9 Ekim 2012 Salı

KINALI HASAN (1915)

KINALI HASAN (1915)

 KINALI HASAN.        
Çanakkale Köylerinden her gün yüzlerce genç savaşa katılmak üzere birliklerde toplanmaktadır. Acemi askerlerin eğitim ve teçhizatı tamamlandıktan sonra cepheye gönderilmektedir. Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen erleri teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçının bir tarafının kınalanmış olduğunu görür ve takılır.
-“Hiç erkek kınalanır mı?”
Mehmetçik;
-“Buraya gelmeden evvel, anam kınalamıştı komutanım” der ve sebebini bilmediğini ilâve eder. Komutanın isteği üzerine anasına yazdığı mektupta;
-“ Niye benim saçımı kınaladın?” diye sorar. Gelen cevabı mektupta ise şunlar yazılıdır:
Ey Gözümün Nuru Hasan’ım,
Köyümüzde rahat rahat oturalım mı ? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Ben, senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah, bu vatan için seni besledi. Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor.
Sen bu ailenin seçilmiş bir kurbanısın.
Hasan’ım, söyle zabit efendiye..bizim köyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır..Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım. Onun için saçını kınalamıştım..
Allahın hükmüyle, Allah seni İsmail Peygamber’in yolundan ayırmasın, Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktır.
Gözlerinden öptüm.
Annen
Hatice

Emlakçılar feryat ediyor: “KANUNUMUZU İSTİYORUZ!”

Emlakçılar feryat ediyor: “KANUNUMUZU İSTİYORUZ!”

Emlakçılığa artık ciddi standartlar getiriliyor. Ancak bu standartlar, büyük ölçüde “Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Emlak Komisyonculuğu Yasa Tasarısı”nın yasalaşmasına bağlı. EMLAK ROTASI olarak yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi için çabalayan emlakçılarımızla yasanın geleceğini konuştuk. Ve deyim yerindeyse bir dokunduk, bin ah işittik…

Dinçer BİLGENER
dincer@emlakrotasi.com
Türkiye’de “emlakçılık” dendi mi maalesef çok olumsuz fikirler geliyor akla. Zamanında yapılan yanlış işler, bütün emlakçıların üstüne adeta yapıştı kaldı. Emlakçılığın imajı öyle sarsıldı ki, Yeşilçam filmlerinde bile -sözümüz meclisten dışarı- “sahtekar, dolandırıcı” gibi haksız, hatta karikatürize bir profil çizildi emlakçılar için…
Ancak bu durum, özellikle son yıllarda çok değişti. Çünkü emlakçılık sektöründe artık işini ciddi yapan insanlar var. Yıllarca vatandaşın gözünde “iş yapmadan para kazanılan” ve “bir masa, bir kasa, bir telefon” şeklinde tekerleme gibi bir mantığı olan emlakçılık, artık dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi saygın ve güvenilir bir meslek haline getirilmeye başlandı. Ancak bu yol üstünde çok ciddi bir engel var: Emlakçıların tâbi olacağı bir “Emlakçılık Yasası”nın olmayışı… Emlakçılık hala Türk Ticaret Kanunu’nda “gayrimenkul tellallığı” hükümlerine tâbi. Yani mesleğin herhangi bir emredici yasal düzenlemesi yok. Emlakçılar arasında adeta bir efsaneye dönüşen ve TBMM’nin ilgili alt komisyonunda yıllardır beklediği söylenen “Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Emlak Komisyonculuğu Yasa Tasarısı Taslağı” ise tam bir muamma. Görüştüğümüz meslek örgütü yöneticileri “Meclis’te bekleyen böyle bir yasa taslağının bulunmadığını” söylüyorlar. Bunun dışında da hemen her meslek örgütünün, zincir gayrimenkul firmalarının, hatta her yerel emlakçının elinde bir “yasa taslağı” bulunuyor!
Rıza Kaymakçı
İnter Emlak
Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkanı
Rıza Kaymakçı: “Her isteyen emlakçı oluyor”Emredici bir yasa bulunmadığı için sektöre girişin herhangi bir kriteri olmadığını belirten Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkanı ve İnter Emlak’ın sahibi Rıza Kaymakçı, bu durumun ehliyetsiz veya başka mesleğe mensup insanların emlakçılık yapmasına imkân tanıdığını belirtiyor. Kurulduğu 2007 yılından beri, bir yıl hariç, bugüne kadar EMFED’in başkanlığını yürüten Kaymakçı, az önce bahsettiğimiz gibi, hemen herkesin elinde bir yasa taslağının bulunmasından, yani tek ve ortak bir yasa taslağının dahi bulunmamasından da şikâyetçi… “İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi, İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası ve EMFED olarak biz, bir araya gelerek bir yasa taslağı hazırladık. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da yolladık. Ancak Türkiye’deki tüm emlakçıların üzerinde uzlaşacağı bir metin yok ortada. Özellikle Ankara merkezli Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) nezdinde bu yönde çok girişimimiz oldu. Çünkü TEMFED’in de bir yasa taslağı hazırladığını öğrendik. ‘Gelin, bir araya gelelim, tek bir metin üstünde uzlaşalım’ dedik ama yanaşmadılar” diyor.
Hakan Erilkun
Altın Emlak Genel Müdürü
Hakan Erilkun: “Yurtdışındaki örnekleri inceliyoruz”Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun ise EMFED’in bu çalışmalarına destek vermelerinin yanı sıra, İTO kanalıyla yurt dışındaki örnekleri de incelediklerini kaydediyor. Erilkun, taslak hakkında şöyle diyor: “Bu taslak yasalaşırsa öncelikle her isteyenin emlakçı olmasının önüne geçilecek. Belli koşul ve şartlar belirlenecek. Eğitim şartları ve staj şartları gibi unsurlar devreye girecek. Burada önemli bir unsur da kayıt dışılığın önüne geçilecek olması. Satış ve alımlar emlak müşavirleri üzerinden geçecek. Bu sayede değer farklılıklarının önüne geçilmiş olacak.”
Emlakçılık mesleğinin bir yasasının olması halinde, bir gayrimenkulün satışı sırasında yaşanan bedel karmaşasının da önüne geçileceğini belirten Erilkun, bu görüşünü şöyle örnekliyor:
“Bir dairenin gerçek satış bedelinin, 200 bin TL olduğunu varsayalım. Bu yerin belediyedeki kayıtlı değeri ise, mesela 100 bin TL olsun. Kredi kullanılırken gözüken değerinin ise 180 bin TL olduğunu düşünelim. Bu değerler karmaşası bile devletin ciddi bir kaybı. Çünkü kredi kullanılmıyorsa tapu işlemi 100 bin TL üzerinden, kredi kullanılıyor ise kredi çektiği tutarda beyan edilerek satışlar yapılıyor. Bu durum ise, değerler arasında farklar oluşturuyor ve devletin ciddi bir kaybı doğuyor. İşte bir yasa olması halinde devletin bu kaybı da önlenmiş olacak. Vatandaşın yaşadığı kafa karışıklığını da giderecek.”
Adnan Yeşiltaş
Yeşiltaş Emlak
Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) Başkanı
Adnan Yeşiltaş: “Kampanyaya somut destek göremedik”Emlakçılık mesleğinin bir yasasının olması için “Kanunumu İstiyorum” adıyla bir kampanya başlatarak kamuoyu oluşturmaya çalışan Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) Başkanı ve Yeşiltaş Emlak’ın sahibi Adnan Yeşiltaş ise, 21. yüzyıl Türkiyesi’nde emlakçılığın mevcut durumunun ülkeye hiç yakışmadığını belirtiyor. “İnsanlar yılların birikimiyle bir ev almak için bir emlakçının kapısını çalıyor. Bu noktada da yasalarla sınırlı, kayıtlı, ciddi bir kurumun karşısında olmasını bekliyor. Aksi durumda ne büyük acılar çekildiğini biliyoruz. İstedik ki bunlar olmasın diye bir kanunumuz olsun. Ama öyle İstanbul’un ayrı, Ankara’nın ayrı, İzmir’in ayrı taslağı olmasın, tek bir metin üstünde uzlaşalım.
Çok ümit bağlanan ‘Kanunumu İstiyorum Kampanyası’ yeterli destek görmüyor.
‘Kanunumu İstiyorum Kampanyası’ şemsiyesi altında toplanıp Meclis’e öyle gidelim, dedik. Bu noktada etkili kim varsa o da öne geçebilir. ‘Bu kampanya illa bizim bünyemiz altında kalsın’ düşüncesinde de değiliz. Bu bağlamda meslekle ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarıyla temas kurduk, hala da kuruyoruz. Ama arkamızda gördüğümüz desteği yeterli bulmadığımızı belirtmek isteriz. Oda ve dernek başkanlarıyla görüştük. Destek vereceklerini söylediler, ziyaretimize geldiler. Hatta basında da çıktı bu faaliyetlerimiz. Ancak o kadarla kaldı. Somut bir destek görmedik” diye serzenişte bulunuyor.
Emlakçılık eğitimleriEmlakçıların bir diğer şikayet konusu ise emlakçılık eğitimleriyle ilgili. Üniversitelerin meslek yüksekokullarında bulunan ve 2 yıllık önlisans düzeyinde eğitim veren “Emlak ve Emlak Yönetimi” bölümlerinin yetersiz olduğunda birleşen meslek örgütü yöneticileri, bu bölümlerin mutlaka 4 yıllık lisans düzeyinde olmasının gerektiğini belirtiyorlar.
Emlakçılıkla ilgili hemen her meslek örgütünün bünyesinde bulunan sertifikalı eğitim kursları ise ayrı bir muamma. Bu belgelerin hangisinin geçerli olduğu da meçhul. Bünyesinde Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün izniyle 2004 yılından beri eğitim veren Altın Emlak’ın Genel Müdürü Hakan Erilkun, kurslarının hem eğitimli eleman açığını giderdiğini, hem de sektöre ilgi duyan herkese faydalı bir kurs olduğunu belirtirken, İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası ise hem Temel Emlakçılık Eğitimleri, hem de mortgage broker’lığı eğitimi konusunda tek yetkili olarak kendisini görüyor
MAREMDER Başkanı Adnan Yeşiltaş ise bu durumu “sertifika ağalığı” olarak değerlendiriyor. Bu eğitimlere emlakçılıkla ilgili olmayan kişilerin katılarak sertifika almasının iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını belirterek, dernek ve odalara destek olması için alınan ücretleri de ahlaki bulmadığını sözlerine ekliyor.

Herkes birbirini suçluyor!Emlakçılar, özellikle de meslek örgütü yöneticileri, emlakçılığın zorunlu üyelik gerektiren, denetleme yetkilerine sahip bir üst birliğinin olmamasından da çok şikâyetçi… Şu anda güçlü konumda denebilecek beş ayrı meslek örgütü var: İstanbul’da Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu bünyesinde İstanbul Emlak Komisyoncuları Esnaf Odası, İstanbul Ticaret Odası bünyesinde bulunan Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi, her ikisini ve zincir emlakçıları bir araya getirmeye çalışan Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED), tamamen bağımsız bir görünümde olan Marmara Emlak Müşavirleri Derneği (MAREMDER) ve Ankara’da Anadolu’ya hâkim bir görüntü çizen Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED)… Bu çok başlılığı sorduğumuzda ise herkesin birbirini suçladığını görüyoruz. EMFED Başkanı Rıza Kaymakçı “Bu durumun en büyük müsebbibi Sabri Ateş’tir. 1997’de İstanbul’da sadece İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği varken birdenbire gidip Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’na bağlı bir oda kurarak mesleği böldü. Son olarak da ‘Emlakçıya kaparo vermeyin’ gibi inanılmaz bir açıklama yaptı” derken, MAREMDER Başkanı Adnan Yeşiltaş ise Kaymakçı’yı İTO Meslek Komitesi seçimlerinde Sabri Ateş’i destekleme sözü verip sandık başında Ateş’e ihanet etmekle suçluyor. Öte yandan Kaymakçı, Adnan Yeşiltaş’ın başını çektiği “Kanunumu İstiyorum” kampanyasının artık faydadan çok zarar verdiği görüşünde.

Emlakçılar mağdur olmayacak


Erdoğan Bayraktar: “Emlakçılar mağdur olmayacak”

Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği’nin Başkanı Mehmet Keklik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bir araya geldi. Bakan Bayraktar’la Mehmet Keklik’in önderliğinde yapılan görüşmede Emlakçılık Yasası ve emlakçıların sorunları masaya yatırıldı.

 

Gündem yoğun
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yaptığı görüşmede, öncelikli olarak 2b yasasının olduğunu söyledi. Bayraktar: “Yabancıların Türkiye de mülk edinmelerine yönelik yasa, Kentsel dönüşüm, Yapı denetim yasalarının bir an önce hayata geçmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gündemimiz oldukça yoğun” Dedi. Bayraktar, “ Bu yasalar gündemimizdeyken, kısa vadede emlakçılık yasasıyla ilgili bir çalışma yapmamız söz konus değil” dedi.

Bakan Bayraktar, emlak ve emlakçılık sektörü ile çok yakından bilgi sahibi olduğu ve sorunlarımızın çoğundan haberdar olduğunun altını çizdi. Ayrıca emlakçıların mağdur edilmemesi için gerekli çalışmaları yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Öte yandan Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneğinin Başkanı Mehmet Keklik’i, İstanbul Ticaret odası Emlakçılar Komitesi üyesi Metin Yeşil, Boğaziçi Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Mazmi Yayla ve Başkan Yardımcısı Nilüfer Aksoy, İdealist Gayrimenkul’den Cihan Altunpul da yalnız bırakmadı.

Evren KOTOĞLU
ekotoglu@hurriyetemlak.com

Emlakçılık yasasından sonra hiçbir emlakçı mağdur olmayacak

Emlakçılık yasasından sonra hiçbir emlakçı mağdur olmayacak26.03.2011

Bakan Demir: Emlakçılık yasasından sonra hiçbir emlakçı mağdur olmayacak

Geçtiğimiz hafta içinde düzenlenen Emlak ve Müşavirleri Federasyonu (EMFED)’nun düzenlediği panele katılan Bayındır ve İskan Bakanı Mustafa Demir panele katılan tüm panelistlerin sorunlarını dinledi.

Evren KOTOĞLU

Bayındır ve İskan Bakanı Demir emlakçılık yasası ile ilgili düzenlemeleri yapacaklarını ve bu işi mevcutta yapan hiç bir emlakçı meslektaşımızın mağdur edilmeyeceğini belirtti. İstanbul başta olmak üzere bir emlakçılık çalıştayının oluşturulması konusunda fikir verdi ve mesleki dayanışmanın önemine dikkat çekti.

11 Mart 2011 Tarihinde yapmış olduğumuz Emlak yasası ile ilgili ve Gayrimenkulun ekonomideki ( emfed 2011) yeri konulu panelimiz büyük bir başarı ile gerçekleştirilmiş. Sayın Bakanımız Mustafa DEMİR Panelin sonuna kadar kalarak tüm panelist ve katılımcıların sorunlarını dinlemiş Emlakçılık Yasası ile ilgili düzenlemeleri yapacaklarını ve Bu işi mevcutta yapan hiç bir emlakçı meslektaşımızın mağdur edilmeyeceğini özellikle belirtmiş ve İstanbul başta olmak üzere bir emlakçılık çalıştayının oluşturulmanı tavsiye etmiş, mesleki dayanışmanın önemine özellikle vurguda bulunmuştur.

Bayındır ve İskan Bakanı Mustafa Demir, emlak yasası ve çalışma esasları oluşturulduktan sonra emlakçılıkla uğraşan esnafın haklarının korunacağını ve mağdur edilmeyeceğinin altını çizdi. Türkiye’nin gündeminde yer alan deprem ile ilgili Bakan Demir şunları söyledi: “Deprem kuşağında olduğumuz bir gerçek. Ve biz bu gerçeği göz önünde bulundurarak çok dikkatli ve titiz bir denetim, gözetim mekanizmasına ihtiyacımız var. Biz bu konuda hazırlıklarımızı son sürat tamamlıyoruz . Yapı denedim sistemine göre ruhsat alanların tamamının inşaatlarını yapı denetim bürosu gibi denetleyeceğiz.


Mimarlık ve mühendislik yasaları çıkacak

Henüz mimarlık ve mühendislik meslek yasasını çıkarmadıklarını dile getiren Demir; “''Şu anda lisansını alan, odaya kaydını yaptıranlar en devasa, en nitelikli, en kritik ve en özel projelere imza atabiliyor meslektaşlarımız. 2011 yılı içerisinde inşallah mimarlık ve mühendislik meslek yasalarını çıkartacağız. Buna bir disiplin getireceğiz'' dedi. Demir, İstanbul'da hala ruhsatlı projesinin dışında birçok binada değişiklikler olduğunu ifade ederek, yeni düzenlemede en ufak ruhsat aykırılığına müeyyide uygulanacağını kaydetti. Projede pencerenin yerinin 1 metre sağa sola kayması durumunda bile para cezası uygulanacağını anlatan Demir, ''Teklifi öyle hazırladık. Onların hangi aykırılıklara ne kadar maddi ceza uygulanacağını teklifte izah ediyoruz. İkinci kez aynı yapı denetim elamanı veya firması buna benzer bir aykırılıkta bulunursa ceza bu kez iki katına çıkarak uygulanacak. Yine hazırladığımız teklifte kapatma yok, olmayacak. Üçüncü kez yine proje ruhsat ve eklerine aykırılık görüldüğünde hatırladığım kadarıyla üç veya dört kat para cezası, hem yapı denetimi elemanı için hem yapı denetimi kurumu için ve otomatikman kapatma cezası üç yıl olacak. Komisyonlarda bunları tartışacağız'' diye konuştu.

“Ruhsata aykırı yapan müteahhit Türkiye’de inşaat yapamaz”

Bakan Demir, İmar Kanunu'nda da ayrı bir kanun teklifi hazırladıklarını bildirerek, bir-iki konuda biraz daha netlik getiren bir sistem öngördüklerini, seçimlerden hemen sonra Mühendislik ve Mimarlık Meslek yasalarını çıkartmaya başlayacaklarını belirtti. ''Proje ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapan müteahhit o aykırılığı gidermedikçe Türkiye'de inşaat yapamaz'' adı altında bir düzenleme yaptıklarına değinen Demir, bunun kanununu da çıkardıklarını, 1 Ocak 2012 yılından itibaren yürürlüğe gireceğini söyledi. Mustafa Demir, yapı denetimini tam bir ihtisas alanı haline getirmeyi düşündüklerini ve planladıklarını bildirdi.

“Yapı denetçileri işçi güvenliğini de denetler duruma gelecek; sertifikasız işçi çalıştırılmayacak”

Demir, Türkiye'de yapılan inşaatlarda yeterli standartlara sahip olmayan malzeme kullanımının ortadan kaldırılması gerektiğine işaret ederek, kaliteli binanın kaliteli malzemeden, nitelikli işçilikten ortaya çıktığını ifade etti. İş ve işçi güvenliği noktasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bir protokol yaptıklarını bildiren Demir, artık yapı denetimi firmalarının denetledikleri inşaatlarda iş ve işçi güvenliğini denetler konumuna geleceğinin altını çizerek, ''Biz ekonominin kayıt altına alınması konusunda da sizlere görevler vereceğiz. Belki Maliye Bakanlığının takip etmesi gereken işlerle ilgili de sizlere görevler vereceğiz. Malzeme denetimi noktasında, bugün Bayındırlığın yetkisinde olan bir konuyu, yapacağımız bir düzenleme ile yapı denetimine vereceğiz'' değerlendirmesinde bulundu. Demir,ayrıca yürürlüğe girecek diğer bir konunun ise bundan sonra inşaat,gayrimenkul ve emlak sektöründe artık her bölüm için muhakkak sertifikalı uzman kişi ve işçilerin çalıştırılacağını,örneğin sıvacı, demirci, taş ve tuğla döşemecisi, yalıtımcı gibi bölümlerde de sertifika zorunluluğu gerektireceğini işi yapan işçinin de sorumlu ve mesul olacağını belirterek amaçlarının bu sektörde yer alanlarında profesyonel olmalarını sağlayacaklarını,tüm olumsuzlukları böylece azaltmayı hedeflediklerini ifade etti. Bu sektörde yer alanların şimdiden hazırlıklarını yapmalarını, bu kanunun 2012’de yürürlüğe girdikten sonra denetimlerin yoğunlaşacağını,uymayanların ağır yaptırım ve cezalara maruz kalacaklarını belirtti. Bakanlık olarak binalarda enerji verimliliğine ilişkin yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Demir, özellikle enerji verimliliği noktasında yapı denetimi sistemini çok etkin çalıştıracaklarını sözlerine ekledi.

EMFED (Emlak Müşavirleri Federasyonu’nun 11 Mart’ta düzenlediği panel bakanlar ve gayrimenkul sektörünün önemli isimleri katıldı. Panele Bayındır ve İskan Bakanı Mustafa DEMİR başta olmak üzere Eski Sağlık Ve Turizm Bakanı Bülent AKARCALI, Tapu ve Kadastrolular Derneği Başkanı İbrahim BOZAN, İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri ATEŞ, İstanbul İnşaatçılar Derneği Onursal Başkanı Yaşar AŞÇIOĞLU, Fransa Emlak Federasyonundan Kirkor EJDERHANYAN , Türk Ekonomi Bankası Satış Direktörü Tuğbay KUMOĞLU, Emlak Konut Genel Müdür Murat KURUM, Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Rıza KAYMAKÇI, Boğaziçi Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Nazmi YAYLA, Anadolu Yakası Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Selami GÖKÇE, Lisanslı Müşavirler Derneği Başkanı Karabet HEMENGÜL, İstanbul Emlakçılar Derneği Başkanı Yaşar OVALI, Marmara Emlak Müşavirler Derneği Başkanı Adnan YEŞİLTAŞ, Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Mehmet KEKLİK ve Milas Emlak Müşavirleri ve İşadamları Derneği (MİLEMDER)Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SERT katıldı.


Bülent Akarcalı “Bölgenin kalkınmasıının yolu emlakçılardan geçer”

Panelde söz alan Eski Sağlık Ve Turizm Bakanı Bülent Akarcalı , Emlak müşavirlerinin ülkenin kalkınmasında ve gelişmesinde büyük rol oynadığını,tüm resmi ve özel kurumlar ile sivil toplum örgütlerinin emlak müşavirlerinden yeteri kadar faydalanamadığını belirterek faydalanmaları halinde çok şey kazanacaklarını belirterek, özellikle belediyelerin her zaman yapılacak toplantı ve panellerde yer vermelerinin gerektiğini belirtti. Yatırımcılarında hangi bölgelerin gelişmekte olduğunu, nereden imar geçeceğinin az çok emlak müşavirleri tarafından tahmin edildiğinin unutmamalarını, arazi arsa ve konut stoğunu en iyi emlakçıların bildiğini belirtti. Akarcalı: “Emlakçı sadece komisyoncu değil bir danışmandır,yatırımcıya paraya yön veren meslek grubudur diyerek her kesimin Emlak müşavirlerinden en iyi şekilde faydalanması gerekiyor. Bir bölgenin istihdamına ve kalkınmasına öncülük etmek istiyorsanız emlak müşavirlerinden çok iyi şekilde faydalanılmasını ve çalışılması gerekiyor.” dedi.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Onursal Başkanı Yaşar Aşçıoğlu ise inşaat sektörü ile ilgili konuşmasından sonra kendisinin arsa temininde her zaman bir emlak müşaviri ile çalışmayı tercih ettiğini belirterek, kendisinin inşaat için arsa bulsa bile muhakkak araya emlak müşavirine danıştığını söyledi. “ben kendim müteahhit olarak gittiğimde, bize hemen arsanın değerine iki katına çıkartıp yüksek meblağ istiyorlar,ama Emlak Müşaviri pazarlığa oturunca daha uygun fiyata temin ediyoruz” diyerek mesleğe vermiş olduğu önemi belirtti.


“Keklik: Ben değil; biz olmayılıyız”

Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Mehmet Keklik, “Ben değil; biz” anlayışıyla yola devam edeceklerini söyledi. Keklik; “Sivil Toplum örgütlerinin gücü ve önemi eğer gerçekten Birlik ve Beraberlik sağlanıp tamamen ortak hareket edilirse tartışmasız en büyük güçtür.Bu nedenle tüm emlakçı arkadaşlarıma durmadan yorulmadan mutlaka bir veya daha fazla emlak müşavirleri derneğine üye olmalarını söylüyorum. Tüm meslektaşlarıma mutlaka kendi bölgelerinde dernekler kurmalarını en az her ilçede 1 dernek olması gerektiğini bu dernekleri Federasyonlar şemsiyesi altında birleştirip, ülke genelinde konfederasyonlar oluşturmamız gerektiğini ısrarla söylüyorum”dedi.

Keklik konuşmasını şöyle sürdürdü: “Evet arkadaşlar örnek çok ama biz mesleğimize sahip çıkmazsak meydanı boş bırakırsak, tabii ki bu boşluğu doldurmaya çalışanlar çıkacaktır. Eğer biz birleşmezsek toplu hareket edip yaptığımız işe sahip çıkmazsak o zaman sırada bekleyen birçok kişi, kurum ve kuruluşlar bizim mesleğin sahibi olacaklar ve zamanla bizler onların yanlarında çalışan elemanlar olacağız. Değerli meslektaşlarım öncelikle emlakçılığın bir meslek olduğunu ve bu mesleği yapan bizlerin mesleğin saygınlığı için tutum ve davranışlarımızı özen göstermek, etik davranmak, müşterileri haklarını korumak, gizlilik esasına önem vermek ve kendimizi sürekli olarak eğiterek günün koşullarına ayak uydurmak zorundayız. Emlakçılık yasasının bir an önce çıkması için çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir. Bireysel davranmadan mesleğimizin ilerlemesi ve hak edilen yere gelmesi için sizlerin desteğine her zaman ihtiyacımız olacaktır. BEN değil BİZ anlayışı ile yolumuza devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.”

İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası ile Hilmi Işıkören el sıkıştı

İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası ile Hilmi Işıkören el sıkıştı
 
İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası ile Hilmi Işıkören el sıkıştı
İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası, sistem kurma, ekip oluşturma, çeşitli eğitimler ve kişisel koçluk gibi konularında üyelerine yol göstermesi amacıyla gayrimenkul sektörünün konusunda uzmanlaşmış ismi Hilmi Işıkören ile bir protokol imzaladı


İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası, sistem kurma, ekip oluşturma, çeşitli eğitimler ve kişisel koçluk gibi konularında üyelerine yol göstermesi amacıyla gayrimenkul sektörünün konusunda uzmanlaşmış ismi Hilmi Işıkören ile bir protokol imzaladı.
Başkan Sabri Ateş, “Bugün sistemini kurmuş, emlak danışmanlarının sayısını arttırmış kurumsal bir kimlikle profesyonel olarak çalışan emlak ofislerinin kriz, bayram, ramazan gibi bahanelere aldırış etmeden gelirlerini arttırdıklarını görmekteyiz. Üyelerimize bu konuda ışık tutması, rehberlik etmesi amacıyla sektörün konusunda uzmanlaşmış ismi Hilmi Işıkören ile yaptığımız işbirliğinin bölgesinde fark yaratmak isteyen emlak ofislerine çok büyük fayda sağlayacağına yürekten inanıyor ve işbirliğinin hayırlı olmasını diliyorum.”
Hilmi Işıkören, “Emlak sektöründe ister markalı ister bağımsız her emlak ofisinin belli disiplin ve düzenlerden oluşan bir sisteme, sistemle beraber oluşturulacak olan nitelikli bir ekibe, bölge koşullarına uygun eğitimlere ve düzenli kişisel koçluk ve mentorluğa ihtiyacı vardır. Sistemsiz ofislerde ofis sahibi yalnız kalmaya mahkûmdur. Doğru emlak danışmanı sistemsiz ofisi tercih etmez. Ofis asistanı ile baş başa kalan ofis sahibi ancak kendi ürettiği ile kalır. Hâlbuki olması gereken, ofis sahibinin önce kısa bir dönem sistem kurmaya yoğun çalışıp kurduğu sistemle beraber doğru ekibi oluşturarak sürekli ve artan bir ivmeyle kazanmasıdır. Destek programlarımızın amacı tamamen bunu gerçekleştirmeye yöneliktir. Oda üyelerine özel oluşturduğumuz programlarımızın emlak danışmanlığı mesleğinin gelişimine önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyor ve işbirliğinin hayırlı olmasını diliyorum.”
Protokol ile Odaya bağlı tüm üyeler Hilmi Işıkören Danışmanlık Şirketinin (www.isinizeozelmentor.comhttp://emlak.kanald.com.tr/haber/Sektorden_Haberler/Istanbul_Emlak_Komisyonculari_ve_Danismanlari_Odasi_ile_Hilmi_Isikoren_el_s/6524.aspx) hizmetlerinden özel koşullarla yararlanabilecekler.
Kaynak: Hürriyet Emlak

Tapu Kanunu çıktı, 200 bin emlakçıyı işsizlik korkusu sardı...

Tapu Kanunu çıktı, 200 bin emlakçıyı işsizlik korkusu sardı...

10 Aralık 2010’da yürürlüğe giren Tapu ve Kadastro Kanunu’nda emlakçılara lisans verme, onları denetleme ve çalışma şekillerini belirleme görevlerinin Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’ne verilmesi, serbest ticaret kanuna göre hareket eden 200 bin emlakçının mesleki akıbetini etkileyecek


Kaynak: Nihal YUVACAN / VATAN

10 Aralık 2010'da yürürlüğe giren Tapu ve Kadastro Kanunu'nda emlakçılara lisans verme, onları denetleme ve çalışma şekillerini belirleme görevlerinin Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'ne verilmesi, serbest ticaret kanuna göre hareket eden 200 bin emlakçının mesleki akıbetini etkileyecek. Bugün lisanslarını Ticaret veya Esnaf Odaları'ndan alabilen emlakçılar, lisansların artık işin ehli olmayan kişilerce verileceğini savunuyor.
Maddenin kanuna son anda iliştirildiğini, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nün kendi çalışanlarını mesleğe öncelikli olarak sokma amacıyla bu yola başvurduğunu iddia eden Emlak Müşavirleri Federasyonu, “Emlakçı olmak için lise mezunu olma şartının getirilebileceği söyleniyor. Bugün yüzde 65'imiz lise mezunu değil. Geriye dönük haklar korunmazsa, emlakçıların yarısından fazlası işini kaybedecek” diyor.
25 Kasım 2010 tarihinde Meclis'ten geçen ve 10 Aralık 2010 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tapu ve Kadastro Kanunu'ndaki bir madde, bugün sayısı 200 bini bulan ve inşaat sektörünün en önemli oyuncuları arasında ilk sıralarda yer alan emlakçıları yakından ilgilendiriyor. 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2'nci maddesinin birinci fıkrasının g bendi ile ‘Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini düzenlemek, lisans vermek, bu faaliyetlerin usul ve esaslarını belirlemek ve denetlemek' görevi Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'ne veriliyor. Yani bugün Serbest Ticaret Kanunu'na uygun olarak çalışan ve Standartlar Genel Müdürlüğü'nün meslek standartları tebliğine göre lisanslarını Ticaret Odası veya Esnaf Odaları'nın sınavlarına girip alabilen emlakçıların işlerini yapabilmeleri ve devam ettirmeleri bir kamu kurumuna, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'ne bağlı hale getiriliyor.
İlgili madde sadece bununla da sınırlı kalmıyor. Maddede ‘Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini yürütecek kişilerin yani emlakçıların yapacakları işler, görevler, bu faaliyetleri yürütmek için gerekli özel ve genel şartlar, lisans veya sertifika için yapılacak sınavın usul ve esasları, çalışma usulleri v.b. konular düzenlenecektir” deniliyor. Bu da kimlerin emlakçı olabileceğini belirleyecek yeni maddelerin de önümüzdeki dönemde Tapu ve Kadastro Müdürlüğü tarafından getirilebileceğini ifade ediyor.
‘Memura ticaret kapısı'
2007 yılından beri faaliyet gösteren ve bugün 1.080 üyesiyle bünyesinde İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği, Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği, Anadolu Yakası Emlak Müşavirleri Derneği, Boğaziçi Emlak Müşavirleri Derneği ve Avrasya Gayrimenkul Danışmanları, Emlak Müşavirleri ve İşadamları Derneği olmak üzere 5 derneği çatısı altında toplayan Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) ise, kanunla getirilen bu yeni maddenin sektörde ciddi bir kaos ortamı yaratacağını savunuyor. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nün ilgili maddeyi son anda gizlice eklediğini ve kendilerinin yasa meclisten geçtikten sonra bunu gördüklerini kaydeden EMFED Onursal Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Resul Medin, “Bu bizi şüphelendirdi.
Amaçlarının tapudan emekli olanlara istihdam sağlamak, şartları uydurarak emlakçılık lisansını öncelikli olarak kendi emeklilerine vermek olduğunu düşünüyoruz. Çünkü erkenden emekli olan pek çok tapu görevlisi var. Onlara ticaret yapabilmelerinin önünü açıyorlar” diye konuştu.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Atlı'nın yeni düzenlemelere gideceklerini, sözlü olarak lise mezunu olma şartının getirilebileceğini söylemesinin de kafaları karıştırdığını belirten Medin, “Bugün emlakçıların yüzde 65'i lise mezunu değil. Eğer böyle bir madde getirilir ve madde geriye dönük hakları korumazsa, o zaman yıllarca bu işi yapmış pek çok kişi, sektörün yarısından fazlası işsiz kalabilir” dedi.
İTO'ya kendi tasarımızı sunduk
“Biz Emlak Bakanlığı'nın kurulmasını beklerken, Tapu Kadastro kontrolü altında olmak çok anlamsız” diyen EMFED Başkanı Rıza Kaymakçı ise “Madde serbest ticaret kanununa aykırı. Emlakçılar olarak Standartlar Genel Müdürlüğü'nün Meslek Standartları Tebliği'ne uygun şekilde, Ticaret veya Esnaf Odaları'nın sınavlarına katılıp lisans alabiliyorduk” dedi. Emlakçıların işlerini denetleyen ve sorunlarını çözen bir çatı kuruluşa zaten ihtiyaç duyduğuna ancak bunun Tapu Müdürlüğü dışında bir kurum olması gerektiğine dikkat çeken Kaymakçı, şöyle devam etti: “Yıllardır bizimle ilgili, çalışma şartlarımızı düzenleyen ve sektörü AB standartlarına taşıyacak yeni maddeleri de içeren bir yasa taslağı çıkarılması için çalışıyoruz. Ticaret Odası Meslek Odası'nın girişimi ve Federasyon ve Esnaf Odaları'nın desteğiyle hazırladığımız yasa taslağını İTO'ya sunduk, şu anda değerlendiriliyor. Oradan TOBB'a gelecektir. Ancak biz öncelikli olarak bu getirilen yeni maddenin yanlışlığını ortaya koymayı ve bunun düzeltilmesini istiyoruz.”
Emlakçılar işinin ehli olmazsa sektör sağlıklı işleyemez
Emlakçılar ile ilgili Tapu Müdürlüğü'nün yapabileceği kontrolün ancak ‘tapu dairesinden girip çıkarken' yapılabileceğini ifade eden EMFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Karabet Hemengül, “İşimizin sadece bir bölümünde karşı karşıya geldiğimiz bir kurumun yetkilileri, işimizin tümüyle ilgili düzenlemeleri yapacak, lisansı verecek yetkinliğe, bilgi ve tecrübeye sahip değildir. Eğer böyle olursa, Türkiye ekonomisini etkileyen en önemli sektörlerin başında gelen inşaat sektörü ve onun en önemli bilgi sağlayıcıları emlakçılar, işlerini yapamaz hale gelir. İşin gerçek sahipleri meslekdışı bırakılırsa, sektörün sağlıklı işlemesini bekleyemeyiz” diye konuştu.
Egemen Bağış destek sözü verdi
Devlet Bakanı Egemen Bağış ile dün bir görüşme yaptıklarını açıklayan Avrupa Yakası Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Mehmet Keklik, görüşmelerinin verimli geçtiğini belirterek, “Bakan bu yasanın artık çıktığını, ancak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nun yönetmelikler yapılırken bizlerin görüşlerine anlayış göstermesinin ve onlarla işbirliği yapmamızın daha sağlıklı olacağını kaydetti. Ayrıca gerekli girişimlerde bize destek olacağını soyledi” dedi.

SATIŞ OFİSLERİ EMLAKÇILIĞI ÖLDÜRÜYOR


YETER ARTIK İSYAN EDİYORUM !!!

Haber Detay : YETER ARTIK İSYAN EDİYORUM !!!

Bir canlının üstünde veya içinde sürekli ya da geçici olarak yaşayan ve onun sırtından geçinen ve ona zarar veren başka canlı varlıklara Parazit veya Asalak denir.
Benim bahsettiğim asalaklar Türkiye’nin her tarafında bulunuyor ve her geçen gün çoğalıyorlar. Karşılaştıkları kişilere ve topluma aşırı zarar veriyorlar. İnsan kılığına giren bu asalaklar gün geçtikçe hem birbirini yiyor hem de ilişki halinde oldukları kişilere de zarar veriyorlar. Belediyeler asalakların çoğalmaması için ilaçlama yapsa da bahsettiğim asalaklara ilaç etki etmiyor. Madem etki etmiyorsa o zaman yasal bir düzenleme yapılarak asalakların önüne set çekilmelidir.
Şimdi siz, bu makaleyi neden kaleme aldığımı merak ediyorsunuzdur ?
Bir vatandaşın Cumhurbaşkanlığı’mıza elektronik ortamda sunduğu dilekçesinde
“Kendisinin Üniversite öğrencisi olduğunu, haftalarca emlakçılardan ev aradığını,
1 masa 1 sandalye ile çalışan emlakçıların gazetelere vermiş oldukları ilanlarla müşteri çektiklerini, ev görmeye gidildiğinde ve beğenildiğinde en az 7-8 emlakçının birden ortaya çıkarak aldıkları komisyonu bölüştüklerini, sadece evi gösterdikleri nedeniyle bir yıllık kira bedeli toplamının %12’sini komisyon olarak aldıklarını, fatura kesmediklerini, nedeni ise kayıtdışı asalak olarak çalıştıklarını” ifade etmiştir.
Bu resmiyete giren bir vakadır. Bilmediğimiz resmiyete konulmayan binlerce örneğini çoğaltabiliriz. Odamıza gelen şikayetlerden bu mesleğin yeniden yapılandırılması gereği hasıl olmuştur.
Ben, çok uzun yıllar mücadele ederek Esnaf Teşkilatının uhdesinde Oda kurmayı sağladım. Bir nebze de olsa Tüketicilerimizin ve üyelerimizin haklarını aramaya çalıştım. Benden bu kadar, artık sesime kulak verilsin. Tüm gelişmiş Ülkelerde Avukat ve Emlakçı olmadan, onların beyanını almadan hiçbir satış ve kiralama yapılmaz. Benden söylemesi, mevcut Hükümetten çaresinin mutlaka acil bir şekilde yerine getirilmesini talep etmekteyim. Saygılarımla, 25.07.2012
İstanbul Emlak Komisyoncuları ve
Danışmanları Odası
Yön.Kur.Başkanı
Sabri ATEŞ

KAYIT DIŞI EMLAKÇILIĞA SON VERİLSİN ARTIK


Tapu'da Lisanslı Aracılık Dönemi

  Tapu'da Lisanslı Aracılık Dönemi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü “Tapu da lisanslı aracılık dönemini” başlatıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü “Tapu da lisanslı aracılık dönemini” başlatıyor. Oluşturulan yönetmeliktaslağına göre artık vatandaşın tapudaki işlemlerini lisanslı uzman kişiler yürütecek.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini belirleyen yönetmelik taslağı kapsamında lisanslı uzman kişileri belirleyerek vatandaşa rehberlik hizmeti sunacak. Vatandaş ile lisanslı aracı arasında imzalanan
sözleşme sonucunda vatandaş tapudaki işlemleri bitince sadece imza atmış olacak. Sistem 2013 yılı içerisinde hayata geçirilecek.

LİSANSLAR SINAVLA VERİLECEK

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü önce sınav açacak. Sınava en az dört yılık eğitim veren yükseköğretim kurumları ile Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu’ndan veya
emlak ve emlak yönetimi konularında eğitim veren en az iki yıllık bir yüksek okuldan mezun olanlar başvurabilecek. Sınava yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olanlar başvuramayacak. AyrıcaTürkiye’de yerleşim sahibi olmayanlara da sınava başvuru hakkı tanınmayacak.

LİSANS ALAN KİŞİLERE EĞİTİM VERİLECEK

Sınavı kazananlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nde kayıt altına alınacak. Sicil kayıtları oluşturulan kişiler daha sonra meslek etiği ve ahlak kurallarına uyacağına dair yemin edecek. Kayıt altına alınan lisans sahiplerine tapu ve kadastro mevzuatı ve uygulamalarına ilişkin konularda en az iki hafta genel müdürlükçe belirlenecek usul ve esaslara göre
zorunlu eğitimverilecek. Müdürlük isterse eğitim süresini uzatabilecek.

Lisans, kimlik belgesi ve kaşe verilen lisanslı aracılar kendi işyerlerini açıp, işyerlerinin adresini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bildirecekler. Vergi belgesini genel müdürlüğe gönderen iş yeri sahibi lisanslı aracılar iş yerlerini değiştirdiklerinde 15 gün içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne bildirecekler.

TAPU İSTİHDAM SAĞLAYACAK YENİ BİR SEKTÖR DOĞACAK


Tapu, yeni sistemle birlikte üniversite mezunu birçok kişiye istihdam sağlayacak.

Lisanslı aracıların oluşturulması ile birlikte yeni bir sektör doğacak.

Evrakta bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi ile
bürokrasi azalacak. Kâğıt ve zaman israfı önlenecek. Vatandaşın işi daha kısa sürede bitecek ve güvenli denetlenebilen bir kesim doğacak.

Vatandaşa danışmanlık hizmeti sunularak tapudaki yığılmaların önüne geçilecek.

Emlak sektörü rahatlayacak. Lisanslı aracılar vatandaşın ‘tapu’ işini kısa sürede bitireceği için emlakçıların zaman kaybı önlenecek.

Vatandaş isterse aracısız kendi işini kendi yapabilecek. İsteyen emlakçılar da şartları uygun olduğunda lisans alabilecek.

Yönetmelik taslağına göre; lisans sahibinin, emlakçılık kapsamına giren işleri yürütmesi ve taşınmaz pazarlama faaliyetlerinde bulunması ile birlikte yine emlakçıların aracılık faaliyetlerinde bulunması ise yasaklanmış olacak.

LİSANS SAHİPLERİ VATANDAŞTAN FİYAT FARKI TALEP EDEMEYECEK

Lisans sahibinin hizmeti karşılığında alacağı ücret,
asgari ücret tarifesi, her yıl ocak ayının ilk haftası içerisinde genel müdürlük tarafından belirlenip ilan edilecek. Lisanslı aracılar işlerini takip ettiği kişilerden ücretini alacak. Lisans sahibi kişiler, mevcut ücret tarifesini uygulayacak ve fiyat farkı talep edemeyecek.

Lisanslı aracıları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü denetleyecek. Tapu, lisans sahiplerine uyarma, lisansın geçici iptali ve lisansın sürekli iptali cezalarını verebilecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yeni projesi ile ilgili olarak “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzün bu uygulaması ile vatandaşlarımıza daha hızlı ve çağdaş hizmet sunmanın yanında, tapu aracılık faaliyetine getirilen standart sayesinde çok sayıda yüksek okul ve fakülte mezunu gencimize de kariyerlerine uygun bir iş alanı da sağlamış olacağız ” dedi.

2 Ekim 2012 Salı

Lüks semtlerdeki yüksek kira gelirleri mercek altında!

Lüks semtlerdeki yüksek kira gelirleri mercek altında!

Maliye, kira gelirlerinde vergi kaçağının önüne geçmek için lüks semtlerdeki işyerlerini takibe aldı

Kirası 10 bin liradan fazla olan işyerleri ile lüks dairelerin beyannameleri, banka, PTT, tapu ve diğer kanallardan elde edilen bilgilerle güncellenecek. Piyasa değerinin altında gösterilen kiralara ilişkin cezai yaptırım uygulanacak.

Kira gelirlerinden elde edilen vergiyi artırmak için çalışmalarını hızlandıran Maliye, rotayı lüks semtler ve işyerlerine çevirdi. Gelir İdaresi, lüks semtlerdeki konutların yanı sıra işyerlerinin de kira değerlerini rayiç bedeller doğrultusunda yeniden belirleyecek. Banka, PTT, tapu ve diğer kanallardan edinilen bilgilerle işyerleri ve yüksek fiyatla oturulan dairelerin beyannameleri güncellenecek. Araştırmanın ardından, özellikle lüks semtlerde aylık 10 bin liranın üzerinde olan işyeri kira bilgileri sisteme girilecek. Bankanın yanı sıra PTT ve diğer kurumlardan hesap bilgilerini alan idare, ev sahibinin istisna miktarının altında kalmasına yönelik ödemelerini de mercek altına alıyor. Bankalardan edinilen bilgiler tapu ve belediyelerin verileri ile karşılaştırılacak, doğru beyanda bulunup bulunulmadığı tespit edilecek. Düşük havale veya bir başka hesaba para göndermenin üzerinde çalıştıklarını belirten üst düzey bir yetkili çok sayıda kişinin Maliye'nin tespit etmemesi için para gönderimlerinde kira ödemesi butonunu tıklamadığını kaydetti. Kira ödediği halde başka hesaba havale ya da EFT yapıldığı kaydının tespit edilmesi halinde ise sistemin ev sahibini ele vereceğini kaydetti.

Bu yıl kira gelirini beyan etmeyen veya eksik gösteren 1 milyon 200 bin mükellefe mektup gönderen idare, düşük beyana da otomatik ceza üzerinde çalışıyor. İstanbul Etiler'de ortalama kiraların 2 bin dolar altında olduğuna dikkat çeken üst düzey bakanlık yetkilisi, "Lüks semtlerde düşük beyanda bulunanlara yönelik kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Piyasa değerinin altında gösterilen kiralara ilişkin cezai yaptırım devreye girecek. İdare'nin sisteminden kimin nereden ne kadar gelir elde ettiği, neyi var neyi yok bunun bilgisi yer alıyor. Bankalar yoluyla yapılan tahsilatı da biliyoruz. Banka haricinde yapılan para transferleri hakkında da bilgi sahibiyiz." dedi. Mart 2012'de geçen yıla ilişkin verilecek kira beyannamelerini, vatandaş yerine Gelir İdaresi Başkanlığı doldurmuştu.

Gayrimenkulden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde alım ve kiralamaları Maliye Bakanlığı sıkı takip altına alıyor. Bütün gayrimenkullerin kiralama ve satış fiyatları toparlanarak veri tabanına dönüştürülüyor. Bu kapsamda emlakçıların yanı sıra gazetelere ve internete verilen ilanlar da takip ediliyor. Vergi dairesinde görevli uzmanlar mahalle mahalle, sokak sokak kiralık veya satılık ilanlarını inceliyor. Tüm verileri topladıklarını ifade eden üst düzey bir yetkili, "Maliye Bakanlığı'nda veri tabanına dönüştürüyoruz. Sonra vatandaşın da bir beyanı var. Onları karşılaştıracağız. Yüzde 20 müsamaha göstereceğiz, ama ondan sonra büyük bir farklılık varsa incelemeye alacağız." bilgisini verdi. Gelir İdaresi verilerine göre kira geliri beyan eden mükellef sayısı 2010 yılı sonu itibarıyla 827 bin 829. Gayrimenkul sayısı 1 milyon 919 bin iken, beyan edilen gelirlerin toplamı ise 12 milyar 855 milyon lira.

ERCAN BAYSAL/Zaman