`Hatırlı kişiler`in orman talanı
`Hatırlı kişiler`in orman talanı
Topbaş`ın kuzenlerinin Tuzla`daki devlet ormanındaki kârını konu alan haberimizin ardından, Başkanlık makamından gazetemize yollanan `diğer ortakları niye açıklamadığımızı` eleştiren açıklamayla harekete geçtik. İşte devlet ormanındaki diğer `hatırlı
Topbaş`ın kuzenlerinin Tuzla`daki devlet ormanındaki kârını konu alan haberimizin ardından, Başkanlık makamından gazetemize yollanan `diğer ortakları niye açıklamadığımızı` eleştiren açıklamayla harekete geçtik. İşte devlet ormanındaki diğer `hatırlı ve şanslı` hissedarlar…
Aralarında MNG Holding Sahibi Mehmet Nazif Günal, Son Havadis Gazetesi`nin sahibi ve adı Darbe Günlükleri`nde de geçen Mustafa Özkan, Kadir Topbaş`ın kuzenleri Ömer Faruk Maviyıldız, Osman Maviyıldız ve Topbaş`ın köylüsü Mehmet Kuzgun, Mustafa Kuzgun`un da bulunduğu hissedarların Tuzla Tepeören`de bulunan Karaağıl Devlet Ormanı savaşı bitmiyor.
Hissedarların Tuzla Tapu Kadastro Mahkemesi`nde açtıkları tapu tescil davası 2005 yılında sonuçlanmış, hakim İhsan İsa Arısoy, davacıların lehine karar vererek tapularını tescil etmişti. Ancak, devlet ormanını özel mülkiyete dönüştüren bu kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesi`nin 22 Kasım 2007 tarihli kararıyla şu gerekçelerle usulsüzlüğü bozmuştu:
`YASAL BOŞLUKTAN YARARLANMIŞLAR`
Yargıtay kararında, `kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan eski tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği, `öncesi orman olan` ve bu niteliği gereği orman sınırı içine alınan bir yer hakkında sonradan oluşturulan `yolsuz tescil` olup kayıt malikine hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı`nı söyleyerek, `Mustafa Özkan ve arkadaşları, ile diğer davacılar yönünden, 1948 yılı orman kadastrosunun kesinleştiği, 1984 ve 1988 yıllarında yapılan aplikasyon ve 2 /B madde uygulama işlemlerinin bu kişilere orman kadastrosunun iptali konusunda yeni bir dava açma hakki vermeyeceği` ve `verilen hükmün bozulmasının gerektiği`ne karar verdi.
Yargıtay kararında `Mahkeme kararına konu olmadığı, o günkü yasal boşluktan istifade ile tapuda tescil gördüğünün anlaşıldığı, Devlet Ormanları`nda tapu ile iktisap mümkün olmadığına ve ormanlık saha o günkü mevzuata aykırı olarak özel kişiler adına tesbit ve tescil edildiğinden 1094 sayılı parselin tesbit ve tescilinin usulsüz olduğu sonucuna varıldığını...` diyerek davacıların yasal boşluklardan yararlanarak tapu sahibi olduklarını belirtiyor.
MAHKEME YARGITAYI TANIMIYOR
Ancak, yargıtayın bu kararına rağmen, iki yıl sonra Mustafa Özkan avukatı Murat Aksu aracılığıyla Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi`nde yeni bir dava daha açtı.
Daha önce aynı yer ve aynı kişiler için tescil ettiği mülkiyet kararı yargıtay`dan dönen hakim İhsan İsa Arısoy, 04.09.2009 tarihinde verdiği kararla Mustafa Özkan`ı haklı bularak Yargıtay`ın kararına rağmen tespit ve tedbir kararını verdi.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Konuyla ilgili görüşlerini aldığmız hukukçular, tedbir kararının `zor bir karar` olduğu, davacının davayı kazanma ihtimalilin çok yüksek olduğu durumlarda verildiği konusunda hemfikir. Bu karar sonucunda yapılan tespitle adı geçen araziye bu güne dek ne kadar hafriyat döküldüğü tespiti yapılarak, bu gelirin aslında Mustafa Özkan`a ait olduğu belirlenecek. Böylece yargıtayın `burası devlet ormanıdır. Tapusu özel mülkiyete konu olamaz` dediği milyonlarca dolarlık bir yerin gelirine sahip olacak.
TOPBAŞ`İHBAR` ETTİ, BİRGÜN ARAŞTIRDI!
17 milyon metrekarelik alanı, Formula`ya cepheli konumu, Sabiha Gökçen Havaalanı`na yakınlığı ve son olarak da 3. Köprü bağlantı yolları güzergahında oluşu nedeniyle değeri milyar dolarla anılan Karaağıl Devlet Ormanı aynı zaman İstanbul`un içme suyu ihtiyacının üçte birini karşılayan Ömerli Barajı İçme Suyu Havzası`nda yer alıyor.
Karaağıl devlet ormanında hissesi bulunan Topbaş`ın kuzenleriyle ilgili yaptığımız haber üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gazetemize bir açıklama göndererek, `akrabalarımın devlet ormanındaki hissesi yüzde 3`tür. Kalan yüzde 97`nin kimin olduğunu neden araştırmıyorsunuz?` dedi. Bu ihbar üzerine harekete geçen gazetemiz,, kalan hissedarları da araştırarak ortaya çıkardı!
`Şanslı` hissedar Mustafa Özkan kim?
17 mİlyon metrekarelik Karaağıl Devlet Ormanı`nın 10 milyon metrekarelik hissesine sahip olan Mustafa Özkan eski bir gazeteci. Adı pek çok yerde anılan Özkan, Adalet Partisi`ne yakınlığıyla bilinen Son Havadis gazetesinin sahibi olarak gazetecilik hayatını sürdürdü. Gazetesini 1988 yılında kapattı. Demirel`in `sağ kolu` olarak anılsa da herkesle arası iyiydi. Ecevit`in Güneş Otel`de AP`nin 11 milletvekilinin transferinde de, yıllar sonra Sarıgül`ün CHP`ye geçişinde de arabulucu olarak adı geçti. En son ismi Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek`e ait olduğu iddia edilen `Darbe Günlükleri`nde Aydın Doğan`ı paşalarla buluşturan adam olarak anıldı.
MNG patronunun orman düşkünlüğü
Karaağıl Devlet Ormanında yaklaşık 1 milyon 106 bin metrekarelik bir hisseye sahip olan Mehmet Nazif Günal, MNG Holding`in sahibi. MNG Holding`in `orman aşkı` daha önce basına pek çok kez tesadüfen çıkan yangınlarla yansımıştı. MNG`nin Antalya`da Topkapı Palace`ın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için yaptığı başvurunun reddedilmesinden bir yıl sonra yangın çıkması ve ardından alanın MNG`ye tahsisinin yapılması daha zihinlerden silinmemişti ki bu kez benzer bir durum Bodrum`da da yaşanmıştı.
Holdingin iki şirketine 2006`da, Bodrum Pina Yarımadası`daki orman alanında otel izni verilmiş, Güvercinlik köyü çevresindeki bu alan 2007`de yanmıştı. 238 hektarlık ormanlık alanın telef olduğu yangının ardından MNG bu kez, bölgedeki koyu izin almadan doldurmuş, MNG`nin şantiye şefi Sinan Karaağaçlı ihlalin ortaya çıkması üzerine `İzin almayı bekleseydik zaman kaybederdik. Denizi doldurduk, cezası neyse öderiz` cevabını vermişti. Çok geçmeden Kaymakam MNG`ye çevreye yaptığı katkılardan dolayı plaket vermesi ise bir başka `hoş` ayrıntı olarak gazetelerde yer almıştı.
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 1998/6787
K. 1999/5568
T. 11.11.1999
o YARGILAMANIN YENİLENMESİ (Dava Konusu İşlemle İlgili Olarak Kesinleşmiş Birbirine Aykırı Mahkeme Kararları Bulunması)
o MAHKEME KARARLARI ARASINDA ÇELİŞKİ (Yargılamanın İadesine Konu Edilebilmesi)
o KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN İPTALİ TALEBİ (Dava Konusu İşlemle İlgili Birbirine Aykırı Kesinleşmiş Mahkeme Kararlar Bulunması - Yargılamanın Yenilenmesi)
2577/m.53
ÖZET : Dava konusu işlem ile ilgili olarak kesinleşmiş ve birbirine aykırı mahkeme kararları bulunduğundan, karar yargılamanın yenilenmesine konu olabilir.
İstemin Özeti : Adana 2.İdare Mahkemesinin 9.7.1998 günlü, E:1998/729, K:1998/684 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savurana verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işleme ilişkin olarak kesinleşmiş farklı mahkeme kararları bulunması nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi istemi kabul edilerek konu hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekirken istemin reddinde isabet bulunmadığından mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: ... İli, ... İlçesi, ... pafta, ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması yolundaki 1.2.1993 günlü, 66 sayılı il daimi encümeni kararının iptaline ilişkin 6.4.1994 günlü, E:1993-767, K:1994-289 sayılı kararın yargılanmasının yenilenmesi istenilmiş, idare mahkemesince, 2577 sayılı Yasanın 53. maddesinde belirtilen koşulların bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, karar davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 53. maddesinde Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi için sebepler sayılmış: 1/h maddesinde, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması durumunda yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu 18-20 pafta, 1094 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle taşınmazın diğer iki paydaşı tarafından açılan davalarda işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararlarının karar düzeltme aşamasında Danıştay Altıncı Dairesinin 26.12.1995 günlü, E: 1995/3297, K: 1995/5364 ve 18.1.1996 günlü, E-.1995/3405, K: 1996/377 sayılı kararları ile bozulduğu, bakılmakta olan davada ise mahkeme kararının Danıştay Altıncı Dairesince onandığı ve 14.12.1995 günlü, E:1995/3369, K:1995/5103 sayılı kararıyla da karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleştiği, bunun üzerine davalı ... Valiliği tarafından anılan kararlar arasında içtihat aykırılığı bulunduğu gerekçesiyle içtihatların birleştirilmesinin istenildiği; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 18.3.1997 günlü Genel Evrak No:96/43249 sayılı yazısı ile kararlar arasında içtihadın birleştirilmesine konu olan bir aykırılığın bulunmadığı, Altıncı Dairenin 14.12.1995 günlü, E:1995/3369, K:1995/5103 sayılı kararının yargılamanın yenilenmesine konu olabileceğinin bildirildiği, davalı idare tarafından da 16.6.1997 günlü başvuru ile yargılamanın yenilenmesi istenilmişse de idare mahkemesince istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, idare mahkemesince yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak istemin değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Adana 2.İdare Mahkemesinin 9.7.1998 günlü, E:1998/729, K:1998/684 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 11.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi
Yorumlar