6273 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELER IŞIĞINDA KARŞILIKSIZ ÇEKİN YAPTIRIMLARI

6273 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELER IŞIĞINDA KARŞILIKSIZ ÇEKİN YAPTIRIMLARI

6273 sayılı “Çek Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 31.01.2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilip, 03.02.2012 tarih ve 28093 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu Kanun ile ticaret hayatının vazgeçilmez ve en önemli ödeme araçlarından biri olan çek ile ilgili köklü değişiklikler getirilmiştir.

Karşılıksız çeke ilişkin hapis cezası kaldırılmıştır.

Yapılan en önemli değişiklik, çekle ilgili “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında verilen adli para cezası ve bu cezanın ödenmemesi halinde uygulanan hapis cezası yerine idari nitelikle yaptırım uygulanacak olmasıdır. Değişiklikle beraber Kanundaki “hukukî ve cezaî sorumluluk” ibaresi kaldırılarak “hukukî sorumluluk ile idarî yaptırım sorumluluğu” şeklinde yeni bir ifade yerini almıştır

Halbuki 6273 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan 5941 sayılı 14.12.2009 tarihli Çek Kanunu’nun “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. maddesi ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Adlî para cezasının infazı” başlıklı 106. Maddesine göre;

Karşılıksız çek keşide eden tacirin ödeme emrinde belirtilen süre içerisinde her bir çek için karşılıksız kalan miktardan az olmamak üzere binbeşyüz güne kadar olan adli para cezasını ödememesi halinde adli para cezası miktarı hapis cezasına çevrilerek infaz edilmekte idi.

6273 sayılı Kanunun 3. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu, 5941 sayılı Kanunun “Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir;

“Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir. Bu fıkra hükmüne göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı, karşılıksızdır işlemine tabi tutulan çekin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi hâlinde de verilir.”

Böylece, mahkemece uygulanan adli para cezası kaldırılmış, bu ceza ile birlikte verilen adli nitelikteki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yaptırımının da niteliği değiştirilerek, cumhuriyet savcısı tarafından uygulanacak bir idari yaptırıma dönüştürülmüştür.

Bu sebepledir ki 5941 sayılı Kanunun 3. maddesinin altıncı fıkrasına da yer alan “şikâyette” ibaresi “talepte” olarak değiştirilmiştir.

Ayrıca, idari nitelikte bir yaptırım olan çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı, kanun yolu olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanması kabul edilmiştir. 5326 sayılı Kanun 27. maddesi uyarınca; söz konusu idari yaptırıma karşı kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvuru yapılabilecektir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşecektir. Sulh ceza mahkemesinin idari yaptırım üzerindeki hukukilik denetimi kararına karşı, aynı Kanunun 29. maddesine göre, mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir.

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı, sadece hesap sahibi gerçek ve tüzel kişiler hakkında verilecektir.

5941 sayılı Kanunun değişen 5. maddesi ile düzenlenen bir diğer çarpıcı deşiklik ise; idari yaptırım olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının, sadece HESAP SAHİBİ GERÇEK ve TÜZEL KİŞİLER hakkında verilebilecek olmasıdır. Bu sebeple, bu yaptırımın uygulanması için artık tüzel kişiyi temsil eden bir gerçek kişi sorumlu tutulmayacak, tüzel kişi temsilcisinin tüzel kişiyi temsilen keşide ettiği çeklerden dolayı sadece hesap sahibi tüzel kişinin sorumluluğu gündeme gelecektir.

6273 sayılı Kanun ile Bankaların karşılıksız çek keşide edilmesindeki sorumlulukları arttırılmıştır.

5941 sayılı Kanunun 3. maddesi, çekin karşılıksız olması halinde bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktara ilişkin düzenleme getirmiştir. Buna göre; Banka ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli bin TL veya üzerinde ise bin TL, çek bedeli bin TL'nin altında ise çek bedelini ödeyecek. Karşılığının kısmen bulunması halinde de çek bedeli bin TL veya altında ise kısmi karşılığı bin TL'ye tamamlayacak, çek bedeli bin TL'nin üzerinde ise kısmi karşılığa ilave olarak bin TL'yi ödeyecek.

Bununla birlikte, 5941 sayılı Kanunun 3. maddesine bir fıkra eklenmek suretiyle, muhatap bankanın çekin karşılıksız kalması halinde ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun, çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili bankaya ibraz edilmemesi halinde sona ereceği hükme bağlanmıştır.

Bankaların sorumluluğuna ilişkin Kanuna eklenmiş bulunan Geçici Madde 3 ile getirilen diğer değişiklikler ise şu şekilde hüküm altına alınmıştır;
• Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde yayımlanacak olan tebliğde belirtilecek esaslara uygun olarak yeni çek defterleri bastırırlar.
• 31.12.2012 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini vermek suretiyle ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.
• Bu Kanunun bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri ile mülga 3167 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukukî geçerliliğinin devam eder.
• Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın çekin süresinde ibrazı halinde karşılıksız kalması durumunda ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30.6.2018 tarihinde sona erer.
• 31.12.2017 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.

Böylece, 5941 sayılı Kanunun değişiklikten önceki, “31.12.2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” şeklindeki, “Vadeli Çek” kullanımına yasal dayanak sağlayan hükmü, 6273 sayılı Kanun ile 31.12.2017 tarihine kadar uzatılmıştır.

6273 Sayılı Çek Yasasının Yürürlüğe Girmesinden Önce Açılmış Olan Karşılıksız Çek Keşide Etmek Davalarında Mahkemelerce Yapılacak Uygulama:

5941 Sayılı Çek Kanununun 5/1. fıkrasında düzenlenen "çekin karşılığını bankada hazır bulundurmamak suretiyle karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek" suçunun yaptırımı idari yaptırıma dönüştürüldüğünden;
- Hazırlık soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcıları,
- Yargılaması devam eden davalarda dosya hangi mahkemede ise (sulh veya asliye ceza) mahkemeleri,
- Temyiz edilerek Yargıtaya gönderilen ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğınca ya da Yargıtay Ceza Dairesince mahkemesine iade edilen davalarda, duruşma yapılmaksızın mahkemesince (sulh ya da asliye ceza),
- Karar verilmiş, kesinleşmemiş ve mahkemesinde bulunan dosyalarda duruşma yapmaksızın mahkemesince (sulh ya da asliye ceza)
- Kesinleşmiş henüz infazı tamamlanmamış dosyalarda duruşma yapmaksızın mahkemesince (sulh ya da asliye ceza) "çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" kararı vereceklerdir.

----------------------------------------------

1. ŞEN Ersan, 6273 Sayılı Kanunla 5941 Sayılı Çek Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler, 03.02.2012 tarihli, www.hukukihaber.net sitesinden alıntı yapılmıştır.
2. ERALP Cem Tayyar, 6273 Sayılı Yeni Çek Kanunu Uygulama, 09.02.2012 tarihinde www.cekmagdurlari.com sitesinden alıntı yapılmıştır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar