13 Aralık 2013 Cuma

Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi örneği!

Bir arsanız olduğunu ve arsayı kat karşılığında bir müteahhite verdiğinizi düşünelim. Müteahhit ile yaptığınız anlaşmayı belgelemek için, kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması gerekiyor. İşte kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi örneği...

Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi örneği!

Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi örneği!
Arsa sahibi ile müteaahit firma arasında noter huzurunda yapılan anlaşma;  kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak karşımıza çıkıyor. Sözleşme kapsamında arsa sahibinin ve müteahhitin hak ve sorumlulukları belirtiliyor.

Bu şekilde yapılan sözleşmeler, Borçlar Kanunu'nun 355 – 371 maddelerindeki hükümler baz alınarak hazırlanıyor. Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi örneği aşağıda yer alıyor.

Kat karşılığı inşaat sözleşme örneği..
KONU: %57/43  Hisse paylı kat karşılığı inşaat yapım anahtar teslim sözleşmesi.

1-TARAFLAR :

Bu sözleşmenin tarafları,

A.Bundan böyle ‘Arsa sahipleri’ diye anılacaktır.

B.Yüklenici firma, Müteahhit firma olarak anılacaktır.

2-SÖZLEŞMENİN KONUSU:

1- İş bu sözleşmenin konusu taraflardan arsa sahiplerinin maliki bulunduğu adres pafra parsel tevhid yapılacaktır. Meydana gelen arsa üzerinde, imar kanun ve yönetmeliklerine uygun olarak onaylanan projesine göre arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmesidir. Tevhid masraflarını Müteahhit firma karşılayacaktır.

Müteahhit firma tarafından yapılacak, kamulaştırma, yol açması, yol yapımı, bedelsiz terk, satın alma ve benzeri işlerle, yasal çevrede imar plan tadilatı, onaylı inşaat projesi, sözleşme hükümleri ve eki teknik şartname esasları dahilinde, arsa payı karşılığında, konut binalarının, sosyal alt yapı, aktif yeşil alan, teknik alt yapı nitelikli inşaat ve imalatlarda dahil olmak üzere açık ve kapalı ortak kullanım alanlarının yapımı işbu sözleşmenin konusunu teşkil eder.

TAŞINMAZLARIN HALİHAZIR MÜLKİYET- TAKYİDAT ve İMAR DURUMU:

2- Tapu kaydına göre taşınmazlar toprak sahiplerinin adlarına tescillidir.

3-Taşınmazların mevcut imar planına göre KAKS: 4,14 TAKS:%25-%35 uygulanabilir. H: serbesttir. Konut ve İşyeri alanında kalmaktadır.

Tevhidten gelen %21 yol payı eklenecektir. (Örn 100m2 Arsanın inşaat ederi, (100+%21)x4,14=500,94   )

ARSA PAYLARININ DEVRİ:

4- Aşağıda kat karşılığı satış vaadi hisse paylaşımı bölümünde açıklanan şartlarla, arsa sahipleri sözleşmeye konu taşınmazların toplam %43 payı aşamalı olarak devredeceklerdir. Bina bitip anahtar teslimi ve iskan alınıncaya kadar devir işlemi devam edecektir.

PAYLAŞIM:

5- Her arsa sahibi arsasının KAKS la çarpımında sonra bulunacak yüzölçümünün %57 si kadar  daire veya işyeri alacaktır. Arsasının bulunduğu konuma göre de daire paylaşımı yapılacaktır. (Örn 100m2 Arsanın inşaat ederi, (100+%21)x4,14=500,94%57=285.55   )



Aşağıda toprak sahiplerin alacağı net inşaat yüzölçümleri listelenmiştir

Adı Soyadı      Alacağı  Net İnşaat Alanı
………………….            ………………..
………………….            ………………..


Müteahhit firma toplam inşaat alanından %47 pay alacaktır.

ARSA SAHİPLERİNİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ:

6- Emlak vergilerinin sözleşme tarihinden itibaren belediyeden ‘borcu yoktur’ yazısı alıp müteahhite teslim edecektir. 
Sözleşme yapıldığı tarihinden itibaren bütün emlak vergilerini, iskan alma vs harçları ve sigorta ödemelerini bina teslimine kadar müteahhit firma ödeyecektir.

İnşaata başlamadan önce tevhidler yapılmış ve  müteahhit ile arsa sahipleri arasında anlaşmazlık çıkması durumunda sözleşme iptal edilip, tevhidler iptal olup arsalar eski konumuna müteahhit tarafından getirilecektir.

İş bu  Kat Karşılığı Sözleşmenin imzasından sonra, kat mülkiyeti harçları dahil bütün masraflar müteahhit firmaya aittir.

PROJELERİN ÇİZİMİ , TARAFLARCA MUTABAKAT ve MAKAMLARCA TASDİK SÜRECİ

7- Sözleşmenin imzalanması ile birlikte müteahhit, sözleşme ekindeki çizilmiş projeyi baz alarak, hedef kitle göz önünde bulundurularak teknik şartnamedeki ve belediye imar mevzuatının izin verdiği projelendirme esasları ve diğer tariflere uygun olarak yerleşim planı, plan, resmi proje çizimlerine başlayacaktır.

8- Resmi proje belediyeye verilmeden önce arsa sahiplerinin vekillerinden onay alınacaktır.

9- Projeler tasdik için ilgili belediyeye verilirken taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlere ayrılan arsa paylarını gösteren listede projelere eklenecektir.

İNŞAAT SÜRESİ (ANAHTAR TESLİMİ ve İSKANIN ALINMASI)

10- Müteahhit temel ruhsatı alımını takiben aşağıda öngörülen süreler dahilinde mevcut imar durumuna göre inşaat ruhsatının alınması 4(dört) ay, inşaat teslimi 30(otuz) ay içinde , iş bu sözleşme, teknik şartname ve onaylı uygulama projesine uygun olarak, bağımsız ve ortak hacimlerle  açık ve kapalı alanları da kapsayan sosyal alt yapı, aktif yeşil alan ve teknik alt yapı nitelikli inşaat ve imalatlar da dahil olmak üzere arsa sahiplerinin bağımsız bölümlerini kendilerine teslim edecektir.

11- Ancak inşaatın ikmal edilmesi hem fiili açıdan inşaatın tamamlanmasına hem de imar mevzuatının düzenlendiği kurallara uygun yapılıp iskan ruhsatının alınmasına bağlıdır. Bu nedenle müteahhit yukarıdaki maddede belirtilen sürelerde teslimi müteakip haklı ve zorunlu nedenler (resmi makamlardan, idari makamlarında meydana gelecek gecikmeler) dışında en geç 6(altı) aylık zaman dilimi içerisinde iskan ruhsatı alacaktır. Aksi takdirde gecikme süresince daire başına 500 usd (Dolar) ceza vermek zorundadır. Gecikme süresi uzatılamaz, uzatıldığı takdirde arsa sahipleri sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.

KAT İRTİFAKI TESİSİ

12- Projelerin resmi makamlarca tasdikinden sonra inşaat ruhsatı alınır. İnşaat başlar ve en geç 20 (Yirmi) iş günü içinde proje üzerinde isim yazılıp numaralandırılarak, arsa sahipleri ve müteahhide düşen daireler paylaştırılacak, yönetim planı ve noter listesi tanzim edilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca tapuda kat irtifakı tesis edilecektir.

13- Kat irtifakı kurulması işlemlerinin takibi müteahhit tarafından yapılacak, ancak bunun için gerekli muvafakat ve vekaletnameleri vs arsa sahipleri müteahhide verecek veya müteahhidin belirlediği zamanda noter listesi tanziminde noterde ve kat irtifakı tesisinde tapuda hazır bulunacaktır.

Müteahhit tapuya şerh koyamaz, tapular arsa sahipleri üzerinde kalacaktır.



MÜTEAHHİT İLE ARSA SAHİPLERİNİN DAİRE PAYLAŞIMI

14- Binanin üç boyutlu krokisi ve resmi çizilecek, isimler yazılacak, teknik şartname ve krokisi kat karşılığı sözleşmesinin ayrılmaz bir parçasının ekidir. Paylaşım krokisi üzerinde isimler yazılacak etüt yapılacak ve onaylanacaktır. 

MÜTEAHHİT’İN HİSSELERİ DEVRİ

15- Kat karşılığı sözleşmesinden doğan % 43 arsa payı 1/1000 hesaplama ile 5 aşamada %20lik dilimler halinde serbest bırakılacaktır. Temel üstü ruhsatı alınıp, kat irtifakı kurulunca %20 lik dilimin 1. (ilk) aşaması verilir. Kaba inşaat bitince %20 lik dilimin 2. (ikinci) aşaması verilir. Dış cephe ve sıvalar bitince %20lik dilimin 3. (üçüncüsü) verilir. Kapılar, mutfak ve banyo dolapları ve diğer gömme dolaplar, ıslak zemin, parkeler, camlar ve ince işçilik bitince %20lik dilimin 4. (dördüncü) verilir. Çevre düzenlemesi kapalı otopark ve iskan alınınca son 5. (beşinci) hisse verilecektir.



ARSA SAHİBİNİN VEFATI- MÜTEAHHİDİN VEFATI

16-Arsa sahiplerinin birinin ölümü halinde, iş bu sözleşme mirasçılar yönünden aynı derecede ve şekilde bağlayıcıdır.

17- Müteahhidin vefatı halinde aynı şartlarda mirasçıları bağlar.

 MÜTEAHHİDE AİT MASRAF ve GİDERLER

18- Müteahhit arsayı borçsuz alarak başlayıp, yapı kullanım iznini alıp, inşaatların eksiksiz ve kusursuz olarak arsa sahiplerine teslimine kadar geçecek süre içinde yapılacak tüm masrafları ve harcamaları bu cümleden olmak üzere;

a:İşbu sözleşmenin Noter’de tanzimi için yapılacak bilcümle harç, damga vergisi vs masrafları,

b:Bina veya arsanın müteahhide borçsuz teslim tarihine kadar doğmuş veya doğacak emlak vergileri, bu vergilerin doğmuş veya doğacak cezaları ve işlenmiş veya işleyecek faizlerinin tamamının arsa sahiplerince ödenmesi kayıt ve şartıyla binanın veya arsanın müteahhide borçsuz teslimi tarihinden itibaren başlamak üzere, İskan belgesi alınıncaya kadar, sözleşme konusu taşınmaz ilgili ödenmesi gereken emlak vergileri, ceza ve faizlerinin tümü ve her türlü konulacak ek vergiler,

c:Yasal mevzuat çerçevesinde yapılabildiği takdirde, imar planı için gerekli her türlü masraf ve harcamalar ,

d:Arsa sahiplerinin seçim ve onayına sunulacak mimari projelerin tümünün proje müellifi ücretleri, gerekli seçim yapıldıktan sonra inşaatın gerektirdiği sair tüm projelerin müellif ücretleri ve projelerin tasdiki için ve inşaatın devamı sırasında ilgili mercilerce alınması zorunlu tüm vergi, harç ve resimler dahil tüm masraflar,

e:Yapı denetim bürolarına inşaat süresince ödenmesi gereken bedeller ve her türlü plan, etüt, danışmanlık mimarlık ve mühendislik harcamalarını,

f:Taşınmazda inşaat yapılabilmesi için tüm hafriyat giderleri ile teknik şartnamede kalitesi ve şekli açıklanan, inşa edilecek bloklar ve bağımsız bölümler, ortak alanlardaki malzemelerin satın alınması, her türlü nakliye, taşeronluk, işçilik, kalfalık ücret ve masraflarının tümünü,

g:Kat irtifakı tesisi için ödenmesi gereken her türlü noter harç ve masrafları ile tapu harç ve masrafları,

h:İlave kat imkanı doğduğunda, proje safhası dahi tüm masraf ve harcamalar ile tapuda yeniden kat irtifakı için ödenmesi gereken tüm harç, vergi ve masrafları,

ı:İskan ruhsat harçları ile tapuda kat mülkiyeti tesisi için ödenmesi gereken cins tashihi harçları dahil tüm harç ve vergileri,

i:İş bu sözleşmeye yapılacak ekler ve tadiller nedeni ile ödenmesi gereken noter harç ve masraflarının tümü  j:İşbu kat karşılığı inşaat sözleşmesi götürü bedelli olmakla arsa sahibinin yükümlülüğünün pay devrinde ibaret ve sınırlı olduğu hususunda taraflar mutabıktırlar.

Bu nedenle inşaatta yapılacak harcamalarla ilgili olarak arsa sahipleri müteahhide herhangi bir bedel ödemeyeceklerinden, bu şözleşmede öngörülmemiş yada unutulmuş da olsa inşaatla ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü giderler ve inşaatın bu sözleşme ve eki teknik şartnameye uygun yapılabilmesi için harcanması gereken tüm bedeller ile, halen mevcut ve bundan sonra yasal düzenlemelerle ihdas edilebilecek her türlü vergi, resim, harç ve rüsumlar ve sair gider ve masrafların tamamı müteahhide ait olacaktır. Bu maddede belirtilen tüm masraflar ve harcamalar için müteahhit, her ne ad altında olursa olsun arsa sahibine rücu etmeyeceğini kabul ve taahhüt eder. Ancak arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerde, arsa sahipleri adına ilgili kurum ve kuruluşlarda (elektrik, su, doğalgaz vs) yapılacak abonelik sözleşmelerine ilişkin masraf ve harçlar ile yatırılması gereken depozitolar arsa sahiplerince ödenecektir.

İmardan doğacak artılar ve eksiler ve olarak müteahhit (%43)  ve arsa sahiplerince (%57paylaşılacaktır.)

İNŞAATA İLİŞKİN İŞLERİN TAKİBİ, SONUÇLANDIRMASI ve MÜTEAHHİDE VEKALETNAME VERİLMESİ

19- Tapu idarelerinde ferağ takriri ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun hükümlerine göre kat irtifakı kurulmasına ilişkin yetkiler hariç olmak üzere, arsa sahipleri, müteahhide , iş bu sözleşmeyle ilgili her türlü gerekli işlerin ve muamelenin Belediye Başkanlıkları, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, İmar Müdürlüğü, TELEKOM, İSKİ, TEDAŞ, SSK ve benzeri resmi makam ve merciler nezdinde yapılması ve taşınmazdan mevcut imar plana göre kamuya terki gereken kısmı bedelsiz terk etmek, takibi amacıyla, iş bu sözleşmenin imzalanmasını takibi bir vekaletname vereceklerdir. Arsa sahibi, söz konusu işlerin yapılması için resmi makamlarda verilmesi gerekli olan muvafakatnameyi vermekle ve gerekli belgeleri imzalamakla yükümlüdür. Tüm bu işlerin yapılması müteahhidin yükümlülüğündendir. Aynı gün kat irtifakını kurmak için noterde liste hazırlamaya, kat irtifakını kurmaya, kat irtifakını, kat mülkiyetine çevirmeye ve müteahhidin dairelerine konmuş ipotekleri müteahhidin lehine kaldırmaya arsa sahiplerinden iki kişinin ayrı ayrı veya birlikte vekil tayin edilmesi zorunludur.

Bu vekaletname sınırlıdır. Ahzukabz yetkisi yoktur.

SÖZLEŞME KONUSU İŞİN DEVRİ

20- Müteahhit, arsa sahibinin yazılı onayı bulunmaksınız, sözleşme konusu iş kısmen yada tamamen başkalarına devir ve ciro edemez hak kazanmış olduğu bağımsız bölümler dışındaki bağımsız bölümleri teminat gösteremez.

İŞ GÜVENLİĞİ VE SOSYAL SİGORTALAR PRİMLERİNİN VE VERGİLERİNİN ÖDENMESİ

21- Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili işlemler, müteahhit adına yürütülecek , işyeri dosyası Müteahhit adına açılacak ve sosyal sigortalar yükümlülükleri müteahhit tarafından yerine getirilecektir. İnşaat sözleşmesinin başlangıcından itibaren sözleşmenin bitimi ve iskan alınıncaya kadar emlak vergileri müteahhit tarafından ödenecektir.

FİYAT VE MALİYET FARKI

22- Müteahhit, taahhüt ettiği bina inşaatına ilişkin her türlü yükümlülüklerinde inşaatın anahtar teslimi şeklinde tam olarak bitirilmesi ve iskan izninin alınmasına kadar, her ne kadar miktarda olursa olsun, her türlü vergi, rüsümlar ile benzerlerinde artışların olması veya yerlerinin ihdas edilmesi, yukarıda belirtilen prim vb. rayiç ve tutarının ya da enerji fiyatlarının artması, malzeme işçilik, nakliye fiyatlarının artması ile iş ve diğer mevzuat hükümlerine göre yeni yükümlülükler ve artışlar yapılması ve bunlarla sınırlı olmamak üzere yine her ne miktarda olursa olsun her türlü maliyet fiyatların artması, harcamalar ve ödemeler ile benzerleri dolayısıyla yükümlüklerinde bir değişiklik olmayacağını ve bunlar nedeniyle arsa sahibinden her ne ad altında olursa olsun bir talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.

MÜCBİR SEBEP VE OLAĞANÜSTÜ HALLERİ

23- Mücbir sebepler, ülke çapında savaş, terör, seferberlik halleri ile deprem ve sel halleri ile kötü hava şartları kanunen mücbir sebep sayılacak diğer hallerdir. Bu hallerin dışında herhangi bir sebebin mücbir sebep sayılamayacağını taraflar karşılıklı kabul ve taahhüt eder.        

24- Mücbir sebebin ortaya çıkmasıyla, müteahhidin kusuru olmaksızın, doğacak aksamalar nedeni ile meydana gelebilecek gecikmeler ve mücbir sebebin ortadan kalkmasına kadar geçecek süre inşaat süresine ilave edilir.

DENETİM

25- Arsa sahipleri, vekilleri yada müteahhide bildirilecek yetkili teknik elemanları inşaatın normal seyrini aksatmamak üzere , inşaatın onaylı mimari, statik, mekanik ve elektrik ve diğer plan ve projeleriyle ekli teknik (fenni) şartname ve diğer ekleriyle, Bayındırlık Bakanlığı Genel Şartnamesiyle, Yapı İşleri Umumi şartnamesine uygun inşa edilip edilmediğini, kullanılan malzemelerin taahhüt edilen malzemeler olup olmadığını, işçilik ve malzeme kusurları olup olmadığını denetlemek amacıyla inşaatı yakından ve sürekli kontrol edebilir. Müteahhit, arsa sahibi vekillerinin mimar mevzuatına ve projeye uygun olarak yapacağı haklı yazılı uyarıları dikkate alacaktır. Ayrıca toprak sahiplerinin, resmi veya şifahi kurduğu bir yapıya inşaat alanı içinde bir asgari 150 m2 geçici bir bina deruhte edecektir.

İLAVE İŞLER

26- Arsa sahiplerinin yazılı talepleri ile sözleşme dışı ilave inşaat ve imalat yapıldığı takdirde; bu imalatın yapılması halinde gerekli ve geçecek fiili süre inşaat süresine ilave edilir. Ek süre, yapılan ek iş ve imalatı işinin tamamına oranı dikkate alınarak hesaplanır. Ek iş ve imalatın bedeli karşılıklı anlaşma ile tespit edilir, anlaşma olmadığı takdirde, daire sahibi işi başka şahıslara yaptırabilir. Ek işe ait ödeme, ek işlerin tamamlanmasını takiben 10(on) gün içinde ek işi talep eden arsa sahibi tarafından müteahhide ödenir.

BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN  KONTROL, TESLİMİ VE KABULÜ

27- Müteahhidin binaları bitirdiğinde arsa sahiplerine teslim eder ve teslim alındı yazısı müteahhide imzalanıp verilir. Bir kusur varsa giderilir.

28- Kusurlu ve noksan işlerin olması halinde; kusur ve noksanlık kabule icbar edilemeyecek derecede değilse müteahhit bu kusur ve noksanları (kusur ve noksanların mahiyetine göre) en az 10 (on) günlük makul bir süre içerisinde giderecektir.    

CEZAİ ŞARTLAR

29- Müteahhit, inşaatın bu sözleşmede belirtilen sürede bitirilmemesi halinde; aylık kira bedeline ilave olarak aylık 500 usd her bağımsız bölüme ayrı ayrı ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Buna rağmen 3 aydan fazla inşaatı durduramaz, durdurursa arsa sahipleri sözleşmeyi fesh etme yetkisini kullanabilir. Müteahhit hiçbir hak talep edemez.


ARSA SAHİPLERİ

30- Arsa sahipleri kat irtifakı kurulmasına gecikmeye sebep verirlerse 1 günlük süre 10 gün olarak ilave edilecektir.

          Yukarıdaki bentlerde vecibelerini gününde yerine getiren arsa sahipleri ise cezai şart ödemeyeceklerdir. Ancak, arsa sahiplerinden gecikme sürelerini inşaat süresine eklenmesi her halükarda istisnasız olarak uygulanacaktır.

31- Taraflar bu sözleşmede zikredilen tüm cezaların ticari mahiyette olup, tenkis ve rücu edilmeyeceğini peşinen kabul ve taahhüt ederler.

ŞUF’A HAKKINDA FERAGAT

32- Taraflar, birbirlerine karşı şuf’a hakkı kullanmayacaklarıdır.

ARSA SAHİPLERİNİN SÖZLEŞMEYİ TEK TARAFLI FESİH HAKKI

33- Müteahhidin haksız yere akde aykırı hareket etmesi, yazılı ikaza rağmen bu akde aykırılığa devam etmesi ve bu akde aykırılık arsa sahipleri açısından sözleşmelerin çekilmez bir hal almasına sebebiyet verdiği durumlara münhasır olmak üzere , arsa sahipleri yasal yollarla bu durumu ispat etmek kaydıyla akdi tek taraflı olarak fesh edebilirler. Müteahhit hiçbir hak talep edemez müteahhide kalan daireleri arsa sahipleri satıp binayı tamamlar.

34- Teknik (fenni) şartname sözleşmenin ekinde ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bunun dışında sözleşme şartlarına uygun onaylanacak her türlü mimari ve mevzuata göre zorunlu diğer proje ve planlarla, vaziyet planı, iş programı gibi belgelerde tanzim edildikleri andan itibaren işbu sözleşmenin ayrılmaz ekleri (mütemmim cizleri) olarak kabul edileceklerdir.

35- Taraflar, işbu sözleşmenin girişindeki belirtilen adreslerini kanuni ikametgah olarak göstermiş olup, taraflar arasında yapılacak tüm yazışma ve bildirimler bu adreslere yapılacaktır. Bu adreslerde vukua gelecek değişiklikleri taraflar, yek diğerine noter aracılığı ile ve en geç 7 (yedi) gün içinde bildirmekle yükümlüdürler. Aksi takdirde bu sözleşmede yazılı adreslere yapılacak tebligat taraflara yapılmış sayılacaktır. Taraflar arasındaki her türlü ihbar ve muamelelere yazılı şekilde yapılacaktır. 

36- Bu sözleşme ve sözleşmenin yerine getirilmesi, geçerliliği ve yorumu ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü ihtilafın çözümünde Kadıköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri münhasır yetkiye sahip olacaktır.

TEMİNATLAR VE KİRA ÖDEMELERİ

37- Müteahhit , Beher arsa sahibine ,inşaatta hakedeceği inşaatın metre karesine 500 USD Teminet mektubu verecektir.( Örnek; 400 M2 İnşaat hakeden toprak sahibine 200.000 USD) . Aşağıda teminat mektubu verilecekler listesi yazılmıştır.,

Adı Soyadı   Arsa M2    Verilecek Tem.Mek

………………        ………       ………………………

Teminat Mektupları bu sözleşmenin 15.maddesine göre ve aynı fasılı ile kaldırılacaktır..

38-Müteahhit, inşaat süresince kira ödemesi yapacaktır.Kira ödemesi tevhid öncesi her toprak sahibinin arsa yüzölçümü üzerinden verilecek, İlk 20 Metreye 50 TL, 21-50 Arası 40 TL, 51 Ve daha fazlası için 10 TL Kira ödenecektir..( Örnek: 150 Metre arsası olana  3,200 TL)..Yalnız kira bedeli ilk iki kira 1000 diğerleri için m2 7 TL den aşağı olamaz..Kira bedeli Tefe+Tüfe ortalaması üzerinden artacaktır.  Kira bedelini  birer yıllık olarak aylık ödemeler halinde bloke çekle verecektir. Kiralar, inşaatın anahtar teslimine kadar sürecek ve her yıl bloke çekler yenilecektir.( Anahtar Teslim: İskan Alınıp, Kat Mülkiyeti Verilecek)

Adı Soyadı  Arsa M2    Verilecek Kira

………………        ………       ………………………

MUHTELİF ŞARTLAR

39-Toprak sahipleri , inşaat tamamen bitmedikten sonra hisselerini  satamazlar. İnşaat tamamen bittikten sonra da, dairesini , öncelikle müteahhide teklif eder..Müteahhidin rüchan hakkı vardır.

40-Bu sözleşmenin 5. maddesinde (Paylaşım) adı geçen hesaplama toprak sahibine verilecek inşaat alanında eksik veya fazla metraj 4000 USD bedelle hesaplanacaktır.Bağımsız bölüme karşılık gelmeyen artık metraj müteahhit firma tarında toprak sahibine ödenecektir.

Diye sözlerini bitirdiler. Yazılan bu tutanak ilgililer tarafından okundu. Yazılanların gerçek istekleri olduğunu bildirmeleri üzerine tutanağın altı ilgililer ile tarafımdan imza edilerek mühürlendi.

MÜTEAHHİT                                    
ARSA SAHİPLERİ

Kentsel Dönüşüm Nüfusu Yeni Büyükşehirlerin Nüfusunu Geçti

Kentsel Dönüşüm Nüfusu Yeni Büyükşehirlerin Nüfusunu Geçti

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir yılı aşkın süredir devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları, büyükşehirlerin nüfusu kadar insana ulaştı. İllerde belli noktalarda devam eden kentsel dönüşümle 1 milyon 200 bin vatandaşa ulaşıldı. Bu nüfus da yeni büyükşehirler; Aydın, Balıkesir, Denizli, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Trabzon ve Şanlıurfa gibi illerin nüfusunu geçti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl 5 Ekim'de başlattığı kentsel dönüşüm kapsamında Bakanlar Kurulu, bugüne kadar ülkenin çeşitli yerlerinde toplam 6 bin 753 hektar alanı riskli ilan etti. Bu alanlarda ise 367 bin 522 konut ve iş yerinin yer aldığı 162 bin 442 bina bulunduğu tespit edildi.
Riskli ilan edilen alanlar, şu kentlerde yer aldı:
"Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Artvin, Aydın, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kocaeli, Kütahya, Mardin, Niğde, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Van ve Yalova."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilen kurum ve kuruluşlar da vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda yaptıkları incelemelerde, 58 bin 649 konut ve iş yerinin riskli olduğuna karar verdi.
Büyükşehir Nüfusuna Ulaştı
Riskli alan ile binalardaki toplam konut ve iş yeri sayısı 426 bin 171'e ulaşırken, buralarda yaşayan toplam nüfus ise 1 milyon 200 bini geçti.
Böylece Türkiye'nin 20 yıllık süreçte afete dayanıksız, riskli binalardan tamamen kurtulmasını sağlayacak kentsel dönüşüm çalışmaları, büyükşehir nüfusu kadar kişiye ulaştı.
Kentsel dönüşüme tabi nüfus, Diyarbakır, Kayseri gibi büyükşehir belediyelerinin nüfusunun üzerine çıkarken, yeni büyükşehirler Aydın, Balıkesir, Denizli, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Van gibi illerin nüfusunu da geçmiş oldu.
50 Milyon Lira Kira Yardımı
Bakanlık, dönüştürülecek bölgelerdeki hak sahiplerine, mağdur olmamaları için kira yardımında da bulundu. Bu bölgelerdeki kiracılara da taşınma masrafları dikkate alınarak bir defaya mahsus kira yardımı yapıldı. Bakanlığın kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yaptığı kira yardımının tutarı ise 50 milyon liraya ulaştı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'nin afet riski taşıyan bölgelerinin dönüşümünün vatandaşların can ve mal güvenliği açısından önemli olduğunu belirtti. Bayraktar, bunun aynı zamanda inşaat sektörü ve ekonomiye canlılık getireceğini bildirdi.
Bu yıl 200 bin birim konutun dönüşüm hedefini aştıklarını vurgulayan Bayraktar, bu başarılı ivmeyle 2014 sonuna kadar 400 bin bağımsız konut ve iş yerinin dönüşümünü tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti
Yeşil binalarda yeni bir dönem başlıyor. "Yeşil Binalar Zirvesi" bildirgesinde yeşil bina sahiplerine daha düşük faizli konut kredisi ve çeşitli destekler verilmesi önerisi çıktı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğiyle, İstanbul'da yapılan zirvenin 16 maddelik sonuç bildirgesinde, ''Yeşil konutların lüks konut demek olmadığı, sosyal konutların da yeşil bina statüsüne dönüştürülmesi ve inşa edilmesi gereği'' vurgulandı.

Türkiye'de ve dünyada yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki uzman kişileri 2 gün boyunca bir araya getiren zirvede, ilk kez tanıtılan ''Yeşil Konut Sertifikası''nın yasayla zorunlu tutulması gerektiğine vurgu yapıldı.

Sürdürülebilirliğin kent ölçeğinde ele alınması ve parsel ya da bina bazındaki çalışmalarla kısıtlı kalmaması gerektiği belirtilen bildirgede, bu konuda belediyelerin daha etkin roller üstlenmesi gerektiğinin altı çizildi.

Türkiye'nin kalkınma stratejisinin sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina uygulamalarını da içermesi gerektiği anlatılan bildirgede, ''Kentsel dönüşümde, mevcut binaların yıkılması ve yeniden yapılmasının yanı sıra elverişli olanlar da iyileştirilerek değerlendirilmelidir. Sürdürülebilirlik kavramı, mevcut yapılar ve toplu konutlar için 'işletme giderleri' açısından da ele alınmalıdır'' ifadeleri yer aldı.

Yeşil binaların maliyetinin, gün geçtikçe standart maliyetlere yaklaştığı ve bazı durumlarda eşdeğer olduğu kaydedilen bildirgede bu binaların sanılanın aksine inşaat maliyetlerini kayda değer oranda artırmadığı açıklandı.
"Yeşil Kampüs"lere de Destek Verilmeli

Üniversitelerin müfredat ve araştırma açısından yeşil binaları gündemine alması ve yeşil kampüsleri desteklemesi gerektiği belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi: ''Kamu yatırımlarına sürdürülebilirlik koşulu getirilerek sürdürülebilirlik konusunda devlet öncü rol üstlenmelidir. Devlet, mevcut kamu binalarının yeşile dönüştürülmesini ivedilikle programına almalı ve bu konuda kamuoyuna öncülük etmelidir.

SPK, gayrimenkul değerlemelerinde, yeşil bina belgeli binaların daha değerli olarak nitelendirilmesi için çalışma yürütmelidir. Bu çerçevede, gayrimenkul sektörü değer tablosunda yeşil olan ve olmayan binalar ayrı liglerde değerlendirilmelidir.

Büyük bir hızla veri ve istatistik toplanarak, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği ile tabanında enerji verimliliği kriterlerine yer veren, yeni gayrimenkul değerleme modelleri geliştirilmelidir.''

Aylık bazda elektrik, su, doğalgaz gibi giderleri düşen yeşil bina sahiplerine azalan ödeme riskleri ve artan hane halkı gelirlerine endeksli olarak daha düşük faizli konut kredisi verilmesi için çalışmalar yapılması gerektiği vurgulanan bildirgede, ''Yeşil binaların sağladığı tasarruf Türkiye ekonomisi bakımından son derece önemlidir. Ülkemizde yeşil binaların yapımı düşük faizli krediler ve indirimli KDV, emlak vergileri ve bunun gibi uygulamalar ile teşvik edilmelidir'' denildi.

Türkiye'de karbon envanterinin bir an önce çıkartılması gerektiği kaydedilen bildirgede, ayrıca şu maddeler yer aldı: ''Yeşil Binalar Zirvesi'nde duyurulan 'Yeşil Konut Sertifikası' yasayla zorunlu tutulmalıdır. Çevre dostu malzeme ve ekipman olmadan yeşil bina yapmak mümkün değildir. Bu nedenle inşaat malzemesi üreten firmalar da ivedilikle kendi bünyelerinde değişim geçirmeli ve bu sürece hızla ayak uydurmalıdır. Atık ve karbon azaltımını hedef alan 'beşikten mezara' yaklaşımı yerine atık kavramını ortadan kaldıran, doğal ve doğru malzeme kullanımını daha iyi yöneten, çevreye tamamen zararsız ve yüzde 100 geri dönüşebilen ürünler üretilmesini savunan 'beşikten beşiğe' yaklaşımı ele alınmalıdır. Sanayi sistemi önümüzdeki 10 yıl içinde tamamen değişmeli ve 'beşikten beşiğe' sistemi üzerine yeniden tasarlanmalıdır.''

12 Aralık 2013 Perşembe

14 Milyon konut enerjiyi savuruyor, 'Yeşil bina' için özel destek geliyor

14 Milyon konut enerjiyi savuruyor, 'Yeşil bina'lar için özel destek geliyor   
yesil bina enerji tasarrufu verimliligi kentsel donusum tesvik
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin düzenlediği Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nin açılışına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümün afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamıyla bütünleştirerek yaygınlaşacağını, dönüşümde ‘çevre dostu’ olmasına önem verileceğini açıkladı. Bayraktar, yeşil binaların yaygınlaşması açısından binaların yapımı ve doğa dostu malzemelerin üretilmesi konusunda vergi ve kredi yönünden teşviklerin verileceğini de söyledi.

Kentsel dönüşüm yaygınlaşacak

Türkiye’de bulunan yaklaşık 19 milyon konut stokunun 14 milyonunun enerjiyi savuran, depreme dayanıklılık bakımından istedikleri ölçüde dizayn edilmediğini belirten Bayraktar, “Fakat 1999’dan itibaren adım adım yönetmeliklerle, tüzüklerle, yeni teknolojilerle yapım usullerini geliştiriyoruz. Çok net ifade ediyorum, dünyanın en ileri ülkelerinde üretilen çevre dostu inşaat malzemeleri Türkiye’de de üretiliyor. Şu anda her bakımdan dünyada ilk 5’in içerisindeyiz” diye konuştu. Hükümetin planlı kentleşme ve konut üretimi programı kapsamında TOKİ’nin bir taraftan konut ürettiğini bir diğer taraftan da şu anda Türkiye’nin 170 noktasında kentsel dönüşüm yaptığını belirten Bayraktar, kentsel dönüşümü afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamıyla bütünleştirerek Türkiye’de daha da yaygınlaştıracaklarını vurguladı.
Belediyelerle başlayacak
Bayraktar, bugüne kadar Türkiye’nin bir çok yerinde Erzincan’da, Kars’ta, Ankara’da, İstanbul’da Küçükçemece’de, Diyarbakır’da ve İzmir’de kentsel dönüşümler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: “Şimdi tüm Türkiye’de yoğun nüfus olan yerden başlamak üzere ve deprem aksı üzerinden başlamak üzere, Marmara Bölgesi’nden başlamak üzere doğuya doğru önemli olan vilayetlerimizde becerisi olan belediye başkanlarımızla beraber hareket etmek üzere afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini başlatacağız.”

Yeşil binalar olacak

Başlayacak olan dönüşümün yalnızca afet riski altındaki binaların dönüştürülmesi olmadığını kaydeden Bayraktar, bundan sonra çevre dostu, yeşil, enerjiyi savurmayan, tasarruf eden binalar yapılacağını, bunun ikinci adımı olarak fosil kaynaklı enerji yerine dönüşebilir, çevre dostu enerjilerden yararlanılacağını söyledi. Bayraktar, yeşil binaların Türkiye’de artırılması için hükümetin kolaylığının olup olmayacağının sorulması üzerine de “Tabi bunların arkasından teşvikler de gelecek. Yeşil binaların yapımı için, doğa dostu malzemenin üretilmesi noktasında arkasından teşvikler de gelecek. Hem vergi yönünden, hem kredi yönünden, diğer yönlerden bir takım kolaylıklar, bir takım teşvikler de etap etap getiriyoruz” diye konuştu.

TOKİ, 26 milyar dolar yatırım yaptı

TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, konut yapımcılarını teşvik edip Türkiye’de sertifikalı yeşil bina sayısının artmasını hedeflediklerini söyledi. TOKİ’nin yaptığı konutların yüzde 84’ünün sosyal konut olduğunu, yüzde 16’sının da gelir getirici projeler olduğunu kaydeden Karabel, TOKİ’nin 528 bin konut rakamına ulaştığını, son 9 yılda TOKİ’nin yatırım miktarının 26 milyar dolar olduğunu söyledi.

İyi yalıtım yüzde 50 tasarruf sağlar

KARBON salınımının, sera etkisinin azaltılmasının önemine işaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim ülkemizde binalar yüzde 38-40 enerjiyi emiyor. Türkiye’nin enerjiye ödediği para 55 milyar dolar. Daha iyi yalıtımla yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu sağlayabiliriz.”

Vahşi kapitalizm tahribata yol açıyor

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’ne katılma nedenini, “çevreyi mahvedenlerin sermaye bulmalarına yardımcı olan bir kuruluşun başkanı olmam nedeniyle duyduğum sorumluluk” diye açıkladı. “Kaba tabirle vahşi kapitalizmin yol açtığı tahribat, artık döndürülemez hale geliyor ama döndürmeye mecburuz” diyen Akgiray, yeşil binaların yeşil olmayanlardan daha değerli olması gerektiğini söyledi. O değeri ortaya koyacak olanın da sermaye piyasalarında fiyatlama mekanizmaları olduğunu ifade eden Akgiray, “Yeşil bina ‘değerleme’ yapmayı düşünüyoruz. Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı’na bir ek getirip iki seviyeli değerleme sertifikası verme mantığını getirmek istiyoruz” dedi.

Yeşil Binalar İçin Vergisel Teşvikler

Yeşil Binalar İçin Vergisel Teşvikler

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nde gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleri yeşil dönüşümü masaya yatırdı..

Yeşil Binalar İçin Vergisel Teşvikler  / Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nde gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleri yeşil dönüşümü masaya yatırdı..
 
SON TV 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'ne katılan Ege Yapı Group CEO'su ve Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İnanç Kabadayı "Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli" dedi.

Politika, strateji ve yatırım kriterlerinin değerlendirildiği oturuma katılan, "Ekonomi için enerji çok önemli. Gönüllülük değil zorunluluk olmalı. Enerji bilincinin oturması çok önemli. Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli ki mutlak faydaya dönüşsün. Yatırımcı için de üretimde ekstra maliyet var. Vergisel teşvikler mutlaka olmalı" değerlendirmesinde bulundu.

NTVMSNBC'ye verilebilecek teşviklerle ilgili konuşan Kabadayı, "Yeşil binalar için verilmesi planlanan kredi faiz oranı desteği artışının yanı sıra Ulusal Yeşil Sertifika oluştuktan sonra o kriterlere uygun olarak emlak vergisi alınmayabilir üç, dört yıl. Yatırımcı, belli KDV'den muaf olabilir. O zaman ciddi bir yatırım olacaktır. Bakanlık ve ÇEDBİK, bu konuda çalışmalar yürütüyor. Yeşil bina sertifikası alan bina sayısı 200'e yükseldi. Vergisel teşviklerle yatırımcı ve tüketiciler için avantaj olacaktır" dedi.

MİLLİ MASTER PLAN YAPILMALI

İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım ise milli master plan yapılmasının önemini vurgulayarak, "Çarpık yapı stoku çok fazla. Enerjiyi hoyratça kullandık. Afet yasası çıktı. Yeşil binalar yaparak bu yasayı fırsata çevirebiliriz. 10 yıl önce Almanya'da bir fuarda, mum ışığı ile bir evin ısındığını gördüm. Isı dışarı kaçmadıkça bu mümkün. Isı yalıtımında yeniyiz. Şartnamelere ısı yalıtımını eklersek, tekrar dönüşüme gerek kalmaz. Sanayi alanlarının konuta ya da park alanlarının başka alanlara dönüşmesi de yanlış. Master planlar olmalı. Dilovası için büyük çabalar harcanıyor. Bu nedenle, milli master plan yapılmalı" dedi.

SOSYAL ALANLAR BÜYÜK ÖLÇEKLİ PLANLANMALI

GYODER Başkanı Aziz Torun da dönüşümde insan faktörüne değinerek, "Ekolojik sorunları düzeltmek istiyorsak insan aklı ve gücü ile yapacağız. Ekonomi ve ekolojinin yanısıra sosyoloji de dikkate alınmalı. İnsan ruh ve bedenine hitap edilmeli. Bu zirvenin adı 'Yeşil Hayat ve Yeşil Binalar Zirvesi' olmalı. Dönüşüm, gayrimenkul sektörü için bir fırsat olabilir. Son 10 yıldır estetik, dayanıklı ve modern binalar yapılıyor. Yeşil ve çevreci binalarla öne geçebiliriz. Gelişmekte olan ülkeler için örnek teşkil edebiliriz" diye konuştu.

NTVMSNBC'ye değerlendirmede bulunan Torun, "GYODER olarak sektör dernekleri ile iletişim ve işbirliği içerisindeyiz. İnsan faktörünü öne alarak sosyal donatı alanlarının büyük ölçekli planlanması gerekiyor. Emsal içinde olunca yatırımcı kayıp alan olarak bakıyor. Emsal dışı olursa, Belediye başka alan olarak kullanılabilir diye düşünüyor. Ancak yapılacak kontrollerle öyle olmayacaktır. GYODER olarak bu konu üzerinde duracağız" dedi.

UZUN VADELİ PLANLAMA YAPILMALI

AYD Başkanı Hakan Kodal ise "Ticari gayrimenkul ve konutta uzun vadeli planlamalar yapılmalı. Rekabet 10 yıl önceki gibi değil. Kiralamak ve satmak çok kolay değil. İyi planlama gerekiyor. Özellikle ticari gayrimenkulde yeşil uygulamalara ilgi daha fazla, bu nedenle. Yüzde 1-3 oranındaki yatırım maliyetindeki artış, işletme maliyetlerinin çok düşmesini sağlıyor. Ayrıca alışveriş merkezlerinde mağaza karmaları değişebiliyor, alanlar farklı amaçlarla yapılandırılıyor. Yeşil bina ticari gayrimenkul için olmazsa olmaz, bu nedenle. Özellikle geridönüşüm ve fonksiyon değişikliklerini kolaylaştırıyor. İşletme, yönetim biçimi ve gelecek nesillere sorumluluk anlamında yapılmalı" dedi.

YÜZDE 25 KATKI PAYI İLE SOSYAL DONATI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şehir Plancısı Bülent Yalazı ise "Yeşil binalar için verilen kredi faiz oranı desteği artabilir. Bakanlık yeni standartları belirlemeye yetkili. Yerleşme boyutunda standartların oluşturulması gayretindeyiz. Karma kullanım için teşvikler, yeni dokular ortaya çıkaracak. Emsal korunmalı ama yeşile ve sosyal donatılara yer ayırmak için alan kazanılmalı. Mülkiyet dönüşümü, toplumun zihniyet değişimi ile sağlanabilir. Böyle bir çalışma yapmak istiyoruz. Sonrasında da pilot uygulamalar olacak. Her bir yapı adasından %25 katkı payı ile hiç sosyal donatı olmayan bir yerde sosyal donatı alanları yaratabiliriz" açıklamasında bulundu.

MERDİVEN ALTI FİRMALARA DİKKAT!

Malzeme seçiminin önemine değinen İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da kentsel dönüşümde yeni yapıların kaynak ihtiyacının nasıl olması gerektiğini NTVMSNBC'ye şu sözlerle açıkladı:

"Yapının ne kadar enerjiye ihtiyacı var? Kaynakların toplamından ne kadar pay alıyor? İyi takip edilmesi gerekiyor. Parselasyon ve şehir imarının verilmesi sırasında yıkımı gerçekleştirilen yapı yerine verilen imar izni, ekonomiyi sağlayacak, yaşam döngüsünde en optimum sonucu verecek şekilde olmalı. Yaşam dönüşüm analizi denen bir uluslararası kabul görmüş hesap var. Buna göre, 5 haneli ya da 20 haneli bir yapının enerji ihtiyacı farklıdır. Yaratacığımız yeni değer, doğru şekilde planlanmalı. Kentsel ihtiyaçlar ve alt yapıdan ne kadar pay alacaklar?

Bina ve malzeme seçiminde sigortalanması da önemli. Sadece yapı sigortası, deprem sigortası anlamına gelmiyor. Denetim var diye firmalar kalitesiz, standart dışı ürünler kullanabiliyor. Yapı üreticileri, 'denetim firması onaylıyor' diye bakıyor. Kaliteli malzeme kullanılmayabiliyor. Merdiven altı firmalara dikkat etmek gerekiyor. Esas önemli olan yapıların kaç yıl için kurgulandığı, ne kadar enerji harcayacağı. 30 yıl sonra yıkacağımız yapılar yapıyorsak tekrar düşünmemiz lazım."

Yeşil binalara teşvik geliyor

Yeşil binalara teşvik geliyor 
 

Yeşil binalara teşvik geliyor


Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümle yeşil binaların artırılacağını açıkladı. Bu kapsamda çevre dostu ürünlere teşvik sağlanacak.

Bu yıl ilk defa düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın desteğiyle dün Swissotel'de başladı. Zirvede konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yeşil binaların yapımı ve doğa dostu malzemelerin kullanılması konusunda hem vergi hem de kredi teşvikleri sağlanacağının müjdesini verdi. Yeni yapılarda enerji tasarrufunun yüzde 20 ile 80 oranında arttığını söyleyen Bayraktar, bugüne kadar 10 bin binaya çevre dostu bina sertifikası verdiklerini belirtti. Bayraktar, "Eski binalar enerjiyi savuruyor. Yalıtımı çok kötü binalar. O nedenle enerjiyi üretmek kadar savurmamak da, karbon salımını azaltmak da önemli" diye konuştu.

Marmara'dan başlayacak
Bakan Bayraktar, kentsel dönüşüme Marmara'dan başlayarak Doğu'ya doğru devam edeceklerini açıkladı. "Hükümet olarak bunda kararlıyız" diyen Bayraktar, Van'ın yeni bir marka şehir olması konusunda ciddi yatırımlar yapacaklarını da kaydetti.

Çevre Dostu Binalar ve Teşvikler



Çevre Dostu Binalar ve Teşvikler



“Yenilebilir enerji kullanımıyla ilgili teşvikler yeni çıktı. Zamanla kapsamın genişletilerek enerji verimliliği ve oradan da çevre dostu binalara teşvikler ve kolaylıklar sağlanmasına doğru gitmesi bekleniyor”.

» Son yıllarda etkileri giderek artan küresel ısınma, temiz su kaynaklarının azalması, fosil yakıt kaynaklarının tükenmesi gibi çevresel ve ekonomik sorunlar çevre dostu/sürdürülebilir bina konseptini ortaya çıkarmıştır. Zira yapılan araştırmalar neticesinde dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ının, su tüketiminin ise yaklaşık yüzde 30’unun binalardan kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Ayrıca insan yaşamının yaklaşık yüzde 90’ı binalarda geçmektedir. Bütün bu nedenler, daha az kaynak tüketen, daha verimli, daha yaşanabilir çevre dostu binalara olan gereksinimi ortaya koymuştur. Çevre dostu binalar enerjiyi, suyu ve kaynakları verimli tüketirken, bina sakinlerinin sağlığını ve konforunu da artıran binalardır. Bu binaların tasarımında ve yapımında iç mekân hava kalitesi, doğal aydınlatma, sıcaklık ve nem kontrolu, atık yönetimi gibi insan sağlığını doğrudan etkileyen unsurlar ön planda tutulmakta, ayrıca inşaatında kullanılan yöntemler ile son kullanıcıya daha temiz bir ortam bırakılması hedeflenmektedir. Bazı yurt dışı kaynaklı araştırmalara göre, çevre dostu binalarda çalışan ya da yaşayanların diğer binalardakilere göre daha az hastalandıkları ve çalışma performanslarının daha yüksek olduğu görülmektedir.



Anlaşılacağı gibi, çevre dostu binaya giden süreçte en önemli adım söz konusu binanın tasarımıdır. Yola çevre dostu bina yapmak amacıyla çıkıp, bütün tasarım süreçlerinde çevre ve enerji odaklı hareket edilmesi, binanın inşaat aşamasında doğabilecek ek maliyetleri de en aza indirgeyecektir. Çevre dostu binalara giden yolun aşamalarının iyi planlanarak, bir proje disiplininde yönetilmesi gerekmektedir. Bu noktada çevre dostu bina yapımının çevreye olan bütün etkilerini göz önüne alıp bütünsel bir yaklaşımla inceleyen, bir yol haritası çizen ve uluslararası standartları buna entegre eden, dünyaca kabul edilmiş ve uygulanmakta olan değerlendirme ve sertifikasyon sistemlerinden faydalanılması önem kazanmaktadır. Bu sistemlerin en yaygın olarak bilinenleri ABD çıkışlı LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) ile İngiltere çıkışlı BREEAM (BRE Environmental Assessment Method) sistemleridir. Her iki sistemin de ortak amacı insanların kendilerine yeni yaşama ve çalışma yerleri yaratırken bir sonraki nesillerin yaşamlarını kötü yönde etkileyecek ürünlerden ve uygulamalardan kaçınmalarını sağlamaktır.

Yatırımcılar ve Çevre Dostu Binalar

Çevre dostu binalar hem günümüzdeki çevresel sıkıntılara bir nebze olsun çözüm getirmekte, hem de yapılan araştırmalara göre ticari anlamda da yatırımcılar için cazip sonuçlar sunmaktadır. Amerika’daki Northwest Multiple Listing Servisi’nin verilerine göre Seattle’da, çevre dostu evlerin yüzde 24 daha hızlı satıldığı ve diğer evlere oranla yüzde 5,9 daha fazla prim yaptığı gözlenmiş. McGraw- Hill Construction’ın yaptığı benzer bir

Emre Ilıcalı, Kurucu Ortak - Altensis İnşaat Enerji San. ve Tic. Ltd Şti.
Emre Ilıcalı, Kurucu Ortak - Altensis İnşaat Enerji San. ve Tic. Ltd Şti.
56 57


araştırmaya göre de çevre dostu binaların öteki binalara göre yüzde 7,5 daha fazla prim yaptığı görülmüş. CoStar Group’un 2008’de yayımladığı bir başka araştırma sonuçlarına göre LEED sertifikalı binaların diğer binalara göre doluluk oranlarında yüzde 4 artış olduğu ve satış fiyatlarının m2’de 1.710 dolar daha fazla olduğu ortaya çıkmış. Bütün bu araştırmalar tek bir şeyi göstermektedir, çevre dostu olmak gerçekten de fark yaratabiliyor.



Çevre Dostu Bina Teşvikleri

Çevre dostu binalarla ilgili bütün dünyada çeşitli teşvikler tanımlanmış ve uygulanmaktadır. Bu noktada çevre dostu bina tanımı her ülkede değişmektedir. ABD ve İngiltere’de bu tanıma genellikle LEED ya da BREEAM sertifikası almış binalar girerken, Avrupa birliği ülkelerinde yüksek enerji kimlik sınıfına sahip binalar da bu kapsamda değerlendirilebilmektedir. Ülkemizde de yeni çıkan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin bir sonucu olarak iyi düzeyde enerji performansına sahip binalara birtakım teşvikler ve kolaylıklar sağlanması söz konusu olabilir. Çevre dostu binalar konusunda teşviklerin en yaygın ve çeşitli olduğu ülke olan ABD’de bu konuda araştırmalar yapılmıştır. Ulusal Ticari Bina araştırmaları örgütü olan The National Association of Industrial and Office Properties (NAIOP)’un yaptığı bir çalışmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde bu konuda her eyalette farklı olmak üzere yüzlerce teşvik programı bulunmakta ve halen uygulanmaktadır.

ABD’de yaygın olan teşvikler 4 ana başlık altında toplanabilir:

1.Bürokratik işlemlerde (ruhsat, onay, izin) öncelik/harçlarda indirim


Bu kapsama giren destekler, daha çok yapı ruhsatı alınması, oturma izni çıkarılması vb. bürokratik işlemlerde yeşil binaların öncelikli olarak değerlendirilmesi ya da bu işlemler için alınan ücretlerin yeşil binalar için azaltılması şeklindedir.

Chicago kentinde LEED sertifikasına aday projeler bunu belgelendirdiği takdirde, projeden projeye değişmekle beraber 15 gün gibi kısa sürelerde yapı ruhsatı alabiliyorlar. Ayrıca hedeflenen sertifika seviyesine göre yapı ruhsatı almak için ödenecek harçlarda da indirimler olmaktadır.

Yine California eyaletinde çeşitli şehirlerde yürürlükte olan uygulamalara göre yeşil binalara %10’a yakın oranlarda harç indirimleri yapılmaktadır.

2.Alınan sertifika seviyesine göre belirlenen vergi, genel gider indirimleri


Bu kapsamda destekler çeşitli eyalet ve şehir yetkili kurumları tarafından belirlenen LEED sertifikası seviyesine göre bina sahiplerinin/kullanıcılarının ödemesi gereken vergilerin ve/veya binanın enerji ve su tüketim bedellerinin azaltılması şeklinde olmaktadır.

Cincinnati kentinde LEED sertifikasını hedefleyen ve bunu belgeleyen projeler hedefledikleri sertifika seviyesine göre gayrimenkul vergilerinde indirim almaktadır. New York ve Virginia eyaletlerinde yine buna benzer uygulamalar vardır.

3.Yüksek emsal izinleri


Bu desteğin öngörüldüğü şehirlerde yeşil olması tasarlanan binalar, belirlenen hedefleri yakalamayı taahhüt ederse, normalde izin verilen emsallerin üzerinde yapılaşma hakkı verilmektedir (Green Density Bonus).

Seattle kentine uygulanan teşvik programına göre, en az LEED Silver seviyesinde bir sertifika hedefleyen yeşil binalara kapsamlarına göre normalden yüksek “density bonus” yani emsal izni verilmektedir. Virginia eyaletinde de LEED sertifikasını hedefleyen projelere green building density bonus uygulaması vardır.

4.Hibe ve düşük faizli krediler, parasal destekler


Portland kentinde uygulanan teşvik programına göre yeşil binalara özelliklerine göre 225.000 dolara kadar varan meblağlarda hibeler ve yine Oregon eyaletinde çeşitli kentlerde yeşil binalara düşük faizli krediler verilmektedir.

Chicago kenti genelinde yeşil çatılar vb. uygulamalara çeşitli hibe kredileri ve finans olanakları sağlanmaktadır.

New York eyaletinde enerji verimli ve yeşil binalara 1999’dan beri 92 Milyon Doların üzerinde teşvik ve hibe kredileri verilmiştir.

Burada not edilmesi gereken önemli konu; yukarıda bahsedilenler ve bunlar haricinde kalan öteki bütün teşviklerde taahhüt edilen yeşil bina ölçütlerinin yerine getirilmesi esastır. Bunda olacak herhangi bir yetersizlik ve sapma durumunda riske atılamayacak ciddi cezalar öngörülmektedir. Bu sayede sistemin güvenilirliği korunmakta, bu teşvikleri gerçekten bu işi isteyen ve yapacak projelerin hedeflemesi sağlanmaktadır.

Yine aynı araştırma sonuçlarına göre bu kadar çeşitli teşvik programı olmasına karşın hepsinin verimli olarak

Levent Ofis

kullanılmadığı saptanmıştır. Bunun nedenleri olarak yetkili otoritelerin aksiyon sürelerinin uzun olması ve/veya önerilen teşviklerin her zaman tercih edilir olmaması gösterilmiştir.

Buna göre yeni geliştirilecek çevre dostu bina teşvik programlarında dikkat edilmesi gereken unsurlar şöyledir:

1.Yatırımcıların görüş ve fikirleri mutlaka alınmalıdır.

2.Pilot bölgelerden başlanılarak yeşil ve sürdürülebilir binaların özellikleri, faydaları bütün topluma anlatılarak farkındalık yaratılmalıdır. Bu sayede toplumun bu yöndeki istekleri yöneticilere ve görevlilere yön verecektir.

3.Bina yatırımcıları ve gayrimenkul geliştiricilerine gerekli bilgi ve istatistikler iletilmeli, çevre dostu binaların fayda ve maliyet analizleri dikkatlice yapılmalıdır. Yeşil bina üretmenin artıları ve eksileri çok açık ve net bir biçimde herkesin görüşüne sunulmalıdır.

4.Yeşil bina endüstrisinin büyüklüğü ve kullanıcıların bu konuya ilgilerini sayısal olarak ortaya koyacak araştırmalar yapılmalıdır.

5.Bina endüstrisinin ilgisini çekecek teşvikler için tek bir dil oluşturulmalıdır. Bu teşvikler arasında; ruhsat öncelikleri, daha düşük başvuru maliyetleri , pazarlama yardımları, hibe krediler, vergi indirimleri ve/veya daha yüksek imar izinleri gibi konular yer alabilir.

6.Yürürlüğe giren ya da girecek bütün teşvikler, hemen kapsamlı bir biçimde tanıtılmalı, konuyla ilgili bütün paydaşlara ulaşıldığından emin olunmalıdır.



Yurdumuzda da bu konuyla ilgili Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde çeşitli enerji verimliliği ve çevre koruma mevzuatları çıkartılmaktadır. Bu kapsamda özellikle yenilenebilir enerji kullanımıyla ilgili teşvikler yeni çıkmıştır. İlerleyen zamanlarda bu kapsamın genişletilerek enerji verimliliği ve oradan da çevre dostu binalara teşvikler ve kolaylıklar sağlanmasına doğru gitmesi beklenmektedir.

Ayrıca çeşitli ulusal ve uluslararası fonlar da Türkiye’deki yeşil binalara yatırım yapmaya başlamıştır. Bu süreç bu binaların yaygınlaşması ve önemlerinin iyice anlaşılmasıyla paralel olarak doğru orantılı bir şekilde hızlanacaktır.

Gayrimenkul yatırımlarının gün geçtikçe arttığı ülkemizde, özellikle süreçlerin hızlanması, izinlerin artması ve/veya emsal değerlerinin yükselmesi gibi direk finansal olmasa da dolaylı olarak etkileyen teşviklerin daha hızlı bir şekilde sonuca ulaşabileceği ve yatırımcılara cazip geleceği düşünülebilir.

Peki Çevre Dostu Olmak İsteyen Yatırımcılar İlk Adımı Nasıl Atmalıdır?

Öncelikle tasarımdan, daha doğrusu tasarımın ilk aşamalarından çevre dostu bina düşüncesiyle yola çıkılarak entegre bir tasarım ekibi oluşturulmalıdır. Tasarım aşamasında binanın her özelliği ve sistemi incelenerek en verimli ve maliyet etkin stratejiler saptanarak binada uygulanmalıdır. Bu şekilde tasarımın ilk aşamasından inşaatın son aşamasına kadar sürdürülebilirlik düşüncesiyle ortaya konulan projeler, sanılanın aksine çok az ve hattâ hiçbir ekstra maliyet getirmeden çevre dostu bir şekilde tamamlanabilmektedir. Ülkemizde ve dünyada çevre dostu binalar tasarlayan, inşa eden ve bunları sertifikalandıran yatırımcı, mimar ve mühendislerin genel görüşüne göre; bu projelerde ortaya çıkabilecek ek maliyet ve zorlukları en aza indirmek adına birinci şartın projenin en başında “çevre dostu olma” kararının alınmış olmasıdır. Uluslararası sertifika sistemleri olan LEED ve BREEAM’de de bu konu özellikle vurgulanır ve çalışmalar buna yönelik yapılır.

Günümüzde uluslararası marka değeri olan birçok firma, yeşil binalar ve sürdürülebilirlik konularını kendi kurumsal kültürlerine eklemiştir. Bu kapsamda firmalar yeni kiralayacakları ya da satın alacakları binalarda çevre dostu bina sertifikası olmasını şart koşmaktadır.



Olive Plaza
Altensis hakkında

Altensis firması 2008 yılında kurulmuştur. Firma, hizmetlerini sürdürülebilirlik yönetimi başlığı altında toplamaktadır. Altensis çalıştığı projelere sürdürülebilirlik ölçütlerini en mükemmel biçimde entegre edebilmek adına bünyesindeki uzmanlarla tam kapsamlı çözümler sunar. Bu konuyla ilgili hizmet veren Türkiye’de kurulmuş ilk firma olan Altensis, yurtiçi /yurtdışı tecrübesi ve verdiği hizmetlerin kapsamıyla sektörde farklılaşmıştır.

Altensis’in verdiği hizmetler genel olarak;

•Çevre dostu bina değerlendirme sistemleri danışmanlığı ve denetlemesi (LEED ve BREEAM)

•Mühendislik hizmetleri (Enerji ve Günışığı Modellemesi, Commissioning, Alternatif enerji fizibilite çalışmaları)

•Akustik Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri

•Kurumsal Sürdürülebilirlik Danışmanlığı (Atık Yönetimi, Yeşil bilgi işlem sistemleri, Karbon Emisyon Takibi ve azaltılmasına yönelik stratejilerinin geliştirilmesi) olarak sınıflandırılabilir. Ayrıca yine kardeş firması olan BES ENERJİ çatısı altında yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanı firması (EVD) olarak enerji yöneticiliği, enerji kimlik belgesi verilmesi ve verimlilik artırıcı projelerin tasarımı ve uygulanması gibi hizmetler vermektedir.

Altensis firmasının bugüne kadar sertifika almış toplam 17 adet projesi bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk LEED sertifikalı projesi, Türkiye’nin ilk BREEAM POST CONSTRUCTION sertifikalı projesi ve yine Türkiye’nin ilk LEED platin alan projesinin yeşil bina danışmanlık ve mühendislik hizmetleri Altensis tarafından verilmiştir. Ayrıca halihazırda 30’a yakın projede birçok ulusal ve uluslararası firmaya yukarıda bahsedilen sertifika danışmanlığı, mühendislik ve proje yönetimi hizmetleri vermektedir. Bu sene sonuna kadar sertifikalandırılmış yeşil bina proje sayısının 20’yi geçmesi beklenmektedir.

58CMYCMMYCYCMYK

10 Aralık 2013 Salı

5188 Sayılı Güvenlik Kanunu

5188 Sayılı Güvenlik Kanunu

5188 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinde Gözetilecek Esaslar Hakkında Genelge

GENELGE 2005/42

Bilindiği üzere, 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun 26.06.2004 tarih ve 25504 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 27 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5188 sayılı Kanunun uygulamasına ilişkin yönetmelik ise 07.10.2004 tarih ve 25606 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanun ve Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden bu yana geçen süre zarfında gerek valiliklerimizden gerekse kurum, kuruluş, özel güvenlik şirketleri ve özel güvenlik eğitim kurumları tarafından, uygulamada karşılaşılan bir takım sorun ve tereddütler Bakanlığımıza intikal ettirilmiştir.

Söz konusu tereddütlerin giderilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması amacıyla aşağıdaki hususların düzenlenmesine ihtiyaç duyulmuştur.

1-ÖZEL GÜVENLİK İZNİ

Özel güvenlik izni almak için müracaatlar ilgili valiliğe yapılacaktır. Komisyonca alınan kararlar valinin onayı ile yürürlüğe konulur ve Özel Güvenlik Komisyonu Karar Defterine işlenir.

Site ve apartmanlar özel güvenlik izni almadan güvenlik görevlisi görevlendiremezler. Site/apartman genel kurulunun veya yönetim kurulunun kararıyla valiliğe müracaat edilerek özel güvenlik izni alınacaktır. Konutlar için, konut sahibi tarafından müracaat edilmek suretiyle özel güvenlik izni alınabilir. Komisyon tarafından tespit edilecek sayıda güvenlik görevlisi ve silah tahsis edilecektir. Umuma açık içkili işyerleri Kanunun 8 inci maddesi gereğince silahsız özel güvenlik görevlisi bulundurmak kaydıyla özel güvenlik izni talebinde bulunabilirler.

Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtildiği üzere, özel güvenlik izni için yapılan talep üzerine, güvenliği sağlanacak yerin coğrafi konumu, m2 olarak büyüklüğü, ekonomik ve stratejik önemi, şehir merkezine ve en yakın genel kolluk birimine olan uzaklığı gibi özellikleri de göz önünde bulundurularak, özel güvenlik hizmetini yerine getirecek azami personel sayısına, gerektiğinde bulundurulacak veya taşınacak azami silah sayısına il özel güvenlik komisyonu karar verecektir.

Ancak il özel güvenlik komisyonu kişi ve kuruluşların talebini de dikkate alacaktır. Özellikle birçok ilde faaliyet gösteren kuruluşların, şubeleri için ilgili kuruluşun güvenlik standartlarının karşılanması ve her ilde farklı uygulamalara meydan verilmemesi açısından, özel güvenlik personelinin sayısı hususunda il özel güvenlik komisyonlarınca mümkün olduğunca başvurudaki talepler dikkate alınacaktır.

Kanunun 3 üncü maddesi ile, kurum ve kuruluşlara özel güvenlik uygulamasını sona erdirme hakkı tanınmıştır. Özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, uygulamanın sona erdirilmesi hususunda takdir hakkı ilgili kuruluşa ait olup komisyonların ve valiliklerin özel güvenlik uygulamasının sürdürülmesinde ısrar etme yetkisi bulunmamaktadır.

5188 sayılı Kanunun geçici 1 inci ve Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesi gereği 2495 sayılı Kanun kapsamında bünyesinde özel güvenlik teşkilatı kurulmuş olan kurum ve kuruluşlara müracaat etmeleri halinde, Yönetmeliğin EK-1’inde belirtilen Özel Güvenlik İzin Belgesi, Komisyon kararı alınmaksızın verilecektir

Daha önce 2495 sayılı Kanun kapsamına alınarak özel güvenlik önlemleri ile korunan kurum ve kuruluşlar da 5188 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesiyle özel güvenlik izni almış sayılmaktadır. Bu kuruluşlar ilave personel ve silah kadrosu talebinde bulunabilecekleri gibi özel güvenlik uygulamasının sona erdirilmesini isteyebileceklerdir.

2- ÖZEL GÜVENLİK İZNİ İÇİN İSTENİLECEK BELGELER

a- Özel güvenlik izni için başvuran kamu kurum ve kuruluşlarından istenilecek belgeler:

1. Talep yazısı, (Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca)

2. Bağlı bulunduğu Bakanlığın/Genel Müdürlüğün görüş yazısı, Üniversiteler için, YÖK’ün görüş yazısı, kurum KİT ise Hazine Müsteşarlığının görüş yazısı,

b- Özel güvenlik izni için başvuran özel kuruluşlar ve özel bankalar için istenecek belgeler:

1. Kuruluşun talep yazısı, (Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca)

2. Özel kuruluşların yönetim kurulu kararı veya ortaklarının özel güvenlik uygulaması için almış olduğu karar,

3. Ticaret Sicil Gazetesinin yayımlanmış bir örneği, Ticaret Sicil Gazetesi yayımlanmamış ise Ticaret Sicil Memurluğundan alınacak olan Ticaret Sicil Tasdiknamesi, özel bankaların açılan şubelerine ait Ticaret Sicil Gazetesi,

4. İmza yetkisine sahip şahısların imza sirküleri,

c-Özel güvenlik uygulamasını sona erdirmek için istenilecek belgeler:

1. Talep yazısı,

2. Kamu kurum ve kuruluşlarında Bakanlık/Genel Müdürlük görüş yazısı,

3. Özel kuruluşlarda yönetim kurulu kararı veya ortaklarının almış olduğu karar,


d -Personel ve silah kadrolarının indirimi, artırımı ve yeniden belirlenmesi halinde istenilecek belgeler:

1. Talep yazısı, (Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca)

2. Kamu kurum ve kuruluşlarında silah ve personel artırımında Bakanlık/Genel Müdürlük/Rektörlük görüş yazısı.


e- Unvan değişikliği durumunda istenilecek belgeler:

1. Talep yazısı,

2. Özel kuruluşlarda unvan değişikliğine ilişkin yönetim kurulu kararı ve Ticaret Sicil Gazetesinin yayımlanmış bir örneği, Ticaret Sicil Gazetesi yayımlanmamış ise Ticaret Sicil Memurluğundan alınacak olan Ticaret Sicil Tasdiknamesi,


Özel güvenlik izni almak ve özel güvenlik ile ilgili diğer işlemleri takip etmek amacıyla il özel güvenlik komisyonlarına yapılan müracaatlarda, müracaat sahibi kişi, kurum, kuruluş, özel güvenlik şirketleri ve özel güvenlik eğitim kurumları adına imzaya ve evrak takibine yetkili olan noter tasdikli vekaletname sahibi kişiler tarafından yapılacak başvurularda, ayrıca kişilerin yetkilendirildiğine dair başka bir belge istenmeyecektir.

3-ÖZEL GÜVENLİK PERSONELİNİN ATANMASI

Özel güvenlik görevlilerinin kurum içi ve kurum dışı atamaları personelin çalıştığı kurum tarafından yapılarak ilgili valiliklere bilgi verilecektir. Kimlik tanıtma kartı beş yıl süreyle geçerli olduğundan, personel yeni atandığı yerde kimlik kartı üzerinde yazılı olan geçerlilik süresince aynı kimlik kartını kullanabilecektir.

Özel güvenlik personelinin, Yönetmenliğin “Sağlık Şartları” başlıklı 18 inci maddesinde belirtilen şartlardan birini kaybetmesi veya kurumunca sağlık nedeniyle başka bir göreve atanması halinde, özel güvenlik görevlisi kimlik kartı iptal edilerek özel güvenlik kadrosundan çıkartılacaktır.

Kanunun 10 uncu ve Yönetmeliğin 18 inci maddelerinde belirtilen “sağlık şartları” ile ilgili olarak silahsız olarak görev yapacak özel güvenlik görevlilerinden istenecek sağlık raporunun devlet hastanelerinden alınması şartı bulunmamaktadır. Yönetmelikte belirtilen psikiyatri, nöroloji, göz, kulak burun boğaz ve ortopedi bölümleri bulunan özel yada resmi hastane veya polikliniklerden ilgili uzman doktorlarca imzalanmış “özel güvenlik görevlisi olur” raporu yeterli kabul edilecektir.

4-GEÇİCİ GÖREVLENDİRME

Özel güvenlik görevlilerinin il içi ve il dışı geçici görevlendirilmeleri çalıştığı kurum ve kuruluşlar tarafından 5188 sayılı Kanun kapsamında bulunan yerlere yapılabilecektir. Özel güvenlik hizmetinin aksatılmadan yürütülebilmesi için, özellikle banka ve mağazaların şubeleri arasında geçici görevlendirme ve nakillere ihtiyaç duyulacağından, bu tür görevlendirmelerin il içinde olması durumunda valiliğe, iller arasında olması halinde her iki valiliğe bilgi verilmesi yeterli olacaktır. Komisyonca kullanılmasına ve bulundurulmasına izin verilen silahlar, kurum ve kuruluşların demirbaş defterine kayıtlı olacağından, personelin silahlı olarak atanması yada görevlendirilmesi söz konusu olmayacaktır. Başka bir yere ataması yada görevlendirilmesi yapılan özel güvenlik görevlisi, atandığı yerin demirbaşında bulunan silahla görev yapacaktır.

Özel güvenlik şirketleri ihtiyaç duymaları halinde bir başka özel güvenlik şirketinden hizmet satın alabilir veya personel kiralayabilir. Bu husus geçici görevlendirme kapsamında değerlendirilerek valiliğe bildirimde bulunmak kaydıyla yapılacaktır.

Bünyesinde özel güvenlik birimi bulunan kurum, kuruluş ve bankaların özel güvenlik görevlisi kadrolarında ihdas, artırım ve indirim için yapacakları başvurularda izin, istirahat ve olağanüstü durumlarda gerekli geçici görevlendirmeyi yapabilecekleri sayıda havuz personel bulundurmalarına il özel güvenlik komisyonlarınca müsaade edilecektir.

5-KIYAFET

Birden fazla il’de kurumu, tesisi veya şubesi bulunan kuruluşların özel güvenlik görevlilerinin kıyafeti, Bakanlık/Genel Müdürlük tarafından belirlenerek, Bakanlık/Genel Müdürlüğün (kamu ve özel) bulunduğu il özel güvenlik komisyonunu kararı ile belirlenecek, bu kıyafet kuruluşun diğer il’lerde bulunan birimleri için de geçerli olacaktır. Dolayısıyla kıyafetin belirlenmesi için diğer illerde ayrıca Komisyon kararı alınmayacaktır.

Özel güvenlik şirketleri, personeline giydirecekleri kıyafetleri belirleyerek 4 cepheden çekilmiş fotoğrafları ile birlikte Bakanlığımıza müracaat edecek, Bakanlığımızca uygun görülmesi halinde belirlenen kıyafet giydirilecektir.

6-HİYERARŞİK YAPI

5188 sayılı Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlarda, özel güvenlik hizmetinin yönetimi ve özel güvenlik görevlilerinin denetimi amacıyla, özel güvenlik birimlerinin iş hacmine ve personel sayısına göre yeteri kadar “Koruma ve Güvenlik Şefi”, “Koruma ve Güvenlik Amiri” ve “Koruma ve Güvenlik Müdürü” kadroları oluşturulabilecektir. Bu yöneticiler koruma ve güvenlik hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesi için gerekli tedbirleri alacak ve tespit ettikleri eksiklikleri kurum yetkilisine bildirecektir.

Koruma ve güvenlik müdürü, koruma güvenlik Amiri ile koruma ve güvenlik şefi kurum yetkilisinin belirleyeceği departmana bağlanır.

7-ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE VERİLECEK İDARİ DİSİPLİN CEZALARI 

5188 sayılı Kanunun 20 inci maddesi (c) bendinde belirtilen idari suçların haricinde, özel güvenlik görevlilerinin işleyecekleri disiplin suçlarında personelin çalıştığı kurumun mevzuatına ve İş Hukukuna göre işlem yapılacaktır.

8-KİMLİK BELGELERİ VE SİLAH TAŞIMA/BULUNDURMA BELGELERİ 

Özel güvenlik görevlilerine valiliklerce verilen kimlik kartları görev alanı ve süresi içerisinde herkes tarafından görülebilecek şekilde yakaya takılır. Kimlik kartı yakasında takılı olmayanlar özel güvenlik görevlilerine verilen yetkileri kullanamazlar. 5188 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesiyle, 2495 sayılı Kanuna tabi olarak göreve başlamış olan özel güvenlik teşkilatı personeline 5 yıl süreyle özel güvenlik izni verilmiş olduğundan, eğitim sertifikası ve ruhsat harcı aranmaksızın kimlik kartları yenilenecektir. Bu personele 2495 sayılı Kanuna göre verilmiş olan silah taşıma belgeleri iptal edilerek, 5188 sayılı Kanuna göre Özel Güvenlik Silah Taşıma/Bulundurma Belgesi, kurumları adına düzenlenecektir. Özel güvenlik görevlisi kimlik kartının zayi olması halinde, çalışma izninin 5 yıl süre ile geçerli olması sebebiyle, eski kimlik kartındaki geçerlilik süresi işlenerek yenisi verilir.

İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 21.12.2004 tarih ve 4108 sayılı görüş yazılarında belirtildiği üzere; sürekli nakit akışı olması nedeniyle silahlı olarak görev yapılmasının ilerde olması muhtemel olayların önlenebilmesi açısından Milli Piyango İdaresi ve bağlı birimleri ile Hipodromlarda özel güvenlik görevlileri silahlı olarak görev yapabileceklerdir.

5188 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereği Üniversite ve bağlı fakültelerde, eğitim ve öğretim kurumlarında olduğu gibi, bağlı yurtlar da eğitim kurumlarının devamı niteliğinde olması nedeniyle buralardaki özel güvenlik görevlilerinin silahsız olarak görev yapmaları gerekmektedir.

Yönetmeliğin 28 inci maddesine göre her ateşli silah için Ek-9 ‘da belirtilen “Özel Güvenlik Silah Taşıma/Bulundurma Belgesi düzenlenir. Bu silahla görev yapacak özel güvenlik görevlisi, kimlik kartı ve görev belgesiyle beraber bu belgeyi de taşımak zorundadır. Yönetmeliğin bu hükmü gereğince silahlı görev yapacak özel güvenlik görevlileri kimlik kartı ve silah taşıma/bulundurma belgesini birlikte taşıyacaklardır. Madde hükmünde belirtilen “görev belgesi”, Yönetmeliğin ekinde yer almamakla birlikte kısa ve uzun süreli kişi koruma görevi ile para ve değerli eşya nakli görevi verilen personele, İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliği tarafından verilecek olan ve görevlinin açık kimlik bilgisi ile görevli bulunacağı yer, tarih ve güzergahı gösteren yazıdır.

9-EĞİTİM 

a- 27.01.2005 tarihinde yapılan ve bundan böyle yapılacak yazılı ve uygulamalı sınavlarda başarılı olanlara verilecek olan Yönetmeliğin EK-12’sinde belirtilen ve eğitim kurumları tarafından hazırlanacak olan Özel Güvenlik Eğitim Sertifikasında “Belge No” kısmına sırası ile il plaka kodu, özel güvenlik eğitim kurumunun faaliyet izin belgesindeki belge no’su ve eğitim kurumunun vereceği belge sıra numarası yazılacaktır. Bu konuyla ilgili olarak bilgisayar ortamında bir takip programı illerimize gönderilinceye kadar söz konusu belgelerle ilgili kayıtlar il emniyet müdürlüklerinin belirleyeceği esaslar doğrultusunda tutulacaktır.

Özel Güvenlik Eğitim Sertifikasında, belge sahibinin adı soyadı belirtildikten sonra parantez içerisinde şahsın TC kimlik numarası yazılacaktır. Belgenin sağ üst köşesine belge sahibinin son altı ay içerisinde çekilmiş fotoğrafı yapıştırılarak bir fotokopisi ile birlikte Özel Güvenlik Şube Müdürlükleri/Büro Amirliklerine teslim edilecek, belge ve fotoğraf Emniyet birimi tarafından onaylanacaktır. Belgenin sol alt tarafında eğitim kurumu yöneticisinin adı soyadı ve imzası bulunacak ve belge çift imzalı olarak tanzim edilmiş olacaktır. Sertifika türü bölümüne sertifika sahibinin temel yada yenileme eğitimi aldığı, parantez içerisinde de silahlı veya silahsız eğitim aldığı belirtilecektir.

b- Silahlı eğitim alan kursiyerler yazılı sınavda başarılı olup, uygulamalı sınavda başarısız olmaları halinde kendi isteklerine bağlı olarak eğitim kurumuna yazılı olarak yapacakları başvuru ile silahsız eğitim sertifikası alabilirler. Bu husus eğitim kurumu tarafından düzenlenen sertifika ve ilgilinin dilekçesi ile birlikte İl Emniyet Müdürlüğüne bildirilecektir. Sadece uygulamalı sınavda başarısız olanların ikinci sınavda sadece uygulamalı sınava katılabilmesi için eğitim gördüğü kurum tarafından Bakanlığımıza ve İl Emniyet Müdürlüklerine verilecek listede bu husus belirtilecektir.

Silahsız eğitim alan kursiyerlerin, bilahare silahlı eğitim alarak uygulama sınavında başarılı olmaları halinde sertifikaları silahlı eğitim sertifikası haline getirilir. Kendilerinden yeniden harç alınmaksızın yeni kimlik kartı tanzim edilerek verilir. Ancak beş yıllık çalışma izinlerinin geçerlilik süresi için ilk sertifikanın verildiği tarih esas alınacaktır.

c- Verilecek olan çalışma izni, Özel Güvenlik Eğitim Sertifikasının düzenlendiği tarihten geçerli olmak üzere beş yıldır. Bu husus düzenlenecek olan kimlik belgesinin “geçerlilik süresi” kısmında, eğitim sertifikasının verildiği tarih esas alınarak belirtilecektir.

d- Özel güvenlik eğitim kurumları, eğitime başladıkları tarihte kaç kişi ile eğitime başladıklarını isim listesi halinde Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığına ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliğine bildirilecektir. Eğitimin sonunda kaç kişi ile eğitimin neticelendiğini, kursiyerlerin kaç tanesinin silahlı kaç tanesinin silahsız eğitim aldıklarını, her bir kursiyerin adı soyadı, baba adı, genel devam durumlarını ve TC Kimlik Numaralarını Asayiş Dairesi Başkanlığına ve Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliğine bildirilecektir. Bildirim listeleri eğitim kurumunun yöneticisi tarafından imzalanmak suretiyle onaylanacaktır.

e- Özel güvenlik eğitim kurumları uzman eğiticilerinin her birinin nüfus cüzdan sureti, ikamet belgesi, diploma fotokopisi varsa ilgili dersi vermeye yeterli olduğunu gösterir sertifikası ve hangi dersi verdiğini Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığına ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliğine bildirilecektir. Söz konusu bildirim yapılmadan uzman eğitici çalıştırılamaz. Eğitici listesinde yapılan değişiklikler yukarıda istenilen belgelerle birlikte bildirilecektir. Bildirime ilişkin listeler yönetici tarafından imzalanmak suretiyle onaylanacaktır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olup uzman eğitici olarak ders veren memurlardan, Valilik veya Bakanlık makamından ders verebilmeleri hususunda almış oldukları izin belgesi de istenecektir.

f- Eğitim kurumlarının, sınıflarında belirtilen kapasitenin üstünde kursiyer bulundurmaları ve belirlenen eğitim yerinin haricinde bir yerde eğitim vermeleri halinde durum tutanakla tespit edilir. Kursiyerlerin günlük devam çizelgeleri, uzman eğiticinin ve kursiyerlerin her ders saati için imzası alınmak suretiyle tutulacak ve eğitim kurumunda muhafaza edilecektir. Bu çizelgeler talebi halinde İl Emniyet Müdürlüklerine verilecektir.

Daha önce 2495 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan özel güvenlik birimlerinde istihdam edilmekte olan özel güvenlik görevlilerinin yönetmelikte yer alan hükümler dışındaki eğitiminin veya eğitimin bazı bölümlerinin, yeterli sayıda özel güvenlik personeli, dershane ve eğitim aracı bulunması şartıyla valinin izniyle görev yaptıkları kurumlarda verilebilecektir.

Silahlı eğitimin verilmesi durumunda söz konusu eğitimde kullanılan silahlar Yönetmelikte belirtildiği üzere eğitim kurumu tarafından temin edilerek demirbaşa kaydedilecektir. Bunun dışında üçüncü şahıslara ait silahlar, silah bilgisi eğitiminde ve atışlarda kullanılamaz. Aksine durumun tespiti halinde tutanak tanzim edilecektir.

Eğitim kurumları günlük sekiz ders saatini aşmamak üzere farklı gruplara ikili öğretim ve hafta sonu eğitimi verebilir. Buna ilişkin ders programı Asayiş Dairesi Başkanlığına ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliğine bildirilecektir.

Silahlı eğitimin uygulamasında kursiyerlere en az 25 fişekle, 15 metreden siluet hedefe atış yaptırılır. Kursiyerin atış eğitiminde başarılı sayılabilmesi için 25 fişekten en az 15 adedinin hedefe isabet etmesi gereklidir. Kursiyerin yetersizliği görülmesi durumunda başarılı oluncaya kadar ek mermi istihkakı ile atış yaptırılır. Fişek istihkakı izni, eğitime başlamadan önce bildirilecek silahlı eğitim görecek kursiyer sayısı oranında ve eğitim kurumunun talep yazısı doğrultusunda eğitim kurumunun yöneticisine verilecektir.

Atış eğitimine başlamadan önce eğitimin hangi poligonda yapılacağı ve atış eğitimi tamamlandıktan sonra poligondan alınan ve altında atış dersinde görevli uzman eğiticinin imzasının da bulunacağı, atış eğitimin tamamlandığını ve her bir kursiyerin atış isabet oranını gösterir belge Asayiş Dairesi Başkanlığına ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü/Büro Amirliğine bildirilecektir.

g- Özel güvenlik eğitim kurumları, eğitime başlamadan önce kursiyerlerden diploma fotokopisi veya diploma yerine geçen mezuniyet belgesi, nüfus cüzdanı sureti veya fotokopisi ve ikamet ilmühaberi isteyeceklerdir.

10-GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI 

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yaptırılmasında nasıl bir yol izleneceği hakkındaki Bakanlığımızca 01.02.2005 tarih ve B.05.1.EGM.0.12.06.01/91-473-9-12 sayılı genelge yayımlanmış olup, genelge hükümleri gereği bundan böyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sadece şahısların ikamet ettiği il valiliği adına il emniyet müdürlüklerince yapılacaktır. Şahsın ikamet ettiği yerin jandarma sorumluluk bölgesi olması halinde il emniyet müdürlüğünce öncelikle arşiv araştırması yapılacak, güvenlik soruşturması ise yerinde tahkikat için jandarma birimleri ile yazışma yapmak suretiyle yaptırılacaktır.

Özel güvenlik görevlilerinin güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması, istenilen belgeler temin edilmek suretiyle özel güvenlik şirketleri ve özel güvenlik eğitim kurumlarınca işlemleri takip etmek üzere noterden vekaletname verilmek suretiyle yaptırılabileceği gibi, özel güvenlik görevlileri eğitim kurumundan aldıkları sertifika ile ikamet ettiği il valiliğine (emniyet müdürlüğüne) şahsen müracaat ederek de yaptırabileceklerdir.

Özel güvenlik görevlisi olacakların yapılan güvenlik soruşturmaları neticesinde, halen haklarında Kanunun 10’uncu maddesinin (d) bendinde belirtilen suçlardan herhangi birisi ile ilgili olarak yargı aşamasında devam eden soruşturması bulunanlara, yargı kararı verilinceye kadar çalışma izni verilmez. Yapılan güvenlik soruşturması neticesinde, somut delillerle ispat edilememekle birlikte, istihbari anlamda alınan duyum ve görüşler ile sakıncalı olabilecek durumu olanların özel güvenlik görevlisi olup olamamaları hususu, İl Özel Güvenlik Komisyonu tarafından görüşülerek karara bağlanacaktır.

Silahlı özel güvenlik görevlisi olacaklar, Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin 2 inci fıkrası gereği 6136 sayılı Kanunda aranılan şartlara tabi olacaklarından, 6136 sayılı Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin 91/1779 karar sayılı Yönetmeliğe göre, silah bulundurma ve taşımasına engel hali olanlara silahlı özel güvenlik görevlisi izni verilmez.

11-ÇALIŞMA İZNİ 

5188 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26.06.2004 tarihinde 2495 sayılı Kanuna tabi olarak özel güvenlik görevlisi olarak çalışan ve bu tarihten sonra görevinden ayrılan/son verilen özel güvenlik görevlileri, beş yıl süreyle çalışma izni almış sayıldıklarından dolayı, yeniden özel güvenlik görevlisi olma talepleri olması halinde 26.06.2009 tarihine kadar çalışma izni verilmiş olduğundan, 5188 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın ve ruhsat harcı alınmaksızın özel güvenlik görevlisi kimlik kartı düzenlenerek çalışma izni verilir. Özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumlarında yönetici olarak çalışanların bu görevlerinden ayrılmaları durumunda, yeni yönetici görevlendirilinceye kadar faaliyetleri geçici olarak durdurulur. İki aylık süre sonunda yeni yöneticisi göreve başlamayan şirket ve eğitim kurumlarının faaliyet izin belgeleri Bakanlıkça iptal edilir.

Genel kolluk kuvvetlerinden son beş yıl içerisinde emekli olanlar ile bu görevde en az beş yıl fiilen çalıştıktan sonra kendi istekleriyle ayrılmış olanlar, beş yıllık süre dolmadan herhangi bir tarihte özel güvenlik görevlisi yada yöneticisi olmak için başvurmaları halinde, başvurdukları tarihten itibaren geçerli olacak şekilde kendilerine beş yıllık çalışma izni verilir. Bu kişilerin özel güvenlik yenileme eğitimleri için çalışma izninin verildiği yada yönetici oldukları tarihten itibaren beş yıllık süre esas alınacaktır. Genel kolluktan emekli olduktan yada kendi isteği ile ayrıldıktan sonra beş yıllık süreyi geçirenler özel güvenlik temel eğitimini almak zorundadırlar.

Özel güvenlik şirketlerinde yönetici veya özel güvenlik eğitim kurumlarında kurucu veya yönetici olacak harp okulu mezunu subaylarda, 4 yıllık yüksekokul mezunu olmak şartı aranmaz. Ancak, yönetici olmak için başvuruda bulunanlardan, genel kolluktan son beş yıl içerisinde emekli olanlar ile en az beş yıl bu görevde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle ayrılanlar haricindekilerin özel güvenlik temel eğitim sertifikası almaları zorunludur.

12-SİLAHLI ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNDE ARANACAK ŞARTLAR

Özel güvenlik görevlilerine 5188 sayılı Kanunun 7 inci maddesinin (k) bendinde belirtilen yetki, zor kullanmanın son aşaması olarak silah kullanma yetkisini de kapsamaktadır.

Silahlı olarak görev yapacak özel güvenlik görevlileri için Kanunda yaş sınırı bulunmamakla birlikte, 6136 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin 91/1779 Karar Sayılı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü doğrultusunda 21 yaşını doldurmamış olanlar silah taşıma izni verilemeyeceğinden silahlı görev yapacak özel güvenlik görevlilerinin 21 yaşın üzerinde olması şartı aranacaktır ve kendilerinden 6136 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı doğrultusunda kamuya ait sağlık kuruluşlarından alınacak “silahlı özel güvenlik görevlisi olur” ibareli sağlık raporu istenecektir.

13-KORUMA VE GÜVENLİK PLANLARI 

Kuruluşların korunması ve güvenliklerinin sağlanması amacına yönelik olarak 5188 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 12 inci maddesine istinaden hazırlanacak Koruma ve Güvenlik Planları, aşağıda belirtilen hususları içerecek şekilde hazırlanarak Valiliğe sunulacaktır.

a) Tesis veya alanların yerleşim planı

b) Yangınlara karşı alınacak önlemler ve yangın sonrası uygulanacak hareket tarzı


c) Doğalgaz kaçağı ve yangınına karşı alınacak önlemler ve hareket tarzı

d) Elektrik kaçağı ve yangınına karşı alınacak önlemler ve hareket tarzı

e) Hırsızlık eylemlerine karşı alınacak önlemler ve hareket tarzı

f) Deprem ve doğal afetlerde alınacak önlemler ve hareket tarzı

g) Sabotajlara karşı alınacak önlemler, sabotaj sonrası eylemcilerin kaçış yollarında alınacak önlemler ve ilgili mercilere verilecek bilgiler

h) Toplu eylemler karşısında uygulanacak hareket tarzı

ı) Hava ve deniz limanlarında meydana gelebilecek olaylara karşı alınacak önlemler ve olay sonrası uygulanacak hareket tarzı

j) Kurum, kuruluş. Tesis ve alanların cadde, sokak ve diğer yollarla bağlantılarının krokisi

k) İlgili kurum, kuruluş ve genel kollukla irtibat kurma usulleri

Yukarıda belirtilen hususlar haricinde plan hazırlanacak yerin ürettiği mal yada hizmetin önemi, bölgenin coğrafi şartları, güvenlik güçlerine olan uzaklığı ve stratejik önemine bağlı olarak uygun görülebilecek diğer hususlarda ilave edilebilecektir.

Hazırlanacak planların bir sureti İl Emniyet Müdürlüğünde, bir sureti plan hazırlanan ilgili yer, tesis vb.’de, bir sureti de şirket veya birim merkezinde muhafaza edilecektir. Planların sade ve anlaşılır olması, ilgisiz üçüncü şahısların eline geçmemesi hususunda gerekli özen ve hassasiyet gösterilecektir. Bu alanda hizmet verecek olan özel güvenlik görevlileri, hazırlanan koruma ve güvenlik planları konusunda bilgilendirilecektir.

Valilikçe, koruma ve güvenlik planında değişiklik yapılması veya plandaki görülen yetersizliklerin otuz gün içerisinde giderilmesi istenebilecektir. Çok şubeli kurum ve kuruluşlar için şubelerde veya merkezden de hazırlanabilecek koruma ve güvenlik planları şubelerin bulunduğu il valiliklerine sunulacaktır. Ancak mahallin ve işyerinin özelliğine göre, alınması gereken ilave tedbirler varsa, bunların plana dahil edilmesi istenecektir.

14-ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETLERİ VE EĞİTİM KURUMLARININ ŞUBELERİ 

Bakanlığımızdan faaliyet izin belgesi almış özel güvenlik şirketleri Kanunun 5’inci maddesi uyarınca açacakları şubelerini bir ay içerisinde Bakanlığa ve ilgili valiliğe bildirmek zorundadır. Ancak, Kanun ve Yönetmelikte eğitim kurumlarının şube açmasına izin verilmemiştir. Bu nedenle özel güvenlik eğitim kurumlarına verilen faaliyet izni ile aynı ilde veya başka bir ilde şube açılması mümkün değildir. Dolayısıyla açılacak her eğitim kurumu için ayrı faaliyet izni alınması gerekmektedir.

Öte yandan bazı özel güvenlik şirketleri, başka türlü ticari amaçlarla faaliyet gösteren mağaza, büro vb. yerlerde şube açtıklarını bildirmektedir. Kanunun 5 inci maddesine göre özel güvenlik şirketlerinin faaliyet alanının münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olması zorunludur. Bu zorunluluk şubeler için de geçerli olduğundan, diğer ticari müesseselerde, mağaza ve dükkanlar içinde şube açılması mümkün değildir. Özel güvenlik şirketlerinin büroları müstakil olarak düzenlenmeli ve sorumlusu belirlenmeli, kaç personel ile faaliyet gösterdiği, telefon, faks vb. haberleşme araçları belirtilerek yasal süre içerisinde Bakanlığımıza ve ilgili Valiliğe bildirilmesi gerekmektedir.

Bu zorunluluğa uymayan özel güvenlik şirketleri için gerekli uyarı yapılacak, verilen süre içinde eksikliğin giderilmemesi halinde Kanunun öngördüğü cezai hükümler uygulanacaktır.

15-EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİ İÇİN VERİLECEK SÜRE 

Özel güvenlik uygulamalarının denetimi sonucu veya doğrudan tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için ilgili kuruluşa tanınacak süre ile ilgili olarak Yönetmeliğin 45 inci maddesinde belirtilen yedi günlük süre asgari bir süredir. Eksikliğin niteliğine göre, ilgili kuruluşlara verilecek sürenin söz konusu eksikliğin giderilmesi için yeterli olmasına özen gösterilecektir. Ancak Kanunun 22 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında belirtilen hükümler saklıdır. Bu doğrultuda, eğitim kurumları haberli ve habersiz denetlenmek suretiyle, faaliyet izin belgesinde belirttiği adresin dışında bir yerde eğitim veren, bildirimde bulunmadan uzman eğitici çalıştıran, kişilere eğitim vermeden eğitimi tamamlamış gibi bildirimde bulunan, eğitim müfredatı kapsamı dışında eğitim veren eğitim kurumlarının bu faaliyeti, Kanunun 22 inci maddesinde belirtilen “amacı dışında faaliyet göstermek” kapsamında değerlendirilecek ve faaliyet izin belgeleri iptal edilecektir.

16- ÖZEL GÜVENLİK KOMİSYONU- İL KORUMA KOMİSYONU GÖREV AYRIMI 

İl Koruma Komisyonları, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun “koruma tedbirleri” başlıklı 20 inci maddesi gereğince terör ve anarşi ile mücadelede görev veren kamu görevlileri ile terör ve anarşinin hedefi olabilecek diğer kamu görevlileri, bu görevlerden emekli olanlar ile terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen bazı kişilerin devlet eliyle korunmasına ilişkin kararları almakla yetkilidir.

Özel Güvenlik Komisyonları ise, terörle mücadele kapsamı dışında, genel olarak devlet tarafından sağlanan kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette, tamamen kişilerin kendi istekleriyle süreli yada süresiz olarak korunmalarına izin verilmesine ilişkin kararları almakla yetkilidir.

Dolayısıyla her iki komisyonun görev ve yetkileri birbirinden farklı olup, 3713 sayılı Kanun kapsamında devlet tarafından korunacak halen çalışmakta olan veya emekli kamu görevlileri ile terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen kişilerin korunmasına ilişkin kararlar il koruma komisyonlarınca, bunun dışında, özel güvenlik kapsamında geçici veya sürekli olarak kişilerin, toplulukların, organizasyonların, kurum, kuruluş ve tesislerin korunmasına dönük izinler 5188 sayılı Kanunun 5 inci ve 8 inci maddeleri gereğince illerde kurulan özel güvenlik komisyonlarınca verilecektir. Bu Kanun kapsamında özel güvenlik, korunan kişiler tarafından istihdam edilen ve özel güvenlik görevlilerince veya özel güvenlik şirketleri tarafından sağlanacaktır.

01/02/2005 tarih ve 08 no’lu “Koruma Kararlarının Alınmasında Oluşan Tereddütler” konulu genelge yürürlükten kaldırılmıştır.

Yukarıda belirtilen hususlar üzerinde gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini önemle arz ve rica ederim.