10 Aralık 2011 Cumartesi

Bir kararla 6700 konutluk rant !

Bir kararla 6700 konutluk rant ! Ankara Anakent Belediye Meclisi, Beytepe'de 3300 konutluk kooperatif alanını Kentsel Dönüşüm alanı ilan etti, böylece bölgede 10 bin konut inşaatına hak tanındı.
Ankara Anakent Belediye Meclisi, Beytepe bölgesindeki Akçalı Konut Yapı Kooperatifi' nin başvurusu üzerine 3300 konutluk kooperatif alanını "Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" ilan etti. Kararla birlikte kooperatife bölgede 10 bin konut inşaatına hakkı tanındı. Cumhuriyet'teki habere göre, Çankaya Belediyesi, bölgedeki altyapı sistemini olumsuz etkileyecek karara itiraz etti. Şehir Plancıları Odası ise yargıya gidiyor.konuthaberleri.com Akçalı Konut Yapı Kooperatifi'nin 3300 konuta ayrılan araziye taşeron firma aracılığıyla yaklaşık 10 bin konut inşa etme talebi belediye meclisi tarafından kabul edildi. Meclis, halihazırdaki kent planları sebebiyle yoğunlaştırma yapılamayacağından ötürü, Akçalı Konut Yapı Kooperatifi'ni Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan ederek, planın etrafından dolaşmış oldu. Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ise karara itiraz etti. Yapılan itirazda ilgili yasaya göre, kentsel dönüşüme ancak kentin yeniden inşası ve restorasyonu, tarihi ve kültürel dokunun korunması ve deprem riskine karşı tedbir amaçlarıyla başvurulabileceği anımsatıldı ve alınan kararda bu koşulların sağlanmadığı belirtildi. Karara karşı harekete geçen bir başka kurum da TMMOB'a bağlı Şehir Plancılan Odası oldu. Oda başkanı Orhan Sarıaltun konuyu yargıya taşıma hazırlığında olduklarını belirtti. Sarıaltun, "Bölgenin planlaması düşük ve orta yoğunluklu olarak yapılmış. Eski dokunun yoğunluğu bir hayli artırıyor bu plan. Büyük firmalarla anlaşarak yapılacak. Bu gelişme, emsal teşkil ederek benzer yaklaşımların önünü açabilir. Dava kararı aldık, hazırlıklarını yürütüyoruz" diye konuştu. Çayyolu Platformu da yayın organında konuya yer vererek kamuoyunu uyardı. Cumhuriyet

Şahinler Holding'den İstanbul'a 3 Otel !

Şahinler Holding'den İstanbul'a 3 Otel ! Turizm yatırımlarını arttırmayı amaçlayan Şahinler Holding'in, İstanbul'a 150 milyon dolarlık yatırımla 3 otel inşa edeceği açıklandı. Şahinler Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Kadriye beldesindeki Club Mega Saray'da gazetecilere yeni yatırım planlarıyla ilgili açıklama yaptı. İstanbul'a 3 otel inşa edeceklerini belirten Şahin, bunlardan birinin Beylikdüzü'nde yapacakları dev komplekste bulunacağını kaydetti. Beylikdüzü'nde 1 milyar liralık yatırımla 5 yıldızlı otel, ofis blok, lüks rezidanslar ve bin civarında konutun bulunduğu kompleksi hayata geçireceklerini dile getiren Şahin, "Beylikdüzü'ne Nişantaşı ve Bağdat Caddesi tarzında bir meydan yapağız. Burası batı yakasının meydanı olacak. İstanbul'da öyle bir meydan yok. 1 milyar liralık yatırımın sadece bir bölümü otel yatırımı" diye konuştu. Beylikdüzü'nde bunun dışında TÜYAP Fuarı yakınında Marmaray'ı gören arsa üzerine de otel yapacaklarını belirten Şahin, Merter'deki holding binasını da 4 yıldızlı otele çevireceklerini söyledi. Şahin, toplam 1.500 yataklı 3 otelin 150 milyon dolara mal olacağını kaydetti.konuthaberleri.com Antalya'da da turizm sektöründe satın alma yoluyla büyümek istediklerini belirten Şahin, havalimanına çok uzak olmayan bir bölgede otel satın alabileceklerini söyledi. http://www.sahinlerholding.com.tr Şahinler Holding inşaat alanında da faaliyet göstermektedir. Bu alandaki projelerinden biri de; İstanbul'un Beylikdüzü bölgesinde 74,000 m2’lik bir arazi üzerinde gerçekleştirilecek olan bir çok kullanımlı yatırım projesidir. Projede: •80,000 m2 kiralanabilir alanlı alışveriş merkezi, •110,000 m2 kadar konut ve •Ofis katlari bulunmaktadır. Alışveriş merkezinde bir hipermarket, tanınmış marka mağazaları, food-court, şık lokantalar, sinemalar, eğlence ve spor bölümleri bulunacaktır. Ana fikir, İstanbul’un bu kalabalık ve hızla gelişen bölgesinde yokluğu hissedilen, yaya hareketliliği içeren bir kent merkezi (downtown) yaratmaktır. Klasik kapalı AVM mekanları yanı sıra, bulvar kafeleri ve restoranlarla desteklenen şık alışveriş caddeleri atmosferi yakalanması da hedef olarak alınmıştır. Konutlar kısmında ise, birimlerin bir kısmı hizmetlendirilmiş rezidanslar olarak müşteri veya kullanıcılara sunulurken, diğer yanda klasik fakat yüksek standartlı aile konutları da mevcut olacaktır. Tüm konutlarda muhteşem Marmara Denizi, göl veya kent manzarası avantajı bulunacaktır. Şahinler Holding Hakkında Türk tekstil sektörünün zirvedeki ismi Şahinler Holding'in temeli, 1982 yılında Almanya'nın Aachen kentinde Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin'in Santex Moden Şirketi'ni kurmasıyla atılmıştır. Şahinler Holding, moda dünyasının iddialı isimleri arasına giren Santex Moden GmbH'nın ardından, 1984 yılında Konteks şirketi ile Türkiye'de de faaliyete başlamıştır. Türkiye ve Avrupa'da kurduğu şirketlerle kısa zamanda "Türkiye'nin En Büyük Moda ve Entegre Tekstil Grubu" konumuna gelen Şahinler Holding, spor giyimden çocuk giyimine, erkek-bayan hazır giyimden jean ve iç giyime kadar geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Grup yılda 50 milyon parçanın üzerinde hazır giyim ürününü Avrupa ve Amerika'ya pazarlamaktadır. Şahinler Holding, Alman TextilWirtschaft Dergisi tarafından her yıl hazırlanan "Dünyanın En Büyük Tekstil Sanayicileri" listesinde 18. sırada yer almaktadır. Aynı zamanda sıralamaya giren Türk firmaları arasında da birincidir. Şahinler Holding TextilWirtschaft Dergisi'nin 2007 yılında açıkladığı "Avrupa'nın En Büyük Tekstil ve Sanayi Firmaları Listesi"nde ise 3. sırada bulunmaktadır. Pamuktan başlayarak, iplik, kumaş, boya, apre, baskı, konfeksiyon tasarım, toptan ve perakende olmak üzere son tüketiciye ulaşan, tekstil ve modanın bütün halkalarını içinde bulunduran Şahinler Holding, "Tam Entegre Bir Şirketler Topluluğu"dur. Grup, Türkiye, Ürdün, Bulgaristan, Çin, Mısır ve Hindistan'da dış ticaret, tekstil ve konfeksiyon, Avrupa ve Amerika'da ise toptan ve perakende pazarlama şirketleri ile faaliyet göstermektedir. Şahinler Holding bu faaliyetlerini 15 ülkede kurulu toplam 27 şirketi ile yürütmektedir. Ürünlerini Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bulunan gruba ait 20'si toptan olmak üzere yaklaşık 350 mağazayla tüketicilere ulaştırmaktadır. Toplam 12 bin personeli bulunan Grup, dolaylı olarak da 30 bin kişiyi istidam etmektedir. Bugüne kadar gösterdiği istikrarlı büyüme performansını önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi hedefleyen grubun cirosu, 1.4 milyar dolara ulaşmıştır. Şahinler Holding firmalarından Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil San. A.Ş., Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin "2004 Yılı İlk 1000 İhracatçı" listesinin "Özel Sektör" sıralamasında 37. sırada bulunmaktadır. Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil San. A.Ş. aynı zamanda, İstanbul Sanayi Odası'nın "2004 Yılı İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" listesinin "Özel Kuruluşlar" sıralamasında da 66. sırada yer alırken; grup firmalarından aynı listedeki Şahinler Mensucat San. ve Tic. A.Ş ile Modavizyon Tekstil San. ve Tic. A.Ş. firmaları da üst basamaklara doğru tırmanmaktadır. Şahinler Grubu, turizm alanında " 1996 yılının En İyi Tatil Köyü" seçilen ve "Altın Anahtar" ödüllü ve 1.100 yataklı birinci sınıf tatil köyü olan Club Mega Saray ile hizmet vermektedir. Tekstil gibi girdiği her sektörde iddialı olan Şahinler Holding, enerji alanında da kalite ve ileri teknoloji anlayışıyla sektörde isminden sıkça söz ettiren Şahinler Enerji firmasıyla faaliyet göstermektedir. Her geçen gün büyüyen Şahinler Enerji gelecekte de önemli yatırımlara imza atacaktır. Grup aynı zamanda Şahinler İnşaat San. ve Tic. A.Ş ile inşaatta, Teyvaş Toplu Yemek Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş ile de gıda ve hazır yemek üretim sektöründe faaliyet göstermektedir. Konya ve Çorlu'da ilköğretim ve meslek lisesi yaptıran, Türkiye'nin çeşitli illerindeki eğitim kurumlarının muhtelif ihtiyaçlarını karşılayan Şahinler Vakfı ise her yıl 500 öğrenciye burs vermektedir. Yurt içinde ve dışında sürekli büyüyen Şahinler Holding geçtiğimiz yıllarda da büyük bir projeye imza atmıştır. Türkiye'nin en büyük özel sektör sanayi projelerden biri olan Avrupa Serbest Bölgesi'nin temeli 8 Ağustos 1998 tarihinde atılmıştır. Resmi açılışı ise 2003 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ASB, aradan geçen kısa zaman dilimine rağmen, yapılan yatırımlar sayesinde yıllık 1 milyar dolar ticaret hacmini yakalayan bir serbest bölge konumuna gelmiştir. Çorlu'da 2 milyon metrekare alan üzerine kurulan ASB'de şu anda 200 firma faaliyet göstermektedir. 3 bini aşkın insanın istihdam edildiği bölgede, dünyanın önde gelen markalarının üretimleri gerçekleşmektedir. Kurum Kültürümüz Toplam kalite anlayışının ülke, toplum, doğa ve çevre yararına, işte ve özel yaşamda etkin kılınması için insana değer vermeyi amaçlayan temel ilke ve değerlerimiz ışığında yaşanıp yüceltilmesidir. Misyonumuz Temelini sevgi ve saygının oluşturduğu ekip ruhunu benimseyen ve farklı kültürlerden oluşan Şahinler Holding çalışanlarının mutluluğunu sağlamak ve bu yüksek motivasyonla dünyanın dörtbir yanındaki müşterilerimizi memnun etmektir. Vizyonumuz Yaşama renk ve rahatlık katan ürünlerimizi mükemmel kalite ve hizmet anlayışı ile en uygun fiyata sunarak, grubumuzu dünyanın en ön sıralarına taşımaktır. Temel İlke ve Değerlerimiz •Açıklık ve Şeffaflık •Adalet ve Fırsat Eşitliği •Dürüstlük ve Güvenilirlik •Çalışkan ve Özverili Olmak •Verimlilik ve Tutumluluk •Dakiklik / Disiplin •İnsana Değer Vermek •Güleryüzlü İletişim •Ekip Çalışması •Yeniliğe/Değişime Açık Olmak •Müşteri Odaklı Olmak •Toplam Kalite

1 Aralık 2011 Perşembe

İnşaat Sektörünün Başarısı İçin Teknoloji Kullanımı Şart!

6. Ulusal İnşaat Yönetimi Kongresi’nin ikinci gününde İnşaat Yönetimi Bağlamında Sektörün Beklentileri konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Simge... 6. Ulusal İnşaat Yönetimi Kongresi’nin ikinci gününde İnşaat Yönetimi Bağlamında Sektörün Beklentileri konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Simge Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nezir Gencer, başarıya giden en kısa yolun teknolojiden geçtiğini ve çağa ayak uydurulması gerektiğini söyledi.
Gençlere iş hayatındaki tecrübelerini aktaran Gencer, iş hayatının öğrenmekten ibaret olduğunu söyledi. Gelişim ve çağa ayak uydurma konusunda yenilikçi beyinlere ihtiyaç olduğunu belirten Simge Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nezir Gencer, 40 yılı aşkın süreden beri asfalt sektöründe faaliyetlerini sürdürdüğünü ve her yeni gün bir şeyler öğrendiğini kaydetti. Gencer sözlerini şöyle sürdürdü: Örnek olarak ben 40 yıldan beri asfalt üzerine gece gündüz çalışmaktayım. '40 yıllık tecrübeye sahibim' diyerek öğrenmeden vazgeçtiğim an bakıyorum ki, yeni bir şeyler daha öğreniyorum. Bütün başarının tek sırrı var o da, dersini iyi çalışmaktır. Hayattaki başarının para ile ölçülemeyeceğini söyleyen Gencer, başarının ölçütünün para ile doğru orantılı olmadığını ifade etti. Takım ruhu ile hareket edilerek elde edilen başarıların kalıcı olacağını söyleyen Gencer, zorlu yolları aşmanın takım ruhu ile gerçekleşeceğini sözlerine ekledi. Gencer ayrıca, hayatta başarısızlıkların olabileceğini, ancak bu başarısızlıkların yılgınlığa sebebiyet vermemesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Mehmet Emin Öcal’ın oturum başkanlığı yaptığı panelin bir diğer konuşmacısı Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkanvekili Dr. Murat Binark ise gençlerden beklentilerin, verilen işe dört elle sarılmaları olduğunu söyledi. Binark, gençlerin kalıplara bağlı kalmadan, geniş düşünmeleri gerektiğini ve ileri görüşlü olmalarının gerekliliğinin altını çizerken mühendislik alanında faaliyette bulunan gençlerin yönetim bilgisine ve disiplinine sahip olmalarının önemli olduğunu hatırlattı. haberimport

Bu Meslek Artık Çok Değerli ! Değerleme Uzmanı!

İsmail Hakkı Demir - Konut, bina, arsa ve arazi gibi gayrimenkul kıymetlerinin değerini tespit eden "değerleme uzmanlığı mesleği", 2B yasası ile birlikte daha çok önem kazandı.2001 yılına kadar gayrimenkulü olan vatandaşların ve şirketlerin değer tespiti yaptırdığı emlakçılar veya ekspertizlerin yerini 2001 krizinden sonra, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından açılan sınavlarla lisans verilen değerleme uzmanları aldı. İsmail Hakkı Demir - Konut, bina, arsa ve arazi gibi gayrimenkul kıymetlerinin değerini tespit eden "değerleme uzmanlığı mesleği", 2B yasası ile birlikte daha çok önem kazandı. 2001 yılına kadar gayrimenkulü olan vatandaşların ve şirketlerin değer tespiti yaptırdığı emlakçılar veya ekspertizlerin yerini 2001 krizinden sonra, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından açılan sınavlarla lisans verilen değerleme uzmanları aldı. Türkiye Değerleme Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pınarbaşı, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de değerleme mesleğinin 2001 krizinden sonra ortaya çıktığını söyledi. SPK tarafından değerleme uzmanlığının resmileştirildiğini anlatan Pınarbaşı, "2001 krizinden sonra SPK artık bu işi Üniversite mezunu, eğitimini almış kişilerin yapması gerektiğine karar verdi. Sonra SPK lisanslama sınavını açtı. Bu işi ekspertiz adı altında yapan insanlara değerleme uzmanı olarak sertifikalarını vermeye başladı" dedi. Değerleme uzmanı emlakçı değildir. Masanın her iki tarafında oturmaz" diyen Pınarbaşı, Türkiye'de milyon dolarlara imzalar atılan gayrimenkullerin değer tespitinin bağımsız değerleme uzmanları tarafından yapılmasının daha sağlıklı sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyaç var Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlisi ve lisanslı değerleme uzmanı Turgay Gültekin ise Aa muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyacı olduğunu söyledi. Değerin, insanoğlunun yerleşik hayata geçtiği ilk günden beri merak ettiği bir konu olduğunu, insanların elindeki mülkün değerini öğrenmek istediğini belirten Gültekin, "Geçmiş yıllardan bu yana özellikle büyük özelleştirmelerde, büyük projelerde gayrimenkul değerini ilgilendiren bütün konularda çok tartışmalı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni de, geçmişte bu konularda çok fazla ehliyeti olmayan, sadece piyasa bilgisiyle iş yapan ve bu konularda kendilerine yeterlilik belgesi verilmeyen insanların bu konuda karar vermesi" görüşünü ifade etti. Gültekin, özellikle kamu hukukundan doğan davalarda değerlemeyi, değeri objektif şekilde belirleyen, bu unvanın verildiği bağımsız kişi ve kuruluşların yapması gerektiğini belirtti. 2B'de söz değerleme uzmanında olmalı Türkiye gündeminde olan 2B arazileriyle ilgili 25 milyar dolarlık bir rakamın dile getirildiğini de hatırlatan Gültekin, "2B'de söz değerleme uzmanında olmalı" dedi. 2B arazilerinin doğru ve tarafsız bir şekilde değerlemesinin yapılması için Türkiye'de çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyaç olduğunu kaydeden Gültekin, "2B arazilerinin satışı yıllardır Türkiye'nin gündeminde. Bunların hep birlikte topluca değerlenmesi gerekiyor. 2B tartışmasının en önemli noktası bu değerlemeyi kimin yapacağıdır" diye konuştu. Gültekin, deprem kuşağında olan ve inşaat alanında da büyük gelişmeler yaşanan Türkiye'de kentsel dönüşüm konusunda, mevcut gayrimenkulün değeri ile onun yerine yapılacak gayrimenkulün değerlerinin tespit edilmesi gerektiğine de işaret ederek, "Eğer değerler, resmi bir makam tarafından yapılırsa o zaman hem bu konulardaki dava sayısı azalır, işler çok süratli yürür hem de insanların adalet duygusu zedelenmemiş olur. Türkiye'de değerleme uzmanı çok az sayıda. Önümüzdeki günlerde SPK'nın açtığı sınavlarda başarılı olup bu alana geçen insanların sayısı arttıkça değere ilişkin davalar azalacaktır" diye konuştu. Gültekin, Türkiye'de devlet gayrimenkullerine ilişkin değerlemenin SPK'dan yetki belgesi almış değerleme uzmanları tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Değer gerçeğe ne kadar yakınsa devlet o kadar doğru vergi alabilir. Kamu arazisi yani milli servet boşa harcanmamış olur" dedi. haberler.com

Kentsel dönüşümde yerinde çözüm ve iyi iletişim

Türkiye'de siyasi iktidarların şehirlerde biriken sorunları af yasaları ile çözme yöntemlerinin artık bir sonuç vermediğini şimdilerde acı bir biçimde görüyoruz. Deprem kuşağında olan bir ülkenin bugüne kadar gerekli tüm tedbirleri almış olması lâzımdı. Ne yazık ki ne vatandaşta, ne de siyasetçilerde böyle bir düşünce biçimi oluşmadı. Ve bu zamana kadar bir avuç toprağın sahibi olan; yatırımcılar da dahil herkes, bu topraktan maksimum rant elde etmek istedi. Hatta istemenin de ötesinde baskı kurdu. Sonuç ortada. Şimdi ilk defa bir Başbakan seçimi kaybetmeyi göze alarak, üstelik bunu da kamuoyunun önünde deklare ederek ve üç dönemdir imar affı yasası çıkarmadan seçim kazanan bir iktidar olarak deprem tehdidi altındaki bölgelerde hasarlı binaları yenilemeyi taahhüt ediyor. Başbakan ile Çevre ve Şehircilik Bakanının bunu söylerken altını çizdikleri çok önemli bir husus var: Yerinde Çözüm. Bu işin altından kalkmak gerçekten zor. Ya hasarlı çürük binalarda oturmaya devam edeceğiz ya da yenilenmiş güvenli binalarda oturacağız. Bunun kararını hep birlikte vermeliyiz ki sonuçlarını artık başkalarının üzerine atmaktan vazgeçelim. Peki "yerinde çözüm" nasıl hayata geçirilebilecek? Başlangıçta, daha proje aşamasına geçilmeden önce yapılması gereken çok önemli çalışma var. Şehir, ilçe, mahalle ya da sokağımızda yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projesinde yerinde çözümü gerçekleştirebilmek için önce iyi bir iletişim politikası uygulamak gerek. İkinci nokta bu dönüşümün sağlayacağı yararların paylaştırılmasında adil olabilmek ve bu konuda güven vermektir. Bu her iki taraf içinde en iyi çözümdür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin de birlikte çalışmasında, yapılacak uygulamalarda, kararların alınmasında bize en iyi çözümü getirecektir. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri farklı disiplinlerin de içinde bulunduğu çok yönlü bir çalışmadır. Bu arada iyi bir haber. İnşaat sektörü geçtiğimiz birkaç yıl ile birlikte bu yıl da devam eden büyük bir değişim ve dönüşümün içinde. Çünkü ev sahibi olma isteği sadece İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde değil, diğer şehirlerimizde de büyük bir hızla devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda konut satışları Anadolu'nun çeşitli illerinde artış gösterdi. Bu yıl ilk dokuz ayın konut kredilerindeki artışta görüyoruz. Bu artışta, yüksek faize rağmen metropollere göre konut fiyatlarının uygun olmasının etkisi var. Mürüvvet Salık/İstanbul Bankadan konut kredisi ile bir daire sahibi olduk, sabit faizli kredi kullandık. Faizlerdeki artış bizi etkiler mi? 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun gereği, sabit faizli konut kredisi kullanılmış ise; kredi kullanan kişinin banka ile yaptığı sözleşmede yazılı olan faiz oranı geçerlidir. Faiz artışları nedeniyle mevcut kredinin faizi artırılamaz. Ercan Atak/ İstanbul Ev sahibi olarak kiraya verdiğim dairede birkaç aydır başka kişilerin ikamet ettiğini öğrendim. Kiracı kiraladığı gayrimenkulü başkasına kiralayabilir mi? Kiracı 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre, kiracı sözleşmede açıkca belirtilmedikçe kiralanan yeri kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz, istifade hakkını veya sözleşmesini başkasına devredemez. Kendisi gayrimenkulü bırakmış olduğu halde hiçbir sebeple bu yeri kısmen veya tamamen başkalarına işgal ettiremez. Bir gayrimenkule kiracı veya devir alan sıfatıyla girenler veya bu gayrimenkulü işgal edenler hakkında hiçbir ihtara gerek kalmaksızın sulh mahkemelerinde tahliye davası açılabilir. Nüsa UĞUR/Emlak&Mortgage nusa.ugur@sabah.com.tr

TOKİ Van'da ilk kazmayı vurdu

TOKİ Van'da ilk kazmayı vurdu
Van depreminin yol açtığı acil barınma sorununun çözülmesi için ihale sürecini hızlı bir şekilde tamamlayan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), bir ay gibi kısa bir süre içinde Van da kalıcı afet konutlarının temelini attı. AA TOKİ, Van;da 23 Ekim;de meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremin hemen ardından ihale sürecini tamamlayarak yüklenici firmalara 21 Kasım da yer teslimini gerçekleştirdi. Yüklenici firma da Van Bostaniçi ne yapılacak 288 afet konutu için 9 günde tüm hazırlıklarını tamamlayarak inşa sürecine girdi. Bostaniçi nde 288 konutun yer alacağı 18 bloktan 4 ünün temel kazısı tamamlanırken, 2 blokun temel altı betonuna başlandı. Bir blokun da demirleri bağlanıyor. TOKİ bu şantiyede, 288 adet kalıcı konutun yanı sıra 32 derslikli ilköğretim okulu cami ve ticaret merkezi de inşa edecek. 800 konutun da temeli atıldı TOKİ, Kevenli-Bostaniçi afet bölgesi 2. Etap projesi için de hızlı bir şekilde inşa sürecine girdi. Bu proje için de yüklenici firmaya 21 Kasım da yer teslimi yapıldı. 50 blokun yer alacağı bu inşaat alanında 5 blokun temel kazısı tamamlanırken, üç blokta da temel altı betonuna başlandı. Bu alanda da kalıcı konutların yanı sıra 32 derslikli bir adet lise, 32 derslikli bir adet ilköğretim okulu, bir adet cami, bir adet ticaret merkezi ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi yapılacak. Erciş'e 1376 konut TOKİ, depremin en büyük hasarı verdiği Van Erciş e de 1.376 konut inşa edecek. 528 konut projesinin temel kazısına da başlandı. 368 konutun temel kazısının ise Cumartesi günü başlaması bekleniyor. 480 konut projesinin temeli de en kısa süre içinde atılacak. 1808 konut ihale aşamasında Van depreminin ardından 2944 kalıcı konut ihalesini tamamlayarak binaların temelini atan TOKİ, 1808 konut için de ihale aşamasına geldi. 1808 konutun ihalesinin tamamlanmasıyla birlikte Van daki depremzedelerin barınma sorunun çözümü amacıyla 4.752 konutun ihale sürecini tamamlanmış ve inşaat aşamasına geçilmiş olacak. TOKİ, 7,2 şiddetindeki depremden etkilenen 91 köy için de 6 bin konteyner ihalesi gerçekleştirdi. Bu konteynerlerden yüzde 40 ının afetzedelere teslimi tamamlandı. TOKİ, bölgeye konuşlandırılacak konteynerler için 6.500 konteyner alt yapı ihalesini de tamamladı.

3'te 2'yi bulan bina yenilenecek

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adeta seferberlik ilan ettiği kentsel dönüşümle ilgili yasa tasarısı hazır. Tasarının ipuçlarını veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, afet riski altındaki alanlarda, kat maliklerinin 3’te 2’sinin rızasıyla binaların yıkılıp yenileneceğini açıkladı. Bülent YOLDAŞ/Emlak&Mortgage bulent.yoldas@sabah.com.tr 01.12.11
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "İktidarı kaybetme pahasına da olsa kaçak ve çürük yapıları yıkacağız" açıklamasının ardından gündemden düşmeyen kentsel dönüşüme ilişkin yasa tasarısı hazır. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, geçen hafta bakanlığın bütçesinin kabul edildiği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yasa tasarısına ilişkin ipuçlarını açıkladı. Tasarıda, kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel olan riskli ve niteliksiz yapıların yıkılarak yeniden yapılmasına ilişkin "kat maliklerinin tamamının izni"ni gerektiren düzenleme kaldırılıyor. Bir binanın yıkılarak yenilenmesi için kat maliklerinin 3'te 2'sinin onayı yeterli olacak. Erdoğan Bayraktar'ın açıklamalarına göre, Afet riski altındaki alanların dönüşümüne dair çıkartılacak yasada şehir ismi belirtilmeyecek. Afet riski taşıyan alanlar ve dönüşüm gerekli olan alanlar bölge ve il bazında Bakanlar Kurulu kararıyla, parsel ve bazında ise Çevre ve Şehircilik Bakanı yetkisiyle belirlenecek. 8,5 MİLYON KONUT YENİLENECEK Yasa'nın çıkmasıyla birlik'te Türkiye'de yaklaşık 19 milyon yapı stokundan kaçak ruhsatsız ve depreme karşı dayanıksız olan yaklaşık 8.5 milyon konutun yenilenmesinin önü açılıcak. yasayla birlikte yetkiler ağırlıklı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlı'ğında toplanacak. Riskli binalardaki mülk sahiplerinin 3'te 2'sinin omayıyla binalar yıkılarak, yenileri inşa edilebilecek. Eski düzenlemeyle 16 dairelik bir apartmanda 15 kişi onay verse dahi 1 kişinin itirazıyla binanın yıkılmasına ve yenilenmesine karar verilemiyoruu. Şimdi ise 16 kişiden 11'inin onayı ile bina yıkılarak yenilenebilecek. Bakanlık, yasanın çıkmasıyla birlikte uygulamaya, riski, yıkılmayı bekleyen, deprem aksı üzerindeki ve kaçak binardan başlayacak. İstanbul'da başta Avcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Büyükçekmece gibi eski ilçelerde başlatılacak uygulama dalga dalga İstanbul'un geneline yayılacak. İSTİHDAMA DA KATKI SAĞLAYACAK İnsanların daha çağdaş ve güvenli yaşam alanlarına kavuşmasının önünü açacak dönüşüm projeleri Türkiye ekomisine de canlılık getirecek. Sadece inşaat maliyeti olarak yaklaşık 450 milyar T'lik bir ekonomi yaratması öngörülen dönüşüm projeleri, yeni bir istihdam kapısı da olacak. İNŞAAT SEKTÖRÜNDEN DESTEK KONUTDER Başkanı ve Sinpaş GYO İcra Kuru lu Başkanı Ömer Faruk Çelik:
3’te 2 tüm ülkede uygulanmalı Markalı konut üreten 16 inşaat firmasının üyesi olduğu KONUTDER Yasa Tasarısı’na ilişkin görüşlerini yarın Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayrak’tar’a iletecek. KONUTDER Başkanı ve Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, dönüşümün önündekiki engellerden Kat Mülkiyeti Yasasın’da yer alan “kat maliklerinin tamamının izni” şeklindeki düzenlemenin sadece afet riski taşıyan bölgelerde değil değil, ülke genelinde kaldırılarak nitelikli çoğunluk olan 3’te 2 ile karar alınmasının önünün açılmasını talep edeceklerini açıkladı. Çelik, aksi durumda afet alanı ilan edilen yerler dışındaki niteliksiz yapıların yenilenmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenle Bakanlık ya da belediyelerin alan belirleme yetkisinin kaldırılmasını istedi. Avrupa Konutları İcra Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya:
Güvenli gelecek için fedakârlık yapmak gerek Mevcut siyasi iktidarın kentsel dönüşüm ve yenileme konusunda irade ortaya koyarak harekete geçtiğini hatırlatan Avrupa Konutları İcra Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “Kentsel dönüşümle ilgili yasa hazırlıkları var. İnsanların eski evleri üzerinden zengin olma hayalini bir yana bırakması gerektiğine değinen Çetinsaya, çocuklarıyla, ailesiyle, daha nitelikli ve güvenli bir gelecek için yapılarının yenilenmesine razı olmaları gerektiğini kaydetti. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun yeniden ele alınması gerektiğine işaret eden Çetinsaya, “Mevcut düzenleme ile bina sakinlerinden birinin dahi itiraz etmesi halinde binanın yenilenmesinin söz konusu olamıyor. Yeni düzenlemeyle, bina sakinlerinin üçte ikisinin onayıyla yenileme kararının alınabilmesinin önü açılmalıdır” diye konuştu. Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya:
Fırsatçılar saf dışı kalacak Yasayla, yapıların 3’te 2 nitelikli çoğunluk kararıyla yenilenmesinin önünü açacak düzenlemenin kentsel dönüşümü ve insanların nitelikli, güvenli yapılarda yaşaması sürecini hızlandıracağını anlatan Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Yasayla, kimi fırsatçıların da önüne geçileceğine işaret ederek, “Muhtemel yenileme ve dönüşüm alanlarında mevcut yasadaki ‘yüzde yüz anlaşma’yı kullanarak fiyat artıran fırsatçılar, 3’te 2 nitelikli çoüunluk kararının yeterli olmasıyla saf dışı kalacak” diye konuştu. Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu:
Ekonomi canlanır, istihdam artar Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu da yasayla birlikte Kat Mülkiyet Kanunu’nda yani düzenlemeler yapılarak yenileme ve dönüşümün önündeki engellerin kalkacağını dile getirerek, ayrıca inşaat sektöründeki hareketlenmeyle Türkiye ekonomisinin canlanacağını ve istihdamda artış yaşanacağını kaydetti. İnşaat sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu ve bu alanda 1.8 milyon kişinin istihdam edildiğini söyleyerek, yenileme ve dönüşüm projeleriylr yaklaşık 1 milyon kişiye daha istihdam yaratılabileceğini belirtti.

Yapı Fi-Side'da yüzde 25 kâr garantisi!

FiYapı Fi-Side'da yüzde 25 kâr garantisi!
Fiyapı, Bahçeşehir'deki konut projesi Fi-Side projesinde "yüzde 25 prim garantili' konut kampanyası başlattı. Küçük yatırımcıların paralarını gayrimenkulde değerlendirmesini sağlamayı amaçlayan kampanyada, müşteri daire sözleşmesini yapıp parasını ödedikten sonra tapusunu alacak. 15 Mart 2011'de başlayan kampanya 3 Nisan 2011'de sona erecek.
Müşteri, Mayıs 2012'de proje teslim edildiğinde ister dairesini alacak isterse Fiyapı müşterinin adına dairesini yüzde 25 kârla 60 gün içinde satacak. 60 gün içinde satılmazsa daireyi yüzde 25 primle Fiyapı alacak. Kampanya peşin satışlar için geçerli olacak. Kampanya 500 daire ile sınırlı tutulacak ve bir kişiye bir daireden fazla satılmayacak. Fi-Side projesindeki 1.065 dairenin 500'ü yatırımcı için yüzde 25 prim garantili kampanya ile satılacak kalan 565 daire ise özellikle ev sahibi olmak isteyen oturumcu müşteri için sıfır peşinat, sıfır taksit ve sıfır faizli 3-0 kampanyası (konut tesliminde ödeme) ile satılacak. İçinde 4 bin metrekare havuz ve havuzun içinde bin 500 metrekare Kıbrıs adası olan Fi-Side projesinde, 3.223 konut bulunuyor. 2.161 konutun satıldığı projede şu anda 1.065 daire kaldı. Akıllı yaşam konseptinin uygulandığı Fi-Side projesi, 54 bin metrekare alan üzerine 3 bin 223 konut, 20 bin metrekare ticari alan, 100 bin metrekare otopark, 4 bin metrekare yüzme havuzu ve havuzun içinde bin 500 metrekare Kıbrıs adasıyla bölgenin en geniş yapı projelerinden bir olma özelliğini taşıyor. Fi-Side normal bloklarda 66 ve 77 metrekare 1+1, 120 metrekare 2+1, residans bloklarda ise 88 ve 110 metrekare 1+1, 125 metrekare 2+1, 174 ve 195 metrekare 3+1 olmak üzere 8 farklı daire modeli 25, 30 ve 35 katlı bloklardan oluşuyor. Projenin yüzde 80'i yeşil alan olarak tasarlandı.
Hedef küçük yatırımcı Fiyapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, "Bu kampanyada biz daha küçük yatırımcıya para kazandırmayı, aynı zamanda da Fiyapı ailesini daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Parası olan bir kişinin 10 daire birden alması bizim için cazip değil, çünkü böyle bir yatırımcının daireyi iade etmek için aldığı kesin" dedi. Fikret İnan, "Burada vermek istediğimiz en önemli mesaj; Fiyapı'dan daire alan müşterilerimizin 14 ay gibi bir sürede yüzde 25 prim yapacağını bilmesi ve bunun rahatlığını yaşaması. Biz projenin teslimde yüzde 40 değer kazanacağını öngörerek prim garantisi verdik" dedi. Milliyet

30 Kasım 2011 Çarşamba

"Gayrimenkul sektörü bu yıl yüzde 10-15 büyür"

"Gayrimenkul sektörü bu yıl yüzde 10-15 büyür"
Van depreminden sonra gayrimenkul sektörünün çıkarması gereken derslere ilişkin değerlendirmelerde bulunuluyor. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, Türkiye'de maliyeti 400 milyar doları bulması beklenen kentsel dönüşüm için finansman sağlanmasında, ''imar haklarının menkulleştirilmesi, imar haklarının transferi ve deprem tahvili çıkartılması'' modellerini önererek, ''Bu enstrümanlar genişletilebilir. Burada amaç, kentsel dönüşüm projesinde devletin kaynaklarını minimum kullanmasını sağlamak'' dedi. Türkiye'de bir an önce bina stokunun çıkartılması gerektiğini ifade eden Gökkaya, 18 milyon konut stokunun yüzde 45'inin yenilenmesi gerektiğinin ifade edildiğini belirtti. Bunlar için pilot bölge oluşturmak gerektiğini söyleyen Gökkaya, ''Çünkü bahsettiğimiz rakamlar çok büyük. 7 milyon konutun bir anda dönüşmesi çok zor. Buna belli pilot bölgelerle başta İstanbul, Ankara, İzmir ve birinci derece deprem bölgesi olan yerlerde başlamamız lazım'' dedi.
Yapı denetim mekanizmasını yenilemek gerektiğini ifade eden Gökkaya, şunları anlattı: ''Şimdi parasını verdiğimiz şirket sizin yapı denetiminizi yapıyor. Bu çok doğru değil. Bunun içinde belli bir oto kontrolün, belli birtakım yaptırımların da olması gerekiyor. Belli müeyyideler olacak ki, insanlar imza atarken veya karar verirken belli şeylerin sorumluluğunu almış olacaklar. İnşaat malzemelerinin standardizasyonu da olması lazım. Türkiye'nin bütün genelinde aynı malzemeyi kullanabilmek gerekiyor. Bir de müteahhitlik kavramında belli bir kriter koymamız gerekiyor. Bugün Türkiye'de herkes müteahhitlik yapabiliyor, bunun artık bir kriterinin oluşması gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı çalışmalarda, bunlarda birtakım değişiklikler ve bizim istediğimiz şekilde birtakım düzeltmeler olacağına inanıyoruz.''
-''Projelerin ekonomik getirisini artıracak''- Bu çalışmalar yapılırken kamu-özel sektör işbirliğinin ne şekilde önemli olacağını vurgulayan Gökkaya, ''Çünkü kentsel dönüşümün gerektirdiği maliyet 400 milyar dolar. 10 yılda yapsanız yıllık 40 milyar dolar ediyor. Bunun için de depremden öte kentsel dönüşüm için finansman modelleri de oluşturmamız lazım'' dedi. ''İmar haklarının menkulleştirilmesi ve imar haklarının transferi'' finansman modellerini öneren Gökkaya, şunları anlattı: ''İmar haklarının menkulleştirilmesi; arsa sahibinin imar hakkını kullanmayıp, bu hakkı, yerel yönetim işbirliği ile bir başka projede kullanılmak üzere likidite çevirmesi üzerine kurulmuştur. Bu borsa kanalıyla da olabilir belediye bünyesinde kurulacak bir havuzla da olabilir. Çünkü Türkiye'de kentsel dönüşüm sırasında, mülkiyet haklarına sahip olan kişilerin ödeme gücü olmama ihtimali yüksek. Siz binasını yenileyeceksiniz ama ondan talep edeceğiniz miktarı ödeme şansı olmayabilir. Ona bir değer tespiti yapılacak ve nakit olarak verilecek. Veya bir sertifika verilecek ve bu sertifikayı başka yerde kullanabilecek. İmar haklarının menkulleştirilmesi New York'ta da kullanılıyor. İmar haklarının transferinde ise var olan imar hakkının başka bir bölgedeki projeye transferi sağlanıyor. İmar yasasında yapılacak yeni düzenlemelerle ele alınması gereken bu iki yöntemin hayata geçirilmesi projelerin ekonomik olarak getirisini artıracaktır.'' Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya yerel yönetimlerin ''deprem tahvili'' çıkartabileceğini de belirten Gökkaya, bunların priminin diğer tahvillerden yüksek tutularak vatandaşa satılabileceğini kaydetti. Gökkaya, ''Bu enstrümanlar genişletilebilir. Burada amaç kentsel dönüşüm projesinde devletin kaynaklarını minimum kullanması sağlamak'' diye konuştu. Kentsel dönüşümün uygulanması sırasında kamulaştırmada ve değer tespitlerinde sıkıntılar yaşanabileceğine işaret eden Işık Gökkaya, ''Burada devlet otoritesini kullanacak. Çünkü karşımızda bir can var, insan çok kıymetli. Bu söylediğimiz 400 milyar, insan hayatından daha kıymetli olamaz. Van;da yaşadığımız şeyleri inşallah bir daha yaşamayız. Onun için bizim bir an önce hukuki altyapıyı yapmamız, kanunları çıkarmamız lazım'' dedi. -''Gayrimenkul sektörü bu yıl yüzde 10-15 büyür''- Gayrimenkul sektörünün bu yıl yüzde 10-15 arasında büyümesini öngördüklerini belirten GYODER Başkanı Gökkaya, konut kredilerinin beklentilerinin altında büyüdüğüne, faizlerin arttığına dikkati çekti. Konut kredilerinin, konut satışında çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Gökkaya, ''Bu yıl büyüme yüzde 10-15 arasında olur, ama devletin Orta Vadeli Programı ve mali politikalarda yapılacak değişiklikler 2012'de yüzde 3-4 arasında büyüme öngörüyor. Ekonomi büyüdükçe gayrimenkul sektörü büyüyor. O çerçevede 2012'de net bir şey ifade edemiyoruz. Çünkü alınacak kararlar çok önemli. Buna karşın kentsel dönüşümle ilgili devletin alacağı kararlar önemli'' değerlendirmesinde bulundu. AA

Yıkım konusunda zorlayıcı olacağız!

Yıkım konusunda zorlayıcı olacağız!
'Deprem riskini İstanbul için kesinlikle bir fırsata dönüştürmek zorundayız. Tarihi sorumluluğumuz var. Bu konuda kararlıyız.' Bu sözler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın. İşinin zor olduğunun farkında. 'Dile kolay, 1 milyon 600 bin bina var' diyor. Görevi süresince 16 bin bina yıkmış. Rekor olduğunu söylüyor. Dün konuştuk, Çukurova Grubu'na bağlı Türk Medya'nın televizyon kanallarıyla radyolarının Ayazağa'daki yeni yayıncılık merkezini ziyaret etti. İstanbul'u anlattı, altyapısını, üst yapısını ve geleceğini... 'Büyük deprem olduğunda karşılaşacağı manzarayı düşünen herkes size destek veriyor. Kamuoyu yanınızda' diyerek söze girdim. 'Sizin katkınız büyük oldu. İlk siz, AKŞAM'da başlattınız, ısrarla da sürdürüyorsunuz. Bizi de vatandaşı da zorluyorsunuz, gündemde tutuyorsunuz' karşılığını verdi. Sadece İstanbul için değil, Türkiye için buna mecbur olduğumuzu söyledim. İstanbul'u vuracak büyük bir depremin Türk ekonomisinde derin hasara yol açacağını, çok ağır can kayıplarıyla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Bunları Başkan'la da daha önce konuşmuştuk. Birkaç soruyla detay almaya çalıştım. Kentsel dönüşümde başarı öyküsü çıkması gerektiğinden söz ederek... Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'la konuşmuş. Haliç-Sütlüce bölgesinde, tarihi dokuya uygun bir kentsel dönüşüm projesi üzerinde çalışıyorlarmış. Medyanın da halkın da ilgisini doğrudan çekecek bir çalışma... Riskli bölgelerde yıkım ve yeniden yapım konusundaki yasal hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Biraz onlar hakkında bilgi verdi. Bu arada önemli bir haber de aldık. Başkan'ın ağzından şöyle: 'Bugün oturduk, yetki konusunu görüştük. Vatandaşların bazıları razı gelmediği zaman nasıl ilerleyeceğiz, hangi kurum ne kadar yetkiye sahip olacak, gibi konuları tartıştık.' Benim anladığım Başbakan bunun üzerinde çok duruyor, Topbaş tüm riski üstlenerek AKP-CHP-MHP demeden bütün ilçe belediyelerini de yanına alarak ilerlemek istiyor. Şehircilik Bakanlığı tam yetkili olacak, TOKİ ve Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde 'İstanbul'u depremden kurtarma projeleri' ilerleyecek. İSTANBUL'UN RİSK HARİTALARI DEĞİŞTİ Mİ? Topbaş, 'Biz kapıyı açacağız, daha güvenli yerlerde oturabilme imkanının kapısını... Oradan vatandaş girecek. Kamu güvenliği söz konusu. Bu nedenle zorlayıcı da olacağız' diye anlattı. Kadir Başkan'a bir soru daha sordum. 'İstanbul'un ilçeler bazında deprem haritaları güncellendi' diye bilgiler geliyordu. DASK'ın da bina deprem sigortalarıyla ilgili ücretlendirmede buna göre fiyatlarını değiştirdiği belirtiliyordu. Eskiden 2'nci derece deprem bölgesi olan bazı ilçelerin 1'inci dereceye kaydırıldığı... Topbaş, 'Biz de sürekli taramalar yapıyoruz. DASK bunlardan da faydalanıyor. Hatta binaların durumları değerlendirilirken yurtdışı sismik raporlar bile göz önüne alınıyor olabilir' dedi. Bu ilginç bir konu, biz de üzerinde durmaya devam edeceğiz. Topbaş, 'İstanbul'un geleceği'ni şöyle hayal ediyor: Metro yaygınlaşacak, üçüncü köprü gerçekleşecek, daha fazla turist için çok sayıda 5 yıldızlı otel yapılacak, yeni bir havaalanı inşa edilecek, çılgın proje gerçek olacak ve mutlaka İstanbul bir finans başkenti haline getirilecek... AKŞAM

Katlı otopark yapımı karşılığı arsa kiralanacak

Katlı otopark yapımı karşılığı arsa kiralanacak
Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü, katlı otopark yapımı karşılığı arsa kiralayacak. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ihale ilanına göre, İstanbul'un Bakırköy ilçesi Kartaltepe Mahallesi Pelinli ve Ahu Sokakta bulunan ve 602,88 metre karelik, toplam inşaat alanı 4 bin 614,80 metre kare olan arsa, katlı otopark yapılmak üzere yap-işlet-devret modeliyle kiraya verilecek.
Kiralama ihalesi, kapalı teklif usulüyle 20 yıl süreyle inşaat yapım karşılığı gerçekleştirilecek. Muhammen bedeli 2 milyon 67 bin 430,40 lira olarak belirlenen ihale, 22 Aralık 2011 tarihinde yapılacak. AA