11 Ekim 2016 Salı

Kentsel Dönüşüm ve Mülk Yönetimi


Kentsel Dönüşüm ve Mülk Yönetimi

Marmara 34 Gayrimenkul ve Hukuk Danışmanlığı 2001'lı yıllardan beri Gayrimenkul Hukuku çalışmış olup, gündemi meşgul eden kentsel dönüşüm projelerinde gerek arsa sahipleri gerekse inşaat şirketleri tarafındaki kişi ve kurumları temsil etmeye başlamıştır.
Bu süreçte ister istemez gerek mülk sahiplerinin kendi aralarında, gerekse mülk sahipleri ile yenileme projelerini gerçekleştirecek müteahhitler arasında fikir ayrılıkları, hak ihlalleri, yasa ve yönetmeliklerdeki düzenlemelerin yaratacağı aksaklıklar nedeniyle mağduriyetler yaşanabilir.
Marmara 34 Gayrimenkul ve Hukuk Danışmanlığı'nın uzman avukat ve danışman kadrosu ile Kentsel Dönüşüm sürecinde müvekkillerine verdiği başlıca hizmetler;
  • Belediye, Tapu Müdürlüğü ve Diğer Gerekli Kurumlarda Araştırma ve İnceleme Yapılması
  • Proje İnşası ve Bağımsız Bölüm Metrekare ve Konum Paylaşımının Detaylı Biçimde Yapılması
  • Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Hazırlanması
  • Sözleşmeye Ek Bir Teknik Şartname İle Kaba İnşaat ve Kullanılacak Malzemelerin Tespiti
  • Sözleşmede İnşaat Süre Uzatımı, Yarım Bırakılması Gibi Haller İçin Cezai Şart Belirlenmesi ve Gerektiğinde Tarafımızca Paraya Çevrilerek Mülk Sahiplerine Ödenmesi
  • Sözleşmede Yer Alan Teminatların Güvence Altına Alınması ve Gerektiğinde Tarafımızca Paraya Çevrilme Sürecinin Yürütülmesi
  • Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Noter ve Tapu Dairelerinde Tescili
  • Müteahhit Firmaya Tapu Devir Zamanlarının Belirlenmesi ve Gerçekleştirilmesi
  • Yönetim Planının Müteahhit Firma İle Birlikte Hazırlanması
  • Yönetim Planının Tapuya Tescili
  • Tüm Süreç Boyunca Toplantılara Katılım

MÜLK YÖNETİMİ

"MÜLK YÖNETİMİ" Hizmetimiz kapsamında, gayrimenkul hukukunu ilgilendiren her aşamaya ilişkin danışmanlık hizmeti yer almaktadır.
Kişi veya Şirketlere;
  • Mülk Envanterinin çıkartılması, Mirasçılık sırasındaki hak kayıplarının engellenmesi,
  • Mülklere ait tüm hukuki (kira kontratları vs..) sözleşmelerin hazırlanması,
  • Mülklere ait sözleşmelerin süre takipleri ve hukuki yönetimi ve (revize, fesih,vs...)
  • Mülk değerlemelerinin yapılması ve finansal açıdan yönetimi (satış, uzun süre kira vs)
Hizmetleri paket olarak sürekli danışmanlık veya proje bazlı olacak şekilde verilmektedir.

Kentsel Dönüşüm Yasasının Getirdiği Son Değişiklikler, İmkan ve Avantajlar Konusunda Hukuki Rapor

Kentsel Dönüşüm Yasasının Getirdiği Son Değişiklikler, İmkan ve Avantajlar Konusunda Hukuki Rapor

A) KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR?

Kentsel dönüşümü kısaca; " Çökme ve bozulma olan kentsel mekanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarını kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirmeye yönelik uygulanan strateji ve eylemlerin bütünü" olarak tanımlayabiliriz.

B) KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Can ve mal kaybının meydana geldiği doğal afetler gerçekleşmeden önce gerekli tedbirlerin alınması, zararın oluşmadan engellenmesi ve vatandaşların sağlıklı ve güvenli bölgelerde ve binalarda yaşamasını sağlamak amacıyla 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında düzenlenmiş olan kanun ve yönetmelikler doğrultusunda kentsel dönüşüm süreci şöyledir:
  1. Belediye, il özel idaresi, TOKİ, Bakanlık veya malikler, Uygulama Yönetmeliği'nde belirtilen belgeler ile yetkili lisanslı kurum ve kuruluşlar tarafından talep edilebilen tespite konu olan yapının bulunduğu ildeki Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğüne, Uygulama Yönetmeliği uyarınca düzenlenen raporun bir örneği gönderilir. Müdürlükçe incelenen risk tespit raporu, herhangi bir eksiklik bulunmaması halinde tapu kütüğüne işlenmek üzere, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Böylece satış ve kiralamalarda yapının riskli olduğunun bilinmesi sağlanır.
  2. Bakanlıkça veya İdarece yapılan riskli yapı tespitlerine karşı malikler veya kanunî temsilcilerince 15 gün içerisinde riskli yapının bulunduğu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. Aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir.
  3. Riskli yapı tespitlerine yapılacak itirazlar;  Üniversitelerce belirlenen 4 üye ve  Bakanlıkça belirlenen 3 üye,olmak üzere toplam (7) üyeden teşkil olunan Teknik Heyetler'ce   incelenir. Riskli yapı tespitinin, itiraz üzerine değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Teknik heyetin almış olduğu kararlar, dayanakları ve ilmi gerekçeleri de belirtilmek suretiyle yazılır ve itiraz edene bildirilir. Heyet İtiraz sonucu teknik heyetçe verilecek karara karşı idare mahkemelerinde iptal davasıaçılabilir ancak açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar verilemez.
  4. Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı veya yapıların yıkımı için 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun madde 5/3 ve 5/4'te şöyle denilmektedir; "Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.  5. madde de belirtilen usullere göre süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tespit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir."
  5. Yıkım sonrasında kat mülkiyeti ve kat irtifakı hakları kendiliğinden sona erer. Malikler arsa payları oranında 2/3 çoğunlukla kendi aralarında riskli binanın yıkıp yeniden yapılma şartlarında anlaşabilirler. Bu anlaşmaya şartları içeren bir sözleşme örneği eklenebilir. Kanun, maliklerin 2/3 oranında kendi aralarında anlaşamamaları halinde önce kamulaştırma yapma ve sonrasında bu binayı yeniden yapma konusunda Devleti yetkili kılmıştır. Devlet maliklerin anlaşamaması halinde eğer bir biçimde kamu yararı varsa (mesela çevre için bu binanın boş kalması, enkaz halinde durması sakıncalıysa veya riskli alanlarda projeye dahil edilmesinde fayda görülüyorsa) bu mülkü kamulaştırabilmekte ve sonrasında yeniden yapma işlerini bizzat yapabileceği gibi, maliklerin bir kısmını da anlaşmaya dahil ederek, müteahhitlerle kat karşılığı veya hasılat paylaşımı gibi modellerle anlaşma yollarını kullanabilir.

C) KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN İŞLEMLERDE YARGI YOLU

1) Risk Tespit Raporuna İtiraz

 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği 7. madde 5. fıkra gereğince, ne tür binaların riskli yapı teşkil ettiği yukarıda açıklanmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, riskli yapı tespiti yapıldıktan sonra, bu durum bir "risk tespit raporu" ile ayni hak ve şahsi hak sahiplerine tebliğ edilir. Aynı maddenin 6. fıkrasına göre de, risk tespit raporunun tebliğinden itibaren 15 gün içinde, hak sahiplerinin, riskli yapının bulunduğu yerdeki Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'ne dilekçe ile itiraz hakları mevcuttur.

2) Risk Tespit Raporuna Karşı İptal Davası

Hak sahipleri, itiraz yolunu kullanmayıp, 6306 Sayılı Kanun'un 6.maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, risk tespitinin hak sahiplerine tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 30 gün içerisinde İYUK uyarınca bir iptal davası da açılabilmektedirler. 6306 Sayılı Kanun'un 6. maddesinin 9. fıkrası gereğince, risk tespit raporlarının hukuka aykırı olması sebebiyle açılacak iptal davasında, yürütmenin durdurulması kararı verilmeyecektir.[1]
Kentsel dönüşüm uygulamalarında; dönüşüm alanının tespiti, uygulanacak proje ve proje kapsamında alınacak kararlar gibi birden fazla idarî işlem söz konusu olabilmektedir. Bu işlemlerin her biri ayrı ayrı kesin ve icraî nitelikte idarî işlemler olup, bu işlemlerden dolayı menfaatleri ihlâl edilenler tarafından dava konusu edilebilir. Ancak, 306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun madde 6/9 "Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir. Bu davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemez." denmektedir.
Belediye Kanunu madde 73'te ise "Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan gayrimenkul sahipleri ve belediye tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır. " denilmektedir.

D) 02.06.2013 TARİHLİ AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLİKLER

1) Yeni 7.madde ile;

Tebligat Usulü
Riskli yapı tespit raporlarında tespite konu binanın Ulusal adres veri tabanındaki adresi ve bina kodunun yer alması zorunluluğu getirilmiştir.Riskli yapı tespitlerine yapılan itirazları inceleyen komisyonun raporda gördüğü eksiklikler  30 gün içerisinde giderilecektir. Tapu müdürlükleri tarafından yapılan tüm bildirimlerde şahısların Ulusal Veri Tabanındaki adreslerine tebligat zorunluluğu getirilmiş ayrıca "TÜM TEBLİGATLARIN TEBLİGAT KANUNUNA GÖRE YAPILMASI" şartı getirilmiştir. Yani artık Tapu Müdürlükleri mektup yoluyla değil yasal tebligat yoluyla tebliğ ettireceklerdir.

2) Yeni 8.madde ile;

Anlaşma Halinde Yıkım Usulü
Riskli yapılarda malikler anlaşma sağlamış ve taşınmaz tahliye edilmiş ise artık 60 günün sonu beklenmeyecek ve maliklerin yazılı muvafakati, elektrik,su, doğalgaz vb. hizmetlerin kapatıldığı belgelenmek kaydı ile 6 gün içerisinde yıkım ruhsatı belediyelerce verilecektir. 2 ayda bir belediyeler riskli yapıların yıkılıp yıkılmadığını kontrol edecek ve bu şekilde yıkımı yapılmayan ve geciktirilen yerlerde yıkım hızlıca gerçekleştirilecektir.

3) Yeni 15.madde ile;

Riskli yapıların bulunduğu parsellerde, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında yapılacak uygulamalar
  1. Taraflar arasında önceden oy birliği sağlanmamış ise SPK (Sermaye Piyasası Kuruluşu) tabi değerleme şirketinden rapor alınarak kat maliklerini noter marifeti ile toplantıya çağrılması şartı getirilmiştir. Buna göre maliklere önce herhangi bir usule tabi olmadan kendi aralarında oy birliği ile anlaşma şartı getirilmiş bu sağlanmaz ise tek toplantı yapılması ve bu toplantıdan önce SPK' ya tabi değerleme şirketinden rapor alarak bu rapor üzerinden anlaşma yapılması, bu olmaz ise 2/3 arsa payı oranına karar alınması şartı getirilmiştir.
  2. Noter marifeti ile toplantıya çağrıda artık tek bir malikinde toplantı daveti esastır. Yani yönetici denetçi veya 1/3 kat maliki zorunluluğu kaldırılmıştır.
  3. Toplantıdaki en önemli usul taşınmazın değerinin korunması suretiyle anlaşma yapılmasıdır.
  4. Bakanlık 2/3 kuralına katılmayarak arsa payını satın aldığı kişilerle konut ve işyeri sözleşmesi yapabilecektir.
  5. Binanın yıkılması sonrasında arsanın satılmasına karar verilmesi halinde öncelikle satışın Bakanlığa yapılması şartı getirilmiştir.
  6. Bir parselde birden fazla yapı var ve hepsi riskli yapı ise bu yapıların yeniden yapımında tamamının 2/3 arsa payı üzerinden karar alınacaktır.
  7. Bir parselde birden fazla yapı var ve bir kısmı riskli yapı ise bu yapılar üzerine riskli yapı şerhi işlenecek olup, risksiz yapılardan ifrazı mümkün ise ifraza parsel üzerindeki bütün maliklerin 2/3'ü oranında karar verilecektir.
  8. Riskli alanlarda ve riskli yapılarda birden fazla yapı bulunması halinde risksiz yapı uygulama dışı tutulabilecektir. İfraz yapılarak risksiz yapı korunacaktır. İfraz mümkün değil ise maliklerin anlaşması ile bina korunabilir. Ancak uygulama bütünlüğü açısından risksiz yapının bakanlıkça uygulamaya tabi tutulması ön görülebilir.

E) ESKİYEN, EKONOMİK ÖMRÜNÜ DOLDURMUŞ TAŞINMAZLARDA YENİDEN İNŞAAT SÜRECİ VE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER

Eskiyen bina ve sitelerin 6306 sayılı Kanun doğrultusunda önlerinde bulunan yıkılıp yeniden yapım sürecini şöyle özetleyebiliriz: Bakanlık onay yazısının tebliğinden sonra, yaklaşık 60 gün içinde bina maliklerinin en az 2/3 çoğunluğu ile Bina Ortak Karar Protokol'ü imzalanır. Bina Ortak Karar Protokolü bağlı bulunulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il kentsel dönüşüm müdürlüğüne sunulur. Bu protokolde riskli yapının yıkımı kararı alınır. Ortak Karar Protokolünde binanın yıkılmasının nasıl olacağı, arsa paylarına karşılık yeni inşaatta nasıl paylaşım yapılacağı, inşaatın nasıl yapılacağı, yüklenici ile paylaşımının nasıl yapılacağı, yeniden inşaatı için Bakanlık onayı ile kentsel dönüşüm kredisinden yararlanılması gibi ilke kararları ve konular da yer alır.
6306 sayılı Kanunun 6. maddesine göre; bina yıkıldıktan sonra maliklerin veya Bakanlığın talebi ile kat irtifakı ve kat mülkiyeti kaldırılır, arsa payları malikleri adına kaydedilir. Maliklerle müteahhidin veya inşaat şirketinin yaptığı anlaşma doğrultusunda ayrılma, birleştirme ve arazi düzenlemesi yapılır.
Ortak Karar Protokolü'ne katılmayan üçte bir bağımsız bölümlere ilişkin arsa payları, Bakanlığın belirleyeceği rayiç bedelden az olmaması şartıyla açık arttırma yoluyla diğer kat maliklerine ( 2/3 çoğunluk sağlayan ) açık arttırma yoluyla satılır. 6306 sayılı Kanun'un Uygulama Yönetmeliğinin 11. maddesinde taşınmazın değerinin idare bünyesinden en az üç kişiden teşkil olunacak kıymet takdir komisyonları marifetiyle veya hizmet satın almak suretiyle yapılacağı belirtilmiştir. Taşınmazın değeri belirlenirken taşınmazın sınırı, yüzölçümü ve cinsini gösteren harita veya kroki yapılır veya hizmet alınan kuruluşa yaptırılır. Bu 1/3 lük payın, diğer 2/3 oranında hissedar olan kat maliklerince alınmaması halinde bu hisse Maliye Hazinesi tarafından bedeli ödenerek satın alınır.

F) HARÇ VE DİĞER MASRAFLARA İLİŞKİN YARDIM

Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar; noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden ve banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf olacaktır.
Anlaşma ile boşaltılan binalardaki kat maliklerine Kira yardımı, konut sertifikası, düşük faizli kredi imkanları sunulmaktadır.
02.06.2013 tarihli yeni yönetmelik ile kentsel dönüşüm yasası kapsamındaki muafiyetlerin tamamı belirtilmiştir. Buna göre;
  1. 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince noter harçları
  2. 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince tapu ve kadastro harçları
  3. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince belediyelerde alınan harçlar
  4. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisi
  5. 7338 sayılı Veraset İntikal Vergisi kanunu uyarınca veraset intikal vergisi
  6. Belediye Gelirleri kanunu ve İmar kanunu uyarınca döner sermaye adı altında alınan ücretler ile otopark yönetmeliği uyarınca belediye meclis kararı ile belirlenen her türlü ücret
  7. Kullanılan krediler nedeniyle 6802 sayılı Gider Vergisi Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi alınmayacaktır.

G) KİRA YARDIMI

02.06.2013 Tarihli Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 11. Maddesi uyarınca; anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir.
  • Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını, yardım süresi ise, 18 ayı geçemez.
  • Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi oranında güncellenir.
  • Yapılacak kira yardımının ilk beş aya kadar olan kısmı, taşınma masrafları da dikkate alınarak peşin olarak ödenebilir.
Yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, Bakanlıkça belirlenecek oranda defaten kira yardımı yapılabilir.
Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından yapılacak kira yardımları;
  • Uygulama alanında kira yardımı talebinin uygulamayı yapan İdare veya TOKİ' ce uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, ilgililerine ödenmek üzere İdare veya TOKİ' nin hesabına,
  • Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda kira yardımı talebinin Müdürlükçe uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, doğrudan riskli yapı maliklerinin hesap numaralarına yapılır.
Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından aynı kişiye hem kira yardımı ve hem de faiz desteği yapılamaz. Kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden faydalananlar ise kira yardımından faydalanamaz.

[1] Kentsel Dönüşüm Hukuku Prof. Dr. Gürsel Öngören- Prof. Dr. N. İlker Çolak Syf.207.

Tahsis - Düzeltme İçin Gerekli Belgeler

Tahsis - Düzeltme İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ?
Tahsis ( Düzeltme ) işlemi için gerekli belgeler  : 
- Tahsisi istenen gayrimenkulun tapu senedi 
- Malikin ya da varsa temsilcinin nüfus cüzdanı 
- Gayrimenkul sahibinin 1 adet fotoğrafı ( son 6 ayda çekilmiş fotoğrafı )
- Temsil söz konusu ise temsili gösteren belge 
- Tahsis nedenini gösteren belgenin aslı ya da onaylanmış bir örneği
-  İlgili belediyeden alınacak Emlak Beyan Değerini gösteren belge
- Bina Niteliğindeki gayrimenkullerde zorunlu deprem sigortası
 Tahsis - Düzeltme İşleminin Maliyeti Nedir ?
- Beyan edilen emlak vergisi üzerinden binde 11.38 Tapu Harcı ödenir.
Yeni Tapu Sicil Tüzüğü Gereğince ( 2013 ) Tapu müdürlüklerine geniş yetkiler verilerek , tapudaki hataların daha kısa bir sürede idari yoldan düzenlenmesine imkan verilmiştir. 
Kayıt düzeltmeleri için öncelikle Tapu Müdürlüklerine başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. 

Bu yollar izlenmeden mahkemeye başvurulamaz. 

Balkon Kapatma Sistemleri ( Cam mı ? Pimapen mi ? )

Balkon Kapatma

( Cam mı ? Pimapen mi ? ) 
Günümüzde bir çok ev sahibi , balkonlarını kapatarak , hem ev alanını daha verimli kullanmakta , hemde her türlü hava koşullunda balkonda vakit geçirebilmektedir. Peki en doğru balkon kapatma sistemi nedir ? 
Balkon kapatma sistemleri 
Ülkemizde en çok kullanılan balkon kapatma sistemleri , pimapen pvc ve cam kaplamadır.  Fakat hem görsel hemde kullanım açısından en çok tercih edileni cam kaplamadır. Pvc kaplama genellikle eski evlerde kullanılmış olup son zamanlarda pek talep görmemektedir. Pvc kullanımı , balkonun büyük bir kısmın işgal ettiği için , balkonu depo ve erzak koyma yeri olarak kullanan kişiler bu çözümü seçmektedirler. 
Cam balkon önceden sadece manzarası olan daireler için kullanılırken , günümüzde evlerin inşaat alanlarının düşmesi ile yeni bir çözüm olarak değerlendirilmektedir. 
Cam balkonda dikkat edilmesi gerekenler konulardan biri camların üzerinde yürüdüğü raylarda kullanılan aluminyum profillerin kalitesi olurken diğeri de sürgülü camların arasındaki slikon contalardır. 
Cam balkonların pvc balkonlara göre daha şık , ferah ve modern bir görüntüsü vardır. Kimisi tam boy cam balkonu tercih ederken kimisi de balkonun modeline göre cam ile kapatmaktadır. Cam balkon seçerken dışardan görünmeyi engellemek için renkli ya da aynalı cam tercih edilebilir. 
Pvc kaplama ise ısı yalıtımında cama göre çok daha verimlidir. Cam kaplama rüzgarı ve yağmuru engellese de ısı yalıtımı mümkün olmamaktadır. Pvc kaplamalarda doğramaların kalınlığı ve çekilen ekstra kuşaklar maliyeti arttırmaktadır. 
Cam balkonlarda yaşanan problemlerden biride toz kaçması ve sürgülerin bozulmasıdır. Ancak kaliteli ray ve sistemlerin kullanıldığı sistemlerde bu problem görülme ihtimali çok düşüktür. 
Cam balkonun diğer bir avantajı ise temizlemesi kolay , solma ve boyama gibi problemleri yok ve servis ücretleri düşüktür.
Balkon Kapatma 
Balkon kapatma , balkon kapama , balkonu pvc ile kaplama , balkonu cam kapatma konuları günümüzde çok popüler bir kavramdır. Balkonlar evlerin vazgeçilmezi olup , kimisi ‘ balkon keyfi ‘ dediğimiz balkonda vakit geçirme amacıyla kullanırken , kimisi de depo gibi eşyalarını koyarak değerlendirmektedir.  Peki , balkon kapatma yasal mı ? balkon kapatma yasak mı ? 
Balkon kapatma yasal mı ? Balkon kapatma yasak mı ? 
Apartman gibi yerlerde merak edilen konulardan birisi de ‘ balkonumu kapatabilir miyim ? ‘ sorusudur. Yukarda belirttiğimiz gibi balkon kapatmanın belli amaçları vardır. Balkon kapatıldığında evin alanı büyümüş gibi hissedilir. Metrekare hesabında balkonların önemli bir yeri vardır. Ev alım - satım işlemlerinde , balkonun kapalı olması +1 avantaj sağlar. 
Bazı apartmanlarda kat malikleri , balkonun kapatılmasının yasal olmadığını savunmaktadır. Bazıları ise apartmandaki diğer balkonlar açıkken tek bir balkonun kapatılmasının görüntü bütünlüğünü bozduğunu iddia eder. 
Fakat Danıştay kararlarına göre balkon kapatmanın herhangi bir sakıncası yoktur. 
Balkon kapatma ile ilgili yaşanan anlaşmazlıklarda , Danıştayın görüşü şu şekilde olmaktadır ;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği üzere iç ve dış boya badana , döşeme , tavan kaplama vb uygulamalar , elektrik ve sıhhi tesisatta yapılan tamir ve onlarımlar ve dairenin belediye imar yönetmeliğinde bahsettiği ana unsurları etkilemeyen tadilatların ruhsata tabi olmasına gerek görülmemektedir. 
634. sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin 2. fıkrasına göre taşınmazın genel bölümlerinde , kat maliklerinin ortak kararı olmadıkça yukarda belirtilen onarımlardan , boya badana uygulamalarına vb. uygulamaların yapılamayacağı kararı alınmıştır. 
Balkonlara yapılan cam , pvc ,alüminyum kaplama uygulamalarının balkonun taban alanında yapıldığı sürece , herhangi bir ek alan yaratmadığı , çekme ihlaline tabi olmadığı ve apartman cephe görünümünde oluşan değişikliğin ruhsat almaya gerek görülmediğine karar verilmiş olup , herhangi bir para cezasının verilemeyeceği kararı alınmıştır.
Sonuca gelirsek , yukardaki karar ve benzeri danıştay kararlarında da açıkca belirtildiği üzere ‘ Balkon Kapatma ‘ imar mevzuatına aykırı değildir. Fakat bazı site yönetimleri bu uygulamadan önce oy çokluğuna bakarak karar belirliyor. Ticarethanelerde ise belediye arazisine yapılan çıkmaların izinsiz olarak kapatılmaması gerekiyor.

Ada Nedir ? Emlakta Ada ve İmar Adası Nedir ?

Ada kelime anlamı olarak dört tarafı sularla çevrili kara parçasıdır. 
Fakat gayrimenkul ve emlak sektöründe Ada , çevresi kamuya ait olan yol , sokak , cadde , göl gibi sınırlarla çevrilmiş parseller topluluğudur. İmar planındaki esaslara göre oluşan haline de İmar Adası denir.
Arsa alım - satım işlerinde çok fazla kullanılan ‘ Ada - Parsel ‘ terimleri , özellikle kentsel dönüşümden sonra daha fazla kullanılmaya ve sorgulanmaya başlanmıştır.  
Ada numaraları 101’den başlar.  Köy sınırı içindeki tüm parseller ölçülünceye kadar numaralar aralıksız birbirini izler. 
Ada Numarası Nasıl Sorgulanır ? Nasıl Bulunur ? 
Ada ve Parsel sorgulamak için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesini kullanabilirsiniz .

Devremülk Ne Demektir?

Bir mülke ait kullanım haklarının özel şartlar belirlenerek kullanılabilmesidir.
Özel şartlardan kasıt;devremülk sahibinin belirli tarihlerde kullanım hakkının olmasıdır.
Pay sahipleri devremülkün tüm özelliklerinden yararlanabilirler.
Devremülk Hangi Amaçlar İçin Alınır?
Devremülk;tatil,kaplıca,dinlenme ve sağlık gibi amaçlarla ömürlük olarak satın alınır.
Mülk sahipleri aynı oranda hakka sahiptirler.
Haklarını kiraya verebilir,satabilir ya da miras bırakabilirler,kendileri kullanıp
kullandırabilirler.

Devremülkün bakımı,onarımı,temizliği ve idaresi mülk sahiplerinin aidatları ile karşıla-
nır.Bu tutar giderlere göre değişiklik gösterebilir.
 

İmar Affı Nedir ? Hangi Yapıları Kapsar ?

İmar Affı Nedir ? Hangi Yapıları Kapsar ?
İmar Affı kısaca , kaçak olarak yapılan yapılardan yasada belirtilen koşullara uygun olanlarının affına denir.
Günümüz Türkiye’sinde gecekondular çok arttı ve bu sebeple belirli periyotlarda İmar Affı yapılmaya başlandı.
İmar Affı , 1950'lerde Adnan Menderes dönemiyle baslamistir. 
İmar Affı yasalarda bulunmayan fakat şehircilik hukukuna girmiş bir uygulamadır. 
İmar Affı’nın amacı , gecekondu ve imar yasasına uymayan yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek , işlemlerin tespiti , değerlendirme , müracaat , duyuru ve uygulama esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemektir.

İmar Kanunu Hangi Yapıları Kapsar ? 
Gecekondu ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış tüm yapıları kapsar.
-Belediye ve mücavir alan sınırlarında bulunan yapılar
-6785 sayılı Kanuna 1605 sayılı Kanunla eklenen Ek 7 ve 8 inci maddeler gereğince çıkarılan yönetmeliğin 103 maddesi kapsamına giren alanlardaki yapılar
-B bendi dışında kalan sanayi, depolama, turistik ve tarımsal yapılar

İmar affı halk arasında , doğru olarak görülmeyen bir uygulamadır. Çünkü bu uygulama kacak yapilasma ve gecekondulasmayi arttirici olarak görülmektedir.

Mevzi İmar Planı Nedir ?

Mevzi İmar Planı Nedir ?
Mevcutta bulunan imar planları dışında kalan ve ana planla bütünleşemeyen alanlar için sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi alanları içinde tanımlayan bölgesel planlamalara Mevzi İmar Planı denir.
Yani mevcut planlar artık nufusa yetmemektedir. Bu sebepten dolayı yeni alanların kullanıma açılması için yapılır.
Bu plan , imar sınırları içindeki Belediyelerce yapılır. Mevzi İmar Planı yapılacak yerlerde malik sayısı birden fazla ise , planın yapılabilmesi için tüm maliklerin muvafakati gerekir. 
Fakat Resmi kurumlarca yapılan zorunlu parselasyon çalışmalarında ise maliklerin muvafakati şartı aranmaz.

Arsa Yeri Tespiti Nedir?

Arsa Yer Tespiti Nedir?
Arsa yerinin tespiti ,  bir çok açıdan mutlaka yapılması gereken bir husustur. Arsa almadan ya da sahibi olduğunuz arsanızda inşaata başlamadan önce mutlaka arsa yeri tespitinin yapılması gerekir.
Arsa alırken sadece fotoğraflardan görerek aldığınız yer tapuda görülen yer olmayabilir. Ya da satın almak istediğiniz yer ile tapu da gösterilen alan aynı yer olmayabilir. Satın alacağınız yerin arsa tespiti bu açıdan önem arz etmektedir.
Sahip olduğunuz arsanızda inşaata başlamadan önce de yer tespiti yaptırmanın önemi komşu arsa ihlalidir. Yaptırdığınız binan bir duvarı , balkonu ya da bir cephesi komşu arsaya geçebilir. Aynı durum komşu arsa sahibinin inşaatı için de geçerli olacağından inşaata başlamadan önce arsa tespiti yaptırılması sonradan oluşacak problemleri engellemek için çok önemlidir.
Eğer arsanıza komşu arsa ile sınırınız konusunda anlaşmazlıklar yaşanmışsa ya da yaşanma ihtimali söz konusu ise arsa tespitinizin yapıldığı sırada komşu arsa sahibinizin de orada olmasını sağlayarak arsanızın yerini tam olarak tespit ettirip
sınırınızı belirleyen işaretler koyabilirsiniz. Daha sonrasında çit ya da duvarla sınırını net olarak ayırabilirsiniz.
Arsanızın yer tespitini yaptırıken tam sınırlarını ve köşelerini net olarak belirlemelerini görevlilerden talep edebilirsiniz. Arsanızın tapuda yazılan alanı ile haritada hesaplanan miktarı hatta zeminde kullanılabilen miktarı genellikle birbirini tutmamaktadır. Arsada yazan ile zeminde ne kadar yer kullanabileceğinizin pek önemi yoktur. Önemli olan haritadan hesaplanacak olan yüzölçümüdür. Arsa yeri tespiti yapılırken haritada hesaplanacak olan yüzölçümü de belirleneceğinden arsa alımından önce bu tespitin yapılması önemlidir.
Arsa Yeri Tespitini Kimler Yapar?
Bir arsanın yerinin tespitini yaptırabilmek için bulunduğu yerdeki Kadostro Müdürlüğüne başvurması gerekir. Eğer bulunduğu yerde lisanslı harita kadostro bürosu var ise buraya başvurması gerekmektedir.
Köyde bulunan bir arsa ile şehir merkezindeki arsanın değerleri farklı olduğundan yer tespiti yapılırken kadostro için ödenecek harç da farklılık gösterir.
Arsa yeri tespiti yapılırken görevliler ile birlikte arsa sahibi arsanın bulunduğu yerde birlikte bulunurlar. 

Tapu sahibi ölmüş ise mirascılar da yer tespiti isteme hakkına sahiptirler. Hatta bir çok mirascısı olan bir arsa için tek mirascı da bu talep de bulunabilir. Mirascılık belgesinin çıkmış olması bu hakkı talep etmek için yeterlidir.

Arsa Tapusunu Bina Tapusuna Çevirme !

Arsa Tapusunu Bina Tapusuna Çevirme ! 
Tapu çevirme işlemleri inşaat sonrasında sıkça karşılaşılan durumlardan biridir.
İnşaatı bitirilmiş ve ya bitirilmemiş yerlerin tapuları , arsa tapusu olabilir. Peki , yapının inşaatı bitirilince arsa tapusu bina tapusuna nasıl çevirilir ? 
Arsa Tapusunu Bina Tapusuna Nasıl Çeviririm ? Bina Tapusuna Nasıl Çevrilir ? 
Arsa tapularında , üzerine yapılan daire ve ya dükkanların metrekare alanı yazmaz.
Arsa tapusunda yazan daire - dükkan başına düşen arsa miktarıdır. 
Yani konut/işyeri , arsa vb bir taşınmaz olarak görülür. İnşaat edilen veya inşaatı devam eden yapılara kat irtifakı kurulur. 
Bilindiği üzere kat irtifakı, kat mülkiyetine geçişten bir önceki basamak sayılabilir. Kat mülkiyeti alarak bina tapusuna geçiş yapmak için Tapu Müdürlüğüne başvurulmalıdır. Başvuru yapılıp gerekli harçlar ödendikten sonra kat mülkiyetine geçilebilir.

Aşağıdaki gerekli belgeler ile kat mülkiyeti başvurusu yapılabilir : 
- Kat Mülkiyeti Dilekçesi 
- Yapı Kullanım ( İskan ) Belgesi
- Yönetim Planı

2016 için Kat mülkiyeti harcı nedir ? 
Kat mülkiyeti harcı bağımsız bölüm sayısına göre farklılık göstermektedir : 
- 1 - 11 arası Bağımsız bölüm içim 325 TL
- 10 - 21 arası Bağımsız bölüm için 385 TL 
- 21 üstü Bağımsız Bölüm için 420 TL 

- tek bağımsız bölümü olan ve 2 - 3 kat yerler için 855 TL 

Gayrimenkulün Satılması Halinde Kiracının Durumu Nedir?

Gayrimenkulün Satılması Halinde Kiracının Durumu 
Herhangi bir gayrimenkulün satın alınması halinde, eski kiracı ile yapılmış kontrat yeni malik içinde aynı şartlarla geçerlidir.
Gayrimenkul kendi kullanımı, ihtiyacı nedeniyle satın alan kişi satın alma tarihinden itibaren bir ay içinde kiracıya bir ihbarda bulunarak, söz konusu gayrimenkul kullanma ihtiyacı nedeniyle satın aldığını, kontratın bu nedenle yenilenmeyeceğini
kira bedellerinin yatacağını yeni banka hesap numarasını ve tahliye edilmesini talep eder.
Hangisi lehine ise kontrat süresinin bitimini veya 6 aylık süreyi bekleyerek ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açar. Mahkeme tarafından kanıtlanması, bu emsalde başlka bir gayrimenkulün bulunmaması gibi haller aranır. İhtiyaç nedeniyle 
tahliye ettirilen gayrimenkul 3 yıl boyunca yeniden kiralanamaz.

Taşınmazı iktisap eden, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açma konusunda seçimlik hakka sahiptir. İsterse iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde kiracıye ihbarname tebliğ ettirip altı ayın sonunda dava açabilir. İsterse önceki malik ile kiracı arasında
düzenlenen akde göre bir ay içinde ya da önceden ihtar göndermişse dönem sonuna kadar tahliye davası açabilir.