30 Ocak 2012 Pazartesi

TÜİK'ten şok eden araştırma: konutlarda su yalıtımı yok!

TÜİK'ten şok eden araştırma: konutlarda su yalıtımı yok!
Yaşam kalitemizi önemli ölçüde etkileyen konutlarımızın sağlıklı, güvenli ve konforlu olması çok önemli. Ancak maalesef ülkemizdeki konutların çoğunda bırakın lüksü, konforu bazı standart özellikler bile eksik. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçları da bunu kanıtlıyor. Araştırmaya göre; Türkiye’deki konutların yüzde 43,8’inde sızdıran çatı, nemli duvarlar ve dolayısıyla küf, rutubet sorunu var. Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özcan’a göre; bu demek oluyor ki bu konutlarda su yalıtımı yok. Oysa su yalıtımı binanın taşıyıcı sistemini korozyondan yani paslanmadan koruyor. Bu da depreme karşı daha sağlam yapılar anlamına geliyor. Suyun zararlı etkileri, yapının ömrü ve dayanıklılığı açısından en büyük tehdit… Binalarımız; yağmur, kar gibi yağışlar, toprağın nemi ve toprak tarafından emilen yağış, banyo, tuvalet gibi ıslak bölgelerde su sızıntıları ve zemindeki basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya herhangi bir yoldan sızan su, taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona uğratıyor, kesitlerinin azalmasına ve yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düşmesine neden oluyor. Binaların suya ve neme karşı korunması için tek çözüm ise su yalıtımı…
Su yalıtımı olmayan bina 10 yılda taşıma kapasitesinin % 66’sını kaybediyor BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özcan, büyük bir depremde, korozyona uğramış bir binanın ayakta kalmasının hemen hemen mümkün olmadığını belirtti. Özcan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 1999 depreminden sonra hazırlanan rapora dikkat çekti. Komisyon tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan kontrollerde, bu binaların yüzde 79'unun hasarlı bulunduğunu söyleyen Özcan, hasarlı binaların yüzde 64’ünde hasar nedeninin korozyon olduğunu vurguladı. Özcan, su yalıtımı olmayan binaların korozyon nedeniyle 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık yüzde 66’sını kaybettiğini vurguladı.
Sağlıklı konutlar için de su yalıtımı şart! TÜİK Araştırması’na göre; Türkiye’deki konutların yüzde 43,8’inde sızdıran çatı, nemli duvarlar ve dolayısıyla küf, rutubet sorunu olduğuna dikkat çeken Özcan, su yalıtımının konutlarda bakteri ve küf oluşmasını engellediğini, suyun çatı ve duvarlardan sızmasını önleyerek sağlıklı ve konforlu ortamlar sağladığını kaydetti. Nem ve nemin yol açtığı küfün, mekânlarda kötü kokuların oluşmasına ve bakterilerin üremesine neden olduğunu ifade eden Özcan, bu havayı soluyan kişilerde alerji, astım, bronşit gibi hastalıkların kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Yapı Kanunu’nda su yalıtımı zorunlu olmalı Yapı Kanunu’nda su yalıtımının mutlaka zorunlu hale getirilmesi gerekliliğine dikkat çeken Özcan, “Bina statiğinin Deprem Yönetmeliği’ne uygunluğu nasıl denetleniyorsa, Su Yalıtımı Uygulama Kural Standardı da mecburi standart olmalı ve denetlenmeli. Özellikle denetim mekanizmasındaki eksiklikler Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapı güvenliği ilkesini bozuyor, can ve mal kaybına yol açıyor.” dedi. Su yalıtımı ile ilgili sorularınız için www.bituder.org internet adresinden ve 0216 466 33 29 numaralı telefondan BİTÜDER’e (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği) ulaşmanız yeterli.

Serdar İnan: 'yabancıya düşük fiyatlı arsa satışını yanlış'

Serdar İnan: 'yabancıya düşük fiyatlı arsa satışını yanlış'
İnanlar Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan'ın son günlerde gayrimenkul sektörünün gündemi olan mütekabiliyet yasasıyla ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu "Malımızı düşük fiyata satma politikası yanlış" Serdar İnan yaptığı açıklamada, " Yabancıya satışın yapılması memleketimize sermaye girişini sağlayacağı için yıllardır benimsediğim ve röportajlarda hep olumlu cevaplar verdiğim bir olgu. Ancak; yabancıya 30 hektara kadar imarsız arazi satışına karşıyım. Hem malımızı satacağız hem de fiyatı düşük satacağız, bu bence yanlış." şeklinde konuştu. Dönümü 500 TL olan arazilerimiz var Ülkemize ciddi sermaye girişi sağlayacağını söyleyen İnan, "Şu an Türkiye'de dönümü 500.-TL olan arazilerimiz var; hem fiyatların azlığı hem de düşük bir bedel karşılığında çok geniş alanların alınma ihtimalinin ileride stratejik sorunlara yol açabileceğini tahmin ediyorum. İmarlı araziler ya da yapılmış binalardan daire ve/veya işyeri satışı, değerli mülkler olduğundan ülkemize ciddi sermaye girişi sağlayacaktır." dedi. İlerleyen dönemde stratejik sorunların önüne geçilebilir "Bu satışların dışında, bir binada çok çeşitli ülkelerden alımların yapılması, içinde Türk vatandaşlarının da hissesinin olması; hem ülkeyi daha heterojen ve uluslararası konuma getirecek hem de yabancıların bir yere yoğunlaşmasını engelleyerek ileride bir takım stratejik sorunların çıkmasının da önüne geçilmesini sağlayacaktır." Ülkemiz uluslararası bir görünüm kazanacaktır "Bu manada yabancıya satışın faydaları ile ilgili iki başlığın altını çizmek lazım: Öncelikle, ciddi bir sermayenin yurtdışından ülkemize girmesinin yolu açılacak, ikinci olarak da ülkemiz daha uluslararası bir görünüm kazanacaktır. Ülkemizden işyeri ya da konut alan yabancılar her sene mecburen ülkemizi ziyaret edecek, burada işyeri açacak, evlenecek, para harcayacaklar. Bu işlemlerin neticesinde ülkemizin dışarıda ciddi bir seveni ve lobisi de olacağını unutmamamız lazım." dedi.

İnşaatlarda sertifikasız çalışmaya yasak geliyor

İnşaatlarda sertifikasız çalışmaya yasak geliyor
İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik gereği, yeni yıldan itibaren şantiyelerde yetki belgesi olmayan usta çalıştırılması yasaklandı. İnşaatlarda yeterlilik belgesi bulunmayan usta çalıştırılmayacak olması, yerel yönetimleri de harekete geçirdi. Sakarya'nın Hendek ilçesinde, inşaat işçiliği yapan yaklaşık 800 kişiye eğitim verilerek, sertifikalı olmaları sağlanacak. 800 kişiye 32 ile 40 saat arasında ders verilecek Yeni yıl ile birlikte inşaat sektöründe sertifikalı ustalar çalıştırılabilecek. Sertifikasız usta çalıştıran kişilere para cezası kesilecek. İnşaat ustalarına sertifika zorunluluğu getirilmesinin ardından, inşaat işçileri için eğitim kursları düzenlenmeye başlandı. Bu kurslardan biri de Sakarya'nın Hendek ilçesinde başlatıldı. Hendek Belediyesi bünyesinde bulunan BEL İŞ Meslek Edindirme Merkezi ve Anadolu Kalkınma Vakfı Endüstri Meslek Lisesi işbirliğiyle ilçede hayatlarını inşaat işçiliği ile kazanan yaklaşık 800 kişiye 32 ila 40 saat arasında ders verilerek, sertifika almaları sağlanacak. Toplantıda konuşan, Anadolu Kalkınma Vakfı Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Kadir Çakıcı, kanun gereği bundan böyle elinde mesleki diploması olmayanların inşaatlarda çalışamayacaklarını söyledi. Düzenledikleri kursu tamamlayanlara 2015 yılına kadar geçerli olacak geçici ustalık ve yetki belgesi verileceğini kaydeden Çakıcı, "Bu ustalarımızdan, 2017 yılına kadar ustalık belgelerinin aslını almaları istenecek. İlkokul mezunu olan ustalar, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'ndan 6 yıllık çalışmışlığını belgelendirdiklerinde ya da bizim verdiğimiz belgeyle bir işletmeye gidip çalıştıklarını ispatladıklarında, sınavlara girerek ustalık ya da kalfalık belgesini alabilirler." dedi

2012'de konut fiyatları artıyor mu?

2012'de konut fiyatları artıyor mu?
Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, 2012 yılında inşaat sektöründe yaşanabilecek gelişmeleri değerlendirdi. Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, çok başarılı bir yıl geçirdiklerini ifade ederek, “2011 bizim için çok verimli bir yıl oldu. 2 bin adet konut satışı ve 715 milyon TL hasılat elde ettik. Elde ettiğimiz satış ve hasılat rakamları da bunun en güzel göstergesidir. 2011 yılının 12 aylık bölümünü de rakipsiz olarak birinci kapatacağını bugünden söyleyebiliriz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm projelerimiz sayesinde konutta güvenin markası haline geldik. Tüm projelerimizde erken teslimat ve yüksek prim vaadini gerçekleştirerek, müşterilerimizin beklentilerine olumlu cevap vermiş olduk. Yeni projelerimizle birlikte 2012 yılı bizler için daha da güzel geçecektir. Başta Kağıthane Cendere Vadisi'nde gerçekleştireceğimiz mix proje ile Halkalı'da hayata geçireceğimiz mega proje olmak üzere yıl boyunca en iddialı projeleri hayata geçireceğiz” dedi. 2012 yılında Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörünün durumu ne olacak? Avrupa ve dünya ekonomisindeki olumsuz beklentilere rağmen Türkiye ekonomisinin 2012 yılında % 4 oranında büyüyeceğini tahmin etmekteyiz. İnşaat sektörünün ise özellikle iki önemli yasanın çıkması beklentisi ile birlikte % 5-6 büyümesini öngörüyoruz. 2012'de yasalaşması beklenen iki önemli tasarı olduğuna dikkat çeken Çetinsaya, bunların “Mütekabiliyet Yasa Tasarısı” ile “Depreme Dayanıksız Binaların Yıkım Yasa Tasarısı” olduğunu söyledi. Her iki tasarının yasalaşması durumda konut sektörünün yeni bir ivme kazanacağını ifade eden Çetinsaya, “Mütekabiliyet Yasası'ndaki düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor. Dünyanın birçok ülkesinde gayrimenkul alım satımı serbestçe yerine getirilmektedir. Türkiye'de dünyadaki bu gelişmelere kayıtsız kalmamalıdır. Yasanın çıkması halinde özellikle Ortadoğu ülkelerinden ciddi bir talep gelmesi beklenmektedir. Özellikle lüks konut ve recidence satışlarında artış olacağını düşünüyoruz” dedi. Süleyman Çetinsaya, Ocak ayında yasalaşması beklenen “Depreme Dayanıksız Binaların Yıkım Yasa Tasarısı” ilgili olarak da , “Türkiye genelinde 19 milyona yakın konut bulunuyor. Bunun yaklaşık yüzde 40'ının yenilenmesi gerektiği bir gerçek. Uzun vadeli bir proje olan yasa tasarısının meclisten geçmesi halinde hem konut sektörümüz için yeni yatırım alanları ortaya çıkacaktır hem de halkımızın depreme dayanıklı binalarda yaşamaları sağlanacaktır” dedi. Yeni yapılan projelerdeki konut fiyat artışının yüzde 15-20 dolayında gerçekleşeceğini ve faizlerin özellikle yılın ilk yarısından sonra düşüş eğilimine gireceğini söyleyen Süleyman Çetinsaya, “2011 yılında fiyatlara yansıtılmayan inşaat malzemelerine gelen zamlar ve 2012 yılında arsa maliyetlerinde yaşanacak olan artışlar neticesinde ertelenen fiyat artışlarının 2012 yılında gündeme gelmesini bekliyoruz” dedi. Yavuz Karaman / Milliyet

