Neden Bu Kadar Tembeliz!!
Milet olarak çok tembeliz. Hem 
de her acıdan iş , spor, çalışmak, kitap okumak, her yaş da her zaman tembellik 
çeşitlilik gösterir. Bu günün işini yarına bırakmak o kadar alışkınız ki ne 
zaman yeter nede işler biter. Hele bir de kendi işimiz veya serbest zamanlı bir 
iş işe daha berbat durum oluyor.Başka birinin işinde,  günde 8 saat çalışan bir 
insan kendisinin çok çalıştığını, Patrona bütün parayı kendisi kazandırdığını ve 
kendisi çıktığı zaman bu iş yerinin batacağını düşünerek hak etmediği maaş talep 
eder veya iş den ayrılır, kendine bir işletme kurar, İlk günlerde bir hevesle 
erken gelir geç gider ve işine dört elle sarılır.
 Ancak beli bir zaman sonra 
işletmeyi geliştirmek, Yönetim ve planlama dan da yoksun olduğu için ekip 
kuramaz veya kurduğu ekibi motive edemez ve her işi kendisi yapmaya başlar. Beli 
bir zaman sonra kendisi de sıkılır ve günde 2 saat çalışmaya başlar bıkkın bir 
şekilde eğlence, boş işler, gereksiz konuşmalar uzun telefon görüşmeleri ve 
gereksiz işlerle uğraşarak zaman geçirerek kendince iş yapar
Bir zaman da böyle devam eder, 
kendine haklı neden ler bularak ekonomik kriz, çalışanların dürüst olmadığını, 
yalancıdan geçilmediğini ve bu  işin para kazandırmadığını şartların değiştiğini 
söyleyerek kendine hayali engeller koyar ve işletmesini kapatır. Kendisin de 
şans olmadığını ima ederek çevrem yok İnsanlar çok kıl milletin ağız kokusu 
çekilmiyor bu iş yapılmaz bana destek veren yok, parasız olmuyor diyerek etraf 
da dolaşır ve hiç bilmediği bir işe yeniden baslar ama orada da dikiş tutturamaz 
ve başka bir yer de de çalışmak zorunda gider.
Ama haksızlık etmeyelim bu 
insan tv izlemeye, oyun oynamaya, İnternet de saatler ce sörf yapmaya, uyumaya 
zaman bulur. Tv nin karsısında 2 saat hiç kımıldamadan maç seyreder sonra onun 
haberini de izler bir de onu gazetede okuyarak saatler ce arkadaş arasında 
sohbet eder. Olmadı tekrarını da izler bu maç veya dizi olması fark etmez. 
Sigara ya eğlenceye, yemeğe ve gezmeye para harcarken kitap almak ve eğitime 
para vermeyi aptallık olarak görür. Kendisinin hiçbir şey öğrenmeye gerek 
olmadığını söyler .
Simdi kabul edelim bu insan 
kendine göre çok akıllı ve zekidir. Herkes aynı mı? Hayır, ama istisnalar 
kaideleri bozmaz bunu da kabul edelim ve kendimize gelelim Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye 
ihtiyacımız vardır: çalışkan olmak. Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak asıl 
olarak bundan başka, bundan mühim bir hastalık keşfedemeyiz. O halde ilk işimiz 
bu hastalığı esaslı surette tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet 
ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların 
hakkıdır.
                                                                                                          
Mustafa Kemal Atatürk

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder