15 Mart 2010 Pazartesi

IBAN Nedir ?

Artık İnternet Şubesi'nden EFT ve SWIFT işlemlerinizi IBAN ile gerçekleştirebilirsiniz.
IBAN Nedir ?
Avrupa Birliği düzenlemeleri çerçevesinde, ülkeler arasında gerçekleştirilen para transferlerinin hızı ile kalitesini artırmak amacıyla International Bank Account Number-IBAN adı verilen uluslararası banka hesap numarası standardı geliştirilmiştir. IBAN bugün 33 Avrupa ülkesinde kullanılmaktadır. IBAN'ın amacı Avrupa ülkelerindeki banka ve diğer finansal kurumlar aracılığı ile gerçekleştirilen para transferlerindeki hataları ve bundan doğan gecikmeleri engellemektir. IBAN sayesinde transfer edilen para daha hızlı ve hatasız bir biçimde göndericinin hesabından alıcının hesabına geçmekte; böylece, işlemlerde oluşan hatalardan kaynaklanan bekleme süreleri ortadan kalkmaktadır.

Hesabınızın IBAN numarasını nasıl öğrenebilirsiniz?
IBAN numaranızı öğrenmek için hemen tıklayabilir, Garanti İnternet Şubesi "Hesaplar" menüsü "Hesaplarım" adımında yer alan "Hesap Detayı" bölümünden görüntüleyebilirsiniz. Dilerseniz 444 0 333 Alo Garanti veya size en yakın Garanti Şubesi'nden de IBAN numaranızı öğrenebilirsiniz.

IBAN, Hesap Sahiplerine Nasıl Kolaylık Sağlar
Günümüzde her ülkenin ve bankanın hesap numaralarının biçimi ve uzunluğu farklıdır. Bir başka ülkeye veya bankaya para transferi yapacak olan müşteriler, hesap numaralarında belirli bir standart olmadığından, para transferi yapacakları kişiden aldıkları karşı hesap numarasının doğruluğundan emin olamamaktadırlar.
Bir mal veya hizmet alımı söz konusu ise birçok farklı satıcı tarafından gelen faturaların üzerinde değişik yapıda hesap numaraları yer almakta; bu da para gönderecek ithalatçı firmaların/kişilerin hata yapmalarına neden olmaktadır. Sonuç olarak yanlış hesap numaraları ile yapılan para transferleri gerçekleşmemekte; karşı hesap numarasının hatalı olduğu, para karşı bankaya ulaştığında ortaya çıkmaktadır. Hatalı işlemin düzeltilmesi için birçok operasyon yapılmakta, işlemlerin süresi uzamakta ve maliyeti yükselmektedir.
IBAN uygulamasına geçen ülkelerde banka hesap numaralarının her biri için hesap sahiplerine bir IBAN verilir. Her ülke için belirli bir biçimi ve standardı bulunan IBAN'ın içinde özel bir şifreleme algoritması ile elde edilen iki basamaklı "kontrol rakamı" bulunmaktadır. Bir başka ülkeye ya da bankaya para transfer etmek isteyen bir müşteri, elindeki IBAN'ı gönderici bankaya verdiğinde, para, alıcı bankaya gitmeden önce alıcı hesabın IBAN'ı gönderici bankada kontrol edilir. IBAN yanlış ise para karşı bankaya gönderilmez ve yanlış işlem engellenmiş olur.

İnternet Şubesi'ndeki uygulama nasıl?
İnternet Şubesi'nde IBAN No, EFT ve SWIFT işlemlerinde kullanılabiliyor.

Hesaba EFT işleminde şu an olduğu gibi banka, şube ve hesap numarası ile gönderimin yanı sıra, sadece alıcı hesap numarası alanına "IBAN NO" girişi ile de EFT gönderim işlemi yapılabilmekte.

SWIFT işleminde ise şu an olduğu gibi ülke ve banka bilgileri ile gönderimin yanı sıra, sadece alıcı hesap numarası alanına "IBAN NO" girişi ile de SWIFT gönderimi işlemi yapılabilmekte.

IBAN’ınızı öğrendiyseniz, bankanıza ait BIC kodu da bilmeniz lazım. Türk bankalarının BIC kodları:

IBAN’ınızı öğrendiyseniz, bankanıza ait BIC kodu da bilmeniz lazım. Türk bankalarının BIC kodları:

Akbank
AKBKTRIS

Alternatifbank
ALFBTRIS

Albaraka Türk
BTFHTRIS

Anadolubank
ANDLTRIS

Bayındırbank
BAYDTRIS

Bank Asya
ASYATRIS

Citi Bank
CITITRIX

Deniz Bank
DENITRIS

Finansbank
FNNBTRIS

Fortis
DISTRIS

Garanti Bankası
TGBATRIS

Halk Bank
TRHBTR2A

HSBC Bank
MIDLTRIX

İş Bankası
ISBKTRIS

ING BANK
INGBTRIS veya OYAKTRIS

Kuveyt Türk
KTEFTRİS

Millenium Bank
SITETRIS

Şekerbank
SEKETR2A

Tekstil Bank
TEKBTRIS

Türkiye Finans
TAFKBTRIS

Turkish Bank
TUBATRIS

Halk Bankası
TRHBTR2A

TEB
TEBUTRIS

Vakıf Bankası
TVBATR2A

Ziraat Bankası
TCZBTR2A

Yapı ve Kredi Bankası
YAPITRIS

 

LİSANSLI EMLAK KOMİSYONCULUĞU VE EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARI TASLAĞI

LİSANSLI EMLAK KOMİSYONCULUĞU VE EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARI TASLAĞI

Genel Açıklama

Yapılan çalışma ile emlak sektöründe verilecek hizmetlerde lisanslama esası getirilmiştir. Uygulamada lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanlığı, lisanslı harita büroları gibi çeşitli örnekler bulunmaktadır.

Lisans alınarak sürdürülecek faaliyetler üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar;

a) Lisanslı emlak müşavirleri
b) Lisanslı emlak müşavirlik şirketleri
c) Lisanslı emlak komisyoncuları

Lisanslı emlak müşavirleri, danışmanlık, bilirkişilik, raporlama, gayrimenkul alım satımına ilişkin aracılık ve kiralama hizmetleri ile gayrimenkulün devri , ayni ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemleri (ipotek, irtifak, v.s) belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde takip edip gerçekleştirebileceklerdir.

Lisanslı emlak komisyoncuları, gayrimenkul alım satımına aracılık ve kiralama hizmetleri verecektir. Bugünkü emlak komisyonculuğu faaliyeti de esasında söz konusu işlemlerdir. Bu alanda en geniş kesimi de emlak komisyoncuları oluşturmaktadır. Emlak komisyoncusunun, lisanslı emlak müşavirlerinde aranan şartları sağlaması halinde, lisanslı emlak müşaviri olmaları da mümkündür.

Lisanslı emlak müşavirliği şirketleri lisanslı emlak müşavirinin sunduğu hizmetlerin yanında ,
gayrimenkulün devri, ayni ve şahsi hak tesisine ilişkin olarak resmi senet ve tescil istem belgelerini hazırlayabileceklerdir. Bu belgeler tapu sicil müdürlüğünün tasdiki ve tarafların imzalaması ile resmiyet kazanacaktır. Söz konusu şirketler tapu kayıt suretlerini de tasdik edebilecektir.

Gayrimenkule yönelik alım satıma aracılık yapan, kiralama hizmeti verenlerden, aynı zamanda danışmanlık ve tapu işlemlerinin takip ve sonuçlandırması beklenmemelidir. Tapu işlemleri ve gayrimenkule yönelik hizmetler, hukuki, teknik, idari ve mali bilgiyi gerektiren işlemlerdir. Konunun uzmanı olmayan iş sahiplerinden de bu donanıma sahip olması beklenemez. Yapılacak bilgilendirmeler de yeterli olmamaktadır. Gayrimenkul hizmetlerinde belge düzeninin sağlanması, işlemlerin takip ve sonuçlandırılması, tescile esas sözleşmelerin hazırlanması uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Bu nedenle bu işlemlerin lisanslı emlak müşavirliği şirketleri tarafından da yerine getirilmesi gerekmektedir. Böylece tapu kayıtları işlem öncesinde sağlıklı olarak incelenecek, belge düzeni kontrol edilecek, işlemler kısa sürede sonuçlandırılacaktır.

Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu Kanununun çıkması halinde sektör kayıt altına alınacak, ilgisiz kişi ve kuruluşların bu hizmeti vermesi önlenecektir. Uygulama ile Devletin vergi ve harç gelirleri artacağı gibi, lisans bedellerinden Devlet, önemli bir ek gelirde elde edecektir. İşlemler konunun uzmanı lisans sahiplerince yerine getirilip, tapu sicil müdürlüklerindeki kayıtların kontrolüyle sonuçlanacağından, işlemlerde sıhhat artacaktır. Tapu sicil müdürlüklerinde yığılma olmayacak bundan kaynaklanan sızlanma ve şikâyetlerde en aza inecektir.
Bu uygulamanın en önemli sonuçlarından birisi de, bu sektörün katma değer yaratan, belli disiplin ve kuralları olan önemli bir sektör haline gelmesidir.
LİSANSLI EMLAK KOMİSYONCULUĞU VE LİSANSLI EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARI TASLAĞI

Amaç

MADDE 1 – Bu kanunun amacı; lisanslı emlak müşavirleri, lisanslı emlak müşavirliği şirketleri ile lisanslı emlak komisyoncularının faaliyet, denetim ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam
MADDE 2- Bu kanun, lisanslı emlak müşavirleri ,emlak müşavirliği şirketleri ve emlak komisyoncularının gayrimenkullere yönelik yapacakları aracılık,kiralama,danışmanlık,belge düzenleme ,tasdik etme gibi işlemlerin yerine getirilmesini kapsar.


