VARLIK FONU NEDİR ?

Yasal mevzuat ve teknik detayları ayrıntılı olarak aşağıda ifade etmeye çalışacağız. Ki, bu hususları yasal kaynaklardan da doğrudan edinmek de mümkündür.

Burada, hemen kural ve analiz şeklinde bir yöntem izlenmeden, kurumun genel yapısı, işleyişi, amacı ve ne gibi fayda sağlayıp, sağlamayacağı konusunda kanaatimizi farklı açılardan ortaya koyacağız.
İlk olarak olaya şöyle bakalım: Elimizde yüz kilogram ürün var veya yüz bin ton ürün var. Ama, bizim ihtiyacımız ise bunun yüzde on fazlasına, yani, yüz on kilo veya yüz on bin tona ihtiyaç varsa çözüm ne olmalıdır? İşte bu sorunun cevabı tek başına varlık fonu kavramını izaha yetebilecektir. 100 kilo ürünü ister yüzer gram, ister birer kilo, ister kare şeklinde, ister üçgen şeklinde, ister plastik ambalajda isterse farklı biçimde tanzim edin, ihtiyacı karşılamak mümkün olmayacaktır.
Amaç ihtiyaç miktarını elde etmek ise ne yapılmalıdır? Üretimi reel olarak artıracak tedbirler almak esas olmalıdır.
Bugün yukarıdaki beklenti ve amacı gerçekleştirecek yollar son derece nettir. Örneğin artık günümüzde teşebbüs ve yatırım özgürlüğünü de kapsayan siyasal, ekonomik ve toplumsal özgürlükler geçerlidir. Bunun yerine devletçi modeller, çoğunlukla baskıcı ve antidemokratik uygulamalar, merkezi planlama içe kapalı ekonomiler, kapalı toplum anlayışı, gelişen Dünya’ya ayak uyduramayan modeller, toplum refahını ve ekonomik büyümeyi sağlayamamışlardır.
İkinci husus artık günümüzde, çok büyük şirketlerin hantallığı karlılığı artırmıyor. Daha küçük yapıların esnekliği verimliliği de artırıyor. Örneğin, ABD’nin ikinci en büyük yatırım bankası olan Chase Manhattan, 2000 yılında JP Morgan ile birleşmesini açıkladığında, hisseleri 52 dolardan işlem görüyordu. Bugün ise neredeyse yarı yarıya geriledi. Chase Manhattan’ın büyümüş olması, onun daha iyi duruma gelmesini sağlamadı. Bu açıdan da son derece karlı ve koşan bir şirketi engelleyecek şekilde bir torba içine almak, ufkunu daraltmak kar sağlamayabilir. Ayrıca yöneticilerin de risk alma ve proje geliştirmeleri yönünde onları devletçi bir anlayışla pasifize de edebilir. 
İhtiyacımız olanı doğru yerde aramamız yerine farklı ve yerinde olmayan modeller tabiri yerinde ise elini verip, kolunu kurtaramamak sonucuna da götürebilir.
Bu kavrama genel eleştiri doğrudur. Varlık fonu kurulabilmesi için fazla bir varlık ya da gelir fazlalığı  gerekir. Buna göre varlık fonları iki şekilde kurulabilir: (1) İhraç edilen emtianın gelirlerinden doğan fazlalarından oluşur. Örnek, körfez ülkelerinin kurdukları fonlardır. Bu fonlar genellikle petrolden sağlanan gelirlerden oluşmaktadır. Norveç’teki emeklilik fonu, Kuzey Denizinden elde edilen petrol gelirlerinden doğan bütçe fazlasından oluşmaktadır.
(2) Bir emtiaya dayalı olmayanlar : Bunlar çeşitli olabilir.  Dış ticaret fazlaları, ya da emeklilik fonlarında biriken kaynaklardır. Örnek olarak, Çin, Kore ve Hong Kong gibi ülkelerin  varlık fonlarıdır. ABD’nin her iki örneğe de giren birden fazla varlık fonu bulunmaktadır. 
Bu genel geçer tanımlamaya baktığımızda ise Türkiye’deki varlık fonunun Türk Tipi olduğu ve nevi şahsına münhasır olduğu veya Varlık Fonu tanımına uygun düşmediği ortaya çıkmaktadır.
Eğer fazla varlık olsa genç kuşağın neredeyse dörtte birinin işsiz olduğu dönemde buna kaynak artılabilir, ülke borçları erken ödenebilir. Vergiler düşürülür, ya da eğitim ve yatırım çok daha fazla teşvik edilebilir.
Borçlu olan ve yeterli kredi bulamayan bir ülkeden varlık fonu tanımına uygun kurumsal yapı düzenlemesi düşünülmemektedir. Bu durumda farklı amaçları olan, Türk Tipi ve nevi şahsına münhasır bir varlık fonu oluşmakta diyebiliriz. Bu da daha çok mevzuata baktığımızda kaynak sağlamak amacını güttüğünü, Hazine yerine Varlık fonu yolu ile borçlanma ve kredi bulma amaçlanıyor diye düşünebiliriz.
Ancak kredi ya dış ya da iç kaynaktan temin edilir. Dış kaynakların ise çok daha nesnel, kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını esas alan kuralları vardır. Denetim noktasında daha gevşek olan Varlık fonunun daha düşük faizle kredi bulacağı da tartışma konusudur. Ortadoğu ülkelerinin kurduğu varlık fonlarının bile kredi notuna dayanan yatırım kriterleri var, bakkal hesabı gibi kasası cebi şeklinde olmamakta…
 Eğer iç kaynaktan bir kredi temin edilecekse; Hazine’ye rakip olacaktır, ticari bankalara ve şirketlere de rakip olacaktır. Hali hazırda Türkiye’de mali sistem borç verilebilir kaynakları büyütemezken, Varlık Fonu ‘pastadan’ pay alacak. Bankaların  kaynağı yetmezken, şimdi Varlık Fonu bu kaynak alanına alıcı olarak girip faizleri yükseltebilecektir.
Varlık Fonu yolu ile bütçeye gidecek gelirlerin bir bölümü  Fona aktarılmış olmaktadır. Bütçeye aktarılacak özelleştirme gelirlerinin  Fona pay verilmesi, bütçe açıklarının artmasına yol açabilecektir.
Bir başka boyut kendimizi tanımamız da çok önemlidir. Varlık fonu, dahil olan tüm kuruluşlarla birlikte Apple’ın varlığının yirmide biri civarında bir varlığa sahip olmaktadır. Bunu da çok verimli kullanmak tüm Türk vatandaşlarının borç ve sorumluluğunda olduğunu bilmek gerekir. Son olarak, Apple Inc. de CEO olan Steve Jobs Suriye  asıllı bir bilgisayar tasarımcısı iken, varlık fonunun 20 katı değerinde bir şirket kurmuştur. Eğer Suriye’de olsaydı hiçbir şey olamazdı. Ya da Irak’ta olsaydı. Daha doğrusu bilgi güvenliği, sermaye güvenliği olmayan, idarenin eylem ve işlemlerinde öngörülebilirlik ve kazanılmış haklara saygısı olmayan, özgür olmayan bir ülkede olsaydı Apple olmazdı.
Büyümenin birinci şartı olan bilgi ve sermaye ve hukuk güvenliği alt yapısını sağlayıp, Avrupa Birliği normlarının kökleşeceği ve rekabette hile  olmayan, nepotizmin olmadığı ehliyet ve liyakatı esas alan anlayışın egemen olması ve bu uğurdaki engellerin de kalkması temel esas olmak durumundadır….

Varlık Fonu Kurulmasına İlişkin 6741 Sayılı Kanun,

26 Ağustos 2016 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 29813
KANUN
TÜRKİYE VARLIK FONU YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİNİN KURULMASI İLE
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6741                                                                                                     Kabul Tarihi: 19/8/2016
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçindekamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin (Şirket) kurulması, yönetimi ve faaliyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin kuruluşu ve faaliyet konusu
MADDE 2 – (1) Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu bu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen, özel hukuk hükümlerine tabi Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştur.
(2) Şirket, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur.
(3) Şirket; stratejik yatırım planında belirtilen hedefler ile likidite, yatırım, risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak;
a) Yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye’de ve yurt dışında kurulan ihraççılara ait payların ve borçlanma araçlarının, kıymetli madenler ve emtiaya dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının, fon katılma paylarının, türev araçlarının, kira sertifikalarının, gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım satımını,
b) Her türlü para piyasası işlemlerini,
c) Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklar ile her türlü gayri maddi hakların değerlendirilmesini,
ç) Her türlü proje geliştirme, projeye dayalı kaynak yaratma, dış proje kredisi sağlama ve diğer yöntemlerle kaynak temini işlemlerini,
d) Her türlü ticari ve finansal faaliyetleri,
ulusal ve uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda gerçekleştirilir. Şirket tarafından, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edilebilir.
(4) Şirketin organizasyon yapısında; portföy yönetim birimi, araştırma birimi, muhasebe, kayıt, bilgi ve belge sistemleri ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak organizasyon, iç kontrol ve risk yönetim sistemi ile iç denetim birimi, fon hizmet birimi ile gerekli diğer birimler kurulur. Şirket, faaliyet konularına ilişkin olarak hizmet alımı yapabilir. Şirketin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, organlar, komiteler, bunların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir.
(5) Şirketin 50.000.000 (elli milyon) Türk lirası olan kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonundan karşılanır. Tamamı ödenmiş olan bu sermayeyi temsil eden paylar Özelleştirme İdaresi Başkanlığına aittir.
(6) Şirketin hisse senetleri nama yazılıdır.
(7) En az beş kişiden oluşan yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür Başbakan tarafından atanır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürün ekonomi, finans, hukuk, maliye ve bankacılık alanlarından en az birinde beş yıldan az olmamak üzere tecrübe sahibi olmaları aranır.
Türkiye Varlık Fonu
MADDE 3 – (1) Şirketin yapısına ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Şirket tarafından hazırlanan Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünün ticaret siciline tescili ile Türkiye Varlık Fonu kurulur. Ayrıca gerek görülmesi hâlinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı alt fonlar kurulabilir.
(2) Şirket ve bağlı şirketleri ile Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan üç yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu tarafından hazırlanır ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.
(3) Bu fonların kuruluşu, yapısı, işleyişi, yönetimi ve yapacağı işlemler Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğü ile Şirket esas sözleşmesi hükümleri dâhilinde belirlenir.
Türkiye Varlık Fonunun kaynakları ve finansman sağlanması
MADDE 4 – (1) Türkiye Varlık Fonunun kaynakları;
a) Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenlerden,
c) Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklardan,
ç) Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve kaynaklardan,
oluşur.
(2) Sermaye piyasası aracı ihraçlarında her bir ihraca özgü olarak Şirketin gerek duyması hâlinde 6/12/2012tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen yöntemler izlenebilir. Bu durumda 6362 sayılı Kanun çerçevesinde Kurul ücreti ödenmez.
(3) Finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilir.
(4) Şirket tarafından gayrimenkuller, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların belli bir tarihteki değeri, bu değeri etkileyen gayrimenkulün niteliği, piyasa ve çevre koşulları analiz edilerek uluslararası alanda kabul görmüş değerleme standartları çerçevesinde değerlemek üzere Sermaye Piyasası Kurulu listesinde yer alan gayrimenkul değerleme şirketleri ile anlaşılabilir.
Varlık ve hakların Türkiye Varlık Fonu adına tescili
MADDE 5 – (1) Türkiye Varlık Fonuna devredilen varlıklar ve haklar ile Şirket tarafından gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde elde edilen tescile tabi olabilen diğer her türlü değer ilgili siciline veya kütüğüne Türkiye Varlık Fonu adına tescil edilir. Türkiye Varlık Fonu, bu madde kapsamındaki tescil işlemleri ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliği haiz addolunur.
Denetim
MADDE 6 – (1) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabidir. Şirket, 6362 sayılı Kanun kapsamında kurumsal yönetim düzenlemelerine uyar.
(2) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetimden geçmiş yıllık mali tabloları ile faaliyetleri, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezi denetim elemanı tarafından bağımsız denetim standartları çerçevesinde denetlenir. Denetim sonucunda hazırlanacak rapor her yıl haziran ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna sunulur.
(3) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri, her yıl ekim ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından, birinci ve ikinci fıkralar kapsamında hazırlanan ve Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden görüşülerek denetlenir.
Türkiye Varlık Fonunun mal varlığının haczi ve rehni
MADDE 7 – (1) Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı ile Şirkete yönetilmek üzere devredilen varlık ve haklar, Şirketin mal varlığından ayrıdır. Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı, Türkiye Varlık Fonu hesabına olması şartıyla para ve sermaye piyasalarından finansman temin etmek dâhil Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların yapmaya yetkili olduğu faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez, başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve iflas masasına dâhil edilemez. Şirketin üçüncü kişilere olan borçları ve yükümlülükleri ile Türkiye Varlık Fonunun aynı üçüncü kişilerden olan alacakları birbirlerine karşı mahsup edilemez.
Muafiyet ve istisnalar
MADDE 8 – (1) Bu Kanuna göre kurulan Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, bunların kazanç ve iratları üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar.
(2) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır.
(3) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonların kuruluş ve tescil işlemleri ile esas sözleşmesinin tescil ve ilan işlemleri de dâhil olmak üzere faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri işlemlerle ilgili düzenlenen tüm kâğıtlar damga vergisinden, tüm iş ve işlemleri her türlü harçtan, her ne nam adı altında olursa olsun nakden veya hesaben banka ve sigorta muameleleri vergisi mükelleflerine ödedikleri tutarlar ile her ne nam adı altında olursa olsun nakden veya hesaben lehe aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden, her türlü kredi kullanım işlemleri kaynak kullanımını destekleme fonundan istisnadır.
(4) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi değildir.
(5) 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 6362 sayılı Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan ikincil mevzuat, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri Şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmaz.
(6) Şirket tarafından kurulacak varlık kiralama şirketleri 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7/A maddesi çerçevesinde kurulan varlık kiralama şirketlerine tanınan tüm hak, istisna, indirim ve muafiyetlerden yararlanır. Bu madde uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri, ihraç etmiş oldukları menkul kıymetlere ilişkin, ihraççıların tabi olduğu Borsa İstanbul Anonim Şirketine ödenmesi gereken kayıt ücreti ve kotasyon ücretinden muaftır.
MADDE 9 – 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına (ı) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (i) bendi eklenmiştir.
“i) Varlık ve hakların, Türkiye Varlık Fonu ve alt fonlara devri ile bu varlık ve hakların Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi tarafından yönetilmesi suretiyle yapılan teslim ve hizmetler,
Bu bent kapsamında istisna edilen işlemler bakımından, 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.”
MADDE 10 – 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin onuncu fıkrasına “Kamu mevduat bankaları ile özel yatırım ve kalkınma bankaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile kuracakları fon ve şirketler” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 11 – 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesine “Kamu bankaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile kuracakları fon ve şirketler,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 12 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 13 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
25/08/2016

Yorumlar

Popüler Yayınlar