6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU ÇERÇEVESİNDE BAĞIŞLAMA SÖZLEŞMESİ
6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU ÇERÇEVESİNDE
BAĞIŞLAMA SÖZLEŞMESİ
TEMMUZ 2013
Bağışlama sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (“TBK”) 285 ila 298. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bağışlama sözleşmesi bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Henüz edinilmemiş bir haktan feragat etmek veya mirası reddetmek bağışlama değildir. Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eşler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doğan sınırlamalar saklı kalmak üzere, bağışlama yapabilir. Fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir. Ancak bağışlananın yasal temsilcisi bu kişinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan şeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkar. Bağışlama Sözleşmesinin Kurulması ve Bağışlayanın Sorumluluğu
TBK’da 288 ila 293. maddeler arasında bağışlama sözleşmesinin kurulması düzenlenmiştir. Buna göre bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Elden bağışlama ise, bağışlayanın bir taşınırını bağışlanana teslim etmesiyle kurulur. Bağışlama koşula bağlı olarak da yapılabilir. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı olan bağışlamada vasiyete ilişkin hükümler uygulanır. Bağışlayan, bağışlamasına yüklemeler koyabilir. Bağışlayan, sözleşme gereğince bağışlanan tarafından kabul edilmiş olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir. Kamu yararına olarak bağışlamaya konulmuş olan bir yüklemenin yerine getirilmesini isteme yetkisi, bağışlayanın ölümünden sonra ilgili kamu kurumuna geçer. Bağışlama konusunun değeri, yüklemenin yerine getirilmesi masraflarını karşılamaz ve aşan kısım kendisine ödenmezse bağışlanan, yüklemeyi yerine getirmekten kaçınabilir. Bağışlayan, bağışlananın kendisinden önce ölmesi durumunda bağışlama konusunun kendisine dönmesi koşulunu koyabilir. Bağışlama taşınmaza veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakka ilişkin ise bağışlayana dönme koşulu tapu siciline şerh verilebilir. Ayrıca, bir kimse başkasına bağışlamayı önerdiği bir malı, başka mallarından fiilen ayırmış olsa bile, bağışlananın kabulüne kadar bağışlama önerisini geri alabilir. TBK m. 294 uyarınca, bağışlayan bağışlamadan doğan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça bağışlanana karşı sorumlu değildir. Bağışlayan bağışlanılan şey veya alacak hakkında ayrıca garanti sözü vermişse, bununla sorumlu olur.
Bağışlamanın Ortadan Kalkması
TBK’da 295 ila 298. maddeler arasında bağışlamanın ortadan kalkması düzenlenmiştir. Bağışlayan aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, bağışlamayı geri alabilir ve bağışlananın zenginleşmesi ölçüsünde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa, Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse. Bağışlama sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüğü belirlenir veya iflasına karar verilirse ifa yükümlülüğü ortadan kalkar. TBK m. 297 uyarınca, bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir. Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler. Bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bağışlanan bağışlayanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler. Aksi kararlaştırılmamışsa, dönemsel edimleri içeren bağışlama bağışlayanın ölümüyle sona erer.
Sonuç
Bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapmayı üstelendiği sözleşme olarak tanımlanan bağışlama sözleşmesi TBK’nın 285 ila 298. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olup bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Bağışlayan bağışlamadan doğan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça bağışlanana karşı sorumlu değildir. Bağışlayan kanunda sayılı bazı durumların gerçekleşmesi halinde, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir.
Bağışlama sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (“TBK”) 285 ila 298. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bağışlama sözleşmesi bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Henüz edinilmemiş bir haktan feragat etmek veya mirası reddetmek bağışlama değildir. Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eşler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doğan sınırlamalar saklı kalmak üzere, bağışlama yapabilir. Fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir. Ancak bağışlananın yasal temsilcisi bu kişinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan şeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkar. Bağışlama Sözleşmesinin Kurulması ve Bağışlayanın Sorumluluğu
TBK’da 288 ila 293. maddeler arasında bağışlama sözleşmesinin kurulması düzenlenmiştir. Buna göre bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Elden bağışlama ise, bağışlayanın bir taşınırını bağışlanana teslim etmesiyle kurulur. Bağışlama koşula bağlı olarak da yapılabilir. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı olan bağışlamada vasiyete ilişkin hükümler uygulanır. Bağışlayan, bağışlamasına yüklemeler koyabilir. Bağışlayan, sözleşme gereğince bağışlanan tarafından kabul edilmiş olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir. Kamu yararına olarak bağışlamaya konulmuş olan bir yüklemenin yerine getirilmesini isteme yetkisi, bağışlayanın ölümünden sonra ilgili kamu kurumuna geçer. Bağışlama konusunun değeri, yüklemenin yerine getirilmesi masraflarını karşılamaz ve aşan kısım kendisine ödenmezse bağışlanan, yüklemeyi yerine getirmekten kaçınabilir. Bağışlayan, bağışlananın kendisinden önce ölmesi durumunda bağışlama konusunun kendisine dönmesi koşulunu koyabilir. Bağışlama taşınmaza veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakka ilişkin ise bağışlayana dönme koşulu tapu siciline şerh verilebilir. Ayrıca, bir kimse başkasına bağışlamayı önerdiği bir malı, başka mallarından fiilen ayırmış olsa bile, bağışlananın kabulüne kadar bağışlama önerisini geri alabilir. TBK m. 294 uyarınca, bağışlayan bağışlamadan doğan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça bağışlanana karşı sorumlu değildir. Bağışlayan bağışlanılan şey veya alacak hakkında ayrıca garanti sözü vermişse, bununla sorumlu olur.
Bağışlamanın Ortadan Kalkması
TBK’da 295 ila 298. maddeler arasında bağışlamanın ortadan kalkması düzenlenmiştir. Bağışlayan aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, bağışlamayı geri alabilir ve bağışlananın zenginleşmesi ölçüsünde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa, Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse. Bağışlama sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüğü belirlenir veya iflasına karar verilirse ifa yükümlülüğü ortadan kalkar. TBK m. 297 uyarınca, bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir. Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler. Bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bağışlanan bağışlayanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler. Aksi kararlaştırılmamışsa, dönemsel edimleri içeren bağışlama bağışlayanın ölümüyle sona erer.
Sonuç
Bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapmayı üstelendiği sözleşme olarak tanımlanan bağışlama sözleşmesi TBK’nın 285 ila 298. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olup bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Bağışlayan bağışlamadan doğan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça bağışlanana karşı sorumlu değildir. Bağışlayan kanunda sayılı bazı durumların gerçekleşmesi halinde, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir.
Yorumlar