Gayrimenkul değerleme işlemleri sadece kredi teminatı olarak ipotek altına alınan gayrimenkullerin değer tespiti ve teminatın uygunluğunu belirleyen raporların hazırlanması mıdır?

Gayrimenkul değerleme işlemleri sadece kredi teminatı olarak ipotek altına alınan gayrimenkullerin değer tespiti ve teminatın uygunluğunu belirleyen raporların hazırlanması mıdır?

Gayrimenkul değerleme işlemleri, ülkemizde halk arasında bilinen genel adı ile “ekspertiz” işlemleri denilince  akla ilk gelen kredili işlemler için bankların teminat olarak alacağı gayrimenkuller için yapılan değer tespitleridir. Sektörün, ülkemize nazaran daha gelişmiş olduğu ülkelerde, bankacılık işlemleri dışında diğer özel iş, yatırım değerlemeleri, fizibilite işlemlerinin payının da büyük orana sahip, değerleme sektörünün öneminin, sektöre olan talebin daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir.
Ülkemizde gayrimenkul değerleme işlemleri ile ilgili olarak SPK ve BDDK kurumlarının düzenlemeleri ile kurumsallaşma yönünde olumlu adımlar atılmıştır.  Buna paralel olarak iki kurumun da kapsamına giren bankacılık sektörü için düzenlenen değerleme raporları, tüm işlemlerin %82 oranındaki büyük bir kısmı oluşturmakta, geri kalan  %18 oranındaki raporlar ise özel işler, kentsel dönüşüm değerleme raporları, yatırım değerlemeleri, fizibilite raporları şeklinde dağılmaktadır. Sektör her geçen yıl büyümeye devam etmekte ancak büyüme bankaların ipotek teminatlı verdiği krediler ile doğru orantılı olarak gerçekleşmektedir. Sektörün yarattığı istihdam günümüzde 11.000 kişinin üzerindedir. Ayrıca SPK tarafından verilen Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansına sahip değerleme uzmanlarının sayısı 5.000 kişiye yaklaşmaktadır. Buna rağmen sektörde belli bir deneyimi ve bilgisi olduğu kanıtlanan lisanslı değerleme uzmanı kimliğine sahip kişilerin ancak %20 oranındaki kısmı sektörde faal olarak istihdam edilmektedir. Bunun sebeblerinin başında gelen, 4 yıllık lisans programlarından mezun olma şartı olan değerleme uzmanı lisansına sahip kişilerin halihazırda getirisi ve imkanları daha iyi olan farklı sektörlerde istihdam ediliyor olmaları, sektörün emek-yoğun çalışma koşullarına karşılık elde edilen kazancın harcanan efora göre tatminkar olmamasından kaynaklanmaktadır.  Halihazırda yıllık 500 milyon Türk Lirası’ nın üzerinde olan değerleme sektörünün toplam cirosunun ve karlılık oranlarının arttırılması yönündeki çalışmalar yapılması, hem nitelikli değerleme uzmanlarının sektörde faal olarak çalıştırılmasına olanak sağlanması hem de hazırlanan değerleme raporlarının kalitesinin artması yani sektörün kalitesinin artması açısından önemlidir.

Gayrimenkul Değerleme İşlemleri, ülkemizde nasıl daha çok gelişir ve sektöre daha nitelikli iş gücü nasıl kazandırılır?

Bunun için en başta gayrimenkul değerleme işlemleri konusunda yüksek orana sahip olan bankalar için düzenlenen değerleme raporları ile diğer işlemler için hazırlanan değerleme raporu sayılarının dengelenmesi için gerekli çalışmaların yapılması gereklidir. Bunun yapılabilmesi sadece sektörde hizmet gösteren firma veya şahısların çabası ile mümkün değildir. Aynı zamanda mesleki derneklerin ve meslek odalarının yapacağı çalışmalar ile devlet destekli olan kararların alınması sağlanmalıdır.  Nasıl ki bankalar tarafından kredi teminatı olarak alınacak gayrimenkuller için SPK ve BDDKtarafından yetkilendirilen değerleme kuruluşlarının hazırlayacağı değerleme raporlarının düzenlenmesi mecburi ise, aynı şekilde çeşitli gayrimenkul işlemleri için de gayrimenkul değerleme lisansına sahip uzmanların hazırlayacağı raporlar ile ilgili zorunluluk getirilmesi yerinde bir karar olacaktır. Bu sayede sektörde ağırlığı olan bankacılık sektörünün lisanslı değerleme firmaları ve değerleme uzmanları üzerinde kurduğu otoriter baskıların azaltılması, ilkelerimize bağlılığın devamı ile altına imza atarak girdiğimiz yasal yükümlülüklerin ve verilen emeğin karşılığı olmadığını düşündüğümüz değerleme hizmeti ücretlerinin iyileşmesi sağlanacaktır.
Henüz gelişme aşamasında olan gayrimenkul değerleme işlemleri sekteye uğramaması, nitelikli personelin sektöre katılımı, değerleme standartlarının tam olarak uygulanabilmesi ve ülkemizde bilimsel mesleki çalışmalara zaman ayrılabilmesi için, yetkili kurum, kuruluş ve şahısların gerekli düzenlemelere öncelik vermesi büyük önem taşımaktadır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar