Haşereden korunmak için yılda 300 milyon dolar harcıyoruz
Sektörden Haberler
05.06.2009, Cuma
Türkiye’de haşereden korunmak için yılda 300 milyon dolarlık harcama yapılırken, krizden etkilenmeyen sektörün 2009’da yüzde 10 büyümesi bekleniyor. Haşere kovucu sektöründe, kışın farelere, yazın da kene, hamamböceği, sinek, böcek ve karıncalara yönelik mücadele yoğunlaşırken, talepte teknolojik cihazlara yöneliş artıyor. Bugün piyasada satılan elektronik haşere kovucuların fiyatları 70 ila 500 TL arasında, tablet ve spreylerin fiyatları ise 8-15 TL arasında değişiyor.
Konutların bugünlerde en önemli sorunlarından biri haline gelen haşereyle mücadele, kriz dinlemiyor. Kene vakalarının da gündemde olması nedeniyle elektronik ve kimyasal haşere mücadele yöntemlerine olan talepte yüzde 5-10 arasında artış yaşanıyor. Türkiye’deki büyüklüğü 300 milyon dolara çıkan sektörde, teknolojik haşere kovuculara yöneliş görülüyor. Kışın farelere, yazın da sinek, böcek ve karıncalara yönelik mücadele yoğunlaşıyor.
TeknoPest’in Kurucusu Halil İbrahim Akkuş, krize karşın sektörün bu yıl yüzde 5-10 arasında büyümesini beklediklerini belirterek, "Önceden kemirgen ağırlıklı ürünler satılırken şimdi sektör böcekle mücadeleye kaydı. Kene vakalarından sonra bu tarz ürünlerin satışında artış var. Sıcaklar arttığı için haşereler, hamam böcekleri, kalorifer böcekleriyle mücadelede yoğun artış var. Sinekle mücadele yeni başladı. Keneden korunma için talepler de artmış durumda" dedi. Türkiye’de haşereyle mücadele sektörünün teknolojik cihazlar, tabletler ve ilaçlama dahil cirosunun 300 milyon dolar olduğunu aktaran Akkuş, elektronik kovucular ve ilaçlı kimyasal maddeler olmak üzere haşereyle iki türlü mücadele etme yöntemi olduğunu kaydetti.
ELEKTRONİK KOVUCULAR
Akkuş, son dönemde haşereyle mücadelede kimyasal yöntemden elektronik yönteme kayış olduğuna da dikkat çekerek, şunları söyledi: "Sektörde ithal malzeme yoğunluğu var. Yerli olarak faaliyet gösteren 4-5 firmayız. Diğerleri ithal ürün. Bir de sektör için tehlike yaratan Çin malları var. Yeni konutlar haşereyle mücadeleye önem veriyor. Özellikle elektronik cihaz talebi arttı. Bu cihazların fiyatları da 70-500 TL arasında değişiyor. Jel ve sprey ürünlerin de fiyatı 8-15 TL arasında. Solüsyonlu ürünler de 20-30 TL fiyatlarından alıcı buluyor."
SİNEK KOVUCULAR REVAÇTA
Bünyesinde Raid, Off gibi markaları bulunduran Sc Johnson Wax’ın yetkilileri ise Türkiye’de tablet ve sıvı haşere kovucu pazarının 45 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu belirtti. Kendilerinin sektörde Raid, Baygon ve Off markalarıyla geçen yıl yüzde 55’lik pazar payına ulaştığını aktaran yetkililer, haşere pazarında sinek öldürücüler ve kovucuların pazarda yüzde 60, böcek öldürücülerin yüzde 30, fare öldürücülerin de yüzde 10’luk paya sahip olduğunu anlattı.
Bir tabletin ömrü 8-10 saatla sınırlı
HAŞEREYLE mücadele sektöründeki düşük fiyatlı ürünlerin sağlığa zarar verdiği belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı Yönetmeliği’ne uygun üretilmemiş ürünler hem haşereyi öldürmüyor, hem de içindeki aktif maddenin dozu ayarlanmadığı için insan sağlığına zarar veriyor. Sektör yetkilileri, tablet ve likit ürünlerin etkili çalışabilmesi için öncelikle tavsiye edilen makinelerle kullanılması gerektiğini söylüyor. Kullanıcılara şu tavsiyelerde bulunuluyor:
Bir tabletin ömrü kullanıldığı gecede 8-10 saat süresi ile sınırlı.
Tabletin renginin maviden beyaza dönmesi artık o tabletin yerinin yenisiyle değiştirilmesini gerektirir.
Likit kovucularda, bir şişe likit tüm gece fişte kaldığı süre boyunca aynı etkiyle koruma sağlayabilir.
Kullanılan kovucunun işlevini tam olarak yapabilmesi için yerleştirilen fişin önünün başka bir eşya ile kapatılmamış olması ve sivrisineklerin oda dışına kaçabilmeleri için kapı veya pencereden birinin açık olmasına özen gösterilmesi gerekir.
Kaynak : Hürriyet Emlak Yasam Eki
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
20 Mart 2012 Salı
MERA KANUNU
MERA KANUNU
Kanun Numarası: 4342
Kabul Tarihi : 25/2/1998
Yayımlandığı R.Gazete: Tarih: 28/2/1998 Sayı: 23272
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 37 Sayfa:
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - Bu Kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya
kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve
çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tah-
sislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılma-
sını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürül-
mesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerekti-
ğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır.
Kapsam
Madde 2 - Bu Kanun, mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve
otlak alanları kapsar.
Tanımlar
Madde 3 - Bu Kanunda geçen;
a) Mera Vasıf ve Kapasitesi: Meraların verimliliklerine göre sınıflandırıl-
masını,
b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
c) Çayır: Taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye
elverişli, yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanılan yeri,
d) Mera: Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edi-
len veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
e) Yaylak: Çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri,
hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya ka-
dimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
f) Kışlak: Hayvanların kış mevsiminde barındırılması ve otundan yararlanıl-
ması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
g) Otlatma Hakkı: Bir veya birden fazla köy veya belediyeye tahsis edilmiş
olan mera, yaylak ve kışlaklarda, çiftçilerin her birinin müşterek otlatabile-
ceği büyükbaş hayvan birimi sayısını,
h) Otlatma Kapasitesi: Belli bir alanda ve eşit zaman aralıkları ile uzun
yıllar bitki örtüsüne, toprak, su ve diğer tabii kaynaklara zarar vermeden ot-
latılabilecek büyükbaş hayvan birimi miktarını,
ı) Tahsis: Çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve
sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek, münferiden ya da müştereken
yararlanılmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını,
i) Tahdit: Çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yer-
lerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000
ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı
işaretlerle işaretlenmesini,
j) Tespit: Bir yerin mera, yaylak ve kışlak arasizi olup olmadığının resmi
evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini,
k) Komisyon: Mera komisyonunu,
l) Teknik Ekip: Komisyonuna bağlı olarak görev yapacak ekipleri,
m) Otlak: Mera ile aynı niteliklere sahip yeri,
n) Büyükbaş Hayvan Birimi: Hayvan sayısının, bir büyükbaş hayvan birimi olan
500 kg canlı ağırlığa çevrilerek ifade edilen şeklini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama
Mera, Yaylak ve Kışlakların Hukuki Durumu
Madde 4 - Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy
veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar
uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak
ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur.
Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kulla-
nılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı
kiralanabilir. Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir.
Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları
tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden
tahsil edilir.
Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin kullanılmasında ve bunlardan faydanıl-
masında mera yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümler uygulanır.
Mera, Yaylak ve Kışlak Olarak Tahsis Edilecek Yerler
Madde 5 - Komisyonca tespit edilecek ihtiyaca göre aşağıda belirtilen yerler
mera, yaylak ve kışlak olarak, köylere veya belediyelere tahsis edilir.
a) Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı
amaçla kullanılmak üzere köy veya belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler,
b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan ara-
zilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşı-
lan yerler,
c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla kamulaştırılacak
yerler,
d) Tapu kayıtlarında mera, yaylak ve kışlak olarak görülen ve halen işgal
edilen yerler.
Komisyon ve Teknik Ekipler
Madde 6- Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla valinin görevlendireceği bir vali yar-
dımcısı başkanlığında; Bakanlık il müdürü, Bakanlık il müdürlüğünden konu uzmanı
bir ziraat mühendisi, Köy Hizmetleri il müdürlüğünden bir ziraat mühendisi,
defterdarlıktan veya bulunamaması halinde vali tarafından görevlendirilecek bir
hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğünden bir tek-
nik eleman, Ziraat Odası Başkanlığından bir temsilci olmak üzere sekiz kişiden
oluşan bir komisyon kurulur. Ayrıca orman içi, orman kenarı ve orman üst sını-
rında bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmala-
rında, ilgili orman teşkilatından bir orman mühendisi, 3083 sayılı Sulama Alan-
larında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca reform bölgesi
ilan edilen alanlarda bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tah-
sisi çalışmalarında Tarım Reformu Teşkilatından bir ziraat mühendisi bu komis-
yonlarda üye olarak görevlendirilir.
Komisyonlar valilik onayı ile oluşturulur. Vali yardımcısının bulunmadığı
durumlarda komisyona Bakanlık il müdürü veya görevlendireceği konu uzmanı bir
ziraat mühendisi başkanlık eder.
Mera, yaylak ve kışlak varlığı ile hayvancılık potansiyeli dikkate alınarak
ihtiyaç duyulan il merkezi ve ilçelerde komisyona bağlı olarak çalışacak ve
tespit, ölçme, harita yapma ve yer gösterme çalışmalarını yapmak üzere "Teknik
Ekipler" oluşturulur.
(Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Bu ekipler; Bakanlık il veya ilçe müdürlüğünden bir ziraat mühendisi,
Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünden bir ziraat mühendisi veya teknik eleman,
Kadastro Müdürlüğünden bir teknik eleman, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci,
orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı meraları ile ilgili olarak bir orman
mühendisi, 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine
Dair Tarım Reformu Kanununun uygulama alanlarında Tarım Reformu Teşkilatından bir
ziraat mühendisi ile meradan yararlanan köy ise köyün muhtarı, belediye ise
belediye temsilcisi ile komisyonun teklifi ve valinin onayı ile seçilen iki
mahalli bilirkişiden oluşur.
Teknik ekipler ilçelerde kaymakamın, illerde komisyonun teklifi ve valinin
onayı ile oluşturulur.
Komisyon ve teknik ekiplerin çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirle-
nir.
Duyuru
Madde 7- Komisyon çalışma alanına giren köy ve belediyeler ile inceleme
gün ve yerini, 9 uncu maddeye göre yapılacak tespit çalışmalarından en az otuz
gün önce bu köy ve belediyelerde, ayrıca bunların bağlı oldukları ilçelerde,
alışılmış araçlarla duyurulur. Ayrıca, durum ilgili orman teşkilatı müdürlük-
lerine, köy muhtarlıklarına ve belediye başkanlıklarına tebliğ edilir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların
başlamasından en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa
bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kış-
lakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-
ne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit işlem-
lerini yapmadığı takdirde, bu işlemler, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümle-
rine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir.
Tespit ve Tahsisten Önce Yapılacak İşler
Madde 8- İlgili köylerin muhtarları veya belediyelerin başkanları, yapılan
tebliğden itibaren otuz gün içinde mera, yaylak ve kışlakların tamamen veya
kısmen kendi köy veya belediyelerine ait olduğunu ispata yarayan bütün bilgi-
leri ve varsa belge örneklerini komisyona vermeye mecburdurlar. Muhtarlar veya
belediye başkanları, köy veya belediye sınırları içindeki ailelerin sayısını ve
bunlara ait hayvanların cins ve miktarları ile mera, yaylak ve kışlaklardan
kimlerin ne şekilde ve ne miktarda yararlandıklarını da, aynı süre içinde yazılı
olarak komisyona bildirmekle yükümlüdürler.
İlgili orman teşkilatı müdürlükleri, yapılan tebliğden itibaren otuz gün
içinde kendi bölgelerinde orman sınırları içinde bulunan mera, yaylak ve kışlak-
larla ilgili bilgileri ve belgeleri komisyona vermekle yükümlüdür.
Tapu sicil müdürlüğü ve ilgili diğer kuruluşlar mera, yaylak ve kışlak ola-
rak tespit edilecek yerlerin 5 inci maddede belirtilen şartları taşıdığını gös-
teren bilgi ve belge örneklerini, en kısa sürede komisyona vermekle yükümlüdür-
ler.
Tespit ve Tahdit Çalışmaları
Madde 9- Komisyonca görevlendirilen teknik ekipler mevcut mera, yaylak ve
kışlaklar ile bu Kanun gereğince mera, yaylak ve kışlak kapsamına alınacak alan-
ları tespit ederek bu alanların sınırlarının belirlenmesi ve işaret konulması
işlemlerini yapar, 1/5000 ölçekli haritalarını tanzim ederek bu yerleri sınır-
landırır.
Mera, yaylak ve kışlak olarak tespit edilen yerlerin, bu Kanunda gösterildi-
ği şekilde sınırlandırılmasına esas olmak üzere, yapılması gereken arazide sınır
belirlemesi ve işaret konulması işlemleri, ilgili köy muhtarları ile belediye
başkanlarının veya görevlendirecekleri temsilcilerinin de hazır bulunması kay-
dıyla gerçekleştirilir.
Teknik ekiplerce, bu Kanunun uygulandığı köy veya belediyelerin ekolojik,
tarımsal ve ekonomik özellikleriyle mevcut hayvan varlıkları ve bunların ge-
lecekteki muhtemel gelişmeleri dikkate alınarak, Bakanlıkça çıkarılacak yö-
netmelikteki normlara göre mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçları tespit edilir.
Bu işlemlerin sonunda bir tutanak düzenlenir ve hazır bulunanlarca imza-
lanır.
(Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Çalışma alanları içinde orman tahdidi yapılmamış orman içi mera, yaylak
ve kışlaklar, Çevre ve Orman Bakanlığınca illerde görevlendirilen iki üyeden
oluşan komisyonun görüşü alınarak tespit edilir.
Mahkeme kararı ile kesin hükme bağlanan, orman tahdidi kesinleşen ve ka-
dastrosu yapılan yerlerde mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları
esas alınır.
Bu Kanun uygulamalarında kullanılacak haritalar, Bakanlıkça gerektiğinde
gerçek veya tüzel kişilere ihale yolu ile yaptırılabilir.
Bakanlık bu ihaleler ile bu Kanun kapsamında uygulamaya konulan projelerde
gelecek yıllara yaygın yüklenmeye girişebilir.
Özel Sicile Kayıt
Madde 10- Mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit edilen yerlerin
haritalarının birer örneği, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilir.
Kadastro gören yerler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinin
(B) bendine göre düzenlenen özel siciline kaydedilir.
Birden fazla il veya ilçenin sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlak-
lar, idari sınırlar içerisinde kaldığı yerin Tapu Sicil Müdürlüğündeki özel
sicile kaydedilir.
Komisyonlarca, kadastro görmeyen yerlerde tespit, tahdit ve tahsisi yapılan
mera, yaylak ve kışlaklar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce özel sicile kay-
dedilmek üzere Tapu Sicil Müdürlüklerine bildirilir.
Komisyon ve Kadastroca tespit, tahdit ve tahsisi yapılan mera, yaylak ve
kışlakların ayrıca Bakanlık il müdürlüğünce envanteri tutulur.
Tahsis İçin İhtiyaç Tespiti
Madde 11- Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak
işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını
dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek
diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde
belirler.
Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak
ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapa-
sitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate
alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan
mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma
hakkı bulunur.
Tahsis Kararı
Madde 12- Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak
miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri
olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla,
o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin
onayına sunulur. Bu kararda, tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları,
hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işlet-
melerinin büyükbaş hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri
hayvan sayısı da belirtilir. İhtiyaçtan fazla çıkan kısım ise, ihtiyaç içinde
bulunan çevre köy veya belediyelerle hayvancılık yapan özel veya tüzel kişilere
kiralanabilir. Ancak kiralama durumu tahsis edilen köy ve belediyelerin hayvan
sayısına göre her 5 yılda yeniden değerlendirilir.
Ayrıca bu Kanun kapsamına alınmakla birlikte, ancak ıslah edilmek suretiyle
mera olarak kullanılabilecek alanlar, gerekli ıslah işlemlerini taahhüt eden
özel ve tüzel kişilere kiralanabilir.
Kiralama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
Tahsis Kararının Tebliği, İlanı, İtirazı ve Kütüğe Kayıt
Madde 13- Teknik ekiplerce yapılan çalışmaların sonuçları komisyonca ilgili
köy ve belediyelerin ilan yerlerinde 30 gün süre ile askıda kalır.
Teknik ekiplerin tespit ve tahdit sonuçlarına karşı askı ilanı süresi için-
de komisyona itiraz edilebilir.
Komisyon yapılan itirazları 60 gün içinde karara bağlar.
Komisyonun itirazları inceleyerek aldığı kararlar ile tahsis kararları, o
yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlü-
ğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve Tarım Reformu Teşkilatına tebliğ edilir.
Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araç-
larla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenecek 30 gün süre
ile askıya çıkartılır.
Komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerekti-
ren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine,
kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir.
Dava konusu mera, yaylak ve kışlakların kadastro çalışma alanı dışında kal-
ması halinde kadastro mahkemelerinin yetkisi bu alanlarla ilgili davaları da
kapsar.
30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşir
ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek özel sicile kaydedilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tahsis Amacının Değiştirilmesi
Tahsis Amacının Değiştirilmesi
Madde 14- (Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden
başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera,
yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan
arazilerden;
a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu
ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi
belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,
c) Kamu yatırımları yapılması için gerekli bulunan,
d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar planı veya uygulama planlarına ilave imar
planlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, milli park
ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sel
kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
e) 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere
ihtiyaç duyulan,
f) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal durumlarında ihtiyaç duyulan,
g) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü
üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri
Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler ile (c) bendi
kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları faaliyetlerini çevreye ve kalan mera
alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri
tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis
süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine
Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir ve köy
veya belediyelerde toplulaştırma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sınıfı çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanım kabiliyet sınıfı
bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g)
bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.
Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu
hükümlerine göre arama ve işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul
ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının
tahsis amacı değişikliğinde bu madde hükümleri uygulanır.
Tahsis Kararında Değişiklik
Madde 15- Köy veya belediyelerin mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçlarındaki
değişme ve gelişmeler göz önünde tutularak, tahsis kararının değiştirilmesi
komisyonun teklifi üzerine valiliğin onayı ile yapılır. Ancak bu değişikliğin
yapılabilmesi için, son tahsis kararından itibaren beş yıl geçmiş olması ge-
rekir. Bu süre, 14 üncü maddede öngörülen tahsis amacının değiştirilmesi ba-
kımından uygulanmaz.
Tahsis kararındaki değişiklikler mera, yaylak ve kışlaklarla ilgili özel
sicile işlenir.
Zilyedlik Yoluyla Yapılmış Olan Tesciller
Madde 16- Komisyonlar, köy ve belediyelere tahsisli veya kadimden beri bu
amaçla kullanılan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde zilyedlik yoluyla hasım
gösterilmeksizin yapılmış bulunan tescillerin iptalini sağlamak üzere, durumu
Hazineye ihbar etmekle yükümlüdürler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunma, Bakım ve Islahı
Sınırların İşaretlenmesi
Madde 17- Tespit, tahdit ve tahsis edilen mera, yaylak ve kışlakların çev-
releri, teknik esaslara uygun olarak sınır işaretleriyle belirlenir.
Mera Araştırma Bölümlerinin Kurulması
Madde 18- Mera, yaylak ve kışlakların bakım, ıslah, koruma, kontrol ve uy-
gun kullanımını sağlamak için, araştırma, planlama, ıslah projeleri, otlatma
zamanı, kullanma sistemi, koruma ve kontrol tedbirlerini tespit etmek üzere;
Bakanlıkça uygun görülen yerlerde, mevcut zirai araştırma enstitüleri ve üni-
versiteler bünyesinde mevzuat çerçevesinde mera araştırma bölümleri kurulur ve
mevcut bulunanlar yukarıdaki amaca hizmet edebilecek şekilde yeniden düzenle-
nebilir.
Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunması
Madde 19- Muhtarlar ve belediye başkanları; mera, yaylak ve kışlakların ve
sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde
kullanılmasının sağlanmasından sorumludur. Muhtarlar ve belediye başkanları
ayrıca, geliştirme projelerinde öngörülen hususların yerine getirilmesinde,
kamu görevlilerine yardımcı olmakla görevli ve sorumludurlar.
Bu amaçla ilgili köy ve belediyelerde "Mera Yönetim Birlikleri" kurulur.
Mera Yönetim Birliklerinin kuruluş ve çalışma esas ve usulleri yönetmelikle
belirlenir.
Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz oldu-
ğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe mü-
dürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler. Bu makam-
larca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi
Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uya-
rınca gerekli işlemler yapılır.
İnşaat Yasağı
Madde 20 - Yaylak ve kışlaklarda, 442 sayılı Köy Kanununda öngörülen inşaat-
lar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kul-
lanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak
ve ağıllar ile Turizm Bakanlığının talebi üzerine turizme açılması uygun görülen
bölgelerde ahşap yapılar dışında, ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Mera, Yaylak ve Kışlak İddiasının İspatı
Madde 21 - Bu Kanuna göre tahsis yapılmış olan köy veya belediyelerde, mera,
yaylak ve kışlak alanları ile ilgili iddialar, ilgili tapu sicil müdürlüğünde
tutulan özel sicillerin tanziminden sonra, ancak bu sicildeki kayda dayanılarak
ispat edilir.
Tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten
itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak
itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz.
Yararlanma Hakkı ve Kapsamı
Madde 22 - Çiftçi ailelerinin bir mera, yaylak ve kışlaktan yararlanabilme-
leri için, bu yerin bulunduğu köy veya belediye sınırları içinde, tahsisin ya-
pıldığı tarihte en az altı aydan beri ikamet ediyor olmaları gerekir. Ancak,
Devletçe naklen yerleştirilenler için bu şart aranmaz.
Köy ve belediye sınırları içinde arazisi olmakla birlikte tahsis kararı
kapsamına girmeyen çiftçi aileleri, o köy veya belediyeye tahsis edilen mera,
yaylak ve kışlaktan yararlanamazlar.
Başka yere yerleşme amacı ile bulundukları yeri terkeden çiftçi aileleri,
yararlanma hakkını kaybeder. Ancak, bunların sürekli ikamet amacıyla geri dön-
meleri halinde, bu hak komisyon kararı ile tanınabilir.
Göçerlerin mera, yaylak ve kışlaklardan yararlandırılmalarında bu Kanun hü-
kümleri uygulanır.
Göçerlerle ilgili uygulama usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
Aşırı Otlatmanın Önlenmesi
Madde 23 - Mera, yaylak ve kışlağa, komisyonun tahsis kararında belirtilen
miktardan fazla hayvan sokulamaz.
Ancak, daha sonra bakım, koruma ve ıslah sonucu mera, yaylak ve kışlağın
otlatma ve barındırma kapasitesinde bir artışın olması halinde, köy veya bele-
diyelerin teklifi üzerine veya doğrudan doğruya komisyonca yeniden tespit yapı-
larak otlatılacak hayvan miktarı artırılabilir.
Sonradan Yerleşenlerle Yeni Ailelerin Yararlanma Hakkı
Madde 24 - Köy veya belediye sınırları içinde çiftçilikle geçinmek üzere
yerleşenlerle bu yerleşim yerinde oturup yeni aile kuranlara; mera, yaylak ve
kışlağın o tarihteki yeterlilik durumu dikkate alınarak, komisyon tarafından
yararlanma hakkı tanınabilir.
İhtiyaç Fazlası Ürünlerin Satılması
Madde 25 - Mera, yaylak ve kışlaklardan elde edilen ürünlerin ihtiyaç faz-
lası, Mera Yönetim Birlikleri kararı ile satılabilir. Bu satıştan elde edilen
gelir, mera alanlarının geliştirilmesi amacı ile köy sandığına veya belediye
bütçesinde ayrı bir hesaba gelir kaydedilir ve amacı dışında kullanılamaz.
Mera, Yaylak ve Kışlaklardan Yararlananların Yükümlülükleri
Madde 26 - Mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanan çiftçi aileleri, yapıla-
cak bakım ve ıslah çalışmalarına ait giderlere, komisyonca gerekli görülmesi
halinde, valiliğin onayı ile belirlenecek süre ve miktarlarda katılmakla yüküm-
lüdürler. Bu katılma şekli nakdi olabileceği gibi, işçilik, araç, makina veya
bunların işletme giderleri şeklinde de olabilir.
Mera, yaylak ve kışlaklardan komisyonca tespit edilecek otlatma haklarına
göre yararlanacak hak sahipleri bölgenin ekonomik durumu, otlatma kapasitesi ve
otlatma süresi dikkate alınarak, komisyonca her yıl tespit edilecek belli bir
ücreti ödemekle yükümlüdürler. Bu alanlarda otlatma hakkının üstünde hayvan
otlatılamaz, otlatma haklarından fazla hayvan otlatanlardan bu ücret, fazla
her hayvan sayısı için üç katı olarak tahsil edilir. Muhtarlık veya belediye-
ler tarafından bu amaçla yapılacak tahsilat, o yerin mera alanlarının ıslah ve
geliştirilmesi amacı ile köy sandığına veya belediye bütçeinde ayrı bir hesaba
gelir kaydedilir ve amacı dışında kullanılamaz.
Komisyonca tespit edilen ücret ve para cezalarının takip ve tahsilinde 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Yükümlülükleri Yerine Getirmeyenler
Madde 27 - 26 ncı maddede öngörülen hususlara riayet etmeyen ve yükümlülük-
lerini yerine getirmeyenlerin mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma hakları,
Bakanlık taşra teşkilatının teklifi ve valilik onayı ile en az 7 gün, en çok 30
gün süre ile geçici olarak, aynı fiilin tekrarı halinde ise yararlanma hakkı bir
otlatma dönemi için iptal edilir.
Yasaklanmış yerlerde hayvanlarını otlatmaya devam edenlerle mera, yaylak
ve kışlak arazisini sürmek sureti ile tahrip edenler ve izinsiz inşaat yapan-
lar hakkında, valilik tarafından 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan
Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun ile Türk Ceza Kanununun 513 üncü ve deva-
mı maddelerine göre gerekli kanuni işlem yapılır.
Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiilleri işleyenleri zamanında
duyurmayan muhtar, belediye başkanı gibi bu Kanunun uygulanmasında görev ve
sorumluluk verilen kişiler hakkında, genel hükümlere göre işlem yapılır.
Orman Bölgelerinden Yararlanma
Madde 28 - Orman bölgelerindeki köy ve belediyelere tahsis edilen mera,
yaylak ve kışlaklardan o köy veya belediye halkı, bu Kanun ve 6831 sayılı Orman
Kanunu gereğince konulan kayıtlara uymak şartı ile yararlanırlar.
Orman Bakanlığı, orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak,
kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen
görevi yapmaya devam eder.
Sınır Değişikliği
Madde 29 - Özel kanunları gereğince köy ve belediye veya diğer mülki idare
sınırlarında yapılacak değişiklikler, mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin tahsis
kararlarını etkilemez.
Mali Hükümler (1)
Madde 30 - (Değişik: 20/6/2001-4684/13 md.)
Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel
giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının
ödenmesinde kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt
içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 3 oranında
alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan
yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,
-------------------------
(1) Bu madde başlığı; "Fon Kurulması" iken, 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanunla
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1`i oranında, süt işleyen
kuruluşlarca yapılacak kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış
bedellerinin binde 1`i oranında satıcılarından alınacak pay,
e) (Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Tahsis amacı değişikliği talebinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerden,
14 üncü maddenin birinci fıkrasının (e), (f), (g) bentleri ve vakıf meraları ile toprak
muhafaza, sel ve taşkın kontrolü amacıyla yapılacak her türlü ağaçlandırma ve erozyon
kontrolü çalışmaları ilgili tahsis amacı değişiklikleri hariç, tahsis amacı değiştirilen
mera, yaylak ve kışlaklardan elde olunacak yirmi yıllık ot geliri esas alınarak,
komisyonca tespit edilerek alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden
valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira
bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan
bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan
Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel
ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu
Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15`ine kadar
saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine
özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları ile ödenecek huzur hakları
Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yönetmelik
Madde 31- Bu Kanunun uygulanması ile ilgili hususlar; ilgili bakanlıklar
ve kuruluşların da görüşleri alınarak Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
ALTINCI BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 32 - (9/5/1985 tarih ve 3202 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (f) ben-
dinin değiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Madde 33 - (3/4/1930 tarih ve 1580 sayılı Kanunun 159 uncu maddesinin
değiştirilmesi ile ilgili olup,yerine işlenmiştir.)
Madde 34 - (18/3/1924 tarih ve 442 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin de-
ğiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Madde 35 - (3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördün-
cü fıkrasının değiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 36- 1) 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkın-
malarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi,
2) 22.11.1984 tarih ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine
Dair Tarım Reformu Kanununun 15 inci maddesi,
3) 26.2.1985 tarih ve 3155 sayılı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin (d) bendi ve 10 uncu maddesinin
(c) bendi,
4) 9.5.1985 tarih ve 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (d) bendi,
5) 7 Ramazan 1274 tarihli Kanunname-i Arazinin 97, 98, 99, 100, 101, 102
ve 105 inci maddeleri,
Yürürlükten kaldırılmıştır.(1)
YEDİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Geçici Madde 1- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mera, yaylak ve kış-
laklarla ilgili olarak adli yargıda görülmekte olan davalara devam olunur. Ko-
misyonlar, bu davaların sonuçlanmasını bekler.
Geçici Madde 2 - (Ek: 11/6/1998 - 4368/3 md.)
1998 Mali Yılına münhasır ve 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) ben-
dinin 1 numaralı alt bendindeki gelire karşılık olmak üzere, bütçe kapsamın-
daki fonlara ait ödeneklerin yüzde biri tutarındaki miktar, 1998 yılı için
bütçe kapsamına alınan Mera Fonuna aktarılır.
(Ek: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
GEÇİCİ MADDE 3. - Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003
tarihinden önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal
edilerek mera olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı
değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum
ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın
ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken
gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan,
emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki
olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan
davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı
esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.
Yürürlük
Madde 37- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 38- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
------------------
(1) Kanunname-i Arazi`nin;Türk Medeni Kanunu ve 11/5/1929 tarih ve 501 numaralı
Büyük Millet Meclisi Kararı ile 27/1/1943 tarih ve E.5,K.7 sayılı Temyiz
Mahkemesi Tevhidi İçtihad kararı karşısında yürürlükte olmadığı kanaatine
varıldığından sözkonusu Kanun, Mevzuat Külliyatına alınmamıştır.
Yürürlükte olup olmadığı tartışmalı olan ve bu madde ile kaldırılan hüküm-
lerden sonra Kanunname-i Arazi`nin yürürlükte olan hükümlerinin kalmadığı
düşünülmektedir.
7647-1
4342 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeleri Yürürlüğe Giriş
No Tarihi
------ ----------------------------------------------------------------------- ---------------------
4368 -- 28.2.1998 tari-
hinden geçerli
olmak üzere ya-
yımı olan 14/6/1998
tarihinde
4684 - 13 üncü madde hükmü 1/1/2002
7647-2
Kanun Numarası: 4342
Kabul Tarihi : 25/2/1998
Yayımlandığı R.Gazete: Tarih: 28/2/1998 Sayı: 23272
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 37 Sayfa:
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - Bu Kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya
kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve
çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tah-
sislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılma-
sını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürül-
mesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerekti-
ğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır.
Kapsam
Madde 2 - Bu Kanun, mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve
otlak alanları kapsar.
Tanımlar
Madde 3 - Bu Kanunda geçen;
a) Mera Vasıf ve Kapasitesi: Meraların verimliliklerine göre sınıflandırıl-
masını,
b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
c) Çayır: Taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye
elverişli, yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanılan yeri,
d) Mera: Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edi-
len veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
e) Yaylak: Çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri,
hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya ka-
dimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
f) Kışlak: Hayvanların kış mevsiminde barındırılması ve otundan yararlanıl-
ması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
g) Otlatma Hakkı: Bir veya birden fazla köy veya belediyeye tahsis edilmiş
olan mera, yaylak ve kışlaklarda, çiftçilerin her birinin müşterek otlatabile-
ceği büyükbaş hayvan birimi sayısını,
h) Otlatma Kapasitesi: Belli bir alanda ve eşit zaman aralıkları ile uzun
yıllar bitki örtüsüne, toprak, su ve diğer tabii kaynaklara zarar vermeden ot-
latılabilecek büyükbaş hayvan birimi miktarını,
ı) Tahsis: Çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve
sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek, münferiden ya da müştereken
yararlanılmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını,
i) Tahdit: Çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yer-
lerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000
ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı
işaretlerle işaretlenmesini,
j) Tespit: Bir yerin mera, yaylak ve kışlak arasizi olup olmadığının resmi
evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini,
k) Komisyon: Mera komisyonunu,
l) Teknik Ekip: Komisyonuna bağlı olarak görev yapacak ekipleri,
m) Otlak: Mera ile aynı niteliklere sahip yeri,
n) Büyükbaş Hayvan Birimi: Hayvan sayısının, bir büyükbaş hayvan birimi olan
500 kg canlı ağırlığa çevrilerek ifade edilen şeklini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama
Mera, Yaylak ve Kışlakların Hukuki Durumu
Madde 4 - Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy
veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar
uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak
ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur.
Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kulla-
nılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı
kiralanabilir. Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir.
Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları
tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden
tahsil edilir.
Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin kullanılmasında ve bunlardan faydanıl-
masında mera yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümler uygulanır.
Mera, Yaylak ve Kışlak Olarak Tahsis Edilecek Yerler
Madde 5 - Komisyonca tespit edilecek ihtiyaca göre aşağıda belirtilen yerler
mera, yaylak ve kışlak olarak, köylere veya belediyelere tahsis edilir.
a) Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı
amaçla kullanılmak üzere köy veya belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler,
b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan ara-
zilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşı-
lan yerler,
c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla kamulaştırılacak
yerler,
d) Tapu kayıtlarında mera, yaylak ve kışlak olarak görülen ve halen işgal
edilen yerler.
Komisyon ve Teknik Ekipler
Madde 6- Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla valinin görevlendireceği bir vali yar-
dımcısı başkanlığında; Bakanlık il müdürü, Bakanlık il müdürlüğünden konu uzmanı
bir ziraat mühendisi, Köy Hizmetleri il müdürlüğünden bir ziraat mühendisi,
defterdarlıktan veya bulunamaması halinde vali tarafından görevlendirilecek bir
hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğünden bir tek-
nik eleman, Ziraat Odası Başkanlığından bir temsilci olmak üzere sekiz kişiden
oluşan bir komisyon kurulur. Ayrıca orman içi, orman kenarı ve orman üst sını-
rında bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmala-
rında, ilgili orman teşkilatından bir orman mühendisi, 3083 sayılı Sulama Alan-
larında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca reform bölgesi
ilan edilen alanlarda bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tah-
sisi çalışmalarında Tarım Reformu Teşkilatından bir ziraat mühendisi bu komis-
yonlarda üye olarak görevlendirilir.
Komisyonlar valilik onayı ile oluşturulur. Vali yardımcısının bulunmadığı
durumlarda komisyona Bakanlık il müdürü veya görevlendireceği konu uzmanı bir
ziraat mühendisi başkanlık eder.
Mera, yaylak ve kışlak varlığı ile hayvancılık potansiyeli dikkate alınarak
ihtiyaç duyulan il merkezi ve ilçelerde komisyona bağlı olarak çalışacak ve
tespit, ölçme, harita yapma ve yer gösterme çalışmalarını yapmak üzere "Teknik
Ekipler" oluşturulur.
(Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Bu ekipler; Bakanlık il veya ilçe müdürlüğünden bir ziraat mühendisi,
Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünden bir ziraat mühendisi veya teknik eleman,
Kadastro Müdürlüğünden bir teknik eleman, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci,
orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı meraları ile ilgili olarak bir orman
mühendisi, 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine
Dair Tarım Reformu Kanununun uygulama alanlarında Tarım Reformu Teşkilatından bir
ziraat mühendisi ile meradan yararlanan köy ise köyün muhtarı, belediye ise
belediye temsilcisi ile komisyonun teklifi ve valinin onayı ile seçilen iki
mahalli bilirkişiden oluşur.
Teknik ekipler ilçelerde kaymakamın, illerde komisyonun teklifi ve valinin
onayı ile oluşturulur.
Komisyon ve teknik ekiplerin çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirle-
nir.
Duyuru
Madde 7- Komisyon çalışma alanına giren köy ve belediyeler ile inceleme
gün ve yerini, 9 uncu maddeye göre yapılacak tespit çalışmalarından en az otuz
gün önce bu köy ve belediyelerde, ayrıca bunların bağlı oldukları ilçelerde,
alışılmış araçlarla duyurulur. Ayrıca, durum ilgili orman teşkilatı müdürlük-
lerine, köy muhtarlıklarına ve belediye başkanlıklarına tebliğ edilir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların
başlamasından en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa
bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kış-
lakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-
ne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit işlem-
lerini yapmadığı takdirde, bu işlemler, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümle-
rine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir.
Tespit ve Tahsisten Önce Yapılacak İşler
Madde 8- İlgili köylerin muhtarları veya belediyelerin başkanları, yapılan
tebliğden itibaren otuz gün içinde mera, yaylak ve kışlakların tamamen veya
kısmen kendi köy veya belediyelerine ait olduğunu ispata yarayan bütün bilgi-
leri ve varsa belge örneklerini komisyona vermeye mecburdurlar. Muhtarlar veya
belediye başkanları, köy veya belediye sınırları içindeki ailelerin sayısını ve
bunlara ait hayvanların cins ve miktarları ile mera, yaylak ve kışlaklardan
kimlerin ne şekilde ve ne miktarda yararlandıklarını da, aynı süre içinde yazılı
olarak komisyona bildirmekle yükümlüdürler.
İlgili orman teşkilatı müdürlükleri, yapılan tebliğden itibaren otuz gün
içinde kendi bölgelerinde orman sınırları içinde bulunan mera, yaylak ve kışlak-
larla ilgili bilgileri ve belgeleri komisyona vermekle yükümlüdür.
Tapu sicil müdürlüğü ve ilgili diğer kuruluşlar mera, yaylak ve kışlak ola-
rak tespit edilecek yerlerin 5 inci maddede belirtilen şartları taşıdığını gös-
teren bilgi ve belge örneklerini, en kısa sürede komisyona vermekle yükümlüdür-
ler.
Tespit ve Tahdit Çalışmaları
Madde 9- Komisyonca görevlendirilen teknik ekipler mevcut mera, yaylak ve
kışlaklar ile bu Kanun gereğince mera, yaylak ve kışlak kapsamına alınacak alan-
ları tespit ederek bu alanların sınırlarının belirlenmesi ve işaret konulması
işlemlerini yapar, 1/5000 ölçekli haritalarını tanzim ederek bu yerleri sınır-
landırır.
Mera, yaylak ve kışlak olarak tespit edilen yerlerin, bu Kanunda gösterildi-
ği şekilde sınırlandırılmasına esas olmak üzere, yapılması gereken arazide sınır
belirlemesi ve işaret konulması işlemleri, ilgili köy muhtarları ile belediye
başkanlarının veya görevlendirecekleri temsilcilerinin de hazır bulunması kay-
dıyla gerçekleştirilir.
Teknik ekiplerce, bu Kanunun uygulandığı köy veya belediyelerin ekolojik,
tarımsal ve ekonomik özellikleriyle mevcut hayvan varlıkları ve bunların ge-
lecekteki muhtemel gelişmeleri dikkate alınarak, Bakanlıkça çıkarılacak yö-
netmelikteki normlara göre mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçları tespit edilir.
Bu işlemlerin sonunda bir tutanak düzenlenir ve hazır bulunanlarca imza-
lanır.
(Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Çalışma alanları içinde orman tahdidi yapılmamış orman içi mera, yaylak
ve kışlaklar, Çevre ve Orman Bakanlığınca illerde görevlendirilen iki üyeden
oluşan komisyonun görüşü alınarak tespit edilir.
Mahkeme kararı ile kesin hükme bağlanan, orman tahdidi kesinleşen ve ka-
dastrosu yapılan yerlerde mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları
esas alınır.
Bu Kanun uygulamalarında kullanılacak haritalar, Bakanlıkça gerektiğinde
gerçek veya tüzel kişilere ihale yolu ile yaptırılabilir.
Bakanlık bu ihaleler ile bu Kanun kapsamında uygulamaya konulan projelerde
gelecek yıllara yaygın yüklenmeye girişebilir.
Özel Sicile Kayıt
Madde 10- Mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit edilen yerlerin
haritalarının birer örneği, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilir.
Kadastro gören yerler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinin
(B) bendine göre düzenlenen özel siciline kaydedilir.
Birden fazla il veya ilçenin sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlak-
lar, idari sınırlar içerisinde kaldığı yerin Tapu Sicil Müdürlüğündeki özel
sicile kaydedilir.
Komisyonlarca, kadastro görmeyen yerlerde tespit, tahdit ve tahsisi yapılan
mera, yaylak ve kışlaklar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce özel sicile kay-
dedilmek üzere Tapu Sicil Müdürlüklerine bildirilir.
Komisyon ve Kadastroca tespit, tahdit ve tahsisi yapılan mera, yaylak ve
kışlakların ayrıca Bakanlık il müdürlüğünce envanteri tutulur.
Tahsis İçin İhtiyaç Tespiti
Madde 11- Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak
işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını
dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek
diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde
belirler.
Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak
ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapa-
sitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate
alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan
mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma
hakkı bulunur.
Tahsis Kararı
Madde 12- Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak
miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri
olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla,
o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin
onayına sunulur. Bu kararda, tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları,
hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işlet-
melerinin büyükbaş hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri
hayvan sayısı da belirtilir. İhtiyaçtan fazla çıkan kısım ise, ihtiyaç içinde
bulunan çevre köy veya belediyelerle hayvancılık yapan özel veya tüzel kişilere
kiralanabilir. Ancak kiralama durumu tahsis edilen köy ve belediyelerin hayvan
sayısına göre her 5 yılda yeniden değerlendirilir.
Ayrıca bu Kanun kapsamına alınmakla birlikte, ancak ıslah edilmek suretiyle
mera olarak kullanılabilecek alanlar, gerekli ıslah işlemlerini taahhüt eden
özel ve tüzel kişilere kiralanabilir.
Kiralama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
Tahsis Kararının Tebliği, İlanı, İtirazı ve Kütüğe Kayıt
Madde 13- Teknik ekiplerce yapılan çalışmaların sonuçları komisyonca ilgili
köy ve belediyelerin ilan yerlerinde 30 gün süre ile askıda kalır.
Teknik ekiplerin tespit ve tahdit sonuçlarına karşı askı ilanı süresi için-
de komisyona itiraz edilebilir.
Komisyon yapılan itirazları 60 gün içinde karara bağlar.
Komisyonun itirazları inceleyerek aldığı kararlar ile tahsis kararları, o
yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlü-
ğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve Tarım Reformu Teşkilatına tebliğ edilir.
Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araç-
larla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenecek 30 gün süre
ile askıya çıkartılır.
Komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerekti-
ren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine,
kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir.
Dava konusu mera, yaylak ve kışlakların kadastro çalışma alanı dışında kal-
ması halinde kadastro mahkemelerinin yetkisi bu alanlarla ilgili davaları da
kapsar.
30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşir
ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek özel sicile kaydedilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tahsis Amacının Değiştirilmesi
Tahsis Amacının Değiştirilmesi
Madde 14- (Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden
başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera,
yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan
arazilerden;
a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu
ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi
belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,
c) Kamu yatırımları yapılması için gerekli bulunan,
d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar planı veya uygulama planlarına ilave imar
planlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, milli park
ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sel
kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
e) 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere
ihtiyaç duyulan,
f) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal durumlarında ihtiyaç duyulan,
g) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü
üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri
Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler ile (c) bendi
kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları faaliyetlerini çevreye ve kalan mera
alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri
tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis
süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine
Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir ve köy
veya belediyelerde toplulaştırma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sınıfı çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanım kabiliyet sınıfı
bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g)
bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.
Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu
hükümlerine göre arama ve işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul
ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının
tahsis amacı değişikliğinde bu madde hükümleri uygulanır.
Tahsis Kararında Değişiklik
Madde 15- Köy veya belediyelerin mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçlarındaki
değişme ve gelişmeler göz önünde tutularak, tahsis kararının değiştirilmesi
komisyonun teklifi üzerine valiliğin onayı ile yapılır. Ancak bu değişikliğin
yapılabilmesi için, son tahsis kararından itibaren beş yıl geçmiş olması ge-
rekir. Bu süre, 14 üncü maddede öngörülen tahsis amacının değiştirilmesi ba-
kımından uygulanmaz.
Tahsis kararındaki değişiklikler mera, yaylak ve kışlaklarla ilgili özel
sicile işlenir.
Zilyedlik Yoluyla Yapılmış Olan Tesciller
Madde 16- Komisyonlar, köy ve belediyelere tahsisli veya kadimden beri bu
amaçla kullanılan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde zilyedlik yoluyla hasım
gösterilmeksizin yapılmış bulunan tescillerin iptalini sağlamak üzere, durumu
Hazineye ihbar etmekle yükümlüdürler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunma, Bakım ve Islahı
Sınırların İşaretlenmesi
Madde 17- Tespit, tahdit ve tahsis edilen mera, yaylak ve kışlakların çev-
releri, teknik esaslara uygun olarak sınır işaretleriyle belirlenir.
Mera Araştırma Bölümlerinin Kurulması
Madde 18- Mera, yaylak ve kışlakların bakım, ıslah, koruma, kontrol ve uy-
gun kullanımını sağlamak için, araştırma, planlama, ıslah projeleri, otlatma
zamanı, kullanma sistemi, koruma ve kontrol tedbirlerini tespit etmek üzere;
Bakanlıkça uygun görülen yerlerde, mevcut zirai araştırma enstitüleri ve üni-
versiteler bünyesinde mevzuat çerçevesinde mera araştırma bölümleri kurulur ve
mevcut bulunanlar yukarıdaki amaca hizmet edebilecek şekilde yeniden düzenle-
nebilir.
Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunması
Madde 19- Muhtarlar ve belediye başkanları; mera, yaylak ve kışlakların ve
sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde
kullanılmasının sağlanmasından sorumludur. Muhtarlar ve belediye başkanları
ayrıca, geliştirme projelerinde öngörülen hususların yerine getirilmesinde,
kamu görevlilerine yardımcı olmakla görevli ve sorumludurlar.
Bu amaçla ilgili köy ve belediyelerde "Mera Yönetim Birlikleri" kurulur.
Mera Yönetim Birliklerinin kuruluş ve çalışma esas ve usulleri yönetmelikle
belirlenir.
Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz oldu-
ğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe mü-
dürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler. Bu makam-
larca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi
Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uya-
rınca gerekli işlemler yapılır.
İnşaat Yasağı
Madde 20 - Yaylak ve kışlaklarda, 442 sayılı Köy Kanununda öngörülen inşaat-
lar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kul-
lanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak
ve ağıllar ile Turizm Bakanlığının talebi üzerine turizme açılması uygun görülen
bölgelerde ahşap yapılar dışında, ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Mera, Yaylak ve Kışlak İddiasının İspatı
Madde 21 - Bu Kanuna göre tahsis yapılmış olan köy veya belediyelerde, mera,
yaylak ve kışlak alanları ile ilgili iddialar, ilgili tapu sicil müdürlüğünde
tutulan özel sicillerin tanziminden sonra, ancak bu sicildeki kayda dayanılarak
ispat edilir.
Tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten
itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak
itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz.
Yararlanma Hakkı ve Kapsamı
Madde 22 - Çiftçi ailelerinin bir mera, yaylak ve kışlaktan yararlanabilme-
leri için, bu yerin bulunduğu köy veya belediye sınırları içinde, tahsisin ya-
pıldığı tarihte en az altı aydan beri ikamet ediyor olmaları gerekir. Ancak,
Devletçe naklen yerleştirilenler için bu şart aranmaz.
Köy ve belediye sınırları içinde arazisi olmakla birlikte tahsis kararı
kapsamına girmeyen çiftçi aileleri, o köy veya belediyeye tahsis edilen mera,
yaylak ve kışlaktan yararlanamazlar.
Başka yere yerleşme amacı ile bulundukları yeri terkeden çiftçi aileleri,
yararlanma hakkını kaybeder. Ancak, bunların sürekli ikamet amacıyla geri dön-
meleri halinde, bu hak komisyon kararı ile tanınabilir.
Göçerlerin mera, yaylak ve kışlaklardan yararlandırılmalarında bu Kanun hü-
kümleri uygulanır.
Göçerlerle ilgili uygulama usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
Aşırı Otlatmanın Önlenmesi
Madde 23 - Mera, yaylak ve kışlağa, komisyonun tahsis kararında belirtilen
miktardan fazla hayvan sokulamaz.
Ancak, daha sonra bakım, koruma ve ıslah sonucu mera, yaylak ve kışlağın
otlatma ve barındırma kapasitesinde bir artışın olması halinde, köy veya bele-
diyelerin teklifi üzerine veya doğrudan doğruya komisyonca yeniden tespit yapı-
larak otlatılacak hayvan miktarı artırılabilir.
Sonradan Yerleşenlerle Yeni Ailelerin Yararlanma Hakkı
Madde 24 - Köy veya belediye sınırları içinde çiftçilikle geçinmek üzere
yerleşenlerle bu yerleşim yerinde oturup yeni aile kuranlara; mera, yaylak ve
kışlağın o tarihteki yeterlilik durumu dikkate alınarak, komisyon tarafından
yararlanma hakkı tanınabilir.
İhtiyaç Fazlası Ürünlerin Satılması
Madde 25 - Mera, yaylak ve kışlaklardan elde edilen ürünlerin ihtiyaç faz-
lası, Mera Yönetim Birlikleri kararı ile satılabilir. Bu satıştan elde edilen
gelir, mera alanlarının geliştirilmesi amacı ile köy sandığına veya belediye
bütçesinde ayrı bir hesaba gelir kaydedilir ve amacı dışında kullanılamaz.
Mera, Yaylak ve Kışlaklardan Yararlananların Yükümlülükleri
Madde 26 - Mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanan çiftçi aileleri, yapıla-
cak bakım ve ıslah çalışmalarına ait giderlere, komisyonca gerekli görülmesi
halinde, valiliğin onayı ile belirlenecek süre ve miktarlarda katılmakla yüküm-
lüdürler. Bu katılma şekli nakdi olabileceği gibi, işçilik, araç, makina veya
bunların işletme giderleri şeklinde de olabilir.
Mera, yaylak ve kışlaklardan komisyonca tespit edilecek otlatma haklarına
göre yararlanacak hak sahipleri bölgenin ekonomik durumu, otlatma kapasitesi ve
otlatma süresi dikkate alınarak, komisyonca her yıl tespit edilecek belli bir
ücreti ödemekle yükümlüdürler. Bu alanlarda otlatma hakkının üstünde hayvan
otlatılamaz, otlatma haklarından fazla hayvan otlatanlardan bu ücret, fazla
her hayvan sayısı için üç katı olarak tahsil edilir. Muhtarlık veya belediye-
ler tarafından bu amaçla yapılacak tahsilat, o yerin mera alanlarının ıslah ve
geliştirilmesi amacı ile köy sandığına veya belediye bütçeinde ayrı bir hesaba
gelir kaydedilir ve amacı dışında kullanılamaz.
Komisyonca tespit edilen ücret ve para cezalarının takip ve tahsilinde 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Yükümlülükleri Yerine Getirmeyenler
Madde 27 - 26 ncı maddede öngörülen hususlara riayet etmeyen ve yükümlülük-
lerini yerine getirmeyenlerin mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma hakları,
Bakanlık taşra teşkilatının teklifi ve valilik onayı ile en az 7 gün, en çok 30
gün süre ile geçici olarak, aynı fiilin tekrarı halinde ise yararlanma hakkı bir
otlatma dönemi için iptal edilir.
Yasaklanmış yerlerde hayvanlarını otlatmaya devam edenlerle mera, yaylak
ve kışlak arazisini sürmek sureti ile tahrip edenler ve izinsiz inşaat yapan-
lar hakkında, valilik tarafından 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan
Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun ile Türk Ceza Kanununun 513 üncü ve deva-
mı maddelerine göre gerekli kanuni işlem yapılır.
Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiilleri işleyenleri zamanında
duyurmayan muhtar, belediye başkanı gibi bu Kanunun uygulanmasında görev ve
sorumluluk verilen kişiler hakkında, genel hükümlere göre işlem yapılır.
Orman Bölgelerinden Yararlanma
Madde 28 - Orman bölgelerindeki köy ve belediyelere tahsis edilen mera,
yaylak ve kışlaklardan o köy veya belediye halkı, bu Kanun ve 6831 sayılı Orman
Kanunu gereğince konulan kayıtlara uymak şartı ile yararlanırlar.
Orman Bakanlığı, orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak,
kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen
görevi yapmaya devam eder.
Sınır Değişikliği
Madde 29 - Özel kanunları gereğince köy ve belediye veya diğer mülki idare
sınırlarında yapılacak değişiklikler, mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin tahsis
kararlarını etkilemez.
Mali Hükümler (1)
Madde 30 - (Değişik: 20/6/2001-4684/13 md.)
Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel
giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının
ödenmesinde kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt
içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 3 oranında
alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan
yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,
-------------------------
(1) Bu madde başlığı; "Fon Kurulması" iken, 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanunla
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1`i oranında, süt işleyen
kuruluşlarca yapılacak kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış
bedellerinin binde 1`i oranında satıcılarından alınacak pay,
e) (Değişik: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
Tahsis amacı değişikliği talebinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerden,
14 üncü maddenin birinci fıkrasının (e), (f), (g) bentleri ve vakıf meraları ile toprak
muhafaza, sel ve taşkın kontrolü amacıyla yapılacak her türlü ağaçlandırma ve erozyon
kontrolü çalışmaları ilgili tahsis amacı değişiklikleri hariç, tahsis amacı değiştirilen
mera, yaylak ve kışlaklardan elde olunacak yirmi yıllık ot geliri esas alınarak,
komisyonca tespit edilerek alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden
valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira
bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan
bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan
Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel
ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu
Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15`ine kadar
saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine
özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları ile ödenecek huzur hakları
Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yönetmelik
Madde 31- Bu Kanunun uygulanması ile ilgili hususlar; ilgili bakanlıklar
ve kuruluşların da görüşleri alınarak Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
ALTINCI BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 32 - (9/5/1985 tarih ve 3202 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (f) ben-
dinin değiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Madde 33 - (3/4/1930 tarih ve 1580 sayılı Kanunun 159 uncu maddesinin
değiştirilmesi ile ilgili olup,yerine işlenmiştir.)
Madde 34 - (18/3/1924 tarih ve 442 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin de-
ğiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Madde 35 - (3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördün-
cü fıkrasının değiştirilmesi ile ilgili olup, yerine işlenmiştir.)
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 36- 1) 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkın-
malarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi,
2) 22.11.1984 tarih ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine
Dair Tarım Reformu Kanununun 15 inci maddesi,
3) 26.2.1985 tarih ve 3155 sayılı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin (d) bendi ve 10 uncu maddesinin
(c) bendi,
4) 9.5.1985 tarih ve 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (d) bendi,
5) 7 Ramazan 1274 tarihli Kanunname-i Arazinin 97, 98, 99, 100, 101, 102
ve 105 inci maddeleri,
Yürürlükten kaldırılmıştır.(1)
YEDİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Geçici Madde 1- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mera, yaylak ve kış-
laklarla ilgili olarak adli yargıda görülmekte olan davalara devam olunur. Ko-
misyonlar, bu davaların sonuçlanmasını bekler.
Geçici Madde 2 - (Ek: 11/6/1998 - 4368/3 md.)
1998 Mali Yılına münhasır ve 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) ben-
dinin 1 numaralı alt bendindeki gelire karşılık olmak üzere, bütçe kapsamın-
daki fonlara ait ödeneklerin yüzde biri tutarındaki miktar, 1998 yılı için
bütçe kapsamına alınan Mera Fonuna aktarılır.
(Ek: 27.5.2004 t, 5178 sk.)
GEÇİCİ MADDE 3. - Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003
tarihinden önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal
edilerek mera olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı
değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum
ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın
ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken
gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan,
emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki
olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan
davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı
esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.
Yürürlük
Madde 37- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 38- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
------------------
(1) Kanunname-i Arazi`nin;Türk Medeni Kanunu ve 11/5/1929 tarih ve 501 numaralı
Büyük Millet Meclisi Kararı ile 27/1/1943 tarih ve E.5,K.7 sayılı Temyiz
Mahkemesi Tevhidi İçtihad kararı karşısında yürürlükte olmadığı kanaatine
varıldığından sözkonusu Kanun, Mevzuat Külliyatına alınmamıştır.
Yürürlükte olup olmadığı tartışmalı olan ve bu madde ile kaldırılan hüküm-
lerden sonra Kanunname-i Arazi`nin yürürlükte olan hükümlerinin kalmadığı
düşünülmektedir.
7647-1
4342 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeleri Yürürlüğe Giriş
No Tarihi
------ ----------------------------------------------------------------------- ---------------------
4368 -- 28.2.1998 tari-
hinden geçerli
olmak üzere ya-
yımı olan 14/6/1998
tarihinde
4684 - 13 üncü madde hükmü 1/1/2002
7647-2
4342 SAYILI MERA KANUNU UYGULAMALARI
4342 SAYILI MERA KANUNU UYGULAMALARI
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi "Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi, paralı veya parasız olarak kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümleri hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır." hükmünde iken,
28/Şubat/1998 tarih, 23272 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe konulan 4342 sayılı Mera Kanununun 2 inci maddesi ile, mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve otlak alanları bu Kanun kapsamına alınmış, Kanunun 6 ncı maddesiyle de bu yerlerin tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca (Bu amaçla kurulacak Mera Komisyonlarınca) yapılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, Mera Kanununun 7/2 maddesi ile de, "... 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarıda belirtilen süre içinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler, 3402 sayılı Kadastro Kanunun hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir." hükmü getirilmiştir.
Söz konusu Kanunun Tapu ve Kadastroyu ilgilendiren hükümlerinin uygulanma şekli, TKGM nün 28/Eylül/2004 tarih, 2004/16 (1587) sayılı genelgesi ile açıklanmıştır.
Ayrıca, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM) arasında, Mera Kanununun tapu ve kadastroyu ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şeklini belirlemek üzere bir örneği TKGM nün13/Aralık/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayılı genelgesi ekinde yer alan 13/Aralık/2002 tarihli protokol düzenlenmiştir
Buna göre;
* TKGM.’ ünce onanan çalışma programı kadastro müdürlüğüne ulaştığında, öncelikle kadastro müdürlüğü ile mera komisyonu yetkilileri birlikte toplanarak, kadastro müdürlüklerinin kesinleşmiş çalışma programı çerçevesinde tesis kadastro çalışmalarına başlanacak olan köy ve mahallelerdeki mera, yaylak, kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların sınırlarının belirlenmesi çalışmalarına mera komisyonlarınca hangi tarih sırasına göre başlanacağını gösterir bir plan (Zamanlama Planı) hazırlanır ve bu planda belirtilen tarihlerden itibaren 4 aylık süre geçmedikçe, o mahalle ve köyde kadastro çalışmalarına başlanmaz.
* Kadastro çalışması yapılacak köy veya mahallede bulunan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların zamanlama planıyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylık süre içinde, Mera Komisyonlarınca tespit ve tahdidi yapılmak suretiyle harita ve belgeleri kesinleştirilmeden kadastro müdürlüklerine intikal ettirilmesi halinde, kadastro ekibince bu belgeler dikkate alınmak suretiyle mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların ölçü ve tespiti yapılır. Mera Komisyonundan gelen haritalarda belirtilen sınır işaretlerinin zeminde bulunamaması halinde ise, sınır işaretlerinin zeminde gösterilmesi mera komisyonlarından istenir.
Mera Komisyonlarınca 4 aylık süre içerisinde mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdit işlemlerinin yapılmaması durumunda, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca oluşan kadastro komisyonunca mera, yaylak ve kışlakların sınırlandırması, kadastro ekiplerince de ölçü ve tespiti yapılır.
Kadastro ekibince, bu maddeye göre ölçüsü ve tespiti yapılacak mera, yaylak ve kışlaklar ile, umuma ait çayır ve otlak alanları, harman ve panayır yerleri gibi kamunun ortak kullanımında bulunan taşınmaz malların sınırlandırma ve tespit işlemleri, 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca yapılacak askı ilanı sonucu kesinlik kazanacağından, bu yerlere hudut gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz malların tespitinde uygulanan kayıt ve belgenin miktarına itibar edilmelidir.
Mera, yaylak ve kışlaklar ile, umuma ait çayır ve otlak alanları, harman ve panayır yerleri gibi kamunun ortak kullanımında bulunan taşınmaz malların 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca yapılacak askı ilanı sonucunda kadastroları kesinleştiğinde, 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi ve TKGM’ nün 13/Nisan/1989 tarih, 4-1-1-7/1496 sayılı genelgesi uyarınca Özel Siciline (Kamu Orta Malları Siciline) kaydı yapılır.
* Mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanlarının, zamanlama planıyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylık süre içinde Mera Komisyonlarınca tespit ve tahdidi yapılmak ve 4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre de askı ilanına alınmak suretiyle kesinleştirilerek harita ve belgelerinin İdaremize intikal ettirilmesi halinde, öncelikle bu haritalar ile haritaların yapımına ilişkin ölçü değerleri ve belgeleri kontrol edilerek, yürürlükteki teknik esaslara (Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeliği ile Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği) uygun olmadığı belirlenenler, nedenleri açıklanmak suretiyle Mera Komisyonuna iade edilir.
Harita ve belgeleri, Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeliği ile Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliğine uygun olanlar ile daha sonra uygunluğu sağlanan orta malı taşınmaz malların özel siciline tescili sağlanır.
4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca yapılan ilan sonucu tespit ve tahdidi kesinleşmiş bulunan orta malı taşınmaz mallar, 3402 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmalar sırasında yeniden kadastroya tabi tutulmayacağından, kadastro tutanağı düzenlenmeyeceği gibi askı ilanına da alınmayacaktır. Ancak, mükerrerliğe neden olunmaması amacıyla, tespit ve tahdidi kesinleşmiş olan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlaklara ait mera komisyonlarınca düzenlenmiş olan haritaların dış sınırları, 3402 sayılı Kanuna göre yapılacak kadastro çalışmaları sırasında, zemine uygulanmak suretiyle kadastro paftasına işlenmeli ve mücavirindeki taşınmaz malların sınırları da buna göre belirlenmelidir.
Mera, yaylak ve kışlak kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak vasıflı taşınmaz malların sınırları Mera Komisyonunca belirlenip askı ilanı sonucu kesinleştirildiğinden, bu sınırlara mücavir gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz mallara uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamları belirlenirken, taşınmaz mal bu sınırlara kadar tasarruf ediliyor ve bu sınırda başkaca zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerde yoksa, kaydın miktarına değil zeminde fiilen kullanılan sınırlara itibar edilmelidir.
* 4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre yapılan askı ilanı sonucu tespit ve tahdidi kesinleşmiş olan Mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, (orman kadastrosu kesinleşmiş Devlet ormanlarında olduğu gibi) sınırı içerisinde kaldığı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle Özel Siciline tescil edilmeli ve fen klasörüne de işlenmelidir.
Mera, Yaylak ve Kışlakların Tahsis Amacının Değiştirilmesi;
4342 sayılı Kanunun 5178 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişik 14 üncü maddesi; “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden;
a) Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,
c) Kamu yatırımları için gerekli bulunan,
d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
f) 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan,
g) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal durumlarında ihtiyaç duyulan,
h) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler ile (c) bendi kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları faaliyetlerini çevreye ve kalan mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir ve köy veya belediyelerde toplulaştırma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sınıfı çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanım kabiliyet sınıfı bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.
Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre arama ve işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliğinde bu madde hükümleri uygulanır.” hükmündedir.
Buna göre; mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacını değiştirme ve tapuya tescil ettirme yetkisi, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüşünü almak suretiyle valiliklere verilmiş olduğundan, bu yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesi kapsamında tahsis amacının (vasfının) değiştirilmesi ve tapuya tescilinin sağlanmasına yönelik valiliğin vasıf değişikliği yazısı İdaremize intikal ettiğinde, kadastro müdürlüklerince tescil bildirimi düzenlenecek, tapu sicil müdürlüğünce de kamu orta malı taşınmaz malın Özel Sicilindeki kaydına gerekli revizyon verilmek suretiyle tapu kütüğünde Hazine adına, şayet vakfa ait ise vakfı adına tescili yapılacak ve sonucundan, mahalli maliye kuruluşu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
Tahsis amacı değişikliklerinde, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüşünü almak valiliğin sorumluluğunda bulunduğundan, kamu orta malı taşınmaz malların vasıflarının değiştirilerek tescili yönünde kamu kurum ve kuruluşlarından gelecek taleplerde, talep yazısı ekinde valiliğin vasıf değişikliğine ilişkin yazısının gönderilmesi yeterli olup, ayrıca, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüş yazılarının aranmasına gerek bulunmamaktadır.
Vasıf değişikliği, kamu orta malı taşınmaz malın bir kısmına yönelik ise, yani ayırma (ifraz) işlemini de gerektiriyorsa, Mera Kanununun 9 uncu maddesinin son fıkrası ve 13/Aralık/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayılı genelge eki, 13/Aralık/2002 tarihli protokol gereğince ayırma haritası mera komisyonlarınca yapılacak/yaptırılacak, kadastro müdürlüklerince de bu haritanın yürürlükteki teknik esaslara göre kontrolünü müteakip (uygunluğu halinde) tescil bildirimi düzenlenmeli ve tescil işlemi için tapu sicil müdürlüğüne gönderilmelidir.
Tapu sicil müdürlüğünce, vasıf değişikliğine konu kısmın tescil bildirimindeki niteliği ve yüzölçümüyle tapu kütüğüne tescili yapılmalı ve Özel Sicilindeki kaydına da gerekli revizyon verilmelidir.
Mera, Yaylak ve Kışlıkların İmar Planı Kapsamına Alınması
a- 3.5.1985 tarih ve 3194 Sayılı İmar Kanununun 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrası "Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar, meydanlar ile meralar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar." şeklinde iken, bu fıkra, 4342 sayılı Mera Kanununun 35 inci maddesi ile, "Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar ile meydanlar ,imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar." şeklinde değiştirilerek, meralar madde metninden çıkarılmıştır.
Böylece, valilik ve belediyelerin meraları resen imar planı kapsamına alma yetkileri kaldırılmış, 4342 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle de, meraların imar planı kapsamına alınmadan önce tahsis amacının (vasfının) değiştirilerek Hazine adına tescillerinin yapılması öngörülmüştür.
Bu nedenle; mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların imar planı sınırı içerisinde kalması durumunda, imar uygulamasını yapacak kurumca, öncelikle bu yerlerin 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında vasıflarının değiştirilerek, Hazine adına tapuya tescillerinin sağlattırması gerekmektedir.
Ayrıca, 5178 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayılı Mera Kanuna aşağıdaki geçici 3 üncü madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 3- Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.”
Buna göre, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları (Nazım İmar Planı, Uygulama İmar Planı ve Mevzi İmar Planı) içerisinde kalan, ancak yerleşim yeri olarak işgal edilmesi nedeniyle mera vasfıyla kullanımının teknik olarak mümkün olmadığı tespit edilen orta malı taşınmaz malların, valiliğin vasıf değişikliğini ve tescilini içeren yazısı üzerine, kadastro müdürlüğünce tescil bildirimi düzenlenir, tapu sicil müdürlüğünce de Özel Sicilindeki kayıtlarına revizyon gösterilmek suretiyle tapu kütüğünde Hazine adına tescili sağlanır.
b) Köy Yerleşme Planı Kapsamında Kalan Yerler
5178 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, 18/03/1924 tarih, 442 sayılı Kanunun ek 12 nci maddesi, “Köy yerleşme planında konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan seyrangâh, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardan, 4342 sayılı Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarınca incelenmesine müteakip mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler köy yerleşme plânının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder.
Ancak, bu madde kapsamında Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazların devri Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yapılır ve valilikçe köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, köy yerleşme planında; konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan seyrangah, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmaz mallar ile mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler, köy yerleşim planının onayı ile bu vasıflarını kaybettiklerinden, onaylanmak suretiyle kesinleşen köy yerleşim planı içinde kalan bu nitelikteki yerlerin Hazine adına tescilleri yapılır, bilahare de valiliğin talebi halinde tashihen ilgili köy tüzel kişiliği adına tescil edilmelidir.
Maliye Bakanlığının uygun görüşü valilikçe alınacağından, köy tüzel kişiliği adına yapılacak tescil sırasında, ayrıca Maliye Bakanlığının uygun görüş yazısının aranılmasına gerek yoktur. Ancak, tescili müteakip, mahalli maliye kuruluşu ile mera komisyonuna bilgi verilmelidir.
c) Afete Maruz Kalan yerlerde Uygulama
5178 sayılı Kanunun 7 ncı maddesiyle, 15/05/1959 tarih, 7269 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi, “1 inci maddede öngörülen afetlerle ilgili olarak yeni yerleşim alanları sağlanması amacıyla mera vasfı taşıyan yerlerin tahsis amacı, 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre değiştirilerek, Hazine adına arsa olarak tescil ettirilir. Bu arsalar, tescil tarihi itibarıyla öngörülen amaçla kullanılmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu nedenle, afete maruz kalan bölgelerde, 7269 sayılı Kanun kapsamında yeni yerleşim bölgesi için belirlenen saha içerisinde kalan, mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında tahsis ve vasıf değişikliğini içeren valilik yazısına istinaden “Arsa” vasfıyla Hazine adına tescillerinin yapılması gerekmektedir.
d) Turizmi Teşvik Kanunu Kapsamında Kalan Yerlerde Uygulama
5178 sayılı Kanunun 8 ncı maddesiyle, 12/03/1982 tarih, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun ek 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrası, “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kışlakların tahsis amacı 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre değiştirilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerlerinin, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında valiliğin vasıf değişikliğine ilişkin yazısı ile vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilmesi gerekmektedir.
TKGM. nün 29/Mayıs/1998 tarih 1998/6 (1543) sayılı genelgesi ile 1/Mart/1999 tarih B021TKG0100001-074/97-498 sayılı genelgesinde; 4342 sayılı Mera Kanununun yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş imar planı (Nazım İmar planı, Uygulama İmar Planı ve Mevzi İmar Planı) kapsamına alınmış mera, yaylak ve kışlak gibi orta malı taşınmaz mallar hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun mülga 11/4 maddesinin uyarınca vasıflarının plandaki kullanım amacı doğrultusunda tescil edileceği belirtilmiş ise de, 5178 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayılı Mera Kanuna eklenen geçici 3 üncü madde ile, Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları kapsamında kalan meralar için istisna hüküm getirilmiş olduğundan, söz konusu 29/Mayıs/1998 tarih 1998/6 (1543) sayılı genelge ile 1/Mart/1999 tarih B021TKG0100001-074/97-498 sayılı genelge, 28/Eylül/2004 tarih, 2004/16 (1587) sayılı genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu nedenle, mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların vasıf ve tahsis amacı değişikliklerine yönelik kamu kurum ve kuruluşlarından gelecek talepler karşılanırken, mutlaka valiliğin vasıf ve tahsis amacı değişikliğine izin veren yazısı aranmalı aksi takdirde talep reddedilmelidir.
Ancak, 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları İle Transit Geçişine Dair Kanunun 8 inci maddesinin (f) fıkrası ile, 4342 sayılı Mera Kanuna istisna getirilmiş olduğundan, Bakû-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi güzergahında bulunan mera, çayır, yaylak ve kışlak gibi orta malı taşınmaz malların (Bunlar özel siciline kayıtlı olsun veya olmasın) petrol boru hattı kapsamında kalan kısımları için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının talebiyle vasıfları değiştirilerek tapu kütüğünde Hazine adına tescilleri yapılacak ve tescil işleminden sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının mahalli kuruluşlarına bilgi verilecektir. (TKGM. 4 Haziran 2002 tarih, 1855 sayılı genelge)
* Kamunun halen yararlanmakta olduğu yol, meydan, köprü ve ark gibi orta malı taşınmaz mallar, teknik yönetmeliğindeki özel işaretleriyle paftasında gösterilir. Bu gibi yerlere ada ve parsel numarası verilmeyeceği gibi, kadastro tutanağı da düzenlenmez.
* DSİ. tarafından kamulaştırma suretiyle açılan sulama kanalları ve tahliye yolları ile, Devlet Demiryolları güzergahı tescile tabi olduklarından sınırlandırılıp kayıt ve belgelerine göre bu kuruluşların adına tespiti yapılır.
İLGİLİ GENELGE;
T.C.
BAYINDIRLIK VE ISKAN BAKANLIGI
TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ
Tasarruf Islemleri Dairesi Baskanligi
Sayi : B.09.1.TKG0100001-073/ 28/Eylül/2004
Konu : Mera Kanunu degisikligi
Genelge No: 1587
2004/16
TAPU VE KADASTRO …. BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE
…….. TAPU SICIL MÜDÜRLÜGÜNE
…….. KADASTRO MÜDÜRLÜGÜNE
ILGI: a) 29/Mayis/1998 tarih, B021TKG0100002-073/1543 (1998/6) sayili genelge.
b) 1/Mart/1999 tarih, B021TKG0100001-074/97-498 sayili genelge.
c) 27/Haziran/2003 tarih, B.09.1.TKG0100001-074/154-2196 sayili genelge.
d) 7/Mayis/2004 tarih, B.09.1.TKG0100001/074/174-19l9 sayili genelge.
e) 14/Ekim/1996 tarih, B021TKG0100000-073/1534 (1996/6) sayili genelge.
f) 13/Nisan/1989 tarih, 4-1-1-7/1496 sayili genelge.
g) 13/Aralik/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayili genelge.
h) 17/Haziran/2002 tarih, B021TKG0100001-074/132-2024 sayili genelge.
25/Subat/1998 tarih, 4342 Sayili Mera Kanununun Idaremizi ilgilendiren hükümleri, ilgi (a ve b) genelge ile, “Harman Yeri” nitelikli tasinmaz mallarin vasfinin ne sekilde degistirilecegi de ilgi (d) genelge ile açikliga kavusturulmustu.
Bu kerre, Resmi Gazetenin 8/Haziran/2004 tarih, 25486 sayili nüshasinda yayimlanarak yürürlüge konulan 5178 sayili Kanunla, Mera Kanunu ile Bazi Kanunlarda degisiklik yapilmis oldugundan, bu degisiklik dikkate alinarak Mera Kanunu uygulamalarinin Idaremizi ilgilendiren yönleri asagidaki sekilde yeniden düzenlenmistir.
1- Mera Komisyonlarinin Teskili
Söz konusu Kanunun 6 nci maddesinde; mera, yaylak ve kislaklarin tespit, tahdit ve tahsisinin Tarim ve Köyisleri Bakanliginca yapilacagi, bu amaçla vali yardimcisinin baskanliginda mera komisyonu kurulacagi, bu komisyona kadastro müdürlügünden de bir teknik elemanin üye olarak istirak edecegi, ayrica, il merkezi ve ilçelerde komisyona bagli olarak “Teknik Ekipler” olusturulacagi ve bu ekiplere kadastro müdürlügünden bir teknik elemanin katilacagi hükmü yer almaktadir.
Bu nedenle, valiliklerin “Mera Komisyonu” ve “Teknik Ekip” olusturmak amaciyla yapacaklari teknik eleman talepleri, kadastro müdürlüklerince karsilanacaktir.
2- Mera, Yaylak ve Kislaklar ile Ilgili Bilgi ve Belgelerin Verilmesi
4342 sayili Kanunun 5 inci maddesinde; mera, yaylak ve kislak olarak tahsis edilecek yerler sayilmis, 8 inci maddesinin son fikrasinda da, bu gibi yerlerle ilgili bilgi ve belgelerin tapu sicil müdürlükleri ve diger kuruluslar tarafindan en kisa sürede Mera Komisyonuna verilecegi belirtilmistir.
Bu itibarla, mera, yaylak ve kislaklarin tespitine yönelik Mera Komisyonlarinca, kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinden istenecek bilgi ve belgeler en kisa sürede bu komisyonlara gönderilecektir.
Bu Kanun uygulamalarina iliskin verilecek bilgi ve belgeler ile kontrollük hizmetlerinde, ilgi (g) genelge eki 13/Aralik/2002 tarihli protokol hükümlerine uyulacaktir.
3- Mera, Yaylak ve Kislaklarin Tespiti, Tahdidi ve Tescili
4342 sayili Kanunun 7 nci maddesi, "… 3402 Sayili Kadastro Kanunu uyarinca programa alinan yerler, çalismalarin baslamasindan en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügünce, Bakanliga bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafindan mera, yaylak ve kislaklarin tespit ve tahdidi yapilarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügüne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarida belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit islemlerini yapmadigi takdirde, bu islemler, 3402 Sayili Kadastro Kanunu hükümlerine göre kadastro komisyonlarinca gerçeklestirilir." ,
Kanunun 10 uncu maddesi ise, "Mera, yaylak ve kislak olarak tespit ve tahdit edilen yerlerin haritalarinin birer örnegi, ilgili tapu sicil müdürlügüne gönderilir.
Kadastro gören yerler, 3402 Sayili Kadastro Kanununun 16 nci maddesinin (B) bendine göre düzenlenen özel siciline kaydedilir.
Birden fazla il veya ilçenin sinirlari içinde kalan mera, yaylak ve kislaklar, idari sinirlari içerisinde kaldigi yerin Tapu Sicil Müdürlügündeki özel siciline kaydedilir.
Komisyonlarca, kadastro görmeyen yerlerde tespit, tahdit ve tahsisi yapilan mera, yaylak ve kislaklar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügünce özel siciline kaydedilmek üzere Tapu Sicil Müdürlüklerine bildirilir." hükmündedir.
Buna göre;
• Kadastrosuna Baslanacak Köy veya Mahalle Birimlerinde:
Yasada öngörülen 4 aylik süre; ilgi (g) genelge eki, 13/Aralik/2002 tarihli protokolün 12 nci maddesi uyarinca, kadastro müdürlüklerinin mera komisyonlariyla birlikte düzenledikleri “ zamanlama plani” nda her birim için belirlenen tarihten itibaren baslamaktadir.
Kadastro çalismasi yapilacak köy veya mahallede bulunan mera, yaylak ve kislaklarin, zamanlama planiyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylik süre içinde Mera Komisyonlarinca tespit ve tahdidi yapilmak suretiyle harita ve belgeleri kesinlestirilmeden Idaremize intikal ettirilmesi halinde, kadastro ekibince bu belgeler dikkate alinmak suretiyle mera, yaylak ve kislaklarin ölçü ve tespiti yapilacak, gerektiginde, (Komisyondan gelen haritalarda belirtilen sinir isaretlerinin zeminde bulunamamasi halinde) mera komisyonlarindan bu yerlerin sinirlarinin zeminde gösterilmesi istenecektir.
Sayet, Mera Komisyonlarinca 4 aylik süre içerisinde tespit ve tahdit islemleri yapilmamasi durumunda, 3402 Sayili Kadastro Kanunu hükümleri uyarinca olusan kadastro komisyonunca yapilacak belirlemeye göre, mera, yaylak ve kislaklarin kadastro ekiplerince ölçü ve tespiti yapilacaktir.
Söz konusu yerlerin aski ilani sonucunda kadastrolari kesinlestiginde, ilgi (f) genelge uyarinca Kamu Orta Mallari Siciline (Özel Siciline) kaydi yapilacaktir.
Mera Komisyonlarinca, yapilan tespit ve tahdit çalismalari, kadastro çalismalarina baslanilmadan önce tamamlanmis ve 4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinmak suretiyle kesinlestirilerek, Özel Siciline kaydi yapilmis olan, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlarinin mera komisyonlarinca düzenlenmis olan haritalarindaki dis sinirlari, 3402 sayili Kanuna göre yapilacak kadastro çalismalari sirasinda, zemine uygulanmak suretiyle kadastro paftasina islenecek ve mücavirindeki tasinmaz mallarin sinirlari buna göre belirlenecektir.
4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinarak kesinlestirilen mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari için kadastro çalismasi yapilmayacagindan kadastro tutanagi düzenlenmeyecek ve aski ilanina da alinmayacaktir. Bu durumdaki yerlere, siniri içerisinde kaldigi adanin son parsel numarasi verilecek ve Özel Sicilindeki kaydi ile fen klasörüne ada ve parsel numarasi islenecektir.
• Kadastrosu Tamamlanmis veya Henüz Kadastroya Açilmamis Köy veya Mahalle Birimlerinde:
Mera komisyonlarinca, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alani olarak tespit ve tahdidi yapilmis (kadastrosu tamamlanmis yerlerde 4342 sayili Kanunun 5/b-c maddelerine göre) ve 4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinmak suretiyle kesinlestirilmis yerlere ait harita ve belgeler Idaremize intikal ettirildiginde; öncelikle, bu haritalar ile haritanin yapimina iliskin ölçü degerleri ve belgelerin, yürürlükteki teknik esaslara (Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeligi ile Büyük Ölçekli Haritalarin Yapim Yönetmeligi) uygun düzenlenip düzenlenmedigi kontrol edilerek uygunlugu belirlendikten (Uygun olmayanlar eksiklikleri tamamlanmak üzere gerekçeli olarak iade edilir.) sonra, bu yerlerin, siniri içinde kaldigi ilçenin tapu sicil müdürlügündeki Özel Siciline kaydi yapilacaktir.
Sayet, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari birden fazla il veya ilçenin idari sinirlari içinde kalmasina ragmen mera komisyonunca idari sinirlara göre bir ayirma islemi yapilmamis ise, öncelikle Tarim Il Müdürlügüne bu yerin idari sinirina göre bölünüp bölünemeyecegi veya hangi il veya ilçenin Özel Siciline islenmesi gerektigi sorulacak ve alinacak cevapta belirtilen il veya ilçedeki Özel Sicile kaydedilecektir.
Tarim Il Müdürlügünce herhangi bir görüs bildirilmez veya idari sinira göre parçalara ayrilmasina izin verilmezse, Tapu Sicil Tüzügünün 8 inci maddesi hükmüne göre;
Büyük parçasinin siniri içinde kaldigi köy veya mahalle adiyla Özel Siciline kaydi saglanacak ve kaydin düsünceler sütununada hangi köy veya mahallelerle ilgili oldugu yolunda belirtme yapilacaktir.
Birden fazla il veya ilçenin idari sinirinda kalmasi durumunda ise, siniri içinde kaldigi il veya ilçelere ait Özel Sicile kaydi yapilarak aralarinda irtibat kurulacaktir.
Daha önce özel sicilinde mera, yaylak ve kislak olarak kayitli yerlerin; mera komisyonlarinca yapilan tahsis islemi sirasinda, 4342 sayili Kanunun 5/b maddesi kapsaminda Devletin hüküm ve tasarrufu altinda olan veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan yerlerden mera,
yaylak ve kislak olarak faydalanilacak yerler ile 5/c maddesi kapsaminda bu amaçla kamulastirilan yerler katilmak suretiyle sinirlarinda genisletilme yapilmis ise, 5/b ve 5/c maddeleri kapsaminda ilave yapilan yerler için kadastro müdürlügünce tescil bildirimi düzenlenmek suretiyle önceki mera parseli ile ihdas ve kamulastirma islemi sonucu olusan kisimlarla tevhit yapilacak ve kayitlarina gereken revizyon verilecektir.
4- Mera, Yaylak ve Kislaklara Iliskin Tahsis Kararlarinin Tescili
4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesinde; 30 günlük ilan süresi içerisinde hakkinda dava açilmayan “Mera Komisyonu” kararlarinin kesinlesecegi ve bu kararlarin tapu siciline gönderilerek özel siciline kaydedilecegi, 15 inci maddesinde de tahsis kararlarindaki degisikliklerin Özel Sicile islenecegi hükmü yer almaktadir.
Mera komisyonlarinin kesinlesmis “Tahsis karari” ile “Tahsis karari degisiklikleri” tescil için tapu sicil müdürlüklerine gönderildiginde, talep yevmiye'ye kaydedilmek suretiyle tahsise konu orta mali tasinmaz malin Özel Sicilindeki kaydina islenecektir.
5- Mera, Yaylak ve Kislaklarin Tahsis Amacinin Degistirilmesi
4342 sayili Kanunun 5178 sayili Kanunun 3 üncü maddesiyle degisik 14 üncü maddesi; “Tahsis amaci degistirilmedikçe mera, yaylak ve kislaktan bu Kanunda gösterilenden baska sekilde yararlanilamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kislak olarak tahsis edilmis olan veya kadimden beri bu amaçla kullanilan arazilerden;
a) Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanliginin talebi üzerine, 3213 sayili Maden Kanunu ve 6326 sayili Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanliginin talebi üzerine, turizm yatirimlari için zaruri olan,
c) Kamu yatirimlari için gerekli bulunan,
d) Köy yerlesim yeri ile uygulama imar plâni veya uygulama plânlarina ilave imar plânlarinin hazirlanmasi, toprak muhafazasi, gen kaynaklarinin korunmasi, millî park ve muhafaza ormani kurulmasi, dogal, tarihi ve kültürel varliklarin korunmasi, sel kontrolü, akarsular ve kaynaklarin düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
e) 442 sayili Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsaminda kullanilmak üzere ihtiyaç duyulan,
• Ülke güvenligi ve olaganüstü hal durumlarinda ihtiyaç duyulan,
• Dogal afet bölgelerinde yerlesim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlügün talebi, komisyonun ve defterdarligin uygun görüsü üzerine, valilikçe tahsis amaci degistirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adina, vakif meralarinin tescilleri ise vakif adina yaptirilir.
Birinci fikranin (a) bendi kapsaminda basvuruda bulunan isletmeciler ile (c) bendi kapsaminda basvuruda bulunan kamu kurumlari faaliyetlerini çevreye ve kalan mera
alanlarina zarar vermeyecek sekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfina getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiginde; 3083 sayili Sulama Alanlarinda Arazi Düzenlemesine Dair Tarim Reformu Kanununun uygulanmasini Bakanliktan talep edebilir ve köy veya belediyelerde toplulastirma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sinifi çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanim kabiliyet sinifi bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kislaklarda birinci fikranin (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amaci degisikligi yapilamaz.
Bu Kanun kapsaminda, 3213 sayili Maden Kanunu ve 6326 sayili Petrol Kanunu hükümlerine göre arama ve isletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlikça çikartilacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarinin tahsis amaci degisikliginde bu madde hükümleri uygulanir.” hükmündedir.
Buna göre; mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarinin tahsis amacini degistirme ve tapuya tescil ettirme yetkisi, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüsü alinmak suretiyle valiliklere verilmis oldugundan, bu yerlerin 4342 sayili Mera Kanununun 14 üncü maddesi kapsaminda tahsis amacinin (vasfinin) degistirilmesi ve tapuya tescilinin saglanmasina yönelik valiligin vasif degisikligi yazisi Idaremize intikal ettiginde, kadastro müdürlüklerince tescil bildirimi düzenlenmek ve kamu orta mali tasinmaz malin Özel Sicilindeki kaydina gerekli revizyon verilmek suretiyle tapu kütügünde Hazine adina, sayet vakfa ait ise vakfi adina tescili yapilacak ve sonucundan, mahalli maliye kurulusu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
Tahsis amaci degisikliklerinde, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüsünü almak valiligin sorumlulugunda bulundugundan, kamu orta mali tasinmaz mallarin vasiflarinin degistirilerek tescili yönünde kamu kurum ve kuruluslarindan gelecek taleplerde, talep yazisi ekinde valiligin vasif degisikligine iliskin yazisinin gönderilmesi yeterli olup, ayrica, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüs yazilari aranmayacaktir.
Vasif degisikligi, kamu orta mali tasinmaz malin bir kismina yönelik ise, yani ayirma (ifraz) islemini de gerektiriyorsa, Mera Kanununun 9 uncu maddesinin son fikrasi ve ilgi (g) genelge eki, 13/Aralik/2002 tarihli protokol geregince ayirma haritasi mera komisyonlarinca yapilacak/ yaptirilacak, kadastro müdürlüklerince de bu haritanin yürürlükteki teknik esaslara göre kontrolünü müteakip (uygunlugu halinde) tescil bildirimi düzenlenerek tescil islemi için tapu sicil müdürlügüne gönderilecektir.
Tapu sicil müdürlügünce, vasif degisikligine konu kismin tescil bildirimindeki niteligi ve yüzölçümüyle tapu kütügüne tescili yapilacak ve Özel Sicilindeki kaydina da revizyon verilecektir.
Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fikrasinin (a ve c) bendi kapsaminda tahsisi yapilmis olan yerler, tahsis süresi bitiminde mera komisyonunun talebiyle tapu kütügünden terkin edilerek Özel Sicile kaydi yapilacak ve sonucundan mahalli maliye kurulusuna bilgi verilecektir.
6- Mera, Yaylak ve Kisliklarin Imar Plani Kapsamina Alinmasi
a- 3.5.1985 tarih ve 3194 Sayili Imar Kanununun 11 inci maddesinin 4 üncü fikrasi "Hazirlanan imar plani sinirlari içindeki kadastral yollar, meydanlar ile meralar , imar planinin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybederek, onaylanmis imar plani karari ile getirilen
kullanma amacina konu ve tabi olurlar." seklinde iken, bu fikra, 4342 sayili Mera Kanununun 35 inci maddesi ile, " Hazirlanan imar plani sinirlari içindeki kadastral yollar ile meydanlar, imar
planinin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybederek, onaylanmis imar plani karari ile getirilen kullanma amacina konu ve tabi olurlar ." seklinde degistirilerek, meralar madde metninden çikarildigindan, valilik ve belediyelerin meralari re'sen imar plani kapsamina alma yetkileri kaldirilmis, Kanunun 14 üncü maddesiyle de meralarin imar plani kapsamina alinmadan önce, tahsis amacinin (vasfinin) degistirilerek Hazine adina tescillerinin yapilmasi öngörülmüstür.
Bu nedenle; mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mali tasinmaz mallarin imar plani siniri içerisinde kalmasi durumunda, imar uygulamasini yapacak kurumca bu yerlerin öncelikle 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda vasiflarinin degistirilerek, Hazine adina tapuya tescillerinin saglattirilmasi gerekmektedir.
b- 5178 sayili Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayili Mera Kanuna asagidaki geçici 3 üncü madde eklenmistir.
“ Geçici Madde 3- Belediye ve mücavir alan sinirlari içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinlesen imar plânlari içerisinde yerlesim yeri olarak isgal edilerek mera olarak kullanimi teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amaci degistirilerek Hazine adina tescilleri yapilir. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilmis olanlarin dava konusu olup olmadigina bakilmaksizin ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adina tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kisilere tescil edilmis tasinmazlara iliskin açilan davalardan, emlak ve rayiç bedellerin toplaminin yarisi üzerinden tasinmazlarin halen maliki olan kisilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydiyla vazgeçilir. Evvelce açilan davalarda Hazine lehine kesinlesen kararlara konu tasinmazlarin tapulari ayni esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçilarina devredilir .”
Buna göre, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlari (Nazim Imar Plani, Uygulama Imar Plani ve Mevzi Imar Plani) içerisinde kalan, ancak yerlesim yeri olarak isgal edilmesi nedeniyle mera vasfiyla kullaniminin teknik olarak mümkün olmadigi tespit edilen orta mali tasinmaz mallarin, valiligin vasif degisikligini ve tescilini içeren yazisi üzerine, tescil bildirimi düzenlenmek ve Özel Sicilindeki kayitlarina revizyon gösterilmek suretiyle tapu kütügünde Hazine adina tescili yapilacaktir.
1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlarin tescili sirasinda, Hazine adina tescil edilmesi gereken bu yerlerden belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilenler varsa, bunlarin dava konusu olup olmadigina bakilmaksizin ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir hükmü nedeniyle, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlarinin tescili sirasinda, Hazine yerine belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilmis tasinmaz mallara yönelik talepler karsilanacaktir. Ancak, Hazinece açilan tapu iptali davasi nedeniyle kaydina ihtiyati tedbir serhi konulmus ise, öncelikle bu serhin, tedbir kararini veren mahkemenin yazisina istinaden terkini saglanacaktir.
Diger taraftan, maddede; Hazine adina tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kisiler adina tescili yapilmis tasinmaz mallarla ilgili olarak, Hazinece açilmis davalardan, halen o tasinmaz malin maliki bulunanlarca emlak ve rayiç bedelleri toplaminin yarisi üzerinden tespit edilecek bedelin Hazineye ödenmesi kosuluyla açilan davalardan vazgeçilecegi hükmü yer aldigindan, bu
durumdaki tasinmaz mallarla ilgili olarak Hazinece açilan davalar nedeniyle kayitlarina ihtiyati tedbir serhi koydurulmus ise, ihtiyati tedbir koyduran mahkemelerin yazisina istinaden terkinleri yapilacaktir. Tespit edilecek bedel, davadan vazgeçilmeden önce Hazineye ödenmis olmasi gerektiginden, bedelin ödenip ödenmedigi hususunda ayrica bir arastirma yapilmasina gerek bulunmamaktadir
Evvelce, gerçek ve tüzel kisiler adina tescilli iken, açilan davalar sonucu Hazine adina tescil edilmis tasinmaz mallarin, bu madde kapsaminda defterdarlik veya malmüdürlügünün talebine istinaden önceki maliklerine veya kanuni mirasçilarina yapilacak devir islemi sirasinda resmi senet düzenlenecektir. Ayrica, ilgi (h) genelge uyarinca islem sirasinda taraflardan tapu harci tahsili yapilmayacak, sadece alicidan Döner Sermaye Ücreti tahsil edilecektir.
c) Köy Yerlesme Plani Kapsaminda Kalan Yerler
5178 sayili Kanunun 6 nci maddesiyle, 18/03/1924 tarih, 442 sayili Kanunun ek 12 nci maddesi, “Köy yerlesme planinda konut alani ve köy genel ihtiyaçlarina ayrilan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altinda bulunan seyrangâh, yol ve panayir yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmazlardan, 4342 sayili Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarinca incelenmesine müteakip mera, yaylak ve kislak ile otlak ve çayir olarak yararlanilamayacagi anlasilan yerler köy yerlesme plâninin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybeder.
Ancak, bu madde kapsaminda Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmazlarin devri Maliye Bakanliginin görüsü alinmak suretiyle yapilir ve valilikçe köy tüzel kisiligi adina tapuya tescil edilir.” seklinde degistirilmistir.
Buna göre, köy yerlesme planinda; konut alani ve köy genel ihtiyaçlarina ayrilan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altinda bulunan seyrangah, yol ve panayir yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmaz mallar ile mera, yaylak ve kislak ile otlak ve çayir olarak yararlanilamayacagi anlasilan yerler, köy yerlesim planinin onayi ile bu vasiflarini kaybettiklerinden, onaylanmak suretiyle kesinlesen köy yerlesim plani içinde kalan bu nitelikteki yerlerin Hazine adina tescilleri yapilacak, bilahare de valiligin talebi halinde tashihen ilgili köy tüzel kisiligi adina tescil edilecektir.
Maliye Bakanliginin uygun görüsü valilikçe alinacagindan, köy tüzel kisiligi adina yapilacak tescil sirasinda, ayrica Maliye Bakanliginin uygun görüs yazisinin aranilmasina gerek yoktur. Ancak, tescili müteakip, mahalli maliye kurulusu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
7) Afete Maruz Kalan yerlerde Uygulama
5178 sayili Kanunun 7 nci maddesiyle, 15/05/1959 tarih, 7269 sayili Kanunun ek 9 uncu maddesi, “1 inci maddede öngörülen afetlerle ilgili olarak yeni yerlesim alanlari saglanmasi amaciyla mera vasfi tasiyan yerlerin tahsis amaci, 4342 sayili Mera Kanunu hükümlerine göre degistirilerek, Hazine adina arsa olarak tescil ettirilir. Bu arsalar, tescil tarihi itibariyla öngörülen amaçla kullanilmak üzere Bayindirlik ve Iskan Bakanligina tahsis edilmis sayilir.” seklinde degistirilmistir.
Bu nedenle, afete maruz kalan bölgelerde, 7269 sayili Kanun kapsaminda yeni yerlesim bölgesi için belirlenen saha içerisinde kalan, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mali tasinmaz mallarin, 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda vasif degisikligini içeren valilik yazisina istinaden “ Arsa” vasfiyla Hazine adina tescillerinin yapilmasi gerekmektedir.
8 ) Turizmi Tesvik Kanunu Kapsaminda Kalan Yerlerde Uygulama
5178 sayili Kanunun 8 nci maddesiyle, 12/03/1982 tarih, 2634 sayili Turizmi Tesvik Kanununun ek 4 üncü maddesinin 2 nci fikrasi, “Kültür ve turizm koruma ve gelisim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kislaklarin tahsis amaci 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayili Mera Kanunu hükümlerine göre degistirilir.” seklinde degistirilmistir.
Buna göre, kültür ve turizm koruma ve gelisim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerlerinin, 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda valiligin vasif degisikligine iliskin yazisi ile vasfi degistirilerek Hazine adina tescil edilmesi gerekmektedir.
9 - Mera, Yaylak ve Kislaklar Içindeki Tapulu Yerler
Kanunun 16 nci maddesi, “ Komisyonlar, köy ve belediyelere tahsisli veya kadimden beri bu amaçla kullanilan mera, yaylak ve kislaklar üzerinde zilyetlik yoluyla hasim gösterilmeksizin yapilmis bulunan tescillerin iptalini saglamak üzere, durumu Hazineye ihbar etmekle yükümlüdürler. ” hükmündedir.
Bu nedenle, mera komisyonlarinin, mera parselleri içerisinde kalan özel mülkiyet konusu tasinmaz mallarla ilgili bilgi ve belge istemlerine iliskin talepleri, Kanunun 8 inci maddesi uyarinca kadastro ve tapu sicil müdürlüklerince karsilanacak ve bu konuda mera komisyonlarina yardimci olunacaktir.
10- Yürürlükten Kaldirilan Kanun Maddeleri
4342 Sayili Mera Kanununun 36 nci maddesiyle;
a) 17/Ekim/1983 tarih ve 2924 Sayili Orman Köylülerinin Desteklenmesi Hakkinda Kanunun 10 uncu maddesi,
b) 22/Kasim/1984 tarih ve 3083 Sayili Sulama Alanlarinda Arazi Düzenlenmesine Dair Tarim Reformu Kanununun 15 inci maddesi,
c) 26/Subat/1985 tarih ve 3155 Sayili Tarim Reformu Genel Müdürlügünün Kurulus ve Görevleri Hakkinda Kanunun 8 inci maddesinin (d) bendi ve 10 uncu maddesinin (c) bendi,
d) 9/Mayis/1985 tarih ve 3202 Sayili Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü Teskilat ve Görevleri Hakkinda Kanunun 9 uncu maddesinin (d) bendi,
e) 7/Ramazan/1274 tarihli Kanunname-i Arazinin 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105 inci maddeleri,
Yürürlükten kaldirilmistir.
12- Yürürlükten Kaldirilan Genelgeler
a- Ilgi ( a,b ve d ) genelgeler,
b- Ilgi ( c ) genelgenin bu genelgeye aykiri hükmü,
c- Ilgi ( e ) genelgenin, “ B/b ” maddesinin ( 3) üncü fikrasi ile ayni genelgenin " D " maddesi,
Yürürlükten kaldirilmistir.
Bilgi edinilmesini ve bildiris uyarinca uygulama yapilmasini rica ederim.
M.Zeki ADLI
Genel Müdür V.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi "Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi, paralı veya parasız olarak kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümleri hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır." hükmünde iken,
28/Şubat/1998 tarih, 23272 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe konulan 4342 sayılı Mera Kanununun 2 inci maddesi ile, mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve otlak alanları bu Kanun kapsamına alınmış, Kanunun 6 ncı maddesiyle de bu yerlerin tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca (Bu amaçla kurulacak Mera Komisyonlarınca) yapılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, Mera Kanununun 7/2 maddesi ile de, "... 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarıda belirtilen süre içinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler, 3402 sayılı Kadastro Kanunun hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir." hükmü getirilmiştir.
Söz konusu Kanunun Tapu ve Kadastroyu ilgilendiren hükümlerinin uygulanma şekli, TKGM nün 28/Eylül/2004 tarih, 2004/16 (1587) sayılı genelgesi ile açıklanmıştır.
Ayrıca, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM) arasında, Mera Kanununun tapu ve kadastroyu ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şeklini belirlemek üzere bir örneği TKGM nün13/Aralık/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayılı genelgesi ekinde yer alan 13/Aralık/2002 tarihli protokol düzenlenmiştir
Buna göre;
* TKGM.’ ünce onanan çalışma programı kadastro müdürlüğüne ulaştığında, öncelikle kadastro müdürlüğü ile mera komisyonu yetkilileri birlikte toplanarak, kadastro müdürlüklerinin kesinleşmiş çalışma programı çerçevesinde tesis kadastro çalışmalarına başlanacak olan köy ve mahallelerdeki mera, yaylak, kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların sınırlarının belirlenmesi çalışmalarına mera komisyonlarınca hangi tarih sırasına göre başlanacağını gösterir bir plan (Zamanlama Planı) hazırlanır ve bu planda belirtilen tarihlerden itibaren 4 aylık süre geçmedikçe, o mahalle ve köyde kadastro çalışmalarına başlanmaz.
* Kadastro çalışması yapılacak köy veya mahallede bulunan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların zamanlama planıyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylık süre içinde, Mera Komisyonlarınca tespit ve tahdidi yapılmak suretiyle harita ve belgeleri kesinleştirilmeden kadastro müdürlüklerine intikal ettirilmesi halinde, kadastro ekibince bu belgeler dikkate alınmak suretiyle mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakların ölçü ve tespiti yapılır. Mera Komisyonundan gelen haritalarda belirtilen sınır işaretlerinin zeminde bulunamaması halinde ise, sınır işaretlerinin zeminde gösterilmesi mera komisyonlarından istenir.
Mera Komisyonlarınca 4 aylık süre içerisinde mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdit işlemlerinin yapılmaması durumunda, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca oluşan kadastro komisyonunca mera, yaylak ve kışlakların sınırlandırması, kadastro ekiplerince de ölçü ve tespiti yapılır.
Kadastro ekibince, bu maddeye göre ölçüsü ve tespiti yapılacak mera, yaylak ve kışlaklar ile, umuma ait çayır ve otlak alanları, harman ve panayır yerleri gibi kamunun ortak kullanımında bulunan taşınmaz malların sınırlandırma ve tespit işlemleri, 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca yapılacak askı ilanı sonucu kesinlik kazanacağından, bu yerlere hudut gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz malların tespitinde uygulanan kayıt ve belgenin miktarına itibar edilmelidir.
Mera, yaylak ve kışlaklar ile, umuma ait çayır ve otlak alanları, harman ve panayır yerleri gibi kamunun ortak kullanımında bulunan taşınmaz malların 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca yapılacak askı ilanı sonucunda kadastroları kesinleştiğinde, 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi ve TKGM’ nün 13/Nisan/1989 tarih, 4-1-1-7/1496 sayılı genelgesi uyarınca Özel Siciline (Kamu Orta Malları Siciline) kaydı yapılır.
* Mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanlarının, zamanlama planıyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylık süre içinde Mera Komisyonlarınca tespit ve tahdidi yapılmak ve 4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre de askı ilanına alınmak suretiyle kesinleştirilerek harita ve belgelerinin İdaremize intikal ettirilmesi halinde, öncelikle bu haritalar ile haritaların yapımına ilişkin ölçü değerleri ve belgeleri kontrol edilerek, yürürlükteki teknik esaslara (Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeliği ile Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği) uygun olmadığı belirlenenler, nedenleri açıklanmak suretiyle Mera Komisyonuna iade edilir.
Harita ve belgeleri, Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeliği ile Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliğine uygun olanlar ile daha sonra uygunluğu sağlanan orta malı taşınmaz malların özel siciline tescili sağlanır.
4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca yapılan ilan sonucu tespit ve tahdidi kesinleşmiş bulunan orta malı taşınmaz mallar, 3402 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmalar sırasında yeniden kadastroya tabi tutulmayacağından, kadastro tutanağı düzenlenmeyeceği gibi askı ilanına da alınmayacaktır. Ancak, mükerrerliğe neden olunmaması amacıyla, tespit ve tahdidi kesinleşmiş olan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlaklara ait mera komisyonlarınca düzenlenmiş olan haritaların dış sınırları, 3402 sayılı Kanuna göre yapılacak kadastro çalışmaları sırasında, zemine uygulanmak suretiyle kadastro paftasına işlenmeli ve mücavirindeki taşınmaz malların sınırları da buna göre belirlenmelidir.
Mera, yaylak ve kışlak kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak vasıflı taşınmaz malların sınırları Mera Komisyonunca belirlenip askı ilanı sonucu kesinleştirildiğinden, bu sınırlara mücavir gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz mallara uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamları belirlenirken, taşınmaz mal bu sınırlara kadar tasarruf ediliyor ve bu sınırda başkaca zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerde yoksa, kaydın miktarına değil zeminde fiilen kullanılan sınırlara itibar edilmelidir.
* 4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre yapılan askı ilanı sonucu tespit ve tahdidi kesinleşmiş olan Mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, (orman kadastrosu kesinleşmiş Devlet ormanlarında olduğu gibi) sınırı içerisinde kaldığı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle Özel Siciline tescil edilmeli ve fen klasörüne de işlenmelidir.
Mera, Yaylak ve Kışlakların Tahsis Amacının Değiştirilmesi;
4342 sayılı Kanunun 5178 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişik 14 üncü maddesi; “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden;
a) Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,
c) Kamu yatırımları için gerekli bulunan,
d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
f) 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan,
g) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal durumlarında ihtiyaç duyulan,
h) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler ile (c) bendi kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları faaliyetlerini çevreye ve kalan mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir ve köy veya belediyelerde toplulaştırma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sınıfı çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanım kabiliyet sınıfı bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.
Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre arama ve işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliğinde bu madde hükümleri uygulanır.” hükmündedir.
Buna göre; mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacını değiştirme ve tapuya tescil ettirme yetkisi, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüşünü almak suretiyle valiliklere verilmiş olduğundan, bu yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesi kapsamında tahsis amacının (vasfının) değiştirilmesi ve tapuya tescilinin sağlanmasına yönelik valiliğin vasıf değişikliği yazısı İdaremize intikal ettiğinde, kadastro müdürlüklerince tescil bildirimi düzenlenecek, tapu sicil müdürlüğünce de kamu orta malı taşınmaz malın Özel Sicilindeki kaydına gerekli revizyon verilmek suretiyle tapu kütüğünde Hazine adına, şayet vakfa ait ise vakfı adına tescili yapılacak ve sonucundan, mahalli maliye kuruluşu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
Tahsis amacı değişikliklerinde, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüşünü almak valiliğin sorumluluğunda bulunduğundan, kamu orta malı taşınmaz malların vasıflarının değiştirilerek tescili yönünde kamu kurum ve kuruluşlarından gelecek taleplerde, talep yazısı ekinde valiliğin vasıf değişikliğine ilişkin yazısının gönderilmesi yeterli olup, ayrıca, mera komisyonu ve defterdarlığın uygun görüş yazılarının aranmasına gerek bulunmamaktadır.
Vasıf değişikliği, kamu orta malı taşınmaz malın bir kısmına yönelik ise, yani ayırma (ifraz) işlemini de gerektiriyorsa, Mera Kanununun 9 uncu maddesinin son fıkrası ve 13/Aralık/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayılı genelge eki, 13/Aralık/2002 tarihli protokol gereğince ayırma haritası mera komisyonlarınca yapılacak/yaptırılacak, kadastro müdürlüklerince de bu haritanın yürürlükteki teknik esaslara göre kontrolünü müteakip (uygunluğu halinde) tescil bildirimi düzenlenmeli ve tescil işlemi için tapu sicil müdürlüğüne gönderilmelidir.
Tapu sicil müdürlüğünce, vasıf değişikliğine konu kısmın tescil bildirimindeki niteliği ve yüzölçümüyle tapu kütüğüne tescili yapılmalı ve Özel Sicilindeki kaydına da gerekli revizyon verilmelidir.
Mera, Yaylak ve Kışlıkların İmar Planı Kapsamına Alınması
a- 3.5.1985 tarih ve 3194 Sayılı İmar Kanununun 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrası "Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar, meydanlar ile meralar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar." şeklinde iken, bu fıkra, 4342 sayılı Mera Kanununun 35 inci maddesi ile, "Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar ile meydanlar ,imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar." şeklinde değiştirilerek, meralar madde metninden çıkarılmıştır.
Böylece, valilik ve belediyelerin meraları resen imar planı kapsamına alma yetkileri kaldırılmış, 4342 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle de, meraların imar planı kapsamına alınmadan önce tahsis amacının (vasfının) değiştirilerek Hazine adına tescillerinin yapılması öngörülmüştür.
Bu nedenle; mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların imar planı sınırı içerisinde kalması durumunda, imar uygulamasını yapacak kurumca, öncelikle bu yerlerin 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında vasıflarının değiştirilerek, Hazine adına tapuya tescillerinin sağlattırması gerekmektedir.
Ayrıca, 5178 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayılı Mera Kanuna aşağıdaki geçici 3 üncü madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 3- Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.”
Buna göre, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları (Nazım İmar Planı, Uygulama İmar Planı ve Mevzi İmar Planı) içerisinde kalan, ancak yerleşim yeri olarak işgal edilmesi nedeniyle mera vasfıyla kullanımının teknik olarak mümkün olmadığı tespit edilen orta malı taşınmaz malların, valiliğin vasıf değişikliğini ve tescilini içeren yazısı üzerine, kadastro müdürlüğünce tescil bildirimi düzenlenir, tapu sicil müdürlüğünce de Özel Sicilindeki kayıtlarına revizyon gösterilmek suretiyle tapu kütüğünde Hazine adına tescili sağlanır.
b) Köy Yerleşme Planı Kapsamında Kalan Yerler
5178 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, 18/03/1924 tarih, 442 sayılı Kanunun ek 12 nci maddesi, “Köy yerleşme planında konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan seyrangâh, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardan, 4342 sayılı Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarınca incelenmesine müteakip mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler köy yerleşme plânının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder.
Ancak, bu madde kapsamında Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazların devri Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yapılır ve valilikçe köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, köy yerleşme planında; konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan seyrangah, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmaz mallar ile mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler, köy yerleşim planının onayı ile bu vasıflarını kaybettiklerinden, onaylanmak suretiyle kesinleşen köy yerleşim planı içinde kalan bu nitelikteki yerlerin Hazine adına tescilleri yapılır, bilahare de valiliğin talebi halinde tashihen ilgili köy tüzel kişiliği adına tescil edilmelidir.
Maliye Bakanlığının uygun görüşü valilikçe alınacağından, köy tüzel kişiliği adına yapılacak tescil sırasında, ayrıca Maliye Bakanlığının uygun görüş yazısının aranılmasına gerek yoktur. Ancak, tescili müteakip, mahalli maliye kuruluşu ile mera komisyonuna bilgi verilmelidir.
c) Afete Maruz Kalan yerlerde Uygulama
5178 sayılı Kanunun 7 ncı maddesiyle, 15/05/1959 tarih, 7269 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi, “1 inci maddede öngörülen afetlerle ilgili olarak yeni yerleşim alanları sağlanması amacıyla mera vasfı taşıyan yerlerin tahsis amacı, 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre değiştirilerek, Hazine adına arsa olarak tescil ettirilir. Bu arsalar, tescil tarihi itibarıyla öngörülen amaçla kullanılmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu nedenle, afete maruz kalan bölgelerde, 7269 sayılı Kanun kapsamında yeni yerleşim bölgesi için belirlenen saha içerisinde kalan, mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında tahsis ve vasıf değişikliğini içeren valilik yazısına istinaden “Arsa” vasfıyla Hazine adına tescillerinin yapılması gerekmektedir.
d) Turizmi Teşvik Kanunu Kapsamında Kalan Yerlerde Uygulama
5178 sayılı Kanunun 8 ncı maddesiyle, 12/03/1982 tarih, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun ek 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrası, “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kışlakların tahsis amacı 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre değiştirilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerlerinin, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında valiliğin vasıf değişikliğine ilişkin yazısı ile vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilmesi gerekmektedir.
TKGM. nün 29/Mayıs/1998 tarih 1998/6 (1543) sayılı genelgesi ile 1/Mart/1999 tarih B021TKG0100001-074/97-498 sayılı genelgesinde; 4342 sayılı Mera Kanununun yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş imar planı (Nazım İmar planı, Uygulama İmar Planı ve Mevzi İmar Planı) kapsamına alınmış mera, yaylak ve kışlak gibi orta malı taşınmaz mallar hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun mülga 11/4 maddesinin uyarınca vasıflarının plandaki kullanım amacı doğrultusunda tescil edileceği belirtilmiş ise de, 5178 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayılı Mera Kanuna eklenen geçici 3 üncü madde ile, Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları kapsamında kalan meralar için istisna hüküm getirilmiş olduğundan, söz konusu 29/Mayıs/1998 tarih 1998/6 (1543) sayılı genelge ile 1/Mart/1999 tarih B021TKG0100001-074/97-498 sayılı genelge, 28/Eylül/2004 tarih, 2004/16 (1587) sayılı genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu nedenle, mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlak alanları, harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta malı taşınmaz malların vasıf ve tahsis amacı değişikliklerine yönelik kamu kurum ve kuruluşlarından gelecek talepler karşılanırken, mutlaka valiliğin vasıf ve tahsis amacı değişikliğine izin veren yazısı aranmalı aksi takdirde talep reddedilmelidir.
Ancak, 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları İle Transit Geçişine Dair Kanunun 8 inci maddesinin (f) fıkrası ile, 4342 sayılı Mera Kanuna istisna getirilmiş olduğundan, Bakû-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi güzergahında bulunan mera, çayır, yaylak ve kışlak gibi orta malı taşınmaz malların (Bunlar özel siciline kayıtlı olsun veya olmasın) petrol boru hattı kapsamında kalan kısımları için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının talebiyle vasıfları değiştirilerek tapu kütüğünde Hazine adına tescilleri yapılacak ve tescil işleminden sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının mahalli kuruluşlarına bilgi verilecektir. (TKGM. 4 Haziran 2002 tarih, 1855 sayılı genelge)
* Kamunun halen yararlanmakta olduğu yol, meydan, köprü ve ark gibi orta malı taşınmaz mallar, teknik yönetmeliğindeki özel işaretleriyle paftasında gösterilir. Bu gibi yerlere ada ve parsel numarası verilmeyeceği gibi, kadastro tutanağı da düzenlenmez.
* DSİ. tarafından kamulaştırma suretiyle açılan sulama kanalları ve tahliye yolları ile, Devlet Demiryolları güzergahı tescile tabi olduklarından sınırlandırılıp kayıt ve belgelerine göre bu kuruluşların adına tespiti yapılır.
İLGİLİ GENELGE;
T.C.
BAYINDIRLIK VE ISKAN BAKANLIGI
TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ
Tasarruf Islemleri Dairesi Baskanligi
Sayi : B.09.1.TKG0100001-073/ 28/Eylül/2004
Konu : Mera Kanunu degisikligi
Genelge No: 1587
2004/16
TAPU VE KADASTRO …. BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE
…….. TAPU SICIL MÜDÜRLÜGÜNE
…….. KADASTRO MÜDÜRLÜGÜNE
ILGI: a) 29/Mayis/1998 tarih, B021TKG0100002-073/1543 (1998/6) sayili genelge.
b) 1/Mart/1999 tarih, B021TKG0100001-074/97-498 sayili genelge.
c) 27/Haziran/2003 tarih, B.09.1.TKG0100001-074/154-2196 sayili genelge.
d) 7/Mayis/2004 tarih, B.09.1.TKG0100001/074/174-19l9 sayili genelge.
e) 14/Ekim/1996 tarih, B021TKG0100000-073/1534 (1996/6) sayili genelge.
f) 13/Nisan/1989 tarih, 4-1-1-7/1496 sayili genelge.
g) 13/Aralik/2002 tarih, B.09.1.TKG013002-073/8846 sayili genelge.
h) 17/Haziran/2002 tarih, B021TKG0100001-074/132-2024 sayili genelge.
25/Subat/1998 tarih, 4342 Sayili Mera Kanununun Idaremizi ilgilendiren hükümleri, ilgi (a ve b) genelge ile, “Harman Yeri” nitelikli tasinmaz mallarin vasfinin ne sekilde degistirilecegi de ilgi (d) genelge ile açikliga kavusturulmustu.
Bu kerre, Resmi Gazetenin 8/Haziran/2004 tarih, 25486 sayili nüshasinda yayimlanarak yürürlüge konulan 5178 sayili Kanunla, Mera Kanunu ile Bazi Kanunlarda degisiklik yapilmis oldugundan, bu degisiklik dikkate alinarak Mera Kanunu uygulamalarinin Idaremizi ilgilendiren yönleri asagidaki sekilde yeniden düzenlenmistir.
1- Mera Komisyonlarinin Teskili
Söz konusu Kanunun 6 nci maddesinde; mera, yaylak ve kislaklarin tespit, tahdit ve tahsisinin Tarim ve Köyisleri Bakanliginca yapilacagi, bu amaçla vali yardimcisinin baskanliginda mera komisyonu kurulacagi, bu komisyona kadastro müdürlügünden de bir teknik elemanin üye olarak istirak edecegi, ayrica, il merkezi ve ilçelerde komisyona bagli olarak “Teknik Ekipler” olusturulacagi ve bu ekiplere kadastro müdürlügünden bir teknik elemanin katilacagi hükmü yer almaktadir.
Bu nedenle, valiliklerin “Mera Komisyonu” ve “Teknik Ekip” olusturmak amaciyla yapacaklari teknik eleman talepleri, kadastro müdürlüklerince karsilanacaktir.
2- Mera, Yaylak ve Kislaklar ile Ilgili Bilgi ve Belgelerin Verilmesi
4342 sayili Kanunun 5 inci maddesinde; mera, yaylak ve kislak olarak tahsis edilecek yerler sayilmis, 8 inci maddesinin son fikrasinda da, bu gibi yerlerle ilgili bilgi ve belgelerin tapu sicil müdürlükleri ve diger kuruluslar tarafindan en kisa sürede Mera Komisyonuna verilecegi belirtilmistir.
Bu itibarla, mera, yaylak ve kislaklarin tespitine yönelik Mera Komisyonlarinca, kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinden istenecek bilgi ve belgeler en kisa sürede bu komisyonlara gönderilecektir.
Bu Kanun uygulamalarina iliskin verilecek bilgi ve belgeler ile kontrollük hizmetlerinde, ilgi (g) genelge eki 13/Aralik/2002 tarihli protokol hükümlerine uyulacaktir.
3- Mera, Yaylak ve Kislaklarin Tespiti, Tahdidi ve Tescili
4342 sayili Kanunun 7 nci maddesi, "… 3402 Sayili Kadastro Kanunu uyarinca programa alinan yerler, çalismalarin baslamasindan en az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügünce, Bakanliga bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafindan mera, yaylak ve kislaklarin tespit ve tahdidi yapilarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügüne intikal ettirilir.
Komisyonlar, yukarida belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit islemlerini yapmadigi takdirde, bu islemler, 3402 Sayili Kadastro Kanunu hükümlerine göre kadastro komisyonlarinca gerçeklestirilir." ,
Kanunun 10 uncu maddesi ise, "Mera, yaylak ve kislak olarak tespit ve tahdit edilen yerlerin haritalarinin birer örnegi, ilgili tapu sicil müdürlügüne gönderilir.
Kadastro gören yerler, 3402 Sayili Kadastro Kanununun 16 nci maddesinin (B) bendine göre düzenlenen özel siciline kaydedilir.
Birden fazla il veya ilçenin sinirlari içinde kalan mera, yaylak ve kislaklar, idari sinirlari içerisinde kaldigi yerin Tapu Sicil Müdürlügündeki özel siciline kaydedilir.
Komisyonlarca, kadastro görmeyen yerlerde tespit, tahdit ve tahsisi yapilan mera, yaylak ve kislaklar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügünce özel siciline kaydedilmek üzere Tapu Sicil Müdürlüklerine bildirilir." hükmündedir.
Buna göre;
• Kadastrosuna Baslanacak Köy veya Mahalle Birimlerinde:
Yasada öngörülen 4 aylik süre; ilgi (g) genelge eki, 13/Aralik/2002 tarihli protokolün 12 nci maddesi uyarinca, kadastro müdürlüklerinin mera komisyonlariyla birlikte düzenledikleri “ zamanlama plani” nda her birim için belirlenen tarihten itibaren baslamaktadir.
Kadastro çalismasi yapilacak köy veya mahallede bulunan mera, yaylak ve kislaklarin, zamanlama planiyla belirlenen tarihten itibaren 4 aylik süre içinde Mera Komisyonlarinca tespit ve tahdidi yapilmak suretiyle harita ve belgeleri kesinlestirilmeden Idaremize intikal ettirilmesi halinde, kadastro ekibince bu belgeler dikkate alinmak suretiyle mera, yaylak ve kislaklarin ölçü ve tespiti yapilacak, gerektiginde, (Komisyondan gelen haritalarda belirtilen sinir isaretlerinin zeminde bulunamamasi halinde) mera komisyonlarindan bu yerlerin sinirlarinin zeminde gösterilmesi istenecektir.
Sayet, Mera Komisyonlarinca 4 aylik süre içerisinde tespit ve tahdit islemleri yapilmamasi durumunda, 3402 Sayili Kadastro Kanunu hükümleri uyarinca olusan kadastro komisyonunca yapilacak belirlemeye göre, mera, yaylak ve kislaklarin kadastro ekiplerince ölçü ve tespiti yapilacaktir.
Söz konusu yerlerin aski ilani sonucunda kadastrolari kesinlestiginde, ilgi (f) genelge uyarinca Kamu Orta Mallari Siciline (Özel Siciline) kaydi yapilacaktir.
Mera Komisyonlarinca, yapilan tespit ve tahdit çalismalari, kadastro çalismalarina baslanilmadan önce tamamlanmis ve 4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinmak suretiyle kesinlestirilerek, Özel Siciline kaydi yapilmis olan, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlarinin mera komisyonlarinca düzenlenmis olan haritalarindaki dis sinirlari, 3402 sayili Kanuna göre yapilacak kadastro çalismalari sirasinda, zemine uygulanmak suretiyle kadastro paftasina islenecek ve mücavirindeki tasinmaz mallarin sinirlari buna göre belirlenecektir.
4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinarak kesinlestirilen mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari için kadastro çalismasi yapilmayacagindan kadastro tutanagi düzenlenmeyecek ve aski ilanina da alinmayacaktir. Bu durumdaki yerlere, siniri içerisinde kaldigi adanin son parsel numarasi verilecek ve Özel Sicilindeki kaydi ile fen klasörüne ada ve parsel numarasi islenecektir.
• Kadastrosu Tamamlanmis veya Henüz Kadastroya Açilmamis Köy veya Mahalle Birimlerinde:
Mera komisyonlarinca, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alani olarak tespit ve tahdidi yapilmis (kadastrosu tamamlanmis yerlerde 4342 sayili Kanunun 5/b-c maddelerine göre) ve 4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesine göre aski ilanina alinmak suretiyle kesinlestirilmis yerlere ait harita ve belgeler Idaremize intikal ettirildiginde; öncelikle, bu haritalar ile haritanin yapimina iliskin ölçü degerleri ve belgelerin, yürürlükteki teknik esaslara (Tescile Konu Harita ve Planlar Yönetmeligi ile Büyük Ölçekli Haritalarin Yapim Yönetmeligi) uygun düzenlenip düzenlenmedigi kontrol edilerek uygunlugu belirlendikten (Uygun olmayanlar eksiklikleri tamamlanmak üzere gerekçeli olarak iade edilir.) sonra, bu yerlerin, siniri içinde kaldigi ilçenin tapu sicil müdürlügündeki Özel Siciline kaydi yapilacaktir.
Sayet, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari birden fazla il veya ilçenin idari sinirlari içinde kalmasina ragmen mera komisyonunca idari sinirlara göre bir ayirma islemi yapilmamis ise, öncelikle Tarim Il Müdürlügüne bu yerin idari sinirina göre bölünüp bölünemeyecegi veya hangi il veya ilçenin Özel Siciline islenmesi gerektigi sorulacak ve alinacak cevapta belirtilen il veya ilçedeki Özel Sicile kaydedilecektir.
Tarim Il Müdürlügünce herhangi bir görüs bildirilmez veya idari sinira göre parçalara ayrilmasina izin verilmezse, Tapu Sicil Tüzügünün 8 inci maddesi hükmüne göre;
Büyük parçasinin siniri içinde kaldigi köy veya mahalle adiyla Özel Siciline kaydi saglanacak ve kaydin düsünceler sütununada hangi köy veya mahallelerle ilgili oldugu yolunda belirtme yapilacaktir.
Birden fazla il veya ilçenin idari sinirinda kalmasi durumunda ise, siniri içinde kaldigi il veya ilçelere ait Özel Sicile kaydi yapilarak aralarinda irtibat kurulacaktir.
Daha önce özel sicilinde mera, yaylak ve kislak olarak kayitli yerlerin; mera komisyonlarinca yapilan tahsis islemi sirasinda, 4342 sayili Kanunun 5/b maddesi kapsaminda Devletin hüküm ve tasarrufu altinda olan veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan yerlerden mera,
yaylak ve kislak olarak faydalanilacak yerler ile 5/c maddesi kapsaminda bu amaçla kamulastirilan yerler katilmak suretiyle sinirlarinda genisletilme yapilmis ise, 5/b ve 5/c maddeleri kapsaminda ilave yapilan yerler için kadastro müdürlügünce tescil bildirimi düzenlenmek suretiyle önceki mera parseli ile ihdas ve kamulastirma islemi sonucu olusan kisimlarla tevhit yapilacak ve kayitlarina gereken revizyon verilecektir.
4- Mera, Yaylak ve Kislaklara Iliskin Tahsis Kararlarinin Tescili
4342 sayili Kanunun 13 üncü maddesinde; 30 günlük ilan süresi içerisinde hakkinda dava açilmayan “Mera Komisyonu” kararlarinin kesinlesecegi ve bu kararlarin tapu siciline gönderilerek özel siciline kaydedilecegi, 15 inci maddesinde de tahsis kararlarindaki degisikliklerin Özel Sicile islenecegi hükmü yer almaktadir.
Mera komisyonlarinin kesinlesmis “Tahsis karari” ile “Tahsis karari degisiklikleri” tescil için tapu sicil müdürlüklerine gönderildiginde, talep yevmiye'ye kaydedilmek suretiyle tahsise konu orta mali tasinmaz malin Özel Sicilindeki kaydina islenecektir.
5- Mera, Yaylak ve Kislaklarin Tahsis Amacinin Degistirilmesi
4342 sayili Kanunun 5178 sayili Kanunun 3 üncü maddesiyle degisik 14 üncü maddesi; “Tahsis amaci degistirilmedikçe mera, yaylak ve kislaktan bu Kanunda gösterilenden baska sekilde yararlanilamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kislak olarak tahsis edilmis olan veya kadimden beri bu amaçla kullanilan arazilerden;
a) Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanliginin talebi üzerine, 3213 sayili Maden Kanunu ve 6326 sayili Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,
b) Kültür ve Turizm Bakanliginin talebi üzerine, turizm yatirimlari için zaruri olan,
c) Kamu yatirimlari için gerekli bulunan,
d) Köy yerlesim yeri ile uygulama imar plâni veya uygulama plânlarina ilave imar plânlarinin hazirlanmasi, toprak muhafazasi, gen kaynaklarinin korunmasi, millî park ve muhafaza ormani kurulmasi, dogal, tarihi ve kültürel varliklarin korunmasi, sel kontrolü, akarsular ve kaynaklarin düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan,
e) 442 sayili Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsaminda kullanilmak üzere ihtiyaç duyulan,
• Ülke güvenligi ve olaganüstü hal durumlarinda ihtiyaç duyulan,
• Dogal afet bölgelerinde yerlesim yeri için ihtiyaç duyulan,
Yerlerin, ilgili müdürlügün talebi, komisyonun ve defterdarligin uygun görüsü üzerine, valilikçe tahsis amaci degistirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adina, vakif meralarinin tescilleri ise vakif adina yaptirilir.
Birinci fikranin (a) bendi kapsaminda basvuruda bulunan isletmeciler ile (c) bendi kapsaminda basvuruda bulunan kamu kurumlari faaliyetlerini çevreye ve kalan mera
alanlarina zarar vermeyecek sekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfina getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiginde; 3083 sayili Sulama Alanlarinda Arazi Düzenlemesine Dair Tarim Reformu Kanununun uygulanmasini Bakanliktan talep edebilir ve köy veya belediyelerde toplulastirma projeleri uygulatabilir.
Durum ve sinifi çok iyi, iyi ve orta ile arazi kullanim kabiliyet sinifi bir, iki, üç olan mera, yaylak ve kislaklarda birinci fikranin (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amaci degisikligi yapilamaz.
Bu Kanun kapsaminda, 3213 sayili Maden Kanunu ve 6326 sayili Petrol Kanunu hükümlerine göre arama ve isletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlikça çikartilacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarinin tahsis amaci degisikliginde bu madde hükümleri uygulanir.” hükmündedir.
Buna göre; mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarinin tahsis amacini degistirme ve tapuya tescil ettirme yetkisi, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüsü alinmak suretiyle valiliklere verilmis oldugundan, bu yerlerin 4342 sayili Mera Kanununun 14 üncü maddesi kapsaminda tahsis amacinin (vasfinin) degistirilmesi ve tapuya tescilinin saglanmasina yönelik valiligin vasif degisikligi yazisi Idaremize intikal ettiginde, kadastro müdürlüklerince tescil bildirimi düzenlenmek ve kamu orta mali tasinmaz malin Özel Sicilindeki kaydina gerekli revizyon verilmek suretiyle tapu kütügünde Hazine adina, sayet vakfa ait ise vakfi adina tescili yapilacak ve sonucundan, mahalli maliye kurulusu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
Tahsis amaci degisikliklerinde, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüsünü almak valiligin sorumlulugunda bulundugundan, kamu orta mali tasinmaz mallarin vasiflarinin degistirilerek tescili yönünde kamu kurum ve kuruluslarindan gelecek taleplerde, talep yazisi ekinde valiligin vasif degisikligine iliskin yazisinin gönderilmesi yeterli olup, ayrica, mera komisyonu ve defterdarligin uygun görüs yazilari aranmayacaktir.
Vasif degisikligi, kamu orta mali tasinmaz malin bir kismina yönelik ise, yani ayirma (ifraz) islemini de gerektiriyorsa, Mera Kanununun 9 uncu maddesinin son fikrasi ve ilgi (g) genelge eki, 13/Aralik/2002 tarihli protokol geregince ayirma haritasi mera komisyonlarinca yapilacak/ yaptirilacak, kadastro müdürlüklerince de bu haritanin yürürlükteki teknik esaslara göre kontrolünü müteakip (uygunlugu halinde) tescil bildirimi düzenlenerek tescil islemi için tapu sicil müdürlügüne gönderilecektir.
Tapu sicil müdürlügünce, vasif degisikligine konu kismin tescil bildirimindeki niteligi ve yüzölçümüyle tapu kütügüne tescili yapilacak ve Özel Sicilindeki kaydina da revizyon verilecektir.
Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fikrasinin (a ve c) bendi kapsaminda tahsisi yapilmis olan yerler, tahsis süresi bitiminde mera komisyonunun talebiyle tapu kütügünden terkin edilerek Özel Sicile kaydi yapilacak ve sonucundan mahalli maliye kurulusuna bilgi verilecektir.
6- Mera, Yaylak ve Kisliklarin Imar Plani Kapsamina Alinmasi
a- 3.5.1985 tarih ve 3194 Sayili Imar Kanununun 11 inci maddesinin 4 üncü fikrasi "Hazirlanan imar plani sinirlari içindeki kadastral yollar, meydanlar ile meralar , imar planinin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybederek, onaylanmis imar plani karari ile getirilen
kullanma amacina konu ve tabi olurlar." seklinde iken, bu fikra, 4342 sayili Mera Kanununun 35 inci maddesi ile, " Hazirlanan imar plani sinirlari içindeki kadastral yollar ile meydanlar, imar
planinin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybederek, onaylanmis imar plani karari ile getirilen kullanma amacina konu ve tabi olurlar ." seklinde degistirilerek, meralar madde metninden çikarildigindan, valilik ve belediyelerin meralari re'sen imar plani kapsamina alma yetkileri kaldirilmis, Kanunun 14 üncü maddesiyle de meralarin imar plani kapsamina alinmadan önce, tahsis amacinin (vasfinin) degistirilerek Hazine adina tescillerinin yapilmasi öngörülmüstür.
Bu nedenle; mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mali tasinmaz mallarin imar plani siniri içerisinde kalmasi durumunda, imar uygulamasini yapacak kurumca bu yerlerin öncelikle 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda vasiflarinin degistirilerek, Hazine adina tapuya tescillerinin saglattirilmasi gerekmektedir.
b- 5178 sayili Kanunun 5 inci maddesiyle, 4342 sayili Mera Kanuna asagidaki geçici 3 üncü madde eklenmistir.
“ Geçici Madde 3- Belediye ve mücavir alan sinirlari içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinlesen imar plânlari içerisinde yerlesim yeri olarak isgal edilerek mera olarak kullanimi teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amaci degistirilerek Hazine adina tescilleri yapilir. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilmis olanlarin dava konusu olup olmadigina bakilmaksizin ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adina tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kisilere tescil edilmis tasinmazlara iliskin açilan davalardan, emlak ve rayiç bedellerin toplaminin yarisi üzerinden tasinmazlarin halen maliki olan kisilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydiyla vazgeçilir. Evvelce açilan davalarda Hazine lehine kesinlesen kararlara konu tasinmazlarin tapulari ayni esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçilarina devredilir .”
Buna göre, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlari (Nazim Imar Plani, Uygulama Imar Plani ve Mevzi Imar Plani) içerisinde kalan, ancak yerlesim yeri olarak isgal edilmesi nedeniyle mera vasfiyla kullaniminin teknik olarak mümkün olmadigi tespit edilen orta mali tasinmaz mallarin, valiligin vasif degisikligini ve tescilini içeren yazisi üzerine, tescil bildirimi düzenlenmek ve Özel Sicilindeki kayitlarina revizyon gösterilmek suretiyle tapu kütügünde Hazine adina tescili yapilacaktir.
1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlarin tescili sirasinda, Hazine adina tescil edilmesi gereken bu yerlerden belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilenler varsa, bunlarin dava konusu olup olmadigina bakilmaksizin ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir hükmü nedeniyle, 1/Ocak/2003 tarihinden önce kesinlesen imar planlarinin tescili sirasinda, Hazine yerine belediye veya kamu kurum ve kuruluslari adina tescil edilmis tasinmaz mallara yönelik talepler karsilanacaktir. Ancak, Hazinece açilan tapu iptali davasi nedeniyle kaydina ihtiyati tedbir serhi konulmus ise, öncelikle bu serhin, tedbir kararini veren mahkemenin yazisina istinaden terkini saglanacaktir.
Diger taraftan, maddede; Hazine adina tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kisiler adina tescili yapilmis tasinmaz mallarla ilgili olarak, Hazinece açilmis davalardan, halen o tasinmaz malin maliki bulunanlarca emlak ve rayiç bedelleri toplaminin yarisi üzerinden tespit edilecek bedelin Hazineye ödenmesi kosuluyla açilan davalardan vazgeçilecegi hükmü yer aldigindan, bu
durumdaki tasinmaz mallarla ilgili olarak Hazinece açilan davalar nedeniyle kayitlarina ihtiyati tedbir serhi koydurulmus ise, ihtiyati tedbir koyduran mahkemelerin yazisina istinaden terkinleri yapilacaktir. Tespit edilecek bedel, davadan vazgeçilmeden önce Hazineye ödenmis olmasi gerektiginden, bedelin ödenip ödenmedigi hususunda ayrica bir arastirma yapilmasina gerek bulunmamaktadir
Evvelce, gerçek ve tüzel kisiler adina tescilli iken, açilan davalar sonucu Hazine adina tescil edilmis tasinmaz mallarin, bu madde kapsaminda defterdarlik veya malmüdürlügünün talebine istinaden önceki maliklerine veya kanuni mirasçilarina yapilacak devir islemi sirasinda resmi senet düzenlenecektir. Ayrica, ilgi (h) genelge uyarinca islem sirasinda taraflardan tapu harci tahsili yapilmayacak, sadece alicidan Döner Sermaye Ücreti tahsil edilecektir.
c) Köy Yerlesme Plani Kapsaminda Kalan Yerler
5178 sayili Kanunun 6 nci maddesiyle, 18/03/1924 tarih, 442 sayili Kanunun ek 12 nci maddesi, “Köy yerlesme planinda konut alani ve köy genel ihtiyaçlarina ayrilan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altinda bulunan seyrangâh, yol ve panayir yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmazlardan, 4342 sayili Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarinca incelenmesine müteakip mera, yaylak ve kislak ile otlak ve çayir olarak yararlanilamayacagi anlasilan yerler köy yerlesme plâninin onayi ile bu vasiflarini kendiliginden kaybeder.
Ancak, bu madde kapsaminda Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmazlarin devri Maliye Bakanliginin görüsü alinmak suretiyle yapilir ve valilikçe köy tüzel kisiligi adina tapuya tescil edilir.” seklinde degistirilmistir.
Buna göre, köy yerlesme planinda; konut alani ve köy genel ihtiyaçlarina ayrilan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altinda bulunan seyrangah, yol ve panayir yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemis tasinmaz mallar ile mera, yaylak ve kislak ile otlak ve çayir olarak yararlanilamayacagi anlasilan yerler, köy yerlesim planinin onayi ile bu vasiflarini kaybettiklerinden, onaylanmak suretiyle kesinlesen köy yerlesim plani içinde kalan bu nitelikteki yerlerin Hazine adina tescilleri yapilacak, bilahare de valiligin talebi halinde tashihen ilgili köy tüzel kisiligi adina tescil edilecektir.
Maliye Bakanliginin uygun görüsü valilikçe alinacagindan, köy tüzel kisiligi adina yapilacak tescil sirasinda, ayrica Maliye Bakanliginin uygun görüs yazisinin aranilmasina gerek yoktur. Ancak, tescili müteakip, mahalli maliye kurulusu ile mera komisyonuna bilgi verilecektir.
7) Afete Maruz Kalan yerlerde Uygulama
5178 sayili Kanunun 7 nci maddesiyle, 15/05/1959 tarih, 7269 sayili Kanunun ek 9 uncu maddesi, “1 inci maddede öngörülen afetlerle ilgili olarak yeni yerlesim alanlari saglanmasi amaciyla mera vasfi tasiyan yerlerin tahsis amaci, 4342 sayili Mera Kanunu hükümlerine göre degistirilerek, Hazine adina arsa olarak tescil ettirilir. Bu arsalar, tescil tarihi itibariyla öngörülen amaçla kullanilmak üzere Bayindirlik ve Iskan Bakanligina tahsis edilmis sayilir.” seklinde degistirilmistir.
Bu nedenle, afete maruz kalan bölgelerde, 7269 sayili Kanun kapsaminda yeni yerlesim bölgesi için belirlenen saha içerisinde kalan, mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mali tasinmaz mallarin, 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda vasif degisikligini içeren valilik yazisina istinaden “ Arsa” vasfiyla Hazine adina tescillerinin yapilmasi gerekmektedir.
8 ) Turizmi Tesvik Kanunu Kapsaminda Kalan Yerlerde Uygulama
5178 sayili Kanunun 8 nci maddesiyle, 12/03/1982 tarih, 2634 sayili Turizmi Tesvik Kanununun ek 4 üncü maddesinin 2 nci fikrasi, “Kültür ve turizm koruma ve gelisim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kislaklarin tahsis amaci 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayili Mera Kanunu hükümlerine göre degistirilir.” seklinde degistirilmistir.
Buna göre, kültür ve turizm koruma ve gelisim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kislaklar ile umuma ait çayir ve otlak alanlari, harman yeri, panayir, sivat ve eyrek yerlerinin, 4342 sayili Mera Kanunu kapsaminda valiligin vasif degisikligine iliskin yazisi ile vasfi degistirilerek Hazine adina tescil edilmesi gerekmektedir.
9 - Mera, Yaylak ve Kislaklar Içindeki Tapulu Yerler
Kanunun 16 nci maddesi, “ Komisyonlar, köy ve belediyelere tahsisli veya kadimden beri bu amaçla kullanilan mera, yaylak ve kislaklar üzerinde zilyetlik yoluyla hasim gösterilmeksizin yapilmis bulunan tescillerin iptalini saglamak üzere, durumu Hazineye ihbar etmekle yükümlüdürler. ” hükmündedir.
Bu nedenle, mera komisyonlarinin, mera parselleri içerisinde kalan özel mülkiyet konusu tasinmaz mallarla ilgili bilgi ve belge istemlerine iliskin talepleri, Kanunun 8 inci maddesi uyarinca kadastro ve tapu sicil müdürlüklerince karsilanacak ve bu konuda mera komisyonlarina yardimci olunacaktir.
10- Yürürlükten Kaldirilan Kanun Maddeleri
4342 Sayili Mera Kanununun 36 nci maddesiyle;
a) 17/Ekim/1983 tarih ve 2924 Sayili Orman Köylülerinin Desteklenmesi Hakkinda Kanunun 10 uncu maddesi,
b) 22/Kasim/1984 tarih ve 3083 Sayili Sulama Alanlarinda Arazi Düzenlenmesine Dair Tarim Reformu Kanununun 15 inci maddesi,
c) 26/Subat/1985 tarih ve 3155 Sayili Tarim Reformu Genel Müdürlügünün Kurulus ve Görevleri Hakkinda Kanunun 8 inci maddesinin (d) bendi ve 10 uncu maddesinin (c) bendi,
d) 9/Mayis/1985 tarih ve 3202 Sayili Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü Teskilat ve Görevleri Hakkinda Kanunun 9 uncu maddesinin (d) bendi,
e) 7/Ramazan/1274 tarihli Kanunname-i Arazinin 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105 inci maddeleri,
Yürürlükten kaldirilmistir.
12- Yürürlükten Kaldirilan Genelgeler
a- Ilgi ( a,b ve d ) genelgeler,
b- Ilgi ( c ) genelgenin bu genelgeye aykiri hükmü,
c- Ilgi ( e ) genelgenin, “ B/b ” maddesinin ( 3) üncü fikrasi ile ayni genelgenin " D " maddesi,
Yürürlükten kaldirilmistir.
Bilgi edinilmesini ve bildiris uyarinca uygulama yapilmasini rica ederim.
M.Zeki ADLI
Genel Müdür V.
Ticari işletmeye dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanmasında KDV yok
Ticari işletmeye dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanmasında KDV yok
1- Ticari İşletmeye Dahil Olmayan Gayrimenkullerin Kiralanmasının KDV’den İstisna Olduğu
İşletmeye dahil bulunmayan mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 3/f bendine göre vergi konusuna girmektedir. Bunun yanında 17. maddenin 4/d bendi ile iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin (arazi, bina ve bunlarla birlikte kiralanan mütemmim cüzü ve teferruatı, voli mahalleri ve dalyanlar ile gayrimenkul olarak tapu siciline tescil edilen haklar) kiralanması işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Konu ile ilgili olarak 1, 30 ve 31 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Ticari veya zirai faaliyet kapsamına girmeyen ve gayrimenkuller dışında kalan Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde sayılan diğer mal ve hakların kiralanması işlemi her kim tarafından kiraya verilirse verilsin katma değer vergisine tabi olacak.
Ancak, vergi idaresi, 1 Seri No.lu Tebliği’ndeki açıklamasının aksine, voli mahalli ve dalyanlar, taş, kum, çakıl ve toprak ocakları ile su ürünü istihsal yerlerinin kiralanmasında, bir gayrimenkul kiralaması değil, işletme hak kiralaması olduğu ve KDV’ye tabi tutulması gerektiği görüşündedir.
Konu hakkında verilen bir özelgede;
‘Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-f bendinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri, bu kiralamanın ticari, zirai, mesleki faaliyet çerçevesinde yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın verginin konusuna alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun’un 17/4-d maddesinde iktisadi işlemlere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.
Voli mahalli ve dalyanlar gibi su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde bir gayrimenkul kiralaması değil, bu yerlerdeki su ürün istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun sözü edilen 17/4-e maddesindeki istisnanın uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre, su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemleri katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu yerleri kiraya verenlerin başka faaliyetleri dolayısıyla katma değer vergisi mükellefiyetlerinin bulunması halinde, kiralama işlemlerine ait katma değer vergisi, bu faaliyetlerle birlikte beyan edilecektir. Su ürünleri istihsal yerlerini kiraya verenlerin mükellefiyetlerinin bulunmaması halinde, mükellefiyetleri tesis edilecek ve kiralama işlemleri ile ilgili katma değer vergilerinin beyanı sağlanacaktır.’
şeklinde görüş bildirilirken (MB’nin, 06.10.1994 tarih ve B.07.0 GEL.0.60/17-1483/68144 sayılı Özelgesi), diğer bir Özelgede,
‘Voli mahalli ve dalyanlar gibi su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde bir gayrimenkul kiralanması değil, bu yerlerdeki su ürün istihsal hakkının kiralanması söz konusudur.
Öte yandan taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiralanması işleri de voli mahalleri ve dalyanlarda olduğu gibi gayrimenkul kiralanması olarak değil üretim hakkının kiralanması işlemi olarak değerlendirileceğinden, bu yerlerin kiralanmasında da Kanun’un 17/4-d maddesindeki istisna uygulanmayacak ve kiralama işlemi Katma Değer Vergisine tabi tutulacaktır.’
şeklinde görüş açıklanmıştır. (MB’nin, 15.11.1994 tarih ve 76117 sayılı Özelgesi)
2- Hazine’ce Yapılan İrtifak Hakkı Tesisi İşleminin KDV’den İstisna Olduğu
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17/4. maddesine 01.08.2004 tarihinden geçerli olmak üzere, 5228 sayılı Kanunla eklenen (p) bendine göre, Hazine’ce yapılan irtifak hakkı tesisi işlemleri KDV’den istisnadır. Dolayısıyla, anılan tarihten itibaren Hazine’ce yapılacak irtifak hakkı tesisi işlemleri nedeniyle KDV hesaplanmayacak.
3- Bankalarca Yapılan Gayrimenkul Kiralamalarının Katma Değer Vergisinden İstisna Olduğu
6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinde; Banka ve Sigorta şirketlerinin 10.6.1985 Tarihli 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paraların gider vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan hükümden de açıkça anlaşıldığı üzere, bankaların her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler sonucu lehlerine almış oldukları her türlü paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. Bu paranın bir banka muamelesi sonucu doğması şart değildir. Bankaların ister bankacılık, ister sair faaliyetlerden sağlanmış olsun bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına alınmış bulunmaktadır.
Dolayısıyla, bankalara ait gayrimenkullerin kiraya verilmesi halinde, lehlerine kalacak paraların, Banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması gerekir. Kiralama işlemi banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına girdiğinden Kanunun 17/4-e maddesi gereğince katma değer vergisinden istisna olacak.
Nitekim verilen bir özelgede,
‘Bankanın sahibi bulunduğu büroları kiralaması sonucu elde ettiği kira gelirlerinin BSMV’ye tabi olduğu, KDV’den istisna olduğu’belirtilmiştir. (MB’nin, 21.05.1998 tarih ve 18919 sayılı özelgesi)
1- Ticari İşletmeye Dahil Olmayan Gayrimenkullerin Kiralanmasının KDV’den İstisna Olduğu
İşletmeye dahil bulunmayan mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 3/f bendine göre vergi konusuna girmektedir. Bunun yanında 17. maddenin 4/d bendi ile iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin (arazi, bina ve bunlarla birlikte kiralanan mütemmim cüzü ve teferruatı, voli mahalleri ve dalyanlar ile gayrimenkul olarak tapu siciline tescil edilen haklar) kiralanması işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Konu ile ilgili olarak 1, 30 ve 31 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Ticari veya zirai faaliyet kapsamına girmeyen ve gayrimenkuller dışında kalan Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde sayılan diğer mal ve hakların kiralanması işlemi her kim tarafından kiraya verilirse verilsin katma değer vergisine tabi olacak.
Ancak, vergi idaresi, 1 Seri No.lu Tebliği’ndeki açıklamasının aksine, voli mahalli ve dalyanlar, taş, kum, çakıl ve toprak ocakları ile su ürünü istihsal yerlerinin kiralanmasında, bir gayrimenkul kiralaması değil, işletme hak kiralaması olduğu ve KDV’ye tabi tutulması gerektiği görüşündedir.
Konu hakkında verilen bir özelgede;
‘Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-f bendinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri, bu kiralamanın ticari, zirai, mesleki faaliyet çerçevesinde yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın verginin konusuna alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun’un 17/4-d maddesinde iktisadi işlemlere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.
Voli mahalli ve dalyanlar gibi su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde bir gayrimenkul kiralaması değil, bu yerlerdeki su ürün istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun sözü edilen 17/4-e maddesindeki istisnanın uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre, su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemleri katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu yerleri kiraya verenlerin başka faaliyetleri dolayısıyla katma değer vergisi mükellefiyetlerinin bulunması halinde, kiralama işlemlerine ait katma değer vergisi, bu faaliyetlerle birlikte beyan edilecektir. Su ürünleri istihsal yerlerini kiraya verenlerin mükellefiyetlerinin bulunmaması halinde, mükellefiyetleri tesis edilecek ve kiralama işlemleri ile ilgili katma değer vergilerinin beyanı sağlanacaktır.’
şeklinde görüş bildirilirken (MB’nin, 06.10.1994 tarih ve B.07.0 GEL.0.60/17-1483/68144 sayılı Özelgesi), diğer bir Özelgede,
‘Voli mahalli ve dalyanlar gibi su ürünleri istihsal yerlerinin kiralanması işlemlerinde bir gayrimenkul kiralanması değil, bu yerlerdeki su ürün istihsal hakkının kiralanması söz konusudur.
Öte yandan taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiralanması işleri de voli mahalleri ve dalyanlarda olduğu gibi gayrimenkul kiralanması olarak değil üretim hakkının kiralanması işlemi olarak değerlendirileceğinden, bu yerlerin kiralanmasında da Kanun’un 17/4-d maddesindeki istisna uygulanmayacak ve kiralama işlemi Katma Değer Vergisine tabi tutulacaktır.’
şeklinde görüş açıklanmıştır. (MB’nin, 15.11.1994 tarih ve 76117 sayılı Özelgesi)
2- Hazine’ce Yapılan İrtifak Hakkı Tesisi İşleminin KDV’den İstisna Olduğu
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17/4. maddesine 01.08.2004 tarihinden geçerli olmak üzere, 5228 sayılı Kanunla eklenen (p) bendine göre, Hazine’ce yapılan irtifak hakkı tesisi işlemleri KDV’den istisnadır. Dolayısıyla, anılan tarihten itibaren Hazine’ce yapılacak irtifak hakkı tesisi işlemleri nedeniyle KDV hesaplanmayacak.
3- Bankalarca Yapılan Gayrimenkul Kiralamalarının Katma Değer Vergisinden İstisna Olduğu
6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinde; Banka ve Sigorta şirketlerinin 10.6.1985 Tarihli 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paraların gider vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan hükümden de açıkça anlaşıldığı üzere, bankaların her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler sonucu lehlerine almış oldukları her türlü paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. Bu paranın bir banka muamelesi sonucu doğması şart değildir. Bankaların ister bankacılık, ister sair faaliyetlerden sağlanmış olsun bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına alınmış bulunmaktadır.
Dolayısıyla, bankalara ait gayrimenkullerin kiraya verilmesi halinde, lehlerine kalacak paraların, Banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması gerekir. Kiralama işlemi banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına girdiğinden Kanunun 17/4-e maddesi gereğince katma değer vergisinden istisna olacak.
Nitekim verilen bir özelgede,
‘Bankanın sahibi bulunduğu büroları kiralaması sonucu elde ettiği kira gelirlerinin BSMV’ye tabi olduğu, KDV’den istisna olduğu’belirtilmiştir. (MB’nin, 21.05.1998 tarih ve 18919 sayılı özelgesi)
‘Vergi Borcu Yoktur’ Yazısı İnternetten Alınacak!
Maliye Bakanlığı, gereksiz prosedürleri ortadan kaldıracak yeni bir adım attı. Geliştirilen sistem sayesinde kamu kuruluşları vatandaştan ‘vergi borcu yoktur’ yazısını istemeyecek. Borçla ilgili kontrol internetten yapılacak.
Teknolojiye ayak uyduran Maliye, iş dünyası başta olmak üzere vatandaşı rahatlatacak önemli bir adım attı. Yeni geliştirilen bir sistem sayesinde “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadı. İlk olarak Maliye Bakanlığı’nda uygulamaya geçen sisteme diğer kamu kurum ve kuruluşları da dahil oluyor. Örneğin İçişleri Bakanlığı’ndan ihale veya farklı bir alım sebebiyle herhangi bir alacağı olan işletme sahibinin işyeri Türkiye’nin hangi şehrinde olursa olsun “vergi borcu yoktur” yazısı almasına gerek kalmayacak. ‘SGB.Net’ sisteminden kontrolü yapıldıktan sonra herhangi bir belge getirmeden alacağını tahsil edebilecek.
Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘SGB.Net’ sistemi 30 kuruma devredilirken, Başbakanlık, Tarım Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarında tüm çalışmalar tamamlandı. Maliye tarafından geliştirilen sistem sayesinde vatandaş bürokrasiden kurtulurken, kamu ihalelerinde yaşanan iptal sorununun da önüne geçilmiş olacak. Geçmişte yaşanan ihale iptallerine dikkat çeken Maliye kaynakları, “Şimdiye kadar birçok ihale sırf bu yüzden iptal edildi. Örneğin işe başlarken “vergi borcu yoktur” yazısı talep edildi. İş tamamlandıktan sonra aradan geçen sürede ufak bir vergi borcu olduğu için ihale iptal edilebildi. Şimdi ise elektronik sistem sayesinde gereksiz prosedürler ortadan kalkmış olacak.” dedi.
Maliye Bakanlığı’na bağlı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından geçen yıl sonunda karar verilen harcama ve taahhüt süreçlerinin elektronik ortama aktarılması işlemi geçen ay tamamlandı. Uygulama birliği ile zaman ve işgücünden tasarruf sağlayan Harcama Yönetim Modülü sistemi faaliyetine başlandı. 81 ilde bulunan defterdarlığa gönderilen yazı ile 15 Mayıs 2009 tarihinden itibaren “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadığı belirtildi. Söz konusu uygulama kapsamında ulaşılan bilgiler sadece amacı çerçevesinde kullanılabilecek. Bilgilerin ilgili personel tarafından uygulama dışı veya uygunsuz kullanımı gibi hususlarda ise ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde işlem yapılacak.
ZAMAN
02.06.2009
Teknolojiye ayak uyduran Maliye, iş dünyası başta olmak üzere vatandaşı rahatlatacak önemli bir adım attı. Yeni geliştirilen bir sistem sayesinde “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadı. İlk olarak Maliye Bakanlığı’nda uygulamaya geçen sisteme diğer kamu kurum ve kuruluşları da dahil oluyor. Örneğin İçişleri Bakanlığı’ndan ihale veya farklı bir alım sebebiyle herhangi bir alacağı olan işletme sahibinin işyeri Türkiye’nin hangi şehrinde olursa olsun “vergi borcu yoktur” yazısı almasına gerek kalmayacak. ‘SGB.Net’ sisteminden kontrolü yapıldıktan sonra herhangi bir belge getirmeden alacağını tahsil edebilecek.
Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘SGB.Net’ sistemi 30 kuruma devredilirken, Başbakanlık, Tarım Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarında tüm çalışmalar tamamlandı. Maliye tarafından geliştirilen sistem sayesinde vatandaş bürokrasiden kurtulurken, kamu ihalelerinde yaşanan iptal sorununun da önüne geçilmiş olacak. Geçmişte yaşanan ihale iptallerine dikkat çeken Maliye kaynakları, “Şimdiye kadar birçok ihale sırf bu yüzden iptal edildi. Örneğin işe başlarken “vergi borcu yoktur” yazısı talep edildi. İş tamamlandıktan sonra aradan geçen sürede ufak bir vergi borcu olduğu için ihale iptal edilebildi. Şimdi ise elektronik sistem sayesinde gereksiz prosedürler ortadan kalkmış olacak.” dedi.
Maliye Bakanlığı’na bağlı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından geçen yıl sonunda karar verilen harcama ve taahhüt süreçlerinin elektronik ortama aktarılması işlemi geçen ay tamamlandı. Uygulama birliği ile zaman ve işgücünden tasarruf sağlayan Harcama Yönetim Modülü sistemi faaliyetine başlandı. 81 ilde bulunan defterdarlığa gönderilen yazı ile 15 Mayıs 2009 tarihinden itibaren “vergi borcu yoktur” yazısı almak için vergi dairesine gitmeye gerek kalmadığı belirtildi. Söz konusu uygulama kapsamında ulaşılan bilgiler sadece amacı çerçevesinde kullanılabilecek. Bilgilerin ilgili personel tarafından uygulama dışı veya uygunsuz kullanımı gibi hususlarda ise ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde işlem yapılacak.
ZAMAN
02.06.2009
GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN
GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 6570
Kabul Tarihi: 18/05/1955
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 27/05/1955
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 9013
Madde 1 - Belediye teşkilatı olan yerlerle, iskele, liman ve istasyonlardaki gayrimenkullerin (Musakkaf olmıyanları hariç) kiralanmalarında kiralıyanla kiracı arasındaki hukuki münasebetlerde bu kanun ile Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri tatbik olunur.
Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için de kullanılamaz.
Madde 2 - (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 26/03/1963 tarih ve E. 1963/3, K. 1963/67 sayılı kararı ile.)
Madde 3 - (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 26/03/1963 tarih ve E. 1963/3, K. 1963/67 sayılı kararı ile.)
Madde 4 - Mobilyalı olarak kiraya verilen gayrimenkulerin, bu kanuna göre taayyün eden yıllık kira bellerine mobilya için belediye encümenlerince takdir edilen kıymetin yüzde yirmisinden fazla zam yapılamaz. Şu kadar ki bu suretle zam olunacak miktar kira bedelinin yıllık tutarını geçemez.
Kira müddetinin hitamından bir ay evvel yazı ile haber vermek şartiyle kiralayan mobilyalarını kısmen veya tamamen geri alabilir. Bu takdirde mobilyalar için yapılan zam nispetinde kiradan indirme yapılır.
Madde 5 - Kaloriferli gayrimenkullerde mahrukat fiyatlarındaki değişikliklerin kira bedellerine inikası nispeti hükümetçe tesbit ve ilan olunur.
Madde 6 - Kısmen mesken olarak kısmen de meskenden gayrı bir şekilde kullanılmak üzere kiralanmış bulunan veya tamamen mesken olarak kullanılmak üzere kiralanmış iken fiilen meskenden gayrı surette kullanılan gayrimenkullerin kira bedelleri zam bakımından mesken olmayan yerlere ait hükümlere tabidir.
Madde 7 - Kira şartlarına ve Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerine riayet edilse bile aşağıdaki yazılı hallerde kiralayan
a) Kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye istiyebileceği gibi,
b) Gayrimenkulü kendisi veya eşi veya çocukları için mesken olarak kullanma ihtiyacında kalırsa kira akdinin hitamında,
c) Gayrimenkulü kendisinin veya eşinin veya çocuklarının bir meslek veya sanatı bizzat icra etmesi için kullanma ihtiyacında ise kira akdinin hitamında,
ç) Gayrimenkulü yeniden inşa veya imar maksadiyle esaslı bir surette tamir, tevsi veya tadil için ve ameliye esnasında içinde ikamet veya iştigal mümkün olmadığı fennen anlaşıldığı takdirde kira akdinin hitamında,
d) Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisabeden kimse kendisi veya eşi veya çocukları için tamamen veya kısmen mesken olarak ve yine kendisi veya eşi veya çocukları için bir meslek veya sanatın bizzat icrası maksadiyle iş yeri olarak kullanma ihtiyacında ise iktisap tarihinden itibaren bir ay zarfında kiracıyı keyfiyetten ihtarname ile haberdar etmek şartiyle altı ay sonra,
e) Kira bedelini vaktinde ödememelerinden dolayı haklı olarak bir yıl içinde kendilerine iki defa yazılı ihtar yapılan kiracılar aleyhine, ayrıca ihtara hacet kalmaksızın, kira müddettinin hitamında,
Tahliye davası açabilirler.
Aynı şehir veya belediye hudutları içinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin uhdesinde kayıtlı oturabileceği meskeni bulunan kimse, kirada oturduğu yeri, malikin isteği üzerine tahliye etmeye mecburdur.
Madde 8 - Bu kanunla Borçlar Kanununda gösterilen haller dışındaki sebeplerle açılacak tahliye davaları, mukavelelerde aksine şart bulunsa dahi mesmu olmaz.
Madde 9 - Kira mukavelelerinde; bu Kanunun kira bedellerinin tayinine mütaalik hususlar müstesna kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz.
Madde 10 - (Mülga madde: 30/04/1973 - 1711/3 md.)
Madde 11 - Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.
Madde 12 - Kiracı, mukavelede hilafına sarahat olmadıkça, kiralanan yeri kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz yahut istifade hakkını veya mukavelesini başkasına devredemez veyahut kendisi gayrimenkulü bırakmış olduğu halde hiç bir sebeple bu yeri kısmen veya tamamen başkalarına işgal ettiremez.
Kira akdinin esas gayesi itibariyle başkalarına kiralanması lazım ve mütat olan (Otel, pansiyon, talebe yurdu ve benzerleri) gayrimenkuller bütün gayrimenkulün devri veya kiralanması hali müstesna olmak üzere yukardaki fıkra hükmüne tabi değildir.
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne riayet etmeyerek bir gayrimenkule kiracı veya devir alan sıfatiyle girenler veya bu gayrimenkulü işgal edenler hakkında hiç bir ihtara hacet kalmaksızın sulh mahkemelerinde tahliye davası açılabilir.
Fuzuli şagiller hakkında 5917 sayılı kanun hükümlerinin tatbikı da istenebilir.(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 5917 sayılı Kanunun yerini 3091sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun almıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 13 - Kira mukavelelerinin ve Borçlar Kanununun bu kanuna mugayir olmayan vecibelerine kiracılar veya ortaklariyle sanat, meslek ve ihtısasları dolayısiyle aynı meslek veya sanatı idame ettirecek olan mirasçıları ve meskenlerde ölen kiracı ile birlikte ikamet edenler tarafından tamamen riayet edildiği müddetçe bu kanunun yürürlükten kaldırılmasından üç ay sonraya kadar aleyhlerine tahliye davası açılamaz.
Madde 14 - 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tabi olarak kiraya verilen gayrimenkuller hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 2490 sayılı Kanunun yerini 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu almıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 15 - Kiralayan 7 nci maddenin b, c, d bentlerinde yazılı sebeplerden dolayı tahliye ettirdiği gayrimenkulü mücbir sebep olmaksızın üç sene müddetle eski kiracısından başkasına kiralayamaz.
ç fıkrasına göre tahliye edilen gayrimenkuller eski hali ile, mücbir sebepler olmadıkça üç sene müddetle başkasına kiraya verilemez.
ç fıkrasına istinaden tahliye edildikten sonra imar planına göre yeniden inşa veya esaslı şekilde tadil veya tevsi edilen gayrimenkullerin yeni hali ile ve yeni kira bedeli ile bir mesken veya bir ticarethane yerini eski kiracının kiralamağa tercih hakkı vardır. Bu hakkın, kiralayanın, yapacağı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde kullanılması şarttır.
Bu maddeye göre tercih hakkı bertaraf edilmedikçe, gayrimenkul üç yıl müddetle başkasına kiralanamaz.
Madde 16 - Hava parası olarak veyahut her ne nam ve suretle olursa olsun bu kanuna göre taayyün eden kira bedelinden fazla para alanlar, bunlar namına hareket edenler veya bunlara tavassut edenlere 15 inci madde hükmüne aykırı hareket edenler hakkında altı aydan bir seneye kadar hapis ve üç yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası hükmolunur. Mükerrirler hakkında bu cezalar bir misli artırılır.
Madde 17 - Milli Korunma Kanununun 30 uncu maddesi ile 56 ncı maddesinin VII nci bendi ve bu maddeleri tadil veya ilga eden kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 18 - Bu kanun 01/06/1955 tarihinden itibaren mer’idir.
Madde 19 - Bu kanunu icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Ek Madde 1 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/1 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, fırtına, taşkın, sel gibi tabii afetler nedeniyle zarar gören mülkiyeti veya idaresi Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait vakıf taşınmazların onarım veya restorasyonunu müteakip bir defaya mahsus olmak üzere afet öncesi kiracılarına Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaksızın Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespit edilen rayiç kira bedeli ile kiracılık hakkı tanınabilir.
Muvakkat Madde 1 - Bu kanunun kira bedeline mütaallik hükümleri:
a) Milli Korunma Kanununa tabi olan gayrimenkuller için 01/06/1955 tarihinden,
b) Milli Korunma Kanununa tabi olmayıp da serbest kira ile kiralanmış olan ve kira akitleri gayrı muayyen müddete inkilabetmiş bulunan gayrimenkullerin kira bedelleri bu kanunun mer’iyete vazından itibaren geçecek altıncı ayı takibeden ay başından,
c) Milli Korunma Kanununa tabi olmaksızın, serbest kira ile kiralanmakta olup da mukavele müddetleri muayyen olan gayrimenkullerde kira akitlerinin hitamından itibaren,
ç) (Değişik bent: 09/01/1956 - 6634/1 md.) C fıkrasında yazılı gayrimenkullerden bir yıldan fazla müddetle mukaveleye bağlanmış olup da bu kanunun mer’iyete girdiği tarihte bir seneden fazla müddeti bulunanlar için 01/06/1956 tarihinden itibaren mer’idir.
Bu kanuna göre kiraya zam yapılması icap ettiği hallerde yapılacak zam nispetlerinden aşağı nispette zam yapılacağını veya hiç zam yapılmıyacağını kiralayan, kanunun mer’iyete girmesinden itibaren bir ay içinde yazı ile tebliğ etmediği taktirde mevzuubahis zamlar bu kanunun meri’yete girdiği tarihten bir ay sonra ve yukarıdaki tarihlerden başlamak üzere uygulanır. Bu takdirde kiracı bir aylık müddetin sonundan başlıyarak bir ay içinde mukavelenin feshini ihbar edebilir ve bu ihbardan itibaren iki ay içinde gayrimenkulü tahliyeye mecburdur. Tahliyeye kadar geçen müddetin kirası zammı ile birlikte ödenir.
Muvakkat Madde 2 - Bu kanunun 7 nci maddesinde yazılı tahliye davaları bakımından:
a) Milli Korunma Kanununa tabi olan gayrimenkullerin kira mukaveleleri 31/05/1955 tarihinde,
b) Milli Korunma Kanununa tabi olmayıp da serbest kira ile kiralanmakta olan ve kira mukaveleleri gayri muayyen müddete inkilabetmiş bulunan gayrimenkullerin kira mukaveleleri ise bu kanunun mer’iyete vazı tarihinden itibaren geçecek altıncı ayın sonunda hitama ermiş addolunur.
Bu tarihlerden itibaren bir ay zarfında dava açılmadığı takdirde mukavelelerin hitam müddetleri beklenmesi zaruridir.
Geçici Madde 3 - (*)
T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (BAĞ - KUR), Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Darülaceze Müdürlüğü, Darüşşafaka Cemiyeti ve bağlısı vakıflar, mazbut ve mülhak vakıflar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü, Verem Savaş ve Kanserle Savaş dernekleri adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip bulundukları gayrimenkullere (vasiyet edilenler dahil) ilişkin kira sözleşmeleri bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay sonra sona erer.
Bu süre içinde yukarıdaki Kurumlar veya bunların kira işlerini yürüten iştiraklerince rayiç veya emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartlar tespit edilerek kiracıya tebliğ edilir. Eski kiracının birinci fıkrada belirtilen altı ayı takip eden 30 gün içinde yeni kira bedeli ve şartlar üzerinden kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır.
(Değişik fıkra: 30/05/1984 - 3012/1 md.) Teklif edilen yeni bedele, kiralayan ve kiracılarca sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilir. 30 günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyenlerin, tahliyeleri icra memurluğundan istenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 11/10/1983 tarih ve 2912/1 md. ile gelen geçici md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 4 - (*)
Belediyeler ve Özel İdareler ile Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip bulundukları gayrimenkullere (vasiyet edilenler dahil) ilişkin kira sözleşmeleri bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay sonra sona erer.
Bu süre içinde yukarıdaki kurumlar ve bunların kira işlerini yürüten iştiraklerince rayiç ve emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartlar tespit edilerek kiracıya tebliğ edilir. Eski kiracının birinci fıkrada belirtilen altı ayı takip eden 30 gün içinde yeni kira bedeli ve şartlar üzerinde kira mukavelesi yapmaya hakkı vardır.
Teklif edilen yeni bedele ve şartlara kiracılarca sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilir. Otuz günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyenlerin tahliyeleri icra memurluğundan istenir.
İtiraz süresi içinde, belirlenen kira bedeline karşı sulh hukuk mahkemesine itiraz vaki olduğunda kiracı, dava sonuna kadar kurum ve kuruluşlarca tesbit edilen kirayı aylık olarak öder ve tahliye edilemez. Sulh hukuk mahkemesince rayiç ve emsale uygun olarak kira bedeli tesbit olunur. Mahkeme kararına göre kiracı lehine fark olduğu takdirde bu miktar ileriki aylık kiralara mahsup edilir.
Görülecek davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri bu tespitlerde nazara alınmaz. Mahkeme tespitte bilirkişi olarak resmi dairelerce bildirilen teknik elemanlardan, Ticaret Odası temsilcisinden ve bir de hukukçudan olmak üzere üç kişilik heyeti resen seçer.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tesbit edilen kira bedeline göre kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşmeyi yapmayan ve biriken kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi icra memurluğundan istenir.
Bu davalar ivedilikle görülür.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 15/01/1985 tarih ve 3151/1 md. ile gelen geçici md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 5 - (Ek madde: 01/12/1993 - 3917/7 md.)
Sosyal Sigortalar Kurumu ile Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumunun sahibi veya ortağı bulunduğu gayrimenkuller için 01/01/1993 tarihinden önce 22/04/1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile 18/05/1955 tarih ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre yapılmış olan kira sözleşmeleri, sözleşmelerin bitim tarihinden itibaren üç ay sonra, işletme hakkının devrine ilişkin sözleşmeler ise bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay sonra sona erer.
Kurumlarca, bu süre içinde rayiç bedel veya emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartları tespit edilerek kiracıya tebliğ olunur. Eski kiracının, birinci fıkrada belirtilen üç ayı takip eden (30) gün içinde yeni kira bedeli ve şartları üzerinden 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerine göre kira sözleşmesi yapmaya veya teklif edilen yeni kira bedeline sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz etmeye hakkı vardır. 30 günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyen kiracıların tahliyesi ilgili icra memurluğunca sağlanır.
Belirlenen kira bedeline karşı süresi içinde dava açılması halinde, dava sonucuna kadar Kurumlarca tespit edilen yeni kira bedeli üzerinden ödeme yapılır. Dava sonucunda belirlenen kira bedeline göre; kiracı lehine doğacak farklar takip eden aylara ait kira bedelinden mahsup edilir.
Kira bedellerinin tespitine ilişkin davalarda, toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri dikkate alınmaz.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde, mahkemece tespit edilen kira bedeline göre kiracının 22/04/1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile 18/05/1955 tarih ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşme yapmayan ve varsa birikmiş kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi ilgili İcra Memurluğundan talep edilir.
Bu şekilde tespit edilen yeni kira bedelleri, yılda bir defa Devlet İstatistik Enstitüsü tüketici fiyat endeksindeki artış oranından az olmamak üzere rayiç veya emsal değere yükseltilir.
Birinci fıkrada belirtilen kurumların kamu kuruluşlarına kiralanmış bulunan gayrimenkulleri hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/2 md. ; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 20/05/1998 tarih ve E. 1998/10, K. 1998/18 sayılı kararı ile)(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - Anayasa Mahkemesince iptal edilen madde metni:
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/2 md.)
Vakıflar Genel Müdürlüğünün mazbut ve mülhak, vakıflara ait gayrimenkullere ilişkin kira sözleşmeleri bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay sonra sona erer. Bu süre içinde Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mütevellilerince rayiç veya emsal bedellere uygun olarak yeni kira bedeli ve şartları tespit edilerek kiracıya tebliğ olunur, aynı zamanda bu bedel üzerinden gayrimenkulü kiralamak isteyen üçüncü şahıslara uygun biçim ve yöntemlerle şartlar duyurulur.
İkinci fıkradaki şartları kabul eden ya da daha fazla bedel teklif eden üçüncü şahısların varlığı halinde eski kiracıların en yüksek bedel üzerinden birinci fıkrada belirtilen üç ayı takip eden otuz gün içinde yeni kira sözleşmesi yapmaya öncelikle hakları vardır.
Otuz günlük süre içinde kira sözleşmesi imzalayan ve gayrimenkulü de tahliye etmeyen kiracının tahliyesi, bu sürenin bitiminden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğünün başvurusu üzerine başkaca tebligata gerek görülmeden mahalli mülki amirlerinin kararı ile bir hafta içinde boşalttırılır. İdare ve yargı organlarına yapılacak başvurular, bu kararların yerine getirilmesini durdurmaz.
Belirtilen kira bedeline karşı süresi içinde dava açılması halinde, verilen karar kesinleşinceye kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespit edilen yeni kira bedeli üzerinden ödeme yapılır. Dava sonucuna göre belirlenen kira bedeline göre kiracı lehine doğacak farklar, takip eden aylara ait kira bedellerinden mahsup edilir.
Kira bedellerinin tespitine ilişkin davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri nazara alınmaz.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tespit edilen kira bedeli üzerinden kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır.
Bu süre içinde sözleşme yapmayan ve varsa birikmiş kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi ilgili İcra Müdürlüğünden talep edilir.
Yeni sözleşme ile akdolunan kira bedelleri, müteakip kira dönemlerinde geçen yılın aynı ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen 12 aylık Toptan Eşya Fiyat Endekslerinden az olmamak üzere, rayiç veya emsal değer dikkate alınarak yükseltilir. (*)
(*) Anayasa Mahkemesinin 20/05/1998 tarih ve E.1998/10, K.1998/18 sayılı Kararı ile iptal edilen bu maddenin; anılan mahkemenin 20/05/1998 tarih ve E.1998/10, K.1998/3-2 sayılı Kararı ile; İptal kararının Resmi Gazetede yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 7 - (Ek madde: 16/02/2000 - 4531 S. K./1 md.)(*)
Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık %25, (...)(**) oranında artırılabilir. Ancak, taşınmazın bulunduğu bölgede rayiç kira parasındaki artış bu oranların altında ise bu oranlar uygulanmaz.
Kira parasının yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanamaz.
Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz.
Kira tespit davalarında da yukarıdaki sınırlamalara uyulur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallarda 2001 yılındaki artışlarda uygulanacak oran, 12/01/2001 tarih ve 24285 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 248 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile %10 olarak tespit edilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine, 09/10/2001 tarihli ve 24548 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 258 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile 248 nolu tebliğ yürürlükten kaldırılmış ve kira, irtifak ve kullanım hakkı bedellerindeki artışlarda sözleşmelerdeki hükümlerin uygulanması gerektiği ilan edilmiştir. Ayrıntılı bilgi için Emlak Vergisi Kanunu altında yer alan Tebliğ 258'e bakınız.
(**) Burada yer alan "2001 yılında ise yıllık %10" ibaresi, 15/09/2001 tarih ve 24524 sayılı R.G.de yayımlanan, 19/07/2001 tarihli ve E:2001/303, K:2001/333 Karar Sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kanuna İşlenemeyen Geçici Maddeler
1) 09/01/1956 tarihli ve 6634 sayılı Kanunun geçici maddesi:
Geçici Madde - 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkındaki Kanunun muvakkat 1 inci maddesinin Ç fıkrasına müsteniden açılmış olup da halen derdest bulunan davalar reddolunur. Bu husustaki ilamlar icra dairelerince infaz olunmıyarak dosyaları muameleden kaldırılır.
Davaların reddi ve icra dosyalarının muameleden kaldırılmasından dolayı harc ve resim alınmaz ve evvelce alınmış olan peşin harc ve resimler alakalılara iade olunur.
2) 30/05/1984 tarihli ve 3012 sayılı Kanunun geçici maddesi:
Geçici Madde - 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna 2912 sayılı Kanunla Eklenen Geçici Maddenin İkinci Fıkrasına göre yeni kira sözleşmesi yapmayanlardan gayrimenkulleri henüz tahliye etmeyenlerce bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde kiralayan kurum tarafından belirlenen kira bedellerine karşı sulh hukuk mahkemesine itiraz vaki olduğunda dava sonuna kadar kiracı, kurum ve kuruluşlarca tespit edilen kirayı aylık olarak öder ve tahliye edilemez. Sulh hukuk mahkemesince rayiç ve emsale uygun olarak kira bedeli tespit olunur. Tespit edilen kira bedeli 1 Mayıs 1984 tarihinden itibaren geçerli olup, karar ile kiracı lehine fark olduğu takdirde bu miktar ileriki aylık kiralara mahsup edilir.
Görülecek davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri bu tespitlerde nazara alınmaz. Mahkeme tespitte bilirkişi olarak resmi dairelerce bildirilen teknik elemanlardan, ticaret odası temsilcisinden ve bir de hukukçudan olmak üzere üç kişilik heyeti resen seçer.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tespit edilen kira bedeline göre kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşmeyi yapmayan ve biriken kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi icra memurluğundan istenir.
Kurumlar tarafından yapılan tebligat üzerine kurumca tespit edilen kira bedeline uygun olarak kira sözleşmesi yapılmış olması yukarıdaki fıkrada açıklanan itiraz hakkının kullanılmasına engel teşkil etmez. Bu takdirde mahkeme kararının kesinleşmesi ile tespit edilen kira mukavele tarihinden geçerli olur.
Bu davalar diğer davalara nazaran öncelikle görülür.
Kanun Numarası: 6570
Kabul Tarihi: 18/05/1955
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 27/05/1955
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 9013
Madde 1 - Belediye teşkilatı olan yerlerle, iskele, liman ve istasyonlardaki gayrimenkullerin (Musakkaf olmıyanları hariç) kiralanmalarında kiralıyanla kiracı arasındaki hukuki münasebetlerde bu kanun ile Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri tatbik olunur.
Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için de kullanılamaz.
Madde 2 - (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 26/03/1963 tarih ve E. 1963/3, K. 1963/67 sayılı kararı ile.)
Madde 3 - (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 26/03/1963 tarih ve E. 1963/3, K. 1963/67 sayılı kararı ile.)
Madde 4 - Mobilyalı olarak kiraya verilen gayrimenkulerin, bu kanuna göre taayyün eden yıllık kira bellerine mobilya için belediye encümenlerince takdir edilen kıymetin yüzde yirmisinden fazla zam yapılamaz. Şu kadar ki bu suretle zam olunacak miktar kira bedelinin yıllık tutarını geçemez.
Kira müddetinin hitamından bir ay evvel yazı ile haber vermek şartiyle kiralayan mobilyalarını kısmen veya tamamen geri alabilir. Bu takdirde mobilyalar için yapılan zam nispetinde kiradan indirme yapılır.
Madde 5 - Kaloriferli gayrimenkullerde mahrukat fiyatlarındaki değişikliklerin kira bedellerine inikası nispeti hükümetçe tesbit ve ilan olunur.
Madde 6 - Kısmen mesken olarak kısmen de meskenden gayrı bir şekilde kullanılmak üzere kiralanmış bulunan veya tamamen mesken olarak kullanılmak üzere kiralanmış iken fiilen meskenden gayrı surette kullanılan gayrimenkullerin kira bedelleri zam bakımından mesken olmayan yerlere ait hükümlere tabidir.
Madde 7 - Kira şartlarına ve Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerine riayet edilse bile aşağıdaki yazılı hallerde kiralayan
a) Kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye istiyebileceği gibi,
b) Gayrimenkulü kendisi veya eşi veya çocukları için mesken olarak kullanma ihtiyacında kalırsa kira akdinin hitamında,
c) Gayrimenkulü kendisinin veya eşinin veya çocuklarının bir meslek veya sanatı bizzat icra etmesi için kullanma ihtiyacında ise kira akdinin hitamında,
ç) Gayrimenkulü yeniden inşa veya imar maksadiyle esaslı bir surette tamir, tevsi veya tadil için ve ameliye esnasında içinde ikamet veya iştigal mümkün olmadığı fennen anlaşıldığı takdirde kira akdinin hitamında,
d) Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisabeden kimse kendisi veya eşi veya çocukları için tamamen veya kısmen mesken olarak ve yine kendisi veya eşi veya çocukları için bir meslek veya sanatın bizzat icrası maksadiyle iş yeri olarak kullanma ihtiyacında ise iktisap tarihinden itibaren bir ay zarfında kiracıyı keyfiyetten ihtarname ile haberdar etmek şartiyle altı ay sonra,
e) Kira bedelini vaktinde ödememelerinden dolayı haklı olarak bir yıl içinde kendilerine iki defa yazılı ihtar yapılan kiracılar aleyhine, ayrıca ihtara hacet kalmaksızın, kira müddettinin hitamında,
Tahliye davası açabilirler.
Aynı şehir veya belediye hudutları içinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin uhdesinde kayıtlı oturabileceği meskeni bulunan kimse, kirada oturduğu yeri, malikin isteği üzerine tahliye etmeye mecburdur.
Madde 8 - Bu kanunla Borçlar Kanununda gösterilen haller dışındaki sebeplerle açılacak tahliye davaları, mukavelelerde aksine şart bulunsa dahi mesmu olmaz.
Madde 9 - Kira mukavelelerinde; bu Kanunun kira bedellerinin tayinine mütaalik hususlar müstesna kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz.
Madde 10 - (Mülga madde: 30/04/1973 - 1711/3 md.)
Madde 11 - Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.
Madde 12 - Kiracı, mukavelede hilafına sarahat olmadıkça, kiralanan yeri kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz yahut istifade hakkını veya mukavelesini başkasına devredemez veyahut kendisi gayrimenkulü bırakmış olduğu halde hiç bir sebeple bu yeri kısmen veya tamamen başkalarına işgal ettiremez.
Kira akdinin esas gayesi itibariyle başkalarına kiralanması lazım ve mütat olan (Otel, pansiyon, talebe yurdu ve benzerleri) gayrimenkuller bütün gayrimenkulün devri veya kiralanması hali müstesna olmak üzere yukardaki fıkra hükmüne tabi değildir.
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne riayet etmeyerek bir gayrimenkule kiracı veya devir alan sıfatiyle girenler veya bu gayrimenkulü işgal edenler hakkında hiç bir ihtara hacet kalmaksızın sulh mahkemelerinde tahliye davası açılabilir.
Fuzuli şagiller hakkında 5917 sayılı kanun hükümlerinin tatbikı da istenebilir.(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 5917 sayılı Kanunun yerini 3091sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun almıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 13 - Kira mukavelelerinin ve Borçlar Kanununun bu kanuna mugayir olmayan vecibelerine kiracılar veya ortaklariyle sanat, meslek ve ihtısasları dolayısiyle aynı meslek veya sanatı idame ettirecek olan mirasçıları ve meskenlerde ölen kiracı ile birlikte ikamet edenler tarafından tamamen riayet edildiği müddetçe bu kanunun yürürlükten kaldırılmasından üç ay sonraya kadar aleyhlerine tahliye davası açılamaz.
Madde 14 - 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tabi olarak kiraya verilen gayrimenkuller hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 2490 sayılı Kanunun yerini 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu almıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 15 - Kiralayan 7 nci maddenin b, c, d bentlerinde yazılı sebeplerden dolayı tahliye ettirdiği gayrimenkulü mücbir sebep olmaksızın üç sene müddetle eski kiracısından başkasına kiralayamaz.
ç fıkrasına göre tahliye edilen gayrimenkuller eski hali ile, mücbir sebepler olmadıkça üç sene müddetle başkasına kiraya verilemez.
ç fıkrasına istinaden tahliye edildikten sonra imar planına göre yeniden inşa veya esaslı şekilde tadil veya tevsi edilen gayrimenkullerin yeni hali ile ve yeni kira bedeli ile bir mesken veya bir ticarethane yerini eski kiracının kiralamağa tercih hakkı vardır. Bu hakkın, kiralayanın, yapacağı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde kullanılması şarttır.
Bu maddeye göre tercih hakkı bertaraf edilmedikçe, gayrimenkul üç yıl müddetle başkasına kiralanamaz.
Madde 16 - Hava parası olarak veyahut her ne nam ve suretle olursa olsun bu kanuna göre taayyün eden kira bedelinden fazla para alanlar, bunlar namına hareket edenler veya bunlara tavassut edenlere 15 inci madde hükmüne aykırı hareket edenler hakkında altı aydan bir seneye kadar hapis ve üç yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası hükmolunur. Mükerrirler hakkında bu cezalar bir misli artırılır.
Madde 17 - Milli Korunma Kanununun 30 uncu maddesi ile 56 ncı maddesinin VII nci bendi ve bu maddeleri tadil veya ilga eden kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 18 - Bu kanun 01/06/1955 tarihinden itibaren mer’idir.
Madde 19 - Bu kanunu icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Ek Madde 1 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/1 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, fırtına, taşkın, sel gibi tabii afetler nedeniyle zarar gören mülkiyeti veya idaresi Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait vakıf taşınmazların onarım veya restorasyonunu müteakip bir defaya mahsus olmak üzere afet öncesi kiracılarına Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaksızın Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespit edilen rayiç kira bedeli ile kiracılık hakkı tanınabilir.
Muvakkat Madde 1 - Bu kanunun kira bedeline mütaallik hükümleri:
a) Milli Korunma Kanununa tabi olan gayrimenkuller için 01/06/1955 tarihinden,
b) Milli Korunma Kanununa tabi olmayıp da serbest kira ile kiralanmış olan ve kira akitleri gayrı muayyen müddete inkilabetmiş bulunan gayrimenkullerin kira bedelleri bu kanunun mer’iyete vazından itibaren geçecek altıncı ayı takibeden ay başından,
c) Milli Korunma Kanununa tabi olmaksızın, serbest kira ile kiralanmakta olup da mukavele müddetleri muayyen olan gayrimenkullerde kira akitlerinin hitamından itibaren,
ç) (Değişik bent: 09/01/1956 - 6634/1 md.) C fıkrasında yazılı gayrimenkullerden bir yıldan fazla müddetle mukaveleye bağlanmış olup da bu kanunun mer’iyete girdiği tarihte bir seneden fazla müddeti bulunanlar için 01/06/1956 tarihinden itibaren mer’idir.
Bu kanuna göre kiraya zam yapılması icap ettiği hallerde yapılacak zam nispetlerinden aşağı nispette zam yapılacağını veya hiç zam yapılmıyacağını kiralayan, kanunun mer’iyete girmesinden itibaren bir ay içinde yazı ile tebliğ etmediği taktirde mevzuubahis zamlar bu kanunun meri’yete girdiği tarihten bir ay sonra ve yukarıdaki tarihlerden başlamak üzere uygulanır. Bu takdirde kiracı bir aylık müddetin sonundan başlıyarak bir ay içinde mukavelenin feshini ihbar edebilir ve bu ihbardan itibaren iki ay içinde gayrimenkulü tahliyeye mecburdur. Tahliyeye kadar geçen müddetin kirası zammı ile birlikte ödenir.
Muvakkat Madde 2 - Bu kanunun 7 nci maddesinde yazılı tahliye davaları bakımından:
a) Milli Korunma Kanununa tabi olan gayrimenkullerin kira mukaveleleri 31/05/1955 tarihinde,
b) Milli Korunma Kanununa tabi olmayıp da serbest kira ile kiralanmakta olan ve kira mukaveleleri gayri muayyen müddete inkilabetmiş bulunan gayrimenkullerin kira mukaveleleri ise bu kanunun mer’iyete vazı tarihinden itibaren geçecek altıncı ayın sonunda hitama ermiş addolunur.
Bu tarihlerden itibaren bir ay zarfında dava açılmadığı takdirde mukavelelerin hitam müddetleri beklenmesi zaruridir.
Geçici Madde 3 - (*)
T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (BAĞ - KUR), Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Darülaceze Müdürlüğü, Darüşşafaka Cemiyeti ve bağlısı vakıflar, mazbut ve mülhak vakıflar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü, Verem Savaş ve Kanserle Savaş dernekleri adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip bulundukları gayrimenkullere (vasiyet edilenler dahil) ilişkin kira sözleşmeleri bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay sonra sona erer.
Bu süre içinde yukarıdaki Kurumlar veya bunların kira işlerini yürüten iştiraklerince rayiç veya emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartlar tespit edilerek kiracıya tebliğ edilir. Eski kiracının birinci fıkrada belirtilen altı ayı takip eden 30 gün içinde yeni kira bedeli ve şartlar üzerinden kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır.
(Değişik fıkra: 30/05/1984 - 3012/1 md.) Teklif edilen yeni bedele, kiralayan ve kiracılarca sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilir. 30 günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyenlerin, tahliyeleri icra memurluğundan istenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 11/10/1983 tarih ve 2912/1 md. ile gelen geçici md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 4 - (*)
Belediyeler ve Özel İdareler ile Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip bulundukları gayrimenkullere (vasiyet edilenler dahil) ilişkin kira sözleşmeleri bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay sonra sona erer.
Bu süre içinde yukarıdaki kurumlar ve bunların kira işlerini yürüten iştiraklerince rayiç ve emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartlar tespit edilerek kiracıya tebliğ edilir. Eski kiracının birinci fıkrada belirtilen altı ayı takip eden 30 gün içinde yeni kira bedeli ve şartlar üzerinde kira mukavelesi yapmaya hakkı vardır.
Teklif edilen yeni bedele ve şartlara kiracılarca sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilir. Otuz günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyenlerin tahliyeleri icra memurluğundan istenir.
İtiraz süresi içinde, belirlenen kira bedeline karşı sulh hukuk mahkemesine itiraz vaki olduğunda kiracı, dava sonuna kadar kurum ve kuruluşlarca tesbit edilen kirayı aylık olarak öder ve tahliye edilemez. Sulh hukuk mahkemesince rayiç ve emsale uygun olarak kira bedeli tesbit olunur. Mahkeme kararına göre kiracı lehine fark olduğu takdirde bu miktar ileriki aylık kiralara mahsup edilir.
Görülecek davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri bu tespitlerde nazara alınmaz. Mahkeme tespitte bilirkişi olarak resmi dairelerce bildirilen teknik elemanlardan, Ticaret Odası temsilcisinden ve bir de hukukçudan olmak üzere üç kişilik heyeti resen seçer.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tesbit edilen kira bedeline göre kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşmeyi yapmayan ve biriken kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi icra memurluğundan istenir.
Bu davalar ivedilikle görülür.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 15/01/1985 tarih ve 3151/1 md. ile gelen geçici md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 5 - (Ek madde: 01/12/1993 - 3917/7 md.)
Sosyal Sigortalar Kurumu ile Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumunun sahibi veya ortağı bulunduğu gayrimenkuller için 01/01/1993 tarihinden önce 22/04/1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile 18/05/1955 tarih ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre yapılmış olan kira sözleşmeleri, sözleşmelerin bitim tarihinden itibaren üç ay sonra, işletme hakkının devrine ilişkin sözleşmeler ise bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay sonra sona erer.
Kurumlarca, bu süre içinde rayiç bedel veya emsal bedele uygun olarak yeni kira bedeli ve şartları tespit edilerek kiracıya tebliğ olunur. Eski kiracının, birinci fıkrada belirtilen üç ayı takip eden (30) gün içinde yeni kira bedeli ve şartları üzerinden 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerine göre kira sözleşmesi yapmaya veya teklif edilen yeni kira bedeline sulh hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz etmeye hakkı vardır. 30 günlük süre içinde itiraz ve rüçhan hakkını kullanmayan ve gayrimenkulü tahliye etmeyen kiracıların tahliyesi ilgili icra memurluğunca sağlanır.
Belirlenen kira bedeline karşı süresi içinde dava açılması halinde, dava sonucuna kadar Kurumlarca tespit edilen yeni kira bedeli üzerinden ödeme yapılır. Dava sonucunda belirlenen kira bedeline göre; kiracı lehine doğacak farklar takip eden aylara ait kira bedelinden mahsup edilir.
Kira bedellerinin tespitine ilişkin davalarda, toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri dikkate alınmaz.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde, mahkemece tespit edilen kira bedeline göre kiracının 22/04/1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile 18/05/1955 tarih ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşme yapmayan ve varsa birikmiş kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi ilgili İcra Memurluğundan talep edilir.
Bu şekilde tespit edilen yeni kira bedelleri, yılda bir defa Devlet İstatistik Enstitüsü tüketici fiyat endeksindeki artış oranından az olmamak üzere rayiç veya emsal değere yükseltilir.
Birinci fıkrada belirtilen kurumların kamu kuruluşlarına kiralanmış bulunan gayrimenkulleri hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/2 md. ; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 20/05/1998 tarih ve E. 1998/10, K. 1998/18 sayılı kararı ile)(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - Anayasa Mahkemesince iptal edilen madde metni:
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 23/01/1998 - 4331/2 md.)
Vakıflar Genel Müdürlüğünün mazbut ve mülhak, vakıflara ait gayrimenkullere ilişkin kira sözleşmeleri bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay sonra sona erer. Bu süre içinde Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mütevellilerince rayiç veya emsal bedellere uygun olarak yeni kira bedeli ve şartları tespit edilerek kiracıya tebliğ olunur, aynı zamanda bu bedel üzerinden gayrimenkulü kiralamak isteyen üçüncü şahıslara uygun biçim ve yöntemlerle şartlar duyurulur.
İkinci fıkradaki şartları kabul eden ya da daha fazla bedel teklif eden üçüncü şahısların varlığı halinde eski kiracıların en yüksek bedel üzerinden birinci fıkrada belirtilen üç ayı takip eden otuz gün içinde yeni kira sözleşmesi yapmaya öncelikle hakları vardır.
Otuz günlük süre içinde kira sözleşmesi imzalayan ve gayrimenkulü de tahliye etmeyen kiracının tahliyesi, bu sürenin bitiminden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğünün başvurusu üzerine başkaca tebligata gerek görülmeden mahalli mülki amirlerinin kararı ile bir hafta içinde boşalttırılır. İdare ve yargı organlarına yapılacak başvurular, bu kararların yerine getirilmesini durdurmaz.
Belirtilen kira bedeline karşı süresi içinde dava açılması halinde, verilen karar kesinleşinceye kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespit edilen yeni kira bedeli üzerinden ödeme yapılır. Dava sonucuna göre belirlenen kira bedeline göre kiracı lehine doğacak farklar, takip eden aylara ait kira bedellerinden mahsup edilir.
Kira bedellerinin tespitine ilişkin davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri nazara alınmaz.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tespit edilen kira bedeli üzerinden kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır.
Bu süre içinde sözleşme yapmayan ve varsa birikmiş kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi ilgili İcra Müdürlüğünden talep edilir.
Yeni sözleşme ile akdolunan kira bedelleri, müteakip kira dönemlerinde geçen yılın aynı ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen 12 aylık Toptan Eşya Fiyat Endekslerinden az olmamak üzere, rayiç veya emsal değer dikkate alınarak yükseltilir. (*)
(*) Anayasa Mahkemesinin 20/05/1998 tarih ve E.1998/10, K.1998/18 sayılı Kararı ile iptal edilen bu maddenin; anılan mahkemenin 20/05/1998 tarih ve E.1998/10, K.1998/3-2 sayılı Kararı ile; İptal kararının Resmi Gazetede yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 7 - (Ek madde: 16/02/2000 - 4531 S. K./1 md.)(*)
Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık %25, (...)(**) oranında artırılabilir. Ancak, taşınmazın bulunduğu bölgede rayiç kira parasındaki artış bu oranların altında ise bu oranlar uygulanmaz.
Kira parasının yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanamaz.
Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz.
Kira tespit davalarında da yukarıdaki sınırlamalara uyulur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallarda 2001 yılındaki artışlarda uygulanacak oran, 12/01/2001 tarih ve 24285 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 248 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile %10 olarak tespit edilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine, 09/10/2001 tarihli ve 24548 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 258 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile 248 nolu tebliğ yürürlükten kaldırılmış ve kira, irtifak ve kullanım hakkı bedellerindeki artışlarda sözleşmelerdeki hükümlerin uygulanması gerektiği ilan edilmiştir. Ayrıntılı bilgi için Emlak Vergisi Kanunu altında yer alan Tebliğ 258'e bakınız.
(**) Burada yer alan "2001 yılında ise yıllık %10" ibaresi, 15/09/2001 tarih ve 24524 sayılı R.G.de yayımlanan, 19/07/2001 tarihli ve E:2001/303, K:2001/333 Karar Sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kanuna İşlenemeyen Geçici Maddeler
1) 09/01/1956 tarihli ve 6634 sayılı Kanunun geçici maddesi:
Geçici Madde - 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkındaki Kanunun muvakkat 1 inci maddesinin Ç fıkrasına müsteniden açılmış olup da halen derdest bulunan davalar reddolunur. Bu husustaki ilamlar icra dairelerince infaz olunmıyarak dosyaları muameleden kaldırılır.
Davaların reddi ve icra dosyalarının muameleden kaldırılmasından dolayı harc ve resim alınmaz ve evvelce alınmış olan peşin harc ve resimler alakalılara iade olunur.
2) 30/05/1984 tarihli ve 3012 sayılı Kanunun geçici maddesi:
Geçici Madde - 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna 2912 sayılı Kanunla Eklenen Geçici Maddenin İkinci Fıkrasına göre yeni kira sözleşmesi yapmayanlardan gayrimenkulleri henüz tahliye etmeyenlerce bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde kiralayan kurum tarafından belirlenen kira bedellerine karşı sulh hukuk mahkemesine itiraz vaki olduğunda dava sonuna kadar kiracı, kurum ve kuruluşlarca tespit edilen kirayı aylık olarak öder ve tahliye edilemez. Sulh hukuk mahkemesince rayiç ve emsale uygun olarak kira bedeli tespit olunur. Tespit edilen kira bedeli 1 Mayıs 1984 tarihinden itibaren geçerli olup, karar ile kiracı lehine fark olduğu takdirde bu miktar ileriki aylık kiralara mahsup edilir.
Görülecek davalarda ilk ve eski kiranın toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzdeleri bu tespitlerde nazara alınmaz. Mahkeme tespitte bilirkişi olarak resmi dairelerce bildirilen teknik elemanlardan, ticaret odası temsilcisinden ve bir de hukukçudan olmak üzere üç kişilik heyeti resen seçer.
Mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde mahkemece tespit edilen kira bedeline göre kiracının yeni kira sözleşmesi yapmaya hakkı vardır. Bu süre içinde sözleşmeyi yapmayan ve biriken kira farklarını ödemeyen kiracının tahliyesi icra memurluğundan istenir.
Kurumlar tarafından yapılan tebligat üzerine kurumca tespit edilen kira bedeline uygun olarak kira sözleşmesi yapılmış olması yukarıdaki fıkrada açıklanan itiraz hakkının kullanılmasına engel teşkil etmez. Bu takdirde mahkeme kararının kesinleşmesi ile tespit edilen kira mukavele tarihinden geçerli olur.
Bu davalar diğer davalara nazaran öncelikle görülür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...