Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
15 Nisan 2010 Perşembe
Mülkiyet kaç çeşitlidir?
Mülkiyet kaç çeşitlidir?
Mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Tekli mülkiyet (Müstakil mülkiyet)
b-) Ortak mülkiyet
Ortak mülkiyet kaç çeşitlidir?
Ortak mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Müşterek mülkiyet ( Paylı Mülkiyet )
b-) İştirak halinde mülkiyet ( Elbirliği Mülkiyeti )
Müşterek mülkiyette ortakların hisse nispetleri bellidir. İştirak halinde mülkiyette ortakların hisse nispetleri belli değildir.
Ortak mülkiyette hisse satışı mümkün müdür?
Müşterek mülkiyette hisse satışı mümkündür.
Toprak tapusu nedir?
Toprak tapusu bir arazinin veya arsanın tapusu anlamını taşımakla birlikte hatalı olarak halk arasında "kat irtifakı tapusu" için kullanılmaktadır.
Kat irtifakı nedir?
Bir arsanın üzerinde Kat Mülkiyeti Kanunu'na tabi olarak yapılacak bir inşaatın proje tasdikinden sonra kat mülkiyetine geçişe esas olacak şekilde bağımsız bölümlerin tapu kütüğüne kaydı demektir.
Kat mülkiyetine geçişi kimler talep edebilir?
Yapının tamamlanmasından sonra kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi, irtifak hakkı sahiplerinden biri tarafından istenebilir.
Yapının tamamlanması ne zaman gerçekleşebilir?
Yapının tamamlanması iskan izninin alınması ile gerçekleşebilir.
Kat mülkiyeti tesisi için hangi belgeler gerekir?
Kat mülkiyetinin tesisi için şu belgeler gerekir.
a-) Ana gayrımenkulün, dış cepheler ve iç taksimatı, bağımsız bölüm eklenti ve ortak yerlerin ölçüleri açıkça gösterilmek sureti ile bir mimar veya mühendis tarafından yapılan ana gayrımenkulün maliki bütün paydaşları tarafından imzalanan ve içinde gösterilenlerin doğruluğu, belediyece tasdik olunan proje veya çok yapılarda yerleşimlerini gösteren vaziyet ile yapı kullanma belgesi.
b-) Ana gayrımenkulün (yapı veya yapıların) ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösteren en az 13X18 ebadında belediyece tasdikli fotoğraf.
c-) Bağımsız bölümlerin kullanış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28.maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran valilik veya malikleri tarafından imzalanmış bir yönetim planı.
d-) Dilekçe ve arsa paylarını gösterir liste.
Bağımsız bölümlere arsa payları hangi ölçülerde verilir?
Bağımsız bölümlere arsa payları, rayiç değeri ile orantılı olarak verilir.
Bir gayrımenkulün kullanma hakkı ayrılabilir mi?
Evet, kullanma hakkı daha geniş bir ifade ile istifade hakkı ayrılabilir. Buna "intifa hakkı" denir.
İntifa hakkı sahibi bu hakkını devredebilir mi?
İntifa hakkı, ölene kadar yararlanma imkanı tanır. Ancak intifa hakkı sahibi bu hakkını bir başkasına devredemez.
İntifa hakkı miras olarak kalır mı?
İntifa hakkı miras olarak kalmaz. İntifa hakkı, hak sahibinin ölümü ile son bulur. İntifa hakkı, kuru mülkiyet sahibine geri döner.
İntifa hakkı sahibinin hakları nelerdir?
İntifa hakkı sahibi, gayrımenkulün mülkiyetinin veya intifa hakkı devri dışında her türlü istifade hakkına sahiptir.
Kuru mülkiyet sahibinin hakları nelerdir?
Kuru mülkiyet sahibinin gayrımenkulden istifade hakkı yoktur. Ancak kuru mülkiyet olarak ve intifa hakkı devam etmek kaydı ile gayrımenkulün satışı mümkündür.
İntifa hakkının süresi sınırlandırılabilir mi?
Evet, intifa hakkı tesis edilirken belirli bir süre ile sınırlandırılabilir.
İntifa hakkı nasıl tesis edilir?
İntifa hakkı tesisi tapu siciline tescil sureti ile tapu müdürlüğünde yapılır.
İntifa hakkı tesis edilirken, harç ödenir mi?
Evet ödenir. Gayrımenkulün satışı için ödenmesi gereken harcın 2/3'ü nispetinde harç ödenir.
Şuf'a hakkı nedir?
Bir taşınmazın hissedarı, payını diğer paydaşlardan hariç üçüncü kişilere satarsa paydaşlara tanınan "öncelikle alım" hakkıdır.
Önalım (şuf'a) hakkının kullanma süresi nedir?
Tapuda satışın yapıldığının öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay, her halde 10 yıl geçince bu hak kullanılamaz.
İpotek nedir?
Halen mevcut veya ileride mevcut olacak veya doğması muhtemel olan herhangi bir alacağın temini için gayrımenkulun teminat olarak gösterilmesidir.
Gayrımenkul satışlarında karşılanmayan kısım için ne yapılmalıdır?
Satış bedelinin karşılanmayan kısmı için kanuni ipotek tesis edilmelidir.
Kanuni ipoteğin sınırı nedir?
Satış bedeli ile sınırlıdır.
İpotek harcı ne kadardır?
İpotek bedeli üzerinden binde 3.6 tapu harcı ile binde 7.5 oranında damga vergisi ipotek borçlusundan alınır.
İpotek bedeli ödendiği halde alacaklısı tapudan ipoteği sildirmezse ne yapılabilir?
Mahkemeye müracaatla ödediği ispatlanır, terkini yolunda karar alınır.
Hacizli mal satılabilir mi?
Üzerindeki hacizle ve ipotekle yükümlü olarak alan kişi kabul ederse satılabilir.
Mahkemelerce konulan tedbir-ihtiyati tedbire konu mal satılabilir mi?
Tedbirli bir gayrımankul hiçbir suretle satılamaz.
Satın alınan taşınmazda kiracı varsa, alan kişi bunu çıkarabilir mi?
Alanın ihtiyacı varsa veya gayrımenkulü esaslı olarak tamir ve tadil edecekse çıkarma imkanı vardır.
Bu hak ne zaman doğar?
Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin sona ermesi ile.
Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin bitimine altı aydan fazla zaman varsa ne yapılmalı?
Aldıktan itibaren 30 gün içinde kiracının elinde olacak şekilde noterden ihtar çekmeli, bu yere ihtiyacı olduğu belirtilmeli. Bu durumda 6 aydan itibaren de dava açılabilir.
Kira sözleşmesi tapuya şerh edilebilir mi, usulü nedir?
Edilebilir. Kira sözleşmesi tapuda veya noterde mal sahibi huzurunda imzalanmalı. Hususi şartlara, kiracının bu sözleşmeyi tapuya şerh verebileceği yetkisi konulmalı.
Tapuya şerhin faydası nedir?
Gayrımenkul el değiştirirse bile şerh süresi boyunca kiracıya kiraları düzgün ödediği sürece yeni malik çıkaramaz.
6570 sayılı gayrımenkul kiraları hakkındaki yasa nedir?
Belediye sınırları içindeki üstü kapalı yerlerin kiralanmasını düzenleyen yasadır.
Bu yasaya göre başlıca tahliye nedenleri nelerdir?
a-) İhtiyaç
b-) Yazılı tahliye taahhüdü
c-) İki haklı ihtar
d-) Temerrüt
e-) Esaslı surette tamir ve tadilat ile yeniden inşa
f-) Sözleşmeye aykırılık
g-) Konutlar için kiracının aynı şehir belediye sınırları içinde oturabileceği başka bir gayrımenkul olması.
Kimin ihtiyacı için dava açılabilir?
Kendisinin, eşinin ve çocuklarının ihtiyacı için.
Yazılı tahliye taahhüdü nasıl olmalıdır?
Noterden ya da adi yazılı olmalıdır.
Belirtilen günde kiracı çıkmazsa ne yapılmalı?
Otuz gün geçirmeden kiracı aleyhine icra takibi yapılmalıdır.
Kiracı kiracısı bulunduğu yeri başkasına kiraya verebilir mi?
Sözleşmede bu konuda özel olarak yasak getirilmemişse başkasına kiraya verilebilir.
Kiracı kiraladığı yeri kötü kullanırsa ne yapmalı?
Kötü kullanıma son vermesi yolunda ihtar çekilir. Düzelmezse tahliyesi için dava açılır.
Vasiyet nedir?
Bir kimsenin çocukları, eşi, kardeşleri veya ana babasının saklı paylarına dokunulması şartıyla kendi mal varlığı üzerinden yaptığı ölüme bağlı tasarrufa denir.
Vasiyette bulunabilme şartları nedir?
15 yaşını doldurmuş olmak ve temyiz kudretine sahip olmak gerekir.
Vasiyetnamenin şekli şartı nedir?
Vasiyetname resmi şekilde ve iki tanık huzurunda düzenlenebilir. Baştan sona kadar vasiyette bulunanın kendi el yazısıyla hazırlanmış olan ve üzerinde vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün bulunan adi yazılı vasiyetname de geçerlidir. Miras bırakan, ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa sözlü vasiyet yapabilir. Bu durumda vasiyetini eşi, üst soy ve alt soy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, fiil ehliyeti bulunmayanlar ile kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan iki tanığa anlatır. Onlar da vasiyet edenin bu beyanına uygun bir vasiyetname yazma veya yazdırma görevini üstlenirler.
Vasiyette bulunulmayacak saklı pay oranları nedir?
Alt soy için yasal miras payının yarısı dışındakini,
Ana ve babadan her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,
Kardeşlerden her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,
Sağ kalan eş için alt soy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü dışındakini,
Hiçbir mirasçı yoksa miras bırakan mirasın tamamını vasiyet edebilir.
Satış vaadi nedir?
Bir taşınmazın satışının vaadini içeren ve noterde düzenlenen sözleşmedir.
Satış vaadinde dava açma süresi ne kadardır?
Beş yıllık süre ile sınırlıdır. Satış vaadi mülkiyeti nakletmez. Vaade dayanarak devir yapılmazsa, 5 yıl içinde mahkemeden bunu talep etmek gerekir.
Devre mülk hakkı ne demektir.
Mesken olarak kullanılmaya elverişli yapılmış bir yapı veya bağımsız bölümün, ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden, yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak (yararlanma) hakkı olarak kurulmasıdır.
Kat mülkiyeti nedir?
Yapı kullanma izni alınan gayrımenkulün bağımsız bölümlerinin cins, değer ve arsa paylarının tapu kütüğüne tescil edilmesidir. Ana gayrımenkulün kat mülkiyetine dönüştürülmesi için gayrımenkulün maliki veya bütün hissedarlarının bir dilekçe ile tapu müdürlüklerine başvurması gerekir. Bu başvuru üzerine ana gayrımankulün kayıtlı bulunduğu tapu kütüğü sayfasındaki "mülkiyet" hanesine "Bu gayrımenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiş" ibaresi yazılır ve kat mülkiyetine konu olan her bağımsız bölüm tapu kütüğüne tescil edilir.
Kat mülkiyeti kullanma izni alınmış olan gayrımenkullarde kat irtifakı ise henüz yapı yapılmamış ve yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kurulur. Ancak bunun için ruhsat alınmış olması şarttır.
Dış cephe boyanması ruhsata tabi midir?
Doğrama döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması, taşıyıcı unsuru etkilenmeyen diğer tadilatlar da ruhsata tabi değildir.
Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir mi?
Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir. Yapılacak tadilatlar, (oda birleştirmeler veya büyük bir odanın bölünmesi gibi) ruhsata tabi değildir. Ancak bu tür bir tadilatla bağımsız bölümün niteliği değiştirilemez. (Bir dairenin bütün iç
duvarlarını kaldırarak büroya dönüştürme gibi).
Köylerde yaptırılacak inşaatlar ruhsata tabi midir?
Belediye ve mücavir alanların dışında kalan köylerde, sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların yaptıracağı inşaatlar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak muhtarlıktan izin alınması zorunludur.
İmar Kanunu'nun 18'inci maddesindeki arazi ve arsa düzenlenmesi nasıl yapılır?
Yürürlükteki 3194 sayılı İmar Kanunu'nun en önemli maddelerinden olan 18'inci maddenin açıklamasında bir hataya düşmemek için bu maddeyi olduğu gibi buraya almakta yarar vardır.
Madde 18:
İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri, malikleri veya diğer hak sahipleri aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, yeniden imar planına uygun ada ve parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve res?en tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında ?düzenleme ortaklık payı? olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.
(Değişik fıkra: 03/12/2003-5006 S.K./1. md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenleye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığı?na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.
Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.
Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez.
Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
Üzerinde bina bulunan hisseli parsellerde, şüyulanma sadece zemine ait olup, şüyuun giderilmesinde bina bedeli ayrıca dikkate alınır.
Düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapı, ancak bir imar parseli içinde bırakılabilir. Tamamının bir kısmının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen birden fazla imar parseline de rastlayabilir. Hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur.
Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz.
Düzenlenmiş arsalarda bulunan yapılara, ilgili parsel sahiplerinin muvafakatları olmadığı veya plan ve mevzuat hükümlerine göre mahzur bulunduğu takdirde, küçük ölçüdeki zaruri tamirler dışında ilave, değişiklik ve esaslı tamir izni verilemez. Düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde, bu madde hükümlerinin tatbiki mümkün olmayan hallerde imar planı ve yönetmelik hükümlerine göre müstakil inşaata elverişli olan kadastral parelerle plana göre inşaat ruhsatı verilebilir.
Bu maddenin tatbikinde belediye veya valilik, ödeyecekleri kamulaştırma bedeli yerine ilgililerin muvafakatı halinde kamulaştırılması gereken yerlerine karşılık plan ve mevzuat hükümlerine göre yapı yapılması mümkün olan belediye veya valiliğe ait sahalardan yer verebilirler.
Veraset yolu ile intikal eden, Bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.
Kıyı Kanunu'nun kapsamı nedir?
Kıyı Kanunu deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı netliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini koruyarak buralara ait düzenlemeleri ve yapılaşma koşullarını kamu yararını gözeterek düzenlemeye ait esasları kapsar.
Hisseli arazi satılabilir mi?
İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayırma, özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmesi yapılamaz. Ancak hukuken mahsurlu olmakla birlikte hisseli arazi satılabilir.
Hisseli parsele inşaat yapılabilir mi?
Mevzuat yönünden inşaat yapılmasında sakınca olmayan yerlerdeki hisseli parsellerde inşaat yapılabilir. Ancak bunun için bütün hissedarlar tarafından yapılacak inşaata muvafakat ettiklerine dair noterden düzenlenen muvafakatnamenin belediye veya valiliğe verilmesi gerekir.
İMAR MEVZUATI
BELEDİYE İMAR İŞLEMLERİ
Kadastro parseli nedir?
Kadastrosu yapılmış olan yerlerde bir kadastro adası içinde bulunan mülkiyeti tescil edilmiş parsele "kadastro parseli" denir.
İmar parseli nedir?
İmar planı yapılmış olan yerlerde, imar planına göre oluşturulmuş olan imar adaları içerisinde kalan kadastro parsellerinin imar kanunu, imar planı ve yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmiş şeklidir.
Aralarında ne fark vardır?
İmar parselinin oluşması, imar planının yapılmış olması şartına bağlıdır. Yeni imar planına göre oluşur. Bir kadastro parseli imar parseline dönüştüğünde, aynı büyüklüğünü muhafaza edebileceği gibi, imar planı gereği bazen kesintiler uğrayarak (yol, yeşil alan vs. gibi) alanı küçülür. Örneğin 1000 m2'lik bir kadastro parseli, 750 m2'lik imar parseline dönüşür.
Nazım imar planı nedir?
Üst plan karalarına uygun olarak 1/5000 ölçekli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini ulaşım sistemlerini gösteren 1/1000 ölçekli imar planlarının hazırlanmasına esas olan ve raporu ile beraber bir bütün olan plandır.
Uygulama imar planı nedir?
Nazım imar planlarına uygun olarak genellikle 1/1000, bazen 1/500 ölçekli tasdikli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olarak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Bir bölgenin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının tasdiklenerek yürürlüğe girmesi, o bölgede imar faaliyetlerinin yürütülmesinde bir eksikliğin kalmadığı anlamında değerlendirilebilir.
Mücavir alan nedir, hangi alanları kapsar?
Mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyetine verilmiş olan alanlardır. Mücavir alanlar şöyle belirlenir:
Mücavir alana alınması istenen sınırlar Belediye Meclisi ve İl İdare Kurulu kararıyla belirlenir. Bu karar vilayetlerce bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iade etmeye yetkilidir.
Yapı nedir?
Karada veya suda daimi veya geçici olarak yapılan yer altı ve yerüstü inşaatlarını içine alan sabit veya müteharrik tesislerdir. (Köprü, tünel, mendirek, çeşme vs.)
Bina nedir?
Üstü örtülü ve insanların içinde çeşitli amaçlarla barınabileceği, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
İmar planı nedir? Kaç yıl süreyle yapılır?
Bir bölgede imar uygulamasının yapılabilmesi için gerekli olan nazım imar planı (1/5000) ve uygulama imar planından (1/1000, 1/500) meydana gelen çalışmalardır. İmar planlarının süresi yoktur. Bir bölgenin mevcut imar planında tadilat yapıldığı veya yeni bir imar planı yapıldığı takdirde, yeni planın yürürlüğe girmesiyle birlikte önceki plan süresini tamamlamış olur ve yürürlükten kalkar.
İmar durumu nedir?
İlgilisinin talebi üzerine parsel bazında düzenlenen ve o parselde inşaat yapılıp yapılmayacağını, yapılabilecekse hangi şartlarla (büyüklük, yükseklik, bahçe mesafeleri vs.) yapılabileceğini tanımlamak amacıyla düzenlenen belgelerdir.
İmar durumu alabilmek için gerekli belgeler nelerdir ve müracaat nasıl yapılır?
İmar durumu talep edildiği belirtilen dilekçeye, tapu ve çap eklenerek ilgilinin bu müracaatı yapabilmesi için ilgili parselin malik veya hissedarı olmak şarttır.
Yapı ruhsatiyesi nasıl alınır?
Yapı ruhsatiyesi almak için belediye veya valiliklere (Bayındırlık Müdürlükleri) parsel sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye şunlar eklenir;
a-) Tapu
b-) İmar durumu
c-) İnşaat istikamet rölevesi
d-) Gerekliyse kotlu kroki
e-) Mimari proje
f-) Statik proje
g-) Elektrik tesisat projesi
Cephe hattı nedir?
Bir parselde yapılacak yapının yola olan cephesinin yoldan hangi mesafede olacağının imar planı ile belirlenmesidir. Cephe hattından önde yapı yapılmaz.
İrtifak hakkı nedir?
İmar planlarının uygulanması sırasında bir gayrımenkulü kamulaştırmadan o yerin belirli saha, yükseklik ve derinliğindeki kamu yararına kullanma hakkı tesis edilmesidir. (Enerji hattı, telefon, su ve kanalizasyon hattı vs.)
İfraz ve tevhid nedir? Şartları nelerdir?
İmar planları tamamlanmış olan yerlerde, plan şartlarına uygun olmak koşuluyla bir parselin birden fazla parsele dönüştürülmesine ifraz (ayırma) işlemi denir. Tek başına inşaat yapılması mümkün olmayan veya imar planı gereği birleştirilmesi gerektiği belirtilen veya daha uygun inşaat şartları elde etmek amacıyla birden fazla parselin birleştirmesine tevhid (birleştirme) işlemi denir. İfraz ve tevhid işleminin yapılabilmesi için imar planının olması şarttır. Bir parselin ifraz veya tevhid edilip edilmeyeceğine ilişkin kararı belediye encümenleri alır.
Parselasyon nedir?
Büyük bir parselin, imar planı şartlarına uygun olarak birden fazla imar parseline dönüştürülmesi işlemine parselasyon denir. Parselasyon işlemleri belediye encümenlerince tetkik edilerek sonuçlandırılır.
Ruhsat müddeti nedir?
Ruhsat müddeti 5 yıldır. Ancak ruhsat alındığı tarihten itibaren iki yıl içinde inşaata başlanmadığı takdirde veya başlanıp da beş yıl içinde inşaat bitirilmediği takdirde, ruhsat hükümsüz sayılır.
Yapının tescilli eski eser olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Uygulama imar planlarının hazırlanması sırasında, eski eser özelliği gösteren yapılar parsel bazında imar planlarına işlenir. Ancak bunlardan hangilerinin korunması gerekli eski eser olup olmadığına, binaya ilişkin resmi ve rölöve projelerini inceleyerek Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuralları karar verir. Belediyeler bu kararlara uymak zorundadır.
Rölöve projesi, restitüsyon projesi ve restorasyon projesi nedir?
Rölöve projesi : Mevcut bir yapının yerinde alınan ölçülerle mevcut durumunu ortaya koyan proje.
Restitüsyon projesi : Tamamen ve kısmen yok olmuş olan bir yapının eldeki kaynaklara göre (fotoğraf, yapı kalıntısı vs.) eski haline göre projelendirilmesi.
Restorasyon projesi : Eski eser bir yapıyı ilk durumuna getirmesi amacı ile daha önce hazırlanan rölöve projesinden de yararlanarak hazırlanan yenileme projesi.
Eski eser olan yapıya inşaat ruhsatı nasıl alınır?
Öncelikle eski eser yapının hangi grupta yer aldığının belirlenebilmesi için hazırlanan rölöve projesinin maliklerince Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na iletilmesi gerekir. İletilen bu rölöve projesi ve belgeler incelenerek binanın grup tespiti yapılır. Grup tespiti yapılan binanın tapu kütüğünün beyanlar hanesine bu bilgi kaydedilir. Grup tespiti yapılmamış binaların onarım ve yapı esasları belirlenemez ve belediyelerce yapı ruhsatı verilemez. Grup tespiti yapılmış olan eski eser binalar için hazırlanan restorasyonda ruhsat alınmak üzere belediyelere başvurulur. Belediyeler, eski eser parselinde ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait bölge kurulunca verilen kararlarda veya onaylanmış eski eser projelerinde değişiklik yapamazlar. Ancak inşa edilecek yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygunluğunu kontrol ederler.
Yapı kullanma izni nedir?
Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının kullanılması mümkündür. Belli kısımları tamamlandığında bu kısımların kullanılabilmesi için inşaat ruhsatı veren belediye veya valilikler mal sahiplerinin başvurusu üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğunu fen ve sağlık bakımından kullanılmasında mahsur olmadığını tespit ederler. Bir eksiklik bulunmadığı takdirde, yapıya kullanma izni verilir. Belediyeler ve valilikler mal sahiplerinin başvurularını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır. İnşaatın bitme günü, kullanılma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni olmayan yapılar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalandırılmaz.
İmar Planı hangi merciler tarafından onaylanır ve itiraz süresi nedir?
İmar planları,
a-)Nazım imar planı 1/5000
b-) Uygulama imar planı 1/1000 - 1/500 ölçekli planlardır. Belediye sınırları içindeki yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyece yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazları ve planları belediye meclisi 15 gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik (Bayındırlık Müdürlüğü) veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren bir ay süreyle ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır. 3030 sayılı kanun kapsamındaki belediyelerde nazım imar planları yapmaya yaptırmaya ve onaylamaya büyükşehir belediyeleri, uygulama imar planları yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya ise ilçe belediyeleri yetkilidir.
Belediye sınırları ile mücavir alan sınırları dışında kalan bölgelerde inşaat izni hangi merciler tarafından verilir?
Bu bölgelerdeki yapı ruhsatları ve yapı kullanma izinleri, valiliklere bağlı bayındırlık müdürlüklerince verilir. İmar Kanununun 9. maddesine göre bazı özel durumlarda Bayındırlık ve iskan Bakanlığı da İmar Planları hazırlayabilir.
Mevzi imar planı nedir?
İmar planı yapılacak bölgenin tamamının planlanmasının henüz yapılmadığı hallerde veya nazım imar planı yapılmış olup da henüz uygulama imar planının yapılmadığı yerlerde, ilgilisinin müracaatı ve belediye veya valiliğin uygun görmesi ile planlanacak bölgede kısmi olarak yapılan imar planlarıdır. Yapılmaları ve onaylanmaları aynen imar planlarının şartlarına tabidir. Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez. Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
EMLAKÇILIKLA İLGİLİ TERİMLER
EMLAKÇILIKLA İLGİLİ TERİMLER
EMLAK: Mülk ve maldan oluşan emlak kelimesi ev, arsa, bağ, bahçe, tarla, ve arazi gibi taşınmayan malların orta adına denir.
HARİTA: Coğrafya olgularının dağılımını bir plan üzerinde gösteren ölçekli çizimdir.
PAFTA: Büyük haritayı meydana getiren parçaların her birine denir.
ARAZİ: Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan topak parçasına denir
ADA: Belirli yollarla çevrili imar planların meydana getirdiği parsellerin üzerindeki bir arada oluşumuna denir.
MEVZİİ İMAR PLANI: Bir bölgeye mahsus olan ve genel olmayan planlanmış bölgeye denir.
ARSA (imar parseli) İmar planı kapsamında yer alan kullanım şekli ve yapılaşma düzeni belirlenip tamamlanmış arazi parçalarına denir. Arsaların diğer bir ismi ile İmar parseli' dir.
KOORDİNELİ ÇAP : kadastro pafta üzerinde ilgili parselin koordinatlarının bulunduğu vesikaya denir
ROPERLİ KROKİ: İlgili parselin yapılabilmesini sağlayan, gerekli ölçülerin bulunduğu vesikaya denir.
İMAR DURUMU: İmar parselinin boyutlarını, sınırını, imar planında kullanım şeklini ve yapılacak yapının teknik şartlarını belirten belgeye denir.
İFRAZ : Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın birden fazla parsel haline getirilmesidir.
TEVHİD : Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesidir.
KAT KARŞILIĞI ANLAŞMASI: Taraftar arasında şekil, biçim adet (yüzde ) karşılığı bedel ödemeksizin Tapu Sicil Müdürlüğü'nce senet altına temlik şeklidir.
KAT İRTİFAKI : Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak ve yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için, o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat, Mülkiyeti Konunu' na göre kurulan irtifak hakkıdır.
CİNS TASHİHİ; Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazı niteliğinin değiştirerek, bir başka nitelikteki tapu kütüğünde tescil edilmesine denir.
İSKAN: Yapılan yapının bitmesi nedeni ile oturulmak için alınan yapı kullanım izine denir.
DAİRE: Yapılarda aynı çatı altında birden fazla yapılan bölümlerden her birine denir.
KAT MÜLKİYETİ : Tamamlanmış bir yapının kat, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen,depo gibi bölümlerden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanların üzerinde, o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kurulan özel mülkiyet hakkına denir.
AKİT: Tarafların karşılıklı beyanların alındığı resmi senet tanzimine tabi işlemine denir.
SATIŞ VADİ : Taşınmazın satışının bir kimseye vaat edilmesidir. 21- HİSSELİ TAPU : Birden fazla kişinin sahip olduğu belgeye denir.
MÜSTAKİL TAPU : Bir kişinin kendi başına sahip olduğu belgeye denir.
DEVRE MÜLK : Belirli devrelerde kişilerce kullanılarak belirli zaman içinde diğer halk sahiplerine devredilen mekana denir.
GECEKONDU : Hazine arazileri üzerinde izinsiz ve yetkisizce çok kısa sürede yapılan derme çatma kaçak yapılara denir.
VEKALET: Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şeklidir.
VERASET İLAMI : Kanuni varislerin ölenin varisleri olduklarını resmi kayıt evrakları neticesinde kendilerini kanıtlamalı ve ilgili mahkemeden almış oldukları tasdikli belgeye denir.
MİRASIN İNTİKALİ : Ölen bir kimsenin mal varlığı ile alacak ve borçlarının mirasçılarına geçmesine denir.
ŞUFA HAKKI: Hissedarlar arasında birinin üçüncü şahıslara satışında yürürlüğe girme hakkına denir.
ŞERH: Tapu kütüğüne geçici mahiyette olmak bazı şahsi hakların kaydedilmesine denir.
İPOTEK: Alacaktan kalan kısmı için konan şerhe denir.
HACİZ : İhtilaflı işlerden doğan pürüzün çözümü için konulan şerhe denir.
TEDBİR: Emlak ile olan ihtilafın ve alacaktan doğan ihtilafın çözümü için konan şerhe denir.
İZALE-İ ŞUYU: hissedarlar arasında paylaşılmayan emlakın mahkeme yoluyla satışına isteme şekline denir.
İNTİFA HAKKI: Emlakın iradından faydalanma hakkına denir.
KURU MÜLKİYETİ: Emlakta hak sahibi olup tasarruf sağlamayan intifa hakkı ile hareket edebilen terime denir.
İRTİFAK HAKKI: İki emlaktan diğerine geçiş hakkı tesisine denir.
KİRALAMA İŞLEMİ: Taraflarca belirli zaman ve şartlarda anlaşarak sözleşme altına alınan kullanım şekline denir.
EMLAK BEYANI : Şahıs, kurum ve kuruşlarca sahibi olduklarını ispatlayarak bulundukları bölgedeki bağlı oldukları belediyelere makbuz karşılığı verilen belgeye denir.
VERASET BEYANI :Varislerin mahkeme kanalı ile kendilerini ispatlamaları neticesinde menkul ve gayri menkullerini kendi adlarına veya müşterek olarak ilgili daireye beyanda bulunmalarına denir.
376.DİLEKÇE : Vergiden doğan cezaların azaltılması için ilgili daireye verilen yazıya denir.
TAPU VE KADASTROL MÜDÜRLÜKLERİ : Akitli ve akitsiz işlemleri ile arazi, arsa ve binalar üzerinde yapılan değişikleri işleyen, kayda geçen, bunların sicilini tutan devlet dairelerine denir.
HACİZ:Alacaklıya,borçludan alacağını resmi yolla almak.Borçlunun parasına veya malına el koymak.
İPOTEK:Alınan paraya karşılık,bir gayrimenkul üzerine konulan rehin (satılmaz )şartı,alacaklının alacağının garantisi.
TASHİN:Yanlışını düzeltme ,yanlışının yerine doğrusunu koymak.
TAFSİLAT:Ayrıntı
İKTİSAP:Kazanma,edinme,edinim
TEMLİK:Bir hakkın diğer bir kimseye geçirilmesi,mülk sahibi etme,mülk olarak verme.
MÜBADELE:Değiştirme,değiş tokuş
MÜELLİF:Kitap yazan veya hazırlayan,bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse
RE'SEN:Kimseye bağlı olmaksızın,kendi başına,bir şeyi kendi bildiği gibi yapmak,hiç kimseye danışmadan.
DAHL:Müdahale etmek,karıştırmak,tesir etmek,girmek.
DERZ:İki yapı öğesini yatay veya düşey doğrultuda ayıran ve bağlayıcı özellikte başka bir malzeme ile doldurulmuş aralık.
MUHDESAT:Arsa veya arazi üzerinde malikinden başka bir kimse veya paydaşlardan birisi tarafından :yapılan yapı, tesis veya dikilen şeylerin (ağaç,meyve gibi)tümü
ECREMİSİL:Hazine arazilerini işgal edenlerden alınan tazminattır.Alınan vergisidir.Kullanımdaki elde edilen gelir,esas alınarak idarece talep edilen tazminat.
İKSA:Yapı kazılarında,yer altı suyu çıkmayan kuru zeminlerin kendini tutamayıp kayma yapmasına karşı,kazı yüzeylerini desteklemek amacıyla uygulanan sisteme denir.
TEDİYE:Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme ,ödeme yapmak
HUSUMET:Hasım olma durumu ,düşmanlık yada düşmanlığa varacak şekilde arada sorunlar olması.
İŞTİRA:Tek taraflı irade beyanıyla ,bir malı satın almak hakkıdır.Resmi sözleşmeye yada ölüme bağlı tasarrufa dayanmalıdır.
VEFA HAKKI:Taşınmaz malını satmış olan bir kişinin,bedelini vermek süretiyle o malı geri alabilme hakkıdır.
SÜKNA:Bir evde oturmak yada onun bir kısmını işgal etmek hakkıdır.İrtifak hakkı gibi mal sahibinin izniyle oturmalı.
MUVAFAKATNAME:İzin verildiğine ilişkin üzerinde bilgi bulunan yazılı belge.
KOORDİNELİ:İşler arasında düzenlilik veya uyumluluk.
VERASET İLAMI:Sulh hukuk mahkemelerince mirasçıların kimler olduğuna dair belgedir.Mahkemece verilir.
RÖLEVE:Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan ,kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma ,ölçüleme
TEFRİK:Ayırma,ayırt etme,
TERKİN:Tapudaki bir şerhin borcunun ödenmesi halinde şerhin kaldırılması işlemidir.
RUCÜ:Karardan vazgeçme ,cayma
ŞERH:Kazanılmış hakların tapudaki defter ve kütüğe yazılması,tescil edilmesi
APLİKASYON:Projeleri zemine uygulama işlemine denir.
MER'İ:Hükmüne riayet edilen ,uyulan,hükmü geçen ,yürürlükte olan geçerli
MEVZİİ:Bölgesel,yeryer,yerel,lokal
TENKİS:Verilen hakkın geri alınması,noksanlaştırma,azaltma,indirme;
Mesela:Babasından mal kalması gerekirken babasının ona mal vermemesi,ama dava açarak hakkını geri alabilir.Hakkın geri alınmasına denir.
ZİLYETLİK:Bir kimseye,bir taşınmazın sahibi olmaksızın ,ondan yararlanma hakkının verilmesi
ZİLLİYET:Himaye edici olma ,sahibi olsun olmasın ,bir malı elinde bulunduran ve kullanan kişi anlamına gelir.
EŞİK:Kapı boşluğunun altında boydan boya giden ve kapının ayırdığı iki hacmin döşemelerinden biraz yüksekçe olan kısım.
RQD:Kaya kalite indisi,kaya kalite göstergesi,karotta kaya sağlamlık yüzdesi
MPQ: Gerilme değeri
MAGNİTÜD:Yerkabuğunun gerilmesi sonucu,belirli bir derinlikte kırılmasıdır.
TEVZİ:Üleştirmek,dağıtma ,paylaştırma
İRTİFAK:Gayrimenkul sahibinin ,gayrimenkulu başkasının kullanmasına izin vermesi ve mülkiyet hakkını sınırlamasıdır.
ŞUF'A:Ön alım hakkıdır.Ortak mülkiyette hissenin istenmeyen birine itirazıdır.
HAİZ:Bir şeyi olan,elinde bulunduran ,taşıyan ,sahip ,ait
TAHDİD:Sınırlama ,daraltma ,çevreleme,hudutlandırma ,sınırlarını koymak
MUVAZAA:Hileli işlemler hileli satış
TESVİYE:Arazi veya arsa yüzeyinin düzleştirilmesi ,düzeltilmesidir.
MUDİL:Karmaşık ,güç,çetin,
MUADİL:Eşdeğer,denk,eşit,özdeş
MÜMEYYİZ:Ayırtman ,mantıklı(bilinçli)düşünüp karar verebilen kişi.
İKDAŞ:Yol değişikliği ile kalanın arsaya kazandırılmasıdır.
NİRENG:Harita yapımında ,arazide sabit olarak belirlenen noktadır.
POLİGON:Haritacılıkta ,yer kontrol ve ölçü noktalarına verilen isimdir.Yere çakılı boru ,beton,çivi gibi işaretlerdir.
SONDAJ NOKTASI KODU:Deniz seviyesinden olan yükseklik(eş yükselti eğimi)
1.Tarım Arazileri
a) İşlenen Tarım Arazileri
Dünyada kullanılan benzer çalışmalara uygun olarak Bakanlığımız Tarım Arazileri Standartlarını STATIP kapsamında oluşturarak projenin ilk adımı atılmıştır. Tarım arazileri doğal özellikleri veya yapılan iyileştirmeler sonucu geliştirilen tarımsal üretim değeri ve ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurularak dört sınıfa ayrılmıştır.
· Mutlak Tarım Arazileri
· Özel Ürün Arazileri
· Dikili Tarım Arazileri
· Marjinal Tarım Arazileri
Arazi bilgilerinin harita üzerine işlenmesi ve harita ile birlikte iklim, topraklar, topoğrafya, mevcut ve potansiyel kullanım şekilleri, ekimden hasada kadar seçilecek tarımsal teknikler, yetiştiriciliği en uygun bitkisel ürün deseni gibi bilgiler ihtiva eden raporlar hazırlanarak üreticiye ve yatırımcıya sunulacaktır. Bu belirleme ile hem tarımsal üretimin geliştirilmesi hem de tarım dışı amaçlı arazi kullanım planlamalarının temel altlığı oluşturulacaktır.
Mutlak Tarım Arazileri (MT): Bu araziler sulu veya kuru tarım yapılıp yapılmadığına göre SMT veya KMT sembolleri ile gösterilecektir. Öncelikle arazide yapılan etütlerle tesirli toprak derinliği, arazinin genel eğimi ve üzerinde yetiştirilen bitkiler değerlendirilerek MT olup olmadığına karar verilir. Bunun için
Tesirli toprak derinliği en az 50 cm olan Arazinin genel eğimi yörede yıllık ortalama yağış miktarına göre;
Yağış 640 mm den az ise en fazla %3
Yağış 640 mm den fazla ise en fazla % 8 olan
Yöreye adapte olmuş tarımı yapılan her tür bitkinin münavebeye girebildiği ve yöre ortalaması üzerinde ürün alınabilen araziler MT olarak belirlenir.
Ayrıca bu şartları taşımayıp mutlak tarım arazileri içerisinde tarımsal bütünlüğü olan lokal araziler de tarımsal bütünlüğün bozulmaması için MT olarak kabul edilir.
Özellikleri itibariyle Mutlak Tarım Arazisi olsa bile tarımsal bütünlüğü olmadığı için ekonomik olarak tarımsal üretim yapılamayan ve/veya tarım dışı kullanılan araziler içerisinde kalmış 1 hektardan küçük alanlar Mutlak Tartım Arazisi olarak kabul edilmez.
Arazide yapılan etütlerle yukarıda belirtilen arazi özellikleri tespit edildiğinde arazinin tarımsal nitelikleri hakkında yeterince kanaat oluşturulamıyor ve MT olup olmadığına kararı verilemiyorsa; daha ileri bitkisel, hidrolojik, jeolojik, iklim ve topraklarla ilgili etüt ve analizler istenir.
Bu arazilerde kontrolsüz gübre, zirai ilaç ve sulama suyu kullanımından kaynaklanan kirlenme, drenaj gibi arazi bozulmaları, toprak sıkışması, strüktür bozulması, pulluk katı oluşumu ve çeşitli nedenlerle ifraz edilerek parsellerin işletme ekonomisini zayıflatan ve arazi bozulmasını hızlandıran düzeyde küçülmesi gibi sorunlara sıkça rastlanmaktadır. Ülkenin gıda, yem, lif ve tomruk üretiminde önemli yeri olan bu arazilerin tarımsal amaç dışında kullanılması diğer bir sorundur.
Bu arazilerin tarımsal amaçlı kullanımında yukarıda bahsedilen sorunları giderecek şekilde planlanması, gerekli tedbirler alınarak ifraz veya tevhit yapılırken en küçük parselin 1 hektar, eğimin %3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenarın eğime dik olması; ekonomik tarımsal üretim ve arazi bozulmasının önlenmesi açısından önemlidir. Ayrıca ülke ekonomisi ve ekolojik açıdan önemli fonksiyonları olan bu araziler; tarımsal amaçla kullanılmak üzere yasal güvenceye kavuşturulmalı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının zorunlu özel amaçlar için vereceği izinler hariç tarımsal amaç dışında kullanılmamalıdır.
Özel Ürün Araziler (OT):Bu araziler tarımsal üretim için mutlak tarım arazilerinden daha fazla toprak ve topoğrafik sınırlamalara sahiptir. Yöreye adapte olmuş her tür bitkiye münavebede yer verilemez. Sadece arazide bulunan sınırlamalara uyum sağlayan ve/veya münavebeye alındığında arazi bozulmasına neden olmayan bitkilerin tarımı yapılabilir. Özel ürün arazilerinde sulu tarım yapılmadığı zaman ekonomik üretim yapılması çoğunlukla mümkün değildir.
Bu arazilerde drenaj yetersizliği, tuzluluk-alkalilik, fazla eğim, toprak erozyonu gibi çeşitli toprak ve topoğrafik sorunlara rastlanabilir. Bu sorunlar toprak ıslahı, şeritsel ekim, sulu seki gibi yoğun amenajman çalışmalarıyla giderilebileceği gibi bu şartlara dayanıklı bitkilerin tarımı da yapılabilir. Tarımsal amaçlı kullanım planları yapılırken mevcut doğal ve kullanımdan kaynaklanan sorunların birlikte düşünülerek planlanması, ifraz veya tevhit yapılırken en küçük parselin 1 hektar, eğimim % 3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenarın eğime dik olmasına dikkat edilmelidir. Özel ürün arazilerinin yerel ve ülkesel bazda ekolojik ve ekonomik önemi nedeniyle amaç dışı kullanımı Bakanlığın özel amaçlar için vereceği izinler dışında önlenmelidir. Su ürünleri yetiştiriciliği yapılan göl, gölet, havuz, dere ve akar sularda özel ürün arazileri olarak kabul edilir ve OT' sembollerinin sonuna S harfi getirilerek ifade edilir.(OTS)
Dikili Tarım Arazileri (DT):Dikili arazilerin özel ekolojik şartları nedeniyle özel amenajman istekleri olup koruma ve kullanma prensiplerine uyulması gereken alanlardır. Bu arazilerin de yerel ve ülkesel bazda ekolojik ve ekonomik önemi nedeniyle amaç dışı kullanımı Bakanlığın izni ile özel amaçlar dışında söz konusu değildir. Arazilerin ifraz ve tevhidinde en küçük parsel 0,5 hektar, eğimin %3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenar eğime dik olmalıdır.
Marjinal Tarım Arazileri (TA): Bu arazilerin kullanım önceliklerini daha çok yerel ihtiyaçlar belirlediği için kullanım kararlarını yerel otoriteler verebilir. Ülkenin gıda, yem, lif ve tomruk üretiminde diğer arazilere göre daha az önemli olup daha çok yerel ihtiyaçların karşılanmasında ve ekolojik zorunluluktan dolayı tarımsal faaliyetlere tahsis edilirler. Arazi sınırlamaları fazla olduğu için yönetimi zor ve kontrolsüz kullanımlarda arazi bozulmaları oldukça hızlıdır. Koruma, kontrol ve ekonomik tarımsal faaliyet için bu arazilerin ifraz ve tevhidinde en küçük parselin 2 hektar dan büyük ve uzun kenarın eğime dik olması gereklidir.
b) Çayır ve Mera arazileri (Ç-M) Çayır ve meralar 4342 sayılı mera kanunu kapsamında olan yerlerdir. Bu çalışmada 4342 sayılı kanun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın, arazinin doğal yapısına göre halihazır kullanımı esas alınarak belirlenecek, sonuçta mera kanununa göre bu alanların tespit, tahdit ve ıslahı ile ilgili çalışmaların hızlı ve sağlıklı bir şekilde yapılmasına katkı sağlanacaktır. Çayırlar (Ç) meralarda (M) harfi ile haritaya işlenecektir.
2.Orman Arazileri (O): 6831 Sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan yerlerdir.Tamamen orman örtüsü ile veya çalı ve fundalarla kaplı araziler orman arazisi olabilir. Bu çalışmada söz konusu kanun kapsamında olan yerler ve mevcut örtü durumuna bakılarak harita üzerine işlenecektir.
3.Altyapı ve Yerleşim alanları (Y):Yol, kanal, hendek, boru güzergahları, enerji nakil hatları gibi alt yapı tesislerinin geçtiği yerler ile k onut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlarla planlanarak yapılaşmış ve/veya arsa niteliği kazanmış veya kadimden beri bu amaçla kullanılan planı bulunmayan kasaba, belde ve köy yerleşim alanlarıdır. Bu çalışmada yerleşim yeri olan arazinin etrafı çevrilip harita üzerine büyük (Y) harfi ile işaretlenerek gösterilecektir.
4.Özel Koruma Alanları (OK):Tarihi, turistik, biyolojik çeşitlilik ve doğal değeri olduğu için koruma altına alınan arazilerdir. Bu alanlar özel kanunlarla koruma altına alınmış veya geleneksel olarak yukarıda belirtilen amaçlarla korunan yerlerdir.
5.Diğer araziler ( T ):Çıplak kayalıklar, daimi karla kaplı alanlar, buzullar, akarsu yatakları, kuru dere yatakları, kumullar, göl veya su yüzeyleri ile bitkisel üretim için toprağı bulunmayan diğer arazi tipleridir
Mülkiyet kaç çeşitlidir:Mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Tekli mülkiyet (Müstakil mülkiyet)
b-) Ortak mülkiyet
Ortak mülkiyet kaç çeşitlidir:Ortak mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Müşterek mülkiyet ( Paylı Mülkiyet )
b-) İştirak halinde mülkiyet ( Elbirliği Mülkiyeti )Müşterek mülkiyette ortakların hisse nispetleri bellidir. İştirak halinde mülkiyette ortakların hisse nispetleri belli değildir.
Ortak mülkiyette hisse satışı mümkün müdür:Müşterek mülkiyette hisse satışı mümkündür.
Toprak tapusu nedir: Toprak tapusu bir arazinin veya arsanın tapusu anlamını taşımakla birlikte hatalı olarak halk arasında "kat irtifakı tapusu" için kullanılmaktadır.
Kat irtifakı nedir:Bir arsanın üzerinde Kat Mülkiyeti Kanunu'na tabi olarak yapılacak bir inşaatın proje tasdikinden sonra kat mülkiyetine geçişe esas olacak şekilde bağımsız bölümlerin tapu kütüğüne kaydı demektir.
Kat mülkiyetine geçişi kimler talep edebilir:Yapının tamamlanmasından sonra kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi, irtifak hakkı sahiplerinden biri tarafından istenebilir.
Yapının tamamlanması ne zaman gerçekleşebilir:Yapının tamamlanması iskan izninin alınması ile gerçekleşebilir.
Kat mülkiyeti tesisi için hangi belgeler gerekir:Kat mülkiyetinin tesisi için şu belgeler gerekir.
a-) Ana gayrımenkulün, dış cepheler ve iç taksimatı, bağımsız bölüm eklenti ve ortak yerlerin ölçüleri açıkça gösterilmek sureti ile bir mimar veya mühendis tarafından yapılan ana gayrımenkulün maliki bütün paydaşları tarafından imzalanan ve içinde gösterilenlerin doğruluğu, belediyece tasdik olunan proje veya çok yapılarda yerleşimlerini gösteren vaziyet ile yapı kullanma belgesi.
b-) Ana gayrımenkulün (yapı veya yapıların) ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösteren en az 13X18 ebadında belediyece tasdikli fotoğraf.
c-) Bağımsız bölümlerin kullanış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28.maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran valilik veya malikleri tarafından imzalanmış bir yönetim planı.
d-) Dilekçe ve arsa paylarını gösterir liste.
Bağımsız bölümlere arsa payları hangi ölçülerde verilir:Bağımsız bölümlere arsa payları, rayiç değeri ile orantılı olarak verilir.
Bir gayrı menkulün kullanma hakkı ayrılabilir mi:Evet, kullanma hakkı daha geniş bir ifade ile istifade hakkı ayrılabilir. Buna "intifa hakkı" denir.
İntifa hakkı sahibi bu hakkını devredebilir mi: İntifa hakkı, ölene kadar yararlanma imkanı tanır. Ancak intifa hakkı sahibi bu hakkını bir başkasına devredemez.
İntifa hakkı miras olarak kalır mı:İntifa hakkı miras olarak kalmaz. İntifa hakkı, hak sahibinin ölümü ile son bulur. İntifa hakkı, kuru mülkiyet sahibine geri döner.
İntifa hakkı sahibinin hakları nelerdir:İntifa hakkı sahibi, gayrımenkulün mülkiyetinin veya intifa hakkı devri dışında her türlü istifade hakkına sahiptir.
Kuru mülkiyet sahibinin hakları nelerdir:Kuru mülkiyet sahibinin gayrımenkulden istifade hakkı yoktur. Ancak kuru mülkiyet olarak ve intifa hakkı devam etmek kaydı ile gayrımenkulün satışı mümkündür.
İntifa hakkının süresi sınırlandırılabilir mi:Evet, intifa hakkı tesis edilirken belirli bir süre ile sınırlandırılabilir.
İntifa hakkı nasıl tesis edilir:İntifa hakkı tesisi tapu siciline tescil sureti ile tapu müdürlüğünde yapılır.
İntifa hakkı tesis edilirken, harç ödenir mi:Evet ödenir. Gayrımenkulün satışı için ödenmesi gereken harcın 2/3'ü nispetinde harç ödenir.
Şuf'a hakkı nedir:Bir taşınmazın hissedarı, payını diğer paydaşlardan hariç üçüncü kişilere satarsa paydaşlara tanınan "öncelikle alım" hakkıdır.
Önalım (şuf'a) hakkının kullanma süresi nedir:Tapuda satışın yapıldığının öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay, her halde 10 yıl geçince bu hak kullanılamaz.
İpotek nedir:Halen mevcut veya ileride mevcut olacak veya doğması muhtemel olan herhangi bir alacağın temini için gayrımenkul'un teminat olarak gösterilmesidir.
Gayrımenkul satışlarında karşılanmayan kısım için ne yapılmalıdır:Satış bedelinin karşılanmayan kısmı için kanuni ipotek tesis edilmelidir.
Kanuni ipoteğin sınırı nedir:Satış bedeli ile sınırlıdır.
İpotek harcı ne kadardır:İpotek bedeli üzerinden binde 3.6 tapu harcı ile binde 7.5 oranında damga vergisi ipotek borçlusundan alınır.
İpotek bedeli ödendiği halde alacaklısı tapudan ipoteği sildirmezse ne yapılabilir:Mahkemeye müracaatla ödediği ispatlanır, terkini yolunda karar alınır.
Hacizli mal satılabilir mi:Üzerindeki hacizle ve ipotekle yükümlü olarak alan kişi kabul ederse satılabilir.
Mahkemelerce konulan tedbir-ihtiyati tedbire konu mal satılabilir mi:Tedbirli bir gayrımankul hiçbir suretle satılamaz.
Satın alınan taşınmazda kiracı varsa, alan kişi bunu çıkarabilir mi:Alanın ihtiyacı varsa veya gayrımenkulü esaslı olarak tamir ve tadil edecekse çıkarma imkanı vardır.
Bu hak ne zaman doğar:Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin sona ermesi ile.
Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin bitimine altı aydan fazla zaman varsa ne yapılmalı:Aldıktan itibaren 30 gün içinde kiracının elinde olacak şekilde noterden ihtar çekmeli, bu yere ihtiyacı olduğu belirtilmeli. Bu durumda 6 aydan itibaren de dava açılabilir.
Kira sözleşmesi tapuya şerh edilebilir mi, usulü nedir:Edilebilir. Kira sözleşmesi tapuda veya noterde mal sahibi huzurunda imzalanmalı. Hususi şartlara, kiracının bu sözleşmeyi tapuya şerh verebileceği yetkisi konulmalı.
Tapuya şerhin faydası nedir:Gayrımenkul el değiştirirse bile şerh süresi boyunca kiracıya kiraları düzgün ödediği sürece yeni malik çıkaramaz.
6570 sayılı gayrımenkul kiraları hakkındaki yasa nedir:Belediye sınırları içindeki üstü kapalı yerlerin kiralanmasını düzenleyen yasadır.
Bu yasaya göre başlıca tahliye nedenleri nelerdir:
a-) İhtiyaç
b-) Yazılı tahliye taahhüdü
c-) İki haklı ihtar
d-) Temerrüt
e-) Esaslı surette tamir ve tadilat ile yeniden inşa
f-) Sözleşmeye aykırılık
g-) Konutlar için kiracının aynı şehir belediye sınırları içinde oturabileceği başka bir gayrımenkul olması.
Kimin ihtiyacı için dava açılabilir:Kendisinin, eşinin ve çocuklarının ihtiyacı için.
Yazılı tahliye taahhüdü nasıl olmalıdır:Noterden ya da adi yazılı olmalıdır.
Belirtilen günde kiracı çıkmazsa ne yapılmalı:Otuz gün geçirmeden kiracı aleyhine icra takibi yapılmalıdır.
Kiracı kiracısı bulunduğu yeri başkasına kiraya verebilir mi:Sözleşmede bu konuda özel olarak yasak getirilmemişse başkasına kiraya verilebilir.
Kiracı kiraladığı yeri kötü kullanırsa ne yapmalı:Kötü kullanıma son vermesi yolunda ihtar çekilir. Düzelmezse tahliyesi için dava açılır.
Vasiyet nedir:Bir kimsenin çocukları, eşi, kardeşleri veya ana babasının saklı paylarına dokunulması şartıyla kendi mal varlığı üzerinden yaptığı ölüme bağlı tasarrufa denir.
Vasiyette bulunabilme şartları nedir:15 yaşını doldurmuş olmak ve temyiz kudretine sahip olmak gerekir.
Vasiyetnamenin şekli şartı nedir:Vasiyetname resmi şekilde ve iki tanık huzurunda düzenlenebilir. Baştan sona kadar vasiyette bulunanın kendi el yazısıyla hazırlanmış olan ve üzerinde vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün bulunan adi yazılı vasiyetname de geçerlidir. Miras bırakan, ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa sözlü vasiyet yapabilir. Bu durumda vasiyetini eşi, üst soy ve alt soy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, fiil ehliyeti bulunmayanlar ile kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan iki tanığa anlatır. Onlar da vasiyet edenin bu beyanına uygun bir vasiyetname yazma veya yazdırma görevini üstlenirler.
Vasiyette bulunulmayacak saklı pay oranları nedir:Alt soy için yasal miras payının yarısı dışındakini,Ana ve babadan her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,Kardeşlerden her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,Sağ kalan eş için alt soy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü dışındakini,Hiçbir mirasçı yoksa miras bırakan mirasın tamamını vasiyet edebilir.
Satış vaadi nedir:Bir taşınmazın satışının vaadini içeren ve noterde düzenlenen sözleşmedir.
Satış vaadinde dava açma süresi ne kadardır:Beş yıllık süre ile sınırlıdır. Satış vaadi mülkiyeti nakletmez. Vaade dayanarak devir yapılmazsa, 5 yıl içinde mahkemeden bunu talep etmek gerekir.
Devre mülk hakkı ne demektir:Mesken olarak kullanılmaya elverişli yapılmış bir yapı veya bağımsız bölümün, ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden, yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak (yararlanma) hakkı olarak kurulmasıdır.
Kat mülkiyeti nedir:Yapı kullanma izni alınan gayrımenkulün bağımsız bölümlerinin cins, değer ve arsa paylarının tapu kütüğüne tescil edilmesidir. Ana gayrımenkulün kat mülkiyetine dönüştürülmesi için gayrımenkulün maliki veya bütün hissedarlarının bir dilekçe ile tapu müdürlüklerine başvurması gerekir. Bu başvuru üzerine ana gayrımankulün kayıtlı bulunduğu tapu kütüğü sayfasındaki "mülkiyet" hanesine "Bu gayrımenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiş" ibaresi yazılır ve kat mülkiyetine konu olan her bağımsız bölüm tapu kütüğüne tescil edilir. Kat mülkiyeti kullanma izni alınmış olan gayrımenkullerde kat irtifakı ise henüz yapı yapılmamış ve yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kurulur. Ancak bunun için ruhsat alınmış olması şarttır. Köksal Toptan , Türkan Atış Kibar
Dış cephe boyanması ruhsata tabi midir:Doğrama döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması, taşıyıcı unsuru etkilenmeyen diğer tadilatlar da ruhsata tabi değildir.
Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir mi:Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir. Yapılacak tadilatlar, (oda birleştirmeler veya büyük bir odanın bölünmesi gibi) ruhsata tabi değildir. Ancak bu tür bir tadilatla bağımsız bölümün niteliği değiştirilemez. (Bir dairenin bütün iç
duvarlarını kaldırarak büroya dönüştürme gibi).
Köylerde yaptırılacak inşaatlar ruhsata tabi midir:Belediye ve mücavir alanların dışında kalan köylerde, sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların yaptıracağı inşaatlar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak muhtarlıktan izin alınması zorunludur.
İmar Kanunu'nun 18'inci maddesindeki arazi ve arsa düzenlenmesi nasıl yapılır:Yürürlükteki 3194 sayılı İmar Kanunu'nun en önemli maddelerinden olan 18'inci maddenin açıklamasında bir hataya düşmemek için bu maddeyi olduğu gibi buraya almakta yarar vardır.
Madde 18:İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri, malikleri veya diğer hak sahipleri aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, yeniden imar planına uygun ada ve parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve resen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırk'ını geçemez.
(Değişik fıkra: 03/12/2003-5006 S.K./1. md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenleye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığı?na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.
Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.
Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez.
Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
Üzerinde bina bulunan hisseli parsellerde, şüyulanma sadece zemine ait olup, şüyuun giderilmesinde bina bedeli ayrıca dikkate alınır.
Düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapı, ancak bir imar parseli içinde bırakılabilir. Tamamının bir kısmının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen birden fazla imar parseline de rastlayabilir. Hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur.
Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz.
Düzenlenmiş arsalarda bulunan yapılara, ilgili parsel sahiplerinin muvafakatları olmadığı veya plan ve mevzuat hükümlerine göre mahzur bulunduğu takdirde, küçük ölçüdeki zaruri tamirler dışında ilave, değişiklik ve esaslı tamir izni verilemez. Düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde, bu madde hükümlerinin tatbiki mümkün olmayan hallerde imar planı ve yönetmelik hükümlerine göre müstakil inşaata elverişli olan kadastral parelerle plana göre inşaat ruhsatı verilebilir.
Bu maddenin tatbikinde belediye veya valilik, ödeyecekleri kamulaştırma bedeli yerine ilgililerin muvafakatı halinde kamulaştırılması gereken yerlerine karşılık plan ve mevzuat hükümlerine göre yapı yapılması mümkün olan belediye veya valiliğe ait sahalardan yer verebilirler.
Veraset yolu ile intikal eden, Bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.
Kıyı Kanunu'nun kapsamı nedir:Kıyı Kanunu deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı netliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini koruyarak buralara ait düzenlemeleri ve yapılaşma koşullarını kamu yararını gözeterek düzenlemeye ait esasları kapsar.
Hisseli arazi satılabilir mi:İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayırma, özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmesi yapılamaz. Ancak hukuken mahsurlu olmakla birlikte hisseli arazi satılabilir.
Hisseli parsele inşaat yapılabilir mi:Mevzuat yönünden inşaat yapılmasında sakınca olmayan yerlerdeki hisseli parsellerde inşaat yapılabilir. Ancak bunun için bütün hissedarlar tarafından yapılacak inşaata muvafakat ettiklerine dair noterden düzenlenen muvafakatnamenin belediye veya valiliğe verilmesi gerekir.
Kadastro parseli nedir:Kadastrosu yapılmış olan yerlerde bir kadastro adası içinde bulunan mülkiyeti tescil edilmiş parsele "kadastro parseli" denir.
İmar parseli nedir:İmar planı yapılmış olan yerlerde, imar planına göre oluşturulmuş olan imar adaları içerisinde kalan kadastro parsellerinin imar kanunu, imar planı ve yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmiş şeklidir.
Aralarında ne fark vardır:İmar parselinin oluşması, imar planının yapılmış olması şartına bağlıdır. Yeni imar planına göre oluşur. Bir kadastro parseli imar parseline dönüştüğünde, aynı büyüklüğünü muhafaza edebileceği gibi, imar planı gereği bazen kesintiler uğrayarak (yol, yeşil alan vs. gibi) alanı küçülür. Örneğin 1000 m2'lik bir kadastro parseli, 750 m2'lik imar parseline dönüşür.
Nazım imar planı nedir:Üst plan karalarına uygun olarak 1/5000 ölçekli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini ulaşım sistemlerini gösteren 1/1000 ölçekli imar planlarının hazırlanmasına esas olan ve raporu ile beraber bir bütün olan plandır.
Uygulama imar planı nedir:Nazım imar planlarına uygun olarak genellikle 1/1000, bazen 1/500 ölçekli tasdikli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olarak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Bir bölgenin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının tasdiklenerek yürürlüğe girmesi, o bölgede imar faaliyetlerinin yürütülmesinde bir eksikliğin kalmadığı anlamında değerlendirilebilir.
Mücavir alan nedir,hangi alanları kapsar:Mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyetine verilmiş olan alanlardır. Mücavir alanlar şöyle belirlenir:
Mücavir alana alınması istenen sınırlar Belediye Meclisi ve İl İdare Kurulu kararıyla belirlenir. Bu karar vilayetlerce bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iade etmeye yetkilidir.
Yapı nedir:Karada veya suda daimi veya geçici olarak yapılan yer altı ve yerüstü inşaatlarını içine alan sabit veya müteharrik tesislerdir. (Köprü, tünel, mendirek, çeşme vs.)
Bina nedir:Üstü örtülü ve insanların içinde çeşitli amaçlarla barınabileceği, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
İmar planı nedir: Kaç yıl süreyle yapılır:Bir bölgede imar uygulamasının yapılabilmesi için gerekli olan nazım imar planı (1/5000) ve uygulama imar planından (1/1000, 1/500) meydana gelen çalışmalardır. İmar planlarının süresi yoktur. Bir bölgenin mevcut imar planında tadilat yapıldığı veya yeni bir imar planı yapıldığı takdirde, yeni planın yürürlüğe girmesiyle birlikte önceki plan süresini tamamlamış olur ve yürürlükten kalkar.
İmar durumu nedir:İlgilisinin talebi üzerine parsel bazında düzenlenen ve o parselde inşaat yapılıp yapılmayacağını, yapılabilecekse hangi şartlarla (büyüklük, yükseklik, bahçe mesafeleri vs.) yapılabileceğini tanımlamak amacıyla düzenlenen belgelerdir.
İmar durumu alabilmek için gerekli belgeler nelerdir ve müracaat nasıl yapılır:İmar durumu talep edildiği belirtilen dilekçeye, tapu ve çap eklenerek ilgilinin bu müracaatı yapabilmesi için ilgili parselin malik veya hissedarı olmak şarttır.
Yapı ruhsatiyesi nasıl alınır:Yapı ruhsatiyesi almak için belediye veya valiliklere (Bayındırlık Müdürlükleri) parsel sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye şunlar eklenir;
a-) Tapu
b-) İmar durumu
c-) İnşaat istikamet rölevesi
d-) Gerekliyse kotlu kroki
e-) Mimari proje
f-) Statik proje
g-) Elektrik tesisat projesi
Cephe hattı nedir:Bir parselde yapılacak yapının yola olan cephesinin yoldan hangi mesafede olacağının imar planı ile belirlenmesidir. Cephe hattından önde yapı yapılmaz.
İrtifak hakkı nedir:İmar planlarının uygulanması sırasında bir gayrımenkulü kamulaştırmadan o yerin belirli saha, yükseklik ve derinliğindeki kamu yararına kullanma hakkı tesis edilmesidir. (Enerji hattı, telefon, su ve kanalizasyon hattı vs.)
İfraz ve tevhid nedir? Şartları nelerdir:İmar planları tamamlanmış olan yerlerde, plan şartlarına uygun olmak koşuluyla bir parselin birden fazla parsele dönüştürülmesine ifraz (ayırma) işlemi denir. Tek başına inşaat yapılması mümkün olmayan veya imar planı gereği birleştirilmesi gerektiği belirtilen veya daha uygun inşaat şartları elde etmek amacıyla birden fazla parselin birleştirmesine tevhid (birleştirme) işlemi denir. İfraz ve tevhid işleminin yapılabilmesi için imar planının olması şarttır. Bir parselin ifraz veya tevhid edilip edilmeyeceğine ilişkin kararı belediye encümenleri alır.
Parselasyon nedir:Büyük bir parselin, imar planı şartlarına uygun olarak birden fazla imar parseline dönüştürülmesi işlemine parselasyon denir. Parselasyon işlemleri belediye encümenlerince tetkik edilerek sonuçlandırılır.
Ruhsat müddeti nedir:Ruhsat müddeti 5 yıldır. Ancak ruhsat alındığı tarihten itibaren iki yıl içinde inşaata başlanmadığı takdirde veya başlanıp da beş yıl içinde inşaat bitirilmediği takdirde, ruhsat hükümsüz sayılır.
Yapının tescilli eski eser olup olmadığı nasıl anlaşılır:Uygulama imar planlarının hazırlanması sırasında, eski eser özelliği gösteren yapılar parsel bazında imar planlarına işlenir. Ancak bunlardan hangilerinin korunması gerekli eski eser olup olmadığına, binaya ilişkin resmi ve rölöve projelerini inceleyerek Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuralları karar verir. Belediyeler bu kararlara uymak zorundadır.
Rölöve projesi,restitüsyon projesi ve restorasyon projesi nedir:
Röleve projesi : Mevcut bir yapının yerinde alınan ölçülerle mevcut durumunu ortaya koyan proje.
Restitüsyon projesi : Tamamen ve kısmen yok olmuş olan bir yapının eldeki kaynaklara göre (fotoğraf, yapı kalıntısı vs.) eski haline göre projelendirilmesi.
Restorasyon projesi : Eski eser bir yapıyı ilk durumuna getirmesi amacı ile daha önce hazırlanan rölöve projesinden de yararlanarak hazırlanan yenileme projesi.
Eski eser olan yapıya inşaat ruhsatı nasıl alınır:Öncelikle eski eser yapının hangi grupta yer aldığının belirlenebilmesi için hazırlanan rölöve projesinin maliklerince Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na iletilmesi gerekir. İletilen bu rölöve projesi ve belgeler incelenerek binanın grup tespiti yapılır. Grup tespiti yapılan binanın tapu kütüğünün beyanlar hanesine bu bilgi kaydedilir. Grup tespiti yapılmamış binaların onarım ve yapı esasları belirlenemez ve belediyelerce yapı ruhsatı verilemez. Grup tespiti yapılmış olan eski eser binalar için hazırlanan restorasyonda ruhsat alınmak üzere belediyelere başvurulur. Belediyeler, eski eser parselinde ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait bölge kurulunca verilen kararlarda veya onaylanmış eski eser projelerinde değişiklik yapamazlar. Ancak inşa edilecek yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygunluğunu kontrol ederler.
Yapı kullanma izni nedir:Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının kullanılması mümkündür. Belli kısımları tamamlandığında bu kısımların kullanılabilmesi için inşaat ruhsatı veren belediye veya valilikler mal sahiplerinin başvurusu üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğunu fen ve sağlık bakımından kullanılmasında mahsur olmadığını tespit ederler. Bir eksiklik bulunmadığı takdirde, yapıya kullanma izni verilir. Belediyeler ve valilikler mal sahiplerinin başvurularını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır. İnşaatın bitme günü, kullanılma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni olmayan yapılar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalandırılmaz.
İmar Planı hangi merciler tarafından onaylanır ve itiraz süresi nedir:
İmar planları,
a-) Nazım imar planı 1/5000
b-) Uygulama imar planı 1/1000 - 1/500 ölçekli planlardır. Belediye sınırları içindeki yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyece yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazları ve planları belediye meclisi 15 gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik (Bayındırlık Müdürlüğü) veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren bir ay süreyle ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır. 3030 sayılı kanun kapsamındaki belediyelerde nazım imar planları yapmaya yaptırmaya ve onaylamaya büyükşehir belediyeleri, uygulama imar planları yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya ise ilçe belediyeleri yetkilidir.
Belediye sınırları ile mücavir alan sınırları dışında kalan bölgelerde inşaat izni hangi merciler tarafından verilir:Bu bölgelerdeki yapı ruhsatları ve yapı kullanma izinleri, valiliklere bağlı bayındırlık müdürlüklerince verilir. İmar Kanununun 9. maddesine göre bazı özel durumlarda Bayındırlık ve iskan Bakanlığı da İmar Planları hazırlayabilir.
Mevzi imar planı nedir:İmar planı yapılacak bölgenin tamamının planlanmasının henüz yapılmadığı hallerde veya nazım imar planı yapılmış olup da henüz uygulama imar planının yapılmadığı yerlerde, ilgilisinin müracaatı ve belediye veya valiliğin uygun görmesi ile planlanacak bölgede kısmi olarak yapılan imar planlarıdır. Yapılmaları ve onaylanmaları aynen imar planlarının şartlarına tabidir. Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez. Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
EMLAK: Mülk ve maldan oluşan emlak kelimesi ev, arsa, bağ, bahçe, tarla, ve arazi gibi taşınmayan malların orta adına denir.
HARİTA: Coğrafya olgularının dağılımını bir plan üzerinde gösteren ölçekli çizimdir.
PAFTA: Büyük haritayı meydana getiren parçaların her birine denir.
ARAZİ: Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan topak parçasına denir
ADA: Belirli yollarla çevrili imar planların meydana getirdiği parsellerin üzerindeki bir arada oluşumuna denir.
MEVZİİ İMAR PLANI: Bir bölgeye mahsus olan ve genel olmayan planlanmış bölgeye denir.
ARSA (imar parseli) İmar planı kapsamında yer alan kullanım şekli ve yapılaşma düzeni belirlenip tamamlanmış arazi parçalarına denir. Arsaların diğer bir ismi ile İmar parseli' dir.
KOORDİNELİ ÇAP : kadastro pafta üzerinde ilgili parselin koordinatlarının bulunduğu vesikaya denir
ROPERLİ KROKİ: İlgili parselin yapılabilmesini sağlayan, gerekli ölçülerin bulunduğu vesikaya denir.
İMAR DURUMU: İmar parselinin boyutlarını, sınırını, imar planında kullanım şeklini ve yapılacak yapının teknik şartlarını belirten belgeye denir.
İFRAZ : Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın birden fazla parsel haline getirilmesidir.
TEVHİD : Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesidir.
KAT KARŞILIĞI ANLAŞMASI: Taraftar arasında şekil, biçim adet (yüzde ) karşılığı bedel ödemeksizin Tapu Sicil Müdürlüğü'nce senet altına temlik şeklidir.
KAT İRTİFAKI : Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak ve yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için, o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat, Mülkiyeti Konunu' na göre kurulan irtifak hakkıdır.
CİNS TASHİHİ; Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazı niteliğinin değiştirerek, bir başka nitelikteki tapu kütüğünde tescil edilmesine denir.
İSKAN: Yapılan yapının bitmesi nedeni ile oturulmak için alınan yapı kullanım izine denir.
DAİRE: Yapılarda aynı çatı altında birden fazla yapılan bölümlerden her birine denir.
KAT MÜLKİYETİ : Tamamlanmış bir yapının kat, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen,depo gibi bölümlerden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanların üzerinde, o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kurulan özel mülkiyet hakkına denir.
AKİT: Tarafların karşılıklı beyanların alındığı resmi senet tanzimine tabi işlemine denir.
SATIŞ VADİ : Taşınmazın satışının bir kimseye vaat edilmesidir. 21- HİSSELİ TAPU : Birden fazla kişinin sahip olduğu belgeye denir.
MÜSTAKİL TAPU : Bir kişinin kendi başına sahip olduğu belgeye denir.
DEVRE MÜLK : Belirli devrelerde kişilerce kullanılarak belirli zaman içinde diğer halk sahiplerine devredilen mekana denir.
GECEKONDU : Hazine arazileri üzerinde izinsiz ve yetkisizce çok kısa sürede yapılan derme çatma kaçak yapılara denir.
VEKALET: Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şeklidir.
VERASET İLAMI : Kanuni varislerin ölenin varisleri olduklarını resmi kayıt evrakları neticesinde kendilerini kanıtlamalı ve ilgili mahkemeden almış oldukları tasdikli belgeye denir.
MİRASIN İNTİKALİ : Ölen bir kimsenin mal varlığı ile alacak ve borçlarının mirasçılarına geçmesine denir.
ŞUFA HAKKI: Hissedarlar arasında birinin üçüncü şahıslara satışında yürürlüğe girme hakkına denir.
ŞERH: Tapu kütüğüne geçici mahiyette olmak bazı şahsi hakların kaydedilmesine denir.
İPOTEK: Alacaktan kalan kısmı için konan şerhe denir.
HACİZ : İhtilaflı işlerden doğan pürüzün çözümü için konulan şerhe denir.
TEDBİR: Emlak ile olan ihtilafın ve alacaktan doğan ihtilafın çözümü için konan şerhe denir.
İZALE-İ ŞUYU: hissedarlar arasında paylaşılmayan emlakın mahkeme yoluyla satışına isteme şekline denir.
İNTİFA HAKKI: Emlakın iradından faydalanma hakkına denir.
KURU MÜLKİYETİ: Emlakta hak sahibi olup tasarruf sağlamayan intifa hakkı ile hareket edebilen terime denir.
İRTİFAK HAKKI: İki emlaktan diğerine geçiş hakkı tesisine denir.
KİRALAMA İŞLEMİ: Taraflarca belirli zaman ve şartlarda anlaşarak sözleşme altına alınan kullanım şekline denir.
EMLAK BEYANI : Şahıs, kurum ve kuruşlarca sahibi olduklarını ispatlayarak bulundukları bölgedeki bağlı oldukları belediyelere makbuz karşılığı verilen belgeye denir.
VERASET BEYANI :Varislerin mahkeme kanalı ile kendilerini ispatlamaları neticesinde menkul ve gayri menkullerini kendi adlarına veya müşterek olarak ilgili daireye beyanda bulunmalarına denir.
376.DİLEKÇE : Vergiden doğan cezaların azaltılması için ilgili daireye verilen yazıya denir.
TAPU VE KADASTROL MÜDÜRLÜKLERİ : Akitli ve akitsiz işlemleri ile arazi, arsa ve binalar üzerinde yapılan değişikleri işleyen, kayda geçen, bunların sicilini tutan devlet dairelerine denir.
HACİZ:Alacaklıya,borçludan alacağını resmi yolla almak.Borçlunun parasına veya malına el koymak.
İPOTEK:Alınan paraya karşılık,bir gayrimenkul üzerine konulan rehin (satılmaz )şartı,alacaklının alacağının garantisi.
TASHİN:Yanlışını düzeltme ,yanlışının yerine doğrusunu koymak.
TAFSİLAT:Ayrıntı
İKTİSAP:Kazanma,edinme,edinim
TEMLİK:Bir hakkın diğer bir kimseye geçirilmesi,mülk sahibi etme,mülk olarak verme.
MÜBADELE:Değiştirme,değiş tokuş
MÜELLİF:Kitap yazan veya hazırlayan,bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse
RE'SEN:Kimseye bağlı olmaksızın,kendi başına,bir şeyi kendi bildiği gibi yapmak,hiç kimseye danışmadan.
DAHL:Müdahale etmek,karıştırmak,tesir etmek,girmek.
DERZ:İki yapı öğesini yatay veya düşey doğrultuda ayıran ve bağlayıcı özellikte başka bir malzeme ile doldurulmuş aralık.
MUHDESAT:Arsa veya arazi üzerinde malikinden başka bir kimse veya paydaşlardan birisi tarafından :yapılan yapı, tesis veya dikilen şeylerin (ağaç,meyve gibi)tümü
ECREMİSİL:Hazine arazilerini işgal edenlerden alınan tazminattır.Alınan vergisidir.Kullanımdaki elde edilen gelir,esas alınarak idarece talep edilen tazminat.
İKSA:Yapı kazılarında,yer altı suyu çıkmayan kuru zeminlerin kendini tutamayıp kayma yapmasına karşı,kazı yüzeylerini desteklemek amacıyla uygulanan sisteme denir.
TEDİYE:Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme ,ödeme yapmak
HUSUMET:Hasım olma durumu ,düşmanlık yada düşmanlığa varacak şekilde arada sorunlar olması.
İŞTİRA:Tek taraflı irade beyanıyla ,bir malı satın almak hakkıdır.Resmi sözleşmeye yada ölüme bağlı tasarrufa dayanmalıdır.
VEFA HAKKI:Taşınmaz malını satmış olan bir kişinin,bedelini vermek süretiyle o malı geri alabilme hakkıdır.
SÜKNA:Bir evde oturmak yada onun bir kısmını işgal etmek hakkıdır.İrtifak hakkı gibi mal sahibinin izniyle oturmalı.
MUVAFAKATNAME:İzin verildiğine ilişkin üzerinde bilgi bulunan yazılı belge.
KOORDİNELİ:İşler arasında düzenlilik veya uyumluluk.
VERASET İLAMI:Sulh hukuk mahkemelerince mirasçıların kimler olduğuna dair belgedir.Mahkemece verilir.
RÖLEVE:Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan ,kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma ,ölçüleme
TEFRİK:Ayırma,ayırt etme,
TERKİN:Tapudaki bir şerhin borcunun ödenmesi halinde şerhin kaldırılması işlemidir.
RUCÜ:Karardan vazgeçme ,cayma
ŞERH:Kazanılmış hakların tapudaki defter ve kütüğe yazılması,tescil edilmesi
APLİKASYON:Projeleri zemine uygulama işlemine denir.
MER'İ:Hükmüne riayet edilen ,uyulan,hükmü geçen ,yürürlükte olan geçerli
MEVZİİ:Bölgesel,yeryer,yerel,lokal
TENKİS:Verilen hakkın geri alınması,noksanlaştırma,azaltma,indirme;
Mesela:Babasından mal kalması gerekirken babasının ona mal vermemesi,ama dava açarak hakkını geri alabilir.Hakkın geri alınmasına denir.
ZİLYETLİK:Bir kimseye,bir taşınmazın sahibi olmaksızın ,ondan yararlanma hakkının verilmesi
ZİLLİYET:Himaye edici olma ,sahibi olsun olmasın ,bir malı elinde bulunduran ve kullanan kişi anlamına gelir.
EŞİK:Kapı boşluğunun altında boydan boya giden ve kapının ayırdığı iki hacmin döşemelerinden biraz yüksekçe olan kısım.
RQD:Kaya kalite indisi,kaya kalite göstergesi,karotta kaya sağlamlık yüzdesi
MPQ: Gerilme değeri
MAGNİTÜD:Yerkabuğunun gerilmesi sonucu,belirli bir derinlikte kırılmasıdır.
TEVZİ:Üleştirmek,dağıtma ,paylaştırma
İRTİFAK:Gayrimenkul sahibinin ,gayrimenkulu başkasının kullanmasına izin vermesi ve mülkiyet hakkını sınırlamasıdır.
ŞUF'A:Ön alım hakkıdır.Ortak mülkiyette hissenin istenmeyen birine itirazıdır.
HAİZ:Bir şeyi olan,elinde bulunduran ,taşıyan ,sahip ,ait
TAHDİD:Sınırlama ,daraltma ,çevreleme,hudutlandırma ,sınırlarını koymak
MUVAZAA:Hileli işlemler hileli satış
TESVİYE:Arazi veya arsa yüzeyinin düzleştirilmesi ,düzeltilmesidir.
MUDİL:Karmaşık ,güç,çetin,
MUADİL:Eşdeğer,denk,eşit,özdeş
MÜMEYYİZ:Ayırtman ,mantıklı(bilinçli)düşünüp karar verebilen kişi.
İKDAŞ:Yol değişikliği ile kalanın arsaya kazandırılmasıdır.
NİRENG:Harita yapımında ,arazide sabit olarak belirlenen noktadır.
POLİGON:Haritacılıkta ,yer kontrol ve ölçü noktalarına verilen isimdir.Yere çakılı boru ,beton,çivi gibi işaretlerdir.
SONDAJ NOKTASI KODU:Deniz seviyesinden olan yükseklik(eş yükselti eğimi)
1.Tarım Arazileri
a) İşlenen Tarım Arazileri
Dünyada kullanılan benzer çalışmalara uygun olarak Bakanlığımız Tarım Arazileri Standartlarını STATIP kapsamında oluşturarak projenin ilk adımı atılmıştır. Tarım arazileri doğal özellikleri veya yapılan iyileştirmeler sonucu geliştirilen tarımsal üretim değeri ve ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurularak dört sınıfa ayrılmıştır.
· Mutlak Tarım Arazileri
· Özel Ürün Arazileri
· Dikili Tarım Arazileri
· Marjinal Tarım Arazileri
Arazi bilgilerinin harita üzerine işlenmesi ve harita ile birlikte iklim, topraklar, topoğrafya, mevcut ve potansiyel kullanım şekilleri, ekimden hasada kadar seçilecek tarımsal teknikler, yetiştiriciliği en uygun bitkisel ürün deseni gibi bilgiler ihtiva eden raporlar hazırlanarak üreticiye ve yatırımcıya sunulacaktır. Bu belirleme ile hem tarımsal üretimin geliştirilmesi hem de tarım dışı amaçlı arazi kullanım planlamalarının temel altlığı oluşturulacaktır.
Mutlak Tarım Arazileri (MT): Bu araziler sulu veya kuru tarım yapılıp yapılmadığına göre SMT veya KMT sembolleri ile gösterilecektir. Öncelikle arazide yapılan etütlerle tesirli toprak derinliği, arazinin genel eğimi ve üzerinde yetiştirilen bitkiler değerlendirilerek MT olup olmadığına karar verilir. Bunun için
Tesirli toprak derinliği en az 50 cm olan Arazinin genel eğimi yörede yıllık ortalama yağış miktarına göre;
Yağış 640 mm den az ise en fazla %3
Yağış 640 mm den fazla ise en fazla % 8 olan
Yöreye adapte olmuş tarımı yapılan her tür bitkinin münavebeye girebildiği ve yöre ortalaması üzerinde ürün alınabilen araziler MT olarak belirlenir.
Ayrıca bu şartları taşımayıp mutlak tarım arazileri içerisinde tarımsal bütünlüğü olan lokal araziler de tarımsal bütünlüğün bozulmaması için MT olarak kabul edilir.
Özellikleri itibariyle Mutlak Tarım Arazisi olsa bile tarımsal bütünlüğü olmadığı için ekonomik olarak tarımsal üretim yapılamayan ve/veya tarım dışı kullanılan araziler içerisinde kalmış 1 hektardan küçük alanlar Mutlak Tartım Arazisi olarak kabul edilmez.
Arazide yapılan etütlerle yukarıda belirtilen arazi özellikleri tespit edildiğinde arazinin tarımsal nitelikleri hakkında yeterince kanaat oluşturulamıyor ve MT olup olmadığına kararı verilemiyorsa; daha ileri bitkisel, hidrolojik, jeolojik, iklim ve topraklarla ilgili etüt ve analizler istenir.
Bu arazilerde kontrolsüz gübre, zirai ilaç ve sulama suyu kullanımından kaynaklanan kirlenme, drenaj gibi arazi bozulmaları, toprak sıkışması, strüktür bozulması, pulluk katı oluşumu ve çeşitli nedenlerle ifraz edilerek parsellerin işletme ekonomisini zayıflatan ve arazi bozulmasını hızlandıran düzeyde küçülmesi gibi sorunlara sıkça rastlanmaktadır. Ülkenin gıda, yem, lif ve tomruk üretiminde önemli yeri olan bu arazilerin tarımsal amaç dışında kullanılması diğer bir sorundur.
Bu arazilerin tarımsal amaçlı kullanımında yukarıda bahsedilen sorunları giderecek şekilde planlanması, gerekli tedbirler alınarak ifraz veya tevhit yapılırken en küçük parselin 1 hektar, eğimin %3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenarın eğime dik olması; ekonomik tarımsal üretim ve arazi bozulmasının önlenmesi açısından önemlidir. Ayrıca ülke ekonomisi ve ekolojik açıdan önemli fonksiyonları olan bu araziler; tarımsal amaçla kullanılmak üzere yasal güvenceye kavuşturulmalı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının zorunlu özel amaçlar için vereceği izinler hariç tarımsal amaç dışında kullanılmamalıdır.
Özel Ürün Araziler (OT):Bu araziler tarımsal üretim için mutlak tarım arazilerinden daha fazla toprak ve topoğrafik sınırlamalara sahiptir. Yöreye adapte olmuş her tür bitkiye münavebede yer verilemez. Sadece arazide bulunan sınırlamalara uyum sağlayan ve/veya münavebeye alındığında arazi bozulmasına neden olmayan bitkilerin tarımı yapılabilir. Özel ürün arazilerinde sulu tarım yapılmadığı zaman ekonomik üretim yapılması çoğunlukla mümkün değildir.
Bu arazilerde drenaj yetersizliği, tuzluluk-alkalilik, fazla eğim, toprak erozyonu gibi çeşitli toprak ve topoğrafik sorunlara rastlanabilir. Bu sorunlar toprak ıslahı, şeritsel ekim, sulu seki gibi yoğun amenajman çalışmalarıyla giderilebileceği gibi bu şartlara dayanıklı bitkilerin tarımı da yapılabilir. Tarımsal amaçlı kullanım planları yapılırken mevcut doğal ve kullanımdan kaynaklanan sorunların birlikte düşünülerek planlanması, ifraz veya tevhit yapılırken en küçük parselin 1 hektar, eğimim % 3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenarın eğime dik olmasına dikkat edilmelidir. Özel ürün arazilerinin yerel ve ülkesel bazda ekolojik ve ekonomik önemi nedeniyle amaç dışı kullanımı Bakanlığın özel amaçlar için vereceği izinler dışında önlenmelidir. Su ürünleri yetiştiriciliği yapılan göl, gölet, havuz, dere ve akar sularda özel ürün arazileri olarak kabul edilir ve OT' sembollerinin sonuna S harfi getirilerek ifade edilir.(OTS)
Dikili Tarım Arazileri (DT):Dikili arazilerin özel ekolojik şartları nedeniyle özel amenajman istekleri olup koruma ve kullanma prensiplerine uyulması gereken alanlardır. Bu arazilerin de yerel ve ülkesel bazda ekolojik ve ekonomik önemi nedeniyle amaç dışı kullanımı Bakanlığın izni ile özel amaçlar dışında söz konusu değildir. Arazilerin ifraz ve tevhidinde en küçük parsel 0,5 hektar, eğimin %3 ten fazla olduğu yerlerde uzun kenar eğime dik olmalıdır.
Marjinal Tarım Arazileri (TA): Bu arazilerin kullanım önceliklerini daha çok yerel ihtiyaçlar belirlediği için kullanım kararlarını yerel otoriteler verebilir. Ülkenin gıda, yem, lif ve tomruk üretiminde diğer arazilere göre daha az önemli olup daha çok yerel ihtiyaçların karşılanmasında ve ekolojik zorunluluktan dolayı tarımsal faaliyetlere tahsis edilirler. Arazi sınırlamaları fazla olduğu için yönetimi zor ve kontrolsüz kullanımlarda arazi bozulmaları oldukça hızlıdır. Koruma, kontrol ve ekonomik tarımsal faaliyet için bu arazilerin ifraz ve tevhidinde en küçük parselin 2 hektar dan büyük ve uzun kenarın eğime dik olması gereklidir.
b) Çayır ve Mera arazileri (Ç-M) Çayır ve meralar 4342 sayılı mera kanunu kapsamında olan yerlerdir. Bu çalışmada 4342 sayılı kanun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın, arazinin doğal yapısına göre halihazır kullanımı esas alınarak belirlenecek, sonuçta mera kanununa göre bu alanların tespit, tahdit ve ıslahı ile ilgili çalışmaların hızlı ve sağlıklı bir şekilde yapılmasına katkı sağlanacaktır. Çayırlar (Ç) meralarda (M) harfi ile haritaya işlenecektir.
2.Orman Arazileri (O): 6831 Sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan yerlerdir.Tamamen orman örtüsü ile veya çalı ve fundalarla kaplı araziler orman arazisi olabilir. Bu çalışmada söz konusu kanun kapsamında olan yerler ve mevcut örtü durumuna bakılarak harita üzerine işlenecektir.
3.Altyapı ve Yerleşim alanları (Y):Yol, kanal, hendek, boru güzergahları, enerji nakil hatları gibi alt yapı tesislerinin geçtiği yerler ile k onut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlarla planlanarak yapılaşmış ve/veya arsa niteliği kazanmış veya kadimden beri bu amaçla kullanılan planı bulunmayan kasaba, belde ve köy yerleşim alanlarıdır. Bu çalışmada yerleşim yeri olan arazinin etrafı çevrilip harita üzerine büyük (Y) harfi ile işaretlenerek gösterilecektir.
4.Özel Koruma Alanları (OK):Tarihi, turistik, biyolojik çeşitlilik ve doğal değeri olduğu için koruma altına alınan arazilerdir. Bu alanlar özel kanunlarla koruma altına alınmış veya geleneksel olarak yukarıda belirtilen amaçlarla korunan yerlerdir.
5.Diğer araziler ( T ):Çıplak kayalıklar, daimi karla kaplı alanlar, buzullar, akarsu yatakları, kuru dere yatakları, kumullar, göl veya su yüzeyleri ile bitkisel üretim için toprağı bulunmayan diğer arazi tipleridir
Mülkiyet kaç çeşitlidir:Mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Tekli mülkiyet (Müstakil mülkiyet)
b-) Ortak mülkiyet
Ortak mülkiyet kaç çeşitlidir:Ortak mülkiyet iki çeşitlidir.
a-) Müşterek mülkiyet ( Paylı Mülkiyet )
b-) İştirak halinde mülkiyet ( Elbirliği Mülkiyeti )Müşterek mülkiyette ortakların hisse nispetleri bellidir. İştirak halinde mülkiyette ortakların hisse nispetleri belli değildir.
Ortak mülkiyette hisse satışı mümkün müdür:Müşterek mülkiyette hisse satışı mümkündür.
Toprak tapusu nedir: Toprak tapusu bir arazinin veya arsanın tapusu anlamını taşımakla birlikte hatalı olarak halk arasında "kat irtifakı tapusu" için kullanılmaktadır.
Kat irtifakı nedir:Bir arsanın üzerinde Kat Mülkiyeti Kanunu'na tabi olarak yapılacak bir inşaatın proje tasdikinden sonra kat mülkiyetine geçişe esas olacak şekilde bağımsız bölümlerin tapu kütüğüne kaydı demektir.
Kat mülkiyetine geçişi kimler talep edebilir:Yapının tamamlanmasından sonra kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi, irtifak hakkı sahiplerinden biri tarafından istenebilir.
Yapının tamamlanması ne zaman gerçekleşebilir:Yapının tamamlanması iskan izninin alınması ile gerçekleşebilir.
Kat mülkiyeti tesisi için hangi belgeler gerekir:Kat mülkiyetinin tesisi için şu belgeler gerekir.
a-) Ana gayrımenkulün, dış cepheler ve iç taksimatı, bağımsız bölüm eklenti ve ortak yerlerin ölçüleri açıkça gösterilmek sureti ile bir mimar veya mühendis tarafından yapılan ana gayrımenkulün maliki bütün paydaşları tarafından imzalanan ve içinde gösterilenlerin doğruluğu, belediyece tasdik olunan proje veya çok yapılarda yerleşimlerini gösteren vaziyet ile yapı kullanma belgesi.
b-) Ana gayrımenkulün (yapı veya yapıların) ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösteren en az 13X18 ebadında belediyece tasdikli fotoğraf.
c-) Bağımsız bölümlerin kullanış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28.maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran valilik veya malikleri tarafından imzalanmış bir yönetim planı.
d-) Dilekçe ve arsa paylarını gösterir liste.
Bağımsız bölümlere arsa payları hangi ölçülerde verilir:Bağımsız bölümlere arsa payları, rayiç değeri ile orantılı olarak verilir.
Bir gayrı menkulün kullanma hakkı ayrılabilir mi:Evet, kullanma hakkı daha geniş bir ifade ile istifade hakkı ayrılabilir. Buna "intifa hakkı" denir.
İntifa hakkı sahibi bu hakkını devredebilir mi: İntifa hakkı, ölene kadar yararlanma imkanı tanır. Ancak intifa hakkı sahibi bu hakkını bir başkasına devredemez.
İntifa hakkı miras olarak kalır mı:İntifa hakkı miras olarak kalmaz. İntifa hakkı, hak sahibinin ölümü ile son bulur. İntifa hakkı, kuru mülkiyet sahibine geri döner.
İntifa hakkı sahibinin hakları nelerdir:İntifa hakkı sahibi, gayrımenkulün mülkiyetinin veya intifa hakkı devri dışında her türlü istifade hakkına sahiptir.
Kuru mülkiyet sahibinin hakları nelerdir:Kuru mülkiyet sahibinin gayrımenkulden istifade hakkı yoktur. Ancak kuru mülkiyet olarak ve intifa hakkı devam etmek kaydı ile gayrımenkulün satışı mümkündür.
İntifa hakkının süresi sınırlandırılabilir mi:Evet, intifa hakkı tesis edilirken belirli bir süre ile sınırlandırılabilir.
İntifa hakkı nasıl tesis edilir:İntifa hakkı tesisi tapu siciline tescil sureti ile tapu müdürlüğünde yapılır.
İntifa hakkı tesis edilirken, harç ödenir mi:Evet ödenir. Gayrımenkulün satışı için ödenmesi gereken harcın 2/3'ü nispetinde harç ödenir.
Şuf'a hakkı nedir:Bir taşınmazın hissedarı, payını diğer paydaşlardan hariç üçüncü kişilere satarsa paydaşlara tanınan "öncelikle alım" hakkıdır.
Önalım (şuf'a) hakkının kullanma süresi nedir:Tapuda satışın yapıldığının öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay, her halde 10 yıl geçince bu hak kullanılamaz.
İpotek nedir:Halen mevcut veya ileride mevcut olacak veya doğması muhtemel olan herhangi bir alacağın temini için gayrımenkul'un teminat olarak gösterilmesidir.
Gayrımenkul satışlarında karşılanmayan kısım için ne yapılmalıdır:Satış bedelinin karşılanmayan kısmı için kanuni ipotek tesis edilmelidir.
Kanuni ipoteğin sınırı nedir:Satış bedeli ile sınırlıdır.
İpotek harcı ne kadardır:İpotek bedeli üzerinden binde 3.6 tapu harcı ile binde 7.5 oranında damga vergisi ipotek borçlusundan alınır.
İpotek bedeli ödendiği halde alacaklısı tapudan ipoteği sildirmezse ne yapılabilir:Mahkemeye müracaatla ödediği ispatlanır, terkini yolunda karar alınır.
Hacizli mal satılabilir mi:Üzerindeki hacizle ve ipotekle yükümlü olarak alan kişi kabul ederse satılabilir.
Mahkemelerce konulan tedbir-ihtiyati tedbire konu mal satılabilir mi:Tedbirli bir gayrımankul hiçbir suretle satılamaz.
Satın alınan taşınmazda kiracı varsa, alan kişi bunu çıkarabilir mi:Alanın ihtiyacı varsa veya gayrımenkulü esaslı olarak tamir ve tadil edecekse çıkarma imkanı vardır.
Bu hak ne zaman doğar:Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin sona ermesi ile.
Önceki mal sahibi ile yapılan sözleşmenin bitimine altı aydan fazla zaman varsa ne yapılmalı:Aldıktan itibaren 30 gün içinde kiracının elinde olacak şekilde noterden ihtar çekmeli, bu yere ihtiyacı olduğu belirtilmeli. Bu durumda 6 aydan itibaren de dava açılabilir.
Kira sözleşmesi tapuya şerh edilebilir mi, usulü nedir:Edilebilir. Kira sözleşmesi tapuda veya noterde mal sahibi huzurunda imzalanmalı. Hususi şartlara, kiracının bu sözleşmeyi tapuya şerh verebileceği yetkisi konulmalı.
Tapuya şerhin faydası nedir:Gayrımenkul el değiştirirse bile şerh süresi boyunca kiracıya kiraları düzgün ödediği sürece yeni malik çıkaramaz.
6570 sayılı gayrımenkul kiraları hakkındaki yasa nedir:Belediye sınırları içindeki üstü kapalı yerlerin kiralanmasını düzenleyen yasadır.
Bu yasaya göre başlıca tahliye nedenleri nelerdir:
a-) İhtiyaç
b-) Yazılı tahliye taahhüdü
c-) İki haklı ihtar
d-) Temerrüt
e-) Esaslı surette tamir ve tadilat ile yeniden inşa
f-) Sözleşmeye aykırılık
g-) Konutlar için kiracının aynı şehir belediye sınırları içinde oturabileceği başka bir gayrımenkul olması.
Kimin ihtiyacı için dava açılabilir:Kendisinin, eşinin ve çocuklarının ihtiyacı için.
Yazılı tahliye taahhüdü nasıl olmalıdır:Noterden ya da adi yazılı olmalıdır.
Belirtilen günde kiracı çıkmazsa ne yapılmalı:Otuz gün geçirmeden kiracı aleyhine icra takibi yapılmalıdır.
Kiracı kiracısı bulunduğu yeri başkasına kiraya verebilir mi:Sözleşmede bu konuda özel olarak yasak getirilmemişse başkasına kiraya verilebilir.
Kiracı kiraladığı yeri kötü kullanırsa ne yapmalı:Kötü kullanıma son vermesi yolunda ihtar çekilir. Düzelmezse tahliyesi için dava açılır.
Vasiyet nedir:Bir kimsenin çocukları, eşi, kardeşleri veya ana babasının saklı paylarına dokunulması şartıyla kendi mal varlığı üzerinden yaptığı ölüme bağlı tasarrufa denir.
Vasiyette bulunabilme şartları nedir:15 yaşını doldurmuş olmak ve temyiz kudretine sahip olmak gerekir.
Vasiyetnamenin şekli şartı nedir:Vasiyetname resmi şekilde ve iki tanık huzurunda düzenlenebilir. Baştan sona kadar vasiyette bulunanın kendi el yazısıyla hazırlanmış olan ve üzerinde vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün bulunan adi yazılı vasiyetname de geçerlidir. Miras bırakan, ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa sözlü vasiyet yapabilir. Bu durumda vasiyetini eşi, üst soy ve alt soy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, fiil ehliyeti bulunmayanlar ile kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan iki tanığa anlatır. Onlar da vasiyet edenin bu beyanına uygun bir vasiyetname yazma veya yazdırma görevini üstlenirler.
Vasiyette bulunulmayacak saklı pay oranları nedir:Alt soy için yasal miras payının yarısı dışındakini,Ana ve babadan her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,Kardeşlerden her biri için yasal miras payının sekizde biri dışındakini,Sağ kalan eş için alt soy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü dışındakini,Hiçbir mirasçı yoksa miras bırakan mirasın tamamını vasiyet edebilir.
Satış vaadi nedir:Bir taşınmazın satışının vaadini içeren ve noterde düzenlenen sözleşmedir.
Satış vaadinde dava açma süresi ne kadardır:Beş yıllık süre ile sınırlıdır. Satış vaadi mülkiyeti nakletmez. Vaade dayanarak devir yapılmazsa, 5 yıl içinde mahkemeden bunu talep etmek gerekir.
Devre mülk hakkı ne demektir:Mesken olarak kullanılmaya elverişli yapılmış bir yapı veya bağımsız bölümün, ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden, yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak (yararlanma) hakkı olarak kurulmasıdır.
Kat mülkiyeti nedir:Yapı kullanma izni alınan gayrımenkulün bağımsız bölümlerinin cins, değer ve arsa paylarının tapu kütüğüne tescil edilmesidir. Ana gayrımenkulün kat mülkiyetine dönüştürülmesi için gayrımenkulün maliki veya bütün hissedarlarının bir dilekçe ile tapu müdürlüklerine başvurması gerekir. Bu başvuru üzerine ana gayrımankulün kayıtlı bulunduğu tapu kütüğü sayfasındaki "mülkiyet" hanesine "Bu gayrımenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiş" ibaresi yazılır ve kat mülkiyetine konu olan her bağımsız bölüm tapu kütüğüne tescil edilir. Kat mülkiyeti kullanma izni alınmış olan gayrımenkullerde kat irtifakı ise henüz yapı yapılmamış ve yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kurulur. Ancak bunun için ruhsat alınmış olması şarttır. Köksal Toptan , Türkan Atış Kibar
Dış cephe boyanması ruhsata tabi midir:Doğrama döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması, taşıyıcı unsuru etkilenmeyen diğer tadilatlar da ruhsata tabi değildir.
Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir mi:Binadaki taşıyıcı sistemi değiştirmeden tadilat yapılabilir. Yapılacak tadilatlar, (oda birleştirmeler veya büyük bir odanın bölünmesi gibi) ruhsata tabi değildir. Ancak bu tür bir tadilatla bağımsız bölümün niteliği değiştirilemez. (Bir dairenin bütün iç
duvarlarını kaldırarak büroya dönüştürme gibi).
Köylerde yaptırılacak inşaatlar ruhsata tabi midir:Belediye ve mücavir alanların dışında kalan köylerde, sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların yaptıracağı inşaatlar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak muhtarlıktan izin alınması zorunludur.
İmar Kanunu'nun 18'inci maddesindeki arazi ve arsa düzenlenmesi nasıl yapılır:Yürürlükteki 3194 sayılı İmar Kanunu'nun en önemli maddelerinden olan 18'inci maddenin açıklamasında bir hataya düşmemek için bu maddeyi olduğu gibi buraya almakta yarar vardır.
Madde 18:İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri, malikleri veya diğer hak sahipleri aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, yeniden imar planına uygun ada ve parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve resen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırk'ını geçemez.
(Değişik fıkra: 03/12/2003-5006 S.K./1. md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenleye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığı?na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.
Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.
Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez.
Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
Üzerinde bina bulunan hisseli parsellerde, şüyulanma sadece zemine ait olup, şüyuun giderilmesinde bina bedeli ayrıca dikkate alınır.
Düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapı, ancak bir imar parseli içinde bırakılabilir. Tamamının bir kısmının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen birden fazla imar parseline de rastlayabilir. Hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur.
Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz.
Düzenlenmiş arsalarda bulunan yapılara, ilgili parsel sahiplerinin muvafakatları olmadığı veya plan ve mevzuat hükümlerine göre mahzur bulunduğu takdirde, küçük ölçüdeki zaruri tamirler dışında ilave, değişiklik ve esaslı tamir izni verilemez. Düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde, bu madde hükümlerinin tatbiki mümkün olmayan hallerde imar planı ve yönetmelik hükümlerine göre müstakil inşaata elverişli olan kadastral parelerle plana göre inşaat ruhsatı verilebilir.
Bu maddenin tatbikinde belediye veya valilik, ödeyecekleri kamulaştırma bedeli yerine ilgililerin muvafakatı halinde kamulaştırılması gereken yerlerine karşılık plan ve mevzuat hükümlerine göre yapı yapılması mümkün olan belediye veya valiliğe ait sahalardan yer verebilirler.
Veraset yolu ile intikal eden, Bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.
Kıyı Kanunu'nun kapsamı nedir:Kıyı Kanunu deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı netliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini koruyarak buralara ait düzenlemeleri ve yapılaşma koşullarını kamu yararını gözeterek düzenlemeye ait esasları kapsar.
Hisseli arazi satılabilir mi:İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayırma, özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmesi yapılamaz. Ancak hukuken mahsurlu olmakla birlikte hisseli arazi satılabilir.
Hisseli parsele inşaat yapılabilir mi:Mevzuat yönünden inşaat yapılmasında sakınca olmayan yerlerdeki hisseli parsellerde inşaat yapılabilir. Ancak bunun için bütün hissedarlar tarafından yapılacak inşaata muvafakat ettiklerine dair noterden düzenlenen muvafakatnamenin belediye veya valiliğe verilmesi gerekir.
Kadastro parseli nedir:Kadastrosu yapılmış olan yerlerde bir kadastro adası içinde bulunan mülkiyeti tescil edilmiş parsele "kadastro parseli" denir.
İmar parseli nedir:İmar planı yapılmış olan yerlerde, imar planına göre oluşturulmuş olan imar adaları içerisinde kalan kadastro parsellerinin imar kanunu, imar planı ve yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmiş şeklidir.
Aralarında ne fark vardır:İmar parselinin oluşması, imar planının yapılmış olması şartına bağlıdır. Yeni imar planına göre oluşur. Bir kadastro parseli imar parseline dönüştüğünde, aynı büyüklüğünü muhafaza edebileceği gibi, imar planı gereği bazen kesintiler uğrayarak (yol, yeşil alan vs. gibi) alanı küçülür. Örneğin 1000 m2'lik bir kadastro parseli, 750 m2'lik imar parseline dönüşür.
Nazım imar planı nedir:Üst plan karalarına uygun olarak 1/5000 ölçekli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini ulaşım sistemlerini gösteren 1/1000 ölçekli imar planlarının hazırlanmasına esas olan ve raporu ile beraber bir bütün olan plandır.
Uygulama imar planı nedir:Nazım imar planlarına uygun olarak genellikle 1/1000, bazen 1/500 ölçekli tasdikli halihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş olarak, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olarak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Bir bölgenin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının tasdiklenerek yürürlüğe girmesi, o bölgede imar faaliyetlerinin yürütülmesinde bir eksikliğin kalmadığı anlamında değerlendirilebilir.
Mücavir alan nedir,hangi alanları kapsar:Mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyetine verilmiş olan alanlardır. Mücavir alanlar şöyle belirlenir:
Mücavir alana alınması istenen sınırlar Belediye Meclisi ve İl İdare Kurulu kararıyla belirlenir. Bu karar vilayetlerce bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iade etmeye yetkilidir.
Yapı nedir:Karada veya suda daimi veya geçici olarak yapılan yer altı ve yerüstü inşaatlarını içine alan sabit veya müteharrik tesislerdir. (Köprü, tünel, mendirek, çeşme vs.)
Bina nedir:Üstü örtülü ve insanların içinde çeşitli amaçlarla barınabileceği, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
İmar planı nedir: Kaç yıl süreyle yapılır:Bir bölgede imar uygulamasının yapılabilmesi için gerekli olan nazım imar planı (1/5000) ve uygulama imar planından (1/1000, 1/500) meydana gelen çalışmalardır. İmar planlarının süresi yoktur. Bir bölgenin mevcut imar planında tadilat yapıldığı veya yeni bir imar planı yapıldığı takdirde, yeni planın yürürlüğe girmesiyle birlikte önceki plan süresini tamamlamış olur ve yürürlükten kalkar.
İmar durumu nedir:İlgilisinin talebi üzerine parsel bazında düzenlenen ve o parselde inşaat yapılıp yapılmayacağını, yapılabilecekse hangi şartlarla (büyüklük, yükseklik, bahçe mesafeleri vs.) yapılabileceğini tanımlamak amacıyla düzenlenen belgelerdir.
İmar durumu alabilmek için gerekli belgeler nelerdir ve müracaat nasıl yapılır:İmar durumu talep edildiği belirtilen dilekçeye, tapu ve çap eklenerek ilgilinin bu müracaatı yapabilmesi için ilgili parselin malik veya hissedarı olmak şarttır.
Yapı ruhsatiyesi nasıl alınır:Yapı ruhsatiyesi almak için belediye veya valiliklere (Bayındırlık Müdürlükleri) parsel sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye şunlar eklenir;
a-) Tapu
b-) İmar durumu
c-) İnşaat istikamet rölevesi
d-) Gerekliyse kotlu kroki
e-) Mimari proje
f-) Statik proje
g-) Elektrik tesisat projesi
Cephe hattı nedir:Bir parselde yapılacak yapının yola olan cephesinin yoldan hangi mesafede olacağının imar planı ile belirlenmesidir. Cephe hattından önde yapı yapılmaz.
İrtifak hakkı nedir:İmar planlarının uygulanması sırasında bir gayrımenkulü kamulaştırmadan o yerin belirli saha, yükseklik ve derinliğindeki kamu yararına kullanma hakkı tesis edilmesidir. (Enerji hattı, telefon, su ve kanalizasyon hattı vs.)
İfraz ve tevhid nedir? Şartları nelerdir:İmar planları tamamlanmış olan yerlerde, plan şartlarına uygun olmak koşuluyla bir parselin birden fazla parsele dönüştürülmesine ifraz (ayırma) işlemi denir. Tek başına inşaat yapılması mümkün olmayan veya imar planı gereği birleştirilmesi gerektiği belirtilen veya daha uygun inşaat şartları elde etmek amacıyla birden fazla parselin birleştirmesine tevhid (birleştirme) işlemi denir. İfraz ve tevhid işleminin yapılabilmesi için imar planının olması şarttır. Bir parselin ifraz veya tevhid edilip edilmeyeceğine ilişkin kararı belediye encümenleri alır.
Parselasyon nedir:Büyük bir parselin, imar planı şartlarına uygun olarak birden fazla imar parseline dönüştürülmesi işlemine parselasyon denir. Parselasyon işlemleri belediye encümenlerince tetkik edilerek sonuçlandırılır.
Ruhsat müddeti nedir:Ruhsat müddeti 5 yıldır. Ancak ruhsat alındığı tarihten itibaren iki yıl içinde inşaata başlanmadığı takdirde veya başlanıp da beş yıl içinde inşaat bitirilmediği takdirde, ruhsat hükümsüz sayılır.
Yapının tescilli eski eser olup olmadığı nasıl anlaşılır:Uygulama imar planlarının hazırlanması sırasında, eski eser özelliği gösteren yapılar parsel bazında imar planlarına işlenir. Ancak bunlardan hangilerinin korunması gerekli eski eser olup olmadığına, binaya ilişkin resmi ve rölöve projelerini inceleyerek Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuralları karar verir. Belediyeler bu kararlara uymak zorundadır.
Rölöve projesi,restitüsyon projesi ve restorasyon projesi nedir:
Röleve projesi : Mevcut bir yapının yerinde alınan ölçülerle mevcut durumunu ortaya koyan proje.
Restitüsyon projesi : Tamamen ve kısmen yok olmuş olan bir yapının eldeki kaynaklara göre (fotoğraf, yapı kalıntısı vs.) eski haline göre projelendirilmesi.
Restorasyon projesi : Eski eser bir yapıyı ilk durumuna getirmesi amacı ile daha önce hazırlanan rölöve projesinden de yararlanarak hazırlanan yenileme projesi.
Eski eser olan yapıya inşaat ruhsatı nasıl alınır:Öncelikle eski eser yapının hangi grupta yer aldığının belirlenebilmesi için hazırlanan rölöve projesinin maliklerince Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na iletilmesi gerekir. İletilen bu rölöve projesi ve belgeler incelenerek binanın grup tespiti yapılır. Grup tespiti yapılan binanın tapu kütüğünün beyanlar hanesine bu bilgi kaydedilir. Grup tespiti yapılmamış binaların onarım ve yapı esasları belirlenemez ve belediyelerce yapı ruhsatı verilemez. Grup tespiti yapılmış olan eski eser binalar için hazırlanan restorasyonda ruhsat alınmak üzere belediyelere başvurulur. Belediyeler, eski eser parselinde ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait bölge kurulunca verilen kararlarda veya onaylanmış eski eser projelerinde değişiklik yapamazlar. Ancak inşa edilecek yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygunluğunu kontrol ederler.
Yapı kullanma izni nedir:Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının kullanılması mümkündür. Belli kısımları tamamlandığında bu kısımların kullanılabilmesi için inşaat ruhsatı veren belediye veya valilikler mal sahiplerinin başvurusu üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğunu fen ve sağlık bakımından kullanılmasında mahsur olmadığını tespit ederler. Bir eksiklik bulunmadığı takdirde, yapıya kullanma izni verilir. Belediyeler ve valilikler mal sahiplerinin başvurularını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır. İnşaatın bitme günü, kullanılma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni olmayan yapılar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalandırılmaz.
İmar Planı hangi merciler tarafından onaylanır ve itiraz süresi nedir:
İmar planları,
a-) Nazım imar planı 1/5000
b-) Uygulama imar planı 1/1000 - 1/500 ölçekli planlardır. Belediye sınırları içindeki yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyece yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazları ve planları belediye meclisi 15 gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik (Bayındırlık Müdürlüğü) veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren bir ay süreyle ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır. 3030 sayılı kanun kapsamındaki belediyelerde nazım imar planları yapmaya yaptırmaya ve onaylamaya büyükşehir belediyeleri, uygulama imar planları yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya ise ilçe belediyeleri yetkilidir.
Belediye sınırları ile mücavir alan sınırları dışında kalan bölgelerde inşaat izni hangi merciler tarafından verilir:Bu bölgelerdeki yapı ruhsatları ve yapı kullanma izinleri, valiliklere bağlı bayındırlık müdürlüklerince verilir. İmar Kanununun 9. maddesine göre bazı özel durumlarda Bayındırlık ve iskan Bakanlığı da İmar Planları hazırlayabilir.
Mevzi imar planı nedir:İmar planı yapılacak bölgenin tamamının planlanmasının henüz yapılmadığı hallerde veya nazım imar planı yapılmış olup da henüz uygulama imar planının yapılmadığı yerlerde, ilgilisinin müracaatı ve belediye veya valiliğin uygun görmesi ile planlanacak bölgede kısmi olarak yapılan imar planlarıdır. Yapılmaları ve onaylanmaları aynen imar planlarının şartlarına tabidir. Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez. Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
FAYDALI BİLGİLER
Harita Nedir: Harita, yeryüzünü kuşbakışı görünüşüne göre belli bir oranda küçülterek iki boyutlu düzlem üzerinde detaylı olarak çizgilerle gösterilme yöntemidir.
Haritalar çizilirken arazideki gerçek uzunluklar belli bir matematik sisteme ve seçilen bakış açısına göre belli bir oranda küçültülür, bu küçültme oranına ölçek denir.Harita üzerindeki uzunluğun, yeryüzündeki gerçek uzunluğa oran, o haritanın ölçeğidir. Ölçek değerlerinde pay ve paydanın ölçü birimleri her zaman aynıdır. Örneğin 1/100.000 ölçeğinde, yanı harita üzerindeki 1cm, yeryüzündeki 100,000 cm 'ye tekabül eder.
1/25.000'den büyük haritalara büyük ölçekli haritalar, küçük olanlarına ise küçük ölçekli haritalar denir. M.Aytaç DURAK
Haritalar ve planlar şu yöntemlerle yapılır.
1)Arazide yapılan ölçümlerle
2)Hava fotoğraflarından yararlanılarak fotogrametik yöntemlerle
3)Uydu görüntülerinden yararlanılarak bilgisayar destekli programlar aracılığıyla üretilir.Tüm çalışmalarda isimlendirme ve kontrol arazide yapılır.
Kadastro Nedir:Tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda türk medeni yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütününe denir.
Kadastro,3042 sayılı kanun gereğince kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet memuru olarak görev yapan kadastro teknisyenleri ve belediye meclisince seçilen en az 3' bilirkişi'lik ekip tarafından yapılır.
Kadastronun amacı tapu sicilini oluşturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını oluşturup, taşınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski tapulu alanların tapularını harita 'ya bağlayarak yenileyip, taşınmaz mal mülkiyetini devlet güvencesine ve kayıt altına almaktır.
İmar planı nedir:Nüfusu 10.000'i aşan belediyeler ile nüfusu daha az olduğu halde il merkezi olan veya gelecekte imar işleri bakımından plana gereksinimi bulunduğu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca saptanan belediyelerin " imar yasası" uyarınca yaptırmakla yükümlü oldukları fiziksel plandır.İmar planları, "nazım planı" ve "uygulama planı" olmak üzere iki türlüdür.Nazım imar planı nedir:Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen gelecekteki nüfus yoğunluklarını,gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarını gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan ve genelde 1/25.000 ölçekli planlardır.Başka bir deyişle "Kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plandır" denilebilir.
Uygulama imar planı nedir:Tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren 1/1000 ölçekli plandır.İmar planı vatandaş tarafından nasıl görülür ve itiraz edilir:Belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylayarak yürürlüğe girer.Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca, belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları, belediye meclisi inceleyerek on beş gün içinde kesin karara bağlar.İmar adası ve imar parseli nedir:Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımına "ada", imar planındaki esaslara göre meydana gelen haline de "imar adası" denir.İmar adaları içerisindeki kadastro parsellerinin İmar Kanunu, imar planı ve yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş şekline de imar parseli denir.
İfraz ve tevhid nasıl yapılır:İfraz : ayırma, parselleme, parselasyon,Tevhid: iki veya daha fazla sayıda parseli tek bir parsel halinde birleştirme.İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastlayan gayri menkullerin bu kısımlarının ifrazına ve tevhidine izin verilmez.İmar parselasyon planı tamamlanmış olan yerlerde yapılacak ifraz ve tevhidin bu planlara uygun olması şarttır.İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir.İmar planı dışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez.18. Madde uygulaması ne demektir:İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazları ile, kamu kuruluşlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaları düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde otuz beşini geçemez.Parselasyon işlemi nasıl yapılır:İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sora yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hükümler uygulanır.Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakati aranmaksızın, sicilleri planlara göre re'sen tanzim ve tesis ederler.Parselasyon işlemi; ilgili belediyeler ya da belediyeler tarafından özel bir kuruluşa yaptırılabilirler.Mücavir alan nedir:Kentin, belediyelerin gelişmesi bakımından gerekli görülen alandır.(Komşu alan) Mücavir alan sınırları belediye meclisi ile İl İdare Kurulu kararına dayanarak vilayetlerce bakanlığa gönderilir.Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek onamaya veya değiştirmek üzere iadeye yetkilidir. Mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez.Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılmada aynı yönteme tabidir. Bakanlık ( Bayındırlık ve İskan Bakanlığı) gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma konusunda kendiliğinden karar verebilir.Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında planı bulunmayan alanlarda inşaat yapmak için nereye başvurulur?Sözkonusu alan belediye sınırları dahilinde ise belediyesine, değilse Valiliğe (İl İmar Müdürlüğü'ne)İmar planı olmayan köy ve mezralarda ise yapı sahibinin köyün nüfusuna kayıtlı olması ve köy ihtiyar heyetinden izin alması gerekmektedir. ( konut, tarım, hayvancılık
amaçlı yapılar, köy odaları, camii, köy ortak yapıları için geçerlidir.)
T.A.K.S ve K.A.K.S nedir?T.A.K.S: İmar planı üzerinde yazılı taban alanı katsayısı o imar adasındaki imar parselinde yapılacak inşaatın toprak üzerinde kaplayacağı en büyük bina sahasını gösterir. Azami bina sahası imar planı üzerinde yazılı taban alanı katsayısı ile belirtilmiş miktardan büyük olamaz.Örnek : 0.20 — TAKS ,0.80 — KAKS -K.A.K.S. : İmar planı üzerinde yazılı kat alanı kat sayısı, o imar adasındaki imar parselinde yapılacak binanın inşaat alanları toplamını gösterir. Bina inşaat alanı imar planı üzerinde yazılı kat alanı katsayısı ile belirtilmiş miktardan fazla olamaz.K.A.K.S'a kısaca "inşaat emsali" veya inşaat yoğunluğu" da denir.Bazı belediye sınırları içinde (Örn:Antalya) belirtilen TAKS / KAKS terim tanımları meclis kararlarıyla farklı uygulanmaktadır.Bu meclis kararları İmar planında belirtilen yapı durum ve koşullarına yani imar yasa ve yönetmeliklerine aykırı olup, kentin yoğun yapılaşmasına önemli etken olmaktadır.İmar plan lejantlarında (Plan Notlarında) yer alan bu meclis kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre ;İnşaat sahasi : "Bodrum katlarda yapılan imalat ve bölümler (Subasmanı kotu 2.50 metre olup, 1. bodrum kat olarak adlandırılmakta ve işyeri veya mesken olarak kullanılmasına izin verilmektedir.) Zemin ve normal katlardaki açık ve kapalı çıkmalar
ile ışıklıklar ve hava bacaları ve her katta 16 m2 ve daha fazla kullanılan merdiven ve asansör boşluğunda maksimum 16 m2'nin ; 16 m2'sinin altında kullanılan merdiven ve asansör boşluğunda ise kullanılan alan kadar sahanın inşaat alanı dışında bırakılması ve bütün katlarda iskanı mümkün olan sahalar toplamıdır" şeklinde tanımlanmış ve kentsel yapılaşma bu esasa göre sürdürülmektedir.Ruhsat alma şartları nelerdir?Yapı ruhsatiyesi almak için yapı sahipleri veya yasal vekilleri dilekçe ile belediye ve valiliklere müracaat etmelidir. Dilekçeye sadece; tapu veya tapu kayıt sureti (müracaattan en fazla bir ay önce alınmış), imar çapı (müracaattan en fazla bir yıl önce alınmış), röperli veya yoksa ebatlı kroki ,mimari projei satatik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, ısı yalıtım raporu, numarataj krokisi, Belediye Gelirler Müdürlüğü emlakları eklenmesi gereklidir. Gerekli harçlar yatırılarak inşaat ruhsat servisinden inşaat ruhsatı alınır. Ruhsat müddeti alındığı tarihten itibaren iki yıldır. İki yıl içinde başlanmayan inşaatlar için ruhsat yenilenmesine gidilir. Ruhsat alan bina beş yıl içinde bitirilemezse yine ruhsat alınır.Bu durumda müktesep haklar saklıdır. (Yeni harç alınmaz).Binalara genel iskan nasıl alınır:Yapı tamamen bittiği taktirde tamamının,kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı taktirde bu kısımların kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye veya valilikten, 27.maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamının veya kısmen kullanılabilmesi için ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir.Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Binanın fenni mesulü ve proje mükellefinden bitim belgesi, sivil savunmadan uygunluk yazısı, SSK'dan borcu olmadığına dair belge alındıktan sonra tüm belgeler iskan servisinde toplanır. Ve iskan ruhsatı verilir. Ancak iskan ruhsatı alınabilmesi için yapının gerek bağımsız bölümlerinin, gerekse ortak kullanım alanlarının projeye uygun olarak tamamlanmış olması gerekir.Brüt ve net inşaat alanları nasıl hesaplanır:Net alan, konut içerisinde duvarların arasında kalan temiz alandır.Brüt alan, bağımsız bölümün duvarlar dahil alanı ile ortak alanların bağımsız bölüm başına düşen miktarı kadar, o bağımsız bölüme ilave edilmesiyle oluşan alandır. Bağımsız bölüm örneğin (balkonlar dahil) 100 m2 ise brüt alan 115 m2dir.Su basman kodu nedir, kimler tarafından belirlenir:Binanın oturduğu tabii zeminden itibaren zemin kata kadar olan şakuli mesafedir. Su basman kotu parselin cephe aldığı yolun trotuar üst kotuna göre (kırmızı kot) belirlenir. Belediyenin su basman seviyesindeki yetkililerce yerinde tespit edilir.Hidrofor, asansör, yangın merdiveni hangi binalarda zorunludur:Dört kat dahil olmak üzere dört kattan fazla katlı binalarda su deposu ve hidrofor bulundurulması zorunludur. Yüksekliği 17 metreyi geçen ve beşten fazla katı bulunan binalarda zemin kattan son kata kadar T.S.E. yönetmeliğinin şartlarına uygun asansör yapılması zorunludur.Yangın merdivenleri on kat veya daha fazla katlı binalarda bir genel merdiven, 20'den fazla konutun faydalandığı binalarda ise yangın merdiveni yapılması zorunludur.Numarataj belgesi nasıl alınır:Bir dilekçe ile numarataj servisinebaşvurulur. Bu dilekçede binanın bulunduğu il, ilçe,mahalle belirtilir. Varsa ada, parsel ve sokak ismi de belirtilir. Bu dilekçeye ek olarak bağımsız bölümler krokisi düzenlenir. Ve bu krokide bağımsız bölümlerin mesken mi, işyeri mi olduğu yazılır. Numarataj harcı ilgili vezneye yatırılarak, numarataj belgesi alınır.A) Yeni hiç kullanılmamış taşınmazda :Eğer sahip olduğunuz ya da kullanacağınız taşınmaz bir anataşınmazın bağımsız bölümlerinden biri ise ;- İskan ruhsatına,- Bağımsız bölüm elektrik projesine,- İş bitim- işe başlama belgesine ( binayı yapan müteahhitten ya da müteahidin elektrik mühendisinden temin edilecektir)- Numarataj belgesine ihtiyaç duyulacaktır.Bu belgeler tamamlandıktan sonra bağlı olunan yetkili TEDAŞ Müessese
Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat edilmelidir. Dilekçe ekinde belirtilen standart belgelere ek olarak nüfus cüzdanı fotokopisi, taşınmaz maliki iseniz tapu fotokopisini, kiracı iseniz kira sözleşmesini eklemeniz gerekmektedir.Bu gruba dahil olacak abonelik taleplerinde enerji kullanıcısı olarak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; taşınmazda enerji bulunsa bile abone olmadan enerji kullanılmaması, hatta taşınmaza yerleşilmemesidir. Aksi hareketiniz sonucunda
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği düzenlemeleri gereği aleyhinize kaçak enerji kullanımı işlemi yapılacak ve yüksek meblağda kullanılmamış enerji bedeli ödemek zorunda kalacaksınız.Eğer sahip olduğunuz ya da kullanıcı olduğunuz taşınmaz anataşınmaza bağlı olmayan tek bir taşınmaz ise yine aynı yöntemler ile elektrik abonesi olmanız gerekmektedir.B) Kullanılmış taşınmazda mevcut aboneyi devir alma işlemi :Sizden önce başkaları tarafından kullanılmış bir taşınmazı satın alacağınız ya da kiracı olarak kullanacağınız zaman mutlaka elektrik abonenizi standart prosedür(A'da açıklandığı gibi doğrultusunda üstünüze devir alınız Taşınmazın kullanımını bırakırken de adınıza olan elektrik abonenizi iptal ettiriniz.Bu tip aboneleri devir alacağınız zaman dikkat etmeniz gereken en önemli nokta bir önceki enerji kullanıcısının borçlarıdır. Sizden önceki taşınmaz kullanıcısının borçları hakkında yeterli ve net bilgi alabilmek için bağlı olduğunuz Tedaş Bölge Müdürlüğünün Muhasebe Müdürlüğü, Müşteriler Müdürlüğü (Kaçak Takip Servisi) ve Hukuk Müşavirliğine abone numarası veya sayaç numarası ile müracaat edilmelidir. Bu bilgileri, abonelik devir talebinizden ve taşınmazla ilgili yasal ilişki kurmadan önce yapmanızda yarar vardır. Bu tip borçlardan yönetmelik gereği sorumluluğunuz yoktur.C)Abonelik taleplerinde talepçiden istenecek ücretler nelerdir:Eğer yeni bir taşınmazda abonelik talebinde bulunacaksanız; sizden iki tür ücret talep edilecektir. Her abone tesisinde TEDAŞ tarafından müracaatçıdan depozit bedeli adı altında her yıl Tarife Yönetmeliğince belirlenen sabit bir tutar talep edilir. Bu ilk kalemdir. Ayrıca tesise iştirak bedeli olarak adlandırılan bir ücret daha vardır ki bu ücret taşınmazla ilgili bir kalem olduğu için kiracı konumunda olan kullanıcıların taşınmaz sahiplerinden bu ücreti alarak TEDAŞ'a yatırmaları daha doğru olur.Eğer daha önce kullanılmış bir taşınmazdaki aboneyi devir alacak iseniz ödemeniz gereken sadece depozit bedelidir.Kat mülkiyeti, kat irtifakı nedir:Bir ya da daha çok kişinin, bir yapının belirli bir bölümüne sahip olmasına kat mülkiyeti denir. Diğer bir deyişle, kat mülkiyeti tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde, o gayri menkulün maliki veya ortak malikleri tarafından kurulan bağımsız mülkiyet hakkıdır.Kat irtifakı ise, yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya ortak malikleri tarafından, kurulan kullanma hakkıdır.Kat mülkiyeti ve kat irtifakı ile düzenlemeler 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile getirilmiştir.Sit alanı nedir:Tarih öncesinde günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları önemli tarihi olayların meydana geldiği yerler ve tesbiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gereken alanlardır.
Kadastro ne demektir:
Kadastro,taşınmazların sınırlarını ve maliklerini belirleyip tapu siciline kayıt çalışmalarıdır. Bir başka deyişle kadastro,tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda Türk Medeni Yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütünüdür.
Kadastro kimler tarafından ve neden yapılır:
Kadastro Hizmetleri,3402 sayılı kanun gereğince Kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet memuru olarak görev yapan Kadastro Teknisyenleri ve kadastrosu yapılacak çalışma alanı içinde köy derneği veya belediye meclisince seçilen en az 3 bilirkişi ve muhtardan oluşan ekip tarafından yapılır.
Kadastronun Amacı nedir:
Kadastronun Amacı;Tapu sicilini oluşturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını oluşturup, taşınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski tapulu olanların tapularını haritaya bağlayarak yenileyip, taşınmaz mal mülkiyetini devlet güvencesine ve kayıt altına almaktır.
Eski tapu belgeleri ile kadastro sonucu verilen tapu senetleri arasında ne fark vardır:
Eski tapu kayıtları genel olarak harita veya plana bağlı olmayıp, sınırları, mevki ve hudutlarında bulunan taşınmazlar la belirlenebilecek bilgileri içeren kayıtlardı. Oysa Kadastro sonucu tanzim edilen tapu kayıtları, ölçekli haritalara ve aynı zamanda memleket koordinat sistemine göre her kırık noktasının koordinatları ölçü ve hesap sonucunda belirlenen sayısal sisteme dayalı olup ihtilaf veya yer tespitleri esnasında Yönetmelikler çerçevesinde kesin olarak arz üzerinde sınırları belirlenebilecek nitelikte kayıtlardır. Bunun dışında Kadastro çalışmalarından sonra eski tapu kayıtları işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bunlara dayanarak tapu sicil müdürlüklerinde herhangi bir işlem yapılmaz. ve Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tapu kayıtlarına dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Çalışma alanı sınırı ne demektir: idari sınırdan farkı nedir:
Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri kadastro çalışma alanını teşkil eder. Bu alanı belirlemek için 3402 sayılı yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda kesinleşen sınır, köy veya mahallenin çalıma alanı sınırıdır. İdari sınır değildir. Sınır belirleme işlemi önce kadastro ekibince yapılır ve belirlenen bu sınıra varsa itiraz, tebliğ ve ilan tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde kadastro müdürlüğü nezdinde yapılır. Kadastro müdürü gerekmiyorsa zeminde inceleme yapmadan yedi gün içinde evrak üzerinde karar verir. Kadastro müdürü tarafından belirlenen sınır, ilgililere tebliğ edildikten sonra varsa yedi gün içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz edilir. Kadastro mahkemesi bu itirazı duruşma yapmaksızın15 gün içinde karara bağlar ve verilen karar nihaidir, temyize dahi tabi değildir. Oysa idari sınır, köy kanunu hükümleri gereğince belirlenir ve/veya değiştirilir. Ayrıca idari sınırı belirleyecek makam kadastro ekibi, kadastro müdürü veya kadastro hakimi olmayıp mülki idaredir ve idari sınırla ilgili davalar kadastro mahkemelerinde değil ,genel mahkemelerde görülmektedir ve temyizi kabildir. Kadastro çalışmalarına başlandığında çalışma alanı sınırının halk tarafından idari sınır olarak algılanması ve diretmeler hem gereksiz yere zaman kaybı ve hem de bitişik köyler arasında gereksiz sorunların başlamasına nedenolmaktadır.
Her isteyen, taşınmazına kadastro yaptırabilir mi:Kadastrosu yapılacak alanlar nasılbelirlenir
İsteğe bağlı Kadastro işlemleri ücrete tabi olup bir kısım koşulların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu koşullar ; kadastrosunun yapılması talep edilen taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının başlamış olması, kadastro talebinin yatırım amaçlı olması ve birden fazla adayı kapsıyor olması ve ilgililerince tüm kadastro giderlerinin TKGM Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılmış olması gerekmektedir. Genel uygulamada Kadastrosu yapılacak alanlar, çalışma alanı olarak tabir edilen yerlerde kadastro bölgesi bazında belirli bir sıra ve TKGM onayı ile yıllık çalışma programına alınmasıyla her yılın ilk ayında belirlenir ve çalışma bitiminde düşük oran ve miktarlarla harç tahakkuk ettirilir.(2003yılı itibariyle nisbi harç 4.64 ytl dir) .
Kadastro Çalışmaları alenimidir? Hak sahipleri çalışmalara katılabilir mi:
Kadastro Çalışmaları alenidir. Çalışmalar esnasında hak sahipleri gerek sınırlandırmada ve gerek tespit esnasında hazır bulunabilir, belge ibraz edebilir ve tanık gösterebilir. İlgilisi olduğu arazinin durumu hakkında Kadastro ekibinden şifahi olarak bilgi alabileceği gibi bilgilendirme veya sorunu ile ilgili dilekçe yazarak kadastro müdürlüğü kanalıyla da bilgi alabilir.
Kadastro esnasında hak sahipleri taşınmazın ölçümü veya tespiti esnasında hazır bulunmak zorunda mıdır:
Kadastro esnasında hak sahipleri taşınmazlarının ölçü veya tespitleri esnasında hazır bulunmak zorunda değildir. Taşınmazların sınırlandırma ve tespitleri Muhtar ve bilirkişi beyanları ve gerekli diğer belgeler vasıtasıyla da tespit edilebilir ancak hak sahiplerinin çalışmalara katılmaları durumunda hatalar en aza inebilecek, anında resmi yollar vasıtasıyla tespite katkıda bulunulabilecek ve aynı zamanda çalışmalara katılma halinde taşınmaz maliklerine tahakkuk ettirilen kadastro harcı oranı katılmayanlara nazaran daha düşük olacaktır.
Çalışmalarda kimlerin bilgilerine başvuruluyor:
Kadastro Çalışmaları kadastro ekibi tarafından yapılmakta olup Kadastro teknisyenleri yeminli kadastro bilirkişileri ve muhtar beyanları doğrultusunda çalışma yapmaktadırlar. Ancak kadastro teknisyenleri muhtar ve bilirkişilerin bilgilerinin yetersiz olmaları durumunda tanık dinleyebilecekleri gibi belgeye aykırı beyanda bulunulması halinde bu beyanları dikkate almayıp belge doğrultusunda sınırlandırma ve tespit yapabilir.
Bilirkişilere itiraz edilip bilirkişiliği kabul edilmeyebilir mi:
Kadastro bilirkişileri köylerde köy derneğince belediyelik yörelerde ise belediye meclisince salt çoğunlukla seçilir. İsteyen herkes aday olamaz. Bilirkişi olarak görev yapabilmek için ; T.C. vatandaşı olmak, 40 yaşını bitirmiş olmak, Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak, en az on yıldan beri o mahalle veya köyde ikamet ediyor olmak, zimmet, ihtilas, irtikap,rüşvet, hırsızlık, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir suçtan hüküm giymemiş olmak ve okur yazar olmak şart koşulmaktadır. Bu özellikleri taşıyan her Türk vatandaşı bilirkişiliğe aday olabilir ve seçilmesi halinde Kadastro Hakimi huzurunda yemin ederek göreve başlar. Bilirkişilere göreve başlamadan önce yapacakları işler bir yazı ile tebliğ edilir ve yalan beyanda bulunmaları halinde yasal müeyyideler hatırlatılır. Görüleceği üzere Bilirkişiler belli bir hassasiyetle göreve getirilmekte olup keyfi olarak veya şahsi nizalardan dolayı değiştirilmesi istenemez. Ancak bilirkişiler kendisine, eşine, usul ve furuuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve furuuna ait taşınmazların tespitinde ve bu kişilerin hak iddia ettiği taşınmazların tespitlerinde bilirkişilik yapamayacakları gibi tespiti yapılan taşınmaz mal üzerinde hak iddia edenlerden herhangi biriyle arasında dava veya husumet bulunanlara ait taşınmazların tespitlerinde bilirkişi olarak görev yapamazlar. Bu tür engellerin çıkması durumuna karşılık yasal olarak her ekip için 6 bilirkişi seçilmektedir. Bununla beraber her tür iddia, idari veya adli yola iletilebilir.
Çalışma alanı sınırı belirlenirken komşu köy çalışma alanı içinde kalan taşınmazlarda hak kaybı söz konusu mudur:
Kadastro çalışma alanı sınırı kadastrosuna başlanacak köy veya mahalle birimlerinin idari sınırı olmayıp adından da anlaşılacağı gibi çalışma sınırlarını belirleyen bir işlemdir. Dolayısıyla çalışma alanı sınırı yeni bir hak doğurmadığı gibi var olan bir hakkın kaybına da neden olmaz. Bir başka çalışma alanında kalan araziler yine hak sahipleri adına tespit edilir. Herhangi bir surette çalışma alanıyla birden fazla parçaya bölünen taşınmaz tescilden sonra ilgilisinin talebi üzerine büyük kısmın bulunduğu mahalle veya köye ait tapu kütüğü sayfasına işlenmek için birleştirilebilir.
Eski tapu senetlerimi kaybettim. Sahibi olduğum yerler adıma tespit görür mü:
Kadastro çalışmalarına başlanmadan önce çalışma yapılacak köy veya mahalleye ait eski tapu kayıtları, vergi tahrir kayıtları ve son dönem emlak beyanları ile 31 aralık 1981 ve öncesine ait vergi beyanname örnekleri kadastro müdürlükleri tarafından ilgili kurumlardan alınarak kadastro ekibine teslim edildiğinden eski tapu kaydı veya vergi kaydı olan taşınmazların maliklerinden bu belgelerin mutlaka ibraz edilmesi istenmez. Ancak ilgililerin hak kaybına neden olmamaları için ellerindeki tüm evrakı müspiteleri kadastro ekibine alındı belgesi karşılığında veya bir dilekçe ile müdürlük vasıtasıyla ibraz etmeleri kendi yararlarına olacaktır.
Bilirkişiler yanlış ve eksik bilgi veriyorlar. Ne yapmalıyım:
Kadastro teknisyenleri sınırlandırma ve tespitlerde bilirkişi beyanlarına bağlı kalmak zorunda dır. Ancak bu beyanlar eldeki mevcut resmi belgelerle çakışıyorsa bu beyanlara bağlı kalmayıp belge doğrultusunda işlem yapabilirler. Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalışma yapılan mahalle veya köyde işlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastro komisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalışmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.
Kadastro işlemleri herhangi bir ücrete tabi midir:
Kadastro işlemleri harca tabi olup harç oranları ve asgari harçlar her yıl bütçe kanunu ile belirlenir. Harç hesaplamalarında son dönem emlak beyan değerleri veya olmaması halinde kadastro komisyonunca tespit edilen değer üzerinden hesaplanır. (2003 yılı asgari harç miktarı 4.64 ytl dir.)
Kullandığım taşınmazlar tapusuz ve bir kısmına vergi beyanında bulunmadım. Ne yapmalıyım:
Kadastro çalışmaları esnasında sınırlandırma ve tespitler belgeli ve belgesiz olmak üzere iki şekilde yapılır. Çalışmalarda öncelikle sınırlandırması yapılan taşınmazın eski tapu kaydı olup olmadığı kadastro ekibine teslim edilen ve uygulamada birlik zabıt defteri dediğimiz eski tapu kayıtlarını içeren defterden muhtar ve bilirkişi beyanları yardımı ile araştırılır. İlgilinin tapu kayıt örneği ibraz edip etmediği incelenir. Şayet sınırlandırması yapılan yere ait tapu kaydı mevcut ise 3402 sayılı yasadaki tapuda kayıtlı taşınmazların tespiti ile ilgili hükümler uygulanarak taşınmazın tespit işlemi yapılır. Sınırlandırması yapılan taşınmaza ait tapu kaydı bulunamamış ise 3402 sayılı yasadaki zilyedlikle iktisab hükümlerine göre tespit yapılır. Bu hükümler genel itibariyle ; halen zilyed olunan taşınmazın malik veya murislerinin en az 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyed olunma, bir çalışma alanında malikler itibariyle kuru arazide 100 sulu arazide 40 dönümü geçmeme, ve kullanılan taşınmazın orta malı veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bir amaç ve hizmete tahsis edilmemiş olması özetle zilyedlikle iktisaba elverişli taşınmaz niteliğine sahip olma koşullarıdır. Kadastro çalışmalarında vergi tahrir kayıtları ve vergi beyannameleri mülkiyeti belirleyici belgeler olmayıp zilyetlikle birleştikleri takdirde taşınmazın miktarında esas alınacak belgelerdir. Bununla birlikte yukarıda izah edilen 40/100 dönümlük normların dikkate alınmasının gerektiği durumlarda miktar fazlası kısım çıkması halinde bu belgelerin varlığı yine miktar yönünden dikkate alınmaktadır. Taşınmazın tapu veya vergi kaydının bulunmaması zilyed adına yazılmayacağı anlamına gelmez.
Babamdan kalan taşınmazlar mirasçıları adına tespit edilir mi:
Kadastro tespitleri esnasında faydalanılacak belgelerden biri de köy nüfus defteridir. Taşınmaz malikinin ölü olması durumunda mirasçıları tarafından ( veraset ilamı gibi) herhangi bir belge ibraz edilmemesi durumunda köy nüfus defterinden faydalanılır defterde yazılı mirasçılar ile muhtar ve bilirkişi beyanları birbirini doğruluyorsa köy nüfus defterinde yazılı mirasçılar adına tespitlerin yapılması mümkündür. Aksi halde malikin ölü olduğu kadastro tutanağının edinme sebebi ve beyanlar hanesinde belirtilerek ölü malik adına tespit yapılır. Hisselendirme ve mülkiyet türü tespitinde medeni kanun hükümleri uygulanır.
Maliki olduğum taşınmazlara ait vergi kayıtlarım var ancak miktarları eksik tespitleri nasıl yapılır:
Kadastro tespiti yapılan taşınmaza ait vergi tahrir kaydı ve 1981 ve öncesine ait vergi beyannamesi mevcutsa ; muhtar ve bilirkişi, miktar fazlası kısmın zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadığı ve taşınmazda genişleme bulunmadığı yönünde beyanda bulunursa, fiili zemin durumu dikkate alınarak tespit yapılır ve miktar olarak vergi kaydı veya beyannameden fazla olanın miktarına uyularak miktar fazlası kısım 3402 sayılı yasanın 14.maddesine göre 40/100 dönüme kadar senetsizden verilir ve senetsiz defterine işlenir.
Babam 40yıl önce taşlık bir araziyi canlandırarak tarla haline dönüştürdü adıma yazılır mı:
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir amaca tahsis edilmeyen yerler masraf ve emek sarfıyla tarım alanına dönüştürülmesi halinde en az 20 yıl süreyle nizasız ve malik sıfatıyla zilyed ve tasarruf eden adına tespit yapılır. Ancak bu miktar 3402 sayılı yasadaki 40/100 dönümlük normu aşamaz. Mesut YILMAZ
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. Çalışmalar şu an askı suretiyle ilan ediliyor ne yapmalıyım:
Kadastro tespitlerine, 30 günlük askı ilanı süresi içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz mahiyetli dava açılabilir. Bu dava için mutlaka kadastrosu yapılan köy veya mahallenin adli teşkilatının bulunduğu yere gelmeye gerek yoktur. Bu dava Türkiye' nin herhangi bir yerinde bulunan sulh, asliye veya kadastro mahkemesi kanalıyla da açılabilir.
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. Çalışmalar devam ediyor ne yapmalıyım:
Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalışma yapılan mahalle veya köyde işlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastrokomisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalışmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. İlan süresince de farkına varamadığımdan yapılan tespitler kesinleşmiş. Ne yapmam gerekiyor:
Kadastro tespitleri kesinleştikten sonra , kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açma hakkı kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl dır. Bu süreyi geçirmeden genel mahkemelerde (asliye ve sulh hukuk mahkemeleri) dava açmanız gerekmektedir. Aksi halde hak kaybına uğramış olursunuz.
Taşınmazımla ilgili daha önce dava açmıştım. Köyümüze kadastro girdi, davam nasıl etkilenir:
Kadastro çalışmaları başlamadan önce çalışma alanının idari sınır olarak bağlı olduğu köy veya mahallenin yetki alanına giren mahkemelerden çalışma alanıyla ilgili kadastroyu ilgilendiren davaların listesi istenir. Bu listede belirtilen davalarla ilgili taşınmazlar muhtar, bilirkişi, davalı veya davacı bilgileri ve gerektiğinde dava dosyası incelenerek tespit edilir. Davalı taşınmaz davanın niteliğine göre mülkiyeti, sınırı veya yüzölçümü tespit edilmeden, taşınmaz hakkındaki edinilen bilgiler kadastro tutanağının edinme sebebinde izah edilerek kadastro mahkemesine gönderilmek üzere davalı olarak tespit yapılır. Taşınmazla ilgili tutanak ve diğer evraklar kadastro mahkemesine gönderilir ve hukuk mahkemesine de tutanak tanzim edilip kadastro mahkemesine gönderildiği yönünde bilgi verilir. Herhangi bir taşınmazla ilgili kadastro tutanağı tanzim edildiğinde kadastro ile ilgili davalarda yetkili mahkeme kadastro mahkemesi olduğundan parselinizle ilgili dava halen görülmekte olan mahkemede tutanak tanzim edilinceye kadar devam eder bu tarihten sonra görev kadastro mahkemesinindir davanıza kadastro mahkemesinde bakılır.
Babama ait arsa üzerine ev yaptım. Ancak babam bu yerimin kendi adına tespit edilmesini istiyor. Evimin hukuki durumu nasıl tespit edilir:
Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yer başkasının üzerindeki eşya başkasının olabilecek şekilde tapu tesisi mümkündü. Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu ikili kullanıma son verilmiştir. Babanızın uygun muvafakati olmadan üzerin e bina inşa ettiğiniz arsanın adınıza tespit edilmesi mümkün değildir. Ancak söz konusu parselin tapu kütüğünün beyanlar hanesine de işlenmek üzere arsa üzerindeki evin (muhdesat olarak) cinsi, kime ait olduğu ve iktisab sebebi açıklanarak kadastro tutanağının beyanlar sütununa belirtme yapılır. Ancak bu belirtme sürekli ve ayni bir hak meydana getirmez, fiili durumun belirtilmesi anlamını taşır.
Taşınmazımın yüzölçümü kadastro esnasında eksik hesaplanmış. Düzeltilmesi mümkün mü:
3402 sayılı yasa, evrakına aykırı olarak tescil edilen idaremizden kaynaklanan maddi hataları düzeltme olanağını mümkün kılmıştır. Bu çerçevede yapılacak incelemede hata olduğu iddia edilen parsele ait paftanın zemine uygunluğu belirlendikten sonra yapılacak hesaplamada yüzölçüm hatası tespit edildiği takdirde hata düzeltilerek ilgililere varsa itirazlarını tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesine yapabilecekleri belirtilerek tebliğ edilir. İtiraz süresi geçtikten sonra düzeltmeye itiraz mahiyetli dava açılmadığı yönünde sulh mahkemesinden yazılı bilgi alındıktan sonra düzeltme kesinleştirilerek fenni klasörü ve tapu kütüğü sayfasında gerekli düzeltme yapılır. İlgililerince dava açıldığı takdirde dava sonucuna göre işlem yapılır. Bu işlemler devam ederken tapu kütüğü sayfasına düzeltme işlemlerinin başlatıldığı yönünde belirtme yapılarak 3. şahısların bu düzeltmeden haberdar edilmesi sağlanır.
Hangi tür taşınmazlar zilyetlikle iktisab edilemez:
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler, ormanlar, orta malları, özel kanunlar uyarınca devlete kalan taşınmazlar ile belediyelerin imar planları içinde bulunan sahipsiz yerler, çay-dere-ırmak yatakları imar-ihya suretiyle de olsa kazandırıcı zamanaşımı suretiyle zilyetlikle iktisap edilemez.
Sulu arazi ve susuz arazi neye göre belirlenir:
Kadastro kanununda geçen sulu ve susuz arazi ; arazinin devlet tarafından sulanıp sulanmadığı yönü dikkate alınarak belirlenir(3083 sayılı yasa). Devlet tarafından sulanan arazi "sulu toprak" , devlet tarafından sulanmayan arazi "kuru toprak" olarak değerlendirilir.
-Aramızda düzenlediğimiz adi senetle yer aldım.Tespit kimin adına yapılır:
Satın aldığınız taşınmaz tapuda kayıtlı ise ;
-satış tarihinden itibaren 10 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olmamanız halinde tapu kayıt maliki veya ölü ise mirasçılarının muvafakati aranarak,
-satış tarihinden itibaren 10 yıl geçmesi halinde ise kayıt malik veya mirasçılarının beyanı veya herhangi bir belge veya bilirkişi yahut tanık sözleriyle satışı ve en az on yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinizi ispat ettiğiniz takdirde muvafakat aranmadan bu belge veya beyan doğrultusunda,
tespit adınıza yapılır.
Satın aldığınız taşınmaz tapuda kayıtlı değilse bilirkişi veya tanık beyanlarıyla doğrulanması halinde adınıza tespit görebilir. Aranızda düzenlediğiniz adi senedin doğruluğu yönünde farklı beyanların olması halinde bilirkişi beyanlarına itibar edilir. Recep ERDOĞAN , Aziz YILDIRIM , Mustafa ERDOĞAN
Haritalar çizilirken arazideki gerçek uzunluklar belli bir matematik sisteme ve seçilen bakış açısına göre belli bir oranda küçültülür, bu küçültme oranına ölçek denir.Harita üzerindeki uzunluğun, yeryüzündeki gerçek uzunluğa oran, o haritanın ölçeğidir. Ölçek değerlerinde pay ve paydanın ölçü birimleri her zaman aynıdır. Örneğin 1/100.000 ölçeğinde, yanı harita üzerindeki 1cm, yeryüzündeki 100,000 cm 'ye tekabül eder.
1/25.000'den büyük haritalara büyük ölçekli haritalar, küçük olanlarına ise küçük ölçekli haritalar denir. M.Aytaç DURAK
Haritalar ve planlar şu yöntemlerle yapılır.
1)Arazide yapılan ölçümlerle
2)Hava fotoğraflarından yararlanılarak fotogrametik yöntemlerle
3)Uydu görüntülerinden yararlanılarak bilgisayar destekli programlar aracılığıyla üretilir.Tüm çalışmalarda isimlendirme ve kontrol arazide yapılır.
Kadastro Nedir:Tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda türk medeni yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütününe denir.
Kadastro,3042 sayılı kanun gereğince kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet memuru olarak görev yapan kadastro teknisyenleri ve belediye meclisince seçilen en az 3' bilirkişi'lik ekip tarafından yapılır.
Kadastronun amacı tapu sicilini oluşturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını oluşturup, taşınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski tapulu alanların tapularını harita 'ya bağlayarak yenileyip, taşınmaz mal mülkiyetini devlet güvencesine ve kayıt altına almaktır.
İmar planı nedir:Nüfusu 10.000'i aşan belediyeler ile nüfusu daha az olduğu halde il merkezi olan veya gelecekte imar işleri bakımından plana gereksinimi bulunduğu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca saptanan belediyelerin " imar yasası" uyarınca yaptırmakla yükümlü oldukları fiziksel plandır.İmar planları, "nazım planı" ve "uygulama planı" olmak üzere iki türlüdür.Nazım imar planı nedir:Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen gelecekteki nüfus yoğunluklarını,gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarını gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan ve genelde 1/25.000 ölçekli planlardır.Başka bir deyişle "Kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plandır" denilebilir.
Uygulama imar planı nedir:Tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren 1/1000 ölçekli plandır.İmar planı vatandaş tarafından nasıl görülür ve itiraz edilir:Belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylayarak yürürlüğe girer.Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca, belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları, belediye meclisi inceleyerek on beş gün içinde kesin karara bağlar.İmar adası ve imar parseli nedir:Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımına "ada", imar planındaki esaslara göre meydana gelen haline de "imar adası" denir.İmar adaları içerisindeki kadastro parsellerinin İmar Kanunu, imar planı ve yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş şekline de imar parseli denir.
İfraz ve tevhid nasıl yapılır:İfraz : ayırma, parselleme, parselasyon,Tevhid: iki veya daha fazla sayıda parseli tek bir parsel halinde birleştirme.İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastlayan gayri menkullerin bu kısımlarının ifrazına ve tevhidine izin verilmez.İmar parselasyon planı tamamlanmış olan yerlerde yapılacak ifraz ve tevhidin bu planlara uygun olması şarttır.İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir.İmar planı dışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez.18. Madde uygulaması ne demektir:İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazları ile, kamu kuruluşlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaları düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde otuz beşini geçemez.Parselasyon işlemi nasıl yapılır:İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sora yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hükümler uygulanır.Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakati aranmaksızın, sicilleri planlara göre re'sen tanzim ve tesis ederler.Parselasyon işlemi; ilgili belediyeler ya da belediyeler tarafından özel bir kuruluşa yaptırılabilirler.Mücavir alan nedir:Kentin, belediyelerin gelişmesi bakımından gerekli görülen alandır.(Komşu alan) Mücavir alan sınırları belediye meclisi ile İl İdare Kurulu kararına dayanarak vilayetlerce bakanlığa gönderilir.Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek onamaya veya değiştirmek üzere iadeye yetkilidir. Mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez.Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılmada aynı yönteme tabidir. Bakanlık ( Bayındırlık ve İskan Bakanlığı) gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma konusunda kendiliğinden karar verebilir.Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında planı bulunmayan alanlarda inşaat yapmak için nereye başvurulur?Sözkonusu alan belediye sınırları dahilinde ise belediyesine, değilse Valiliğe (İl İmar Müdürlüğü'ne)İmar planı olmayan köy ve mezralarda ise yapı sahibinin köyün nüfusuna kayıtlı olması ve köy ihtiyar heyetinden izin alması gerekmektedir. ( konut, tarım, hayvancılık
amaçlı yapılar, köy odaları, camii, köy ortak yapıları için geçerlidir.)
T.A.K.S ve K.A.K.S nedir?T.A.K.S: İmar planı üzerinde yazılı taban alanı katsayısı o imar adasındaki imar parselinde yapılacak inşaatın toprak üzerinde kaplayacağı en büyük bina sahasını gösterir. Azami bina sahası imar planı üzerinde yazılı taban alanı katsayısı ile belirtilmiş miktardan büyük olamaz.Örnek : 0.20 — TAKS ,0.80 — KAKS -K.A.K.S. : İmar planı üzerinde yazılı kat alanı kat sayısı, o imar adasındaki imar parselinde yapılacak binanın inşaat alanları toplamını gösterir. Bina inşaat alanı imar planı üzerinde yazılı kat alanı katsayısı ile belirtilmiş miktardan fazla olamaz.K.A.K.S'a kısaca "inşaat emsali" veya inşaat yoğunluğu" da denir.Bazı belediye sınırları içinde (Örn:Antalya) belirtilen TAKS / KAKS terim tanımları meclis kararlarıyla farklı uygulanmaktadır.Bu meclis kararları İmar planında belirtilen yapı durum ve koşullarına yani imar yasa ve yönetmeliklerine aykırı olup, kentin yoğun yapılaşmasına önemli etken olmaktadır.İmar plan lejantlarında (Plan Notlarında) yer alan bu meclis kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre ;İnşaat sahasi : "Bodrum katlarda yapılan imalat ve bölümler (Subasmanı kotu 2.50 metre olup, 1. bodrum kat olarak adlandırılmakta ve işyeri veya mesken olarak kullanılmasına izin verilmektedir.) Zemin ve normal katlardaki açık ve kapalı çıkmalar
ile ışıklıklar ve hava bacaları ve her katta 16 m2 ve daha fazla kullanılan merdiven ve asansör boşluğunda maksimum 16 m2'nin ; 16 m2'sinin altında kullanılan merdiven ve asansör boşluğunda ise kullanılan alan kadar sahanın inşaat alanı dışında bırakılması ve bütün katlarda iskanı mümkün olan sahalar toplamıdır" şeklinde tanımlanmış ve kentsel yapılaşma bu esasa göre sürdürülmektedir.Ruhsat alma şartları nelerdir?Yapı ruhsatiyesi almak için yapı sahipleri veya yasal vekilleri dilekçe ile belediye ve valiliklere müracaat etmelidir. Dilekçeye sadece; tapu veya tapu kayıt sureti (müracaattan en fazla bir ay önce alınmış), imar çapı (müracaattan en fazla bir yıl önce alınmış), röperli veya yoksa ebatlı kroki ,mimari projei satatik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, ısı yalıtım raporu, numarataj krokisi, Belediye Gelirler Müdürlüğü emlakları eklenmesi gereklidir. Gerekli harçlar yatırılarak inşaat ruhsat servisinden inşaat ruhsatı alınır. Ruhsat müddeti alındığı tarihten itibaren iki yıldır. İki yıl içinde başlanmayan inşaatlar için ruhsat yenilenmesine gidilir. Ruhsat alan bina beş yıl içinde bitirilemezse yine ruhsat alınır.Bu durumda müktesep haklar saklıdır. (Yeni harç alınmaz).Binalara genel iskan nasıl alınır:Yapı tamamen bittiği taktirde tamamının,kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı taktirde bu kısımların kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye veya valilikten, 27.maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamının veya kısmen kullanılabilmesi için ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir.Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Binanın fenni mesulü ve proje mükellefinden bitim belgesi, sivil savunmadan uygunluk yazısı, SSK'dan borcu olmadığına dair belge alındıktan sonra tüm belgeler iskan servisinde toplanır. Ve iskan ruhsatı verilir. Ancak iskan ruhsatı alınabilmesi için yapının gerek bağımsız bölümlerinin, gerekse ortak kullanım alanlarının projeye uygun olarak tamamlanmış olması gerekir.Brüt ve net inşaat alanları nasıl hesaplanır:Net alan, konut içerisinde duvarların arasında kalan temiz alandır.Brüt alan, bağımsız bölümün duvarlar dahil alanı ile ortak alanların bağımsız bölüm başına düşen miktarı kadar, o bağımsız bölüme ilave edilmesiyle oluşan alandır. Bağımsız bölüm örneğin (balkonlar dahil) 100 m2 ise brüt alan 115 m2dir.Su basman kodu nedir, kimler tarafından belirlenir:Binanın oturduğu tabii zeminden itibaren zemin kata kadar olan şakuli mesafedir. Su basman kotu parselin cephe aldığı yolun trotuar üst kotuna göre (kırmızı kot) belirlenir. Belediyenin su basman seviyesindeki yetkililerce yerinde tespit edilir.Hidrofor, asansör, yangın merdiveni hangi binalarda zorunludur:Dört kat dahil olmak üzere dört kattan fazla katlı binalarda su deposu ve hidrofor bulundurulması zorunludur. Yüksekliği 17 metreyi geçen ve beşten fazla katı bulunan binalarda zemin kattan son kata kadar T.S.E. yönetmeliğinin şartlarına uygun asansör yapılması zorunludur.Yangın merdivenleri on kat veya daha fazla katlı binalarda bir genel merdiven, 20'den fazla konutun faydalandığı binalarda ise yangın merdiveni yapılması zorunludur.Numarataj belgesi nasıl alınır:Bir dilekçe ile numarataj servisinebaşvurulur. Bu dilekçede binanın bulunduğu il, ilçe,mahalle belirtilir. Varsa ada, parsel ve sokak ismi de belirtilir. Bu dilekçeye ek olarak bağımsız bölümler krokisi düzenlenir. Ve bu krokide bağımsız bölümlerin mesken mi, işyeri mi olduğu yazılır. Numarataj harcı ilgili vezneye yatırılarak, numarataj belgesi alınır.A) Yeni hiç kullanılmamış taşınmazda :Eğer sahip olduğunuz ya da kullanacağınız taşınmaz bir anataşınmazın bağımsız bölümlerinden biri ise ;- İskan ruhsatına,- Bağımsız bölüm elektrik projesine,- İş bitim- işe başlama belgesine ( binayı yapan müteahhitten ya da müteahidin elektrik mühendisinden temin edilecektir)- Numarataj belgesine ihtiyaç duyulacaktır.Bu belgeler tamamlandıktan sonra bağlı olunan yetkili TEDAŞ Müessese
Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat edilmelidir. Dilekçe ekinde belirtilen standart belgelere ek olarak nüfus cüzdanı fotokopisi, taşınmaz maliki iseniz tapu fotokopisini, kiracı iseniz kira sözleşmesini eklemeniz gerekmektedir.Bu gruba dahil olacak abonelik taleplerinde enerji kullanıcısı olarak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; taşınmazda enerji bulunsa bile abone olmadan enerji kullanılmaması, hatta taşınmaza yerleşilmemesidir. Aksi hareketiniz sonucunda
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği düzenlemeleri gereği aleyhinize kaçak enerji kullanımı işlemi yapılacak ve yüksek meblağda kullanılmamış enerji bedeli ödemek zorunda kalacaksınız.Eğer sahip olduğunuz ya da kullanıcı olduğunuz taşınmaz anataşınmaza bağlı olmayan tek bir taşınmaz ise yine aynı yöntemler ile elektrik abonesi olmanız gerekmektedir.B) Kullanılmış taşınmazda mevcut aboneyi devir alma işlemi :Sizden önce başkaları tarafından kullanılmış bir taşınmazı satın alacağınız ya da kiracı olarak kullanacağınız zaman mutlaka elektrik abonenizi standart prosedür(A'da açıklandığı gibi doğrultusunda üstünüze devir alınız Taşınmazın kullanımını bırakırken de adınıza olan elektrik abonenizi iptal ettiriniz.Bu tip aboneleri devir alacağınız zaman dikkat etmeniz gereken en önemli nokta bir önceki enerji kullanıcısının borçlarıdır. Sizden önceki taşınmaz kullanıcısının borçları hakkında yeterli ve net bilgi alabilmek için bağlı olduğunuz Tedaş Bölge Müdürlüğünün Muhasebe Müdürlüğü, Müşteriler Müdürlüğü (Kaçak Takip Servisi) ve Hukuk Müşavirliğine abone numarası veya sayaç numarası ile müracaat edilmelidir. Bu bilgileri, abonelik devir talebinizden ve taşınmazla ilgili yasal ilişki kurmadan önce yapmanızda yarar vardır. Bu tip borçlardan yönetmelik gereği sorumluluğunuz yoktur.C)Abonelik taleplerinde talepçiden istenecek ücretler nelerdir:Eğer yeni bir taşınmazda abonelik talebinde bulunacaksanız; sizden iki tür ücret talep edilecektir. Her abone tesisinde TEDAŞ tarafından müracaatçıdan depozit bedeli adı altında her yıl Tarife Yönetmeliğince belirlenen sabit bir tutar talep edilir. Bu ilk kalemdir. Ayrıca tesise iştirak bedeli olarak adlandırılan bir ücret daha vardır ki bu ücret taşınmazla ilgili bir kalem olduğu için kiracı konumunda olan kullanıcıların taşınmaz sahiplerinden bu ücreti alarak TEDAŞ'a yatırmaları daha doğru olur.Eğer daha önce kullanılmış bir taşınmazdaki aboneyi devir alacak iseniz ödemeniz gereken sadece depozit bedelidir.Kat mülkiyeti, kat irtifakı nedir:Bir ya da daha çok kişinin, bir yapının belirli bir bölümüne sahip olmasına kat mülkiyeti denir. Diğer bir deyişle, kat mülkiyeti tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde, o gayri menkulün maliki veya ortak malikleri tarafından kurulan bağımsız mülkiyet hakkıdır.Kat irtifakı ise, yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya ortak malikleri tarafından, kurulan kullanma hakkıdır.Kat mülkiyeti ve kat irtifakı ile düzenlemeler 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile getirilmiştir.Sit alanı nedir:Tarih öncesinde günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları önemli tarihi olayların meydana geldiği yerler ve tesbiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gereken alanlardır.
Kadastro ne demektir:
Kadastro,taşınmazların sınırlarını ve maliklerini belirleyip tapu siciline kayıt çalışmalarıdır. Bir başka deyişle kadastro,tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda Türk Medeni Yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütünüdür.
Kadastro kimler tarafından ve neden yapılır:
Kadastro Hizmetleri,3402 sayılı kanun gereğince Kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet memuru olarak görev yapan Kadastro Teknisyenleri ve kadastrosu yapılacak çalışma alanı içinde köy derneği veya belediye meclisince seçilen en az 3 bilirkişi ve muhtardan oluşan ekip tarafından yapılır.
Kadastronun Amacı nedir:
Kadastronun Amacı;Tapu sicilini oluşturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını oluşturup, taşınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski tapulu olanların tapularını haritaya bağlayarak yenileyip, taşınmaz mal mülkiyetini devlet güvencesine ve kayıt altına almaktır.
Eski tapu belgeleri ile kadastro sonucu verilen tapu senetleri arasında ne fark vardır:
Eski tapu kayıtları genel olarak harita veya plana bağlı olmayıp, sınırları, mevki ve hudutlarında bulunan taşınmazlar la belirlenebilecek bilgileri içeren kayıtlardı. Oysa Kadastro sonucu tanzim edilen tapu kayıtları, ölçekli haritalara ve aynı zamanda memleket koordinat sistemine göre her kırık noktasının koordinatları ölçü ve hesap sonucunda belirlenen sayısal sisteme dayalı olup ihtilaf veya yer tespitleri esnasında Yönetmelikler çerçevesinde kesin olarak arz üzerinde sınırları belirlenebilecek nitelikte kayıtlardır. Bunun dışında Kadastro çalışmalarından sonra eski tapu kayıtları işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bunlara dayanarak tapu sicil müdürlüklerinde herhangi bir işlem yapılmaz. ve Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tapu kayıtlarına dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Çalışma alanı sınırı ne demektir: idari sınırdan farkı nedir:
Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri kadastro çalışma alanını teşkil eder. Bu alanı belirlemek için 3402 sayılı yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda kesinleşen sınır, köy veya mahallenin çalıma alanı sınırıdır. İdari sınır değildir. Sınır belirleme işlemi önce kadastro ekibince yapılır ve belirlenen bu sınıra varsa itiraz, tebliğ ve ilan tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde kadastro müdürlüğü nezdinde yapılır. Kadastro müdürü gerekmiyorsa zeminde inceleme yapmadan yedi gün içinde evrak üzerinde karar verir. Kadastro müdürü tarafından belirlenen sınır, ilgililere tebliğ edildikten sonra varsa yedi gün içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz edilir. Kadastro mahkemesi bu itirazı duruşma yapmaksızın15 gün içinde karara bağlar ve verilen karar nihaidir, temyize dahi tabi değildir. Oysa idari sınır, köy kanunu hükümleri gereğince belirlenir ve/veya değiştirilir. Ayrıca idari sınırı belirleyecek makam kadastro ekibi, kadastro müdürü veya kadastro hakimi olmayıp mülki idaredir ve idari sınırla ilgili davalar kadastro mahkemelerinde değil ,genel mahkemelerde görülmektedir ve temyizi kabildir. Kadastro çalışmalarına başlandığında çalışma alanı sınırının halk tarafından idari sınır olarak algılanması ve diretmeler hem gereksiz yere zaman kaybı ve hem de bitişik köyler arasında gereksiz sorunların başlamasına nedenolmaktadır.
Her isteyen, taşınmazına kadastro yaptırabilir mi:Kadastrosu yapılacak alanlar nasılbelirlenir
İsteğe bağlı Kadastro işlemleri ücrete tabi olup bir kısım koşulların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu koşullar ; kadastrosunun yapılması talep edilen taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının başlamış olması, kadastro talebinin yatırım amaçlı olması ve birden fazla adayı kapsıyor olması ve ilgililerince tüm kadastro giderlerinin TKGM Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılmış olması gerekmektedir. Genel uygulamada Kadastrosu yapılacak alanlar, çalışma alanı olarak tabir edilen yerlerde kadastro bölgesi bazında belirli bir sıra ve TKGM onayı ile yıllık çalışma programına alınmasıyla her yılın ilk ayında belirlenir ve çalışma bitiminde düşük oran ve miktarlarla harç tahakkuk ettirilir.(2003yılı itibariyle nisbi harç 4.64 ytl dir) .
Kadastro Çalışmaları alenimidir? Hak sahipleri çalışmalara katılabilir mi:
Kadastro Çalışmaları alenidir. Çalışmalar esnasında hak sahipleri gerek sınırlandırmada ve gerek tespit esnasında hazır bulunabilir, belge ibraz edebilir ve tanık gösterebilir. İlgilisi olduğu arazinin durumu hakkında Kadastro ekibinden şifahi olarak bilgi alabileceği gibi bilgilendirme veya sorunu ile ilgili dilekçe yazarak kadastro müdürlüğü kanalıyla da bilgi alabilir.
Kadastro esnasında hak sahipleri taşınmazın ölçümü veya tespiti esnasında hazır bulunmak zorunda mıdır:
Kadastro esnasında hak sahipleri taşınmazlarının ölçü veya tespitleri esnasında hazır bulunmak zorunda değildir. Taşınmazların sınırlandırma ve tespitleri Muhtar ve bilirkişi beyanları ve gerekli diğer belgeler vasıtasıyla da tespit edilebilir ancak hak sahiplerinin çalışmalara katılmaları durumunda hatalar en aza inebilecek, anında resmi yollar vasıtasıyla tespite katkıda bulunulabilecek ve aynı zamanda çalışmalara katılma halinde taşınmaz maliklerine tahakkuk ettirilen kadastro harcı oranı katılmayanlara nazaran daha düşük olacaktır.
Çalışmalarda kimlerin bilgilerine başvuruluyor:
Kadastro Çalışmaları kadastro ekibi tarafından yapılmakta olup Kadastro teknisyenleri yeminli kadastro bilirkişileri ve muhtar beyanları doğrultusunda çalışma yapmaktadırlar. Ancak kadastro teknisyenleri muhtar ve bilirkişilerin bilgilerinin yetersiz olmaları durumunda tanık dinleyebilecekleri gibi belgeye aykırı beyanda bulunulması halinde bu beyanları dikkate almayıp belge doğrultusunda sınırlandırma ve tespit yapabilir.
Bilirkişilere itiraz edilip bilirkişiliği kabul edilmeyebilir mi:
Kadastro bilirkişileri köylerde köy derneğince belediyelik yörelerde ise belediye meclisince salt çoğunlukla seçilir. İsteyen herkes aday olamaz. Bilirkişi olarak görev yapabilmek için ; T.C. vatandaşı olmak, 40 yaşını bitirmiş olmak, Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak, en az on yıldan beri o mahalle veya köyde ikamet ediyor olmak, zimmet, ihtilas, irtikap,rüşvet, hırsızlık, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir suçtan hüküm giymemiş olmak ve okur yazar olmak şart koşulmaktadır. Bu özellikleri taşıyan her Türk vatandaşı bilirkişiliğe aday olabilir ve seçilmesi halinde Kadastro Hakimi huzurunda yemin ederek göreve başlar. Bilirkişilere göreve başlamadan önce yapacakları işler bir yazı ile tebliğ edilir ve yalan beyanda bulunmaları halinde yasal müeyyideler hatırlatılır. Görüleceği üzere Bilirkişiler belli bir hassasiyetle göreve getirilmekte olup keyfi olarak veya şahsi nizalardan dolayı değiştirilmesi istenemez. Ancak bilirkişiler kendisine, eşine, usul ve furuuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve furuuna ait taşınmazların tespitinde ve bu kişilerin hak iddia ettiği taşınmazların tespitlerinde bilirkişilik yapamayacakları gibi tespiti yapılan taşınmaz mal üzerinde hak iddia edenlerden herhangi biriyle arasında dava veya husumet bulunanlara ait taşınmazların tespitlerinde bilirkişi olarak görev yapamazlar. Bu tür engellerin çıkması durumuna karşılık yasal olarak her ekip için 6 bilirkişi seçilmektedir. Bununla beraber her tür iddia, idari veya adli yola iletilebilir.
Çalışma alanı sınırı belirlenirken komşu köy çalışma alanı içinde kalan taşınmazlarda hak kaybı söz konusu mudur:
Kadastro çalışma alanı sınırı kadastrosuna başlanacak köy veya mahalle birimlerinin idari sınırı olmayıp adından da anlaşılacağı gibi çalışma sınırlarını belirleyen bir işlemdir. Dolayısıyla çalışma alanı sınırı yeni bir hak doğurmadığı gibi var olan bir hakkın kaybına da neden olmaz. Bir başka çalışma alanında kalan araziler yine hak sahipleri adına tespit edilir. Herhangi bir surette çalışma alanıyla birden fazla parçaya bölünen taşınmaz tescilden sonra ilgilisinin talebi üzerine büyük kısmın bulunduğu mahalle veya köye ait tapu kütüğü sayfasına işlenmek için birleştirilebilir.
Eski tapu senetlerimi kaybettim. Sahibi olduğum yerler adıma tespit görür mü:
Kadastro çalışmalarına başlanmadan önce çalışma yapılacak köy veya mahalleye ait eski tapu kayıtları, vergi tahrir kayıtları ve son dönem emlak beyanları ile 31 aralık 1981 ve öncesine ait vergi beyanname örnekleri kadastro müdürlükleri tarafından ilgili kurumlardan alınarak kadastro ekibine teslim edildiğinden eski tapu kaydı veya vergi kaydı olan taşınmazların maliklerinden bu belgelerin mutlaka ibraz edilmesi istenmez. Ancak ilgililerin hak kaybına neden olmamaları için ellerindeki tüm evrakı müspiteleri kadastro ekibine alındı belgesi karşılığında veya bir dilekçe ile müdürlük vasıtasıyla ibraz etmeleri kendi yararlarına olacaktır.
Bilirkişiler yanlış ve eksik bilgi veriyorlar. Ne yapmalıyım:
Kadastro teknisyenleri sınırlandırma ve tespitlerde bilirkişi beyanlarına bağlı kalmak zorunda dır. Ancak bu beyanlar eldeki mevcut resmi belgelerle çakışıyorsa bu beyanlara bağlı kalmayıp belge doğrultusunda işlem yapabilirler. Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalışma yapılan mahalle veya köyde işlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastro komisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalışmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.
Kadastro işlemleri herhangi bir ücrete tabi midir:
Kadastro işlemleri harca tabi olup harç oranları ve asgari harçlar her yıl bütçe kanunu ile belirlenir. Harç hesaplamalarında son dönem emlak beyan değerleri veya olmaması halinde kadastro komisyonunca tespit edilen değer üzerinden hesaplanır. (2003 yılı asgari harç miktarı 4.64 ytl dir.)
Kullandığım taşınmazlar tapusuz ve bir kısmına vergi beyanında bulunmadım. Ne yapmalıyım:
Kadastro çalışmaları esnasında sınırlandırma ve tespitler belgeli ve belgesiz olmak üzere iki şekilde yapılır. Çalışmalarda öncelikle sınırlandırması yapılan taşınmazın eski tapu kaydı olup olmadığı kadastro ekibine teslim edilen ve uygulamada birlik zabıt defteri dediğimiz eski tapu kayıtlarını içeren defterden muhtar ve bilirkişi beyanları yardımı ile araştırılır. İlgilinin tapu kayıt örneği ibraz edip etmediği incelenir. Şayet sınırlandırması yapılan yere ait tapu kaydı mevcut ise 3402 sayılı yasadaki tapuda kayıtlı taşınmazların tespiti ile ilgili hükümler uygulanarak taşınmazın tespit işlemi yapılır. Sınırlandırması yapılan taşınmaza ait tapu kaydı bulunamamış ise 3402 sayılı yasadaki zilyedlikle iktisab hükümlerine göre tespit yapılır. Bu hükümler genel itibariyle ; halen zilyed olunan taşınmazın malik veya murislerinin en az 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyed olunma, bir çalışma alanında malikler itibariyle kuru arazide 100 sulu arazide 40 dönümü geçmeme, ve kullanılan taşınmazın orta malı veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bir amaç ve hizmete tahsis edilmemiş olması özetle zilyedlikle iktisaba elverişli taşınmaz niteliğine sahip olma koşullarıdır. Kadastro çalışmalarında vergi tahrir kayıtları ve vergi beyannameleri mülkiyeti belirleyici belgeler olmayıp zilyetlikle birleştikleri takdirde taşınmazın miktarında esas alınacak belgelerdir. Bununla birlikte yukarıda izah edilen 40/100 dönümlük normların dikkate alınmasının gerektiği durumlarda miktar fazlası kısım çıkması halinde bu belgelerin varlığı yine miktar yönünden dikkate alınmaktadır. Taşınmazın tapu veya vergi kaydının bulunmaması zilyed adına yazılmayacağı anlamına gelmez.
Babamdan kalan taşınmazlar mirasçıları adına tespit edilir mi:
Kadastro tespitleri esnasında faydalanılacak belgelerden biri de köy nüfus defteridir. Taşınmaz malikinin ölü olması durumunda mirasçıları tarafından ( veraset ilamı gibi) herhangi bir belge ibraz edilmemesi durumunda köy nüfus defterinden faydalanılır defterde yazılı mirasçılar ile muhtar ve bilirkişi beyanları birbirini doğruluyorsa köy nüfus defterinde yazılı mirasçılar adına tespitlerin yapılması mümkündür. Aksi halde malikin ölü olduğu kadastro tutanağının edinme sebebi ve beyanlar hanesinde belirtilerek ölü malik adına tespit yapılır. Hisselendirme ve mülkiyet türü tespitinde medeni kanun hükümleri uygulanır.
Maliki olduğum taşınmazlara ait vergi kayıtlarım var ancak miktarları eksik tespitleri nasıl yapılır:
Kadastro tespiti yapılan taşınmaza ait vergi tahrir kaydı ve 1981 ve öncesine ait vergi beyannamesi mevcutsa ; muhtar ve bilirkişi, miktar fazlası kısmın zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadığı ve taşınmazda genişleme bulunmadığı yönünde beyanda bulunursa, fiili zemin durumu dikkate alınarak tespit yapılır ve miktar olarak vergi kaydı veya beyannameden fazla olanın miktarına uyularak miktar fazlası kısım 3402 sayılı yasanın 14.maddesine göre 40/100 dönüme kadar senetsizden verilir ve senetsiz defterine işlenir.
Babam 40yıl önce taşlık bir araziyi canlandırarak tarla haline dönüştürdü adıma yazılır mı:
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir amaca tahsis edilmeyen yerler masraf ve emek sarfıyla tarım alanına dönüştürülmesi halinde en az 20 yıl süreyle nizasız ve malik sıfatıyla zilyed ve tasarruf eden adına tespit yapılır. Ancak bu miktar 3402 sayılı yasadaki 40/100 dönümlük normu aşamaz. Mesut YILMAZ
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. Çalışmalar şu an askı suretiyle ilan ediliyor ne yapmalıyım:
Kadastro tespitlerine, 30 günlük askı ilanı süresi içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz mahiyetli dava açılabilir. Bu dava için mutlaka kadastrosu yapılan köy veya mahallenin adli teşkilatının bulunduğu yere gelmeye gerek yoktur. Bu dava Türkiye' nin herhangi bir yerinde bulunan sulh, asliye veya kadastro mahkemesi kanalıyla da açılabilir.
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. Çalışmalar devam ediyor ne yapmalıyım:
Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalışma yapılan mahalle veya köyde işlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastrokomisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalışmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.
Kadastro esnasında yerlerim yanlış yazılmış. İlan süresince de farkına varamadığımdan yapılan tespitler kesinleşmiş. Ne yapmam gerekiyor:
Kadastro tespitleri kesinleştikten sonra , kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açma hakkı kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl dır. Bu süreyi geçirmeden genel mahkemelerde (asliye ve sulh hukuk mahkemeleri) dava açmanız gerekmektedir. Aksi halde hak kaybına uğramış olursunuz.
Taşınmazımla ilgili daha önce dava açmıştım. Köyümüze kadastro girdi, davam nasıl etkilenir:
Kadastro çalışmaları başlamadan önce çalışma alanının idari sınır olarak bağlı olduğu köy veya mahallenin yetki alanına giren mahkemelerden çalışma alanıyla ilgili kadastroyu ilgilendiren davaların listesi istenir. Bu listede belirtilen davalarla ilgili taşınmazlar muhtar, bilirkişi, davalı veya davacı bilgileri ve gerektiğinde dava dosyası incelenerek tespit edilir. Davalı taşınmaz davanın niteliğine göre mülkiyeti, sınırı veya yüzölçümü tespit edilmeden, taşınmaz hakkındaki edinilen bilgiler kadastro tutanağının edinme sebebinde izah edilerek kadastro mahkemesine gönderilmek üzere davalı olarak tespit yapılır. Taşınmazla ilgili tutanak ve diğer evraklar kadastro mahkemesine gönderilir ve hukuk mahkemesine de tutanak tanzim edilip kadastro mahkemesine gönderildiği yönünde bilgi verilir. Herhangi bir taşınmazla ilgili kadastro tutanağı tanzim edildiğinde kadastro ile ilgili davalarda yetkili mahkeme kadastro mahkemesi olduğundan parselinizle ilgili dava halen görülmekte olan mahkemede tutanak tanzim edilinceye kadar devam eder bu tarihten sonra görev kadastro mahkemesinindir davanıza kadastro mahkemesinde bakılır.
Babama ait arsa üzerine ev yaptım. Ancak babam bu yerimin kendi adına tespit edilmesini istiyor. Evimin hukuki durumu nasıl tespit edilir:
Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yer başkasının üzerindeki eşya başkasının olabilecek şekilde tapu tesisi mümkündü. Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu ikili kullanıma son verilmiştir. Babanızın uygun muvafakati olmadan üzerin e bina inşa ettiğiniz arsanın adınıza tespit edilmesi mümkün değildir. Ancak söz konusu parselin tapu kütüğünün beyanlar hanesine de işlenmek üzere arsa üzerindeki evin (muhdesat olarak) cinsi, kime ait olduğu ve iktisab sebebi açıklanarak kadastro tutanağının beyanlar sütununa belirtme yapılır. Ancak bu belirtme sürekli ve ayni bir hak meydana getirmez, fiili durumun belirtilmesi anlamını taşır.
Taşınmazımın yüzölçümü kadastro esnasında eksik hesaplanmış. Düzeltilmesi mümkün mü:
3402 sayılı yasa, evrakına aykırı olarak tescil edilen idaremizden kaynaklanan maddi hataları düzeltme olanağını mümkün kılmıştır. Bu çerçevede yapılacak incelemede hata olduğu iddia edilen parsele ait paftanın zemine uygunluğu belirlendikten sonra yapılacak hesaplamada yüzölçüm hatası tespit edildiği takdirde hata düzeltilerek ilgililere varsa itirazlarını tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesine yapabilecekleri belirtilerek tebliğ edilir. İtiraz süresi geçtikten sonra düzeltmeye itiraz mahiyetli dava açılmadığı yönünde sulh mahkemesinden yazılı bilgi alındıktan sonra düzeltme kesinleştirilerek fenni klasörü ve tapu kütüğü sayfasında gerekli düzeltme yapılır. İlgililerince dava açıldığı takdirde dava sonucuna göre işlem yapılır. Bu işlemler devam ederken tapu kütüğü sayfasına düzeltme işlemlerinin başlatıldığı yönünde belirtme yapılarak 3. şahısların bu düzeltmeden haberdar edilmesi sağlanır.
Hangi tür taşınmazlar zilyetlikle iktisab edilemez:
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler, ormanlar, orta malları, özel kanunlar uyarınca devlete kalan taşınmazlar ile belediyelerin imar planları içinde bulunan sahipsiz yerler, çay-dere-ırmak yatakları imar-ihya suretiyle de olsa kazandırıcı zamanaşımı suretiyle zilyetlikle iktisap edilemez.
Sulu arazi ve susuz arazi neye göre belirlenir:
Kadastro kanununda geçen sulu ve susuz arazi ; arazinin devlet tarafından sulanıp sulanmadığı yönü dikkate alınarak belirlenir(3083 sayılı yasa). Devlet tarafından sulanan arazi "sulu toprak" , devlet tarafından sulanmayan arazi "kuru toprak" olarak değerlendirilir.
-Aramızda düzenlediğimiz adi senetle yer aldım.Tespit kimin adına yapılır:
Satın aldığınız taşınmaz tapuda kayıtlı ise ;
-satış tarihinden itibaren 10 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olmamanız halinde tapu kayıt maliki veya ölü ise mirasçılarının muvafakati aranarak,
-satış tarihinden itibaren 10 yıl geçmesi halinde ise kayıt malik veya mirasçılarının beyanı veya herhangi bir belge veya bilirkişi yahut tanık sözleriyle satışı ve en az on yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinizi ispat ettiğiniz takdirde muvafakat aranmadan bu belge veya beyan doğrultusunda,
tespit adınıza yapılır.
Satın aldığınız taşınmaz tapuda kayıtlı değilse bilirkişi veya tanık beyanlarıyla doğrulanması halinde adınıza tespit görebilir. Aranızda düzenlediğiniz adi senedin doğruluğu yönünde farklı beyanların olması halinde bilirkişi beyanlarına itibar edilir. Recep ERDOĞAN , Aziz YILDIRIM , Mustafa ERDOĞAN
12 Nisan 2010 Pazartesi
1. 2. 3. Sınıf Tarihi Eser Restorasyon Başvurularında
12-2-Sivil mimarlık eseri taşınmaz kültür varlıklarının esaslı onarımları.
Genellikle ikinci gurup yapılar olup doğrudan Koruma Bölge Kuruluna başvurulabileceği gibi ilgili belediye başkanlığına da başvuruda bulunulabilir.
12-2-1-Başvuru sahibince hazırlanması gerekli belgeler.
12-2-1-1-Başvuru + vekaletname
12-2-1-2-Mülkiyet durumu belgesi
12-2-1-3-Fotoğraflar
12-2-1-4-Projeler ( rölöve+restorasyon+restitüsyon projeleri gerekli olanlar)
12-2-1-5-Proje raporu (gerek varsa)
12-2-1-6-Statik raporu (gerek varsa)
12-2-1-7-Gerekli olan diğer raporlar
12-2-2-Mahalli İdarelerce (Belediye veya Valilik) hazırlanması gerekli belgeler
12-2-2-1-Halihazır harita
12-2-2-2-Kadastro paftası
12-2-2-3-İmar paftası
12-2-2-4-İmar durumu
12-2-2-5-Çap + röperli kroki
12-2-3-Bakanlık ve ilgili kurum ve kuruluş uzmanlarınca hazırlanması gerekli belgeler
12-2-3-1-Uzman raporu
12-2-3-2-Tescil fişi
12-2-4-Diğer kuruluş görüşleri
Bu tip yapıların İmar Müdürlüğü ve Tapudan alacağınız bir takım belgeler devamında rölöve-restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanır. Projeler B. İmar Müdürlüğü vasıtasıyla 3 nolu Koruma Kuruluna sunulur. Koruma kurulunda kayda alnınan başvuru raportör tarafından denetlendikten sonra toplantıya girer. Kurulca onaylanan (mimari) projelerden sonra, mekanik, statik, elektrik ve zemin etütüdü projeleri hazırlatılır ve ruhsat için başvurulur.
Beldiye ve Tapu harçları yapının m2 alanı üzerinden hesaplanır. Rölöve, restitüsyon restorasyon proje maliyeti için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi adresindeki proje bedeli hesabından bilgi alabilirsiniz.
İnşaat Maliyeti; Bayındırlık Bakanlığı m2 inşaat maliyeti restorasyon için 1.311 YTL'dir ve bu ortalama doğru bir rakamdır. Aşağı yukarı malsahibinin talebine göre maliyette değişiklik olabilir.
Ahşabın güvenirliğine gelince, ahşap yaşam kalitesi olarak kullanabilecek en uygun yapı malzemesidir. Günümüzde artık endüstriyel kereste kullanılıyor, bu nedenle böceklenme, şişme çürüme su alma gibi sorunların üstesinden gelinmiş durumda.
Yapı konforu olarak her ne kadar kurul çok kısıtlayıcı kurallar koyuyor gibi görünse de siz yapının tarihi özelliklerini koruyarak, içinde her türlü konfor koşulunu uyarlayabilirsiniz, ancak dış cephe özgün durumuna uygun oalrak yenilenmelidir.
Genellikle ikinci gurup yapılar olup doğrudan Koruma Bölge Kuruluna başvurulabileceği gibi ilgili belediye başkanlığına da başvuruda bulunulabilir.
12-2-1-Başvuru sahibince hazırlanması gerekli belgeler.
12-2-1-1-Başvuru + vekaletname
12-2-1-2-Mülkiyet durumu belgesi
12-2-1-3-Fotoğraflar
12-2-1-4-Projeler ( rölöve+restorasyon+restitüsyon projeleri gerekli olanlar)
12-2-1-5-Proje raporu (gerek varsa)
12-2-1-6-Statik raporu (gerek varsa)
12-2-1-7-Gerekli olan diğer raporlar
12-2-2-Mahalli İdarelerce (Belediye veya Valilik) hazırlanması gerekli belgeler
12-2-2-1-Halihazır harita
12-2-2-2-Kadastro paftası
12-2-2-3-İmar paftası
12-2-2-4-İmar durumu
12-2-2-5-Çap + röperli kroki
12-2-3-Bakanlık ve ilgili kurum ve kuruluş uzmanlarınca hazırlanması gerekli belgeler
12-2-3-1-Uzman raporu
12-2-3-2-Tescil fişi
12-2-4-Diğer kuruluş görüşleri
Bu tip yapıların İmar Müdürlüğü ve Tapudan alacağınız bir takım belgeler devamında rölöve-restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanır. Projeler B. İmar Müdürlüğü vasıtasıyla 3 nolu Koruma Kuruluna sunulur. Koruma kurulunda kayda alnınan başvuru raportör tarafından denetlendikten sonra toplantıya girer. Kurulca onaylanan (mimari) projelerden sonra, mekanik, statik, elektrik ve zemin etütüdü projeleri hazırlatılır ve ruhsat için başvurulur.
Beldiye ve Tapu harçları yapının m2 alanı üzerinden hesaplanır. Rölöve, restitüsyon restorasyon proje maliyeti için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi adresindeki proje bedeli hesabından bilgi alabilirsiniz.
İnşaat Maliyeti; Bayındırlık Bakanlığı m2 inşaat maliyeti restorasyon için 1.311 YTL'dir ve bu ortalama doğru bir rakamdır. Aşağı yukarı malsahibinin talebine göre maliyette değişiklik olabilir.
Ahşabın güvenirliğine gelince, ahşap yaşam kalitesi olarak kullanabilecek en uygun yapı malzemesidir. Günümüzde artık endüstriyel kereste kullanılıyor, bu nedenle böceklenme, şişme çürüme su alma gibi sorunların üstesinden gelinmiş durumda.
Yapı konforu olarak her ne kadar kurul çok kısıtlayıcı kurallar koyuyor gibi görünse de siz yapının tarihi özelliklerini koruyarak, içinde her türlü konfor koşulunu uyarlayabilirsiniz, ancak dış cephe özgün durumuna uygun oalrak yenilenmelidir.
TARİHİ ESERLER KORUMA ADI ALTINDA ÇÜRÜMEYE TERK EDİLMEMELİ
Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor... ozfidan@haberx.com
TARİHİ ESERLER KORUMA ADI ALTINDA ÇÜRÜMEYE TERK EDİLMEMELİ.
16.01.2003, 19:50 Ancak, bütün bunlara rağmen günümüzde bir çok tarihi eser bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Sadece şanslı olan birkaçı restore edilmiş durumda. Bunlara tarihi evlerde dahil. Tarihi evler özel mülk olduğu için, bakımlarından sahipleri sorumlu tutuluyor. Bu evlerde oturanlar ise restorasyonun çok masraflı olduğunu, maddi güçlerinin buna yetmediğini belirtmekteler.
--------------------------------------------------------------------------------
TARİHİ ESERLER KORUMA ADI ALTINDA ÇÜRÜMEYE
TERK EDİLMEMELİ.
Tabiat ve kültür varlıkları ile ilgili olarak koruma ilk kez 1906 yılında "Asarı Antika Nizamname." Adı altında çıkarılmış ve bu nizamname 25.04.1993 Yılında çıkarılan 1710 sayılı yasanın çıkışına kadar yürürlükte kalmıştır. Son olarak bu yasa 23.07.1998 Yıl ve 2563 sayılı kanunla değiştirilmiştir.
Tarihi yapılar 3 Kategoride koruma altına alınmıştır.
1. Derece olanlar: İçinde ve dışında aynen korunması gereken yapılar.
2. Derece olanlar: Asıl hüviyetini muhafaza ile birlikte ufak tefek değişiklikler yapılabilen yapılar.
3. Derece olanlar: Tarihi yapı hüviyetinde Anıtlar kurulunun kabul edebileceği bir takım değişiklikler yapılabilen yapılar.
Anıtlar Yüksek Kurulu, korunması gereken tabii ve kültür varlıkların restorasyon veya yeniden imarıyla ilgili karar verecek tek mercidir.
Ancak, bütün bunlara rağmen günümüzde bir çok tarihi eser bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Sadece şanslı olan birkaçı restore edilmiş durumda. Bunlara tarihi evlerde dahil. Tarihi evler özel mülk olduğu için, bakımlarından sahipleri sorumlu tutuluyor. Bu evlerde oturanlar ise restorasyonun çok masraflı olduğunu, maddi güçlerinin buna yetmediğini belirtmekteler.
Bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan tarihi evlere, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12. Maddesine göre “Özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarının korunması bakımı ve onarımı için Kültür ve Turizm Bakanlığınca ayni, nakdi ve teknik yardım yapılır ve kredi verilir.” Hükmüne rağmen ne devlet yeterli ödenek ayırıyor, nede Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği sahip çıkabiliyor. Restorasyon için yeterli parayı bulamayan ev sahipleri ise yıkılmaya yüz tutmuş evlerinde yardım bekliyor.
Maddi gücü iyi olmayan ev sahipleri paraları olsa bile binalarını yeniden onarmak için uzun süren prosedürle uğraşmak zorunda. Bunun için, evini restore etmek isteyen kişi öncelikle Anıtlar Yüksek Kuruluna başvurarak geniş çapta bir restorasyon planı hazırlatması gerekiyor.
Bütün bunlar, karşımıza bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan ve kimsesizlerin barınağı haline gelen tarihi binaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Aksaklıkların giderilmesi için, öncelikle kaynak sorununun halledilmesi lazımdır. Bunun için, başta UNESKO olmak üzere uluslararası kuruluşlardan yardım alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, yurtiçinde Kültür Bakanlığınca oluşturulan “Korunması Gerekli Taşınmaz Varlıkların Onarıma Katkı Fonu.” nun devlet tarafından çeşitli kaynaklar aktarılarak güçlendirilmesi lazımdır.
Bu konuda başta bürokrasinin azaltılması için yerel idarelere büyük görevler düşmektedir. Bunun için Kültür Bakanlığının yetki ve sorumluluğunu azaltmalı, denetimi kendinde kalmak şartıyla bu yetki ve sorumluluklarını yerel idarelere devretmelidir. Belediyelerinde bu çalışmaları bakanlıklarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, uluslararası örgütlerle, ve akademisyenlerle ortak çalışarak yürütmesi gerekmektedir.
Ayrıca 360 Sayılı İl Özel İdaresi Yasası ve 1580 Sayılı Belediye Yasasında korumacılığı özendirici ve destekleyici hükümler ihtiva eden değişikliklerin biran önce çıkarılması gereklidir. Yerel Yönetimler Yasa tasarısıyla birlikte yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluğunun arttırılmasının yanında kaynak imkanı da sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Söz Belediyelerden açılmışken Belediyelerin sokaklara verdikleri isimlere değinmek istiyorum. Son zamanlarda her sokağa isim verildiğini görmekteyiz. Verilen bu isimler alfabetik sıraya göre verilmediğinden adres aranmasında karışıklıkların ve sorunların yaşamasına neden olmaktadır. Yurt dışında ise, sokaklara numara verilmesi yaygındır ve sağlıklıdır. Bizde de karışıklığı önlemek için sokaklara sıralı bir şekilde numara verilmesi gereği vardır.
Ülkemize yararları olmuş kişilerin adlarını yaşatmak için bu kişilerin isimlerini sokaklara vermek yerine caddelere, meydanlara ve parklara verilmesi yerinde olacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...