)  Cim harfi  VI. ay
Receb     Be harfi  VII. ay
Şaban     Şın harfi  VIII. ay
Ramazan    Nun harfi  IX. ay
Şevval     Lam harfi  X. ay
Zilka‘de (Z.Kade)   Zel, elif harfleri XI. ay
 Zilhicce (Z.Hicce)   Zel harfi  XII. ay
b) Rûmî Takvim
Rûmî  sene M.Ö. 46′da Roma İmparatoru Jül Sezar adına düzenlen  takvim esasına dayanır. Yılbaşı Mart kabul edilir. Rûmî sene ile Hicrî sene arasında  süre farkı vardır.  Hicrî ayların 29 veya 30 gün sürmesi, bu aylarla, Milâdî aylar arasında yılda 10 günlük farkın oluşmasına neden oldu. Aradaki bu fark, her 33 yılda bir Hicrî yılın Milâdî ya da Rûmî yıldan  düşürülmesine neden olmuştur. Buna sıvış senesi denir. Rûmî seneyi bulmak için  Miladi seneden 584 çıkartılır. Örneğin: 1985 Miladi seneye çevirmek için 1985 – 584 = 1401  şeklinde  Rûmî seneyi buluruz. Rûmî seneyi Miladi seneye çevirmek için  örneğin 1331 senesini ele alalım. Miladi seneye çevirmek için 1331 senesine  584 ekleriz  Bu durumda 1331 + 584 = 1915 şeklinde  Miladi sene bulunur. Rumi sene 1840 yılında  yeniden  düzenlendi ve bu takvim 1925 yılına kadar  mali işlemlerde kullanıldı.   
Tapu Kayıtlarında R.1287 (M.1871) ila R.1334 (M.1918) Tarihleri Arasında Rûmî Takvim Kullanılmıştır. 
Tapu kayıtları tutulmaya başladığı Hicri 1263 / Miladi  1847 tarihinden itibaren miri araziye ait kayıtlarda Hicri takvim esas alınmış, H.1287/M. 1871 senesine kadar kullanılmıştır. Bu seneden sonra kayıtlarda Rûmî takvim esas alınmış, kimi kayıtlarda Hicri ve Rumi yan yana verilmiştir.
Rûmî Aylar    Hangi Aya Tekabül Ettiği 
Mart       Mart
Nisan        Nisan
Mayıs       Mayıs
Haziran      Haziran
Temmuz      Temmuz
Ağustos      Ağustos
Eylül       Eylül    
 Teşrin-i Evvel (T. Evvel)    Ekim
 Teşrin-i Sânî (T. Sani)    Kasım
 Kânûn-ı Evvel (K. Evvel)    Aralık
 Kânûn-ı Sânî (K. Sani)    Ocak
 Şubat       Şubat
1334 (1918) Yılında, Rûmî Malî Yılbaşı Olarak Kânûn-ı Sânî Kabul adilmiş ve  1341 (1925) tarihine kadar Rumi Takvim kullanılmıştır.
 Buna göre;
          Rûmî Aylar    Hangi Aya Tekabül Ettiği
Kânûn-ı Sânî      Ocak
Şubat       Şubat
Mart       Mart
Nisan       Nisan
Mayıs       Mayıs
Haziran      Haziran
Temmuz      Temmuz
Ağustos      Ağustos
Eylül       Eylül
Teşrin-i Evvel (T. Evvel)    Ekim
Teşrin-i Sânî   (T. Sânî)    Kasım
Kânûn-ı Evvel (K. Evvel)    Aralık
c) Miladi Takvim 
Tapu Kayıtlarında  M.1926 (R.1342) tarihinden sonra  Miladi Takvim  kullanılmaya başlanmıştır.
_____________________________________________________________________
01/06/2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder