29 Ocak 2011 Cumartesi

EMLAKÇILIK TERİMLERİ

EMLAK SÖZLÜĞÜ (EMLAKÇILIK TERİMLERİ) Tarih : 14.08.2008

2- HARİTA: Coğrafya olgularının dağılımını bir plan üzerinde gösteren ölçekli çizimdir.
3- PAFTA: Büyük haritayı meydana getiren parçaların her birine denir.
4- ARAZİ: Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan topak parçasına denir
5- ADA: Belirli yollarla çevrili imar planların meydana getirdiği parsellerin üzerindeki bir arada oluşumuna denir.
6- MEVZİİ İMAR PLANI: Bir bölgeye mahsus olan ve genel olmayan planlanmış bölgeye denir.
7- ARSA (imar parseli) İmar planı kapsamında yer alan kullanım şekli ve yapılaşma düzeni belirlenip tamamlanmış arazi parçalarına denir. Arsaların diğer bir ismi ile İmar parseli' dir.
8- KOORDİNELİ ÇAP : kadastro pafta üzerinde ilgili parselin koordinatlarının bulunduğu vesikaya denir
9- ROPERLİ KROKİ: İlgili parselin yapılabilmesini sağlayan, gerekli ölçülerin bulunduğu vesikaya denir.
10- İMAR DURUMU: İmar parselinin boyutlarını, sınırını, imar planında kullanım şeklini ve yapılacak yapının teknik şartlarını belirten belgeye denir.
11- İFRAZ : Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın birden fazla parsel haline getirilmesidir.
12- TEVHİD : Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesidir.
13- KAT KARŞILIĞI ANLAŞMASI: Taraftar arasında şekil, biçim adet (yüzde ) karşılığı bedel ödemeksizin Tapu Sicil Müdürlüğü'nce senet altına temlik şeklidir.
14- KAT İRTİFAKI : Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak ve yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için, o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat, Mülkiyeti Konunu' na göre kurulan irtifak hakkıdır.
15- CİNS TASHİHİ; Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazı niteliğinin değiştirerek, bir başka nitelikteki tapu kütüğünde tescil edilmesine denir.
16- İSKAN: Yapılan yapının bitmesi nedeni ile oturulmak için alınan yapı kullanım izine denir.
17- DAİRE: Yapılarda aynı çatı altında birden fazla yapılan bölümlerden her birine denir.
18- KAT MÜLKİYETİ : Tamamlanmış bir yapının kat, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen,depo gibi bölümlerden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanların üzerinde, o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kurulan özel mülkiyet hakkına denir.
19- AKİT: Tarafların karşılıklı beyanların alındığı resmi senet tanzimine tabi işlemine denir.
20- SATIŞ VADİ : Taşınmazın satışının bir kimseye vaat edilmesidir. 21- HİSSELİ TAPU : Birden fazla kişinin sahip olduğu belgeye denir.
22- MÜSTAKİL TAPU : Bir kişinin kendi başına sahip olduğu belgeye denir.
23- DEVRE MÜLK : Belirli devrelerde kişilerce kullanılarak belirli zaman içinde diğer halk sahiplerine devredilen mekana denir.
24- GECEKONDU : Hazine arazileri üzerinde izinsiz ve yetkisizce çok kısa sürede yapılan derme çatma kaçak yapılara denir.
25- VEKALET: Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şeklidir.
26- VERASET İLAMI : Kanuni varislerin ölenin varisleri olduklarını resmi kayıt evrakları neticesinde kendilerini kanıtlamalı ve ilgili mahkemeden almış oldukları tasdikli belgeye denir.
27- MİRASIN İNTİKALİ : Ölen bir kimsenin mal varlığı ile alacak ve borçlarının mirasçılarına geçmesine denir.
28- ŞUFA HAKKI: Hissedarlar arasında birinin üçüncü şahıslara satışında yürürlüğe girme hakkına denir.
29- ŞERH: Tapu kütüğüne geçici mahiyette olmak bazı şahsi hakların kaydedilmesine denir.
30- İPOTEK: Alacaktan kalan kısmı için konan şerhe denir.
31- HACİZ : İhtilaflı işlerden doğan pürüzün çözümü için konulan şerhe denir.
32- TEDBİR: Emlak ile olan ihtilafın ve alacaktan doğan ihtilafın çözümü için konan şerhe denir.
33- İZALE-İ ŞUYU: hissedarlar arasında paylaşılmayan emlakın mahkeme yoluyla satışına isteme şekline denir.
34- İNTİFA HAKKI: Emlakın iradından faydalanma hakkına denir.
35- KURU MÜLKİYETİ: Emlakta hak sahibi olup tasarruf sağlamayan intifa hakkı ile hareket edebilen terime denir.
36- İRTİFAK HAKKI: İki emlaktan diğerine geçiş hakkı tesisine denir.
37- KİRALAMA İŞLEMİ: Taraflarca belirli zaman ve şartlarda anlaşarak sözleşme altına alınan kullanım şekline denir.
38- EMLAK BEYANI : Şahıs, kurum ve kuruşlarca sahibi olduklarını ispatlayarak bulundukları bölgedeki bağlı oldukları belediyelere makbuz karşılığı verilen belgeye denir.
39- VERASET BEYANI :Varislerin mahkeme kanalı ile kendilerini ispatlamaları neticesinde menkul ve gayri menkullerini kendi adlarına veya müşterek olarak ilgili daireye beyanda bulunmalarına denir.
40- 376.DİLEKÇE : Vergiden doğan cezaların azaltılması için ilgili daireye verilen yazıya denir.
41- TAPU VE KADASTROL MÜDÜRLÜKLERİ : Akitli ve akitsiz işlemleri ile arazi, arsa ve binalar üzerinde yapılan değişikleri işleyen, kayda geçen, bunların sicilini tutan devlet dairelerine denir.

EMLAKÇILIK TERİMLERİ VE EMLAKÇI

EMLAKÇILIK TERİMLERİ VE EMLAKÇI

Emlak komisyonculuğu mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direk bir yasa ve düzenleme Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Türk Ticaret Kanunun 12 maddesinin 12 bendi ile ticaret sicili nizamnamesinin 14 maddesi Tellallık, komisyonculuk, ve sair tavassut (Aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere Ticarethane bunları işletenleri de Tacir olarak kabul etmiştir.

Borçlar kanunun 404 maddesinde Gayrimenkul Tellallığı yazılı olarak yapılmadıkça geçerli değildir denilmektedir. Bu sebeple T.T.K madde 12 hükümleri gereği Tellalık ve emlak komisyonculuğu arasında bir bağlantı kurulmaktadır.
Yine Borçlar kanununun 404-405-406-407 ve 409 uncu maddelerinde gayrimenkul tellalının yapacağı akitin şekli, alacağı ücret, çalışma usulünü kısmen de olsa belirleyici hükümler bulunmaktadır.

Ancak 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar kanunun 3153 sayılı kanunla değişik 6 ncı maddesi gereğince kurulan, Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve sanayiciyi belirleme koordinasyon kurulunun 24/6/1997 tarih ve 9 nolu kararı ile emlak komisyonculuğu esnaf ve sanatkarlar kolları arasında Hizmetle ilgili meslek kolları bölümüne dahil edilmiştir. Bu karar 22 Ocak 1999 tarih ve 23588 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararın yürürlüğe girmesini takiben çeşitli illerde Kamu kurumu niteliğinde olan emlak komisyoncuları odaları kurulmaya başlamıştır.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan odalar. Anayasanın 135 maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mansup olanların, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, MESLEKÎ faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak. Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan Kamu tüzel kişilikleridir.

Bugünkü geldiğimiz noktada Emlakçıların tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle birlikte bu,durum emlakçıların Ticaret Odalarında bulunan emlak komisyoncuları meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan emlak komisyonculuğu odalarının müşterek çalışmaları sonucu kısa zamanda emlakçların beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.

Hukukta Emlakçılığın Yeri

Emlak komisyonculuğu mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direk bir yasa ve düzenleme Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Türk Ticaret Kanunun 12 maddesinin 12 bendi ile ticaret sicili nizamnamesinin 14 maddesi Tellallık, komisyonculuk, ve sair tavassut (Aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere Ticarethane bunları işletenleri de Tacir olarak kabul etmiştir.

Emlakinin, en kısa süre içinde satılmasını veya kiralanmasını temin için aracının geniş bir tanıtım yapmasını, en yüksek değerle en kısa sürede satılmasını, aldatılmadığını hissetmesini ve en son olarak ta tüm bu hizmetleri en ucuza yaptırtmayı bekler.

Borçlar kanunun 404 maddesinde Gayrimenkul Tellallığı yazılı olarak yapılmadıkça geçerli değildir denilmektedir. Bu sebeple T.T.K madde 12 hükümleri gereği Tellalık ve emlak komisyonculuğu arasında bir bağlantı kurulmaktadır.


Yine Borçlar kanununun 404-405-406-407 ve 409 uncu maddelerinde gayrimenkul tellalının yapacağı akitin şekli, alacağı ücret, çalışma usulünü kısmen de olsa belirleyici hükümler bulunmaktadır.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan odalar. Anayasanın 135 maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mansup olanların, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, MESLEKÎ faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak. Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan Kamu tüzel kişilikleridir.

Bugünkü geldiğimiz noktada Emlakçıların tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle birlikte bu,durum emlakçıların Ticaret Odalarında bulunan emlak komisyoncuları meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan emlak komisyonculuğu odalarının müşterek çalışmaları sonucu kısa zamanda emlakçların beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.

Emlakçılıkta kullanlılan terimler ve anlamları.
A
ADA: Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımı, yapı adası.
AKAR: Kiraya verilerek gelir sağlayan mülk.
ALTYAPI: Su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi tesislerin tümüne verilen ad.
ANAHTAR TESLİM: Bir yapının tüm gereç ve işçiliğinin yüklenici tarafından karşılanıp, bütünüyle bitirilmiş olarak mal sahibine teslim edilmesini öngören sözleşme şekli.
ANTRE: Bir binanın veya apartman dairesinin ilk girilen bölümü, giriş.
APARTMAN DAİRESİ: Bir bina içinde birkaç oda ile mutfak ve banyodan meydana gelen, bir kişi veya bir ailenin oturabileceği büyüklükte daire.
ARSA: Üzerinde yapı kurulmak üzere ayrılmış yer; yasaya göre, belediye sınırları içinde bulunup belediyece parsellenmiş arazi.

B

BAĞIMSIZ BÖLÜM: Bir yapının Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerden her biri.
BAHÇEKENT: Sağlık ve konfor koşullarına uygun bir yaşam sağlamak amacıyla tasarlanmış, tarıma ayrılmış bir toprak parçasıyla çevrili uydu kent.
BALKON: Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru çıkmış, önü ve yanları korkulukla çevrili yer.
BANLİYÖ: Büyük bir kentin yakın çevresinde bulunan yerleşim birimi.
BARAKA: Tahta, çinko, sac gibi hafif gereçlerle yapılmış, temelsiz, eğreti yapı.
BARBEKÜ: Et ya da balığın ızgarada pişirildiği ocak, bir tür mangal.
BASIK: Tavan yüksekliği alışılagelmiş ölçülerden az olan daire, oda.
BAYINDIR: Gelişip güzelleşmesi, yaşayış koşullarının uygunlaştırılması için üzerinde çalışılmış olan yer; imar edilmiş.

C
CEPHE: Bir binanın yüzlerinden herbiri, özellikle ön yüz.
CİHANNÜMA: Her tarafı seyredebilmek için bazı ev çatılarının üstüne yapılan oda veya teras.
CUMBA: Eski Türk evlerinde, çoğu kafesli olan çıkma.

Ç
ÇATI KATI: Binalarda çatı ile son normal kat arasında yapılan kat.
ÇEKME KAT: Bir binanın son katı üzerine yapılan, cepheden geriye çekilmiş kat.

D
DAİRE: Bir apartman içinde yeralan, birden fazla konuttan herbiri.
DAM: Bir binanın göğe bakan yüzü.
DENİZE SIFIR: Denizle arasında herhangi bir yapı veya geniş bir toprak parçası olmayan yapı, arsa.
DEVREMÜLK: Tapusu belirli bir �devre� kullanım için geçerli olan, ortak kullanılan konut, yazlık.
DOĞALGAZ: Yeraltından çıkarılıp yakıt olarak kullanılan, ısıl değeri metre küpte 8900 kilokaloriye ulaşan hidrokarbon gazı.
DÖNÜM: Eni ve boyu kırkar arşın olan eski bir yer ölçüsü, yaklaşık 1000 m2.
DUBLEKS: İki katlı, ikinci katına içten merdivenle çıkılan konut.

E
EBEVEYN BANYOSU: Yatak odasında bulunan banyo.
EKLENTİ: Var olan ama yapıya eklenen bölüm.
EKSPERTİZ: Bir arsaya veya yapıya belli ölçütlere göre değer biçme işi.
EMSAL: Bir yapı veya konutun satış ya da kira bedelinin, benzerleriyle karşılaştırılması.

F
FERAĞ: Sahiplik hakkını başkasına devredip ilişki kesme; bu iş için tapuda yapılan resmi işlem.
FRANSIZ BALKONU: Döşemeye değin inen ve kapı gibi açılan, önü korkuluklu pencere.

G
GABARİ: Yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliği.
GAYRİMENKUL: Taşınmaz mal.
GEDİK: Eskiden bazı mülkler için ödenen vakıf vergisi.
GİRİŞ KATI: Yerkatı, zemin katı.
GİYDİRME CEPHE: Çok katlı bir yapıda, döşemelerin önünden geçerek devam eden, bunlara veya kolonlara asılan, taşıyıcı olamayan, çoğu camlı dış duvar.
GÖTÜRÜ: Bir yapı işinin baştan kararlaştırılan sabit bir tutar karşılığında bir yükleniciye yaptırılması ilkesine dayanan sözleşme türü.

I
ISLAH: Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.

İ
İFRAZ: Bir toprak parçasını veya arsayı parçalara ayırma, parselleme, parselizasyon işlemi.
İHALE: bir işi birçok isteklinin arasından, en uygun görülen koşulları önerene bırakma.
İKİZ EV: Planları ortak duvara göre simetrik olan, bitişik iki evden meydana gelen birim.
İMAR AFFI: Kaçak yapıların ya da imar kurallarına uygun yapılara kaçak eklenmiş bölümlerin aklanması.
İMAR DURUMU: Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek istek üzerine arsa sahibine verilen belge.
İMAR PLANI: İmar yasasına göre, nüfusu 10.000�I aşmış yerleşmelerde yapılması zorunlu olan fiziksel plan.
İSTİMLAK: Kamulaştırma.

K

KADASTRO: Her çeşit arazi ve mülklerin, alanını, sınırlarını ve değerlerini belirtip plana bağlama işi.
KAGİR: Taş veya tuğladan yapılmış.
KAMULAŞTIRMAK: Bir şeyi sahibinden satın alarak kamuya mal etmek, kamu yararına almak.
KAPALI BALKON: Üstü ve yanları örtülü, önü ise açık olan balkon.
KARTONPİYER: Yapıları kabartmalarla bezemek için, çoğu zaman duvar ve tavan arakesitleri ile tavan göbeklerinde kullanılan sertleştirilmiş mukavva veya kıtıklı alçı.
KAT KARŞILIĞI ANLAŞMA: Arsa sahibince ortaya konan bir arsa üzerine, bir müteahhitçe, finansmanı da kendisince sağlanarak yapılan binanın, arsa sahibi ile müteahhit arasında belli bir oranda bölüşülmesi esasına dayalı anlaşma türü.
KAT MALİKİ: Kat mülkiyeti hakkına sahip özel ya da tüzel kişi.
KAT MÜLKİYETİ: Bir ya da daha çok kişinin, bir yapının belirli bir bölümüne sahip olabilmesi.
KAT YÜKSEKLİĞİ: Döşeme üstünden bir üst katın döşeme üstüne olan uzaklığı.

L
LEBİDERYA: Kesintisiz deniz manzaralı daire.
LÜKS: Bir dairenin en temel öğeler dışında, konfora yönelik daha fazla detaylarla donatılmış olması.

M
MAHZURLU: Herhangi bir işlem veya uygulamaya elverişli olmayan.
MENKUL: Bir yerden başka bir yere taşınabilen, taşınır.
MERKEZİ ISITMA: Bir binanın çeşitli bölümlerinin, bir merkezden borularla sevk edilen sıcak su veya buharla, ya da kanallarla sevk edilen sıcak hava ile ısıtılma sistemi.
MERKEZİ YERDE: Bina ya da konutun, bulunduğu semt veye kentin merkezi sayılan bölümüne; çarşı, pazar ve ulaşım araçlarına yakın olması.
METROPOLİTAN ŞEHİR: Belli bir büyüklüğü olan, örneğin nüfusu bir milyonu aşan şehir.
MÖBLELİ: İçinde eşyası bulunan daire.
MÜSTAKİL TAPU: Tek konut için verilen tapu.

N
NAZIM PLANI: Bir kentin haritaları üzerine çizilen ve arazi parçalarının kullanış biçimleri ile başlıca bölge tiplerini belirten, yani kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plan.
NİZAM: Binaların yanyana sıralanış düzeni; ayrık nizamda aralarında toprak parçası vardır; bitişik nizamda duvarları ortaktır.

Ö
ÖLÇEK: Bir harita veya çizimde görülen uzunluklarla bunların imlediği gerçek uzunluklar arasındaki oran.
ÖN BAHÇE DERİNLİĞİ: Binanın ön yüzünden kendi parselinin ön sınırına kadar olan en yakın dik uzaklık.
ÖN CEPHE: Yapının yola bakan yüzü.

P
PAFTA: 1. Üzerine proje çizilen levha. 2. Büyük haritaları meydana getiren ayrı parçalardan her biri.
PARSEL: Belli bir amaç için ayrılıp sınırlanmış arazi parçası, bir adanın parçalarından her biri.

R
RESTORASYON: Aslını bozmadan onarma.
RESTORATÖR: Fransızca�da resim veya heykelleri onaran kişileri tanımlamakta kullanılan bu sözcük Türkçe�de, anlam kaymasıyla, restorasyon uzmanı anlamında kullanılmaktadır.
REZERVUAR: Sarnıç, hazne.

S
SAHİBİNDEN: Bir mülkün, arada herhangi bir aracı olmadan, doğrudan doğruya sahibi tarafından satışa veya kiraya sunulması.
SANDIK ODASI: Genellikle penceresi olmayan, evdeki fazla eşyaların konulabileceği küçük oda.
SELAMLIK: Eskiden büyük konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm.
SERVİS GİRİŞİ: Büyük binalarda yan hizmetler için kullanılan ikinci derecedeki giriş.
SIFIRDA: Yeni bitmiş ev, daire; hiçkimse tarafından kullanılmamış.
SOSYAL ALTYAPI: Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, kültürel ve yönetsel yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel ad.
STÜDYO: Aynı zamanda oturma, yatma ve yemek için kullanılan oda.
SÜPER DENİZ MANZARALI: Balkon, teras veya pencerelerinden denizin geniş bir açıdan, panoramik olarak görüldüğü konut, daire.

Ş
ŞALE: İsviçre çobanlarının kulübelerine ya da dağ evlerine verilen ad.
ŞİRVAN: Çatı arasında bulunan basık oda.

T
TAPU SENEDİ: Bir mülkün kimin olduğunu gösteren resmi belge.
TAPULAMAK: Bir mülkü tapuya geçirmek.
TAVANARASI: Çatı ile son kat döşemesi arasında kalan boşluk.
TEKNİK ALTYAPI: Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, her tür ulaştırma, haberleşme ve arıtım gibi hizmetlerin sağlanması için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen ad.
TERAS: 1. Oturup hava almaya yarayan, düz ve çevresi açık yüksekçe yer, taraça. 2. Üstü gezinmeye elverişli düz dam.
TOPLU KONUT: Sosyal ve fiziksel altyapısıyla birlikte gerçekleştirilen çok sayıda konut birimini anlatmakta kullanılan terim.

V
VAZİYET PLANI: Yapıların değişmez röperlere göre arsaya yerleşmelerini belirten üstten görünüş, yerleşme planı.

Y
YALI: Düzlük ve açıklık su kıyısına yapılmış köşk. Sahilhane adı da verilir.
YAPSATÇI: Konut yapıp daire daire satan kimse, firma.
YENİLENMİŞ: Eski bina veya dairelerin onarılarak, restore edilerek yeni hale getirilmesi.
YIKMA RUHSATI: Bir yapıyı yıkmak için ililgili belediyeden alınan izin; yıkma izni.

EMLAKÇILIK TERİMLERİ VE EMLAKÇI

EMLAKÇILIK TERİMLERİ VE EMLAKÇI

Emlak komisyonculuğu mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direk bir yasa ve düzenleme Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Türk Ticaret Kanunun 12 maddesinin 12 bendi ile ticaret sicili nizamnamesinin 14 maddesi Tellallık, komisyonculuk, ve sair tavassut (Aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere Ticarethane bunları işletenleri de Tacir olarak kabul etmiştir.

Borçlar kanunun 404 maddesinde Gayrimenkul Tellallığı yazılı olarak yapılmadıkça geçerli değildir denilmektedir. Bu sebeple T.T.K madde 12 hükümleri gereği Tellalık ve emlak komisyonculuğu arasında bir bağlantı kurulmaktadır.
Yine Borçlar kanununun 404-405-406-407 ve 409 uncu maddelerinde gayrimenkul tellalının yapacağı akitin şekli, alacağı ücret, çalışma usulünü kısmen de olsa belirleyici hükümler bulunmaktadır.

Ancak 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar kanunun 3153 sayılı kanunla değişik 6 ncı maddesi gereğince kurulan, Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve sanayiciyi belirleme koordinasyon kurulunun 24/6/1997 tarih ve 9 nolu kararı ile emlak komisyonculuğu esnaf ve sanatkarlar kolları arasında Hizmetle ilgili meslek kolları bölümüne dahil edilmiştir. Bu karar 22 Ocak 1999 tarih ve 23588 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararın yürürlüğe girmesini takiben çeşitli illerde Kamu kurumu niteliğinde olan emlak komisyoncuları odaları kurulmaya başlamıştır.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan odalar. Anayasanın 135 maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mansup olanların, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, MESLEKÎ faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak. Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan Kamu tüzel kişilikleridir.

Bugünkü geldiğimiz noktada Emlakçıların tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle birlikte bu,durum emlakçıların Ticaret Odalarında bulunan emlak komisyoncuları meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan emlak komisyonculuğu odalarının müşterek çalışmaları sonucu kısa zamanda emlakçların beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.

Hukukta Emlakçılığın Yeri

Emlak komisyonculuğu mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direk bir yasa ve düzenleme Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Türk Ticaret Kanunun 12 maddesinin 12 bendi ile ticaret sicili nizamnamesinin 14 maddesi Tellallık, komisyonculuk, ve sair tavassut (Aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere Ticarethane bunları işletenleri de Tacir olarak kabul etmiştir.

Emlakinin, en kısa süre içinde satılmasını veya kiralanmasını temin için aracının geniş bir tanıtım yapmasını, en yüksek değerle en kısa sürede satılmasını, aldatılmadığını hissetmesini ve en son olarak ta tüm bu hizmetleri en ucuza yaptırtmayı bekler.

Borçlar kanunun 404 maddesinde Gayrimenkul Tellallığı yazılı olarak yapılmadıkça geçerli değildir denilmektedir. Bu sebeple T.T.K madde 12 hükümleri gereği Tellalık ve emlak komisyonculuğu arasında bir bağlantı kurulmaktadır.

Yine Borçlar kanununun 404-405-406-407 ve 409 uncu maddelerinde gayrimenkul tellalının yapacağı akitin şekli, alacağı ücret, çalışma usulünü kısmen de olsa belirleyici hükümler bulunmaktadır.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan odalar. Anayasanın 135 maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mansup olanların, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, MESLEKÎ faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak. Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan Kamu tüzel kişilikleridir.

Bugünkü geldiğimiz noktada Emlakçıların tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle birlikte bu,durum emlakçıların Ticaret Odalarında bulunan emlak komisyoncuları meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan emlak komisyonculuğu odalarının müşterek çalışmaları sonucu kısa zamanda emlakçların beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.

Emlakçılıkta kullanlılan terimler ve anlamları.
A
ADA: Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımı, yapı adası.
AKAR: Kiraya verilerek gelir sağlayan mülk.
ALTYAPI: Su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi tesislerin tümüne verilen ad.
ANAHTAR TESLİM: Bir yapının tüm gereç ve işçiliğinin yüklenici tarafından karşılanıp, bütünüyle bitirilmiş olarak mal sahibine teslim edilmesini öngören sözleşme şekli.
ANTRE: Bir binanın veya apartman dairesinin ilk girilen bölümü, giriş.
APARTMAN DAİRESİ: Bir bina içinde birkaç oda ile mutfak ve banyodan meydana gelen, bir kişi veya bir ailenin oturabileceği büyüklükte daire.
ARSA: Üzerinde yapı kurulmak üzere ayrılmış yer; yasaya göre, belediye sınırları içinde bulunup belediyece parsellenmiş arazi.

B

BAĞIMSIZ BÖLÜM: Bir yapının Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerden her biri.
BAHÇEKENT: Sağlık ve konfor koşullarına uygun bir yaşam sağlamak amacıyla tasarlanmış, tarıma ayrılmış bir toprak parçasıyla çevrili uydu kent.
BALKON: Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru çıkmış, önü ve yanları korkulukla çevrili yer.
BANLİYÖ: Büyük bir kentin yakın çevresinde bulunan yerleşim birimi.
BARAKA: Tahta, çinko, sac gibi hafif gereçlerle yapılmış, temelsiz, eğreti yapı.
BARBEKÜ: Et ya da balığın ızgarada pişirildiği ocak, bir tür mangal.
BASIK: Tavan yüksekliği alışılagelmiş ölçülerden az olan daire, oda.
BAYINDIR: Gelişip güzelleşmesi, yaşayış koşullarının uygunlaştırılması için üzerinde çalışılmış olan yer; imar edilmiş.

C
CEPHE: Bir binanın yüzlerinden herbiri, özellikle ön yüz.
CİHANNÜMA: Her tarafı seyredebilmek için bazı ev çatılarının üstüne yapılan oda veya teras.
CUMBA: Eski Türk evlerinde, çoğu kafesli olan çıkma.

Ç
ÇATI KATI: Binalarda çatı ile son normal kat arasında yapılan kat.
ÇEKME KAT: Bir binanın son katı üzerine yapılan, cepheden geriye çekilmiş kat.

D
DAİRE: Bir apartman içinde yeralan, birden fazla konuttan herbiri.
DAM: Bir binanın göğe bakan yüzü.
DENİZE SIFIR: Denizle arasında herhangi bir yapı veya geniş bir toprak parçası olmayan yapı, arsa.
DEVREMÜLK: Tapusu belirli bir �devre� kullanım için geçerli olan, ortak kullanılan konut, yazlık.
DOĞALGAZ: Yeraltından çıkarılıp yakıt olarak kullanılan, ısıl değeri metre küpte 8900 kilokaloriye ulaşan hidrokarbon gazı.
DÖNÜM: Eni ve boyu kırkar arşın olan eski bir yer ölçüsü, yaklaşık 1000 m2.
DUBLEKS: İki katlı, ikinci katına içten merdivenle çıkılan konut.

E
EBEVEYN BANYOSU: Yatak odasında bulunan banyo.
EKLENTİ: Var olan ama yapıya eklenen bölüm.
EKSPERTİZ: Bir arsaya veya yapıya belli ölçütlere göre değer biçme işi.
EMSAL: Bir yapı veya konutun satış ya da kira bedelinin, benzerleriyle karşılaştırılması.

F
FERAĞ: Sahiplik hakkını başkasına devredip ilişki kesme; bu iş için tapuda yapılan resmi işlem.
FRANSIZ BALKONU: Döşemeye değin inen ve kapı gibi açılan, önü korkuluklu pencere.

G
GABARİ: Yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliği.
GAYRİMENKUL: Taşınmaz mal.
GEDİK: Eskiden bazı mülkler için ödenen vakıf vergisi.
GİRİŞ KATI: Yerkatı, zemin katı.
GİYDİRME CEPHE: Çok katlı bir yapıda, döşemelerin önünden geçerek devam eden, bunlara veya kolonlara asılan, taşıyıcı olamayan, çoğu camlı dış duvar.
GÖTÜRÜ: Bir yapı işinin baştan kararlaştırılan sabit bir tutar karşılığında bir yükleniciye yaptırılması ilkesine dayanan sözleşme türü.

I
ISLAH: Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.

İ
İFRAZ: Bir toprak parçasını veya arsayı parçalara ayırma, parselleme, parselizasyon işlemi.
İHALE: bir işi birçok isteklinin arasından, en uygun görülen koşulları önerene bırakma.
İKİZ EV: Planları ortak duvara göre simetrik olan, bitişik iki evden meydana gelen birim.
İMAR AFFI: Kaçak yapıların ya da imar kurallarına uygun yapılara kaçak eklenmiş bölümlerin aklanması.
İMAR DURUMU: Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek istek üzerine arsa sahibine verilen belge.
İMAR PLANI: İmar yasasına göre, nüfusu 10.000�I aşmış yerleşmelerde yapılması zorunlu olan fiziksel plan.
İSTİMLAK: Kamulaştırma.

K

KADASTRO: Her çeşit arazi ve mülklerin, alanını, sınırlarını ve değerlerini belirtip plana bağlama işi.
KAGİR: Taş veya tuğladan yapılmış.
KAMULAŞTIRMAK: Bir şeyi sahibinden satın alarak kamuya mal etmek, kamu yararına almak.
KAPALI BALKON: Üstü ve yanları örtülü, önü ise açık olan balkon.
KARTONPİYER: Yapıları kabartmalarla bezemek için, çoğu zaman duvar ve tavan arakesitleri ile tavan göbeklerinde kullanılan sertleştirilmiş mukavva veya kıtıklı alçı.
KAT KARŞILIĞI ANLAŞMA: Arsa sahibince ortaya konan bir arsa üzerine, bir müteahhitçe, finansmanı da kendisince sağlanarak yapılan binanın, arsa sahibi ile müteahhit arasında belli bir oranda bölüşülmesi esasına dayalı anlaşma türü.
KAT MALİKİ: Kat mülkiyeti hakkına sahip özel ya da tüzel kişi.
KAT MÜLKİYETİ: Bir ya da daha çok kişinin, bir yapının belirli bir bölümüne sahip olabilmesi.
KAT YÜKSEKLİĞİ: Döşeme üstünden bir üst katın döşeme üstüne olan uzaklığı.

L
LEBİDERYA: Kesintisiz deniz manzaralı daire.
LÜKS: Bir dairenin en temel öğeler dışında, konfora yönelik daha fazla detaylarla donatılmış olması.

M
MAHZURLU: Herhangi bir işlem veya uygulamaya elverişli olmayan.
MENKUL: Bir yerden başka bir yere taşınabilen, taşınır.
MERKEZİ ISITMA: Bir binanın çeşitli bölümlerinin, bir merkezden borularla sevk edilen sıcak su veya buharla, ya da kanallarla sevk edilen sıcak hava ile ısıtılma sistemi.
MERKEZİ YERDE: Bina ya da konutun, bulunduğu semt veye kentin merkezi sayılan bölümüne; çarşı, pazar ve ulaşım araçlarına yakın olması.
METROPOLİTAN ŞEHİR: Belli bir büyüklüğü olan, örneğin nüfusu bir milyonu aşan şehir.
MÖBLELİ: İçinde eşyası bulunan daire.
MÜSTAKİL TAPU: Tek konut için verilen tapu.

N
NAZIM PLANI: Bir kentin haritaları üzerine çizilen ve arazi parçalarının kullanış biçimleri ile başlıca bölge tiplerini belirten, yani kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plan.
NİZAM: Binaların yanyana sıralanış düzeni; ayrık nizamda aralarında toprak parçası vardır; bitişik nizamda duvarları ortaktır.

Ö
ÖLÇEK: Bir harita veya çizimde görülen uzunluklarla bunların imlediği gerçek uzunluklar arasındaki oran.
ÖN BAHÇE DERİNLİĞİ: Binanın ön yüzünden kendi parselinin ön sınırına kadar olan en yakın dik uzaklık.
ÖN CEPHE: Yapının yola bakan yüzü.

P
PAFTA: 1. Üzerine proje çizilen levha. 2. Büyük haritaları meydana getiren ayrı parçalardan her biri.
PARSEL: Belli bir amaç için ayrılıp sınırlanmış arazi parçası, bir adanın parçalarından her biri.

R
RESTORASYON: Aslını bozmadan onarma.
RESTORATÖR: Fransızca�da resim veya heykelleri onaran kişileri tanımlamakta kullanılan bu sözcük Türkçe�de, anlam kaymasıyla, restorasyon uzmanı anlamında kullanılmaktadır.
REZERVUAR: Sarnıç, hazne.

S
SAHİBİNDEN: Bir mülkün, arada herhangi bir aracı olmadan, doğrudan doğruya sahibi tarafından satışa veya kiraya sunulması.
SANDIK ODASI: Genellikle penceresi olmayan, evdeki fazla eşyaların konulabileceği küçük oda.
SELAMLIK: Eskiden büyük konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm.
SERVİS GİRİŞİ: Büyük binalarda yan hizmetler için kullanılan ikinci derecedeki giriş.
SIFIRDA: Yeni bitmiş ev, daire; hiçkimse tarafından kullanılmamış.
SOSYAL ALTYAPI: Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, kültürel ve yönetsel yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel ad.
STÜDYO: Aynı zamanda oturma, yatma ve yemek için kullanılan oda.
SÜPER DENİZ MANZARALI: Balkon, teras veya pencerelerinden denizin geniş bir açıdan, panoramik olarak görüldüğü konut, daire.

Ş
ŞALE: İsviçre çobanlarının kulübelerine ya da dağ evlerine verilen ad.
ŞİRVAN: Çatı arasında bulunan basık oda.

T
TAPU SENEDİ: Bir mülkün kimin olduğunu gösteren resmi belge.
TAPULAMAK: Bir mülkü tapuya geçirmek.
TAVANARASI: Çatı ile son kat döşemesi arasında kalan boşluk.
TEKNİK ALTYAPI: Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, her tür ulaştırma, haberleşme ve arıtım gibi hizmetlerin sağlanması için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen ad.
TERAS: 1. Oturup hava almaya yarayan, düz ve çevresi açık yüksekçe yer, taraça. 2. Üstü gezinmeye elverişli düz dam.
TOPLU KONUT: Sosyal ve fiziksel altyapısıyla birlikte gerçekleştirilen çok sayıda konut birimini anlatmakta kullanılan terim.

V
VAZİYET PLANI: Yapıların değişmez röperlere göre arsaya yerleşmelerini belirten üstten görünüş, yerleşme planı.

Y
YALI: Düzlük ve açıklık su kıyısına yapılmış köşk. Sahilhane adı da verilir.
YAPSATÇI: Konut yapıp daire daire satan kimse, firma.
YENİLENMİŞ: Eski bina veya dairelerin onarılarak, restore edilerek yeni hale getirilmesi.
YIKMA RUHSATI: Bir yapıyı yıkmak için ililgili belediyeden alınan izin; yıkma izni.

MESLEKTAŞLARIMIZIN DİKKATİNE

MESLEKTAŞLARIMIZIN DİKKATİNE, Tarih : 06.04.2010



İstanbul, 13Haziran 2008

Konu : Tapu Sicil Müdürlüklerinde Emlak Müşavirlerinin İş Takibi

İLGİ    : a) TKGM' nin 14.03.2007 tarih 1642 (2007/4) sayılı genelgesi
              b) TKGM' nin 29.01.2008 tarih ve 275 sayılı iç talimat
              c) TKGM' nin 01.04.2008 tarih ve 837 sayılı iç talimatı
              d) TKGM' nin 04.06.2008 tarih ve 1561 sayılı yazısı

Değerli Meslektaşım,

Ülkemizde çeşitli zamanlarda Tapu Sicil Müdürlüklerinde yaşanan sahtecilik, rüşvet vb. yolsuzluk olayları karşısında
TKGM Tapu Sicil Müdürlüklerinde emlak müşavirlerinin iş takinine çeki-düzen vermek düşüncesiyle ilgili (a) sayılı genelgeyi yayınlamıştır.

Sözkonusu genelgenin yayınlanmasıyla kargaşa daha da büyümüş, Tapu Sicil Müdürlüklerinde meslektaşlarımızın
mağduriyetlerine ve problemlere sebep olmuştur.

TKGM en son yazdığı ilgi (d) sayılı yazıda; ilgi (a,c) genelge ve talimatta belirtilen evraklar istenilmeden noterlerce tanzimedilecek vekaletname ile de Tapu Sicil Müdürlüklerinde işlem yapılabileceğini tamim etmiştir.

Bu itibarla faydalı olur düşüncesi ileTKGM' nin ilgi (d) yazısı birlikte, bir adet örnek vekaletname ve masaüstüne kaydedilmek ve isteğinize göre özelleştirilebilir (eklemeve çıkarma yapılabilir) bir örneği de sizlere gönderiyorum.

Emlakçıların Ön Başvuru İle İş Takibi (1119)

Emlakçıların Ön Başvuru İle İş Takibi (1119)


Emlakçıların Ön Başvuru İle İş Takibi
Tapu İşlemlerine ilişkin taleplerin karşılanmasında idaremizce getirilen her türlü kolaylığa rağmen, uygulamada vatandaşlarımızın büyük bir bölümünün tapu dairelerindeki işlemlerini yaptırabilmek için iş takipçileri ile anlaşmayı tercih ettiği ve müdürlüklerimize aracılar vasıtasıyla başvuruda bulunduğu gözlenmektedir.

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı
Sayı   : B.09.1.TKG0100001-73/                                                       14/03/2007              
Konu : Emlakçıların Ön  Başvuru İle İş Takibi                         
             Uygulaması            
                             

GENELGE   1642
2007/4

TAPU VE KADASTRO ...........BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

    Tapu İşlemlerine ilişkin taleplerin karşılanmasında idaremizce getirilen her türlü kolaylığa rağmen, uygulamada vatandaşlarımızın büyük bir bölümünün tapu dairelerindeki işlemlerini yaptırabilmek için iş takipçileri ile anlaşmayı tercih ettiği ve müdürlüklerimize aracılar vasıtasıyla başvuruda bulunduğu gözlenmektedir.
     Bu durumun uygulamada zaman zaman sıkıntılara yol açtığı, iş takipçilerinden  kaynaklanan sebeplerle vatandaşlarımızın yanıltılmasına ve idaremiz görevlilerinin kamuoyunda yanlış tanıtılmasına sebebiyet verildiği, vatandaşlardan aldıkları takip ücretlerinden dolayı da zaman zaman idaremiz görevlilerin zan altında bırakıldığı ve bu nedenle teşkilatımız ve emlakçılık müessesesinin kötü tanıtılması sebebiyle verdiği Müfettiş raporlarından ve basına yansıtan olaylar ile idaremiz personelin yazılı ve sözlü beyanlarından anlaşılmaktadır.
       Ayrıca, hiçbir meslek kuruluşunda ve resmi makamda kaydı olmadığı halde, emlakçı adı altındaki kişilerin yetkisiz ve sorumsuzca kayıt dışı işlem takip ettikleri ve bu şekilde  kayıt dışı çalışan kişilerden gerçek vatandaşlarımızın, gerek teşkilatımız, gerekse meslek odalarının ve ülke  ekonomimizin zarar gördüğü ve rahatsızlık duyulduğu bilinmektedir.
       Uygulamalardaki sıkıntıların ve sorunların çözümlenmesi ve takipçilik müessesesinin disiplini ve kayıt altına alınabilmesi açısından, Tapu Sicil Müdürlüklerince gerçekleştirilecek  olan akitli işlemlerde; resmi senet tanzimi öncesinde hazırlanması ve noksanlıkların ikmal etmesi için, emlakçılar ile tapu sicilinde hak sahibi olan kişiler arasında Borçlar Kanununun 404/3. maddesi gereğince  düzenlenecek tellaliye sözleşmesinin ve işlemler için gerekli belge ve evrakların asıllarının emlakçı tarafından bizzat ilgili tapu müdürlüğüne ibraz edilerek ön başvuruda bulunulması ve ön başvuruda bulunmanın gerçek hak sahibi tarafından verilen yetkiye ve onun imzasına dayanarak yapıldığının tespit edilmesi halinde, emlakçıların iş takip edilebilmelerine imkan sağlanması uygun görülmüştür.
      İş takibi/tellaliye sözleşmelerinin, Tapu Sicil Müdürlüklerinde kabul edilmesi ve ön başvurunun dayanağı olabilmesi için, önbaşvuru konusu taşınmazın ili, ilçesi, köy veya mahallesi, ada no,  parsel no, bağımsız bölüm no, vasfı ve işlemin türü konularını içermesi ve işlemler için ibraz edecekleri bilgi ve belgelerden kaynaklanacak idari,mali, ve cezai sorumluluklarını kabul etmeleri ve bu hususun iş takip sözleşmesinde belirtilmesi, iş takibinde bulunan emlakçının akdin yapılması aşamasında kadar ki süreçte gerekli her türlü bilgi ve belgeleri hazırlayabilmesi için tapu işlemlerini yaptırmaya yetkili olduğunu gösteren ilgili meslek odaları ile ticaret odası, esnaf ve sanatkarlar odası gibi yetkili odalarca verilmiş kimlik ve yetki belgesini   ibraz etmeleri ve iş takibi/tellaliye sözleşmesi ile yetki belgesi örneğinin tapu işlem dosyasında arşivlenmesi : aktin düzenlenmesi aşamasında istemin gerçek hak sahibi tarafından yapıldığının ve istemde bulunanların medeni hakları kullanma ehliyetinin olduğu saplanması halinde işlemin sonuçlandırılması (akdin tamamlanması) gerekmektedir.
       Bu   uygulama geçici mahiyette olup, karşılaşan sıkıntılarla birlikte yeni düzenlemeler yapılıncaya kadar geçerlidir.
        Bilgilerinizi ve uygulamanın açıklandığı şekilde yönlendirilmesi hususunda bağlı birimlerin bilgilendirilmesini rica ederim.
 Kaynak: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

Konutu 'KDV' korkusu sardı

Konutu 'KDV' korkusu sardı

 

Konutu 'KDV' korkusu sardı 150 metrekare altındaki konutlar için inşaat malzemelerine ödenen yüzde 17 Katma Değer Vergisi (KDV) iadesi kaldırılıyor. Konuyla ilgili kanun değişikliği çalışması tamamlanarak Başbakanlık'a gönderildi. Çalışmanın kısa sürede Meclis'e sevk edilmesi bekleniyor. İnşaat sektörü yıllık 3 milyar lira civarında KDV iadesi alıyordu. Uzmanlara göre, KDV iadesinin kalkması halinde inşaat maliyetleri artacak. Hazine arazilerini piyasaya göre düşük maliyetle alan TOKİ'nin eli daha da güçlenecek. Özel sektör ise zorlanacak.

Tasarıdaki yeni düzenlemeye göre inşaat sektörünü ilgilendiren KDV Kanunu'nun 29'uncu (vergi indirimi) maddesinde yeni bir ek düzenleme yapılması kararlaştırıldı. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni düzenleme Başbakanlık'tan sonra Meclis gündemine gelecek. Mevcut uygulamada, inşaat firmaları bina yaparken kullandıkları çimento, demir gibi malzemeleri alırken yüzde 18 KDV ödüyor. Ancak kanun gereği 150 metrekarenin altındaki konut satışlarında yüzde 1 KDV uygulanıyor. Bu durumda firma satış yaparken elde ettiği hasılatta yüzde 17'lik farkı karşılayamadığı için devlet yıl içinde aradaki farkı, kendi vergi matrahından düşüyordu. Yeni düzenlemeyle Maliye bu yükü üzerinden atıyor. Böylece inşaat firmaları yüzde 18 KDV ile aldığı malzemeyle mal ettiği konutları yüzde 1 KDV ile satmak zorunda kalacak. Maliye'nin yeni çalışmasını yorumlayan uzmanlar, uygulamanın TOKİ'nin elini güçlendireceğini ifade ediyor. Çünki TOKİ, Hazine arazilerini piyasaya göre çok düşük maliyetle alıp projelerini gerçekleştiriyor. Buradan ciddi maliyet avantajı sağlıyor. Şimdi, rakip firmalara yüzde 17 KDV yükü binerse şirketlerin rekabet gücü azalacak ve TOKİ'nin eli daha da güçlenecek. Yeni düzenleme özellikle kurumsallaşmış ve büyük projelere imza atan şirketleri zor durumda bırakacak. Kayıt içindeki firmalar, KDV farkını alamayacağı için artan maliyetler karşısında kayıtdışılık gündeme gelebilecek.

İnşaat firmaları sert tepki gösterdi
Değişikliğe sert tepki gösteren inşaat şirketi sahipleri, yeni düzenlemenin emlak fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansıyacağını açıkladı. Ekonomiyi canlandıran ve emek yoğun olması nedeniyle işsizliği azaltan sektörün 'ucuz arsa ve iadelerin hızlı yapılması' şeklinde teşvik beklediğini belirten inşaatçılar, iadenin kalkmasının ise cezalandırma ve sektörün önünün tıkanması anlamına geleceğini kaydetti.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Hesapta olmayan, inşaatçının sırtına binecek bu yeni vergi yükü, konut fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansır. Aramızdan bazı firmaların batmasına sebep olur. İnşaat sektörüne inanılmaz bir darbe vurur" dedi. Yeni düzenleme ile alt gelir gruplarına yönelik olarak konut üretemez hale geleceklerini belirten Ağaoğlu, "Bu, devam eden ve yeni başlayacak projeleri de etkiler. Üst gelir grubuna yüzde 18 KDV'ye itirazımız yok ama alt gelir grubuna yüzde 1'den vazgeçersek bunların alabileceği konut üretemeyiz" diye konuştu. Vasıfsız işçileri sektörün istihdam ettiğini belirten Ağaoğlu "En vasıfsız adamları bu sektör istihdam ediyor. İnşaat sektörü olmasa bu insanlar aç kalır, hırsızlık artar" dedi.
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya'nın önerisi ise illa ki bir düzenleme yapılacaksa bunun 100 metrekareye kadar olan konutlar için KDV'nin yüzde 1, 100 ile 150 metrekare için yüzde 8 ve 150 metrekare üzeri için yüzde 18 olarak uygulanması. Çetinsaya, "Değişiklik yüzde 17'lik iadeyi kaldıracak şekilde çıkarsa sektördeki hareketlilik azalır, bizim için sıkıntı olur. Maliyetler artar ve bu konut fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansır" diye konuştu. Çetinsaya, müktesep hak olduğu için başlamış projelerin değişiklikten etkilenmesini beklemediklerini, ancak yeni projelerin olumsuz etkileneceğini söyledi.
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, KDV iadesi alan şirket sayısının 50 ile 100 arasında olduğunu ve bunların sektörün kayıt içinde tutulmasını sağlayarak, "Maliye'nin bir ferdi gibi çalıştığını" söyledi. KDV düzenlemesinin doğrudan tüketiciye zam olarak yansıyacağını belirten Dumankaya, "Sektörde daralma olur. Biz vergiler indirilir, teşvikler artarsa biz daha iştahlı oluruz ve Maliye'ye daha çok vergi doğar. Yeni düzenleme kayıt dışılığı artırır" şeklinde konuştu. Türkiye ekonomisindeki büyüme veya küçülmenin inşaat sektörüne üç katı büyüklüğünde yansıdığını anlatan Dumankaya, "Dubai'nin krizde sarsıldığı bu konjonktürde İstanbul patlama yapabilir. Ama tabii sektörün önünü bu tür düzenlemelerle kesmezsek" dedi.
Geçmişe dönük olursa hakkımızı adliyede ararız
Yeşil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil iadeyi kaldırma hazırlığını "Bu bize sürpriz ve çok kötü haber" diye değerlendirdi. Konut satışlarının yüzde 90 oranında 150 metrekare altında olduğuna dikkat çeken Engin Yeşil, "Bunlar ekonominin lokomotifi konut sektörünü köstekleyecek uygulamalar. Maliyetleri yüzde 10-15 artırır. Kriz ortamında sektöre destek verecek uygulamalar beklerken tam tersini yapıp köstek olmamak gerek. Biz bin yerine 500 konut satarız, az kazanırız ama kaybeden Türkiye ekonomisi olur" diye konuştu. Yeşil, geriye dönük, inşaat halindeki konutlara da uygulanması halinde hukuki tartışmaların doğacağına dikkat çekti.
Sinpaş GYO CEO'su Ömer Faruk Çelik, Bakanlar Kurulu veya Maliye Bakanlığı'nın yüzde 17'lik KDV iadesini kaldırmaya yetkili olduğunu, ancak böyle bir uygulamaya gidileceğine ihtimal vermek istemediğini söyledi. Kriz döneminde yüzde 20 kâr payıyla çalışmanın başarı sayıldığını belirten Çelik, "Biz yüzde 18 ile inşa ettiğimiz konutu yüzde 1 ile satıp KDV iadesini 4 yıl sonra geri almaktan şikayetçiydik. Şimdi yüzde 17'lik iade kalkarsa bu kârımızı alır götürür. Sektörümüze büyük darbe vurur, facia olur." diye konuştu. Çelik, yüzde 17'lik iadenin kalkmasıyla şirket bilançolarında karşılığı olmayan ve tahsil edilemeyen yüzde 17'lik devreden KDV kamburunun oluşacağına dikkat çekti.
Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş da 2010 yılında teşvik bekleyen inşaat sektörünün yeni düzenlemeden menfi etkileneceğini kaydetti. Varlıbaş, "Zaten insanların konut almakta zorlandığı, kârları marjinal tutarak sektörün ayakta kalma pahasına çalıştığı bu dönemde, böyle bir uygulama, sektörün önünü tıkamış olur. İnşaatçının önünü açmak, Türkiye ekonomisi için iyi olur." dedi.

İnşaatın devleri nasıl yorumladı?
Ali Ağaoğlu: Yüzde 17'lik maliyet artışı matematik dışı bir şey. Bu bazılarını batırır. Alt gelirli konut alamaz. En vasıfsız adamları çalıştırıyoruz, bunlar aç kalırsa hırsızlık artar.
Ali Dumankaya: KDV iadesini, sektörü kayıt içinde tutan 50–100 şirket istiyor. Maliye incelemesinden korktuğu için kurumsal olmayan şirketler isteyemiyor. Sektör daralır.
Ömer Faruk Çelik: Böyle bir uygulamaya gidileceğine ihtimal vermek istemiyorum. Bu yüzde 20 kâr marjı ile çalışan sektörümüze darbe olur, faciaya yol açar.
Süleyman Çetinsaya: İade kaldırılacaksa bile kademeli olsun. 100 metrekareye kadar yüzde 1 KDV, 100 ile 150 metrekare arası konutta yüzde 8 KDV olsun.
Engin Yeşil: Türkiye'de satılan inşaatların yüzde 90'ı 150 metrekare altında. Böyle bir dönemde inşaat sektörü teşvik edilmeli, bu değişiklik köstek olur.
Süleyman Varlıbaş: Zaten insanlar ev almakta zorlanıyor. Marjinal kârlarla çalışıyoruz. Bir de yüzde 17'lik yeni vergi yükü gelirse sektörün önü tıkanır. ZAMAN

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ(KİRALAR BANKAYA YATACAK) (564)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ(KİRALAR BANKAYA YATACAK) (564)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ(KİRALAR BANKAYA YATACAK)


Resmî Gazete 29 Temmuz 2008 SALI
Sayı : 26951 TEBLİĞ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 268)
 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendiyle Bakanlığımıza, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak, işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
 1. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı
Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden, - Konutlarda, her bir konut için aylık 500 YTL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin,
- İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 1/11/2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
 
 2. Tevsik Zorunluluğu Getirilen İşlemlerde Belge Düzeni
Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden 7.9.1995 tarih ve 22397 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 243 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 8.1.1996 tarih ve 22577 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 246 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bankalara düzenleme zorunluluğu getirilen, dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik edilme zorunluluğu uygulaması eskiden olduğu gibi devam edecektir. Önceki bölümde belirtilen banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.
 
3. Tevsik Zorunluluğu Kapsamında Olmayan Tahsilat ve Ödemeler Mükelleflerce, - Her bir konut için aylık tutarı 500 YTL’ nin altındaki konut kira geliri ile
- Mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira gelirine ilişkin tahsilatlar Tebliğle getirilen zorunluluk kapsamında değildir.
Öte yandan aynî olarak yapılan söz konusu ödemelerin bu zorunluluk kapsamında olmadığı tabiidir. Örnek 1: Bay (A)’ya ait olan iki adet konut 2008 yılında kiraya verilmiş olup konutların aylık kira geliri 500’er YTL’dir. Bu durumda Bay (A) 1/11/2008 tarihinden itibaren söz konusu konutlara ait kira gelirlerini, banka veya PTT aracılığıyla tahsil edecek ve gerekli durumlarda bu kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edecektir.
 
4. Ceza Uygulaması
     Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca, mükerrer 257 nci maddeyle getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir.
    Anılan madde uyarınca bu Tebliğ ile 1/11/2008 tarihinden itibaren getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza, 2008 yılı için;
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.490 YTL’den,
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 680 YTL’den,
 - Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında
320 YTL’den az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın %5’idir. 2009 ve sonraki yıllara ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 414 üncü maddesi uyarınca bu yıllar için belirlenecek asgari ceza tutarları dikkate alınacaktır.
 
Örnek 2:
   Bayan (B)’ye ait olan ve 2008 yılına ilişkin aylık 450’şer YTL kira geliri bulunan üç adet işyeri için kiracılar tarafından 250’şer YTL’lik kısım banka aracılığıyla, kalan tutarlar ise elden nakit olarak ödenmiştir. İşyerlerini kiralayan mükelleflerden biri birinci sınıf tüccar, diğerleri serbest meslek erbabı olarak faaliyette bulunmakta olup Bayan (B)’nin gelir vergisine ilişkin başka bir faaliyeti yoktur.
     Bu durumun tespit edilmesi halinde Bayan (B) ile kiracı mükellefler adına, üç işyeri için elden yapılan tahsilat ve ödeme işleminin her biri için ayrı ayrı, Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinde belirlenen ceza tutarından
   az olmamak üzere özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Elden yapılan tahsilat ve ödemelerin %5’inin asgari ceza tutarının altında kalması halinde ise her bir işlem için asgari ceza tutarı kadar ceza kesilmesi gerekmektedir.
      Örneğimizde Bayan (B) ile kiracılara, 1/11/2008 tarihinden itibaren her bir işlem için, (elden yapılan tahsilat ve ödeme tutarının %5’inin asgari ceza tutarının altında kalması nedeniyle) 2008 yılına ilişkin belirlenen tutarlarda ceza uygulanacaktır. Aynı durumun 2009 ve sonraki yıllarda da devam etmesi halinde bu yıllar için belirlenecek asgari ceza tutarları dikkate alınacaktır.           Tebliğ olunur.
 Kaynak: Maliye Bakanlığı

Dernek Kuruluşu Hakkında

Dernek Kuruluşu Hakkında
Bülent AKARCALI         
29.07.2008 tarihinde İstanbul emlak piyasası için ilerde çok önem arz edecek bir dernek kuruldu. Hızla gelişen ülkemizde, yalnız iç piyasa talebiyle değil dış piyasa talebinin de çok yüksek olduğu İstanbul, emlak alım ve  satımın en büyük pazarının oluşturuyor.
Buna karşın bu pazarda alıcı ve satıcı arasında bağ kurup köprü olan Emlak Komisyoncu ve Müşavirliği mesleği hala doğru dürüst bir yasa'ya sahip değil.
Bu durumdan en çok muzdarip olup işlerini en düzgün şekilde yapmaya çalışan ve mesleklerine itibar ve güven  kazandırmak için uğraşanlar bir araya gelerek Avrupa yakası Emlak Müşavirleri derneğini kurdular.
Yılda yüz milyarlarca YTL nin el değiştiği ve bir o kadar da yeni yatırım yapılan inşaat sektörüne ve emlaklarını satmak isteyen mülk sahiplerine daha iyi hizmet verebilmek için kurulan bu tip meslek derneklerinin yapacağı çok iş ve dolduracağı çok boşluk var.

Yabancı ve özellikle Amerikan menşeili uluslararası sermayeli  Emlak pazarlama şirketlerinin ülkemize girişleriyle bu sektör yeniden yapılanmaya başladı.

İnternet kullanımının günlük  hayata girişiyle hazırlanan web siteleri, film parasını ortadan kaldıran digital fotoğraf makinalarıyla çekilen fotoğrafların anında dünyanın dört bir yanına gönderilebilmesi Türk emlak pazarını hızlı bir şekilde yabancılara da açtı.

Kazakistan da veya İngiltere'de oturup İstanbul veya Bodrum da bir konut almak isteyen bir müşteri  oturduğu yerden internet aracılığıyla seçimini yapıp hatta, google earth gibi uydu bilgileriyle almak istediği emlakın bulunduğu mevkii yi kuş bakışı izleyip tercihini yaptıktan sonra gelip vakit kaybetmeden mülk sahibi olabilmekte.
Emlak müşavirlerinin de artık bu teknolojilerle aşina olması, yabancı dil bilmesi şart görünüyor.
İşte Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği bir taraftan Emlak Pazarını iyice derleyip düzenleyecek , sektöre daha bir ciddiyet kazandırıp alıcı ve satıcı haklarını daha güvene alacak, emlak müşavirine daha bir itibar verecek yeni bir yasanın çıkması için gerekli çabaları gösterecek
Derneği, kurucularını ve yöneticileri kutlarım.
Herkese hayırlı olsun

Bülent Akarcalı, Turizm eski Bakanı

Konutu 'KDV' korkusu sardı

 

Konutu 'KDV' korkusu sardı 150 metrekare altındaki konutlar için inşaat malzemelerine ödenen yüzde 17 Katma Değer Vergisi (KDV) iadesi kaldırılıyor. Konuyla ilgili kanun değişikliği çalışması tamamlanarak Başbakanlık'a gönderildi. Çalışmanın kısa sürede Meclis'e sevk edilmesi bekleniyor. İnşaat sektörü yıllık 3 milyar lira civarında KDV iadesi alıyordu. Uzmanlara göre, KDV iadesinin kalkması halinde inşaat maliyetleri artacak. Hazine arazilerini piyasaya göre düşük maliyetle alan TOKİ'nin eli daha da güçlenecek. Özel sektör ise zorlanacak.

Tasarıdaki yeni düzenlemeye göre inşaat sektörünü ilgilendiren KDV Kanunu'nun 29'uncu (vergi indirimi) maddesinde yeni bir ek düzenleme yapılması kararlaştırıldı. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni düzenleme Başbakanlık'tan sonra Meclis gündemine gelecek. Mevcut uygulamada, inşaat firmaları bina yaparken kullandıkları çimento, demir gibi malzemeleri alırken yüzde 18 KDV ödüyor. Ancak kanun gereği 150 metrekarenin altındaki konut satışlarında yüzde 1 KDV uygulanıyor. Bu durumda firma satış yaparken elde ettiği hasılatta yüzde 17'lik farkı karşılayamadığı için devlet yıl içinde aradaki farkı, kendi vergi matrahından düşüyordu. Yeni düzenlemeyle Maliye bu yükü üzerinden atıyor. Böylece inşaat firmaları yüzde 18 KDV ile aldığı malzemeyle mal ettiği konutları yüzde 1 KDV ile satmak zorunda kalacak. Maliye'nin yeni çalışmasını yorumlayan uzmanlar, uygulamanın TOKİ'nin elini güçlendireceğini ifade ediyor. Çünki TOKİ, Hazine arazilerini piyasaya göre çok düşük maliyetle alıp projelerini gerçekleştiriyor. Buradan ciddi maliyet avantajı sağlıyor. Şimdi, rakip firmalara yüzde 17 KDV yükü binerse şirketlerin rekabet gücü azalacak ve TOKİ'nin eli daha da güçlenecek. Yeni düzenleme özellikle kurumsallaşmış ve büyük projelere imza atan şirketleri zor durumda bırakacak. Kayıt içindeki firmalar, KDV farkını alamayacağı için artan maliyetler karşısında kayıtdışılık gündeme gelebilecek.

İnşaat firmaları sert tepki gösterdi
Değişikliğe sert tepki gösteren inşaat şirketi sahipleri, yeni düzenlemenin emlak fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansıyacağını açıkladı. Ekonomiyi canlandıran ve emek yoğun olması nedeniyle işsizliği azaltan sektörün 'ucuz arsa ve iadelerin hızlı yapılması' şeklinde teşvik beklediğini belirten inşaatçılar, iadenin kalkmasının ise cezalandırma ve sektörün önünün tıkanması anlamına geleceğini kaydetti.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Hesapta olmayan, inşaatçının sırtına binecek bu yeni vergi yükü, konut fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansır. Aramızdan bazı firmaların batmasına sebep olur. İnşaat sektörüne inanılmaz bir darbe vurur" dedi. Yeni düzenleme ile alt gelir gruplarına yönelik olarak konut üretemez hale geleceklerini belirten Ağaoğlu, "Bu, devam eden ve yeni başlayacak projeleri de etkiler. Üst gelir grubuna yüzde 18 KDV'ye itirazımız yok ama alt gelir grubuna yüzde 1'den vazgeçersek bunların alabileceği konut üretemeyiz" diye konuştu. Vasıfsız işçileri sektörün istihdam ettiğini belirten Ağaoğlu "En vasıfsız adamları bu sektör istihdam ediyor. İnşaat sektörü olmasa bu insanlar aç kalır, hırsızlık artar" dedi.
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya'nın önerisi ise illa ki bir düzenleme yapılacaksa bunun 100 metrekareye kadar olan konutlar için KDV'nin yüzde 1, 100 ile 150 metrekare için yüzde 8 ve 150 metrekare üzeri için yüzde 18 olarak uygulanması. Çetinsaya, "Değişiklik yüzde 17'lik iadeyi kaldıracak şekilde çıkarsa sektördeki hareketlilik azalır, bizim için sıkıntı olur. Maliyetler artar ve bu konut fiyatlarına yüzde 17 zam olarak yansır" diye konuştu. Çetinsaya, müktesep hak olduğu için başlamış projelerin değişiklikten etkilenmesini beklemediklerini, ancak yeni projelerin olumsuz etkileneceğini söyledi.
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, KDV iadesi alan şirket sayısının 50 ile 100 arasında olduğunu ve bunların sektörün kayıt içinde tutulmasını sağlayarak, "Maliye'nin bir ferdi gibi çalıştığını" söyledi. KDV düzenlemesinin doğrudan tüketiciye zam olarak yansıyacağını belirten Dumankaya, "Sektörde daralma olur. Biz vergiler indirilir, teşvikler artarsa biz daha iştahlı oluruz ve Maliye'ye daha çok vergi doğar. Yeni düzenleme kayıt dışılığı artırır" şeklinde konuştu. Türkiye ekonomisindeki büyüme veya küçülmenin inşaat sektörüne üç katı büyüklüğünde yansıdığını anlatan Dumankaya, "Dubai'nin krizde sarsıldığı bu konjonktürde İstanbul patlama yapabilir. Ama tabii sektörün önünü bu tür düzenlemelerle kesmezsek" dedi.
Geçmişe dönük olursa hakkımızı adliyede ararız
Yeşil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil iadeyi kaldırma hazırlığını "Bu bize sürpriz ve çok kötü haber" diye değerlendirdi. Konut satışlarının yüzde 90 oranında 150 metrekare altında olduğuna dikkat çeken Engin Yeşil, "Bunlar ekonominin lokomotifi konut sektörünü köstekleyecek uygulamalar. Maliyetleri yüzde 10-15 artırır. Kriz ortamında sektöre destek verecek uygulamalar beklerken tam tersini yapıp köstek olmamak gerek. Biz bin yerine 500 konut satarız, az kazanırız ama kaybeden Türkiye ekonomisi olur" diye konuştu. Yeşil, geriye dönük, inşaat halindeki konutlara da uygulanması halinde hukuki tartışmaların doğacağına dikkat çekti.
Sinpaş GYO CEO'su Ömer Faruk Çelik, Bakanlar Kurulu veya Maliye Bakanlığı'nın yüzde 17'lik KDV iadesini kaldırmaya yetkili olduğunu, ancak böyle bir uygulamaya gidileceğine ihtimal vermek istemediğini söyledi. Kriz döneminde yüzde 20 kâr payıyla çalışmanın başarı sayıldığını belirten Çelik, "Biz yüzde 18 ile inşa ettiğimiz konutu yüzde 1 ile satıp KDV iadesini 4 yıl sonra geri almaktan şikayetçiydik. Şimdi yüzde 17'lik iade kalkarsa bu kârımızı alır götürür. Sektörümüze büyük darbe vurur, facia olur." diye konuştu. Çelik, yüzde 17'lik iadenin kalkmasıyla şirket bilançolarında karşılığı olmayan ve tahsil edilemeyen yüzde 17'lik devreden KDV kamburunun oluşacağına dikkat çekti.
Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş da 2010 yılında teşvik bekleyen inşaat sektörünün yeni düzenlemeden menfi etkileneceğini kaydetti. Varlıbaş, "Zaten insanların konut almakta zorlandığı, kârları marjinal tutarak sektörün ayakta kalma pahasına çalıştığı bu dönemde, böyle bir uygulama, sektörün önünü tıkamış olur. İnşaatçının önünü açmak, Türkiye ekonomisi için iyi olur." dedi.

İnşaatın devleri nasıl yorumladı?
Ali Ağaoğlu: Yüzde 17'lik maliyet artışı matematik dışı bir şey. Bu bazılarını batırır. Alt gelirli konut alamaz. En vasıfsız adamları çalıştırıyoruz, bunlar aç kalırsa hırsızlık artar.
Ali Dumankaya: KDV iadesini, sektörü kayıt içinde tutan 50–100 şirket istiyor. Maliye incelemesinden korktuğu için kurumsal olmayan şirketler isteyemiyor. Sektör daralır.
Ömer Faruk Çelik: Böyle bir uygulamaya gidileceğine ihtimal vermek istemiyorum. Bu yüzde 20 kâr marjı ile çalışan sektörümüze darbe olur, faciaya yol açar.
Süleyman Çetinsaya: İade kaldırılacaksa bile kademeli olsun. 100 metrekareye kadar yüzde 1 KDV, 100 ile 150 metrekare arası konutta yüzde 8 KDV olsun.
Engin Yeşil: Türkiye'de satılan inşaatların yüzde 90'ı 150 metrekare altında. Böyle bir dönemde inşaat sektörü teşvik edilmeli, bu değişiklik köstek olur.
Süleyman Varlıbaş: Zaten insanlar ev almakta zorlanıyor. Marjinal kârlarla çalışıyoruz. Bir de yüzde 17'lik yeni vergi yükü gelirse sektörün önü tıkanır. ZAMAN
 Kaynak: milliyetemlak

Kredili satış işlemleri ve satış devri

Kredili satış işlemleri ve satış devri



 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 03.11.2009 tarihinde yayınladığı genelge ile banka kredili satışlarda satış ve ipoteğin tek yevmiye ve tek resmi senetle yapılması uygulamasına başlamıştır.
Resmi senet örneğine www.e-tapu.com  sitesinden ulaşabilirsiniz.

e-tapu.com

www.e-tapu.com


TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
……………………      
                             
İlgi       :  a) 07/07/2004 tarih B.09.1.TKG0100001/073-1584(2004/13) sayılı genelge,
               b) 18/09/2009 tarih  B.07.1.GİB.0.02.63/6373-4621- 89114 sayılı yazı.            
                             
Tapu Sicil Müdürlüklerimizde satış ve ipotek işleminin tek yevmiye ve tek resmi senette yapılması hususu, Merkez İnceleme Kurulunda görüşülen 30/04/2009 tarih ve  188 sayılı  kararda;  satış bedelinin tamamı ya da bir kısmının alınacak banka kredisi ile karşılanacak  olması halinde  iş sahiplerinin mağduriyetinin önlenmesi ve bürokrasinin azaltılması ve talep edilen bu tür işlemlerin daha kısa sürede sonuçlandırılması bakımından tamamının ya da bir kısmının alınacak banka kredisi ile karşılanacağı satış ve ipotek işlemlerinde ilgililerince talep edilmesi halinde  tek resmi senet ve tek yevmiye alınması sureti ile karşılanabileceği  karar altına alınmış idi.

Buna göre; ekli resmi senet örneğinde görüleceği üzere ardışık olarak yapılan satış- ipotek işleminin tek yevmiye ve tek resmi senette düzenlenmesi  esnasında;

Resmi senedin ön bölümündeki sayfada satıcı- alıcı, alıcı ve ipotek alacaklısının, diğer sayfalarda ipotek  ile ilgili bölümlerde alıcı ve ipotek alacaklısının imzalarını alınmak suretiyle Tapu Sicil Tüzüğünün 16. maddesinde belirlendiği şekilde  işlemlerin tekemmül ettirilmesi,

Ayrıca, her iki işlemin aynı anda gerçekleştirildiği dikkate alınarak tescil işleminde de bu duruma özen gösterilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, satış bedeli ile ipotek bedelinin birbirinden farklı olup olamayacağı hususunda yaşanan tereddütler Maliye Bakanlığı  Gelirler Genel Müdürlüğüne intikal ettirilmiş ve alınan ilgi(b) sayılı yazıda; gayrimenkul devir ve iktisaplarının (kat irtifaklı gayrimenkullerin devir ve iktisabı dahil) emlak vergisi değerinden az olmamak üzere gerçek alım- satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi gerekmekte olup bu bedel gayrimenkulün ipotek bedelinin altında olabileceği gibi üzerinde de olabileceğini, gayrimenkul devir ve iktisaplarında cezalı tarhiyatla karşılaşmamak için  gerçek alım satım bedeli üzerinden işlem yapılması gerektiği mükelleflere hatırlatılarak emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek değer üzerinden harç tahsilinin sağlanması gerekmektedir  şeklinde  görüş alınmıştır.

Bu nedenle, yukarıda açıklandığı üzere talep edilmesi halinde; satış ve ipotek bedeli birbirinden farklı olabileceğinden, aynı anda gerçekleştirilen satış-ipotek işlemlerinde “satış bedelinin  gerçek alım satım bedelinden ve emlak vergi değerinden düşük olmamasının gerektiği, düşük olması halinde ise aradaki farkın Vergi Usul Kanuna göre cezalı olarak alıcı ve satıcıdan tahsil edileceğinin” resmi senette bahsedilmesi,
Bu tür işlemlerde; tapu harcının tek seferde tahsilini sağlayacak şekilde tahakkuk makbuzlarının aynı anda düzenlenerek tahsil ettirilmesi ve tek yevmiye ile işlem yapıldığından ilgi(a) genelgeye göre döner sermaye ücretinin tek işlem esasına göre alınması,

Gerekmektedir.

Bilgi ve gereğini, bu hususun tüm tapu sicil müdürlüklerine duyurulmasını rica ederim.
Mehmet Zeki ADLI
    Genel Müdür



SATIŞ -İPOTEK RESMİ SENET ÖRNEĞİ

Aşağıdaki Hususlarda Anlaşmışlardır.
Yukarıda özellikleri belirtilen ……Mah…..Parselde……./……arsa paylı…….Kat…….nolu…….’in tamamı …….adına kayıtlı iken…….hissesinin tamamını …….TL (……TL) bedelle ……….’ye sattığını satış bedelini nakden ve tamamen aldığını, alıcı……..bizzat, bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini, bu güne kadar olan emlak vergilerinin ödenmesinden tarafların müteselsilen sorumlu olduklarını, satış bedelinin gerçek alım satım bedelinden ve emlak vergi değerinden düşük olmamasının gerektirdiği, düşük olması halinde ise aradaki farkın Vergi Usul  Kanununa göre cezalı olarak alıcı ve satıcıdan tahsil edileceğini bilerek ve alıcı/alıcı vekili………. Taşınmazın tamamının adına/müvekkili adına tescilden sonra bu taşınmaz üzerine bu defa adı geçen devam eden sayfada/sayfalarda yazılı şartlarla………BANKASI A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini, ve ipotek alacaklısı …………..BANKASI A.Ş. adına ………………..temsilen bu ipoteği…………lehine aynı bedel ve şartlarla kabul ettiğini, tarafların yapılacak tebligatlara esas teşkil edecek yurt içinden bir tebligat adresi bildirmeleri gerektiğini ve adres değişikliklerinin tapu sicil müdürlüğüne bildirilmemesi halinde tebligatların eski adresi ulaştığı tarihin tebellüğ tarihi sayılacağını kabul ettiklerini, birlikte ifade ve beyan ettiler.



 Kaynak: e-tapu

TAKBİS(Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi) kapsamında işlem yapan tapu sicil müdürlüklerinde, banka kredili satışlara yönelik olarak satış ve ipoteğin ayrı zamanda yapılması önemli bir sorun teşkil etmekteydi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 03.11.2009 tarihinde yayınladığı genelge ile banka kredili satışlarda satış ve ipoteğin tek yevmiye ve tek resmi senetle yapılması uygulamasına başlamıştır.
Resmi senet örneğine www.e-tapu.com  sitesinden ulaşabilirsiniz.

e-tapu.com

www.e-tapu.com


TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
……………………      
                             
İlgi       :  a) 07/07/2004 tarih B.09.1.TKG0100001/073-1584(2004/13) sayılı genelge,
               b) 18/09/2009 tarih  B.07.1.GİB.0.02.63/6373-4621- 89114 sayılı yazı.            
                             
Tapu Sicil Müdürlüklerimizde satış ve ipotek işleminin tek yevmiye ve tek resmi senette yapılması hususu, Merkez İnceleme Kurulunda görüşülen 30/04/2009 tarih ve  188 sayılı  kararda;  satış bedelinin tamamı ya da bir kısmının alınacak banka kredisi ile karşılanacak  olması halinde  iş sahiplerinin mağduriyetinin önlenmesi ve bürokrasinin azaltılması ve talep edilen bu tür işlemlerin daha kısa sürede sonuçlandırılması bakımından tamamının ya da bir kısmının alınacak banka kredisi ile karşılanacağı satış ve ipotek işlemlerinde ilgililerince talep edilmesi halinde  tek resmi senet ve tek yevmiye alınması sureti ile karşılanabileceği  karar altına alınmış idi.

Buna göre; ekli resmi senet örneğinde görüleceği üzere ardışık olarak yapılan satış- ipotek işleminin tek yevmiye ve tek resmi senette düzenlenmesi  esnasında;

Resmi senedin ön bölümündeki sayfada satıcı- alıcı, alıcı ve ipotek alacaklısının, diğer sayfalarda ipotek  ile ilgili bölümlerde alıcı ve ipotek alacaklısının imzalarını alınmak suretiyle Tapu Sicil Tüzüğünün 16. maddesinde belirlendiği şekilde  işlemlerin tekemmül ettirilmesi,

Ayrıca, her iki işlemin aynı anda gerçekleştirildiği dikkate alınarak tescil işleminde de bu duruma özen gösterilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, satış bedeli ile ipotek bedelinin birbirinden farklı olup olamayacağı hususunda yaşanan tereddütler Maliye Bakanlığı  Gelirler Genel Müdürlüğüne intikal ettirilmiş ve alınan ilgi(b) sayılı yazıda; gayrimenkul devir ve iktisaplarının (kat irtifaklı gayrimenkullerin devir ve iktisabı dahil) emlak vergisi değerinden az olmamak üzere gerçek alım- satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi gerekmekte olup bu bedel gayrimenkulün ipotek bedelinin altında olabileceği gibi üzerinde de olabileceğini, gayrimenkul devir ve iktisaplarında cezalı tarhiyatla karşılaşmamak için  gerçek alım satım bedeli üzerinden işlem yapılması gerektiği mükelleflere hatırlatılarak emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek değer üzerinden harç tahsilinin sağlanması gerekmektedir  şeklinde  görüş alınmıştır.

Bu nedenle, yukarıda açıklandığı üzere talep edilmesi halinde; satış ve ipotek bedeli birbirinden farklı olabileceğinden, aynı anda gerçekleştirilen satış-ipotek işlemlerinde “satış bedelinin  gerçek alım satım bedelinden ve emlak vergi değerinden düşük olmamasının gerektiği, düşük olması halinde ise aradaki farkın Vergi Usul Kanuna göre cezalı olarak alıcı ve satıcıdan tahsil edileceğinin” resmi senette bahsedilmesi,
Bu tür işlemlerde; tapu harcının tek seferde tahsilini sağlayacak şekilde tahakkuk makbuzlarının aynı anda düzenlenerek tahsil ettirilmesi ve tek yevmiye ile işlem yapıldığından ilgi(a) genelgeye göre döner sermaye ücretinin tek işlem esasına göre alınması,

Gerekmektedir.

Bilgi ve gereğini, bu hususun tüm tapu sicil müdürlüklerine duyurulmasını rica ederim.
Mehmet Zeki ADLI
    Genel Müdür



SATIŞ -İPOTEK RESMİ SENET ÖRNEĞİ

Aşağıdaki Hususlarda Anlaşmışlardır.
Yukarıda özellikleri belirtilen ……Mah…..Parselde……./……arsa paylı…….Kat…….nolu…….’in tamamı …….adına kayıtlı iken…….hissesinin tamamını …….TL (……TL) bedelle ……….’ye sattığını satış bedelini nakden ve tamamen aldığını, alıcı……..bizzat, bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini, bu güne kadar olan emlak vergilerinin ödenmesinden tarafların müteselsilen sorumlu olduklarını, satış bedelinin gerçek alım satım bedelinden ve emlak vergi değerinden düşük olmamasının gerektirdiği, düşük olması halinde ise aradaki farkın Vergi Usul  Kanununa göre cezalı olarak alıcı ve satıcıdan tahsil edileceğini bilerek ve alıcı/alıcı vekili………. Taşınmazın tamamının adına/müvekkili adına tescilden sonra bu taşınmaz üzerine bu defa adı geçen devam eden sayfada/sayfalarda yazılı şartlarla………BANKASI A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini, ve ipotek alacaklısı …………..BANKASI A.Ş. adına ………………..temsilen bu ipoteği…………lehine aynı bedel ve şartlarla kabul ettiğini, tarafların yapılacak tebligatlara esas teşkil edecek yurt içinden bir tebligat adresi bildirmeleri gerektiğini ve adres değişikliklerinin tapu sicil müdürlüğüne bildirilmemesi halinde tebligatların eski adresi ulaştığı tarihin tebellüğ tarihi sayılacağını kabul ettiklerini, birlikte ifade ve beyan ettiler.



 Kaynak: e-tapu