23 Mayıs 2011 Pazartesi

YENİ BİNALARDA MANTOLAMA


YENİ BİNALARDA MANTOLAMA

Yapım aşamasında gerekli detaylar önceden dikkate alındığı sürece yeni binalarda ısı yalıtım sistemi uygulamaları eski binalara nazaran tatbikatlar daha kolay yapılabilecektir karotlar yağmur suyu gider borularının kanalları açılırken mantolama payının bırakılmasına dikkat edilmelidir,çatı parapetlerinin ve gizli derelerinin günümüzün yüksek kaliteli malzeleriyle izole edilmesi ve pencere denizliklerinde yine mantolama payının ve düşünülüyorsa dekoratif söve kalınlıklarında dikkate alınması sistem uygulamaları yapılırken karşılaşılması muhtemel birçok problemi ortadan kaldıracaktır.yeni binalarda mantolama altına kaba sıva yapılması teknik olarak bir mecburiyet olmamakla beraber sistem uygulamalarının daha problemsiz uygulana bilmesi için fayda sağlanacaktır.



ESKİ BİNALARDA MANTOLAMA


İkamet edilen binalarda yapılan ısı yalıtım sistemi uygulamaları yeni binalara nazaran daha zordur bunun sebebi özellikle denizlik altlarıda parapet kenarlarında yağmur suyu giderlerinde balkon kapılarında yaşanması muhtemel sorunların yoğunluğudur

1)PENCERE DENİZLİK ALTLARI:mantolama uygulamalarında ısı yalıtım levhalarının kaplanmasıyla beraber çoğu binada mermer denizlik damlalıkları kapanmaktadır ve bu şekilde yapılan uygulamalarda önlem alınmaz ise yağmur sularını pencere merkezlerinden cepheye akması ve kirliliğe sebep olması kaçınılmaz sondur .söz konusu problemi ortadan kaldırmak için eski binalarda mantolama sonrası denizlik altlarını pvc veya aliminyum damlalık profili konması tartışmasız bir mecburiyettir .

2)PARAPET KENARLARI: Ülkemizdeki eski binalarda maalesef çatı parapetlerini gerekli izoleleri yapılamamıştır çatı derelerindeki mevcut problemleri öncelikle olarak çözünmedikten sonra yapılan mantolama tatbikatları için ileri dönemde tehlike arz etmektedir.

3)YAĞMUR GİDERLERİ: Mevcut yağmur su giderleri mantolama yapılırken kesinlikle duvarda sabit bırakılmamalıdır.ısı yalıtım levhalarının arasında kalacak gider boruları ısı köprüsü oluşturabileceği gibi ilerleyen dönemlerde onarım istemesi dahilinde mantolamayada zarar verecektir.bu vesile ile uygulamalar sırasında giderlerin tamamı sökülmeli çıkış ve iniş noktalarında gerekli dirsek parçaları kullanılarak mutlaka mantolama tatbikatlarını dış yüzeyine alınmalıdır.

4)BALKON KAPILARI: Balkon iç duvarlarının sistem uygulaması yapılırken dışa ve duvara doğru açılan kenar balkon kapıları gerekli mesafeye sabit değilse ısı yalıtım levhaları ile dar bir açıda çarpışacak ve kapının kullanılabilirliği önemli ölçüde sekteğe uğrayacaktır bu sebeple balkon iç duvarlarında gerekli görünen yerlerde ince ısı yalıtım levhaları kullanma mecburiyeti olabilir.

22 Mayıs 2011 Pazar

Evini kiraya veren emekli

Evini kiraya veren emekli
EVİ ALDINIZ NE OLACAK?
Evet… Zar zor evi aldınız.
Sonra ne olacak?
Sırasıyla açıklayalım.
Şükrü Kızılot


EMLAK VERGİSİ

1. Yıl Sonuna Kadar Emlak Vergisi Bildirimi Verilecek
Evi aldığınız yıl emlak vergisi ödemeyeceksiniz.
Ancak aldığınız yılın sonuna kadar yani 31 Aralık mesai saati bitimine kadar “Emlak Vergisi bildirimi” vermeniz gerekiyor.
İlginçtir, evi 2 Ocak 2011’de satın alsanız dahi 2011 yılı emlak vergisini, eski sahibi yani satan kişi ya da firma ödüyor.

2. Sıfır Oranlı Emlak Vergisi
a) Emekli kişi evde kendisi (kuşkusuz eşi, çocukları dahil) oturursa emlak vergisi ödemez. Ancak bunun için;
- Evin brüt alanının 200 m2’yi aşmaması
- Bu evden başka evinin ya da dükkanının olmaması,
- Bir başka yerde çalışmaması
gerekiyor.
Aksi halde emlak vergisi öder.
Emlak vergisi ödemeyecek olanların, ilgili belediyeye başvurup, durumlarıyla ilgili bir form düzenleyip belediyeye vermeleri gerekiyor.

3. Evini Kiraya Verip, Kendisi Kirada Oturan
Bu durumda olan emekliler de sıfır oranlı emlak vergisi avantajından yararlanıyorlar.
Emekli ya da ev hanımı veya çalışan eşine ait evde, eşiyle birlikte oturan emekli, eşine kira ödemediği sürece bu avantajdan yani “sıfır oranlı emlak vergisi” avantajından yararlanamıyor.
Eşe kira ödemek özellikle Türkiye’de hayatın olağan akışına aykırı ancak ödenmesine engel bir durum da yok. Ancak eşe ödenen kiranın yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aşarsa, eşin kira gelirini beyan etmesi gerekiyor.
Demek ki eşine ayda 200 TL kira öderse, kiraya verdiği ev için başka bir geliri yoksa, emlak vergisi ödemeyecek.

KİRA GELİRİ
Emekli vatandaş, evini kiraya verirse yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aştığında, bu geliri nedeniyle örneğin 2010 yılındaki kiradaki evi için 1-25 Mart 2011’de gelir vergisi beyannamesi verecek.
ÖRNEK : Emekli vatandaş (A), 2010 yılında 10 bin TL yıllık kira geliri elde etmiştir.
Bu durumda kira geliri 2.600 TL’yi aştığı için beyan edilecek.

İKİ YÖNTEM VAR
Beyanname verilirken götürü ya da gerçek usul yöntemlerinden biri seçilebiliyor.


1. Götürü Usul
10.000 (Yıllık kira)
- 2.600 (istisna tutarı)
7.400 TL
-1.850 % 25 (Götürü Gider)
5.550 MATRAH (verginin üzerinden hesaplanacağı tutar)
x % 15 (vergi oranı)
832.50 Ödenecek Vergi (1/2’si Mart, ½’si Temmuz’da)

2. Gerçek Usul
Bu usulü seçtiğiniz takdirde;
a) Ev için ödenen faizi (2010’da)
b) Evin bedelinin % 5’ini (5 yıl süre ile)
düşebiliyorsunuz.
c) Kirada oturanlar, ödediği kirayı da düşebiliyor.
Buna göre evin satın alma değeri 300 bin TL ise
300 bin x % 15 = 15 bin TL (kiradan düşülür)
Ayrıca istisna da düşülür.
Pratik bir bilgi :
Ayda 1.000 lira civarında kira alan bir vatandaş, yaklaşık bir aylık kirayı gelir vergisi olarak ödüyor.

Gayrimenkulün değeri nasıl yükseltilir?

Gayrimenkulün değeri nasıl yükseltilir?
DEĞER ARTIŞI KAZANCI
Gayrimenkullerin iktisap (edinme) tarihinden itibaren 5 yıl (1.1.2007’den önce edinilenlerde 4 yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazanç, “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutuluyor. Ortaya çıkan kazanç üzerinden yüzde 35’i bulabilen gelir vergisi ödenebiliyor.
Gayrimenkul alınırken, değerinin düşük gösterilmesi halinde, satış kazancı gerçek tutarın da üzerinde çıkabiliyor.
Şükrü Kızılot

İLAVE TAPU HARCI
Gayrimenkul alım-satımında, gayrimenkulün tapu harcına esas olan değerinin, emlak vergisi asgari değerinin altında olmaması gerekiyor.
Tapu işlemleri sırasında emlak vergi değerinin altında bir değer üstünden harç ödendiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, eksik ödenen harç vergi ziyaı cezasıyla birlikte alınmaktadır.

DEĞERİN YÜKSELTİLMESİ
Mükellefler tapu işlemlerinden sonra, vergi dairesi haklarında bir vergi incelemesine başlamadan önce harca esas matrahlarını (harç hesabına esas olan değeri) yükselterek cezadan kurtulabilirler.
Gayrimenkulün tapu harcına esas alınan tutarının Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesine göre, “pişmanlık ve ıslah” yolu ile düzeltilmesi mümkündür.
Maliye Bakanlığı 1989/7 Sıra No.lu VUK İç Genelgesi ile buna ilişkin uygulama esaslarını açıklamıştır.
Söz konusu İç Genelge ile yapılan açıklama aşağıdaki gibidir:
“... pişmanlık müessesesi beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergiler için geçerli olan ve temelinde vergi ziyaı yatan bir olayın kendiliğinden haber verilmesidir.
Yukarıdaki hükümlerden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sözü edilen tapu harcı her ne kadar beyanname verilmeyi gerektirmiyorsa da bu harç, tarafların beyanına dayanılarak tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Pişmanlıkla ilgili maddede ise pişmanlık hükümlerinin beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilere uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, zamanında tarh ve tahakkuk ettirilmemek suretiyle ziyaa uğratılan harcı kendiliklerinden ilgili vergi dairesine bildiren ve zamanında ödenmeyen tapu harcı ile tahakkuk ettirilecek pişmanlık zammını haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödeyen mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.”

Gayrimenkul satış kazancını ve kira gelirini gizleyenler aman dikkat!

Gayrimenkul satış kazancını ve kira gelirini gizleyenler aman dikkat!
Hayal bile edemeyeceğiniz bir kolaylık geldi. Geldi de gidiyor bile. 25 Şubat 2011’de geldi. Bugün 31 Mart Perşembe…
Süre 2 Mayıs 2011’de bitiyor. Acele edin, şunun şurasında bir ay süreniz kaldı.
Şükrü Kızılot

Arsasını müteahhide verip 3-5 daire ya da 10-15 daire alıp, 2006-2009 yılları arasında satan veya aldığı arsayı 5 yıl içinde satıp yüzbinlerce ya da milyonlarca lira gelir elde edip, bunu hiç bildirmeyen ya da düşük bildirenler, sembolik tutarda bir vergi ödediklerinde, bunlara gizledikleri gelirin hesabı sorulamayacak.
Kira gelirini bildirmeyenlere de hayal edemeyecekleri bir kolaylık geldi. Onun da bir ay sonra süresi bitiyor. Aman acele edin…

KİRA GELİRİNİ BİLDİRMEYENLER
Torba Yasa ile özellikle yüksek tutarda kira geliri elde edip gizleyenler açısından büyük bir fırsat doğdu.
Sembolik bir ödeme yapacaklar. O kadar…
ÖRNEK : Ahmet Bey 2006 yılında 200 bin TL, 2007’de 220 bin TL, 2008’de 290 bin TL, 2009’da da 380 bin TL olmak üzere, toplam 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi dairesine beyan etmemiş, gelir vergisi de ödememiştir.
Torba Yasa’ya göre, Ahmet Bey;
2006 yılı için 382 TL,
2007 yılı için 413 TL,
2008 yılı için 449 TL,
2009 yılı için 489 TL,
Toplam 1.733 TL
öderse, kendisine “Ahmet Bey kardeşim, sen 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi ödememişsin. Hani bunun vergisi?” diye sorulamayacak.
Buna göre, Nevriye Hanım Teyze’de 2009 yılında elde ettiği 200 bin lira konut kira gelirini gizlemişse, o da 489 TL ödeyip kurtulacak.
Bu olayın ilginç yönü, kira gelirinin gizlenen tutarı ne olursa olsun, aynı vergiyi ödeyecek ve herkes kurtulacak.
Nasıl?
Hayal edemeyeceğiniz bir kolaylık değil mi?

GAYRİMENKUL SATIP KAZANCINI BİLDİRMEYENLER
Siz de yaşadınız.
Milyonlarca lira kazanmış olsanız dahi, bir miktar para ödeyeceksiniz, olay bitecek.
ÖRNEK : Hulusi Bey, 2007’de 500 bin TL’ye aldığı arsayı, 2009’da 3 milyon TL’ye satmış ancak bundan doğan kazancı bildirip, gelir vergisini ödememiştir.
Ayla Teyze’de arsasını müteahhide vermiş. Aldığı 25 dairenin tamamını 2008 yılında 6 milyon liraya satmış, kazancını bildirmediği için 6 kuruş dahi gelir vergisi ödememiştir.
Bu durumda;
- Hulusi Bey 1.630 TL,
- Ayla Teyze’de 1.496 TL
ödediğinde, kendilerine “Hani bu milyonlarca lira kazancın gelir vergisi?” diye sorulamayacak. Bu tutar işletme hesabı esasına göre defter tutanların, beyan etmesi gereken asgari tutarın yüzde 20’si olarak esas alınıyor. Örneğin 2007 için 6.880 TL’nin, 2008 yılı için 7.480 TL’nin, 2009 için de 8.150 TL’nin yüzde 20’si olarak hesaplanıyor.
Bu uygulama, başka kazancı olup bunu bildirmeyenler için de söz konusu.

GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCINI VEYA BAŞKA KAZANCINI HİÇ BİLDİRMEYENLER
2006 – 1.274 TL
2007 – 1.376 TL
2008 – 1.496 TL
2009 – 1.630 TL
TOPLAM - 5.776 TL
öderse, hakkında hiçbir işlem yapılmayacak.

Ödemenin de nakit olarak bir defada yapılması şart değil.
“Ben vergi ödemeye alışık değilim. Hepsini birden ödersem tansiyonum yükselir” diyenler varsa, onlar da düşünüldü.
36 ayı bulan bir vade ile de ödeyebilirler.
Aman dikkat!
Hayal bile edemeyeceğiniz bir fırsat.
Bir an önce değerlendirin.

Evini eşiyle ortak aldı, Maliye bağış vergisi ve ceza yazdı

Evini eşiyle ortak aldı, Maliye bağış vergisi ve ceza yazdı




BİR okuyucumuz bu konuda çok dertli..


Kendi kendine “sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan?” diye evin içinde dolanıp, kendi kendine söylenip duruyormuş.


Dün gece yine böyle iç geçirip dolaşırken, başından geçenleri bize yazmaya karar vermiş.

BAKIN NE OLMUŞ?

Tahmin ettiğiniz gibi değil!..


Eşi evi terk edip kendisini yalnız bırakmamış ya da davranışlarında olumsuz yönde bir değişiklik olmamış. Hatta yeni aldıkları evin tapusunu eşi ile birlikte yarı yarıya üzerlerine yapınca, çok mutlu olmuş.


Okuyucumuzun sorunu, eşinin dışında gelişen bir olayla ilgili..


İsterseniz, yazdıklarını okuyalım.


“İstanbul'da güzel bir sitede, eşimle beraber beğendiğimiz evin pazarlığını yapıp anlaştım. Evin tapusunu da 1/2 ortak olarak, eşimle kendi adıma yaptırdım.


Aradan üç yıl geçti. Bizim siteyi yapan müteahhidi vergi incelemesine almışlar. Ev eşimle beraber 1/2 ortak olduğu için ikimizi de davet ettiler.

Evi kaça aldığımızı ve ödemeyi nasıl yaptığımızı sordular. Ben de dürüstçe hiçbir şeyi gizlemeden, her şeyi olduğu gibi açıkladım.


Bir tutanak tuttular ve eşimle beraber imzaladık.


Aradan bir süre geçti o da ne?


Yeditepe Veraset ve İntikal Vergi Dairesi'nden eşimin adına, bir vergi inceleme raporuyla birlikte 85 bin lira bağış vergisi, ceza ve faiz geldi!

Raporu heyecanla okudum. Ödemeleri ben yaptığım için eşime karşılıksız para vermiş olmuşum. Buna da ivazsız intikal deniliyor ve Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyormuş. Eşim, tapuyu alınca evin yarısı için Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi verip vergi ödeyecekmiş!


Şimdi, saat 03.00. Elimde vergi ve ceza ihbarnameleri, bir yandan onlara bakıp bir yandan da ‘Sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan' diye söylenerek, evin içinde dolanıp duruyorum.”

YASA NE DİYOR?

Yürürlükteki Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na göre, bir kişi eşine ya da çocuğuna;


- Ev alırsa ya da bağışlarsa,


- Otomobil alırsa ya da hediye ederse,


- Bankadaki hesabına ortak ederse,


- Şirket hissesini, karşılıksız olarak devrederse, eşi ve çocuğuna ivazsız intikal yani karşılıksız mal ya da para intikal etmiş sayılıyor.


Bu da Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyor. Verginin oranı da yüzde 5 ila 15 arasında değişiyor.


Eşi ya da çocuğuna değil de sevgilisine verirse, verginin oranı yüzde 100 artıyor ve yüzde 10 ila 30 arasında değişiyor.

BALIK FIKRASI

Şimdi bu yazıyı okuyanlar; “Olur mu hocam, bu ülkede yüzbinlerce kişi eşine ve çocuğuna hatta sevgilisine ev, otomobil alıyor. Hepsi bu vergiyi mi ödüyor?” diye sorabilirler. Onlara da bir fıkra ile
yanıt verelim.


Trafik polisi, bir aracı durdurup hız sınırını aştığı için ceza kesmiş.


Adam dayanamayıp sormuş:


- Memur bey, 100 kilometre hızla gittiğim için ceza yazıyorsunuz. Ama şu anda kim bilir kaç kişi 140-150 hatta 180 kilometre hızla araç kullanıyor. Niye herkese kesilmiyor da bana kesiliyor?


- Beyefendi siz hiç balık tuttunuz mu?


- Evet..


- Peki.. Balık tutarken, oltayı denize attığınızda denizdeki bütün balıkları yakalayabildiniz mi?



Kaynak: hürriyet.com.tr 30.01.2010 Şükrü KIZILOT

Kiracı-ev sahibi' ilişkisinde yeni dönem

TBMM Genel Kurulu’nda Türk Borçlar Kanunu Tasarısı dün jet hızıyla yasalaştı. 649 maddeden oluşan tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakatla 2.5 saatte kabul edildi. Yeni kanunla kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başladı. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kira artışı yıllık üretici fiyat endeksini geçmeyecek. TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edildi. 649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde “temel kanun” olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse “jet” hızıyla yasalaştı. 30’ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2.5 saatte yasalaştı. TBMM Adalet Komisyonunda 2008’de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009 yılında TBMM Genel Kurulu’nda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin ardından yarım kalmıştı. KİRA ARTIŞI ÜFE’Yİ GEÇEMEYECEK: Yeni Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememei tahliye sebebi olurken, uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü yapan, balkonda mangal yakan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek. Konut ve işyeri kiralamada depozito 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak. Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek. SÖZLEŞMELERE ELEKTRONİK İMZA: Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak. KİTLE SÖZLEŞMESİNE KARŞI KORUMA: Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. “Kitle Sözleşmesi”, “Katılmalı Sözleşme”, “Tip Sözleşme” denilen sözleşmeler için belirlenen “Genel İşlem Koşulları” ile bireyin korunması sağlanacak. NİŞANLIYA-SEVGİLİYE TAZMİNAT HAKKI: Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak. Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak. FAİZE SINIR: Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek. KEFİL OLMADA EŞ RIZASI ARANACAK: Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek. İşveren,cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Türk Borçlar Kanunu’na göre, işi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranacak olan işçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak. İŞÇİ SIR SAKLAYACAK: Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak. ÜCRETLER BANKAYA YATACAK: İşçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Her ödeme döneminde işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.
Kaynak: emlakder

Konutun tapusunu incelediniz mi?

Konutun tapusunu incelediniz mi?

Konut kredisi kullandırılacak konutların tapuları kat mülkiyeti, kat irtifakı veya tam mülkiyet şeklinde düzenlenmiş olmalıdır.

Konutun üzerinde "takyidat" olup olmadığını öğrendiniz mi?

Takyidat, konutun tapu kaydına işlenmiş olan ve malikin konut üzerindeki tasarruf hakkını sınırlayan (intifa, ipotek, satış vaadi, şüfa, vefa, iştira, kira, haciz, tedbir gibi) şerhlerdir. Tapu kaydında takyidat bulunan taşınmazlar, konut kredisi teminatı olarak kabul edilmezler. Takyidat bulunan gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmekle birlikte konut kredisi için yeterli ve gerekli teminatı teşkil etmediklerinden bu tip takyidat bulunan taşınmazlar konut kredisi için teminat olarak alınmazlar. Tapu kaydında Medeni Kanun uyarınca “Aile Konutu” olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlara da ipotek tesis edilebilmesi için önce söz konusu şerhlerin kaldırılması gereklidir.

Tapunun "Kat Mülkiyeti" ya da "Kat İrtifakı" özelliklerini biliyor musunuz?

Bankaların konut kredisi verebilmesi için konutun Kat Mülkiyet Tapusu olması gerekir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda her bir apartman dairesi, ayrı bir 'bağımsız bölüm' olarak geçmektedir. Binanın 'bağımsız bölümleri', 'ortak alanları', 'eklentileri', 'her bağımsız bölüme ne kadar arsa payı düştüğü' gibi konuları öğrenmenizde fayda var. "Kat İrtifak Tapusu" olan taşınmazlar için konut kredisi kullandırılıp kullandırılmayacağı kredi veren bankanın değerlendirmesine tabidir.

Binanın "Yapı Ruhsatı" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?

Yapı ruhsatı, mücavir alanlar içerisinde ruhsata tâbi olan herhangi bir yapının inşaatına başlanabilmesi için belediyelerce, mücavir alan sınırları dışında Valiliklerce (Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri) verilen izindir. 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamına giren bütün yapılar için (27. madde de belirtilen istisna hariç ) yapı ruhsatı alınması zorunludur. İnşaatın ilk aşaması olan hafriyat işlemine dahi ruhsat alınmaksızın başlanamaz.
Yapı izni alınmadan önce, yapı sahibi veya vekillerince bağlı bulunulan Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine ve ilgili belediyelere başvurularak (aplikasyon tutanağı), (röperli kroki, röperli kroki yoksa ebatlı kroki) veya imar durumunu gösterir çapın ve yol kotu tutanağı ile parselin (kanal kotu tutanağı) ± 0.00 kotuna göre pissu kanal bağlantısının hangi nokta ve kotlarda yapılabileceğini gösteren bir belgenin alınması gereklidir.

Binanın "Kullanım İzni" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?

KAT MÜLKİYETİ - KAT İRTİFAKI - YAPI RUHSATI - YAPI KULLANMA İZNİ
634 Sayılı Kat Mülkiyeti yasası (2.7.1965 tarih 12038 sayı R.G.)
Madde 1 - Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olanlar üzerinde, o gayrimenkulun maliki veya ortak malikleri tarafından, bu kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.
Yapılmakta veya ileride yapılacak bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kat irtifakı kurulabilir.
Madde 2 - Bu kanuna göre :
a- Kat mülkiyetine konu olan yapının bütününe (Ana gayrimenkul); Yalnız esas yapı kısmına (Ana yapı); ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olup, bu kanun hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerine (Bağımsız bölüm); bir bağımsız bölümün dışında olup, doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan yerlere (Eklenti); Bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına (Kat mülkiyeti) ve bu hakka sahip olanlara (Kat maliki);
b- Ana gayrimenkulun bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (Ortak yerler); Kat maliklerinin ortak malik sıfatı ile paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı)
c- (2814 sayılı yasayla değişik bent) Bir arsa üzerinde ilerde kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkına (Kat irtifakı); bu hakka sahip olanlara da (Kat irtifakı sahibi)
d- Arsanın, bu kanunda yazılı esasa göre bağımsız bölümlere tahsis edilen ortak mülkiyet paylarına (Arsa payı)
e- kat mülkiyetine veya kat irtifakının kurulmasına esas resmi senede (Sözleşme) denir.
Kart irtifakı kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırları dışında Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve blok yapılarda, her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılacak birden fazla yapıların (Blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumunu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerinin açıkça gösterilmesi ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde, vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerce her sayfası imzalanmış olması gerekir.
5. Liste : Listenin her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
6. Maliklerin veya yetkili temsilcilerin fotoğraflı nüfus cüzdanları
7. Maliklerin 6x4 cm. büyüklüğünde ikişer adet vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
Kat Mülkiyeti Kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır.)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırlan dışında Bayındırlık ve İskan müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılan birden fazla yapıların (blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerin açıkça gösterilmesi ve belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yapı kullanma izni (İskan Ruhsatı)
5. Fotoğraf : Ana gayrimenkulun ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösterir en az 13xl8 cm. boyutlarında olması ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir.
6. Liste : Listenin, her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
7. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerince her sayfasının imzalanmış olması gerekir.
8. Maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları
9. Maliklerin 6x4 cm büyüklüğünde ikişer vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
10. Kat irtifakı kurulmuş bir taşınmaz malın kat mülkiyetine geçişte 1, 2, 3, 6 ve 7 nci maddelerindeki belgeler kat irtifakı tesisinde alındığından yeniden ibraz edilmesine gerek yoktur.
Sadece, yapı kullanma izni (iskan ruhsatı) fotoğraf ve yönetim planının (verilmemiş ise) ibrazı halinde maliklerden birinin veya yöneticinin talebine istinaden kat mülkiyeti kurulur.
Yapı Ruhsatı
3194 sayılı imar yasası
Madde 21 - Bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. Maddede belirtilen istisna (Kamuya ait yapılar) dışında Belediye veya Valiliklerden (veya yeminli Serbest Mimarlık ve Mühendislik bürolarından) yapı ruhsatı alınması mecburidir.
Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz.
Ancak derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre Belediyece hazırlanacak İmar Yönetmeliğinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir.
Belediyeler veya Valilikler mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir.
Yapı Kullanma izni için istenilen belgeler
1. Emlak vergisine ait ilişik kesme belgesi
2. Vizesi yapılmış kanal ruhsatı
3. Temel, toprak ve ısı yalıtım vizeleri yapılmış yapı ruhsatı
4. Bina ön ve arka cephesinden 2 şer adet 13x18 cm renkli resim
5. Çevre düzenleme projesi
6. Asansörlü binalar için proje, ruhsat ve kullanım belgesi
7. Yapıların kontrol hizmeti için ödenen ücret makbuzu
8. İskan harcı tahsil fişi
9. SSK ilişik kesme belgesi
10. Tapu tescil belgesi
11. Emlak istimlak Daire Başkanlığından borcu olmadığına dair yazı
12. Doğalgaz Tesisat projesine göre inşa edildiğini gösterir belge

Bitmemiş konutların "Kullanım İzni" almaya uygun olduğunu teyit etmeniz de fayda var

Binanın elektrik, su, doğalgaz bağlantıları yapılmış mı?

Konutta kiracı oturuyorsa kira kontratını incelediniz mi?

Kira kontratı Tapuya şerh edilmişse taşınmazın teminat olarak kabul edilmemesi ve tüm koşulların sizin için de geçerli olacağından sorun yaşayabilirsiniz

Formun Altı

EKONOMİK DEĞERLEME

Formun Üstü

Konutun "bitmişlik düzeyi", "tapu cinsi", "ruhsatı", "kullanım izni", "kaçak ekler" vb. konularda bankaların kredi verme koşullarını sağlayıp sağlamadığını araştırdınız mı?

Formun Altı

Konutu yatırım amaçlı alıyorsanız, o çevredeki ortalama kira getirisini civardaki emlakçı ve komşulardan araştırmanızı öneririz.

Konutun bakım, tadilat ve yenileme gerektiren bölümlerinin yaratacağı maliyetleri dikkate aldınız mı?

İnşaat halindeki binalarda, konutun size taahhüt edilen zaman, maliyet ve kalitede teslim edileceğinden emin olmak için inşaat firmasının güvenilirliği, geçmiş projelerdeki performansı ve mali durumu ile ilgili araştırma yapmanızı ve inşaatı yapan firma ile imzalayacağınız "Satış Vaadi Sözleşmesi"ni incelemenizi öneririz.

Formun Altı

TAŞIYICI SİSTEM DEĞERLEME

Formun Üstü

Binanın onaylı bir "Taşıyıcı Sistem Projesi" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?

Formun Altı

Binanın "Deprem Yönetmeliği"ne uygun olarak inşa edilip edilmediğini kontrol ettiniz mi?

Binanın taşıyıcı sisteminde daha önce onarım yapılmış mı?

Yapılmışsa nedenlerini ve sonuçlarını öğrenmenizi tavsiye ederiz

Binanın temellerinde "Su Yalıtımı" yapılmış mı?

Binanın zemin raporunu edinmenizi ve zemin koşullarını incelemenizi tavsiye ederiz.

Formun Altı

MİMARİ DEĞERLEME

Formun Üstü

Binanın onaylı "Mimari Projesi" olup olmadığını araştırdınız mı?

Formun Altı

Binaya orijinal projesinde olmayan değişiklikler yapılmış mı?

Yapılmışsa nedenlerini öğrenmenizi tavsiye ederiz

Binada "Isı Yalıtımı", "Su Yalıtımı" ve "Ses Yalıtımı" var mı?

Konutun tavanında, tabanında yada duvarlarında çatlama, kabarma, küflenme vb. sorunlar olup olmadığını incelediniz mi?

Konutun ısıtma sisteminde kullanılan boru ve kanalların yaşı kaçtır? Gerekli yalıtımlar yapılmış mıdır?

Formun Altı

Formun Üstü

Tapu Harcı

Formun Altı

Tapu Harcı, konutun emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, alım satım sırasında oluşan gerçek satış bedeli üzerinden, binde 15'er oranında alıcı ve satıcı tarafından ayrı ayrı ödenir.

Emlak Vergisi

Konutlarda "Emlak Vergisi" oranı binde 2'dir. Ayrıca "Emlak Vergisi" tutarları üzerinden yüzde 10 da, “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” ödenmektedir. Konutun satıldığı yılın "Emlak Vergisi" satan kişi tarafından ödenir. Ancak satın aldığınız ev için ‘satışın yapıldığı yılın sonuna kadar' ilgili belediyeye "Emlak Vergisi Beyannamesi" vermeniz gerekmektedir.

Alacağınız evin, satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi"nden alıcı ve satıcı müteselsilen yani, zincirleme sorumludurlar. (Yani, yeni alınan evin birikmiş emlak vergisi borcu, yeni sahibinden alınabilmektedir. Bu yüzden konutun geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi" borcu olup olmadığını öğrenmenizde fayda var. Eski ödemeleri Vergi Dairesi'nden kontrol edebilir yada satan kişinin makbuzlarını kontrol ederek fotokopilerini alıp saklayabilmektedir.)

Çevre Temizlik Vergisi

"Çevre Temizlik Vergisi" su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına, 2008 yılı için, Büyükşehir Belediyelerinde 18YKr, diğer belediyelerde 15YKr olarak hesaplanır. Hesaplanan "Çevre Temizlik Vergisi" konutlar için su faturası ile tahsil edilir.

Çevre temizlik vergisi mükellefiyeti mülkün satın alındığı tarihten itibaren başlamaktadır.

Gelir Vergisi

Konutun satış bedeli ile maliyet bedeli arasındaki fark (elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçlar da bulunan değerden çıkartılacaktır) "Değer Artış Kazancı" olarak vergilendirilmektedir. Eğer konut, satın alındıktan 5 yıl sonra satılırsa "Değer Artış Kazancı" vergisinden muaftır.

2008 yılında, konutun satışından elde edilen gelirlerin 6.800 TL'si "Gelir Vergisi"nden muaftır. Bu tutarın üzerinde oluşan kazançlar ise, aşan tutara göre %15-35 oranlarında vergilendirilmektedir.

Katma Değer Vergisi

İnşaattan alınan konutlarda net alanın 150 metrakareye kadar olması halinde %1, 150 metrekareyi aşması durumunda ise %18 KDV uygulanmaktadır. (Bu uygulama ikinci el evlerin alım - satımlarında geçerli değildir.)

Kira Vergisi

Gelir Vergisi Kanunu gereği, konutların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” olarak adlandırılır ve belli koşullarda gelir vergisine tabi tutulurlar.

Bir takvim yılı içinde elde ettikleri kira geliri, istisna tutarını (2.400 TL) aşanlar, aşan tutarı beyan etmekle yükümlüdürler.

Gayrimenkul sermaye iradında safi iradın saptanması için, kira gelirlerinden indirilecek giderler konusunda seçilebilecek iki yöntem vardır.

Gerçek Gider Yöntem

Götürü Gider Yöntemi: Önce yıllık toplam kira gelirinden 2.400 TL'lik istisna, sonra "% 25 götürü gider" düşülür.

Kalan tutar üzerinden, tutara göre %15-35 oranlarında gelir vergisi ödenir.

Formun Altı

Formun Üstü

Konut Finansman Sistemi ne zaman yürürlüğe girdi?

Formun Altı

Kamuoyunda "Mortgage Yasası" olarak bilinen, "5582 sayılı Konut Finansman Sistemi Hakkındaki Kanun" 6 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi:

Formun Altı

Formun Üstü

Konut Finansman Sistemi konut kredisi kullanmak isteyenler için ne gibi değişiklik getirdi?

Formun Altı

Yasa Kapsamına Giren Konutlar: Oturma amaçlı olarak kullanılacak olan ve "Yapı Kullanma İzni" alınmış tüm konutlar ve inşa halindeki konutlar, mevcut konutlar teminat gösterilerek alınan ihtiyaç kredileri ve re-finansman kredileri yasa kapsamında değerlendirilmektedir.

Vergi Avantajı: Yasa sonrası kullandırılan konut kredilerinden aylık faiz üzerinden % 5 oranında uygulanan Bankacılık ve Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) alınmayacaktır.

Faiz Cinsleri: Yasanın tüketicilere getirdiği en önemli değişikliklerden birisi, "Sabit Faizli Konut Kredileri”nin yanı sıra "Değişken Faizli Konut Kredisi" kullanabilme olanağıdır. Bu yasa ile birlikte tüketiciler;

Sabit Faizli

Değişken Faizli

Sabit + Değişken Faizli

kredi kullanma seçeneğine sahip oldular. Değişken Faizli Konut Kredilerinin baz aldığı referans endeks Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'dir. Faiz oranı ayarlaması yapılırken, içinde bulunulan aydan iki önceki ayda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi yıllık yüzde değişim oranı esas alınır.

Bankaların kar marjı ve azami faiz oranı başlangıçta yapılan sözleşmede tüketicilere iletilir. Azami faiz oranın sözleşmede belirlenmiş olması piyasadaki olağandışı faiz hareketlerine karşı tüketicilerin riskini belirli ölçüde azaltır.

Dolayısıyla ödenecek taksit tutarları piyasadaki faiz oranlarına paralel olarak azalabilir veya (sözleşmede belirtilen üst limit kapsamında) artabilir. Değişken faizli kredilerin erken geri ödenmesi halinde “Erken Ödeme Ücreti” alınmayacaktır.

Erken Ödeme Ücreti: Yeni yasa ile birlikte sadece Sabit faizli krediler için, geri ödenen anapara tutarı üzerinden en fazla %2 oranında Erken Ödeme Ücreti talep edilebilmektedir. 6 Mart 2007 tarihinden önce kullandırılan konut kredileri (kanun kapsamına geçip geçmemelerinden bağımsız olarak) Erken Ödeme Ücreti'nden muaftır.

Sözleşme Öncesi Bilgi Formu: Yeni yasa ile birlikte Bankalar tüketicilere kullanmak istedikleri konut kredileriyle ilgili detaylı bilgiler (kredi tutarı, faiz cinsi, yıllık maliyet oranı, ödeme planı simülasyonları... vb.) sunan Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundalar. Tüketiciler 'Sözleşme Öncesi Bilgi Formu'ndaki bilgileri inceledikten sonra onaylamaları durumunda 'Konut Kredisi Sözleşme'sine ve ödeme planını imza atabilirler.

Formun Altı

Formun Üstü

Konutun ekspertiz değerinin ne kadarı için konut kredisi kullanabilirim?

Formun Altı

Yapı Kredi Bankası'nda satın alacağınız konutun ekspertiz raporunda belirlenen değerinin %80'ine kadar konut kredisi kullanabilirsiniz. Ancak satın almak istediğiniz ev ile birlikte mevcut evinizi de teminat göstererek, yeni evin değerinin 100%'üne kadar kredi kullanabilirsiniz.

Formun Altı

Formun Üstü

Başka bir gayrimenkulü ipotek vererek konut kredisi kullanabilir miyim?

Formun Altı

Bankanın ipotek şartlarına uygun olması ve teminat değerini karşılaması şartıyla şahsınıza ait mevcut bir konutunuzu ipotek vererek konut kredisi kullanabilirsiniz.

Formun Altı

Formun Üstü

Konut Kredisi başvurusu için gerekli belgeler nelerdir?

Formun Altı

Konut Kredisi başvurusu için Yapı Kredi Şubesi'ne getirmeniz gereken belgeler:

Satın alınacak konutun tapusu fotokopisi

Kimlik belgesi (nüfus cüzdanı fotokopisi)

Gelir belgesi

Ücretliler için: Son aya ait maaş bordrosu ve fotokopisi

Serbest Meslek Sahipleri için: Son vergi levhası ve fotokopisi

Emekliler için: Maaş cüzdanlarının fotokopisi

Varsa Tapu fotokopileri, kira kontratları ve diğer gelir belgeleri

Son 3 ay içerisinde alınmış ikametgah belgesi veya son 3 ay içerisinde adınıza düzenlenmiş elektrik, su, doğalgaz, telefon faturası aslı / fotokopisi

Formun Altı

Formun Üstü

Konut Kredisi başvuru süreci nasıl işler?

Formun Altı

Gerekli belgelerle birlikte size en yakın Yapı Kredi Şubesine giderek başvuru formunuzu doldurmanız gerekir.

Bilgi ve belgelerinizde her hangi bir eksiklik yok ise başvurunuz bir gün (24 saat) içerisinde yanıtlanır. (Kredi tutarına ve krediye konu olacak konutun özelliklerine göre söz konusu süre değişiklik gösterebilir.)

Başvurunuzun ön değerlendirmesi yapılır.

Ön değerlendirmesi olumlu sonuçlanan başvurular için konuta ekspertiz yaptırılır.

Ekspertiz raporunda belirlenen konutun değeri doğrultusunda, yararlanabileceğiniz kredi tutarı belirlenir.

Teminat işlemlerin tamamlanır (Konut kredilerinde teminat olarak adınıza kayıtlı konuta ipotek konulur.)

İpotek işlemi tamamlanınca satıcıya hitaben hazırlanmış bloke çek teslim edilerek kredi kullandırılmış olur.

Formun Altı

Formun Üstü

Konut Kredisi masrafları nelerdir?

Formun Altı

Açılış Ücreti: Asgari 1.000 TL olmak üzere, kredi limitinin %2'si oranındadır.

Ekspertiz Ücreti: Ekspertiz ücreti olarak 400 TL alınmaktadır.

Hayat Sigortası *: Kişiye göre farklılık göstermektedir.

DASK (Zorunlu Deprem) Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.

Konut Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.

Sigortalar kredi borçlusunun lehine olduğu için Bankamızca yapılması tavsiye edilmektedir.

Formun Altı

HANGİ KREDİYİ ALABİLİRİM

Formun Üstü

Krediyi hangi amaçla almayı düşünüyorsunuz?

Formun Altı

Oturma / Yatırım amaçlı ev almak için

Başka bankadaki kredimi getirmek için

Mevcut evimin teminatı ile ihtiyaç kredisi almak için

Formun Altı

Mortgage yasası yürürlüğe girdi mi?

5582 Sayılı Konut Finansman Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun (Mortgage yasası) 06 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren kullandırılacak konut kredileri Yasa kapsamındadır.

. 6 Mart 2007’den sonra kullanılan konut kredileri, eski şartlarla kullanılabilir mi?

Hayır, 6 Mart 2007 ve sonrasındaki krediler Yasa kapsamında olacaktır ve Yasanın getirdiği şartlara tabidir.

Mortgage Sisteminin temel özellikleri nelerdir?

Yasa ile konut finansman kredilerinde sabit faizin yanısıra değişken faiz seçeneği de uygulanmaya başlayacaktır.. Değişken faizli krediler ile kredi faizlerinin düşmesini beklemenize gerek kalmayacak. Piyasa faizleri düştükçe, kredinizin faizi de düşecektir. Faizlerin yükselmesi durumunda ise, kredi faizi de yükselecek ancak sözleşmede belirlenen azami faiz oranını geçemeyecektir.

Yasa kapsamındaki krediler mevcutta ödenecek faizin % 5 oranında uygulanan BSMV’den muaf tutulmuştur.

06/03/2007 ve sonrasında kullandırılan konut finansman kredilerinde, kredi sözleşmesinde belirtilmesi kaydıyla sabit faizli kredi kullanan tüketicilerden erken ödeme (kısmi ödeme/kredinin tümünün kapatılması) durumunda erken ödeme ücreti alınmaya başlanacaktır. Kredisini değişken faizli kullanan tüketicilerden ise erken ödeme ücreti alınmayacaktır.

Mevcut kredimi Mortgage Sistemine geçirmenin avantajı nedir?

Mevcut kredinizi mortgage kapsamına geçirdiğinizde (3 aylık geçiş süresinin sonunda) şu an uygulanmakta olan BSMV’den muaf olacaksınız. Ayrıca, kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandığınız için, erken ödeme (kısmi veya kapama) yapmanız halinde, erken ödeme ücreti ödemeyeceksiniz.

Buna ek olarak, değişken faizli kredi uygulanmaya başlayınca, kredinizi dilerseniz değişken faizli krediye dönüştürme imkanınız olacak.

Mortgage kredilerinde faiz oranları ne olacak? Faizlerin daha düşmesi için daha fazla beklemeli miyim?

Yasa ile faiz oranları arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Bankalar faiz oranlarını kendi büyüme hedefleri ve piyasadaki genel faiz oranları seviyelerine göre düzenlemektedirler. Bu anlamda Yasanın ardından faizlerde bir düşüş beklememek gerekiyor.

Ayrıca, değişken faizli kredi sayesinde, kredi kullanmak için faizlerinin düşmesini beklemeye gerek kalmayacaktır. Değişken faizli kredi kullanırsanız, kredi faizleri düştükçe sizin kredinizin de faizi düşecektir. Ayrıca, Değişken faizli kredide erken ödeme ücreti ödemeniz gerekmeyecektir.

Mortgage yasası ile birlikte faizler %1’in altına düşecek mi?

Mortgage yasası ile faiz oranları arasında bir ilişki yoktur. Faiz oranları piyasanın genel faiz seviyelerine göre güncellenmektedir.

Kredimi Yasa kapsamına geçirirsem, mevcut kredim için daha önceki taksitlerde ödediğim BSMV’leri geri alabilecek miyim?

Mevcut krediniz için daha önce ödediğiniz BSMV’lerin geri ödenmesi mümkün değildir.

Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istemiyorum. Ne yapmalıyım?

Mortgage Yasası (5582 sayılı Yasa) çerçevesinde, tüketicilere mevcut konut kredilerini Mortgage yasası kapsamına dahil etmek isteyip istemediklerine karar verebilmeleri için 3 aylık bir süre tanınmıştır.

Mevcut Kredinizin Yasa kapsamına alınmasını istemiyorsanız, bu süre içinde Şubelerinize başvurmanız gerekmektedir. Yazılı başvurunuz gereğince, krediniz yeni Yasa kapsamına dahil edilmeyecektir.

Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istiyorum. Ne yapmalıyım?

Tüketicilere tanınan 3 aylık süre sonunda Şubelerine bildirimde bulunmayan konut finanasman kredisi kullanan tüketicilerin kredileri otomatik olarak Yasa kapsamına alınacaktır.

Bu nedenle, Yasa kapsamına dahil olmak istiyorsanız Şubelerinize herhangi bir bildirimde bulunmanıza gerek yoktur. Yeni Yasanın getirmiş olduğu BSMV istisnası, geçiş süresi olan, 3 ayın sonunda uygulanmaya başlanacaktır. Bu süreç sonunda sizin için yeni bir ödeme planı hazırlanacaktır.

Mortgage yasası kapsamında “erken ödeme ücreti” olacak mı? Ne kadar ücret ödeyeceğim?

Erken ödeme ücreti yasa kapsamında 06/03/2007 tarihinden sonra kullandırılan sabit faizli krediler için geçerli olacaktır. Sabit faizli kredilerde yapılacak erken (kısmi ödeme veya kredinin tümünün kapatılması) ödemelerde, mevzuata uygun olarak erken ödenen tutarın % 2’si oranında erken ödeme ücreti alınacaktır.

Yasa kapsamında kullandırılacak olan değişken faizli kredilerden erken ödeme ücreti alınmayacaktır.

Mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandığım konut kredim için erken ödeme (kısmi ödeme veya kapama) yapmam durumunda erken ödeme ücreti ödeyecek miyim?

Kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandıysanız bu ücret sizden tahsil edilmeyecektir.

Kredinizi 06/03/2007 tarihinden sonra kullandıysanız ve krediniz sabit faizli ise erken ödeme ücretini ödemeniz gerekecektir.

Değişken faizli kredinin özellikleri nelerdir ?

Kredi vadeniz boyunca faiz oranlarının bugünkünden daha fazla düşeceğine inanıyorsanız değişken faizli kredi size uygundur. Değişken faizde en önemli özellik azami oranın başlangıçta sözleşmede belirlenecek olmasıdır. Bankanız size mevcut ve azami oran üzerinden hazırlanmış 2 adet ödeme planı verecektir. Faiz oranları düştüğünde taksitleriniz düşecek, faiz oranlarının yükselmesi durumunda ise taksit tutarları en fazla sözleşmede belirlenen azami orana kadar yükselebilecektir.

Değişken faizli kredide faiz riski var mıdır ?

Değişken faizli kredi uygulamasında Bankaların kullanacakları baz faiz endeksleri Merkez Bankası tarafından belirlenecektir. Konut kredisi faiz oranı da belirlenen endeks faiz üzerine Bankaların ekleyeceği kar marjları ile oluşturulacaktır. TCMB henuz endeksleri acıklamadıgı için su anda Bankaların değişken faizli kredi fiyatlamaları belli degildir.

Değişken faizli kredinin işleyişinde, kullanılacak endeks, kar marjları ve belirlenen fiyat başlangıçta yapılan sözleşmede belirtilecektir. Ayrıca azami oran da yine sözleşmede belirlenecektir. Dolayısı ile faizler yükseldiğinde taksit tutarları başlangıçta sözleşmede belirtilen azami orana kadar yükseltilebilecektir. Böylece, azami oran sizin riskinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır.

Mortgage yasası sonrasında sabit faizli krediler devam edecek mi?

Yasa sonrası faiz oranında sabit ve değişken olmak üzere iki seçenek sunulacak. Dilerseniz, kredinizi mevcuttaki gibi sabit faiz ile kullanmaya devam edebilirsiniz.

Yasa Kapsamına geçtiğimde Değişken Faizli Krediyi seçmek zorunda mıyım?

Mevcut konut kredinizi Yasa kapsamına geçtikten sonra da sabit faizli olarak ödemeye devam edebilirsiniz. Ancak ilerleyen dönemde krediniz Yasa kapsamında ise dilerseniz değişken faizli krediye geçme seçeneğiniz var.

Kredinizin Yasa kapsamı dışında tutulmasını isterseniz, ileride değişken faizli krediye geçme şansınız olmayacaktır

Yasa kapsamında yapılacak sigortalarda değişiklik olacak mı?

Yasa kapsamında Kredi Hayat Sigortası Konut Sigortası ve DASK yapılmaya devam edilecektir

Mortgage yasasından sonra konut kredilerinde vadeler uzayacak mı?

Vadeler mevcutta belirlendiği şekilde uygulanmaya devam edecektir. Akbank olarak konut kredilerinde TL’de ve Dövize Endeksli Kredilerde 10 yıl vade uygulamaktayız. İlerideki dönemde risk politikamızda bir değişiklik olursa vadelerde değişiklik yapılabilir. Ancak tüketicilere tavsiyemiz, bugünkü faiz oranları çerçevesinde en fazla 10 yıl vadeye kadar kredi kullanmalarıdır.

Mortgage Yasasından sonra kredilendirme oranında bir değişiklik olacak mı?

Konut kredilerinde mevcut uygulamamız olan ekspertiz değerinin %75’ine kadar kredilendirme yapılmaya devam edecektir

TAPUDA MÜTHİŞ KOLAYLIK

Artık tapu işlemi için taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu müdürlüğüne gitme zorunluğu kaldırılıyor.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılıyor. Genel Müdürlüğün daha küçük ve etkin bir yapıya kavuşturulması, kamuoyundaki ``imajının iyileştirilmesi`` amaçlanan çalışmayla, merkez ve taşra teşkilatındaki bazı birimlerin kapatılması, kurumun gayrimenkul değerleme, emlakçılık, haritacılık gibi alanlarda ise yetkisinin genişletilmesi öngörülüyor.

Teknolojinin daha yoğun kullanılacağı yeni yapıda, vatandaşların tapu işlemleri için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğünde işlem yapması zorunluluğu kaldırılacak. İşlemlerin ülkenin herhangi bir yerindeki tapu müdürlüğünde yürütülebilmesi mümkün olacak.


Ayrıca, yurtdışındaki Türkler ve yabancı uyrukluların da Türkiye`deki tapu ve kadastro işlemleri için yurda gelmelerine gerek kalmayacak. İşlemlerin büyükelçilik kanalıyla gerçekleştirilebilmesi için tapu çalışanı görevlendirilecek.


-KURUMA ``GAYRIMENKUL DEĞERLEMESİYLE`` İLGİLİ YETKİ-


Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yeniden yapılandırılmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa Taslağı, Başbakanlığa sunuldu.


Genel Müdürlüğün yetki alanının genişletildiği taslakta, taşınmaz değerlemesine ilişkin olarak kuruma yeni sorumluluk yüklenmesi öngörüldü. Bu yolla, belediyelerin 4 yılda bir belirlediği emlak vergisine esas oluşturan arsa ve arazi metrekare birim değerleri, kamulaştırma bedelleri gibi konularda Genel Müdürlük görev üstlenecek. Konuya ilişkin esaslar, ikincil düzenlemelerle belirlenecek.


Emlakçılık alanında da, faaliyetleri düzenleme, lisans verme ve denetim konusunda kuruma yetki tanınacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bu yetki çerçevesinde, Emlak Müşavirliği ile ilgili farklı bir yasa üzerinde de çalışma yürütüyor.


Kurumun harita üretimiyle ilgili koordinasyon görevi üstlenmesi de öngörüldü. Askeri haritalar hariç, tüm kurumların harita üretiminde standardı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü belirleyecek ve her kurumun ayrı ayrı harita hazırlaması yerine ortak kullanımı mümkün hale gelecek.


-ELÇİLİKLERDE TAPU PERSONELİ GÖREVLENDİRİLECEK-


Taslakta, Genel Müdürlük bünyesindeki Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı, Fen Dairesi Başkanlığı ve Eğitim Dairesi Başkanlığının kapatılması, Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanlığının kurulması öngörüldü.


Mevcut daire başkanlıklarının görev alanlarında da düzenleme yapıldı. Bu çerçevede Yabancı İşler Daire Başkanlığı, ``yurtdışındaki Türk vatandaşları ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tapu ve kadastro işlemlerini, bulundukları ülkede yerine getirmek için gerekli düzenlemelerin yapılması, iş ve işlemlerin yürütülmesi``nden sorumlu olacak.


Alınan bilgiye göre uygulamaya, çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı ve Türkiye`ye yatırımın yoğun olduğu ülkelerden başlanacak. Elçilikler bünyesinde tapu görevlisi bulundurulacak, bu kişi tapu ve kadastro işlemlerini yürütecek, uluslararası gayrimenkul hukukuyla ilgilenecek.


Düzenlemeyle ayrıca, Türkiye`de tapu işlemi için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğüne gitme zorunluluğu kaldırılıyor. Taslakta konuya ilişkin, ``tapu müdürlükleri, hak sahibinin talebi üzerine, kendi yetki alanı dışında bulunan taşınmazlarla ilgili tapu işlemlerini, taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğünden yetki almak ve kanunen bir engel olmadığını tespit etmek suretiyle işlem yapmaya yetkilidir`` hükmüne yer verildi.


Söz konusu uygulamayla, yılda ortalama 7 milyon tapu ve kadastro işlemi gerçekleştirilen Türkiye`de hem zaman tasarrufu sağlanması hem de vekalet masrafları ve seyahat giderlerinin önüne geçilerek, işlem maliyetlerinin düşürülmesi amaçlanıyor.


-TEŞKİLAT DARALTILIYOR-


Taslakla, genel müdürlüğün taşra teşkilatının daraltılması da amaçlanıyor.


Taslağa göre, ``bir ilçenin sosyal ve ekonomik gelişmişlik durumu, nüfus sayısı ve tapu işlemi hacmi dikkate alınmak kaydıyla tapu müdürlüklerinin görev ve yetkilerinin başka tapu müdürlüğüne devredilmesine, Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan yetkili`` olacak.


Alınan bilgiye göre bu çerçevede, bir ilçede birden fazla tapu müdürlüğü bulundurulmayacak, hatta işlem hacmi sınırlı ilçelerdeki tapu müdürlükleri kapatılarak, işlemler büyük ilçeye kaydırılacak.


Öngörülen tabloda, taşra teşkilatındaki halen 22 adet bölge müdürlüğü sayısı 13`e, 325 adet kadastro müdürlüğü sayısı 81`e ve 1011 adet tapu sicil müdürlüğü sayısı da 957 adete indirilecek. Mevcut durumda 1491`i bulan taşra teşkilatı birim sayısı 1051 birim olacak.


-TAPU VE KADASTRO UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK-


Yeni yapılanma sürecinde kadro ve unvanları değişen ya da kaldırılan personel, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun olmak kaydıyla en geç 6 ay içinde Genel Müdürlükte ihtiyaç duyulan diğer kadrolara atanacak.


Personel rejiminde değişikliğe gidilecek kurumda ``kariyer uzmanlığı`` da oluşturulacak. Kurum merkez teşkilatında, tapu kadastro uzman ve uzman yardımcıları istihdam edilecek.


``Tapu ve Kadastro Uzman Yardımcılığına`` atanabilmek için Devlet Memurları Kanununda öngörülen koşullara ilave olarak, ``hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile ticari bilimler fakülteleri, harita, harita kadastro, jeodezi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi yetiştiren fakülteler ile arşivcilik, kütüphanecilik, bilgi ve bölge yönetimi bölümleri ile programında Osmanlı Paleografyası derslerine yer verilen tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurtiçi veya yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olmak`` şartı aranacak.


Kamu Personeli Seçme Sınavında genel müdürlüğün belirlediği taban puanı alan adaylar, ``mesleki bilgiyi içeren yarışma sınavına`` katılacak. Uzman yardımcılığında 3 yıl görev yaptıktan sonra yeterlilik sınavında başarı gösterenler, Tapu ve Kadastro Uzmanı kadrosuna atanacak.


Tapu ve kadastro denetmeni ve denetmen yardımcılığı görevlerini yürütmekte olan personel, bir ay içinde talep etmeleri halinde uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarına atanacak.

AA


Kaynak: kaynak aa

MARKA LİSANS SÖZLEŞMESİ

MARKA LİSANS SÖZLEŞMESİ
Bir taraftan, ………………adresinde mukim ………… ile diğer taraftan, …………… adresinde mukim, …………. ve aynı şirketin hissedarları olan ………….. arasında aşağıda yazılı şartlarla bir Marka Lisans (Kullanım) Sözleşmesi akdedilmiştir.
Bu Sözleşme de ……………. (LİSANS VEREN), ………. (LİSANS ALAN), Lisans Veren ile Lisans Alan birlikte (Taraflar) ve iş bu marka lisans sözleşmesi (Sözleşme) olarak adlandırılacaktır.
Madde 1: TANIMLAR
Ürün; Lisans Alan tarafından üretilecek veya ürettirilecek (üzerinde .......... ismi ve maruf şekli olan) gözlük, güneş gözlüğü, optik çerçeve, sporcu gözlüğü, gözlük camı, kontak lens, stand, kılıf, gözlük cam bezi v.s. (tüm bu ürünlerin tamamı bundan sonra “ürünler” olarak adlandırılacaktır) ve bunlar üzerinde Lisans Veren’in onayına tabi olmak üzere zaman zaman Lisans Alan tarafından yapılacak değişikleri ve iyileştirmeleri ifade eder.
Marka; Lisans Veren’ in talimatlarına göre kullanılacak olan “..........” kelimesi, şekli, tasarımı ve logosunu ifade eder.
Bölge; Lisans Alan tarafından yukarıda sayılmış olan ürünlerin, -yurt içi (Türkiye sınırları içerisinde) ve yurt dışında ithal ve ihracı, satışı, pazarlanması ve dağıtımı işlerinin yapılacağı alanı ifade eder.
Royalty, Lisans Alan’ın ürün başına Lisans Veren’e ödeyeceği lisans bedelini ifade eder.
Madde 2: LİSANS KAPSAMI
a) Bu sözleşmenin konusu, Uluslararası üne sahip ve Türkiye’de Lisans Veren adına müseccel .......... markasının Lisans Veren tarafından Lisans Alan’a, bu sözleşmede yazılı şartlarla kullandırılmasıdır.
b) Lisans Alan, iş bu sözleşme ile .......... markası altında, yukarıda gösterilen ürünlerin üretimi ve/veya ürettirilmesi, ithal ve ihraç edilmesi, satışı, pazarlanması ile dağıtımı işini üstlenmiştir.
c) Lisans Veren, sözleşmeye konu ürünlerin üretimi, ürettirilmesi, ithal ve ihraç edilmesi, bölgelerde satılması, pazarlanması ve dağıtılması hakkının yalnızca Lisans Alan’ın inhisarında olduğunu kabul eder. Lisans Alan da sözleşme ile elde ettiği kullanım hakkını üçüncü kişilere satamaz, devredemez, kullandıramaz, yararlandıramaz ve temlik edemez. Lisans Veren, sözleşmeye konu malların üretimi, ürettirilmesi, ithal ve ihraç edilmesi, bölgelerde satılması, pazarlanması ve dağıtılması işlerini bizzat kendisi kullanamayacağı gibi, marka lisans hakkını bir başka kişi ve kişilere satamaz, devredemez, yararlandıramaz ve temlik edemez.
d) Yukarıda sözü geçen ürünlere ilişkin olarak sözleşmenin yürürlük tarihine kadar .......... markası altında Lisans Veren’in yurt dışında almış olduğu lisans hakları ve sözleşmenin yürürlük tarihinden sonra başkaca ülkelerde Lisans Veren tarafından alınacak lisans haklarının kullanımı da yalnızca Lisans Alan’a ait olacaktır.
İş bu sözleşmenin yürürlük tarihinden sonra Lisans Veren’in, ..... markasının sözleşme konusu ürünlere ilişkin lisans hakkını başkaca ülkelerde tescil ettirmek istemesi halinde, tescile ilişkin bütün masraflar Lisans Veren tarafından karşılanacaktır. Lisan Alan, yurt dışında hiçbir ülkede ... markasının lisans hakkını kendi adına tescilini talep edemeyecektir.
Madde 3: TESCİL
Sözleşmenin yürürlüğe girmesini müteakip, Lisans Alan, sözleşmeyi Lisans Veren’in sahibi bulunduğu .......... markasının kayıtlı olduğu Patent Enstitüsüne şerh ettirecek olup , masrafların tamamı Lisans Alan’a ait olacaktır.
Madde 4: LİSANS SINIRLAMASI
a) Lisans Alan, sözleşme tahtında üreteceği ve/veya ürettireceği, ithal ve ihraç edeceği,
pazarlayacağı, satacağı, dağıtacağı ürünlerin hiçbir hal ve koşulda Lisans Veren’in bu
güne kadar basiretli bir tacir gibi hareket ederek kazandığı şöhretine halel gelecek
kalitede, şekilde, ve/veya tasarımda olmaması için mümkün olan gayreti sarf edecektir.
b) Lisans Alan, üretime başlamadan evvel, ürünlerin her birinden bir numuneyi, e-mail,
numune fotokopisi veya faks mesajı yoluyla Lisans Veren’in onayına sunacak olup,
Lisans Veren, bu yöntemle sunulan numuneleri onayladığını şirket kaşesi altında yetkili
kişilerin münferit imzası ile tevsik edecektir. Bu onay faks mesajı yoluyla da verilebilir.
Lisan Alan, verilen onayı müteakip ithal edeceği ürünlerden birer adetini ispat amaçlı olarak (üretilen mamüllerin onaya sunulan şekil, kalite ve tasarımda olduğu yönünde) Lisans Veren’in bilgisine sunacaktır.
c) Lisans Alan, Lisans Veren’in onayladığı ürünlerde yapacağı değişiklikleri de aynı yöntemle Lisans Veren’in onayına sunacaktır. Lisans Alan, Lisans Veren’in yazılı onayı olmadan üretilen ve/veya ürettirilen hiçbir ürünü satamaz ve pazarlayamaz. Ayrıca, Lisans Veren, meşhur ve maruf markasına zarar verecek, piyasaya sürülmüş veya sürülecek ürünlerin şekil, tasarım ve kalite kontrolünü yapma ve/veya yaptırma hakkını daima saklı tutar.
d) Lisans Alan, Sözleşme konusu ürünleri şimdilik, yalnızca, İtalya, Fransa, Almanya, İspanya ve Belçika’da üretecek veya ürettirecektir. Lisans Alan, anılan ülkelere yeni bir veya birden fazla ülke eklemek istemesi durumunda da, bu keyfiyeti yukarıda bahsedilen yöntemle Lisans Veren’in onayına sunacaktır.
Madde 5: MARKA VE ÜRÜNÜN REKLAMI
a) Markanın ve ürünlerin reklam ve tanıtımı Lisans Veren tarafından yapılacaktır. Lisans Veren, ürünlerin ve markanın en iyi ve yaygın şekilde tanıtımını yapmak için uygun göreceği her türlü görsel ve işitsel araçları kullanacaktır. Lisans Alan, kendi inisiyatifi ve kendi firma stratejisine göre Markayı taşıyan ürünlerin reklamını yapamaz. Lisans Veren gerekli zaman ve mekanlarda ürünlerin reklamının yapılması konusunda Lisan Alan’ın görüşünü alabilir.
b) Lisans Veren, ürünlerin reklam ve tanıtımını yurt içerisinde (T.C. sınırları) yapacak olup, yurt dışında ürünlerin reklam ve tanıtımını yapmayacaktır. Lisans Alan’ın, ihraç ettiği ürün adeti üzerinden Lisans Veren’e reklam bedeli ödenmeyecektir.
c) Reklam avansı, madde 7/a hükmü gereği, ithal edilen ürün adeti üzerinden Lisans Alan tarafından Lisans Veren’e ödenecektir. Lisans Veren, işbu reklam avansı karşılığında gümrük giriş beyannamesinin tescilinden itibaren altı aylık dilim içinde ürünlerin reklamını yaptıracaktır. Reklam avansı, Lisans Veren adına düzenlenecek fatura fotokopileri (ürünlerin reklamına ilişkin) ekli olarak Lisans Alan adına Lisans Veren tarafından fatura edilecektir. Bu bedel hiçbir şekilde md. 6/a’da gösterilen, yurt içinde minimum satışı hedeflenen ürün adeti üzeriden oluşacak reklam bedelinden az olamaz. Ancak, ithali gerçekleştirilen ürünlerden bir kısmının Lisans Alan tarafından ihracı halinde, reklam bedeline ilişkin mahsup işlemi madde 7/b hükmü uyarınca gerçekleştirilecektir.
Madde 6: MİNUMUM ÜRÜN SATIŞ ADETİ
a) Lisans Alan, sözleşme süresince Türkiye sınırları içerisinde yıllara göre aşağıda gösterilen miktarlarda minimum ürün satış yapmak zorundadır. Taraflar, minimum satışı hedeflenen ürün adetlerinin yıllara göre aşağıda gösterildiği şekilde olduğunu kabul ve beyan ederler:
- Birinci Yıl : 2500 adet
- İkinci Yıl : 5000 adet
- Üçüncü Yıl : 5000 + %10 = 5500 adet
b) Lisans Alan’ın bölgede (yurt içi ve yurt dışı) yaptığı satışlara ilişkin beyanları lisans Veren açısından bağlayıcı değildir. Lisans Veren, iş bu sözleşmenin her yürürlük senesi sonunda , Lisans Alan’ın Türkiye içerisinde toptan ve perakende kaç adet ürün sattığı ve kaç adet ürün ihraç ettiğini tespit için, muhasebe bölümünden bir veya iki kişiyi, Lisans Alan’ın ticari defter ve kayıtlarını kontrol amacıyla görevlendirecek olup, bu inceleme neticesinde taraflarca bir rapor tanzim edilecektir. İş bu rapor, şirket kaşesi altında yetkili kişilerin münferiden imzası ile Lisans Veren ve Lisans Alan açısından bağlayıcı hüküm ifade edecektir.
c) Lisans Alan, minimum satışı hedeflenen ürün adedinde Türkiye’de satış yapamaz ise, minimum satışı hedeflenen ürün adedi ile satışı gerçekleştiren ürün adet farkı üzerinden 5,5 EURO + KDV bedelini, bir sonraki yürürlük senesinin ilk ayı içerisinde Lisans Veren’e ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
Örneğin; Lisans Alan, sözleşmenin üçüncü yürürlük senesinde minimum 5500 adet ürün
satması gerekir iken, 4.500 adet satmış ise, aradaki 1000 ürün adeti farkı üzerinden 5,5 x
1000 = 5500 EURO + KDV bedelini dördüncü yürürlük senesinin ilk ayı içerisinde
Lisans Veren’e ödemek zorunda kalacaktır.
Madde 7: ÖDEMELER
a) Lisans Alan, ithal etmiş olduğu ürün adeti başına Lisans Veren’e 4 EURO Royalty bedeli ve 1,5 EURO da reklam avansı olmak üzere toplam 5,5 EURO + KDV ödemeyi kabul eder. Lisans Alan, Lisans Veren’e yapacağı royalty ve reklam avansına ilişkin ödemeyi, ithali gerçekleştirilen ürünlerine ilişkin gümrük giriş beyannamesinin tescilinden itibaren 15 gün içinde 120 gün vadeli EURO çekiyle gerçekleştirecektir. Lisans Veren de Royalty bedelini Lisans Alan’a fatura edecektir. Reklam avansına ilişkin olarak öncelikle Lisans Veren tarafından Lisans Alan’a tahsilat makbuzu verilecek olup, avansa ilişkin faturalandırma işlemi Lisans Veren tarafından Md. 5/c hükmü uyarınca yapılacaktır.
b) Lisans Alan, ithal ettiği ürünlerden bir kısmını ihraç etmesi halinde, ithal edilen ürün adedi karşılığı kesilen royalty ve reklam bedeli veya avansı, ihraç edilen ürün adeti karşılığı kesilecek royalty ve reklam avansı, Lisans Veren lehine tahakkuk edecek ilk royalty bedelinden mahsup edecektir.
Örnek vermek gerekirse; Lisans Alan, sözleşmenin ikinci yürürlük senesinde 10.000 adet
ürün ithal etmiş ve aynı sene 2000 adet ürün ihraç etmiş olsun. Lisans Alan, öncelikle
10.000 ürün adeti üzerinden, sözleşmenin madde 7/a hükmü gereği, 10.000 x 4 EURO =
40.000 EURO Royalti bedeli ve 10.000 x 1,5 =15.000 EURO reklam avansını Lisans
Veren’e ödeyecektir. İhracı gerçekleştirilen 2000 adet ürün karşılığı 2000 x 3 EURO =
6000 EURO ve 2000 x 1,5 EURO = 3000 EURO olmak üzere toplam 9000 EURO,
bir sonraki ithalat döneminde, Lisans Veren lehine tahakkuk edecek ilk royalty
bedelinden Lisans Alan tarafından mahsup edilecektir.
Madde 8:İHRACAT
a) Lisan Alan, Lisans Veren’in marka lisans hakkına sahip olduğu ülkelerden hangisine ve kaç adet ürün ihraç edeceğini içeren bir listeyi Lisans Veren’in bilgisine sunacaktır.
Lisans Alan, Lisans Veren’in marka lisans hakkına sahip olmadığı bir ülkeye ürünlerin
ihracat gerçekleştirilmek istenmesi halinde, Lisan Veren’in yazılı onayını alması
zorunludur. Bu onay, Lisans Veren’in kaşesi altında yetkili kişilerin münferiden imzasını
tevsik eden faks mesajı yolu ile de verilebilir.
b) Lisans Alan, ihraç edeceği beher ürün başına Lisans Veren’e 1 EURO + KDV royalty
bedeli ödeyecektir. Lisans Alan, ihraç ettiği ürünler karşılığı Lisans Veren’e reklam
bedeli ödemekten muaftır. Lisans Alan, ihraç ettiği ürün adedi karşılığı sözleşmenin
Madde 7/b hükmü gereği Lisans Veren lehine tahakkuk edecek ilk royalty bedelinden
mahsup edilecektir.
Madde 9: DEVİR VE TEMLİK
Lisans Veren, iş bu sözleşmeyi Lisans Alan (lisans alan şirket ve mevcut hissedarları) ile akdetmiştir. Lisans Veren, sözleşmeyi akdetmekte Lisans Alan’ın kendisi için önemli olduğunu beyan eder. Bu nedenle Lisans Alan’ın hissedarlık yapısına başka hissedarların girmesi, mevcut hissedarlardan birinin veya birden fazlasının hissedarlık sıfatına son verilmek istenmesi veya iş bu sözleşmenin imzalanması anında ortak olmayan bir kimseye devir yapılması halinde, Lisans Alan, durumu derhal Lisans Veren’e bildirecektir. Bu durumda Lisans Veren, sözleşmeyi yeni giren hissedarla veya hissedarlık sıfatının son bulması (ölüm, fiil ehliyetinin sona ermesi v.s. haklı nedenler hariç) halinde kalan hissedarlarla sözleşmeyi devam ettirmek veya sözleşmeyi feshetme konusunda seçimlik hakka sahiptir. Lisans Veren, sözleşmeyi devam ettirme kararını Lisans Alan’a yazılı olarak bildirecektir. Lisans Veren, onayını şirket kaşesi altında yetkili kişinin münferiden imzasını tevsik eden faks mesajı yolu ile de verebilir.
Madde 10: REKABET YASAĞI
Sözleşmenin yürürlük süresi boyunca ve sözleşmenin feshedilmesinden sonra, Lisans Alan, 1 (bir) boyunca, saat üreticisi firmalardan lisans almak da dahil, bununla sınırlı olmaksızın, Lisans Veren açısından doğrudan veya dolaylı olarak rekabete yol açacak her hangi bir işle iştigal etmesi ve saat üreticisi firmalardan lisans almak da dahil ve fakat bununla da sınırlı olmaksızın, Lisans Veren ile doğrudan veya dolaylı olarak gerçek veya tüzel kişilerle ticari ilişkilere girişmesi ve yine böyle bir tüzel kişilerin hissedarlık yapısı içinde yer alması mevzu bahis olduğunda, keyfiyeti Lisans Veren’in görüşü ve onayına sunacaktır. Lisans Veren’in bu konudaki olumsuz kararı Lisans Alan açısından bağlayıcı olmakla birlikte, Lisan Veren bu talebi haklı bir neden olmadan reddedemeyecektir. Lisans Veren, Lisan Alan’ın (Lisans alan şirket ve/veya hissedarları) iş bu rekabet yasağına aykırı davrandığını tespit etmesi halinde yetkili mahkemelerde rekabetin sona erdirilmesine, etkilerin ortadan kaldırılmasına ve düçar olduğu maddi ve manevi zararların tazmin edilmesine yönelik taleplerde dahil, fakat, bununla sınırlı olmaksızın kanunen haiz olduğu tüm haklarını kullanabilecektir.
Madde 11: LİSANS HAKKININ KORUNMASI
İş bu sözleşmeyle ilgili ürün, emtia, numune ve çizimlerin herhangi bir piyasada Lisans Alan’ın faaliyetini engelleyecek şekilde taklit edilmesi halinde, Lisans Veren ve/veya Lisans Alan ayrı ayrı veya birlikte haksız rekabetin önlenmesi, etkilerin ortadan kaldırılmasına ve düçar olunan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesine v.s. konularda doğrudan yasal yollara başvurabileceklerdir.
Kanundan doğan haklarının kullanılmasının gerektirdiği masraflarla bunun sonucunda elde edilecek hak ve menfaatler veya uğranılacak zarar, münhasıran kanun yoluna başvuran tarafa ait olacaktır.
Madde 12: SÖZLEŞMENİN SÜRESİ
İş bu sözleşme ve sözleşmeden doğan markanın kullanım süresi sözleşmenin imza tarihinden itibaren (10) yıldır.
Taraflardan herhangi biri sözleşmenin bitiminden (3) ay öncesinden noter marifetiyle ihtarda bulunmadığı takdirde sözleşme, aynı şartlarla ve kendiliğinden (1) yıl uzatılmış sayılır. Takip eden yıllar için de aynı kural geçerlidir.
Madde 13 : SÖZLEŞMENİN FESHİ
a) Lisans Veren tarafından sözleşmenin feshi:
Aşağıdaki yazılı hallerden her hangi birinin Lisans Veren adına sözleşmenin feshi için haklı neden teşkil ettiğini Lisans Alan şimdiden kabul ve taahhüt eder.
aa) Lisans Alan’ın, Lisans Veren’e ödemek durumunda bulunduğu her hangi bir
para, hukuki bir ihtilafa konu teşkil etmediği halde, iki aylık bir süre içerisinde
ödenmeyecek olursa,
bb)Lisans Alan’ın, icra ve adli makamlar tarafından faaliyetinin durdurulması, ödemezlik durumuna düşmesi, konkordato ilan etmesi veya hakkında aciz vesikası alınması, iflas ve tasfiye işlemlerine girişilmesi halinde,
cc)Lisans Alan’ın, 8/a hükmü uyarınca Lisans Veren’in onayı olmaksızın ihracatta bulunması veya md. 9 hükmüne aykırı olarak devir ve temlik işlemlerinde bulunması,
dd)Lisans Alan, (şirket veya hissedarları) hakkında sözleşmeye konu ........ markasına halel getirecek bir nedenle, ceza hukuku ve/veya medeni hukuk anlamında bir dava açılması neticesinde kesinleşmiş bir ilam bulunması,
ee)Lisans Alan’ın (hissedarları hakkında) zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık ve dolanlı iflas suçlarından biri ile kesin olarak hüküm giymiş olması,
ff)Lisans Alan’ın, iş bu sözleşmenin tanzimi sırasında verdiği tebligat adresinde sonradan meydana gelen değişikliği, Lisans Veren’e (adres değişikliği noter vasıtası ile bildirilecek) bildirmemesi veya tebligat adresini yurt dışına taşıması,
b)Lisans Alan tarafından sözleşmenin feshi:
Aşağıdaki yazılı hallerden her hangi birinin Lisans Alan adına sözleşmenin feshi için haklı neden teşkil ettiğini Lisans Veren şimdiden kabul ve taahhüt eder.
aa) Lisans Veren’in, icra ve adli makamlar tarafından faaliyetinin durdurulması,
ödemezlik durumuna düşmesi, konkordato ilan etmesi veya hakkında aciz
vesikası alınması, iflas ve tasfiye işlemlerine girişilmesi halinde,
bb) Lisans Veren’in, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya
sözleşmenin bir hükmünü esaslı surette ihlal eder veya ihlaline izin verecek olursa,
cc) Lisans Veren’in, Lisans Alan’a ödemek durumunda bulunduğu her hangi bir
para, hukuki bir ihtilafa konu teşkil etmediği halde, iki aylık bir süre içerisinde
ödenmeyecek olursa,
yukarıda a ve b bendinde düzenlenen fesih hallerinden birinin gerçekleşmesi halinde sözleşmeyi haklı olarak fesih imkanına sahip olan taraf, noterden gönderilecek ihtarname ile ile sözleşmeyi feshedebilecektir.
Ancak, bu karar taraflardan birinin o sona erdirmeye yol açan olay bakımından veya iş bu anlaşma çerçevesinde başka surette o anda doğan veya doğmuş olan diğer tarafa yönelik haklarına halel getirmeyecektir.
Fesih ile Lisans Alan, Quantum markasını kullanmaya derhal son verecek ve Quantum markasını havi tüm ürünleri ve yarı mamulleri 6 ay süreyle satmaya devam edecek, altıncı ayın hitamı üzerine elinde herhangi bir ürün ve/veya yarı mamül kalması halinde bunları derhal imha edecektir. Lisans Veren, söz konusu 6 aylık süre içerisinde sözleşmenin Md. 2/c hükmünü uymakla yükümlüdür.
Sözleşmenin feshi veya sair surette sona ermesi halinde Lisans Alan’ın bu sözleşmeden elde ettiği tüm hak, yetki ve imtiyazlar kendiliğinden sona ereceğinden Lisans Alan bunları kullanmaya derhal son verecektir. Aksi halde bu sebeple doğrudan veya dolaylı olarak Lisans Veren’in uğrayacağı tüm zararlardan iş bu sözleşme hükümleri çerçevesinde sorumludur.
Madde 13: CEZAİ HÜKÜMLER
a)Taraflardan biri, sözleşmenin Md. 9/a ve 9/b’de düzenlenen nedenlerle veya haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedecek olursa, diğer tarafa (........... EURO’dan az olmamak üzere), Lisans Alan’ın Lisans Veren’e sözleşmenin feshi tarihine kadar ödemiş olduğu royalty ve reklam bedeli (reklam avansı dahil) + KDV tutarını ödemekle yükümlüdür.
b)Ancak, Lisans Alan, kendisine ve Quantum markasına zarar gelebilecek bir durumun varlığı (beklenen menfaatin gerçekleşmemesi ve sözleşmenin çekilmez hale gelmesi, savaş, su baskını, deprem vs.) halinde, sözleşme süresinin bitimini beklemeden, altı ay evvelden Lisans Veren’e noterden göndereceği ihtarname ile sözleşmeyi feshedebileceğini bildirir. Bu durumda, Lisans Alan, Md.13/a hükmünde belirtilen cezai müeyyidelerden sorumlu olmayacaktır.
Madde 14: DELİL SÖZLEŞMESİ
İş bu sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek her türlü ihtilafta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. Maddesine göre, Lisans Alan ve Lisans Veren’in ticari defter ve kayıtları esas teşkil eder.
Madde 15: ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
a)İş bu sözleşme hükümleri bütün olarak Türk Hukukuna tabidir ve akdedildiği tarihte mer’i Türk Kanunları uyarınca yorumlanacaktır. Bu sözleşmeden doğabilecek her türlü ihtilafların halli için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.
b)Bu sözleşme tahtında yapılacak yazılı her türlü bildirim, Tarafların sözleşmenin birinci sahifesinde gösterilen adreslerine yapıldığı taktirde geçerli olacaktır. Şu kadar ki, Taraflardan birinin değişmesi üzerine, adresi değişen Taraf bu değişikliği ve yeni adresini karşı tarafa bildirmekle yükümlüdür.

LİSANS VEREN LİSAN ALAN

19 Mayıs 2011 Perşembe

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü açıldı


Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü açıldı
Türkiye’nin ilk Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Avukat Ali Yüksel başkanlığında kuruldu. Gayrimenkul Hukuku alanındaki bilgi eksikliğini giderme amacıyla kurulan enstitünün başkanı Yüksel, “Sağlayacağımız bilgi ağı ile ileride bir yüksekokul olacağız” dedi.


Yapılaşma alanında dünya standartlarına ulaşma hedefiyle yeni oluşumlara imza atan Türkiye’nin, özel olarak Gayrimenkul Hukuku ile ilgilenen ilk enstitüsü olan Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü’nün tanıtım toplantısı, 3 Mayıs Salı günü yapıldı. Avukat Ali Yüksel başkanlığında kurulan Enstitü’nün tanıtımı, Türkiye’nin gayrimenkul ve yapılaşma odaklı önemli kurumlarının temsilcilerin katılımı ile gerçekleşti. Enstitünün gayrimenkul hukuku alanında birçok açığı kapatacağını dile getiren Yüksel, “Sivil toplum kuruluşu gibi çalışmak yerine toplumun gayrimenkul ve imar konularındaki bilgi eksikliğini giderme amacıyla kurulan bir bilgi kaynağı olmayı hedefliyoruz. Bu konuda topluma yapılabilecek en iyi yardım gerekli ve doğru bilgiyi sunmak. Biz de konusunda uzman üyelerimiz ile gayrimenkul alanında kafa karıştıran hukuki prosedürlere ışık tutmak amacı taşıyoruz. İlerleyen dönemlerde enstitümüzü bir yüksekokul haline getirmemiz ya da üniversitelerde ders vermemiz mümkün” diye konuştu.
Avukat, iktisatçı, mimar, öğretim üyesi, harita mühendisi, bölge plancısı gibi önemli mesleklerden 22 üye ile faaliyet göstermeye başlayan Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü’nün kurucu üyelerinden olan Çekmeköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Latif Coşar, “Böyle bir enstitünün kurulması önemli bir ihtiyaçtı. Enstitü çatısı altında ticari kaygıların değil, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olabilme kaygısının olması gerektiğini düşünüyorum. Değerli üyelerimizle gayrimenkul konusundaki önemli konulara değinmeli ve bir beyin fırtınası oluşturmalıyız. Örneğin, imara açılan ve doğal ortamı korunamayan birçok bölgenin yeşil alan haline getirilmesi gerektiğini düşünen biri olarak bu konuda neler yapılabileceğini düşünme taraftarıyım. Yasal boşluklara dikkat ederek kamuoyu oluşturmalıyız” diye konuştu.

ABD’nin icralık evleri Türklere pazarlanacak


ABD’nin icralık evleri Türklere pazarlanacak
ABD’de mortgage kredilerini ödeyemeyenlerin haciz edilen evlerini satın alan Blue Sky Capital, Türkiye’den yatırımcı çekecek. Fona yatırım yapanlar, ABD’de gayrimenkul piyasasından prim kazanacak. Portföydeki evleri Türklerin satın alması da mümkün.


Meltem KARA
Kalİfornİya eyaletinde mortgage kredilerini ödeyemeyen ABD’lilerin hacze düşen evlerini ortak bir fon oluşturarak satın alan ve gerekli tadilatları yaptıktan sonra 4 ay içerisinde satışa sunan Blue Sky Capital, ortaklarına en az yüzde 25 getiri sağlayacağını taahhüt ediyor. 10 yıldır bu modelle faaliyet gösteren ve mortgage krizinde hacze düşen evlerin sayısının milyonları bulmasıyla işlerine hız veren Blue Sky Capital, ABD’de yaşayan Serdar Canoğulları’nın fona ortak olmasıyla, Türkiye’de de bu modeli tanıtmak için harekete geçti. Bu modelde, fona ortak olanlar ABD’de gayrimenkul sektörüne yatırım yapıyor. Talep eden olursa, Blue Sky Capital’in portföyünde bulunan ABD’deki evleri Türk yatırımcıların satın alması da mümkün. Blue Sky Capital’ın kurucusu Chris Williams, “Türkiye’den en az 5-10 milyon dolar arasında toplamayı düşünüyoruz. ABD’de elimizde olan fırsatı Türkiye ile tanıştırmak istiyoruz. Türk yatırımcısının bu fırsattan haberi yok” dedi.

Açık artırmayla satış
Chris Williams, iş modellerini, “mortgage kriziyle çıkan ortamdan faydalanarak, hacze düşen evleri değerinin altında fiyat alıp, belirli bir rehabilitasyondan geçirdikten sonra evleri kârlı bir şekilde satmak” olarak tanımlıyor. Williams, modeli şöyle anlattı: “ABD’de ayda 300 bin ev hacizleniyor. Biz Kaliforniya’da San Diego’da bu modeli yürütüyoruz. Burada ayda yılda 25 bin, ayda 4 bin ev hacizleniyor. Bu evler arasından 11 posta kodunu araştırıyoruz. Hacze düşen evleri mahkeme merdivenlerinde açık artırmalara gidip satın alıyoruz. 400 bin ile 850 bin dolar arasındaki evlerle ilgileniyoruz. Kısa zaman içinde alınmış satışmış evlerle karşılaştırarak bir değer biçiyoruz. O değer üzerinden evi satın aldıktan sonra tadilatını yapıyoruz ve 120 gün içerisinde satışa sunuyoruz.”

300’den fazla ev sattı
Her yatırımcının fona katılma payını en az 100 bin dolar olarak belirlediklerini ifade eden Williams, şunları söyledi: “Bu yatırımla en az yüzde 25 getiri sağlıyoruz. Fona ortak olanların isimleri tapuda yer alıyor ve kârı da onların ortaklık payı oranında paylaştırıyoruz. 3 ayda kar dağıtımı yapıyoruz, bütün paranızı bir yıl sonra da çekebiliyorsunuz. Bugüne kadar 120 milyon dolar değeri bulan 300’den fazla ev sattık. Modelimiz krizle birlikte daha çekici hale geldi. Şu anda elimizde 1 tane ev kaldı. 10 ev daha alacağız. Oregon ve Los Angelas için de çalışmalara başlayacağız.”

ABD’de ev şansı
Blue Sky Capital ortağı Serdar Canoğulları, Türkiye’de özel ve kurumsal yatırımcıların bu modele iştirakini sağlamak ve bir fon oluşturmak istediklerini belirterek, “Bu model yalnızca ABD’li yatırımcıların değil, uluslararası yatırımcıların da ilgisini çekecek. İlk olarak Türkiye’ye geldik. Güvenli yatırıma önem veren ve emlak işlerinden anlayan yatırımcılar bekliyoruz. Hedefi yakalamak için tanıtım ve eğitimler yapıyoruz. 35 yatırımcı katıldı. Türk insanı gayrimenkul yatırımını seviyor. Bizim modelimizde fon olarak kar etmenin yanı sıra ABD’de ev sahibi olma şansı da var. Normal pazardaki fiyatın yüzde 40-50 daha ucuzuna tahsil edebiliriz. Her iki modelde de Kaliforniya’daki bir evin tapusuna sahip oluyorsunuz” diye konuştu.

Risk dağılsın

BLUE Sky Capital’ın diğer ortağı Michael Harbushka, şu değerlendirmeyi yaptı: “İstanbul’da fiyatların düşmeyeceği konuşuluyor ancak 10 yıl önce de San Diego’da fiyatlar düşmez diyorduk. Bu durumda, Türkiye’deki emlak yatırımcısının bu pazardan çıkmasını tavsiye etmiyorum ancak ABD’de de bu yatırımı deneyip riski dağıtmasını tavsiye ediyorum.”

Nasıl kâr ediyor
Carmel Valley
Değerinin yüzde 34 altında satın alındı.
Satın alınma fiyatı: 576 bin 744 dolar
Blue Sky Capital’in satışı: 770 bin dolar
Rancho Penasquitos
Değerinin yüzde 40 altında satın alındı.
İlk fiyatı: 353 bin 200 dolar
İkinci satışı: 495 bin dolar