21 Mayıs 2014 Çarşamba

ABD HUKUKUNDA KEFALET (SURETYSHİP), GARANTİ (GUARANTEE) VE KREDİ MEKTUPLARI (THE LETTERS OF CREDİT)



 I.GİRİŞ

 

Kefalet (suretyship), garanti (guarantee) ve kredi mektupları (letters of credit), günümüz ticari hayatında en çok kullanılan ticari belgeler arasındadır. Temelde borç ilişkisine dayanan iki taraf arasındaki sözleşmeye, üçüncü bir kişi, alacaklının alacağını güvence altına almak için, borçlunun bu borcu ödememesi halinde, borcu ödeyeceğini taahhüt etmektedir. Tüm bu hususlar, kefalet, garanti ve kredi mektupları aracılığıyla yapılabilir. Kefalet, garanti ve kredi mektupları aracılığıyla, sözleşmeye katılan üçüncü kişi, işlemlere güven tesis eder. Böylelikle ticari işlemlerin daha sağlıklı şekilde yürütülmesi, alacaklının alacağının ödenmesi temin edilerek, mağduriyeti engellenmiş olur.

A. Kefalet ve Garanti İşlemleri

 

1. Tanımlar

Sözleşmede taraflardan birinin ödemede temerrüde düşmesi halinde, bir başkasının ödemede bulunacağına ilişkin anlaşmaya kefalet (suretyship)[1] adı verilir[2]. Kefalet işleminde, borçluya “the obligor”, kefile “surety” adı verilmektedir. Kefalet sözleşmesine benzer diğer bir işlemde, garanti(guarantee) olarak adlandırılır[3]. Garanti işleminde borçlu “the obligor”, garanti veren ya da garantör ise, “guarantor” olarak adlandırılır. Her iki durumda da, borçlu olan ”the obligor” ya da işlemi ifa edecek olan, orijinal yükümlü, temel borçlu, esas borçlu olarak adlandırılır[4]. Sözleşmenin diğer tarafı, yani borç ya da yükümlülüğün alacaklısı olan kişi de “the obligee, creditor”, yani alacaklı olarak adlandırılır[5].

Kefalet ve garanti işlemlerinde, başkasının borcunu ifa taahhüdü ya da sözü, ortak özelliktir. Her iki işlemde de şartlar değiştirilebilir (interchangeably) niteliktedir[6]. Ancak her iki işlem arasında farklılıklar da bulunmaktadır[7]. Kefil, borç vadesinde ödenmediği takdirde sorumludur. Alacaklı, asıl borçluya (the principal debtor) karşı, ilk işlemlere bakmaksızın, kefilden ödeme ya da ifayı talep edebilir. Eğer garanti sözleşmesi, tahsile ilişkinse (a guarantee of collection) söz konusu ise, alacaklı önce asıl borçluya gitmek zorundadır. Doğrudan garantöre başvuramaz. Bu kuralın tek istisnası, kesin ya da tam garanti (absolute guarantee) adı verilen garanti işlemidir[8]. “Absolute guarantee” adı verilen garanti işleminde, kefalette olduğu gibi, ayrı bir sorumluluk söz konusudur. Ödeme garantisi (a guarantee of payment) tam ya da kesin garanti(absolute guarantee) oluşturur[9].

2. Tazminat Sözleşmesinden Farkı

Kefalet ve garanti sözleşmeleri, tazminat sözleşmelerinden (indemnity contract)[10] farklıdırlar. Tazminat sözleşmelerinde, genellikle hukuka aykırı fiil sonucu zarara mağruz kalan kişiye, zarara sebebiyet veren kişi tarafından, belli miktar paranın ödenmesi söz konusudur[11]. Örneğin, bir yangın sigorta poliçesi, bir tazminat sözleşmesidir.

3. Kefalet ve Garanti İlişkisinin Kurulması

Kefalet, garanti ve tazminat ilişkileri, sözleşme temeline dayanır. Sözleşmelerin kurulması, geçerliliği, şekli, tarafların ehliyeti ve yorumlanması gibi durumlara, sözleşme hukuku (contract law)[12] hükümleri uygulanmaktadır. Bir başka deyişle, sözleşmenin kurulmasına ilişkin tüm hususlar, burada da geçerlidir. Örneğin garanti işleminde garantöre, alacaklı tarafından kabulün bildirilmesi (notice of acceptance) ile sözleşme meydana gelmektedir.

Eyaletlerin çoğu tarafından kabul edilen ve “the statute of frauds”[13] adı verilen düzenlemeye göre, kefalet ve garanti sözleşmelerinin yazılı olması gereklidir. Garanti ve kefalet sözleşmeleri, asıl sözleşme ile birlikte, aynı anda yapılabilir. Garanti ve kefalet sözleşmelerinin, esas sözleşmeden ayrı ya da sonra yapılması halinde, garantörün taahhüdü yeni bir karşılık oluşturur[14].

4. Kefillerin Hakları (Rights of Sureties)

Kefiller (sureties), borçlunun borcunu ödememesi yüzünden, ya da borcu gereği gibi ifa etmemesi yüzünden uğramış oldukları zarar ve kayıplardan korunmak için değişik haklara sahiptirler. Bunlar[15];

a. Sorumluluktan Kurtulma (Exoneration)

Asıl borçlunun eyaletten ayrılması ihtimali söz konusu olduğunda, kefil durumu alacaklıya bildirerek, dava açması için çağrıda bulunabilir. Eğer alacaklı kefilin bu çağrısına rağmen, dava açmaz ya da ödeme için gerekli tedbirleri almakta ihmalkar davranırsa, alacaklının bu ihmalinden doğan zararlarından dolayı, sorumluluğu söz konusu olmaz[16]. Buna “exoneration” yani temize çıkma, sorumluluktan kurtulma adı verilir.

b. Halefiyet (Subragation)

Kefil, ödemeye yükümlü olduğu bir talebi yerine getirdiği takdirde, doğrudan alacaklının talep ve iddialarını da elde eder. Bir başka deyişle, alacaklının halefi (subrogation)[17] olur. Bu halde kefil alacaklının borçluya karşı sahip olduğu tüm hakları elde ettiğinden, borçluya karşı alacaklının sahip olduğu başta dava hakkı olmak üzere, borcu temine ilişkin diğer talep haklarını borçluya karşı kullanabilir[18].

c. Tazminat (Indemnity)

Talep edilen ödemeyi yerine getiren kefil, esas borçludan tazminat almaya yetkilidir. Bu tazminat yapılan ana para ödemesi haricinde, ilave ödeme ve masrafları içerir[19].

d. Katkı (Contribution)

Eğer kefalet ilişkisinde, birden fazla kefil varsa (co-sureties), bunlar alacaklıya karşı birlikte ve müteselsilen sorumludurlar[20]. Bir başka deyişle, alacaklı borcun tamamını kefillerin birinden talep edebilir. Kefiller aralarında sadece, hisseleri oranında borcu paylaşırlar. Borcun tamamını karşılayan, kefillerden biri, diğerinden hissesine düşen oranı ya da katkıyı (contribution) talep edebilir[21].

5. Kefillerin Savunmaları (Defenses of Sureties)

Kefiller savunma olarak, değişik itiraz ve defileri ileri sürebilirler. Bunlar şu şekilde sıralanabilir[22];

a. Asıl Sözleşmeye İlişkin Savunmalar

Kefalet temelde bir sözleşmeye dayandığı için, kefil, asıl sözleşmede ortaya çıkabilecek her türlü iddia ve savunmayı, kefalet sözleşmesinde de ileri sürebilir[23]. Örneğin, kefil tarafların hukuki muamele ehliyetlerinin eksik olduğunu ya da hata, hile, ikrah gibi iradeyi sakatlayan sebeplerin söz konusu olduğu yönünde itiraz ve defilerde bulunabilir.

b. Kefalete İlişkin Savunmalar (Suretyship Defenses)

Asıl borçlunun icra ya da iflasa maruz kalması durumunda, kefilin sorumluluğu sona ermez. Asıl borçlunun finansal riski, işlemin başlangıcından itibaren söz konusu olup, değişen şartlara göre, kefilin azli söz konusu olmaz. Alacaklının kusurlu davranarak, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde de, kefilin sorumluluğu sona ermez. Bir başka deyişle, asıl borçlunun hilesi (fraud by debtor), borçlunun aldatıcı beyanı (misrepresantation by debtor), ödünç şartlarında değişiklik (changes in loan terms), asıl borçlunun borçtan kurtulması (release of principal debtor), asıl borçlunun iflası (bankruptcy of principal debtor), asıl borçlunun aciz hale düşmesi (insolvency of principal debtor), asıl borçlunun ölümü (death of principal debtor), asıl borçlunun ehliyetsizliği (incapacıty of principal debtor), alacaklı tarafından yapılan usul işlem eksiklikleri (lack of enforcement by creditor), alacaklının ihbar yükümlülüğüne ilişkin kusuru (creditor’s failure to give notice of default), hallerinde kefilin sorumluluğu devam edecektir[24].

Borcun, asıl borçlu tarafından usulüne uygun olarak ifa edilmesi (proper performance by debtor), diğer kişilerce borcun ortadan kaldırılması (destruction of colleteral), borçlunun yerini bir başkasının alması (substitution of debtor), alacaklının hile ya da yalanı (fraud/misrepresantation by creditor), borçlu tarafından yapılan ödeme teklifinin alacaklı tarafından reddedilmesi (refusal by creditor), kefilin ödeme yapması için gerekli olan zaman aşımı süresinin geçmesi (statute of limitations), yazılı olarak düzenlenmemesi(statute of fraud) hallerinde, kefil bu hususları ileri sürerek, sorumluluktan kurtulabilir[25].

B. Kredi Mektupları (Letters of Credit)

Kredi mektupları (letters of credit)[26], lehdar (beneficiary), mektubu düzenleyen (issuer) ve  ödenen (payor) kimse olmak üzere, üç tarafı olan bir anlaşmadır[27]. Kredi mektubu, lehdara, kredi mektubunu çıkaran kuruluşlarca, kredi mektubunda belirtilen bedelin ödeneceği ifade eder[28]. Kredi mektupları finansman temini için geliştirilmiş bir ödeme aracıdır. Kredi mektupları, ödeme aracı olarak kullanılmasının yanı sıra, alacaklılar tarafından güven amaçlı olarak da kullanılabilir. Zira alacaklı, teminat mektubu ihraç eden kimse tarafından, mektupta belirtilen bedelin ödeneceğini bilir ve bu güvence altında satım sözleşmesini yürütür[29].

Kredi mektuplarının kullanımı uluslar arası ticarette de söz konusu olabilir. Uluslar arası satımlarda kredi mektupları kullanılmak suretiyle, satım işlemleri güvence altına alınırken, iç ticari ilişkilerinde de hızlı bir şekilde, kefalet sözleşmelerinin yerini, kredi mektuplarının aldığını, bu mektupların kulanım alanlarının hızla arttığı görülmektedir[30]. Bu yüzden, ariyet sözleşmelerinde, ödünç alan geri ödeme amaçlı olarak, kira sözleşmesinde, kira borcunun ifa edilmesi amaçlı olarak, yapım sözleşmelerinde (construction contract), müteahhidin  (contractor)  yükümlülüğünü ifa etmesine yönelik olarak da kullanılabilir. Kredi mektuplarının bu türleri “stand by letter”[31] olarak tanımlanmaktadır.

Kredi mektubu oluşturmak için, birkaç şekli zorunluluğa ihtiyaç duyulmaktadır. Bankalar genellikle standart formlar oluşturmak suretiyle, bu ihtiyacı gidermekteler. Ayrıca bazı özel durumlarda kişileştirilmiş kredi mektupları da düzenlenmektedir.

1. Tanım

Kredi mektubu, mektupta belirtilen şartlar dahilinde ihraçcı[32] tarafından ödenecek ya da kabul edilecek bir ödeme aracıdır. İhraççı genellikle bir bankadır.

Kredi işlemlerinde kullanılan kredi mektuplarında genellikle üç sözleşme vardır. Bunlardan birinci sözleşme, banka (issuer) ile müşterisi (customer of the issuer) arasında, kredi mektubu düzenlenmesine ilişkin anlaşmayı içerir. İkinci sözleşme ise, kredi mektubunun kendisidir. Üçüncü sözleşme ise, kredi mektubu verilen banka müşterisi ile, lehdarı arasındaki anlaşmayı yani, satım sözleşmesini imzalayan taraflar arasındaki anlaşmayı içerir. Kredi mektubu, her iki anlaşmadan bağımsız bir anlaşmadır[33].

Kredi mektubunun ihraççısı genellikle bir bankadır. Banka müşterisi ile olan ilişkileri çerçevesinde, teminat mektubu düzenler[34]. Kredi mektuplarını ihraç eden bankanın taahhüdü, satım sözleşmesini imzalayan (the underlying contract) tarafların taahhütlerinden bağımsızdır. Banka kredi mektuplarının yorumlanması ya da açıklanması için, diğer taahhütlere ya da taraflara baş vuramaz[35].

2. Taraflar

Kredi mektuplarında, (1)ihraççı (the issuer), (2) müşteri yani ihraççı banka ile teminat mektubu düzenlenmesine ilişkin anlaşma yapan kişi, (3) lehdar yani kredi mektubundan faydalanacak olan kişi, olmak üzere üç taraf bulunmaktadır. Bunlara ayrıca “an advising bank”[36] adı verilen bir bankada taraf olabilir. “An advising bank” adı verilen banka, kredi mektubunun geçerli olduğunu bildiren, diğer bir bankadır[37].

3. Süre (Duration)

Kredi mektubu, belirtilen zaman içerisinde geçerliliğini sürdürür. Genellikle azami süre miktarı, mektupta beyan edilir[38]. Öyle ki, mektup ihraççı tarafından kabul edildiği ya da ödendiği takdirde, sona erer. Kredi mektubu lehdarın seçimine göre, taksitli olarak da kullanılabilir[39]. Kredi mektubu ihraççı (banka) tarafından değiştirilemez ya da ilave hükümler konulamaz. Bu tür değişiklik banka tarafından ancak, kredi mektubunda düzenlenmiş olması halinde ya da lehdar lehine yapılmak kaydıyla mümkün olur[40].

4. Şekil

Kredi mektubu ihraççı tarafından yazılı olarak düzenlenmeli ve imzalanmalıdır. Eğer kredi bir banka tarafından çıkarılmışsa, ödeme için imza yazılı talep (documentary demand) ya da yazılı belge (documentary draft) gereklidir[41]. Eğer kredi banka olmayan bir kuruluş tarafından çıkarılmışsa, ödeme için gerekli olan talep ya da belge, bir senet şeklinde olabilir. Senet ya da belge bir kredi mektubu olarak kabul edilir. Ancak senet üzerinde bu belgenin kredi mektubu olduğu ibaresi yer almalıdır[42].

5. İhraççının Yükümlülüğü (Duty of İssuer)

Kredi mektubunda belirtilen şartlar gereğince, kredi mektubunu ihraç eden kuruluş, ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek durumundadır[43]. İhraççı teslim edilen mektubun ödenmesi riskini üzerinde taşır. Eğer bu riski üzerinde taşımaz ise, bu tür dokümanlara güvenle ödeme yaptığı için, geri ödemeyi (reimbursement) elde edemez. İhraççı dokümanın gerçeğe uygun olduğu ya da yapılan işlemin (the underlying transaction) ifa edildiğini, ispatlatmak ya da teyit ettirmek yükümlülüğüne sahip değildir. İhraççı haklı sebepler olmadıkça, ödemeden imtina etmesi halinde, sözleşmenin bozulması yüzünden müşterilere karşı sorumludur[44].

6. İhraççının Ödeme Talebi (Reimbursement of Issuer)

Kredi mektubunun ihraççısı, kredi mektubu altında uygun ödemeyi gerçekleştirdiğinde, müşteriden yapmış olduğu bu ödemeyi geri talep edebilir. Buna “reimbursement of issuer” adı verilir[45]. Eğer ödeme uygun olarak yapılmamışsa, ihraççının geri ödemeyi talep etmesi söz konusu olmaz. Kredi mektubu sona erdikten sonra yapılacak olan ödemeler, uygun olmayan ödemeye örnek teşkil eder. Ya da mektupta belirtilen miktarı aşan ödemelerde uygun olmayan ödemelerdir. Kredi mektubunda belirtilen şartlara uygun olarak yapılmayan ödemeler veya mahkemenin ödeme yasağına rağmen yapılan ödemeler de, uygunsuz ödemeler olup, ihraççının bu hallerde yapmış olduğu ödemeleri geri alması söz konusu olmaz[46].

 

II. SONUÇ

 

Günümüz ticari hayatında, tacirler ticari işlemlerini güven içerisinde yürütmek ve olumsuzluklara karşı riski asgari düzeye çekebilmek için, kredi mektupları gibi materyalleri kullanmaktadırlar. İnternet imkanlarının hızla gelişimi ve yayılması, ülkeleri ve mesafeleri kısalttı. İletişim alanında daha ucuz ve hızlı bir fırsat elde edildi. E-ticaret adı verilen, sanal alemde malları ve hizmetlerin satımı söz konusu olmaya başladı. Bu gelişmelerle birlikte, birbirlerini tanımayan, birbirlerinden binlerce kilometre uzaklıktaki kişiler, ticari ilişkiler içerisine girdiler. Bu ilişkiler sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve riskin asgari seviyeye çekilmesi için, kefalet, garanti ve kredi mektupları gibi sözleşmeler oluşturularak, taraflar arasına 3. kişilerde katılmaya başladı. Böylece yapılan hukuki işlemlerde güven tesis edildi.


KAYNAKÇA

           
ANDERSON, A.R./FOX, I./TWOMEY, P.D./JENNİNGS, M.M./SMİTH, P.S., Business Law and The Legal Environment, Ohio 1999.
ATİYAH, P.S., An Introduction to the Law of Contract, 1981.
BRANDT, G.W., The Law of Suretyship and Guaranty, 1905.
BRAYN, A.G., Black’s Law Dictionary, 1999(atıflar için sadece BRAYN  kullanılmıştır).
BRAYN, A.G., A Dictionary of Modern Legal Usage, 1995.
DOBBS, D.B., Law of Remedies, 1993.
DOLAN, J.F., The Law of Letters of Credit, 1984.
SİMPSON, L.P., Handbook on the Law of Suretyship, 1950.
OVACIK, M., İngilizce Türkçe Hukuk Sözlüğü, B.2, Ankara 1986.
WHİTE, J.J./SUMMERS, R.S., Uniform Commercial Code, 1995.




© Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi ÇORUM

[1] . SİMPSON, L.P., Handbook on the Law of Suretyship, 1950, s.205.
[2] . OVACIK, M., İngilizce Türkçe Hukuk Sözlüğü, B.2, Ankara 1986, s. 300; BRAYN, A.G., Black’s Law Dictionary, 1999, s. 1456(sonraki atıflar için sadece BRAYN  kullanılacaktır). Suretyship olarak, “involu
[3] . OVACIK 157.
[4] .  ANDERSON, A.R./FOX, I./TWOMEY, P.D./JENNİNGS, M.M./SMİTH, P.S., Business Law and The Legal Environment, Ohio 1999, s.676.
[5] . BRAYN, A.G., A Dictionary of Modern Legal Usage, 1995, s.609.
[6] . BRAYN 815.
[7] . BUSİNESS LAW 676.
[8] . BRAYN 711.
[9] . BUSİNESS LAW 676.
[10] . BRAYN 773.
[11] . BUSİNESS LAW 676 vd.
[12] . ATİYAH, P.S., An Introduction to the Law of Contract, 1981, s.141.
[13] . ATİYAH 141.
[14] . ATİYAH 141 vd.
[15] . SİMPSON 205 vd.
[16] . BRAYN 597.
[17] . DOBBS, D.B., Law of Remedies, 1993, s. 404.
[18] . DOBBS 404.
[19] . BUSİNESS LAW 677.
[20] . BRANDT, G.W., The Law of Suretyship and Guaranty, 1905, s. 9 vd. Kefaletin değişik türleri olarak, “involuntary suretyship” (ihtiyarsız kefalet), “personal suretyship”(kişisel kefalet), “real suretyship”(gerçek kefalet), “suretyship by operation of law”(hukuki bir işlemle kefalet), “voluntary suretyship”(ihtiyari kefalet) sayılabilir.
[21] . BRANDT 9 vd..
[22] . BUSİNESS LAW 678.
[23] . BUSİNESS LAW 678.
[24] . BUSİNESS LAW 678 vd.
[25] . BUSİNESS LAW 678 vd.
[26] . OVACIK 200.
[27] . DOLAN, J.F., The Law of Letters of Credit, 1984, s. 2.
[28] . DOLAN 2.
[29] . DOLAN 2.
[30] . DOLAN 2.
[31] . DOLAN 2.
[32] . İhraçcı kuruluş banka ya da herhangi finansal kuruluş olabilir.
[33] . WHİTE, J.J./SUMMERS, R.S., Uniform Commercial Code, 1995, s. 105.
[34] . WHİTE/SUMMERS 105.
[35] . WHİTE/SUMMERS 105 vd.
[36] . Artoc Bank & Trust v Sun Marine Terminals(Tex App) 760 SW 2d 311 (1988).
[37] . UCC & 5-107.
[38] . DOLAN 8 vd.
[39] . DOLAN 11.
[40] . DOLAN 11.
[41] . UCC & 5-103(1)(b).
[42] . Hendry Const. Co. v Bank of Hattiesburg(Miss) 562 so 2d 100(1990).
[43] . BUSİNESS LAW 683.
[44] . BUSİNESS LAW 684.
[45] . BUSİNESS LAW 684.
[46] . BUSİNESS LAW 684.

Teminat mektubu yerine kefalet sigortası

Teminat mektubu yerine kefalet sigortası


İSTANBUL - Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) müjdeyi verdi, 2013'den itibaren sigorta şirketleri kefalet sigortası vermeye başlayacaklar.  Bankalardan alınan teminat mektubu yerine geçecek ve aynı metine sahip olan kefalet sigortası özellikle yüksek tutarlı projelerde şirketlere maliyet avantajı sağlayacak.
DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan TSRŞB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kalkavan, "Çalışmalarda Hazine Müsteşarlığı ile birlikte sona geldik, çok yakında bu sigortanın da genel şartları çıkacak.  Kefalet sigortasını gelecek yıldan itibaren vermeye başlayacağız. Finansal olarak güçlü olan ancak gerçekleştirdiği projelerin büyüklükleri sebebi ile bankalardan yeteri tutarda teminat mektubu bulamayan şirketlere sigortacılar aynı mektup metinleri sağlayarak kefil olacaklar."  dedi.
Çekte hapis cezası kalkınca ihtiyaç doğdu
Sözlerine devam eden Kalkavan, "Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikle çekte hapis cezasının kalkmasından sonra bu konuda çok talep görüyoruz. İnsanlar çek aldığı kişilerden bu tür bir sigorta istiyorlar. Sigorta şirketi kişiyi araştırıyor, yeterli mali güce sahipse teminat veriyor. Böylece karşısında iş yapan da sigortalıdan çek yerine sigorta teminatı talep ediyor. Değişen çek yasasıyla doğan boşluk kısmen giderilebilecek" diye konuştu.
Büyük fonlarla kaynak sıkıntısı kalkacak
Kefalet sigortasının banka teminat mektubu yerine geçeceğini kaydeden Kalkavan, "Bankacılar buna çok da itiraz etmeyecekti çünkü onların limitleri yeterli olmayabiliyor. Sigortada ise yurtdışı bağlantılı olacağı için, büyük sigorta kuruluşların fonları devreye girecek.  Bankaların teminat bulmaları zor olabiliyor ama sigortacılar reasüransla yoluyla yurtdışı garantisi sağlayabilecek. Dolayısıyla ülkeye yurt dışından ek kapasite getirilecek, şirketlerimizin finansal kapasiteleri artacak ve büyük projeler daha çok desteklenecektir. Ve bu amaçla bankalar ile birlikte hareket edilerek projeler ortaklaşa desteklenecektir." dedi. 
İhale kanununda değişiklik bekliyoruz
Kefalet sigortası için ihale kanununda değişiklik yapılmasının gerektiğini bildiren Mehmet Kalkavan, "Bu konuda bir de problemimiz var. Mesela devlet ihale kanununda kefalet sigortası teminat olarak kabul edilmediğinden kanuna  eklenmesi lazım. Böylece müteahhitler devlete iş yaparken teminat mektubu yerine kefalet sigortasını da teminat olarak sunabilecekler. Değişiklik bekliyoruz, bu sigorta ihale kanununa eklenirse büyük derinlik kazanacaktır" diye konuştu.

TEMİNAT MEKTUBU NEDİR? İŞ YAŞAMINDA NASIL KULLANILIYOR?

TEMİNAT MEKTUBU NEDİR? İŞ YAŞAMINDA NASIL KULLANILIYOR?

Bankacılık ve finans enstrümanlarından biri olduğu halde likit mi, nakit mi, teminat mı, kredi mi  tartışmalarıyla hukuk adamları, bankacılar ve kamu kurumu yöneticilerinin aralarında tartıştığı bu kavramı acaba yeterince tanıyor muyuz? Teminat mektubu bir kredi olarak kullanılabilir mi? İş dünyası yeterince  kullanabiliyor mu? Kredi faizini haram sayan islami kesim tarafından, faizi olmadığı için  komisyon ve masraf karşılığı kesintileriyle alternatif bir kredi kaynağı mı? Bu yazımızda kafalardaki benzeri soruları biraz olsun yanıtlamaya çalışacağım.

Eğer banka ve finans kuruluşlarının web sayfalarına bakarsanız birbirine yakın olmakla birlikte farklı tarifler bulabilirsiniz. Yaptığımız incelemelerde Vakıfbank’ın tarifini, Dünya’da ki uygulamaların tümünü kapsamasa da, ülkemizdeki uygulanan şekliyle en özet ve kolay anlaşılır buldum. Ayrıca bankanın bu enstrümanı bir kredi olarak tanımlayarak “Teminat Mektubu Kredisi” şeklinde  başlık atması da bizim açımızdan daha uygun bir yaklaşım sergiliyor.

TEMİNAT MEKTUBU NEDİR?

 “Yurt içinde veya yurt dışında yerleşik gerçek ya da tüzel kişiler lehine bir malın teslimi, bir işin yapılabilmesi ya da bir borcun vadesinde ödenmesi v.b. konularda, sözkonusu yüklenimin yerine getirilememesi halinde, belirli bir tutarın kayıtsız şartsız ödeneceğinin bir mektupla taahhüt edildiği kredi uygulamasıdır.” http://www.vakifbank.at/index.php?id=544

TEMİNAT MEKTUBU ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Teminat mektubu çeşitleri banka web sayfalarında genellikle geçici ve kesin teminat mektupları, avans teminat mektubu, gümrük idarelerine verilen mektuplar olarak sayılıyor. Bayilik ve distrübutörlük için verilen mektuplarla, çok yaygın olmasa da Kira sözleşmelerine bağlı olarak verilen teminat mektuplarıyla karşılaşılmaktadır. Kapsam olarak limit içi ve limit dışı, süre olarak da süreli veya süresiz mektup tanımları yapılmaktadır.

TEMİNAT MEKTUBU TARAFLARI KİMDİR?

Yukarıdaki tarif ve açıklamalar gösteriyor ki bankadan teminat mektubu alabilmek için öncelikle üç tarafın olması (Garanti veren – BANKA, Garantiyi alan – MUHATAP ile Eylemi garanti eden tüzel kişi– LEHTAR) gerekirken, ortada MUHATAP ile LEHTAR arasında mal, gayrimenkul, teçhizat, taahhüt, v.b. konular için imzalanmış (Veya teminat mektubuna bağlı olarak imzalanacak.) bir sözleşmenin olması gerekmektedir. Eğer LEHTAR’ın bankada yeterli kredi portföyü yoksa, kendisine teminat ve/veya kefil olarak kredi portföyünü tahsis eden bir iş adamı veya yurt dışı finans kurumundan söz edebiliriz ki buna KONTRAGAN (Kontrgaranti)veya GARANTÖR (Garanti Veren) diyoruz. İleriki satırlarda bu dördüncü taraftan özellikle yurt dışı finans kuruluşu-bankalar konusunda değineceğiz.

YURT DIŞINDA TEMİNAT MEKTUBU ÇEŞİTLERİ.

Gelişmiş ülke banka ve finans kuruluşları ile Dünya ticari hayatına baktığımızda ise henüz ülkemizde tanınmayan farklı teminat mektubu çeşitlerine de rastlıyoruz. Bunların içinden en önemlileri aşağıdadır;

-         Özel metinli teminat mektupları,
-         Performans bond,
-         Stand by akreditif,

Özel metinli Teminat mektubu; Mektubu talep eden LEHDAR’ın kullanım amacına yönelik olarak bankası aracılığıyla yapacağı talebe göre, teminat mektubuna özel şart ve esneklikler konulması istenebilir. Örneğin: Nakde dönüştürülebilir, Kısmen / tamamen Devredilebilir, …. Yıl vadeli, gibi. Özellikle yurt dışı bankalardan sağlanacak KONTRAGAN veya GARANTÖR özelliklerdeki mektuplarda amaca uygun olarak bu tip taleplerde bulunulması gerekebilir.

Performans Bond; Belli bir işin veya performansın sonucuna göre verilen genellikle kısa vadeli 3-6 aylık mektuplardır. Ben Türk bankalarınca bu tip bir enstrüman kullanıldığını görmedim. Hatta bazı bankacılara söz ettiğimde ilk defa duyduklarını söylediler. Halbuki LEHDAR’ı, MUHATAP’ın eksik taahhütlerine karşı gereksiz yere ödeme sorumluluğundan kurtarabilecek bu yöntemin kullanılması halinde, Türk hukuk sisteminde dava konusu olan bir çok muvazalı konu başlamadan önlenebilecektir. Örneğin sporcu ve antrenörlere verilen vadeli teminat mektupları da sözleşmelerine eklenecek bir madde ile yeterli performans göstermedikleri takdirde ödeme yapılmayacağı veya kısmen yapılacağı şeklinde teminat altına alınabilir.

Stand by akreditif; İhracatçılar için geçerli olan akreditifin bu şekli de bir teminat mektubu olarak kabul edilmektedir.

SİGORTALI TEMİNAT MEKTUBU NEDİR?

Gelişmiş piyasalarda verilen teminat mektuplarının ortak özelliği sigortalı olmasıdır. Mektup miktarıyla sınırlı olmak üzere zarar karşılığı MUHATAP’a ödenir ancak, LEHDAR’ın ard niyetli ve sözleşmeye aykırı bir eylemi yoksa bu meblağ kendisinden tahsil edilmez. Sorun sigorta şirketinin avukatları tarafından ödeme yapıldıktan sonra incelemeye alınır. Eğer LEHDAR kasıtlı ve suçlu bulunursa, kendisine dönülecek ve/veya uluslar arası finans piyasalarında kara listeye alınacaktır.

Doğal olarak bu mektuplar, komisyon bedelinin dışında alınan sigorta bedeli nedeniyle daha masraflıdır.  Sigorta bedeli ise yapılan sözleşmenin niteliğine ve LEHDAR’ın risk durumuna göre değişebilir. Türkiye’de de Eximbank tarafından yurt dışında mütahitlik hizmetleri yapan firmalar için benzeri bir uygulama mevcut olup, mektubun bir kısmının karşılanması taahhüt  edilmektedir. Ancak burada mektubun haksız yere tahsil edildiğinin ispat sorumluluğu sigortalıya (LEHDAR) yüklenmektedir.

TEMİNAT MEKTUBU BİR KREDİ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Türk bankalarından alınan teminat mektubunun doğrudan kredi olarak kullanılması söz konusu değildir. (Avans teminat mektupları hariç.) Zaten sizin bankada bir kredi portföyünüz yoksa teminat mektubu kullanamazsınız. Kredi portföyünüz varsa da zaten kredi kullanabiliyorsunuz demektir. Ancak teminat mektubu ile bir bankanın ödeme taahhüdü desteği, satın alınacak mal ve hizmetlerde daha uzun vade, daha fazla satın alım kotası ve ek iskonto alınmasında fırsat yaratabilir. Bu da ticari faaliyetin gelişmesi ve karlılığın artması demektir. Hatta sermaye bağlanmadan minimum Finansman maliyeti ile iş yapabilme fırsatı doğacaktır. Keza MUHATAP’da, banka teminat mektubu aldığı için kendisini daha güvencede hissedecektir.

Yurt dışı bankalardan alınan teminat mektupları ise yukarıda açıkladığımız gibi KONTRAGAN veya GARANTÖR nitelikli mektuplardır. Eğer yurt dışı banka, yurt içindeki bir bankanın teminat mektubu düzenlemesi için mektup veriyorsa KONTRAGAN, yurt içindeki bankanın verdiği krediye karşılık teminat veriyorsa (Nakde dönüşebilen diye de bilinir.) GARANTÖR diye adlandırılır. İşte GARANTÖR özellikli bir teminat mektubu üstelik TOP 100 veya daha iyi dereceye sahip banka tarafından verilmişse, kesinlikle en iyi şartlarda kredi kullanımı için bir fırsattır. Diğer bankalardan alınacak mektuplarda ise yurt içi bankanın veya ulusal bankalardan birinin muhabirlik ilişkisi aranarak kredilendirme yapılır.

TEMİNAT MEKTUBU KREDİ OLARAK KULLANILDIĞINDA MALİYETİ NEDİR?

Yukardaki açıklamalardan sonra belki de hemen akla gelebilecek soruyu yanıtlamaya çalışacağım. Daha önce de açıkladığım gibi yurt dışından alınan teminat mektupları sigortalıdır. Aslında yurt dışı finans işlemlerinde bankalar riski üstlenmedikleri için, kredi ve/veya teminat mektuplarını mutlaka bir sigorta şirketi üzerinden geçirirler. Bankalar sadece finans trafiğini yönetir. Teminatlama işini sigorta şirketlerine bırakmışlardır. Ülkemizde neredeyse her bankanın bir sigorta şirketi olduğunu biliriz. Yurt dışında da sigorta şirketlerinin bankaları (Finans kuruluşları) var dersek yanlış olmaz.

Diyelim ki 3 yıl vadeli bir teminat mektubu talebimiz var. Sigorta bedeli % 15, her yıl için % 1 uzatma komisyonu ödemeli olsun. Bize 3 yıllık maliyeti % 17 dir. Aracılık v.b. maliyeti ile % 18. Yıllık maliyeti 18/3= % 6 eder. Eğer siz bu mektubu bankanıza GARANTÖR teminat olarak verirseniz, kullanacağınız kredinin maliyetini de üzerine eklemeniz gerekir. Bu durumda karşılaştırmayı ödediğiniz vade farkı veya çek kırdırma maliyeti ile yapmanız gerekir. Ancak siz bu mektubu üstlendiğiniz 10.000.000 USD lık ve üç yıl süreli bir taahhüdün, % 10 avansını almak için kullanırsanız, avans kullanma maliyetiniz % 18, işin toplamı içinde ise maliyetiniz % 1,8 olacaktır. Eğer karlılığınız % 20 civarında ise % 1,8’lik maliyet önemlimidir? Hatta siz bu maliyeti elinizdeki peşin parayı kullanarak düşürdüğünüz diğer satın alım avantajlarıyla gideremez misiniz?

İSLAMİ KESİM AÇISINDAN TEMİNAT MEKTUBU KOMİSYONU CAİZMİDİR?

Ülkemiz iş yaşamında giderek ağırlığını hissettiren finans kuruluşları ve islami geleneklere göre ticaret yapmaya özen gösteren iş adamları için faiz haramdır görüşü hepimizce malum. Bu konuda muhtelif görüşler olsa da, islam hukuku profesörü sayın Hayrettin KARAMAN’a göre, teminat mektubu kefaleti fertler arası kefaletten farklı olup, kefaleti veren banka ve finans kuruluşlarının yaptıkları işlerden dolayı aldıkları komisyon, masraf karşılığı olarak görülmelidir. http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00124.htm Teminat mektubunun sigorta masrafı ise zaten gider olarak yazılıp, islami geleneklere de aykırı olmadığından bir sakınca doğurmamaktadır. O halde “ya kendi öz sermayen veya ortağının sermayesi ile iş kurarak, yatırım yapabilirsin” görüşünün hakim olduğu bu girişimciler için teminat mektubu kullanarak kredilendirme sistemi çok daha uygun bir finansman modeli olarak ortaya çıkmaktadır.

İŞ DÜNYASI TEMİNAT MEKTUBUNU YETERİNCE KULLANABİLİYOR MU?

Ulusal bankalarda kredisi olan şirketler, teminat mektubu avantajlarından yararlanabilmektedir. Genellikle ihaleye girmek için kullanım yaygındır. Mal alımı, borç öteleme gibi kullanım alışkanlıkları yeterli değildir. Kredi Garanti Fonu gibi kuruluşlar ise yetersiz olup, son dönemde KGF’nin kaynakları arttırılarak cazip hale getirilme girişimleri görülmektedir. Ancak formalitelerin yoğunluğu ve uzunluğu nedeniyle iş adamlarınca cazip bulunmamaktadır. Hala ipotek teminatı ve sicili bozuk olmayan kefil gibi taleplerle iş adamlarımız önüne engeller çıkarılmaktadır.

Yurt dışı bankalardan teminat mektubu almak da çok yaygın bir uygulama değildir. Halbuki elinde bir sözleşmesi olan işadamı, Türkiye’de temsilcisi olan bir yurt dışı banka veya finans kuruluşundan teminat mektubu temin edebilir. Bu konuda aracılık hizmeti veren ciddi kuruluşlar az da olsa vardır. Kanımca önümüzdeki yıllarda bu tip aracı kurum ve kuruluşların sayısında artışlar olacaktır. En azından AB’nin uyum yasaları çerçevesinde sigortacılık sektörünün ülkemizde de gelişmesine paralel olarak, ulusal bankalarımız verecekleri kredi ve teminat mektuplarında, gelişmiş batılı ülkelerdeki uygulamalara benzer sigorta teminatı oluşturmaya başlayacaklardır. Henüz BASEL II kriterlerini dahi uygulama konusunda 2007 başlangıç yılı olarak kabul edilmesine rağmen alacağımız çok yol varken, fazla iyimserlik olarak bu temennime katılmayanlar olabilirse de, yabancı bankaların artan birleşme talepleri karşısında, bizim geleneksel bankacılık alışkanlıklarımızın çok kısa sürede değişebileceğini düşünüyorum. Aslında neredeyse tüm bankalarımız BASEL II hazırlıklarını tamamlamıştır. Başta KOBİ’ler olmak üzere iş dünyamız ise hala gelişmeleri takip etmekte zorlanmaktadır.

SİGORTA TEMİNAT MEKTUBU HAKKINDA SIKÇA SORULANLAR

SIKÇA SORULANLAR
Sigorta Teminat Mektubu
Teminat Mektubu nedir ? Türkiye’de nasıl kullanılmaktadır ?
Kamunun açtığı yapım ihalelerine girerken, ihaleyi kazandıktan sonra ve işin yapımı sürecinde "Devlet İhale Kanunu" gereğince kamuya verilmesi gereken teminatlar, güvenceler vardır. Kabul edilebilecek güvencelerin neler olduğu mevzuatta belirtilmiştir, teminat mektupları da kabul edilen güvencelerden biridir.
Kamu, ihale güvencelerini ne için, neye karşılık ister?
Açılan ihalelerde işveren kamudur, yapılacak iş, kamunun mülkiyeti kaydıyla yapılacaktır, ödemeleri kamu tarafından sağlanacaktır. Kamu, ihaleyi açarken, hem seçici olmak, hem de ihaleyi kazanan firmanın sözleşme yapmasını garantilemek amacıyla bu geçici teminata ihtiyaç duyar.
Teminat çeşitleri nelerdir ?
• Geçici Teminat
• Kesin Teminat
• Avans teminatları,
• İstihkaklardan kesinti teminatı,
• Malzeme garantisi teminatı
Bu teminatlara "sözleşme garantileri" de denilebilir.
Geçici teminat nedir ?
Geçici teminat, ihalenin kazanılması durumunda teminatın kesin hale döndürüleceğini, garantilemek ve ihaleyi kazanan müteahhidin herhangi bir nedenle sözleşme yapmaması halinde, işverenin uğrayabileceği zararları karşılaması niyetiyle istenir.
Kesin teminat nedir ?
İhalenin kazanılması durumunda bu defa işin sonuna kadar işverende kalacak olan bir kesin teminat verilecektir. Bu da, müteahhidin işi zamanında ve eksiksiz yapamaması halinde işverenin zararlarını karşılamak amacıyla aldığı bir teminattır.

Sözleşme Teminatlarını hangi kurumlar düzenler ?

Sözleşme teminatları yabancı ülkelerde banka veya sigorta şirketleri tarafından, yurdumuzda ise sadece bankalar tarafından düzenlenmektedir.
Sigorta Teminatı nedir ?

Sözleşme teminatı sigortalarının konusu, her tür garanti sigortalarında olduğu gibi, bir işin yapım ve bitirilmesini üstlenen kimsenin, o işi anlaşma şartlarına uygun biçimde ve zamanında bitirip teslim etmemesi, aldığı avansları ödememesi halinde, taahhüt sahibinin yerine sigortacının geçerek, iş sahibinin zararını karşılamasıdır. Burada sigorta şirketi, işi yapmakla yükümlü olanın işverene karşı kefili durumundadır.
Sigorta Teminat çeşitleri nelerdir ?
Tüm dünyadaki sigorta endüstrisinde ise temel olarak altı çeşit teminat uygulanmaktadır.
1. İhale teminatı (bid bond veya proposal bond),
Müteahhidin ihaleye katılmasını sağlar. Müteahhit ihaleyi kazandığı halde işe başlamaz ve ihale yenilenerek başka müteahhide verilirse, iki ihale arasındaki fark veya işverenin uğradığı zarar, sigorta şirketi tarafından ödenir. Bazı hallerde bu teminat, eksiltme bedeliyle mukavele bedeli arasındaki farkı da temin edebilir.
2. Kesin teminat (performance bond),
Müteahhidin proje ve sözleşme şartlarına göre işi yürütememesi ve bitirememesi halinde, işverenin zararını sigorta şirketi öder.
3. Avans teminatı (advance payment bond),
Peşin avans verilen işlerde, işin şu veya bu nedenle yapılamaması ve avansın sözleşme hükümlerine göre iade edilmemesi halinde, sigorta şirketi avans tutarını işverene öder ve dilerse müteahhide rücu eder.
4. Kesinti teminatı (retention money bond),
Bu garanti karşılığında, istihkaklardan kesilen miktarın bir kısmı veya tamamı müteahhide, kesintileri geri verme zamanı gelmeden verilebilir.
5. Bakım devresi teminatı (maintenance bond),
İnşaat işlerinde "bakım dönemi", montaj işlerinde "tecrübe dönemi" içinde meydana gelebilecek zararlar bu teminatla karşılanır.
6. Şirket kefalet teminatı (company suretyship bond)
Teçhizatın kiralandığı veya gerekli malzemenin sözleşmede belirtilen zaman içinde imal edilmediği veya gönderilmediği veya işverence malzemenin temin edilerek müteahhide verildiği hallerde kullanılan bir teminat türüdür.
Bu grupta: Gümrük teminatı (customs bond), tedarik teminatı (supply bond), malzeme teminatı (material bond) gibi teminatlar vardır.
Yurtdışında Sigorta Teminatı nasıl değerlendirilmektedir ?

Dış ülkelerde teminatlar ve kefalet hizmetleri, banka garantisi veya sigorta sertifikası (insurance certificate) şeklinde verilmektedir ve ihale sözleşmelerinde ikisi arasında bir ayrım yapılmamaktadır. Sigorta teminatları birçok ülkede banka teminat mektuplarından daha muteber sayılırlar.
Türkiye’de Sigorta Teminatı kullanılabilir mi ?

Devlet ihale kanununda, kabul edilebilecek teminatlar içinde banka teminat mektubu vardır, ama sigorta şirketlerinin verebileceği sigorta teminatlarından bahsedilmemektedir.
Sözleşmelerdeki mevzuat yetersizliği nedeniyle teminat olarak banka teminatı anlaşılmakta, sigorta teminatından bahsedilmemektedir. Oysa borçlar kanununda bile, teminattan bahsederken ayrım yapılmamaktadır. Sigorta teminatı kullanılmasının Türk Hukuku ile çelişen bir tarafı yoktur. Konudaki tek sıkıntı, bu güne kadar yaygın olarak kullanılmamış olmasından kaynaklanan uygulama eksikliğidir. Bir düzenlemeyle, devlet ihale kanununa sigorta şirketlerinin teminatlarının da kabul edilebileceği eklenebilir ve böylece bu işlemler hayata geçirilebilir. Bu konuda Artı Re gerekli çalışmaları yapmaktadır.
Sigorta Teminatı ile Banka Teminatı arasındaki farklar nelerdir ?
Bankaların vermekte olduğu teminatlarla sigorta şirketinin verdiği teminatlar farklıdır:
• Bankanın verdiği teminat mektupları için aldığı komisyon, sigorta şirketinin aldığı ücretten çok yüksektir.
• Bankalar, şartsız, bir çeşit mali garanti verirler. Sigorta şirketleri ise, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesinden doğabilecek sorumlulukları üstlenir.
• Banka teminat mektuplarında şu ibare yer alır:
"...taahhüdünü ilgili kanun, sözleşme ve şartname hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, protesto çekmeye, adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile idare arasında çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akibet ve neticeleri nazarı dikkate alınmaksızın, ilk talebiniz üzerine nakden ve tamamen ödeneceği..."
Sigorta şirketleri tarafından verilen kesin teminatlarda ise şu ibare yer alır:
"...işin müteahhit tarafından sözleşmeye uygun şekilde yapılmamış veya hatalı yapılmış olduğu hallerde, sigortacı, işverenin uğramış bulunduğu zararı, yazılı miktara kadar öder ve bu teminat hükümden düşer."
• Burada sigortacının sorumluluğu, azami verilen teminat limitine kadar olmak üzere meydana gelen zarar tutarını ödemektir ve bazı hallerde işverenden, uğradığı zararın nedeninin ispatını da isteyecektir.
• Bankalar, sözleşmedeki şartlar yerine getirilmediği veya zamanında yerine getirilmediği takdirde talep üzerine teminattaki tutarın tümü nakde çevrilebilen bir tür garanti verir. Sigorta ise, sözleşmenin yerine getirilmemesi veya zamanında yerine getirilmemesi halinde meydana gelecek "işverenin zararını" öder ki bu da daha gerçekçi ve adil bir uygulamadır.
Sigorta Teminat Mektupları ülkemizde kullanılabilecek midir ?
Her ne kadar, sigorta teminatlarının ülkemizde yaygın biçimde kullanılmamasının bir sebebi sözleşmelerin ve mevzuatın yetersizliği denilse de özellikle son yıllarda sıkça yapılan dış kredili ihalelerde, uluslararası ihalelerde veya FIDIC sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin uygulandığı ihalelerde sigorta teminatı kullanımına izin verilmektedir ve giderek yaygınlaşmaktadır. Uluslararası bir ihalenin veya dış kredili ihalelerin sözleşmeleri incelendiğinde, banka veya sigorta teminatının kullanılabilirliği görülecektir. Türkiye’de de bu nedenle Sigorta Teminat Mektupları’nın kullanılmasının yaygınlaşacağı görülmektedir.

Sigorta Teminat Mektubu kullandırmak için koşullar nelerdir ?

Müteahhit bir firmaya sigorta veya reasürans piyasalarından teminat verilirken, müteahhidin deneyimleri, işverenin gücü ve uygulama sözleşmelerinin uluslararası standartlara uyumu ana kriterler olarak değerlendirilmekte, doğrudan doğruya işin yapılabilirliği ve işi yapamamaktan kaynaklanan işveren zararları teminat altına alınmaktadır.
Mektup temini gereken işler için müteahhit şirketin en az son 3 yıldır uluslar arası denetim firmalarınca denetlenmiş olması şartı aranmaktadır.

Şirket, bir holdinge bağlıysa, çalışmayı holding bazında yapmak, iştirakler arası nakit akışını görmek ve konsolidasyon açısından gerekmektedir. 

Kefalet Sigortası Genel Şartları Yayınlandı!

Kefalet Sigortası Genel Şartları Yayınlandı!

76200

Hazine Müsteşarlığı bir işi taahhüt eden ya da belirli bir mal-hizmeti satıp da teminat mektubu arayan şirketlerin derdine deva olacak Kefalet Sigortası’nın Genel Şartları’nı yayınladı.
KEFALET SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
A. SİGORTANIN KAPSAMI
A.1- Sigortanın Konusu
Bu sigorta sözleşmesi ile sigortacı, borçlunun poliçede tanımlanan borç yükümlülüğünü yerine getirememesi rizikosuna karşı, bu genel şartlarda ve poliçe özel şartlarında belirtilen hüküm ve şartlar çerçevesinde, borçluya kefil olarak poliçede belirtilen lehdara teminat sağlar.  Sigortacı bu sigorta sözleşmesi çerçevesinde üstlendiği yükümlülük uyarınca ilgili lehdar veya lehdarlara ödeme yapar.
Sigortacı, lehdara karşı borçluya doğrudan kefalet yoluyla kendisi kefil olabileceği gibi, dolaylı kefalet yoluyla banka, kredi garanti kuruluşları veya diğer finans kuruluşlarının borçlunun yükümlülüğü için lehdara karşı kefil olmalarına bağlı olarak teminat sağlayabilir.
Bu sigorta anlamında “kefalet”, borçlunun borçlarına kefil olunmasını veya bu borçlarla ilgili sair taahhütler altına girilmesini ifade eder.
Borçlu, sigorta koruması elde etmek üzere bizzat kendisi sigorta yaptırabileceği gibi, bir başkası da onun lehine sigorta yaptırabilir. Başkası lehine yapılan sigortada, sigorta ettiren için öngörülen yükümlülükler, borçlu için de geçerlidir.
A.2- Teminat Türleri ve Tanımlar
Aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere, bu sigorta kapsamında sunulan teminatların tanımları aşağıdaki gibidir.
Avans Ödeme Teminatı: Bir ihale, proje ya da mal ve hizmet ticareti kapsamında avans ödeme alan tarafın, lehdara karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve avansın geri ödenmemesi riskine karşı teminat sağlar.


İmalat / Bakım / Onarım Teminatı: İnşaat, mühendislik ya da makine üretimi gibi iş performansının iş teslimi sonrasında değerlendirildiği hallerde, iş teslimini takiben belli bir süre sonra işçilik kusuru sonucu ortaya çıkan zararlara karşı teminat sağlar.
Emniyeti Suistimal Teminatı: Kefalet senedinde ismi belirtilen çalışanların, hile, dolandırıcılık, zimmete para geçirme gibi eylemleri nedeniyle, işverenin zarar görmesine karşı teminat sağlar.
Gümrük ve Mahkeme Teminatı: Vergi daireleri, gümrük idareleri ve mahkemelerin lehdar olarak yer aldığı, bir dava açılabilmesi, gümrükten malın çekilebilmesi veya gümrükleme işleminden doğan hata nedeniyle doğabilecek kamu alacağının karşılanması için sigorta ettirenden talep edilen kefalet teminatı türüdür.
İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı: Sigorta ettirenin ihalenin tamamlanması öncesinde ihaleden ayrılması, ihaleyi kazanması halinde sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçmesi, ihale kapsamında sunması gereken teminatları sunamaması riskine karşı teminat sağlar.
Ödeme Teminatı: Tüm taşeronlara ve işçilere yapılacak ödemelerin yapılmamasına karşı teminat sağlar.
Performans Teminatı: Proje sahibinin yükümlülüklerini sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde yerine getirmemesi riskine karşı teminat sağlar. Sigorta ettirenin yükümlülüğünü yerine getirememesi durumunda, sigortacı yeni bir yüklenici ile anlaşıp işin tamamlanmasını da sağlayabilir.
Sözleşme Teminatı: Borçlunun sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri gerektiği şekilde yerine getirmemesine karşı teminat sağlar.
            A.3- Ek Sözleşme İle Teminat Altına Alınabilecek Haller
Lehdarın mevzuat hükümlerine uymaması sebebiyle borcun yerine getirilmemesi.
            A.4- Sigorta Sözleşmesinin Süresi
Aksi kararlaştırılmadıkça, sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, Türkiye saati ile öğlen 12.00’da başlar ve öğlen saat 12.00’da sona erer.
A.5-  Sigorta Sözleşmesinin Sona Erdirilmesi
Sigorta ettiren, sigorta sözleşmesini herhangi bir zamanda derhal hüküm doğuracak şekilde sona erdirme hakkına sahiptir. Bu durumda sigorta ettiren, B.2. maddesinde belirtilen şartlar saklı kalmak üzere,  yürürlükte olan kefalet senetlerini sigortacıya iade edeceği güne kadar tahakkuk edecek olan prim ve poliçede belirtilen her türlü ilave masrafı sigortacıya ödemekle yükümlüdür.
Aşağıdaki haller dışında kalan diğer tüm hallerde, sigorta sözleşmesi, kararlaştırılan sürenin bitiminde sona erer.
1) Sigortacı, devam eden sigorta sözleşmesini, lehdara karşı yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla,  bir ay önceden yazılı ihbarda bulunmak suretiyle sona erdirebilir.
2) Sigortacı, vermiş olduğu kefalete ilişkin yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki hallerde, sigorta sözleşmesini derhal hüküm doğuracak şekilde sona erdirebilir veya sigorta ettirenden ek güvence ya da ek prim talep edebilir:
a) Sigorta ettirenin, sigortacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya sigortacıya yanlış beyanda bulunması,
b) Sigorta ettirenin, mali durumunun sigorta sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuş olduğunun tespit edilmesi,
c) Sigorta ettirenin aşağıdaki B.7. maddesi gereğince talep edilen güvenceyi sunamaması; sigortacıya verilen güvencenin, yetersiz kalması, hükümsüz veya değersiz hale gelmesi.
B.  KEFALETE İLİŞKİN KOŞULLAR VE TAZMİNAT
B.1-  Beher Kefalet Senedinin Düzenlenmesinden Önce Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Sigortacının kefil olması aşağıdaki koşulların yerine getirilmesine bağlıdır.
Sigorta ettirenin doğrudan kefalete ilişkin yükümlülükleri dolaylı kefalet için de geçerlidir. Bu kapsamda, sigorta ettiren;
a) En son yıla ait hesap özetleri ile varsa bağımsız denetim raporunu,   derhal, sigortacıya sunmakla ve sigortacının talebi üzerine, konuya ilişkin gerekli açıklamaları yapmakla yükümlüdür. Ancak, yıllık hesap özetleri öngörülen tarihte tamamlanmaz ise, sigorta ettiren, talep üzerine, bir ön bilanço ile gelir tablosu sunmakla yükümlüdür.  Ön bilanço ile gelir tablosunun sunulması, sigorta ettirenin yıllık hesap özetini sunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
b) Nakdi veya gayrinakdi kredi ilişkilerini sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
c) Sigortacıya bildirmeksizin üçüncü şahıslara aktifleri üzerinde teminat (ipotek, rehin, mülkiyetin teminat olarak (inançlı) nakli, taşınmaz yükümü vb.) vermemekle yükümlüdür.
ç) Teminat verilmesi kararını etkileyebilecek önemli ölçüdeki değişiklikleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
Sigortacı;
a) Borçlunun faaliyetleriyle ilgili gelişmeler, stratejik değişiklikler ve borçlunun kredi değerliliği açısından önemli bulduğu konularla ilgili detaylı bilgi talep edebilir.
b) Borçlu için bir genel kefalet limiti tahsis etmiş olsa dahi, borçlunun ilettiği müstakil kefalet teminatı taleplerini gerekçe göstererek geri çevirebilir.
c) Borçlunun kredi değerliliğine yönelik olarak yaptığı değerlendirme neticesinde, yeni bir kefaletin verilmesi için ya da kredi değerliliğinin önemli ölçüde bozulması durumunda, mevcut kefaletin devam ettirilmesi için, borçludan bir güvence isteyebilir.
ç) Kendisine sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde, kefil olmayabilir.
B.2-  Kefalet Senedinin Düzenlenmesinden Sonra Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Kefalet senedinin düzenlenmesi,  iptal edilmesi ve kefalet şartlarında değişiklik yapılması hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
B.1. maddesinde yer alan yükümlülüklere ilaveten sigorta ettiren;
a) İletişimde veya talimatların yerine getirilmesinde gecikme yaşanması yahut ihmal olması nedeniyle zararın meydana gelmesinin muhtemel olduğu hallerde sigortacıyı bilgilendirmekle yükümlüdür.
b)  Sözleşme şartlarının kendisi tarafından belirlenmemiş olduğu hallerde,  düzenlenen kefalet senedinin içeriğini kabul eder.
c) Sigortacının asıl kefilden dolaylı kefalet elde edilmesi için üstlendiği borçla ilgili olarak asıl kefile karşı sorumludur.
ç)   Lehdarın, düzenlenen kefalet senedine ilişkin hususlar kapsamında sigortacıya bilgi vermesini kabul eder.
Sigortacı;
a) Doğrudan kendisinin kefil olmadığı ve borçluya kefalet senedi düzenlemesi amacıyla başka bir sigorta şirketini veya bankayı veya finans kurumunu veya kredi garanti kuruluşlarını (asıl kefil) görevlendirdiği (dolaylı kefalet) hallerde,  asıl kefilin seçiminde gerekli özeni göstermekle yükümlüdür. Sigortacı, sigorta ettirenin talimatlarına uyduğu takdirde, bu fıkrada öngörülen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmiş sayılır.
b) Sigorta ettiren için bir kefalet hesabı tutar ve bu hesaba, kefalet senedinin düzenlendiği tarih itibariyle doğrudan kefaletleri, asıl kefile başvuru yazısının gönderildiği tarih itibariyle de dolaylı kefaletleri dâhil eder.
c) Doğrudan kefaletleri, Türk Kanunlarına tabi olması ve kefalet senedinin sona erme tarihine kadar tazminat talebinde bulunulmamış olması kaydıyla hesaptan siler.
ç)  Yukarıda bahsedilenler dışında kalan doğrudan kefaletleri ise, aksi belirtilmedikçe, kefalet senetleri kayıtsız şartsız kendisine iade edildikten sonra hesaptan siler. Sigortacı, yargısal ihtilaflar nedeniyle lehdarın iade etmediği kefaletleri, lehdardan açık bir sorumluluktan ibra beyanı alınması kaydıyla hesaptan siler.
d) Asıl kefilin, sigortacıyı sorumluluktan kayıtsız şartsız ibra etmiş olması kaydıyla dolaylı kefaletleri hesaptan siler.
e) Kefalet miktarının azaltılması veya süresinden önce iade edilmesi halinde, fazla ödenen primi, sigorta ettirene geri öder.
f) Üçüncü şahıslara ödenmesi gereken ücretler ile posta ve noter masrafları gibi ilave giderleri sigorta ettirenden talep edebilir.
B.3-   Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Hak ve Yükümlülükler
Sigorta ettiren;
a) Borcunu sigortalı değilmişçesine ifa etmek için gerekeni yapar.
b) Borcun ifa edilmemesi ve kefaletin devreye girmesi halinde, kefaletin paraya çevrilmesi talebinin sebebine, miktarına veya bakiyesine ilişkin sigortacıya karşı herhangi bir savunma ya da itirazda bulunamaz. Sigorta ettiren, ayrıca, kefalet senedi düzenlenmesinin temelini oluşturan, sigorta ettiren ve lehdar arasında kabul edilen, “kontrgaranti verilmesi” anlaşmalarının yerine getirilmemesi sebebiyle ileri sürebileceği savunmalardan da vazgeçmiş sayılır.
c) Mahkeme yoluyla bir ödeme talebinin gelmesi halinde,  ihtilafa konu tutar ve maliyet iştirakine karşılık gelen tutar kadar teminatı sigortacıya talep üzerine sunar.
Sigortacı;
a) Lehdar tarafından yapılan tazminat talebini sigorta ettirene bildirip gerekli önlemleri almasını isteyebileceği gibi sigorta ettirenin yanıtı beklemeksizin ödemeyi de yapabilir.
b) Tazminat talebini değerlendirdikten sonra sigorta ettirenin onayını almadan lehdara ödeme yapabilir.
c)  B.2. maddesi uyarınca hesaptan silinmiş doğrudan kefaletlerin paraya çevrilmesinin talep edilmesi durumunda, sigorta ettiren kendisine yetki vermişse veya kendi aleyhine icra edilebilir bir yargı kararı verilmişse ödeme yapar.
ç) Ödediği tüm tazminat, yasal ve idari masraflar ile ek maliyetleri sigorta ettirenden talep eder.
B.4- Tazminat Tutarı
Sigortacının, sigorta döneminde ödeyeceği azami tazminat tutarı, poliçede belirtilen azami tazminat tutarı ile sınırlıdır.
B.5-  Halefiyet  
Sigortacı ödediği tazminat tutarınca hukuken lehdarın yerine geçer ve lehdarın borçluya karşı olan haklarına halef olur.
B.6- Rücu
Sigorta ettiren, sigortacının ödediği tazminat tutarını tamamen veya kısmen geri almak için yararlanabileceği diğer talep imkânlarından bağımsız olarak,  düzenlemiş olduğu kefalet senedi ile ilgili ödediği tutarı, masraflar ve kanuni temerrüt faizinden yüksek olmamak kaydıyla sigortacı ve sigorta ettirenin yapacakları sözleşmede anlaşacakları temerrüt faizi ile birlikte sigortacıya geri öder.
Sigorta ettiren, döviz cinsinden kefalet senedi düzenlenmiş olması durumunda, sigortacının tercihine göre,  belirlenmiş olan döviz kuru cinsinden veya kefaletin, sigortacı tarafından belirlenecek Türk Lirası karşılığını öder.
Sigorta ettiren, sigortacıya karşı sahip olduğu alacakları, ancak bu alacaklar çekişmesiz veya yasal olarak kesinleşmişse, sigortacının rücu yoluyla talep ettiği tutarlar ile takas edebilir.
            B.7- Ek Güvence İstenilmesi
Sigortacının talebi üzerine, sigorta ettiren;
a) Sigorta sözleşmesinin sona ermesinden sonra, düzenlemiş olduğu kefalet senedi ile ilgili sigortacıyı sorumlu tutmamakla ve kefaletlerin hesaptan kayıtsız şartsız silinmesine kadar nakit güvence veya sigortacı tarafından kabul edilebilecek başka bir güvence sunmakla,
b)  A.5. maddesinde sayılan haller söz konusu ise, sigorta sözleşmesi sona erdirilmese dahi, nakit güvence veya uygun görülecek başka bir güvence sunmakla,
c) Güvence talebinin alındığı tarihten, güvencenin fiilen sunulduğu veya mevcut bütün kefaletlerin tasfiye edildiği tarihe kadar olan dönem için ilave prim ödemekle, yükümlüdür.
 C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

C.1– Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması

Sigorta primi, kefalet tutarı göz önünde bulundurularak, kefaletin hesaba dâhil edildiği tarihten hesaptan silinmesine kadar olan süre için hesaplanır.  Prim ödeme koşulları poliçede belirlenir. Ekonomik koşullarda önemli değişiklikler olursa, prim bu koşullara göre yeniden güncellenebilir.
Sigorta ettiren; sigorta primini ve faturalanan diğer masrafları poliçede kararlaştırılan şekil ve zamanda, öder.
Prim ödeme borcunda temerrüde düşülmesi halinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
C.2- Sigorta Sözleşmesinde Değişiklik

Sigorta sözleşmesinde yapılan değişiklikler, düzenlenecek bir poliçe zeylinde belirtilmedikçe veya sigortacı tarafından yazılı olarak başka şekilde teyit edilmedikçe yürürlüğe girmez. Sözlü olarak yapılan anlaşmalar geçerli olmaz

C.3 –Tebliğ ve İhbarlar

Sigorta sözleşmesine ilişkin tüm irade beyanları ve bildirimler yazılı olarak yapılır.
Sigortalının bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık eden acenteye yapılır.
Sigortacının bildirimleri de, sigortalının bildirilen son adresine noter eliyle ya da taahhütlü mektupla yapılır.  Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup ya da telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlü mektup hükmündedir. Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan ve sigortacıya, sigortalıya ve sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.
C.4-   Mesleki Faaliyetin Sona Ermesi
Sigorta sözleşmesinde tanımlanan mesleki faaliyetin sona ermesi durumunda, sigorta sözleşmesi, o ana kadar doğmuş hak ve borçlar ile sigortacı tarafından verilmiş kefaletlere ilişkin yükümlülükler saklı kalmak koşuluyla, mesleki faaliyetin sona erme tarihinden itibaren sona erer.
C.5- Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması
Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla, lehdara ve sigorta ettirene sigortalıya ilişkin öğreneceği ticari ve mesleki sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.
C.6- Yetkili    Mahkeme
Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan anlaşmazlıklarda, Türk Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.
Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgâhının bulunduğu yerdeki, sigortalı aleyhine açılacak davalarda ise davalının ikametgâhının bulunduğu yerdeki ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir.
Sigorta sözleşmesinin yorumlanması ve uygulanmasında seçilecek hukuk sözleşmede belirlenir.
C.7-   Özel      Şartlar
Taraflar, poliçede işin niteliğine uygun olarak özel şartlar kararlaştırabilir.KEFALET SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
A. SİGORTANIN KAPSAMI
A.1- Sigortanın Konusu
Bu sigorta sözleşmesi ile sigortacı, borçlunun poliçede tanımlanan borç yükümlülüğünü yerine getirememesi rizikosuna karşı, bu genel şartlarda ve poliçe özel şartlarında belirtilen hüküm ve şartlar çerçevesinde, borçluya kefil olarak poliçede belirtilen lehdara teminat sağlar.  Sigortacı bu sigorta sözleşmesi çerçevesinde üstlendiği yükümlülük uyarınca ilgili lehdar veya lehdarlara ödeme yapar.
Sigortacı, lehdara karşı borçluya doğrudan kefalet yoluyla kendisi kefil olabileceği gibi, dolaylı kefalet yoluyla banka, kredi garanti kuruluşları veya diğer finans kuruluşlarının borçlunun yükümlülüğü için lehdara karşı kefil olmalarına bağlı olarak teminat sağlayabilir.
Bu sigorta anlamında “kefalet”, borçlunun borçlarına kefil olunmasını veya bu borçlarla ilgili sair taahhütler altına girilmesini ifade eder.
Borçlu, sigorta koruması elde etmek üzere bizzat kendisi sigorta yaptırabileceği gibi, bir başkası da onun lehine sigorta yaptırabilir. Başkası lehine yapılan sigortada, sigorta ettiren için öngörülen yükümlülükler, borçlu için de geçerlidir.
A.2- Teminat Türleri ve Tanımlar
Aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere, bu sigorta kapsamında sunulan teminatların tanımları aşağıdaki gibidir.
Avans Ödeme Teminatı: Bir ihale, proje ya da mal ve hizmet ticareti kapsamında avans ödeme alan tarafın, lehdara karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve avansın geri ödenmemesi riskine karşı teminat sağlar.
İmalat / Bakım / Onarım Teminatı: İnşaat, mühendislik ya da makine üretimi gibi iş performansının iş teslimi sonrasında değerlendirildiği hallerde, iş teslimini takiben belli bir süre sonra işçilik kusuru sonucu ortaya çıkan zararlara karşı teminat sağlar.
Emniyeti Suistimal Teminatı: Kefalet senedinde ismi belirtilen çalışanların, hile, dolandırıcılık, zimmete para geçirme gibi eylemleri nedeniyle, işverenin zarar görmesine karşı teminat sağlar.
Gümrük ve Mahkeme Teminatı: Vergi daireleri, gümrük idareleri ve mahkemelerin lehdar olarak yer aldığı, bir dava açılabilmesi, gümrükten malın çekilebilmesi veya gümrükleme işleminden doğan hata nedeniyle doğabilecek kamu alacağının karşılanması için sigorta ettirenden talep edilen kefalet teminatı türüdür.
İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı: Sigorta ettirenin ihalenin tamamlanması öncesinde ihaleden ayrılması, ihaleyi kazanması halinde sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçmesi, ihale kapsamında sunması gereken teminatları sunamaması riskine karşı teminat sağlar.
Ödeme Teminatı: Tüm taşeronlara ve işçilere yapılacak ödemelerin yapılmamasına karşı teminat sağlar.
Performans Teminatı: Proje sahibinin yükümlülüklerini sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde yerine getirmemesi riskine karşı teminat sağlar. Sigorta ettirenin yükümlülüğünü yerine getirememesi durumunda, sigortacı yeni bir yüklenici ile anlaşıp işin tamamlanmasını da sağlayabilir.
Sözleşme Teminatı: Borçlunun sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri gerektiği şekilde yerine getirmemesine karşı teminat sağlar.
            A.3- Ek Sözleşme İle Teminat Altına Alınabilecek Haller
Lehdarın mevzuat hükümlerine uymaması sebebiyle borcun yerine getirilmemesi.
            A.4- Sigorta Sözleşmesinin Süresi
Aksi kararlaştırılmadıkça, sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, Türkiye saati ile öğlen 12.00’da başlar ve öğlen saat 12.00’da sona erer.
A.5-  Sigorta Sözleşmesinin Sona Erdirilmesi
Sigorta ettiren, sigorta sözleşmesini herhangi bir zamanda derhal hüküm doğuracak şekilde sona erdirme hakkına sahiptir. Bu durumda sigorta ettiren, B.2. maddesinde belirtilen şartlar saklı kalmak üzere,  yürürlükte olan kefalet senetlerini sigortacıya iade edeceği güne kadar tahakkuk edecek olan prim ve poliçede belirtilen her türlü ilave masrafı sigortacıya ödemekle yükümlüdür.
Aşağıdaki haller dışında kalan diğer tüm hallerde, sigorta sözleşmesi, kararlaştırılan sürenin bitiminde sona erer.
1) Sigortacı, devam eden sigorta sözleşmesini, lehdara karşı yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla,  bir ay önceden yazılı ihbarda bulunmak suretiyle sona erdirebilir.
2) Sigortacı, vermiş olduğu kefalete ilişkin yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki hallerde, sigorta sözleşmesini derhal hüküm doğuracak şekilde sona erdirebilir veya sigorta ettirenden ek güvence ya da ek prim talep edebilir:
a) Sigorta ettirenin, sigortacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya sigortacıya yanlış beyanda bulunması,
b) Sigorta ettirenin, mali durumunun sigorta sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuş olduğunun tespit edilmesi,
c) Sigorta ettirenin aşağıdaki B.7. maddesi gereğince talep edilen güvenceyi sunamaması; sigortacıya verilen güvencenin, yetersiz kalması, hükümsüz veya değersiz hale gelmesi.
B.  KEFALETE İLİŞKİN KOŞULLAR VE TAZMİNAT
B.1-  Beher Kefalet Senedinin Düzenlenmesinden Önce Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Sigortacının kefil olması aşağıdaki koşulların yerine getirilmesine bağlıdır.
Sigorta ettirenin doğrudan kefalete ilişkin yükümlülükleri dolaylı kefalet için de geçerlidir. Bu kapsamda, sigorta ettiren;
a) En son yıla ait hesap özetleri ile varsa bağımsız denetim raporunu,   derhal, sigortacıya sunmakla ve sigortacının talebi üzerine, konuya ilişkin gerekli açıklamaları yapmakla yükümlüdür. Ancak, yıllık hesap özetleri öngörülen tarihte tamamlanmaz ise, sigorta ettiren, talep üzerine, bir ön bilanço ile gelir tablosu sunmakla yükümlüdür.  Ön bilanço ile gelir tablosunun sunulması, sigorta ettirenin yıllık hesap özetini sunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
b) Nakdi veya gayrinakdi kredi ilişkilerini sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
c) Sigortacıya bildirmeksizin üçüncü şahıslara aktifleri üzerinde teminat (ipotek, rehin, mülkiyetin teminat olarak (inançlı) nakli, taşınmaz yükümü vb.) vermemekle yükümlüdür.
ç) Teminat verilmesi kararını etkileyebilecek önemli ölçüdeki değişiklikleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
Sigortacı;
a) Borçlunun faaliyetleriyle ilgili gelişmeler, stratejik değişiklikler ve borçlunun kredi değerliliği açısından önemli bulduğu konularla ilgili detaylı bilgi talep edebilir.
b) Borçlu için bir genel kefalet limiti tahsis etmiş olsa dahi, borçlunun ilettiği müstakil kefalet teminatı taleplerini gerekçe göstererek geri çevirebilir.
c) Borçlunun kredi değerliliğine yönelik olarak yaptığı değerlendirme neticesinde, yeni bir kefaletin verilmesi için ya da kredi değerliliğinin önemli ölçüde bozulması durumunda, mevcut kefaletin devam ettirilmesi için, borçludan bir güvence isteyebilir.
ç) Kendisine sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde, kefil olmayabilir.
B.2-  Kefalet Senedinin Düzenlenmesinden Sonra Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Kefalet senedinin düzenlenmesi,  iptal edilmesi ve kefalet şartlarında değişiklik yapılması hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
B.1. maddesinde yer alan yükümlülüklere ilaveten sigorta ettiren;
a) İletişimde veya talimatların yerine getirilmesinde gecikme yaşanması yahut ihmal olması nedeniyle zararın meydana gelmesinin muhtemel olduğu hallerde sigortacıyı bilgilendirmekle yükümlüdür.
b)  Sözleşme şartlarının kendisi tarafından belirlenmemiş olduğu hallerde,  düzenlenen kefalet senedinin içeriğini kabul eder.
c) Sigortacının asıl kefilden dolaylı kefalet elde edilmesi için üstlendiği borçla ilgili olarak asıl kefile karşı sorumludur.
ç)   Lehdarın, düzenlenen kefalet senedine ilişkin hususlar kapsamında sigortacıya bilgi vermesini kabul eder.
Sigortacı;
a) Doğrudan kendisinin kefil olmadığı ve borçluya kefalet senedi düzenlemesi amacıyla başka bir sigorta şirketini veya bankayı veya finans kurumunu veya kredi garanti kuruluşlarını (asıl kefil) görevlendirdiği (dolaylı kefalet) hallerde,  asıl kefilin seçiminde gerekli özeni göstermekle yükümlüdür. Sigortacı, sigorta ettirenin talimatlarına uyduğu takdirde, bu fıkrada öngörülen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmiş sayılır.
b) Sigorta ettiren için bir kefalet hesabı tutar ve bu hesaba, kefalet senedinin düzenlendiği tarih itibariyle doğrudan kefaletleri, asıl kefile başvuru yazısının gönderildiği tarih itibariyle de dolaylı kefaletleri dâhil eder.
c) Doğrudan kefaletleri, Türk Kanunlarına tabi olması ve kefalet senedinin sona erme tarihine kadar tazminat talebinde bulunulmamış olması kaydıyla hesaptan siler.
ç)  Yukarıda bahsedilenler dışında kalan doğrudan kefaletleri ise, aksi belirtilmedikçe, kefalet senetleri kayıtsız şartsız kendisine iade edildikten sonra hesaptan siler. Sigortacı, yargısal ihtilaflar nedeniyle lehdarın iade etmediği kefaletleri, lehdardan açık bir sorumluluktan ibra beyanı alınması kaydıyla hesaptan siler.
d) Asıl kefilin, sigortacıyı sorumluluktan kayıtsız şartsız ibra etmiş olması kaydıyla dolaylı kefaletleri hesaptan siler.
e) Kefalet miktarının azaltılması veya süresinden önce iade edilmesi halinde, fazla ödenen primi, sigorta ettirene geri öder.
f) Üçüncü şahıslara ödenmesi gereken ücretler ile posta ve noter masrafları gibi ilave giderleri sigorta ettirenden talep edebilir.
B.3-   Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Hak ve Yükümlülükler
Sigorta ettiren;
a) Borcunu sigortalı değilmişçesine ifa etmek için gerekeni yapar.
b) Borcun ifa edilmemesi ve kefaletin devreye girmesi halinde, kefaletin paraya çevrilmesi talebinin sebebine, miktarına veya bakiyesine ilişkin sigortacıya karşı herhangi bir savunma ya da itirazda bulunamaz. Sigorta ettiren, ayrıca, kefalet senedi düzenlenmesinin temelini oluşturan, sigorta ettiren ve lehdar arasında kabul edilen, “kontrgaranti verilmesi” anlaşmalarının yerine getirilmemesi sebebiyle ileri sürebileceği savunmalardan da vazgeçmiş sayılır.
c) Mahkeme yoluyla bir ödeme talebinin gelmesi halinde,  ihtilafa konu tutar ve maliyet iştirakine karşılık gelen tutar kadar teminatı sigortacıya talep üzerine sunar.
Sigortacı;
a) Lehdar tarafından yapılan tazminat talebini sigorta ettirene bildirip gerekli önlemleri almasını isteyebileceği gibi sigorta ettirenin yanıtı beklemeksizin ödemeyi de yapabilir.
b) Tazminat talebini değerlendirdikten sonra sigorta ettirenin onayını almadan lehdara ödeme yapabilir.
c)  B.2. maddesi uyarınca hesaptan silinmiş doğrudan kefaletlerin paraya çevrilmesinin talep edilmesi durumunda, sigorta ettiren kendisine yetki vermişse veya kendi aleyhine icra edilebilir bir yargı kararı verilmişse ödeme yapar.
ç) Ödediği tüm tazminat, yasal ve idari masraflar ile ek maliyetleri sigorta ettirenden talep eder.
B.4- Tazminat Tutarı
Sigortacının, sigorta döneminde ödeyeceği azami tazminat tutarı, poliçede belirtilen azami tazminat tutarı ile sınırlıdır.
B.5-  Halefiyet  
Sigortacı ödediği tazminat tutarınca hukuken lehdarın yerine geçer ve lehdarın borçluya karşı olan haklarına halef olur.
B.6- Rücu
Sigorta ettiren, sigortacının ödediği tazminat tutarını tamamen veya kısmen geri almak için yararlanabileceği diğer talep imkânlarından bağımsız olarak,  düzenlemiş olduğu kefalet senedi ile ilgili ödediği tutarı, masraflar ve kanuni temerrüt faizinden yüksek olmamak kaydıyla sigortacı ve sigorta ettirenin yapacakları sözleşmede anlaşacakları temerrüt faizi ile birlikte sigortacıya geri öder.
Sigorta ettiren, döviz cinsinden kefalet senedi düzenlenmiş olması durumunda, sigortacının tercihine göre,  belirlenmiş olan döviz kuru cinsinden veya kefaletin, sigortacı tarafından belirlenecek Türk Lirası karşılığını öder.
Sigorta ettiren, sigortacıya karşı sahip olduğu alacakları, ancak bu alacaklar çekişmesiz veya yasal olarak kesinleşmişse, sigortacının rücu yoluyla talep ettiği tutarlar ile takas edebilir.
            B.7- Ek Güvence İstenilmesi
Sigortacının talebi üzerine, sigorta ettiren;
a) Sigorta sözleşmesinin sona ermesinden sonra, düzenlemiş olduğu kefalet senedi ile ilgili sigortacıyı sorumlu tutmamakla ve kefaletlerin hesaptan kayıtsız şartsız silinmesine kadar nakit güvence veya sigortacı tarafından kabul edilebilecek başka bir güvence sunmakla,
b)  A.5. maddesinde sayılan haller söz konusu ise, sigorta sözleşmesi sona erdirilmese dahi, nakit güvence veya uygun görülecek başka bir güvence sunmakla,
c) Güvence talebinin alındığı tarihten, güvencenin fiilen sunulduğu veya mevcut bütün kefaletlerin tasfiye edildiği tarihe kadar olan dönem için ilave prim ödemekle, yükümlüdür.
 C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

C.1– Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması

Sigorta primi, kefalet tutarı göz önünde bulundurularak, kefaletin hesaba dâhil edildiği tarihten hesaptan silinmesine kadar olan süre için hesaplanır.  Prim ödeme koşulları poliçede belirlenir. Ekonomik koşullarda önemli değişiklikler olursa, prim bu koşullara göre yeniden güncellenebilir.
Sigorta ettiren; sigorta primini ve faturalanan diğer masrafları poliçede kararlaştırılan şekil ve zamanda, öder.
Prim ödeme borcunda temerrüde düşülmesi halinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
C.2- Sigorta Sözleşmesinde Değişiklik

Sigorta sözleşmesinde yapılan değişiklikler, düzenlenecek bir poliçe zeylinde belirtilmedikçe veya sigortacı tarafından yazılı olarak başka şekilde teyit edilmedikçe yürürlüğe girmez. Sözlü olarak yapılan anlaşmalar geçerli olmaz

C.3 –Tebliğ ve İhbarlar

Sigorta sözleşmesine ilişkin tüm irade beyanları ve bildirimler yazılı olarak yapılır.
Sigortalının bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık eden acenteye yapılır.
Sigortacının bildirimleri de, sigortalının bildirilen son adresine noter eliyle ya da taahhütlü mektupla yapılır.  Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup ya da telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlü mektup hükmündedir. Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan ve sigortacıya, sigortalıya ve sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.
C.4-   Mesleki Faaliyetin Sona Ermesi
Sigorta sözleşmesinde tanımlanan mesleki faaliyetin sona ermesi durumunda, sigorta sözleşmesi, o ana kadar doğmuş hak ve borçlar ile sigortacı tarafından verilmiş kefaletlere ilişkin yükümlülükler saklı kalmak koşuluyla, mesleki faaliyetin sona erme tarihinden itibaren sona erer.
C.5- Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması
Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla, lehdara ve sigorta ettirene sigortalıya ilişkin öğreneceği ticari ve mesleki sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.
C.6- Yetkili    Mahkeme
Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan anlaşmazlıklarda, Türk Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.
Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgâhının bulunduğu yerdeki, sigortalı aleyhine açılacak davalarda ise davalının ikametgâhının bulunduğu yerdeki ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir.
Sigorta sözleşmesinin yorumlanması ve uygulanmasında seçilecek hukuk sözleşmede belirlenir.

Kefalet sigortasında “kefalet”, borçlunun borçlarına kefil olunmasını veya bu borçlarla ilgili sair taahhütler altına girilmesini ifade ediyor. Kefalet Sigortası ile iki taraf adına yapılan bir sözleşmede, bir işi bitirmeyi taahhüt etmiş  tarafın, diğer tarafa (alıcı)  olan yükümlülüklerini yerine getirememesi veya borçlunun alacaklı tarafa borcunu ödeyememesi durumunda  sigorta şirketi sözleşmede öngörülmüş miktarı alacaklı tarafa ödüyor. Sigortalıya ‘kefalet bonosu’ altında verilmiş olan taahhütün tamamı, risk gerçekleştiğinde sigorta şirketince karşılanıyor.
Genel şartlarda Kefalet Sigortası kapsamında verilen teminat türleri de, Avans Ödeme Teminatı, İmalat / Bakım / Onarım Teminatı, Emniyeti Suistimal Teminatı, Gümrük ve Mahkeme Teminatı, İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı, İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı, Ödeme Teminatı, Ödeme Teminatı, Performans Teminatı, Sözleşme Teminatı olarak açıklandı.
Kefalet Sigortası teminat türleri
Avans Ödeme Teminatı: Bir ihale, proje ya da mal ve hizmet ticareti kapsamında avans ödeme alan tarafın, lehdara karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve avansın geri ödenmemesi riskine karşı teminat sağlar.

  • İmalat / Bakım / Onarım Teminatı: İnşaat, mühendislik ya da makine üretimi gibi iş performansının iş teslimi sonrasında değerlendirildiği hallerde, iş teslimini takiben belli bir süre sonra işçilik kusuru sonucu ortaya çıkan zararlara karşı teminat sağlar.
  • Emniyeti Suistimal Teminatı: Kefalet senedinde ismi belirtilen çalışanların, hile, dolandırıcılık, zimmete para geçirme gibi eylemleri nedeniyle, işverenin zarar görmesine karşı teminat sağlar.
  • Gümrük ve Mahkeme Teminatı: Vergi daireleri, gümrük idareleri ve mahkemelerin lehdar olarak yer aldığı, bir dava açılabilmesi, gümrükten malın çekilebilmesi veya gümrükleme işleminden doğan hata nedeniyle doğabilecek kamu alacağının karşılanması için sigorta ettirenden talep edilen kefalet teminatı türüdür.
  • İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı: Sigorta ettirenin ihalenin tamamlanması öncesinde ihaleden ayrılması, ihaleyi kazanması halinde sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçmesi, ihale kapsamında sunması gereken teminatları sunamaması riskine karşı teminat sağlar.
  • Ödeme Teminatı: Tüm taşeronlara ve işçilere yapılacak ödemelerin yapılmamasına karşı teminat sağlar.
  • Performans Teminatı: Proje sahibinin yükümlülüklerini sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde yerine getirmemesi riskine karşı teminat sağlar. Sigorta ettirenin yükümlülüğünü yerine getirememesi durumunda, sigortacı yeni bir yüklenici ile anlaşıp işin tamamlanmasını da sağlayabilir.
  • Sözleşme Teminatı: Borçlunun sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri gerektiği şekilde yerine getirmemesine karşı teminat sağlar.

KEFALET SİGORTASI NEDİR?

KEFALET SİGORTASI NEDİR?



Sigorta Teminat Mektubu
Teminat Mektubu nedir ? Türkiye’de nasıl kullanılmaktadır ?
Kamunun açtığı yapım ihalelerine girerken, ihaleyi kazandıktan sonra ve işin yapımı sürecinde "Devlet İhale Kanunu" gereğince kamuya verilmesi gereken teminatlar, güvenceler vardır. Kabul edilebilecek güvencelerin neler olduğu mevzuatta belirtilmiştir, teminat mektupları da kabul edilen güvencelerden biridir.
Kamu, ihale güvencelerini ne için, neye karşılık ister?
Açılan ihalelerde işveren kamudur, yapılacak iş, kamunun mülkiyeti kaydıyla yapılacaktır, ödemeleri kamu tarafından sağlanacaktır. Kamu, ihaleyi açarken, hem seçici olmak, hem de ihaleyi kazanan firmanın sözleşme yapmasını garantilemek amacıyla bu geçici teminata ihtiyaç duyar.
Teminat çeşitleri nelerdir ?
• Geçici Teminat
• Kesin Teminat
• Avans teminatları,
• İstihkaklardan kesinti teminatı,
• Malzeme garantisi teminatı
Bu teminatlara "sözleşme garantileri" de denilebilir.
Geçici teminat nedir ?
Geçici teminat, ihalenin kazanılması durumunda teminatın kesin hale döndürüleceğini, garantilemek ve ihaleyi kazanan müteahhidin herhangi bir nedenle sözleşme yapmaması halinde, işverenin uğrayabileceği zararları karşılaması niyetiyle istenir.
Kesin teminat nedir ?
İhalenin kazanılması durumunda bu defa işin sonuna kadar işverende kalacak olan bir kesin teminat verilecektir. Bu da, müteahhidin işi zamanında ve eksiksiz yapamaması halinde işverenin zararlarını karşılamak amacıyla aldığı bir teminattır.
Sözleşme Teminatlarını hangi kurumlar düzenler ?

Sözleşme teminatları yabancı ülkelerde banka veya sigorta şirketleri tarafından, yurdumuzda ise sadece bankalar tarafından düzenlenmektedir.
Sigorta Teminatı nedir ?

Sözleşme teminatı sigortalarının konusu, her tür garanti sigortalarında olduğu gibi, bir işin yapım ve bitirilmesini üstlenen kimsenin, o işi anlaşma şartlarına uygun biçimde ve zamanında bitirip teslim etmemesi, aldığı avansları ödememesi halinde, taahhüt sahibinin yerine sigortacının geçerek, iş sahibinin zararını karşılamasıdır. Burada sigorta şirketi, işi yapmakla yükümlü olanın işverene karşı kefili durumundadır.
Sigorta Teminat çeşitleri nelerdir ?
Tüm dünyadaki sigorta endüstrisinde ise temel olarak altı çeşit teminat uygulanmaktadır.
1. İhale teminatı (bid bond veya proposal bond),
Müteahhidin ihaleye katılmasını sağlar. Müteahhit ihaleyi kazandığı halde işe başlamaz ve ihale yenilenerek başka müteahhide verilirse, iki ihale arasındaki fark veya işverenin uğradığı zarar, sigorta şirketi tarafından ödenir. Bazı hallerde bu teminat, eksiltme bedeliyle mukavele bedeli arasındaki farkı da temin edebilir.
2. Kesin teminat (performance bond),
Müteahhidin proje ve sözleşme şartlarına göre işi yürütememesi ve bitirememesi halinde, işverenin zararını sigorta şirketi öder.
3. Avans teminatı (advance payment bond),
Peşin avans verilen işlerde, işin şu veya bu nedenle yapılamaması ve avansın sözleşme hükümlerine göre iade edilmemesi halinde, sigorta şirketi avans tutarını işverene öder ve dilerse müteahhide rücu eder.
4. Kesinti teminatı (retention money bond),
Bu garanti karşılığında, istihkaklardan kesilen miktarın bir kısmı veya tamamı müteahhide, kesintileri geri verme zamanı gelmeden verilebilir.
5. Bakım devresi teminatı (maintenance bond),
İnşaat işlerinde "bakım dönemi", montaj işlerinde "tecrübe dönemi" içinde meydana gelebilecek zararlar bu teminatla karşılanır.
6. Şirket kefalet teminatı (company suretyship bond)
Teçhizatın kiralandığı veya gerekli malzemenin sözleşmede belirtilen zaman içinde imal edilmediği veya gönderilmediği veya işverence malzemenin temin edilerek müteahhide verildiği hallerde kullanılan bir teminat türüdür.
Bu grupta: Gümrük teminatı (customs bond), tedarik teminatı (supply bond), malzeme teminatı (material bond) gibi teminatlar vardır.
Yurtdışında Sigorta Teminatı nasıl değerlendirilmektedir ?

Dış ülkelerde teminatlar ve kefalet hizmetleri, banka garantisi veya sigorta sertifikası (insurance certificate) şeklinde verilmektedir ve ihale sözleşmelerinde ikisi arasında bir ayrım yapılmamaktadır. Sigorta teminatları birçok ülkede banka teminat mektuplarından daha muteber sayılırlar.
Türkiye’de Sigorta Teminatı kullanılabilir mi ?

Devlet ihale kanununda, kabul edilebilecek teminatlar içinde banka teminat mektubu vardır, ama sigorta şirketlerinin verebileceği sigorta teminatlarından bahsedilmemektedir.
Sözleşmelerdeki mevzuat yetersizliği nedeniyle teminat olarak banka teminatı anlaşılmakta, sigorta teminatından bahsedilmemektedir. Oysa borçlar kanununda bile, teminattan bahsederken ayrım yapılmamaktadır. Sigorta teminatı kullanılmasının Türk Hukuku ile çelişen bir tarafı yoktur. Konudaki tek sıkıntı, bu güne kadar yaygın olarak kullanılmamış olmasından kaynaklanan uygulama eksikliğidir. Bir düzenlemeyle, devlet ihale kanununa sigorta şirketlerinin teminatlarının da kabul edilebileceği eklenebilir ve böylece bu işlemler hayata geçirilebilir. Bu konuda Artı Re gerekli çalışmaları yapmaktadır.
Sigorta Teminatı ile Banka Teminatı arasındaki farklar nelerdir ?
Bankaların vermekte olduğu teminatlarla sigorta şirketinin verdiği teminatlar farklıdır:
• Bankanın verdiği teminat mektupları için aldığı komisyon, sigorta şirketinin aldığı ücretten çok yüksektir.
• Bankalar, şartsız, bir çeşit mali garanti verirler. Sigorta şirketleri ise, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesinden doğabilecek sorumlulukları üstlenir.
• Banka teminat mektuplarında şu ibare yer alır:
"...taahhüdünü ilgili kanun, sözleşme ve şartname hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, protesto çekmeye, adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile idare arasında çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akibet ve neticeleri nazarı dikkate alınmaksızın, ilk talebiniz üzerine nakden ve tamamen ödeneceği..."
Sigorta şirketleri tarafından verilen kesin teminatlarda ise şu ibare yer alır:
"...işin müteahhit tarafından sözleşmeye uygun şekilde yapılmamış veya hatalı yapılmış olduğu hallerde, sigortacı, işverenin uğramış bulunduğu zararı, yazılı miktara kadar öder ve bu teminat hükümden düşer."
• Burada sigortacının sorumluluğu, azami verilen teminat limitine kadar olmak üzere meydana gelen zarar tutarını ödemektir ve bazı hallerde işverenden, uğradığı zararın nedeninin ispatını da isteyecektir.
• Bankalar, sözleşmedeki şartlar yerine getirilmediği veya zamanında yerine getirilmediği takdirde talep üzerine teminattaki tutarın tümü nakde çevrilebilen bir tür garanti verir. Sigorta ise, sözleşmenin yerine getirilmemesi veya zamanında yerine getirilmemesi halinde meydana gelecek "işverenin zararını" öder ki bu da daha gerçekçi ve adil bir uygulamadır.
Sigorta Teminat Mektupları ülkemizde kullanılabilecek midir ?
Her ne kadar, sigorta teminatlarının ülkemizde yaygın biçimde kullanılmamasının bir sebebi sözleşmelerin ve mevzuatın yetersizliği denilse de özellikle son yıllarda sıkça yapılan dış kredili ihalelerde, uluslararası ihalelerde veya FIDIC sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin uygulandığı ihalelerde sigorta teminatı kullanımına izin verilmektedir ve giderek yaygınlaşmaktadır. Uluslararası bir ihalenin veya dış kredili ihalelerin sözleşmeleri incelendiğinde, banka veya sigorta teminatının kullanılabilirliği görülecektir. Türkiye’de de bu nedenle Sigorta Teminat Mektupları’nın kullanılmasının yaygınlaşacağı görülmektedir.

Sigorta Teminat Mektubu kullandırmak için koşullar nelerdir ?

Müteahhit bir firmaya sigorta veya reasürans piyasalarından teminat verilirken, müteahhidin deneyimleri, işverenin gücü ve uygulama sözleşmelerinin uluslararası standartlara uyumu ana kriterler olarak değerlendirilmekte, doğrudan doğruya işin yapılabilirliği ve işi yapamamaktan kaynaklanan işveren zararları teminat altına alınmaktadır.
Mektup temini gereken işler için müteahhit şirketin en az son 3 yıldır uluslar arası denetim firmalarınca denetlenmiş olması şartı aranmaktadır.

Şirket, bir holdinge bağlıysa, çalışmayı holding bazında yapmak, iştirakler arası nakit akışını görmek ve konsolidasyon açısından gerekmektedir. 

7 Mayıs 2014 Çarşamba

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı Dikmen Cad. No:14 06100 Bakanlıklar /ANKARA Ayrıntılı Bilgi İçin İrtibat: Ergin DİVARCI Şube Müdürü Tel : 0312 413 6253 Elektronik Ağ: www.tkgm.gov.tr Faks : 0312 413 6252 E-posta: tapu@tkgm.gov.tr

Sayı : 23294678-010.07/67-6859 26/08/2013



Konu : 6306 sayılı Kanun Uygulamaları TAPU VE KADASTRO BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE ...………………… İlgi : a) 07/06/2013 tarih ve 32281507-010.99.34/5420 sayılı yazı ve ekleri b) 30/05/2013 tarih ve 63572826-010/473 sayılı yazı. İlgi (a) Kadastro Dairesi Başkanlığı yazısı eki İstanbul Tapu ve Kadastro II. Bölge Müdürlüğü’nün ilgi (b) yazısı ve eklerinin incelenmesinden, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun uygulama kapsamına giren İstanbul ili ……… mahallelerinde, “Rezerv Yapı alanında kalmaktadır.” şeklindeki belirtmenin TAKBİS ortamında işlendiği, ancak söz konusu taşınmazların kayıtlı olduğu tapu kütükleri beyanlar hanesine işlenmesinin ciddi bir iş yükü getirmesi nedeniyle bu Kanundan doğan “rezerv alan” belirtmelerinin sadece elektronik ortama işlenmekle yetinilerek kütüğe aktarılmaması istenilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Beyanlar” başlıklı 1012. maddesi, Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır”, Tapu Sicili Tüzüğünün “Beyanlar Sütununda Belirtme” başlıklı 60 ıncı maddesi, “Kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır.” hükmündedir. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 3/2 maddesi ise, “Riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verilir.” şeklindeki hükmüyle, salt “riskli yapı” belirtmesinin tapu kütüğüne işlenilmesine cevaz vermektedir. 6306 sayılı Kanunda geçen “Rezerv yapı alanları” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenmekte, “Riskli alanlar” ise Bakanlar Kurulunca kararlaştırıldıktan sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edilmektedir. İdaremizin 2013/8 sayılı Genelgesinde de rezerv yapı alanları ile riskli alanlarda şerh verilmesine ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut değildir. T.C. ÇEVRE VE ġEHĠRCĠLĠK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi BaĢkanlığı Dikmen Cad. No:14 06100 Bakanlıklar /ANKARA Ayrıntılı Bilgi İçin İrtibat: Ergin DİVARCI Şube Müdürü Tel : 0312 413 6253 Elektronik Ağ: www.tkgm.gov.tr Faks : 0312 413 6252 E-posta: tapu@tkgm.gov.tr

6306 sayılı Kanuna göre yetkili idareler olan; TOKİ, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu sınırlar dışında il özel idareleri, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyeleri ile İstanbul, İzmir ve Bursa illerinde İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüklerinden gelen yazılar üzerine tapu müdürlüklerince bu Kanun kapsamında talep edilen işlemlerin yürürlükteki mevzuat kapsamında titizlikle ve gecikmeye yer verilmeksizin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak, taşınmazların beyanlar hanesine, “riskli alan” veya “rezerv yapı alanı” içinde kaldığı yönünde bir belirtme yapılması mümkün değildir. Bilgi ve gereği ile bu hususun Bölge Müdürlüğünüz yetki alanındaki tüm tapu müdürlüklerine duyurulmasını rica ederim. Gökhan KANAL Genel Müdür V.