3 Aralık 2012 Pazartesi

Emlak Sektöründeki Gelişmeler

Emlak Sektöründeki Gelişmeler

Tulip Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Burak Erten: Ülkemizin son 8 yılda ekonomik krizlere rağmen büyük gelişme gösterdiği belirtti.


Ülkemizde Emlak sektörünün gelişimi inanılmaz ölçüde olduğu gerçeğini bu kez de sektörün içinden Tulip Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Burak Erten şu sözleriyle dile getirdi:

Ülkemizin son 8 yılda ekonomik krizlere rağmen büyük gelişme gösterdiği belirtti. Türkiye’nin krizi iyi yönettiğine işaret eden Erten, 200′den fazla alt sektörü etkileyen inşaat sektörü banka faiz oranlarının düşmesi, alıcıların isteklerine göre projeler üretilmesi ve ev alımını kolaylaştıracak ödeme sistemlerinin sunulmasıyla bu krizi beklenenden daha iyi yönetti.
Büyük bir krizin kazazız belasız atlatılmasıyla birlikte emlak sektörü aynı zamanda büyük bir yükselişe geçmiş hem modern hemde halkın konut ihtiyacını karşılayacak nitelikte yeni gayrimenkuller üretmeye devam etmiştir. Ülkemizde emlak sektörünün gelişmesiyle birlikte yenilikte öncü olan iş adamlarımız tüm dünyada ödülleri toplamaya başladı bile. Geçen yıl Londra’da düzenlenen Avrupa Gayrimenkul ödüllerinde 9 adet Türk projesi ödüle layık görülerek alanlarında birinci seçildi.
Dünya çapında büyük bir organizasyon olan Avrupa gayrimenkul ödüllerinin bu sene 17.si düzenlenmişti . Bu geceye Türk projelerinin damga vurması ve Dünya birinciliğine gözlerini diktiklerini belirtmesi ise göğsümüzü kabartacak nitelikteydi. Ülkemiz yeraltı kaynakları bakımından zengin bir ülke olması dolayısıyla demir-çelik, çimento ve diğer yapı malzemeleri bakımından bir çok ülkeden zengin konumda olması ve bu alanlarda tüm Dünya’ya ihracaat yapması ise ülkemizin gücünün nereden geldiğinin bir parçasıdır sadece.

Kentsel dönüşüm yasası kısmen iptal edildi!

Kentsel dönüşüm yasası kısmen iptal edildi!

Belediyelerin, konut, sanayi ve ticaret alanlarında kentsel dönüşüm projeleri uygulayabilmesini öngören kanunun bazı hükümlerinin yürürlüğünün durdurulması kararı Resmi Gazete’de yayımlandı

Belediyelerin, konut, sanayi ve ticaret alanlarında, kentsel dönüşüm projeleri uygulayabilmesini öngören 5998 sayılı Belediye Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un bazı hükümlerinin yürürlüğünün durdurulması kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. 
 
CHP, kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi heyeti, 5393 sayılı kanunun 5998 sayılı kanunun 1. maddesiyle değiştirilen 73. maddesinin 11. fıkrasındaki, kentsel dönüşüm alanlarında devam eden inşaatlardan belediye izni olmayanların 5 yıl süreyle durdurulması, durdurmanın sürüp sürmeyeceğine belediyenin karar vermesi ve durdurma süresinin 10 yılı geçemeyeceğine ilişkin 2, 3 ve 4. cümlelerini anayasaya aykırı bulmuştu. 
     
Heyet, kanunun, boş kadro ve pozisyon bulunması ve bütçe imkanlarının yeterli olması kaydıyla 1 Ocak 2005 tarihinde mevcut personel sayısının yüzde 10′unu geçmemek üzere İçişleri Bakanlığı tarafından zorunlu hallerde verilecek iznin dışında ek personel istihdam edilemeyeceğine ilişkin geçici 1. maddesini de iptal etmişti. İki hükmün de yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmişti. 
     
İptal edilen hükümlerin uygulanmasından doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız zararların önlenmesi için, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin karar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. 
     
Ferdi Türkten - Selçuk Aval/AA

“Yabancılara Mülk Satışında Ciddi Artış Yaşanacak”

“Yabancılara Mülk Satışında Ciddi Artış Yaşanacak”

Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ziya Ercan, mütekabiliyet yasasının çıkması ile özellikle Muğla’da yabancılara satılan mülk sayısında ciddi artış beklediklerini açıkladı…

Yabancılara mülk satışını düzenleyen Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu’nda değişiklik yapan tasarının yasalaşması, yabancıların mülk edinmede en fazla ilgi gösterdiği yerlerden Muğla bölgesindeki emlakçıları sevindirdi.
Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ziya Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yabancılara mülk satışına ilişkin tasarının yasalaşmasıyla yabancılara mülk satışında ciddi artış yaşanacağına inandığını söyledi.
Yasa tasarısının kabulü ile dünyanın her yerinden insanların Türkiye’de gayrimenkul alabileceklerine işaret eden Ercan, “Ancak satış yapılırken bazı şartlar söz konusu olacak. Yabancılara mülk satışında, satış yapılan ilin arazi ölçümü bakımından yüzde 10′luk bölümü geçilemeyecek. Ayrıca yabancılar Milli Savunma Bakanlığı tarafından ‘özel güvenlik alanı’ ilan edilen alanları satın alamayacaklar” dedi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre Muğla’da 20 bin 657 yabancının 5,9 milyon metrekare taşınmazı bulunduğunu bildiren Ercan, şunları söyledi:
“Muğla ve ilçelerindeki yabancı nüfusun dörtte üçünü (15 bin 741) oluşturan İngilizler’in 3 milyon 603 bin metrekare taşınmazı var. Muğla, Türkiye’de yabancılara en fazla gayrimenkul satışı yapılan iller arasında sırasıyla Konya ve Antalya’dan sonra üçüncü sırada bulunuyor. Muğla ve ilçelerindeki İngiliz vatandaşlarını sırasıyla Almanya, Hollanda, İrlanda ve Danimarkalılar takip ediyor.”

-Arapların Güney Ege ilgisi-

Marmaris Emlakçılar Derneği Başkanı Hasan Ateş, petrol zengini Arap ülkelerinden Güney Ege’de mülk edinilmesi konusunda istekleri olduğunu, mütekabiliyet esasının kaldırılmasıyla bu taleplerin karşılanabileceğini söyledi.
Ateş, çok yakın zamanda büyük talep ve yatırımlar olacağına inandıklarını dile getirerek, şöyle dedi:
“Yasanın çıkmasıyla Muğla bölgesine oldukça fazla yabancı yatırımcının geleceğini düşünüyoruz. Bu konuda piyasanın büyük beklentileri var. Hatta bazı büyük emlak şirketlerinin internet sayfalarına Arapça dilini eklediklerini görüyoruz. Ayrıca bu emlakçılar Arapça reklam çalışmaları başlattı. Bölgemiz, turizm açısından yatırıma açık bir yer.”
Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Ömer Yetkin de yasanın çıkmasıyla Bodrum’da emlak piyasasının canlanacağını vurgulayarak, “Yasa bizim için büyük fırsat ama emlakçıların günü kurtarmak yerine, bölge menfaatlerini düşünerek hareket etmesini bekliyoruz. Yabancılara mülk satışı konusunda üyelerimizle toplantılar yaparak, hassas olunması gereken konularda bilgi vereceğiz” diye konuştu.
Türkiye’deki bazı yabancı uyrukluların mülk satışına aracılık yaparak komisyon aldıklarına dikkati çeken Yetkin, “Paranın ülkemizde kalması gerekiyor. Mülk satışı yapan yabancı uyrukluların çalışma izinlerinin olup olmadığının araştırılmasını istiyoruz” dedi.

-İngilizlerin Fethiye sevgisi-

Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ise, Fethiye’nin Ölüdeniz beldesinde 2011 yılı verilerine göre İngilizler’e 2 binin üzerinde gayrimenkul satışı yapıldığını, sadece Fethiye’de 10 binin üzerinde İngiliz vatandaşının yaşadığına vurgulayarak, “Bu insanlar, ülkemizin sahip olduğu doğal güzellikler kendi ülkelerinde olsaydı bölgemize gelmezlerdi. Bölgeye yerleşenler bir süre sonra Türk misafirperverliği ile tanışıyor ve ölünceye kadar Türkiye’de yaşamaya karar veriyorlar” diye konuştu.
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı “Slowy City” unvanlı Akyaka beldesinde ise en fazla gayrimenkulü Almanlar satın alıyor.
Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, yabancıların Akyaka’yı özellikle doğal güzellikleri, endemik bitki çeşitliliği ve sakin bir yaşam sürmek için tercih ettiklerine dikkati çekerek, “Akyaka’da yaşamaya başlayan yabancılar, kısa sürede bölge halkıyla dostluklar kuruyor. Bazıları ise Türk misafirperverliğinden etkilenerek Türk vatandaşlığına geçiyor” dedi.

İstanbul Finans Merkezi ihalesi için kimler şartname aldı?

İstanbul Finans Merkezi ihalesi için kimler şartname aldı?

Ataşehir’de hayata geçirilecek İstanbul Finans Merkezi’nde ilk ihale 31 Ağustos Cuma günü yapılacak
Ataşehir’de hayata geçirilecek İstanbul Finans Merkezi’nde ilk ihale 31 Ağustos Cuma günü yapılacak. Daha önce 8 Ağustos 2012 tarihinde yapılması kararlaştırılan ancak ileri bir tarihe ertelenen ihale için Mesa Mesken, Ağaoğlu ve Ege Yapı Group’un şartname aldığı gelen bilgiler arasında.
Üst yapı ve alt yapı imalatları, eğitim tesisleri imalatları, yol ve çevre düzenleme işleri ile birliktesağlık merkezi, yönetim bloğu, itfaiye bloğu, karakol bloğu ve bağlantı köprüsü yapım işinin yer aldığı ihalesinin ilk oturumu saat 15.00′te başlayacak.
3.5 yılda tamamlanması planlanan İstanbul Finans Merkezi’nin 4.5 milyar liraya mâl olacağı tahmin ediliyor. 1 milyon 700 bin metrekarelik alan üzerinde hayata geçirilecek olan projenin yapımında Dubai, Uzakdoğu ve ABD’deki örnekleri de göz önünde bulunduruluyor.
Finans Merkezi içerisinde 3 bin kişilik kongre ve kültür sarayı, kütüphane, oteller, okul, kreş, sağlık merkezi, itfaiye gibi birçok merkez yer alacak.
İstanbul Finans Merkezi’nin tasarımında Osmanlı ve Selçuklu mimarisi de unutulmadı. Binaların arasında yer alacak olan taş avlular Selçuklu mimarisini taşıyacak. Projenin dış planlaması ise Osmanlı geleneğine göre dizayn edilecek.
İstanbul Finans Merkezi’nin ilk oturumunda ihale edilecek olan özel proje alanı 52 bin 897 metrekare, rekreasyon alanları 54 bin 144 ve 8 bin 454 metrekare, ilköğretim tesis alanı 8 bin 75 metrekare, kreş alanı 2 bin 6 metrekare, resmi kruum tesis alanı 8 bin 673 metrekare, park alanı 65 bin 182 metrekare alandan meydana geliyor. İhale edilecek bölgelerin emsalleri 0.15 ile 2.85 arasında değişiyor.

Eskİ binalari alip satarken önemli… Bakanlik onarim desteğİ sağliyor…

Eskİ binalari alip satarken önemli… Bakanlik onarim desteğİ sağliyor…

Eskİ binalari alip satarken önemli… Bakanlik onarim desteğİ sağliyor…

Eskİ binaları alıp satarken bunlar önemli
Turyap Çengelköy temsilcisi Ulvi Özcan, önemli bir yatırım olan tarihi binaların, alım-satım işlemlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunun altını çiziyor. Binaların geçmişinin iyi araştırılması gerektiğini belirten Özcan, “Grubuna bakılmaksızın tüm eski eserlerde dosyalar iyi bilinmeli. Röleve, restitüsyon, restorasyon projelerinin varlığı araştırılmalı. Bölgede çalışan ve eski eser konusunda uzman bir mimardan profesyonel destek alınmalı. Birinci gurup eski eserlerde nitelikleri ve yaşanmışlıkları itibarı ile hiçbir oynama yapılamayacağı için, bu durum bilinerek alınmalı. Çünkü eski eserlerde izinsiz tamirat ve tadilatlar 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Bu tür yerler müze, prestij ofis, vb. işler için daha uygun olmaktadır” diyor.
İkinci grup eski eserlerde daha fazla esneklik olduğunu belirten Özcan, “Bununla birlikte yıkılmadan yapılması/yıkılarak yapılması, yerinin ileri-geri-yana alınması gibi konularda tüm insiyatifler ilgili bölge kuruluna aittir. Bu tür yerlerin fiyatlandırılması ile ilgili de bölgede uzman emlak danışmanlarından bilgi alınmalı, yetkili emlak danışmanı ile çalışılmalıdır. Danışmanlık istenen emlak danışmanından emsal satılan yerler, halen satılmakta olan yerler, fiyatları, özellikleri, vb. konuları içeren bir rapor istenmelidir” diyor.
Bakanlık onarım desteğİ sağlıyor
Kültür Bakanlığı, eski binaların onarımı için proje ve proje uygulama yardımları yapıyor. Hibe usulüne göre işleyen uygulamada öncelikle taşınmazın rölöve ve restorasyon projesi elde ediliyor, proje bedeli mimara ödeniyor. Taşınmazın projeleri temin edildikten sonra proje uygulama yardımı talep ediliyor. Başvurular İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’ne yapılıyor.
Yardım miktarları Bakanlık bütçesinden ayrılan ödenek ile başvuru sayısına bağlı olarak değişiyor. Proje uygulama yardımları 10 bin-50 bin TL arasında değişiyor. 4 Kasım’a kadar yapılan başvurular, Mart 2012’de değerlendirilecek.
Bir diğer uygulamada, emlak vergilerinden elde edilen ve özel bir hesapta toplanan gelirle kamulaştırma, imar planı, sokak sağlıklaştırması tek yapı ölçeğinde müdahaleler yapılıyor. Kamunun yanı sıra özel mülkiyette bulunan taşınmaz kültür varlıkları da katkı payından yararlanabiliyor. Belediye sınırları içerisinde kalan taşınmazların yanı sıra, diğer taşınmazlar da katkı payından yararlanabiliyor. Hibe şeklinde yapılan bu uygulama, İl Özel İdareleri tarafından yürütülüyor.
Bunların dışında, TOKİ’nin Bakanlık’la yaptığı protokol sonucu, tescilli kültür varlıklarının restorasyonu için özel mülklere kredi desteği veriliyor. Başvuran projelerin Kültür Bakanlığı tarafından tarihi değerinin tescillenmiş olması yetiyor. Krediden yararlanarak mülkiyetindeki tescilli taşınmaz kültür varlığının bakım ve onarımını yaptırmak isteyen gayrimenkul sahipleri, Toplu Konut İdaresi’ne yazılı olarak başvuruda bulunabiliyor. 2011 yılı için keşif özetinin yüzde 70’i kadar kredi miktarı verilirken, kredi üst sınırı da 90 bin TL olarak belirlendi. 10 yıl geri ödemeli olarak verilen kredi, senelik yüzde 4 faiz oranıyla geri ödenebiliyor. 2011 yılı için başvurular 11 Mart’ta sona erdi.

İETT, yeni otobüsleriyle toplu ulaşımda teknolojik anlamda çığır açtı!