Tanımlar
MADDE 3 - Bu kanunda geçen;

a ) Bakanlık: Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
b) Kurul: Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu Kurulunu ,
c) Lisans: Emlak müşavirliği ve emlak komisyonculuğu lisansını,

ç) Meslek Odası: 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre kurulan emlak meslek odaları ile Emlak Meslek Odası bulunmayan yerlerde Birleşik Esnaf Odaları ile 5174 sayılı Kanuna tabi odalar.

d) Müşavirlik: Lisanslı emlak müşavirliklerini,
e) Şirket : Anonim şirket şeklinde kurulan lisanslı emlak müşavirliği şirketini ,
f) Komisyonculuk: Lisanslı emlak komisyonculuğunu ,
g) Yönetmelik: Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu Hakkındaki
Kanununun uygulama yönetmeliklerini ,
h) Tapu işlemleri: Yönetmelikçe belirlenecek akitli ve akitsiz işlemleri ifade eder.
ı) Meslek mensubu: Lisanslı emlak müşaviri ve lisanslı emlak komisyoncusunu ifade eder.



Genel şartlar
MADDE 4 - Lisans sahibi olabilmenin genel şartları şunlardır:

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) Kamu haklarından mahrum bulunmamak.
c) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak.
ç) Türkiye’de yerleşim yeri sahibi olmak,
d) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hükümlü bulunmamak.
e) Devlet memurluğundan çıkarılma cezası almamış olmak.

Emlak müşavirliği lisansı almanın özel şartları
MADDE 5- Emlak müşavirliği lisansı almanın özel şarları şunlardır;

a) Dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya mühendislik fakültelerinin harita ve kadastro, inşaat, mimarlık ve şehir planlaması bölümlerinden veya ön lisan eğitimi veren Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ile Meslek Yüksek Okullarının “Emlak ve Emlak Yönetimi” programından mezun olmak yahut Yüksek Öğretim Kurulunca bunlara denkliği kabul edilen yurt içi ve yurt dışı yüksek öğretim kurumlarından mezun olmak,

b) Lisans sınavını kazanarak lisans almış olmak,

c) İçeriği ve süresi yönetmelikle belirlenecek, Kurulca verilecek altı aylık teorik eğitimi ve meslek odalarınca belirlenecek emlak müşaviri yanında altı aylık uygulama eğitimi olmak üzere toplam on iki aylık eğitimi tamamlamış olmak,

ç) Esnaf odası veya ticaret odalarının ilgili meslek komitesine kayıtlı olmak

Lisans sınavı
MADDE 6-Lisanslı Emlak müşavirliği sınavına ilişkin usul ve esaslar ile sınav konuları yönetmelikle belirlenir. 3 yıl içinde sınavlarda başarısız olanlar yeniden sınava giremezler

Emlak komisyonculuğu lisansı almanın özel şartları
MADDE 7- Emlak komisyonculuğu lisansı almanın özel şartları şunlardır.

a) Lise ve dengi okul veya değerleme, harita, emlak, maliye, iktisat, işletme, yapı ve inşaat alanlarında eğitim veren en az iki yıllık yüksek okullar ile Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu ile, Meslek Yüksek Okullarının “Emlak ve Emlak Yönetimi” programından mezun olmak yahut Yüksek Öğretim Kurulunca bunlara denkliği kabul edilen yurtiçi ve yurtdışı yüksek öğretim kurumlarından veya lisans eğitimi veren yüksek okullardan mezun olmak,

b) Lisans sınavını kazanarak lisans almış olmak,

c) İçeriği ve süresi yönetmelikle belirlenecek, Kurulca verilecek altı aylık teorik eğitimi ve meslek odalarınca belirlenecek lisanslı emlak müşaviri veya lisanslı emlak komisyoncusu yanında altı aylık uygulama eğitimi olmak üzere toplam on iki aylık eğitimini tamamlamış olmak,

ç) Esnaf odası veya ticaret odalarının ilgili meslek komitesine kayıtlı olmak

Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Komisyonculuğu Kurulu
MADDE 8- Bu kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek amacıyla merkezi Ankara’da olan Başbakanlığa bağlı olarak Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Komisyonculuğu Kurulu kurulmuştur.
Kurul onbir üyeden oluşur. Üyelerin ikisi Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden, birisi Maliye Bakanlığından, birisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığından, birisi YÖK tarafından, üçü esnaf odalarından üçü de ticaret odaları tarafından seçilir.

Kurul üyeliklerine aday gösterilecek kamu görevlilerinin en az genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı görevlerinde bulunması, en az üç yıl bu görevde asaleten çalışmış olması şarttır. Kurul üyelerinin görev süresi 5 yıldır. Görev süresi dolan kurul üyesi yeniden seçilebilir.

YÖK tarafından seçilecek üyenin prof veya doçent unvanlı, ilgili mesleki eğitimde görev almış olması şarttır.

Emlak Meslek Odaları ve Ticaret Odalarınca seçilecek kişilerin Meslek Esnaf odalarında başkan veya üyeler, Ticaret odalarında ilgili gayrimenkul hizmetleri meslek komitesi başkan veya üyeleri arasından seçilir. Odalardan seçilecek kurul üyelerinin ayrıca Lisanslı emlak müşaviri olmaya hak kazanmış olması aranır.


Kurulun görevleri

MADDE 9- Kurulun görevleri şunlardır:

a) Lisans sınavı yapmak veya yaptırmak,

b) Lisans sınavı sonucu emlak müşaviri veya komisyoncusu olmaya hak kazananlara lisans vermek ve meslek mensupları sicilini tutmak,

c) Emlak müşaviri veya komisyoncusu olmaya hak kazananların yeminlerini yaptırmak,

ç) Yabancı emlak müşaviri ve komisyoncularının hukuki ve fiili olarak karşılıklı olmak
kaydıyla, Türkiye de faaliyette bulunma taleplerini değerlendirmek, uygun olanlara izin
vermek

d) Bu kanunda belirtilen hallerde lisans iptaline karar vermek.

e) Emlak müşaviri ve komisyoncularının faaliyetleri sırasında kullanacakları, sözleşme, belge
basılı kâğıtların şeklini , ana unsurlarını ve içeriğini belirlemek.

f) Verilecek mesleki eğitime ilişkin usul ve esasları belirlemek.

g) Meslek ilkelerini belirlemek, genelgeler çıkarmak emlak müşaviri, emlak müşavirliği
şirketi ve komisyoncularını faaliyetleri ile ilgili olarak denetlemek, gerektiği takdir de idari
inceleme ve soruşturma yapmak.

ğ) Bu kanun kapsamındaki faaliyetler ile ilgili benzeri hizmetleri yürütmek.
h) Emlak müşaviri, emlak müşavirliği şirketi ve komisyoncularına görüş bildirmek.

Kurulun çalışma usul ve esasları

MADDE 10- Kurul, üyelerin üçte ikisinin katılımı ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır. Kurul kendi üyeleri arasından bir başkan seçer.

Kurul üyelerine ayda dört toplantıdan fazla olmamak üzere, her toplantı günü için uhdesinde kamu görevi bulunanlara 1000, bulunmayanlara ise 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplantı ücreti ödenir.

Kurulun idari yapısı
MADDE 11-.Kurul, başkanlık, hukuk müşavirliği ve tescil birimlerinden oluşur.
Başkanlık: Kurulun en üst idari organıdır. Başkanlık görevleri ile personelin sayısı ve nitelikleri yönetmelikle belirlenir. Kurul çalışmalarını sevk ve idare eder.
Genel sekreterlik: Kurulca atanacak, genel sekreterin görevleri ile personelin sayısı ve nitelikleri yönetmelikle belirlenir. Genel sekreterin esnaf odası ve ticaret odalarının ilgili meslek komitesi üyeleri arasından en az 4 yıllık yüksek okul mezunu ve gayrimenkul sektöründe en az 5 yıl çalışmış olması şartı aranır.
Hukuk müşavirliği: Kurulca atanacak, hukuk müşavirinin üniversitelerin hukuk ve siyasal fakültelerinden mezun kamu ve özel sektörde görevi ile ilgili alanda en az 4 yıl görev yapmış olması aranır.
Denetim Birimi Başkanlığı : Kurulca atanacak, denetim birimi başkanının 4 yıllık yüksek okul mezunu kamu ve özel sektörde denetim alanında en az 4 yıl görev yapmış olması aranır.

Kurul ,Kanun ekinde yer alan cetvelde sayı ve ünvanı gösterilen kadrolardan oluşur.Bakanlar Kurulu bu kadroları artırma veya azaltmaya yetkilidir.

Lisans ve kimlik belgesi:

MADDE 12- Bu kanun hükümlerine göre emlak müşaviri veya emlak komisyoncusu olmaya hak kazanan kişilere kurul tarafından kayıt ve tescilleri yapılarak lisans ve kimlik belgesi verilir.

Lisans talepleri için yapılan başvurular en geç bir ay içinde Kurul tarafından incelenir ve karara bağlanır. Kurul kararlarına karşı bir aylık süre içinde idari yargıya itiraz edilebilir.

Lisanslı emlak müşavirleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulacak olan emlak müşavirliği şirketlerine de lisans, Kurul tarafından verilir.

Lisans bedeli
MADDE 13-Lisan bedeli emlak komisyoncuları için 2000 TL ,emlak müşavirleri için 5000 TL,Emlak müşavirliği şirketleri için 10000 TL olup bu bedeller bir defaya mahsus olarak ödenir. Bedel Maliye hesabına bir bankaya yatırılır.

Lisans bedeli her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.

Lisans bedelleri bu Kanunun 21 ve 22.maddesinde belirtilen görevleri yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapmaları nedeniyle bir defaya mahsus olmak üzere lisans alanlara %50 indirimli olarak uygulanır.

Yemin
MADDE 14-Lisans sahibi, bu Kanun kapsamındaki görevine fiilen başlamadan önce, o yer sulh hukuk mahkemesinde görevini doğru ve tarafsız olarak yürüteceğine, bu Kanun hükümlerine ve ilgili mevzuata aykırı hareket etmeyeceğine ve ettirmeyeceğine dair yemin eder.

Yemin tutanağı iş yerinin görünen bir yerine asılır.

Yeni iş yeri açılması ve değişikliği
MADDE 15- Emlak müşavirleri ve emlak komisyoncuları kendi adlarına açtıkları işyeri adreslerinde faaliyetlerini sürdürmek ve lisans ve ruhsatlarını çalıştıkları iş yerinin görünen bir yerine asmak zorundadırlar.

İş yeri değiştiren meslek mensupları on beş gün içinde yeni iş yerlerinin açık adreslerini Kurula bildirmek zorundadırlar.

Meslek mensupları kendi adlarına birden fazla iş yeri açamazlar. İş yeri sahibi olan meslek mensupları ücret karşılığı işveren yanında çalışamazlar. Ücret karşılığı çalışan meslek mensupları birden fazla iş yerinde de görev yapamazlar.

Meslek mensupları sicili

MADDE 16- Lisanslı Emlak müşaviri ve komisyoncuları için Kurul tarafından meslek mensupları sicili tutulur. Lisanslı emlak müşavirliği şirketleri de Kurul tarafından listeye alınarak ilan edilir.

Çalışma yerini başka il veya bölgeye naklini yapan meslek mensupları işe başlamadan önce kurula bunu bildirmek zorundadır.

Hizmetin kendi adına yürütülmesi
MADDE 17- Lisansını almış olan müşavir ve komisyoncuların bu hizmeti kendi adına yürütmesi halinde, bu hizmet emlak müşaviri ve komisyoncusu tarafından bizzat yerine getirilir.

Lisanslar devredilemez. Kiraya verilemez

Lisanslı emlak müşaviri, komisyoncusu ve lisanslı emlak müşaviri şirketi yanında çalışanların yapacağı işlemlerde sorumluluk lisans sahibine aittir.

Düzenlenecek sözleşme ve belgeler lisanslı emlak müşaviri ve komisyoncusu tarafından imzalanır.

Lisanlı emlak müşavirleri ve komisyoncuları faaliyetleri dışında başkaca bir iş yapamazlar.


Yabancı emlak müşavirleri ve komisyoncuları:
MADDE 18- Yabancı bir devletin uyruğundaki gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve lisanslı emlak müşavirleri ve komisyoncularında aranan nitelikleri taşımak şartıyla Kurul onayı ile Türkiye de emlak müşavirliği ve komisyonculuğu faaliyetinde bulunabilirler.

Yabancıların Türkiye de emlak müşavirliği ve komisyonculuğu hizmetini vermek üzere kuracakları şirketler Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununa tabi olarak kurulabilir. Bu halde de kurulacak şirkette biri sorumlu lisan sahibi olmak üzere TC vatandaşı en az iki lisanslı emlak müşavirinin kurucu ortak olma şartı aranır.

Lisansın kullanılacağı yetki bölgesinin sınırı
MADDE 19- Lisanslı emlak müşavirlikleri ve komisyoncuları yurt içinde ve yurt dışında işlem yapmakla yetkilidirler.

Bu hizmet bayilik , acentalık, franchising suretiyle de verilebilir.

Lisanslı emlak müşavirlerinin yapacağı hizmetler;

MADDE 20- Lisanslı emlak müşavirlerinin gayrimenkullere yönelik sunacağı hizmetler şunlardır;

a) Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, taşınmaz malın alım, satım ve kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, aracılık hizmeti vermek.

b)Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkul mülkiyetinin devri, gayrimenkul üzerine ayni ve şahsi hak tesisleri işlemlerini takip dip sonuçlandırmak, tüm resmi ve özel kurumlarda işlemleri takip etmek, belge düzenini sağlamak,

c) Gayrimenkul hizmetlerine yönelik kayıt inceleme, araştırma, raporlama ve danışmanlık hizmeti vermek

ç) İlgililerin talebi üzerine işlemlerle ilgili belge ve formları düzenlemek.

d) Gayrimenkullerde kendi faaliyet alanına ilişkin olarak bilirkişilik hizmeti vermek.


Avukatlık kanununun ve diğer kanunların münhasıran avukatlar tarafından yapılmasını ön gördüğü işleri Lisanslı Emlak Müşavirleri yapamaz


Emlak komisyoncularının vereceği hizmetler

MADDE 21- Lisanslı emlak komisyoncularının sunacağı hizmetler şunlardır;


a) Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, taşınmaz malın alım, satım ve kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, aracılık hizmeti vermek.

b) Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, taşınmaz malların satış ve kiralanmasına yönelik olarak işlemleri tüm özel ve resmi kurumlarda takip etmek.

Emlak komisyoncuları bu kanunla emlak müşavirlerine tanınan diğer yetkileri ve emlak müşaviri sıfatını kullanamazlar.

Komisyonculuk faaliyeti verecek şirketler
MADDE 22-Komisyonculuk faaliyetinde bulunacak şirketlerin ticaret şirketi statüsünde olması kurucularından en az birisinin lisanslı emlak komisyoncu olması zorunludur.

Lisanslı emlak müşavirliği şirketleri

MADDE 23- Emlak müşavirliğinin ticari şirket kapsamında yapılması halinde, şirketin anonim şirket olarak kurulması, şirket kurucu ortaklarının en az iki sorumlu lisanlı emlak müşaviri olması zorunludur.

Emlak Müşavirliği şirketlerine lisanslı emlak komisyoncuları da ortak olabilir.

Lisanslı emlak müşavirliği şirketinin sermayesi 200000TL den az olamaz.

Şirket çalışanlarının yapacağı işlemlerde sorumluluk öncelikle sorumlu lisanslı emlak müşavirlerine aittir.

Emlak müşavirliği veren ticaret şirketleri müşavirlik faaliyetleri dışında başkaca bir iş yapamazlar. Sorumlu lisanslı emlak müşavirleri, başka şirketlerin kurucu ortağı olamaz, yönetim ve denetimlerinde bulunamaz.


Emlak müşavirliği hizmeti veren ticaret şirketleri kadrolu veya sözleşmeli olarak en az bir avukat çalıştırmak zorundadır. Düzenlenecek resmi senet ve tescil istem belgesini lisanslı sorumlu emlak müşavirinin yanında avukatta imzalar. 25. madde gereğince verilecek tapu kayıt suretlerini lisanslı sorumlu emlak müşaviri imzalar.

Lisanslı emlak müşavirliği şirketlerinin sunacağı hizmetler
MADDE 24. Lisanslı emlak müşavirliği şirketlerinin sunacağı hizmetler şunlardır.

a) Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, taşınmaz malın alım, satım ve kiralanması konusunda pazarlama faaliyetlerinde bulunmak, aracılık hizmeti vermek.


b) Talep üzerine düzenlenen iş sözleşmesine dayanılarak, gayrimenkul devri, üzerine ayni ve şahsi hak tesisleri işlemlerini takip edip sonuçlandırmak, tüm resmi ve özel kurumlarda takip etmek, belge düzenini sağlamak.

c) Gayrimenkulün devri, ayni ve şahsi hak tesisine ilişkin olarak tapu sicil müdürlüğünün kontrolüne sunmak üzere resmi senet ve tescil istem belgelerini düzenlemek.

ç) Tapu kayıt suretlerini tasdik ederek ilgilisine vermek.

d) Gayrimenkul hizmetlerine yönelik kayıt inceleme, araştırma, raporlama ve danışmanlık hizmeti vermek.

e) İlgililerin talebi üzerine işlemlerle ilgili belge ve formları düzenlemek.

Bayilik acentelik, franchising faaliyetleri
MADDE 25- Lisanslı emlak müşavirliği şirketleri ve komisyoncuları bu hizmetlerini bayilik acentelik , franchising şeklinde de yürütebilir. Bu halde bayi , acente ve franchising ‘lerin lisanslı emlak müşaviri ,lisanslı emlak komisyoncusu olması veya Lisanslı Emlak Müşavirliği Lisanslı Emlak Komisyonculuğu şirketi şartlarını taşıması gerekir.

Bayi ve acenteler yapacakları iş ve işlemlerden doğrudan sorumludur. Bayi ,acentelik ve franchising kuran şirketin sorumluluğu, yapılacak müşavirlik hizmeti ile sınırlıdır.

İş sözleşmesi

MADDE 26- Lisanslı emlak müşaviri, komisyoncuları ve şirketleri ile iş sahibi arasında, şekil ve temel unsurları Kurul tarafından belirlenip bastırılmış olan standart iş sözleşmesi düzenlenir.

Sözleşmeyle yapılacak işler, tapu sicil ve kadastro müdürlüklerini ilgilendiriyorsa düzenlenen iş sözleşmesinin bir örneğinin ilgili tapu sicil veya kadastro müdürlüğüne ibrazı zorunludur. İşlemin sonuçlanmasından sonra iş sözleşmesi ilgili müdürlükte saklanır.

Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmede belirlenecek süre içinde işlemin sonuçlandırılmaması halinde iş sahibi tarafından yazılı bilgi verilmek suretiyle sözleşme tek taraflı olarak fes edilebilir. Bu durumda ücret talebinde bulunulamaz. Ancak sözleşme süresi bitse dahi taşınmazın yer gösterilen müşteriye satılması veya kiralanması bu hükmün dışındadır.

Lisanslı emlak müşaviri ve komisyoncuları anne, baba, eş ve çocukları dışında ki iş sahiplerinden düzenleme şeklinde vekalet akdiyle yetki almış olsalar dahi iş sözleşmesi düzenlemek zorundadırlar.

Ücret

MADDE 27- Ücret, lisanlı olarak verilen müşavirlik ve komisyonculuk hizmetlerine karşılık olarak alınacak meblağdır. Ücretin miktarı taraflar arasında düzenlenecek iş sözleşmesinde gösterilir.


Kurul tarafından her yıl ocak ayında geçerli olmak üzere bir sonraki yıla ait asgari ücret tarifeleri hazırlanarak her yılın Ağustos ayı içinde açıklar Ücret tarifelerini belirlemede odaların yazılı görüşleri alınır.

Asgari ücret tarifesi ilk kez belirlendikten sonra daha sonraki yıllarda ücretler uygulanacağı yılın yeniden değerleme oranı kadar artırılır. Ekonomideki gelişmelere bağlı olarak ücretler yeniden belirlenebilir.

Asgari ücret tarifesinde belirtilen miktarların altında ücret alınamaz. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar mevcut tarife hükmü uygulanır
Tasdik ve tasdikten doğan sorumluluk

MADDE 28- Lisanslı emlak müşavirliği şirketlerinin tapu işlemlerine yönelik düzenleyecekleri belgeler ile tasdik edecekleri tapu kayıt suretine ilişkin usul ve esaslar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Kurulca birlikte belirlenerek Kurul tarafından açıklanır.

Tapu kayıt suretleri sorumlu lisanslı emlak müşavirleri tarafından bizzat imzalanır Tasdik de lisans numarasının da yazılması zorunludur. Tapu kayıt suretlerinin doğruluğundan emlak müşavirleri sorumludurlar. Yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere ortaya çıkan Hazine zararından Türk Medeni Kanununun 1007.maddesi gereğince müştereken ve müteselsilin sorumlu olurlar.

Kusurdan doğan sorumluluk

MADDE 29- Medeni Kanunun 1007. Maddesi gereğince, Hazinenin sorumlu olduğu zararların doğmasından Lisanslı emlak müşaviri, emlak komisyoncusu ve şirketin kusuru belirlendiği takdirde komisyoncu, müşavir ve şirket zarara neden olanla birlikte müteselsilin veya şahsen Hazineye karşı sorumlu olup doğacak zararlar için Hazinenin rücu etme hakkı vardır.

Gayrimenkulun devri, ayni ve şahsi hak tesisine ilişkin olarak tapu sicil müdürlüğünün kontrolüne sunmak üzere lisanslı emlak müşavirliği şirketlerince tapu işlemlerine yönelik hazırlanan resmi senet ve tescil istem belgelerinin içeriğinden lisanslı emlak müşavirliği şirketi sorumludur. Tapu sicil müdürlüğü görevlilerinin sorumluluğu söz konusu belgelerdeki tapu kaydının yer alması ve tapu siciline yapılacak tescil ile sınırlıdır.

Sigorta fonu
Madde 30-Lisanslı emlak müşaviri, komisyoncuların ve şirketlerinin faaliyetleri sırasında meydana gelen zararlardan doğan sorumluluk ve yükümlülüklerini karşılamak amacıyla kurul tarafından bir sigorta fonu oluşturulur.

Sigorta fonunun nasıl oluşacağı çalışma usul ve esasları ile kapsamına alacağı zararlar yönetmelikle düzenlenir.

Lisanslı emlak müşavirliği ve komisyonculuğundan ayrılma

MADDE 31- Lisanslı emlak müşaviri veya emlak komisyoncusu iken işini bırakanlar bunu on beş gün içerisinde Kurula bildirmek, Lisans ve kimlik belgesini geri vermekle yükümlüdürler. Bu kişilerin yeniden mesleği icra etmek istemeleri halinde lisans ve kimlik belgeleri Kurul tarafından bu Kanununda belirlenen 5. 6. ve7. Maddesindeki şartları taşımaları halinde yeniden verilir.


Mesleki yükümlülükler ve yetkilerin kullanılması

MADDE 32 -Emlak müşavirleri, komisyoncuları ve şirketleri bunların yanında çalışanlar, yaptıkları hizmetlerden dolayı edindikleri belge ve bilgileri amacı dışında kullanamaz ve açıklayamazlar.

Emlak müşavirleri, komisyoncuları ve şirketleri mesleği gereği veya pazarladıkları taşınmazlarla ilgili ilan ve reklam da bulunabilirler

Tabela veya basılı kâğıtlarında lisanslı emlak müşaviri, emlak komisyoncusu ve şirketi unvanı dışında başkaca sıfat kullanamazlar.

Ancak; mesleğin gereği olarak pazarladıkları taşınmazların nitelikleri ve nicelikleri hakkında yapacakları ilan bu yasak dışındadır.

Denetim
MADDE 33- Emlak müşavirleri, komisyoncuları ve şirketlerin faaliyetleri; bu kanun kapsamında yaptığı işlemlerin hukuka ve mevzuata uygunluk yönünden Kurulca mesleki ilke ve kurallara uygunluk yönünden ilgili meslek odalarınca denetlenir.

Kurulca yapılan denetimler sonucunda, hukuka ve mevzuata aykırı işlemleri tespit edilen lisans sahiplerine, bu işlemlerini hukuka ve mevzuata uygun hale getirmeleri için bir aya kadar süre verilebilir. Bu durum gereği yapılmak üzere ilgili meslek odası ve kurula bildirilir.

Mesleki ilke ve kurallara uygunluk yönünden ilgili meslek odalarınca yapılan denetimler sonucunda verilen cezalar Kurula bildirilir.

Lisansların verilmesi, iptal edilmesi ve sicillerin tutulması ve lisanslı müşavir ve komisyoncularının kuruluş, işleyiş ve her türlü faaliyetlerinin denetimini yaparak uyarma, kınama, lisansın geçici veya sürekli iptali cezalarını vermeye Kurul yetkilidir.

Ceza hükümleri

MADDE 34- Bu Kanunun 34. maddesinde yapılan denetimler sonucunda mevzuata aykırılığı tespit edilenlere fiilleri suç oluşturmadığı takdirde yönetmelikle belirlenecek miktarlarda idari para cezası Kurul tarafından verilir.

İdari para cezaları Kurul tarafından bir fonda toplanır. Fonda biriken paralar sadece lisanslı emlak müşaviri ve komisyoncularının idari, sosyal ve mesleki ihtiyaçları için kullanılır.Bu husus da yönetmelikle düzenleme yapılır.

Lisanssız faaliyette bulunma
Madde 35- Bu kanunun yürürlüğe girmesi ve lisansların verilmesinden sonra, gayrimenkule yönelik bu kanun da tanımlanan hizmetlerin hangi ad altında olursa olsun lisanssız olarak yapılması yasaktır. Yasağa uymayanlar hakkında Yasal işlemler yapılır. Kamu idareleri lisansız faaliyette bulunanların bu Kanunda tanımlanan hizmetlere yönelik taleplerini yerine getiremezler. Lisansız kişilerin taleplerini işleme alan kamu görevlileri hakkında adli ve idari işlemler yapılır.

Kurul ve odalar yukarıdaki fıkraya aykırı davranışları tespit ettiği veya öğrendiği takdirde durumu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek zorundadırlar.


Lisans iptali

MADDE 36-
a) Lisans sahibinin isteği,
b) Lisanslı emlak müşavirliği, emlak komisyoncusu ve şirketi olmak için Kanunda ve Yönetmelikte belirtilen şartların kaybedilmesi veya bu şartları taşımadığının sonradan anlaşılması,





c) 34. maddede yapılan denetimler sonucunda hukuka ve mevzuata aykırı işlemlerin tespit

edilmesi
ç) Mesleki ilke ve kurallara uygun davranılmaması halinde üç kez para cezası verilmiş olması halinde lisanslar Kurulca iptal edilir.

d) İş yerlerinde Faaliyetleri dışında başkaca bir iş yapıldığının tespit edilmesi

e) Lisansın devredilmesi veya Kiraya verildiğinin tespit edilmesi

Meslekte çalıştırılamayacak olanlar

MADDE 37- Lisanslı emlak müşavirleri ve komisyoncuları, bu mesleği yapmaları yasaklananları yanlarında çalıştıramazlar. Bunlarla her ne şekilde olursa olsun mesleki iş birliği yapamazlar.

Yetkili oda

MADDE 38- Bu kanunda oda tarafından yapılması öngörülen görev ve yetkiler lisanslı emlak müşaviri ve komisyoncusunun kayıtlı olduğu oda tarafından yerine getirilir ve kullanılır.

Yönetmelikler

MADDE 39- Bu kanunla ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlar yönetmelikle düzenlenir.

a) Lisanslı Emlak Müşavirliği ,Şirketleri ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu çalışma usul ve esasları,

b) Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Komisyonculuğu sınav, staj, eğitim, ruhsat verilmesi,
c) Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu Kurulunun çalışma usul ve esasları

İlgili Yönetmelikler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 6 ay içinde Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Ticaret Odalarının görüşü alınmak suretiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca müştereken hazırlanarak yürürlüğe konur.

Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak yönetmelikler dışında hukuki düzenlemeler yapmaya Kurul yetkilidir.

Geçici Madde 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kanunun 5.maddesindeki genel şartları taşımakla birlikte İlköğretm mezunları en az 10 yıl, Lise mezunları en az 7 yıl, dört yıllık fakülte ve yüksek 0kul mezunları en az 2 yıldır Bu Kanunun 21 maddesinde belirtilen görevleri fiilen yaptıklarını bağlı bulundukları vergi dairesi veya oda kaydı ile kanıtlamaları ve sınavda başarılı olmaları halinde Lisanslı emlak müşaviri olmaya hak kazanırlar

Geçici Madde 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile ilgili odaya ve vergi dairesine kayıtlı şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyeleri,genel müdürleri ve yardımcıları,pazarlama müdürleri ve limitet şirketi müdürleri ve pazarlamada çalışan elemanlardan , İlköğretm mezunları en az 10 yıl, Lise mezunları en az 7 yıl, dört yıllık fakülte ve yüksek 0kul mezunları en az 2 yıldır fiilen görev yaptıklarını kanıtlayanlar sınav da başarılı olmaları halinde Lisanslı emlak müşaviri olmaya hak kazanırlar.

Geçici Madde 3- Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kanunun 5.maddesindeki genel şartları taşımakla birlikte, bu kanunun 22.maddesinde belirtilen görevleri toplam en az bir yıldır fiilen yaptıklarını bağlı bulundukları vergi dairesi veya oda kaydı ile kanıtlayanlar kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili odaya başvurmaları halinde lisanslı emlak komisyoncusu olmaya hak kazanırlar. Geçici birinci maddenin ikinci paragrafında tanımlanan kişiler bu çalışmalarını bir yıldan bu yana yapmaları halinde başkaca bir şart aranmaksızın Lisanslı emlak Komisyoncusu olmaya hak kazanırlar.

Geçici Madde 4- İlgili devletlerce karşılıklılık şartı sağlanıncaya kadar 19.madde hükmünden faydalanamayan yabancı uyruklu emlak müşavirleri bu kanunun yürürlük tarihini takip eden yılın sonuna kadar işlerine devam edebilirler.

Geçici Madde 5-Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kanunun 25.maddesinde belirtilen görevleri toplam en az dört yıldır fiilen yaptıklarını bağlı bulundukları vergi dairesi veya oda kaydı ile kanıtlayan ticaret şirketleri kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu kanunda ilgili lisanslı emlak müşaviri şirketi olmaya şartlarını sağlamaları halinde lisanslı emlak müşaviri şirketi olmaya hak kazanırlar.
Yürürlük

MADDE 40- Bu kanun yayımı tarihinde itibaren yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 41- Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

HAZIRLAYAN: İSTANBUL TİCARET ODASI 24 NOLU GAYRİMENKUL HİZMETLERİ MESLEK KOMİTESİ

9 Şubat 2010 Salı

Yüksek gerilim hatları, vericiler ve cep telefonları ciddi tehlike saçıyor

Yüksek gerilim hatları, vericiler ve cep telefonları ciddi tehlike saçıyor


İnsan yaşamını kolaylaştırmak için geliştirilen teknoloji ürünü cihaz ve sistemlerin yaydığı elektromanyetik sinyaller, insan sağlığını tehdit ediyor.



Özellikle yüksek gerilim hatları ve radyo-televizyon verici istasyonlarının yakınlarında oturanlar ile trafo merkezlerinde çalışanların sağlığını tehdit eden elektromanyetik dalgalar, günlük yaşamda kullanılan birçok cihazla risk oluşturuyor.

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, pilot il olarak belirlenen İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya, Samsun ve Sakarya'da, elektromanyetik kirlilik konusunda ölçümler yaparak, elde edilen veriler hakkında rapor hazırladı. Yaklaşık 6 aylık bir çalışma sonucu hazırlanan raporda, söz konusu bölgelerdeki yüksek gerilim hatları, trafolar ve baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyon oranları ölçülerek, kayda alındı. Raporda, "Baz istasyonu, cep telefonu, radyo-TV ve telsiz vericileri ile yüksek gerilim hatları nedeniyle yayılan elektromanyetik radyasyonun nükleer radyasyon gibi etkili ve korkunç olmasa da maruz kalan beden üzerinde zaman içinde oluşturacağı etkiler hepimizi korkutmaya devam ediyor." ifadeleri yer alıyor.



Radyasyon yayan cihazlar hangileri?

Televizyon, radyo, telsiz ve telefon vericilerine ait antenler ile evlerde kullanılan televizyon, bilgisayar, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi ve benzeri cihazların elektromanyetik radyasyon yaydığı belirtilen raporda, daha önce yapılan deneylerde, mikrodalgalara yoğun ve uzun süreli maruz kalanların alzheimer, parkinson ve ciddi göz hasarı yaşadığı ifadelerine yer verildi. Dijital cep telefonlarının baş çevresinde mikrodalga darbeleri ürettiği vurgulanan raporda, şu bilgiler yer aldı: "Herhangi bir nedenle her insan vücudunda kansere yol açabilecek özelliğe sahip hasarlı hücreler bulunabilir. Böyle bir insanın bu hasarlı hücrelerinin bir şekilde elektromanyetik alana (bilgisayar, cep telefonu veya elektrikli bir aletten gelen) maruz kalması sonucu vücut bağışıklık sistemi bozularak, kanserin hızlı bir şekilde gelişmesine yol açacağı ifade edilmektedir.

Birçok bilimsel raporda cep telefonlarıyla ilişkili olarak baş ağrısı, endişe, kısa süreli hatırlamada azalma, giderek artan kronik yorgunluk, deri uyuşukluğu, stres, görüş alanında daralma, kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşürücü sağlık sorunları olabileceği belirtilmektedir. Cep telefonları elektromanyetik dalgaları alıp vererek iletişim sağlar. Yani hem radyasyon kaynağı hem de radyasyon alıcısıdır. Cep telefonu konuşması anında radyasyon kafatasından beyine doğru ilerler ve hücrelerle etkileşir.''

Raporda, Bursa ve Samsun'da yerleşim olmayan bölgelere konumlandırılmış olan radyo-TV vericilerine ait değerlendirmeye dikkat çekilerek, şehir içinde oluşturduğu elektromanyetik radyasyon seviyesinin "limitlerin çok altında" kaldığı belirtildi.

İstanbul, Ankara, Sakarya ve Antalya'daki ölçümlerde ise vericilerin yerleşim bölgelerine çok yakın olması dolayısıyla limitlere yakın seviyede kirlilik oluştuğu kaydedilen raporda, Telekomünikasyon Kurumu'nun sürekli denetim yaparak limit değerlerin korunması için çalışma yaptığı vurgulandı. Baz istasyonlarının oluşturduğu kirlilik konusunda ise 6 ilde "birkaç tane dışında" kamuoyunda infial ve endişeye yol açacak seviyede kirlilik olmadığı bildirildi.


Elektromanyetik zararlardan korunma önerileri

Türkiye'de yüksek gerilim hatları ve trafolardan kaynaklanan elektromanyetik radyasyon konusunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığının altı çizilen Sakarya Üniversitesi raporunda, kirlilikten korunma önerileri de sıralandı. Kişilerin söz konusu tehdit karşısında bilinçli olması ve riski ciddiye alması gerektiği bildirilen raporda, korunma yöntemleri şöyle sıralandı:

Cep telefonu kullanımını azaltın. (Elektromanyetik kirlilik kaynakları arasında en fazla risk cep telefonu kullanımı kaynaklıdır.)
Mikrodalga fırın çalışırken
yakınında bulunmayın.
Başınız yatak odasında kablo ve prizlere yakın olacak şekilde uyumayın.
Elektromanyetik dalga yayan herhangi bir cihazın mümkün mertebe uzağında
bulunun.
Çocukların televizyona yakın
oturmasını engelleyin.
Camilerde elektrikle alttan ısıtma sistemlerini önceden çalıştırın. Cemaat cami içindeyken sistemi kapatarak, fişi mutlaka prizden çekin.
Radyasyondan korunmada beslenme önemlidir. Yüksek kalorili, özellikle kızartılmış gıdalar tüketmekten kaçınılmalı. Toksinleri bağlayarak vücudun korunmasında önemli rol oynayan elmadaki "pektin" maddesinin alınması, brokoli, lahana, tere gibi yeşil sebze tüketimi, laktobalit içeren yoğurt çökelek gibi süt ürünleri, korunmaya etki eden faktörlerdendir.
Konutların yüksek gerilim hatlarından en az 100 m uzakta yapılması için gerekli yasal düzenleme yapılmalı.
Bazı yerel yönetimlerin yüksek gerilim hatlarının altına önceden yapmış oldukları yürüme, koşu yolları ve çocuk oyun parkları gibi tesisler iptal edilmeli. Uyarı işaretleri bulunan panolarla halk ikaz edilmeli.
Yerleşim bölgelerinden geçen hatların yer altlarına alınması için proje geliştirilmeli veya güzergah değişiklikleri yapılmalı.
Tehlikenin farkında değiliz

Yüksek gerilim hatları
Yüksek gerilim hatlarının, yakın çevresinde yaşayanlar için kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Hamilelerde sıklıkla düşüklere sebep olduğu, psikolojik rahatsızlıklar verdiği tespit edilmiştir. Arılarda üretkenlik ve bal üretiminde düşüş gözlenmiştir.

Elektrik trafoları
Bodrum katına yerleştirilmiş bir trafonun yaydığı şiddetli manyetik alan nedeniyle 1. katta oturanları ve bitişikteki daireleri sürekli elektromanyetik ışımaya maruz bıraktığı belirlenmiştir. Okul bahçelerindeki trafolar, elektrik iletim hatları mutlaka kaldırılmalı.

Radyo-TV verici antenleri
Bir verici anteni 1.000 tane baz istasyonu gücünde sinyal yayar. Kentlerdeki radyo-TV yayını yapan antenler mutlaka çok yüksek, özel bir kulede toplanmalı ve belirli bir mesafeye kadar yakınlarında kesinlikle yerleşime izin verilmemelidir. ZAMAN

Cep Telefonunun zararları

Çağımızın harika bir iletişim aleti olan fakat aynı zamanda çağımızın vebası olan cep telefonlarından mutlaka ama mutlaka uzak durulmalı,kesinlikle kullanılmamalıdır.Sigara,dumanındaki 2000 çeşit zehir ile insanı nasıl hasta ettiği ve özelliklede kanser ve damar hastalıklarına yol açtığı kesinlikle bilinmektedir.Cep telefonu ise yaydığı elektromanyetik radyasyonla direkt öncelikle beyin hücrelerini tahrip edip öldürmekte,yada bu hücrelerin yapısını bozup büyümesine neden olmaktadırki buda beyin tümörlerinin oluşmasına dahada açıkçası beyin kanserine yakalanmak demektir.Bilim adamları cep telefonunun zararlarının sigaradan daha etkili ve tehlikeli olduğunu kanıtlamışlardır.Bazıları “adam sende avuç içi kadar bir aparat nasıl bir anda sağlığımızı etkileyecekmiş” diyebilirler.Bu takdirde kendilerine benim söyliyeceğim tek şey vardır: YAŞAM ile ÖLÜM arasındaki karar size aittir.İnsanların genetik bir yapısı vardır.Bir hastalıktan ötürü doktora gittiğinizde doktor size sorar:Annende babanda yada dedelerindede yada sülalende herhangi bir kimsede şu şu hastalık varmıydı.diye?Kalıtım yolu ile bazı hastalıklar iki nesil sonra,üç nesil sonra tekrardan amansız bir hastalık olarak kişide kendini gösterebilmektedir.İşte şimdi buna niye değindim?.Şunun için değindim.Bu tip amansız hastalıklar şayet kalıtınm yolu ile kişiye geçmişse ve normal şartlar altında ileri yaşlarda kendini göstermesi gereken bu tip hastalıklar ,CEP TELEFONUnun zamanımızda peynir ekmek gibi sık bir şekilde kullanılması yüzünden,tetiklenmekte ve hastalık bu kere daha genç yaşlara çekilmektedir.Zamanımızda diğer olumsuz çevre faktörlerinin etkisiyle birlikte kanser vakalarında %2000 dolayında artışların olduğu tesbit edilmiştir.Türkiye’de bazı GSM operatörlerinin hazırladığı ve cep telefonunun sağlığa zararının olmadığını belirttiği broşürlere, para karşılığında, konu ile ilgili bir tane bile makalesi olmayan bilim adamlarının imzasının alındığıda bilinmektedir.Cep telefonumuz yoksa varlığımızın da bir anlamının kalmayacağı günlere doğru koşar adım gidiyoruz. Kısa sürede elimiz ayağımız zannettiğimiz bu cihaz sayesinde konuşuyor, yazışıyor, fotoğraf çekiyor, TV izliyor, müzik dinliyor, tansiyonumuzu ölçüyor, haberdar oluyor, hesaplarımızı düzenliyor, ödüyor, harcıyor ve daha pek çok şey yapıyoruz..Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), cep telefonlarından ve baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna almıştır. İşte daha anlaşılır olanı: İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu’ndan: “Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor,demiştir.” çünkü zaman ilerliyor ve kullandığımız teknolojinin uzun vadede görülecek zararları bir bir ortaya çıkmaya başlamıştır: Dünya iletişim devlerinden AT&T için çalışıp cep telefonunun zararının olmadığını söyleyen Dr. George Carlo, şirketten ayrıldıktan sonra,”Laboratuar deneyleri, cep telefonu radyasyonunun genetik şifre bozukluklarına yol açtığını göstermiştir” demektedir.Dünya piyasalarında müthiş bir rant teknolojisine dönüşmüş olan bu cep telefonunun risklerini imalatçı firmalarda bilmelerine rağmen,para için insanların sağlıklarını hiçe saymakta bu yüzden bazı bilim adamlarına verdikleri büyük paralar karşılığında “cep telefonlarının zararı kanıtlanmamıştır yada yoktur”dedirtmektedirler.Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nün hocalarından Prof. Selim Şeker, 25 yılı aşkın zamandır elektromanyetik ve bunun insan üzerindeki etkileri konularında bilimsel çalışmalar yapmış, eserler kaleme almış bir isimdir. Anıl Korkut ise moleküler biyoloji, ve genetik üzerine halen Amerika Colombia Üniversitesi’nde genetik konusunda doktora çalışmalarını sürdüren bir bilim adamıdır. Şeker ve Anıl’ in bilimsel,akademik bir dile boğulmadan, herkesin anlayabileceği bir dil ve üslupla kaleme aldıkları kitap, cep telefonunun sağlığımız üzerindeki zararlarına ilişkin çarpıcı araştırma sonuçlarını, dehşet verici çelişkileri, cep telefonu üreticilerinin cep telefonu lehine destekledikleri bilimsel çalışmaların nasıl fiyasko ile sonuçlandığını gösteren örnekleri, bilim adamlarının ilginç itiraflarını içermektedir. Kanserden beyin tümörüne, yüksek tansiyondan hafıza kaybına, cep telefonunun kısa ve uzun vadede ortaya çıkan ve çıkması olası etkileri açık bir şekilde anlatılmıştır.Bu zararlarıda şu şekilde sıralamışlardır: KISA VADELI ZARARLARI (24 saat)

- Görüş alanında daralma.
- Kalp rahatsızlıkları.
- Kalp pilinin bozulma riski.
- Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
- Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
- Kalıcı işitme bozuklukları.
- Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
- Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
- Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
- Kadınlarda düşük riskinin artması.
- Işitmede geçici aksaklıklar oluşması.
- Kan hücrelerinin bozulması.
- Baş ağrıları ve sersemleme
- Bağışıklık sisteminin bozulması.
UZUN VADELI ZARARLARI (10 yıl)
- Yüksek tansiyon.
- Genetik yapının bozulması.
- Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
- Cilt kanseri.
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.Avrupada bırakın cep telefonlarının zararlarını,evlerde sıva altından giden elektrik tesisatı bile özel manyetik dalga geçirmeyen malzemelerden döşenmektedir.Birde bizdeki durumu düşünün.Evlerin,binaların üzerinden 18 bin volt,20 bin volt elektrik taşıyan elektrik hatları geçmektedir.Hatta dikkat edenler bilir,bu elektrik hatlarına yaklaştığınızda o kalın tellerden cızırdama,çıtırdama seslerini gayet net duyabilirsiniz..Bizde bunu önemsemeyip bu alanlar altında yaşıyan halkın çok büyük bölümü yakın gelecekte hepsi birer kanser hastası adayıdırlar.Ben şahsen bir elektronikçi olarak şimdiye kadar hiç bir surette bir cep telefonu sahibi olmadım,hiç kullanmadım,çoluğuma çocuğumada almadım,kullandırmadım.Eve cep telefonu hiç sokmadım.Bir şekilde resmi yada özel kurumlarda işim olupta bana cep telefonumu sorduklarında benim cep telefonum yok,kullanmıyorum dediğimde ya şaşırıyorlar yada bana belkide acıyorlardır.Esasında ben onlara ölüme yaklaştıkları için,ölüme davetiye çıkardıkları için acıyorumda,onların haberi yok.!!!Herkeze nacizane olarak aman ki aman şu zamanımızın vebasından uzak durmalarını ,mümkünse hiç kullanmamalarını tavsiye ederim.Yoksa yukarıda saydığım nedenlerden dolayı ve yumurta kapıya geldikten sonra herşey için artık çok geç olur……

Yüksek Gerilim

Yüksek Gerilim


“Yüksek Gerilim”, Adalet Ağaoğlu’nun bir kitabının ve bu kitaptaki bir öyküsünün adıdır.

Adalet Ağaoğlu, o güzel edebî anlatımı ile, bir barajdan doğan elektrik akımının, yüksek gerilim hatları ile insana ulaşmasını anlatır.

Bu bağlamda, yüksek gerilim hattının, “yüklendiği öldürücü ve diriltici güç”ün, “milyarda bir gücünden daha çok, ama çok daha azını”, “vinç operatörü Kadir Çiçek’in ot-sap tavanından sarkan yirmibeş mumluk ampulü” ile başka aygıtlara boşaltmasını, basit bir hatada bir insanı yoketmesini dile getirir.

Hem Diriltici Hem Öldürücü Güç

Bugünlerde, güncel olan Yeniboğaziçi’ndeki “yüksek gerilim hattı” konusu, bana Adalet Ağaoğlu’nun bu güzel öyküsünü anımsattı.

Öyküde “öldürücü ve diriltici” gücü olan yüksek gerilim hattının kaç bin voltluk olduğu belirtilmiyor. Ancak (yineleme/tekrar olsa da), “milyarda bir gücünden daha çok, ama çok daha azının” bile dikkatsizlik ve hatayı affetmeyerek bir işçiyi kömür ettiği anlatılıyor.

Oysa ki Yeniboğaziçi’ndeki yüksek gerilim hattı, yüzellibeş bin voltluk olacak. Yani hem “diriltici”, hem de “öldürücü” gücü epeyce yüksek!

“Diriltici” gücüne bir şey demiyoruz. Elbette ki insanımızın ve ülkemizin, “sürdürülebilir” bir ekonomik kalkınma ve daha yüksek bir yaşam standardı için bu “diriltici” güce gereksinimi vardır. Ancak bir gücün, “diriltici” niteliği yanında “öldürücü” niteliği de varsa, yani konu insan, insan sağlığı olunca, yüz kere, bin kere, milyar kere düşünmek gerekmez mi?

Konu güncellik kazanınca merak edip internet ortamında epeyce araştırma yaptım ve dehşete düştüm. Özellikle çocuklarda lösemi ve beyin kanseri riski taşıyan, yani Adalet Ağaoğlu’nun öyküsünde dediği gibi “öldürücü” olan bu yüksek gerilim hatları nasıl oluyor da pervasızca, fütursuzca, gözükara bir anlayışla halka reva görülebiliyor? Bu kadar basiretsiz, kamu sağlığına bu kadar ters bir uygulama nasıl yapılabiliyor?
“Pes” mi desek, “rezalet” mi, yoksa “taammüden insan öldürme girişimi” mi? Hangisi?

Duyulmak İstenmeyen Çığlık

Uygulanmaya çalışılan yüzellibeş bin voltluk yüksek gerilim projesi, binlerce insanımızı etkileyecek! En başta da çocukları!
Buna karşın, duymayan kulaklar için bir çığlık yükseliyor.
Gelin, oğlumun kaleme aldığı, bazı duyarlı kalemlerin kamuoyuna duyurduğu bu “çığlık mektubu”nu birlikte okuyalım:

“Bilindiği gibi, KKTC’nin elektrik altyapısını geliştirme çalışmaları çerçevesinde Gazimağusa Salamis bölgesinde de yüksek gerilim hatları değiştirilmeye başlanmıştır. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndan verilen bilgiye göre, mevcut 66 bin voltluk hatlar yerine, en az dört katı genişliğinde direkler üzerinde 155 bin volt taşınacaktır.

Yüksek gerilim hatlarının güzergahı Yeniboğaziçi köyünün yeni mahallelerinden geçmektedir. Mevcut hattın kaldırılması gerekirken, yeni hattın daha yüksek voltajla, evlerin arasından, çocuk parklarının üzerinden geçirilmesi planlanmaktadır ve bu konudaki çalışmalar son hızla devam etmektedir.

Hükümet yetkilileri ve projede görev alan yetkililer, yüksek gerilim hatlarının insan sağlığı üzerinde hiçbir zararı olmadığını söylemektedirler. Yalan söylemektedirler. Çünkü, yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda çocukluk çağı kanserlerindeki artışın bilimsel olarak gösterilmesi ile tüm bu konudaki araştırmalar US National Academy of Sciences (Amerikan Bilimler Akademisi) tarafından tekrar incelenmiş ve 1996 yılında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan çocuklarda lösemi ve beyin kanseri görülme riskinin diğerlerine göre 1.5 katı fazla olduğu Amerikan Bilimler Akademisi tarafından kabul edilmiştir. Bunun böyle olduğu, yapılacak basit bir araştırmayla öğrenilebilir.

Yüksek değerlerde elektromanyetik alan yaratan yüksek gerilim hatlarının sağlık üzerindeki zararı sadece çocuklarla kalmamaktadır. Benzer oranlarda riskler yetişkinlerde de rapor edilmiştir.

Bunun dışında, bir SİT alanı olan bölgede birçok vatandaşımızın topraklarını kullanma hakkı yasaklanmış ama Devlet söz konusu projeyi hayata geçirmek için, SİT alanı içerisinde üç metrelik direk çukurları açmakta bir sakınca görmemiştir. Diğer bir deyişle, Devlet kendi yasağını bu proje için delmiştir.

Yüksek gerilim hatları yakınında yaşamanın riskini gören ve çocuklarımızla birlikte bu bölgede yaşamak zorunda olan biz bölge halkı, çeşitli eylemlerle bu projeyi durdurmaya çalışıyoruz.

Durum böyle iken, yetkililer gerçekleri gizleyip, yalan söyleyip, projenin devamını sağlamaya çalışmaktadırlar. Projenin bu halini engellemek için eylem yapan biz bölge halkına “Ağzınızla kuş tutsanız, bir şey yapamazsınız. Bu proje böyle bitecek” denmektedir.

Biz bu konudaki mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Konuyu mahkemeye de taşıdık. Yüksek gerilim hattının yerleşim yerimizin dışına çıkarılmasını ve başka bir güzergahtan geçirilmesini talep ediyoruz. Sizleri de insani duyarlılıkla mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.

Saygılarımla,

Günay BOZKURT
Öğretmen”

Haddini Bilmeyen Kim?

1974’ten sonra, benim Güney’de doğduğum Boğaziçi (Aytotro) köyünün insanları topluca Yeniboğaziçi’ne yerleştirildiler. Başka köylerden, Türkiye’den göçmenler de orasını yurt edindiler. Giderek gelişti Yeniboğaziçi! Yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler ve Gazimağusa’nın kent hayatı yerine kırsal yaşamı seven insanları da ev-bark sahibi oldular orada!

Yeniboğaziçi’nin gelişme bölgesinden altmışaltı bin voltluk yüksek gerilim hattı geçmektedir. Buna karşın bu hatların iki yanı tek katlı, iki katlı, çok katlı konutlarla doludur ve bu konutların yapılmasına Devlet izin vermiştir. Evlere hizmet götürmüş, elektrik bağlamıştır. Çatır çatır vergilerini de almış; işlemlerini tamamlayanlara kapı kadar tapu koçanı da vermiştir.

Şimdi aynı Devlet bu konutların burnunun dibinden, (altmışaltı bin volt bile zararlı iken) yüzellibeş bin voltluk “öldürücü” yüksek gerilim hatları geçirmektedir.

Yapılan eylemler, basındaki tepkiler kimsenin kılını kıpırdatmamakta, iş pervasızca sürdürülmekte, üstelik işin başında olanlar, tepki gösterenlere, hakkını arayanlara, “haddinizi bilin” dercesine, “ağzınızla kuş tutsanız, bir şey yapamazsınız” diyebilmektedir.

Üstüne üstlük, bazı Devlet yetkilileri, kapı arkalarında, yüzellibeş bin voltluk yüksek gerilim hatlarının, insan sağlığına zararlı olmadığını söylemektedirler.

Hani Nasrettin Hoca’nın yüz değneklik falaka cezası emri verene, “sen ya sayı bilmiyorsun, ya da hiç dayak yememişsin” demesi gibi geliyor insana bu durum!

Birileri haddini bilmiyor, ama kimler?

Son Olarak

Yapılacak iş bellidir: Halk sağlığını tehdit eden yüksek gerilim hatlarını yeraltına indirmek, ya da konut alanları dışına çıkarmak.(En yakından izlediğimiz Anavatan da öyle yapıyor.)

Ama kimsenin kılı kıpırdamıyor, halkın çığlığı karşısında, inanılmaz bir vurdumduymazlık sergileniyor.

Bu durum karşısında önce, TC Hükümeti’ne ve TC Lefkoşa Bmüyükelçiliği’ne soruyoruz: Türkiye’de, yüksek gerilim hatlarının yeraltına indirilmesi için büyük harcamalar göze alınırken, KKTC’de yeni ve daha öldürücü yüksek gerilim hatlarının konut alanları içinden geçirilmesine gönülleri razı oluyor mu? (Bunu, KKTC’nin hemen hemen tüm yatırım harcamaları TC tarafından karşılandığı ve verilen yardımların kullanılış biçimi TC tarafından saptandığı için soruyorum. Yoksa TC’nin bu konuda yükümlülüğü olmasından değil!)

Bu işin sorumluları olan Devlet’i yönetenlere, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’ına, Bakan’ından Yönetim Kurulu Başkanı’na, Müdür’ünden mühendisine, herkese sesleniyorum:

Çıksınlar televizyonlara!

Açık ve net biçimde, yüzellibeş bin voltluk yüksek gerilim hatlarının insan (ve de özellikle çocuk sağlığına) zarar vermediğini; çocuklarda lösemi ve beyin kanseri riski olmadığını; bu konuda dayandıkları bilimsel verileri; TC Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yalnız 2008 yılında, yüksek gerilim hatlarının yeraltına indirilmesi için neden 300 milyar YTL harcamayı göze aldığını; “Dünya Sağlık Teşkilatı–Elektromanyetik Alan Projesi”nin ne amaçla yürürlüğe konduğunu açıklasınlar!

Sorumluluğu üzerlerine alsınlar! Dünya ve ahret önünde alsınlar!

Eğer çıkmazlarsa!

Eğer bunu yapmazlarsa!

İnanın, aklıma geleni dilim söylemek istemiyor.

Yüksek Gerilim Hatları

Bilindiği üzere ülkemizde elektrik iletim hatları yer üstünde ve km'lerce süren elektrik iletim hatları ile sağlanmaktadır.
Bu hatlardan biride ikamet etmekte olduğumuz sitenin 15m mesafe kadar yanından geçmekte sitemiz 10 katlı olmasına rağmen bu metal yığını direk 14 katlı bina yüksekliğinde ve gücü 380.000kw.
sitemizin inşaatı tamamlanıp insanlar yerleştikten sonra bu direk yanımızda belirdi.
Elekterik idaresinden kaldırılmasını talep ettiğimiz halde, kurumun cevabında;hattın geçeceği güzergahın ilgili kurumlarla yapılan yazışmalarla belirlendiği ve sitemizin yanından geçen hattın belediye kararına istinaden geçirildiği yönünde oldu. Cevap yazıda direğin yüksek olmasının sitemizdeki binaların menfaatine olduğu şeklinde mantığımın almadığı bir cevapla karşılaştık. bununla birlikte etrafımızda çok geniş ve boş arsalar var iken bu hat yanımızdan geçirildi. Aldığım duyuma göre de boş arsalar o zaman karar alan belediye başkanınınmış.
Kendi çapımda yaptığım araştırmada bu tür gerilim hattının insan hayatına zararı konusunda bir bilgiye ulaşamadım. Ama şuda bir gerçek emlak fiyatlarını yarı yarıya etkiliyor.
Site yönetimine sürekli dava açılması şeklinde telkinde bulunmaktayım. Ama onlarıda ikna edemiyorum. Bu sebeple bu konuda olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı varsa site yönetimini ikna ederek profosyonel yardımla dava konusu edilmesini sağlayacağım. Ayrıca bu sorunuma öneride bulunacak, mahkeme kararı gönderecek arkadaşlarada şimdiden teşekkür ederim.


İngiltere;de hükümet tarafından yaptırılan bir bilimsel araştırmada, yüksek gerilim hatlarının yakınlarında yaşayan çocuklarda lösemi (kan kanseri) görülme riskinin yüzde 70 yüksek olduğu ortaya çıktı.

ARAŞTIRMAYI yapan Oxford Üniversitesi #8216;Çocukluk Dönemi Kanserleri Araştırma Grubu;nun ulaştığı sonuçlar, evleri yüksek gerilim hatlarının 200 metre çevresinde bulunan çocuklarda lösemi görülmesi riskinin diğer yerlerde yaşayan çocuklara göre yüzde 70 daha yüksek olduğunu gösterdi. Bilim adamları, bunun nedeni üzerinde kesin bir sonuca varamadıklarını, ;başka etkenlerin de sonuçta etkili olabileceğini; belirtti. Diğer etkenler arasında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan ailelerin refah düzeyinin diğer bölgelerde yaşayanlardan daha düşük olmasının bile yer alabileceği ifade edildi. British Medical Journal dergisinin dünkü sayısında yer alan araştırma, 1962 ile 1995 yılları arasında İngiltere ve Galler;de yaşayan ve 15 yaşın altındayken kanser teşhisi konulan 29 bin 81 çocuğun incelenmesine dayanıyor. Araştırmada, bu çocuklara ait verilerin aynı sayıda, aynı özelliklere sahip sağlıklı kişilerle karşılaştırıldığı kaydediliyor.

1. Elektromanyetik alanların, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri; sadece kanser vakalarıyla sınırlı değildir. Özellikle; insanların ruh sağlıkları üzerinde de olumsuz etkiler yapmaktadır (sinirlilik, uykusuzluk, vs.)

2. Kansere sebep olduğu konusunda, Akdeniz Üniversitesi Onkoloji Bölümü'ne ulaşarak, sorularınıza cevap alabilirsiniz. Benim çok yakın bir arakadaşım burada doktor ve kansere olan etkilerinin, bilimsel çalışmalarda var olduğunu biliyorum.

3. Yüksek Mahkeme'nin, baz istasyonları konusunda vermiş olduğu kararlarda da bahsedildiği gibi; kurulma mevzuata uygun da olsa, doğrudan bir zarar verdiği kanıtlanmasa da, insanların bundan tedirgin olması, davanın kabulü için yeterlidir.

O nedenle;

A. Sayın meslekdaşımın yerinde önerilerine katıldığımı;

B. Toplu hareket etmenin; hem masrafların paylaşılarak azaltılması ve hem de ses getirmesi sebebiyle, süreçte hızlılık sağlayacağını;

C. Yakınından yüksek gerilim hattı geçmesinin, evlerin değerlerinde azalmaya yol açmış da olabileceğini;

bilgilerinize sunarım.

Merhaba,

bundan yaklaşık 35 sene önce bizim oturduğum evin üzerine yüksek gerilim hattı geçilmiş. ben 24 yaşındayım ve doğduğumdan beri bu evde yaşıyorum. Annanem kolan kanserinden vefat etmiş. Nasıl bir sağlık rikiyle yaşamışım siz düşünün 1-1buçuk sene önce de elektrik idaresi yüksek gerilim hattını kendisi (nasıl olduysa) kaldırdı ve yeraltına taşıdı.

Yüksek Gerilimler Hakkında Tübitak'ın Cevabı

Merhaba, üzerinden yüksek gerilim hattının geçtiği bir alanda yaşayan canlıların göreceği zararların neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim. İyi çalışmalar. (Yasemin Tüter)

Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda yüksek gerilim hatlarının oluşturduğu manyetik alanların canlı sağlığına olan etkileri konusunda çok kesin sonuçlar elde edilememiştir. Bu tür alanlara maruz kalmış ve kalmamış canlılarda görülen hastalık riski istatistiksel olarak birçok çalışmada değerlendirilmiştir. Araştırmalar sonucunda bu tür alanların yakınında yaşayan canlıların, özellikle çocukların bazı kanser türleri (özellikle lösemi) ve benzer hastalıklara yakalanma riskinin bu tür alanlara uzak olan canlılara göre daha yüksek olabileceği düşünülmüştür. Fakat bu veriler sadece karşılaştırma verileri olup, kesin kanıtlar ortaya konulamamıştır.

Cep telefonlarının insan sağlığı üzerine etkileri konusunda da bazı iddialar ortaya atılsa da, bu konularda henüz karar verecek yeterli veri bulunamamıştır. Öte yandan, bu alanların tamamen zararsız olduğu da kanıtlanamamıştır. Yani ortada bir sağlık riski ihtimali olabileceği düşünülebilir.

Yüksek gerilim kanser yapıyor

Balıkesir Üniversitesi Bandırma Sağlık Meslek Yüksekokulu ve Bandırma Elektrik ve Elektronikçiler Odası Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen “Elektromanyetik kirlilik,sağlığa etkileri ve korunma yolları” konulu konferans Ticaret Odası toplantı salonunda yapıldı. Konferansa konuşmacı olarak konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.Tunaya Kalkan katıldı.

Konferansta konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.Tunaya Kalkan “ Yüksek gerilim hatlarının beyin tümörü, lösemi ve diğer kanser türlerindeki riski arttırdığı çok önceden saptandı. İsveçli bilim adamları da 1970’li yıllarda, yüksek gerilim hattı altında yaşayan kişilerin risk altında olduğunu ortaya çıkardılar. Artık yüksek gerilim hatlarının bulunduğu yerlerde yerleşime izin verilmiyor. Yüksek gerilim hatları kadar elektrikli ev aletlerinin de vücuda olumsuz etkisi olduğu saptandı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre İstanbul’un yüzde 7’si yüksek gerilim hatlarının altında yaşıyor. Bunları mümkün olduğu kadar kırsal alanda kurmak yada şehir içinde yer altında geçirmek gerekir. Yerleşim, bu hatların en az 50 metre uzağında olmalı. Oysa bizde Levent’teki kanser araştırma merkezinin üstünden bile geçiyor. Biz de tavuk embriyosunda ve farelerde araştırmalar yaptık. Kanser başlangıcı tespit ettik elektromanyetik alan olduğu için bazı hastalıklar yapabilir. Kanser oluşumunu etkileyebilir. Bunun lösemi ağırlıklı olabileceğini tahmin ediyorum. Beyin tümörleri üzerinde de etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda araştırmalar sürüyor. Yüksek gerilim hatlarının bulunduğu bölgede yaşayan insanlar üzerinde yapılan çalışmalar bazı tür kanserlerin manyetik alandan kaynaklandığı ihtimalini güçlendiriyor” dedi.