ÂFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
HAKKINDA KANUN TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Kanun’un amacı; âfet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve san’at norm ve standardlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere, iyileştirme, tasfiye ve yenilemede bulunulmasına dair her türlü iş ve işlemi ve bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Kanun’un uygulanmasında;
a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı,
b) İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini ve Bakanlık tarafından görevlendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini,
c) Rezerv yapı alanı: Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek olan uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdare’nin talebine bağlı olarak veya re’sen Bakanlık’ça yapılacak olan teklif üzerine Bakanlar Kurulu’nca belirlenen alanları,
ç) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yolaçma riski taşıyan ve Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından belirlenerek Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan alanı,
d) Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında ekonomik ömrünü tamamlamış, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tesbit edilen yapıyı,
e) TOKİ: Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama Hükümleri
Tesbit, taşınmaz devri ve tescil
MADDE 3- (1) Riskli yapılar, İdare’ce tesbit edilir ve Bakanlığa bildirilir. Bu tesbit büyükşehirlerde büyükşehir belediyesince bizzat veya ilçe belediyeleri aracılığıyla yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tesbitini süre vererek TOKİ’den ve İdare’den isteyebilir. Verilen süre içinde bu tesbitler yapılamadığı takdirde, Bakanlık’ça yapılır veya yaptırılır.
(2) Riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tesbit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir; tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, tapu müdürlüğünce aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verilir.
(3) Riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında olup Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ve 189 sayılı Kanun kapsamında bulunan yerler de dâhil olmak üzere, kamu idarelerine tahsisli olanlardan Bakanlık’ça uygun görülenler, Bakanlığın talebi ve ilgili kamu idaresinin görüşü ve 2565 sayılı Kanun ve 189 sayılı Kanun kapsamında bulunan yerler için Millî Savunma Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak Maliye Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile; kamu idarelerine tahsisli olmayanlar ise, Maliye Bakanlığı’nca ilgili kamu idaresinin görüşü alınarak Bakanlığa tahsis edilir veyaBakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye bedelsiz olarak devredilebilir.
(4) Hazine dışındaki kamu idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, bu Kanun’un amaçları çerçevesinde kullanılmak üzere mâliki olan kamu idarelerinin görüşü alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılır veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye devredilebilir. Bu Kanun’a göre uygulamada bulunulan alanlarda yeralan tescil dışı alanlar, tapuda Hazine adına tescil edildikten sonra Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılır veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye bedelsiz olarak devredilebilir.
(5) Tahsis ve devir tarihinden itibaren üç yıl içinde ve gerekli görülen hâllerde Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığı’nca uzatılan süre içinde maksadına uygun olarak kullanılmadığı Bakanlık’ça tesbit edilen taşınmazlar, bedelsiz olarak ve re’sen tapuda Hazine adına tescil edilir veya eski mâliki olan kamu idaresine tekrar devredilir.
(6) 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında olup riskli alanlarda ve riskli yapılarda yaşayanların nakledilmesi için Bakanlık’ça ihtiyaç duyulan alanlar, Bakanlığın talebi üzerine aynı Kanun’un 14 üncü maddesinin (g) bendindeki alanlardan sayılarak, tahsis amaçları aynı maddeye göre değiştirilip tabuda Hazine adına tescil edilir; bu taşınmazlar da bu Kanun kapsamında değerlendirilir ve bunlar hakkında bu Kanun’a göre uygulamada bulunulur.
(7) Bu Kanun’un uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olup riskli yapılar dışında kalan diğer yapılardan uygulama bütünlüğü bakımından Bakanlık’ça gerekli görülenler de bu Kanun hükümlerine tâbi olur.
Tasarrufların kısıtlanması
MADDE 4- (1) Bakanlık veya uygulamayı yürütmesi hâlinde TOKİ veya İdare, riskli alanlarda, riskli yapıların bulunduğu taşınmazlarda ve rezerv yapı alanlarında bu Kanun kapsamındaki proje ve uygulamalar süresince her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini geçici olarak durdurabilir.
(2) 3 üncü maddenin 3 üncü fıkrasında belirtilen taşınmazlar, tahsis ve devir işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar Maliye Bakanlığı’nca satılamaz, kiraya verilemez, tahsis edilemez ve ön izne veya irtifak hakkına konu edilemez.
(3) Bu Kanun’un uygulanması sırasında, Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi hâlinde, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmez ve verilen hizmetler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur.
Tahliye ve yıktırma
MADDE 5- (1) Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak mâlikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların mâliklerine veya mâlik olmasalar bile kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılabilir.
(2) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilenler dışında olup riskli yapıyı kullanmakta olan kişilere de birinci fıkra hükümleri uygulanabilir. Bu kişiler ile yapılacak olan anlaşmanın, bunlara yardım yapılmasının ve enkaz bedeli ödenmesinin usûl ve esasları Bakanlar Kurulu’nca belirlenir.
(3) Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların mâliklerine 30 günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde mâlik tarafından yıktırma gerçekleştirilmediği takdirde idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de mâliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm gelirlerinden karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülkî âmirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
(4) 1 inci, 2 nci ve 3 üncü fıkralarda belirtilen usûllere göre süresinde yıktırılmadığı tesbit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdare’ye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tesbit edilen yapılar, Bakanlık’ça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, Bakanlık yukarıdaki fıkralarda belirtilen tesbit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir.
Uygulama işlemleri
MADDE 6- (1) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re’sen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya mâlik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belitilerek mâlikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan aynî ve şahsî haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından re’sen yapılır veya yaptırılır. Yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usûller ile yeniden değerlendirilmesine paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlık’ça rayiç değeri tesbit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usûlü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tesbit edilen rayiç bedeli de Bakanlık’ça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına re’sen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlık’ça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdare’ye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.
(2) Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın mâliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır. Tapuda mülkiyet hânesi açık olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyum tâyin edilmiş, ihtilâflı ve üzerinde her türlü mülkiyet ve sınırlı aynî hak tesis edilmiş olan taşınmazların kamulaştırılma işlemleri aynı madde hükümlerine tâbidir. Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son mâlike göre işlem yapmaya yetkilidir. Tapuda kayıtlı mâlikin ölü olması hâlinde, Bakanlık, TOKİ ve İdare, kamulaştırma işlemi için mirasçılık belgesi çıkartabileceği gibi, gerekiyor ise tapu sicilinde idarî müracaat veya dava yolu ile kayıt düzeltme de isteyebilir. Kamulaştırma için anlaşma sağlanması hâlinde, Bakanlık, TOKİ veya İdare ile ilgililer arasında taşınmazın tescil veya terkinine ilişkin ferağ ve muvafakati de ihtiva eden sözleşme ve uzlaşma tutanağı tanzim edilir ve tapu müdürlüğüne gönderilerek kamulaştırmanın re’sen tapu siciline işlenmesi sağlanır.
(3) Anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların mâliklerine ve mâlik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bu yapılarda işyeri bulunduğu tesbit edilenlere konut, işyeri, arsa, veya dönüşüm gelirlerinden kredi veya mülkiyet ve sınırlı aynî hak sağlayan ve usûl ve esasları Bakanlık’ça belirlenen konut sertifikası verilebilir. 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı GecekonduKanunu’na göre yoksul veya dar gelirli olarak kabûl edilenlere verilecek olan konut veya işyerleri; Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda belirtilen usûl ve esaslar uyarınca borçlandırma suretiyle de verilebilir.
(4) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlar üzerinde yapımı gerçekleştirilen konutların bedelleri, proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durum, tabiî âfetin ortaya çıkardığı durumlar, konut rayiç ve enkaz bedelleri ve uygulama alanındaki kişilerin mal varlığı ve geliri gözönünde bulundurularak ve gerekli görüldüğünde Bakanlar Kurulu kararı ile yapım maliyetlerinin altında tesbit edilebilir ve sosyal donatı ve altyapı harcamaları uygulama maliyetine dâhil edilmeyebilir.
(5) Bakanlık, TOKİ ve İdare;
a) Riskli alanlara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plân, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya,
b) Bu alanlarda bulunan taşınmazları satınalmaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya,
c) Aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul değere dönüştürmeye,
ç) Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usûller uygulamaya, kat veya hâsılat karşılığı usûlleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye,
d) 23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki esaslara göre paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu uyarınca sınırlı aynî hak tesis etmeye,
yetkilidir. Bu fıkranın (ç) bendinde belirtilen uygulamalar, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tâbi idareler ile işbirliği içinde veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile özel hukuka tâbi anlaşmalar çerçevesinde de yapılabilir.
(6) Riskli alanlardaki ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin bulunanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki plânlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu standartları plân kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden plânlar yapmaya ve onaylamaya Bakanlık yetkilidir.
(7) Bu Kanun çerçevesinde dönüştürmeye tâbi tutulan taşınmazların, üzerindeki köhnemiş yapılar da dâhil olmak üzere, muhdesâtı ile birlikte değer tesbiti işlemleri, Bakanlık, TOKİ veya İdare’ce yapılır veya yaptırılır.
(8) Riskli alan ve rezerv yapı alanı dışında olup da bu Kanun’un öngördüğü amaçlar bakımından güçlendirilebileceği teknik olarak tesbit edilen yapılar için, Bakanlar Kurulu’nca belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde Bakanlık’ça dönüşüm gelirlerinden güçlendirme kredisi verilebilir.
(9) Bu maddeye göre yapılan devir işlemleri ile kamulaştırmaya dair ihtilâflar hakkındaki dava ve takipler sadece bedele ilişkin olarak, riskli alan ve riskli yapı tesbitleri ile yıktırma iş ve işlemleri hakkındakiler ise sadece bina ve enkaz bedeline ilişkin olarak yürütülür ve sonuçlandırılır.
(10) Bu Kanun uyarınca yapılan iş ve işlemlere ilişkin olarak adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde belirtilen adreslere yapılan tebligat, muhataplarına yapılmış sayılır.
(11) Bu Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığı’nca Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılan veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye devredilen taşınmazlar üzerinde bu Kanun kapsamındaki uygulamalara bağlı olarak meydana gelen yeni taşınmazlar, Bakanlığın, TOKİ’nin veya İdare’nin isteği üzerine, kendileri ile anlaşma sağlanan şahıslar veya mirasçıları adına tapuya tescil olunur.
(12) Bakanlık, bu maddede belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak TOKİ’ye ve İdare’ye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ ve İdare tarafından yapılacağını belirlemeye yetkilidir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gelirler, Muafiyet ve Diğer Hükümler
Dönüşüm gelirleri ve muafiyetler
MADDE 7- (1) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan iş ve işlemler ile uygulamalar için kullanılmak üzere, Maliye Bakanlığı’nca genel bütçeden ayırılacak olan pay Bakanlığın bütçesine aktarılır.
(2) Aşağıda sayılan gelirler de bu Kanun’un öngördüğü amaçlar için kullanılmak üzere Bakanlığın bütçesine aktarılır:
a) Yapılan plân değişikliklerinden elde edilen harç gelirlerinin % 50’si
b) 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42 nci maddesi uyarınca tahsil edilen para cezalarının % 50’si,
c) Çevre fonlarından aktarılan paylar ve 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca tahsil edilen idarî para cezalarının tamamı,
ç) İller Bankası Anonim Şirketi’nce yerli ve yabancı kaynaklardan temin edilen krediler ile kendi faaliyetlerinden elde edilecek paylar,
d) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre Hazine adına orman dışına çıkarılan yerlerin satışından elde edilen gelirlerin miktarı da gözönüne alınarak Bakanlığın bütçesinde öngörülen ödenekler,
e) Diğer kanunlar uyarınca sağlanan sair gelirler.
(3) Bu Kanun’da öngörülen uygulamalar sonunda elde edilecek hâsılat ve gelirler de, aynı amaç için kullanılmak üzere Bakanlığın bütçesine aktarılır.
(4) İdare, yatırıma ilişkin yıllık bütçelerinin % ...’ini bu Kanunda öngörülen uygulamalara ayırmak veya kendisi uygulamada bulunmayacak ise dönüşüm gelirlerine aktarmak zorundadır.
(5) Bu Kanun uyarınca Bakanlık, TOKİ ve İdare tarafından yapılacak olan işlem, sözleşme ve uygulamalar; hak edişlere ilişkin KDV ödemesi hâriç olmak üzere, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni belgesi için alınan harç ve ücretler de dâhil, her türlü vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden muaftır.
(6) Gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulan riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce alınan harç ve ücretlere ilâve olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.
(7) Bu Kanun’da belirtilen iş, işlem ve hizmetlere tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmazlar ile her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kıymetli evrak, kamu yararı amacına tahsis edilmiş sayılır ve bunlar hakkında haciz ve tedbir uygulanamaz.
(8) Bakanlık, bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda kullanılmak üzere dönüşüm gelirlerinden TOKİ’ye ve İdare’ye kaynak aktarabilir.
(9) Bu maddede öngörülen gelirler, bu Kanun’un amacı dışında kullanılamaz.
Çeşitli hükümler
MADDE 8- (1) Bu Kanun uyarınca yapılan her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen hâllere dayanan işlerden sayılır.
(2) Bakanlık, TOKİ ve İdare; danışmanlık, yazılım, araştırma, her tür ve ölçekte harita, etüt, proje, kadastro, kamulaştırma, mikro bölgeleme, risk yönetimi ve sakınım plânı çalışmalarını, her tür ve ölçekte plân yapımı ve imar uygulaması işlerini ve dönüşüm uygulamalarını, 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idareler ile akdedecekleri protokoller çerçevesinde 4734 sayılı Kanun’a tâbi olmaksızın ortak hizmet uygulamaları suretiyle de gerçekleştirebilirler.
(3) Riskli yapıların tesbiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemleri ile değerleme işlemlerini engelleyenler hakkında, işlenen fiil ve hâlin durumuna göre 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Riskli yapıların tesbiti, bu yapıların tahliyesi ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair görevlerinin gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında, tâbi oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanır.
(4) Bakanlık, TOKİ ve İdareler; bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda, uygulama süresini aşmamak kaydı ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın, özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bu personelin ücretleri dönüşüm gelirlerinden ödenir. Bu suretle çalıştırılacakların unvanı, sayısı, ücretleri ile diğer hususlar, Bakanlar Kurulu’nca yürürlüğe konulacak hizmet sözleşmesi esaslarına göre tesbit edilir.
(5) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan anlaşmaların usûl ve esasları Bakanlık’ça belirlenir.
(6) Riskli yapıların tesbit edilmesine veya ettirilmesine dair usûl ve esaslar, risklilik kriterleri, riskli yapıların tesbitinde görev alacak olan komisyonlar ile bu Kanun’un uygulanmasına dair diğer usûl ve esaslar, Bakanlık’ça yürürlüğe konulan yönetmelikler ile düzenlenir.
Uygulanmayacak mevzuat
MADDE 9- (1) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan plânlar, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda ve imara ilişkin hükümler ihtiva eden özel kanunlar da dahil olmak üzere diğer mevzuatta belirtilen kısıtlamalara ve askı ilân sürelerine tâbi değildir.
(2) Bu Kanun kapsamındaki alanlarda bu Kanun’un öngördüğü uygulamaların zarurî kılması hâlinde; bu uygulamalar hakkında, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun, 5366 sayılı Kanun’un, 7269 sayılı Kanun’un, Turizmi Teşvik Kanunu’nun, Boğaziçi Kanunu’nun, 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun ve 189 sayılı Kanun 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun bu Kanun’un arazi kullanımı bakımından uygulanmasını engelleyici hükümleri ve diğer kanunların bu Kanun’a aykırı hükümleri uygulanmaz. Ancak, bu Kanun’un öngördüğü uygulamalar sırasında, adı geçen kanunların amaçları ayrıca gözetilir; zarurî olmayan hâllerde adı geçen kanunlar kapsamındaki araziler kullanılmaz ve uygulamalar için 6831 sayılı Kanun’a tâbi anların kullanılması zarurî olduğu takdirde, başka yerlerde en az bu alanlar kadar alanın ağaçlandırılması ve 3573 sayılı Kanun’a tâbi anların kullanılması zarurî olduğu takdirde de, başka yerlerde en az bu alanlar kadar alanın zeytinlik alan hâline getirilmesi mecburîdir.
Geçici Madde 1- 775, 5366 ve 5393 sayılı Kanunlar ile 29/4/1969 tarihli ve 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun, 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, Hazine’ye ait taşınmaz malların değerlendirilmesine dair 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Kanun ve diğer kanunlar kapsamındaki dönüşüm ve iyileştirme uygulamaları için TOKİ’ye, İdarelere ve diğer kamu idarelerine tahsis ve devredilmiş olup da tahsisin yapıldığı veya mülkiyetin kendilerine geçtiği tarihten itibaren bir yıl içinde dönüşüm ve iyileştirme uygulaması başlatılmayan taşınmazların tahsisleri re’sen kaldırılarak ve devir işlemi de iptal edilmiş sayılarak, bu taşınmazlar, tapuda re’sen Hazine adına tescil ve Bakanlığın talebi üzerine bu Kanun’un öngördüğü amaçlar için kullanılmak üzere Maliye Bakanlığı’nca Bakanlığa tahsis edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Diğer Mevzuatta Yapılan Değişiklikler ve Son Hükümler
MADDE 10- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’na aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Ek Madde 13- Şehrin içindeki veya yakın çevresindeki ormanlık alanların âfetler öncesinde piknik alanı ve mesire yeri ve âfet sonrasında geçici barınma yeri olarak kullanılması için, Orman Genel Müdürlüğü’nce veya bu Genel Müdürlüğün uygun görmesi hâlinde talepte bulunan idarelerce altyapı hizmetleri verilir.”
MADDE 11: 20/07/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar teselsül ettirilmiştir.
“a) Gecekondunun sahibi ise, gecekondusuna karşılık gelecek şekilde, borçlanma suretiyle veya sair şekillerde konut verilinceye veya nakde dönüştürülüp ödeninceye veya konut yapmak üzere arsa tahsis edilip, lüzumu halinde kredisi sağlanmak suretiyle, 27 nci maddedeki süre ve şartlara uygun olarak konutunu yapıncaya kadar,”
“Birinci fıkra kapsamındaki uygulamalarda yönetmelikle belirlenecek şartlarla nakdi yardım yapılabilir.”
MADDE 12- 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye onbirinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı meslek odalarının her biri tarafından, üyelerinin oturdukları yer gözönünde bulundurularak; illerden nüfusu 500.000’in altında olanlar için 25 ilâ 50, nüfusu 500.000 ile 1.000.000 arasında olanlar için 50 ilâ 100, nüfusu 1.000.000 ile 3.000.000 arasında olanlar için 100 ilâ 150, nüfusu 3.000.000’un üzerinde olanlar için 150 ilâ 250 bilirkişi ve ayrıca il merkezleri için il idare ve ilçeler için ilçe idare kurulları tarafından, bu bölgelerde oturan ve mühendis veya mimar olan taşınmaz mal sahipleri veya kiracılar arasından, nüfusa göre belirlenen bilirkişi sayılarının en az üçte biri kadar bilirkişi, her yıl ocak ayının ilk haftasında seçilerek isim ve adreslerini belirten listeler valiliklere verilir.”
“Taraflar, mahkemelere bildirilen listelerde yazılı olanlar ve yukarıdaki fıkrada belirtilen kimseler arasından bilirkişi seçmekte anlaşamadıkları takdirde; bilirkişiler, hâkimin kararı ile tayin edilen gün ve saatte, valilikçe, tarafların huzurunda ve gelmeyenin gıyabında kur’a yolu ile seçilir. Valilik, kur’anın âdil olarak yapılabilmesi için gerekli tedbirleri alır. Kur’aya ilişkin itirazlar, davanın görüldüğü mahkemece karara bağlanır.”
“Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarının isim ve adreslerini belirten listeler, her yıl ocak ayı içinde, ikinci fıkradaki mahkemelere bildirilmek üzere Kurul’ca valiliklere gönderilir. Yeterli sayıda ekspertiz bulunan yerlerde, 10 uncu maddede öngörülen değer tespitleri, bilirkişi sıfatıyla öncelikle Sermaye Piyasası Kurulu’ndan lisanslı ekspertizlere yaptırılır.”
MADDE 13- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’na aşağıdaki ek madde ve geçici madde eklenmiştir.
“Ek Madde ...- 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre çıkarılacak olan yönetmeliklerden imar uygulamalarına ilişkin olanlar, bu Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan yönetmelikler ve beldenin şartları da gözetilerek hazırlanır ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun görüşü üzerine Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulur.”
“Geçici Madde ...- Bu maddenin yürürlüğe girmesinden evvel belediyelerce imar uygulamalarına ilişkin olarak çıkarılmış olan yönetmelikler, Ek Madde ...’deki esaslar çerçevesinde en geç bir yıl içinde yeniden hazırlanarak Ek Madde ...’deki usûle göre yürürlüğe konulur. Aksi takdirde, imar uygulamalarına ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden evvel belediyelerce çıkarılmış olan yönetmelikler hükümsüz sayılır.
MADDE 14- 16/06/2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 4 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yenileme alanları; il özel idarelerinde il genel meclisinin ve belediyelerde belediye meclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belirlenir. İl özel idaresinde il genel meclisince ve büyükşehirler dışındaki belediyelerde belediye meclisince bu konuda alınan kararlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi ile Bakanlar Kurulu’na sunulur. Büyükşehirlerde ise ilçe belediye meclislerince alınan kararlar, büyükşehir belediye meclisince onaylanması üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi ile Bakanlar Kurulu’na sunulur.”
“Kamu hizmeti için ayırılan alanlar hariç olmak üzere, yenileme alanı sınırları içerisinde toplu yapı olarak sınırları imar ve parselasyon plânlarında belirlenmek kaydıyla, yapılı veya yapısız imar parsellerine belediye veya il özel idaresi ve diğer ilgili kurullar tarafından tasdik edilen mimarî projelere uygun olarak 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun toplu yapıya ilişkin hükümlerine göre toplu yapı olarak tek bir kat mülkiyeti tesis edilebilir. Belediyeler ve il özel idareleri; bu alanlar içerisindeki parsel mâliklerinin sosyal altyapı ve tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetlere ilişkin alanları kullanma ve yararlanma şartları ile masraflarına katılma usûllerine ilişkin işletme projeleri hazırlayarak tapu sicilinin beyanlar hanesinde belirtilmesini isteyebileceği gibi, hazırlanmış olan restorasyon ve restitüsyon projelerine uygun olarak irtifak hakkı tesis veya parselâsyon plânları yapılmak suretiyle 634 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde belirtilen belgeleri toplu yapı ilişkisini gösterir şekilde hazırlayıp 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca ilân edilmesinden ve kesinleşmesinden sonra kat mülkiyeti ve kat irtifakını re'sen tapu siciline tescil ettirmeye yetkilidirler.''
MADDE 15- 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilebilmesi; yukarıda sayılan hususlardan birinin veya bir kaçının gerçekleşmesine, bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunmasına ve belediyenin talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca karar alınmasına bağlıdır.”
MADDE 16: 26/09/2006 tarihli ve 26301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5543 sayılı İskân Kanununa aşağıdaki Ek Madde 1-(1) eklenmiştir.
“Ek Madde 1-(1) Afet riski veya fen ve sanat-sağlık kurallarına aykırılık nedeniyle veya Bakanlar Kurulunca belirlenecek özel proje alanlarında yapılacak yeniden iskân uygulamalarında, bu yerleşim ünitelerinde yaşayan ailelerin daha elverişli yerleşim yerlerinde iskânları ile köye dönüş projeleri kapsamında yapılacak uygulamalardaki iskân çalışmaları, ilgili proje için Bakanlar Kurulunca alınacak kararda belirtilecek hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde, yine Bakanlar Kurulunca tespit edilecek, orman veya mera vasıflı alanlar, tescil dışı alanlar ve Hazineye ait alanlardan uygun görülen yeni yerleşim yerlerinde bu kanun hükümlerine göre yapılır.
(2) Bu madde kapsamında yapılacak uygulamalarda talebin diğer kamu kurum veya kuruluşlarından gelmesi durumunda; yeniden yerleşimi kapsayacak şekilde, alt yapı da dahil olmak üzere gerekli tüm ödenekler ana projeyi yürüten kuruluşun bütçesine Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle konulur ve ihtiyaç duyulan ödenek Bakanlık bütçesine ilgili kuruluş tarafından transfer edilir.”
MADDE 17- 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendindeki “Altyapı” kelimesi “Altyapı ve Kentsel Dönüşüm” olarak, 11 inci maddesinin başlığındaki ve bu maddenin (1) numaralı fıkrasındaki “Altyapı” kelimeleri “Altyapı ve Kentsel Dönüşüm” olarak değiştirilmiş, (1) numaralı fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş, mevcut (ğ) bendi buna göre teselsül ettirilmiş ve ekli (1) sayılı listedeki kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki (I) sayılı Cetvel’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait bölümüne eklenmiştir.
“ğ) Gecekondu alanları ile vasfının bozulmasından dolayı orman ve mera dışına çıkarılan alanlara ilişkin iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarının usûl ve esaslarını belirlemek.
h) Âfet riski altındaki yapılar ile imar mevzuatına ve plâna aykırı yapıların ve bunların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamalarını yapmak veya yaptırmak.
ı) 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun ek 7 nci maddesi çerçevesinde uygulama yapmak veya yaptırmak ve bunlara ilişkin dönüşüm, yenileme ve transfer alanları geliştirmek.
i) Kentsel dönüşüm projeleri uygulanacak olan alanların tespiti ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73 üncü maddesi kapsamındaki uygulamalara ilişkin dönüşüm alanı ilânı ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
j) Kentsel dönüşüm alanı ilân edilen alanlardaki yapıların tespiti, arsa ve arazi düzenleme ve değerleme iş ve işlemlerini yapmak veya yaptırmak; dönüşüm uygulaması ile ilgili hak sahipliği, uzlaşma, kamulaştırma, paylı mülkiyete ayırma, birleştirme, gerektiğinde yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verme, kat mülkiyeti tesisi ile tescili ve imar hakkı transferi iş ve işlemlerini yürütmek.
k) Bu maddedeki iş ve işlemlere ilişkin olarak ilgililer, belediyeler ve diğer kamu idareleri ile anlaşma ve protokoller yapmak, bu iş ve işlemleri gerektiğinde diğer kamu idareleri ile işbirliği içinde veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile özel hukuka tâbi anlaşmalar uyarınca gerçekleştirmek.”
MADDE 18- 8/3/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 19- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 20- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
26 Mayıs 2012 Cumartesi
Âfet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
Kat Karşılığı Kentsel Dönüşüm
Hayber Gürsoy
Email: haybergursoy@hotmail.com
Kentsel Dönüşüm açmazlarından biri hak sahibinin korunup kollanması idi. Bu iddia resmi makamlarca hep dile getirildi. ‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Dönüşüm Yasası`na ilişkin olarak `` Rant düşüncesini düşünmek kefen soyuculuktur`` dedi.`
28.04.2012
Katkarşılığı Kentsel Dönüşüm
Kentsel Dönüşüm açmazlarından biri hak sahibinin korunup kollanması idi. Bu iddia resmi makamlarca hep dile getirildi. ‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Dönüşüm Yasası`na ilişkin olarak `` Rant düşüncesini düşünmek kefen soyuculuktur`` dedi.`
Kentsel Dönüşüm açmazlarından biri hak sahibinin korunup kollanması idi. Bu iddia resmi makamlarca hep dile getirildi. ‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Dönüşüm Yasası`na ilişkin olarak `` Rant düşüncesini düşünmek kefen soyuculuktur`` dedi.’
‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm projelerinde kimseye rant sağlanmadığını belirterek, `Bizim koruyacağımız kollayacağımız fakir fukaradır` ifadesini kullandı.’ Burada henüz olmamış, bir gelecek ifade eden –cek,-cak takısı dikkatinizi çekmiştir sanırım.
Yerlerinden yurtlarından edinenler,adeta mahallelerinden sürülenler yok sayılarak,barınma ve konut hakkını ihlal edenler,afet yasası ile mülkiyet hakkını ortadan kaldıranlar onlar değilmiş gibi bir de fakir fukaradan yana laf ediyorlar.
Asıl konuya gelelim…Bu %80 nedir? %20 kimin?
Belediye,TOKİ,Kiptaş,v.s…ne yapıyor? Hak sahibinin evini yıkıyor,arsaya çeviriyor,arsa üzerine proje uyguluyor… Seni ya hak sahibi yapmıyor,hurda değerini veya arsa rayiç bedelini verip mahalleden uzaklaştırıyor veya daire verecek olduğunda da mevcudun %80’nini veririm diyor. Kazanacaksın ama bu kazanç tek taraflı olacak! Niye? Eski evin yerine yenisini veriyorum. Arsa kimin? Hak sahibi vatandaşın. Elinden yasayla alıyorsun;mülkiyet hakkı ihlali,konut dokunulmazlığı, barınma hakkı güme gidiyor. Ya kovuyor ya küçültüyorlar…
Bir sorun daha var ki belki en önemlisi; sürekli söylüyorum…Sokaktaki mevcut binaların yükseklikleri eşit değil…Kimisi tek katlı…Kimisi 2-3-4-5-6-7 katlı…Hatta 9 katlı…Bunların arsa payları eşitmiş gibi davranılarak harekat ediliyor. Arsa payına bakılmaksızın hepsine aynı değer biçiliyor!...
Müteahhit ne yapıyor? Katkarşılığı…
Kentsel Dönüşüm çerçevesinde; müteahhitler,müteahhitlik firmaları vatandaş ile, yani hak sahibi ile anlaşmaya çalışırken daha mantıklı bir çözüm yolu öneriyor. Ne diyorlar; metrekaresi ne olursa olsun dairene daire +kira+ taşınma giderleri…
Eeeee! Müteahhitler devletten,belediyeden daha mı zengin?
Belediyeler,TOKİ, KİPTAŞ niye katkarşılığı yapmıyor? İmar artışı sorunları da yok…Niye %80? Vatandaşın %20’sine niye göz dikerler?
Demek amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
27.04.2012
10 Soruda Afet Yasası Öteki adıyla Kentsel Dönüşüm Yasası
10 Soruda Afet Yasası Öteki adıyla Kentsel Dönüşüm Yasası
İşte “Kentsel Dönüşüm” gerçeği ve bilmeniz
gerekenler!
Türkiye’de
gerçekleştirilmeye başlanan Kentsel
Dönüşüm çalışmaları çerçevesinde
ev sahiplerini neler bekliyor, kentsel dönüşüm yasası, kentsel dönüşüm yasası
nasıl uygulanacak, yasa neleri kapsıyor gibi soruların cevabını alacağınız bir
haber hazırladık.
Henüz
kentsel dönüşüm yasası çıkmdı ama etkileri oldukça büyük ve bilinmeyen birçok
konu var. Son zamanlarda emlakpencerem.com okuyucuları kentsel dönüşüm hakkında
oldukça fazla soruyu bizlere ilettiler. Emlak Pencerem ekibi olarak uzman
ekibimizle Türkiye’nin kentsel dönüşümüne ışık tutacak 10 başlığı belirledik ve
bu soruların cevaplarını sizler için yazdık.
Kentsel Dönüşüm yasası şüphesiz ki özellikle İstanbul gibi
büyük şehirlerde yaşayanların dikkatle takip ettikleri bir konu.
Türkiye’de
yaklaşık 10 milyon konutu ilgilendiren yasa sonrası ev sahiplerini nelerin
beklediğini ve kentsel dönüşüm yasasının nasıl uygulanacağını Gayrimenkul
Uzmanı Hatice Kolçak‘aEmlakPencerem.com okuyucuları için 10 başlık altında
sorduk.
10 Soruda Kentsel
Dönüşüm
1-
Halk arasında ‘Kentsel Dönüşüm Yasası’ olarak bilinen ‘Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi’ hakkındaki Kanun Taslağı yasalaştığında öncelikli
hangi binalar yıkılacak?
Çıkartılacak
kanun, âfet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların
bulunduğu arsa ve arazilerde, standartlara uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama
çevrelerini teşkil etmek üzere, iyileştirme, tasfiye ve yenilemede bulunulmasına
dair her türlü iş ve işlemi ve bunlara ilişkin usûl ve esasları
belirliyecek.
Yani
amaç depreme dayanıksız, içinde oturulamayacak durumda olan riskli binaları
yıkmak sağlıklı kentler yaratmak olacak.
Öncelikli
yıkımı yapılacak alanlar kentin çöküntü alanları diye tabir edilen depreme
dayanıksız, sağlıksız binaların oldugu, sosyo kulturel açıdan önem tasıyan ve
olası depremde maddı manevı kayıpların olacağı yerler olacak.
Bir
alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilebilmesi için
belediyenin talebi doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu’nca karar alınması gerekli.
Bu
yasa çıktığında öncelikli olarak kentsel dönüşüm yapılacak bölgeler ve semtler
belirlenecek. Bunun için belediyelerle el ele bir çalışma yapan devlet yıkılması
öncelikli bölge ve semtleri bu şekilde saptayacak.
Riskli
binaların tespitinde uzman bir ekip çalışacak. Uzman ekip tespit çalışmalarında
özel cihazlar da kullanarak binanızın depreme karşı dayanıklı mı dayanıksız mı
olduğunu rapor edecek ve uzmanlar tarafından hazırlanacak bu rapor risk
analizinizi oluşturacak. Yasa ile beraber dönüştürülecek alanların tespitinin
yanında belediyelerde yıkılması gereken binaları tespit edecek.
2-
Binaların yıkımı nasıl gerçekleştirilecek?
Riskli
yapılar, Belediye ve İl Özel İdareleri tarafından tesbit edilerek bakanlığa
bildirilecek. Bu tespit büyükşehirlerde, büyükşehir belediyesince bizzat veya
ilçe belediyeleri aracılığıyla yapılacak veya yaptırılacak.
Bakanlık,
belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek TOKİ’den ve
yerel idarelerden isteyebilecek. Verilen süre içinde bu tespitler yapılamadığı
takdirde, bakanlık tarafından yapılacak veya yaptırılacak.
Riskli
yapıların yıktırılmasında öncelikle oradaki ev sahipleri ile anlaşma yoluna
gidilmesi esas alınacak. Yıkım başlamadan önce riskli yapıların yıktırılması
için bu yapıların sahiplerine 30 günden az olmamak üzere süre verilecek. Bu
sürenin ise uygulamada 3 ay olarak verileceği konuşuluyor.
Verilecek
süre içerisinde ev sahibi tarafından yıktırma gerçekleşmezse ikinci bir ek süre
verilecek. Bu ek süre için ise 1 ay olacağı konuşuluyor. Verilen tüm sürelere
rağmen yapı sahibi yıktırma işlemini yapmamışsa, bu işlem TOKİ ve Belediyeler
aracılığı ile yapılacak.
Yıkım
konusu tasarı da oldukça açık. Basında çıkan açıklamalara bakıldığında da
vatandaşa bu konuda insiyatif verilmeyeceğini söyleyebiliriz.
3-
Binasının yıkılmasını istemeyen mal sahiplerinin durumu ne
olacak?
Tasarıya
göre yapılan devir işlemleri ile kamulaştırmaya dair ihtilâflar hakkındaki dava
ve takipler sadece bedele ilişkin olarak, riskli alan ve riskli yapı tespitleri
ile yıktırma iş ve işlemleri hakkındakiler ise sadece bina ve enkaz bedeline
ilişkin olarak yürütülecek ve sonuçlandırılacak.
Riskli
yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemleri ile değerleme
işlemlerini engelleyenler hakkında işlenen fiil ve hâlin durumuna göre 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına
suç duyurusunda bulunulabilecek.
Riskli
yapıların tespiti, bu yapıların tahliyesi ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair
görevlerinin gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında ise tâbi
oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanacak.
Yasaya
göre vatandaşa mahkeme yolu açık görünüyor.. Ancak bu davalar sadece yapının
değeri ile ilgili olabilecek ve yürütmeyi durdurma kararı verilemeyecek .
4-
Binanın yıkılmasında çoğunluk aranacak mı?
Tasarıya
göre üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce
kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri
aranmaksızın ilgili bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re’sen
terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunulacak veya ev sahipleri ile
yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek ev sahiplerinin adına
payları oranında tescil edilecek.
Bu
taşınmazların sicilinde bulunan aynî ve şahsî haklar ile temlik hakkını
kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh hisseler üzerinde devam edecek. Bu
şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri
Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından re’sen yapılacak veya yaptırılacak.
Yeniden
bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve
diğer usûller ile yeniden değerlendirilmesine paydaşların en az üçte iki
çoğunluğu ile karar verilecek
Bu
karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, bakanlık
tarafından rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma
sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usûlü ile satılabilecek.
Bu
suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın
talebi üzerine, tespit edilerek, rayiç bedeli de bakanlık tarafından ödenmek
kaydı ile tapuda Hazine adına re’sen tescil edilecek ve yapılan anlaşma
çerçevesinde değerlendirilmek üzere bakanlığa tahsis edilmiş sayılacak. Bakanlık
tarafından uygun görülenler ise TOKİ’ye veya İdare’ye devredilebilecek. Bu
durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem
yapılacak.
5-
2/3 Çoğunluk oluşmaz ise ne olacak?
Tasarıyı
okuduğumuzda arsa hissedarları aralarında çoğunluğu sağlayamazlarsa acil
kamulaştırma yapılabileceğini görmekteyiz. Bu durumda Bakanlık ya da TOKİ acil
kamulaştırma yapılabilecek.
Tasarıya
göre üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın sahiplerine yapılan tebligatı takip
eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde,
gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar
için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da
gidilebilecek.
Bu
kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunu’nun 3.üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılacak. Tapuda mülkiyet hânesi açık
olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyum tâyin edilmiş, ihtilâflı
ve üzerinde her türlü mülkiyet ve sınırlı aynî hak tesis edilmiş olan
taşınmazların kamulaştırılma işlemleri aynı madde hükümlerine tâbi olacak.
Bakanlık,
TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi
çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son sahibe göre işlem
yapmaya yetkili olacak. Tapuda kayıtlı mâlikin ölü olması hâlinde, Bakanlık,
TOKİ ve İdare, kamulaştırma işlemi için mirasçılık belgesi çıkartabileceği gibi,
gerekiyor ise tapu sicilinde idarî müracaat veya dava yolu ile kayıt düzeltme de
isteyebilecek. Kamulaştırma için anlaşma sağlanması hâlinde, Bakanlık, TOKİ veya
İdare ile ilgililer arasında taşınmazın tescil veya terkinine ilişkin ferağ ve
muvafakati de ihtiva eden sözleşme ve uzlaşma tutanağı tanzim edilecek ve tapu
müdürlüğüne gönderilerek kamulaştırmanın re’sen tapu siciline işlenmesi
sağlanacak.
6-
Hisseli arsa tapusuna dönen hissedarların yerlerinin değer tespit çalışmaları
nasıl yapılacak?
Anlaşmaya
yanaşmayan hisse sahiplerinin yerlerinin satışı için öncelikle diğer
hissedarlara satılması yönünde açık artırma yapılacak. Açık artırmada
satılmadığında ise rayiç bedel üzerinden söz konusu hisseler hazine adına tescil
edilecek. Değer tespit çalışmalarında Sermaye Piyasası Kurulu tarafından
lisanslı değerleme uzmanlarınca belirlenecek değer esas alınacak.
7-
Tapu Tahsis Belgeli yerlerin durumu ne olacak?
Kentsel
dönüşüm alanlarının büyük kısmı hazine ya da vakıf arazisi. Tapusu kamuya ait
yerler olan buralara 1984 yılında çıkarılan imar affı kanunu ile Tapu Tahsis
Belgesi verilmişti. Tapu tahsis belgesi tapu yerine geçmiyor ancak mevcut
gecekonduyu ya da binayı koruyor. Bugüne kadar yıkılamayan ve tapusu olmayan bu
gibi yerler şehrin göbeğinde oldukça fazla. Bu yasa ile beraber tapu tahsis
belgeli olan yerlerde çözüme kavuşmuş olacak.
8-
Binası yıkılacak vatandaşa devlet nasıl yardım yapacak?
Tasarıda
anlaşma ile tahliye edilen yapıların mâliklerine veya mâlik olmasalar bile
kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu
yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı
yapılabilecek.
Anlaşma
ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların mâliklerine ve
mâlik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak en
az bir yıldır ikamet ettiği veya bu yapılarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere
konut, işyeri, arsa, veya dönüşüm gelirlerinden kredi veya mülkiyet ile sınırlı
aynî hak sağlayan, usûl ve esasları Bakanlık tarafından belirlenen konut
sertifikası verilebilecek.
Yoksul
veya dar gelirli olarak kabûl edilenlere verilecek olan konut veya işyerleri;
Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumî
Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara
Dair Kanunda belirtilen usûl ve esaslar uyarınca borçlandırma suretiyle de
verilebilecek.
Riskli
alan ve rezerv yapı alanı dışında olup da bu kanunun öngördüğü amaçlar
bakımından güçlendirilebileceği teknik olarak tespit edilen yapılar için,
Bakanlar Kurulu’nca belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde bakanlık tarafından
dönüşüm gelirlerinden güçlendirme kredisi verilecek.
9-
Dönüşümü yapılan alanda imar uygulaması nasıl olacak?
Tasarıya
göre “Kamu hizmeti için ayrılan alanlar hariç olmak üzere, yenileme alanı
sınırları içerisinde toplu yapı olarak sınırları imar ve parselasyon plânlarında
belirlenmek kaydıyla, yapılı veya yapısız imar parsellerine belediye veya il
özel idaresi ve diğer ilgili kurullar tarafından tasdik edilen mimarî projelere
uygun olarak 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun toplu
yapıya ilişkin hükümlerine göre toplu yapı olarak tek bir kat mülkiyeti tesis
edilebilecek
Belediyeler
ve il özel idareleri; bu alanlar içerisindeki parsel sahiplerinin sosyal altyapı
ve tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetlere ilişkin
alanları kullanma ve yararlanma şartları ile masraflarına katılma usûllerine
ilişkin işletme projeleri hazırlayarak tapu sicilinin beyanlar hanesinde
belirtilmesini isteyebileceği gibi, hazırlanmış olan restorasyon ve restitüsyon
projelerine uygun olarak irtifak hakkı tesis veya parselâsyon plânları yapılmak
suretiyle Kat Mülkiyeti 634 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde belirtilen
belgeleri toplu yapı ilişkisini gösterir şekilde hazırlayıp 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca ilân edilmesinden ve
kesinleşmesinden sonra kat mülkiyeti ve kat irtifakını re’sen tapu siciline
tescil ettirmeye yetkili olacak.
10-
Kentsel dönüşümde hayata geçirilmek istenen asıl amaç…
‘
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi’ hakkındaki Kanun Taslağı
yasalaştığında öncelik belirlenecek alanlardaki arsaların birleştirilmesi
olacak. Sadece riskli binaların yıkılması değil, binaların yıkımından sonra elde
edilecek arsaların yoğrularak yeni ve sağlıklı kentlerin yaratılmasıdır.
Sağlıklı kentler ise parkların, otoparkların, okul ulaşım v.s. gibi olmazsa
olmazlar ile mümkün olacak.
Kapalıçarşı restorasyon projesi için düğmeye basıldı
Kapalıçarşı restorasyon projesi için düğmeye basıldı
Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı”nın geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edilmesi “Kapalıçarşı Restorasyon Projesi” nin önünü açtı. İçerisinde 3600 dükkan, çarşı ile bağlantılı 38 han, 66 cadde ve sokağın yer aldığı Kapalıçarşı’da yönetim kurulu oluşturuluyor. Dev projenin toplam maliyetinin 200 milyon lirayı aşması öngörülüyor.
1461 yılında kurulan ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyan Kapalıçarşı’nın, röleve, restitüsyon ve uygulama projesi Anıtlar Kurulu onayını beklerken “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı” geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edildi. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı hakkında tüm merak edilenleri, “Kapalıçarşı Projesi” nde gelinen son noktayı bir basın toplantısı ile kamuoyuna aktardı. Kapalıçarşı ve çatısı basın mensuplarıyla birlikte gezilerek tarihi çarşının sorunları yerinde değerlendirildi.
Basın toplantısında konuşan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir Kapalıçarşı'nın geçmişte olduğu gibi günümüzde de ticari, tarihi ve kültürel özelliğini koruduğunu belirterek “Ancak birçok ciddi sorunu olmasına rağmen Kapalıçarşı’nın bütününe şimdiye kadar mülk sahipleri, esnaf ya da tarihi ve kültürel miras konusunda hassasiyet gösteren hiç bir kurum, kuruluş ve kişiler tarafından müdahale edilmemiş, adeta kendi kaderine terk edilmiş” dedi.
Başkan Demir, Eminönü’nün Fatih’e bağlanmasıyla müdahale ettikleri Kapalıçarşı’da, yönetim, altyapı, ısıtma, enerji, su, doğalgaz gibi birçok konuda problemlerin yaşandığı kötü bir manzarayla karşılaştıklarını anlatarak “Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı”nın kabulü bizim için çok önemli. 2009’da Kapalıçarşı, acil restorasyon kapsamına alınmış ve İl Özel İdaresi ve Fatih Belediyesi bütçesinden 14 Milyon TL ayrılarak, Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri çıkarılmıştır. Kapalıçarşı’da 3600 dükkan, çarşı ile bağlantılı 38 han, 66 cadde ve sokak yer alıyor. Yani proje kapsamında yalnızca Kapalıçarşı değil çevrede bulunan hanlar, sokaklar da düzenlenecek. Danışma kurulumuzda her biri alanlarında ülkemizin önde gelen isimlerinden oluşan 18 kişi bulunuyor. Kapalıçarşı ve çevresinin restorasyon çalışmalarının toplam maliyetinin yaklaşık 200 milyon TL olması öngörülüyor.
Fatih Belediyesi olarak, 2009’dan beri uğraşarak bu aşamaya kadar sorunsuz getirdiğimiz Kapalıçarşı Restorasyon Projesi, ne yazık ki, Kapalıçarşı’nın karar alma yetkisi ve yaptırım gücü olan bir yönetimi olmaması nedeniyle tıkanmıştı. İşte bu noktada, kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı”nın, 16 Mayıs’ta Meclisten geçmesi imdadımıza yetişmiştir. Tasarının 15. Maddesi, Kapalıçarşı gibi sorunlu tescilli eserler için karar alma konusunda belediyeleri yönetim kurulu oluşturulması konusunda yetkilendirmiştir. Bu yasa, işleyişi hızlandıracağı gibi, olası depremin zararlarını en aza indirecek ve tarihi-kültürel değerlerimizin yarınlara sorunsuz aktarımını sağlayacaktır “ dedi.
Kapalıçarşı’nın çatısına beton dökülmüş…
Basın toplantısı sonrası, medya mensupları ile birlikte Kapalıçarşı’nın çatısına çıkan ve burada sorunları yerinde gösteren Mustafa Demir “Tarihi çarşının çatısına bir bakın, berbat bir halde, insan hem utanıyor hem üzülüyor. Su depoları, klimalar, antenler her yeri kaplamış, kiremitler kırık dökük hatta bazı yerlerde kiremit bile yok. Her yağmurda çarşıyı su basıyor ve tarihi çarşı sürekli yıpranıyor. “Afet Yasası” sayesinde bir yönetim kurulu oluşturuyoruz. Proje ise Anıtlar Kurulu’nda onay bekliyor. Bir yönetim kurulu oluşturduğumuzda ve onay da çıkınca 2013 yılında çalışmalara başlayabileceğiz, önümüzde bir engel kalmadı” dedi.
Başkan Demir, yapılacak çalışmalarla Kapalıçarşı’nın mevcut durumunun ortaya çıkarılacağını belirterek, “İlk defa çarşının röntgeni alındı. Çatılardan başlamak suretiyle taşıyıcı sistemleri ve zemini içinde barındıran kapsamlı bir çalışma yapılıyor. Bu sayede Kapalıçarşı aynı zamanda nüfus cüzdanına kavuşacak” dedi. Kapalıçarşı’nın çatısının büyük bir sorun olduğunu ifade eden Demir “Çatı akması Kapalıçarşı’yı çürütüyor. 1980 ihtilalinden sonra kubbeler, beton dökülmek suretiyle çatı haline dönüştürülmüş ve kiremitle kapatılmaya çalışılmış. Kurşun kubbelerin yerinde kiremit çatılar var şu anda, kırık dökük, hiç bakılmamış. Ayrıca çatılarda su depolarından, antenlerden, klimaların dış ünitelerinden geçilmiyor. Buraya mutlaka müdahale edeceğiz”
Başkan Mustafa Demir Kapalıçarşı’da öncelikle yönetim sorununun olduğuna işaret ederek, “Kapalıçarşı ile ilgili herhangi bir karar alınamıyordu. “Kapalıçarşı Esnafları Derneği” iyi niyetle çalışıyor ama yaptırım gücü yok. “Kentsel Dönüşüm Yasası” nın kabulü çok önemli. Çarşıda bir yönetim planı oluşturulacak, herkesin hukuken uymak zorunda olduğu bir yönetim kurulu olmadan karar almak ve uygulamak imkansız oluyordu” diye konuştu. Demir, “Belediye başkanı olarak restorasyonun en iyi şekilde yapılmasına çalışacağım. Çarşının ulaşılabilirliğini sağlayacağız, enerji altyapısını oluşturacağız, kötü görüntüleri bertaraf edeceğiz, çatıların akmasını önüne geçeceğiz. Her yağmur yağdığında altyapı yetersizliğinden dolayı çarşıyı su basıyor. Sorunları ortadan kaldırarak bölgenin tarihi ve mimari değerini, güzelliğini ortaya çıkararak, bir cazibe merkezi, eksiksiz bir turizm alanı haline getireceğiz” dedi.
Kapalıçarşı’nın Problemleri
Bunca tarihi, kültürel ve ticari önemine rağmen Kapalıçarşı’da; dükkânlarda vitrin oluşturma amaçlı cephe genişletmeleri, dükkânların birleştirilmesi için ara duvarların kaldırılması, dükkân genişletme nedeniyle ara duvarlarda çürütme yapılması veya taşıyıcı kemer ayaklarının kaldırılması, çatı örtüsü ve yağmur suyu iniş borularındaki olumsuzluklar nedeniyle yapının yağmur sularına maruz kalması, çatıda gelişigüzel monte edilen su depoları, klima motorları, tesisat kabloları ve diğer olumsuz uygulamalar, eklenti yapıların ve ikinci katta oluşturulan depoların yapıya aşırı yük getirmesi, sonradan bodrum katların oluşturulması ve bu sebeple yapılan kazı çalışmaları ile kanalizasyon sistemindeki su kaçaklarının zemini gevşetmesi gibi unsurlar yapıda birçok hasar meydana getirmiştir. Yapılmakta olan proje çalışmaları ile hem Kapalıçarşı’nın bahsedilen bu olumsuzlukları giderilecek hem de yapının tarihsel, sosyal, konumsal ve yapısal özelliklerinden kaynaklanan potansiyelleri çevresiyle birlikte değerlendirilerek, kentsel kalitenin arttırılması yoluyla yenileme amacına yönelik uygulamalar yapılması hedeflenmektedir.
Kapalıçarşı için her biri tanınmış, alanında uzman kişilerden oluşan bir kurul danışmanlık yapıyor.
KAPALIÇARŞI DANIŞMANLAR KURULU LİSTESİ
1. Prof. Dr. İlber ORTAYLI
2. Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI
3. Dr. Sinan GENİM
4. Prof. Dr. Kutgün EYÜPGİLLER
5. Sn. Betül MARDİN
6. Dr. Hayri Fehmi YILMAZ
7. Sn. Mustafa ARMAĞAN
8. Prof. Dr. Sadettin ÖKTEN
9. Dr. Mehmet GENÇ
10. Doç.Dr. Yücel UĞURLU
11. Yrd. Doç. Dr. Halil ONUR
12. Dr. Murat TUNCAY
13. Sn. Cem ERİŞ
14. Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ
15. Sn. Hasan FIRAT
16. Sn. İbrahim ÖZEKİNCİ
17. Sn. Serhan SARIPINAR
18. Sn. Mergül KOTİL
PROJENİN KONUSU VE PROJE ALANI
Kapalıçarşı, dünyanın en büyük ve tarihi değeri olan alışveriş merkezidir. Çarşıyı mevsimine göre günde ortalama 250 bin ile 400 bin kişi arasında insan ziyaret etmektedir. “Kapalıçarşı 1.Etap Yenileme Alanı Yenileme Avan ve Uygulama Projeleri” ile, Kapalıçarşı ve çevresinin tarihsel, sosyal, konumsal ve yapısal özelliklerinden kaynaklanan potansiyelleri düşünülerek, çevresiyle birlikte değerlendirilmesi ve kentsel kalitenin arttırılması yoluyla yenileme amacına yönelik olarak çalışma yapılması hedeflenmektedir.
Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı (Beyazıt-Molla Fenari- Taya Hatun Mahalleleri), 26.11.2007 tarih 12897 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiş ve 25.12.2007 tarih 26737 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kapalıçarşı yapısının taban alanı yaklaşık 39.000 m².dir. Yapı içerisinde 66 cadde ve sokak, 3600 dükkân bulunmaktadır. Ayrıca çevresinde Kapalıçarşı ile bağlantılı 38 han yer almaktadır. (Hanlar bölgesi ile birlikte yaklaşık taban alanı 45.610,00 m²) Söz konusu yenileme alanına ait proje ve uygulama çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayıp sonuçlandırılması, düzenli kentleşmenin sağlanması açısından Kapalıçarşı Yenileme alanı 5 etap halinde projelendirilmektedir. 3 ayrı etapta proje çalışmaları devam etmektedir. Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı tamamının yaklaşık yüzölçümü ise 110.868,80 m² olup, avan projelerin hazırlanması ile, tüm alanı kapsayan uygulama, statik, elektrik, makine, kentsel tasarım, ve altyapı projelerinin hazırlanması ve zemin etüd çalışmalarının yapılması konularını kapsamaktadır.
Hanlar ve çevre düzenlemesi de yapılacak
Kapalıçarşı 3. Etap ve 4. Etap Yenileme Alanı toplam yüzölçümü 10.888,44 m² dir ve proje alanında yer alan han yapılarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri hazırlatılmış ve onay almak üzere Yenileme Kurulu’na sunulmuştur. 3.Etap içerisinde 8 han ve toplam 634 adet dükkân yer almaktadır. Bu hanlar; Bodrum Han, Alipaşa Han, Yarım Taş Han, Camili Han Ve Çevresi, Lütfullah Han Ve Çevresi, Güllekeş Han, Sarnıçlı Han, Saray Han’dır. 4. Etap Yenileme Alanı’nda ise 9 han ve 444 adet dükkân yer almaktadır. Bunlar; Astarcı Han, Ağa Han, Küçük Safran Han, Büyük Safran Han, Cebeci Han, İç Cebeci Han, Çukur Han, Mercan Han ve Perdahçı Han’dır.
Kapalıçarşı genelde tek başına değerlendirilmektedir, ancak çevresindeki Hanlar Bölgesi de büyük bir önem taşımaktadır. Kapalıçarşı’nın çevresinde tarihi özelliğini yitirmeyen hanlar bulunur. Bu hanların büyük bir bölümü, ticari faaliyetlerin canlılığını koruduğu mekânlar olmayı sürdürmektedir. Hanların iç avlu kısımları günümüzde özgün halinden farklı olarak dükkânların işgalleri altında kalmıştır. Zemin kat dükkânlarının izinsiz olarak büyüttükleri iç hacimleri ve avlu alanının çeşitli kısımlarına yerleşmiş esnaf nedeniyle genelde hanlar görsel değerlerini kaybetmiştir. Benzer şekilde üst katlarda uygulanan ek kat inşaatları da özgün han yapılarının bozulmasına sebep olmuştur. Hatta özgün merdiven kovaları bile tespit edilememektedir. Mevcut dükkânların içleri çoğunlukla müdahale görmüş ve güncel yapı malzemeleriyle yenilenmiş durumdadırlar. Hanlar ile ilgili sorunların giderilmesi ve bu alanların günümüz koşullarına uygun tarihi kimliğine yakışır bir hale getirilmesi amacıyla iki ayrı etapta proje çalışmalarına başlanmıştır.
Kapalıçarşı etrafında yer alan hanlara fonksiyon verilirken fiziki durumları, plan şemaları, ulaşım koşulları vb kriterler göz önünde tutulmuştur. Buna göre alanda genel olarak geleneksel ticaret, el sanatları imalat ve satışı, butik dükkânlar, kafe, restoran ve konaklama fonksiyonları yer almıştır. Kapalıçarşı’nın verimli ve etkin yönetimini sağlamak, muhatap bulmak ve işleri disiplin altına alabilmek için kanuni bazda bir yönetim planı hazırlanarak Bayındırlık Bakanlığı’na sunulmuş ve onay alınmıştır. Hazırlanacak olan yönetim planı ile alan içerisinde yer alan tüm işletmeler, ilgili kurumların izni ile değişiklik ve onarım yapabilecektir. İşletmeler avlu, cadde, sokak gibi ortak alanlara ait temizlik, ısıtma benzeri giderlere katılacaktır. Ayrıca yönetim planında belirlenen şekliyle tüm yapılara ait ısıtma, soğutma, güvenlik sistemi gibi konularda oluşturulacak genel prensiplere katılmak durumunda olacaklardır.
Makale: Beytullah Yılmaz – Gsm: 0 544 864 95 26 – haber mail: korfezdepolitika@gmail.com Havran - Balıkesir
1461 yılında kurulan ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyan Kapalıçarşı’nın, röleve, restitüsyon ve uygulama projesi Anıtlar Kurulu onayını beklerken “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı” geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edildi. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı hakkında tüm merak edilenleri, “Kapalıçarşı Projesi” nde gelinen son noktayı bir basın toplantısı ile kamuoyuna aktardı. Kapalıçarşı ve çatısı basın mensuplarıyla birlikte gezilerek tarihi çarşının sorunları yerinde değerlendirildi.
Basın toplantısında konuşan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir Kapalıçarşı'nın geçmişte olduğu gibi günümüzde de ticari, tarihi ve kültürel özelliğini koruduğunu belirterek “Ancak birçok ciddi sorunu olmasına rağmen Kapalıçarşı’nın bütününe şimdiye kadar mülk sahipleri, esnaf ya da tarihi ve kültürel miras konusunda hassasiyet gösteren hiç bir kurum, kuruluş ve kişiler tarafından müdahale edilmemiş, adeta kendi kaderine terk edilmiş” dedi.
Başkan Demir, Eminönü’nün Fatih’e bağlanmasıyla müdahale ettikleri Kapalıçarşı’da, yönetim, altyapı, ısıtma, enerji, su, doğalgaz gibi birçok konuda problemlerin yaşandığı kötü bir manzarayla karşılaştıklarını anlatarak “Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı”nın kabulü bizim için çok önemli. 2009’da Kapalıçarşı, acil restorasyon kapsamına alınmış ve İl Özel İdaresi ve Fatih Belediyesi bütçesinden 14 Milyon TL ayrılarak, Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri çıkarılmıştır. Kapalıçarşı’da 3600 dükkan, çarşı ile bağlantılı 38 han, 66 cadde ve sokak yer alıyor. Yani proje kapsamında yalnızca Kapalıçarşı değil çevrede bulunan hanlar, sokaklar da düzenlenecek. Danışma kurulumuzda her biri alanlarında ülkemizin önde gelen isimlerinden oluşan 18 kişi bulunuyor. Kapalıçarşı ve çevresinin restorasyon çalışmalarının toplam maliyetinin yaklaşık 200 milyon TL olması öngörülüyor.
Fatih Belediyesi olarak, 2009’dan beri uğraşarak bu aşamaya kadar sorunsuz getirdiğimiz Kapalıçarşı Restorasyon Projesi, ne yazık ki, Kapalıçarşı’nın karar alma yetkisi ve yaptırım gücü olan bir yönetimi olmaması nedeniyle tıkanmıştı. İşte bu noktada, kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı”nın, 16 Mayıs’ta Meclisten geçmesi imdadımıza yetişmiştir. Tasarının 15. Maddesi, Kapalıçarşı gibi sorunlu tescilli eserler için karar alma konusunda belediyeleri yönetim kurulu oluşturulması konusunda yetkilendirmiştir. Bu yasa, işleyişi hızlandıracağı gibi, olası depremin zararlarını en aza indirecek ve tarihi-kültürel değerlerimizin yarınlara sorunsuz aktarımını sağlayacaktır “ dedi.
Kapalıçarşı’nın çatısına beton dökülmüş…
Basın toplantısı sonrası, medya mensupları ile birlikte Kapalıçarşı’nın çatısına çıkan ve burada sorunları yerinde gösteren Mustafa Demir “Tarihi çarşının çatısına bir bakın, berbat bir halde, insan hem utanıyor hem üzülüyor. Su depoları, klimalar, antenler her yeri kaplamış, kiremitler kırık dökük hatta bazı yerlerde kiremit bile yok. Her yağmurda çarşıyı su basıyor ve tarihi çarşı sürekli yıpranıyor. “Afet Yasası” sayesinde bir yönetim kurulu oluşturuyoruz. Proje ise Anıtlar Kurulu’nda onay bekliyor. Bir yönetim kurulu oluşturduğumuzda ve onay da çıkınca 2013 yılında çalışmalara başlayabileceğiz, önümüzde bir engel kalmadı” dedi.
Başkan Demir, yapılacak çalışmalarla Kapalıçarşı’nın mevcut durumunun ortaya çıkarılacağını belirterek, “İlk defa çarşının röntgeni alındı. Çatılardan başlamak suretiyle taşıyıcı sistemleri ve zemini içinde barındıran kapsamlı bir çalışma yapılıyor. Bu sayede Kapalıçarşı aynı zamanda nüfus cüzdanına kavuşacak” dedi. Kapalıçarşı’nın çatısının büyük bir sorun olduğunu ifade eden Demir “Çatı akması Kapalıçarşı’yı çürütüyor. 1980 ihtilalinden sonra kubbeler, beton dökülmek suretiyle çatı haline dönüştürülmüş ve kiremitle kapatılmaya çalışılmış. Kurşun kubbelerin yerinde kiremit çatılar var şu anda, kırık dökük, hiç bakılmamış. Ayrıca çatılarda su depolarından, antenlerden, klimaların dış ünitelerinden geçilmiyor. Buraya mutlaka müdahale edeceğiz”
Başkan Mustafa Demir Kapalıçarşı’da öncelikle yönetim sorununun olduğuna işaret ederek, “Kapalıçarşı ile ilgili herhangi bir karar alınamıyordu. “Kapalıçarşı Esnafları Derneği” iyi niyetle çalışıyor ama yaptırım gücü yok. “Kentsel Dönüşüm Yasası” nın kabulü çok önemli. Çarşıda bir yönetim planı oluşturulacak, herkesin hukuken uymak zorunda olduğu bir yönetim kurulu olmadan karar almak ve uygulamak imkansız oluyordu” diye konuştu. Demir, “Belediye başkanı olarak restorasyonun en iyi şekilde yapılmasına çalışacağım. Çarşının ulaşılabilirliğini sağlayacağız, enerji altyapısını oluşturacağız, kötü görüntüleri bertaraf edeceğiz, çatıların akmasını önüne geçeceğiz. Her yağmur yağdığında altyapı yetersizliğinden dolayı çarşıyı su basıyor. Sorunları ortadan kaldırarak bölgenin tarihi ve mimari değerini, güzelliğini ortaya çıkararak, bir cazibe merkezi, eksiksiz bir turizm alanı haline getireceğiz” dedi.
Kapalıçarşı’nın Problemleri
Bunca tarihi, kültürel ve ticari önemine rağmen Kapalıçarşı’da; dükkânlarda vitrin oluşturma amaçlı cephe genişletmeleri, dükkânların birleştirilmesi için ara duvarların kaldırılması, dükkân genişletme nedeniyle ara duvarlarda çürütme yapılması veya taşıyıcı kemer ayaklarının kaldırılması, çatı örtüsü ve yağmur suyu iniş borularındaki olumsuzluklar nedeniyle yapının yağmur sularına maruz kalması, çatıda gelişigüzel monte edilen su depoları, klima motorları, tesisat kabloları ve diğer olumsuz uygulamalar, eklenti yapıların ve ikinci katta oluşturulan depoların yapıya aşırı yük getirmesi, sonradan bodrum katların oluşturulması ve bu sebeple yapılan kazı çalışmaları ile kanalizasyon sistemindeki su kaçaklarının zemini gevşetmesi gibi unsurlar yapıda birçok hasar meydana getirmiştir. Yapılmakta olan proje çalışmaları ile hem Kapalıçarşı’nın bahsedilen bu olumsuzlukları giderilecek hem de yapının tarihsel, sosyal, konumsal ve yapısal özelliklerinden kaynaklanan potansiyelleri çevresiyle birlikte değerlendirilerek, kentsel kalitenin arttırılması yoluyla yenileme amacına yönelik uygulamalar yapılması hedeflenmektedir.
Kapalıçarşı için her biri tanınmış, alanında uzman kişilerden oluşan bir kurul danışmanlık yapıyor.
KAPALIÇARŞI DANIŞMANLAR KURULU LİSTESİ
1. Prof. Dr. İlber ORTAYLI
2. Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI
3. Dr. Sinan GENİM
4. Prof. Dr. Kutgün EYÜPGİLLER
5. Sn. Betül MARDİN
6. Dr. Hayri Fehmi YILMAZ
7. Sn. Mustafa ARMAĞAN
8. Prof. Dr. Sadettin ÖKTEN
9. Dr. Mehmet GENÇ
10. Doç.Dr. Yücel UĞURLU
11. Yrd. Doç. Dr. Halil ONUR
12. Dr. Murat TUNCAY
13. Sn. Cem ERİŞ
14. Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ
15. Sn. Hasan FIRAT
16. Sn. İbrahim ÖZEKİNCİ
17. Sn. Serhan SARIPINAR
18. Sn. Mergül KOTİL
PROJENİN KONUSU VE PROJE ALANI
Kapalıçarşı, dünyanın en büyük ve tarihi değeri olan alışveriş merkezidir. Çarşıyı mevsimine göre günde ortalama 250 bin ile 400 bin kişi arasında insan ziyaret etmektedir. “Kapalıçarşı 1.Etap Yenileme Alanı Yenileme Avan ve Uygulama Projeleri” ile, Kapalıçarşı ve çevresinin tarihsel, sosyal, konumsal ve yapısal özelliklerinden kaynaklanan potansiyelleri düşünülerek, çevresiyle birlikte değerlendirilmesi ve kentsel kalitenin arttırılması yoluyla yenileme amacına yönelik olarak çalışma yapılması hedeflenmektedir.
Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı (Beyazıt-Molla Fenari- Taya Hatun Mahalleleri), 26.11.2007 tarih 12897 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiş ve 25.12.2007 tarih 26737 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kapalıçarşı yapısının taban alanı yaklaşık 39.000 m².dir. Yapı içerisinde 66 cadde ve sokak, 3600 dükkân bulunmaktadır. Ayrıca çevresinde Kapalıçarşı ile bağlantılı 38 han yer almaktadır. (Hanlar bölgesi ile birlikte yaklaşık taban alanı 45.610,00 m²) Söz konusu yenileme alanına ait proje ve uygulama çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayıp sonuçlandırılması, düzenli kentleşmenin sağlanması açısından Kapalıçarşı Yenileme alanı 5 etap halinde projelendirilmektedir. 3 ayrı etapta proje çalışmaları devam etmektedir. Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı tamamının yaklaşık yüzölçümü ise 110.868,80 m² olup, avan projelerin hazırlanması ile, tüm alanı kapsayan uygulama, statik, elektrik, makine, kentsel tasarım, ve altyapı projelerinin hazırlanması ve zemin etüd çalışmalarının yapılması konularını kapsamaktadır.
Hanlar ve çevre düzenlemesi de yapılacak
Kapalıçarşı 3. Etap ve 4. Etap Yenileme Alanı toplam yüzölçümü 10.888,44 m² dir ve proje alanında yer alan han yapılarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri hazırlatılmış ve onay almak üzere Yenileme Kurulu’na sunulmuştur. 3.Etap içerisinde 8 han ve toplam 634 adet dükkân yer almaktadır. Bu hanlar; Bodrum Han, Alipaşa Han, Yarım Taş Han, Camili Han Ve Çevresi, Lütfullah Han Ve Çevresi, Güllekeş Han, Sarnıçlı Han, Saray Han’dır. 4. Etap Yenileme Alanı’nda ise 9 han ve 444 adet dükkân yer almaktadır. Bunlar; Astarcı Han, Ağa Han, Küçük Safran Han, Büyük Safran Han, Cebeci Han, İç Cebeci Han, Çukur Han, Mercan Han ve Perdahçı Han’dır.
Kapalıçarşı genelde tek başına değerlendirilmektedir, ancak çevresindeki Hanlar Bölgesi de büyük bir önem taşımaktadır. Kapalıçarşı’nın çevresinde tarihi özelliğini yitirmeyen hanlar bulunur. Bu hanların büyük bir bölümü, ticari faaliyetlerin canlılığını koruduğu mekânlar olmayı sürdürmektedir. Hanların iç avlu kısımları günümüzde özgün halinden farklı olarak dükkânların işgalleri altında kalmıştır. Zemin kat dükkânlarının izinsiz olarak büyüttükleri iç hacimleri ve avlu alanının çeşitli kısımlarına yerleşmiş esnaf nedeniyle genelde hanlar görsel değerlerini kaybetmiştir. Benzer şekilde üst katlarda uygulanan ek kat inşaatları da özgün han yapılarının bozulmasına sebep olmuştur. Hatta özgün merdiven kovaları bile tespit edilememektedir. Mevcut dükkânların içleri çoğunlukla müdahale görmüş ve güncel yapı malzemeleriyle yenilenmiş durumdadırlar. Hanlar ile ilgili sorunların giderilmesi ve bu alanların günümüz koşullarına uygun tarihi kimliğine yakışır bir hale getirilmesi amacıyla iki ayrı etapta proje çalışmalarına başlanmıştır.
Kapalıçarşı etrafında yer alan hanlara fonksiyon verilirken fiziki durumları, plan şemaları, ulaşım koşulları vb kriterler göz önünde tutulmuştur. Buna göre alanda genel olarak geleneksel ticaret, el sanatları imalat ve satışı, butik dükkânlar, kafe, restoran ve konaklama fonksiyonları yer almıştır. Kapalıçarşı’nın verimli ve etkin yönetimini sağlamak, muhatap bulmak ve işleri disiplin altına alabilmek için kanuni bazda bir yönetim planı hazırlanarak Bayındırlık Bakanlığı’na sunulmuş ve onay alınmıştır. Hazırlanacak olan yönetim planı ile alan içerisinde yer alan tüm işletmeler, ilgili kurumların izni ile değişiklik ve onarım yapabilecektir. İşletmeler avlu, cadde, sokak gibi ortak alanlara ait temizlik, ısıtma benzeri giderlere katılacaktır. Ayrıca yönetim planında belirlenen şekliyle tüm yapılara ait ısıtma, soğutma, güvenlik sistemi gibi konularda oluşturulacak genel prensiplere katılmak durumunda olacaklardır.
Makale: Beytullah Yılmaz – Gsm: 0 544 864 95 26 – haber mail: korfezdepolitika@gmail.com Havran - Balıkesir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...