30 Ekim 2012 Salı

Binalar Güçlendirilmeli

Deprem Gerçeği 4 - Binalar Güçlendirilmeli

Mustafa DEMİR
24 Ocak 2010, 12:12
Değerli okuyucularım, bu yazımda yine deprem gerçeğinin başka bir boyutunu ele alacağız. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi deprem İstanbul da kaçınılmaz olup, zamanını hiçbir bilim adamı tahmin edememektedir. Bazı periyodik tahminlerle olası yıllar verilmektedir.

Yer kabuğu soğudukça, çatlamalar, yarılmalar ve yoğunluk farkından kütle hareketleri olmakta, bunlarda depremlere sebep olmaktadır. Bunu insan gücüyle engellemek mümkün olmayıp, buna karşı ancak tedbirler alınabilir. Bu tedbirlerden bir tanesi “ BİNALARIMIZI GÜÇLENDİRMEK ” yani başka bir deyişle 1998 yılı Deprem Yönetmeliğine uydurmak gerekmektedir.

İşte tam bu sırada bu işin önemini kavramak gerek, ancak ne faydaki! Henüz halen bina güçlendirme meselesine sayın meslektaşlarım, İnşaat Mühendisi sınıf arkadaşlarım bile bu konuya maalesef inanmıyorlar! Belki haklılar, çünkü piyasada bu işi bilip bilmeyen kalfalar, ustalar hatta Teknik elemanlar, bilimsel olmayan yollarla yapmakta ve tekniğine uygun inşa etmemekteler. Tabii bu uygulamalar görülüp karar verildiğinde bu işin önemine inanmak zor olur.
Çözüm binayı yıkıp yeniden yapmak daha uygun görülür. Ancak iş bir – beş – on bina değil, sırf yakın bölgemizde tahmini 250 000 bina vardır. Bunlardan % 80 yeni deprem yönetmeliğine uygun olmadığı için Deprem Garantisi yoktur. Ve hepsini de yıkıp yeni yapma imkanı da olmadığı için “ GÜÇLENDİRME ELZEMDİR.” Daha önceki yazılarımda Güçlendirme nasıl yapılıyor diye biraz bahsetmiştim. Binanın Taşıyıcı iskeletine, mevcudun 5 katı mukavemetinde, demir ve beton mantolanıyor, güçlendirme yapılan binalar, yeni yapılmış binanın % 90 ‘nına kadar sağlam olabiliyor. En az da % 70 olarak kabul ediliyor. Aradaki fark, işçilik ve malzeme kusurlarından dolayı verim düşüklüğüne bağlanıyor.

Güçlendirme: mevcut binanın rölevesi alınıp, bilgisayarda sanal deprem uygulaması yapılıp, tahkik edildiğinde: ( 1998 yılı Deprem Yönetmeliğine göre tahkik ) güçlendirilecek kısımlar belli olacak ve uygulaması da uzman kişiler tarafından kontrollü, tekniğe uygun yapılırsa hiç bir mesele olmayıp, güvenilir yapılarda oturabiliriz.

Daha sonra ki yazılarımda, depremin binalara etkileri, korozyonun etkileri, sağlam zeminlerde çok katlı binaların önemi ve sağlam zeminde küçük ve alçak binanın tehlikesi veya olması gereken sağlamlığı ( yani sağlam zeminde alçak ve küçük bina, depremin salınım periyodundan dolayı daha çok titreyecektir.) daha büyük taşıyıcı elemanlar gerekecektir. Bu nedenle daha çok demir ihtiyacı doğacaktır. Belediyeler, Planlamada bu hususu dikkate alarak, planlarda imar artışı yönünde bir değişiklik yapsalar, ayrıca deprem için bir tedbir de almış olacaklardır.
Ancak ne yazık ki: Belediyemizin “KENSEL DÖNÜŞÜM PLANLARI” sanki bu hususu göz ardı etmiş, Küçükköy - Alibeyköy dere yatakları ve çevresini Kentsel Dönüşüme almış, bu bence yanlış bir seçimdir. Tavsiye olarak: Alibey barajını kaldırıp, baraj suni gölet olsun, çevre tepelerinin % 20 alanını yüksek katlı bloklar yapılıp, Kentsel Dönüşüm oradan başlasın.
Konumuz daha çok ayrıntılı anlatımlar gerektiğinden bu yazımızın devamı haftaya olmak üzere hoş çakalın.

Mustafa DEMİR
İnş. Müh.
Uzman, Denetçi, Deprem Müşaviri
PM 193

Hiç yorum yok: