YALILAR
YALILAR
İstanbul Boğazı’nın vazgeçilmez eserleri;
YALILAR
Boğazın akıntılı mavi suları ile oynaşan o küçük rıhtımlı yalılar, İstanbul’un tarihini anlatan en değerli gayrimenkulleri olarak, gelir durumu üst seviyede olanların ilgi odağı haline gelmiş , İkiyakada bulunan yalılar 30 yılda bir mutlaka el değiştirmiş. Yalı fiyatları konumuna ve büyüklüklerine göre 1 milyon dolardan 100 milyon dolara kadar alıcı bulmuştur.
İstanbul Boğazı
Literatürde Boğaz veya Boğaziçi yada İstanbulboğazı olarak isimlendirilen
Boğaziçi , batı dilinde “Bosphoros” olarak geçer.Yunanca da sığırgeçidi anlamına gelir. İstanbulboğazı Karadeniz ile Marmaradenizi’ni birbirine bağlayan dar uzun bir su yoludur. Avrupa ve Asya kıtasını Trakya ve Kocaeli
yarımadası ile birbirinden ayırır.Uzunluğu 31 km., Fenerden kızkulesi’ne kadar
su yolu ekseni 55 km.’dir. Genişliği Marmaradenizi’ne açıldığı noktada 1675 m.
Karadeniz’e açıldığı noktada 3600 m.’dir. İstanbulboğazı’nın endar yeri Anadolu ve Rumelihisarı arası olup 698 m.’dir.Boğaz’da her dil ve burun karşısında körfez ve koylar vardır. İki kıyının karaparçaları vadilerle yarılmış ve iskan edilmiş biryüzey şeklidir. Bu yüzden özel yerleşimler meydana gelmiştir.Dar kıyılarda yalılar, koy ve körfezlerde ise yoğun bir yerleşim oluşmuştur. Ancak son zamanlarda yoğun kaçak yapılaşmadan dolayı Boğaz’ın estetiği bozulmaya başlamıştır.
İstanbul Boğazı’ndaki yalılar...
Boğaz’ın iki yakasında 620 adet yalı mevcuttur. Bu yalılarda Türkiye’nin önde gelen işadamları ve yöneticileri oturur. Yalılar kolay kolay el değiştirmez. Kimse yalısını satmak istemez. Yalı satmak gücün tükendiği anlamına gelir. Bu yüzden yalılar el altından satılırlar.
Anadolu yakasında bulunan bazı özel yalılar
• Debreli İsmail Paşa Yalısı.1778 yılında Türk barok mimarisi tarzında inşa edilen ve Beylerbeyi Camii’nin yanında bulunan Debreli İsmail Paşa Yalısı, çoğu yalı gibi bir yangına kurban gitmiş. Restorasyon sonrasında butik olarak kullanılan yapının 1890’lardaki orijinal planları mimar Alexandre Vallaury’e ait.
• Sadullahpaşa Yalısı.Çengelköy’deki yalı, oldukça güzel bezemelere sahip ve Boğaziçi’ndeki en pahalı yalılardan biri. Sadullah Paşa II. Abdülhamid döneminde jurnalcilerin kurbanı oldu. V. Murad’ı başa geçirmek isteyenlerden biri olduğu için yurtdışına gönderildi. Önce Berlin’den, sonra da büyükelçilik yaptığı Viyana’dan yurda dönmesine izin verilmedi. Aynı zamanda Tanzimat Edebiyatı’nın ünlü isimlerinden olan Paşa, girdiği bunalım sonucu intihar etti.
• Edip Efendi Yalısı.Boğaz’ın en dar, akıntının en hızlı olduğu noktalardan bir Kandilli’de yer alan Edip Efendi yalısı, Osmanlı’da çok saygı duyulan bir hükümet görevlisinin adını taşıyor.
• Hadibey Yalısı.
Manford Evi olarak da geçen 1800’lü yıllardan kalma yalı, İngilizler’in işgalinden sonra Licardopulos isimli bir Yunanlı armatör tarafından satın alındı. Avukat Hadi Bey Selanik’teki Türk malları ile yalıyı takas ederek binanın sahibi oldu. Yalılara özgü aşı (bordo) boyaya sahip bina geçtiğimiz yıllarda yapılan restorasyondan sonra Boğaziçi’nin en güzel yalılarından biri haline geldi.
• Kont Ostrorog Yalısı.Kont Ostrorog Yalısı, Boğaziçi’ndeki en güzel ve tarihi binalardan biri. İslam hukuku konusunda uzman olan, Polonya doğumlu Leon Ostrorog, Osmanlı İmparatorluğu’na danışmanlık yapmıştı. Galata bankerlerinden olan Lorando’ların kızı Jeanne ile evlenen kontun misafirleri arasında çok sayıda ünlü isim vardı; bunlardan biri de Pierre Loti’ydi.
• Abut Efendi Yalısı.Ostrorog ve Kıbrıslı yalıları arasında kalan Abud Efendi Yalısı, 1900’lerin başında Abud Efendi tarafından satın alınmıştı. İstanbul’daki sarayların ve önemli binaların büyük bir kısmına imza atmış Ermeni Balyan ailesinden Garabet çizmişti planlarını. Abud Efendi’nin, 1920’lerde İstanbul sosyetesinin önemli fertlerinden biri olan kızı Belkıs’ın dillere destan düğünü de bu yalıda yapılmıştı.
• Kıbrıslı Yalısı.Üç değişik sultana sadrazamlık yapmış olan Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa önemli bir devlet adamıydı. Eski Küçüksu plajının hemen yanında yer alan, 64 metrelik bir rıhtıma sahip olan yalı, 1840’tan beri aynı ailenin mülkiyetinde. Iraklı Kral Faysal ve Şair Yahya Kemal yalıda kalmış isimlerden bazıları.
• Komodor Remzi Bey.
Yalısı. 1390’larda, Yıldırım Beyazıt tarafından, İstanbul’u fethetmek için yaptırılan Anadoluhisarı’nın önünde bulunan yalı, 1917 yılında inşa edilmiş ve daha sonra General Mümtaz Aktay’a satılmış. Ünlü armatör Ali Sohtorik’in kızı ve fizik profesörlüğünden ziyade politikacılığıyla tanınan Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, yalının 1970’ten beri sahibi.
• Bahriyeli Sedat Bey Yalısı.Batılıların Sweet Waters of Asia (Asya’nın Tatlı Suları) dedikleri Göksu Deresi, eski adı Güzelce olan Anadoluhisarı’ndan Boğaziçi’ne dökülüyor. Bu bölgedeki en güzel yalılardan biri de neo barok tarzda inşa edilmiş olan Bahriyeli Sedat Bey Yalısı. Yalıyı Sedat Bey’in dedesi Mustafa Reşit Paşa yaptırmış. Bahçesinde bulunan ağaç dolayısıyla Manolya Yalısı olarak da biliniyor.
• Nuri Paşa Yalısı.Abdülhamid’in subaylarından biri olan Nuri Paşa tarafından 1895’te yaptırıldığı tahmin ediliyor. Rivayete göre Nuri Bey’in ressam olan oğlu Hami, yandaki yalının sahibi olan Marki Necip’in kızıyla kaçmıştı...
• Marki Necip Bey Yalısı.
Adından da anlaşılacağı gibi Necip Bey bir Fransız asilzadesi. Melike Aliye Hanım’la evlenebilmek için Müslüman olmuş. Yalının arkasında bulunan kuleli bina, Necip Bey’in kışlık köşküymüş. Şu anda Demirören ailesine ait olan yalı 1983’te bir yangına kurban gittikten sonra restore edildi. Yalının ilk inşa tarihinin 1800’lerin sonu olduğu tahmin ediliyor.
• Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı.II. Mahmut zamanında açılan ilk tıp okulundan mezun olan Salih Efendi, üç sultanın doktorluğunu yaptı. Botaniğe çok meraklıydı. Kendi aşıladığı bir gül ‘Hekimbaşı Gülü’ diye tanındı. Yalının bahçesi bahar geldiğinde renk cümbüşüne dönerdi. Boğaziçi’nde özgün yapısını ve orijinal eşyalarını koruyan nadir yalılarından biri burası. Yalıda halen 1905 yılında ölen Salih Efendi’nin akrabaları yaşamakta.
• Yağlıkçı Hacı Reşit Bey ve Prenses Rukiye Yalısı.Yalının yerinde daha önce II. Abdülhamid’in kız kardeşi Cemile Sultan’a ait yalı varmış. Donanma Cemiyeti’nin kurucusu ve başarılı bir işadamı olan Şefik Bey, 1905 yılında bugünkü görkemli binayı yaptırmış. Büyük bina Haremlik, yanındaki küçük bina ise Selamlık.
Yalının devamında Çubuklu’ya doğru, 7-8 Hasan Paşa Yalısı ve geçtiğimiz günlerde bir butik otel olarak hizmete giren Rasim Paşa Yalısı bulunuyor.
Avrupa yakasında bulunan bazı özel yalılar
• Şerifler Yalısı.Adını IV. Murad’ın yakın arkadaşı İranlı Emir Han’dan alan ve Emirgan’da bulunan bu yapı, Avrupa yakasındaki en eski yalı unvanına da sahip. 1780 yılında Yusuf Paşa tarafından yaptırılan yalıyı, 1894 yılında oğulları Şerif Abdullah Paşa aldığı için bugünkü ismi verilmiş. Duvarları motiflerle bezenmiş olan, Kültür Bakanlığı’na ait bu yalıda yapılan son restorasyon yeni tamamlandı.
• Faik Bey Yalısı.
Pakize Hanım olarak da bilinen bu yalı, Yeniköy’ün girişini süslüyor.
• Afif Ahmet Paşa Yalısı.Neo-barok tarzında yapılan binanın mimarı Osmanlı Bankası ve Pera Palas binalarına da imzasını atan Alexandre Vallaury. Binayı Afif Ahmet Paşa’nın ailesinden, Pera Palas’ın eski sahibi Misbah Muhayyeş almış. Orient Ekpres’de Cinayet adlı kitabını yazmak için İstanbul’a gelen Agahta Christie, yalının misafirlerinden biri olmuştur.
• Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı.II. Abdülhamid’in oğlu tarafından 1911’de satın alınan ve şehzadenin adını taşıyan 64 odalı yalı, Boğaz’daki en büyük sahilhanelerden biri. Arka bahçesinde büyük bir köşk bulunuyor. Erbilgin ailesine ait yalının değerinin 60 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Kıbrıslı yalısından sonra en uzun rıhtıma da sahip yalılardan biri bu. Türk asıllı Mısırlı Ahmet İhsan Bey yalıyı satın alınca, halk arasında adı Mısırlılar Yalısı olarak da geçmeye başlamış.
• Sait Halim Paşa Yalısı.Neo klasik bir mimariye sahip olan yalı, geçtiğimiz yıllarda şaibeli bir yangının kurbanı olduktan sonra restore edildi. Yaklaşık beş sene Osmanlı’ya sadrazamlık yapan Sait Halim Paşa, her ne kadar başta İmparatorluğun tarafsız kalması için uğraşsa da, Almanya’yla beraber Birinci Dünya Savaşı’na girmemize neden olan kararı, kabinesiyle birlikte bu yalıda almıştır.
• Faik ve Bekir Bey Yalısı.Yalı 1906 yılında, Tarabya’daki İtalyan Konsolosluğu yazlık binasını da yapan, devrin ünlü mimarı Raimondo D’aronco tarafından planlanmış. Sultan Sara’nın ikiz kızları için yapıldığından, adı İkiz Yalı olarak da geçiyor. Eski adı Neopolis olan Yeniköy’ün iskelesinin hemen yanında yer alan yapı, iki bölüm halinde farklı kişilere satılınca, Faik ve Bekir Bey Yalısı olarak adlandırılmış.
• Huber Yalısı.
19. yüzyılın sonlarında Osmanlı’ya silah satan Krupp şirketinin Türkiye temsilcisi olan Huber’e ait olan binanın yaklaşık 35 dönüm korusu var. Kenan Evren döneminde restore ettirilen yapı Cumhurbaşkanlığı Yazlık Köşkü olarak kullanılıyor. Rivayete göre Sultan Abdülaziz III. Napolyon’un eşi Eugenie ile yasak bir aşk yaşamış. İmparatoriçenin nedimesine de muhtemelen sus payı olarak bu yalıyı hediye etmiş!
Yalıların günümüzdeki değerleri
Boğaz’da yalıda yaşamak gücün simgesidir. Bu güce sahip insanlar yalı alarak güçlerini simgeleştirirler. Yalılar genellikle sahipleri açısından bir statü göstergesi olarak kabul edilirler. Kolay kolay el değiştirmezler. Bu el değiştirmelerde genellikle kapalı bir çevre içersinde gerçekleştirilir, kimselerin haberi olmaz. Yalıların gerçek satış fiyatları asla bilinemez.
Konumuna ve büyüklüğüne göre yalı fiyatları
200 - 600 m2 arası 1.500.000 - 7.500.000 DOLAR
600 - 1000 m2 arası 7.500.000 - 15.000.000 DOLAR
1000 m2 ve üstü 20.000.000 DOLAR ve üzeri
Yalı alım satımında dikkat edilecek bazı hususlar
1. yalının komşuları
2. yalının ulaşımı , iskelesinin olup olmaması, yola cephesi ve otopark durumu.
3. yalının önündeki boğaz akıntısının çöpleri biriktirip biriktirmemesi
4. yalının rıhtımının genişliği ve önündeki su derinliği
5. yalının güneş görme durumu.( genellikle boğazın Anadolu yakası güneş batımını görür.)
6. yalının restore edilip edilmemiş olması işlevsel özelliği.
7. yalının bahçesinin önde ve arkadaki genişliği.
8. yalının havuzunun olup olmaması.
9. yalının tarihi.
“yalılar bir bilene danışılıp alınmalıdır”
İstanbul Boğazı’nın vazgeçilmez eserleri;
YALILAR
Boğazın akıntılı mavi suları ile oynaşan o küçük rıhtımlı yalılar, İstanbul’un tarihini anlatan en değerli gayrimenkulleri olarak, gelir durumu üst seviyede olanların ilgi odağı haline gelmiş , İkiyakada bulunan yalılar 30 yılda bir mutlaka el değiştirmiş. Yalı fiyatları konumuna ve büyüklüklerine göre 1 milyon dolardan 100 milyon dolara kadar alıcı bulmuştur.
İstanbul Boğazı
Literatürde Boğaz veya Boğaziçi yada İstanbulboğazı olarak isimlendirilen
Boğaziçi , batı dilinde “Bosphoros” olarak geçer.Yunanca da sığırgeçidi anlamına gelir. İstanbulboğazı Karadeniz ile Marmaradenizi’ni birbirine bağlayan dar uzun bir su yoludur. Avrupa ve Asya kıtasını Trakya ve Kocaeli
yarımadası ile birbirinden ayırır.Uzunluğu 31 km., Fenerden kızkulesi’ne kadar
su yolu ekseni 55 km.’dir. Genişliği Marmaradenizi’ne açıldığı noktada 1675 m.
Karadeniz’e açıldığı noktada 3600 m.’dir. İstanbulboğazı’nın endar yeri Anadolu ve Rumelihisarı arası olup 698 m.’dir.Boğaz’da her dil ve burun karşısında körfez ve koylar vardır. İki kıyının karaparçaları vadilerle yarılmış ve iskan edilmiş biryüzey şeklidir. Bu yüzden özel yerleşimler meydana gelmiştir.Dar kıyılarda yalılar, koy ve körfezlerde ise yoğun bir yerleşim oluşmuştur. Ancak son zamanlarda yoğun kaçak yapılaşmadan dolayı Boğaz’ın estetiği bozulmaya başlamıştır.
İstanbul Boğazı’ndaki yalılar...
Boğaz’ın iki yakasında 620 adet yalı mevcuttur. Bu yalılarda Türkiye’nin önde gelen işadamları ve yöneticileri oturur. Yalılar kolay kolay el değiştirmez. Kimse yalısını satmak istemez. Yalı satmak gücün tükendiği anlamına gelir. Bu yüzden yalılar el altından satılırlar.
Anadolu yakasında bulunan bazı özel yalılar
• Debreli İsmail Paşa Yalısı.1778 yılında Türk barok mimarisi tarzında inşa edilen ve Beylerbeyi Camii’nin yanında bulunan Debreli İsmail Paşa Yalısı, çoğu yalı gibi bir yangına kurban gitmiş. Restorasyon sonrasında butik olarak kullanılan yapının 1890’lardaki orijinal planları mimar Alexandre Vallaury’e ait.
• Sadullahpaşa Yalısı.Çengelköy’deki yalı, oldukça güzel bezemelere sahip ve Boğaziçi’ndeki en pahalı yalılardan biri. Sadullah Paşa II. Abdülhamid döneminde jurnalcilerin kurbanı oldu. V. Murad’ı başa geçirmek isteyenlerden biri olduğu için yurtdışına gönderildi. Önce Berlin’den, sonra da büyükelçilik yaptığı Viyana’dan yurda dönmesine izin verilmedi. Aynı zamanda Tanzimat Edebiyatı’nın ünlü isimlerinden olan Paşa, girdiği bunalım sonucu intihar etti.
• Edip Efendi Yalısı.Boğaz’ın en dar, akıntının en hızlı olduğu noktalardan bir Kandilli’de yer alan Edip Efendi yalısı, Osmanlı’da çok saygı duyulan bir hükümet görevlisinin adını taşıyor.
• Hadibey Yalısı.
Manford Evi olarak da geçen 1800’lü yıllardan kalma yalı, İngilizler’in işgalinden sonra Licardopulos isimli bir Yunanlı armatör tarafından satın alındı. Avukat Hadi Bey Selanik’teki Türk malları ile yalıyı takas ederek binanın sahibi oldu. Yalılara özgü aşı (bordo) boyaya sahip bina geçtiğimiz yıllarda yapılan restorasyondan sonra Boğaziçi’nin en güzel yalılarından biri haline geldi.
• Kont Ostrorog Yalısı.Kont Ostrorog Yalısı, Boğaziçi’ndeki en güzel ve tarihi binalardan biri. İslam hukuku konusunda uzman olan, Polonya doğumlu Leon Ostrorog, Osmanlı İmparatorluğu’na danışmanlık yapmıştı. Galata bankerlerinden olan Lorando’ların kızı Jeanne ile evlenen kontun misafirleri arasında çok sayıda ünlü isim vardı; bunlardan biri de Pierre Loti’ydi.
• Abut Efendi Yalısı.Ostrorog ve Kıbrıslı yalıları arasında kalan Abud Efendi Yalısı, 1900’lerin başında Abud Efendi tarafından satın alınmıştı. İstanbul’daki sarayların ve önemli binaların büyük bir kısmına imza atmış Ermeni Balyan ailesinden Garabet çizmişti planlarını. Abud Efendi’nin, 1920’lerde İstanbul sosyetesinin önemli fertlerinden biri olan kızı Belkıs’ın dillere destan düğünü de bu yalıda yapılmıştı.
• Kıbrıslı Yalısı.Üç değişik sultana sadrazamlık yapmış olan Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa önemli bir devlet adamıydı. Eski Küçüksu plajının hemen yanında yer alan, 64 metrelik bir rıhtıma sahip olan yalı, 1840’tan beri aynı ailenin mülkiyetinde. Iraklı Kral Faysal ve Şair Yahya Kemal yalıda kalmış isimlerden bazıları.
• Komodor Remzi Bey.
Yalısı. 1390’larda, Yıldırım Beyazıt tarafından, İstanbul’u fethetmek için yaptırılan Anadoluhisarı’nın önünde bulunan yalı, 1917 yılında inşa edilmiş ve daha sonra General Mümtaz Aktay’a satılmış. Ünlü armatör Ali Sohtorik’in kızı ve fizik profesörlüğünden ziyade politikacılığıyla tanınan Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, yalının 1970’ten beri sahibi.
• Bahriyeli Sedat Bey Yalısı.Batılıların Sweet Waters of Asia (Asya’nın Tatlı Suları) dedikleri Göksu Deresi, eski adı Güzelce olan Anadoluhisarı’ndan Boğaziçi’ne dökülüyor. Bu bölgedeki en güzel yalılardan biri de neo barok tarzda inşa edilmiş olan Bahriyeli Sedat Bey Yalısı. Yalıyı Sedat Bey’in dedesi Mustafa Reşit Paşa yaptırmış. Bahçesinde bulunan ağaç dolayısıyla Manolya Yalısı olarak da biliniyor.
• Nuri Paşa Yalısı.Abdülhamid’in subaylarından biri olan Nuri Paşa tarafından 1895’te yaptırıldığı tahmin ediliyor. Rivayete göre Nuri Bey’in ressam olan oğlu Hami, yandaki yalının sahibi olan Marki Necip’in kızıyla kaçmıştı...
• Marki Necip Bey Yalısı.
Adından da anlaşılacağı gibi Necip Bey bir Fransız asilzadesi. Melike Aliye Hanım’la evlenebilmek için Müslüman olmuş. Yalının arkasında bulunan kuleli bina, Necip Bey’in kışlık köşküymüş. Şu anda Demirören ailesine ait olan yalı 1983’te bir yangına kurban gittikten sonra restore edildi. Yalının ilk inşa tarihinin 1800’lerin sonu olduğu tahmin ediliyor.
• Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı.II. Mahmut zamanında açılan ilk tıp okulundan mezun olan Salih Efendi, üç sultanın doktorluğunu yaptı. Botaniğe çok meraklıydı. Kendi aşıladığı bir gül ‘Hekimbaşı Gülü’ diye tanındı. Yalının bahçesi bahar geldiğinde renk cümbüşüne dönerdi. Boğaziçi’nde özgün yapısını ve orijinal eşyalarını koruyan nadir yalılarından biri burası. Yalıda halen 1905 yılında ölen Salih Efendi’nin akrabaları yaşamakta.
• Yağlıkçı Hacı Reşit Bey ve Prenses Rukiye Yalısı.Yalının yerinde daha önce II. Abdülhamid’in kız kardeşi Cemile Sultan’a ait yalı varmış. Donanma Cemiyeti’nin kurucusu ve başarılı bir işadamı olan Şefik Bey, 1905 yılında bugünkü görkemli binayı yaptırmış. Büyük bina Haremlik, yanındaki küçük bina ise Selamlık.
Yalının devamında Çubuklu’ya doğru, 7-8 Hasan Paşa Yalısı ve geçtiğimiz günlerde bir butik otel olarak hizmete giren Rasim Paşa Yalısı bulunuyor.
Avrupa yakasında bulunan bazı özel yalılar
• Şerifler Yalısı.Adını IV. Murad’ın yakın arkadaşı İranlı Emir Han’dan alan ve Emirgan’da bulunan bu yapı, Avrupa yakasındaki en eski yalı unvanına da sahip. 1780 yılında Yusuf Paşa tarafından yaptırılan yalıyı, 1894 yılında oğulları Şerif Abdullah Paşa aldığı için bugünkü ismi verilmiş. Duvarları motiflerle bezenmiş olan, Kültür Bakanlığı’na ait bu yalıda yapılan son restorasyon yeni tamamlandı.
• Faik Bey Yalısı.
Pakize Hanım olarak da bilinen bu yalı, Yeniköy’ün girişini süslüyor.
• Afif Ahmet Paşa Yalısı.Neo-barok tarzında yapılan binanın mimarı Osmanlı Bankası ve Pera Palas binalarına da imzasını atan Alexandre Vallaury. Binayı Afif Ahmet Paşa’nın ailesinden, Pera Palas’ın eski sahibi Misbah Muhayyeş almış. Orient Ekpres’de Cinayet adlı kitabını yazmak için İstanbul’a gelen Agahta Christie, yalının misafirlerinden biri olmuştur.
• Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı.II. Abdülhamid’in oğlu tarafından 1911’de satın alınan ve şehzadenin adını taşıyan 64 odalı yalı, Boğaz’daki en büyük sahilhanelerden biri. Arka bahçesinde büyük bir köşk bulunuyor. Erbilgin ailesine ait yalının değerinin 60 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Kıbrıslı yalısından sonra en uzun rıhtıma da sahip yalılardan biri bu. Türk asıllı Mısırlı Ahmet İhsan Bey yalıyı satın alınca, halk arasında adı Mısırlılar Yalısı olarak da geçmeye başlamış.
• Sait Halim Paşa Yalısı.Neo klasik bir mimariye sahip olan yalı, geçtiğimiz yıllarda şaibeli bir yangının kurbanı olduktan sonra restore edildi. Yaklaşık beş sene Osmanlı’ya sadrazamlık yapan Sait Halim Paşa, her ne kadar başta İmparatorluğun tarafsız kalması için uğraşsa da, Almanya’yla beraber Birinci Dünya Savaşı’na girmemize neden olan kararı, kabinesiyle birlikte bu yalıda almıştır.
• Faik ve Bekir Bey Yalısı.Yalı 1906 yılında, Tarabya’daki İtalyan Konsolosluğu yazlık binasını da yapan, devrin ünlü mimarı Raimondo D’aronco tarafından planlanmış. Sultan Sara’nın ikiz kızları için yapıldığından, adı İkiz Yalı olarak da geçiyor. Eski adı Neopolis olan Yeniköy’ün iskelesinin hemen yanında yer alan yapı, iki bölüm halinde farklı kişilere satılınca, Faik ve Bekir Bey Yalısı olarak adlandırılmış.
• Huber Yalısı.
19. yüzyılın sonlarında Osmanlı’ya silah satan Krupp şirketinin Türkiye temsilcisi olan Huber’e ait olan binanın yaklaşık 35 dönüm korusu var. Kenan Evren döneminde restore ettirilen yapı Cumhurbaşkanlığı Yazlık Köşkü olarak kullanılıyor. Rivayete göre Sultan Abdülaziz III. Napolyon’un eşi Eugenie ile yasak bir aşk yaşamış. İmparatoriçenin nedimesine de muhtemelen sus payı olarak bu yalıyı hediye etmiş!
Yalıların günümüzdeki değerleri
Boğaz’da yalıda yaşamak gücün simgesidir. Bu güce sahip insanlar yalı alarak güçlerini simgeleştirirler. Yalılar genellikle sahipleri açısından bir statü göstergesi olarak kabul edilirler. Kolay kolay el değiştirmezler. Bu el değiştirmelerde genellikle kapalı bir çevre içersinde gerçekleştirilir, kimselerin haberi olmaz. Yalıların gerçek satış fiyatları asla bilinemez.
Konumuna ve büyüklüğüne göre yalı fiyatları
200 - 600 m2 arası 1.500.000 - 7.500.000 DOLAR
600 - 1000 m2 arası 7.500.000 - 15.000.000 DOLAR
1000 m2 ve üstü 20.000.000 DOLAR ve üzeri
Yalı alım satımında dikkat edilecek bazı hususlar
1. yalının komşuları
2. yalının ulaşımı , iskelesinin olup olmaması, yola cephesi ve otopark durumu.
3. yalının önündeki boğaz akıntısının çöpleri biriktirip biriktirmemesi
4. yalının rıhtımının genişliği ve önündeki su derinliği
5. yalının güneş görme durumu.( genellikle boğazın Anadolu yakası güneş batımını görür.)
6. yalının restore edilip edilmemiş olması işlevsel özelliği.
7. yalının bahçesinin önde ve arkadaki genişliği.
8. yalının havuzunun olup olmaması.
9. yalının tarihi.
“yalılar bir bilene danışılıp alınmalıdır”
Yorumlar