31 Ekim 2012 Çarşamba

Emlakçılar feryat ediyor: “KANUNUMUZU İSTİYORUZ!”


Dinçer BİLGENER
dincer@emlakrotasi.com
Türkiye’de “emlakçılık” dendi mi maalesef çok olumsuz fikirler geliyor akla. Zamanında yapılan yanlış işler, bütün emlakçıların üstüne adeta yapıştı kaldı. Emlakçılığın imajı öyle sarsıldı ki, Yeşilçam filmlerinde bile -sözümüz meclisten dışarı- “sahtekar, dolandırıcı” gibi haksız, hatta karikatürize bir profil çizildi emlakçılar için…
Ancak bu durum, özellikle son yıllarda çok değişti. Çünkü emlakçılık sektöründe artık işini ciddi yapan insanlar var. Yıllarca vatandaşın gözünde “iş yapmadan para kazanılan” ve “bir masa, bir kasa, bir telefon” şeklinde tekerleme gibi bir mantığı olan emlakçılık, artık dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi saygın ve güvenilir bir meslek haline getirilmeye başlandı. Ancak bu yol üstünde çok ciddi bir engel var: Emlakçıların tâbi olacağı bir “Emlakçılık Yasası”nın olmayışı… Emlakçılık hala Türk Ticaret Kanunu’nda “gayrimenkul tellallığı” hükümlerine tâbi. Yani mesleğin herhangi bir emredici yasal düzenlemesi yok. Emlakçılar arasında adeta bir efsaneye dönüşen ve TBMM’nin ilgili alt komisyonunda yıllardır beklediği söylenen “Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Emlak Komisyonculuğu Yasa Tasarısı Taslağı” ise tam bir muamma. Görüştüğümüz meslek örgütü yöneticileri “Meclis’te bekleyen böyle bir yasa taslağının bulunmadığını” söylüyorlar. Bunun dışında da hemen her meslek örgütünün, zincirgayrimenkul firmalarının, hatta her yerel emlakçının elinde bir “yasa taslağı” bulunuyor!
Rıza Kaymakçı
İnter Emlak
Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkanı
Rıza Kaymakçı: “Her isteyen emlakçı oluyor”Emredici bir yasa bulunmadığı için sektöre girişin herhangi bir kriteri olmadığını belirten Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkanı ve İnter Emlak’ın sahibi Rıza Kaymakçı, bu durumun ehliyetsiz veya başka mesleğe mensup insanların emlakçılık yapmasına imkân tanıdığını belirtiyor. Kurulduğu 2007 yılından beri, bir yıl hariç, bugüne kadar EMFED’in başkanlığını yürüten Kaymakçı, az önce bahsettiğimiz gibi, hemen herkesin elinde bir yasa taslağının bulunmasından, yani tek ve ortak bir yasa taslağının dahi bulunmamasından da şikâyetçi… “İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi, İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası ve EMFED olarak biz, bir araya gelerek bir yasa taslağı hazırladık. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da yolladık. Ancak Türkiye’deki tüm emlakçıların üzerinde uzlaşacağı bir metin yok ortada. Özellikle Ankara merkezli Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) nezdinde bu yönde çok girişimimiz oldu. Çünkü TEMFED’in de bir yasa taslağı hazırladığını öğrendik. ‘Gelin, bir araya gelelim, tek bir metin üstünde uzlaşalım’ dedik ama yanaşmadılar” diyor.
Hakan Erilkun
Altın Emlak Genel Müdürü
Hakan Erilkun: “Yurtdışındaki örnekleri inceliyoruz”Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun ise EMFED’in bu çalışmalarına destek vermelerinin yanı sıra, İTO kanalıyla yurt dışındaki örnekleri de incelediklerini kaydediyor. Erilkun, taslak hakkında şöyle diyor: “Bu taslak yasalaşırsa öncelikle her isteyenin emlakçı olmasının önüne geçilecek. Belli koşul ve şartlar belirlenecek. Eğitim şartları ve staj şartları gibi unsurlar devreye girecek. Burada önemli bir unsur da kayıt dışılığın önüne geçilecek olması. Satış ve alımlar emlak müşavirleri üzerinden geçecek. Bu sayede değer farklılıklarının önüne geçilmiş olacak.”
Emlakçılık mesleğinin bir yasasının olması halinde, bir gayrimenkulün satışı sırasında yaşanan bedel karmaşasının da önüne geçileceğini belirten Erilkun, bu görüşünü şöyle örnekliyor:
“Bir dairenin gerçek satış bedelinin, 200 bin TL olduğunu varsayalım. Bu yerin belediyedeki kayıtlı değeri ise, mesela 100 bin TL olsun. Kredi kullanılırken gözüken değerinin ise 180 bin TL olduğunu düşünelim. Bu değerler karmaşası bile devletin ciddi bir kaybı. Çünkü kredi kullanılmıyorsa tapu işlemi 100 bin TL üzerinden, kredi kullanılıyor ise kredi çektiği tutarda beyan edilerek satışlar yapılıyor. Bu durum ise, değerler arasında farklar oluşturuyor ve devletin ciddi bir kaybı doğuyor. İşte bir yasa olması halinde devletin bu kaybı da önlenmiş olacak. Vatandaşın yaşadığı kafa karışıklığını da giderecek.”
Adnan Yeşiltaş
Yeşiltaş Emlak
Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) Başkanı
Adnan Yeşiltaş: “Kampanyaya somut destek göremedik”Emlakçılık mesleğinin bir yasasının olması için “Kanunumu İstiyorum” adıyla bir kampanya başlatarak kamuoyu oluşturmaya çalışan Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) Başkanı ve Yeşiltaş Emlak’ın sahibi Adnan Yeşiltaş ise, 21. yüzyıl Türkiyesi’nde emlakçılığın mevcut durumunun ülkeye hiç yakışmadığını belirtiyor. “İnsanlar yılların birikimiyle bir ev almak için bir emlakçının kapısını çalıyor. Bu noktada da yasalarla sınırlı, kayıtlı, ciddi bir kurumun karşısında olmasını bekliyor. Aksi durumda ne büyük acılar çekildiğini biliyoruz. İstedik ki bunlar olmasın diye bir kanunumuz olsun. Ama öyle İstanbul’un ayrı, Ankara’nın ayrı, İzmir’in ayrı taslağı olmasın, tek bir metin üstünde uzlaşalım.
Çok ümit bağlanan ‘Kanunumu İstiyorum Kampanyası’ yeterli destek görmüyor.
‘Kanunumu İstiyorum Kampanyası’ şemsiyesi altında toplanıp Meclis’e öyle gidelim, dedik. Bu noktada etkili kim varsa o da öne geçebilir. ‘Bu kampanya illa bizim bünyemiz altında kalsın’ düşüncesinde de değiliz. Bu bağlamda meslekle ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarıyla temas kurduk, hala da kuruyoruz. Ama arkamızda gördüğümüz desteği yeterli bulmadığımızı belirtmek isteriz. Oda ve dernek başkanlarıyla görüştük. Destek vereceklerini söylediler, ziyaretimize geldiler. Hatta basında da çıktı bu faaliyetlerimiz. Ancak o kadarla kaldı. Somut bir destek görmedik” diye serzenişte bulunuyor.
Emlakçılık eğitimleriEmlakçıların bir diğer şikayet konusu ise emlakçılık eğitimleriyle ilgili. Üniversitelerin meslek yüksekokullarında bulunan ve 2 yıllık önlisans düzeyinde eğitim veren “Emlak ve Emlak Yönetimi” bölümlerinin yetersiz olduğunda birleşen meslek örgütü yöneticileri, bu bölümlerin mutlaka 4 yıllık lisans düzeyinde olmasının gerektiğini belirtiyorlar.
Emlakçılıkla ilgili hemen her meslek örgütünün bünyesinde bulunan sertifikalı eğitim kursları ise ayrı bir muamma. Bu belgelerin hangisinin geçerli olduğu da meçhul. Bünyesinde Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün izniyle 2004 yılından beri eğitim veren Altın Emlak’ın Genel Müdürü Hakan Erilkun, kurslarının hem eğitimli eleman açığını giderdiğini, hem de sektöre ilgi duyan herkese faydalı bir kurs olduğunu belirtirken, İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası ise hem Temel Emlakçılık Eğitimleri, hem de mortgage broker’lığı eğitimi konusunda tek yetkili olarak kendisini görüyor
MAREMDER Başkanı Adnan Yeşiltaş ise bu durumu “sertifika ağalığı” olarak değerlendiriyor. Bu eğitimlereemlakçılıkla ilgili olmayan kişilerin katılarak sertifika almasının iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını belirterek, dernek ve odalara destek olması için alınan ücretleri de ahlaki bulmadığını sözlerine ekliyor.
Herkes birbirini suçluyor!Emlakçılar, özellikle de meslek örgütü yöneticileri, emlakçılığın zorunlu üyelik gerektiren, denetleme yetkilerine sahip bir üst birliğinin olmamasından da çok şikâyetçi… Şu anda güçlü konumda denebilecek beş ayrı meslek örgütü var: İstanbul’da Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu bünyesinde İstanbul Emlak Komisyoncuları Esnaf Odasıİstanbul Ticaret Odası bünyesinde bulunan Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi, her ikisini ve zincir emlakçıları bir araya getirmeye çalışan Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED), tamamen bağımsız bir görünümde olan Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) ve Ankara’da Anadolu’ya hâkim bir görüntü çizen Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED)… Bu çok başlılığı sorduğumuzda ise herkesin birbirini suçladığını görüyoruz. EMFED Başkanı Rıza Kaymakçı “Bu durumun en büyük müsebbibi Sabri Ateş’tir. 1997’de İstanbul’da sadece İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği varken birdenbire gidip Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’na bağlı bir oda kurarak mesleği böldü. Son olarak da ‘Emlakçıya kaparo vermeyin’ gibi inanılmaz bir açıklama yaptı” derken, MAREMDER Başkanı Adnan Yeşiltaş ise Kaymakçı’yı İTO Meslek Komitesi seçimlerinde Sabri Ateş’i destekleme sözü verip sandık başında Ateş’e ihanet etmekle suçluyor. Öte yandan Kaymakçı, Adnan Yeşiltaş’ın başını çektiği “Kanunumu İstiyorum” kampanyasının artık faydadan çok zarar verdiği görüşünde.

2002′DEN SONRA YABANCILARA EMLAK SATIŞI ARTTI


Yabancı kişilere, 18 Kasım 2002 sonrasında satılan arazi ve konut sayısında, 2002 yılı öncesine göre artış meydana geldi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın TBMM Adalet Komisyonu’na sunduğu raporda, ”yabancıların Türkiye’de arazi ve konut edinmesine” ilişkin bilgilere yer verildi. Buna göre, 18 Kasım 2002′ye kadar yabancılar, Türkiye’de yüzölçümü 725 hektar olan 8 bin 780 arazi (arsa, tarla gibi) satın aldı. Türk asıllı yabancılara ise 276 hektarlık 841 arazi satıldı. Aynı tarihe kadar; yabancı kişiler, 70 hektarlık 8 bin 226 konut; Türk asıllı yabancılar ise 11 hektarlık 467 konut satın aldı.
18 Kasım 2002 tarihinden sonra yabancılara yapılan arazi ve konut satışında ise büyük bir artış meydana geldi. Yabancılara, yüzölçümü 2 bin 457 hektar olan 24 bin 993 taşınmaz; Türk asıllı yabancılara ise 5 bin 593 hektarlık 18 bin 318 taşınmaz satıldı.
Yabancılara konut satışlarında da artış yaşandı. Yabancılara 937 hektarlık 74 bin 819 konut; Türk asıllı yabancılara ise 194 hektarlık 14 bin 825 konut satışı yapıldı. Toplamda; yabancı kişiler ile Türk asıllı yabancılara 18 Kasım 2002 öncesinde 9 bin 621, 2002′den sonra 43 bin 311 arazi satıldı. Yabancı kişiler ile Türk asıllı yabancılara 2002′den önce 8 bin 693 konut satıldı, bu sayı 2002 sonrasında 89 bin 644′e yükseldi.
”Tatil yörelerinde konut aldılar”
Bakanlığın bu rakamları değerlendirdiği açıklamada; 2002′den itibaren yabancı gerçek kişilerin daha çok tatil yörelerinde ikinci konut niteliğinde taşınmaz edindiği; arazi nitelikli taşınmazların yüzde 65′inin Türk asıllı yabancılar tarafından alındığı belirtildi. 2005′ten sonra miras yoluyla edinimler ile yabancıdan yabancıya olan mükerrer satışların da 2002 sonrası satışları oluşturduğu kaydedildi.
”Edinim toplamları ülkemiz yüzölçümü bakımından çok küçük nitelikte olmakla birlikte, edinimlerdeki artış, ülkedeki istikrara paralel olarak artış göstermektedir” denilen açıklamada, 2005′te, yabancıların ülkede alabilecekleri mülk satışının 30 hektardan 2,5 hektara düşürüldüğü hatırlatıldı. Açıklamada, ”Kısıtlama artışına karşın edinim azalmamış ve artış göstermiştir” görüşüne yer verildi.

30 Ekim 2012 Salı

ISINAMAMA KONUSUNDA YARGITAY KARARI

KONUSUNDA YARGITAY KARARI
SORU
24 daireli bir apartmanın en üst katında oturuyorum, benim sorunum ısınmayla ilgili..Apartmanda merkezi ısınma sistemi mevcut ,ancak en üst katta oturmam itibariyle kalorifer peteklerimiz bir türlü gereken ısıyı eve vermiyor,Isı için verdiğim aidatlar boşa gidiyor ve üstüne de evde elektirikli ısıtcılar kullanıyorum
Sorum şudur :Ben bu durumdaki mağduriyetimi nasıl giderebilirim bağımsız ısınma sistemine geçme hakkım var mıdır,ısı aidatından muaf olabilir miyim?

KALORİFER SİSTEMİNİN YETERSİZLİĞİ - KAT MALİKİNİN BİREYSEL ISINMAYA GEÇMESİ - KAT MALİKLERİ KURULUNUN GÖREVLERİ - BİREYSEL ISINMAYA GEÇİŞ - MERKEZİ ISINMA SİSTEMİ
ÖZET : Bağımsız bölüm maliki olan davacı, merkezi sistemle çalışan kalorifer sisteminin yetersizliği nedeniyle ısınmayan dairesinin ek değişiklikler yapılarak ısınır hale gelmesini talep etmektedir.

Ana taşınmazın kullanılmasından ve yönetilmesinden dolayı kat malikleri arasında veya bunlarla yönetici arasında çıkan anlaşmazlıkların kat malikleri kurulunca çözülerek karara bağlanması ön koşul olup olayda bu gerçekleşmiştir.

Alınan bilirkişi raporunda bağımsız bölümün sağlıklı ısınabilmesi için merkezi ısınma sisteminden ayrılıp müstakil çalışacak bireysel ısınma sistemine dönüştürülmesinin en uygun ve en ucuz çözüm olacağı belirlendiğinden sorunun Kat Mülkiyeti Kurulunca çözümlenmesi için davalı kat maliklerine istem gibi uyarıda bulunulmasına hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Davacı Gülsüm Ayşe A. ile davalı H. Tayfun G. vs. aralarındaki alacak davasına dair Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2004 günlü ve 2003/361 - 2004/1349 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 28.03.2005 günlü ve 2005/663 - 2813 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR :
Dava Anayapıda 15/1 nolu bağımsız bölüm maliki olan davacının, merkezi sistemle çalışan kalorifer sisteminin yetersizliği nedeniyle ısınmayan dairesinin, müşterek kalorifer tesisatında fen ve sanat kurallarına uygun ek değişiklikler yapılarak, ısınır hale getirilmesinin ihtarı ve 410.000.000 TL zararın giderimi istemine ilişkindir.

Kat Mülkiyeti Yasasının 32. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre ana taşınmazın kullanılmasından ve yönetilmesinden dolayı kat malikleri arasında veya bunlarla yönetici arasında çıkan anlaşmazlıklar kat malikleri kurulunca çözülür ve karara bağlanır.

Anayapıda bağımsız bölüm maliki olan davacı, dairesinin yeterince ısınmadığını ve buna çözüm getirilmesi istemini davalı apartman yöneticisi noterden gönderdiği 29.03.2002 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ( ekinde tespit raporu ile ) ile duyurmuş ''Kat Malikleri Kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılarak ya tesisata gerekli değişikliklerin kat maliklerince yaptırılarak dairenin ısınmasının sağlanmasını veya her türlü gideri kendisine ait olmak koşulu ile dairesinin müşterek tesisattan ayrılarak, ferdi sistemle ısıtılmasına muvafakat edilip yakıt giderlerinden muaf tutulması şeklinde bir çözüm getirilmesini'' ihtar etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden kat malikleri kurulunca herhangi bir karar alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda görülmekte olan davada sorunun önce kat malikleri kuruluna götürülmesi ön koşulu gerçekleşmiştir.

Mahkemece yerinde yapılan incelenme sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda 4 bodrum, zemin ve 2 normal katlı 13 bağımsız bölümden oluşan anayapının merkezi kalorifer sistemiyle ısındığı ve kalorifer tesisatının projesine uygun olarak inşaa edildiği, kazan dairesinin 3. bodrum, dava konusu meskenin ise 4. bodrum katta yer aldığı, kazan dairesinin altındaki bağımsız bölümlerde sıcak su dönüş kolektörü üzerinde bulunan devridaim pompasının borulardaki suyu iyi emmemesi nedeniyle radyatörlerin çok sık hava yaptığı, davacıya ait bir nolu meskende sifon çalışması nedeniyle ısıtmanın zor olduğu, yapılan test ve ölçümler sırasında bazı peteklere ısının hiç ulaşmadığı, söz konusu bağımsız bölümün sağlıklı ısınabilmesi için merkezi ısınma sisteminden ayrılıp müstakil çalışacak doğal gazlı kombi ( bireysel ısınma ) sistemine dönüştürülmesinin en uygun ve en ucuz çözüm olacağı görüşüne yer verilmiş bunun için çizilecek münferit projenin Belediye E.G.O. Genel Müdürlüğüne onaylattırılması, merkezi sisteme bağlı olan tesisatın tamamen iptal edilmesi, kombi sistemi için yeniden tesisat döşenmesi ve kombi cihazının yerine bağlanmasının zorunlu olduğu belirtilerek bu işlemler için yapılacak harcama tutarı hesaplanmıştır.

Davacı anlatımları, bilirkişi raporu içeriği ve mahkemenin gerekçeli kararında da kabulünde olduğu üzere merkezi sistem kaloriferli anayapıya ait kalorifer tesisatının Belediyesince onaylı tesisat uygulama projesine uygun yapıldığı, mevcut kalorifer sisteminde herhangi bir değişiklik yapılmadan davacının bağımsız bölümünün ısıtılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

Belirlenen tüm bu olgular karşısında mahkemece, davacının bağımsız bölümünün ısınma sorununun yukarıda değinilen bilirkişi kurulunun düzenlediği raporlarda öngörülen öneriler de dikkate alınarak Kat Mülkiyeti Kurulunca çözümlenmesi için davalı kat maliklerine istem gibi uyarıda bulunulmasına hükmedilmesi gerekirken bu husustaki istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla davacı tarafın yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 28.03.2005 günlü 2005/663 - 2813 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz onama harcı ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene iadesine, 27.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıdaki karar örnek olarak sunulmuş olup kat malikleri kuruluna yazılı olarak sorunuzu iletmeniz sonuç alamamanız halinde ise yasal hakkınızı kullanmanız mümkündür.Ancak tüm kat maliklerinin onayı olmadıkça merkezi sistemden ayrılmanız,merkezi sistemin yakıt giderlerinden kurtulmanız Mümkün değildir.

DIŞ CEPHE KAPLAMASI İÇİN KARAR

DIŞ CEPHE KAPLAMASI İÇİN KARAR

DIŞ CEPHE KAPLAMASI

SORU:
19 haneli bir apt oturmaktayım yapılan en son toplantıda dış cephenin yapılması konuşuldu ve 15 e 3 oyla sonuçlandı ama geride kalan 3 kişi bu onarıma karşı cıktı ve ödeme yapmayacağını ve hiç bir hukuksal işlem olmadığını söyleyerek toplantıdan ayrıldılar benim öğrenmek istediğim

1 hukuksal çözüm arasak ne yapmalıyız
2 hukuksal çözüm olsa bu ne kadar sürer
3 karsı çıkan bu 3 kişi çözüm üretseler biz bu çözümleri nasıl hallederiz

şimdiden teşekkür ederim en kısa zamanda yardımcı olursanız sevinirim

Kimden: Arif TUNAHAN
Bu konu kat mülkiyeti kanunda yönetim hususunda düzenlenmiştir.Apartmanın dış cephesini boyamak önemli işlerdendir dolayısıyla bu karar 3/2 çoğunlukla
alınmalıdır.sizin olayınızda bu çoğunluk sağlanmıştır ve buna karşı çıksa da
diğer sakinler bu karara uymak zorundadır.karşı çıkan malikler sulh mahkemesinde dava açabilir.görevli mahkeme apartmanın bulunduğu yer mahkemesidir.sulh mahkemesinin
kararı artık herkes için bağlayıcıdır.dava süresi hakkında kesin bir şey söyleyemem.karşı
çıkanların farklı çözüm üretmeleri iç ilişkide geçerlidir ve bu yolunda yönetim kurulunca oylanması ve karar alınması; gerekir.aksi taktirde yönetim kararına uymayan
sakinler hakkında sulh mahkemesinde dava açabilir ve onlara apartman giderlerine katılma giderlerine katlanma için zorlayabilirsiniz....kolay gelsin

Kimden: arkoelbe
apartmanda alınan karar herkes için bağlayıcıdır diğer 3 kişi sizin yaptığınız ödemeleri yapmak zorunda ödemezse bir avukata başvurun ve haklarında icra takibi başlatın.

Kimden: "Av. Mete Yazan"
En kısa yol;
çoğunlukla alınan karar gereği apartmanın dış cephe boyasını yaptırın.
Hisselerine düşen parayı Ödemeyen (veya karara karşı çıkan) KAT MALİKLERİNE
( çünkü bu masraftan kat malikleri sorumludur)
HEMEN İCRA TAKİBİ BAŞLATIN. Bu masrafların özel faizi vardır. Ayrıca
sakinler kiracı ise kira gelirine de haciz koyabilirsiniz. takibe itiraz
edilmez ise En fazla 1 ayda mesele çözülür. İtiraz olursa da en fazla 4 ayda
hallolur. Her halde profesyonel yardım alırsanız daha iyi olur . Selamlar
Av. Mete YAZAN

Bakanlıktan kentsel dönüşüm yönetmeliği

Bakanlıktan kentsel dönüşüm yönetmeliği

Bakanlıktan kentsel dönüşüm yönetmeliği
 

Riskli alanlar hazırlanan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın görüşü alınarak belirlenecek. Hazırlanan dosya ve görüş, Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere Bakanlığa gönderilecek.

İşte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın o uygulama yönetmeliği:
Teknik heyet kurulacak
Bakanlıkça Türkiye’nin gerekli görülen yerlerinde yeteri kadar teknik heyetler oluşturacak. Yıkılmasına karar verilen riskli yapı tespitlerine itirazları değerlendirecek bu heyetlerin dört üyesi en az yardımcı doçent kadrosundan üniversitelerden, üç üyesi en az ikisi inşaat mühendisi bakanlık teşkilatında çalışanlardan olmak üzere yedişer kişiden kurulacak.
“Riskli yıkılsın” kararı verecek
İlk ilk teknik heyetler iki yıl 2014 yılı sonuna kadar görev yapacak. Yeni teknik heyetler ise 2015 Ocak’ta görevlendirilecek. Teknik heyetler oy çokluğu ile “riskli yıkılsın” kararı verecek. Oyların eşitliği ile halinde, başkanın görüşü gibi karar alınacak.
15 gün içinde teslim
Riskli tespiti yapılan ve dönüştürülecek ev ve işyeri sahibi vatandaş tarafından hizmet ve vergisi, elektrik, su, doğalgaz borcu ödenmiş ve boş olarak 15 gün içinde teslim edilecek. Vatandaşla idare ile anlaşma yapacak.
Riskli ve rezerv yapı alanı nasıl belirlenecek
Riskli alanlar hazırlanan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın görüşü alınarak belirlenecek. Hazırlanan dosya ve görüş Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere Bakanlığa gönderilecek. Bakanlıkça yapılacak inceleme sonucunda uygun görülen talepler, teklif olarak Bakanlar Kurulu’na sunulacak. Reverv yapı alanı da hazırlanan dosyaya istinaden, Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenecek.
Görüşünü 30 gün içinde bildirecek
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, riskli alana ilişkin görüşünü 15 gün; Maliye Bakanlığı rezerv yapı alanına ilişkin görüşünü 30 gün içinde bildirecek.
Riskli yapıyı kim tespit edecek
Riskli yapılar, idarece veya müracaatları üzerine lisanslandırılacak üniversiteler, inşaat, jeoloji ve jeofizik mühendisleri odaları, Yapı Denetimi Hakkında Kanun uyarınca faaliyet gösteren yapı denetimi kuruluşları ile lisanslandırılacak kurum, kuruluş ve şirketlerce tespit edilecek.
Mühendislerde aranacak şartlar
Lisanslandırılacak kuruluş ve şirketlerde, tespit raporunu hazırlayacak mühendislerin, meslek oda üyeliklerinin devam şartı ve mesleklerinde fiilen en az 5 yıl çalışmış olmaları şartı aranacak. Bu sürenin en az üç yılının,inşaat mühendisleri için proje hazırlanması veya incelenmesi; jeoloji ve jeofizik mühendisleri için ise jeolojik-jeoteknik etüdlerde fiilen görev yapması şeklinde olması gerekecek.
Aykırılık görülmesi halinde lisans iptali yolu
Bakanlık, riskli yapı tespitine ilişkin faaliyetleri denetleme yetkisine sahip olacak. Aykırılık görülmesi halinde lisans iptali yoluna gidilebilecek.
Riskli yapı nasıl tespit edilecek
Riskli yapı tespitine ilişkin raporların bir örneği, tespit tarihinden itibaren en geç 2 gün içinde, tespiti yapan lisanslandırılmış üniversite, meslek odası, kurum, kuruluş ve şirketçe tespite konu yapının bulunduğu ildeki çevre ve şehircilik müdürlüğüne gönderilecek.
15 gün içinde itiraz hakkı
Müdürlük, raporları inceledikten sonra riskli tespit edilen yapıları, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere tespit tarihinden itibaren en geç 10 iş günü içinde ilgili tapu müdürlüğüne bildirecek ve bu konuda Bakanlığa bilgi verecek. Riskli yapı tespitine karşı malikler veya kanuni temsilcilerince 15 gün içinde, yapının bulunduğu yerdeki müdürlüğe verilecek dilekçeyle itiraz edilebilecek.
Kamulaştırma Kanunu’ndaki ilgili maddenin esaslarına göre belirlenecek.
Taşınmazın değeri, idare bünyesinden en az 3 kişiden teşkil olunacak kıymet takdir komisyonları marifetiyle veya hizmet satın alınmak suretiyle tespit edilecek. Söz konusu değer, taşınmaz değerleme konusunda uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan bilgi alınarak ve mahallin emlak alım satım bürolarından alınacak bilgilerden de faydalanılarak, Kamulaştırma Kanunu’ndaki ilgili maddenin esaslarına göre belirlenecek.
Sözleşme akdedilecek
Yapılacak konut ve iş yerlerinin niteliği ve büyüklüğü idarece tespit edilmek kaydıyla, uygulama alanında kalan taşınmaz malikleriyle, öncelikle uygulama alanında yapılacak konut ve iş yerlerinden verilmek üzere sözleşme akdedilecek. Uygulama alanındaki taşınmazın belirlenen bedeli, idarece malike verilecek konut veya iş yerinin inşaat maliyet bedelinden düşülecek.
İmar hakkı başka alana aktarılabilecek
Bu şekilde yapılacak hesaplama sonucunda taşınmaz malikinin idareden alacağı olursa bu meblağ, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden, idarece, nakdi olarak veya idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka alana aktarılmasıyla ödenebilecek. İdareye borçlu olması halinde bu borca konu meblağ, taşınmaz malikince idareye taksitle ödenecek.
Kiracılar ne olacak
Uygulama alanındaki taşınmazlar ve uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine konut veya iş yeri verilmesinden sonra arta kalan konut veya iş yerlerinin bulunması halinde belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az 1 yıldır ikamet edenler veya iş yeri işletenlerle kanun uyarınca taşınmazları kamulaştırılanlara, bu konut veya iş yerlerinden verilmek üzere sözleşme yapılabilecek. Bu kapsamda konut veya iş yeri talebinde bulunanların sayısının, artan konut ve iş yeri sayısından fazla olması halinde konut veya iş yeri verilecekler noter huzurunda kurayla belirlenecek.
Konut veya iş yeri sözleşmesi yapılabilecek.
Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda, sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunlukla alacağı karara katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının rayiç değeri tespit edilecek. Bakanlıkça uygun görülmesi halinde arsa payları satın alınanlarla konut veya iş yeri sözleşmesi yapılabilecek.
Belirlenecek oranda defaten kira yardımında bulunulabilecek.
Anlaşmayla tahliye edilen uygulama alanındaki yapılarla uygulama alanı dışındaki riskli yapıların sahiplerine tahliye tarihinden itibaren konut ve iş yerlerinin teslim tarihine veya idarece belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması halinde geçici konut veya iş yeri tahsisi, mümkün olmaması halinde idarece kararlaştırılacak aylık kira bedeli yardımı yapılabilecek. Buralarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak ikamet edenlere veya iş yeri işletenlere, idarece belirlenecek oranda defaten kira yardımında bulunulabilecek.

APARTMANLARDA PERİYODİK OLARAK YAPILACAK İŞLER

APARTMANLARDA PERİYODİK OLARAK YAPILACAK İŞLER

Yıllık Periyodik Yapılacak İşler
Apartman ve sitelerin işletme projelerinde o sene yapılması gereken büyük projeler olabilir (su arıtma- otopark tanzimi-doğal gaza geçme- gibi) ancak Bu projelerin dışında her yıl yapılması tavsiye olunan rutin işler ektedir.
**Para toplanması -Ödemelerin yapılması-hesapların takibi-makbuzların yazılması.-ödemeyenlerin icra takibi gibi konular zaten yöneticinin doğal görevlerinden olduğu için aşağıda yazılmamıştır.
Ocak
1.Aksine karar yoksa genel kurul yapılır ve yönetici seçilir
2.Yıllık işletme projesi yapılır.
3.Denetçiler seçilir
4.Defterler notere tasdik edilir(ara tasdik)
5.Banka hesabına yeni yöneticinin imza sirküleri verilir
6.Sokak kapıya yeni yönetici ad soyad ve telefonları asılır
Şubat
1.Ortak yerlerin sigortalanması
2.Yangın tüpleri bakımı
3.Bahçede budama yapılması
4.Görevlilerin sözleşmelerinin incelenmesi ve yenilenmesi
5.Kış aylarındaki bina sorunlarının tesbiti

Mart
1.Kapıcı yasal izninin ve yerine bakacağın belirlenmesi
2.Asansörcü bakım sözleşmesi yapılması
3.kazan ve yakıt sistemi ara bakımı
4.Deprem hazırlığı konusunda çalışma
5.Alarm-güvenlik-kapı zili-diafon sistemleri bakımı

Nisan
1.Bahçe tanzimi işleri bu ayda yapılır
2.Su depolarının havuzların temizlik ve bakımı
3.ilk 3 aylık faaliyet raporu hazırlanıp dağıtılır
4.Sığınak ve çatı arası bahar temizliği yapılır
5.Yazın yapılacak işler için teklif toplanır

Mayıs
1.Emlak vergileri 1.taksitlerinin ödenmesi
2.Bahar temizliği -ufak boya bakım işleri
3.Çöp yeri ve bidonları kontrol bakımı
4.Denetçilerin ilk üç aylık denetleme raporu hazırlanır



Haziran
1.Doğa uyanmıştır böcek ilaçlaması yapılır
2.Mahallin kolluk kuvvetlerine apartman listesi verilir
3.Yaz aylarındaki ödeme planı yapılır

Temmuz
1.Bina ve bahçedeki inşaat işleri yapılır
2.İkinci 3 aylık faaliyet raporu hazırlanır

Ağustos
1.Yangın tüpleri ikinci bakım
2.Baca temizliklerinin yapılması

Eylül
1.Çatı derelerinin süpürülmesi ve çatı bakımı
2.Kış hazırlığı ve temizlik yapılır

Ekim
1.Üçüncü üç aylık faaliyet raporu tanzimi

Kasım
1.Emlak vergileri 2. taksidi ödenir

Aralık
1.Gelecek senenin (ara tasdik olmayanlar)defterleri notere tasdik ettirilir.
2.yıl sonu hesapları kapatılır
3.gelecek sene bütçesi yapılır
4.yıllık faaliyet raporu hazırlanır
5.Kat malik ve sakinleri genel kurula yasal olarak davet edilir

KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN BAZI MADDELER

KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN BAZI MADDELER




Kat Mülkiyeti Kanunu

Kanun Numarası : 634
Toplantı zamanı:

Madde 29 -
Kat malikleri kurulu, yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, eğer böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır.
Önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahhütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartıyla, kat malikleri kurulu her zaman toplanabilir.
İlk çağrı yapılırken, birinci toplantıda, yeter sayının sağlanamaması halinde, ikinci toplantının nerede ve hangi tarihte yapılacağı da belirtilir.

Yeter sayı:

Madde 30 -
Kat malikleri kurulu, kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından yarısından fazlasıyla toplanır ve oy çokluğuyla, karar verir.
Yeter sayı sağlanamadığı için ilk toplantı yapılamazsa kararlar en geç bir hafta, içerisinde yapılacak ikinci toplantıya katılanların, oy çoğunluğuyla verilir.
Bu kanunda yeter sayı için ayrıca konulmuş olan hükümler saklıdır.
Oya katılma:

Madde 31 -
Her kat maliki, arsa payı oranına bakılmaksızın, bir tek oy hakkına sahiptir.
Ana gayrimenkulde birden ziyade bağımsız bölümü olan kat maliki, her bağımsız bölüm için ayrı bir oy hakkına sahiptir; bununla beraber onun malik olduğu bağımsız bölümlerin sayısı ne olursa olsun, sahip olacağı oy sayısı bütün oyların üçte birinden fazla olamaz, oy hesabı yapılırken kesirler göz önüne alınmaz.
Bir bağımsız bölümün birden ziyade maliki varsa, kat malikleri kurulunda bunları içlerinden vekâlet verecekleri birisi temsil eder. Kat maliklerinden biri ehliyetsiz ise onu kanuni mümessili temsil eder.
Alınacak karar doğrudan doğruya kendini ilgilendiren kat maliki görüşmelerde hazır bulunabilir, fakat oya katılamaz.
Kat maliklerinden biri oyunu, yetkili vekil eliyle kullanabilir; ancak aynı kişi oy sayısının üçte birinden fazlasını kullanmak üzere vekil tayin edilemez.
Kararlar:

Madde 32 -
Ana gayrimenkul kat malikleri kurulu tarafından, sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetilir.
Bütün kat malikleriyle külli ve cüzi halefleri, yönetici ve denetçiler, kat malikleri kurulunun kararlarına uymakla yükümlüdürler.
Ana gayrimenkulün kullanılmasından veya yönetiminden dolayı kat malikleri arasında veya bunlarla yönetici ve denetçiler arasında veya denetçilerle yöneticiler arasında çıkan anlaşmazlıklar, kat malikleri kurulunca çözülür ve karara bağlanır.
Kat malikleri kurulu kararları (1) den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mühüriyle tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda, bulunan bütün kat maliklerince imzalanır karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar.
Bir husus hakkında ilerde çıkan anlaşmazlıklar, karar defterinde aynı hususa dair daha önce verilmiş bir karar varsa kaide olarak ona göre çözülür.
Hâkimin müdahalesi:

Madde 33 -
Kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan veya kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma (Sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak, hakimin müdahalesini isteyebilir.
Hâkim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tespit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder.
Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlerden, aynı mahkemece, 100 liradan 2000 liraya kadar para cezası alınmasına kesin olarak hükmolunur; yirmi beşinci madde hükmü mahfuzdur.

D) Yönetici:

Atanması:

Madde 34 -
Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), kurula da (Yönetim kurulu) denir.
Ana gayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir.
Ana gayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici durumundadır.
Yönetici, kat maliklerinin, hem sayı hem arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanır.
Yönetici her yıl kat malikleri kurulunun kanuni yıllık toplantısında yeniden atanır; eski yönetici tekrar atanabilir.
Kat malikleri ana gayrimenkulün yönetiminde anlaşamaz veya toplanıp bir yönetici atayamazlarsa, o gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesince, kat maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, gayrimenkule bir yönetici atanır. Bu yönetici, aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olur.
Sulh mahkemesince atanan yönetici, bu atanma üzerinden altı ay geçmedikçe, kat malikleri kurulunca değiştirilemez Ancak haklı bir sebep çıkarsa, onu atamış olan sulh mahkemesi, değiştirmeye müsaade edebilir.
Yönetici atanırken kendisiyle yapılan sözleşmede, teminat göstermesi şart edilebilir; sözleşmede böyle bir şart olmasa bile, haklı bir sebebin çıkması halinde kat malikleri kurulu, yöneticiden teminat göstermesini isteyebilir.
Yöneticinin öz ve soyadı ile iş ve ev adresinin ana gayrimenkulün giriş kapısı yanına veya antrede görülecek bir yere çevre içinde asılması mecburidir. Bu yapılmazsa, yöneticiden veya yönetim kurulu üyelerinin her birinden, ilgilinin başvurması üzerine aynı mahkemece 50 liradan 250 liraya kadar para cezası alınmasına kesin olarak hükmolunur.
Genel yönetim işlerinin görülmesi.
Madde 35 - Yöneticinin görevleri, yönetim planında belirtilir;yönetim planında aksine hüküm olmadıkça, yönetici aşağıdaki işleri görür.
a-Kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi.
b-Ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması.
c-Ana gayrimenkulün sigorta ettirilmesi.
d-Ana gayrimenkulün genel yönetim işleriyle korunma onarım, temizlik gibi bakım işleri ve asansör ve kalorifer,sıcak ve soğuk hava işletmesi ve sigorta için yönetim planında gösterilen zamanda,eğer böyle bir zaman gösterilmemişse,her takvim yılının ilk ayı içinde,kat maliklerinden avans olarak münasip miktarda paranın toplanması ve bu avansın harcanıp bitmesi halinde,geri kalan işler için tekrar avans toplanması.
e-Ana gayrimenkulün yönetimiyle ilgili diğer bütün ödemelerin kabulü, yönetim dolayısıyla doğan borçların ödenmesi ve kat malikleri tarafından ayrıca yetkili kılınmışsa, bağımsız bölümlere ait kiraların toplanması.
f-Ana gayrimenkulün tümünü ilgilendiren tebligatın kabulü.
g-Ana gayrimenkulü ilgilendiren bir sürenin geçmesine veya bir hakkın kaybına meydan vermeyecek gerekli tedbirlerin alınması.
h-Ana gayrimenkulün korunması ve bakımı için kat maliklerinin yararına olan hususlarda gerekli tedbirlerin, onlar adına alınması.
i-Kat mülkiyetine ilişkin borç ve yükümlerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı dava ve icra takibi yapılması ve kanuni ipotek hakkının kat mülkiyeti kütüğüne tescil ettirilmesi.
j-Topladığı paraları ve avansları yatırmak ve gerektiğinde almak üzere muteber bir bankada kendi adına,fakat ana gayrimenkulün yöneticisi sıfatı gösterilmek suretiyle,hesap açtırılması.
k-Kat malikleri kurulunun toplantıya çağrılması.
Defter tutulması ve belgelerin saklanması.
Madde 36 - Yönetici, kat malikleri kurulunun kararlarını, protokolleri, yapılan ihtar ve tebligatın özetini ve tarihlerini ve bütün giderleri 32.maddede sözü geçen deftere tarih sırasıyla yazmaya ve bu defteri ve giderlerinin belgeleriyle diğer bütün belgeleri bir dosyada saklamaya mecburdur. Bu defterin, her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde yönetici tarafından notere kapattırılması mecburidir.Bu maddede yazılı görevleri yerine getirmeyen yöneticiye 33.maddenin son fıkrasında yazılı cezalar uygulanır.
Sorumluluğu:

1.Genel kural:

Madde 38 -
Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.

2. Hesap Verme:

Madde 39 -
Yönetici, yönetim planında Yazılı zamanlarda eğer böyle bir zaman yazılmamışsa her takvim yılının birinci ayı içinde kat malikleri kuruluna,anagayrimenkul dolayısıyla o tarihe kadar elde edilen gelirlerin ve yapılmış olan giderlerin hesabına vermekle yükümlüdür.
Kat maliklerinin yarısı isterse, bunların arsa payları ne olursa, olsun yönetim planında yazılı zamanlar dışında da hesabın gösterilmesi yöneticiden istenebilir.
Hakları
Madde 40 - Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir. Kat malikleri, kendilerine düşen borçları ve yükümleri, yönetici tarafından noterlikçe yaptırılan ihtara rağmen vaktinde ve tamamen yerine getirmezlerse yönetici, hiçbir tazminat ödemeye mecbur olmaksızın, kendine ait sözleşmeyi feshedip yöneticilikten çekilerek bu yüzden uğradığı zararın tazminini kat maliklerinden isteyebilir. Yönetici, yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin edilmemiş olsa bile, kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebilir. Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda bir karar alınmamış ise,yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerinin yarısına katılmaz. Yönetici ücreti Yönetim planları tüm kat sahiplerini bağlayan sözleşme hükmündedirler.
Yönetimin denetlenmesi:

Madde 41 -
Kat malikleri kurulu, yöneticinin bu görevdeki tutumunu devamlı olarak denetler ve haklı bir sebebin çıkması halinde onu her zaman değiştirebilir.
Hesapların denetlenmesi için yönetim planında, belli bir zaman konulmamışsa; bu denetim her üç ayda bir yapılır; bununla beraber haklı bir sebep çıkarsa, hesap denetlenmesi her zaman yapılabilir.
Kat malikleri kurulu denetim işini, kendi aralarından sayı ve arsa payı çoğunluğuyla seçecekleri bir denetçiye veya üç kişilik bir denetim kuruluna verebilir; bu halde denetçi veya denetim kurulu yönetim planında yazılı zamanlarda, eğer zaman yazılmamışsa, her takvim yılının birinci ayı içinde kat malikleri kuruluna verecekleri bir raporla denetimin sonucunu ve anagayrimenkulün yönetim tarzı hakkındaki düşüncelerini bildirir; bu rapor çoğaltılarak birer örneği taahhütlü mektupla kat maliklerine gönderilir.
Denetçiler bu raporu ve verecekleri kararları ve gerekli gördükleri diğer hususları, (1) den başlayıp sıra ile giden sayfa numaraları taşıyan ve her sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere geçirip tarih koyarak altını imza ederler.

KAT MALİKİNİN ORTAK GİDERLERDEN SORUMLULUĞU

AİDAT BORÇLARI HAKKINDA YARGITAY KARARI

AİDAT BORÇLARI HAKKINDA YARGITAY KARARI



SORU

İki yıl önce satın aldığım evin benden önceki sahibi tarafından ödenmemiş olan aidatları faizi ile birlikte benden tahsil edilmek istenmektedir. Benden önceki kat sahibine ait olan borcu üstlenmeyeceğimi belirtmeme karşın yönetim tarafından icraya verilmiş durumdayım.
CEVAP
“Dava ortak aidat borcunun tahsili ile ilgili icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyada toplanan belgelere ve özellikle tapu kaydı içeriğine göre davalının 18 nolu bağımsız bölümü 9.3.2000 tarihinde satın aldığı takibe ve davaya konu edilen ortak gider alacağının davalının bağımsız bölüm maliki olduğu tarihten önceki aylara ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davalının, kat maliki olmadığı dönemle ilgili ortak gider borcundan sorumlu tutulmayacağı gözetilmeden davanın kabulü ile aleyhinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ''
Bu açıklamalar gereği hakkınızda yapılan icra takibine yasal süre içerisinde itiraz etmeniz mümkündür.

Yabancı sermaye girişi azaldı


Yabancı sermaye girişi azaldı

Uluslararası doğrudan sermaye girişi bu yılın Ocak-Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,7 azaldı

 
Yabancı sermaye girişi azaldı
Uluslararası doğrudan sermaye girişi bu yılın Ocak-Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,7 azalırken, gayrimenkul alımı aynı dönemde yüzde 10,2 arttı.

AA muhabirinin, Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni'nden derlediği bilgilere göre, bu yılın 8 ayında net doğrudan uluslararası yatırım girişi (fiili giriş), 9 milyar 587 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Uluslararası doğrudan yatırım girişleri kaleminde yer alan sermaye girişi 2012 yılının Ocak-Ağustos döneminde toplam 7 milyar 712 milyon dolara ulaştı.

Geçen yılın yılın aynı döneminde 10 milyar 509 milyon dolar olan uluslararası doğrudan yatırımlar (net), bu yılın aynı döneminde yüzde 8,8 azalarak 9 milyar 587 milyon dolara geriledi.

Uluslararası doğrudan sermaye de geçen yılın 8 ayında 9 milyar 91 milyon dolar iken yüzde söz konusu tutar 11,7 azalarak, bu yılın aynı döneminde 8 milyar 24 milyon dolar olarak hesaplandı.

Uluslararası doğrudan sermaye girişi geçen yılın Ocak-Ağustos dönemine göre yüzde 29,3 düşerek 7 milyar 712 milyon dolar, sermaye çıkışı ise yüzde 92,2 gerileyerek 152 milyon dolar oldu.

Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde 124 milyon dolar olan uluslararası sermayeli firmaların yabancı ortaklarından aldıkları kredi miktarı, bu yılın aynı döneminde, yaklaşık 3 kat (yüzde 274,2) artarak 464 milyon dolara yükseldi.

Yabancı sermayenin gayrimenkul alımı da aynı dönemler itibarıyla yüzde 10,2 artarken, geçen yıl 1 milyar 418 milyon dolar olan gayrimenkul alımı, bu yılın aynı döneminde 1 milyar 563 milyon dolara ulaştı.

2011-2012 Ocak-Ağustos dönemleri itibarıyla uluslararası doğrudan yatırım girişine ilişkin veriler (Milyon TL) şöyle:

2011 (Ocak-Ağustos) 2012(Ocak-Ağustos) Değişim (Yüzde)
Uluslararası Doğrudan Yatırımlar (Net) 10.509 9.587 -8,8
Uluslararası Doğrudan Sermaye 9.091 8.024 -11,7
Sermaye (Net) 8.967 7.560 -15,7
Giriş 10.910 7.712 -29,2
Çıkış -1.943 -152 -92,2
Diğer Sermaye* 124 464 274,2
Gayrimenkul 1.418 1.563 10,2


*Uluslararası sermayeli firmaların yabancı ortaklarından aldıkları kredi

Kentsel dönüşüm başladı





ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 16:56 TSİ 05 Ekim. 2012 Cuma
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Van depreminden sonra ''İktidarı kaybetme pahasına yapacağız'' dediği kentsel dönüşüm süreci resmen başladı.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Esenler'de gerçekleşen törende, yaklaşık 7 milyon binanın elden geçeceği kentsel dönüşüm projesi için düğmeye bastı. Törende aralarında Gaziantep, Samsun, İzmir ve Beyoğlu gibi farklı il ve ilçelerin bulunduğu sekiz ayrı yerle canlı bağlantı kurularak, yıkım başlatıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "Yeni hayat alanlarını, yeşile önem veren bir anlayışla inşa edeceğiz. Yeni yeşil alanlara ihtiyacımız var. Mevcut güvensiz yapıları, can ve mal güvenliği bulunan yeni yapılarla değiştireceğiz. Kentsel dönüşüm de bunu sağlayacak. Rant odaklı değil, insan odaklı bir projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Sağlık merkezleri, parkları ile yepyeni yaşam alanları yaratacağız" dedi.
'O BİNALAR MUTLAK SURETLE YIKILACAK'
"En başta hak sahiplerinin rızasını almak zorundayız. Vatandaşımız kendi dönüşümünü kendi yapacak" diyen Erdoğan; konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekonomik ömrünü tamamlamış yapılarınızı lütfen kontrol ettirin. Çünkü o binalar mutlak suretle yıkılacak. Vatandaşımızın sağlıksız binalarda yaşamaya devam etmesine göz yumamayız, yummayacağız. Modern şehirler kurmamız gerekiyor. Tüm binaların kontrol edilmesini sağlayacağız.
Kanunu, öncelikle vatandaşımızın kendi dönüşümünü kendisinin yapmasına imkan verecek şekilde çıkardık. İsteyen vatandaşımız, riskli evini kendisi yıkacak ve yenisini de yine kendisi yapacak. Parası yoksa kredi vereceğiz. Evinin yıkıldığı sürede oturacak yeri yoksa kira yardımı yapacağız.
Eğer bir yapı grubu içindeki ev veya iş yeri söz konusu ise onlara da aynı şekilde muadil imkanlar sağlayacağız. Yani, kendi evini, iş yerini yıkıp kendisi yapmak isteyene devletin tek müdahalesi, kredi ve kira yardımı konusundaki düzenleme olacak, onun dışındaki her şeyi vatandaşımız kendisi yürütecek. Ama o çürük haliyle orada kalamaz.
Bugünkü törenimizle 35 ilimizdeki 75 farklı noktada, 3 bin 169 binanın yıkımını başlatarak, bu sürecin ilk adımını atıyoruz. Töreni gerçekleştirdiğimiz Atışalanı Mahallesi ve Atışalanı Tuna Mahallesi'nde 331 yapı ve bin 550 bağımsız bölüm, dönüşüm projesi içerisinde yer alıyor.
Proje tamamlandığında, bu mahallelerdeki 5 bin 430 vatandaşımız güvenli ve yeni konutlarına kavuşmuş olacaklar. Yine bu törenle Beyoğlu'nda 87 adet yapı ve 295 bağımsız bölümün dönüşümünü başlatıyoruz. Beyoğlu'nda da bin 200 vatandaşımız yeni ve güvenli konutlarına kavuşacaklar. Etap etap devam edecek bu süreci, inşallah başarıyla tamamlayacağız. Böylece ülkemizi, 60 yıllık geçmişe sahip bu büyük sıkıntıdan kurtaracağız."
İstanbul'da Esenler'in yanısıra Beykoz, Küçükçekmece ve birçok ilçede de yıkım yapıldı.
Sarıgazi'deki Milli Savunma Bakanlığı'na ait 10 lojman ise patlayıcıyla yıkıldı. Dönüşüm çalışmaları kapsamında yapılacak yıkımlar sırasında Türkiye, ilk kez profesyonel anlamda dinamitli yıkım tekniğine sahne oldu.
İLK KEPÇE HATAY'DA VURULDU
Türkiye genelinde 35 ilde gerçekleşen dönüşüm çalışmaları kapsamında, ilk olarak bu sabah, Hatay Kırıkhan'daki eski askeri lojmanın yıkımına başlandı.
Bolu'da da kentsel dönüşüm kapsamında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ait lojmanların yıkım çalışmaları başladı. Sakarya'da ilk balyoz SGK'ya ait binaya vurulurken; Ankara'daki çalışmalar kapsamında, Etimesgut'ta Milli Savunma Bakanlığı'na ait 4 katlı askeri lojman yıkıldı.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'nın aralarında bulunduğu 35 ilde, yıkılan kamu binaları arasında, karargah, emniyet müdürlüğü hizmet binası, ilköğretim okulu, devlet ve kadın doğum hastanesi, sağlık ocağı ve lojmanlar yer alıyor.
1. DERECE DEPREM KUŞAĞI İLK SIRADA
Uygulamaya, ilk etapta İstanbul gibi birinci derece deprem kuşağında bulunan yerlerden başlanılıyor.
Türkiye için dönüm noktası olacak kentsel dönüşümde ilk yıkımlar; Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Malatya, Nevşehir, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Tunceli ve Van'da yapıldı.
EN FAZLA YIKIM İSTANBUL'DA
Dönüşüm kapsamında en fazla yıkımın olduğu il ise İstanbul... Yenilevent'te 33 daireli Milli Savunma Bakanlığı lojmanı, Sancaktepe'de 8 bin 110 metrekare MSB er pavyonu ve 90 metrekare su kulesi, Sarıgazi'de MSB'ye ait 276 daireli 23 binadan oluşan lojman, Maltepe'de MSB'ye ait 4 bin 536 metrekare er pavyonu ile Şakir Gürkan Sağlık Ocağı, Hadımköy'de MSB'ye ait 6 daireli lojman, 6 bin 480 metrekare er pavyonu, bin 810 metrekare karargah binası, Küçükyalı'da MSB'ye ait lojmanın 606 metrekarelik su deposu, 3 bin 872 metrekare KBRN Eğitim Taburu er pavyonu, Tuzla'da 824 metrekare subay ve astsubay yatma yeri, 50 metrekarelik su kulesi, Çatalca'da Binkılıç Sağlık Ocağı, Şişli'de Okmeydanı Hastanesi A ve P Blok lojmanları, Mecidiyeköy Aile Sağlığı Merkezi, Sultangazi'de Lütfiye Nuri Burat Devlet Hastanesi, Sarıyer'de İstinye Semt Polikliniği binası, Rumeli Feneri Aile Sağlık Merkezi, Kadıköy'de Semt Polis Hizmet Binası ve Fatih'te Vilayetler Semt Polikliniği'nin yıkımına başlandı.
HANGİ İLLERDE NERELERİ YIKILACAK?Diğer illerde yıkımına başlanan yerler arasında bulunan bazı binalar ise şöyle sıralanıyor:
''Ankara'da MSB lojmanı, Aydın'da Kadın Doğum Hastanesi ve Jandarma Karakolu Hizmet binası, Balıkesir'de 6. Ana Jet Üs Komutanlığı lojmanları, Bitlis Emniyet Ana Hizmet Binası, Bolu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü lojmanı, Bursa Çekirge Maliye lojmanları, Denizli 75. Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu, Elazığ Jandarma Komando Bölük Komutanlığı hizmet binası, Hatay İl Tarım Müdürlüğü hizmet binası ve MSB misafirhanesi, İzmir Hava Teknik Okullar Komutanlığı lojmanları, Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü lojmanları ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü hizmet binası, Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü hizmet binası, Kırşehir Kadın Doğum Hastanesi, Sinop Atatürk Devlet Hastanesi, Van İller Bankası Bölge Müdürlüğü hizmet binası.''