Kentsel Değişimin Yıldızı Esenyurt

Kentsel Değişimin Yıldızı Esenyurt Gelişen ve yenilenen yeni yüzüyle çarpıcı bir dönüşüm içinde bulunan Esenyurt'ta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Esenyurt Belediyesi'nin işbirliği ile devam eden altyapı çalışmaları ve büyük konut projeleri tamamlandığında Esenyurt çağdaş anlamda İstanbul'un en modern yerleşim merkezlerinden biri olacaktır İstanbul'un çıtasını yükseltmeye aday, bölgede başta bina sağlamlığı ve konfor olmak üzere her bakımdan model olma yolunda ilerleyen Esenyurt'ta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Esenyurt Belediyesi'nin işbirliği ile gerçek anlamda bir başarı öyküsü yazılıyor. Yaşanan muazzam kentsel dönüşümün ek imar avantajı verilmeden sağlanması ise başarıyı pekiştiren en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Altı yılda yaşanan büyük değişim İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Esenyurt Belediyesi işbirliğiyle Esenyurt'ta yedi yıl önce başlatılan kentsel değişim ve dönüşüm yüzde 65 oranında tamamlanmış bulunuyor. Söz konusu kentsel dönüşüm projesinin İstanbul'un tüm ilçelerinde başlatıldığını, ancak mevcut halde Esenyurt'un ileri düzeye ulaşmış olduğu görülmektir. Dönüşüm Anakent ve ilçe belediyesinin örnek işbirliğiyle hayata geçiyor, bunun için öncelikle belediyeler arası sağlanan koordinasyon ve işbirliği büyük önem taşıyor. Alt gelir grubuna öncelik tanındı Özellikle alt gelir grubuna yönelik yapılan çalışmaların sağlıklı bir çözüme ulaştığını, vatandaşların makul fiyatlarla konut sahibi olmuştur. Esenyurt'a yönelik ilginin temelinde depreme dayanıklı konut projelerinin yanı sıra eğitim ve sağlık kurumları, yeşil alan, spor tesisleri, otopark, sığınak gibi imkanların da önemli rol oynadığının altı çizilmektedir. Yetkililer, mevcut okulların da yenilendiğini ve depreme dayanıklı hale getirildiğini, bununla birlikte iki şehir stadyumunda depreme hazırlık olarak depolama ve toplanma alanları oluşturulduğunu kaydedilmektedir. Ayrıca, kapalı pazar alanlarının her birinde deprem sonrasında yararlanılacak lojistik merkezlerin yanı sıra, insanların sağlık ve ihtiyaç duyulan diğer hizmetleri alabilecekleri alanlar yaratıldığını, her biri en az 100 dönüm büyüklüğündeki dört şehir parkın da toplanma kurulabilecek alanların tesis edildiğini de ifade ediyorlar. Esenyurt'un tüm altyapısı yenilendi Esenyurt'un tüm altyapısı yenilenmiştir. Yol, su, elektrik ve diğer altyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Her bölgeye hizmet götürülmüştür. 2 Devlet hastanesi ve 16 sağlık ocağı ile Esenyurt'un sağlık altyapısının tamamlanmıştır. Gecekondu dan modern yerleşime geçiş Metro, metrobüs, otoyol ve kavşaklar gibi hızla devam eden altyapı çalışmaları ve modern konut projeleri tamamlandığında Esenyurt çok yakın bir zaman diliminde kentsel değişim simgesi haline gelecektir. Kalan gecekondular vatandaşların gönüllü katılımı ile imara uygun bir şekilde kentsel değişime dahil edilmekte ve modern bir yerleşim merkezi haline gelmektedir. Esenyurt'un uzun yıllar boyunca kendi haline terkedilmiş bir varoş görüntüsü sergilemesinin ardından büyük müteahhitlik firmalarının bölgeye yönelmeleri ve çağdaş konut projelerine birbirleriyle yarışırcasına imza atmalarıyla bölge bugün İstanbul'un en büyük şantiye alanı haline gelmiş bulunuyor. Öte yandan, İstanbul'da yerleşim sorununa karşı en ciddi arazi ve imar çözümü Esenyurt'ta yaşanıyor. Sosyal imkanlar geniş, fiyatlar uygun Esenyurt'ta inşası devam eden çağdaş konut projelerinin her türlü sosyal imkanı içermektedir. Konforlu, güvenli, sağlıklı ve modern bir ortamda yaşamak ve uygun fiyatla konut sahibi olmak isteyenler tercihlerini Esenyurt'tan yana kullanmaktadır. Esenyurt'ta yalnızca bir yıl içerisinde 15 bin yeni konutun tamamlanıp oturulur hale gelecek ve bu da 50 bin kişinin konut'dan yararlanması demek olacaktır. Gerek fiyat avantajı ve kolay ulaşım imkanı gerek her türlü ihtiyaca cevap veren modern yaşam tarzıyla Esenyurt'un kentsel dönüşümde Türkiye'ye model olacağı görülmektedir.

Emlak Sektörünün En Başarılı Yatırımları Ödüllendirildi

Başarılı Yatırımları Ödüllendirildi Silverline Ankastre, Ekonomist, Capital, Maison Française ve hurriyetemlak.com’un işbirliği ile bu yıl ilki gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımları Araştırması 2011” in sonuçları, 11 Ocak 2012 Çarşamba Günü, Grand Hyatt İstanbul Otel’de düzenlenen görkemli bir tören ile açıklandı. Türk Emlak sektöründe yatırımları teşvik etmek ve sektöre katkı sağlamak hedefi ile organize edilen ve bir zirve havasında geçen törende, Türkiye’nin en başarılı üç emlak yatırımı ve 9 farklı kategorideki yatırımlar ödüllendirildi. Yüksek sayıda başvurunun olduğu araştırmada, kazanan firmalar belirlenirken büyük jüri ve halk jürisi tarafından değerlendirildi. Büyük jüri tarafından Zorlu Center’in, halk Jürisi tarafından Exen İstanbul’un Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımı seçildiği araştırma sonuçlarına göre Çok Katlı Konut kategorisinde büyük jürinin oyları ile Varyap Meridian, halk jürisinin oyları ile Exen İstanbul, Yüksek Yapı kategorisinde büyük jürinin oyları ile Varyap Meridian ve halk jürisinin oyları ile Trump Towers ödül alan şirketler oldu. Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımları araştırmasında Akıllı Ev kategorisinde büyük jüri ve halk jürisinin oyları ile Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi ödül alırken, İstinyepark her iki jürinin ortak oyu ile En Başarılı Emlak Yatırımı AVM kategorisinde birinciliğe sahip oldu. Ofis Binası kategorisinde ise büyük jürinin oyları ile Nef Ofices Levent 05 seçilirken aynı kategoride halk jürisinin oyları ile Trump Towers ödül alarak, Ofis Binası kategorisinde ödülün sahibi firmalar oldular. Mixed-use Yapı kategorisinde büyük jüri ve halk jürisinin oyları ile Zorlu Center, Turizm Kompleksi kategorisinde büyük jürinin oyları ile Maxx Royal Belek Golf&Spa, halk jürisinin oyları ile Novotel ve İbis Otel İstanbul, Sağlık Kompleksi kategorisinde her iki jürinin ortak kararı olan Acıbadem Hastanesi Maslak ve Spor Kompleksi kategorisinde ise yine büyük jüri ve halk jürisinin belirlediği Türk Telekom Arena kendi kategorilerinde Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımları olarak açıklandı. Kurumların kendilerinin aday olabildiği gibi, kamuoyu tarafından da aday gösteriminin yapıldığı araştırmada, firmaların doğru kategorilerde ve en sağlıklı şekilde değerlendirmesini yapmak için oluşturulan büyük jüride, akademisyenler, gayrimenkul uzmanları, yatırım uzmanları, basın mensupları ve iş dünyasının farklı sektörlerinden çok sayıda saygın temsilci yer aldı. Araştırmanın halk jürisi bölümünde ise, İnternet üzerinden yapılan oylamada 6 bin 896 kişi Türkiye’nin en büyük emlak yatırımlarını seçmek için tercihlerini kullandı. Silverline CEO’su Mustafa Laçin ve Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü M.Rauf Ateş’in açılış konuşması ile başlayan ödül töreninde, büyük jüri tarafından Türkiye’nin en başarılı yatırımı seçilen Zorlu Center adına ödülü Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Even halk oylarıyla Türkiye’nin en başarılı yatırımı seçilen Exen İstanbul adına ödülü Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas aldı.
"Kurşunlu: 2012 çok daha iddialı geçecek" Jürilerin arasında yer alan, hurriyetemlak.com’un Reklam Bölüm Başkanı Ahmet Kurşunlu, 2012’de çok daha iddialı projelerin hayata geçireleceğini düşündüğünü söyledi. Projeleri oylarken oldukça zorlandığını söyleyen Kurşunlu, “son 10 yılda Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da oldukça nitelikli ve kaliteli projeler birbirinin peşi sıra yükseldi. Bu nitelikli projeler ister istemez gayrimenkul sektörüne hizmet veren internet sitelerinin de gelişiminde önemli rol oynadı. Biz hurriyetemlak.com olarak bireysel ve kurumsal müşterilere sunduğumuz kaliteli hizmetle 2011’i lider olarak geride bıraktık. 2012 yılında da yeni teknolojik geliştirmelerle liderlik bayrağını elimizde tutarak gayrimenkul sektörüne yön vermeye devam edeceğiz.” dedi.

250 metrelik Mertopol İstanbul Doğu Ataşehir’de yükselecek

250 metrelik Mertopol İstanbul Doğu Ataşehir’de yükselecek TOKİ iştiraki Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte Varyap - Gap İnşaat Ortak Girişiminin İstanbul Finans Merkezi kapsamında Doğu Ataşehir'de 1,5 milyar lira yatırımla inşa edeceği ''Metropol İstanbul'' projesi Avrupa’nın en uzun binalarından biri olarak yer alacak. Toplam 100 bin metrekare alan üzerine 730 bin metrekare inşaat alanında toplam 908 daire, 300 ofis ve 1.500 adet birbirinden bağımsız bölüm bulunuyor. Fiyatların 239 bin liradan başladığı projenin en yüksek noktasının uzunluğu 250 metre olacak. Projenin 2014 yılında tamamlanması ve tüm fonksiyonları ile 2015 yılı başında hizmete açılması hedefleniyor. Projeyi metrekaresi 5 bin TL’den başlayan özel lansman fiyatlarıyla satışa sunduklarını söyleyen Varyap Üst Yöneticisi (CEO) Erdinç Varlıbaş, projenin Doğu Ataşehir'e büyük katma değer sağlayacağını ve geçtiğimiz haftasonundan itibaren yüzde 60’lık dilimi için ön talep topladıklarını kaydetti. Toplam yatırım maliyetinin 1.5 milyar lirayı geçeceğini belirten Varlıbaş, "Proje ile 1.500 kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. AVM tamamlandığında ise 2 bin 500 kişiye dolaylı olarak istihdam sağlayacak. Toplamda 4 bin kişiye iş hacmi yaratmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Murat Kurum da, Emlak Konut olarak 2011 yılı içinde 10 bin konut satış hedefi koyduklarını, Aralık'ta 12 bin konut ile koydukları hedefin üzerine çıktıklarını söyledi. Ataşehir lokasyonunda şimdiye kadar 8 proje gerçekleştirdiklerini, toplam konut sayısının 11 bin 200 adet olduğunu ifade eden Kurum, bu konutların 9 bin adedinin satıldığını, Emlak Konut'un bugüne kadar 3 milyar 824 milyon lira gelir aldığını ve almaya da devam ettiğini kaydetti. Evren KOTOĞLU ekotoglu@hurriyetemlak.com

Metrekareyi abartana ceza geliyor

Metrekareyi abartana ceza geliyor Konutta beyan edilen tapudaki metrekare ile fiili durumun farklılık göstermesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı harekete geçirdi.
Bakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre, konutta brüt ve net metrekare tanımları yeniden belirlenecek. Ortak mahallerin de metrekarede gösterildiği ve vatandaşların yanıltıldığını ifade eden yetkililer, Bakanlığın yanlış bilgilendirme konusunda çalışması bulunduğunu, İmar Kanunu ve Yapı Denetim Kanunu içinde bu konunun da dikkate alınacağını belirtti. Konunun İmar Kanunu'nun 42. maddesinin içine dercedileceğini, usule aykırı olarak metrekareleri abartılı gösterenler hakkında cezai müeyyide getirme durumu bulunduğunu vurgulayan yetkililer, ''Fiili durum ile tapudaki aynı olacak. Brüt ve net metrekare tanımları daha açık belirlenecek. Usule aykırı olarak abartılı gösterenler hakkında cezai müeyyide getirme durumu var. Brütün, 'kat içinde kullanılan faydalı alan olarak' değerlendirilmesi düşünülüyor'' ifadelerini kullandı. Yetkililer, bu çalışmanın Emlak Vergisi Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu ile birlikte değerlendirileceğini kaydetti.
METREKARE TARİFLERİ KAFA KARIŞTIRIYOR Konutta farklı farklı kriterlerin baz alındığı metrekare tarifleri tüketicinin de kafasını karıştırıyor. Brüt metrekare tariflerinde, apartman holünden, asansör boşluklarına, oda bölmelerinden, merdiven ve kat sahanlıklarına, otopark alanlarına kadar pek çok alan bu tarifin içine girebiliyor. Bu nedenle konutlarda net metrekare ile brüt metrekare arasındaki fark yüzde 44'lere kadar çıkabiliyor. Sektör temsilcileri de bu konuda çeşitli çözüm önerilerinde bulunmuştu. Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Murat Binark Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) konut metrekare tarifi yapması gerektiğini belirtirken, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım da konut planlarının müşterinin anlayabileceği, görebileceği açık bir şekilde yazmak ve net metrekarenin esas alınması gerektiğini vurgulamıştı. Fiyapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan ise brüt rakamın bir katın ölçüsü üzerinde yapılacak daire sayısına bölünerek bulunacağını ifade ederek, ''Örneğin 440 metrekare bir kata 4 adet daire yapıldığında, bunu 110 metrekare brüt olarak hesaplayabilirsiniz. Net rakam ise merdivenler asansörler koridorlar ve duvar kalınlıklarını düştükten sonra kalan rakamdır. Brüt metrekare ile net metrekare arasındaki farkın yüzde 25 civarında olması gerekir'' ifadesini kullanmıştı. internethaber.com

Kentsel Dönüşüm tasarısı imzalandı, sıra Meclis'te

Kentsel Dönüşüm tasarısı imzalandı, sıra Meclis'te
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Bakanlar Kurulu'nun Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı'nı imzaladığını tasarının önümüzdeki haftalarda Meclis'e geleceğini söyledi. Afyonkarahisar'da düzenlenen "Deprem Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm Yasal Düzenlemeler Çalışmaları" konulu toplantıya katılan Bayraktar, "Türkiye'yi şehirleri sosyal donatılarla bezenmiş, meydanları olan, rahat ulaşımı olan bir ülke yapma yolunda ciddi adımlar atacağız'' dedi.
'RİSKLİ YAPILAR YIKILACAK' Kentsel dönüşüm yasasının olmazsa olmazlarından birisinin yıkım olduğunu belirten Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: "Acil bölgeden başlamak sureti ile depreme dayanamayacak binaları yıkmak zorundayız.
Bu tespitlerden sonra bunların yıkılmasını isteyeceğiz. Vatandaşa iki ay süre vereceğiz. Yıkmazsa biz belediyeler aracılığı ile yıkılmasını isteyeceğiz. Riskli yapılar yıkılacak" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yabancılara mülk satışı konusunda da gelişmiş dünya ülkelerinin yaptığı gibi bu konudaki kararları Bakanlar Kurulu kararlarına bağlayacak düzenleme yapacaklarını anlattı.

Ispartakule 3 geliyor

Ispartakule 3 geliyor Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3' projesi ile gerçekleştiriyor Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3' projesi ile gerçekleştiriyor. Ispartakule'nin en güzel yerinde göl manzarasına karşı inşa edilen proje, erken teslimatla Aralık 2012 tarihinde teslim edilecek. Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3'projesi ile gerçekleştiriyor. Toplam 40 bin 476 metrekare alan üzerine inşa edilen Ispartakule 3, 644 konut ve 12 ticari üniteden oluşuyor. 1+1'den 4+1'e kadar konut seçenekleri olan projede fiyatlar 147 bin TL ile 411 bin TL arasında değişiyor. Yatay ve dikey mimarinin birleştiği proje Hem göl hem deniz manzarasına sahip olan Ispartakule 3 Projesi, yatay ve dikey mimarisiyle de dikkat çekiyor. Projede dikey mimarinin göz alıcı etkisi, yatay mimarinin huzur verici havasıyla birleştiriliyor. Süleyman Çetinsaya: “Atakent'ten sonra Ispartakule'yi de cazibe merkezi yapıyoruz” Gerçekleştirdikleri bütün projelerde kalite ve güveni her zaman ön planda tuttuklarını söyleyen Artaş Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “Erken teslimat ve yatırımcılarımıza kazandırmak artık bir şirket prensibimiz haline geldi. Bugüne kadar inşa ettiğimiz 8.700 modern ve kaliteli konutla müşterilerimizin sadakatini kazandık. TOKİ ile birlikte Halkalı bölgesinde inşa ettiğimiz konutlarla, bölgenin değer kazanmasında çok etkin bir rol oynadık. Ispartakule'de tamamladığımız iki proje ile bu bölgenin de cazibe merkezi olmasında pay sahibi olduk. Ispartakule'deki üçüncü projemizle de, bölgeye ve yatırımcılarımıza değer katmaya devam edeceğiz” dedi. TEM Otoyolu'nun hemen yanı başında inşa edilen Ispartakule 3, lokasyonunun yanı sıra sahip olduğu sosyal alanlarıyla da sakinlerine huzurlu bir yaşam vaat ediyor. Proje, hipermarket, yapı market ve tekno market gibi ticari ünitelerin yanı sıra, konutlara ayrılmış yüzde 83 yeşil alan, bir açık bir kapalı yüzme havuzu, kapalı ve açık otopark, fitness center, sauna,buhar odası, çocuk oyun alanları, gölet, yürüyüş yolları ve çok amaçlı spor sahasına da sahip. 7/24 kapalı devre kamera kayıt sistemi, kontrollü sistemi, kontrolü araç ve yaya giriş-çıkışı, uzman güvenlik personelleri, yangın ve duman alarm sistemleri ve her dairede görüntülü intercom sistemi ile konut sakinlerinin her türlü güvenlik ihtiyacı da karşılanıyor.

Konutlarda enerji sınıflaması olacak

Konutlarda enerji sınıflaması olacak
Enerji Bakanlığı’nın desteklediği, Türkiye’de enerji verimli beyaz eşyalara geçiş çalışmaları önemli bir tasarruf sağlayacak gibi görünüyor. Enerjiyi israf eden 15 milyon beyaz eşyanın A enerji sınıfındaki yenileriyle değiştirilmesi yoluyla planlanan enerji tasarrufu, henüz tam olarak bilinmese de aslında yaşadığımız konutlar için de geçerli. 2011 yılı başında yürürlüğe giren Enerji Performans Yönetmeliği ile yeni binalar, ısı yalıtımlı, enerji verimli olarak projelendirilmek ve Enerji Kimlik Belgesi ile bunu belgelendirmek zorunda. Oysa ülkemizdeki 18 milyon konutun yüzde 90'ı hâlâ yalıtımsız. Yalıtım konusunda yeterli düzeyde bilinç ve finansal teşvik olmadığı için her yıl 13 milyar 700 milyon TL'yi boşa harcıyor ve havayı ısıtıyoruz. Oysa tüm binalar yalıtımlı olsa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin ortalama 30 katı, Sanayi Bakanlığı bütçesinin ise 19 katı kadar tasarruf sağlayabiliriz. Ancak ısı yalıtımı uygulamalarının artması için devlet destekli teşvikler şart! Tüm binalar yalıtımlı olsa Enerji Bakanlığı bütçesinin 30 katı tasarruf sağlanır Yalıtımlı evler bizi sadece yazın sıcağından, kışın soğuğundan korumakla kalmıyor, aynı zamanda cebimizi de koruyor.Mevcut yalıtımsız binaların cebimizde ve ülke ekonomisinde açtığı delik ise her geçen gün hızla büyüyor. Isı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle,yıllık bütçesi ortalama 451 milyon TL olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 30, bütçesi 719 milyon TL olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ise tam 19 katı kadar kaynak israf ediliyor. Türkiye'de enerji verimliliği ile ilgili önlem ve teşviklerin hazırlanmaya başlamasının çok sevindirici olduğunu belirten XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, aynen beyaz eşyalarda olduğu gibi binaların ısı yalıtımı için de acilen geniş kapsamlı kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları yapılması ve teşvik mekanizmalarını harekete geçirmek gerektiğini vurguladı. Binaların da aynen beyaz eşyalar gibi Ocak 2011'den itibaren Enerji Kimlik Belgesi ile enerji tüketimlerine göre A'dan G'ye kadar sınıflandırıldığını hatırlatan Yörük, bir binanın A,B gibi iyi enerji sınıfında olabilmesi için mutlaka ısı yalıtımlı olması gerektiğine dikkat çekti. Çünkü konutlarda kullanılan enerjinin yüzde 80'i ısıtma/soğutma amaçlı tüketiliyor. KDV indirimi ve devlet destekli kredilerle ısı yalıtımı özendirilmeli Ertuğrul Yörük, yalıtım ürünlerinde KDV indirimi ve devlet destekli, mortgage benzeri çok düşük faizli, uzun vadeli yalıtım kredileri uygulanması gerektiğini belirtti. Isı yalıtımının getirdiği maliyetin payı, proje aşamasındaki bir binanın toplam maliyeti içinde yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor. Mevcut binalarda ise 100 metrekarelik bir daire başına ortalama 3 bin TL maliyeti oluyor. Sağladığı enerji tasarrufuyla da birkaç yıl içinde kendini amorti ediyor. Doğru ürünler ve doğru uygulamalarla ısı yalıtımı yapılan evler, ortalama yüzde 50 daha az enerji tüketerek ısıtma ve soğutma sağlıyor.

Sinpaş GYO büyümeye devam ediyor

Sinpaş GYO büyümeye devam ediyor
SİNPAŞ GYO, 2011 yılında cirosunu yüzde 74 artışla 645 milyon TL’ye çıkardı, 1.627 konut teslim etti. Gayrimenkul sektörünün öncü firmalarından Sinpaş GYO, satışı devam eden Lagun, Bursa Modern ve Bosphorus City projeleriyle 2011 yılında teslim cirosunda geçen yıla oranla yüzde 74 artış göstererek 645 milyon TL'ye ulaştı. Ön satışlarda ise yüzde 41 artışla 577 milyon TL ciro elde etti. İMKB 30’da yer alan Sinpaş GYO, geliştirdiği birbirinden farklı ve yenilikçi konsept projeleriyle 2011’de hedeflerini yakaladı. 2010 yılı satışlarına göre 2011 yılında satış adedini yüzde 23 artışla 1.315 adete çıkaran şirket, 2011 önsatış cirosunu ise 2010 yılı cirosuna göre yüzde 41 yükselterek 577 milyon TL’ye yükseltti. 2011 yılı konut teslim adetlerinde de bir önceki yıla göre yüzde 64 artış sağlayan Sinpaş GYO, 1.627 konut teslim ederken, 2011 teslim cirosunda ise yüzde 74 artışla 645 milyon TL'ye ulaştı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Küresel kriz ve cari açık senaryolarının sürekli gündemde olmasına rağmen, 2011 yılını geçen yıla oranla yükselen rakamlarla kapatmayı öngörüyorduk ve bu hedeflerimize ulaştık. Bu rakamlar doğru projeler ürettiğimizi gösteriyor. 2012’de yeni Bomonti projemiz ve Ankara projelerimizle de daha büyük başarıları hedefliyoruz. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için de müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi analiz edip projelerimize yansıtmak için çalışıyoruz. ” dedi. 2010 yılında 995 adet konut teslimi gerçekleştiren Sinpaş GYO, 2011 yılını 1.627 teslim adediyle kapatırken, 2010 yılında yaptığı 370 milyon TL teslim cirosunu da bu yılsonu itibariyle yaklaşık iki katına çıkararak 645 milyon TL’ye yükseltti. Şirketin 2010 yılı ön satış adedi 1.071 ve ön satış cirosu ise 409 milyon TL idi.

Metris'in taşınması kentsel dönüşüm mü?

Metris'in taşınması kentsel dönüşüm mü? KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, Metris Cezaevinin kaldırılmasının idari bir karar olduğunu belirterek, "Zamanla bu tür hizmet birimleri şehir dışına taşınıyor. Bu da öyle olur diye düşünüyorum" dedi. Yıldırım, Kiptaş ile hasılat paylaşımı modeli ile gerçekleştirilen ve yatırım bedeli yaklaşık 1,3 milyar TL'nin üzerinde olan "VIA/PORT Venezia" isimli projenin karşısında yer alan Metris Ceza İnfaz Kurumlarının, şehir dışına taşınacağı yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Cezaevinin, İstanbul'un içinde kaldığını dile getiren Yıldırım, "VIA/PORT Venezia" projesinin de bir dönüşüm projesi olduğunu söyledi. Yıldırım, proje ile "VIA/PORT Venezia"nın arazisi içinde yer alan beton boru fabrikalarının Hadımköy'e taşınacağını da aktararak, şöyle devam etti: "Senelerdir 'bu alanı nasıl değerlendirebiliriz' diye düşünüyorduk. Biz de böyle AVM, rezidans, ticaret ve ofis alanlarının bulunduğu bir proje geliştirdik. Tabii bu projenin karşında bir de cezaevi var. Cezaevinin olduğu yerde de bu projenin gelişmesini sanal olarak yapmıştık. Bu cezaevinin (Metris) kaldırılması idari bir karardır. Zamanla bu tür hizmet birimleri şehir dışına taşınıyor. Bu da öyle olur diye düşünüyorum. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız taşınmasını arzu ediyor. Hiçbir belediye başkanı bir cezaevinin kendi sınırları içerisinde kalmasını istemez. Bu durum karşılıklı görüşülür. Belki bakanlığın kendisine böyle direk olarak bir talep gitmediyse, o zaman cezaevini kaldırmak programlarında yoktur. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, KİPTAŞ olarak cezaevinin şehir dışına taşınması için Adalet Bakanlığına bir talep götürürsek, onlar da uygun görürse belki de cezaevi kalkar." "Cezaevi düşüncesi insanlara soğuk gelir" Yıldırım, bu projelerle amaçlarının dönüşümü sağlamak olduğunu ifade ederek, "Bugün cezaevinin taşınması da Esenler'deki eski binaların yenilenmesi de bir dönüşüm projesidir. Cezaevlerinin zamanla şehir içinden kaldırılmasında fayda görüyorum" dedi. Projenin inşaatı devam ederken, Adalet Bakanlığına bir teklifle gidebileceklerini vurgulayan Yıldırım, "Ben bu durumu çok önemsemiyorum. Cezaevi kalabilir de gidebilir de. Ancak kalmasa daha iyi olur" şeklide konuştu. İsmet Yıldırım, cezaevi düşüncesinin insanlara biraz soğuk geldiğini, ama projenin cezaevinden etkilenecek bir durumunun olmadığını söyledi. "Sadece evlerin bir kısmı cezaevinin çatısını görecek. Bizim de Bakanlığa cezaevinin gitmesi yönünde bir teklifimiz olabilir. Uygun görülürse karşılıklı oturup konuşulur" diyen Yıldırım, İstanbul için dönüşüm projelerinin önemli olduğunu kaydetti. "Kurumun şehir dışına taşınmasına yönelik çalışma yok" Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül de Metris 1 ve 2 nolu T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ve Rehabilitasyon Merkezinin yüzde 100 doluluk oranı ile hizmet verdiğini ifade ederek, "Kentsel dönüşüm çerçevesinde, şehir dışına taşınmasına yönelik Bakanlığımızca sürdürülen bir çalışma bulunmamaktır" dedi. Metris Ceza İnfaz Kurumlarının 2007 ve 2008'de hizmete açılan yeni kurumlar olduğunu belirten Gül, KİPTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından bu kurumun taşınması konusunda başkanlıklarına bir başvuru yapılmadığını belirtti. Gül, "Metris Ceza İnfaz Kurumlarının, yeni kurumlar olması durumu gözetilerek, başka bir yere taşınmasının uygun olmayacağı değerlendirilmektedir" diye konuştu. 1,3 milyar TL'lik proje 2014'ün son çeyreğinde bitirilecek Proje, Gaziosmanpaşa'da 82 bin metrekarelik arazi üzerine kuruluyor. KİPTAŞ ile hasılat paylaşımı modeli üzerine anlaşma yapan Bayraktar ve Gürsoy Yatırım Ortaklığı tarafından yapılacak projede, 2 bin 500 nitelikli konut, 70 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip alışveriş merkezi ve 50 bin metrekare tematik satılabilir ofis alanları bulunuyor. 2014 yılının son çeyreğinde tamamlanması planlan projenin bitirildiğinde yaklaşık 2,5 milyar TL değere ulaşacağı düşünülüyor. Konut bölümünün toplam beş kuleden oluştuğu ve bu kulelerde 2 bin 500 nitelikli konutun bulunacağı projede, fiyatlar 179 bin TL'den başlayıp şerefiyesine göre değişiklik gösterecek. AA

Yalıtımsızlıktan 14.5 milyar TL'yi havaya savuruyoruz

Yalıtımsızlıktan 14.5 milyar TL'yi havaya savuruyoruz
Küresel ısınmayla birlikte büyük ölçüde artış gösteren mevsim değişiklikleri, çevre sorunları, enerji kaynaklarının hızla tükenmesi ve bunun sonucu olarak enerji maliyetlerinin hızla artması hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu para ile 16 milyon aile doyabilir, 19 milyon çocuk okuyabilir.Bu sorunların en önemlilerinden biri de yalıtımsızlık. Bugün ülkemizdeki 18 milyon konutun yaklaşık yüzde 90’ı yalıtımsız. Yalıtımsızlık sebebiyle israf edilen enerji ise yılda ortalama 14.5 milyar TL’yi buluyor. Türkiye’nin en köklü yalıtım devlerinden Dow Bina Çözümleri, ülkemizde yalıtımsız konutlar nedeniyle çöpe giden paranın aslında nelere ilaç olabileceğine dikkat çekmek amacıyla bazı hesaplamalar yaptı. İşte, ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar…
Enerji israf etmek yerine 2 milyar 900 milyon fidan dikebiliriz Isı yalıtımının başlı başına küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadelede çok önemli bir faktör olduğunu belirten Dow Bina Çözümleri Satış Müdürü Gökhun Kurt, havaya savrulan 14.5 milyar TL ile 2 milyar 900 milyon fidan dikilerek çevreye büyük bir katkı sağlanabileceğini açıkladı. Kurt, ısı yalıtımı ile fosil yakıt tüketimi ve dolayısıyla atmosfere salınan sera gazlarının yarı yarıya azaldığını söyledi. Çöpe giden bu para ile 16 milyon 292 bin aileyi doyurabiliriz Dört kişilik bir ailenin minimum aylık gıda harcamasının 890 TL olduğundan yola çıkan Gökhun Kurt, yine israf edilen bu bütçe ile 16 milyon 292 bin ailenin aylık gıda harcamasının karşılanabileceğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre, ülkemizde 12 milyon 97 bin kişinin yoksulluk sınırında yaşadığını hatırlatan Kurt, bu rakamın göz ardı edilemeyecek kadar önemli olduğunu vurguladı. Havaya savrulan parayla 19 milyon 300 bin öğrenci okutabilir Tüm binaların ısı yalıtımlı olmasıyla sağlanacak tasarrufun, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan eğitimsizliğe de çare olabileceğini ifade eden Kurt, yalıtımsızlık nedeniyle boşa harcanan para ile 19 milyon 300 bin öğrencinin yıllık okul masrafının karşılanabileceğini söyledi. Isı yalıtımı uygulamalarının artması için finansal teşvik şart! Örnekler elbette çoğaltılabilir, yalıtımla elde edilecek tasarruf birçok soruna çözüm olabilir. Ancak bu birkaç örnek bile gösteriyor ki, ısı yalıtımı Türkiye’nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer almalı. Gökhun Kurt, tüketicilerin mevcut binalara daha kolay yalıtım yaptırılabilmesi için yalıtım ürünlerindeki KDV’nin indirilmesi ve devlet destekli, düşük faizli kredilerin sağlanması gerektiğinin altını çiziyor. Bu teşviklerin aynı zamanda tüketicilerin ucuz olduğu için merdiven altı ürünleri tercih etmesinin de önüne geçerek ısı yalıtımı uygulamalarındaki kaliteyi artıracağını belirten Kurt, kaliteli ısı yalıtımı uygulamaları sayesinde ise hem tüketicilerin hem ülkenin hem de çevrenin büyük kazançlar sağlayacağını söylüyor.

3. köprü inşaatı bu yıl başlıyor

3. köprü inşaatı bu yıl başlıyor
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, İstanbul'a üçüncü köprü için Nisan gibi teklifleri alacaklarını, inşaata bu yıl başlanacağını söyledi. İstanbul'a yapılacak üçüncü köprü inşaatına bu yıl içinde başlanacak. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, köprünün bir kısmını özkaynak, bir kısmını kamu-özel sektörle yapacaklarını, Nisan gibi teklifleri alacaklarını kaydetti. Yıldırım, üçüncü köprüye teklif gelmemesinin biraz ihale şartları ve teknik konulardan kaynaklandığını söyledi. Yıldırım İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanının planlamasını yaptıklarını, çalışmaların büyük oranda tamamlandığını ifade etti. Havalimanı inşaatına bu yıl başlanacak. İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünün de içinde bulunduğu, bedeli 6 milyar doları bulan Kuzey Marmara Otoyolu ihalesine teklif veren çıkmamış, ihale iptal olmuştu.
İKİNCİ BÜYÜK OTOYOL PROJESİ İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprü üzerinden Adapazarı'nı Tekirdağ'a bağlayacak 414 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyol Projesi, 421 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci yap-işlet-devret projesi.

Babil Çarşı'da dükkanını geçici kirala

Babil Çarşı'da dükkanını geçici kirala
Uluhan Grup'un Babil Kuleleri projesinde yer alan Babil Çarşı konsepti içinde bulunan sergi alanları, açık çarşılarda satışa sunulan tüm ürünleri tek merkezde bir araya getiriyor. Uluhan Grup'un Babil Kuleleri projesinde yer alan Babil Çarşı konsepti içinde bulunan sergi alanları, açık çarşılarda satışa sunulan tüm ürünleri tek merkezde bir araya getiriyor. Sergi alanlarının en önemli avantajı ise kiralamak isteyenlere haftalık, aylık, dönemsel kiralama imkanı sunmasından kaynaklanıyor. Esenyurt'ta başta bina sağlamlığı ve konfor olmak üzere her bakımdan model olmaya hazırlanan Babil Kuleleri'nde yer alan İstanbul'un yeni çarşı modeli Babil Çarşı'da bulunan sergi alanları, sakinleri ve ziyaretçilerine en geniş kapsamda çeşitli gündelik ürünleri sunan özgün bir alan olarak fark yaratıyor. Mağaza mağaza dolaşma yerine tek mekanda açık hava konseptini hayata geçiren Babil Çarşı'da, gündelik tüketime yönelik geniş bir ürün yelpazesi yer alıyor. Geçici kiralama imkânı Uluhan Grup'un sunduğu özel avantaj sayesinde Babil Çarşı'nın sergi alanlarında yer almak isteyen kiracılar, işyerlerini diledikleri süreler dahilinde kiralayabilecekler. Böylece kiracılar yapılan işin ve satışa sunulan ürünlerin niteliğine bağlı olarak sergi alanlarındaki işyerlerini haftalık, aylık, mevsimsel ya da dönemsel kiralama imkanına sahip olarak ihtiyaç duymadıkları zamanlar için kira bedeli ödemek zorunda kalmayacaklar. Uluhan Grupyetkilileri, uygulamanın semt pazarı modelini kapalı bir mekana taşıyan yenilikçi bir proje olduğunu belirterek, gerek Babil Kuleleri sakinleri gerekse satıcıların uygulamadan memnun kalacaklarına vurgu yapıyorlar. Sektörel fizibilite çalışması yapıldı Babil Çarşı199 işyerinden oluşuyor. Her işyerinin konusu önceden yapılan kapsamlı bir çalışmayla belirlenmiş durumda. İşyeri alanlarının karması hazırlanırken fiili fizibilite yapılarak, elde edilen ciro tahminlerine göre faaliyet alanları tespit edilmiş bulunuyor. Bu sayede çarşıdaki işyerlerinin alanlarında tek olmaları sağlanıyor ve doğru bir kazanç modeli öngörülüyor. Babil Çarşı, sektörleri önceden belirlenen çarşı konseptiyle haksız rekabetin önüne geçiyor. Bununla birlikte Babil Çarşı, 200 kişilik tiyatro salonu, açık/ kapalı havuzları, açık hava sinemaları, fitness ve spa salonlarıyladiğer projelerden ayrılıyor. 24 saat hizmet veren 1000 m2'lik kreşin yanı sıra spor alanı, kültürel etkinlik ve AVM'yi bir arada sunan Babil Çarşı, tek mekanda çok yönlü hizmet sunma avantajıyla bölgede çekim merkezi haline gelecek. Babil Çarşı'da Gıda, Elektronik, Mücevher& Aksesuar, Çocuk, Kreş, Estetik&Sağlık, Hizmet, Mobilya&Dekorasyon, Kültür&Sanat, İletişim, Finans veSpor olmak üzere12 farklı sektörün yer alacağı dükkanlar bulunacak. Babil Kuleleri İletişim Bilgileri Web: http://www.babilkuleleri.com/

Yabancıya mülk'ün sınırları belli oldu

Yabancıya mülk'ün sınırları belli
Yabancı uyruklu kişiler, Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilecek. Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıya göre, ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanlığının görüşü üzerine Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşları olan yabancı uyruklu kişiler, Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Bu kişilerin ülke genelinde edinebilecekleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü 30 hektarı geçemeyecek. Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlıkları ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, bu miktarı iki katına çıkarabilecek. Söz konusu Bakanlıklarca belirlenen ülkelerin vatandaşları dışındaki yabancı uyruklu kişilerin miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilecek. Yabancı ülkelerdeki ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Yabancı uyruklu kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan ticaret şirketleri dışındakiler, Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecek. Kanuna aykırı şekilde edinilen mal ve sınırlı ayni haklar tasfiye edilecek. Askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri, stratejik bölgeler ve özel güvenlik bölgelerinin haritaları Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa verilecek.
Uluslararası sermayeli şirketler Yabancı uyruklu kişilerin, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin ve uluslararası kuruluşların yüzde 50 veya daha fazla oranda hissesine sahip olduğu şirketler, Türkiye'de taşınmaz mülkiyet ve sınırlı ayni hak edinebilecek. Söz konusu hisse hakkına sahip olmayan ancak şirket ana sözleşmesi ile yönetim hakkına sahip olan yabancı uyruklu kişiler, şirketler ve uluslararası kuruluşlar da taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Tasarı ayrıca, tapu müdürlüğü görevlilerince "mirasçılık belgesi" düzenlenmesine imkan tanıyor. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda değişlik yapılmasını da düzenleyen tasarıya göre, tapuda kayıtlı taşınmaz malın; kayıt sahibinin 20 yıl önce gaipliğine karar verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kişi adına tespit olunacak.

Türkiye'nin ilk "Online Emlak Semineri" başlıyor

Türkiye'nin ilk "Online Emlak Semineri" başlıyor
Emlak sektörünün önde gelen ismi Hilmi Işıkören sektörün eğitim ihtiyacına"Online Emlak Seminerleri" ile çözüm getiriyor. 7 Şubat 2012 Salı günü başlayacak olan Online Seminerler ile sektörde bir ilki gerçekleştirecek olan Işıkören, emlak işinin inceliklerini, satış ve pazarlama konularındaki tüm bilgi birikimini internet üzerinden canlı olarak katılımcılarla paylaşacak. Ayrıca hurriyetemlak.com üyelerine %20 indirim uygulanacak. İnternete bağlı bir bilgisayarla hızlı ve kesintisiz yayın kalitesi sayesinde Türkiye'de ilk defa aynı anda yüzlerce kişi ister ofisinden, ister evinden online seminerlere kolayca katılabilecek. Güçlü ve benzersiz içeriklerden oluşan "Online Emlak Seminerleri", özellikle iş saatleri dışındaki saatlerde herkesin rahatça katılmasına olanak sağlıyor. Ortalama bir saat süren seminerlerin sonunda katılımcılar canlı olarak sorularını sorabilirken, her seminer sonunda katılımcılara elektronik sertifika ile katılım belgesi veriliyor. Uluslararası emlak markalarında üst düzey yöneticilik görevinin yanı sıra 15 yıldır yüzlerce emlak profesyonelini eğiten bu anlamda sektörün tek ismi Hilmi Işıkören "Gayrimenkul sektörünü her zaman durmayan, durdurulamayan sektör olarak tanımladım. Deprem, kriz ve durgun piyasalarda bile her zaman haklı çıktığımı gördüm. Emlak sektörü herşeye rağmen hep büyüdü, ilerledi. Sektör ilerlerken, işin içindeki yönetici, danışman ve tüm çalışanların ilerlemelerine katkım olması amacıyla yurt dışı ve yurt içinde geliştirdiğim tüm bilgi ve deneyimlerimi "online emlak seminerleri" ile onlarla paylaşmak istedim. Sektör çok dinamik, hızlı ve yoğun bir tempoda akıp gidiyor. İnsanlar kendilerini geliştirmek için otel seminerlerine, bir odaya kapanıp uzun saatler süren eğitimlere zaman ayıramıyor ya da ayırmak istemiyor. Bunların yerine, pratik hayatta işe yarayacak bilginin özünü mümkün olan en kolay şekilde elde etmek istiyor. İşte bu yüzden "Online Emlak Seminerleri"nin sektörde bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Sadece sektör profesyonelleri için değil, işe ilgi duyan herkesin ilgi göstereceği bir platform olacak. Çünkü herkes yoğun ve kimsenin vakti yok. Herkes en kolay şekilde bilgiye ulaşmak istiyor." diye açıklama yaptı ve “Çok güçlü içeriklerle oluşturduğumuz online seminerlerin ilkini 7 Şubat 2012’de başlatıyoruz.” diye ekledi. "Emlaktaki Potansiyeli Kazanca Çevirmenin Yolları - 1" isimli İlk online (canlı) emlak semineri 7 Şubat 2012 tarihinde 19:00 - 20:00 saatleri arasında canlı olarak internet üzerinden gerçekleştirilecek. Kişi başı katılım bedeli 50 TL + KDV olan online emlak seminerlerine kayıt ve detaylı bilgi için www.isikoren.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fiber altyapı evlerin değerini 10 bin dolar artırıyor

Fiber altyapı evlerin değerini 10 bin dolar artırıyor
Fiber optik teknolojisi sunduğu ışık hızında internet erişimi sayesinde artık konutların değerini artıran konut satın alma / kiralama kriterleri arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde fiber alt yapısı olan evler yaklaşık 10 bin – 50 bin USD arasında daha yüksek değer buluyor. Türkiye’de de online emlak siteleri tercih kriterleri arasına fiber internet seçeneğini uzun süre önce eklemiş durumda ve birçok konutun fiber internet talepleri sürekli artıyor. Dünyayla aynı anda evlerin kapısına kadar “ışık hızında” internet götürerek Türkiye’de fiber internet devrini başlatan Turkcell Superonline, teknolojinin emlak sektörüne getirdiği yenilikleri ve katma değeri paylaşmak üzere 19 Ocak’ta emlak editörleriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, şu an Türkiye’de 10 şehirde evlere kadar fiber teknolojisini taşıdıklarını hatırlatarak; “Fiber internet dünyada artık konutların değerini artıran bir kriter haline geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nde fiber alt yapısı olan evler yaklaşık 10 bin – 50 bin USD arasında daha yüksek değer buluyor. Türkiye’de de online emlak siteleri tercih kriterleri arasına fiber internet seçeneğini uzun süre önce eklemiş durumda ve birçok konutun fiber internet talepleri sürekli artıyor. Buradan yola çıkarak projesine fiberi ekleyen inşaat firması daha karlı satış yapar, şehrine fiber döşeyen belediye başkanı vatandaşa götürdüğü bu ayrıcalıklı hizmetle bir kez daha seçilir, bir sonraki seçimi kazanır diyebiliriz” şeklinde konuştu. “Fiber altyapı, konutlarda elektrik, su kadar temel bir ihtiyaç” Fiber internetin yeni konut projelerinde inşaat şirketlerinin konforlu yaşam söylemlerinde vazgeçilmez detaylar arasında bulunduğuna dikkat çeken Erkan, “Fiber internetin sağladığı ayrıcalıklı internet erişiminin ev almak veya kiralamak isteyenlerin ısrarlı tercihlerinden biri haline gelmesiyle, yeni konut projelerinde doğalgaz, elektrik ve su gibi evlerin kapısına kadar getirilerek kullanıma hazır halde sunulması emlak sektöründe rekabetteki gücü artırıyor” diye konuştu. Erkan sözlerine şöyle devam etti: “İlerleyen dönemde şehirlerin dijital dönüşümü çok daha önemli olacak. Artık fiber internet; elektrik, su ve ısınma altyapılarından sonra dördüncü temel altyapı olarak konumlandırılıyor. Türkiye’de Dijital Şehirler konseptinin öncülüğünü üstlendik. Şimdiye kadar Türkiye genelinde 10 ilimizi ‘fiber şehirler’ ligine soktuk. 5 ilimizden daha gelen talepler doğrultusunda görüşmelerimiz sürüyor, 2012 yılında onları da fiber şehir yapacağız. Türkiye genelinde fiber şehirler dönüşümü için belediyelerimize önemli oranda destek veriyoruz ve bu dönüşüm için ihtiyaç duydukları fiber altyapıyı biz sunuyoruz. Bu fiber altyapı üzerinde belediyelerimiz vatandaşlarımıza çok daha kaliteli ve verimli hizmetler sunmaya başladılar” “Fiberde 1000 Mbps hız ile dünyadaki 5 ülkeden biriyiz” Bugüne kadar yaptıkları yatırımlarla Türkiye’yi dünya çapında üst sıralara taşıdıklarını vurgulayan ve dünyada 1000 Mbps hız veren 5 ülke arasında nüfus bakımından ikinci sırada olduğumuzu hatırlatan Erkan, “2011 yılının 3. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre gelirlerimizi yüzde 36,2 artırdık ve 2011 yılını yüzde 35 büyüme ile kapattık. Turkcell grubunun gücünü fiberin hızıyla birleştirdik, şimdi yenilikçi ve cesur olmanın karşılığını alıyoruz. 2008’den bu yana 1,2 milyar TL’lik yatırım yaptık. 2012 yılında da yatırımlarımıza devam edeceğiz” 10 ilde 1 milyon haneye 1000 Mbps Fiber İnternet Fiber yayılım stratejilerimizi Türkiye’nin 2023 vizyonuna (“14 milyon haneye 1000 Mbps hızında internet”) paralel belirlediklerini söyleyen Erkan, “Turkcell Superonline’nın fiber yatırımlarının Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasına bir adım daha yaklaştırdığına inanıyoruz: Bugüne kadar 75 ile değen 30 bin km’lik bir fiber optik altyapı kurduk. Bu altyapı üzerinden 10 ilde şimdiden 1 milyon haneye 1000 Mbps hızında fiber internet götürdük. 260 binin üzerinde aktif abonemiz var. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızla 2023 vizyonuna katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi Turkcell Superonline, fibere yaptığı yatırımlarla Türkiye’yi dünyada da başarılara taşıyor Kısa süre önce IDATE’in yayınladığı “Fiber internette dünyaya liderlik eden operatörler” raporunda, Türkiye’nin ilk kez Turkcell Superonline ile en başarılı uygulamalar arasında yer aldığını bildiren Erkan, aralarında ABD, Fransa, Güney Kore, Hollanda, İsviçre, Japonya gibi gelişmiş ülkelerden dünya çapında büyük 10 operatörün yer aldığı rapora Turkcell Superonline ile birlikte Türkiye de girmiş oldu” dedi.

27 Ocak 2012 Cuma

HER TARAF ALLAKBULLAK...

HER TARAF ALLAKBULLAK...
Bugüne kadarbu çok kriz üst üste gelmemişti. Gerçektende her taraf allak bullak oldu. Aslında yazımı geçen hafta başında yazacaktım ama bir türlü yazmak içimden gelmedi. Editörümüz Ayşe Yılmaz’a mail gönderdim yazımı daha sonra göndereceğim diye. Neden mi? Hemen söyleyeyim, önümüzdeki günlerde enteresan gelişmeler olacak gibi görünüyor, bekleyelim görelim yazımı gönderirim demiştim. Keşke demez olsaydım ve içinde bulunduğumuz bu zor günleri yaşamıyor olsaydık Bir anda gündemin ilk sırasına neyi koyacağımızı hep birlikte şaşırdık Haftalardır AKP’nin kapatılma davası ilk sırada yer alırken birde Ergenekon davası çıktı Ortalık toz duman ,şimdi herkes bu davayı konuşuyor. Neler olacağı ve ne şekilde sonuçlanacağımerak ediliyor. Tüm gazeteler ve televizyonlar bununla meşgul. Gazetelerin sayfaları bu konuyla dolu. Televizyonlarda ise bir uzman gidiyor biri geliyor herkes durumu yorumluyor. Ben ve benim gibi gayrimenkul sektörünü yorumlayanlar ise eskiden olduğu gibi piyasanın parlak günlerini yazacağımız günleri arıyoruz. Durum gerçekten de iyi görünmüyor. Bir tarafta yukarıda da söylediğim gibi bana göre ilk sırada AKP kapatma davası. Peşinde Ergenekon davası. Sonra petrol fiyatlarının aşırı yükselmiş olması. Şimdi birde General Motor’un içine düştüğü krizle birlikte işten çıkarılma korkuları. Ve de önümüzdeki günlerde açıklandığındagenel olarak hiçte olumlu beklenmeyen Banka bilançoları. Daha ne söyleyeyim bunlar yeterli sanırım. Ancak şunu iyi biliniz ki gerçektende bunları yazarken çok üzülüyorum. Hatta bazı dostlarımın yazdıklarımın üzerine yine kriz senaryoları diye düşünmemelerini ummak istiyorum. Ama ne yapayım ki gerçeklerden asla kaçamayız değil mi? Neticeye gelindiğinde siyasi istikrarın bozulması,bunun yanında ekonominin de kötü sinyaller vermeye başlamış olması ,Borsanın aşırı değer kaybetmesi,dövizdeki yükselişler ve bizim sektörümüz için en önemlisi faizlerin %24 seviyelerine çıkmış olması bugünlerde piyasa açısından çok kötü sinyallerdir. Zira faizlerin yükselmesi demek konut kredi faizlerinin de yükselmesine neden olacağındanbu günlerde konut kredisi kullanmak isteyenleri defrenleyecektir. Zaten Bekle-Gör dönemine girmiş olan yatırımcılar yanında ferdi tüketicilerin büyük bölümünün de bu yolu seçeceği piyasamızda en çok konuşulanların başında gelmektedir. Kısacası dünya ekonomisi kriz yaşamaktadır. Ancak bizler bu krizi birde siyasi olarak yaşadığımız için etkilerini daha fazla görmekteyiz. Ancak unutulmamalıdır ki; her şeye rağmenen önemli yatırım aracı gayrimenkuldür. Önümüzdeki yazımda bütün Emlakçıları yakından ilgilendiren ‘Emlak Müşavirliği Yasa Tasarısı’ gibi en önemli bir konudaki en son düşündüklerimi paylaşacağım. Bilindiği gibi Mortgage (Tutsat) yasası çıktıktan sonra piyasa anlaşılmaz bir durum içine girdi. Ben bu konudaki düşüncelerimi bazı meslektaşlarımla ve özellikle de en yakınımdaki Onursal Başkanı olduğum EMFED(Emlak Müşavirleri Federasyonu)Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri ile paylaştım. Bakalım yazımdan sonra ne gibi tepkiler alacağım şimdiden merak ediyorum. Temennim odur ki son günlerde yaşamakta olduğumuz krizden Türkiye’nin aşırı etkilenmemesidir. Bu krizin yaralarını hem siyasi hem de ekonomik yönden en kısa sürede sarabilirsek piyasanın rahatlayacağını ümit ediyorum. Herkesin hayalindekievekavuşması dileklerimle. ResulMEDİN EMLAKİUM Yönetim Kurulu Başkanı www.resmed@ttmail.comwww.emlakium.com

EMLAKÇILIK DA ETİK

EMLAKÇILIK DA ETİK Emlak işi yapan bizler çoğu zaman müşterilerimizle sözleşme yapmayıp etik kuralara göre hareket etmek zorunda kalıyoruz. Peki “ ETİK” nedir ? Evrensel insani ilkelerin ( altın kural) kendi kişisel değerlerimize, hedeflerimize ve eylemlerimize nasıl uygulanması gerektiğini belirleyen zihinsel kapasitemizdir. Peki tutarlı ve organizasyonel başarı için gerekli olan kurallar nelerdir.
·DÜRÜSTLÜK Dürüstlük, etik zekaya sahip insanın ayırt edici özelliğidir. Emlak işi yapan bizler en başta dürüst olmamız gerektiğini bilmeliyiz, kendi meslektaşlarımızla gerekli paylaşımı yaparken, müşterilere hizmet verirken dürüst davrandığımızda, davranışlarımızı evrensel insani ilkelere uygun şekle sokarız. Doğru bildiğimizi yaparız, ilkelerimize ve inançlarımız doğrultusunda hareket ederiz. Dürüst olmazsak, etik olduğumuz söylenemez. Yazılı sözleşme yapmalıyız ancak yapılmadığı noktalarda etik olunmalı, kendimize ve karşımızdaki insanlara karşı saygımızı koruyarak hareket etmeliyiz.
·SORUMLULUK Sorumluluk etik insanın diğer önemli değer yargısıdır. Davranışlarının ve bu Davranışlarının sorumluluğunu alan insan, davranışlarının evrensel insani ilkelere uygun olduğu söylenecektir. Bizler hizmet üreten sorumluluk sahibi insanlar olarak müşterilere karşı sorumluyuz. Bunu gerek davranışlarımızla gerekse yapacağımız hizmetle belli etmeliyiz. Peki kimlere karşı sorumluyuz; hizmet vermiş olduğumuz müşterilere karşı, topluma, ailemize ve de en önemlisi kendimize karşı sorumlu olmalıyız.
·PEKİ HEDEFLERİMİZ NELER OLMALI ; *Kişisel değerler ve hedefler konusunda yol gösterici bilince sahip olunmalı, yılmadan Çalışarak başarıya ulaşmalıyız. *Güvenirlik ve doğruluk yolunda sapmadan çalışmalı, çevremize karşı güven sağlayıcı olmalıyız. *Etik davranmalı, kusurlarımızı en aza indirerek eleştirilmemeye özen göstermeliyiz. *Her şeye rağmen rağbet görmese de her zaman görüşlerimizi ifade etmeli, doğru olanı daima söylemeliyiz. *Karşımızdaki insanları hatalarını kabul etmeli, etik davranmayan insanların davranışlarına karşı komalı, doğruyu savunmalıyız. *Çoğu insan tarafından kabul edilmese de zor olan ilkeleri benimsemeliyiz. Peki tüm bunları niçin yazıyorum, emlak işi yapan bizler çoğu zaman müşterilerimizden sözleşme almayıp tamamıyla müşterinin sözlü beyanıyla yerin pazarlamasını yapıyoruz. Sözlü beyanla aldığımız zamanda işte bu nokta da etik kural ortaya çıkmaktadır. Çünkü her şey yazılı anlaşma demek değildir, etik kurallarında olduğunu özellikle belirtmek istedim meslektaşlarıma, paylaşımlı çalışmış olduğumuz arkadaşlarımızın portföylerine saygı göstererek,her şeyin sözleşmeden ibaret olmadığını belirtmek istiyorum. Bunun yanında kimsenin de yanlış anlamasını istemiyorum. Tabi ki önceliğimiz müşterilerimizle sözleşme yapmalı, yerleri gösterdiğimiz zaman da yer gösterme sözleşmelerini imzalatmalıyız. Ancak istisnai durumlarda ki konuya dikkat çekmek istemiştim. Saygılarımla… Mehmet KEKLİK REALİTE HOME MKE GAYRIMENKUL

Neden emlak Yasası ;

Neden emlak Yasası ;
Öncelikle neden emlakçılık yasasının çıkmasını istediğimizi iyi anlatmamız ve olayı çok uzatmadan net bir biçimde nedenler ortaya koymamız gerekir. Bu nedenlerin çok mantıklı nedenler olmasına dikkat etmemiz lazım. Emlak yasası bizlere neler kazandıracak maddi ve manevi boyutunu iyi anlatmamız lazım… Devlet bu yasaya neden ihtiyacı var; bizlerin bu yasaya ihtiyacı varken, böyle bir yasanın devlete maddi boyutunun yanında kazandıracağı diğer konularında olduğunu anlatmamız lazım bunlar ; Emlakçılık işini yetersiz imkanlarla yapan ve bilgi donanımından eksik olan meslektaşlarımızın vatandaşlara vermiş olduğu zararlardan bahsetmek lazım. Neticede bu yasanın olmayışından dolayı vatandaş da bir şekilde mağdur olmaktadır. Kendini emlakçı diye tanıtanlar tarafından dolandırılmalar, tapu dairelerinde meydana gelen olaylar vs… Vergi Kaçağı ; Kayıt dışılık; Yasanın çıkması için medyanın gücünü kullanmak lazım ( kamuoyu oluşturmak lazım ) Tabi burada medya da verilecek olan beyanlara dikkat ederek ortak akılla hareket etmek lazım. Emlakçı kimdir; Eskiden emlakçı dediğimiz zaman gayrimenkul alım – satımına, kiralama işlemlerine kısaca genel bir kısıtlama yada emlak tabirin dışında herhangi bir tabir yok gibi idi ancak şimdi emlak dediğimiz zaman AVM, DEĞERLEME ŞİRKETLERİ , GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI, vede TOKİ den dahi bahsetmek lazım. Emlak sektörü büyümüştür. İto da ki sayımız 40 yılda takribi 2.000 iken 2005 yılından sonra bu sayı bir anda bu saymış olduğum firmaların katılımıyla ito daki sayımı bir anda 4.000 lere yaklaşmıştır. Demek oluyor ki sektör büyüyor ve de bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Emlakçıların sorunları ; Öncelikle emlak ilanlarını veren firmalar ile görüşmelerin yapılmasını Hürriyetemlak, milliyetemlak, sahibinden.com gibi firmaların meslektaşlarımız üzerinde kazandıklarıyla sektöre daha fazla katkı yapmalarını ve de emlakçılık yasası konusunda gerekli desteği basın aracılığıyla bizlere vermesini beklememiz lazım,
-Meslektaşlarımızı sürekli eğiterek güncel konular hakkında bilgilendirme toplantıları, paneller, seminerler vsss yapmak; Örnek verecek olursam çıkacak olan 2B yasası, kentsel dönüşüm ve Yabancılara yönelik yasalar hakkında sektörü bilgilendirme toplantılarının düzenlemesi…
Expertiz konusunda bu çalışmanın emlakçılara verilmesi ve experlerin emlakçılardan bilgileri alarak almış oldukları bilgiler doğrultusunda exper raporlarını hazırladıklarına şahit olduğumuzu ve burada emlakçıların emeklerinin çalındığı kanısındayım. Emlakçı meslektaşlarımızın experlere bilgi vermemsi vermesi durumunda bunu ücret karşılığı vermeleri…

EMLAKÇILIK DA ÖZGÜVEN

EMLAKÇILIK DA ÖZGÜVEN
Emlak piyasasının durgun olduğu şu günlerde elbette de fırsatlarda çıkacaktır. Çıkan bu fırsatlardan yararlanıp yararlanmayacağımızı etkileyen çok önemli etmenler vardır ve bunların başında özgüven geldiğini belirtmek istiyorum. Kendimize inanmamız bizim varmak istediğimiz yere ulaştırabilecekken, kendimizden emin olmamak başarımızı yok edebilir. Her ne kadar sürekli bahsetmiş olduğumuz piyasamızdaki sorunlar, yasal eksiklik, istismarcılar ve benzeri sorunların yanında bizlerde mesleğimizde hoşnut olmalı ve yeteneklerimden, kapasitelerimizden eminsek, sanırım bu sorunları daha kolay ve daha keyif verici bir şekilde yeneceğimizden eminim. Çünkü bizler kendimizden emin, inandırıcı ve ayaklarımızın üzerinde sağlam durduğumuz sürece, karşımızdaki insanlarda bizlere tepki verir, inanır ve hedeflerimize varmamızda yardımcı olacaklardır.
Hiç kimsenin özgüvenimizi yok etmesine izin vermeyelim. Yeter ki bizler yaptığımız işi uzmanca ve derinlemesine bilelim. Bizleri sömürecek olanların, rakiplerimizin, dirayetimiz yok etmek isteyenlere karşı her zaman hazırlıklı olalım. İnsanlar kazananlardan hoşlanır, o yüzden her zaman kazanan olalım. Bizler kazandıkça kaybedenler bizlerle tanışmak, iş yapmak, dost olmak için çabalayacaklardır. Bizler kendimizden emin olduktan sonra insanlarında bizlere bakış açıları değişecektir, bizlere karşı olumsuzlukları ortadan kalkacak ve daha büyük başarılar elde etmemiz için bizlere yardımcı olacaklardır.
Unutmayalım özgüven mıknatıs gibidir. Herkesi kendine çekecektir. Henüz piyasa da yeterli güveni, eksikliklerimizi tamamlamasak da alanımızda uzmanlaşmak için çaba harcamaya devam edelim. Kendimizi uzman ve otorite haline getirelim. Çalışmaya ve öğrenmeye devam edelim, çünkü ne kadar çok öğrenirsek, o kadar çok özgüven kazanırız. Saygılarımla…

KİRA VERGİSİNDEN MUAF OLMANIN YOLLARI ?

Ev sahibi misiniz? Peki bir ev sahibi olarak haklarınızı biliyor ve uyguluyor musunuz? İşte mal sahiblerinin kira vergisi konusunda dikkat etmesi gereken noktalar... Kira geliri olan ev sahiplerinin dikkatine! 25 Mart akşamına kadar elde ettiklerinizi beyan etmeyi unutmayın! İşte kira gelirleri ile ilgili püf noktaları; 1) Kendisi de kiracı olan ev sahipleri için Kişi sahibi olduğu konutu kiraya verip kendisi de başka bir evde kiracı olarak oturabilir. Bu durumda olanlar için özel avantajlar söz konusu olabilir. Bunlar; 1. Mal sahibi, kira gelirlerini vergi dairesine beyan etmek zorunda. 2. Kira gelirini beyan ederken, ödediği kirayı, aldığı kiradan düşüp, hiç vergi ödemeyebilir. 3. Ödediği kirayı, aldığı kiradan düşmek isteyenlerin "gerçek gider" yöntemini seçmeleri gerekiyor. 4. Daha önce, konut kira gelirini beyan edenler, "götürü gider" yöntemini seçmişlerse, iki yıl süre ile bu yöntemden vazgeçemezler. 2) Yurtdışında kira ödeyenler için Yurtdışında geçici olarak oturanlar, yurt dışında oturdukları eve ödedikleri kiraları, Türkiyedeki evlerinden kira geliri elde ediyorlarsa, "gerçek gider" yöntemini seçmek suretiyle, Türkiyede tahsil ettikleri konut kirasından mahsup edebilirler. Yurt dışında işçi olarak çalışan Türk vatandaşları dar mükellef statüsünde oldukları için bu olanaktan yararlanamazlar. 3) Yeni ev alanlar için Kiraya verdikleri evi yeni almış olanlar; satın aldıkları yıldan itibaren 5 yıl süre ile satın alma bedelinin yüzde 5ini, o evden aldıkları kira gelirinden düşüp, hiç vergi ödemeyebilirler. 4) Kredi ile gayrimenkul alanlar için Kiraya verdikleri evi ya da işyerini, banka kredisi kullanmak suretiyle alanlar, beyan edecekleri kira gelirinden, ödedikleri faizi düşebilirler. Aldıkları konut kirası tutarından; 1. Bankaya ödedikleri konut kredisini 2. Yeni evin satın alma bedelinin yüzde 5ini düşenler sonuçta büyük bir olasılıkla hiç vergi ödemeyecekler. 5) Taşınmazını işyeri olarak kiraya verenler Üzerinden vergi kesilmemiş işyeri kiraları tutarı ne olursa olsun beyan edilir. Üzerinden vergi kesilmiş kira 19.800 lirayı aşmazsa beyan edilmez. Beyana tabi başka geliri olanlar, 19.800 liralık haddin hesabına beyan edilecek olan diğer gelirleri de dahil edecekler. Örneğin, hem konut hem de işyeri kirası elde edenler konut kirasının istisnayı aşan kısmını da hesaba dahil edecekler. Kiracı stopajı ödemezse mal sahibi açısından iki durum söz konusu olur. Eğer iade çıkmazsa yani ödenecek vergi çıkarsa veya kesinti yoluyla ödenen vergi ile gelir üzerinden hesaplanan vergi eşit olursa kiracının stopajı ödememesi sorun olmaz. Stopaj mahsup edilir. Ama iade çıkarsa kiracı vergiyi ödemeden iade yapılmaz. Kısacası devlet almadığı parayı vermez (iade etmez). Kira gelirleriniz üzerinden alınacak vergide hesap nasıl yapılır? Gelir vergisinde gelir yükseldikçe oran artar. Gelir dört dilime bölünmüştür. He dilime ayrı oran uygulanır. Geliri 7.800 liraya kadar olanların ödeyeceği vergi oranı yüzde 15tir. Ama geliri daha yüksek olanlar da gelirinin 7.800 lirası için yüzde 15 vergi öder. Verginin hesaplanması için toplam gelirin kaç lira olduğu ve hangi dilimde kaldığına bakılır. Altındaki gelir dilimi için ödenecek vergi bellidir. Gelirin içinde bulunduğu dilim içinde kalan kısım için de vergi hesaplanır ve toplam vergi bulunur. Örneğin, 25.000 lira gelir üçüncü dilimdedir. Alt dilim 19.800 liradır ve vergisi 3.575 liradır. Kalan 5.200 lira için oran yüzde 27, vergi de 1.404 liradır. Toplam vergi 4.979 lira olur. Vergiye tabi gelire aşağıdaki oranlar uygulanarak vergi hesaplanır: 7.800 TLye kadar yüzde 15 19.800 TLnin 7.800 lirası için 1.170 TL, fazlası yüzde 20 44.700 TLnin 19.800 lirası için 3.570 TL, fazlası yüzde 27 44.700 TLden fazlasının 44.700 lirası için 10.293 TL, fazlası yüzde 35 Kiraya verdikleri evi yeni almış olanlar gelir vergisi verecek mi? Kiraya verilen evin yeni alınması kirasının beyan edilmemesini gerektirmez. Sadece gelirden evin bedelinin yüzde beşinin gelirden ayrıca indirilmesi olanağı verir. Bunun yanında bir de yüzde iki oranında amortisman ayrılır. Böylece gider yüzde yedi olur. Genel olarak vergi çıkmaması beyanname verilmemesi olarak anlaşılmamalıdır. Kredi faizi de varsa vergi çıkmaz ama beyanname vermek zorunludur.
KİRA VERGİSİNDEN MUAF OLMANIN YOLLARI ? Kendi evini kiraya verip kiraya çıkan kişinin ne gibi avantajları olabilir? Kendi evini kiraya verip kiraya çıkanlar ödedikleri kirayı aldıkları kiradan düşerler. Böylece ödedikleri kira daha yüksekse az bir farkla daha iyi evde oturmuş olurlar. Ödedikleri kira aldıklarından daha düşükse ek gelir elde etmiş ve sadece ek gelir için vergi ödemiş olurlar. Hatta evi yeni almışlarsa hiç vergi ödemeden ek gelir etmiş olurlar. Örneğin, 200 bin liraya aldığı evi 1000 liraya kiraya veren bir kişi 500 liraya kiraladığı bir evde oturursa; aldığı kira 12 bin lira olur. Bundan aldığı evin bedelinin yüzde beşini yani 10 bin lira, hem de ödediği kirayı düşer ve vergi ödemez. Kredi ile gayrimenkul alanlar hangi durumlarda ödedikleri faiz düşebilirler? Kredi ile gayrimenkul alanlar bu gayrimenkullerin kirasından faizleri düşebilirler. Başka gayrimenkullerden elde edilen kiralardan bu faizleri düşemezler. -- Mehmet KEKLİK AVRUPA YAKASI EMLAK MÜŞAVİRLERİ DERNEĞİ

Konut kirasından vergi kaçırmak hayal oluyor

Maliye Bakanlığı'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı tebliğin çıkmasıyla 1 Mart 2012'den itibaren 1 milyon civarındaki gayrimenkul sahibi kira gelirinin vergisini otomatik olarak ödeyecek Milliyet gazetesinin haberine göre, Mart 2012’de geçen yıla ilişkin verilecek kira beyannamelerini vatandaş yerine Gelir İdaresi Başkanlığı otomatik dolduracak. Bankacılık sisteminden bilgileri alan Gelir İdaresi, ev sahiplerine vergilerini ödemeleri için mektup gönderecek. 2011’de elde edilen kira gelirleri için vergiden istisna tutar 2 bin 800 TL olarak belirlendi. Bu tutar yıllık kira bedelinden düşülecek ve kalan meblağ üzerinden vergi ödenecek. Aylık 500 lira kira geliri olan bir vatandaş 6 bin liralık yıllık kazancın 3 bin 200 lirası için vergi verecek. Yüzde 15’ten başlayan oran, gelir dilimi arttıkça yükseliyor. İnternetten öğrenilecek Mükellefler, Gelir İdaresi’nin internet sitesi veya vergi dairesine gittiğinde ne kadar vergi ödeyeceğini görecek. Sistemde yanlışlık yoksa taraflar karşılıklı onay verecek. Beyanname vermeyen veya eksik bildirenler hem istisna tutarından yararlanamayacak hem de para cezası alacak. Yeni yöntemle gayrimenkulden elde edilen bu gelirler için beyanname verilmemesi veya gelirin düşük gösterilerek istisna altında kalınmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. (Milliyet)

25 Ocak 2012 Çarşamba

CEZAYİR SOKAĞI

CEZAYİR SOKAĞI Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin arka tarafında metruk halde bulunan sokaklardan birisiydi Cezayir Sokağı. Afitaş Yapım Şirketi ile Kültür Üniversitesinin ortaklaşa geliştirdiği “Fransız Sokağı” projesiyle kentsel dönüşümü sağlandı. Projeyle 1800′lerin sonu, 1900′lerin başı itibariyle yüzyılın değişimine tanıklık etmiş, farklı hayatların yaşandığı birkaç nesille birlikte gözden düşmüş binalar restore edildi, pembe ve sarı renklere boyandı, tentelerle donatıldı. Kaldırım taşları yenilendi, bölgenin tamamı için özel bir müzik sistemi kuruldu. 4 gün 4 gece sürer açılışın ardından da İstanbul’un kültür, sanat ve eğlence yaşamındaki yerini aldı. Fransız Sokağı’nı süsleyen havagazıyla çalışan 100 yıllık sokak lambalarını Paris Belediyesi gönderdi. Yer taşları Paris’ten gelen mimarlarla çalışılarak düzenlendi. Sokağa adını veren Fransızlar, Beyoğlu’nda çok önemli izlere sahip. Zira Beyoğlu’ndaki ilk kahvehaneler, ilk oteller, ilk sinema ve tiyatrolar, 19. yüzyılda Fransızlar tarafından kurulmuş. Sokağın sol tarafındaki binaların tümü 1890-1910 yılları arasında İstanbul’da yaşamış Karaköy ve Eminönü rıhtımlarını inşa eden Fransız müteahhit mühendis Marius Michel’in imzasını taşıyor. Ayrıca ünlü Fransız ressam Al-bert Mille de 1950′li yıllarda bu bölgede yaşamış. Fransız kültürünü yansıtmayı hedefleyen sokakta, değişik tatlar sunan cafeler, restoranlar ve sanat merkezleri bulunuyor. BRASSERİE LEVANTİNE Kafe, lokanta ve galeri. Pera kültürünü oluşturan Osmanlı levantenlerinin mutfak kültürünü yansıtan bir mönüsü var. Birinci katındaki galeride tablolar ve Türk modacıların kıyafet tasarımları sergilenecek. CAFE DES ARİSTES (Sanatçılar Kahvesi) Avrupa’ya özgü çok özel tatlar sunuluyor. Bahçesi 20, iç mekan 60 kişilik. CAFE MİRO Kafe, lokanta. Ünlü ressam Miro’nun (1893-1983) çalışmalarının kopyalanyla süslü bir ortam. Mönü Fransız mutfağı ağırlıklı. Croissant, krep, salata çeşitleri ve Fransız şarapları sunuyor. İçerisi 100, dışarısı 8 kişilik. CENTRE DE DOCUMENTATION DE BEYOGLU (BEYOĞLU BELGE-BİLGİ MERKEZİ) Beyoğlu Gazetesi ve Fransız Sokağı işbirliğiyle açılmış. Bu merkezde tarihi ve güncel her türlü bilgi, belge ve yayın toplanacak. Konuyla ilgili herkese açık. Burası aynı zamanda turizm bürosu. CHEZ LES DAMES (HANIMEFENDİLERİN YERİ) Kafe, restoran. Dekorasyon da yemekler de tipik Fransız. Chez Les Dames’ın duvarında ünlü modacı Zuhal Yorgancıoğlu’nun hediye ettiği kocaman bir Coco Chanel afişi duruyor. Üzerinde de şu yazı var; Bir Fransız sokağı ancak Chanel ile efsaneleşir! ” DESİR (ARZU) Mönüde şarap ve peynir çeşitleri yer alıyor. İsterseniz beğendiğiniz peynir, şarap veya salamı şarküteri bölümünden alabilirsiniz. GALERİE D’ART (SANAT GALERİSİ) Yerli ve yabancı sanatçıların eserlerinin sergileneceği çok amaçlı bir salon. Aynı zamanda sanat üzerine konferanslar, seminerler, müzayedeler ve sempozyumlar düzenlenecek. LA VİE (HAYAT) Restoran, kafe, bar. Girişte yer alan tek salon lobi olarak kullanılmış. Üst katta piyano bar. Yanında gizli bahçe, en üstteki üç bölümlü alan ise Fransız restoranı. LE CHEVALİER (ATLI) Şarapevi, restoran. Türk ve Fransız şaraplarının sunulduğu ortaçağ görüntüsünde bir şarapevi. Fransız müziğinden örnekler sunuluyor. Aynı zamanda resim sergileri de açılıyor. LA TERASSE (TERAS) Pastane, kafe, Soft müzik eşliğinde Fransızlar’a özel ekmekler, çörekler sunuluyor. Alkolü kaçıranlar için çorba, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kahvaltı, diyet yapanlar için kalorisi düşük pasta, ekmek çeşitleri mevcut. LES ZAZOUES Restoran, bar. Mönü ağırlık et ve balık üzerine. 4 katlı restoran barın her katında farklı bir işletme var. En altta Perspective, hemen onun üstünde Cemil Ipekçi’nin Gitane’ı üst katta ise Fransız Sokağı Projesi’nin sahibi Mehmet Tasdiken ve Poyraz Topal’ın işlettiği ‘Antique Pomme’ yer alıyor. RESİDENCE (KONUT) Sokağa gelen misafir ve sanatçıların konaklayabileceği bir otel 2 oda, mutfak, banyo ve terastan oluşuyor. ARKEO Kitap ve hediyelik dükkanı. Türkiye, özellikle de İstanbul ve Beyoğlu ha kkında yazılmış eserler, haritalar satılıyor. Hediyelik eşya, halı, gerçek ve sahte mücevher de bulunuyor. BELLE DU JOUR (GÜNDÜZ GÜZELİ) Kafe, restoran, bar. Mönü Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Fransız caz müziği çalınıyor. Sabah kahvaltı ile gün başlıyor. Öğle ve akşam yemeğiyle devam ediliyor. Terastaki şampanya barda ise ünlü Fransız şampanyalarını bulabilirsiniz. Yemeklerde sızma zeytinyağı kullanılıyor. Deniz mahsûlleri Marsilya usulü hazırlanıp sunuluyor. CAFE 8 İki katlı. gün kahvaltı servisiyle başlıyor. Öğle ve akşam üstü çay servisiyle devam ediyor. Akşam yemeğinde ağırlık Fransız mutfağında. Resim ve takı sergileri de açılıyor. 80 kişi kapasitesi var. CAFE DE LA PLACE Paris’te çok sık rastlanan tipik bir sanatçı kafesi. Dekorda eskitilmiş ahşap ağırlıkta. Canlı müzikle birlikte sergiler ve ayrıca muhtelif konularda konferanslar olacak.. CAFE A. MILLE Kafe, restoran, bar. Kafe adını bu binada yaşamış istanbul doğumlu, Fransız asıllı ünlü portre ressamı ve süsleme sanatçısı Albert Mille’den almış. Mönüde Fransız tarzı çorbalar, salatalar, krep ve makarna ağırlıkta. CHEZ SAKMAN Stüdyo, kafe, bar, restoran. Ünlü müzik adamı Vedat Sakman’ın işlettiği Chez Sakman’ın mönüsü Akdeniz mutfağından. İşletmenin ana konsepti canlı müzik üzerine kurulu.