16 Temmuz 2014 Çarşamba

İmar Yönetmeliği Değişti, Emsal Artış Gösterdi!

İmar Yönetmeliği Değişti, Emsal Artış Gösterdi!

http://www.yapi.com.tr/Haberler/imar-yonetmeligi-degisti-emsal-artis-gosterdi_116773.html
Eylül ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 48 maddesi değişti. Söz konusu yenilikler gayrimenkul geliştiricileri için değişikliklere neden oldu. Milliyet'ten Yavuz Karaman'ın haberine göre, EVA Gayrimenkul Değerleme Lisanslı Değerleme Uzmanı Deniz Şahinkaya, bu değişiklikleri analiz etti…
Yetki Bakanlık’ta
Yapılaşmaya ilişkin uygulamalar artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen tanım çerçevesinde yapılacak. İmar planları ve yerel idarelerce çıkarılacak yönetmeliklerle tip yönetmeliğe aykırı uygulama ve değişiklik yapılamayacak.
Belediyelere kısıtlama
Büyükşehirlerin imar yönetmelikleri yürürlükten kalkarken, büyükşehir belediyelerinin yetkileri kısıtlanıyor. Bununla birlikte, alt kademe planlarının, üst kademe planlarının kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde üst kademe planlarına uygun hale getirilmesi zorunlu oldu. Aksi halde planlar uygun hale gelene kadar bölgelerde yapılaşma gerçekleşmeyecek ya da üst kademe planları onaylayan kuruluşlardan birine başvurmak gerekecek.
Emsal artışı geliyor
Yönetmelikte bazı tanımlara açıklık getirilirken, bu imar artışını beraberinde getiriyor. Buna göre yapılarda emsale dahil edilmeyecek alanlar yeniden tanımlanarak netlik kazanıyor. Örneğin çöp ayrıştırma bacaları, su depoları, su sarnıcı, avlular, iç bahçeler, açık havuzlar, pergolalar, zemin terasları ile açık ve kapalı otoparklar taban alanı ve emsal hesabına dahil edilmiyor.
Katlarda brüt alan tanımına nelerin dahil edileceği belirtiliyor. Bu durum kat sayısına ve katın taban oturumuna göre değişirken, satılabilir emsal hesabında % 15-20 artış olmasını sağlıyor. Örneğin emsali 2 olan bir parselin satılabilir alan emsali 2.3, hatta 2.4’e kadar çıkabiliyor. Bu nedenle tapuları henüz teslim etmeyen inşaat firmaları parsellerine yeni binalar/alanlar ilave etmek için revizyonlar yapıyor.
Katlar yükseliyor
Ticari alanlarda zemin katların 4,5 metre, diğer katların 3,8 metre; konut alanlarında ise zemin katların 4 metre, diğer katların da 3,5 metre inşa edilmesi zorunluluğu getiriliyor. Dolayısıyla tavandan tabana 2.60 metreyle sınırlı olan kat yükseklikleri artabiliyor.
Stüdyoya m2 sınırı
Stüdyo daireler artık eskisi gibi istenen büyüklükte inşa edilemeyecek. Çünkü yeni yönetmelikle dairelere minimum alan ve dar kenar kıstasları getiriliyor. Buna göre bir dairenin toplam alanı minimum 27,5 m2 olabilecek.
Eski imar geçerli
Ruhsat süresi dolan ve inşasına devam edilen binalar için ilk ruhsat tarihindeki imar planı geçerli olacak. Ama ruhsat prosedürü yerine getirilecek. Ancak ilave kat veya ilave inşaat alanı talepleri olması halinde yürürlükteki imar planı hükümleri geçerli olacak.
‘Kapıcılar’ geri dönüyor
Katı yakıt kullanılan ve bağımsız bölüm sayısı 30’u geçen binalarda bir adet kapıcı dairesi, 75 bağımsız bölümü aşan binalarda iki kapıcı dairesi olma zorunluluğu getiriliyor. Doğalgaz veya akaryakıtla ısınan binalarda ise bağımsız bölüm sayısı 50’yi geçen binalarda bir, 150’yi geçen binalarda ise artık ikinci kapıcı dairesi inşa etme zorunluluğu bulunuyor.
Home-ofise izin yok
Ticari alanlarda rezidans yapılamayacak. İmar planında sadece ticaret alanı olarak ayrılan yerlerde rezidans inşa edilmesine izin verilmeyecek. Yani artık rezidans konut kabul edilecek. Home-ofis olarak adlandırılan ama gerçekte ofis olarak kullanılan kavram tarihe karışacak.
Parklara emsal geliyor
Rekreasyon alanlarında inşa edilecek lokanta, spor sahaları gibi yapılar için iki kat sınırı getirilirken, kat yükseklikleri asma katlılarda 9,3 metreye, asma katlı olmayan binalarda ise 8,3 metreye yükseliyor. Böylelikle parklar ve eğlence alanlarına ilk kez emsal verilip yapılaşmanın nasıl olacağına netlik kazanıyor.
Kat bahçesi artık tanımlı
İstanbul imar yönetmeliği ile gündeme gelen kat bahçesi artık tüm Türkiye için geçerli oluyor. Emsal hesabında % 25 olarak belirlenen kat bahçeleri sınırı yeni yönetmelikle yaklaşık % 20'ye düşürülüyor. Eskiden ortak alandan ulaşılması şart olan kat bahçelerine artık daireden ulaşılabiliyor.

15 Temmuz 2014 Salı

Torba Yasa ile yapı denetim ücretleri düştü!

Torba Yasa ile yapı denetim ücretleri düştü!



Torba Yasa ile yapı denetim ücretleri düştü!

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıboğlu, OSB'lerin ortak sorunlarının çözüme kavuşturulması yolunda önemli çalışmalar yaptıklarını bildirdi

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıboğlu, OSB'lerin ortak sorunlarının çözüme kavuşturulması yolunda önemli çalışmalar yaptıklarını bildirdi.
Nakıboğlu, yaptığı yazılı açıklamada. OSBÜK olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sundukları raporun uygun görüldüğünü, bugünden itibaren OSB'lerde yapı denetim şirketlerine ödenen hizmet bedellerine yüzde 75 muafiyet getirildiğini belirtti.
Torba Yasa ile dün kabul edilen yapı denetimi sayesinde, OSB'lerde kurulacak 2/C sınıfındaki 5 bin metrekarelik kapalı alana sahip bir işletme için şu andaki tarifeye göre 280 bin TL olan yapı denetim ücretinin 93 bin TL'ye düşeceğini ve dolayısıyla firmaya 187 bin TL avantaj sağlanacağını vurgulayan Nakıboğlu, şunları kaydetti:
"Bundan 52 yıl önce ilk OSB'yi kurarak özel bir sanayileşme modelini geliştiren ülkemizde, bugün 277 OSB'nin 181'i aktif faaliyet göstermektedir. 2002 yılında faaliyete geçen OSBÜK bu süreçte önemli roller üstlenmiştir. OSB'lerin ortak sorunlarının çözüme kavuşturulması yolunda önemli çalışmalar yapılarak büyük mesafeler katedildi. Amacımız tüm OSB'lerin sorunlarına çözüm bulmaktır."
AA

Kentsel dönüşüm konutları yeni KDV'den muaf!

Kentsel dönüşüm konutları yeni KDV'den muaf!

Konutun büyüklüğüne göre değil, değerine göre KDV alınması yönündeki uygulama kentsel dönüşüm projeleri için geçerli olmayacak



Konutun büyüklüğüne göre değil, değerine göre KDV alınması yönündeki uygulama kentsel dönüşüm projeleri için geçerli olmayacak. Bu konuda torba yasada değişiklikler de yapıldı. Ayrıca inşaat sektöründe bir süredir tepkilere neden olan yeni KDV uygulaması 1 Haziran 2012'den sonra yapılacak projeler için geçerli olacak. 
 
Kentsel dönüşüm konutta yeni katma değer vergisi uygulamasının dışında tutuldu 
 
İnşaat sektöründe bir süredir tepkilere neden olan ve konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak, KDV oranının farklılaştırılması konusunda torba yasada yer alan düzenleme de kentsel dönüşüm projeleri kapsam dışında bırakıldı. Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu yeni teşvik düzenlemesine ilişkin yasal altyapıyı oluşturan torba yasa üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Konutta uygulanan KDV'de değişikliğe gidilmesini öngören ve konut sektöründe rahatsızlık yaratan maddede değişiklik yapıldı. Konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak katma değer oranının farklılaştırılması yönündeki düzenlemeden özelleştirme kapsamındaki ve kentsel dönüşüm alam olarak ilan edilen yerler hariç tutuldu. Yürürlük maddesinde de değişikliğe gidildi.
 
Buna göre KDV oranındaki farklılaştırma, yapı ruhsatı 1 Haziran 2012 tarihinden sonra alınan veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten sonra yapılan inşaat işlerine ilişkin konut teslimlerinde uygulanacak. Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda tasarıya yeni eklenen bir madde ile 6111 Sayılı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırması'nı öngören düzenlemeden yararlanmak üzere süresi içinde başvuran ancak taksitlerini ödeyemeyerek kanundan yararlanma hakkım kaybeden borçlulara yeni bir imkan daha sağlandı. Yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödeyemeyerek kanun hükümlerini ihlal edenler, bu tutarları ödemeleri gereken tarihten itibaren geç ödeme zammı ile birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren 4 ay içerisinde ödemeleri şartıyla kanundan faydalanabilecekler.
 
Esnaf muafiyetinden yararlanacak işler Alt komisyon vergiden muaf esnaf kapsamı içine dokuma işleri, bakır işletmeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık meslek kollan da alındı. Kabul edilen diğer bir maddeyle Devlet Demiryolları'nın Maliye Bakanlığı'na bağlı tahsil dairelerine olan borçlarının, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan olan alacaklarına karşılık mahsup ve terkin edilmesine imkan verildi. Torba Yasa Tasarısı'nın bugün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi bekleniyor. 
 
Canan Sakarya/Dünya

Tarihi Ayvansaray Mahallesinin ucubeleri

Tarihi Ayvansaray Mahallesinin ucubeleri
Ayvansaray'da son Osmanlı evleri yıkılıp yerine betondan binalar dikildi. Orijinallerine benzesin diye de üzeri ahşapla kaplanıyor...

Vilayet camii restorasyon adı altında yapılan yenilemeden dün bahsetmiştik. Bugün de size İstanbul’un son kalan Osmanlı mahallesinin nasıl yok edildiğini göstereceğiz. Ayvansaray’da sonOsmanlı evleri yıkılıp yerine betondan binalar dikildi. Benzesin diye de üzeri ahşapla kaplanıyor… 


Ayvansaray Tokludede mahallesi 2 yıl önce özgün mimari evleri dar sokakları ve içinde yaşayan halkı ile adeta sizi bir asır önceye götürüyordu. Halk tipi ahşap evlerden İstanbul’un bir başkla köşesin de ya bir tane ya da hiç bulamazsınız. Tokludede’de bunlardan onlarcası vardı ve yanyanaydı. Mahalle halkı yıllarca yaşadıkları evlerini damı aksa, çerçeveleri düşse bir çivi dahi çakamazdı. Belediye ve Koruma Kurulu damlarını aktarmaya izin vermedikleri evlerini bir gün ansızın ellerinden aldı. 2005 yılında yenileme alanı yapılanTokludede mahallesinde mülk sahipleri bazen zorla bazen kandırma yoluyla evlerinden çıkarılmaya başlandı. Kandırma diyorum, direnenlere her türlü oyun belediye tarafından oynandı. Müteahhit firmaya 3 katlı proje sözü verilirken vatandaşa 2 kat denilerek mülkleri değersizleştirildi. Fatih Belediyesi yenileme projesini Şener İnşaat adına Altınboynuz Turizm İnşaat firmasına verdi.
RESTORE EDECEĞİZ DENİLDİ 


Fatih Belediyesi bu projeyi resmi sitesinden şöyle tanıtmıştı; Türk mimari ve kültürel kimliğinin korunması, uluslararası çerçevede sanatsal ve kültürel etkinliklerin yapıldığı Sultanahmet’e alternatif bir turizm aksı haline getirmek’’ Proje alanındaki 11 tescilli binanın restore edilerek mimari karakterinin bozulmasına yol açan eklerinden arındırılarak orijinal haline getirilmesinin planlandığı belirtilmişti.



