İrtifak Hakkı ve Kullanma İzni verilmesi ile ilgili işlemler Genel Müdürlüğümüzdeki Genel İrtifak ve Özel İrtifak Dairelerimizce yürütülmektedir.
Genel İrtifak Hakkı Dairemizce yapılan işlemlere ilişkin yasal düzenlemeler aşağıdaki şekilde gruplandırılabilr.
-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
-2886 sayılı Devlet İhale Kanunu
-Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik
-26.04.2009 tarihli ve 27211 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlığımızın 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği
-2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu
-Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik
-6831 sayılı Orman Kanunu
-Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmelik
-3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti İle Görevlendirilmesi Hakkındaki Kanun
-4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
-4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu
-5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun
-5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu
-5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu
-Kültür Yatırım ve Girişimlerine Taşınmaz Kullandırılması Hakkında Yönetmelik
2886 SAYILI DEVLET İHALE KANUNU VE HAZİNE TAŞINMAZLARININ İDARESİ HAKKINDA YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ UYARINCA KIYILARDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK OLAN YATIRIMLAR HARİÇ DİĞER AMAÇLI YATIRIMLAR İÇİN TESİS EDİLECEK İRTİFAK HAKKI İŞLEMLERİ
Hazine taşınmazları üzerinde kıyılarda gerçekleştirilecek olan yatırımlar hariç, muhtelif amaçlı yatırımlar yapılmak amacıyla gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından Bakanlığımıza iletilen irtifak hakkı tesis edilmesi talepleri üzerine öncelikle, Valiliklerden, talep konusu taşınmaz hakkında gerekli bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmektedir.
Valiliklerden gelen bilgi ve belgelerden, taşınmazın hukuki ve fiili durumu açısından talep edilen amaçta değerlendirilmek üzere yatırımcılara üst hakkı tesis edilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığının anlaşılması üzerine, taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde birinden az olmamak üzere tespit edilen rayiç bedel üzerinden Devlet İhale Kanununun 51 inci maddesinin (g) bendine göre pazarlık usulüyle irtifak hakkı ihalesi yapılması ve bu ihalenin (Bakanlığımızın 324 sıra sayılı Genel Tebliğinin “Genel Esaslar” başlıklı II. Bölümünün 8. maddesinin 2. bendinden belirtilen istisnalar hariç) aynı Kanunun 17 nci maddesine göre ilan edilmesi hususunda Bakanlığımız Makamının Olurları da alınarak, Valiliklerden (Defterdarlık) gerekli işlemlerin yapılması istenilmektedir.
Ancak, gerekli görülmesi halinde, öncelikle taşınmazın tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması, ilgili kurum ve kuruluşların da uygun görüşlerinin/izinlerinin alınması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için üzerinde ihale kalan yatırımcıya yapılan irtifak hakkı ihalesinde kararlaştırılan bedelin % 20 si oranındaki bedel karşılığında her defasında 1 (bir) yıl olmak üzere ve toplamda en çok 4 yıla kadar ön izin verilebilmektedir.
Yapılan irtifak hakkı ihalesi sonucunda üzerinde ihale kalan yatırımcılara veya gerekli görülerek adlarına ön izin verilen yatırımcılar tarafından bu ön izin dönemi içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmiş olması halinde, Bakanlığımızca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 826 vd. maddeleri uyarınca 49 yıl (organize hayvancılık için otuz yıla kadar) süreli müstakil ve daimi nitelikte üst hakkı dahil kullanma izni verilmekte veya irtifak hakkı tesis edilmektedir.
Bakanlığımızca verilen kullanma izinlerinde veya irtifak haklarında ilk yıl ihale bedeline, ikinci ve üçüncü yıllar için ise sözleşmesine göre tespit edilecek bedele yüzde yetmiş oranında indirim uygulanmak suretiyle hesaplanarak tahsil edilmektedir. Ayrıca buna ilave olarak, bitkisel üretimle sınırlı olmak kaydıyla üzerinde tarım veya organize hayvancılık yapılmak üzere adına kullanma izni verilen veya irtifak hakkı tesis edilen yatırımcılardan, sonraki yıllar için ise sözleşmesine göre tespit edilecek bedele yüzde elli oranında indirim uygulanarak tahsil edilmektedir.
Kullanma izni verilen veya irtifak hakkı tesis edilen Hazine taşınmazı üzerinde yapılacak tesisin bizzat hak lehtarınca işletilmesi hâlinde, bu tesisin işletilmesinden elde edilen toplam yıllık hasılatın yüzde biri oranında pay alınmaktadır. Ancak, tarım ve hayvancılık ile sanayi ve tersane yatırımlarında bu oran binde bir olarak uygulanmaktadır.
Kamu yararına çalışan dernekler ve vergi muafiyeti tanınan vakıflara sağlık, eğitim ve spor tesisleri yapılmak amacıyla verilen kullanma izinleri ve tesis edilen irtifak hakları ile vakıflarca kurulan yükseköğretim kurumlarına ve 4046 sayılı Kanun hükümlerine göre gerçek ve tüzel kişilere verilen kullanma izinleri ile tesis edilen irtifak haklarından hâsılat payı alınmamaktadır.
2634 SAYILI TURİZMİ TEŞVİK KANUNU UYARINCA KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA ADLARINA KESİN TAHSİS YAPILAN YATIRIMCILAR LEHİNE TESİS EDİLEN İRTİFAK HAKLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığınca, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde ve dışında, imar planları ile turizme ayrılmış yerlerde bulunan ve anılan Bakanlığın tasarrufuna alınmış olan kamu arazilerinden girişimcilere tahsisi uygun görülenlerin yeri, imar durumu, özellikleri, altyapı durumu, krokileri, yatırımın tamamlanma süresi ve tahsis için son başvuru tarihi de belirtilerek Bakanlıkça yapılacak ilan ile girişimcilere duyurulur.
Bu Yönetmelik kapsamındaki kamuya ait taşınmazlarla ilgili turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar anılan Bakanlıkça ön izin verilir.
Özel mülkiyete veya tahsisli yatırımlara, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesindeki duyuru şartı aranmaksızın, tahsise ilişkin diğer hususların da sağlanması ve hisseli parsel teşekkül ettirilmemek şartı ile ek alan olarak tahsis edilebilir.
Ön izin yükümlülüklerini yerine getirerek turizm yatırımı belgesi veya ana turizm yatırımı belgesi alan girişimci adına Kültür ve Turizm Bakanlığı Arazi Tahsis Komisyon kararı ile kesin tahsis yapılır ve kesin tahsis koşulları Bakanlığımıza bildirilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından adlarına kesin tahsis yapılan turizm yatırımcıları lehine, bu Hazine taşınmazları üzerinde, anılan Bakanlık tarafından ve Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen bedel karşılığında ve ihale yapılmadan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca ve en az otuz yıl süreli olanlara bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı dahil irtifak hakkı tesis edilmesi hususunda üst hakkı sözleşmesi hazırlanarak, Makam Onayına sunulur.
Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların üzerinde turizm yatırımı yapılmak amacıyla ilgili mevzuatı uyarınca tesis edilen bu sınırlı ayni haklarla ilgili olarak yürütülen diğer iş ve işlemler ile ilgili mevzuatı uyarınca turizm yatırımı yapılmak amacıyla adlarına kesin izin verilen ve/veya lehlerine üst hakkı tesis edilen yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı bu yatırımcılar hakkında 4916 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi kapsamında yapılan işlemler Dairemizce yürütülür.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile ormanlık alanlar üzerinde turizm yatırımı yapılmak amacıyla adlarına kesin tahsis yapılan turizm yatırımcıları lehine, bu Hazine taşınmazları üzerinde, anılan Bakanlık tarafından ve Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen bedel karşılığında ve ihale yapılmadan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca 49 yıl süreli bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı dahil irtifak hakkı tesis edilir.
6831 SAYILI ORMAN KANUNU UYARINCA ORMAN BAKANLIĞINCA ADLARINA KESİN İZİN VERİLEN YATIRIMCILAR LEHİNE TESİS EDİLEN İRTİFAK HAKLARI
Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı ve katı atık bertaraf tesislerinin; sanatoryum, baraj, gölet ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca kesin izin verilmesini müteakip Bakanlığımızca da, yatırımcılar tarafından irtifak hakkı tesis edilmesinin talep edilmesi halinde 6831 sayılı Orman Kanunun 115 inci maddesi, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmeliğin 78. maddesi uyarınca irtifak hakkı tesis edilmektedir.
Ancak, Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmeliğin “Kesin İzin Verilen Mevcut Turizm İzinlerine İlişkin İş ve İşlemler” başlıklı Geçici 2. maddesinin diğer bazı maddelerinin yanında 10. maddesinin de Danıştay 8. Dairesi Esas No: 2007/3614, Karar No: 2008/7916 sayılı Kararıyla iptal edilmesi nedeniyle, ormanlık alanlar üzerinde turistik yatırım yapılmak amacıyla yatırımcılar lehine irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin olarak bu aşamada herhangi bir işlem yapılamamaktadır.
5225 SAYILI KÜLTÜR YATIRIMLARI VE GİRİŞİMLERİNİ TEŞVİK KANUNU UYARINCA KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA ADLARINA KULLANDIRMA KARARI VERİLEN YATIRIMCILAR LEHİNE TESİS EDİLEN İRTİFAK HAKLARI
5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu ve bu Kanun uyarınca 20.10.2005 tarihli ve 25972 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kültür Yatırım ve Girişimlerine Taşınmaz Kullandırılması Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, kültür merkezlerinin yapımı, onarımı ve işletilmesi, kültürel ve sanatsal alanlara yönelik özel araştırma, eğitim veya uygulama merkezlerinin yapımı, onarımı veya işletilmesi, 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının, bu Kanunun amacı doğrultusunda kullanılması ve kültür varlıkları ile somut olmayan kültürel mirasın araştırılması, derlenmesi, belgelendirilmesi, arşivlenmesi, yayınlanması, eğitimi, öğretimi ve tanıtılması vb. amaçlarla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından adlarına kesin kullandırma izni verilen yatırımcıları lehine, izin verilen bu Hazine taşınmazları üzerinde, anılan Bakanlık tarafından ve Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen bedel karşılığında ve ihale yapılmadan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca ve en az otuz yıl süreli olanlara bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı dahil irtifak hakkı veya bunlardan alt yapı için gerekli olanlar üzerinde, alt yapıyı gerçekleştirecek kamu kurum veya kuruluşu lehine 49 yıla kadar bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir.
3096 SAYILI TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU DIŞINDAKİ KURULUŞLARIN ELEKTRİK ÜRETİMİ, İLETİMİ, DAĞITIMI VE TİCARETİ İLE GÖREVLENDİRİLMESİ HAKKINDAKİ KANUN, 4628 SAYILI ELEKTRİK PİYASASI KANUNU, 4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNU VE 5015 SAYILI PETROL PİYASASI KANUNU HÜKÜMLERİ UYARINCA YAPILAN İŞLEMLER
3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkındaki Kanun uyarınca görevlendirilmiş yatırımcılar lehine, kamulaştırma bedelinin yatırımcılar tarafından ödenmesi halinde bedelsiz olarak, aksi halde bedeli karşılığında ve lisans süresince doğrudan üst hakkı tesis edilmekte ve/veya kullanma izni verilmektedir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından lisans verilen yatırımcılar lehine, kamulaştırma bedelinin yatırımcılar tarafından ödenmesi halinde bedelsiz olarak, aksi halde bedeli karşılığında ve lisans süresince doğrudan üst hakkı tesis edilmekte ve/veya kullanma izni verilmesine ilişkin Bakanlığımızın 324 sıra sayılı Genel Tebliği uyarınca Valiliklerce sonuçlandırılmaktadır.
Ayrıca, Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü ve Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü gibi özel kanunları uyarınca görevlendirilmiş olan kuruluşların hizmetleri sebebiyle ihtiyaç duyduğu mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların üzerinde, bu kuruluşlar lehine bedeli karşılığında ve bedelsiz irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesi işlemleri yine, Bakanlığımızın 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca Valiliklerce (Defterdarlık) değerlendirilmektedir.
ÖZEL İRTİFAK HAKLARI DAİRESİ
Özel İrtifak Hakkı Dairesince yapılan işlemler ise aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir.
1-Kıyı ile doldurma ve kurutma yoluyla elde edilen/edilecek alanlarda (yat limanları dahil) her türlü kıyı yapıları ile proje bütünlüğü içindeki geri sahalarda Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile bütünlük arz eden yatırım ile ilgili işlemlerin yapılması,
2-4706 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 maddesi uyarınca yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul Ve Esaslar kapsamındaki işlemlerin yürütülmesi,
3-4046 sayılı Özelleştirme uygulamalarının düzenlenmesine bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına Dair Kanun ile ilgili işlemlerin yapılması,
4-3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun gereğince tesis edilecek irtifak hakkı ve kullanma izni ile ilgili işlemlerin yapılması,
5-Diğer iş ve işlemlerin yürütülmesi,
İşlemlerinden ibarettir.
Özel İrtifak Hakkı ve Kullanma İzni verilmesi ile ilgili konulara ilişkin Kanun, Yönetmelik, Genel Tebliğ ve Genelgeler şöyledir:
1-Anayasanın 43’üncü Maddesi
2-3621 Sayılı Kıyı Kanunu (11.madde ve diğer maddeler.)
3-2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu (9, 13, 17, 31 ve 51 inci vd. diğer maddeler)
4-3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununu (ek 7 nci maddesi)
5-3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun
6-4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (19 uncu maddesi)
7-5838 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen Ek Madde 3
8-178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (b) bendi
9-Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik
10-Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği
11-Sağlık Tesislerinin, Kiralama Karşılığı Yaptırılması İle Tesislerdeki Tıbbi Hizmet Alanları Dışındaki Hizmet ve Alanların İşletilmesi Karşılığında Yenilenmesine Dair Yönetmelik
12-Hazine Arazilerinin Tersane Yatırımlarına Tahsisinde Uygulanacak Esas ve Usullere İlişkin Tebliğ
13-324 Sıra Numaralı Milli Emlak Genel Tebliği
1-DAİREMİZCE KIYI İLE DOLDURMA VE KURUTMA YOLUYLA ELDE EDİLEN/EDİLECEK ALANLARDA (YAT LİMANLARI DAHİL) HER TÜRLÜ KIYI YAPILARI İLE PROJE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDEKİ GERİ SAHALARDA HAZİNENİN ÖZEL MÜLKİYETİNDE BULUNAN TAŞINMAZLAR İLE BÜTÜNLÜK ARZ EDEN YATIRIMLAR İLE İLGİLİ YAPILAN İŞLEMLER:
Talep sahibi yatırımcı tarafından 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen kıyı yapı ve tesisleri için yapılan kullanma izni talepleri ya ilgili Valiliğe (Defterdarlık) ya da doğrudan Bakanlığımıza veya yatırımcılar tarafından hazırlanan/hazırlattırılan teklif imar planlarını onaylama yetkisine sahip (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı vb.) kuruluşlar tarafından Bakanlığımıza görüş sorma şeklinde iletilmektedir.
Kullanma izni talep edilen alana ilişkin olarak ilgili Valilikten (Defterdarlık) söz konusu alanın fiili ve hukuki durumuna ait bilgi ve belgeler ile irtifak hakkı/kullanma izni bedeline ilişkin kıymet takdir kararları istenir.
Valilikten (Defterdarlık) gelen bilgi ve belgeler çerçevesinde anılan, 324 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği Kullanma izni veya irtifak hakkı ihalelerinin onayını müteakip gerekmesi halinde, fiili kullanım olmaksızın taşınmazın tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması, onaylatılması ve ilgili kamu idarelerinden gerekli izin ve ruhsatların alınması amacıyla, üzerinde ihale kalan yatırımcıya Yönetmelik eki “Ön İzin Sözleşmesi (Ek-12)” düzenlenmek suretiyle bir yıl süreli ön izin verilecektir. Ön izin sözleşmesi noterde tasdik edilecektir.
Yatırımcının talebi üzerine ve gerekli hâllerde bu süre bedeli karşılığında uzatılabilir. Ancak, ön izin süresinin toplamı dört yılı geçemez.
Tersane yapılmak amacıyla Hazine taşınmazları üzerinde irtifak hakkı/kullanma izni talep edilmesi halinde Bakanlığımızca irtifak hakkı tesis edilmeden/kullanma izni verilmeden önce Denizcilik Müsteşarlığının (Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürlüğü) uygun görüşü alınmak suretiyle yukarıda belirtilen şekilde irtifak hakkı/kullanma izni işlemleri gerçekleştirilir.
Kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilmesi işlemi
Ön izin sözleşmesinde belirtilen koşulları yerine getiren ve ilgili kuruluşlarca onaylı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve/veya uygulama projeleri mevcut bulunan yatırımcıya;
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin “İrtifak hakkı kurulması ve kullanma izni verilmesi” başlıklı 76/2 inci maddesinde; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde ilgili mevzuatı uyarınca yapılması mümkün olan yapı ve tesislerin yapılması amacıyla, en fazla kırkdokuz yıla kadar kullanma izni verilebilir,
Hükümleri doğrultusunda 49 yıl süreli kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilir.
Kıyı prosedürü için Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2007/2 nolu. Genelgesine göre iş ve işlemler yürütülür.
Ön izin, kullanma izni ve irtifak hakkı bedelleri
(1) İlk yıl ön izin, kullanma izni ve irtifak hakkı bedelleri, ihalenin onaylanıp müşteriye tebliğinden itibaren onbeş gün içinde, müteakip yıl bedelleri ise, ön izin ve kullanma izni için sözleşmelerin düzenlenme tarihleri, irtifak hakkı için ise tapuya tescil tarihi esas alınarak her yıl aynı tarihte peşin olarak ilgili muhasebe birimine yatırılacaktır.
(2) Ön izin verilen hâllerde, ilk yıl kullanma izni veya irtifak hakkı bedeli; ihale bedelinin kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilinceye kadar (dört yılı geçmemek üzere) geçen süre dikkate alınarak Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE-bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim) oranında arttırılması suretiyle tespit edilecek bedeldir.
(3) Kullanma izinlerinde ve irtifak hakkı tesisinde ilk yıl ihale bedeline, ikinci ve üçüncü yıllar için ise sözleşmesine göre tespit edilecek bedele yüzde yetmiş oranında indirim uygulanmak suretiyle hesaplanarak tahsil edilir. Ancak, kullanma izni verildiği veya irtifak hakkı tesis edildiği tarihte taşınmazın üzerinde kullanma izni veya irtifak hakkı amacına uygun kullanımı mümkün yapı, tesis vb. muhdesatların bulunması ve esaslı nitelikte ilave yatırım gerekmemesi halinde; kullanma izni ve irtifak hakkı bedellerinde ilk üç yıl için öngörülen yüzde yetmiş indirim uygulanmayacaktır.
Hasılat Payları
Kullanma izni verilen veya irtifak hakkı tesis edilen Hazine taşınmazı üzerinde yapılacak tesisin işletmeye geçmesinden itibaren alınacak hasılat paylarına ilişkin işlemler Yönetmeliğin 79 uncu maddesinde belirtilen usul ve esaslara göre yürütülecektir.
Buna göre,
Kullanma izni verilen veya irtifak hakkı tesis edilen Hazine taşınmazı üzerinde yapılacak tesisin bizzat hak lehtarınca işletilmesi hâlinde, bu tesisin işletilmesinden elde edilen toplam yıllık hasılatın yüzde biri oranında pay alınacaktır. Ancak, tarım ve hayvancılık ile sanayi ve tersane yatırımlarında bu oran binde bir olarak uygulanacaktır.
2-4706 SAYILI HAZİNEYE AİT TAŞINMAZ MALLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUNUN EK 3 MADDESİ UYARINCA YAYIMLANAN KAMU TAŞINMAZLARININ YATIRIMLARA TAHSİSİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR KAPSAMINDAKİ İŞLEMLER.
29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla eklenen Ek 3 üncü maddesiyle, mülkiyeti Hazineye, özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler üzerinde, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi gereğince 16/07/2009 tarihli ve 27290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/7/2009 tarihli ve 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla gruplandırılan illerde ve teşvik edilen sektörlerde yatırım yapacak yatırım teşvik belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişilere ilk yıl için taşınmazın emlak vergi değerinin yüzde üçü oranında takdir edilecek bedel karşılığında irtifak hakkı tesis edilmesi veya kullanma izni verilmesi hüküm altına alınmıştır.
Bunun üzerine, 4706 sayılı Kanunun Ek 3 üncü maddesinin uygulanmasına dair Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar 03/09/2009 tarihli ve 27338 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
3-4046 SAYILI ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARININ DÜZENLENMESİNE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN İLE İLGİLİ İŞLEMLERİN YAPILMASI
4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun “Aynı Sermaye Konulması ve Hazine Taşınmazlarının Devri” başlıklı 19 uncu maddesinin B bendinin (e) fıkrasında Özelleştirme programına alınan ve sermayelerinde % 50'den fazla kamu payı bulunan kuruluşlar tarafından kullanılan Hazinenin mülkiyetinde ki taşınmaz mallar ile - özel mevzuatı gereğince tescili mümkün olmayanlar hariç - Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların bu kuruluşlara devrine ve/veya bu kuruluşlar lehine, devredilebilir mülkiyetin gayri ayni haklar da tesis edilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm doğrultusunda irtifak hakkı tesis edilmesi veya kullanma izni verilmesi talep edilmesi halinde söz konusu Hazine taşınmazının fiili ve hukuki durumuna ait bilgi ve belgeler ilgili Valilikten (Defterdarlık) istenir.
Valilikten (Defterdarlık) gelen bilgi ve belgeler çerçevesinde talep edilen alana ön izin, kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin Bakanlık Makam onayı hazırlanır, 1 (bir) yıl süreli bedelsiz ön izin verilmesi ya da 49 (kırkdokuz) yıl süreli bedelsiz olarak kullanma izni verilmesine ilişkin Makam onayı hazırlanır. Ön izin verilmesi ya da 49 yıl süreli kullanma izni verilmesinin Bakanlığımızca uygun görülmesi halinde gerekli işlemlerin yapılması için ilgili Valiliğe (Defterdarlık) talimat verilir. Ön izin ve kullanma izni sözleşmeleri taraflarca imzalanarak noterde tasdik edilir,
4-3996 SAYILI BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP İŞLET DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN GEREĞİNCE TESİS EDİLECEK İRTİFAK HAKKI VE KULLANMA İZNİ İLE İLGİLİ İŞLEMLERİN YAPILMASI
3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre, Yüksek Planlama Kurulunca yetki verilen hizmetin asli sahibi kurum ve kuruluşlar tarafından belirlenen yatırımcıya; yap-işlet-devret sözleşmelerinde yatırım ve işletme dönemleri için belirtilen bedel karşılığında, böyle bir bedelin belirtilmemiş olması halinde ise Yönetmeliğin 12 nci maddesine göre takdir edilecek bedel üzerinden sözleşmelerinde belirtilen süre kadar kullanma izni verilecek veya lehine irtifak hakkı tesis edilecektir.
Kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilmesinin talep edilmesi halinde söz konusu Hazine taşınmazının fiili ve hukuki durumuna ait bilgi ve belgeler ile kullanma izni/irtifak hakkı bedeline ilişkin kıymet takdir kararları ilgili Valilikten (Defterdarlık) istenir.
Valilikten (Defterdarlık) gelen bilgi ve belgeler çerçevesinde talep edilen alana kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin Bakanlık Makam onayı hazırlanır, kullanma izni verilmesi veya irtifak hakkı tesis edilmesinin Bakanlığımızca uygun görülmesi halinde gerekli işlemlerin yapılması için ilgili Valiliğe (Defterdarlık) talimat verilir.
5-3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununu
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek Madde 7’de
“Yapılmasının gerekli olduğuna Yüksek Planlama Kurulu tarafından karar verilen sağlık tesisleri, Sağlık Bakanlığınca verilecek ön proje ve belirlenecek temel standartlar çerçevesinde, kendisine veya Hazineye ait taşınmazlar üzerinde ihale ile belirlenecek gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine 49 (kırkdokuz) yılı geçmemek şartıyla belirli süre ve bedel üzerinden kiralama karşılığı yaptırılabilir.”
“Bu amaçla Maliye Bakanlığınca, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine Hazineye ait taşınmazlar bedelsiz devredilebilir. Bu taşınmazların sözleşme süresince amacı dışında kullanılamayacağına, Maliye ve Sağlık Bakanlıklarından izin alınmaksızın devredilemeyeceğine dair tapu kütüğüne şerh konulur.”
“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usûller ile ihale yöntemi; gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinde aranılacak nitelikler, sözleşmelerin kapsamı ve konuya ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine müsteşarlıklarınca müştereken hazırlanarak Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulur.”
Hükümleri bulunmaktadır.
Anılan Kanunun uygulanmasına yönelik olarak Sağlık Tesislerinin, Kiralama Karşılığı Yaptırılması İle Tesislerdeki Tıbbi Hizmet Alanları Dışındaki Hizmet Ve Alanların İşletilmesi Karşılığında Yenilenmesine Dair Yönetmelik yayımlanmıştır.
Anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri doğrultusunda talep edilen taşınmazlara ilişkin Valilikten (Defterdarlık) söz konusu alanın fiili ve hukuki durumuna ait bilgi ve belgeler istenir. Bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda Sağlık Bakanlığına uygun görüş bildirilir. Sağlık Bakanlığınca belirlenen yatırımcıya kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilir.
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
28 Nisan 2010 Çarşamba
26 Nisan 2010 Pazartesi
İnşaat Yatırımları Krizde Geriledi
İnşaat Yatırımları Krizde Geriledi
Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009'' Raporuna göre,
2008 yılında 90,2 milyar lira olan inşaat yatırımları 2009 yılında 74
milyar liraya, özel sektörün inşaat yatırımları 60,2 milyar lira iken,
45,2 milyar liraya geriledi.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ''Türkiye Gayrimenkul
Sektörü Temel Göstergeleri 2009'' ve ''2009-4. Çeyrek Gayrimenkul
Sektörü'' raporlarının sonuçlarını basın toplantısıyla açıkladı.
GYODER'in, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri'nden Dr. Can
Fuat Gürlesel'e hazırlattığı çalışmalarda, kamu kurumlarının ve
sektörel üst kurumların yayımladığı verilerden de faydalanıldı.
Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009 Raporu'na göre,
2005-2006-2007 yıllarında alınan konut yapı ruhsatları yüksek
gerçekleşirken, 2008 yılında 501 bin 5 adede indi. Küresel krizin
etkilerinin yaşandığı 2009 yılında alınan konut yapı ruhsat sayısı 508
bin 36 ile 2008 yılına göre sınırlı artış gösterdi. 2009 yılının ilk 3
çeyrek döneminde gerileyen konut yapı ruhsatları, yılın son çeyreğinde
188 bin 507 adetle sıçrama gösterdi.
Alınan konut kullanım izin belgeleri 2007 yılında 325 bin 255 olduktan
sonra, 2008 yılında 356 bin 358'e ve 2009 yılında 398 bin 611'e
yükseldi. 2009 yılı içinde alınan konut kullanım izin belgeleri sayısı
üçüncü çeyrek dışında 100 bin seviyesinin üzerinde gerçekleşti.
Konut kredileri stoku 2008 yılında 37,54 milyar lira iken, 2009
yılında 42,6 milyar liraya yükseldi. Konut kredileri stoku 2009
yılında 5 milyar lira genişledi. Konut kredilerinin GSMH oranı da
yükseldi ve 2008 yılında yüzde 3,95 iken 2009 yılında yüzde 4,47'ye
ulaştı.
İller bazında konut kredileri toplamı 2008 yılında 38,9 milyar lira,
2009 yılında 44,85 milyar lira düzeyinde bulunurken, 2009 yılı
itibariyle en çok kredi stokuna sahip olan il, 17 milyar lira stoku ve
yüzde 37,9 payı ile İstanbul oldu. Ankara 6,1 milyar lira, İzmir 3,4
milyar lira, Antalya 1,57 milyar lira, Bursa 1,25 milyar lira ile
İstanbul'u izledi.
Rapora göre, 2009 yılında ekonomik krizin etkileriyle birlikte
kiralardaki gerileme sonucunda gayrimenkul yatırımlarının gelirleri de
düştü. Buna bağlı olarak aynı yatırım büyüklüğü karşılığında elde
edilen yıllık ortalama gelirler azaldı ve İstanbul'da gayrimenkul
yatırımlarının getirisi düştü. Ofis yatırımlarının getirisi 2009
yılında yüzde 7,25'e, alışveriş merkezi yatırımlarının getirileri
yüzde 7'ye ve lojistik yatırımlarının getirileri de yüzde 7'ye
geriledi.
İstanbul, PW Coopers ve ULI tarafından yapılan araştırmalarda, tüm
şehirler içinde 2006 ve 2007 yılında toplam getirilerde birinci, 2008
yılında yatırım ve gelişme öngörülerinde ikinci ve 2009 yılında
gelişme öngörülerinde birinci, yatırım öngörülerinde ise üçüncü sırada
yer aldı. 2010 yılı için gelişme öngörülerinde birinci sıraya
yerleşti.
2008 yılında 90,2 milyar lira olan (70,4 milyar dolar) inşaat
yatırımları 2009 yılında 74 milyar liraya (47,9 milyar dolar)
geriledi. Özel sektörün inşaat yatırımları 2008 yılında 60,2 milyar
lira (47, milyar dolar) iken, 2009 yılında 45,2 milyar lira (29,3
milyar dolar) olarak gerçekleşti. Özel sektörün inşaat yatırımları
2009 yılında kriz etkisiyle daraldı.
Yabancıların Türkiye mali riskleri 2007 yılında 203,8 milyar dolar
iken, 2008 yılında 152 milyar dolara geriledi. 2009 yılında ise 185,1
milyar dolara çıktı. 2009 yılında yabancıların Türkiye'deki mali
riskleri, 60,2 milyar doları finansal kurumlara verilen kredilerden,
40,9 milyar doları Türkiye'nin ihraç ettiği avro tahvillerden (bir
bölümü yurt içi yerleşiklerin elinde bulunan) ve 84 milyar doları
portföy yatırımlarından oluştu.
Tamamlanan konutların arzı genişlemeye devam ederken, konut
kredilerinde genişleme hızı yavaşladı. Konut kredileri İstanbul,
Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi illerde yoğunlaşmaya devam
ediyor.
AVM kişi başı göstergelerde büyüme sürerken, organize perakende
pazarların genişlemesi düştü. Lojistik alan kiralarında gerileme
olurken, İstanbul'da otel yatırımları cazibesini sürdürdü. Gayrimenkul
yatırım ortaklarının portföy değeri büyürken, gayrimenkul sektöründe
kredi kullanımı yavaşladı.
Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör 4. Çeyrek 2009'' Raporuna göre,
ABD'de konut inşaat harcamaları artışa geçerken, konut fiyatları
geriledi.
Türkiye ekonomisi yüzde 6 ile yeniden büyürken, alınan konut yapı
ruhsatlarının sayısı 188 bin 507 ile artış gösterdi.
Konut kredileri son çeyrekte 3,1 milyar lira artarken, konut kredisi
aylık faiz oranı ortalama 0,96 ile yüzde 1'in altına indi.
Açılan 7 AVM ile birlikte toplam AVM sayısı 214'e, toplam
kiralanabilir alan büyüklüğü 5,23 milyon metre kareye ulaştı.
Yeni ofis, sanayi ve lojistik binası alınan yapı ruhsatları metre kare
büyüklükleri önemli ölçüde artarken, yabancılara gayrimenkul satışı
555 milyon dolar, doğrudan yabancı sermaye yatırımları 81 milyon dolar
oldu. Yabancıların portföy yatırımları 84 milyar dolara yükseldi.
Kaynak GYODER
Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009'' Raporuna göre,
2008 yılında 90,2 milyar lira olan inşaat yatırımları 2009 yılında 74
milyar liraya, özel sektörün inşaat yatırımları 60,2 milyar lira iken,
45,2 milyar liraya geriledi.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ''Türkiye Gayrimenkul
Sektörü Temel Göstergeleri 2009'' ve ''2009-4. Çeyrek Gayrimenkul
Sektörü'' raporlarının sonuçlarını basın toplantısıyla açıkladı.
GYODER'in, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri'nden Dr. Can
Fuat Gürlesel'e hazırlattığı çalışmalarda, kamu kurumlarının ve
sektörel üst kurumların yayımladığı verilerden de faydalanıldı.
Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009 Raporu'na göre,
2005-2006-2007 yıllarında alınan konut yapı ruhsatları yüksek
gerçekleşirken, 2008 yılında 501 bin 5 adede indi. Küresel krizin
etkilerinin yaşandığı 2009 yılında alınan konut yapı ruhsat sayısı 508
bin 36 ile 2008 yılına göre sınırlı artış gösterdi. 2009 yılının ilk 3
çeyrek döneminde gerileyen konut yapı ruhsatları, yılın son çeyreğinde
188 bin 507 adetle sıçrama gösterdi.
Alınan konut kullanım izin belgeleri 2007 yılında 325 bin 255 olduktan
sonra, 2008 yılında 356 bin 358'e ve 2009 yılında 398 bin 611'e
yükseldi. 2009 yılı içinde alınan konut kullanım izin belgeleri sayısı
üçüncü çeyrek dışında 100 bin seviyesinin üzerinde gerçekleşti.
Konut kredileri stoku 2008 yılında 37,54 milyar lira iken, 2009
yılında 42,6 milyar liraya yükseldi. Konut kredileri stoku 2009
yılında 5 milyar lira genişledi. Konut kredilerinin GSMH oranı da
yükseldi ve 2008 yılında yüzde 3,95 iken 2009 yılında yüzde 4,47'ye
ulaştı.
İller bazında konut kredileri toplamı 2008 yılında 38,9 milyar lira,
2009 yılında 44,85 milyar lira düzeyinde bulunurken, 2009 yılı
itibariyle en çok kredi stokuna sahip olan il, 17 milyar lira stoku ve
yüzde 37,9 payı ile İstanbul oldu. Ankara 6,1 milyar lira, İzmir 3,4
milyar lira, Antalya 1,57 milyar lira, Bursa 1,25 milyar lira ile
İstanbul'u izledi.
Rapora göre, 2009 yılında ekonomik krizin etkileriyle birlikte
kiralardaki gerileme sonucunda gayrimenkul yatırımlarının gelirleri de
düştü. Buna bağlı olarak aynı yatırım büyüklüğü karşılığında elde
edilen yıllık ortalama gelirler azaldı ve İstanbul'da gayrimenkul
yatırımlarının getirisi düştü. Ofis yatırımlarının getirisi 2009
yılında yüzde 7,25'e, alışveriş merkezi yatırımlarının getirileri
yüzde 7'ye ve lojistik yatırımlarının getirileri de yüzde 7'ye
geriledi.
İstanbul, PW Coopers ve ULI tarafından yapılan araştırmalarda, tüm
şehirler içinde 2006 ve 2007 yılında toplam getirilerde birinci, 2008
yılında yatırım ve gelişme öngörülerinde ikinci ve 2009 yılında
gelişme öngörülerinde birinci, yatırım öngörülerinde ise üçüncü sırada
yer aldı. 2010 yılı için gelişme öngörülerinde birinci sıraya
yerleşti.
2008 yılında 90,2 milyar lira olan (70,4 milyar dolar) inşaat
yatırımları 2009 yılında 74 milyar liraya (47,9 milyar dolar)
geriledi. Özel sektörün inşaat yatırımları 2008 yılında 60,2 milyar
lira (47, milyar dolar) iken, 2009 yılında 45,2 milyar lira (29,3
milyar dolar) olarak gerçekleşti. Özel sektörün inşaat yatırımları
2009 yılında kriz etkisiyle daraldı.
Yabancıların Türkiye mali riskleri 2007 yılında 203,8 milyar dolar
iken, 2008 yılında 152 milyar dolara geriledi. 2009 yılında ise 185,1
milyar dolara çıktı. 2009 yılında yabancıların Türkiye'deki mali
riskleri, 60,2 milyar doları finansal kurumlara verilen kredilerden,
40,9 milyar doları Türkiye'nin ihraç ettiği avro tahvillerden (bir
bölümü yurt içi yerleşiklerin elinde bulunan) ve 84 milyar doları
portföy yatırımlarından oluştu.
Tamamlanan konutların arzı genişlemeye devam ederken, konut
kredilerinde genişleme hızı yavaşladı. Konut kredileri İstanbul,
Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi illerde yoğunlaşmaya devam
ediyor.
AVM kişi başı göstergelerde büyüme sürerken, organize perakende
pazarların genişlemesi düştü. Lojistik alan kiralarında gerileme
olurken, İstanbul'da otel yatırımları cazibesini sürdürdü. Gayrimenkul
yatırım ortaklarının portföy değeri büyürken, gayrimenkul sektöründe
kredi kullanımı yavaşladı.
Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör 4. Çeyrek 2009'' Raporuna göre,
ABD'de konut inşaat harcamaları artışa geçerken, konut fiyatları
geriledi.
Türkiye ekonomisi yüzde 6 ile yeniden büyürken, alınan konut yapı
ruhsatlarının sayısı 188 bin 507 ile artış gösterdi.
Konut kredileri son çeyrekte 3,1 milyar lira artarken, konut kredisi
aylık faiz oranı ortalama 0,96 ile yüzde 1'in altına indi.
Açılan 7 AVM ile birlikte toplam AVM sayısı 214'e, toplam
kiralanabilir alan büyüklüğü 5,23 milyon metre kareye ulaştı.
Yeni ofis, sanayi ve lojistik binası alınan yapı ruhsatları metre kare
büyüklükleri önemli ölçüde artarken, yabancılara gayrimenkul satışı
555 milyon dolar, doğrudan yabancı sermaye yatırımları 81 milyon dolar
oldu. Yabancıların portföy yatırımları 84 milyar dolara yükseldi.
Kaynak GYODER
Emlakçılık Kanunu Yasa Tasarısı
Kanun Tasarısı - Bölüm 1
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve Kapsam
MADDE 1
(1) Bu Kanunun amacı; hak sahiplerinin talebi üzerine hizmet sözleşmesi yaparak taşınmazların alımı, satımı, kiralanması ile irtifak hakkı. Rehin, diğer sınırlı aynı haklar ve şahsi hakların tesisi gibi işlemlerde danışmanlık, meslek alanına yönelik bilirkişilik ile gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesini yapan ve bu işlemlerle ilgili form, beyanname ve diğer belgeleri düzenleyerek bu konularda taraflarla ve onlar adına ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında iş takibi ve aracılık yapan emlak müşavirlerinin faaliyet, yetki, sorumluluk ve denetimlerine ait esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun, emlak müşavirliğinin kuruluş, lisans, görev, sözleşme, ücret, yetki ve sorumlulukları ile diğer hükümleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 2
(1) Bu Kanunda geçen:
a) Bakanlık: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığı,
b) Komisyon: Emlak müşavirliği komisyonunu,
c) Lisans: Emlak müşavirliği lisansını,
ç) Emlak Meslek odası 5362 sayılı Kanun hükümlerine göre emlakçılık mesleğini kapsar şekilde kurulan ihtisas meslek odalarını,
d) Ticaret odası 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümleri gereğince kurulan ticaret odaları ile ticaret ve sanayi odalarını,
e) İlgili Meslek Odaları, Ticaret Odaları ve Emlak Meslek Odalarını ifade eder.
Kanun Tasarısı - Bölüm 2
İKİNCİ BÖLÜM
Emlak Müşavirliği Komisyonu, Görevleri ve Çalışma Esasları
Emlak Müşavirliği Komisyonu
MADDE 3
(1) Bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek amacıyla, merkezi Ankara’da bulunan Emlak Müşavirliği Komisyonu kurulmuştur.
(2) Emlak Müşavirliği Komisyonu dokuz üyeden oluşur. Komisyon üyeleri dört yıl süre ile seçilir. Komisyon, Bakanlığın görevlendireceği bir üyenin başkanlığında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün görevlendireceği en az daire başkanı düzeyinde dört üye ile meslek odalarının seçimle belirlenen kendi organları arasından belirleyeceği dört üyenin katılımlarıyla oluşur.
Komisyondaki meslek odasınca belirlenen üyelerin meslek odası organlarındaki görevlerinin bitimi ile üyelikleri son bulur. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce komisyonda görevlendirilen üyeler, Kurumun yazılı bildirimi ile değiştirilebilir.
Komisyonun Görevleri
MADDE 4
(1) Komisyonun görevleri şunlardır: a) Lisans sınavı yapmak veya yaptırmak,
b) Lisans sınavı sonucu emlak müşaviri olmaya hak kazananlara lisans belgesi vermek, bunlara ilişkin lisans kayıt defteri tutmak.
c) (YENİ EKLENDİ) Emlak müşaviri olmaya hak kazananların yeminlerini yaptırmak,
ç) Emlak müşavirliği mesleği kendi ülkelerinde yasal olarak düzenlenmiş yabancı gerçek kişilerin ülkelerinde elde etmiş oldukları haklardan bu Kanun kapsamına giren hizmetleri, karşılıklılık şartı ile emlak müşaviri unvanı altında Türkiye’de yapmaları hususunda Bakanlığa teklifte bulunmak,
d) Bu Kanunun 14. maddesinde belirtilen durumlarda lisans iptaline karar vermek,
e) Emlak müşavirleri ile iş sahipleri arasında düzenlenecek hizmet sözleşmelerinin şeklini ve içeriğini belirlemek,
f) Bu Kanun kapsamındaki faaliyetler ile ilgili benzeri hizmetleri yürütmek.
Komisyonun çalışma usul ve esasları
MADDE 5
(1) komisyon, Bakanlığın görevlendireceği bir üyenin başkanlığında üyelerin üçte ikisinin katılımı ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır.
(2) Komisyon üyelerine (2000) göstergenin memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak ücret aylık olarak ayrıca ödenir. Bu ücretten damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz.
(3) Komisyonun sekreterya hizmetleri ilgili meslek odalarının üst kuruluşları ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce müştereken belirlenen bir birim tarafından yerine getirilir.
Bu Kununun uygulamasının gerektirdiği mali yükümlülükler ve harcamalara ilişkin işlemler ilgili meslek odalarının üst kuruluşları tarafından yerine getirilir.
Kanun Tasarısı - Bölüm 3
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Emlak Müşaviri Olmanın Şartları, Lisans Alınması ve Lisans İptali
Genel Şartlar
MADDE 6
(1) Emlak müşaviri olabilmenin genel şartları şunlardır:
a) Türk vatandaşı olmak veya yabancı uyruğunda bulunmakla beraber Türkiye’de sanat veticaretini yürütmeye izinli olmak, b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak, c) Kamu haklarından mahrum bulunmamak, ç) Türkiye’de ikamet etmek, d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hükümlü bulunmamak, e) Ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılmamış olmak.
Özel Şartlar
MADDE 7
(1) Emlak müşaviri olabilmenin özel şartları şunlardır:
a) En az dört yıllık yüksek öğretim kurumları veya Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ve Harita ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ile emlak ve emlak yönetimi adı altında eğitim veren en az iki yıllık yüksek okul mezunu olmak, b) Lisans sınavını kazanmış olmak, c) Staj olarak meslek odasınca verilecek üç aylık teorik eğitimi ve meslek odasınca belirlenecek emlak müşaviri yanında üç aylık uygulama eğitimi olmak üzere toplam altı aylık eğitimi tamamlamış olmak, ç) Lisans almış olmak, d) Lisans sahibi tüzel kişi temsilcisi ile gerçek kişilerin ilgili meslek odasına kayıtlı olması.
(2) Ancak girdiği dört sınav sonunda başarılı olamayanlar bir daha bu sınava giremezler.
Sınav, lisans ve kimlik belgesi
MADDE 8
(1) Lisans sınavı, komisyon tarafından merkezi sistemle yapılır. Lisans sınavında başarılı olarak emlak müşaviri olmaya hak kazananlara komisyon tarafından lisans verilir ve ilgili meslek odası tarafından kayıt ve tescil işlemleri yapılarak kimlik belgeleri verilir.
(2) Verilecek lisanslar komisyonca lisans kayıt defterine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce lisans ve sicil defterine kaydedilir.
Yemin
MADDE 9
(1) Emlak müşaviri olmaya hak kazananlar, göreve başlamadan önce komisyon huzurunda, emlak müşavirliği mesleğini yerine getirirken kamu hizmeti gereklerine, Anayasaya, kanunlara, ilgili mevzuat hükümlerine, meslek kuralları ile ahlak kurallarına uyacağına, mesleğini tam, bağımsız ve dürüstlükle yerine getireceğine, üzerine aldığı işleri dikkat ve özenle yapacağına namusu ve şerefi üzerine yemin ederler.
İşyeri açılması ve değişikliği
MADDE 10
(1) Emlak müşavirleri , ilgili meslek odalarına bildirdikleri işyeri adreslerinde faaliyetlerini sürdürmek ve lisans belgelerini çalıştıkları işyerinin görülen bu yerine asmak zorundadırlar.
(2) İşyerini değiştiren emlak müşavirleri onbeş gün içerisinde yeni işyerlerinin açık adresini ilgili meslek odasına bildirmek zorundadırlar.
(3) Emlak müşaviri, hizmetlerini gerçekleştirmek için bağımsız bölüm tahsis etmek zorundadır. Bu bağımsız bölümde başka bir iş ve hizmeti icra edemez.
(4) Emlak müşavirleri faaliyet alanlarında lisansları ile kendi adlarına sadece bir işyeri açabilirler, ancak başka bir işyeri veya şube açmaları halinde bu işyerlerinin veya şubelerin sorumluluğunun başka lisans sahibi emlak müşavirleri tarafından üstlenilmesi zorunludur. Kendi lisansları ile adlarına işyeri açan emlak müşavirleri aynı zamanda ücretli veya ücretsiz olarak bu alanda faaliyet gösteren işveren yanında çalışamazlar. Ücret karşılığı çalışan emlak müşavirleri bu alanda faaliyet gösteren birden fazla işyerinde görev alamazlar.
Emlak müşavirliği yapmak amacıyla kurulan şirketler
MADDE 11
(1) Emlak müşavirliği yapmak amacıyla kurulan şirketler, bünyelerinde en az bir emlak müşavirliği lisansına sahip emlak müşaviri istihdam etmek zorundadırlar.
(2) Bu şirketler, emlak müşavirliği dışında başka bir işle iştigal edemezler.
Yabancı emlak müşavirleri
MADDE 12
(1) Emlak müşavirliği mesleği kendi ülkelerinde yasal olarak düzenlenmiş yabancı gerçek kişilerin Türk tabiiyetindeki emlak müşavirlerinde aranan diğer nitelikleri taşımak koşuluyla, ülkelerinde elde etmiş oldukları haklardan bu Kanun kapsamına giren hizmetleri, karşılıklılık şartıyla emlak müşaviri unvanı altında Türkiye’de yapmalarına Komisyonun teklifi ve Bakanlığın onayı ile izin verilebilir.
Lisans iptali
MADDE 13
(1) Emlak müşavirlerinin lisansı, aşağıdaki hallerde Komisyonca iptal edilir.
a) Lisans sahibinin kendi talebi üzerine. b) Bu Kanunun 6. ve 7. maddelerindeki şartların kaybedilmesi ve bu şartları taşımadıklarının sonradan tespit edilmesi halinde. c) Bu Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki defa, üçüncü fıkrasına göre üç defa ceza verilmesi halinde. ç) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tutulan lisans ve sicil defterine göre dört defa olumsuz sicil alınması halinde. d) Meslek odalarınca üyeliğine son verilmesi halinde.
Kanun Tasarısı - Bölüm 4
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Emlak Müşavirlerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Hizmet Sözleşmesi ve Bedeli
Emlak Müşavirlerinin görev ve yetkileri
MADDE 14
(1) Emlak müşavirleri, gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkullere ilişkin olarak aşağıda belirtilen görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar:
a) Hak sahiplerinin talebi üzerine düzenlenen hizmet sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkulün kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, kiralama işlemlerine aracılık etmek, b) Hak sahiplerinin talebi üzerine düzenlenen hizmet sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkul alımı, satımı, rehin ve sair ayni hak tesisi için gerekli işlemlerin yapılması konusunda aracılık etmek, pazarlama faaliyetlerinde bulunmak ve bu işlemlere ilişkin anlaşma protokollerini düzenlemek, c) Hizmet sözleşmelerine göre belirlenen işlerle ilgili olarak resmi mercilerde inceleme yapmak bu işleri Kanun hükümlerine göre takip etmek ve sonuçlandırmak, ç) Kamu kurum ve kuruluşlarıyla gerçek ve tüzel kişilerin talepleri halinde, meslek alanına yönelik konularda danışmanlık, bilirkişilik ile gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi yapmak, d) İlgililerin talebi üzerine form, beyanname ve benzeri belgeleri doldurmak, e) Emlak müşavirliği faaliyet alanındaki kamu kurum ve kuruluşlarınca emlak müşavirliğine verilen iş ve işlemleri yapmak.
Hizmet Sözleşmesi
MADDE 15
(1) Emlak müşavirleri ile iş sahipleri arasında şekli ve içeriği komisyonca belirlenerek ilgili meslek odaları tarafından bastırılan hizmet sözleşmeleri düzenlenir.
(2) Sözleşmeyle yapılacak işlerin tapu sicil ve kadastro müdürlüklerini ilgilendirmesi halinde, düzenlenen hizmet sözleşmesinin bir örneğinin ilgili tapu sicil ve kadastro müdürlüğüne ibraz edilmesi zorunludur.
(3) Emlak müşavirleri, eşi ile kendisinin ve eşinin üstsoy ve altsoy dışındaki iş sahipleri ile, düzenleme şeklinde vekalet akdi almış olsalar dahi, hizmet sözleşmesi düzenlemek zorundadırlar.
(4) Hizmet sözleşmesinde, belirlenen sürenin sonunda emlak müşaviri tarafından işlemin sonuçlandırılamaması halinde, iş sahibi tarafından emlak müşavirine yazılı şekilde bilgi verilmek suretiyle sözleşme tek taraflı olarak feshedilebilir. Bu durumda, emlak müşavirince hizmet bedeli talebinde bulunulamaz.
(5) Emlak müşaviri bir şirket namına çalışıyor ise hizmet sözleşmesini o şirket adına düzenler. Emlak müşavirinin bu Kanundan doğan sorumluluğu saklıdır.
Hizmet bedeli
MADDE 16
(1) Emlak müşavirleri hizmetleri karşılığında ilgili meslek kuruluşlarınca belirlenmiş tarifeye göre hizmet bedeli alırlar.
(2) Emlak müşavirlerinin hizmetlerine karşılık olarak alacağı hizmet bedeli taraflar arasında düzenlenecek hizmet sözleşmesinde gösterilir.
Sorumluluk
MADDE 17
(1) Emlak müşavirleri, yaptıkları hizmetlerle ilgili cezai sorumlulukları doğduğu takdirde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlisi ile ilgili hükümlerine tabidir. Yaptıkları hizmetler ile ilgili olarak ortaya çıkan 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi kapsamındaki Hazine zararından iş sahibiyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
(2) Emlak müşavirlerinin sorumluluklarından doğan mali yükümlülükleri karşılamak amacıyla ilgili meslek odaları kanalı ile sigorta fonu oluşturulur.
Kanun kapsamı dışında kalanlar
MADDE 18
(1) Hak sahibi gerçek kişiler ile özel ve kamu hukuku tüzel kişilerin ve kiracılık hakları ile ilgili olarak bizzat işlem yaptıracak kiracıların, gayrimenkuller üzerinde asaleten veya temsilcileri vasıtası ile yapacakları işlemler bu Kanun kapsamı dışındadır.
(2) Bu Kanun ile emlak müşavirlerine verilen görev ve yetkiler başka meslek disiplinlerinin görev alanlarına müdahale anlamına gelmez.
Meslek unvan ve yetkilerinin haksız kullanılması
MADDE 19
(1) Kanunlarca kamu kurum ve kuruluşları ile görevlilerine tanınan görev ve yetkiler hariç olmak üzere bu Kanun uyarınca kendilerine yetki verilmeyen gerçek veya tüzel kişilerce, emlak müşavirlerine tanınan yetkiler ile meslek unvanının veya benzeri her türlü unvan veya rumuzun kullanılması yasaktır.
(2) Meslek odaları, birinci fıkra hükmüne aykırı davranışları tespit ettiği veya öğrendikleri takdirde durumu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek zorundadırlar.
Mesleki yükümlülükler ve denetim
MADDE 20
(1) Emlak müşavirleri ve bunların yanında çalışanlar, yaptıkları hizmetlerden dolayı edindikleri belge ve bilgileri amacı dışında kullanamaz ve açıklayamaz.
(2) Emlak müşavirlerinin, iş elde etme ve pazarlama amacıyla 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında haksız rekabete yol açacak ve mesleği küçük düşürecek türde promosyon, ilan, reklam gibi faaliyetlerde bulunmaları yasaktır.
(3) Emlak müşavirlerinin faaliyetleri; bu Kanun kapsamında yaptığı işlemlerin hukuka ve mevzuata uygunluk yönünden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, mesleki kurallara uygunluk yönünden ilgili meslek odalarınca denetlenir.
Kanun Tasarısı - Bölüm 5
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Ceza Hükümleri
MADDE 21
(1) Bu Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında suç daha ağır bir cezayı gerektirmiyorsa bir yıldan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(2) Bu Kanunun 11. ve 12. maddeleri ile 20. maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında beşbin Yeni Türk Lirası idari para cezası ilgili meslek odasınca verilir.
(3) Bu Kanunun 10. 15. ve 16. maddeleri ile 20. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında ikibin Yeni Türk Lirası idari para cezası ilgili meslek odasınca verilir.
Yönetmelikler
MADDE 22
(1) Bu Kanun kapsamındaki:
a) Emlak müşavirlerinin çalışma usul ve esaslarına, b) Emlak müşavirlerinin alacağı ücretlere ilişkin, c) Mesleki alanda bilirkişilik ve gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi usul ve esaslarına, ç) Eğitim, staj, sınav ve lisans verilmesi ile unvanın kullanılmasına dair usul ve esaslara, d) Emlak müşavirliği komisyonu ile sekreteryasının çalışma usul ve esaslarının düzenlenmesine, e) Emlak müşavirlerinin denetiminin yapılması veya yaptırılmasına, f) Sigorta fonuna, ilişkin yönetmelikler itibaren altı ay içerisinde ilgili meslek odalarınca hazırlanır ve Bakanlıkça onaylanmak suretiyle yayımlanarak yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 1
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle lise ve dengi okul mezunu olup bu mesleği1/1/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu vergi levhaları, ilgili meslek odaları üyelik belgeleri, son yıla ait kesmiş oldukları faturalar ve ilgili meslek odalarından aldıkları (Dernekler tarafından verilen ve Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonunun onayladığı kurs bitirme belgeleriyle ispat eden gerçek kişiler ile Emlak Müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişilerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisine ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde en az iki yıl görev yapmış olan müdür yardımcısı, müdür ve daha üst kadro unvanına sahip görevlilere, bu Kanunun 7. maddesinin öğrenim ile staj şartları aranmaksızın emlak müşaviri lisans sınavına giriş hakkı verilir.
GEÇİCİ MADDE 2
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile ilk ve orta okul mezunu olup bu mesleği 01/01/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu vergi levhaları, meslek odaları üyelik belgeleri, son yıla ait kesmiş oldukları fatura ve ilgili meslek odalarından aldıkları kurs bitirme belgeleriyle ispat eden gerçek kişiler ile Emlak Müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişiliklerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisi staj şartları aranmaksızın “Emlak Müşaviri Lisans Sınavına” giriş hakkı verilir. İş bu sınavı kazanmaları halinde bu Kanunun Emlak Müşavirine tanıdığı hak ve yetkileri altı yıl süre ile kullanırlar. Bu kişiler en geç bu sürenin sonunda en az lise ve dengi okul diploması almak suretiyle meslek odalarına ibraz etmedikleri takdirde Emlak Müşavirliği yapamazlar.
GEÇİCİ MADDE 3 Bu Kanunun geçici 1. ve geçici 2. maddeleri kapsamındaki kişiler, iki yıl içerisinde en fazla dört kez katılabileceği lisans sınavında başarılı olamadıkları takdirde bu Kanun kapsamına giren hak ve yetkileri kullanamazlar. Tanınan iki yıllık süre içerisinde bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri icra etmek üzere kendilerine geçici lisans belgesi ilgili meslek odasınca verilir. İki yıllık süre içerisinde açılacak sınavlarda başarılı olanlara lisans belgesi verilir. Başarısız olanların geçici lisans belgesi iptal edilerek Meslek Odaları ile ilişkileri kesilir.
GEÇİCİ MADDE 4
(1) Emlak işi yapan gerçek ve tüzel kişiler; bu Kanunun 22. maddesi uyarınca çıkarılacak yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hukuki statülerini, Kanun ve yönetmeliklere uygun hale getirmek zorundadırlar.
(2) Bu yükümlülüğü süresinde yerine getirmeyenlerin üyelik kayıtları ilgili meslek odası tarafından re’sen sona erdirilir.
Yürürlük
MADDE 23
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 24
(2) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Madde Gerekçeleri
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1 - Madde ile Kanunun amacı ve kapsamı ortaya konulmaktadır. Kanun taşınmaz maliklerinin talebi üzerine hizmet sözleşmesi ile alım, satım, irtifak, rehin, ipotek gibi işlemler ve danışmanlık, taşınmazlara yönelik olarak bilirkişilik yapmak, yine hak sahipleri adına kamu kurum ve kuruluşlarında iş takibi yapmak konusunda yetkili olacak emlak müşavirlerinin, yetki, sorumluluk ve denetimlerini düzenlemeyi amaçlandırmaktadır.
MADDE 2 - Madde ile Kanunda geçen bazı ifadelerin tanımları yapılmaktadır.
MADDE 3 - Madde ile emlak müşavirlerinin denetimi ve mesleğin icrasında meydana gelebilecek sorunların çözümü amacıyla merkezi Ankara’da bulunan dokuz üyeli bir komisyon oluşturulmaktadır. Buna göre, komisyonun başkanının Bakanlıkça belirlenmesi, diğer sekiz üyenin dördünün en az daire başkanı düzeyinde olmak üzere Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, kalan dört üyenin de meslek odalarınca belirlenmesi öngörülmüştür.
Ayrıca, komisyondaki meslek odasınca belirlenen üyelerin meslek odası organlarındaki görevlerinin bitimi ile üyelikleri son bulması ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce komisyonda görevlendirilen üyelerin ise, Kurumun yazılı bildirimi ile değiştirilebileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
MADDE 4 - Komisyonun görev ve yetkileri belirtilmiştir.
MADDE 5 - Komisyonun çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.
MADDE 6 - Emlak müşaviri olmak için sahip olunması gereken genel şartlar belirlenmiştir.
MADDE 7 - Emlak müşaviri olabilmek için eğitim, sınav,staj konularında zorunlu olan özel şartlar belirtilmiştir. Emlak müşavirliği, özellikli bir hizmet alanı olduğundan, dört yıllık yüksek öğrenim ya da tapu-kadastro, harita ve emlak konusunda eğitim veren bir yüksek okul mezunu olmak şartı ile ayrıca lisans sahibi tüzel kişi temsilcisi ile gerçek kişilerin ilgili meslek odasına kayıtlı olmak şartları aranmıştır.
MADDE 8 - Madde ile emlak müşavirliği sınavının yapılma şartları, sınavı kazananların lisans kayıt ve tescillerinin nasıl yapılacağı ile sicil kaydı işlemlerinin kimlerce yapılacağı belirtilmektedir.
MADDE 9 - Madde ile emlak müşavirlerinin görevlerine başlamadan önce yapmak zorunda oldukları yeminin, nereden ve nasıl yapılacağı belirtilerek, yapılacak yeminin metni düzenlenmiştir.
MADDE 10 - Madde ile emlak müşavirliği mesleğinin nerede ve nasıl icra edileceği iş yeri değişikliğinde uyulacak kurallar, işyerinin özellikleri, emlak müşavirlerinin lisanslarını sadece bir işyerinde kullanabileceği gibi kurallar belirtilmektedir.
MADDE 11 - Madde ile, emlak müşavirliği mesleğini icra etmek amacıyla kurulan şirketler için zorunlu şartlar belirlenmiştir. Bu amaçla, emlak müşavirliği şirketleri, bünyelerinde en az bir emlak müşavirliği lisansına sahip emlak müşaviri istihdam etmek zorunda olduğu ve bu şirketlerin emlak müşavirliği dışında başka bir işle iştigal edemeyecekleri düzenlenmiştir.
MADDE 12 - Madde ile, yabancıların ülkemizde emlak müşavirliği hizmetlerinde çalışabilmesi için gerekli olan şartlar belirlenmekte olup, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı emlak müşavirlerinin taşıması gereken şartların yanında, karşılıklılık, komisyon teklifi ve Bakanlık onayı şartları getirilmiştir.
MADDE 13 - Madde ile, emlak müşavirliği lisansını almış olanların bu lisans ve yetkilerinin hangi hallerde sona ereceği düzenlenmiştir.
MADDE 14 - Madde ile, emlak müşavirlerinin görev ve yetkilerinin sınırları belirlenmiş olup, emlak müşavirlerinin görev ve yetkileri, kiralama işlemlerine aracılık etmek, gayrimenkulun kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, alım-satım, rehin ve sair ayni hak tesisi için gerekli işlemlerin yapılması konusunda aracılık etmek, meslek alanına giren konularda danışmanlık ve bilirkişilik yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilerin talepleri halinde gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi yapmak, ilgililerin talebi üzerine form, beyanname ve benzeri belgeleri doldurmak, kamu kurum ve kuruluşlarınca emlak müşavirliğine verilen iş ve işlemleri yapmak olarak sayılmıştır.
MADDE 15 - Madde ile, emlak müşavirleri ve iş sahibi arasında hizmet sözleşmesinden doğan ilişkiler düzenlenmiştir. Sözleşme ile yapılacak işlerin tapu sicil ve kadastro müdürlüklerini ilgilendirmesi durumunda, sözleşmenin bir örneğinin tapu sicil ve kadastro müdürlüğüne ibrazının zorunluluğu olduğu öngörülmüştür.
MADDE 16 - Emlak müşavirlerinin hizmetleri karşılığında, meslek kuruluşlarınca belirlenmiş tarifeye göre hizmet bedeli alması ve hizmet bedelinin taraflar arasında düzenlenecek hizmet sözleşmesinde gösterilmesi hususları düzenlenmiştir.
MADDE 17 - Emlak müşavirlerinin hizmetlerinden doğan sorumlulukları nedeniyle 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilelir ile ilgili hükümlerine tabi olduğu, yaptıkları işlerden dolayı ortaya çıkan Hazine zararlarından iş sahibi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, ayrıca emlak müşavirlerinin mali yükümlülüklerini karşılamak amacıyla sigorta fonu oluşturulacağı düzenlenmiştir.
MADDE 18 - Madde ile, Kanun kapsamı dışında kalan işlemler düzenlenmiştir.
MADDE 19 - Madde ile, kendilerine yetki verilmeyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından emlak müşavirlerine tanınan yetkilerin ve meslek ünvanının kullanılmasının yasal olduğu, aykırı davrananların tesbiti durumunda meslek odalarının Cumhuriye Başsavcılığına bildirme zorunlulukları olduğu düzenlenmiştir.
MADDE 20 - Emlak müşavirlerinin mesleki yükümlülükleri ve denetimi hususları düzenlenerek, yaptıkları işlerin hukuka ve mevzuata uygunluğunun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, mesleki kurallara uygunluk yönünden ilgili odalarınca denetleneceği düzenlenmiştir.
MADDE 21 - Madde ile Kanun hükümlerine aykırı davrananlara uygulanacak cezalar düzenlenmiştir.
MADDE 22 - Kanun kapsamında çıkarılacak yönetmelikler düzenlenmiş ve bu yönetmeliklerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde ilgili meslek odasınca hazırlanması öngörülmüştür.
GEÇİCİ MADDE 1 - Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle; ilk ve orta okul ile lise ve dengi okul mezunu olup bu mesleği 1/1/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu belirli belgelerle ispatlayan gerçek kişiler ve emlak müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişilerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde en az iki yıl görev yapmış olan müdür yardımcısı, müdür ve daha üst kadro unvanına sahip görevlilerin Kanunun 5. maddesinde öngörülen şartlar aranmaksızın emlak müşavirliği lisans sınavına giriş hakkı verileceği düzenlenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2 - Madde ile, geçici 1. madde hükmü kapsamındaki kişilerin iki yıl içinde lisans sınavını en fazla 4 kez kazanamayanların durumları düzenlenmiş geçici lisans belgelerinin iki yıllık süre için geçerli olduğu, bu süre içinde açılan sınavlarda başarılı olanlara lisans belgesi verilmesi, başarısız olanların ise geçici lisans belgelerinin iptal edilmesi öngörülmüştür.
GEÇİCİ MADDE 3 - Emlak işi yapan gerçek ve tüzel kişilerin kanun ile ilgili yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hukuki statülerini kanun ve yönetmeliğe uygun hale getirme zorunlulukları ile bu yükümlülükleri süresinde yerine getirmeyenlerin üyelik kayıtlarının meslek odası tarafından re’sen sona erdirileceği düzenlenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 4 - Meslek odalarının oluşturacağı meslek kuruluşu üst biriminin teşkiline kadar komisyon merkezinin bulunduğu yer meslek odasınca Emlak Müşavirliği Komisyonunun sekreterya hizmelerinin yürütülmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
MADDE 23 - Yürürlülük maddesidir.
MADDE 24 - Yürütme maddesidir.
Genel Gerekçe
GENEL GEREKÇE
Toplum yaşamında sosyal ilişkilerin oluşmasında temel unsurlardan birisi taşınmaz mallardır. Taşınmazlara ait hukuki düzenlemeler pek çok yasada yer almıştır. Buna bağlı olarak, taşınmazlara ilişkin pek çok hizmetin kamu idarelerince yaplmakta olduğu görülmektedir.
Taşınmazlara ilişkin kamu hizmeti yapılırken kendiliğinden ve işin doğası gereği ortaya bürokratik iş ve işlemleri takipte vatandaş ve kamu idareleri arasında aracılık yapan bir hizmet unsuru doğmuştur. Herhangi bir yasal düzenleme olmaksızın ortaya çıkan bu hizmet alanında pek çok insanımız iş takipçimiz, komisyoncu gibi adlarla faaliyet göstermektedir. Uzun yıllardan beri varlığı bilinen bu aracı hizmet unsuruna belirli bir meslek disiplini verilmemiştir. Sözü edilen bu aracılık hizmetinin doğuşu büyük ölçüde, taşınmaz mal sahiplerinin önemli bir bölümünün taşınmaz mal hukukundan doğan şekli unsurlar bilmedikleri ve yapılması zorunlu şekli, bilgi ve belgeleri düzenleyemediklerindendir. Bürokratik iş ve işlemlerin oluşturulmasında bunları yapabilecek bilgilere sahip güvenilir bir aracıya başvurularak yardımcı olmaları istenildiğinden, iş takipçiliği hizmeti ortaya çıkmıştır.
Borçlar Kanunun kabulü ile bu meslek dalı, Borçlar Kanununun 404 ila 409. maddeleri arasında “tellaliye” hükümleriyle düzenlenmeye çalışılmıştır. Ancak, söz konusu maddelerde, emlakçının mesleki anlamda bir tanımının yapılmamasının yanı sıra, çalışma usul ve esaslarına yönelik gerekli düzenlemeler de bulunmamaktadır. Yasal düzenlemesi tellaliye hükümleri ile kısıtlanan meslek, süreç içerisinde daha profesyonel bir işletmecilik anlayışını benimseyen meslek mensuplari önderliğinde; kahvehane köşelerinde gelişmiş ülkelerdeki örneklerini arayatmayacak ölçülerdeki mekanlara ve işletme koşullarına taşınmıştır.
Meslek odalarının verdiği bilgilere göre ikiyüzellibine yakın vatandaşımızın geçim kaynağını oluşturan meslek, kapsam ve çalışma usul ve esasları yönüyle halen yasal bir düzenlemeye tabi olmayıp tamamen teamül ve uygulamaya terk edilmiştir.
Günümüz ekonomik hayatın içerisinde önemli miktarlarda paranın el değiştirdiği ve ekonomiye tekrar kazandırıldığı bu meslek kolu, mesleki örgütlenmelerini; 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu gereğince kurulan ticaret odaları, 5362 sayılı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları Kanunu gereğince kurulan meslek odalarında bünyelerinde gerçekleştirmektedirler.
Ancak, mevcut meslek örgütlerinin hissetmekte oldukları yasal statünün eksikliğinden kaynaklanan tereddütler sonucu, emlakçılılk mesleğinin tanımı ile çalışma usul ve esaslarının, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Türk Standartları Enstitütüsünün tebliğleri ve meslek standardı çalışmaları ile kısmen düzenlenmesi sağlanmıştır.
Bununla birlikte, taşınmazlara ilişkin çeşitli iş ve işlemlere bağlı olarak bu işlerin kısmen veya tamamen ifası ile uğraşan emlak emlak iş takipçisi, emlakçı, emlak komisyoncusu, emlak müşaviri, emlak değerleme uzmanı, emlak bilirkişisi gibi belirli bir temele dayanan ve dayanmayan isim ve sıfatlar altında bir çok yapılanma olması, kişi ve kuruluşların bu meslek grubuna itimadların sarsmakta ve ihtiyat hatta çekimserlikle yaklaşmalarına sebebiyet vermektedir. Bu meslak grubunun yaptığı iş ve işlemlerin, gerek hizmetin ifası gerekse kamu kurum ve kuruluşlarının ilgi alanlarına yakınlıkları sebebiyle tamamen bir uzmanlık alanıdır.
Bu nedenle, bu mesleğin belirli bir yasal statü, mesleki örgütlenme ile unvan yetkilere sahip kişilerce ifası, bu hizmetten yararlanmak isteyen kişilerin güven duygusu içerisinde hizmet alamaması, muhatap olduğu kamu kuruluşları ve özellikle Tapu Sicil Müdürlükleri görevlileri üzerinde haksız itham ve kötü imaj yaratılması gibi sakıncalara yol açabilmektedir.
Sonuç olarak, taşınmazlara ilişkin hizmetleri yerine getiren Kamu İdarelerine duyulması gereken genel güveni sarsacak davranışların önlenmesi, taşınmaz mallara ait hukuki işlemler sırasında vatandaş ile kamu idareleri arasında ihtiyari olarak aracılık ve bilgilendirme hizmetlerini yerine getirecek emlak müşavirlerinin faaliyet ve işlemlerini disiplin altına alarak, bu kişilerin vatandaş ile aralarındaki ilişkilerin kanun güvencesi altında yürütülmesi gereksinimi ortaya çıkmış ve bu gerekliliğin sağlanması amacıyla bu tasarı düzenlenmiştir.
Bu itibarla, hazırlanan tasarının yasalaşması halinde sayılan tüm sakıncaların önüne geçileceği gibi, mu mesleğin ifası sırasında doğabilecek ekonomik kayıpların da önlenmesi mümkün olacak. Emlak müşavirleri ve emlak müşavirliği de hak ettiği kariyer ve unvanı kazanmış olacaktır.
Emlak Müşavirlerinin Dikkatlerine…
17 Kasım 2005 tarihinde İTO da yapılan 73 Nolu Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi Zümre toplantısında yeni seçilen üyelerin TÜRK EMLAKCILIK STANDARDI adında bir tasarı hazırlayıp Ticaret ve sanayi Bakanlığına onay için gönderdiklerini öğrendik. İçeriği hakkında bilgi verdiklerinde çok aceleye getirilmiş olan bu tasarıdaki MÜKTESEP hakla ilgili maddelerde meslektaşlardan gelen büyük tepkiler sonucunda komitedeki üyelerimiz sıkıntıları giderme sözü verdiler.
Durum böyle olup, şimdi İTO yerine Turyap A.Ş. kuruluşlu bir dernek aynı tasarının (talepler doğrultusunda düzeltmeler yapılmadan) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda aynı haliyle son onay aşamasında olduğunu duyuruyor.
Bütün bu olanlardan anlaşılan, Emlak müşavirliği mesleği 1999 yılından sonra ikinci bir bölünme vakası yaşamaya başlamıştır. Mesleğimizi kendi şahsi çıkarları için sürekli bölmeye çalışan meslektaşlarımıza Turyap A.Ş. öncülüğünde Franchise veren şirketler katılmak arzusunda olduğunu üzülerek izlemekteyiz.
Her zaman iyi niyetli ama doğal olarak emlak mesleği camiasına yabancı olan İTO’nın yetkili organları bu olanlara seyirci kalmanın yanı sıra katılımlarıyla desteklediklerini görmekteyiz.
1999 yılında İTO nın büyük ihmali sonucunda zaten bölünmüş olan emlak müşavirliği mesleği şimdide 73 numaralı emlak müşavirleri komitesi tarafından kendi içersinde ayrım yaparak Emlak Komisyoncusu, Emlak Müşaviri, az öğrenim, çok öğrenim görmüşler eski yeni ayrımı yapmadan bölmek istemektedirler.
Bugüne kadar seçilmiş tüm emlak müşavirleri komite üyelerinin amacı meslek yararına çalışmaktı. Kişisel amaç, üçüncü kişiler lehine amaç ve siyasi amaç güdmediler. Ancak bugünkü komitenin girişimleri incelendiğinde yapılmak istenen yaygın bir talep değil sadece bazı franchise veren hatta ağırlıklı Turyap A.Ş. nin girişimleri sonucu gerçekleştirilmek istenen bir standart olduğu anlaşılacaktır..
Bu haliyle yararlı olmayacak Emlak müşavirliği mesleğini kargaşa, belirsizlik, mutsuzluk ortamına itecek olan ve oldu bittiye getirilmek istenen bu tasarının yaratacağı telafisi olmayan zararların meydana gelmemesi için İTO Başkanlığını yapılmak istenen işlemi gerçek bir platformda tüm meslektaşların, odaların, derneklerin, şirketlerin katılacağı toplantılarda mesleğimizi bir parçaya daha bölmeden gerçek ihtiyaçlarına cevap veren bir standardın hazırlanmasında veya mevcut Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ÖSG-2003/59 tebliğ numaralı standart üzerinde ihtiyacımıza cevap verecek değişiklikler yaparak sunulmasına öncülük etmesi için derneğimiz göreve davet etmiştir. İTO 73 nolu emlak müşavirleri meslek grubu üyelerinin dikkat ve bilgilerini sunarız.
Herkes Emlakçı Olmak İstiyor…
Osmanlıdan beri varolan 1926’dan beri İTO içerisinde temsil edilen tellallar, 1957 senesinden itibaren Emlak komisyoncusu 2003 Yılından sonrada İstanbul Emlak Müşavirleri Derneğinin girişimleri sonucunda Emlak Müşavirliği ünvanını taşımağa hak kazanmışlardır. Emlakçılık mesleği tarihinde hiç görmediği kadar rağbette.
Şöyle bir istatistikleri incelediğimizde Emlak Müşaviri olmak isteyen Tapu Kadastrocular, Harita Mühendisleri, kendi meslekleri ile birlikte yapan avukatlar, defterdarlık ve milli emlak çalışanları, görevleri sona ermiş milletvekili, belediye başkanları ve fakülte mezunu gençlerimizin hayallerini süslemesi hiç de yersiz değildir.
Ülkemizde Yılda 10 Milyonun üzerinde tapu işlemi gerçekleştirildiğini ve Ulusal bütçemizin birkaç mislisi paranın el değiştirdiğini düşünürsek Emlak ve İnşaat sektöründeki ileriye dönük yatırımları ayrıca Türkiye’de ki konut kiralarının başdöndürücü boyutlara ulaşmasınıda göz önüne alırsak hiçde haksız sayılmazlar.
Mevcut durum böyle iken hali hazırda ülke çapında 40.000 civarında Emlak şirketleri 100.000’in üzerinde çalışanları ve milyona yakın bu meslekten ekmek yiyen insanı varken kendi gayret ve çabalarıyla organize olarak dernekler, odalar, 100 lerce şubeli şirketlerle ve bu kurumların çabalarıyla kendi kendini disipline etmiş bu meslek mensuplarının BİR KANUNU BİLE YOK.
İstemediklerinden değil, 30 yıla yakın bir süredir Emlakçılık Mesleğinin Bir Kaununa kavuşması için uğraşan ve maalesef bunu görmeden rahmetli olan meslektaşlarımız vardır.
Birçok kez adımları atılmış ama hiçbir zaman neticelendirilmemiş olması üzücü olduğu kadar devletimize her geçen gün büyüyerek zarar vermektedir. Yukarıda dökümünü verdiğim resmi bilançoların büyüklüğü oranında resmi vergi girdisinin o derecedede komik olduğu gerçekler arasındadır.
Komiklikler bitmiyor Son günlerde basında çıkan haberlere bakılırsa T.C.nin en eski mesleklerinden olan 30 yıldır nanun isteyen kendi kendini disipline etmiş dernekler ve odalar tarafından resmi bir standarda oturtulmuş Emlak Müşavirliği mesleğinin YASA TASARISINI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hazırladığını duyuruyor.
Emlakçılık mesleğine düzen getireceğini,emlakçıların artık Üniversite mezunu olacağını ve hazırladığı yasa taslağını görüş alınmak üzere bazı kurum ve kuruluşlara gönderdiğini duyurmaktadır.
Bu durumda emlakcılar soruyor; Tapu ve Kadastrocular neden emlak müşavirliği ile ilgili Yasa tasarısı hazırlayıp biryerlere görüş almak için gönderiyorlar. Kendi mesleklerinde mutlu değillermi emlakçı olmak için bu kadar uğraşıyorlar.Yaptıklar iş emlak müşavirliği kadar değerli değimli.Tapu ve Kadastrolardaki bilinen sorunlarını bitirdilerde başka meslek dallarını düzeltmeye kalkıyorlar. Sözün Özü, Tapu Kadastrocular-Haritacılar kendi mesleklerini hakkıyla yapsınlar kendi sorunlarını çözsünler.
Emlakcılar için üzülmesinler onlar kendi kanunlarını 1999-2000 yılarında İstanbul Emlak Müşavirler Derneği öncülüğünde başlattıkları ve
İSTANBUL TİCARET ODASI
UMUM EMLAKÇILAR ESNAF ODASI
DERNEKLER
ŞİRKETLER
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
HARİTA KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
TAPU KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİ
DEFTERDARLIK MİLLİ EMLAK DENETİM BÜR.BAŞKANLIĞI
Temsilcilerininde katılımıyla yapılan birçok sayıdaki toplantı ve görüşmelerin neticesinde tüm katılımcıların üzerinde anlaştığı “EmlakMüşavirliği Kanun Tasarısını” hazırladılar.
Hazırlanan tasarının hükümet tarafından gündeme alınmasını ve yasallaşmasını beklemektedirler.
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve Kapsam
MADDE 1
(1) Bu Kanunun amacı; hak sahiplerinin talebi üzerine hizmet sözleşmesi yaparak taşınmazların alımı, satımı, kiralanması ile irtifak hakkı. Rehin, diğer sınırlı aynı haklar ve şahsi hakların tesisi gibi işlemlerde danışmanlık, meslek alanına yönelik bilirkişilik ile gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesini yapan ve bu işlemlerle ilgili form, beyanname ve diğer belgeleri düzenleyerek bu konularda taraflarla ve onlar adına ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında iş takibi ve aracılık yapan emlak müşavirlerinin faaliyet, yetki, sorumluluk ve denetimlerine ait esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun, emlak müşavirliğinin kuruluş, lisans, görev, sözleşme, ücret, yetki ve sorumlulukları ile diğer hükümleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 2
(1) Bu Kanunda geçen:
a) Bakanlık: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığı,
b) Komisyon: Emlak müşavirliği komisyonunu,
c) Lisans: Emlak müşavirliği lisansını,
ç) Emlak Meslek odası 5362 sayılı Kanun hükümlerine göre emlakçılık mesleğini kapsar şekilde kurulan ihtisas meslek odalarını,
d) Ticaret odası 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümleri gereğince kurulan ticaret odaları ile ticaret ve sanayi odalarını,
e) İlgili Meslek Odaları, Ticaret Odaları ve Emlak Meslek Odalarını ifade eder.
Kanun Tasarısı - Bölüm 2
İKİNCİ BÖLÜM
Emlak Müşavirliği Komisyonu, Görevleri ve Çalışma Esasları
Emlak Müşavirliği Komisyonu
MADDE 3
(1) Bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek amacıyla, merkezi Ankara’da bulunan Emlak Müşavirliği Komisyonu kurulmuştur.
(2) Emlak Müşavirliği Komisyonu dokuz üyeden oluşur. Komisyon üyeleri dört yıl süre ile seçilir. Komisyon, Bakanlığın görevlendireceği bir üyenin başkanlığında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün görevlendireceği en az daire başkanı düzeyinde dört üye ile meslek odalarının seçimle belirlenen kendi organları arasından belirleyeceği dört üyenin katılımlarıyla oluşur.
Komisyondaki meslek odasınca belirlenen üyelerin meslek odası organlarındaki görevlerinin bitimi ile üyelikleri son bulur. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce komisyonda görevlendirilen üyeler, Kurumun yazılı bildirimi ile değiştirilebilir.
Komisyonun Görevleri
MADDE 4
(1) Komisyonun görevleri şunlardır: a) Lisans sınavı yapmak veya yaptırmak,
b) Lisans sınavı sonucu emlak müşaviri olmaya hak kazananlara lisans belgesi vermek, bunlara ilişkin lisans kayıt defteri tutmak.
c) (YENİ EKLENDİ) Emlak müşaviri olmaya hak kazananların yeminlerini yaptırmak,
ç) Emlak müşavirliği mesleği kendi ülkelerinde yasal olarak düzenlenmiş yabancı gerçek kişilerin ülkelerinde elde etmiş oldukları haklardan bu Kanun kapsamına giren hizmetleri, karşılıklılık şartı ile emlak müşaviri unvanı altında Türkiye’de yapmaları hususunda Bakanlığa teklifte bulunmak,
d) Bu Kanunun 14. maddesinde belirtilen durumlarda lisans iptaline karar vermek,
e) Emlak müşavirleri ile iş sahipleri arasında düzenlenecek hizmet sözleşmelerinin şeklini ve içeriğini belirlemek,
f) Bu Kanun kapsamındaki faaliyetler ile ilgili benzeri hizmetleri yürütmek.
Komisyonun çalışma usul ve esasları
MADDE 5
(1) komisyon, Bakanlığın görevlendireceği bir üyenin başkanlığında üyelerin üçte ikisinin katılımı ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır.
(2) Komisyon üyelerine (2000) göstergenin memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak ücret aylık olarak ayrıca ödenir. Bu ücretten damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz.
(3) Komisyonun sekreterya hizmetleri ilgili meslek odalarının üst kuruluşları ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce müştereken belirlenen bir birim tarafından yerine getirilir.
Bu Kununun uygulamasının gerektirdiği mali yükümlülükler ve harcamalara ilişkin işlemler ilgili meslek odalarının üst kuruluşları tarafından yerine getirilir.
Kanun Tasarısı - Bölüm 3
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Emlak Müşaviri Olmanın Şartları, Lisans Alınması ve Lisans İptali
Genel Şartlar
MADDE 6
(1) Emlak müşaviri olabilmenin genel şartları şunlardır:
a) Türk vatandaşı olmak veya yabancı uyruğunda bulunmakla beraber Türkiye’de sanat veticaretini yürütmeye izinli olmak, b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak, c) Kamu haklarından mahrum bulunmamak, ç) Türkiye’de ikamet etmek, d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hükümlü bulunmamak, e) Ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılmamış olmak.
Özel Şartlar
MADDE 7
(1) Emlak müşaviri olabilmenin özel şartları şunlardır:
a) En az dört yıllık yüksek öğretim kurumları veya Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ve Harita ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ile emlak ve emlak yönetimi adı altında eğitim veren en az iki yıllık yüksek okul mezunu olmak, b) Lisans sınavını kazanmış olmak, c) Staj olarak meslek odasınca verilecek üç aylık teorik eğitimi ve meslek odasınca belirlenecek emlak müşaviri yanında üç aylık uygulama eğitimi olmak üzere toplam altı aylık eğitimi tamamlamış olmak, ç) Lisans almış olmak, d) Lisans sahibi tüzel kişi temsilcisi ile gerçek kişilerin ilgili meslek odasına kayıtlı olması.
(2) Ancak girdiği dört sınav sonunda başarılı olamayanlar bir daha bu sınava giremezler.
Sınav, lisans ve kimlik belgesi
MADDE 8
(1) Lisans sınavı, komisyon tarafından merkezi sistemle yapılır. Lisans sınavında başarılı olarak emlak müşaviri olmaya hak kazananlara komisyon tarafından lisans verilir ve ilgili meslek odası tarafından kayıt ve tescil işlemleri yapılarak kimlik belgeleri verilir.
(2) Verilecek lisanslar komisyonca lisans kayıt defterine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce lisans ve sicil defterine kaydedilir.
Yemin
MADDE 9
(1) Emlak müşaviri olmaya hak kazananlar, göreve başlamadan önce komisyon huzurunda, emlak müşavirliği mesleğini yerine getirirken kamu hizmeti gereklerine, Anayasaya, kanunlara, ilgili mevzuat hükümlerine, meslek kuralları ile ahlak kurallarına uyacağına, mesleğini tam, bağımsız ve dürüstlükle yerine getireceğine, üzerine aldığı işleri dikkat ve özenle yapacağına namusu ve şerefi üzerine yemin ederler.
İşyeri açılması ve değişikliği
MADDE 10
(1) Emlak müşavirleri , ilgili meslek odalarına bildirdikleri işyeri adreslerinde faaliyetlerini sürdürmek ve lisans belgelerini çalıştıkları işyerinin görülen bu yerine asmak zorundadırlar.
(2) İşyerini değiştiren emlak müşavirleri onbeş gün içerisinde yeni işyerlerinin açık adresini ilgili meslek odasına bildirmek zorundadırlar.
(3) Emlak müşaviri, hizmetlerini gerçekleştirmek için bağımsız bölüm tahsis etmek zorundadır. Bu bağımsız bölümde başka bir iş ve hizmeti icra edemez.
(4) Emlak müşavirleri faaliyet alanlarında lisansları ile kendi adlarına sadece bir işyeri açabilirler, ancak başka bir işyeri veya şube açmaları halinde bu işyerlerinin veya şubelerin sorumluluğunun başka lisans sahibi emlak müşavirleri tarafından üstlenilmesi zorunludur. Kendi lisansları ile adlarına işyeri açan emlak müşavirleri aynı zamanda ücretli veya ücretsiz olarak bu alanda faaliyet gösteren işveren yanında çalışamazlar. Ücret karşılığı çalışan emlak müşavirleri bu alanda faaliyet gösteren birden fazla işyerinde görev alamazlar.
Emlak müşavirliği yapmak amacıyla kurulan şirketler
MADDE 11
(1) Emlak müşavirliği yapmak amacıyla kurulan şirketler, bünyelerinde en az bir emlak müşavirliği lisansına sahip emlak müşaviri istihdam etmek zorundadırlar.
(2) Bu şirketler, emlak müşavirliği dışında başka bir işle iştigal edemezler.
Yabancı emlak müşavirleri
MADDE 12
(1) Emlak müşavirliği mesleği kendi ülkelerinde yasal olarak düzenlenmiş yabancı gerçek kişilerin Türk tabiiyetindeki emlak müşavirlerinde aranan diğer nitelikleri taşımak koşuluyla, ülkelerinde elde etmiş oldukları haklardan bu Kanun kapsamına giren hizmetleri, karşılıklılık şartıyla emlak müşaviri unvanı altında Türkiye’de yapmalarına Komisyonun teklifi ve Bakanlığın onayı ile izin verilebilir.
Lisans iptali
MADDE 13
(1) Emlak müşavirlerinin lisansı, aşağıdaki hallerde Komisyonca iptal edilir.
a) Lisans sahibinin kendi talebi üzerine. b) Bu Kanunun 6. ve 7. maddelerindeki şartların kaybedilmesi ve bu şartları taşımadıklarının sonradan tespit edilmesi halinde. c) Bu Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki defa, üçüncü fıkrasına göre üç defa ceza verilmesi halinde. ç) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tutulan lisans ve sicil defterine göre dört defa olumsuz sicil alınması halinde. d) Meslek odalarınca üyeliğine son verilmesi halinde.
Kanun Tasarısı - Bölüm 4
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Emlak Müşavirlerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Hizmet Sözleşmesi ve Bedeli
Emlak Müşavirlerinin görev ve yetkileri
MADDE 14
(1) Emlak müşavirleri, gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkullere ilişkin olarak aşağıda belirtilen görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar:
a) Hak sahiplerinin talebi üzerine düzenlenen hizmet sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkulün kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, kiralama işlemlerine aracılık etmek, b) Hak sahiplerinin talebi üzerine düzenlenen hizmet sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkul alımı, satımı, rehin ve sair ayni hak tesisi için gerekli işlemlerin yapılması konusunda aracılık etmek, pazarlama faaliyetlerinde bulunmak ve bu işlemlere ilişkin anlaşma protokollerini düzenlemek, c) Hizmet sözleşmelerine göre belirlenen işlerle ilgili olarak resmi mercilerde inceleme yapmak bu işleri Kanun hükümlerine göre takip etmek ve sonuçlandırmak, ç) Kamu kurum ve kuruluşlarıyla gerçek ve tüzel kişilerin talepleri halinde, meslek alanına yönelik konularda danışmanlık, bilirkişilik ile gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi yapmak, d) İlgililerin talebi üzerine form, beyanname ve benzeri belgeleri doldurmak, e) Emlak müşavirliği faaliyet alanındaki kamu kurum ve kuruluşlarınca emlak müşavirliğine verilen iş ve işlemleri yapmak.
Hizmet Sözleşmesi
MADDE 15
(1) Emlak müşavirleri ile iş sahipleri arasında şekli ve içeriği komisyonca belirlenerek ilgili meslek odaları tarafından bastırılan hizmet sözleşmeleri düzenlenir.
(2) Sözleşmeyle yapılacak işlerin tapu sicil ve kadastro müdürlüklerini ilgilendirmesi halinde, düzenlenen hizmet sözleşmesinin bir örneğinin ilgili tapu sicil ve kadastro müdürlüğüne ibraz edilmesi zorunludur.
(3) Emlak müşavirleri, eşi ile kendisinin ve eşinin üstsoy ve altsoy dışındaki iş sahipleri ile, düzenleme şeklinde vekalet akdi almış olsalar dahi, hizmet sözleşmesi düzenlemek zorundadırlar.
(4) Hizmet sözleşmesinde, belirlenen sürenin sonunda emlak müşaviri tarafından işlemin sonuçlandırılamaması halinde, iş sahibi tarafından emlak müşavirine yazılı şekilde bilgi verilmek suretiyle sözleşme tek taraflı olarak feshedilebilir. Bu durumda, emlak müşavirince hizmet bedeli talebinde bulunulamaz.
(5) Emlak müşaviri bir şirket namına çalışıyor ise hizmet sözleşmesini o şirket adına düzenler. Emlak müşavirinin bu Kanundan doğan sorumluluğu saklıdır.
Hizmet bedeli
MADDE 16
(1) Emlak müşavirleri hizmetleri karşılığında ilgili meslek kuruluşlarınca belirlenmiş tarifeye göre hizmet bedeli alırlar.
(2) Emlak müşavirlerinin hizmetlerine karşılık olarak alacağı hizmet bedeli taraflar arasında düzenlenecek hizmet sözleşmesinde gösterilir.
Sorumluluk
MADDE 17
(1) Emlak müşavirleri, yaptıkları hizmetlerle ilgili cezai sorumlulukları doğduğu takdirde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlisi ile ilgili hükümlerine tabidir. Yaptıkları hizmetler ile ilgili olarak ortaya çıkan 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi kapsamındaki Hazine zararından iş sahibiyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
(2) Emlak müşavirlerinin sorumluluklarından doğan mali yükümlülükleri karşılamak amacıyla ilgili meslek odaları kanalı ile sigorta fonu oluşturulur.
Kanun kapsamı dışında kalanlar
MADDE 18
(1) Hak sahibi gerçek kişiler ile özel ve kamu hukuku tüzel kişilerin ve kiracılık hakları ile ilgili olarak bizzat işlem yaptıracak kiracıların, gayrimenkuller üzerinde asaleten veya temsilcileri vasıtası ile yapacakları işlemler bu Kanun kapsamı dışındadır.
(2) Bu Kanun ile emlak müşavirlerine verilen görev ve yetkiler başka meslek disiplinlerinin görev alanlarına müdahale anlamına gelmez.
Meslek unvan ve yetkilerinin haksız kullanılması
MADDE 19
(1) Kanunlarca kamu kurum ve kuruluşları ile görevlilerine tanınan görev ve yetkiler hariç olmak üzere bu Kanun uyarınca kendilerine yetki verilmeyen gerçek veya tüzel kişilerce, emlak müşavirlerine tanınan yetkiler ile meslek unvanının veya benzeri her türlü unvan veya rumuzun kullanılması yasaktır.
(2) Meslek odaları, birinci fıkra hükmüne aykırı davranışları tespit ettiği veya öğrendikleri takdirde durumu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek zorundadırlar.
Mesleki yükümlülükler ve denetim
MADDE 20
(1) Emlak müşavirleri ve bunların yanında çalışanlar, yaptıkları hizmetlerden dolayı edindikleri belge ve bilgileri amacı dışında kullanamaz ve açıklayamaz.
(2) Emlak müşavirlerinin, iş elde etme ve pazarlama amacıyla 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında haksız rekabete yol açacak ve mesleği küçük düşürecek türde promosyon, ilan, reklam gibi faaliyetlerde bulunmaları yasaktır.
(3) Emlak müşavirlerinin faaliyetleri; bu Kanun kapsamında yaptığı işlemlerin hukuka ve mevzuata uygunluk yönünden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, mesleki kurallara uygunluk yönünden ilgili meslek odalarınca denetlenir.
Kanun Tasarısı - Bölüm 5
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Ceza Hükümleri
MADDE 21
(1) Bu Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında suç daha ağır bir cezayı gerektirmiyorsa bir yıldan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(2) Bu Kanunun 11. ve 12. maddeleri ile 20. maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında beşbin Yeni Türk Lirası idari para cezası ilgili meslek odasınca verilir.
(3) Bu Kanunun 10. 15. ve 16. maddeleri ile 20. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar hakkında ikibin Yeni Türk Lirası idari para cezası ilgili meslek odasınca verilir.
Yönetmelikler
MADDE 22
(1) Bu Kanun kapsamındaki:
a) Emlak müşavirlerinin çalışma usul ve esaslarına, b) Emlak müşavirlerinin alacağı ücretlere ilişkin, c) Mesleki alanda bilirkişilik ve gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi usul ve esaslarına, ç) Eğitim, staj, sınav ve lisans verilmesi ile unvanın kullanılmasına dair usul ve esaslara, d) Emlak müşavirliği komisyonu ile sekreteryasının çalışma usul ve esaslarının düzenlenmesine, e) Emlak müşavirlerinin denetiminin yapılması veya yaptırılmasına, f) Sigorta fonuna, ilişkin yönetmelikler itibaren altı ay içerisinde ilgili meslek odalarınca hazırlanır ve Bakanlıkça onaylanmak suretiyle yayımlanarak yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 1
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle lise ve dengi okul mezunu olup bu mesleği1/1/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu vergi levhaları, ilgili meslek odaları üyelik belgeleri, son yıla ait kesmiş oldukları faturalar ve ilgili meslek odalarından aldıkları (Dernekler tarafından verilen ve Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonunun onayladığı kurs bitirme belgeleriyle ispat eden gerçek kişiler ile Emlak Müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişilerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisine ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde en az iki yıl görev yapmış olan müdür yardımcısı, müdür ve daha üst kadro unvanına sahip görevlilere, bu Kanunun 7. maddesinin öğrenim ile staj şartları aranmaksızın emlak müşaviri lisans sınavına giriş hakkı verilir.
GEÇİCİ MADDE 2
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile ilk ve orta okul mezunu olup bu mesleği 01/01/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu vergi levhaları, meslek odaları üyelik belgeleri, son yıla ait kesmiş oldukları fatura ve ilgili meslek odalarından aldıkları kurs bitirme belgeleriyle ispat eden gerçek kişiler ile Emlak Müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişiliklerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisi staj şartları aranmaksızın “Emlak Müşaviri Lisans Sınavına” giriş hakkı verilir. İş bu sınavı kazanmaları halinde bu Kanunun Emlak Müşavirine tanıdığı hak ve yetkileri altı yıl süre ile kullanırlar. Bu kişiler en geç bu sürenin sonunda en az lise ve dengi okul diploması almak suretiyle meslek odalarına ibraz etmedikleri takdirde Emlak Müşavirliği yapamazlar.
GEÇİCİ MADDE 3 Bu Kanunun geçici 1. ve geçici 2. maddeleri kapsamındaki kişiler, iki yıl içerisinde en fazla dört kez katılabileceği lisans sınavında başarılı olamadıkları takdirde bu Kanun kapsamına giren hak ve yetkileri kullanamazlar. Tanınan iki yıllık süre içerisinde bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri icra etmek üzere kendilerine geçici lisans belgesi ilgili meslek odasınca verilir. İki yıllık süre içerisinde açılacak sınavlarda başarılı olanlara lisans belgesi verilir. Başarısız olanların geçici lisans belgesi iptal edilerek Meslek Odaları ile ilişkileri kesilir.
GEÇİCİ MADDE 4
(1) Emlak işi yapan gerçek ve tüzel kişiler; bu Kanunun 22. maddesi uyarınca çıkarılacak yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hukuki statülerini, Kanun ve yönetmeliklere uygun hale getirmek zorundadırlar.
(2) Bu yükümlülüğü süresinde yerine getirmeyenlerin üyelik kayıtları ilgili meslek odası tarafından re’sen sona erdirilir.
Yürürlük
MADDE 23
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 24
(2) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Madde Gerekçeleri
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1 - Madde ile Kanunun amacı ve kapsamı ortaya konulmaktadır. Kanun taşınmaz maliklerinin talebi üzerine hizmet sözleşmesi ile alım, satım, irtifak, rehin, ipotek gibi işlemler ve danışmanlık, taşınmazlara yönelik olarak bilirkişilik yapmak, yine hak sahipleri adına kamu kurum ve kuruluşlarında iş takibi yapmak konusunda yetkili olacak emlak müşavirlerinin, yetki, sorumluluk ve denetimlerini düzenlemeyi amaçlandırmaktadır.
MADDE 2 - Madde ile Kanunda geçen bazı ifadelerin tanımları yapılmaktadır.
MADDE 3 - Madde ile emlak müşavirlerinin denetimi ve mesleğin icrasında meydana gelebilecek sorunların çözümü amacıyla merkezi Ankara’da bulunan dokuz üyeli bir komisyon oluşturulmaktadır. Buna göre, komisyonun başkanının Bakanlıkça belirlenmesi, diğer sekiz üyenin dördünün en az daire başkanı düzeyinde olmak üzere Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, kalan dört üyenin de meslek odalarınca belirlenmesi öngörülmüştür.
Ayrıca, komisyondaki meslek odasınca belirlenen üyelerin meslek odası organlarındaki görevlerinin bitimi ile üyelikleri son bulması ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce komisyonda görevlendirilen üyelerin ise, Kurumun yazılı bildirimi ile değiştirilebileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
MADDE 4 - Komisyonun görev ve yetkileri belirtilmiştir.
MADDE 5 - Komisyonun çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.
MADDE 6 - Emlak müşaviri olmak için sahip olunması gereken genel şartlar belirlenmiştir.
MADDE 7 - Emlak müşaviri olabilmek için eğitim, sınav,staj konularında zorunlu olan özel şartlar belirtilmiştir. Emlak müşavirliği, özellikli bir hizmet alanı olduğundan, dört yıllık yüksek öğrenim ya da tapu-kadastro, harita ve emlak konusunda eğitim veren bir yüksek okul mezunu olmak şartı ile ayrıca lisans sahibi tüzel kişi temsilcisi ile gerçek kişilerin ilgili meslek odasına kayıtlı olmak şartları aranmıştır.
MADDE 8 - Madde ile emlak müşavirliği sınavının yapılma şartları, sınavı kazananların lisans kayıt ve tescillerinin nasıl yapılacağı ile sicil kaydı işlemlerinin kimlerce yapılacağı belirtilmektedir.
MADDE 9 - Madde ile emlak müşavirlerinin görevlerine başlamadan önce yapmak zorunda oldukları yeminin, nereden ve nasıl yapılacağı belirtilerek, yapılacak yeminin metni düzenlenmiştir.
MADDE 10 - Madde ile emlak müşavirliği mesleğinin nerede ve nasıl icra edileceği iş yeri değişikliğinde uyulacak kurallar, işyerinin özellikleri, emlak müşavirlerinin lisanslarını sadece bir işyerinde kullanabileceği gibi kurallar belirtilmektedir.
MADDE 11 - Madde ile, emlak müşavirliği mesleğini icra etmek amacıyla kurulan şirketler için zorunlu şartlar belirlenmiştir. Bu amaçla, emlak müşavirliği şirketleri, bünyelerinde en az bir emlak müşavirliği lisansına sahip emlak müşaviri istihdam etmek zorunda olduğu ve bu şirketlerin emlak müşavirliği dışında başka bir işle iştigal edemeyecekleri düzenlenmiştir.
MADDE 12 - Madde ile, yabancıların ülkemizde emlak müşavirliği hizmetlerinde çalışabilmesi için gerekli olan şartlar belirlenmekte olup, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı emlak müşavirlerinin taşıması gereken şartların yanında, karşılıklılık, komisyon teklifi ve Bakanlık onayı şartları getirilmiştir.
MADDE 13 - Madde ile, emlak müşavirliği lisansını almış olanların bu lisans ve yetkilerinin hangi hallerde sona ereceği düzenlenmiştir.
MADDE 14 - Madde ile, emlak müşavirlerinin görev ve yetkilerinin sınırları belirlenmiş olup, emlak müşavirlerinin görev ve yetkileri, kiralama işlemlerine aracılık etmek, gayrimenkulun kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, alım-satım, rehin ve sair ayni hak tesisi için gerekli işlemlerin yapılması konusunda aracılık etmek, meslek alanına giren konularda danışmanlık ve bilirkişilik yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilerin talepleri halinde gayrimenkul rayiç bedel araştırması ve belirlemesi yapmak, ilgililerin talebi üzerine form, beyanname ve benzeri belgeleri doldurmak, kamu kurum ve kuruluşlarınca emlak müşavirliğine verilen iş ve işlemleri yapmak olarak sayılmıştır.
MADDE 15 - Madde ile, emlak müşavirleri ve iş sahibi arasında hizmet sözleşmesinden doğan ilişkiler düzenlenmiştir. Sözleşme ile yapılacak işlerin tapu sicil ve kadastro müdürlüklerini ilgilendirmesi durumunda, sözleşmenin bir örneğinin tapu sicil ve kadastro müdürlüğüne ibrazının zorunluluğu olduğu öngörülmüştür.
MADDE 16 - Emlak müşavirlerinin hizmetleri karşılığında, meslek kuruluşlarınca belirlenmiş tarifeye göre hizmet bedeli alması ve hizmet bedelinin taraflar arasında düzenlenecek hizmet sözleşmesinde gösterilmesi hususları düzenlenmiştir.
MADDE 17 - Emlak müşavirlerinin hizmetlerinden doğan sorumlulukları nedeniyle 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilelir ile ilgili hükümlerine tabi olduğu, yaptıkları işlerden dolayı ortaya çıkan Hazine zararlarından iş sahibi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, ayrıca emlak müşavirlerinin mali yükümlülüklerini karşılamak amacıyla sigorta fonu oluşturulacağı düzenlenmiştir.
MADDE 18 - Madde ile, Kanun kapsamı dışında kalan işlemler düzenlenmiştir.
MADDE 19 - Madde ile, kendilerine yetki verilmeyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından emlak müşavirlerine tanınan yetkilerin ve meslek ünvanının kullanılmasının yasal olduğu, aykırı davrananların tesbiti durumunda meslek odalarının Cumhuriye Başsavcılığına bildirme zorunlulukları olduğu düzenlenmiştir.
MADDE 20 - Emlak müşavirlerinin mesleki yükümlülükleri ve denetimi hususları düzenlenerek, yaptıkları işlerin hukuka ve mevzuata uygunluğunun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, mesleki kurallara uygunluk yönünden ilgili odalarınca denetleneceği düzenlenmiştir.
MADDE 21 - Madde ile Kanun hükümlerine aykırı davrananlara uygulanacak cezalar düzenlenmiştir.
MADDE 22 - Kanun kapsamında çıkarılacak yönetmelikler düzenlenmiş ve bu yönetmeliklerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde ilgili meslek odasınca hazırlanması öngörülmüştür.
GEÇİCİ MADDE 1 - Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle; ilk ve orta okul ile lise ve dengi okul mezunu olup bu mesleği 1/1/2006 tarihinden önce ifa etmekte olduğunu belirli belgelerle ispatlayan gerçek kişiler ve emlak müşavirliği alanına giren işleri yürüten tüzel kişilerin temsil ve ilzama yetkili tek temsilcisi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde en az iki yıl görev yapmış olan müdür yardımcısı, müdür ve daha üst kadro unvanına sahip görevlilerin Kanunun 5. maddesinde öngörülen şartlar aranmaksızın emlak müşavirliği lisans sınavına giriş hakkı verileceği düzenlenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2 - Madde ile, geçici 1. madde hükmü kapsamındaki kişilerin iki yıl içinde lisans sınavını en fazla 4 kez kazanamayanların durumları düzenlenmiş geçici lisans belgelerinin iki yıllık süre için geçerli olduğu, bu süre içinde açılan sınavlarda başarılı olanlara lisans belgesi verilmesi, başarısız olanların ise geçici lisans belgelerinin iptal edilmesi öngörülmüştür.
GEÇİCİ MADDE 3 - Emlak işi yapan gerçek ve tüzel kişilerin kanun ile ilgili yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hukuki statülerini kanun ve yönetmeliğe uygun hale getirme zorunlulukları ile bu yükümlülükleri süresinde yerine getirmeyenlerin üyelik kayıtlarının meslek odası tarafından re’sen sona erdirileceği düzenlenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 4 - Meslek odalarının oluşturacağı meslek kuruluşu üst biriminin teşkiline kadar komisyon merkezinin bulunduğu yer meslek odasınca Emlak Müşavirliği Komisyonunun sekreterya hizmelerinin yürütülmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
MADDE 23 - Yürürlülük maddesidir.
MADDE 24 - Yürütme maddesidir.
Genel Gerekçe
GENEL GEREKÇE
Toplum yaşamında sosyal ilişkilerin oluşmasında temel unsurlardan birisi taşınmaz mallardır. Taşınmazlara ait hukuki düzenlemeler pek çok yasada yer almıştır. Buna bağlı olarak, taşınmazlara ilişkin pek çok hizmetin kamu idarelerince yaplmakta olduğu görülmektedir.
Taşınmazlara ilişkin kamu hizmeti yapılırken kendiliğinden ve işin doğası gereği ortaya bürokratik iş ve işlemleri takipte vatandaş ve kamu idareleri arasında aracılık yapan bir hizmet unsuru doğmuştur. Herhangi bir yasal düzenleme olmaksızın ortaya çıkan bu hizmet alanında pek çok insanımız iş takipçimiz, komisyoncu gibi adlarla faaliyet göstermektedir. Uzun yıllardan beri varlığı bilinen bu aracı hizmet unsuruna belirli bir meslek disiplini verilmemiştir. Sözü edilen bu aracılık hizmetinin doğuşu büyük ölçüde, taşınmaz mal sahiplerinin önemli bir bölümünün taşınmaz mal hukukundan doğan şekli unsurlar bilmedikleri ve yapılması zorunlu şekli, bilgi ve belgeleri düzenleyemediklerindendir. Bürokratik iş ve işlemlerin oluşturulmasında bunları yapabilecek bilgilere sahip güvenilir bir aracıya başvurularak yardımcı olmaları istenildiğinden, iş takipçiliği hizmeti ortaya çıkmıştır.
Borçlar Kanunun kabulü ile bu meslek dalı, Borçlar Kanununun 404 ila 409. maddeleri arasında “tellaliye” hükümleriyle düzenlenmeye çalışılmıştır. Ancak, söz konusu maddelerde, emlakçının mesleki anlamda bir tanımının yapılmamasının yanı sıra, çalışma usul ve esaslarına yönelik gerekli düzenlemeler de bulunmamaktadır. Yasal düzenlemesi tellaliye hükümleri ile kısıtlanan meslek, süreç içerisinde daha profesyonel bir işletmecilik anlayışını benimseyen meslek mensuplari önderliğinde; kahvehane köşelerinde gelişmiş ülkelerdeki örneklerini arayatmayacak ölçülerdeki mekanlara ve işletme koşullarına taşınmıştır.
Meslek odalarının verdiği bilgilere göre ikiyüzellibine yakın vatandaşımızın geçim kaynağını oluşturan meslek, kapsam ve çalışma usul ve esasları yönüyle halen yasal bir düzenlemeye tabi olmayıp tamamen teamül ve uygulamaya terk edilmiştir.
Günümüz ekonomik hayatın içerisinde önemli miktarlarda paranın el değiştirdiği ve ekonomiye tekrar kazandırıldığı bu meslek kolu, mesleki örgütlenmelerini; 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu gereğince kurulan ticaret odaları, 5362 sayılı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları Kanunu gereğince kurulan meslek odalarında bünyelerinde gerçekleştirmektedirler.
Ancak, mevcut meslek örgütlerinin hissetmekte oldukları yasal statünün eksikliğinden kaynaklanan tereddütler sonucu, emlakçılılk mesleğinin tanımı ile çalışma usul ve esaslarının, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Türk Standartları Enstitütüsünün tebliğleri ve meslek standardı çalışmaları ile kısmen düzenlenmesi sağlanmıştır.
Bununla birlikte, taşınmazlara ilişkin çeşitli iş ve işlemlere bağlı olarak bu işlerin kısmen veya tamamen ifası ile uğraşan emlak emlak iş takipçisi, emlakçı, emlak komisyoncusu, emlak müşaviri, emlak değerleme uzmanı, emlak bilirkişisi gibi belirli bir temele dayanan ve dayanmayan isim ve sıfatlar altında bir çok yapılanma olması, kişi ve kuruluşların bu meslek grubuna itimadların sarsmakta ve ihtiyat hatta çekimserlikle yaklaşmalarına sebebiyet vermektedir. Bu meslak grubunun yaptığı iş ve işlemlerin, gerek hizmetin ifası gerekse kamu kurum ve kuruluşlarının ilgi alanlarına yakınlıkları sebebiyle tamamen bir uzmanlık alanıdır.
Bu nedenle, bu mesleğin belirli bir yasal statü, mesleki örgütlenme ile unvan yetkilere sahip kişilerce ifası, bu hizmetten yararlanmak isteyen kişilerin güven duygusu içerisinde hizmet alamaması, muhatap olduğu kamu kuruluşları ve özellikle Tapu Sicil Müdürlükleri görevlileri üzerinde haksız itham ve kötü imaj yaratılması gibi sakıncalara yol açabilmektedir.
Sonuç olarak, taşınmazlara ilişkin hizmetleri yerine getiren Kamu İdarelerine duyulması gereken genel güveni sarsacak davranışların önlenmesi, taşınmaz mallara ait hukuki işlemler sırasında vatandaş ile kamu idareleri arasında ihtiyari olarak aracılık ve bilgilendirme hizmetlerini yerine getirecek emlak müşavirlerinin faaliyet ve işlemlerini disiplin altına alarak, bu kişilerin vatandaş ile aralarındaki ilişkilerin kanun güvencesi altında yürütülmesi gereksinimi ortaya çıkmış ve bu gerekliliğin sağlanması amacıyla bu tasarı düzenlenmiştir.
Bu itibarla, hazırlanan tasarının yasalaşması halinde sayılan tüm sakıncaların önüne geçileceği gibi, mu mesleğin ifası sırasında doğabilecek ekonomik kayıpların da önlenmesi mümkün olacak. Emlak müşavirleri ve emlak müşavirliği de hak ettiği kariyer ve unvanı kazanmış olacaktır.
Emlak Müşavirlerinin Dikkatlerine…
17 Kasım 2005 tarihinde İTO da yapılan 73 Nolu Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi Zümre toplantısında yeni seçilen üyelerin TÜRK EMLAKCILIK STANDARDI adında bir tasarı hazırlayıp Ticaret ve sanayi Bakanlığına onay için gönderdiklerini öğrendik. İçeriği hakkında bilgi verdiklerinde çok aceleye getirilmiş olan bu tasarıdaki MÜKTESEP hakla ilgili maddelerde meslektaşlardan gelen büyük tepkiler sonucunda komitedeki üyelerimiz sıkıntıları giderme sözü verdiler.
Durum böyle olup, şimdi İTO yerine Turyap A.Ş. kuruluşlu bir dernek aynı tasarının (talepler doğrultusunda düzeltmeler yapılmadan) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda aynı haliyle son onay aşamasında olduğunu duyuruyor.
Bütün bu olanlardan anlaşılan, Emlak müşavirliği mesleği 1999 yılından sonra ikinci bir bölünme vakası yaşamaya başlamıştır. Mesleğimizi kendi şahsi çıkarları için sürekli bölmeye çalışan meslektaşlarımıza Turyap A.Ş. öncülüğünde Franchise veren şirketler katılmak arzusunda olduğunu üzülerek izlemekteyiz.
Her zaman iyi niyetli ama doğal olarak emlak mesleği camiasına yabancı olan İTO’nın yetkili organları bu olanlara seyirci kalmanın yanı sıra katılımlarıyla desteklediklerini görmekteyiz.
1999 yılında İTO nın büyük ihmali sonucunda zaten bölünmüş olan emlak müşavirliği mesleği şimdide 73 numaralı emlak müşavirleri komitesi tarafından kendi içersinde ayrım yaparak Emlak Komisyoncusu, Emlak Müşaviri, az öğrenim, çok öğrenim görmüşler eski yeni ayrımı yapmadan bölmek istemektedirler.
Bugüne kadar seçilmiş tüm emlak müşavirleri komite üyelerinin amacı meslek yararına çalışmaktı. Kişisel amaç, üçüncü kişiler lehine amaç ve siyasi amaç güdmediler. Ancak bugünkü komitenin girişimleri incelendiğinde yapılmak istenen yaygın bir talep değil sadece bazı franchise veren hatta ağırlıklı Turyap A.Ş. nin girişimleri sonucu gerçekleştirilmek istenen bir standart olduğu anlaşılacaktır..
Bu haliyle yararlı olmayacak Emlak müşavirliği mesleğini kargaşa, belirsizlik, mutsuzluk ortamına itecek olan ve oldu bittiye getirilmek istenen bu tasarının yaratacağı telafisi olmayan zararların meydana gelmemesi için İTO Başkanlığını yapılmak istenen işlemi gerçek bir platformda tüm meslektaşların, odaların, derneklerin, şirketlerin katılacağı toplantılarda mesleğimizi bir parçaya daha bölmeden gerçek ihtiyaçlarına cevap veren bir standardın hazırlanmasında veya mevcut Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ÖSG-2003/59 tebliğ numaralı standart üzerinde ihtiyacımıza cevap verecek değişiklikler yaparak sunulmasına öncülük etmesi için derneğimiz göreve davet etmiştir. İTO 73 nolu emlak müşavirleri meslek grubu üyelerinin dikkat ve bilgilerini sunarız.
Herkes Emlakçı Olmak İstiyor…
Osmanlıdan beri varolan 1926’dan beri İTO içerisinde temsil edilen tellallar, 1957 senesinden itibaren Emlak komisyoncusu 2003 Yılından sonrada İstanbul Emlak Müşavirleri Derneğinin girişimleri sonucunda Emlak Müşavirliği ünvanını taşımağa hak kazanmışlardır. Emlakçılık mesleği tarihinde hiç görmediği kadar rağbette.
Şöyle bir istatistikleri incelediğimizde Emlak Müşaviri olmak isteyen Tapu Kadastrocular, Harita Mühendisleri, kendi meslekleri ile birlikte yapan avukatlar, defterdarlık ve milli emlak çalışanları, görevleri sona ermiş milletvekili, belediye başkanları ve fakülte mezunu gençlerimizin hayallerini süslemesi hiç de yersiz değildir.
Ülkemizde Yılda 10 Milyonun üzerinde tapu işlemi gerçekleştirildiğini ve Ulusal bütçemizin birkaç mislisi paranın el değiştirdiğini düşünürsek Emlak ve İnşaat sektöründeki ileriye dönük yatırımları ayrıca Türkiye’de ki konut kiralarının başdöndürücü boyutlara ulaşmasınıda göz önüne alırsak hiçde haksız sayılmazlar.
Mevcut durum böyle iken hali hazırda ülke çapında 40.000 civarında Emlak şirketleri 100.000’in üzerinde çalışanları ve milyona yakın bu meslekten ekmek yiyen insanı varken kendi gayret ve çabalarıyla organize olarak dernekler, odalar, 100 lerce şubeli şirketlerle ve bu kurumların çabalarıyla kendi kendini disipline etmiş bu meslek mensuplarının BİR KANUNU BİLE YOK.
İstemediklerinden değil, 30 yıla yakın bir süredir Emlakçılık Mesleğinin Bir Kaununa kavuşması için uğraşan ve maalesef bunu görmeden rahmetli olan meslektaşlarımız vardır.
Birçok kez adımları atılmış ama hiçbir zaman neticelendirilmemiş olması üzücü olduğu kadar devletimize her geçen gün büyüyerek zarar vermektedir. Yukarıda dökümünü verdiğim resmi bilançoların büyüklüğü oranında resmi vergi girdisinin o derecedede komik olduğu gerçekler arasındadır.
Komiklikler bitmiyor Son günlerde basında çıkan haberlere bakılırsa T.C.nin en eski mesleklerinden olan 30 yıldır nanun isteyen kendi kendini disipline etmiş dernekler ve odalar tarafından resmi bir standarda oturtulmuş Emlak Müşavirliği mesleğinin YASA TASARISINI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hazırladığını duyuruyor.
Emlakçılık mesleğine düzen getireceğini,emlakçıların artık Üniversite mezunu olacağını ve hazırladığı yasa taslağını görüş alınmak üzere bazı kurum ve kuruluşlara gönderdiğini duyurmaktadır.
Bu durumda emlakcılar soruyor; Tapu ve Kadastrocular neden emlak müşavirliği ile ilgili Yasa tasarısı hazırlayıp biryerlere görüş almak için gönderiyorlar. Kendi mesleklerinde mutlu değillermi emlakçı olmak için bu kadar uğraşıyorlar.Yaptıklar iş emlak müşavirliği kadar değerli değimli.Tapu ve Kadastrolardaki bilinen sorunlarını bitirdilerde başka meslek dallarını düzeltmeye kalkıyorlar. Sözün Özü, Tapu Kadastrocular-Haritacılar kendi mesleklerini hakkıyla yapsınlar kendi sorunlarını çözsünler.
Emlakcılar için üzülmesinler onlar kendi kanunlarını 1999-2000 yılarında İstanbul Emlak Müşavirler Derneği öncülüğünde başlattıkları ve
İSTANBUL TİCARET ODASI
UMUM EMLAKÇILAR ESNAF ODASI
DERNEKLER
ŞİRKETLER
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
HARİTA KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
TAPU KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİ
DEFTERDARLIK MİLLİ EMLAK DENETİM BÜR.BAŞKANLIĞI
Temsilcilerininde katılımıyla yapılan birçok sayıdaki toplantı ve görüşmelerin neticesinde tüm katılımcıların üzerinde anlaştığı “EmlakMüşavirliği Kanun Tasarısını” hazırladılar.
Hazırlanan tasarının hükümet tarafından gündeme alınmasını ve yasallaşmasını beklemektedirler.
15 Nisan 2010 Perşembe
KADASTRO KANUNU
KADASTRO KANUNU
Kanun Numarası: 3402
Kabul Tarihi: 21/06/1987
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 09/07/1987
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 19512
BİRİNCİ BÖLÜM:Genel İlke
Amaç:
Madde 1 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./1. md.)(*)
Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekansal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, memleketin kadastral topoğrafik haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmaktır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İKİNCİ BÖLÜM:Kadastro Çalışmaları
Kadastro bölgelerinin belirlenmesi ve ilanı:
Madde 2 - Her ilin merkez ilçesi ile diğer ilçelerinin idari sınırları içinde kalan yerler kadastro bölgelerini teşkil eder.
Kadastrosu yapılacak bölgeler ana plana uygun olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile belirlenir.
Kadastrosuna başlanacak bölgeler en az bir ay önceden Resmi Gazete, Radyo veya Televizyonda, bölge merkezi ve bağlı bulunduğu ilde, varsa yerel gazetede ilan olunur ve ayrıca alışılmış vasıtalarla duyurulur.
Kadastro ekibi ve komisyonun kuruluşu:
Madde 3 - Kadastro ekibi; en az iki kadastro teknisyeni, mahalle veya köy muhtarı ile üç bilirkişiden oluşur.
(Ek fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./2. md.) Kadastronun fenni işlerinin ihale yoluyla yaptırılması halinde, kadastro ekibinde iki kadastro teknisyeni, iki teknisyenin temin edilememesi durumunda yerine bir kadastro teknisyeni görevlendirilebilir. Ekipteki kadastro teknisyeni yerine kontrol memuru da görevlendirilebilir.
Muhtarın diğer bir kadastro ekibi ile çalışması veya herhangi bir sebeple hazır bulunmaması halinde, yerine kanuni vekili katılır.
Belediyesi olan yerlerde belediye meclisi, köylerde ise köy derneği tarafından en geç onbeş gün içinde altı bilirkişi, çalışma alanında birden çok ekibin görev yapması halinde her ekip için ayrıca üç bilirkişi seçilir.
Seçilen bilirkişilerin 40 yaşını bitirmiş olması ve kısıtlı veya yüzkızartıcı bir suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmaması gerekir.
Bilirkişilerin zamanında seçilememesi veya bilirkişiliklerine mani hallerin bulunması halinde, bölgenin mülki amiri tarafından aynı sayıda bilirkişi belirlenir.
Seçilen bilirkişiler kadastro ekibinin çalışması sırasında; kendisine, eşine, usul ve füruuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve füruuna ait tespitler ile bunların hak iddia ettiği tespitlerde ve ayrıca hak iddia edenlerden biri ile kendisi veya usul ve füruu arasında davası bulunanlara ait tespitlerde de bilirkişi olarak dinlenemezler.
Bilirkişiliğe mani yukarıdaki haller, kadastro teknisyeni, muhtar ve diğer görevliler ile bunların yerine kaim olanlar hakkında da uygulanır.
Kadastro komisyonu; kadastro müdürü veya yardımcısının başkanlığında, bir kadastro üyesi ve itirazın mahiyetine göre kontrol mühendisinden veya tasarruf kontrol memurundan oluşur. Kontrol mühendisinin bulunmaması halinde yerine fen kontrol memuru katılır.
Bu maddede unvanları belirtilen memurlar bu maksatla açılmış okul veya kurslardan mezun olanlar arasından atanırlar.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./2. md.)(*) Kadastro komisyonlarında veya kadastro hizmetlerinde görevli personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere münhasır olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan en yüksek devlet memurunun gösterge rakamının (Ek gösterge dahil), bütçe kanunlarında Devlet memurları maaşı için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak üzere, her yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu bakanlığın onayı ile hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek miktarda aylık ödenek ayrıca ödenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro komisyonlarında veya kadastro hizmetlerinde görevli personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere münhasır olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan 1 inci derecenin son kademesi gösterge rakamının (ek gösterge dahil), bütçe kanunlarında Devlet memurları maaşı için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak üzere, her yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu Bakanlığın onayı ile hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek miktarda aylık ödenek ayrıca ödenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kadastro çalışma alanı, ilan ve itiraz:
Madde 4 - Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.
Kadastro müdürü, kadastrosuna başlanacak mahalleyi veya köyü en az 15 gün önce bölge merkezi ile çalışma alanı ve komşu köy, mahalle ve belediyelerde alışılmış vasıtalarla duyurur. Bu duyuruda çalışma sınırlarının tespitine hangi gün ve saatte başlanacağı belirtilir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./3. md.)(*) Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re'sen devam ettirilir.
Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.(*)
Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilana alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.(*)
Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.(*)
Kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.
Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir.
Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir.
Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.
Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, onbeş gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.
Kadastro çalışma alanı içinde, ilk parsel için kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra idari teşkilat ve taksimatta yapılan değişiklik, başlanan kadastroyu durdurmaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız. 3. fıkra değişikliği 4 farklı fıkra ile gerçekleştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdirde; durum çalışmaya başlamadan iki ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir. Bu yerlerin orman sınırlaması ve orman sınırları dışına çıkarma işlemleri 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca tespit ve haritasına işaretlenerek tutanakları ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir. Bu yerlerin ölçü ve harita işlemleri yukarıdaki sınırlar esas alınarak kadastro ekiplerince ikmal edilir. İki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenememesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu Kanun hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Dava listesi ve diğer belgelerin alınması:
Madde 5 - Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.
Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz mallar hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdürüne bildirilir. Bu halde de kadastro müdürü, yukarıdaki fıkra hükmü uyarınca işlem yapar.
Kadastro müdürü, bu listedeki davalı taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Sınırlandırma ve Tespit İşleri
Mevki veya ada ilanı:
Madde 6 - Kadastro teknisyenleri, kadastrosuna başlayacakları mevki veya adaları en az yedi gün önceden alışılmış vasıtalarla ilgili köy veya mahallede ilan ettirir. Çalışmalara üç aydan fazla ara verilmesi halinde ilan yenilenir.
Taşınmaz malların sınırlandırılması:
Madde 7 - Kadastro teknisyenleri hazır bulundukları takdirde mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda, varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeleri, en az üç bilirkişi ile muhtarın bilgilerinden yararlanarak inceler ve mahalline uygular. Teknisyenler, elde ettikleri bilgi ve buna dair kanaatleri her taşınmaz mal için düzenleyecekleri kadastro tutanağına yazarak bu Kanun hükümlerine göre taşınmaz malı sınırlandırır ve hak sahiplerini tayin eder. Sınırlandırma, kadastral harita veya büyütülmüş fotoğraf veya röperli kroki üzerinde gösterilir; ihtilaflı sınırlar ayrıca belirtilir.
Kadastro teknisyenleri, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarıyla kanaate varamadıkları takdirde, bunların beyanlarına bağlı olmaksızın, diğer kimselerin bilgi ve şahadetlerine başvurabilirler. Ancak, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarına uymayan tespitlerde durumun kayıt ve belgelere dayandırılması ve ayrıca sebeplerinin kadastro tutanağında açıklanması zorunludur.
Kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı olduğu veya tarafların dayandıkları kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette görüldüğü takdirde taşınmaza ait tutanak gerekçesi ile birlikte çözümlenmek üzere kadastro komisyonuna gönderilir.
Çalışma alanı sınırı içinde veya bitişiğindeki taşınmaz mallar ile dışında toplu olarak bulunan taşınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin kadastroya tabi olması yolunda iddia vaki olursa, bu Kanun gereğince tahdit ve tespiti yapılarak tutanak düzenlenir ve iddia sebepleri açıklanarak kadastro komisyonuna tevdi edilir.
Bu çalışmalara, istedikleri takdirde Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü temsilcileri de gözlemci olarak katılabilirler.
Kontrol:
Madde 8 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./4. md.)(*)
Kadastro çalışmaları esnasında, kadastro müdürü veya görevlendireceği kontrol elemanları tarafından kadastro tutanağı ve bunları tamamlayan belgeler üzerinde ve gerektiğinde arazide inceleme yapılır. İnceleme sonucu tespit edilecek teknik, idari ve hukuki noksan ve yanlışlıklar, kadastro ekibine tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem ilgililerin haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı bulunmakta ise, kadastro tutanağı ekleriyle birlikte kadastro komisyonuna gönderilir.
Kadastro müdürlüğünce, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işinin bittiği tarihe kadar yaptırılacak inceleme ve denetimler sonucunda tespit edilecek noksan ve yanlışlıklar hakkında da birinci fıkraya göre işlem yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 8 - Kadastro çalışmaları esnasında kontrol elemanları tarafından, tutanak ve bunları tamamlayan belgeler üzerinde ve gerektiğinde arazide yapılan incelemede tespit edilen teknik, idari ve hukuki noksan ve yanlışlıklar, kadastro ekibine tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem, ilgililerin haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı bulunmakta ise, tutanak, ekleri ile birlikte kadastro komisyonuna gönderilir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kadastro tespitine itiraz:
Madde 9 - Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir.
İtiraz, kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüğüne yapılır. Bu durumda itirazla ilgili tutanak veya ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal ettirilir.
İtiraz sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir. Bir belgeye dayanmayan itirazlar incelenmez.
İtiraz edenin ilan süresi içinde dava açma hakkı saklıdır.
Komisyon incelemesi:
Madde 10 - Komisyon kendisine intikal eden işlerle itirazlı tutanakları, intikal tarihinden itibaren en geç bir ay içinde veya gerekçe gösterilmek suretiyle kadastro ekibinin çalışma alanındaki faaliyetleri sona erinceye kadar incelemek zorundadır.
Bu incelemeler sonucunda eski tutanağın yerine kaim olmak üzere hak sahibini belirleyici yeni bir tutanak düzenlenir. Gerektiğinde bilirkişilerin ve muhtarın bilgilerinden yararlanılabilir.
Belgeye karşı şahit dinlenmez. Komisyon, tam üye sayısı ile toplanarak oy çokluğu ile tespit yapar, sonuç askı ilanı ile ilgililere duyurur.
Aynı kuvvet ve mahiyetteki belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan veya çözümü kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konular, kadastro komisyonu tarafından gerekçe gösterilmek suretiyle tutanak ve ekleri ile birlikte kadastro mahkemesine devredilir.
Kadastro sonuçlarının ilanı:
Madde 11 - Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir. Bu ilanda kadastro harçları da gösterilir.
Kadastro müdürü bu işlemleri, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işini bitirdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde yapmak zorundadır.
Müdür, Genel Müdürlüğün iznini alarak, kadastrosu henüz tamamlanmayan çalışma alanlarında mahalle bucak merkezi ve köyde, bir ada veya mevkiden daha küçük olmamak üzere kadastro çalışmaları sonuçlanan taşınmaz mallara ait kısmi ilanı yukarıdaki esaslara göre yapabilir.
Bu Kanun gereğince yapılan ilanlar, ilgili gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzelkişilerine şahsen tebliğ edilmiş sayılır.
Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre:
Madde 12 - 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.
Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Mülkiyet Hakkının Tespitine İlişkin Esaslar
Tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti:
Madde 13 - Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:
A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi adına,
b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,
B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,
b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,
c) Kayıt sahibi yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine hüküm verilmiş veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.
Noter tarafından tespit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya düzenlenen satış vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır.
Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti:
Madde 14 - Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik 2. fıkra 1. paragraf: 03/07/2005 - 5403 S.K./26. md.)(*) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.
(Değişik 2. fıkra 2. paragraf: 03/07/2005 - 5403 S.K./26. md.)(*) 4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı Ziraat Mühendisi dahil edilir.
Taşınmaz malın, yukarıdaki fıkranın kapsamı dışında kalan kısmının zilyedi adına tespit edilebilmesi için, birinci fıkra gereğince delillendirilen zilyetliğin ayrıca aşağıdaki belgelerden birine dayandırılması lazımdır.
A) 31/12/1881 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları,
B) Tasdikli irade suretleri ile fermanlar,
C) Muteber mütevelli, sipahi, mültezim temessük veya senetleri,
D) Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senetleri veya muvakkat tasarruf ilmuhaberleri,
E) Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları,
F) Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları,
G) Mubayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri,
H) Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiş tasarruf kayıtları.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 03/07/2005 kabul tarihli, 19/07/2005 tarih ve 25880 sayılı R.G.de yayımlanan 5403 sayılı Kanunun 26. maddesi, "21/06/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir." hükmünü getirilmiş fakat yeni düzenlenen fıkra 2 paragraftan oluşmuştur. Madde metnine ilk bakışta 3. fıkra gibi görünen metin aslında 2. fıkranın 2. paragrafıdır. Değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 03/07/2005 kabul tarihli, 19/07/2005 tarih ve 25880 sayılı R.G.de yayımlanan 5403 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Sulu veya kuru toprak ayırımı, 3083 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taksim ve kısmi iktisap hali:
Madde 15 - Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.
Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir.
İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./5. md.)(*) Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar planı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Ayırmayı gerektiren taksimlerde ayırma tarihindeki imar mevzuatı dikkate alınır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kamu malları:
Madde 16 - Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.
B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.
Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.
C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.
D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.
İhya edilen taşınmaz mallar:
Madde 17 - Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
Hazine adına tespit:
Madde 18 - Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.
Takyitler, sınırlı ayni haklar ve muhdesat:
Madde 19 - Tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü takyid ile sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Eski tapu kayıtlarındaki bu tür hak ve mükellefiyetler, kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirilir.
Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.
Tarafların muvafakatı halinde kadastro teknisyenleri veya kadastro komisyonu ikili kullanmayı anlaşmaları çerçevesinde tek mülkiyete dönüştürebilir.
Kayıt ve belgelerin kapsamını tayin:
Madde 20 - Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.
Miktar fazlasının ifrazı:
Madde 21 - Kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesi gereken hallerde kayıt ve belgeler değişebilen ve genişletilmeye elverişli sınırı ihtiva ediyorsa miktar fazlası o taraftan ifraz edilir.
Değişmeyen ve genişletilmeye elverişli olmayan sınırlı kayıt ve belgelere dayanan tespitlerde, miktara itibar edilmesi gerektiği takdirde, miktar fazlası zilyedin göstereceği taraftan ifraz edilir.
Zilyet tespit sırasında hazır bulunmaz veya tercih hakkını kullanmaktan kaçınırsa ifraz, zilyedin yararına uygun düşen taraftan yapılır.
Evvelce Kadastrosu yapılan yerler:
Madde 22 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./6. md.)(*)
Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir.
Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi yerlerde,
Birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilan edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.
Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.
Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 22 - Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 934 üncü maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resen iptal edilir.
Tapulama veya kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan tapuda kayıtlı taşınmaz mallar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin bu Kanun hükümleri gereğince kadastrosu yapılır.
Daha önce sadece kadastro tahriri yapılan veya 23/06/1983 tarih ve 2859 sayılı Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı Kanun ve değişiklikleri hükümlerine tabi yerlerde bu madde hükmü uygulanmaz.
Tahditleri yapılarak kesinleşmiş ve tescil edilmiş ormanlara ait kayıt belgeler tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Diğer kanun hükümlerinin uygulanacağı haller:
Madde 23 - Bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hallerde, Türk Medeni Kanunu ile diğer kanunların iktisap ve tescile ilişkin hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM: Uyuşmazlıkların Kadastro Mahkemesinde Çözümlenmesi
Adli kuruluş:
Madde 24 - Genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve işlere belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde tek hakimli ve Asliye Mahkemesi sıfatını haiz yeter sayıda kadastro mahkemesi kurulur. Bu mahkeme hakimleri 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabidir.
Genel olarak görev:
Madde 25 - Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; Kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir.
Kadastro mahkemesi, yalnız kadastro işlerine münhasır olmak üzere;
A) Velisi veya vasisi bulunmayan küçüklere ve kısıtlılara kayyım tayin eder. Bunların menfaatlerini korumak amacıyla Türk Medeni Kanununun hakimin iznini şart kıldığı hallerde bu izni verir.
B) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 465 ve bunu takip eden maddeleri gereğince adli yardım taleplerini inceleyerek kabul edebilir.
C) Tutanağı düzenlenen taşınmaz mallara ait ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu kararı hemen o yerin kadastro ve tapu sicil müdürlüklerine bildirir. Tedbir kararı alan taraf karar gününden itibaren usulün öngördüğü süre içinde kadastro mahkemesinde dava açmadığı takdirde tedbir kendiliğinden hükümsüz kalır.
Bu Kanunun 26 ve 40 ıncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, kadastro mahkemesinin görevi dışındadır.
Zaman bakımından görev ve yetki:
Madde 26 - Kadastro Mahkemesi;
A) 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları,
B) 11 inci maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları,
C) Mahalli hukuk Mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları,
D) Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları,
İnceler ve karara bağlar.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./7. md.)(*) Kadastro mahkemelerinde görülen davalarda, 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yol ile Halli Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
Kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava konusu taşınmaz mal, 40 ıncı madde uyarınca başkasına devredildiği takdirde, davaya devralan devam eder.
Kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi bölgenin idari sınırları belli eder. Yeni ilçe kurulup, teşkilatlanarak faaliyete geçmesi hali hariç, idari kuruluşta yapılan değişiklik sebebiyle daha sonra başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklar, kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesi tarafından karara bağlanır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro işlerinde 3553 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.(*)
(*) Atıfta bulunulan Kanun, 3533 sayılı "Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete ve Belediyeye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu ile Halli Hakkında Kanun" olup sehven numarası 3553 olarak yazılmıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Mahalli mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlem:
Madde 27 - Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.
Ayrıca müracaata kalmış davaların yenilenmesi halinde de yukarıdaki hüküm uygulanır.
Kadastro hakimi, devredilen bu dava dosyaları ile beşinci madde gereğince müdür tarafından gönderilen kadastro tutanaklarını birleştirerek 11 inci maddede yazılı şekle uygun olarak askı ilanını yaptırır. İlan süresi bitmeden duruşmaya başlanamaz. Henüz kesinleşmemiş olan davalara, kaldıkları noktadan bu Kanunda öngörülen esas ve usul dairesinde devam olunur.
Kadastro komisyonları tarafından 10 uncu madde uyarınca gönderilen tutanaklar için de hemen askı ilanı yaptırılarak 28 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Hakim, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle tutanakları kadastro müdürlüğüne iade edemez.
Kadastro davalarında usul:
Madde 28 - Kadastro hakimi, askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar. İlgililerin başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir. Hakim, duruşma gününü taraflara Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder.
Davacı gerçek ve tüzelkişiler, dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemiş ise, hakim gönderilecek davetiye ile dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder. Davacı, ilk duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçe ile veya ilk oturuma gelmek suretiyle bildirmez ise, hakim, davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verir. Bu hüküm davetiyede açıkça belirtilir. 30 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
Davacı, tespit sırasında yaptığı itiraz sebep ve delilleri ile bağlı değildir.
Davanın açılmamış sayılması halinde davacının hak düşürücü süre içerisinde mahalli hukuk mahkemelerinde yeniden dava açma hakkı saklıdır.
Yargılama usulü:
Madde 29 - Kadastro mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır. Taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz. Hakim, toplanması mümkün olan delilleri inceler ve 30 uncu madde hükmünce işi karara bağlar.
Bir mirasçı diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açabilir ve yalnız başına davaya devam edebilir. Mirasçılarının tayin edilememesi sebebiyle ölü olduğu belirtilerek kayıt sahibi adına tespiti yapılan taşınmaz mallar hakkında, ölünün ismi açıklanarak mirasçıları denilmek suretiyle mirasçılar aleyhinde dava açılabilir. Dava sırasında davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir.
Bu Kanunun tatbikinde ayrıca açıklık bulunmıyan hallerde basit yargılama usulü uygulanır.
Kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir.
Deliller ve hakimin takdiri:
Madde 30 - Kadastro tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler, bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe, yeniden dinlenmezler. Ancak hakim, kadastro tutanağındaki beyanla, duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse, bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir.
Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir.
Kadastro mahkemesinde açılmış davalarda, ihtilaf taşınmaz malın muayyen bir kısmına münhasır kalıyorsa, ilgililerin talebi üzerine ve imar mevzuatı da engel teşkil etmediği takdirde ihtilaflı olmayan kısım ifraz edilerek davaya ihtilaflı kısım üzerinde devam edilir.
Vekalet:
Madde 31 - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun tanıdığı imkanlar saklı kalmak ve davada menfaatleri zıt olmamak şartıyla, kadastro işlerinde karı ve koca birbirlerini vekil tayin edebilirler. Kadastro veya sulh hakimi tarafından tasdik edilmiş vekaletnameler de geçerlidir.
Kamu kurum ve kuruluşları, taraf olduğu işlerde; avukatlarıyla, avukatları bulunmadığı takdirde, daire amiri veya daire amirinin yetkili kılacağı memurlarca temsil edilir.
Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda vekalet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktuan takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı keşif yapılmışsa, taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nispi vekalet ücreti sınırlarının üstünde olamaz.
Kararların tebliği, Kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı:
Madde 32 - Kadastro mahkemesi kararları Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur. Bu kararlara karşı kanun yollarına asliye mahkemelerindeki usule uygun olarak başvurulur.
Mahkeme, kesinleşen ilamları dayanakları olan dava dosyaları ile birlikte tescil edilmek üzere ilgili kadastro veya tapu sicil müdürlüğüne devreder.
Mahkeme kararı kadastro haritasında değişikliği gerektiriyorsa, bu değişikliği gösteren ve mahkemece tasdiki gereken harita, ilama eklenir.
Bu Kanunun uygulanacağı diğer haller:
Madde 33 - Kadastro işlemlerinin bir bölgede tamamlanmasından sonra veya iş hacmi itibariyle kadastro mahkemesinin devamına ihtiyaç kalmadığının anlaşılması halinde, Adalet Bakanlığı o bölgede kadastro mahkemesini kaldırmaya ve görülmekte olan dava dosyalarını taşınmaz malların bulunduğu mahalli asliye hukuk mahkemesine devretmeye yetkilidir. Bu mahkemede davaya bu Kanunda yazılı usul ve esasa göre, kaldığı noktadan devam olunur.
Devredilen bu davalar ile kesinleşmemiş kadastro tespitleri aleyhine sonradan mahalli mahkemelerde açılacak davalarda, dördüncü bölüm hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulandığı yerler dışında bulunan taşınmaz mallar hakkında da 14,15,17,18,20,21 inci maddeler uygulanır.
Bu Kanunun zilyede tanıdığı haklar, kadastrosuna başlanan bölgede zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda iddia ve defi olarak ileri sürülebilir. Bu hükümler henüz kesinleşmemiş davalarda da uygulanır.
Kesin hüküm:
Madde 34 - Kadastro mahkemeleri kararları, davada taraf olanlar ile taraflar dışında hak iddia ederek davaya müdahil sıfatıyla katılanların leh ve aleyhinde kesin hüküm teşkil eder. Taraf olmadığı halde lehine karar verilen şahıs hakkında mahkemece tesis edilen hüküm yukarıda sözü edilenleri de bağlar.
ALTINCI BÖLÜM: Mali Hükümler
Veraset ve intikal vergisi:
Madde 35 - Bu Kanuna göre bağışlama veya veraset suretiyle tespit edilen taşınmaz mallar hakkındaki işlemler; veraset ve intikal vergisinin tahakkuk ve tahsiline bakılmadan sonuçlandırılır.
Ancak, kadastro müdürü bu taşınmaz malların listesini, tescillerden sonra bir ay içinde maliye dairesine vermekle yükümlüdür. Tescilin tapu sicil müdürlüğünde yapılması halinde bu sorumluluk, tapu sicil müdürlüğüne düşer.
Yargılama giderleri, kadastro harcı ve tahakkuku:
Madde 36 - Taraflardan her biri dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorundadır. Davacı hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır. Bu Kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır.
Kadastro hakimi, dava harcı, yargılama giderlerinin tespit ve hesaplanmasında ilgili taşınmaz mala ait son beyan dönemi emlak vergisi değerini esas alır.
Hakim, hükmün kesinleşmesinden itibaren onbeş gün içinde giderin miktarı ile mükellefin kimliği ve en son ikametgahını bir yazı ile maliyeye bildirir.
Bu yazıda belirtilen giderler maliye tarafından yapılacak tebligattan başlayarak iki ay içinde ödenir. Süresi içinde ödenmeyen giderler için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Kadastrosu yapılan taşınmaz mallara, emlak vergisi son beyan dönemi esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifede gösterilen oranlarda, kadastro harcı tahakkuk ettirilir.
Kadastrosu yapılan yerlerde, emlak vergisi değeri belli olmayan taşınmaz mallara, kadastro ve dava harcı ile yargılama giderlerine esas olmak üzere kadastro komisyonunca kıymet takdir edilir.
Döner sermaye teşkili:
Madde 37 - Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde veya Genel Müdürlüğün ihtiyaç duyduğu bölge müdürlüklerinde döner sermaye işletmeleri kurulabilir.
Döner sermaye işletmeleri için genel bütçeden 300 milyon lira sermaye tahsis olunmuştur. Bu miktar Bakanlar Kurulu Kararıyla beş katına kadar artırılabilir. Bu suretle artırılan sermaye elde edilen karlarla karşılanır.
Döner sermaye, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesine bu amaçla konulan ödenekler ile işletme faaliyetinden elde edilecek karlar, bağış ve yardımlardan meydana gelir. Elde edilen karlar ödenmiş sermaye, tahsis edilen sermaye miktarına ulaşıncaya kadar sermayeye ilave olunur. Elde edilen ve her yıl sonunda kullanılmayan gelir ertesi yıl döner sermaye gelirine eklenir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./8. md.)(*) Döner sermaye faaliyetlerinin gerektirdiği her türlü gider ve harcamalar, araç, gereç, satın alma, bakım, onarım, sigorta ve kiralama, araştırma, tanıtım ve eğitim giderleri ve diğer ihtiyaçları ile gerektiğinde her türlü tapu ve kadastro faaliyet giderleri döner sermaye gelirlerinden karşılanır.
Döner sermaye faaliyetlerine ilişkin hizmetler Genel Müdürlük personeline ek görev olarak yaptırıldığı takdirde, döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere, kendilerine 100-300 rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımından elde edilecek tutardan, yaptıkları hizmetin özelliğine ve güçlüğüne göre Genel Müdürün onayı ile belirlenecek miktarda aylık ek görev ücreti verilebilir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Döner sermaye faaliyetlerinin gerektirdiği gider veya harcamalar ile kiralama, satın alma, araç, gereç, araştırma ve eğitim giderleri ve diğer ihtiyaçlar döner sermayeden karşılanır. Döner sermayeden bunlar dışında herhangi bir harcama yapılamaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Döner sermaye işletmelerinin yetkileri:
Madde 38 - Döner Sermaye İşletmeleri; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün hizmetlerine öncelik vermek ve aksatmamak kaydıyla, kamu yararının ve Milli Ekonomimizin gerektirdiği veya teknik olarak yapılması mümkün olduğu hallerde; kamu kurum ve kuruluşlarından veya yerli gerçek ve tüzelkişilerden sipariş almaya ve her türlü teknik işlemlere girişmeye ve gerektiğinde müştereken iş yapmaya yetkilidir.
Genel Müdürlükçe meydana getirilmiş olan kadastral ve topoğrafik harita, fotoğraf, nirengi ve poligon değerleri, her türlü bilgi ve belgeleri bedel karşılığında verebilir, teknik aletleri, uçakları ve benzeri araç ve gereçleri kiralayabilir.
Döner sermaye işlemlerinde, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 832 sayılı Sayıştay Kanununun vizeye ilişkin hükümleri uygulanmaz. Mali yılın bitiminden başlayarak iki ay içinde hazırlanacak bilanço ve ekleri ile bütün gelir ve gider belgeleri Sayıştaya; bilanço ve eklerinin onaylı birer örneği de aynı süre içinde Maliye ve Gümrük Bakanlığına gönderilir.(*)(**)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) Fıkranın uygulamasıyla ilgili olarak, 10/12/2003 kabul tarihli, 24/12/2003 tarih ve 25326 sayılı R.G.de yayımlanan 5018 sayılı Kanunun 81. maddesine bakınız.
(**) a) 10/12/2003 kabul tarihli ve 5018 sayılı Kanunun Geçici 9. Maddesi gereğince, diğer kanunlarda 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa yatıpan atıflar, 5018 sayılı "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"na yapılmış sayılır.
b) 28/12/2004 kabul tarihli, 31/12/2004 tarih ve 25687 (1. Mük.) sayılı R.G.de yayımlanan 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 37 maddesinin (j) bendinin 4 numaralı alt bendi gereğince, 5018 sayılı Kanunun Geçici 9. maddesi, "Diğer kanunlarla 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun bütçe hazırlığına ilişkin hükümlerine yapılan atıflar, bu Kanuna yapılmış sayılır." şeklinde uygulanır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Öncelikli kadastro ve ihale:
Madde 39 - Kadastroya başlanan bölgelerde henüz sırası gelmeyen çalışma alanları içindeki yatırımlarla ilgili mevki ve adaların kadastro giderlerinin tamamının ilgililerince veya istekte bulunan kamu kurum ve kuruluşlarınca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılması halinde kadastroları öncelikle yapılır.
Onanmış imar planlarının kapsadığı alanlar ile kamulaştırma kararı kesinleşmiş olan ve toplu halde bulunan taşınmaz malların kadastrosu, ilgili kamu kurum veya kuruluşunun talebi üzerine, bu Kanunun öngördüğü ilanlardan mevki veya ada ilanı ile yetinilerek yapılıp, 11 inci maddesine göre ilan edilir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, bağlı olduğu Bakanlığın onayını almak kaydı ile, kadastronun fenni işlerinin bir kısmını veya tamamını gerçek veya tüzelkişilere ihale yolu ile yaptırabilir. Bu ihalelerde gelecek yıllara sari taahhütlerde bulunabilir.
YEDİNCİ BÖLÜM: Çeşitli Hükümler
Kadastro başladıktan sonraki akit ve tescil işlemleri:
Madde 40 - Çalışma alanlarında, kadastroya başladıktan sonra her türlü akit ve tescil işlemleri taşınmaz malların o andaki kadastro tespit durumu, kadastro müdüründen sorularak alınacak cevaba göre tapu sicil müdürlükleri tarafından yapılır ve kayıt örnekleri derhal kadastro müdürlüğüne gönderilir.
Kadastro tespiti kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası adına yapılmış ve kesinleşmemiş ise, kadastro sonucunu beklemeleri, ilgililere tebliğ olunur; ancak ilgililer kadastro sonunda hasıl olacak kesin durumu kabul edeceklerini noterde düzenlenmiş bir belge ile veya tapu sicil müdürü huzurunda tespit olunacak ifadeleri ile beyan ederek, aktin veya tescilin yapılmasını isterlerse, bu işlemler tapu sicil müdürlüğünde yapılır ve keyfiyet derhal kadastro müdürlüğüne, dava açılmış ise kadastro mahkemesine bildirilir.
İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve benzeri kararlarla ilgili talepler tapu sicil müdürlüğünce derhal tapu siciline işlenmekle birlikte kadastro tutanağına da geçirilmek üzere resen kadastro müdürlüğüne veya dava açılmış ise kadastro mahkemesine bildirilir.
Hataların düzeltilmesi:(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) "Teknik hataların düzeltilmesi:" olan madde başlığı, 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 41 - (Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./9. md.)(*) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re'sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.(*)
Bu maddenin uygulanmasında, 12 nci maddede belirtilen hak düşürücü süre aranmaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız. 1. fıkra değişikliği 2 farklı fıkra ile gerçekleştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz mal malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
SEKİZİNCİ BÖLÜM: Ceza Hükümleri
Ceza:
Madde 42 - Bu Kanunda belirli yükümlülükleri yerine getirmeyenler, eylemleri
daha ağır cezayı gerektirmediği takdirde onbin liradan yirmibin liraya kadar, Kadastro çalışması veya itirazın incelenmesi sırasında çağrılan yerlere yahut kadastro mahkemesince davetiyede ücret verileceği gösterildiği halde özürsüz olarak gelmeyen bilirkişi veya tanıklar, beşbin liradan onbin liraya kadar para cezası ile cezalandırılır.
Bu maddede belirtilen eylemler için kadastro sırasında, kadastro müdürünün yazısı üzerine, yargılama sırasında ise resen araştırma inceleme yapılarak kadastro hakimi tarafından karar verilir.
Tanık ve bilirkişilerin gelmemelerini haklı gösteren sebeplerin varlığı halinde verilen ceza kaldırılır.
Yalan beyan, hile ve desise:
Madde 43 - Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında sahibi olmadığı taşınmaz malı kendi veya başkası adına kaydettirmek veyahut bir kimseye ait taşınmaz malı başkası adına yazdırmak için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 343 üncü maddesinin birinci fıkrasında yazılı ceza uygulanır.
Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında bir kimse sahibi olmadığı bir taşınmaz malı hile ve desise veya kendisine ait olmayan kayıt ve belgeler kullanarak, kendisi veya başkası adına kaydettirirse, eylemi daha ağır cezayı gerektirmediği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve ayrıca beşbin liradan yirmibin liraya kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(*)
İkinci fıkrada yazılı fiilleri; kanun veya yetkili makamlarca görevlendirilen kimselerin işlemesi halinde ceza üçte bir oranında artırılarak hükmolunur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 04/11/2004 kabul tarihli, 13/11/2004 tarih ve 25642 sayılı R.G.de yayımlanan 5252 sayılı Kanunun 5. maddesi ile Kanunlardaki "ağır para" cezaları "adli para" cezasına dönüştürülmüştür.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
DOKUZUNCU BÖLÜM: İntikal ve Son Hükümler
Toplu yapıların kadastrosu:
Madde 44 - Kooperatif, şirket veya tüzelkişiliğe sahip olmayan şahıs topluluklarının birden çok yapı ve tesis yaparak sahip oldukları taşınmaz malların, kendi imar veya vaziyet planları dikkate alınarak ve gerektiğinde birleştirerek veya parçalara ayırarak, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre bağımsız bölümler şeklinde tespitleri yapılır. Bunun için tüzelkişilerin genel kurullarının oy çokluğu ile geçen yönetim kurulu kararı veya şahıs topluluklarında oy çokluğu ile alınan karara dayanılarak kadastro tespitleri yapılır. Bu tespitler bütün hissedarları bağlar.
Daha evvel kadastrosu yapılmış bu gibi taşınmaz malların, tüzelkişilerin veya topluluk temsilcilerinin talebi üzerine maksada uygun hale getirmek için, ikinci defa kadastrosu yapılabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ortaklarına yapı yapmak amacıyla kurulmuş bulunan şirketler, genel kurullarının oy çokluğu kararıyla, yapı kooperatifleri şekline dönüşebilirler. Şirketlerin bütün hak ve yükümlülükleri kurulacak kooperatife aynen intikal eder.
Bu maddenin uygulanmasında, tüzelkişiler, şahıs toplulukları ile gerçek kişiler arasında yapılacak ifraz, tescil, cins değişikliği, el değiştirme, hisse değişikliği gibi hukuki işlemlerden kadastro harcı hariç, hiç bir vergi, resim ve harç alınmaz.
Orman içinde ve dışındaki taşınmaz mallarda iktisap:
Madde 45 - (Mülga madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./14. md.)(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 45 - (Birinci ve ikinci fıkra iptal: Anayasa Mahkemesi'nin 01/06/1988 tarih ve E.1987/31, K.1988/13 sayılı kararıyla.)
(...)(*) orman dışına çıkarılan alanlarda (...)(*) (...)(*) toprak tevzii yoluyla verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmadan hak sahipleri adına tespit ve tescil edilir.
6831 sayılı Orman Kanununun değişik 2 nci maddesinin (B) bendinin uygulanmasında bu madde hükmü tatbik edilir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince belirtilen turizm alanlarında, Orman Kanunları hükümlerine göre tahsis edilen yerlerde ve imar planlarının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallar hakkında yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.
(*) Bu fıkradaki "tapulu yerlerle.." ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 tarihli ve E. 1987/31, K. 1988/13 sayılı "iskan suretiyle veya" ibaresi ise, Anayasa Mahkemesinin 14/03/1989 tarihli ve E. 1988/35, K.1989/13 sayılı, "Orman sınırları içerisinde kalan veya" ibaresi de Anayasa Mahkemesinin 13/06/1989 tarihli ve E. 1989/7, K. 1989/25 sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hazine adına kayıtlı taşınmaz mallarda iktisap:
Madde 46 - Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.
Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle veya toprak tevzii suretiyle verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına tespit ve tescil olunur. Bu şekilde hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri gerçekleşinceye kadarki süre içinde evvelce tahakkuk ettirilenler de dahil olmak üzere ecrimisil alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hazinenin mülkiyetinden çıkmış bulunan veya amme hizmetine tahsis edilen taşınmaz mallar hakkında bu madde uygulanmaz.
İlgililerin, daha önce kadastrosu yapılan yerlerde bu maddeye dayanan talep ve dava hakkı, bu Kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle düşer.
Yönetmelikler:
Madde 47 - Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak aşağıdaki konularda yönetmelikler çıkarılır.
A) Kadastro çalışma alanı sınırlarının belirlenmesi, belgelerinin değerlendirilmesi, ihtilafların çözümü usul ve esasları, komşu çalışma alanlarında yapılacak işlemler;
B) Tutanak bilirkişilerinin seçilme usul ve esasları, yeminleri, yaşları, ikamet süreleri, ücretleri, bilirkişiliği engelleyen haller;
C) Mahalli mahkemelerde davalı taşınmaz malların tutanaklarının tanzim şekli, dosyaların kadastro mahkemesine devri usulü;
D) Taşınmaz malların sınırlandırma ve tespitlerinde ve kontrol işlerinde takip edilecek teknik, hukuki ve idari usul ve esaslar, tutanakların muhteviyatı, tutulma şekli, kayıt ve belgelerin bulunması, çıkarılması, değerlendirilmesi, muhafaza ve devri gibi işlemler, revizyon gören eski kayıtların kapatılması gibi hususlar;
E) İtirazları inceleyecek kadastro komisyonunun kuruluşu, görevi, üyelerin niteliği, çalışma şekli, mahallinde inceleme ve yeniden tutanak tanzimi usul ve esasları;
F) Bu Kanunla belirtilen ilanların yapılış şekli, ilanlarda belirtilecek hususlar, asılacağı yerler, duyurulacak kamu kurum ve kuruluşları;
G) Döner sermaye işletmesinin faaliyet alanları, gelir kaynakları, mali işlemleri ile harcama usul ve esasları;
H) Kadastrosu yapılan yerlerde emlak vergisi kıymeti belli olmayan taşınmaz malların, kıymetini takdir etme usul ve esasları;
İ) Kadastro görevlilerinin taşınmaz mallara girme şekli ve müsaade verecek makamlar;
K) Taksim sebebiyle ayırma ve birleştirmelerde uygulanacak usul ve esaslar;
L) (Mülga bent: 07/06/2000 - 4576/5. md.) (*)
M) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) 22 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
N) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) 41 inci maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
O) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) Sayısallaştırma işlemine ilişkin usul ve esaslar;
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 07/06/2000 tarih ve 4576 sayılı kanunun 5. maddesi ile yürürlükten kaldırılan bent için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 07/06/2000 tarih ve 4576 sayılı kanunun 5. maddesi ile yürürlükten kaldırılan bent metni:
L) Bölge kontrolörlerinin işe alınma ve istihdamları ile görev yetki ve sorumlulukları, müfettişler refakatında çalıştırmaya ilişkin usul ve esaslar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kaldırılan kanun ve hükümler:
Madde 48 - 15 Aralık 1934 tarih ve 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu, 28 Haziran 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanunu ile 19 Temmuz 1972 tarih ve 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun 20 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer kanunların, 2613 ve 766 sayılı kanunlara yaptığı atıflar bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
Sayısallaştırma:
Ek Madde 1 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./11. md.)
Kadastro veya tapulama haritaları, arazi kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir. Yapılan çalışmaların sonucu, 11 inci maddeye göre ilan edilir ve ilan süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12 nci maddenin 3 üncü fıkra hükümleri uygulanmaz.
ONUNCU BÖLÜM: Geçici Hükümler
Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş tapulama mahkemeleri, kadastro mahkemesi adını alır ve açılmış davaları, bu Kanundaki hükümlere göre yürütür.
Asliye hukuk mahkemelerinde bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa göre açılan veya müracaata bırakılan davalara, kadastro mahkemelerinde bu Kanundaki hükümler doğrultusunda bakılmaya devam olunur.
Tapulama hakimleri ile tapulama mahkemelerinde yetkili olarak görev yapan hakimler yeniden bir atamaya veya yetkilendirilmeye gerek olmadan kadastro hakimi olarak görevlerini yürütürler. Bu hüküm, tapulama mahkemelerinde görevli diğer personel hakkında da uygulanır.
Geçici Madde 2 - Tapulama Kanununa göre birlik merkezinde duruşma açılmasına karar verilmiş olup da, duruşma henüz açılmamışsa, ilk duruşma için birlik merkezine gidilmeyerek, dava bu Kanunun hükümlerine göre yürütülür.
Geçici Madde 3 - Bu Kanun gereğince ihtiyaç duyulan kadroların ihdası ve mevcut kadrolarda yapılacak değişiklikler, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname esaslarına göre 8 ay içinde gerçekleştirilir.
Bu madde gereğince, yeni kadroların ihdası ve mevcut kadrolarda yapılacak değişikliğe kadar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde çalışan personel, bu Kanunda belirtilen unvanlarda görevlendirilebilir.
Geçici Madde 4 - Tapulama ve kadastro mahkemelerince bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kesin hükme bağlanmış uyuşmazlıklara bu Kanun uygulanmaz. Tapulama mahkemeleri ile kadastro mahkemesi sıfatıyla görev yapan asliye mahkemelerinde halen görülmekte olan davalar ile 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacak davalara bu Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğünden önce düzenlenmiş tapulama tutanakları ve kadastro beyannameleri ile verilmiş bulunan komisyon kararları geçerliliklerini korurlar. Bunlara süresi içinde itiraz durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.
2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.
Tapulama ve kadastrosu yapılıp tespit dışı bırakılan yerlerde tapulu taşınmazların maliklerinin talep etmesi halinde, bu Kanun hükümlerine göre bunların kadastrosu yapılır.
Geçici Madde 5 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./12. md.)(*)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre incelenip, askı ilanına alınarak sonuçlandırılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 5 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır. Tebligat ve ilanlar 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./13. md.)
Bu Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle yapılması gereken yönetmelik değişiklikleri ve düzenlemeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce hazırlanarak bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile yürürlüğe konulur.
Geçici Madde 7 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./13. md.)
Bu Kanuna göre yapılacak çalışmalardan önce 6831 sayılı Orman Kanununa göre başlanan orman kadastrosu, orman kadastro komisyonlarınca sonuçlandırılır.
Yürürlük:
Madde 49 - Bu Kanun yayımlandığı tarihten üç ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 50 - Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
Kanun Numarası: 3402
Kabul Tarihi: 21/06/1987
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 09/07/1987
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 19512
BİRİNCİ BÖLÜM:Genel İlke
Amaç:
Madde 1 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./1. md.)(*)
Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekansal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, memleketin kadastral topoğrafik haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmaktır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İKİNCİ BÖLÜM:Kadastro Çalışmaları
Kadastro bölgelerinin belirlenmesi ve ilanı:
Madde 2 - Her ilin merkez ilçesi ile diğer ilçelerinin idari sınırları içinde kalan yerler kadastro bölgelerini teşkil eder.
Kadastrosu yapılacak bölgeler ana plana uygun olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile belirlenir.
Kadastrosuna başlanacak bölgeler en az bir ay önceden Resmi Gazete, Radyo veya Televizyonda, bölge merkezi ve bağlı bulunduğu ilde, varsa yerel gazetede ilan olunur ve ayrıca alışılmış vasıtalarla duyurulur.
Kadastro ekibi ve komisyonun kuruluşu:
Madde 3 - Kadastro ekibi; en az iki kadastro teknisyeni, mahalle veya köy muhtarı ile üç bilirkişiden oluşur.
(Ek fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./2. md.) Kadastronun fenni işlerinin ihale yoluyla yaptırılması halinde, kadastro ekibinde iki kadastro teknisyeni, iki teknisyenin temin edilememesi durumunda yerine bir kadastro teknisyeni görevlendirilebilir. Ekipteki kadastro teknisyeni yerine kontrol memuru da görevlendirilebilir.
Muhtarın diğer bir kadastro ekibi ile çalışması veya herhangi bir sebeple hazır bulunmaması halinde, yerine kanuni vekili katılır.
Belediyesi olan yerlerde belediye meclisi, köylerde ise köy derneği tarafından en geç onbeş gün içinde altı bilirkişi, çalışma alanında birden çok ekibin görev yapması halinde her ekip için ayrıca üç bilirkişi seçilir.
Seçilen bilirkişilerin 40 yaşını bitirmiş olması ve kısıtlı veya yüzkızartıcı bir suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmaması gerekir.
Bilirkişilerin zamanında seçilememesi veya bilirkişiliklerine mani hallerin bulunması halinde, bölgenin mülki amiri tarafından aynı sayıda bilirkişi belirlenir.
Seçilen bilirkişiler kadastro ekibinin çalışması sırasında; kendisine, eşine, usul ve füruuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve füruuna ait tespitler ile bunların hak iddia ettiği tespitlerde ve ayrıca hak iddia edenlerden biri ile kendisi veya usul ve füruu arasında davası bulunanlara ait tespitlerde de bilirkişi olarak dinlenemezler.
Bilirkişiliğe mani yukarıdaki haller, kadastro teknisyeni, muhtar ve diğer görevliler ile bunların yerine kaim olanlar hakkında da uygulanır.
Kadastro komisyonu; kadastro müdürü veya yardımcısının başkanlığında, bir kadastro üyesi ve itirazın mahiyetine göre kontrol mühendisinden veya tasarruf kontrol memurundan oluşur. Kontrol mühendisinin bulunmaması halinde yerine fen kontrol memuru katılır.
Bu maddede unvanları belirtilen memurlar bu maksatla açılmış okul veya kurslardan mezun olanlar arasından atanırlar.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./2. md.)(*) Kadastro komisyonlarında veya kadastro hizmetlerinde görevli personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere münhasır olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan en yüksek devlet memurunun gösterge rakamının (Ek gösterge dahil), bütçe kanunlarında Devlet memurları maaşı için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak üzere, her yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu bakanlığın onayı ile hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek miktarda aylık ödenek ayrıca ödenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro komisyonlarında veya kadastro hizmetlerinde görevli personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere münhasır olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan 1 inci derecenin son kademesi gösterge rakamının (ek gösterge dahil), bütçe kanunlarında Devlet memurları maaşı için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak üzere, her yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu Bakanlığın onayı ile hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek miktarda aylık ödenek ayrıca ödenir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kadastro çalışma alanı, ilan ve itiraz:
Madde 4 - Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.
Kadastro müdürü, kadastrosuna başlanacak mahalleyi veya köyü en az 15 gün önce bölge merkezi ile çalışma alanı ve komşu köy, mahalle ve belediyelerde alışılmış vasıtalarla duyurur. Bu duyuruda çalışma sınırlarının tespitine hangi gün ve saatte başlanacağı belirtilir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./3. md.)(*) Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re'sen devam ettirilir.
Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.(*)
Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilana alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.(*)
Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.(*)
Kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.
Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir.
Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir.
Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.
Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, onbeş gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.
Kadastro çalışma alanı içinde, ilk parsel için kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra idari teşkilat ve taksimatta yapılan değişiklik, başlanan kadastroyu durdurmaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız. 3. fıkra değişikliği 4 farklı fıkra ile gerçekleştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdirde; durum çalışmaya başlamadan iki ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir. Bu yerlerin orman sınırlaması ve orman sınırları dışına çıkarma işlemleri 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca tespit ve haritasına işaretlenerek tutanakları ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir. Bu yerlerin ölçü ve harita işlemleri yukarıdaki sınırlar esas alınarak kadastro ekiplerince ikmal edilir. İki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenememesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu Kanun hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Dava listesi ve diğer belgelerin alınması:
Madde 5 - Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.
Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz mallar hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdürüne bildirilir. Bu halde de kadastro müdürü, yukarıdaki fıkra hükmü uyarınca işlem yapar.
Kadastro müdürü, bu listedeki davalı taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Sınırlandırma ve Tespit İşleri
Mevki veya ada ilanı:
Madde 6 - Kadastro teknisyenleri, kadastrosuna başlayacakları mevki veya adaları en az yedi gün önceden alışılmış vasıtalarla ilgili köy veya mahallede ilan ettirir. Çalışmalara üç aydan fazla ara verilmesi halinde ilan yenilenir.
Taşınmaz malların sınırlandırılması:
Madde 7 - Kadastro teknisyenleri hazır bulundukları takdirde mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda, varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeleri, en az üç bilirkişi ile muhtarın bilgilerinden yararlanarak inceler ve mahalline uygular. Teknisyenler, elde ettikleri bilgi ve buna dair kanaatleri her taşınmaz mal için düzenleyecekleri kadastro tutanağına yazarak bu Kanun hükümlerine göre taşınmaz malı sınırlandırır ve hak sahiplerini tayin eder. Sınırlandırma, kadastral harita veya büyütülmüş fotoğraf veya röperli kroki üzerinde gösterilir; ihtilaflı sınırlar ayrıca belirtilir.
Kadastro teknisyenleri, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarıyla kanaate varamadıkları takdirde, bunların beyanlarına bağlı olmaksızın, diğer kimselerin bilgi ve şahadetlerine başvurabilirler. Ancak, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarına uymayan tespitlerde durumun kayıt ve belgelere dayandırılması ve ayrıca sebeplerinin kadastro tutanağında açıklanması zorunludur.
Kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı olduğu veya tarafların dayandıkları kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette görüldüğü takdirde taşınmaza ait tutanak gerekçesi ile birlikte çözümlenmek üzere kadastro komisyonuna gönderilir.
Çalışma alanı sınırı içinde veya bitişiğindeki taşınmaz mallar ile dışında toplu olarak bulunan taşınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin kadastroya tabi olması yolunda iddia vaki olursa, bu Kanun gereğince tahdit ve tespiti yapılarak tutanak düzenlenir ve iddia sebepleri açıklanarak kadastro komisyonuna tevdi edilir.
Bu çalışmalara, istedikleri takdirde Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü temsilcileri de gözlemci olarak katılabilirler.
Kontrol:
Madde 8 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./4. md.)(*)
Kadastro çalışmaları esnasında, kadastro müdürü veya görevlendireceği kontrol elemanları tarafından kadastro tutanağı ve bunları tamamlayan belgeler üzerinde ve gerektiğinde arazide inceleme yapılır. İnceleme sonucu tespit edilecek teknik, idari ve hukuki noksan ve yanlışlıklar, kadastro ekibine tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem ilgililerin haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı bulunmakta ise, kadastro tutanağı ekleriyle birlikte kadastro komisyonuna gönderilir.
Kadastro müdürlüğünce, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işinin bittiği tarihe kadar yaptırılacak inceleme ve denetimler sonucunda tespit edilecek noksan ve yanlışlıklar hakkında da birinci fıkraya göre işlem yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 8 - Kadastro çalışmaları esnasında kontrol elemanları tarafından, tutanak ve bunları tamamlayan belgeler üzerinde ve gerektiğinde arazide yapılan incelemede tespit edilen teknik, idari ve hukuki noksan ve yanlışlıklar, kadastro ekibine tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem, ilgililerin haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında görüş ayrılığı bulunmakta ise, tutanak, ekleri ile birlikte kadastro komisyonuna gönderilir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kadastro tespitine itiraz:
Madde 9 - Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir.
İtiraz, kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüğüne yapılır. Bu durumda itirazla ilgili tutanak veya ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal ettirilir.
İtiraz sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir. Bir belgeye dayanmayan itirazlar incelenmez.
İtiraz edenin ilan süresi içinde dava açma hakkı saklıdır.
Komisyon incelemesi:
Madde 10 - Komisyon kendisine intikal eden işlerle itirazlı tutanakları, intikal tarihinden itibaren en geç bir ay içinde veya gerekçe gösterilmek suretiyle kadastro ekibinin çalışma alanındaki faaliyetleri sona erinceye kadar incelemek zorundadır.
Bu incelemeler sonucunda eski tutanağın yerine kaim olmak üzere hak sahibini belirleyici yeni bir tutanak düzenlenir. Gerektiğinde bilirkişilerin ve muhtarın bilgilerinden yararlanılabilir.
Belgeye karşı şahit dinlenmez. Komisyon, tam üye sayısı ile toplanarak oy çokluğu ile tespit yapar, sonuç askı ilanı ile ilgililere duyurur.
Aynı kuvvet ve mahiyetteki belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan veya çözümü kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konular, kadastro komisyonu tarafından gerekçe gösterilmek suretiyle tutanak ve ekleri ile birlikte kadastro mahkemesine devredilir.
Kadastro sonuçlarının ilanı:
Madde 11 - Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir. Bu ilanda kadastro harçları da gösterilir.
Kadastro müdürü bu işlemleri, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işini bitirdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde yapmak zorundadır.
Müdür, Genel Müdürlüğün iznini alarak, kadastrosu henüz tamamlanmayan çalışma alanlarında mahalle bucak merkezi ve köyde, bir ada veya mevkiden daha küçük olmamak üzere kadastro çalışmaları sonuçlanan taşınmaz mallara ait kısmi ilanı yukarıdaki esaslara göre yapabilir.
Bu Kanun gereğince yapılan ilanlar, ilgili gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzelkişilerine şahsen tebliğ edilmiş sayılır.
Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre:
Madde 12 - 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.
Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Mülkiyet Hakkının Tespitine İlişkin Esaslar
Tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti:
Madde 13 - Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:
A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi adına,
b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,
B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,
b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,
c) Kayıt sahibi yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine hüküm verilmiş veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.
Noter tarafından tespit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya düzenlenen satış vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır.
Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti:
Madde 14 - Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik 2. fıkra 1. paragraf: 03/07/2005 - 5403 S.K./26. md.)(*) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.
(Değişik 2. fıkra 2. paragraf: 03/07/2005 - 5403 S.K./26. md.)(*) 4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı Ziraat Mühendisi dahil edilir.
Taşınmaz malın, yukarıdaki fıkranın kapsamı dışında kalan kısmının zilyedi adına tespit edilebilmesi için, birinci fıkra gereğince delillendirilen zilyetliğin ayrıca aşağıdaki belgelerden birine dayandırılması lazımdır.
A) 31/12/1881 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları,
B) Tasdikli irade suretleri ile fermanlar,
C) Muteber mütevelli, sipahi, mültezim temessük veya senetleri,
D) Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senetleri veya muvakkat tasarruf ilmuhaberleri,
E) Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları,
F) Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları,
G) Mubayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri,
H) Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiş tasarruf kayıtları.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 03/07/2005 kabul tarihli, 19/07/2005 tarih ve 25880 sayılı R.G.de yayımlanan 5403 sayılı Kanunun 26. maddesi, "21/06/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir." hükmünü getirilmiş fakat yeni düzenlenen fıkra 2 paragraftan oluşmuştur. Madde metnine ilk bakışta 3. fıkra gibi görünen metin aslında 2. fıkranın 2. paragrafıdır. Değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 03/07/2005 kabul tarihli, 19/07/2005 tarih ve 25880 sayılı R.G.de yayımlanan 5403 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Sulu veya kuru toprak ayırımı, 3083 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taksim ve kısmi iktisap hali:
Madde 15 - Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.
Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir.
İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./5. md.)(*) Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar planı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Ayırmayı gerektiren taksimlerde ayırma tarihindeki imar mevzuatı dikkate alınır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kamu malları:
Madde 16 - Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.
B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.
Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.
C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.
D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.
İhya edilen taşınmaz mallar:
Madde 17 - Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
Hazine adına tespit:
Madde 18 - Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.
Takyitler, sınırlı ayni haklar ve muhdesat:
Madde 19 - Tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü takyid ile sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Eski tapu kayıtlarındaki bu tür hak ve mükellefiyetler, kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirilir.
Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.
Tarafların muvafakatı halinde kadastro teknisyenleri veya kadastro komisyonu ikili kullanmayı anlaşmaları çerçevesinde tek mülkiyete dönüştürebilir.
Kayıt ve belgelerin kapsamını tayin:
Madde 20 - Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.
Miktar fazlasının ifrazı:
Madde 21 - Kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesi gereken hallerde kayıt ve belgeler değişebilen ve genişletilmeye elverişli sınırı ihtiva ediyorsa miktar fazlası o taraftan ifraz edilir.
Değişmeyen ve genişletilmeye elverişli olmayan sınırlı kayıt ve belgelere dayanan tespitlerde, miktara itibar edilmesi gerektiği takdirde, miktar fazlası zilyedin göstereceği taraftan ifraz edilir.
Zilyet tespit sırasında hazır bulunmaz veya tercih hakkını kullanmaktan kaçınırsa ifraz, zilyedin yararına uygun düşen taraftan yapılır.
Evvelce Kadastrosu yapılan yerler:
Madde 22 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./6. md.)(*)
Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir.
Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi yerlerde,
Birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilan edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.
Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.
Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 22 - Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 934 üncü maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resen iptal edilir.
Tapulama veya kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan tapuda kayıtlı taşınmaz mallar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin bu Kanun hükümleri gereğince kadastrosu yapılır.
Daha önce sadece kadastro tahriri yapılan veya 23/06/1983 tarih ve 2859 sayılı Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı Kanun ve değişiklikleri hükümlerine tabi yerlerde bu madde hükmü uygulanmaz.
Tahditleri yapılarak kesinleşmiş ve tescil edilmiş ormanlara ait kayıt belgeler tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Diğer kanun hükümlerinin uygulanacağı haller:
Madde 23 - Bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hallerde, Türk Medeni Kanunu ile diğer kanunların iktisap ve tescile ilişkin hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM: Uyuşmazlıkların Kadastro Mahkemesinde Çözümlenmesi
Adli kuruluş:
Madde 24 - Genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve işlere belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde tek hakimli ve Asliye Mahkemesi sıfatını haiz yeter sayıda kadastro mahkemesi kurulur. Bu mahkeme hakimleri 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabidir.
Genel olarak görev:
Madde 25 - Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; Kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir.
Kadastro mahkemesi, yalnız kadastro işlerine münhasır olmak üzere;
A) Velisi veya vasisi bulunmayan küçüklere ve kısıtlılara kayyım tayin eder. Bunların menfaatlerini korumak amacıyla Türk Medeni Kanununun hakimin iznini şart kıldığı hallerde bu izni verir.
B) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 465 ve bunu takip eden maddeleri gereğince adli yardım taleplerini inceleyerek kabul edebilir.
C) Tutanağı düzenlenen taşınmaz mallara ait ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu kararı hemen o yerin kadastro ve tapu sicil müdürlüklerine bildirir. Tedbir kararı alan taraf karar gününden itibaren usulün öngördüğü süre içinde kadastro mahkemesinde dava açmadığı takdirde tedbir kendiliğinden hükümsüz kalır.
Bu Kanunun 26 ve 40 ıncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, kadastro mahkemesinin görevi dışındadır.
Zaman bakımından görev ve yetki:
Madde 26 - Kadastro Mahkemesi;
A) 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları,
B) 11 inci maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları,
C) Mahalli hukuk Mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları,
D) Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları,
İnceler ve karara bağlar.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./7. md.)(*) Kadastro mahkemelerinde görülen davalarda, 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yol ile Halli Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
Kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava konusu taşınmaz mal, 40 ıncı madde uyarınca başkasına devredildiği takdirde, davaya devralan devam eder.
Kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi bölgenin idari sınırları belli eder. Yeni ilçe kurulup, teşkilatlanarak faaliyete geçmesi hali hariç, idari kuruluşta yapılan değişiklik sebebiyle daha sonra başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklar, kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesi tarafından karara bağlanır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastro işlerinde 3553 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.(*)
(*) Atıfta bulunulan Kanun, 3533 sayılı "Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete ve Belediyeye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu ile Halli Hakkında Kanun" olup sehven numarası 3553 olarak yazılmıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Mahalli mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlem:
Madde 27 - Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.
Ayrıca müracaata kalmış davaların yenilenmesi halinde de yukarıdaki hüküm uygulanır.
Kadastro hakimi, devredilen bu dava dosyaları ile beşinci madde gereğince müdür tarafından gönderilen kadastro tutanaklarını birleştirerek 11 inci maddede yazılı şekle uygun olarak askı ilanını yaptırır. İlan süresi bitmeden duruşmaya başlanamaz. Henüz kesinleşmemiş olan davalara, kaldıkları noktadan bu Kanunda öngörülen esas ve usul dairesinde devam olunur.
Kadastro komisyonları tarafından 10 uncu madde uyarınca gönderilen tutanaklar için de hemen askı ilanı yaptırılarak 28 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Hakim, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle tutanakları kadastro müdürlüğüne iade edemez.
Kadastro davalarında usul:
Madde 28 - Kadastro hakimi, askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar. İlgililerin başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir. Hakim, duruşma gününü taraflara Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder.
Davacı gerçek ve tüzelkişiler, dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemiş ise, hakim gönderilecek davetiye ile dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder. Davacı, ilk duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçe ile veya ilk oturuma gelmek suretiyle bildirmez ise, hakim, davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verir. Bu hüküm davetiyede açıkça belirtilir. 30 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
Davacı, tespit sırasında yaptığı itiraz sebep ve delilleri ile bağlı değildir.
Davanın açılmamış sayılması halinde davacının hak düşürücü süre içerisinde mahalli hukuk mahkemelerinde yeniden dava açma hakkı saklıdır.
Yargılama usulü:
Madde 29 - Kadastro mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır. Taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz. Hakim, toplanması mümkün olan delilleri inceler ve 30 uncu madde hükmünce işi karara bağlar.
Bir mirasçı diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açabilir ve yalnız başına davaya devam edebilir. Mirasçılarının tayin edilememesi sebebiyle ölü olduğu belirtilerek kayıt sahibi adına tespiti yapılan taşınmaz mallar hakkında, ölünün ismi açıklanarak mirasçıları denilmek suretiyle mirasçılar aleyhinde dava açılabilir. Dava sırasında davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir.
Bu Kanunun tatbikinde ayrıca açıklık bulunmıyan hallerde basit yargılama usulü uygulanır.
Kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir.
Deliller ve hakimin takdiri:
Madde 30 - Kadastro tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler, bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe, yeniden dinlenmezler. Ancak hakim, kadastro tutanağındaki beyanla, duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse, bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir.
Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir.
Kadastro mahkemesinde açılmış davalarda, ihtilaf taşınmaz malın muayyen bir kısmına münhasır kalıyorsa, ilgililerin talebi üzerine ve imar mevzuatı da engel teşkil etmediği takdirde ihtilaflı olmayan kısım ifraz edilerek davaya ihtilaflı kısım üzerinde devam edilir.
Vekalet:
Madde 31 - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun tanıdığı imkanlar saklı kalmak ve davada menfaatleri zıt olmamak şartıyla, kadastro işlerinde karı ve koca birbirlerini vekil tayin edebilirler. Kadastro veya sulh hakimi tarafından tasdik edilmiş vekaletnameler de geçerlidir.
Kamu kurum ve kuruluşları, taraf olduğu işlerde; avukatlarıyla, avukatları bulunmadığı takdirde, daire amiri veya daire amirinin yetkili kılacağı memurlarca temsil edilir.
Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda vekalet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktuan takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı keşif yapılmışsa, taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nispi vekalet ücreti sınırlarının üstünde olamaz.
Kararların tebliği, Kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı:
Madde 32 - Kadastro mahkemesi kararları Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur. Bu kararlara karşı kanun yollarına asliye mahkemelerindeki usule uygun olarak başvurulur.
Mahkeme, kesinleşen ilamları dayanakları olan dava dosyaları ile birlikte tescil edilmek üzere ilgili kadastro veya tapu sicil müdürlüğüne devreder.
Mahkeme kararı kadastro haritasında değişikliği gerektiriyorsa, bu değişikliği gösteren ve mahkemece tasdiki gereken harita, ilama eklenir.
Bu Kanunun uygulanacağı diğer haller:
Madde 33 - Kadastro işlemlerinin bir bölgede tamamlanmasından sonra veya iş hacmi itibariyle kadastro mahkemesinin devamına ihtiyaç kalmadığının anlaşılması halinde, Adalet Bakanlığı o bölgede kadastro mahkemesini kaldırmaya ve görülmekte olan dava dosyalarını taşınmaz malların bulunduğu mahalli asliye hukuk mahkemesine devretmeye yetkilidir. Bu mahkemede davaya bu Kanunda yazılı usul ve esasa göre, kaldığı noktadan devam olunur.
Devredilen bu davalar ile kesinleşmemiş kadastro tespitleri aleyhine sonradan mahalli mahkemelerde açılacak davalarda, dördüncü bölüm hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulandığı yerler dışında bulunan taşınmaz mallar hakkında da 14,15,17,18,20,21 inci maddeler uygulanır.
Bu Kanunun zilyede tanıdığı haklar, kadastrosuna başlanan bölgede zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda iddia ve defi olarak ileri sürülebilir. Bu hükümler henüz kesinleşmemiş davalarda da uygulanır.
Kesin hüküm:
Madde 34 - Kadastro mahkemeleri kararları, davada taraf olanlar ile taraflar dışında hak iddia ederek davaya müdahil sıfatıyla katılanların leh ve aleyhinde kesin hüküm teşkil eder. Taraf olmadığı halde lehine karar verilen şahıs hakkında mahkemece tesis edilen hüküm yukarıda sözü edilenleri de bağlar.
ALTINCI BÖLÜM: Mali Hükümler
Veraset ve intikal vergisi:
Madde 35 - Bu Kanuna göre bağışlama veya veraset suretiyle tespit edilen taşınmaz mallar hakkındaki işlemler; veraset ve intikal vergisinin tahakkuk ve tahsiline bakılmadan sonuçlandırılır.
Ancak, kadastro müdürü bu taşınmaz malların listesini, tescillerden sonra bir ay içinde maliye dairesine vermekle yükümlüdür. Tescilin tapu sicil müdürlüğünde yapılması halinde bu sorumluluk, tapu sicil müdürlüğüne düşer.
Yargılama giderleri, kadastro harcı ve tahakkuku:
Madde 36 - Taraflardan her biri dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorundadır. Davacı hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır. Bu Kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır.
Kadastro hakimi, dava harcı, yargılama giderlerinin tespit ve hesaplanmasında ilgili taşınmaz mala ait son beyan dönemi emlak vergisi değerini esas alır.
Hakim, hükmün kesinleşmesinden itibaren onbeş gün içinde giderin miktarı ile mükellefin kimliği ve en son ikametgahını bir yazı ile maliyeye bildirir.
Bu yazıda belirtilen giderler maliye tarafından yapılacak tebligattan başlayarak iki ay içinde ödenir. Süresi içinde ödenmeyen giderler için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Kadastrosu yapılan taşınmaz mallara, emlak vergisi son beyan dönemi esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifede gösterilen oranlarda, kadastro harcı tahakkuk ettirilir.
Kadastrosu yapılan yerlerde, emlak vergisi değeri belli olmayan taşınmaz mallara, kadastro ve dava harcı ile yargılama giderlerine esas olmak üzere kadastro komisyonunca kıymet takdir edilir.
Döner sermaye teşkili:
Madde 37 - Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde veya Genel Müdürlüğün ihtiyaç duyduğu bölge müdürlüklerinde döner sermaye işletmeleri kurulabilir.
Döner sermaye işletmeleri için genel bütçeden 300 milyon lira sermaye tahsis olunmuştur. Bu miktar Bakanlar Kurulu Kararıyla beş katına kadar artırılabilir. Bu suretle artırılan sermaye elde edilen karlarla karşılanır.
Döner sermaye, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesine bu amaçla konulan ödenekler ile işletme faaliyetinden elde edilecek karlar, bağış ve yardımlardan meydana gelir. Elde edilen karlar ödenmiş sermaye, tahsis edilen sermaye miktarına ulaşıncaya kadar sermayeye ilave olunur. Elde edilen ve her yıl sonunda kullanılmayan gelir ertesi yıl döner sermaye gelirine eklenir.
(Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./8. md.)(*) Döner sermaye faaliyetlerinin gerektirdiği her türlü gider ve harcamalar, araç, gereç, satın alma, bakım, onarım, sigorta ve kiralama, araştırma, tanıtım ve eğitim giderleri ve diğer ihtiyaçları ile gerektiğinde her türlü tapu ve kadastro faaliyet giderleri döner sermaye gelirlerinden karşılanır.
Döner sermaye faaliyetlerine ilişkin hizmetler Genel Müdürlük personeline ek görev olarak yaptırıldığı takdirde, döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere, kendilerine 100-300 rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımından elde edilecek tutardan, yaptıkları hizmetin özelliğine ve güçlüğüne göre Genel Müdürün onayı ile belirlenecek miktarda aylık ek görev ücreti verilebilir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Döner sermaye faaliyetlerinin gerektirdiği gider veya harcamalar ile kiralama, satın alma, araç, gereç, araştırma ve eğitim giderleri ve diğer ihtiyaçlar döner sermayeden karşılanır. Döner sermayeden bunlar dışında herhangi bir harcama yapılamaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Döner sermaye işletmelerinin yetkileri:
Madde 38 - Döner Sermaye İşletmeleri; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün hizmetlerine öncelik vermek ve aksatmamak kaydıyla, kamu yararının ve Milli Ekonomimizin gerektirdiği veya teknik olarak yapılması mümkün olduğu hallerde; kamu kurum ve kuruluşlarından veya yerli gerçek ve tüzelkişilerden sipariş almaya ve her türlü teknik işlemlere girişmeye ve gerektiğinde müştereken iş yapmaya yetkilidir.
Genel Müdürlükçe meydana getirilmiş olan kadastral ve topoğrafik harita, fotoğraf, nirengi ve poligon değerleri, her türlü bilgi ve belgeleri bedel karşılığında verebilir, teknik aletleri, uçakları ve benzeri araç ve gereçleri kiralayabilir.
Döner sermaye işlemlerinde, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 832 sayılı Sayıştay Kanununun vizeye ilişkin hükümleri uygulanmaz. Mali yılın bitiminden başlayarak iki ay içinde hazırlanacak bilanço ve ekleri ile bütün gelir ve gider belgeleri Sayıştaya; bilanço ve eklerinin onaylı birer örneği de aynı süre içinde Maliye ve Gümrük Bakanlığına gönderilir.(*)(**)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) Fıkranın uygulamasıyla ilgili olarak, 10/12/2003 kabul tarihli, 24/12/2003 tarih ve 25326 sayılı R.G.de yayımlanan 5018 sayılı Kanunun 81. maddesine bakınız.
(**) a) 10/12/2003 kabul tarihli ve 5018 sayılı Kanunun Geçici 9. Maddesi gereğince, diğer kanunlarda 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa yatıpan atıflar, 5018 sayılı "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"na yapılmış sayılır.
b) 28/12/2004 kabul tarihli, 31/12/2004 tarih ve 25687 (1. Mük.) sayılı R.G.de yayımlanan 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 37 maddesinin (j) bendinin 4 numaralı alt bendi gereğince, 5018 sayılı Kanunun Geçici 9. maddesi, "Diğer kanunlarla 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun bütçe hazırlığına ilişkin hükümlerine yapılan atıflar, bu Kanuna yapılmış sayılır." şeklinde uygulanır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Öncelikli kadastro ve ihale:
Madde 39 - Kadastroya başlanan bölgelerde henüz sırası gelmeyen çalışma alanları içindeki yatırımlarla ilgili mevki ve adaların kadastro giderlerinin tamamının ilgililerince veya istekte bulunan kamu kurum ve kuruluşlarınca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılması halinde kadastroları öncelikle yapılır.
Onanmış imar planlarının kapsadığı alanlar ile kamulaştırma kararı kesinleşmiş olan ve toplu halde bulunan taşınmaz malların kadastrosu, ilgili kamu kurum veya kuruluşunun talebi üzerine, bu Kanunun öngördüğü ilanlardan mevki veya ada ilanı ile yetinilerek yapılıp, 11 inci maddesine göre ilan edilir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, bağlı olduğu Bakanlığın onayını almak kaydı ile, kadastronun fenni işlerinin bir kısmını veya tamamını gerçek veya tüzelkişilere ihale yolu ile yaptırabilir. Bu ihalelerde gelecek yıllara sari taahhütlerde bulunabilir.
YEDİNCİ BÖLÜM: Çeşitli Hükümler
Kadastro başladıktan sonraki akit ve tescil işlemleri:
Madde 40 - Çalışma alanlarında, kadastroya başladıktan sonra her türlü akit ve tescil işlemleri taşınmaz malların o andaki kadastro tespit durumu, kadastro müdüründen sorularak alınacak cevaba göre tapu sicil müdürlükleri tarafından yapılır ve kayıt örnekleri derhal kadastro müdürlüğüne gönderilir.
Kadastro tespiti kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası adına yapılmış ve kesinleşmemiş ise, kadastro sonucunu beklemeleri, ilgililere tebliğ olunur; ancak ilgililer kadastro sonunda hasıl olacak kesin durumu kabul edeceklerini noterde düzenlenmiş bir belge ile veya tapu sicil müdürü huzurunda tespit olunacak ifadeleri ile beyan ederek, aktin veya tescilin yapılmasını isterlerse, bu işlemler tapu sicil müdürlüğünde yapılır ve keyfiyet derhal kadastro müdürlüğüne, dava açılmış ise kadastro mahkemesine bildirilir.
İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve benzeri kararlarla ilgili talepler tapu sicil müdürlüğünce derhal tapu siciline işlenmekle birlikte kadastro tutanağına da geçirilmek üzere resen kadastro müdürlüğüne veya dava açılmış ise kadastro mahkemesine bildirilir.
Hataların düzeltilmesi:(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) "Teknik hataların düzeltilmesi:" olan madde başlığı, 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Madde 41 - (Değişik fıkra: 22/02/2005 - 5304 S.K./9. md.)(*) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re'sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.(*)
Bu maddenin uygulanmasında, 12 nci maddede belirtilen hak düşürücü süre aranmaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız. 1. fıkra değişikliği 2 farklı fıkra ile gerçekleştirilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz mal malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
SEKİZİNCİ BÖLÜM: Ceza Hükümleri
Ceza:
Madde 42 - Bu Kanunda belirli yükümlülükleri yerine getirmeyenler, eylemleri
daha ağır cezayı gerektirmediği takdirde onbin liradan yirmibin liraya kadar, Kadastro çalışması veya itirazın incelenmesi sırasında çağrılan yerlere yahut kadastro mahkemesince davetiyede ücret verileceği gösterildiği halde özürsüz olarak gelmeyen bilirkişi veya tanıklar, beşbin liradan onbin liraya kadar para cezası ile cezalandırılır.
Bu maddede belirtilen eylemler için kadastro sırasında, kadastro müdürünün yazısı üzerine, yargılama sırasında ise resen araştırma inceleme yapılarak kadastro hakimi tarafından karar verilir.
Tanık ve bilirkişilerin gelmemelerini haklı gösteren sebeplerin varlığı halinde verilen ceza kaldırılır.
Yalan beyan, hile ve desise:
Madde 43 - Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında sahibi olmadığı taşınmaz malı kendi veya başkası adına kaydettirmek veyahut bir kimseye ait taşınmaz malı başkası adına yazdırmak için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 343 üncü maddesinin birinci fıkrasında yazılı ceza uygulanır.
Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında bir kimse sahibi olmadığı bir taşınmaz malı hile ve desise veya kendisine ait olmayan kayıt ve belgeler kullanarak, kendisi veya başkası adına kaydettirirse, eylemi daha ağır cezayı gerektirmediği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve ayrıca beşbin liradan yirmibin liraya kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(*)
İkinci fıkrada yazılı fiilleri; kanun veya yetkili makamlarca görevlendirilen kimselerin işlemesi halinde ceza üçte bir oranında artırılarak hükmolunur.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 04/11/2004 kabul tarihli, 13/11/2004 tarih ve 25642 sayılı R.G.de yayımlanan 5252 sayılı Kanunun 5. maddesi ile Kanunlardaki "ağır para" cezaları "adli para" cezasına dönüştürülmüştür.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
DOKUZUNCU BÖLÜM: İntikal ve Son Hükümler
Toplu yapıların kadastrosu:
Madde 44 - Kooperatif, şirket veya tüzelkişiliğe sahip olmayan şahıs topluluklarının birden çok yapı ve tesis yaparak sahip oldukları taşınmaz malların, kendi imar veya vaziyet planları dikkate alınarak ve gerektiğinde birleştirerek veya parçalara ayırarak, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre bağımsız bölümler şeklinde tespitleri yapılır. Bunun için tüzelkişilerin genel kurullarının oy çokluğu ile geçen yönetim kurulu kararı veya şahıs topluluklarında oy çokluğu ile alınan karara dayanılarak kadastro tespitleri yapılır. Bu tespitler bütün hissedarları bağlar.
Daha evvel kadastrosu yapılmış bu gibi taşınmaz malların, tüzelkişilerin veya topluluk temsilcilerinin talebi üzerine maksada uygun hale getirmek için, ikinci defa kadastrosu yapılabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ortaklarına yapı yapmak amacıyla kurulmuş bulunan şirketler, genel kurullarının oy çokluğu kararıyla, yapı kooperatifleri şekline dönüşebilirler. Şirketlerin bütün hak ve yükümlülükleri kurulacak kooperatife aynen intikal eder.
Bu maddenin uygulanmasında, tüzelkişiler, şahıs toplulukları ile gerçek kişiler arasında yapılacak ifraz, tescil, cins değişikliği, el değiştirme, hisse değişikliği gibi hukuki işlemlerden kadastro harcı hariç, hiç bir vergi, resim ve harç alınmaz.
Orman içinde ve dışındaki taşınmaz mallarda iktisap:
Madde 45 - (Mülga madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./14. md.)(*)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 45 - (Birinci ve ikinci fıkra iptal: Anayasa Mahkemesi'nin 01/06/1988 tarih ve E.1987/31, K.1988/13 sayılı kararıyla.)
(...)(*) orman dışına çıkarılan alanlarda (...)(*) (...)(*) toprak tevzii yoluyla verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmadan hak sahipleri adına tespit ve tescil edilir.
6831 sayılı Orman Kanununun değişik 2 nci maddesinin (B) bendinin uygulanmasında bu madde hükmü tatbik edilir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince belirtilen turizm alanlarında, Orman Kanunları hükümlerine göre tahsis edilen yerlerde ve imar planlarının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallar hakkında yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.
(*) Bu fıkradaki "tapulu yerlerle.." ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 tarihli ve E. 1987/31, K. 1988/13 sayılı "iskan suretiyle veya" ibaresi ise, Anayasa Mahkemesinin 14/03/1989 tarihli ve E. 1988/35, K.1989/13 sayılı, "Orman sınırları içerisinde kalan veya" ibaresi de Anayasa Mahkemesinin 13/06/1989 tarihli ve E. 1989/7, K. 1989/25 sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hazine adına kayıtlı taşınmaz mallarda iktisap:
Madde 46 - Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.
Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle veya toprak tevzii suretiyle verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına tespit ve tescil olunur. Bu şekilde hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri gerçekleşinceye kadarki süre içinde evvelce tahakkuk ettirilenler de dahil olmak üzere ecrimisil alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hazinenin mülkiyetinden çıkmış bulunan veya amme hizmetine tahsis edilen taşınmaz mallar hakkında bu madde uygulanmaz.
İlgililerin, daha önce kadastrosu yapılan yerlerde bu maddeye dayanan talep ve dava hakkı, bu Kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle düşer.
Yönetmelikler:
Madde 47 - Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak aşağıdaki konularda yönetmelikler çıkarılır.
A) Kadastro çalışma alanı sınırlarının belirlenmesi, belgelerinin değerlendirilmesi, ihtilafların çözümü usul ve esasları, komşu çalışma alanlarında yapılacak işlemler;
B) Tutanak bilirkişilerinin seçilme usul ve esasları, yeminleri, yaşları, ikamet süreleri, ücretleri, bilirkişiliği engelleyen haller;
C) Mahalli mahkemelerde davalı taşınmaz malların tutanaklarının tanzim şekli, dosyaların kadastro mahkemesine devri usulü;
D) Taşınmaz malların sınırlandırma ve tespitlerinde ve kontrol işlerinde takip edilecek teknik, hukuki ve idari usul ve esaslar, tutanakların muhteviyatı, tutulma şekli, kayıt ve belgelerin bulunması, çıkarılması, değerlendirilmesi, muhafaza ve devri gibi işlemler, revizyon gören eski kayıtların kapatılması gibi hususlar;
E) İtirazları inceleyecek kadastro komisyonunun kuruluşu, görevi, üyelerin niteliği, çalışma şekli, mahallinde inceleme ve yeniden tutanak tanzimi usul ve esasları;
F) Bu Kanunla belirtilen ilanların yapılış şekli, ilanlarda belirtilecek hususlar, asılacağı yerler, duyurulacak kamu kurum ve kuruluşları;
G) Döner sermaye işletmesinin faaliyet alanları, gelir kaynakları, mali işlemleri ile harcama usul ve esasları;
H) Kadastrosu yapılan yerlerde emlak vergisi kıymeti belli olmayan taşınmaz malların, kıymetini takdir etme usul ve esasları;
İ) Kadastro görevlilerinin taşınmaz mallara girme şekli ve müsaade verecek makamlar;
K) Taksim sebebiyle ayırma ve birleştirmelerde uygulanacak usul ve esaslar;
L) (Mülga bent: 07/06/2000 - 4576/5. md.) (*)
M) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) 22 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
N) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) 41 inci maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
O) (Ek bent: 22/02/2005 - 5304 S.K./10. md.) Sayısallaştırma işlemine ilişkin usul ve esaslar;
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 07/06/2000 tarih ve 4576 sayılı kanunun 5. maddesi ile yürürlükten kaldırılan bent için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 07/06/2000 tarih ve 4576 sayılı kanunun 5. maddesi ile yürürlükten kaldırılan bent metni:
L) Bölge kontrolörlerinin işe alınma ve istihdamları ile görev yetki ve sorumlulukları, müfettişler refakatında çalıştırmaya ilişkin usul ve esaslar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kaldırılan kanun ve hükümler:
Madde 48 - 15 Aralık 1934 tarih ve 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu, 28 Haziran 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanunu ile 19 Temmuz 1972 tarih ve 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun 20 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer kanunların, 2613 ve 766 sayılı kanunlara yaptığı atıflar bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
Sayısallaştırma:
Ek Madde 1 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./11. md.)
Kadastro veya tapulama haritaları, arazi kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir. Yapılan çalışmaların sonucu, 11 inci maddeye göre ilan edilir ve ilan süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12 nci maddenin 3 üncü fıkra hükümleri uygulanmaz.
ONUNCU BÖLÜM: Geçici Hükümler
Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş tapulama mahkemeleri, kadastro mahkemesi adını alır ve açılmış davaları, bu Kanundaki hükümlere göre yürütür.
Asliye hukuk mahkemelerinde bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa göre açılan veya müracaata bırakılan davalara, kadastro mahkemelerinde bu Kanundaki hükümler doğrultusunda bakılmaya devam olunur.
Tapulama hakimleri ile tapulama mahkemelerinde yetkili olarak görev yapan hakimler yeniden bir atamaya veya yetkilendirilmeye gerek olmadan kadastro hakimi olarak görevlerini yürütürler. Bu hüküm, tapulama mahkemelerinde görevli diğer personel hakkında da uygulanır.
Geçici Madde 2 - Tapulama Kanununa göre birlik merkezinde duruşma açılmasına karar verilmiş olup da, duruşma henüz açılmamışsa, ilk duruşma için birlik merkezine gidilmeyerek, dava bu Kanunun hükümlerine göre yürütülür.
Geçici Madde 3 - Bu Kanun gereğince ihtiyaç duyulan kadroların ihdası ve mevcut kadrolarda yapılacak değişiklikler, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname esaslarına göre 8 ay içinde gerçekleştirilir.
Bu madde gereğince, yeni kadroların ihdası ve mevcut kadrolarda yapılacak değişikliğe kadar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde çalışan personel, bu Kanunda belirtilen unvanlarda görevlendirilebilir.
Geçici Madde 4 - Tapulama ve kadastro mahkemelerince bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kesin hükme bağlanmış uyuşmazlıklara bu Kanun uygulanmaz. Tapulama mahkemeleri ile kadastro mahkemesi sıfatıyla görev yapan asliye mahkemelerinde halen görülmekte olan davalar ile 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacak davalara bu Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğünden önce düzenlenmiş tapulama tutanakları ve kadastro beyannameleri ile verilmiş bulunan komisyon kararları geçerliliklerini korurlar. Bunlara süresi içinde itiraz durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.
2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.
Tapulama ve kadastrosu yapılıp tespit dışı bırakılan yerlerde tapulu taşınmazların maliklerinin talep etmesi halinde, bu Kanun hükümlerine göre bunların kadastrosu yapılır.
Geçici Madde 5 - (Değişik madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./12. md.)(*)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre incelenip, askı ilanına alınarak sonuçlandırılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NOT : (*) 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
TARİHÇE : 1 - 22/02/2005 kabul tarihli, 03/03/2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.de yayımlanan 5304 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 5 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır. Tebligat ve ilanlar 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geçici Madde 6 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./13. md.)
Bu Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle yapılması gereken yönetmelik değişiklikleri ve düzenlemeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce hazırlanarak bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile yürürlüğe konulur.
Geçici Madde 7 - (Ek madde: 22/02/2005 - 5304 S.K./13. md.)
Bu Kanuna göre yapılacak çalışmalardan önce 6831 sayılı Orman Kanununa göre başlanan orman kadastrosu, orman kadastro komisyonlarınca sonuçlandırılır.
Yürürlük:
Madde 49 - Bu Kanun yayımlandığı tarihten üç ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 50 - Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...