“Olağan” Zamanaşımı ile Taşınmaz Mülkiyetinin Kazanılması
Genel olarak;
Türk Medeni Kanunumuzda yer alan ilgili yasa hükümlerimiz gereğince, taşınmaz mülkiyeti kural olarak; geçerli ve hukuka uygun bir hukuki işleme dayalı ve tapu kütüğünde yapılacak tescil ile kazanılmaktadır. Ana kural bu olmakla birlikte, yasa koyucu tarafından birtakım şartlara bağlı olarak istisnai yollarla taşınmaz iktisabı mümkün kılınmış olup, olağan zamanaşımı ile iktisap da bu yollardan biridir.
Tanım;
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın tapu kütüğüne malik olarak kaydedilen kişinin, söz konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini aralıksız, davasız ve iyiniyetli olarak 10 yıl sürdürmesi halinde, işbu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkı, tapuda malik olarak görünen kişi tarafından iktisap edilmektedir. Bu yolla gerçekleşen iktisaba ise, “Taşınmaz Mülkiyetinin Olağan Zamanaşımı İle Kazanılması” denilmektedir.
Zira TMK madde 712’de şu şekilde ifade edilmektedir;
“5. Kazandırıcı zamanaşımı
a. Olağan zamanaşımı
Geçerli bir hukuki sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak on yıl süreyle ve iyi niyetle sürdürürse, onun bu yolla kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemez.”
Şartları;
- Tapuya Kayıtlı Bir Taşınmaz
Olağan zamanaşımı ile iktisaptan söz edilebilmesi için varlığı zorunlu ilk şart, bu taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmaz olmasıdır. Zira işbu iktisap şeklinin temelinde tapuya kayıt işlemi yatmakta olup, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan taşınmazların olağan zamanaşımı ile iktisabı mümkün değildir.
- Geçerli Bir Sebebe Dayanmayan Tescil
Olağan zamanaşımı ile iktisapta ikinci şart ise, tapu kütüğünde yapılmış olan kaydın geçerli bir hukuki sebebe dayanmaması yani yolsuz tescil olarak meydana gelmiş olmasıdır.
- Tapuda Yapılan Yolsuz Tescilin Aralıksız Ve Davasız Olarak 10 Yıl Sürmesi
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın tapuda malik olarak kaydedilen kişinin, bu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini 10 yıl boyunca aralıksız ve davasız olarak sürdürmesi gerekmektedir. Aralıksız olmak ile kastedilen, tescilden itibaren on yıl boyunca söz konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kesintisiz olarak devam etmesidir. Davasızlık ile kastedilense, bu taşınmaz üzerindeki malik sıfatının herhangi bir uyuşmazlığa konu yapılmamış olmasıdır.
- Malik Sıfatı İle Zilyetlik
Yolsuz tescile konu tapuya kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğin malik sıfatı ile sürdürülmüş olması gerekmektedir. Malik sıfatıyla zilyetlik ise; zilyet olduğu şey üzerinde bir başkasının daha bir üstün hakkını kabul etmeyen kimsenin zilyetliğidir.
- Malik Sıfatıyla Zilyetliğin İyiniyetli Olarak Sürdürülmesi
Söz konusu tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde 10 yıl boyunca aralıksız ve davasız olarak sürdürülecek malik sıfatı ile zilyetliğin, olağan zamanaşımı ile iktisabı doğurabilmesi için, iyiniyetli olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İyi niyetli kişi ise; ortalama ve makul bir kişinin kendisinden beklenen tüm özeni ve dikkati göstermesine rağmen, söz konusu tescilin yolsuz olduğunu bilmeyen ve bilecek durumda olmayan kişidir.
Sonuç;
Yukarıda ifade edilen her bir şart, olağan zamanaşımı ile iktisabın zaruri unsuru olup, şartlardan birinin somut olayda bulunmaması, olağan zamanaşımı ile iktisaba engel teşkil etmektedir. Kısaca ifade etmek gerekir ise; tapulu bir taşınmazın, geçerli bir sebebe dayanmaksızın, iyiniyetli bir kişi adına kaydedilmesi ve bu kişinin bu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini malik sıfatıyla, aralıksız ve davasız olarak 10 yıl devam ettirmesi halinde, malik sıfatı ile zilyet olan iyiniyetli kişi bu taşınmazın mülkiyetini olağan zamanaşımı yolu ile iktisap edecektir.
Yorumlar