YEPYENİ OLDU
Fakat proje beklenildiği gibi olmadı. 48 konut 5 dükkan 1 otel 2 butik otel ve bir sosyal tesis planlandı. Tescilli sivil mimarinin İstanbul’da kalan son temsilcileri iş makinaları ile yerle bir edildi. Yıkım aşamasında yapılan haberler bile inşaat sahibini durduramadı. Tarihi Yarımada içindeki tüm ilke kararları ve UNESCO tavsiyeleri de fayda etmedi. Bu eşsiz tarihi miras evlerin yerlerine ise fotoğraflarını gördüğünüz beton binalar dikildi. O kendine özgü mimarisi olan ahşap yapılar artık yok. Betondan yapılan ve üzerine ahşap geçirilen taklit ucubeler var. İstanbul’un kara ile deniz surlarının buluştuğu bu ender mahalle şimdi yepyeni, pırıl pırıl konutlarla doldu. 


ÖZGÜNDÜ YOK OLDU! 


Sanat Tarihçi Prof. Dr. Semavi Eyice bu evlerin yok edilmesi ile ilgili bakın ne diyor; ‘’tarihi binalar yıkılıp yerine dev binaların yapılması kentin kültürünü ve dokusunun yok olmasına neden oluyor. Eskiden İstanbul’un kendisine has bir mimari kimliği vardı. Şimdi şöyle dışarı çıkıp İstanbul’a baktığımda dev gökdelenler dışında bir şey göremiyorum. Osmanlı mimarisinin özgün örnekleriydi bu mahalle. Bu kültürü yok ettiler.’’ 


MÜLTECİLER YERLEŞİR! 


Fatih Belediyesi yeni turizm alanı olarak yola çıktı ama bırakın buraya turist gelmesini, o mahallede oturacak halk bile zor bulunur. Tıpkı Sulukule’de olduğu gibi buraya da Suriyeli ve Libya’lı mülteciler yerleşir. Şimdi bu projenin Koruma Kurulu’ndaki adı ise restorasyonolarak geçiyor. Buna izin veren kurul üyeleri de, halkı ve kamuoyunu kandıran Fatih Belediyesi de bu rezaletten sorumludur.
 Ömer Erbil
Radikal

Dönüşüm KDV uygulaması dışında

Dönüşüm KDV uygulaması dışında

Konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak, KDV oranının farklılaştırılması konusunda torba yasada yer alan düzenlemede kentsel dönüşüm projeleri kapsam dışında bırakıldı.


Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu yeni teşvik düzenlemesine ilişkin yasal altyapıyı oluşturan torba yasa üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Konutta uygulanan KDV 'de değişikliğe gidilmesini öngören ve konut sektöründe rahatsız yaratan madde de değişiklik yapıldı.
Konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak katma değer oranının farklılaştırılması yönündeki düzenlemeden özelleştirme kapsamındaki ve kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilen yerler hariç tutuldu. Yürürlük maddesinde de değişikliğe gidildi.
RUHSAT TARİHİ 1 HAZİRAN 2012 SONRASI
Buna göre KDV oranındaki farklılaştırma, yapı ruhsatı 1 Haziran 2012 tarihinden sonra alınan veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten sonra yapılan inşaat işlerine ilişkin konut teslimlerinde uygulanacak.
Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda tasarıya yeni eklenen bir madde ile 6111 Sayılı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırması'nı öngören düzenlemeden yararlanmak üzere süresi içinde başvuran ancak taksitlerini ödeyemeyerek Kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçlulara yeni bir imkan daha sağlandı.

Dünya Gazetesi'nden Canan Sakarya'nn haberine göre; yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödeyemeyerek kanun hükümlerini ihlal edenler, bu tutarları ödemeleri gereken tarihten itibaren geç ödeme zammı ile birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın başından itibaren 4 ay içerisinde ödemeleri şartıyla kanundan faydalanabilecekler.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)

Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)


5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun adından da anlaşılacağı gibi bu kanun “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı” kanunudur. Ülkemizde Tarım alanları gittikçe küçülmekte, İşletilmesi, ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Bu sorun belki de miras hukukumuzla birlikte ele alınmak gerekir diye düşünüyorum. 

Gelelim meselenin kendisine; 

İcra Müdürlüklerince haciz şerhinin verilmesinden sonra haciz müzekkeresi gereğince Tapu Müdürlüğü, hisseli taşınmazın tapu kütüğüne Borçlu’ya ait hisse üzerine haciz şerhi vererek bu şerhin de görüleceği Tapu Kaydı çıkarılıp ilgili İcra Müdürlüğüne bildirilir. Bu bildirimde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ekte sunduğum, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerine yazdığı, 15/10/2010 Tarih, B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 Sayılı talimatı ; 

“Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda ‘Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘ yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” gereğince bildirimde bulunulur. 

Ayrıca Taksim ve izale-İ Şüyu davasının açılmasının mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Zira MK. 705. maddesinin ikinci fıkrası “…Malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 

Saygılarımla.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &&&&&

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5
TAPU VE KADASTRO ��.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE ���������� TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE���������� KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli 
5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol düzenlenmiştir. Protokol, Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,
bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle;

a) Yukarıda belirtilen ölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır. hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir,devredebilirler.Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine 
5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.

2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir. 
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.

9-Kadastro çalışmalarında; 

a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelikin 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. 

İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. 

Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür V.


&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı


Sayı : B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 15/10/2010
Konu : Tarım Arazilerinde Hisseli Cebri Satış 



TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi :20/03/2007 tarih B.09.1. TKG.0.10.00. 01-073/1643- 2007/5 sayılı genelge.

İlgi genelgemiz ile; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesinin, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğine bağlı olarak Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihinde düzenlenen protokol ile kanunun İdaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli teşkilatlarımıza duyurulmuştu.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8.maddesinin son fıkrası,"bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, paylan üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez" hükmüne aykırı olarak bazı İcra Müdürlükleri tarafından norm kapsamında kalan ve birlikte mülkiyete konu edilen gayrimenkullerin cebri satışının gerçekleştirilmesi nedeniyle konu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu’na intikal ettirilmiş ve sorunların çözümüne yönelik 01/10/2010 tarih 215 sayılı karar alınmıştır. 
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” şeklindedir.
Karar doğrultusunda işlemlere yön verilmesi hususunda bilgi ve gereğini, bu hususun Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm tapu sicil müdürlüklerinize duyurulmasını rica ederim. 


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür
Dagıtım:
Gereği : 
-Bölge Müdürlüklerine, 
-Strateji ve Geliştirme Dairesi Başkanlığına. 

Bazı Örnek Davalar :


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3761
KARAR NO: 2013/5599 Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/496-2012/924
DAVACI : FM
DAVALILAR : Ae Dr vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, borçlu paydaş Murat Demir'in alacaklısı davacı Filiz Memişoğlu tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete tabi olup borçlu davalı Murat Demir'in bağımsız payı bulunduğundan, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda ise, alacaklı İİK'nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince, borçlunun alacaklısı olan davacı tarafından icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır.

Yukarıda açıklanan ilkelere göre, borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK'nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Sezgin E.G.Elverici A.Şahin İ.Doğan A.S.Altıntaş



5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu Gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilmeleri, paylarının üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehnedilmesi mümkün değildir.

bu nitelikte ki paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda bir hissedarın payının haczi durumunda İcra Mahkemesinden yetki alınmak suretiyle söz konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası açmak suretiyle satılabileceği hakkında İcra Mah kararı aşağıdadır.

T.C.
İZMİR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA - K A R A R -

ESAS NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
TAKİP NO : 2010/ 12. İcra Müd.

HAKİM : .........
KATİP : .......

ALACAKLI : İzmir İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. Hamdi Çiyiltepe - 1588 Sok No 21 İzmir İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliği Bornova/ İzmir.

BORÇLU : ......

DAVA : Hisseli Malın Satış Şekli
DAVA TARİHİ : 01/08/2013
HÜKMÜN V.T. : 05/08/2013
KARARIN Y.Z. : 05/08/2013

İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2010/3814 nolu takip dosyası İİK.nun 121. maddesine göre bir karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş olmakla dosya tetkik edildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı tarafından borçlu ..... hakkında İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2010 /3814 sayılı dosyası ile yapılan takip sonucu, borçlu .... ya ait İzmir ili Tire, Akçaşehir Karagöl .ada , .....parsel ...cilt ...safyada kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, anılan taşınmazın mirasçılar tarafından müşterek halinde iktisap ve tasarruf edildiği anlaşıldığından, alacaklı vekiline bu taşınmazla ilgili olarak İİK’nun 121.maddesi gereğince ait olduğu mahkemede taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve bu davanın açılması için gerekli olan ilamı almak üzere yetki verilmesi gerekli görülmüştür.

H Ü K Ü M: Yazılı nedenlerle,
Alacaklı vekiline, borçlu .....'ın yukarıda il, mahalle, ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazla ilgili olarak ilgili hukuk mahkemesine taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve ait olduğu mahkemeden ilamı almak üzere İİK’nun 121.maddesi gereğince YETKİ VERİLMESİNE,
Dosyanın icra müdürlüğüne iadesine,
Evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 05/08/2013

TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA GENELGE

1. En küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak belirlenmiştir.

2. Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Bölünemez büyüklükte ve altında ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile tüm payların 3.kişiye satışı yapılabilir. Tüm payları kapsamayan kısmi pay satımının yasaklanmış olduğu anlaşılıyor.

Saygılarımla 
Yücel Kocabaş                                                                                              Kaynak

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007 
Konu : 5578 sayılı Kanun.
GENELGE NO:1643
2007/5

TAPU VE KADASTRO …….BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE 
………………………… TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli “5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol” düzenlenmiştir.
Protokol, “Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,”bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez” ifadesi yer almaktadır.
Bu nedenle;
a) Yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır.” hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.”birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir, devredebilirler.
Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir.
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.
9- Kadastro çalışmalarında;
a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelik’in 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.
Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.
b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.
09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.



ÖRNEK DURUM :

GENEL MÜDÜRLÜK MAKAMINA

Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onanan, Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararına, ………vekili ……….. tarafından 29/04/2009 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir.

İSTEM:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………….adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse, Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..’a 5.650,00 TL bedelle icraen satılışı üzerine icraen satış kararı alıcısının bu hissenin kendi adına tescili talebi.

RED NEDENİ:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi …………..adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı; icraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda; Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünce satış talebinin karşılanmasında 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinin uygulaması açısından tereddütleri bulunduğu gerekçesi ile Bölge Müdürlüğünden görüş talep edildiği ve Bölge Müdürlüğünce verilen görüş doğrultusunda talep Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 Yevmiye numaralı kararı ile ret edilmiştir.

YAPILAN İNCELEME VE HUKUKİ SEBEBLER:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………………. adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı,

İcraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda, Tapu Sicil Müdürlüğünce talebin infazı ile ilgili olarak 5403 sayılı yasanın uygulaması yönünden tereddütleri bulunduğundan, talep konusunun 23.02.2009 tarih ve 941/193 sayılı yazı ile Bölge Müdürlüğünden soru konusu edildiği,

Bölge Müdürlüğünce verilen 09.03.2009 tarih ve 105.01/240 sayılı talimatta; benzer konuda Bölge Müdürlüğünce daha önce Genel Müdürlük ile yapılan yazışmada 24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerektiği bildirildiğinden talebin 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı karar ile ret edildiği,

Bu ret kararına karşı icraen satın alan ………………vekili …………….. tarafından 13/04/2009 tarihli dilekçe ile Bölge Müdürlüğüne itirazda bulunulduğu,

İtirazın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu ile Bölge İnceleme Kurullarının Görev, Yetki, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 12/c maddesi gereğince Bölge İnceleme Kurulunda görüşülerek karara bağlanması için 17.04.2009 tarih ve 576 sayılı Bölge Müdürlüğü Olur’u alındığı; itiraz konusunun Bölge İnceleme Kurulunda görüşüldüğü; Bölge İnceleme Kurulunun 17.04.2009 tarih ve 4 sayılı kararı ile Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı ret kararının aynen onanmasına karar verildiği görülmüştür.

31/01/2007 tarih ve 5578 sayılı Kanunla değişik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8 nci maddesi;

“Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.

Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.

Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.

Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” Hükmündedir.

2007/5 sayılı Genelgenin 1.maddesinde “Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir. Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.” birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır. .....” hükmündedir.

24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta da belirtildiği gibi; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerekmektedir.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8/son maddesi; “Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmünde olup, emredici bir hüküm niteliğinde olduğundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılacak cebri satışlara da engel teşkil etmektedir.

Bu nedenle Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı ……….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış kararı ile alıcısının ½ hissenin kendi adına tescili talebi hakkında verilen Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararı ile Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onama kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.










SONUÇ:
Kayseri Tapu ve Kadastro 11.Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 nolu kararı ile onanan Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararının “ONANMASI” gerektiği sonucuna varılmıştır.

Takdirlerinize arz ederim.
.





Abdülbaki SAĞLAM
Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanı




Uygun görüşle arz ederim.
...../…./2009


Şinasi BAYRAKTAR
Genel Müdür Yardımcısı




O L U R
..../…./2009


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür