Dönüşüm mağduru olmayın!
Dönüşüm mağduru olmayın!
Biz hızlı ve ani kararlar alan bir toplumuz. Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmadan ve fazla organize olma ihtiyacı duymadan hayatımızı sürdürüyoruz.
Biz hızlı ve ani kararlar alan bir toplumuz. Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmadan ve fazla organize olma ihtiyacı duymadan hayatımızı sürdürüyoruz. Yani rüzgarın bizi götürdüğü yere gidiyoruz genellikle. Kentsel dönüşüm süreci de benzer bir ihtiyaçla başladı. Yıllardır yıkılamayan gecekondular İstanbul’un en kritik noktalarında kaldılar ki kentsel dönüşümü daha fazla ertelemek mümkün olmadı. Yasa ve yönetmelikler birbiri ardına yayınlandı ve çantacı müteahhitler dediğimiz parası olmayan, inşaat mühendisliği yada mimarlık okumamış, hayatı boyunca inşaat işi dahi yapmamış ve daha önce konut üretmemiş; ancak ilgili belediyelere veya bakanlığa yakın olduğunu iddia eden kişiler ellerinde bir proje görseli ile gözlerine kestirdikleri gecekondu bölgelerine yada rantı yüksek bölgelerdeki apartmanlara birbiri ardına teklifler vermeye başladılar. Burada en önemli sorunlardan birisi de yıpratıcı dönüşüm sürecinin büyük kurumsal inşaat firmalarını devre dışı bırakmış olması.
Burada süreç şu şekilde işliyor; öncelikle birşekilde ikna ettikleri arsa sahiplerine, üzerinde süreler bulunmayan sözleşmeler imzalatılıyor. Burada sürelerin yazılmaması işin en kritik noktası; çantacı müteahhit süre yazmayarak arsanın sonsuza kadar sahibi oluyor ve arsa sahibi de bitmiş konutunu teslim alamadan müteahhide arsasını hibe etmiş oluyor. Sürecin ikinci aşamasında çantacı müteahhit elindeki sözleşmeler ile birlikte yatırımcı avına çıkıyor. İmzaladığı kat karşılığı sözleşmenin neredeyse tüm maliyetini bir yatırımcıdan alarak süresi olmayan ve sonsuza kadar bağladığı bu arsada hiçbir iş yapmadan rant elde etmeye çalışıyor. Eğer bunu başaramaz ise de zaten arsa sahipleri dolandırıldıklarını anladıklarında farklı müteahhitlere gidiyorlar. Diğer müteahhitler bu tür kilitlenmiş arsalar ile ilgilendiklerinde ise çantacı müteahhitler kendilerinden hiç masraf yapmadıkları sözleşmeleri feshetmek için yüksek rakamlar talep ederek kentsel dönüşüm sürecini sekteye uğratıyorlar.
Bahsettiğim bu durum, şu anda içinde bulunduğumuz kentsel dönüşüm sürecinin yeni gerçeğidir. Daha şimdiden kentsel dönüşüm sürecinin ilk bir aylık döneminde bu şekilde yüzlerce dolandırılmış arsa ve daire sahibi bulunuyor, ancak birçoğu henüz durumlarının farkında değil. Özellikle imzalanan bu sözleşmelere ait arsalarda inşaatların başlamadığı ortaya çıktığında vatandaş mağduriyetinin farkına varacak.
Bu konunun acilen bakanlık tarafından çözülmesi gerekiyor. Çıkarılacak bir yasa ile üzerinde süre yazılmayan kat karşılığı sözleşmelerin geçerliliği ortadan kaldırılmalıdır. Bununla birlikte kentsel dönüşüm sürecini başlatabilmek için bir yapı risk raporunun hazırlanması gerekiyor ki bu durum da tam bir belirsizlik hüküm sürüyor. Milyonlarca konutun kısa sürede dönüştürülmesi planlanan bir süreçte ülke çapında sadece 5 sertifikalı firmanın bulunması ve vatandaşın danışabileceğibir kamu kurumunun bulunmaması kentsel dönüşüm sürecinin kaos ortamında yürütülmesine yol açıyor. İşler mutlaka rayına oturacaktır. Ancak bu düzenlemeler olana kadar da çantacı müteahhitler ülkenin yarısına süre kısıtı olmayan sözleşmeleri imzalamış olacaklar. İlgili bakanlığının kentsel dönüşüm yoğunluğu olan bölgelerde kat karşılığı sözleşmeler konusunda ve kentsel dönüşüm süreciyle ilgili acil danışmanlık hizmeti vermesi gerekiyor.
Yorumlar