Davacı adına tapuda cinsi kargir dükkan ve arsası olarak kayıtlı bulunan taşınmazın, cinsinin akaryakıt istasyonu olarak değiştirilerek kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2006/198
KARAR NO: 2007/6
KARAR TR : 5.2.2007
(Hukuk Bölümü)
ÖZET:
Davacı adına tapuda cinsi kargir dükkan ve arsası olarak kayıtlı bulunan
taşınmazın, cinsinin akaryakıt istasyonu olarak değiştirilerek kayıt ve
tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ
YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
I)
II)
K A R A R
Davacı : İ.P.
Vekili :
Av.T.E., Av. G.E.
Davalı : Tapu Sicil Müdürlüğü – Ereğli/Konya
O L A Y : Davacı, Konya İli, Ereğli İlçesi, Hıdırlı Mah., 107 Pafta, 274 Ada, 27 Parsel sayılı taşınmazın
malikidir.
Söz konusu taşınmaz
üzerinde, 20.12.1967 tarihinden bu yana akaryakıt satış istasyonu
bulunmaktadır. Ancak tapu kaydında, taşınmazın vasfı, kâgir/kargir dükkân ve
arsa olarak gözükmektedir.
Taşınmazın vasfının
akaryakıt istasyonu olarak değiştirilmesi için, davacı tarafından Ereğli
Kadastro Müdürlüğüne verilen 13.4.2004 günlü dilekçeye, Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğünce verilen 4.6.2004 tarih ve 1986 sayılı cevabi yazıda; Ereğli Belediyesinden alınacak yapı kullanma
izin belgesinin ibrazı halinde, vasıf- cins değişikliğinin yapılacağı
bildirilmiştir.
Davacı vekili;
müvekkili adına kayıtlı taşınmazın vasfının-cinsinin, Akaryakıt İstasyonu
olarak değiştirilerek-düzeltilerek kayıt ve tesciline karar verilmesi
istemiyle, 6.7.2004 tarihinde adli yargı
yerinde dava açmıştır.
KONYA
EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 30.9.2004 gün ve E:2004/327, K:2004/400 sayı
ile, davanın tapu kaydında arsa kargir
dükkan olarak taşınmazın vasfının akaryakıt istasyonu olarak değiştirilmesi
davası olduğu, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının dosya arasına alınarak
incelendiği, mahallinde keşif yapıldığı ve yapılan keşifte tanıkların
dinlendiği, bilirkişilerden raporlar alındığı,
Ereğli Belediye Başkanlığının 29.9.2004 tarih ve 2431 sayılı yazıları
ile dava konusu taşınmazın imar mevzuatına göre tapu kaydında vasfı değişikliği
yapılabilmesi için, parsel üzerindeki binanın inşaat ruhsatının belirtildiği
şekilde, işyeri, mesken gibi yapı kullanma izni alması gerektiği, bu taşınmaza
ilişkin inşaat ruhsatı ya da yapı kullanma izninin bulunmadığının
bildirildiği, Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğünün 04.06.2004
tarihli yazıları ile davaya konu olan taşınmazın cins değişikliğinin
yapılabilmesi için, o binanın yapı kullanma izni belgesinin veya yapı izin
belgesinin Belediye Başkanlığından alınması gerektiği, bu taşınmazla ilgili
olarak Ereğli Belediyesinden yapı kullanma izin belgesi veya bunun yerine geçen
bir belgenin Kadastro Müdürlüğüne ibrazının gerektiğinin bildirildiği;
dolayısıyla dosya içinde toplanan belge ve bilgiler, Bayındırlık İskan
Bakanlığı, Ereğli Belediye Başkanlığının yazı cevapları irdelendiğinde, dava
konusu taşınmazda vasıf tashihi yapılması işleminin idari bir işlem olduğu ve
İdare Mahkemelerinde görülecek davalarda karara bağlanacağının anlaşıldığı
gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karara
karşı yapılan temyiz başvurusu, Yargıtay
Birinci Hukuk Dairesi’nin 21.4.2005 gün ve E:2005/4303, K:2005/4878 sayılı
kararıyla, “Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve
hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,
özellikle Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle karar
verildiği anlaşıldığına göre, davacının temyiz itirazı yerinde değildir.
Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA…” şeklinde onanmış ve kesinleşmiştir.
Davacı
vekili bu kez, aynı istemle 24.6.2005 tarihinde idari yargı
yerinde dava açmıştır.
KONYA 2.
İDARE MAHKEMESİ; 2.5.2006 gün ve E:2005/912, sayı ile, 4721 sayılı Türk
Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinde “ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu
memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.
Düzeltme eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de
olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca
resen düzeltir.” hükmüne yer verildiği, Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesinde
de “ Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için
ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.
Kütükte belgesine aykırı olarak adi yazım hatası yapıldığının işlem sırasında
saptanması halinde, müdürce nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak re’sen
düzeltme yapılır.” hükmüne yer verildiği; dosyanın incelenmesinden, davacıya
ait Ereğli ilçesi Hıdırlı Mahallesi 274 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde
20.12.1967 tarihinden itibaren ve halen petrol istasyonunun mevcut olduğu,
ancak tapu kaydında taşınmazın cinsinin kargir dükkan ve arsası olarak kayıtlı
bulunduğu, davacı tarafından bu taşınmazın 14.12.1998 tarihinde satın alındığı,
davacının davalı idareye başvurarak tapu kaydında taşınmazın cinsinin akaryakıt
istasyonu olarak değiştirilmesini talep ettiği, davacının bu talebinin Ereğli
Belediyesi’nden yapı kullanma izni veya bunun yerine geçen bir belgenen ibrazı
halinde yerine getirilebileceği gerekçesiyle reddedildiği, Ereğli
Belediyesi’nce dava konusu binaya ilişkin olarak arşiv kayıtlarında herhangi
bir belgenin bulunmadığı, söz konusu binanın inşaat ruhsatının bulunmadığı,
geriye dönük olarak inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izninin düzenlenmesinin
imar mevzuatı açısından mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde
20.12.1967 tarihinden itibaren ve kadastro geçmeden akaryakıt bayiliği
yapıldığının belirtildiği, davacı tarafından tapuda taşınmaz vasfının
değiştirilmesi istemiyle Konya Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava
açıldığı, mahkemece 30.9.2004 tarih ve 2004/327 Esas 2004/400 sayılı kararla
davanın görev yönünden reddedildiği, bu kararın temyiz edilerek kesinleşmesi
üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; yukarıda yer verilen kanun
hükmü uyarınca, tapu sicilindeki yanlışlıkların ancak mahkeme kararıyla
düzeltilebileceği, tapu sicilindeki yanlışlıkların mülkiyet hukukunu
ilgilendirmesi nedeniyle de kanun hükmünde geçen mahkeme tabirinden adli yargı
mahkemelerinin anlaşılmasının gerektiği; diğer taraftan tapu kütüğündeki basit
yazı yanlışlıklarının mahkeme kararına gerek duyulmaksızın tapu memuru
tarafından düzeltilebileceği, ancak yukarıda yer verilen tüzük hükmünde de
belirtildiği üzere, bu basit yazı yanlışlıklarından anlaşılması gerekenin,
taşınmazla ilgili mevcut bilgilere aykırı olarak yapılan kayıtlar olduğu; yani
tapu kaydındaki belgelere aykırı olmayan bir yanlışlığın, basit yazı yanlışlığı
olarak kabul edilerek, tapu idaresi tarafından düzeltilmesine hukuken olanak
bulunmadığı; bu duruma göre davacıya ait taşınmazın mülkiyetinin niteliği
konusunda tapu kaydında yapılacak bir değişikliğin mahkeme kararı ile
yapılması, bu kararın da mülkiyet hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargı
mahkemelerince verilmesi gerekmekte olup, bu haliyle mahkemelerince işbu
davanın görüm ve çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu kanısına
varıldığı; açıklanan nedenlerle görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247
sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, karar
alınıncaya kadar davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi
Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü
ÜÇKARDEŞLER, Ahmet VELİOĞLU, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK’in
katılımlarıyla yapılan 5.2.2007 günlü toplantısında;
I-İLK İNCELEME :Dosya
üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
İdare Mahkemesince
2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu; Davacı
vekilince idare mahkemesinde açılan davada, adli yargı yerindeki talebine ek
olarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğünce verilen 4.6.2004
tarih ve 1986 sayılı işleminin de iptalinin istenildiği görülmekte ise de; her
iki yargı yerinde ortak talep olan “tapuda cinsi kargir dükkan ve arsası olarak
kayıtlı olan taşınmazın, cinsinin akaryakıt istasyonu olarak değiştirilerek
kayıt ve tesciline karar verilmesi” yönünden
uyuşmazlığın doğduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı
anlaşıldığından adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının
esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ
: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu
ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen
AYDINOĞLU’nun, davada adli yargının
görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı adına
tapuda cinsi kargir dükkan ve arsası olarak kayıtlı olan taşınmazın, cinsinin
akaryakıt istasyonu olarak değiştirilerek kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
4721 sayılı Türk
Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinde “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu
memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.
Düzeltme eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de
olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca
resen düzeltir.” hükmüne; Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesinde de “ Kütük
üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin
yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.(…)
Kütük,
yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım
hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni
düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılır.” hükmüne yer
verilmiştir.
Öte yandan, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı
Yetkisinin Sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinin 1 numaralı bendinde, idari
işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile
hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler
tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel
hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim
yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç,
kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari
sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar,
idari dava türleri olarak sayılmıştır.
Olayda, davacıya ait
taşınmaz üzerinde 20.12.1967 tarihinden itibaren ve halen petrol istasyonunun
mevcut olduğu, ancak tapu kaydında taşınmazın cinsinin kargir dükkan ve arsası
olarak kayıtlı bulunduğu, davacı tarafından bu taşınmazın 14.12.1998 tarihinde
satın alındığı, davacının davalı idareye başvurarak tapu kaydında taşınmazın
cinsinin akaryakıt istasyonu olarak değiştirilmesini talep ettiği, davacının bu
talebinin, davalı Tapu İdaresi tarafından,
Ereğli Belediyesi’nden yapı kullanma izni veya bunun yerine geçen bir
belgenen ibrazı halinde yerine getirilebileceği gerekçesiyle reddedildiği,
Ereğli Belediyesi’nce dava konusu binaya ilişkin olarak arşiv kayıtlarında
herhangi bir belgenin bulunmadığı, söz konusu binanın inşaat ruhsatının
bulunmadığı, geriye dönük olarak inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izninin
düzenlenmesinin imar mevzuatı açısından mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz
üzerinde 20.12.1967 tarihinden itibaren ve kadastro geçmeden akaryakıt bayiliği
yapıldığının belirtildiği; davacı tarafından, adına tapuda cinsi kargir dükkan
ve arsası olarak kayıtlı olan taşınmazın, cinsinin akaryakıt istasyonu olarak
değiştirilerek kayıt ve tesciline karar verilmesi
istemiyle davanın açıldığının anlaşılmaktadır.
Davada, tapu
kayıtlarına dayanak teşkil eden imar mevzuatına ilişkin işlemlerin iptali istenilmemiş olduğundan,
ortada idari yargı yetkisi kapsamına giren bir idari dava bulunduğundan söz
etmek olanaksızdır.
Bu durum
karşısında, tapu kayıtlarında yer alan
taşınmazın cinsinin değiştirilerek, kayıt ve tescil edilmesine yönelik
uyuşmazlığın, Medeni Kanun hükümlerine göre çözümlenmesinde adli yargı yerleri
görevli bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle,
İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği
görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın
çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Konya 2. İdare
Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Konya / Ereğli 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi’nce verilen 30.9.2004 gün ve E:2004/327, K:2004/400 sayılı
GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.2.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN
OLARAK karar verildi.
Yorumlar