Retorik Nedir?
Retorik Nedir?
Retorik nedir? Kısaca güzel söz söyleme sanatı olarak tanımlanabilen retorik ne demek? Retoriğin tipleri nelerdir? Neye retorik denmektedir? Retoriğe kısa bir bakış;
Retorik, etkili söz söyleme sanatı, etkili konuşma sanatı ya da hitabet sanatı olarak Türkçeye çevrilen dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Retorik, tarihte pek çok filozofun çalışma alanı olmuş ve tarihte pek çok kişi tarafından kavram, detaylı olarak incelenmiştir. En kaba tabiriyle “hitabet sanatı” anlamına gelen retorik sadece bu tanımdan ibaret bir olgu olmayıp çok daha geniş bir anlamı ve önemi olan sosyolojik, psikolojik ve felsefi bir kavramdır.
Retorik, günümüzde daha çok halkla ilişkiler, uluslararası ilişkiler ve felsefe alanlarında kullanımı yaygın bir kelimedir. Pek çok siyasetçiden retorik tekniklerine maruz kalırız ama isminin ne olduğu hakkında en ufak bir bilgimiz yoktur. Televizyonlarda, çeşitli medya araçlarında, gazetelerde veya başka mecralarda, kısacası her yerde retorik örnekleri ile karşılaşmak mümkün. Retorik, ismen bilinmese de herkesin de aşağı yukarı uyguladığı ve bildiği bir şey.
Bunu Aristo’nun retorik öğretisinden yola çıkarak açıklamakta fayda var. İnsanları etkilemenin ve ikna etmenin üç temel ilkesi vardır. Bunlar ethos, logos ve pathos adı altındaki şu üç ilkedir.
Kişiliğini kullanma (ethos)
Mantıklı ve akıllı argümanlar sunma (logos)
Duygularla ikna etme (pathos)
İnsanları etkilemek ve onları bir şekilde ikna etmek için bu üç yöntemden biri muhakkak kullanılmalıdır. Kurumsal satış temsilcisinden, esnafa ve siyasi parti önderlerinden farklı gruplara kadar hemen hemen her yerde retoriğin söz konusu bu ilkelerinin kullanıldığını görürüz. Şimdi tek tek bu ilkelerin ne olduğunu, ne işe yaradığını ele alalım.
Logos
Bir kişinin ya da herhangi bir marka, kurum ya da işletmenin birisini ya da birilerini etkilemek ya da ikna etmek amacıyla söz konusu kişi/lere mantıklı argümanlar sunması, akli delil ya da fikirlerle kişiyi ikna etme çabasıdır. Logos, İngilizcedeki ”logical” kelimesiyle aynı kökten gelir. Mantıklı olan, akla daha uygun olan anlamındadır.
Pathos
Millet olarak en sevdiğimiz aşama ”pathos” aşaması. Yani diğer bir ifadeyle duygusallığın tavan yaptığı ikna ve etkileme yöntemi. Bir kişiyi nasıl ikna eder, nasıl etkilersiniz? Kişiliğinizi kullandınız ama olmadı. Mantıklı deliller sundunuz ikna olmadı. O zaman duygusallıktan girmeyi deneyin. Pathos, en çok bizim milletimizde iş yapıyor. Ne yapsak ne söylesek olmaz ama işe duygudan, duygusallıktan girince her şeyin rengi değişebiliyor.
Kırmızı Bölge: Öte ve Aykırı Yorumlarım
Bizim insanımız okumayı değil izlemeyi dinlemeyi sever. Bizim insanımıza hikaye anlatmak onları etkilemek için en ideal yöntemdir. Ak ile karayı gösterir ama ikna edemezsiniz fakat ”onlar” deyip söze başlar, çok şey yapabilirsiniz.
Ethos
Bir kişinin karşısındaki kişi ya da grubu etkileme ya da ikna etme amacıyla kendi kişisel özelliklerinden yararlanmasıdır. Kişinin dürüstlüğü ya da itibarı bu konuda büyük önem taşır. İletişimi başlatan kişi olması bakımından da önemlidir.
Hikaye dinlemeye hepimiz bayılırız. Kuru gerçeklikler yerine rakamla, laf cambazlığı ile süslenmiş kelimeler hep hoşumuza gitmiştir. Ne de olsa duygusal bir milletiz. Mesela reklamların yüzde %90’ı bu gerçeklik göz önünde tutularak yapılıyor. Hangi reklama bakarsak bakalım içinde mutlaka bir duygusallık yüklü. Halk Bank’ın ”Halk Adını Taşımak” adlı reklamından tutun da Allianz Sigorta’nın Kalben‘li reklamına kadar en azından bu sitede yazılan reklamların hepsinde; son günlerde revaçta olan Lipton’un ”Çaylar Hazırsa #KonuşalımArtık” reklamı da yine içinde belli bir duygusallık barındırıyor.
Meydanlarda ve mitinglerde konuşan, asan hatta kesen; gürleyen, esen herkes, eline mikrofon alan her siyasi, birisine fikrini empoze etmeye çalışan her birey aşağı yukarı bu teknikleri kullanıyor.
Yorumlar