Bu İşde Çok Para Var. Hem de Kolay!
Bu İşde Çok Para Var. Hem de Kolay!
Bireylerin diğerlerinden üstün
olmalarının en önemli göstergesi maddi varlığıdır. Bu da ancak işletme kültürü
ile mümkündür. Ekonomik özgürlük ve zenginlik bir toplum için toprak
büyüklüğünden daha önemlidir. Nitekim ne kadar büyük toprağı olan ancak gelir
bakımdan; bir firmanın gelirinden daha küçük paya sahip devletler var. Bu
zamanda ülkelerden çok firmalar ve markaların savaşıdır Ekonomik olarak üstün
olan ülkeler her konuda söz sahibi oluyorlar.
Bireylerin ve toplumun zengin
olması için en önemli niteliklerden bir tanesi üretken olmasıdır. Ürün, hizmet
ve bilgi de üretim olup birbirlerinden farklıdır. Bilgi olmadan ürün üretilmez
ve üretilen ürünü satmak içinde hizmet etmek lazım yine o da bilgi ile
ilgilidir. Ondan dolayı en zor olanında bilgi üretmektir. Ancak bize göre de en
gereksiz olandır. Hata bilgi üretmek diye bir terim ve deyim bile yok. Mustafa
Kemal Atatürk ‘’Üretmeden tüketen toplumlar; haysiyetlerini istikballerini ve
istiklallerini ya kaybederler ya da kaybetmeye mahkumdurlar ’’
diyerek. Ne güzel ifade etmiş
Oysa bizde kısa ve kolay yoldan
nasıl zengin oluruz. Nasıl para kazanırız diyerek zahmet çekmeden varlıklı
olmaya çalışırız. Nitekim kopyalama, ithal etme, kısa yoldan köseyi dönme, sen
satmaya bak, cebine giren paraya bak gibi kelimeler her zaman bizde ilgi
uyandırdı. Bunu bilen uyanık girişimciler de. Bize kolay olsun gerisini boş ver
gitsin. Ülkeyi biz mi kurtaracağız. Tamamen kolaycılık ve tembelliğe dayalı bir
düşünme, yasam tarzı. Hem çalışma, hem de her şeyin olsun ne güzel hayat yan
gel yat. Yapılmışı var.
Medya’da ve İnternet de sürekli
görürüz. Oturduğun yerde link paylaşarak para kazan. Günde 2 saat çalış ayda su
kadar paran olur. Yapmanız gereken su dur, budur. İnternet de site aç ürün sat
gibi iş ilanları ve işletme kurmak için franchising ilanlarını tamda bizim
istediğimiz gibi ver paranı kur işini özelikle networking marketing tarzı
işler. Bize para kazanmayı öğretirken onlar para kazanıyor. Bizler yine de
kazanamıyoruz. Reklamcılar da aynı durum var çoğu işletmeci ve reklamcı
markalaşmanın reklam dan geçtiğini zannediyor ama sadece yapılması gerekenlerden
biri.
Franchising sisteminin olumlu
ve olumsuz yönleri vardır. Bu nedenle bana göre parası olup iş yapmak
isteyenlerin kullandığı bir yöntemdir. İşletme kültürünüz varsa o sermaye ile
daha karlı projelere imza atılır. Bir de Türk kökenli franchising firmaları var.
Onlarda yapması gerekenleri yapmıyorlar onun içinde sektörde hep geri planda
kalıyor. Bunlarda görülen en büyük sıkıntı kendilerine ait ürün, hizmet ve
içerik üretmemek dir. Tabi istisnalar hariç özelikle gıda sektöründe baya bir
yol aldık.
Kendi değer varlıklarını zamana
uyarlamak da güçlük çekiyoruz. Kolaycılık düşüncesinden bir an önçe
kurtulmalıyız. Bırakalım çinlinin, amarikalının, japonun, almanın, ingilizin ne
dediğini ne yaptığını biz ne yaparız diyelim. ‘’Küçük olsun benim olsun’’ ve
Ben kazanayım da diğeri ne olursa olsun diyerek değil. Birlik de ne yaparız
diyelim yoksa büyük firmalar ve ülkeler bizi ezer geçerler. Özelikle Türkiye’nin
uyandığı su zamanlarda Kendini bilen ve girişken gençlere kan gibi ihtiyacımız
var. Dış ticarete de atılım yaptığımız ve Ülke olarak istikrarlı bir şekilde
ilerlediğimiz su günleri değerlendirelim.
Kendimize ait içeriği, ürün,
hizmet bilgi ve kültür olmadan kimseyle rekabet edemeyiz.
Yorumlar