Boğazda emlak piyasasında herkes beklemede


Boğazda emlak piyasasında herkes beklemede

Boğaz’da emlak piyasası, mevzuatın getirdiği kısıtlamalar nedeniyle dar bir piyasa...

Ulvi Özcan

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası ve Boğaziçi İmar Yasası nedeniyle, bu bölgeye yeni bir yapı yapmak mümkün değil... Ancak eski eser statüsünde bir binanız varsa, şu iki alternatifi
değerlendirmeniz mümkün:

- Restorasyon, restitüsyon ve roleve projelerini çizerek bağlı olunan bölge kuruluna kabul ettirmek suretiyle bina yapmak,

- 1957 yılı öncesi yapılan kâgir binanızın özel idare kayıtlarını çıkararak orijinaline uygun biçimde onarmak…
Yazının girişinde bahsettiğim yasaların oluşturduğu koşullar nedeniyle, Boğaz’da emlak alım ve satımı da sınırlı kalıyor. Bölgede uzun yıllar emlak aracılık hizmetleri yapmamız vesilesiyle edindiğimiz müşteri deneyimi bize, satıcının maddi ihtiyacı olmadıkça, gönlünden geçen bedel teklif edildiği takdirde gayrimenkulünü satmayı düşündüğünü gösterdi. Böylesi somut ve ticari kriterleri olmayan bir alışveriş tabii ki zor oluyor. Bu bilgi ışığında Boğaz’da gayrimenkulü bulunanların satış işlemi gerçekleştirebilmesi için şu tür gerekçeler ön plana çıkıyor:

- Çocukların büyümesi ve evden ayrılması,
- Büyük evlere bakmanın maddi ve pratik açıdan zorluğu,
- Bağdat Caddesi gibi işlek bölgelerde  sağlık tesislerine, alışveriş ve buluşma noktalarına yakın olma isteği …
Alım ve satım neden azalıyor?
Günümüzde, Boğaz’daki emlak piyasasında alım ve satımın azalma sebebi kanaatimce şu : Potansiyel satıcıların karşısına, ellerindeki kıymetli bir mülkü sattıkları takdirde elde edecekleri yüklü bedelleri daha iyi değerlendirebilecekleri fırsatlar çıkmıyor. Çünkü ABD’de başlayan ekonomik kriz, ardından Avrupa'ya sıçradı ve bu durumu, Arap Coğrafyası'ndaki siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantılar takip etti. Bu tablo da ister istemez Türkiye’yi etkiledi. Boğaz civarındaki emlak piyasasının nispeten de olsa hareketlenmesinin küresel piyasaların açılmasıyla direkt olarak bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Boğaz’daki emlak piyasasını olumsuz yönde etkileyen bir neden daha var : Birkaç yıldır Boğaziçi İmar Yasası'nda düzenlemeler yapılacağı söylentileri beklentileri arttırıyor. Satıcılar kendi mülklerine yeni imar durumları geleceğini ve bu sayede, mülklerinin fiyatının artacağını öngörürken; alıcılar da yeni yapı stokunda ortaya çıkacak daha çok sayıdaki seçenek içinde istedikleri gibi bir yer beğenebileceklerini düşünüyorlar. Birbirine zıt bu iki görüşten hangisinin daha doğru olacağını zaman hepimize gösterecek.

Yenilenmeye evet ama…

Satıcı ve alıcılar ekonomik beklentilerle hesaplar yapa dursun ;  ekonomik ömrünü tamamlayan bu binaların deprem güvenliği açısından büyük risk oluşturduğu ve yenilenmesi gerektiği gerçeği de somut bir biçimde önümüzde duruyor. Yenilenmeye elbette evet; ama yeşilin korunmasına ve Boğaziçi'nin kültürel / doğal yapısına dikkat edilerek bir yapılaşmaya gidilmesine de özen gösterilmesi gerekiyor.
Boğaz civarında yoğun bir yapılaşmaya gidildiği takdirde, gümrük duvarlarının yıkıldığı dönemde yerli otomobillerin yaşadığı problemleri, eski evlerin de yaşayacağı kaçınılmaz bir gerçek... Arzın artması ile alıcının seçeneğinin de artacağını göz ardı edemeyiz.
Alıcılar ‘Hayatının Fotoğrafı’nın peşinde
Alıcılar açısından alım gerekçeleri biraz daha farklı seyrediyor. Boğaz’da emlak almak bir ihtiyaç değil; "Hayatının Fotoğrafını" satın almak gibi bir şey... Bu kararı vermek yıllarca sürebiliyor. Genel alıcıların Boğaz bölgesinde mülk almayı tercih etme sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

- Belli bir maddi imkâna ulaşan pek çok insanın hayal ettiği gibi Boğaz’da oturmak/burada dostlarını ağırlamak,
- Eskiden burada yaşamış olan alıcılar için, çocukluğunun geçtiği yerleri özleyip imkân olunca tekrar sahip olmak,
- İş yapan insanlar için, misafirlerine yaşadıkları yerleri göstererek güvenirliklerini ve prestijlerini arttırmak…
Sözlerimi büyük usta Can Yücel'in bir şiirinden güzel bir alıntı yaparak sonlandırmak istiyorum:
‘Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti, yarın meçhuldür…
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür…’

Ulvi Özcan
ulvi.ozcan@bosforce.com.tr
Bosforce Yönetici Ortağı , Emlak Danışmanı

Yorumlar

Popüler Yayınlar