İETT, yeni otobüsleriyle toplu ulaşımda teknolojik anlamda çığır açtı!

Bin 700 araç siparişiyle tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken İETT, bir zamanlar otobüslere burun kıvıran orta ve üst sınıfın da gözdesi oldu. Genel Müdür Baraçlı, “Otobüslerde dijital devrim yaptık” dedi

141 yıllık İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmecileri Genel Müdürlüğü’nde (İETT) şu sıralar adeta “sessiz bir devrim” yaşanıyor. Çünkü şirket 1 milyarlık yatırımla tarihinin en büyük dönüşüm hamlesini başlattı. İETT, son 1 yılda bin 700 yeni otobüs siparişi vererek hem dünya otomotiv endüstrisinin dikkatini çekti hem de toplu ulaşımda teknolojik anlamda çığır açtı. 
 
PROFİL DEĞİŞTİ 
Dönüşümün mimarı ise Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki akademisyenlik görevini bırakarak İETT Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Dr. Hayri Baraçlı. İstanbullular’ın yaşam kalitesini artırmak için yaptıkları bu değişimlerin İETT’nin yolcu profiline de olumlu yansıdığını söyleyen Barçlı, “Yaptığımız başarılı çalışmalar sayesinde orta ve üst sınıf artık İETT’ye binmeye başladı” dedi. Baraçlı, yolcu profilindeki değişimin önemini şöyle özetledi: “Trafiğe tek başına aracıyla çıkanlar genellikle alım gücü yüksek kesim. Onların beklentileri de de yüksek. Müşteri hizmetleri, otobüslerin temizliği ve teknoloji sayesinde üst sınıfı toplu taşımaya çekiyoruz. Bu trafiği ciddi rahatlatacak bir gelişmedir. Engelli vatandaşlarımız için de ciddi kolaylıklar sağladık.” İETT’nin başlattığı dönüşüm kapsamında araç yaşı 16′dan 3.5′e çekildi. Otobüslerin tamamı yazılım, internet ve navigosyan sistemleri ile donatıldı. 2013 itibarıyla İstanbul’da ‘İkarus’ olarak bilinen klimasız ve eski otobüsler ise tarihe karışacak. İstanbullular telefonlarından otobüsün kaç dakika sonra durakta olduğunu görüp, ödemeyi telefonla yapabilecek. Hatta seyahat ederken geçtikleri yerlerdeki tarihi ve turistik mekânlar hakkında bilgi alabilecekler. Büyük dönüşümü İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı ile konuştuk. 
 
YERLİ ALIM YAPIYOR 
Küresel krizde İETT’nin 1.700 araç alması tüm dünyada yankı buldu. Burada nasıl bir finansman modeli uyguladınız? 
Şu an dünya kentleri ve otomotiv sektörü bizim yatırımlarımızı konuşuyor. İETT’nin geliştirdiği ve dünyada ilk kez uygulanan bir finansman modelimiz var. Tamamen özkaynaklarla yapılan alımda yerli araç tercih ediyoruz. Ama asıl önemli olan şu: Şimdiye kadar İETT’nin yaptığı araç bakım ve onarım hizmetlerinde, yedek parça temini ve montajına kadar pek çok faaliyeti araç üreticileri üstleniyor. Böylece biz şirket olarak maliyetlerimizi azaltıp, yüzde 70 oranında tasarruf sağlıyoruz. Bu da bize önemli bir maddi güç getiriyor. 
 
Araçların yaş ortalaması 3 yıl olacak
Bu süreçte İstanbul’daki otobüslerin ne kadarını yenilediniz? 
2011 sonunda 500 adet, 2012′nin ilk altı ayında ise 950 adet olmak üzere toplam 1.450 adet otobüs alım ihalesi gerçekleştirdik. En son anlaşmamızla bu rakam 1.700′ü buluyor. Bu otobüslerin tamamı en geç 2013 yılı ortasına kadar filomuza katılmış olacak. Yeni otobüslerle İETT’nin filo yaş ortalaması 14.6′dan 3.5′e düşmüş olacak. Klimasız ve eski tek bir araç kalmayacak. 
 
Ulaşımda sessiz bir devrim yaptık
Bu dönüşüm İstanbullulara ne kazandıracak?
İstanbul toplu taşıma alanında sessiz bir devrime imza atıyor. Özellikle teknoloji kullanımı konusunda dijital bir çağ başlatıyoruz. Bunların bir kısmı uygulamaya geçti. Bütün otobüslerimiz akıllı anons ve yazılım sistemleriyle donatıldı. Yakın zamanda da mobil hizmet dönemi başlayacak. Cep telefonundan ödeme yapmak, kontör yükleyip, transfer yapmak mümkün olacak. Duraklara akıllı etiket cihazları yerleştirilecek. Cep telefonunu yaklaştırdığınızda duraktan geçecek otobüsle ve güzergâhla ilgili bilgileri görebileceksiniz. Android cep telefonu kullanan yolcular fotoğraf çekerek, duraklardaki sefer saatlerini gösteren çizelgenin altındaki barkodu okutarak, otobüs sefer saatlerine ulaşabilecek. Şoför şikâyetlerini bize anında iletebilecek, biz de şoförü o an ekrandan uyarabileceğiz.
 
Metin Can/Sabah

Büyükdere’nin 5 milyar dolarlık yeni gökdelenleri

Büyükdere’nin 5 milyar dolarlık yeni gökdelenleri

İstanbul’un en gelişmiş iş ve yaşam merkezi Büyükdere Caddesi, özellikle de Levent Bölgesi gayrimenkul yatırımcısını ihya etti. 2004 yılından bu yana Levent’te metrekare fiyatları dolar bazında 11 kat arttı. Bölgede yeni proje için arsa bulmak oldukça güç. Büyükdere Caddesi’nde yeni başlayan projelerin toplam yatırım değeri ise 5 milyar 20 milyon doları buluyor.


İş, finans, alışveriş ve yaşam merkezi olarak kentin en gelişen bölgesi Büyükdere Caddesi’nde yeni proje için artık arsa bulunamazken, 2004 yılında bu bölgeden gayrimenkul edinmiş olanlar bugün servetlerini dolar bazında İle katladı. Kuzey Batı Gayrimenkul un hazırladığı ‘İstanbul Levent Arsa Birim Fiyatı’ çalışmasına göre, 2004 yılında ortalama metrekare satış fiyatı bin dolar olan bölgede, 2011 yılında fiyatlar 11 bin 500 dolara çıktı.
Büyükdere Caddesi’nde değerlenen gayrimenkul sadece arsa değil elbet. Özellikle Levent-Maslak hattında yer alan ofislerin metrekare bazındaki kira oranları 2004 yılına göre bugün yüzde 116 oranında artış gösterdi. Aynı araştırmaya göre Levent-Maslak hattında 2004 yılında metrekaresi ortalama 13.74 dolardan kiralanan ofislerin 2011 yılındaki kira değeri 29.79 dolara yükseldi.
Öte yandan Levent bölgesindeki ivmeyi en iyi anlatan örnekler ise büyük arsa satışları; 2004′te Roche, 27 bin metrekarelik arsasını Bursalı Özdilek’e 27.5 milyon dolara sattı. 2006′da Torunlar 14 bin 991 metrekarelik arsayı 45 milyon 900 bin liraya aldı. Bir yıl sonra Deva benzer bir arsayı 80.5 milyon dolara Zorluya sattı. 2009′da Albayrak Holding 2 bin 400 metrekarelik arsasını Çalık’a 25 milyon dolardan sattı. Zorlu Holding’in 850 milyon dolara aldığı karayolları arsasını unutmayalım.
Yeri projeler geliyor
İstanbul’un en değerli arazileri arasında bulunan eski Renault Mais, Roche İlaç, Deva İlaç, Fako İlaç ve Çiftçiler Holding’e ait arazileri üzerinde yeni otel, ofis ve alışveriş merkezi projelerine başlanıyor. Bu projelerin bir kısmı start alırken, diğer bir kısmının da eli kulağında. Bu projelerin yatırım değeri 5 milyar doları aşıyor. Yatırım bedeli öğrenilemeyen projelerde katıldığında rakamın 6 milyar doları bulabileceği tahmin ediliyor.
Büyükdere Caddesi’nde yeni başlayan projelerden ikisi Metro City ve Kanyon arasında kalan birbirine komşu eski Renault Mais ve Roche İlaç arazileri üzerinde yükselecek. Eria Partners-Pramerica ortaklığı ile eski Renault Mais arazisi üzerine yaklaşık 540 milyon dolarlık yatırımla rezidans, Özdilek Grubu eski Roche İlaç arazisi üzerine yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırımla iki kuleden oluşan otel, ofis ve alışveriş merkezi inşa edecek.
Zorlu Gayrimenkul de eski Deva İlaç arazisi üzerine 280 milyon dolarlık yatırımla ofis projesi inşaatına başladı. Ayrıca, Fako İlaç Fabrikası’nın 20 dönümlük arazi üzerine ofis projesi yapmak üzere geçtiğimiz aylarda Turgut İlaç ile Metal Yapı Konut ve Yeşil İnşaat kat karşılığı anlaşarak imzaları atmıştı. 110 bin metrekare inşaat alanına sahip ve 300 milyon dolara mal olması öngörülen ofis projesinin inşaatına Ocak 2012′de başlanması ve Ocak 2015′te tamamlanması planlanıyor.
Özdilek yatırıma başladı
Tekstil kökenli otel ve alışveriş merkezi yatırımcısı Özdilek Grubu, Kanyon ve Metro City arasında kalan eski Roche İlaç arsası üzerindeki otel, rezidans ve alışveriş merkezi projesine start verdi. Eria Partners’m Skymafk Tower projesini yapacağı arsaya komşu 36 bin metrekarelik arazide yükselecek Özdilek Plaza, 37 ve 38 katlı iki kuleden oluşuyor. İki blok arasında kalan kısımda ise alışveriş merkezi bulunacak. Grubun yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirmeyi planladığı Özdilek Plaza’mn konsept projesi Kanadalı mimarlık ofisi B+H Architecture tarafından hazırlanırken, detay ve uygulama projeleri ise Pramit Mimarlık’ın sahibi Yüksek Mimar Turgut Toydemir tarafından hazırlandı.
Projenin 38 katlı kule kısmı otel olarak planlanırken, 37 katlı kule ise ofis olarak inşa edilecek. Özdilek Grubu 36 bin metrekare büyüklüğündeki Roche arazisini 2004 yılında 27.5 milyon dolar karşılığında satın almıştı.
Dünya mimarları Levent’te
Levent’teki Renault Mais arazisini Kazak Landmark’tan devralan Eria-Partners-Pramerica ortaklığı, araziye 540 milyon dolarlık yatırımla rezidens yapmak için start verdi. Dünyanın en önemli mimarlarından Lord Norman Foster’ın mimarlık ofisi Foster+Partners tarafından tasarlanan projenin adının ‘Skymark Tower’ olacağı öğrenildi.
Arsada hafriyat çalışmalarına başlayan Eria Partners, satış ofisini de hazırladı. Skymark Tower’da toplam 217 residence daire yer alacak. En üstte yer alan üç katında ise bar, SPA, fıtness ve havuzların yer alacağı lounge alanları bulunacak. Eria Partners, 10 bin 630 metrekarelik araziyi, Şubat 2007′de 73.1 milyon dolara satın alan Kazakistanlı Landmark’ın kriz nedeniyle projeden vazgeçmesi üzerine 2008′in ilk çeyreğinde satın almıştı.
Zorlu-Levent Ofis’te
Zorlu Gayrimenkul, Zincirlikuyu’da eski Karayolları arazisi üzerinde 2,5 milyar doları aşan yatırımla inşaatına devam ettiği Zorlu Center’dan sonra, bu ay itibariyle Levent Ofis projesinin inşaatına başladı. Zorlu Gayrimenkulun 2006′da Deva İlaç’tan 80.5 milyon dolara satın aldığı 13.5 dönüm büyüklüğündeki arazide inşa edilecek Zorlu Levent Ofis projesi, 40 katlı ve 161 metre uzunluğunda olacak.
Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından projelendirilen ve Koray Yapı’nın müteahhitliğini üstleneceği A Plus ofis projesi Zorlu Levent Ofis’in 2013 yılında tamamlanması hedefleniyor. Tüm standartlarıyla bulunduğu bölgeye uyumlu ve beklentilerin üzerinde nitelikte olacak Zorlu Levent Ofis projesinin yatırım bedeli 280 milyon dolar olarak öngörülüyor.
46 katlı iki kule geliyor
Çiftçiler Holding, Zincirlikuyu’daki Garanti Bankasının merkez binasının hemen yanında yer alan toplam 44 dönüm büyüklüğündeki arazisi üzerine Ankaralı Türkerler Holding ile ortaklaşa apart otel, ofis ve ticari birimlerden oluşacak yeni bir projeye başlıyor.
400 milyon dolara mal olması beklenen projenin hafriyat çalışmalarına başlarınken, inşaatın 40 ayda bitirilmesi planlanıyor. Projenin önümüzdeki eylül ayında satışa çıkarılması bekleniyor. 350 ile 360 üniteden oluşması planlanan projede, hafriyat süresince ortaya çıkacak ihtiyaca göre değişiklik yapılabileceği belirtildi.
Proje 46′şar katlı ve 170 metre uzunluğunda iki ayrı kuleden oluşacak. 292 bin metrekare inşaat alanına sahip projenin 150 ile 160 bin metrekare satılabilir alanı bulunuyor. Projenin mimari konseptine ise Arup Associates of London ve John McAslan+Partners imza atacak.
Soyak, ofis yatırımına başladı
İstanbul’un merkezi iş alanlarının başında yer alan Levent’te yılbaşından bu yana yeniden başlayan proje yarışı¬na Soyak Holding de katıldı. 2005 yılında aldığı Tekfen Kule ile İETT arazisi arasında kalan Büyükdere Caddesi No 215′teki arsayı nasıl değerlendireceği merak edilen Soyak, sonunda kendi projesini yapmaya karar verdi. Soyak Holding şirketlerinden Koru Gayrimenkul, Şişli Belediyesi’nden Nisan 2009′da aldığı ruhsatla kısa süre önce inşaata başladı.
Müteahhitliğini de Koru Gayrimenkulun yaptığı ofis kulesinin uygulama projesinde Türkiye’den Has Mimarlık ve ABD’den Pei CoopFreed & Partners’ın imzası bulunuyor. Soyak Ofis projesinin 160 metre ve 35 kat olarak inşa edilmesinin planlandığı öğrenildi. Yaklaşık 150 milyon dolara mal olması beklenen projenin 2012′de tamamlanması öngörülüyor.
Soho, Esentepe’de
Soyak İnşaat yine, Londra ve New York’ta şehirlerin kozmopolitliğinin sembolü durumundaki ünlü Soho Caddesi konseptini Esentepe’ye taşıyor. Adını Soyak Holding’in ilk hecelerinden alacak Soyak Soho projesi, merkezde olması nedeniyle içinde lüks rezidansların yanı sıra ofislerin de bulunacağı proje butik konseptte inşa edilecek. 5 bin metrekare üzerine toplam 77 lüks rezidansın bulunacağı projede 3 bin metrekarelik lüks bir ofis alanına da yer verilecek. Projenin 150 milyon dolara mal olması bekleniyor. İnşaatına yeni başlanacak olan projedeki metrekare fiyatları ise belli olmadı.
42′inci kattan baktıracak
Bugüne kadar Beyza Konakları Tarabya, Bay İstinye Konakları, Hilpark İstinye ve Hilpark Suites İstinye gibi birçok prestijli projelere imza atan Bay İnşaat, Maslak’ta İstanbul Çorap Sanayi fabrikasının bulunduğu 39 dönümlük arsaya rezidans, otel ve alışveriş merkezini içeren yeni projeye başladı. 42 katlı iki kuleden oluşan ve ismi de bu nedenle ’42Maslak’ olarak belirle¬nen projede büyüklükleri 400 metre ile 750 metrekare arasında değişen 14 penthouse dairenin fiyatları ise 5 mil¬yon dolardan başlayarak 7.5 milyon dolara kadar çıkıyor.
42Maslak’ta 430 rezidans dairesi, 14 penthouse daire, 5 yıldızlı otel, 57 bin metrekare A Plus ofis ve 32 bin metrekare büyüklüğünde alışveriş ve yaşam alanları yer alacak. Arsa bedeli hariç 200 milyon dolarlık yatım bedeli ile 2014 yılında tamamlanacak olan 42Maslak’da yer alan kulelerden bir tanesinde konumlandırılacak olan 5 yıldızlı otel, kulenin ilk 10 katında yer alacak. Proje Bay İnşaat yüzde 60, İstanbul Çorap ise yüzde 40 paya sahip olacak…
Soma Grubu’nun ilk projesi
Enerji ve madencilikte 40 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Soma Grubu’nun gayrimenkul proje geliştirme şirketi Tilaga A.Ş, Maslak’ta Spine Tower adında yeni bir ofis ve rezidans projesine başladı. Spine Tower, 9′u yer altında, 47′si yer üstünde olmak üzere toplam 56 kattan oluşacak. Spine Tower’ın 2013 yılında tamamlanması hedefleniyor. Yüksekliği 191 metreye ulaşan Spine Tower, 9 bin metrekarelik taban üzerinde, 140 bin metrekarelik kapalı, 12 dönümlük yeşil alana sahip. Farklı özellik ve boyudarda 80 dairenin yer aldığı Spine Tower’da ilk 29 katta ofisler yer alırken, rezidans daireler ise 30′uncu kattan sonra başlıyor.
Projede, 133 ila 1200 metrekare aralığında değişen 2 oda 1 salon, 3 oda 1 salon, 4 oda 1 salon, 5 oda 1 salon, 7 oda 1 salon ve 8 oda 1 salon şeklinde daire seçenekleri bulunuyor. Projede metrekare birim fiyatı 8 bin dolar ile 12 bin dolar arasında değişiyor.


Okhan Şentürk-Ekonomist

Konut Konferansı 2012 değişim ve temasıyla sektöre damgasını vurdu!

Konut Konferansı 2012 değişim ve temasıyla sektöre damgasını vurdu!

Sektör liderleri ile dünyadan ve Türkiye’den uzmanlar Kentsel Dönüşüm ve Mütekabiliyet Yasaları’nı gündeme taşıdı.
“Değişim/Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören “Konut Konferansı 2012″de sektöre süreçte ışık tutacak pek çok konu gündeme taşındı. Sektör liderleri ile dünyadan ve Türkiye’den konunun uzmanları son dönemde sadece konut sektörünün değil kamuoyunun dikkatle takip ettiği “kentsel dönüşüm” odağında, kanunun çıkmasını takiben sektörün ve tüketicinin süreçten nasıl etkileneceğini, uygulama aşamasında yaşanacak sorunları, sektörün dikkat etmesi gereken konuları tartışmaya açtılar.
 
Yapı sektörünün bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlenen Konut Konferansı’nda sektör liderleri ile uzmanlar ülke ekonomisi ve Türk yapı sektörünün lokomotifi olan “konut”u, sektörün önümüzdeki dönemde yaşayacağı değişim ve dönüşümler ile birlikte mercek altına aldı. İzoduo, Kale Kilit ve Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda düzenlenen konferansa Sur Yapı ve Vorne sponsor, Ytong ise alt sponsor olarak destek verdi.  DutchDFA, Gayrimenkul için Strateji Platformu (GiSP), Hollanda Mimarlık Enstitüsü (Netherlands Architecture Institute-NAI), Material ConneXion® İstanbul ve ULI Türkiye de konferansa destekleyen kurumlar olarak katkıda bulundu. 
 
“Konut Konferansı 2012″nin iki önemli gündem maddesini “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve “Mütekabiliyet Yasası” oluşturdu. Konferans “Değişim/ Dönüşüm” ana başlığı altında sektör profesyonellerini bir araya getirdi.
 
 
“Artık aklımızı başımıza toplama zamanı geldi”
Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol konferansın açılışında yaptığı konuşmada Türkiye’nin her şeyden önce doğru bir planlamaya ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Mesleğe atıldığım 1961 yılından bu yana hep bu konuların konuşulduğuna tanık oluyorum ama sadece konuşmakla yetiniliyor. Sanayileşmeyle birlikte artan köyden kente göç gecekondulaşmayı da beraberinde getiriyor. Çarpık yapılaşmanın en büyük sorumlusu ayrım olmaksızın siyasetçilerin tamamıdır, çünkü gecekondular hep bir oy deposu olarak algılanıyor. Mimarlar Odası gibi meslek örgütleri bu konulara dikkat çekmekle birlikte hep her şeye karşı çıkan, muhalif bir konumda kalıyor. Oysa Türkiye’nin her şeyden önce doğru bir planlamaya ihtiyacı var. Gündemde olan Afet Yasası gecekonduları doğru yerleşimlermiş gibi ele alıp, yıkıp yerlerine yenilerini yapıyor. Son büyük deprem olan 1999 İzmit felaketinin üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen hala bir şey yapılmadı. Artık aklımızı başımıza toplama zamanı.”
 
 
“Yeni Afet Yasalarına ihtiyaç duymamak için çalışmalıyız”
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım da, bir ‘milat’ ve ‘kurtarıcı’ olarak değerlendirilen Afet Yasası benzeri bir yasal düzenlemeye ileride yine ihtiyaç duymamak için tatmin edici bir çalışma görmediklerini kaydederek, en azından büyük kentlere olan göçün kontrol alınması gerektiğini belirtti. Söz konusu yasanın başarılı olması için birkaç kamu binasının yıkılıp yeniden inşa edilmesinden çok daha fazlasının yapılması gerektiğine işaret eden Durbakayım, henüz sivil bir uygulama örneğinin çıkmadığını söyledi ve şöyle devam etti: “Yasa çıkalı 4,5 ay oldu. Dönüşümü teşvik etmek için konutlarda bir emsal artışı öngörülüyor; ancak bürokratlar, belediye çalışanları bu konuda çekimser davranıyorlar, ileride yargılanmaktan korkuyorlar. Oysa bunu özel sektörü, uygulamacısı, belediyesi, bürokratı, hep birlikte desteklemeliyiz. Ama plan yapma yetkisi de kontrol altına alınmalı; benim bildiğim sekiz farklı merci var plan yapma yetkisi olan. Sektörün son zamanlarda gündeminde KDV, tapu harcı zammı, tüketici yasasında yapılması düşünülen düzenlemeler gibi önemli başlıklar var. Sektörün disiplin altına alınması açısından tüketicilerin de sorumlu davranmaları önem taşıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı sektörün sorunlarının çözümü konusunda lider olmaya davet ediyorum.”
 
“Afet Yasası sürdürülebilirlik ve inovasyon için bir fırsat”
Material ConneXion® İstanbul Direktörü Paolo Cancellato konferansta kentsel dönüşüm sürecinde ortaya çıkacak atık malzemenin değerlendirmesi ve bu malzemenin yeniden kullanımı konularını yenilikçi uygulama yöntemleriyle birlikte masaya yatırdı. Cancellato şöyle konuştu: “Son zamanlarda gündemde olan Afet Yasası kapsamında yapılacak olan yıkımlar ve yeniden yapılanma, Türkiye için sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında bir şeyleri değiştirmek için büyük bir imkan sunuyor. 6 milyon binanın yıkımından çıkacak atığı ve bütün bunları tekrar inşa etmek için gerekli malzeme miktarını düşünün. Yeni yasa, atık yönetiminin çevresel etkisi hakkında bilincin güçlenmesine yardımcı olabilecek önemli bir fırsat. Diğer ülkelerin tecrübelerinden yararlanarak atılması gereken birçok adım var. Öncelikle bu işlemleri en başarılı şekilde gerçekleştiren ülkeleri belirlemek ve sonra geri dönüştürülebilecek malzemelerin kesin içeriklerini açıklayan ve kimin bu hizmeti üstleneceğini belirten listeler oluşturmak gerekir. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde,  stratejik yerlerde yeni geri dönüşüm merkezleri kurmak önem taşıyor. Material ConneXion İstanbul’un bu sürece deneyimi ve bilgi birikimi ile değerli katkılarda bulunabileceğine inanıyorum.”
 
Garanti Koza Gayrimenkul Koordinatörü ve Gayrimenkul için Strateji Platformu Başkanı Gürler Ünlü’nün moderatörlüğünü üstlendiği “Sorulmayan Kaldı mı?” başlıklı söyleşi bölümünde; kentsel dönüşüm konusu aktörler bağlamında ele alındı ve planlamanın süreç için önemi vurgulandı. Söyleşi bölümünün ilk konuşmacısı olan Sinpaş GYO İcra Kurulu ve KonutDer Başkanı Ömer Faruk Çelik, kentsel dönüşüm konusunun Van Depremi’nden sonra apar topar tartışılmaya başlanan bir konu olduğunu belirtti. Bugün gelinen noktada ciddi bir odaklanma sorununun mevcut olduğunu vurgulayan Çelik, kentsel dönüşüm sürecinin aktörlerini belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, meslek odaları, hak sahipleri, akademisyenler ve özel sektör olarak sıraladı. Çelik’in konunun aktörlerini çok iyi ortaya koyduğunu belirten Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ise; öncelikle özel sektörde çalışan geliştirici bir mimar olduğunu belirtti. Elmas, geliştirdiği her projede mesleki sorumluluğunu göz önünde bulundurarak mimar kimliğini ile sürece odaklandığını aktardı.
 
Konut Konferansı’nda Hollanda Mimarlık Enstitüsü (Netherlands Architecture Institute-NAI) Mimarlar Odası Bursa Şubesi, ODTÜ ve Yapı-Endüstri Merkezi ortaklığıyla Ankara, Bursa ve İstanbul’da, 14- 18 Ekim 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen NAI Gezici Çalıştaylar da sonuçlandırıldı. NAI Gezici Çalıştay Ankara moderatörü Doç. Dr. Çağatay Keskinok, Gezici Çalıştay Bursa Panelisti ve Nilüfer Kent Konseyi Üyesi İkbal Polat ile her üç kentte de panelist olan BM Habitat’tan kent plancısı-mimar José Chong, De Nijl Mimarlık’ın kurucu ortağı Endry van Velzen, Hollanda Altyapı ve Çevre Bakanlığı’ndan Bart Vink oturuma konuşmacı olarak katıldılar.
 
Oturumun moderatörü NAI’den Chris Luth, yılda 10 kez düzenledikleri çalıştaylarda genel olarak hızlı kentleşen alanları tercih ettiklerini belirtti. Bir diğer moderatör, Türkiye’deki NAI Gezici Çalıştaylar Koordinatörü Merve Bedir de bugün Türkiye’de tartışma konusu olan kentsel dönüşüm olgusunun Hollanda’da 1950′li yıllarda gündemde olduğuna, dolayısıyla da Türkiye’nin bu bağlamda Hollanda’nın deneyimlerinden yararlanma olanağı olduğuna dikkat çekti. Bedir; Ankara, İstanbul ve Bursa’da yürütülen çalıştay boyunca, İstanbul Tarlabaşı’ndan Kuzey Ankara’ya birçok dönüşüm alanında mümkün olduğunca çok aktöre ulaşmaya çalıştıklarını belirtti.
Nilüfer Kent Konseyi Üyesi İkbal Polat da Gezici Çalıştaylar sırasındaki deneyimlerini özellikle Bursa üzerinden aktardığı konuşmasında Hollanda’daki deneyimlerle karşılaştırıldığında Türkiye’de göze çarpan “zaman” konusuna dikkat çekti. Hollanda’daki bir kentsel dönüşüm süreci örneğinin 15 yıl sürdüğünü ancak, Türkiye’de bu süreçlerin kapalı bir biçimde belki 15 ay içinde tamamlandığını belirtti. Polat bu aceleciliğin, Türkiye’de kentsel dönüşümün odağının insan- çevre mi, yoksa sermaye mi olduğunu sorgulattığına dikkat çekti.
 
 
”Mütekabiliyetin Türkçe’si Ne?”
Günün tamamına yayılan konferansın moderatörlüğünü üstlenen DTZ Pamir&Soyuer Yönetici Ortağı, ULI Türkiye Yönetim Komitesi Başkan Yardımcısı Firuz Soyuer ve EMAAR Türkiye Genel Müdürü Ozan Balaban’ın katıldığı ‘Mütekabiliyetin Türkçe’si Ne?’ söyleşisinde, özellikle gayrimenkul sektörünün büyük destek verdiği ‘Mütekabiliyet Yasası’nın beklentileri ne kadar karşıladığı ve neler yapılabileceği ele alındı. Söyleşide Firuz Soyuer, yabancı yatırımcıları çekmek için anahtar sözcük olarak ‘kentsel kalite’nin altını çizerken, Ozan Balaban ise kamusal alanı yok saymayan doğru projelerden oluşan yerleşimler kurmanın önemini vurguladı. “Yasa ilk adımdı, ama arkası da gelmeli” diyerek Dubai ve İspanya gibi gayrimenkulde marka olmuş örnekler üzerinden kurguya ve işleyişe dair örnekler veren Balaban, bu anlamda Türkiye’nin de önünün açık olduğunu kaydetti.
 
Konut Konferansı 2012 çok sayıda uzmanı buluşturdu…
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve “Mütekabiliyet Yasası”nın getireceği “dönüşüm” ve “değişim”, konferansta katılımcılar tarafından pek çok farklı açıdan değerlendirildi. Kale Kilit Yurtiçi Satış Müdürü Nihat Eren ile Siemens Ev Aletleri Projeler Satış Müdürü Kenan Yıldırım konferansta değişim paralelinde konut tasarımı ve uygulamalarında son kullanıcıya sunulan akılcı çözümler, inovasyon ve konutlarda değişen, dönüşen güvenlik olgusu ile kullanıcı davranışları konularını ele aldı.
 
Gayrimenkul için Strateji Platformu kurucularından ve aynı zamanda başkanı olan Garanti Koza Gayrimenkul Koordinatörü Gürler Ünlü, konferans içeriğine bu yıl eklenen “canlı röportaj” formatında yapılan görüşmelerin ilkini, yasa uygulamasında aktif rol oynayan, Türkiye’nin önde gelen geliştirici firmalarından Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı ve KonutDer Başkanı Ömer Faruk Çelik ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ile gerçekleştirdi. Yasanın gayrimenkul sektörüne olan etkilerini konunun uzmanları ile irdeleyip, geliştirme ve uygulama süreci tartışıldı.  
 
Yabancıların Türkiye’de gayrimenkul edinmesini sağlayan Mütekabiliyet Yasası deneyimli gayrimenkul danışmanlık firması DTZ Pamir& Soyuer Yönetici Ortağı ve aynı zamanda konferans moderatörü Firuz Soyuer’in, EMAAR Türkiye Genel Müdürü Ozan Balaban’la yaptığı röportajda tüm yönleri ile ele alındı. “Bir Şehrin Potansiyeli” sunumu ile LAN Architecture Kurucu Ortağı Umberto Napolitano ve “En Yenilikçi Kentsel Geliştirme Yaklaşımları” sunumu ile de Hollanda Altyapı ve Çevre Bakanı tarafından Şehir ve Altyapı Danışmanlığı görevine atanan mimar Rients Dijkstra konferansa konuşmacı olarak katıldı. 
 
www.yapi.com.tr
www.yemetkinlik.com
 
İzoduo
1992 yılında kurulan ANDGRUP’ un son iştiraki ANDBLOK, çevre bilincini esas alarak üretim yapan ve pazarın gelişimine yön veren bir şirkettir. Geliştirmiş olduğu patentli duvar yapı elemanı izoduo ile inşaat sektörüne yeni bir soluk katarak, çevre ve müşteri menfaatini doğru orantılı olarak arttırmayı hedeflemektedir. Hedefi doğrultusunda hızlı bir gelişim gösteren ANDBLOK, grup ilkelerinden ödün vermeden pazar lideri olmak yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Misyonumuz; sektörde ülke içindeki pazar payını kısa bir süre içerisinde genişletme, ülkemiz ekonomisinden elde ettiğimiz güç ile dış pazarlara 5 yıllık süreç içerisinde açılmak, Türk inovasyonu ürünümüzü dünya markası yapmaktır. Vizyonum ise; inşaat sektöründe öz kaynakları kullanarak farklılık yaratan, çevreye duyarlı ” Yeşil Yapı Elemanları” üretmek. Daha fazla bilgi için:  www.izoduo.com  
 
Kale Kilit 
Temelleri 1953 yılında atılan ve Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Kale Kilit, Türkiye’de ve dünyada yaşam alanları güvenliğinde lider kuruluş olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Kale Endüstri Holding bünyesinde yer alan Kale Kilit ile birlikte Kale Kilit Dış Ticaret, Kale Çelik Eşya, Kale Kapı Pencere Sistemleri, Kale İnşaat, Kale Yapı ve Ticaret, Kale Sigorta Acenteliği şirketleri de yer almaktadır. Kale Endüstri Holding topluluğu, kilitten çelik kapı ve kasaya, elektronik kilitten geçiş kontrol sistemlerine sigortadan pencere sistemlerine kadar bütünsel güvenlik ürünleri sunmaktadır. Kale Endüstri Holding güvenlik alanındaki yarım asrı aşan tecrübesiyle, bir ilke imza atarak, güvenlikle ilgili tüm ürünlerin bir arada sunulduğu ve örneğinin ilk mağazası olan Kale Güvenlik Merkezi’ni hizmete sunmuştur. 2011 yılında İstanbul Etiler ve Çiftehavuzlar’da açılan Kale Güvenlik Merkezlerinde, bireysel ve profesyonel müşterilere yüzlerce ürün ve sistem seçeneği ile güvenlik ürünlerini deneyimleyecekleri bir alan sunmanın yanı sıra güvenlik ihtiyacını belirleyerek en uygun ürünü seçme olanağı tanımaktadır. Daha fazla bilgi için: www.kalekilit.com.tr
 
Siemens Ev Aletleri
Siemens Çağrı Merkezi: 444 66 88                                 www.siemens-home.com
 
Yapı-Endüstri Merkezi “Yapı Dünyasının 44 yıldır Bilgi Merkezi”
Yapı-Endüstri Merkezi, yapı malzemesi ve teknolojisi alanında çalışan bir bilgi merkezidir. 1968′den beri yapı sektöründe mal ve hizmet üreten kuruluşlar ile yine bu sektörde çalışan profesyonel yöneticiler, mimarlar, mühendisler, müteahhitler ve yapı malzemesi kullanıcısı tüm kesimlere hizmet vermektedir. Yapı malzemeleri ve teknolojilerinin sergilendiği Yapı Fuarları – Turkeybuild, Yapı Bilgi Merkezi, YEM Yayın ile yayınladığı sektörel yayınları, YEM Kitabevi, yıl bütününe yayılan çeşitli organizasyonları, 2001′den bu yana hizmet veren kapsamlı ve uzmanlaşmış portalı yapi.com.tr, mimarlık ve tasarım yayın platformu mimarizm.com, sanal ortamdaki mimarlık müzesi mimarlikmuzesi.org, yenilikçi malzemeler kütüphanesi Material ConneXion® İstanbul… Daha fazla bilgi için: www.yem.net

Dap Yapı’nın Kartal Maltepe hattındaki projeleri metroyla değer kazanıyor!

Dap Yapı’nın Kartal Maltepe hattındaki projeleri metroyla değer kazanıyor!

DAP YAPI Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz’ın projeleri ve gündemle ilgili açıklamaları
1973′e kadar pek canlılığı olmayan Anadolu Yakası, Boğaziçi Köprüsü’nün yapımından sonra hareketlenmeye başladı. Önce, Kadıköy ve Bağdat caddelerinin ve yakın çevredeki Bostancı, Caddebostan, Erenköy ve Fenerbahçe gibi konut alanlarının değerleri arttı, ardından gelişim ticaret akslarının paralelinde hızlandı. Büyük ticari organizasyonların Avrupa Yakasından Anadolu Yakasına yönelmesiyle bölgedeki konut alanları da gelişim gösterdi.
Anadolu yakasındaki arsa fiyatlarının, Avrupa yakasındaki merkezlere oranla ekonomikliği,  2000′lerden itibaren ilgiyi Anadolu yakasına çevirdi. Bunda etkili olan bir diğer faktör ise Avrupa yakasında merkezi konumda inşaası pek mümkün olmayan, daha geniş taban alanlı ve az katlı türden, daha kullanışlı binaları Anadolu yakasında inşa etmenin mümkün olmasıdır.
 
Kartal, Büyükdere Caddesi’ne alternatif olacak
 
Anadolu yakasında birinci derece merkez oluşturma vizyonuyla geliştirilen Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi’nin imar planlarının hazırlanma ve onay süreçlerinin önemli bir kısmı tamamlandı.
 
555 hektarlık alanda hazırlanan ve çevresiyle birlikte 4.5 milyon insanı barındıracak olan Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi’nde (7-8 milyon dolarlık) 4.5 milyon m2 inşaat yatırımı yapılacağı öngörülüyor.
 
İstanbul için yeni, modern, ve uluslararası ilgi odağı bir iş ve yaşam merkezi doğmuş olacak. Bu merkez Metro, Marmaray ve deniz ulaşımı ile İstanbul’un tüm alanlarına, Sabiha Gökçen Havalimanı ile yurtiçi ve yurtdışına bağlanacak. Karayolu ve demiryolu bağlantıları ile konut alanlarını birbirine bağlayan kültürel alan, opera evi, park, oteller, restoranlar, yat limanı ve marina yer alacak.yeni bir metropol oluşacak.
 
Anadolu Yakası’na metro geldi, emlakın değeri arttı
 
İstanbul’da Anadolu Yakası’nın ilk metro hattı olma özelliğini taşıyan Kadıköy-Kartal metrosunun açılmasıyla, hattın güzergâhındaki semtlerde satılık ve kiralık daire fiyatlarının yükseleceği zaten öngörülüyordu. Hatta araştırmalar şimdiden yüzde 30′un üzerinde değişim yaşandığını gösteriyor.
 
Kartal-Maltepe’de yatırıma devam
 
Dap Yapı olarak son dönemde en prestijli projelerimizi Kartal-Maltepe bölgesinde hayata geçirdik. Anadolu yakasının Büyükdere Caddesi ve Levent’i olma yolunda ilerleyen Kartal-Maltepe, ulaşım ve konum açısından avantajlı bir bölge. E5 ve TEM bağlantısı hem özel araç hem de toplu taşıma için güçlü ulaşım aksları yaratıyor. Kadıköy-Kartal metro hattının hayata geçmesi ile Kartal-Maltepe’nin cazibesi artacak. Biz de bu bölgede inşaat yatırımına devam edeceğiz.
 
Bölgede halen 4 projemizin inşaatı ve satışları devam ediyor.
 
Dap Royal Center, 4000 metrekarelik dev bir göletin içinde yükseliyor. 2 blokta 210 rezidanstan oluşuyor. Projenin yüzde 80′i satıldı.
 
İstanbul’un en güzel Adalar manzarasına sahip olan Maltepe’de yükselen DAP BURGU, 2 blokta 246 adet rezidans daireden oluşuyor. Simetrik iki kule olarak tasarlanan proje, her katta birbirine ters yönde dönerek toplamda 108 derece eğim yapıyor. Dünyada, bu yükseklikte bu denli eğimi yakalayan başka bir örnek yok. Projenin yüzde 95′i rekor hızla satıldı.
 
369 üniteden oluşan DALGA KULE “Oturmadığın dönemde kirala” modeliyle alternatif kazanç imkanı sağlayan profesyonel bir yönetim sistemiyle işletilecek. Projenin yüzde 65′i satıldı.
 
Sahile 1 km, Marmaray metro istasyonuna 50 m, deniz otobüsüne ve Adalet Sarayı’na 5 dakika, Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı’na 15 dakika mesafede yer alan TANGO KULE Maltepe, Yeditepe, Okan ve Sabancı Üniversiteleri, Marmara Eğitim Köyü, Kartal Eğitim & Araştırma Hastanesi, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, FSM Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sema Hastanesi, Medicalpark, Maltepe CarrefoureSA ve Kozyatağı CarrefoureSA ile çevreleniyor.
 
129 adet stüdyo/single ve 63 adet suit olmak üzere toplam 192 adet rezidans dairenin yer aldığı 21 katlı projenin 12 dükkandan oluşan özel bir çarşısı da mevcut. TANGO ve DALGA Kule’nin çarşılarını da satışa çıkardık. Bu çarşılar sadece projelerde yaşayanların değil bölgenin günlük ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde yapılandırılıyor. Günlük ihtiyaçların seri ve ekonomik bir biçimde çözülebildiği butik çarşılarda yer alacak üniteler market, kuru temizleme, fast food, kuaför, kırtasiye ve ATM gibi çeşitlilik arz ediyor. Özellikle Yüksek İstinaf Mahkemesi ve Maltepe Hastanesi’nin çalışanları ile ziyaretçilerinin uğrak yeri olacağı tahmin ediyoruz.
 
Yılın son çeyreğinde söz konusu bölgede yer alan yeni projemizin lansmanını gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki süreçte hayata geçireceğimiz projeler tamamlandığında 4000 ünite civarında üretim gerçekleştirmiş ve Kartal Maltepe bölgesine toplam 15 kule kazandırmış olacağız.
 
Şehrin kalbinin attığı yerde
 
Projelerimiz, E5′e sıfır noktasında, lokasyon avantajını doyasıya yaşamınızı sağlayacak şekilde, şehrin kalbinin attığı yerde konumlanıyor. Kadıköy ve Bağdat Caddesi’nin canlılığından pay alıyor. Havalimanına ve TEM bağlantı yollarına yakınlığı, metronun hemen yanında oluşu; kara, deniz, hava ve raylı ulaşım hatlarıyla şehir yaşamında kolaylığı sunuşu projelerimizi ayrıcalıklı bir konuma yükseltiyor. Lokasyon avantajıyla şehir yaşamının tüm alanlarına temas etmenizi, şehrin imkânlarından doyasıya yararlanmanızı sağlıyor.   
 
Yoğun ziyaretçi trafiğinin yaşandığı bölgede, geçici konaklama talebinin yanı sıra (aylık, 3 aylık, yıllık) uzun süreli konaklama ihtiyacının oluşması stüdyo tipi rezidans daireleri öne çıkarıyor. Projelerimiz, bu yönüyle bölgenin nitelikli konaklama ihtiyacına bire bir yanıt veriyor. Kalite ve hizmet açısından beş yıldızlı otellerin konforuna sahip olan projelerimiz, sağlıktan eğlenceye, alışverişten spora her türlü kompleksi bünyesinde barındırarak sıcak ev ortamı sunuyor.
 
Değeri katlanarak artacak
 
Yatırım değeri ve konsepti farklı gayrimenkul projelerini takip eden yatırımcı profili yüzde yüz tatmin edecek olan projelerimiz, yüksek kira getirisi hedefleyenler, işi gereği sık seyahat edenler, yeni evli çiftler, genç işadamları, avukatlar ve bölgede bulunan özel üniversitelerde okuyan öğrenciler tarafından tercih edilecek.
 
Vatan

One World Ticaret Merkezi’nin işçileri 410 metre yükseklikte çalışıyor!

One World Ticaret Merkezi’nin işçileri 410 metre yükseklikte çalışıyor!

New York’taki İkiz Kuleler’in 11 Eylül saldırıları sırasında yıkılmasının ardından yapılan ‘One World Ticaret Merkezi’ şimdilerde kentin en yüksek gökdeleni
Toplamda 3.8 milyar dolara mal olan ve metal iskeleti 104 kat olarak biten binanın şimdiye kadar 93 katı betonlandı
Ancak binadan görkeminden çok daha fazla ilgi çeken detay, yerden 410 metre yükseklikte çalışan işçiler… Bu işçileri ölümden koruyan tek şey bellerine bağladıkları güvenlik kemerleri. Vardiyaların tamamını bu yükseklikte geçiren işçiler öğle molalarını da inşaat iskelesinde geçiriyor. Ancak işçileri asıl zorlayan yükseklik korkusu değil, iklim farklılığı… Çünkü deniz seviyesi ile gökdelenin zirvesi arasında beş – altı derecelik bir sıcaklık değişikliği söz konusu.
Radikal

Tayyip Erdoğan’dan Hilmiye Veli Çengelköy arsası için imar düzenlemesi istiyor!

Tayyip Erdoğan’dan Hilmiye Veli Çengelköy arsası için imar düzenlemesi istiyor!

Hilmiye Veli isimli Çengelköy’deki taşınmaz sahibi, arsasının Boğaz gördüğü gerekçesiyle konut yapımına izin verilmediğini, arsasının hiçbir şekilde deniz görmediğini yazdı
Hilmiye Veli isimli Çengelköy’deki taşınmaz sahibi, arsasının Boğaz gördüğü gerekçesiyle konut yapımına izin verilmediğini, arsasının hiçbir şekilde deniz görmediğini yazdı. Hilmiye Veli’nin, Recep Tayyip Erdoğan2a mektubu şöyle;
SAYIN BAŞBAKANIMIZ
“Boğaziçi ön görünüm bölgesinde 1982 yılında imarlı olarak bir evlik arsa almış vatandaşınızım.
Arsam Çengelköy’ün içinde, etrafı apartmanlar, binalarla dolu ve hiçbir şekilde boğazı görmesi mümkün değil. 30 senedir buraya oturacak bir ev bile yapamıyoruz. Siz sessiz yığınların sesi oldunuz.
Haksızlıklara karşı her zaman sağlığınızı kaybetmek pahasına savaştınız.
Benim gibi birçok insan mağdur durumda. Haksızlık ve adaletsizlik içinde olduğumuzu düşünüyoruz.
Lütfen bu müstakil tapulu arsalara bir çare bulunuz.
Gerekirse hakkımızı ödemek kaydı ile kamulaştırınız veya oturacak kadar bir ev için inşaat izni veriniz. Sesimizi duyacağınızı umuyor. Size daha nice seneler sıhhat ve afiyetler diliyorum.
Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
Hilmiye VELİ
Arsa Sahibi Mağdur Sade…