25 Haziran 2011 Cumartesi

Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun

Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun

ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR KANUN

Kanun No: 5188

Kanun Kabul Tarihi: 10/06/2004

Resmi Gazete Tarihi: 26/06/2004

Resmi Gazete Sayısı: 25504

BİRİNCİ BÖLÜM : GENEL HÜKÜMLER

AMAÇ

Madde 1 - Bu Kanunun amacı, kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.

KAPSAM

Madde 2 - Bu Kanun, özel güvenlik izninin verilmesine, bu hizmeti yerine getirecek kişi ve kuruluşların ruhsatlandırılmasına ve denetlenmesine ilişkin hususları kapsar.

ÖZEL GÜVENLİK İZNİ

Madde 3 - Kişilerin silahlı personel tarafından korunması, kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulması veya güvenlik hizmetinin şirketlere gördürülmesi özel güvenlik komisyonunun kararı üzerine valilik iznine bağlıdır. Toplantı, konser, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde; para veya değerli eşya nakli gibi geçici veya acil hallerde, komisyon kararı aranmaksızın, vali tarafından özel güvenlik izni verilebilir.

Kişi ve kuruluşların talebi üzerine, koruma ve güvenlik ihtiyacı dikkate alınarak, güvenlik hizmetinin istihdam edilecek personel eliyle sağlanmasına, kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmasına ya da bu hizmetin güvenlik şirketlerine gördürülmesine izin verilir. Bir kuruluş bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmuş olması, ihtiyaç duyulduğunda ayrıca güvenlik şirketlerine hizmet gördürülmesine mani değildir.

Komisyon, koruma ve güvenlik hizmetini yerine getirecek personelin, bulundurulabilecek veya taşınabilecek silah ve teçhizatın azami miktarını ve niteliğini, gerekli hallerde diğer fiziki ve aletli güvenlik tedbirlerini belirlemeye yetkilidir. Havalimanı ve liman gibi yerlerde alınacak güvenlik tedbirlerine ilişkin uluslararası yükümlülükler saklıdır.

Geçici haller dışındaki özel güvenlik uygulaması, en az bir ay önce başvurulması şartıyla komisyonun kararı ve valinin onayı ile sona erdirilebilir.

ÖZEL GÜVENLİK KOMİSYONU

Madde 4 - Özel güvenlik komisyonu, bu Kanunda belirtilen özel güvenlikle ilgili kararları almak üzere valinin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, il emniyet müdürlüğü, il jandarma komutanlığı, ticaret odası başkanlığı, sanayi odası başkanlığı temsilcisinden oluşur. Sanayi odasının bulunmadığı illerde komisyona ticaret ve sanayi odası başkanlığının temsilcisi katılır. Özel güvenlik izni verilmesi ya da bu uygulamanın kaldırılması için başvuran kişi ya da kuruluşun temsilcisi ilgili komisyon toplantısına üye olarak katılır. Komisyon, kararlarını oy çokluğu ile alır; oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır; çekimser oy kullanılamaz.

ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETLERİ

Madde 5 - (Değişik fıkra: 29/03/2011-6215 S.K./1.md.) Bu şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz.

Yabancı kişilerin özel güvenlik şirketi kurabilmesi ve yabancı şirketlerin Türkiye'de özel güvenlik hizmeti verebilmesi mütekabiliyet esasına tabidir.

Özel güvenlik şirketlerinin kurucu ve yöneticilerinde bu Kanunun 10 uncu maddesinin (a) ve (d) bentlerinde belirtilen şartlar aranır. Yöneticilerin ayrıca dört yıllık yüksek okul mezunu olmaları, Kanunun 10 uncu maddesinin (e) bendinde belirtilen şartı taşımaları ve 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmaları gerekir. (Ek cümle : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad) Muvazzaf subaylarda dört yıllık okul mezunu olma şartı aranmaz.

Kurucu ve yöneticilerde aranan şartların kaybedilmesi halinde iki ay içinde eksiklik giderilmediği veya bu kurucu ve yöneticiler değiştirilmediği takdirde faaliyet izni iptal edilir.

Bu şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin başlamasından en geç bir hafta önce ilgili valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz.

(Ek fıkra : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad) Özel güvenlik şirketleri üstlendikleri koruma ve güvenlik hizmetlerinde istihdam edecekleri özel güvenlik görevlilerinin çalışma izin belgelerinin birer suretini bir ay içinde ilgili kişi, kurum ya da kuruluşa bildirir.

(Ek fıkra : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad) Alarm izleme merkezi kurma ve işletme için valilikten yeterlilik belgesi alınması zorunludur.

EK ÖNLEMLER

Madde 6 - Mülki idare amirleri havalimanı, liman, gümrük, gar ve istasyon gibi yerler ile spor müsabakalarının, sahne gösterilerinin ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerlerdeki özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.

Kamu güvenliğinin sağlanması yönünden 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile vali ve kaymakamlara verilen yetkiler saklıdır. Bu yetkilerin kullanılması durumunda özel güvenlik birimi ve özel güvenlik personeli mülki idare amirinin ve genel kolluk amirinin emirlerini yerine getirmek zorundadır.

İKİNCİ BÖLÜM : ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ

ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN YETKİLERİ

Madde 7 - Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri şunlardır:

a) Koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.

b) Toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.

c) (Değişik bent: 23/01/2008-5728 S.K./544.mad) Ceza Muhakemesi Kanununun 90 ıncı maddesine göre yakalama.

d) (Değişik bent: 23/01/2008-5728 S.K./544.mad) Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama.

e) Yangın, deprem gibi tabii afet durumlarında ve imdat istenmesi halinde görev alanındaki işyeri ve konutlara girme.

f) Hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.

g) Genel kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla, aramalar sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alma.

h) Terk edilmiş ve bulunmuş eşyayı emanete alma.

ı) Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama.

j) (Değişik bent: 23/01/2008-5728 S.K./544.mad) Olay yerini ve delilleri koruma, bu amaçla Ceza Muhakemesi Kanununun 168 inci maddesine göre yakalama.

k) (Değişik bent: 23/01/2008-5728 S.K./544.mad) Türk Medeni Kanununun 981 inci maddesine, Borçlar Kanununun 52 nci maddesine, Türk Ceza Kanununun 24 ve 25 inci maddelerine göre zor kullanma.

SİLAH BULUNDURMA VE TAŞIMA YETKİSİ

Madde 8 - Hangi koruma ve güvenlik hizmeti için ne miktar ve özellikte ateşli silah bulundurulabileceği komisyon tarafından belirlenir.

Ancak eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılmasına izin verilmez. Özel güvenlik görevlileri, özel toplantılarda, spor müsabakalarında, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde silahlı olarak görev yapamazlar.

Koruma ve güvenlik hizmetinde kullanılacak silah ve teçhizat, ilgili kişi veya kuruluş tarafından temin edilir. Özel güvenlik şirketleri ateşli silah alamaz ve bulunduramazlar. Ancak özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici süreli koruma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde kullanılmak üzere, komisyonun kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni verilebilir.

GÖREV ALANI

Madde 9 - Bu görevliler 7 nci maddede sayılan yetkileri sadece görevli oldukları süre içinde ve görev alanlarında kullanabilirler.

Özel güvenlik görevlileri silahlarını görev alanı dışına çıkaramazlar. İşlenmiş bir suçun sanığı veya suç işleyeceğinden kuvvetle şüphe edilen kişinin takibi, dışarıdan yapılan saldırılara karşı tedbir alınması, para ve değerli eşya nakli, kişi koruma ve cenaze töreni gibi güzergah ifade eden durumlarda güzergah boyu görev alanı sayılır. Görev alanı, zorunlu hallerde Komisyon kararıyla genişletilebilir.

Zor kullanma ve yakalama yetkilerinin kullanılmasını gerektiren olaylar en seri vasıtayla yetkili genel kolluğa bildirilir; yakalanan kişi ve zapt edilen eşya genel kolluğa teslim edilir.

ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNDE ARANACAK ŞARTLAR

Madde 10 - Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.

b) (Değişik bend : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.

c) 18 yaşını doldurmuş olmak.

d) (Değişik bent: 23/01/2008-5728 S.K./545.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 25/02/2010 tarihli ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı Kararı ile.) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.

e) (Mülga bent: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)

f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile özürlü bulunmamak.

g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak.

ÇALIŞMA İZNİ

Madde 11 - (Değişik fıkra: 29/03/2011-6215 S.K./2.md.) Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her beş yılda bir yenilenir.

Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir.

Çalışma izninin yenilenebilmesi için, güvenlik soruşturmasının olumlu olması ve Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik yenileme eğitiminin başarıyla tamamlanmış olması zorunludur.

Özel güvenlik görevlilerinde aranan şartlardan herhangi birisinin kaybedilmesi halinde çalışma izni iptal edilir.

(Değişik fıkra : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad) Genel kolluk kuvvetinden ve Milli İstihbarat Teşkilatından emekli olanlar ile en az beş yıl fiilen bu görevlerde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle görevlerinden ayrılmış olanlarda, görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren beş yıl süreyle özel güvenlik temel eğitimi şartı aranmaz.

KİMLİK

Madde 12 - Özel güvenlik görevlilerine valilikçe kimlik kartı verilir. Kimlik kartında görevlinin adı ve soyadı ile silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir.

Kimlik kartı görev alanı ve süresi içerisinde herkes tarafından görülebilecek şekilde yakaya takılır. Üzerinde kimlik kartı olmayan özel güvenlik görevlileri Kanunun 7 nci maddesinde sayılan yetkileri kullanamazlar.

Herhangi bir sebeple görevinden ayrılan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir.

KIYAFET

Madde 13 - Özel güvenlik görevlileri görev alanı içinde ve süresince üniforma giyerler. Görevin ve işyerinin özelliği nedeniyle gerekli görülen hallerde sivil kıyafetle görev yapılmasına komisyon izin verebilir.

EĞİTİM

Madde 14 - (Değişik fıkra: 29/03/2011-6215 S.K./3.md) Özel güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim ile silah eğitiminden oluşmak üzere yüz yirmi ders saatinden; yenileme eğitimi altmış ders saatinden az olmamak üzere düzenlenir. Yükseköğretim kurumlarının güvenlikle ilgili fakülte ve meslek yüksek okullarından mezun olanlar ile fakülte veya meslek yüksek okullarının güvenlikle ilgili bölümlerinden mezun olanlarda silah eğitimi dışında özel güvenlik temel eğitimi şartı aranmaz. Genel kolluk kuvvetlerinden ve Milli İstihbarat Teşkilatından emekli olanlar ile en az beş yıl bu görevlerde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle görevlerinden ayrılmış olanlarda, özel güvenlik temel eğitimi şartı ve Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen eğitim şartı aranmaz.

(Değişik fıkra: 29/03/2011-6215 S.K./3.md) Özel güvenlik eğitimi, ücreti karşılığında İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi, Bakanlıktan faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da verilebilir. Yeterli bina, araç, gereç ve personel bulunması şartıyla özel güvenlik yenileme eğitimi, valiliğin izniyle güvenlik hizmetinin sağlandığı yerde verilebilir. Özel güvenlik eğitimi verecek kurumların kurucu ve yöneticilerinde 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar aranır.

Özel güvenlik eğitiminin niteliği, müfredatı, eğiticilerde ve eğitim merkezlerinde aranacak şartlar ile eğitim sonucu yeterliliğin belirlenmesine ve sınavlarda görevlendirileceklere yapılacak ödemelere ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.

TAZMİNAT

Madde 15 - Bu Kanunda yazılı görevleri yerine getirirken yaralanan, sakatlanan özel güvenlik görevlilerine veya ölen özel güvenlik görevlisinin kanuni mirasçılarına, iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen miktar ve esaslar çerçevesinde tazminat ödenir. Ancak, genel hükümlere göre daha yüksek miktarda tazminat ödenmesine mahkemelerce hükmedilmesi halinde, iş sözleşmesine veya toplu iş sözleşmesine dayanılarak ödenen tutarlar mahsup edilir.

Birinci fıkra hükümleri gereğince ödenecek tazminat, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında ödenmesi gerekecek diğer tazminatlarla ilişkilendirilmez.

Kamu kurum ve kuruluşlarında bu Kanunda yazılı görevleri yerine getirirken yaralanan, sakatlanan özel güvenlik görevlilerine veya ölen özel güvenlik görevlilerinin kanuni mirasçılarına; iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinde belirtilen tazminat miktarlarından hangisi yüksek ise o miktar ödenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : YASAKLAR VE CEZA HÜKÜMLERİ

GÖREV DIŞINDA ÇALIŞTIRMA YASAĞI

Madde 16 - Özel güvenlik personeli, Kanunda belirtilen koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştırılamaz.

GREV YASAĞI

Madde 17 - Özel güvenlik personeli greve katılamaz.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA YASAĞI

Madde 18 - Özel güvenlik görevlileri lokavt dolayısıyla işten uzaklaştırılamaz.

SUÇLAR VE CEZALAR

Madde 19- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./546.mad)

Bu Kanunda öngörülen adlî suçlar ve cezalar şunlardır:

a) Bu Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik iznini almadan özel güvenlik görevlisi istihdam eden kişiler veya kuruluşların yöneticileri üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

b) Bu Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen faaliyet iznini almadan özel güvenlik faaliyetinde bulunan şirketlerin kurucu ve yöneticilerine, bu Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik birimi oluşturan kurum ve kuruluşların yöneticileri, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik eğitimi veren kurum ve kuruluşların yöneticileri, üç aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu şekilde cezalandırılan kişiler, özel güvenlik şirketlerinde ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlarda kurucu ve yönetici olamazlar.

c) Bu Kanunun 11 inci maddesine göre çalışma izni verilmeyen kişileri özel güvenlik görevlisi olarak istihdam eden kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yetkilileri, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu kişilerin silâhlı olarak çalıştırılmış olması hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

d) Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen özel güvenlik malî sorumluluk sigortasını yaptırmadan özel güvenlik görevlisi istihdam eden kişi; kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticileri istihdam ettikleri her kişi için yüzelli gün adlî para cezası ile cezalandırılır.

e) Bu Kanunda belirtilen faaliyet iznini almadan özel güvenlik hizmeti veya özel güvenlik eğitimi verdiğini ilân eden veya reklam yapan kişi; kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticileri, altı aya kadar hapis ve elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.

İDARİ PARA CEZASINI GEREKTİREN FİİLLER

Madde 20- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./547.mad)

Bu Kanunda öngörülen idarî para cezasını gerektiren fiiller şunlardır:

a) 17 nci maddede belirtilen grev yasağına uymayan, ateşli silâhını bu Kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan veya özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıran özel güvenlik görevlisine bin Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu kişilerin çalışma izni valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik görevlisi olamazlar.

b) Diğer kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak özel güvenlik hizmetini 5 inci maddede belirtilen süre içinde ilgili valiliğe bildirmeyen özel güvenlik şirketlerine her bildirim için bin Türk Lirası,

c) 6 ncı madde uyarınca mülkî idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine ikibin Türk Lirası,

d) 22 nci madde gereğince tespit edilip giderilmesi istenen eksiklikleri gidermeyen kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine ikibin Türk Lirası,

e) Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran kişi, kurum ve kuruluşlara her eylemleri için bin Türk Lirası,

f) 11 inci maddenin ikinci fıkrası ile 12 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirimleri süresinde yerine getirmeyenlere bin Türk Lirası,

idarî para cezası verilir.

Bu maddede öngörülen idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

ÖZEL GÜVENLİK MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Madde 21- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./548.mad)

Özel hukuk tüzel kişileri ve özel güvenlik şirketleri, istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla özel güvenlik malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Özel güvenlik malî sorumluluk sigortasına ilişkin esas ve usuller Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.

Bu maddede öngörülen özel güvenlik malî sorumluluk sigortası, Türkiye'de ilgili branşta çalışmaya yetkili olan sigorta şirketleri tarafından yapılır. Bu sigorta şirketleri özel güvenlik malî sorumluluk sigortasını yapmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe uymayan sigorta şirketlerine Hazine Müsteşarlığınca sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.

DENETİM

Madde 22 - İçişleri Bakanlığı ve valilikler özel güvenlik hizmetleri kapsamında, özel güvenlik birimlerini, özel güvenlik şirketlerini ve özel güvenlik eğitimi veren kurumları denetlemeye yetkilidir. Denetimin mahiyeti, kapsamı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.

Denetim sonucu tespit edilen eksikliklerin ilgili kişi, kurum, kuruluş ve şirketlerce verilen süre içinde giderilmesi zorunludur.

Amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü tespit edilen şirketlerin ve özel eğitim kurumlarının faaliyet izni iptal edilir. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin veya kurumların, kurucu ve yöneticileri, özel güvenlik şirketlerinde ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlarda kurucu ve yönetici olamazlar.

CEZA UYGULAMASI

Madde 23- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./549.mad)

Özel güvenlik görevlileri, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.

Özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır.

RUHSAT HARCI

Madde 24 - Özel güvenlik şirketlerine ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlara faaliyet izni verilmesi için onmilyar lira, özel güvenlik görevlilerine çalışma izni verilmesi için ikiyüzmilyon lira ruhsat harcı alınır ve bu harç mal sandığına yatırılır.

YENİDEN DEĞERLEME ORANININ UYGULANMASI

Madde 25- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./550.mad)

Bu Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen ruhsat harçlarına ilişkin miktarlar her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranına göre artırılır.

YÖNETMELİK

Madde 26 - Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik, İçişleri Bakanlığınca bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde çıkarılır.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN KANUN

Madde 27 - 22/07/1981 tarihli ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 2495 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan özel güvenlik teşkilatlarına özel güvenlik izni, özel güvenlik görevlilerine de beş yıl süreyle çalışma izni verilmiş sayılır.

Geçici Madde 2 - (Ek madde : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad)

22.7.1981 tarihli ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanuna göre kurulmuş olan özel güvenlik teşkilatlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte istihdam edilmekte olan özel güvenlik görevlileri için lise mezunu olma şartı aranmaz.

Geçici Madde 3 - (Ek madde : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad)

Bu Kanunun yayımı tarihinden önce alınmış alarm izleme kurma ve işletme yeterlilik belgeleri geçerlidir.

YÜRÜRLÜK

Madde 28 - (Değişik madde : 21/04/2005 - 5335 S.K./23.mad)

Bu Kanunun 19 ve 20 nci maddeleri 1.1.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 29 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

23 Haziran 2011 Perşembe

Kredi kullananlar Aman Dikkat !

Kredi kullananlar Aman Dikkat !


Konut kredisi kullanan bir vatandaş açtığı davayı kazandı...ut kredisini yeniden yapılandıran bir vatandaş, tüketici mahkemesinde, bankanın ödeme planı değişiklik ücreti ve erken ödeme ücreti adı altında aldığı paranın iadesi için açtığı davayı kazandı. Tüketici mahkemesi, yeniden yapılandırma talebini kabul eden bankanın ''masraf ve komisyon talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı'' gerekçesiyle, dava açan vatandaşın bankaya ödediği paranın iadesini kararlaştırdı.

Alınan bilgiye göre, bir bankadan 60 ay vade ile 130 bin lira konut kredisi kullanan bir vatandaş kredi faiz oranlarının düşüşünden yararlanmak üzere kredinin yeniden yapılandırılmasını talep etti. Bankanın yüzde 2 erken ödeme ücreti ve ödeme planı değişiklik ücreti olmak üzere toplam 1930 lira aldığını belirten vatandaş, söz konusu paranın iadesi için tüketici hakem heyetine başvurdu. Tüketici hakem heyeti bu talebi reddetti. Bunun üzerine kredi kullanan vatandaş, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali ve ödediği 1930 liranın iadesi için Ankara 7. Tüketici Mahkemesi'nde dava açtı.

Mahkeme, davayı kabul ederek, Ankara İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini ve konut kredisi kullanan vatandaşın yeniden yapılandırmada ödediği 1930 liranın vatandaşa ödenmesine karar verdi.

Mahkemenin gerekçeli kararında, konut kredisi sözleşmesi, ödeme planı, yapılandırma sırasında alınan komisyon ve masraf miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, uyuşmazlığın alınan tüketici kredisi nedeniyle faizlerdeki düşme nedeniyle banka tarafından yapılan yapılandırma işleminde masraf ve komisyon istenip istenemeyeceği konusunda olduğu vurgulandı.


4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddesine göre, satıcı ve sağlayıcının tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart sayılacağı hatırlatılan gerekçede, ''Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi kurulu raporlarında, taraflar arasında 27 Eylül 2007 tarihli Konut Kredi sözleşmesi imzalandığını, aylık 1.28 faiz, 60 ay vade 130 bin lira kredi kullanıldığını, taksit miktarının 3 bin 117 lira olduğunu, 30 aylık ödemeden sonra faiz oranının yüzde 0,89 oranına indirilerek ödeme konusunda tarafların anlaştıklarını, faiz oranının sabit olarak belirlendiğini, konut finansman kuruluşu tarafından erken ödeme ücreti talep edilebileceğini, banka uygulamasının yerinde olduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, teknik değerlendirmeleri mahkememizce kabul edilmiş ancak, hukuki nitelendirmeye yönelik sonuç bölümüne itibar edilmemiştir'' denildi.



''KANUNA GÖRE, ERKEN ÖDEMEDE ÜCRET TALEP EDİLEBİLİR. MEVCUT OLAYDA ERKEN ÖDEME YOK''

4077 sayılı kanunun ilgili hükmüne göre, ''faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde bir veya birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması halinde konut finansman kurulunun erken ödeme ücreti talep edebileceği, erken ödeme ücretinin yüzde 2 oranını geçemeyeceği, kredi taksitlerinin vadesinden önce erken ödenmesi ya da borcun tümüyle ödenmesi halinde bankanın yüzde 2 oranını aşmayacak şekilde erken ödeme ücreti talep edebileceği'' ifade edildi.


Bankanın bu oranı azami miktarda kullanabilmesi için bunun haklı gerekçesini tüketiciye bildirmesinin zorunlu olduğu belirtilen gerekçede, ''mevcut olayda erken ödeme olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan işlemin piyasada faiz oranlarının düşüşü ile birlikte bankalar arasındaki rekabet ile birlikte bankaların faiz oranında kendiliğinden ve talep üzerine yaptıkları indirimler'' olduğu kaydedildi.


''Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamanın hukuken mümkün olmadığı'' belirtilen gerekçede, serbest piyasa koşulları dikkate alındığında kredi kullanan tarafın krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği düşünüldüğünde bankaların yoğun şekilde ''yapılandırma'' adı altında yeni bir uygulama geliştirdiklerinin görüldüğü anlatıldı.



Tüketici Kanununun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan birinin bilgilendirme ve aydınlatılma hakkı olduğuna işaret edilen gerekçede, bu kapsamda bankaların kredi verdiklerinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dahil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı ve sabit aylık ödeme yaparak bunu tüketiciye bildirmek durumunda oldukları belirtildi. Piyasa koşullarında yoğun rekabet nedeniyle, bankaların mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yaptıkları, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırdıkları anlatılan gerekçede, ''tüketici mevzuatı yönüyle bu durumun kabulünün mümkün olmadığı'' vurgulandı.



''YAPILANDIRMAYI KABUL EDEN BANKANIN YENİDEN ÜCRET TALEBİ USUL VE YASAYA AYKIRI''

Gerekçeli kararda şöyle denildi:

''Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını herşey dahil olmak üzere net biçimde ve kalan süre için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır.


Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, Hakem Heyeti kararı, Konut Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle masraf, komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı, yapılandırmanın tümüyle bankanın inisiyatifinde olduğu, bu işlem kabul edildiğinden ayrıca masraf ve komisyon talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, hakem heyet kararının iptaline,dava konusu 1930 liranın davalıdan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.''

Mahkeme, ayrıca, dava açan vatandaşın ödediği 550 lira vekalet ücreti ile dava açma, bilirkişi ücreti gibi toplam 322 liralık yargılamada giderinin de davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesini kararlaştırdı.


Google Grupları
Gayrimenkul paylasiminda dogru adres grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et



Google Grupları
Gayrimenkul Danışmanlarının Buluşma adresi grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
Emlak ve Emlak Yönetimi grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et

Google Grupları
Tüm Oda üyesi Emlakçıların buluşma adresi grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et

Google Grupları
Emlak Menkul Portföy ve Bilgi Paylaşım grubu grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
marmara34realestate grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et

Google Grupları
Mortgage Broker (Uzman) 'larının buluşma adresi grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et

Google Grupları
satılıkemlak grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et

Google Grupları
kiralikemlak grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE HOŞGELDİNİZ grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
Mortgage Broker Derneği grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
Mortgage Broker Organizasyonu grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
Mortgage Broker Odası grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Google Grupları
Emlak Brokerlarının buluşma adresi grubuna abone ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


KAT MÜLKİYETİ KANUNU YASA TASARISI 14.11.2007 TARİHİNDE MECLİS GENEL KURULUNDA KABUL EDİLEREK GEÇTİ.


KAT MÜLKİYETİ KANUNU YASA TASARISI 14.11.2007 TARİHİNDE MECLİS GENEL KURULUNDA KABUL EDİLEREK GEÇTİ.
KANUNUN AYRINTILARI AŞAĞIDADIR.
"Toplu yapı" uygulamasının ortaya çıkardığı çok yönlü sorunların çözümlenmesi, yeni yapıların çağın gereklerine uygun ve depreme karşı güçlendirilmiş şekilde inşa edilmesini öngören Kat Mülkiyeti Kanunu tasarısı kabul edildi.
-ALTI AYLIK GEÇİŞ SÜRECİ-
Genel Kurul’da tasarıya eklenen Geçici 3. Madde ile toplu yapılarda yeni düzenlemeler için geçiş süreci getirildi. Buna göre, toplu yapılara ait yönetim planları yasanın yürürlük tarihinden itibaren en geç altı içinde yasa hükümlerine uyarlanacak. Yönetim planında bu yönde değişiklik yapılması için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterli olacak. Mevcut toplu yapı yönetimleri geçici yönetim olarak görevlerini sürdürecek. Üç ay içinde yeni yönetim seçimleri yapılacak.
-DEPREME KARŞI-
Kabul edilen tasarıya göre, muhtemel afetler ve özellikle depreme karşı yapının güçlendirilmesi için yapılacak harcamalar, ana gayrimenkulün genel giderlerine ilâve edilecek. Bu gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki, ödemede geciktiği günler için aylık yüzde 5 gecikme tazminatı ödeyecek.
-ORTAK YERLER İÇİN ÇOĞUNLUK GEREKLİ-
Kat malikleri, yapı güvenliğiyle ilgili teknik inceleme ve çalışmalar sırasında, kendilerine ait bölümlere girilmesine izin verecek. Ana gayrimenkullerin ortak yerlerinde yapılacak değişikliklerde, bütün kat maliklerinin yazılı rızası olmadıkça değişiklik yapılamayacağına ilişkin düzenleme kaldırılıyor. Bunun yerine, kat maliklerinden biri, diğer kat maliklerinin “beşte dördünün” yazılı rızası olmadıkça, ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramayacak. Ancak ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun ana yapıya veya bölümlere zarar verdiği ve acilen onarımının veya ana yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, kat maliklerinin rızası aranmayacak.
-KİRİŞ VE KOLONLAR-
Kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyecek.
Binalardaki, kiriş, kolon ve perde duvarlar gibi taşıyıcı sistemin parçaları, ana gayrimenkulün ortak yerleri sayılacak. Ana yapının tamamını etkileyen sonuçlar doğurabilecek yerlerde, kat malikleri bağımsız hareket edemeyecek.
-KAT MALİKİ HER ONARIMI YAPAMAYACAK-
Yapılan düzenlemeyle, kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyecek.
Tavan, taban veya duvar ile bağımsız bölümlerin birbirine bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızasıyla ana yapıya zarar vermeyecek şekilde değişiklik yapılabilecek.
Henüz yapı yapılmamış veya yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kat irtifakının kurulması ve tapu siciline tescil edilmesi için, o arsanın malikinin veya bütün paydaşlarının, buna ait istemle proje ve yönetim planı ile ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanmış noterden tasdikli listeyi, tapu idaresine vermesi gerekecek.
-PARA CEZASI-
Yapıları tamamlanmış olan kat irtifaklı binada, yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarihten itibaren 1 yıl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde kat irtifak hakkı sahiplerinden birinin veya varsa yöneticinin yazılı uyarısına rağmen, kat mülkiyetinin kurulması için tapu idaresine verilmesi gereken belgelerden eksik olanları tamamlamaktan veya imzalanması gerekenleri imzalamaktan kaçınan kat irtifak hakkı sahipleri, her bağımsız bölüm için para cezası ödeyecek.
-DEVİR SÜRECİ-
Kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin “hükme en yakın tarihteki değeri” o kat malikine ödenerek, bu mülkiyetin diğer kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlı olacak.
Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açacak ve hakim, hüküm vermeden önce, devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere davacılara uygun bir süre verecek.
Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hakim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin, davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle davalıya ödenmesine karar verecek.
Kat irtifakı sahiplerinden biri, kendine düşen borçları, noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen, İhtar tarihinden başlayarak 2 ay içinde yerine getirmezse, hakim, onun arsa payının ve kat irtifakının, dava tarihindeki değeri karşılığında, öteki paydaşlara arsa payları oranında devrine karar verebilecek.
-DAVA AÇMA ŞARTLARI-
Kat malikleri kurulu kararlarına aykırı oy kullanan veya toplantıya katılmayanlar, ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine, kararın iptali için dava açabilecek.
Kat sahiplerinden birinin, kiracının veya başka bir sebebe dayanarak devamlı mülkiyetten faydalanan kişinin borç ve yükümlerini yerine getirmemesinden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, sulh mahkemesine başvurarak, hakimin müdahalesini isteyebilecek.
Yöneticinin ad ve soyadı ile iş ve ev adresi, ana gayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere asılacak. Bu yapılmazsa, yönetici veya yönetim kurulu üyelerinin her biri, ilgilinin başvurması üzerine, mahkemece para cezasına çarptırılabilecek.
-TOPLU YAPILAR-
Tasarıyla toplu yapılara ilişkin özel hükümlerde, toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları gerekecek. Bu parseller arasında kalan ve imar planına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmayacak.
Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınacak.
Ancak toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tabi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamayacak. Yapılar tamamlandıkça, tamamlanan yapılara ilişkin kat irtifakları, kat mülkiyetine çevrilebilecek.
-ORTAK YERLER-
Park yeri, okul gibi toplu yapı kapsamında olup, bütünüyle bu kapsamdaki bağımsız bölümlerin ortak kullanma ve faydalanmasına tahsis edilmiş parsellerin malik hanesine; tahsis edildikleri toplu yapı kapsamındaki diğer parsellerin ada, parsel, blok ve bağımsız bölüm numaraları gösterilerek tapu siciline kaydedilecek ve bu suretle tahsis edildikleri parsellerde bulunan bağımsız bölümlerin ortak yeri olacak.
Toplu yapılarda; yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekilleri, toplu yapı kapsamındaki parsel veya parsellerin tamamını kapsayacak şekilde, bir bütün olarak ilgili makamlarca onaylanmış imar planı hükümlerine uygun olarak hazırlanmış vaziyet planında ve projelerde belirtilecek.
Kamuya ayrılan yerlerin düzenlenmesi, işletilmesi ve bakımı, bu konuda yetkili kamu kurumu ile mutabakat sağlanması halinde, kamunun kullanımını kısıtlamamak şartıyla toplu yapı yönetimince üstlenilebilecek.
-YÖNETİM VE GİDERLER-
Toplu yapılarda bir tek yönetim planı düzenlenecek, bu plan bütün kat maliklerini bağlayacak. Yönetim planının değiştirilebilmesi için, toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri bağımsız bölümlerin tamsayısının 5′te 4′ünün oyu gerekecek.
Toplu yapılarda yönetim seçimlerinin en geç iki yılda bir yapılması hükmü getirildi. Buna göre, toplu yapılarda kurullar iki yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında belirtilen zamanlarda, böyle bir zaman belirtilmemişse ikinci yılın ilk ayı içinde toplanacak.
Toplu yapı kapsamındaki ortak yer ve tesislere ilişkin ortak giderler, o yapılardaki kat malikleri tarafından; bütün bağımsız bölümlerin ortak kullanım ve yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve yerlere ilişkin ortak giderler ise bütün kat malikleri tarafından karşılanacak.
Kat malikleri, toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçerek, bunların başka bir parselde veya kamuya ait alanlarda bulunduğunu, bağımsız bölümlerin kendilerinin durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek, toplu yapı ortak gider payını ve toplanacak avansı ödemekten kaçınamayacaklar.
Kanundan önce kat irtifakı kurulmuş ve yapılar tamamlanıp yapı kullanma belgesi alınmış ana gayrimenkullerde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 2 yıl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu olacak.
Belirtilen süre içinde, kat mülkiyetinin kurulması için gereğini yerine getirmeyen kat irtifak hakkı sahipleri, para cezası ödeyecek.

21 Haziran 2011 Salı

Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil bina’yı Tuzla’da açtı

Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil bina’yı Tuzla’da açtı

6/13/2011 - Haber: Hürriyet Ekonomi







Alman pompa sistemleri üreticisi Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil binası’nı Türkiye’de açtı.

71 ülkede, 6 binden fazla çalışanıyla faaliyet gösteren, 1 milyar Euro’yu aşkın cirosu ile dünyanın önde gelen pompa üreticisi Wilo, son dönemdeki en önemli yatırımlarından birini Türkiye’de hayata geçirdi. Yaklaşık 11 milyon dolar yatırımla İstanbul-Tuzla’da inşa edilen tesis, pompa vana sektöründe Avrupa’nın ilk LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) sertifikalı yeşil binası olma özelliği taşıyor.

19 yıldır Türkiye’de
Tesisin açılışı nedeniyle Türkiye’ye gelen Wilo SE CEO’su Oliver Hermes, Türkiye’nin grup içinde önemli merkezlerden biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “19 yıldır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye pazarı, gerek hızlı büyümesi gerekse, coğrafi konumu açısından çok önemli bir potansiyel taşıyor. Bulunduğu bölge içinde, fark yaratan çok önemli özellikleri var. Bu nedenle dünyadaki tüm yatırımlarımızı ertelerken Türkiye’ye yatırım yapmaya karar verdik. Eş zamanlı olarak Türkiye ofisine, yakın bölgedeki 8 ülkenin daha sorumluluğunu verdik. Gerek bugüne kadar göstermiş olduğu başarı, gerek sahip olduğu potansiyeli, gerekse stratejik önemi açısından, Türkiye’den çok umutluyuz. Türkiye’yi bölgesel bir üs olarak değerlendiriyoruz.”

Üretimi genişletme planı
“İlerleyen dönemde yakın bölgelerin iş potansiyeline bağlı olarak farklı yatırımlar da düşünebiliriz” diyen Hermes, bazı ürün gruplarının üretiminin Türkiye’ye kaydırılmasının gündemde olduğunu açıkladı. Hermes, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ofisimiz bugüne kadar gösterdiği üstün performans ve başarı ile Wilo’yu önemli bir noktaya taşıdı. Türkiye ekibi, deneyimi ve bilgi birikimi ile yıllardır gerek Türkiye’de gerekse Türk müttehitlerin yurtdışı projelerinde katma değer yaratacak sistemleri hayata geçirdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu yakın doğu bölgesinde gerek bina teknolojilerinde gerekse altyapı projelerinde önemli bir potansiyel görüyoruz. Özellikle yakın doğu bölgesi yeniden yapılanma sürecinde olduğu için önemli bir pazar. Atıksu artırma alanında önemli fırsatlar var. Bu bölgenin yönetiminde ise Türkiye’ye güveniyoruz ve aynı Türkiye’de olduğu gibi bölge ülkelerinde çift haneli büyüme hedefliyoruz. İlerleyen dönemde bu tesiste Wilo grubu için bazı ürün gruplarının üretimini gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

Türkiye’den 9 ülke yönetiyor, bölge cirosu 3’e katlanacak

WILO Türkiye Genel Müdürü ve Wilo SE Yakın Doğu Bölge Müdürü Ercüment Yalçın, şunları söyledi: “Wilo Türkiye 2010’da sorumluluğunda olan 9 ülke ile birlikte 50 milyon Euro ciroya ulaştı. 2015 sonuna kadar, bölgenin Türkiye hariç Şu anda sorumluluğumuzda bulunan ülkelerden Irak, İran, Suriye ve Ürdün’de ülke ofisleri kurduk ve ülke müdürlerini belirledik. Öncelikle pazarı ve iş kültürünü analiz ederek, en doğru iş modelini kurmayı hedefliyoruz. cirosunu 3 kat arttırarak yaklaşık 30 milyon Euro’ya çıkarmayı hedefliyoruz.”

Klima güneşle çalışacak, otellerin elektrik faturası yüzde 70 düşecek

Klima güneşle çalışacak, otellerin elektrik faturası yüzde 70 düşecek

6/13/2011 - Haber: Zaman







Turistik otellerin en büyük giderleri arasında yer alan elektrik enerjisi, artık sorun olmaktan çıkıyor.

Dünyanın önde gelen güneş enerjisi uzmanı Dr. Ahmet Lokurlu ile turizmci Vural Öger, otellerdeki enerji giderini azaltmak için güç birliği yaptı. Dünyada hızla yaygınlaşan güneş soğutma sistemleri artık Antalya'daki otellere de kurulacak. Böylece turistik tesislerin elektrik faturaları yüzde 70'e varan oranda düşecek. Dünyanın ilk güneş enerjisini kullanan, soğurmalı soğutma ünitesi ile çalışan enerji tedarik sistemleri mucidi ve geliştiricisi Lokurlu tarafından kurulacak sistem, otellerde yılda 900 bin kilovatsaat enerji tasarrufu sağlayacak. Yaklaşık 1 milyon Euro'ya mal olan sistem, 5-6 yıl içinde kendini amorti ediyor.

Sistem ilk önce Öger Grubu'na bağlı Manavgat'taki Majesty Palm Beach Hotel'de hayata geçirilecek. Daha sonra diğer turistik tesislere yayılacak. Solitem Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Lokurlu, dünyanın birçok ülkesinde anahtar teslim güneşle soğutma sistemleri kurduklarını, sistemi kuran otelin 20 yıl boyunca elektriğe para harcamayacağını, ayrıca sıfır emisyonla çevreye verilen zararın da ortadan kaldırıldığını söyledi.

İzmit körfezi çelik asma köprü inşa projesi Japonların

İzmit körfezi çelik asma köprü inşa projesi Japonların

6/12/2011 - Haber: ntvmsnbc







Proje bedeli 1,1 milyar dolar olan köprü, dünyanın en uzun dördüncü asma köprüsü olacak.

Japonya'nın IHI ve Itochu şirketleri, İzmit körfezini bağlayacak 2 bin 800 metre uzunluktaki çelik asma köprü inşa projesini aldı.

Japonya'nın büyük gazetelerinden Nihon Keizai Shimbun'un (Nikkei) haberine göre, proje bedeli 1,1 milyar dolar olan köprü dünyanın en uzun dördüncü asma köprüsü olacak.

Projeyi almak için Güney Kore ve Çin'in de başvurduğu belirtilen haberde, Japon IHI şirketinin devlet-özel şirket işbirliği ve teknik üstünlüğü nedeniyle bu rekabeti kazandığına işaret edildi.

Köprünün ayaklarının arasının 1550 metre seviyesinde olacağı belirtilirken, inşaatın gelecek yıl başlayacağı ve 2015'te tamamlanmasının beklendiği kaydedildi.

Haberde Japonya'nın, bu projeyle Türkiye'deki nükleer enerji santrali yapımı gibi altyapı ihracına da ivme kazandırabileceği ifadeleri yer aldı.

Projeye Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC) gibi kuruluşların da kredi vererek destek olacağı bildirildi.

Japonya'nın başı çektiği kalkınma projeleri dışında, ülkede köprü inşa eden şirketlerin son yıllarda yurt dışı projelere girmediği belirtilen haberde, bir Japon yetkilinin, ''Japonya'nın geliştirdiği teknolojilerin kullanılmasının, rekabet gücünü artırması nedeniyle devletin de projeye destek verdiğine" vurgu yapıldı.

Ali Sami Yen için Toki'nin itirazı reddedildi, Likör Fabrikası planı da davalık

Ali Sami Yen için Toki'nin itirazı reddedildi, Likör Fabrikası planı da davalık

6/12/2011 - Haber: HT Ekonomi






CHP Şişli Belediye Meclisi üyeleri, Ali Sami Yen arsası imar planı için yürütmeyi durdurma kararı sonrası, yanındaki Likör Fabrikası arsasının yeni planı için de başvurdu. TOKİ'nin Sami Yen için itirazı da reddedildi.

CHP Şişli Belediye Meclisi Üyesi Dursun Çaltı, Ali Sami Yen Stadı arsasının imar planı için yürütmeyi durdurma kararı çıkaran davanın ardından, yan parseldeki Likör Fabrikası arsasının yeni planı için de yürütmeyi durdurma istemiyle mahkemeye gitti. TOKİ, Ali Sami Yen’deki yürütmeyi durdurma kararı için Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz etti; ancak bu talep de geri çevrildi

Galatasararay’ın yeni stadı Türk Telekom Arena’ya taşınmasının ardından Ali Sami Yen Stadı’nın yıkımı geçtiğimiz ay tamamlandı; ancak, yerine yapılacak proje bir türlü başlayamıyor. CHP Şişli Belediye Meclisi üyelerinin açtığı davada, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin arsanın imar planına yönelik aldığı yürütmeyi durdurma kararına üst mahkeme aracılığıyla itiraz eden TOKİ, olumlu sonuç alamadı. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararının dayandığı kanuni ve hukuki gerekçeleri uygun gördüğünü açıklayarak 4 Mayıs 2011 tarihinde, oybirliğiyle, verilen kararda itirazı reddetti.

"SİYASET KONUSU DEĞİL"
Davacılardan CHP Şişli Belediye Meclisi Üyesi Dursun Çaltı, itirazın reddine sevindiklerini, bundan sonraki aşamalarda da yeni bir plan yapılması söz konusu olursa yine dava açacaklarını belirtti. Çaltı, “O arsanın yeşil alan olarak kalması gerekiyor. Biz bu konuyu siyaset dışı, partiler üstü görüyoruz. Yeşil Çevre Platformu’nu kurduk ve yürüyüş yaptık. Her partiden insan bu fikre katıldığı ve Mecidiyeköy’e yeşil alan kazandırmak için yürüdü. Yatırımcılara karşı değiliz. TOKİ onlara başka bir yer verebilir ama burası Mecidiyeköy için çok önemli bir alan ve çevre bilinciyle hareket edilmeli” dedi.

"YENİ PLAN AYNI"
Ali Sami Yen’in yan parselindeki eski Likör Fabrikası arsasının daha önce yürütmeyi durdurma kararı alınan imar planının bir süre önce yenilendiğini ve bu yeni plana da dava açtıklarını kaydeden Çaltı, şunları söyledi: “Yeni planı takip ettik ve ona da karşıyız. Çünkü eskisinin aynı gibi. Değişen bir şey yok. Ali Sami Yen’de alınan yürütmeyi durdurma kararının emsal olmasını ve yan parseldeki bu arsa için de yürütmeyi durdurma kararı çıkmasını bekliyoruz. Bu davayı, İstanbul 7. İdare Mahkemesi takip ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Sağ ile davacıyız.”

DANIŞTAY'DAN DÖNERSE YENİ PLAN YAPILACAK
CHP Şişli Belediye Meclisi üyeleri Dursun Çaltı, Hıdır Tanrıverdi, Muharrem Çatalkaya, Harütün Arif Güneş, Selahattin Engez, Canan Şahin ve Nazım Bülbülkaya’nın açtığı dava sonucu, İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Ali Sami Yen arsanın 2 Nisan 2010’da tasdik edilen imar planına yönelik yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Plan notlarındaki 4a ve 8’inci maddelerin hukuka aykırı bulunduğu yönünde karar veren mahkeme, söz konusu uygulamanın gerçekleşmesi halinde, telafisi güç ve olanaksız zararlar doğuracağı sonucuna vardığını bildirmişti. Bodrum katların emsale dahil edilmediği planda, 2.50 olan emsalin, bu şekilde 4.50’ye yükseltildiği ve inşaat hakkını yüzde 80 artırdığı ifade edilen dava kararında, şu ifadelere yer verilmişti: “İmar ve otopark yönetmelikleri gereği, uyuşmazlığa konu plan tadilatlarının 4a ve 8. maddeleriyle çerçevesi oluşturulmaya çalışıldığı gibi, 1’inci ve 2’nci bodrum katların hem ticaret olarak kullanılıp hem emsal hesabı harici tutulmaları mümkün değil.”
TOKİ’nin itirazının reddinden sonra yapılabilecek tek şey Danıştay’a gitmek. Ancak her iki mahkemenin de olumsuz karar verdiği konularda Danıştay’ın da genellikle itirazları kabul etmediği düşünülürse, bundan sonrası için Ali Sami Yen arsasına yeni bir plan hazırlanması muhtemel görünüyor.

2008’DEN BERİ PROJENİN İNŞAATI BAŞLATILAMIYOR
TOKİ’nin son ihalesini geçen yıl yaptığı Ali Sami Yen Stadı arsasını, İdare’ye 1.2 milyar liralık toplam gelir üzerinden 475 milyon liralık pay öneren Aşçıoğlu İnşaat kazanmıştı. Aşçıoğlu, Torunlar ve Kapıcıoğlu İnşaat ile ortak olunca çoğunluk hisse Torunlar’a geçmişti. Aşçıoğlu, yan parseldeki Likör arsasının ihalesinde de gülen taraftı. Şirketin bu ihaledeki ortakları Ofton İnşaat, Omak İnşaat ve Meydanbey İnşaat olmuştu. Komşu parsellerdeki iki arsa üzerinde birbirine geçişli projeler yapılması planlanıyordu. Ancak, Likör projesi 2008’den beri davalar yüzünden gerçekleştirilemezken, şimdi de Ali Sami Yen arsası aynı sorunlara takıldı.

Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil bina’yı Tuzla’da açtı

Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil bina’yı Tuzla’da açtı

6/13/2011 - Haber: Hürriyet Ekonomi






Alman pompa sistemleri üreticisi Wilo, Avrupa’daki ilk ‘yeşil binası’nı Türkiye’de açtı.

71 ülkede, 6 binden fazla çalışanıyla faaliyet gösteren, 1 milyar Euro’yu aşkın cirosu ile dünyanın önde gelen pompa üreticisi Wilo, son dönemdeki en önemli yatırımlarından birini Türkiye’de hayata geçirdi. Yaklaşık 11 milyon dolar yatırımla İstanbul-Tuzla’da inşa edilen tesis, pompa vana sektöründe Avrupa’nın ilk LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) sertifikalı yeşil binası olma özelliği taşıyor.

19 yıldır Türkiye’de
Tesisin açılışı nedeniyle Türkiye’ye gelen Wilo SE CEO’su Oliver Hermes, Türkiye’nin grup içinde önemli merkezlerden biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “19 yıldır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye pazarı, gerek hızlı büyümesi gerekse, coğrafi konumu açısından çok önemli bir potansiyel taşıyor. Bulunduğu bölge içinde, fark yaratan çok önemli özellikleri var. Bu nedenle dünyadaki tüm yatırımlarımızı ertelerken Türkiye’ye yatırım yapmaya karar verdik. Eş zamanlı olarak Türkiye ofisine, yakın bölgedeki 8 ülkenin daha sorumluluğunu verdik. Gerek bugüne kadar göstermiş olduğu başarı, gerek sahip olduğu potansiyeli, gerekse stratejik önemi açısından, Türkiye’den çok umutluyuz. Türkiye’yi bölgesel bir üs olarak değerlendiriyoruz.”

Üretimi genişletme planı
“İlerleyen dönemde yakın bölgelerin iş potansiyeline bağlı olarak farklı yatırımlar da düşünebiliriz” diyen Hermes, bazı ürün gruplarının üretiminin Türkiye’ye kaydırılmasının gündemde olduğunu açıkladı. Hermes, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ofisimiz bugüne kadar gösterdiği üstün performans ve başarı ile Wilo’yu önemli bir noktaya taşıdı. Türkiye ekibi, deneyimi ve bilgi birikimi ile yıllardır gerek Türkiye’de gerekse Türk müttehitlerin yurtdışı projelerinde katma değer yaratacak sistemleri hayata geçirdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu yakın doğu bölgesinde gerek bina teknolojilerinde gerekse altyapı projelerinde önemli bir potansiyel görüyoruz. Özellikle yakın doğu bölgesi yeniden yapılanma sürecinde olduğu için önemli bir pazar. Atıksu artırma alanında önemli fırsatlar var. Bu bölgenin yönetiminde ise Türkiye’ye güveniyoruz ve aynı Türkiye’de olduğu gibi bölge ülkelerinde çift haneli büyüme hedefliyoruz. İlerleyen dönemde bu tesiste Wilo grubu için bazı ürün gruplarının üretimini gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

Türkiye’den 9 ülke yönetiyor, bölge cirosu 3’e katlanacak

WILO Türkiye Genel Müdürü ve Wilo SE Yakın Doğu Bölge Müdürü Ercüment Yalçın, şunları söyledi: “Wilo Türkiye 2010’da sorumluluğunda olan 9 ülke ile birlikte 50 milyon Euro ciroya ulaştı. 2015 sonuna kadar, bölgenin Türkiye hariç Şu anda sorumluluğumuzda bulunan ülkelerden Irak, İran, Suriye ve Ürdün’de ülke ofisleri kurduk ve ülke müdürlerini belirledik. Öncelikle pazarı ve iş kültürünü analiz ederek, en doğru iş modelini kurmayı hedefliyoruz. cirosunu 3 kat arttırarak yaklaşık 30 milyon Euro’ya çıkarmayı hedefliyoruz.”

Tekstilciler inşaat işine giriyor

Tekstilciler inşaat işine giriyor

6/11/2011 - Haber: Hürriyet






Kent nüfusunun artması ve kentsel dönüşümün de etkisiyle mülkiyetlerindeki eski üretim merkezleri, fabrikaları ve mevcut arsaları değerlendiren tekstilciler, 90'lı yıllarda kaynak aktardığı turizm sektörü yerine gözünü gayrimenkule dikti.

Peş peşe yükselen projeler, tekstilcilerin yeni kalesi olurken, tekstilin üretim merkezi olan illerde de artık tekstilcilerin inşa ettikleri yeni yaşam merkezleri bulunuyor. Şehrin göbeğinde kalan fabrikalar ve o dönemde yatırımlık olarak alınan arsalar konut ya da AVM'ye dönüşüyor.

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası'nın yayın organı “Tekstil İşveren”nde yer alan verilere göre, Zorlu, Boyner, Edip İplik, Eroğlu, Redstar, Ak-Yiğit Tekstil, Özdilek, Crispino, Özbucak gibi isimler, son dönemde inşaat işine giren tekstilcilerden bir bölümü oluşturuyor.En son başlayan proje ise Boyner Grubu tarafından Yenibosna'daki Altınyıldız fabrikası arazisinde yükseliyor. Basın Ekspres yolundaki 70 dönümlük fabrika arsasında 931 konutluk proje hayata geçecek.

Boyner Holding bir süre önce Altınyıldız fabrikasındaki üretimi Çerkezköy'e taşımıştı. Halen çalışmaları devam eden eski tesislerin bulunduğu alana kurulacak proje “İst West” adını taşıyor. 230 bin metrekare inşaat alanına sahip proje, 150 milyon dolar yatırımla ve Fer Yapı - Boyner ortaklığında hayata geçiyor. Projede ilk teslimatlar Haziran 2013'te yapılacak.

Boyner Grubu bir süre önce de 1970'lerde kurulan bu fabrika arazisinin karşısındaki arsaya Ülker Grubu ile birlikte Starcity AVM'yi inşa etmişti.

Yine aynı güzergah üzerindeki İkitelli bölgesinde inşa edilerek hayata geçirilen bir diğer proje ise Edip İplik arsası üzerinde kuruldu. Edip İplik, fabrikasını Trakya'ya taşırken arsasının üzerine “212 İstanbul” alışveriş merkezini kurmuştu. Toplam inşaat alanı 230 bin metrekare olan “212 İstanbul” 114 milyon avroluk yatırımla hayata geçmişti. Proje kapsamında AVM'nin yanında bir de residance inşa ediliyor. Residence projesinin inşaatı, Ağaoğlu tarafından yürütüldü.

Narin Park Çerkezköy

Narin Tekstil de rüzgarı üretim yaptığı Çerkezköy'de yakaladı. Sarıgerme'de hizmete açılacak tesislerle birlikte 3 bin yatağa ulaşacak olan Martı Grubu, Çerkezköy'de 7 bin konut inşaa ediyor. Narin Park projesinin ilk etabı olan Erguvan sitesinde 234 dairede yaşam başladı. 548 daireden oluşan Erguvan Sitesi'nde yıl sonuna kadar tüm konutların sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor. Martı GYO, birinci etabın tamamlanmasıyla birlikte 450 daireden oluşan ikinci etabın inşaatına da yıl sonunda başlamayı planlıyor.

Toplam 430 bin metrekarelik alanda inşa edilen Narin Park, 200 bin metrekarelik yeşil alana sahip. Ayrıca KİPA/TESCO da 35 bin metrekare büyüklüğündeki alışveriş merkezini Narin Park'ta hayata geçirdi.

Önümüzdeki yıllarda Narin Park'ın içerisinde yer alacak 300 yata kapasiteli otel ve eğitimde tanınan bir kurum tarafından okul inşaatına başlanacak. Ayrıca hızlı tren projesinin Marmaray'a entegre edilmesiyle Narin Park Çerkezköy'ün Halkalı'ya uzaklığı kısalacak.

İstanbul dışındaki projelerde ayrıca Özbucak Tekstil'in Adana'da, Bursalı tekstilci Özdilek'in ise Antalya ve diğer illerdeki AVM yatırımları dikkat çekiyor.

En büyük yatırımlardan birini Zorlu Grubu yapıyor

İstanbul'da mevcut arsalar üzerinde en büyük yatırımlardan birini ise Zorlu Grubu yapıyor. Zorlu, karayollarından satın aldığı araziye 2,5 milyar doları bulan bir yatırımla otel, residance ve AVM'den oluşan Zorlu Center'i inşa ediyor. Kaba inşaatında sona gelinen projenin 2012 yılında bitirilmesi planlanıyor.

Zorlu'nun yürüttüğü bir diğer proje ise 2006 yılında Deva İlaç'tan 80,5 milyon dolara satın alınan arsa üzerinde yükselecek. Levent Loft'un hemen yanındaki 13,5 dönümlük arazide inşa edilecek proje, 47 katlı ve 196 metre yüksekliği ile İstanbul'un en yüksek yapıları arasında yerini alacak. Bina tamamen ofis katlarından oluşacak.

İstanbul'da inşaatı devam eden bir diğer proje ise Özdilek Grubu'na ait. Kanyon ve Metrocity arasında kalan eski Roche ilaç arsası üzerindeki otel, rezidans ve alışveriş merkezi olarak planlanan Özdilek'in yeni projesi 36 bin metrekarelik arazide yükseliyor. 2013'te bitirilmesi planlanan proje, “Özdilek Plaza” adını taşıyor. Proje 37 ve 38 katlı iki kule ile bloklar arasında kurulacak AVM'den oluşuyor. Grubun yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirmeyi planladığı Özdilek Plaza'daki kulelerden birisi ise otel olacak. Özdilek Grubu, 36 bin metrekare büyüklüğündeki Roche arazisini, 2004 yılında 27,5 milyon dolara satın almıştı.

Eroğlu Grubu, bugüne kadar 2,5 milyar dolarlık proje başlattı

Yeni başlayan projelerden bir diğeri ise Collezion markasının yaratıcısı Akyiğit Tekstil'in patronu Ekrem Akyiğit'e ait. Güneşli'de kendisine ait 14 bin metrekare arsa üzerinde ofis inşasına başlayan Akyiğit, 25'er katlı iki blok inşa edecek. 4 bin 600 metrekare büyüklüğünde ofis katlarının yer alacağı projenin 15 milyon dolara mal olması bekleniyor. Önümüzdeki yılın sonlarında tamamlanması beklenen ofis bloğunun bir bölümüne Collezione'nin Mahmutbey'deki genel merkezinin de taşınacağı belirtiliyor.

Tekstilde Colin's markası ile adını duyuran Eroğlu Grubu ise bugüne kadar toplam 2,5 milyar liralık proje başlattı. Gruba ait inşaat şirketi, Sarıyer, Beylikdüzu, Ümraniye, Merter, Kâğıthane, Florya, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Seyrantepe, Esenyurt, Tekirdağ, Antalya ve Bursa da olmak üzere toplam 2 milyon metrekarelik alanda 14 ayrı proje yürütüyor.

Konut işine giren bir diğer isim ise tekstil ve hazır giyim sektöründe 44 yıldır faaliyet gösteren Aydınlı Grup oldu. Aydınlı Grup, K Yapı ile birlikte Esenyurt Haramidere'de 28 metrekarelik alanda “Solarkent” adıyla 866 adet konut inşa ediyor. Güneş enerjisi ile kendi elektriğini üretecek proje, 70 milyon liraya mal olurken, ilk evlerin teslimi de başladı.

DENİMDER'in başkanı Nedim Özbek de Esenyurt'ta 100 milyon dolarlık yatırımla 580 konut inşa ediyor. Tekstil sektöründe Redstar Jeans markasıyla ismini duyuran Nedim Özbek'in ilk gayrimenkul projesi olan Star Towers'ta kazma geçen yıl vuruldu. Projeye Esenyurt Belediyesi de ortak.

Emlak vergisinde kolaylık geliyor

Emlak vergisinde kolaylık geliyor

6/11/2011 - Haber: ntvmsnbc







Mükelleflerden bildirim dışında belge talep edilmeyecek, özürlü kimlik kartı olanlar da sağlık kurulu raporu olmadan sıfır vergi uygulamasından yararlanacak.

Maliye Bakanlığınca hazırlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğ Taslağı ile emlak vergisi uygulamalarına ilişkin esaslar yeniden düzenleniyor.

17 milyon civarındaki emlak vergisi mükellefini yakından ilgilendiren yeni düzenleme, vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler üzerine uygulamaya konuluyor.

Maliye Bakanlığına intikal eden olaylarda, emlak vergisi işlemleri sırasında mükelleflerden emlak vergisi bildirimi dışında tapu, nüfus hüviyet cüzdanı, elektrik-su abonelik belgesi gibi belgeler talep edildiği belirlendi.

Aynı şekilde özürlülere ait indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulanmasında da sağlık kurulu raporu verilmesinde zorluklar yaşandığı anlaşıldı.

Maliye Bakanlığının, bu tür şikayetleri dikkate alarak hazırladığı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğ Taslağında şu hususlar düzenlendi:

Bildirim dışında belge istenmeyecek

Emlak vergisi mükelleflerinden emlak vergisi bildirimleri dışında bir belge talep edilmeyecek. Vatandaş, emlak vergisini ödemek için belediyeye gittiğinde, kendisinden tapu sureti, kimlik fotokopisi, vergi kimlik numarasını gösteren belge, elektrik ve su abone belgesi, yapı kullanma izin belgesi, metrekare cetveli ya da diğer bir belge istenmeyecek. Bildirim bilgileri üzerinden işlem yapılacak.

İlgili belediyenin tapuya ilişkin bir bilgiye ihtiyaç duyması halinde, bu bilgi tapudan, kimlikle ilgili bir bilgiye ihtiyacı olması halinde de bu bilgi, İçişleri Bakanlığı Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden temin edilecek.

Mükelleflerin şehit, gazi, dul, yetim ve emekli olduklarına ilişkin bilgiler de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından elektronik ortamda alınacak.

Özürlülere indirimli vergi uygulaması

Özürlülerin emlak vergisinde sıfır vergi uygulamasından yararlanabilmeleri için gereken belgeler azaltıldı.

200 metre kareyi geçmeyen tek evi olan özürlüler, halen bina vergisinde sıfır orana tabi tutuluyor. Özürlüler, emlak vergisinde indirimli oran uygulamasından yararlanabilmek için de bir dilekçe, bir form ve tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan sağlık kurulu raporu ile belediyelere başvuruda bulunuyor.

Taslakta dilekçe ve form birleştirilerek, belge sayısı azaltılıyor.

Yeni düzenleme ile, özürlü kimlik kartı olanların, sağlık kurulu raporu olmadan, sıfır oranlı bina vergisi uygulamasından yararlanmalarına imkan tanınıyor.

Taslağa göre, bu durumdaki mükellefler, Özürlülere Ait İndirimli Bina Vergisi Formuna, özürlü kimlik kartı fotokopisini eklemek suretiyle indirimli oran uygulamasından yararlanabilecek.

Özürlü kimlik kartı sahibi olmayan mükellefler ise sağlık kurulu raporunun aslını veya onaylı örneğini şimdi olduğu gibi yeni dönemde de belediye görevlisine ibraz edecek. Ancak, şimdiki uygulamadan farklı olarak, her yıl belediyelere sağlık raporu verilmeyecek. Özür durumu devam ettiği sürece, daha önce verilen rapor, geçerliliğini koruyacak

Bakü White City


Bakü’de dünyaca ünlü mimarlık şirketi WS Atkins ve Azerbaycan Design Company’nin hayata geçirdiği Baku White City projesi ile 50 bin kişilik yeni bir şehir kurulacak. 2015’te tamamlanacak proje için 48 bin kişi çalışacak. 48 bin kişi çalışacak ‘Beyaz Bakü’ yükselecek Bakü’de dünyaca ünlü mimarlık şirketi WS Atkins ve Azerbaycan Design Company’nin hayata geçirdiği Baku White City projesi ile 50 bin kişilik yeni bir şehir kurulacak. 2015’te tamamlanacak proje için 48 bin kişi çalışacak.


AZERBAYCAN’ın başkenti Bakü’de şehre daha modern bir görünüm kazandırmak ve uluslararası arenada daha cazip kılmak amacıyla başlatılan Baku White City (Bakü Beyaz Şehir) projesi ile 50 bin kişilik yeni bir yaşam alanı oluşturulacak. Azerbaycan Design Company (ADEC) ile dünyanın önde gelen mimarlık ve inşaat şirketlerinden WS Atkins şirketinin üstlendiği Bakü White City projesinde 48 bin kişi çalışacak.




Hükümet destekliyor

WS Atkins şirketinin direktörlerinden Tim Askew, Bakü’nün dünyanın diğer önde gelen metropolleri arasında yer alma iddisını taşıdığını belirterek, “Ancak Bakü’de organize ve modern yaşam alanlarına çok büyük ihtiyaç var. Ulaşımından, teknolojik altyapısına, ev ve işyerlerinden, alışveriş merkezlerine, dinlenme ve eğlence alanlarına kadar bir şehrin ihtiyaç duyduğu her türlü alt yapıyı bu proje ile yaşayanlarına sunacağız. O nedenle projeyi Azerbaycan hükümetinin izni ve desteği ile yürütüyoruz” dedi.



Dünyayı örnek aldı

Bakü’nün doğusunda yer alan projenin Azerbaycan’da 1970’lerden bu yana dile getirilen bir proje olduğunu kaydeden Askew, şunları anlattı: “Dolayısıyla uzunca bir hazırlık süreci yaşandı. Proje hazırlanmadan önce, Paris, Londra ve Berselona’nın şehir planları incelendi. Aynı zamanda Çin ve Hindistan gibi hızlı şehirleşen ülkelere de baktık. Tüm dünyadaki şehircilik uygulamalarının en iyi örneklerini bu projeye adapte ettik.”
10 ayrı yaşam alanı


Projede 10 ayrı bölgeye ayrılmış konut ve ofis projelerinin bulunduğunu kaydeden Askew, her bir bölümde yaşayanlarına farklı yaşam tarzları ve olanaklara uygun konsept sunulacağını söyledi. 221 hektarlık bir alana kurulacak şehrin Monaco’dan büyük olduğunu kaydeden Askew, “İnsan yoğunluğunun çok yüksek olacağı bir yaşam alanı olacak burası. Ancak uygulanan mimari teknikler ve iyi toplu taşım örnekleri ile insanların birbirini rahatsız etmemesi sağlanacak” diye konuştu. 2015’te tamamlanacak
Projenin 2015’te tüm altyapı yatırımları ile birlikte tamamlanmasının planlandığını kaydeden Askew şöyle konuşut: “Proje daha şimdiden Bakü’nün doğu bölgesine olan ilgiyi artırmış durumda. White City’ye yakın olan bölgleerdeki gayrimenkul fiyatları büyük oranda artış gösterdi. Proje tamamlandığında Bakü’nün çehresi tamamen değişecek. Bu mevcut yapılara da etki edecek ve şehrin gelişimine katkıda bulunacak diye düşünüyorum.”

Haydar Aliyev’in sözlerinden ilham aldı

AZERBAYCAN’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in “Siyah şehir Bakü, temiz, çiçekler açmış bir şehir olarak bir gün beyaz’a dönecek” sözlerinden ilham alınarak yapılan projeye beyaz şehir anlamına gelen ‘White City’ adı verildi. Geleceğin projesi olarak görülen White City daha şimdiden Dubai, Cidde, Hong Kong emlak fuarlarından ödül aldı.

Yaşam alanlarının isimleri Londra’nın caddelerinden

PROJEDE yer alan rezidans, plaza ve diğer binaların isimleri Londra’nın bazı caddelerinden alındı. Projede yer alan bazı caddelerin isimleri şöyle: Belsize Park, Notting Hill, Pimlico, Broadgate, Canary Wharf, Paddington, Covent Garden, May Fair gibi isimler seçildi. Ayrıca New York, Barselona, Paris, gibi ünlü şehirlerin adlarının verildiği caddeler de bulunuyor.

Kaynak: Hürriyet

Kaynak: http://www.1insaat.com/tribe/textdetail?id=61885