26 Ocak 2013 Cumartesi

Banka ve noterlere dönüşüm uyarısı!

Banka ve noterlere dönüşüm uyarısı!

İstanbul'da üç ilçede aynı anda yıkım

İstanbul'da üç ilçede aynı anda yıkım

İstanbul'da üç ilçede aynı anda yıkım

Kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında Şişli, Kağıthane ve Küçükçekmece'de aynı anda yıkım başladı.

 
2023 yılında Türkiye’de daha güzel şehirler olacağının müjdesini veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ''2013 yılı afet riski altındaki binaların dönüştürülmesi noktasında atılım yılı olacak. İlk 2 yılımızda Türkiye'de çok büyük mesafe alacağız'' dedi..
5 Ekim 2012 tarihinde Esenler’de Başbakan Erdoğan tarafından startı verilen kentsel dönüşüm projesinin ikinci büyük adımı Sarıyer Huzur Mahallesi’nde atıldı.
Bayraktar, Kağıthane'de Huzur, Şişli'de Ayazağa ve Küçükçekmece'de Kartaltepe mahallelerinde deprem riski taşıyan ve toplam 55 dönümde başlayacak yıkım çalışmaları için Huzur Mahallesi'ndeki Şehit Emrah Yılmaz Parkı'nın önünde düzenlenen törene katıldı.
Bayraktar, Türkiye'deki 20 milyonluk konut stokunun büyük bir bölümünün depremleri oluşturan faylar üzerinde olduğunu dile getirerek, bu konutlardan 6,5 milyonunu zamanla değiştirme ve yenileme kararlılığı içerisinde olduklarını kaydetti.
RIZAYA DAYALI DÖNÜŞÜM
Vatandaşlarla karşılıklı anlayış içerisinde ve rızaya dayalı bir dönüşüm yapmayı istediklerini vurgulayan Bayraktar, bu mahallelerde vatandaşlarla anlaşıldığını, vatandaşla devletin kucaklaştığını, sosyal devlet olgusunun gösterildiğini aktardı.

AÇIKGÖZLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ
''Açıkgözlere, provokatörlere fırsat vermeyeceğiz, ülkemizin, vatanımızın, milletimizin geldiği nokta bunu gerektiriyor'' diyen Bakan Bayraktar, artık evi yıkılan vatandaşların çatıya çıkıp kiremit atmaması ve dozerlerin önünde durmaması gerektiğini dile getirdi.
PROJE SİYASET ÜSTÜDÜR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü
''Vatandaşlara 'Kira yardımı yapacağız, kredi alırlarsa yüzde 4'ünü ödeyeceğiz' diyoruz. Vatandaş-devlet kaynaşması, empati, gönüllülük esası ile bu dönüşümleri dalga dalga geliştirmek zorundayız. Gelecek Türkiye'mizde çevre ve doğayla uyumlu mühendislik hizmeti almış, modern yerleşim birimlerini üretmek mecburiyetindeyiz. Bu gelecek nesillere borcumuzdur. Şehirlerimizden kaçak ve afete dayanıksız yapıları söküp atmak mecburiyetindeyiz. Bu bizim sorumluluğumuzdur. Bu, insanlarımızın hayat hakkını korumaya yönelik projedir, siyaset dışı, siyaset üstüdür. Bütün partilerin bu projeye sahip çıkması gerekir.''
2013 ATILIM YILI OLACAK
Türkiye'de de Güney Amerika veya Japonya'da olduğu gibi 8.0 şiddetindeki depremde binaların yıkılmaması gerektiğini belirten Bayraktar, vatandaşların binalarını kendilerinin test ettirmesini istedi.
Bakan Bayraktar, ''2013 yılı afet riski altındaki binaların dönüştürülmesi noktasında atılım yılı olacak. İlk 2 yılımızda Türkiye'de çok büyük mesafe alacağız. 2023 yılında daha güzel, katı atık, çevre, atık su sorunlarını halletmiş, iklim değişimiyle uyumlu şehirlerle ve Türkiye ile buluşacağız. Önümüzdeki 20 yılda kentsel dönüşümü tamamen bitirmiş olacağız'' diye konuştu.
VATANDAŞLAR DAHA HUZURLU OTURACAK
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bugün, İstanbul'un geleceğiyle ilgili güçlü ve sağlam bir adım atıldığını belirterek, evleri yıkılan vatandaşların yapım süreci tamamlandıktan sonra yeni yuvalarında daha huzurlu ve mutlu bir şekilde oturacaklarını söyledi.
Mutlu, İstanbul'un diğer şantiyelerinde de Bakan Bayraktar'ın nezaretinde ve talimatları doğrultusunda belediye başkanlarının katkılarıyla vatandaşları kucaklayan yaklaşımların olacağını kaydetti.
SARIGÜL'DEN BAYRAKTAR'A ÖVGÜ
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TOKİ'nin faaliyetlerinin Türkiye için önemli olduğunu belirterek, ''TOKİ'yi yıllar öncesinde kuran, kurumun bu noktaya gelmesinde çok önemli katkıları olan Turgut Özal'ı saygıyla, minnetle ve şükranla bir kez daha anıyorum. TOKİ düşüncesi Sayın Özal'la başladı ancak sayın bakanımız Erdoğan Bayraktar'la şahlandı, çok önemli bir noktaya geldi'' ifadelerini kullandı.
CANLI BAĞLANTIYLA AYNI ANDA YIKIM
Konuşmalardan sonra yıkım yapılacak diğer noktalardan Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi'nde alana kurulan ekranlardan canlı bağlantı yapıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay'a çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Yeniay da dönüşüm yapılan yerler hakkında bilgi verdi. Yıkımlar, Bayraktar'ın talimatıyla aynı anda başladı.

Erdoğan Bayraktar Kimdir?
1949 yılında Trabzon'da doğdu. İstanbul Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Anabilim Dalı'nda Yüksek Lisans derecesi aldı. 1979-1989 yılları arasında Özbay ve Gürpınar Konut Yapı Kooperatifleri'nde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Başkanlık görevlerinde bulundu. 1973-1994 yılları arasında özel sektördeki çalışmalarında 3.900 birimlik konut, ofis ve sanayi dükkanları üretimini gerçekleştirdi. 1989-1999 yılları arasında İstanbul Büyükşehir ve Eminönü Belediyeler...

ANADOLU YAKASI SİLUETİ DEĞİŞİYOR

Son yıllarda hızla artan markalı konut projeleri, bir yandan kentsel dönüşüme katkı sağlarken, diğer yandan da İstanbul`un siluetine damgasını vurmaya başladı...


KADİR TOPRAKKAYA - KADIKÖY LIFE
Son yıllarda hızla artan markalı konut projeleri, bir yandan kentsel dönüşüme katkı sağlarken, diğer yandan da İstanbul`un siluetine damgasını vurmaya başladı.
Maslak - Zincirlikuyu arasında bulunan bölgede 90`lı yıllarda başlayan yüksek yapılar, artık İstanbul`un her köşesinden yükselirken; megakentin aynı zamanda yeni yüzünü de temsil eden ve boyları 100 metreyi geçen 60-70 katlı gökdelenler, yüksekliklerinin yanısıra yeni İstanbul sliüetinin de yapı taşları oldular.
Sayfiye kenti ve orman bölgesi Anadolu yakası
35 kilometrelik sahil bandıyla 60`lı ve 70`li yılların sayfiye kenti olup, ormanlık alanlarıyla İstanbul`un adeta en yeşil bölgesi kabul edilen Anadolu Yakası da şimdilerde bu değişimden payını alıp, ödüllü projeleriyle gökyüzüne doğru yükselerek, siluetini değiştiriyor.
Turgut Özal`ın ANAP iktidarı ile başladı
Herşey 12 Eylül darbesinin ardından, 1983 yılında 9`ncu Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal`ın kurduğu Anavatan Partisi`nin güçlü bir şekilde iktidara gelmesiyle başladı. O sıralar Anadolu Yakası`nda Kadıköy dahil olmak üzere ilk kez belediye olma özelliğini kazanan ilçeler, hızlı bir gelişme içine girerek yeni yerleşim alanları açtılar ve Türkiye`nin her bölgesinden, özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinden çok yoğun bir göç alarak, yeni nüfus yapısını oluşturdular.
Yeni ilçeler, yeni merkezler doğdu
Bu oluşum, İstanbul`un hem Avrupa Yakası`nda hem de Anadolu Yakası`nda yeni ilçeler, yeni merkezlerin ortaya çıkmasına zemin hazırladı. 80`li yılların ikinci yarısında ilk olarak Ümraniye, ardından Maltepe ve Pendik ilçe olma özelliği kazandılar. Buralara da sığamayan yeni nüfus, Maltepe`nin ormanlık bölümü Başıbüyük ve Sultanbeyli bölgesini işgal ederek, yönetimin biraz da oy kaygısıyla buralarda yapılaşmaya olanak sağlamasına zemin hazırladılar.
Çavuşbaşı, Sarıgazi, Taşdelen ve Alemdağ bölgeleri yoğun yerleşime açıldı
Herkes ?Anadolu Yakası ne kadar genişledi? diye düşünürken, bu defa ormanlık alanların en yoğun bulunduğu kuzey bölgesinde genişleme belirtisi gözlenmeye başladı. Beykoz`da Acarkent adı altında ve ormanın tam içinde dev bir site doğdu. Ardından Osmanlı`nın mesire yerleri olan Çavuşbaşı, Sarıgazi, Taşdelen, Alemdağ bölgeleri yoğun yerleşime açıldı ve bu bölgede üç yeni ilçe daha doğdu. 9 Ağustos`ta ihalesi yapılacak olan Anadolu Yakası`nın ikinci metro projesi Üsküdar-Çekmeköy- Sancaktepe İhalesi`ni Ataşehir-Ümraniye arasındaki üçüncü metro projesinin izleyeceği haberini, buradan ilk olarak duyurmak istiyoruz.
1,6 milyondan 5 milyon nüfusa...
80`li yılların başında sadece 1 milyon 600 bin olan Anadolu Yakası nüfusu, bugünlere gelindiğinde 5 milyonu çoktan aşmış durumda. Bu beklenmedik hızlı yerleşim artışı, İstanbul`un ihtiyaçlarını da elbette değiştirdi. Önceleri işgal ettikleri kamu arazilerine tek katlı gecekondular yapan İstanbul`un yeni sakinleri, daha sonraları bu gecekonduları 2-3 katlı mütevazi binalara, şimdilerde ise kat karşılığı rezidanslara, plazalara devretmeye başladılar...
Enine tükendi, dikine yükselme başladı
Aradan geçen 25 yılı geride bıraktığımızda, ?Genişlemenin enine doğru olan boyutunun tamamlandığını, sıranın dikine doğru genişlemeye geldiğini, bunun için de binaların yükselmeye başladığını görmekteyiz? diyen uzmanlar, bu gidişin pek de doğru olmadığı fikrinde birleşiyorlar. Altyapının ve sistemin bu yükü kaldırmaya uygun olmadığına değinen uzmanlar, ?Kontrolsüz atılan her adım, ileride çok büyük ve geri dönülmesi imkansız sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayacaktır? uyarısında bulunuyorlar.
Ümraniye bölgesi yüzde 40 imar ruhsatı verdi
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can`ın, Modoko Mobilyacılar Sitesi`nde imar durumunun yükseltildiğini müjdelediği bir toplantıda büyük bir övgüyle açıkladığı cümle, uzmanların bu konuda ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Başkan, ?Bütün İstanbul`da verilen imar izinlerinin toplamının yüzde 40`ını Ümraniye Belediyesi olarak ben verdim? demiş ve konuklardan büyük alkış almıştı...
Kartal ve Aydos ormanlık alanları korunmalı
Kartal`a bağlı bazı bölgeler ve özellikle Aydos civarının mutlaka korunması ve buralardaki yapılaşmanın kontrollü gelişmesi için yetkililerin çok dikkatli olması gerektiğine değinen uzmanlar, dünyanın en büyük adliye sarayının da bu bölgede bulunmasının altını çiziyorlar. Çevrenin her zaman cazip olacağını ve mevcut imkânları her zaman zorlamak gibi bir potansiyeli beraberinde taşığını belirten uzmanlar, ?yeşile saygı duyulmalı? diyorlar.
Palladium, Nida Kule, Marriott, Akasya ve Dumankaya Vizyon ile başladı
Anadolu Yakası Silueti`nin gökyüzüne doğru yükselerek değişim göstermesi girişimi, ilk olarak 2003 yılında yapımına başlanan Nida Kule ile start aldı diyebiliriz. Ardından Büyükhanlı Kardeşler tarafından yapılan ve bugün Anadolu Yakası`nın ilk uluslararası beş yıldızlı oteli Mariott olarak kullanılan binayı, yine Nida Kule`nin sahibi olan Tahincioğlu Ailesi`nin yaptığı Palladium Alışveriş Merkezi ve rezidans binası izledi. Son olarak ise Kadıköy`ün Ak Merkezi olarak lanse edilen Akasya Projesi, Varyap`ın Meridien Projesi, Dumankaya tarafından Örnek Mahallesi`nde İkon ve Kartal E-5 kenarında yapılmakta olan Vizyon projeleri, bu zincirin halkaları oldu.
Fikirtepe Bölgesi`ne 40 bin yeni konut
Geçtiğimiz yıllarda Türk basınında ilk kez duyurduğumuz ve ?Yeni Kadıköy? olarak kapak konusu yaptığımız dosyada, sadece Fikirtepe Bölgesi`nde 40 bin yeni konutun devreye gireceğini bildirmiştik. Bizler bu haberin Kadıköy adına en ürkütücü kentsel dönüşüm olarak algılanacağını düşünürken, birçoğunun bizimle aynı fikirde olmadığını gördük. Eski yıllarda verilen anlamsız tavizlerle Fikirtepe bölgesinde 50 metrekarelik arsa parçaları üzerine 3-4 katlı yapılan gecekondulara, şimdilerde yenilenmesi için oturanlar tarafından istenen bir başka taviz daha verilerek, 8-9 bin konut olması gereken bölgeye, tam 40 bin konut yapılmasının önü açılmıştır...
Gözcübaba Tepesi`ne dikkat!
Bu bölgede en çok dikkat edilmesi gereken alanın, Gözcübaba Tepesi olarak bilinen E-5 Göztepe Kavşağı girişinde, sağ tarafta kalan arazi olduğunu Kadıköy Life Dergisi olarak yetkililere bir defa daha hatırlatıyoruz. Kamu arazisi olan 100 dönümlük bu bölge, önceleri Çocuk Esirgeme Kurumu`na ait olmasına rağmen TOKİ`ye devredilmiş, oradan da Avusturyalı bir şirkete satılmıştı. Ancak o şirketin de iflas etmesiyle ortada kalmış ve şimdilerde 60-70 katlı 3 büyük gökdelenin yapılacağı fısıltıları dolaşmaya başlamıştır. Tepe`nin topoğrafik yapısı ve kuzey rüzgarlarını Erenköy, Göztepe, Caddebostan ve Feneryolu gibi bölgelere ulaştırması nedeniyle, ?bu tepede dikine yapılaşmaya izin verilmemeli? konusunun tartışılması gerektiğini vurguluyoruz...
Caddebostan - Tuzla Sahilyolu
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi`nin Caddebostan-Tuzla Sahilyolu konusunda çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Anadolu Yakası sakinleri, bu bant üzerindeki geri dönüşü mümkün olmayan girişimlere onay vermemeleri konusunda yetkililerin hassas davranmalarını istiyorlar. Yeni İstanbul Markası olan sahilyolu bandı için, çevresine uyumlu ve Türkiye Vitrini olmaya aday projeler üzerinde çalışılması gerektiğine değinen uzmanlar ise, ?Bu uzunlukta ve olağanüstü müsait konumda bir tek sahilyolumuz var. Yarışmalar açılmalı ve en doğru proje tesbit edilip uygulanmalı? diyorlar.
...
Anadolu Yakası`nın yeni silüetiyle ilgili olarak Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Remax-Yıldız Kurucusu Çağatay Demirayak ve Mimar İbrahim Tütenyurd`dan görüşlerini aldık:
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk: 2.07 üzerinde emsal verilen yerler maalesef silüeti bozdu
Anadolu Yakası`nın ve Kadıköy`ün silüetinin değiştiği kesinlikle göze çarpıyor. Özellikle yükselen binalar dikkati çekiyor. Kadıköy`de emsal 2.07, yükseklik (h) serbest. Son zamanlarda önce otellere, sonra müstakil parsellere emsal arttırıldı, (h) serbest olduğu için yüksek binalar ortaya çıktı. Mesela, Siyami Ersek Hastanesi Haydarpaşa`nın kalbine saplanan bir hançer gibi gözüküyor. Sonra Moda girişindeki otel, yine Göztepe Meteoroloji arsasına yapılan konut inşaatı... 2.07 üzerinde emsal verilen yerler maalesef silüeti bozdu. Burada ilçe belediyelerinin bu konuda yetkileri nin sınırlı olduğunu ifade etmeliyim. Dava açmak dışında yapacağı bir şey yok. Biz Kadıköy Belediyesi olarak dava açıyoruz, takip ediyoruz, ancak asıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi`nin özel kararı ile bu binalar ortaya çıkıyor...
Esasen, imar düzenlemeler ada bazında olmalı, parsel bazında plan tadilatı yanlış, kişiye özel oluyor.
Yüksek binalar yeşil alanları arttıyor ama yoğunluk da artıyor. Çok dikkatli olunması gerekir. Yeni binalar yapılması, depreme dayanıklı olması bakımından belki iyi bir durum, ama mevcut bina stoğumuz yenilenmiyor; özel yerlere, yeşil alanlara bu izinler veriliyor. Halbuki bu değişiklikleri ada bazında yayıp kullansalar, Kadıköy`deki tüm eski binalar yenilecek, hem eski bina görüntüsü kaybolacak hem depreme karşı dayanıklı binalarda yaşayacağız.
Remax Yıldız Kurucusu ve Broker`ı Çağatay Demirayak: Metro hattıyla silüet daha da değişecek gibi gözüküyor
Anadolu Yakası`ndaki hareketleri ve değişimi çok iyi izliyoruz. Kişi ve kurumların ihtiyaçlarını doğru algılayınca, beklentilerine uygun tespitleri de çok rahat yapabiliyoruz. Dolayısıyla değişen yaşam koşulları ve hızıyla birlikte ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor:
Bölgede modern ofis alanlarına ve özellikle deprem sonrası veya sıfır binalara olan talep oldukça arttı. Standartlar hızla yükseliyor. Yeni iş dünyası ve uluslararası finans hareketi, ticari yapılaşmayı ve kongre otellerini destekler duruma geldi. E-5 metro hattının önemi sebebiyle bu alandaki silüet daha da değişecek gibi gözüküyor. Tıpkı yurtdışında olduğu gibi herkes metro hatlarına yakın yerlerde işini/evini konumlandırmak ve işe/eve yürüyerek gitmek istiyor. Özellikle son dönemde insanlar, yeni binalara ve bütün yaşam ihtiyaçlarını aynı alanda karşılayabilecekleri güvenli ve site özellikli yapılara daha fazla ilgi duyuyor. Bunun yanısıra şehir merkezinden kopmak istemeyen ancak yeni binaları tercih eden bir kesim de var. Mütteahitler ve inşaat firmaları da bu talebe yönelik olarak eski binaların yenilenmesiyle ilgili zaten atakta.
Mimar İbrahim Tütenyurd: Avrupa yakası gibi Anadolu yakası
Avrupa Yakası gibi Anadolu Yakası`nın da silueti süratle değişecek. Planlamalar ve gelişmeler bunu gösteriyor. Bu kaçınılmaz bir sonuç. Yapıların depremselliğini sağlamak ve insanları daha modern ve günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek kaliteli binalarda yaşatmak düşüncesi bunu doğuruyor.
Daha önceki sayılarınızın birinde, Anadolu Yakası için en ideal kentsel dönüşüm bölgesinin Fikirtepe, Gözcübaba ve Merdivenköy bölgesi olduğuna değinmiş ve buranın Kentsel Dönüşüm Projeleri`nin uygulaması için en ideal bölgelerden biri olduğunu belirtmiştim. Kontrol dışı olan gelişmeler sonucu, yapı kalitelerinin çok düşük olması, bitişik nizam ve neredeyse parsellerin tüm alanları üzerine oturmuş yapılaşmalar, nefes alınacak boşluklar bırakmamış ve hatta hava akışlarını da sağlayacak hava koridorlarını tıkamıştır. Ancak, binaların az katlı oluşu bölgenin çevresi üzerindeki etkisini kısmen de olsa azaltmıştır. Bu nedenle, bölgeye sağlıklı yapılar ile şehircilik anlamında düzgün bir yapılaşma ile mimari değer de taşıyacak yeni bir yüz kazandırılması amacını da gütmüştüm. E-5 kenarında ki görüntü kirliliğini yokederken, depremsellik açısından da güvenli binaların yapımını hedeflemiştim.
Tabii bu tip planlamaları yaparken önemli şehircilik kriterlerini de gözardı etmemek ve yeni oluşturulacak şehrin, eskisini aratır olmaktan arındırmak gerekmektedir. Sadece planlamanın yapıldığı alanı değil, çevreyi de düşünen geniş çaplı bir kriterler manzumesinden hareket edilmelidir.
Yüksekliklerin serbest olup, emsallerin artması, burada yaşayacak veya çalışacak olan nüfusu ciddi anlamda artıracaktır. Bu durum beraberinde mevcut altyapıların yeniden değerlendirilerek, planlama sonucu gereken kapasitelere ulaştırılması mecburiyetini doğuracaktır. Beraberinde ulaşım, hizmetler v.b. de yer alacaktır. Yaşayan nüfusun yaklaşık olarak 4 ila 5 katı artması söz konusudur. Hele ticaret adalarında en az 4-5 bin kişinin çalışacağını ve bunların da ziyaretçilerini düşünürseniz, bu insanların yemek, otopark, ulaşım v.b. ihtiyaçları ve bunları belirli saatler arasında yapmaları mecburiyetinin varlığı yanında, geceleri bu alanların boş kalmaları, biraz düşündürücü ve ürkütücü olabilir. Bu adalardan birkaç tanesinin yan yana geldiğinde, olay daha da ciddi boyutlarda demektir. Planlama alanları ve plan notları da ayrıca çok ciddi anlamda önem taşıyacaktır. Planlamacıların ve yerel yönetimlerin tasarlanacak olan projeleri bu gözlerle de değerlendirmeleri ve çözümler için yatırımcılara belli kriterler koymaları gerekmektedir kanısındayım.
Yapıların yatay gelişmeleri, yeşil alan ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaşınca, dikey gelişmeler de kaçınılmaz olmaktadır. Bunun örneklerini, dünyada birçok ülkede de görmekteyiz. Bugün E-5 üzerinde herkesin yakından bildiği birçok yüksek yapılaşma var. Yeni projeler de yolda. Bütün bunların yanısıra bu bölgeleri, başka ilçelerdeki veya yakın çevre ilçelerindeki dikey yapılaşmayı öngören kentsel dönüşüm projelerinin takip etmesidir. İşte işin diğer bir korkunç tarafı da bu olabilir.
Anadolu Yakası`nda, birçok ilçede çok yakında dikey öngörülü Kentsel Dönüşüm Projeleri artacaktır. Kentsel Dönüşüm Projeleri`nin ille de dikey olması diye bir şart yoktur. Planlama konseptinin ön gördüğü tasarım çerçevesinde bazı adalar dikey gelişirken, bazı adalarda yükseklikle ilgili sınırlamalar getirilebilir. Topoğrafik yapı, unutulmaması gereken oldukça önemli bir kriterdir. Önemli olan kentin bütünüdür ve yaşamasıdır. Planlama aşamasında teşkil edilecek hava koridorları ve yönlendirmeleri doğru yapılamaz ise ıslıkların çaldığı, rüzgarların melodiler oluşturduğu bir kent yaratabiliriz. Şehrin, yeşil alanlarla nefes almasını sağlayalım derken, nefessiz bir kent yaratabiliriz. Kaş yapalım derken, göz çıkarabiliriz. Her şeye rağmen gereken hassasiyetin ve önemin verileceğinden eminim. Zira, bu kent hepimizin gelecek nesillere en büyük mirasıdır.

TOKİ'nin projesi bu ilçeyi uçuracak

TOKİ'nin projesi bu ilçeyi uçuracak

Ataşehir'i, depreme karşı dayanıksız yapılardan kurtaracak ''Ataşehir-Şerifali Çiftliği Kentsel Dönüşüm Projesi''nde imzalar atıldı.

 
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) yetkililerinden alınan bilgiye göre, ''Ataşehir-Şerifali Çiftliği Kentsel Dönüşüm Projesi''ne ilişkin protokol, TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ataşehir Belediyesi, TOKİ iştiraki Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı arasında imzalandı.
280 BİN METREKARE ALANA MODERN YAŞAM ALANI
Protokolle, TOKİ tarafından Şerifali Çiftliği olarak bilinen, İstanbul Çevreyolu ile Necip Fazıl Bulvarı arasında kalan 280 bin metrekare alana modern yaşam alanı inşa edilecek.
Projeyle aralarında lojmanların da bulunduğu bin 290 depreme karşı riskli, salaş yapı yıkılarak, yerine teknik imkanlarla donatılmış modern yapılar inşa edilecek.
235 LOJMAN, 1.290 KONUT YIKILACAK
Proje alanında Marmara Üniversitesi ve Karayolları Genel Müdürlüğü'ne ait lojmanlar da bulunuyor. Proje bütününde Karayolları Genel Müdürlüğü'nce lojman olarak kullanılan 200, Marmara Üniversitesi'nce lojman olarak kullanılan 35 bina yıkılacak.
Proje alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde 14, İstanbul İl Özel İdaresi adına kayıtlı 10, TOKİ mülkiyetinde 16 konut da yer alıyor. Şahıs mülkiyetindeki bin 15 konut ile proje alanında yıkılacak konut sayısı bin 290 ediyor.
HAK SAHİPLERİNİN TESPİTİ YAPILACAK
Protokol kapsamında, öncelikle bölgede yapılacak ve hak sahiplerine verilecek konutların net 98,5 metrekareden az olmamak şartıyla örnek projeleri ve yerleşim planları hazırlanacak.
Mevcut konutların ve bu konutlar üzerindeki hak sahiplerinin tespiti yapılacak, ardından hak sahipleriyle muvafakat görüşmeleri gerçekleştirilecek. Muvafakate varılan hak sahiplerinin taşınmazlarının tapu devirleri tamamlanacak.
KİRA YARDIMI YAPILACAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ya da görevlendireceği protokol tarafı kurumca, anlaşmaya varılamayan hak sahiplerinin taşınmazları kamulaştırma işlemine tabi tutulacak.
Bölgede daha önce Gecekondu Kanunu kapsamında TOKİ adına kayıtlı taşınmazlar da bulunuyor. Anlaşma veya kamulaştırma yoluyla bölgenin tamamının mülkiyet birliği sağlanacak. Sonrasında bölge tahliye edilecek. Konutunu tahliye eden hak sahibine yeni konutu teslim edilene kadar geçen sürede Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nca kira yardımı yapılacak.
Bu süreç sonucunda bölgenin deprem odaklı kentsel dönüşümünün tamamlanması hedefleniyor.
Kaynak: Haber Kaynağı

İ.B.B'den, Kadıköy'de İnşaat Emsal Arttırımı Talebine Red !

Kadıköy Belediyesi'nden elde ettiğimiz bilgiye göre, Kadıköy Belediyesi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan 2.07 inşaat emsal katsayısının arttırılması talebi, İ.B.B Meclisi tarafından red edildi.


Yapılan gerekçeli açıklamada Kadıköy ilçesi tarafından emsal tadilatı taleb edilen 1/1000 ölçekli planın, teknik olarak 1/5000 'lik ölçekde uygulanmasının gerektiği belirtildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin gerekçeli karar tutanaklarında aşağıdaki açıklamalara yer verildi;

1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı plan notu teklifi ile 09.03.2005 onanlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının Konut, Ticaret ve Ticaret+Konut Alanlarının büyük kısmında Emsal:2.07 yapılaşma şartının E:2.50, 2.60 ve 2.70 olmak üzere yaklaşık %20, %25 ve %30 arttırılmak istendiği, 09.03.2005 onanlı 1/5000 Nazım Plan ile öngörülen nüfus ve hareketli nüfusun bu oranda arttırılması ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile planlanan donatı alanları ile ulaşım altyapısının yetersiz kalacağı ve salt bina yenilenmesi için düzenli ve yaşabilir kent dokusuna sahip bölgede ciddi sorunlar oluşabileceği, dolayısıyla mevcut yapı stoğunun durumu da göz önüne alınarak binaların yenilenmesine dönük imar düzenlemesinin bütün plan kararlarının gözden geçirilerek öncelikle 09.03.2005 onanlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında yapılması gerekmektedir.
5216 sayılı yasanın 14. Maddesindeki “Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Üç ay içinde büyükşehir belediye meclisinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır.” hükmünden dolayı karar alınmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisine iletilmektedir '' denilerek

İlgi a) yazı eki ilçe meclis kararı ve eki 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan teklifi yazımız ekinde olup; yazımız ve eklerinin İlgi b) Başkanlık Onayı ve Genelgesi ile 5216 sayılı yasanın 7-b ve 14 maddelerine göre değerlendirilmek ve hakkında karar alınmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisine havale olunmuştur.

KOMİSYON GÖRÜŞÜ: Kadıköy İlçesi, 11.05.2006 t.t.li 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’na plan notu ilave edilmesine ilişkin teklif incelenmiş olup, öncelikle 1/5000 ölçekli planlarda değerlendirilmesi gerektiğinden meri 1/1000 ölçekli plan hükümlerinin korunması Komisyonumuzca uygun görülmüştür.

Meclisimizin Onayına Arz Olunur.”

Şeklinde hazırlanan İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporu; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 6. Seçim Dönemi 4. Toplantı Yılı, Eylül Ayı Toplantılarının 13 Eylül 2012 tarihli 4. birleşiminde okunarak, müzakereye açıldı: Mehmet YILDIZ ve CHP Grubunun muhalefeti ile yapılan işaretle oylama neticesinde raporun aynen ve Oyçokluğu ile kabulü kararlaştırılmıştır.

Kat Mülkiyeti Kanunu'nda 2012'de neler değişti

Kat Mülkiyeti Kanunu'nda 2012'de neler değişti

Yargıtay'ın isteğiyle hazırlanan kat mülkiyetinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun neler getiriyor?

TOPLU YAŞAM KÜLTÜRÜKöyden kente göçle birlikte şehirlerin çehresi Hızla değişti.Önce pıtrak gibi apartmanlar yükseldi varaşlor gecekondularla doldu. Sonra apartmanlar yıkılıp,gökdelenler dikilmeye başlandı.Gecekonduların yerinisiteler uydu kentler aldı.Son dönemin modası ise rezidanslar.

Ancak 'toplu yaşam kültürü' kentleşmedeki bu hıza paralel gelişmeyince adliyeler açılan davlarla doldu.Apartmanlarda ki komşu kavgaları adliye koridorlarına taşındı.Yaşanan yıkıcı depremlerde apartmanlarda herkesin kafasına göre yaptığı değişikliğin ne kadar acı sonlara yol açtığını gösterince harekete geçmek için ne kadar geç kalındığı ortay çıktı.
İşte 42 yıl sonra değişen Kat Mülkiyeti Yasası bu mantıkla hazırlandı.Estetik,konfor yada ticari amaçlarla olası bir depremde tüm binanın katili olabilecek kötü komşulara karşı artık yasa yürürlükte olacak.

Apartmanlarda yaşamanın kurallarını belirleyen Kat Mülkiyeti Yasası 1965 yılında çıkartıldı.Hızla büyüyen şehirler kentlerin etrafında kurulan uydu kentler ve büyük sitelerle ilgili kurallar yasada yer almadığı için Yargıtay içtihatları ile buralardaki sorunlar çözülmeye çalışıldı.

Binlerce vatandaşın yaşamını yitirmesine neden olan Marmara depremi,apartmanların hiç de sağlıklı yapılmadığını göz önüne serdi.Binaların depreme karşı güçlendirilmesi gerekiyordu,ancak yasada zorunluluk bulunmadığı için bir türlü gerçekleştirilemedi.

Olası bir İstanbul depreminde binlerce evin yıkılacağına ilişkin kıyamet senaryolarının konuşulduğu bir dönemde,Yargıtay'ın isteği ile hazırlanan Kat Mülkiyeti Tasarısı Meclis'e gönderdi.Meclis'te tüm partilerin desteği ile yasalaştı.Cumhurbaşkanı da bekletmeden onaylayınca resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

DEPREME DAYANIKLI EVLER
Yasa ile getirilen en önemli yenilik binaların depreme karşı dayanıklı hale getirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması oldu.Yasa, depreme karşı güçlendirmeyi kapıcı,bahçıvan ve bekçi gibi apartmanın ortak giderleri arasına aldı.Bina sakinleri güçlendirme masraflarını eşit oranda paylaşıp ödeyecek.Ödeme yapmayanlar hakkında mahkemeye başvurulacak.
Apartman aidatları ile ilgili ise iyileştirmeye gidildi.Eski yasada aidat geciktirildiğinde her ay içim %10 oranında faiz ödenmek zorundaydı.Bu rakam %5e indirildi.

EVE ZORUNLU GİRİŞ
Kat malikleri, yapıların depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi çalışmalarında evlerine girilmesine izin vermek zorunda.Eski yasada ortak alanlar;temeller,ana duvarlar,tavanlar,koridorlar ve merdivenler olarak belirlenmişti.Depremlerde,alt kattaki mağazalarda veya evlerde kesilen kolonlar ve duvarlar nedeniyle felaketin bilançosunun daha da büyüdüğüne işaret ediliyordu.
Yeni yasaya ise,binanın ortak alanları içine "taşıyıcı sistem oluşturan kiriş,kolon ve perde duvarlar ile taşıyıcı sistemin diğer parçası elemanlar" ibaresi eklendi.Böylece ev sahiplerinin "kafasına göre" davranmasının önüne geçildi.Artık evlerde taşıyıcı sistemin parçası olan kolon ve kirişler kesilmeyecek duvarlar yıkılarak odalar birleştirilmeyecek.
Ortak yer ve tesislerdeki bozukluk bina ya da dairelere zarar veriyor,acilen onarılması gerekiyorsa ya da depreme karşı güçlendirmenin zorunlu olduğu mahkeme kararı ile belirlenmişse bina sakinlerinin izni aranmayacak.Bu onarımlar yapılacak.Kat maliki kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım,tesis ve değişiklik yapamayacak.

ONARIM İÇİN KOMŞUDAN İZİN ALINACAK
Tavan taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde onarım,komşuların izni alınarak yapılacak
Kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat,onarım,değişik dış badana veya boya yaptıramayacak.Yani artık isteyenin balkonlarını istediği renge boyama devri kapandı.

GEÇİMSİZ KOMŞULAR
Borçlarını sürekli geciktirerek komşularını çileden çıkartan vatandaşların evleri satılacak.Ancak bu kişilerin zarar uğraması önlenecek.Borcunu ödemediği için mahkeme satış kararı vermişse evin değeri kararın çıkmasına en yakın tarihe göre hesaplanacak.Eski yasa evin değeri olarak davanın açıldığı tarihteki fiyatı geçerli buluyordu.Davalar en az 2 yıl sürdüğü için vatandaşlar büyük kayıplara uğruyordu.


KURUL KARARLARINA DAVA YOLU
Kat malikleri tarafından verilen kararlar aleyhine toplantıya katılanlar mahkemeye iptal davası açabilecek.Borç yükümlülüğünü yerine getirmeyenler için de aynı şey geçerli olacak.Tespit edilen süre içinde hakimin kararını yerine getirmeyenlere,aynı mahkemece 20YTL'den 2 bin YTL ye kadar idari para cezası verilecek.

HERKES YÖNETİCİSİNİ BİLECEK
Yöneticinin adı soyadı ile iş ve ev adresinin ana gayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere çerçeve içinde asılacak.Bunu yapmayan binalarda 50 ile 250 YTL arasında para cezası verilecek.


SİTELERE YENİ MODEL
Kat Mülkiyeti Yasasına ilk kez büyük siteler ile ilgili hükümler eklendi.Parseller üzerine kurulmuş büyük sitelerde yılda bir yönetim seçimi büyük sıkıntı yaratıyordu.Site büyük olduğu için bir yıl içinde yönetimi belirlemek mümkün olmuyordu.Yasa ile birlikte bu sıkıntı da ortadan kalktı.Büyük sitelerde iki yılda bir site yönetiminin seçilmesine olanak tanındı.
Öncelikli olarak toplu yapılarda neyin kastedildiği tanımlandı,kat irtifakının nasıl korunacağının çerçevesi çizildi.
Sitelerdeki,parsel ve parsellerdeki bir den çok bağımsız bölümü kapsayan ana yapıda ortak yerleri bulunan blok yapıların her biri,kendi sorunlarına ve yalnız o bloğa ait ortak yerlere ilişkin olarak,o blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan blok kat malikleri kurulunca yönetilecek.
Toplu yapı kapsamındaki ortak yapı,yer ve tesisler bu kapsamda yer alan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan toplu yapı kat malikleri tarafınca yönetilecek.
Sitelerde tek bir yönetim planı yapılacak.Yönetim planı,toplu yapı kapsamındaki bütün kat maliklerini bağlayacak.Yönetim planının değiştirilmesi için tolu yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri bağımsız bölümlerin tamsayının beşte dördünün oyu aranacak.
Toplu yapı kapsamındaki belli bir yapıya veya yapıların sadece birkaçındaki kat maliklerinin ortak kullanım ve yararlanmasına tahsis edilmiş ortak yer ve tesislere ilişkin ortak giderler o yapılardaki kat malikleri tarafından bütün bağımsız bölümlerin ortak kullanım ve yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve yerlere ilişkin ortak giderler is bütün kat malikleri tarafından karşılanacak.

BİNANIZ ESKİYSE İKİ YIL SÜRENİZ VAR
Yasa yürürlüğe girmeden önce kat irtifakı kurulmuş ve üzerindeki yapılar tamamlanıp yapı kullanma belgesi alınmış bulunan ana gayrimenkuldeki,kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde kat mülkiyetine geçmek zorunda olacak. Bunu yapmayanlara 1000 YTL idari para cezası kesilecek.

YÖNETİM PLANLARI DEĞİŞECEK
Yasa yürürlüğe girmeden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planları,yürürlük tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yasa hükümlerine uygun hale getirilecek.Yönetim planında bu yönde değişiklik yapılması için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterli olacak. Mevcut toplu yapı yönetimleri yönetim planı değişip buna göre yönetici seçilinceye kadar geçici yönetim olarak görevini sürdürecek.


http://www.binavesiteyonetimi.com/

Dönüşüm mağduru olmayın!

Dönüşüm mağduru olmayın!

Biz hızlı ve ani kararlar alan bir toplumuz. Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmadan ve fazla organize olma ihtiyacı duymadan hayatımızı sürdürüyoruz.

 
Biz hızlı ve ani kararlar alan bir toplumuz. Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmadan ve fazla organize olma ihtiyacı duymadan hayatımızı sürdürüyoruz. Yani rüzgarın bizi götürdüğü yere gidiyoruz genellikle. Kentsel dönüşüm süreci de benzer bir ihtiyaçla başladı. Yıllardır yıkılamayan gecekondular İstanbul’un en kritik noktalarında kaldılar ki kentsel dönüşümü daha fazla ertelemek mümkün olmadı. Yasa ve yönetmelikler birbiri ardına yayınlandı ve çantacı müteahhitler dediğimiz parası olmayan, inşaat mühendisliği yada mimarlık okumamış, hayatı boyunca inşaat işi dahi yapmamış ve daha önce konut üretmemiş; ancak ilgili belediyelere veya bakanlığa yakın olduğunu iddia eden kişiler ellerinde bir proje görseli ile gözlerine kestirdikleri gecekondu bölgelerine yada rantı yüksek bölgelerdeki apartmanlara birbiri ardına teklifler vermeye başladılar. Burada en önemli sorunlardan birisi de yıpratıcı dönüşüm sürecinin büyük kurumsal inşaat firmalarını devre dışı bırakmış olması.
Burada süreç şu şekilde işliyor; öncelikle birşekilde ikna ettikleri arsa sahiplerine, üzerinde süreler bulunmayan sözleşmeler imzalatılıyor. Burada sürelerin yazılmaması işin en kritik noktası; çantacı müteahhit süre yazmayarak arsanın sonsuza kadar sahibi oluyor ve arsa sahibi de bitmiş konutunu teslim alamadan müteahhide arsasını hibe etmiş oluyor. Sürecin ikinci aşamasında çantacı müteahhit elindeki sözleşmeler ile birlikte yatırımcı avına çıkıyor. İmzaladığı kat karşılığı sözleşmenin neredeyse tüm maliyetini bir yatırımcıdan alarak süresi olmayan ve sonsuza kadar bağladığı bu arsada hiçbir iş yapmadan rant elde etmeye çalışıyor. Eğer bunu başaramaz ise de zaten arsa sahipleri dolandırıldıklarını anladıklarında farklı müteahhitlere gidiyorlar. Diğer müteahhitler bu tür kilitlenmiş arsalar ile ilgilendiklerinde ise çantacı müteahhitler kendilerinden hiç masraf yapmadıkları sözleşmeleri feshetmek için yüksek rakamlar talep ederek kentsel dönüşüm sürecini sekteye uğratıyorlar.
Bahsettiğim bu durum, şu anda içinde bulunduğumuz kentsel dönüşüm sürecinin yeni gerçeğidir. Daha şimdiden kentsel dönüşüm sürecinin ilk bir aylık döneminde bu şekilde yüzlerce dolandırılmış arsa ve daire sahibi bulunuyor, ancak birçoğu henüz durumlarının farkında değil. Özellikle imzalanan bu sözleşmelere ait arsalarda inşaatların başlamadığı ortaya çıktığında vatandaş mağduriyetinin farkına varacak.
Bu konunun acilen bakanlık tarafından çözülmesi gerekiyor. Çıkarılacak bir yasa ile üzerinde süre yazılmayan kat karşılığı sözleşmelerin geçerliliği ortadan kaldırılmalıdır. Bununla birlikte kentsel dönüşüm sürecini başlatabilmek için bir yapı risk raporunun hazırlanması gerekiyor ki bu durum da tam bir belirsizlik hüküm sürüyor. Milyonlarca konutun kısa sürede dönüştürülmesi planlanan bir süreçte ülke çapında sadece 5 sertifikalı firmanın bulunması ve vatandaşın danışabileceğibir kamu kurumunun bulunmaması kentsel dönüşüm sürecinin kaos ortamında yürütülmesine yol açıyor. İşler mutlaka rayına oturacaktır. Ancak bu düzenlemeler olana kadar da çantacı müteahhitler ülkenin yarısına süre kısıtı olmayan sözleşmeleri imzalamış olacaklar. İlgili bakanlığının kentsel dönüşüm yoğunluğu olan bölgelerde kat karşılığı sözleşmeler konusunda ve kentsel dönüşüm süreciyle ilgili acil danışmanlık hizmeti vermesi gerekiyor.

Emlakçılar boşuna telaşlanmasın

Türkiye’de emlak müşavirliği (halk dilinde emlakçılık) yapanlar bu ara kara kara düşünüyorlar. Hatta düşünmekle kalmıyor, hükümette yer alan AK Parti yetkilileri ile kimi bakanların kapısını aşındırıyorlar




Kaynak: Aydın Ayaydın / Vatan
Türkiye'de emlak müşavirliği (halk dilinde emlakçılık) yapanlar bu ara kara kara düşünüyorlar. Hatta düşünmekle kalmıyor, hükümette yer alan AK Parti yetkilileri ile kimi bakanların kapısını aşındırıyorlar. Sebebi; 10 Aralık'ta yürürlüğe giren Tapu Kadastro Teşkilat Kanunu'nun uygulanmasına yönelik ortaya atılan hukuka aykırı iddialar.
Vatan Gazetesi Ekonomi Servisi'nin başarılı muhabiri Nihal Yuvacan, bugünkü yazısında emlakçıların telaşını dile getirmekle yetinmemiş, tarafların atacağı adımları da mercek altına almış.
Emlakçılar boşuna üzülmesin, yürürlüğe giren Tapu Kadastro Kanunu, emlak müşavirlerine tahsil şartı ile diğer statü belirleme yetkisini vermiyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, Emlakçılar ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkiyi düzenleme imkanı sağlıyor.
Emlak Müşavirleri yasası çıkmadı
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, iki kanun taslağı hazırladı. “Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı” ile “Emlak Müşavirleri Kanun Tasarısı” hazırlandı. Her iki kanun da eşzamanlı çıkarılacak diye bazı maddeleri bağlantılı kaleme alındı.
Tapu Kadastro Kanunu, TBMM'de kabul edildi ve 10 Aralık'ta yürürlüğe girdi. Ancak Emlak Müşavirleri Kanun Tasarısı ise Başbakanlık'ta beklemeye alındı, yani yasallaşmadı.
Yürürlüğe giren Tapu Kadastro Teşkilat Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; “Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini düzenlemek, lisans vermek, bu faaliyetlerin usul ve esaslarını belirlemek ve denetlemek” yer alıyor. Emlak Müşavirleri de bu maddeyi, sanki emlak müşavirlerinin mesleğe kabulü ve yapamama şekillerini belirleyecek diye algılanıp boşuna telaşlanıyor. Nitekim Nihal Yuvacan'ın haberinde, Tapu Kadastro Genel Müdürü Zeki Atlı'nın, sözlü olarak, bu konuda düzenlemeye gideceklerini ve lise mezunu olmayan emlak müşavirlerinin lisanslarının iptaline gidecekleri iddiası yer alıyor.
Düzenleme hukuka aykırı olur
Yürürlüğe giren kanun, Emlak Müşavirleri Kanunu değildir. Yürürlüğe giren kanun Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat Kanunu'dur. Teşkilat Kanunu ile, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, ancak ve ancak Emlak Müşavirleri ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkileri (temas, taşınmaza ilişkin bilgi alma) düzenleyen ikincil mevzuatı (yönetmelik, tebliğ) yapabilir. Bu kanun ile emlak müşavirlerinin statülerini belirleyemez. Nitekim Emlak Müşavirleri Kanun Tasarısı eğer yasallaşmış olsaydı; emlak müşavirleri ile ilgili birtakım geçiş hükümleri yer alıyordu. Bu geçiş hükümlerinde mevcut emlak müşavirleri ile ilgili kazanılmış birtakım haklar ile, geçiş sürecine ilişkin birtakım düzenlemeler yer alıyordu. Ancak bu yasa nedense TBMM'ye sevk edilmedi ve halen Başbakanlık'ta beklemede. Bu yasa çıkarılmadığı sürece de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, emlak müşavirlerinin statülerine ilişkin hiçbir düzenleme yapamaz, yapsa bile bu düzenleme idari yargıdan kesinlikle döner kanısındayım. Kaldı ki, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün böyle bir düşüncesinin olabileceği kanaatinde de değilim. Çünkü böyle bir düzenleme hukuki altyapıdan yoksun bir düzenleme olur.
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, “Benim teşkilat yasamın 2. maddesindeki hüküm bana böyle bir yetki veriyor, ben de bu yetkiye dayanarak bu düzenlemeyi yaparım” derse yanlış olur.
Tapu İdaresi, statü belirleyemez
Çünkü Teşkilat Kanunu'ndaki o madde, emlak müşavirlerinin statüsünü belirleme (mesela tahsil şartı) gibi bir yetkiyi vermiyor. O madde ne gibi bir yetki veriyor, onu biraz açıklayayım. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü diyebilir ki, “Bundan böyle bana müracaat eden bir emlak müşavirinden taşınmazın alıcısı veya satıcısına ait vekaletname isterim”. Diyebilir ki, “Bana müracaat edip bir taşınmaza ilişkin bilgi isteyen emlakçılar için bir düzenlemeye gidebilirim.” Yani emlakçılar ile tapu görevlisi arasındaki ilişkiyi öngören düzenleme yapabilir. Ancak kesinlikle emlak müşavirlerine tahsil gibi bir şartı öngörmesi hukuki dayanaktan yoksun olur ve böyle bir düzenleme idari yargıdan döner.
İdari yargıdan döner
Tapu Kadastro Genel Müdürü Zeki Atlı, böyle bir açıklama yapmış mı yapmamış mı bilemem. Eğer böyle bir açıklaması var ise, bu doğru değildir. Madem bu kanun emlak müşavirleri ile ilgili düzenlemeyi de kapsıyordu, o zaman Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne neden “Emlak Müşavirleri Kanun Tasarısı” diye sorarlar. Yoksa onca zaman ve emek harcanarak hazırladığınız o kanun tasarısına yazık değil mi? Yok ben yaparım olur biter diyorsanız da, benim vereceğim cevap, “Burası hukuk devletidir.” Atacağınız her adımın hukuk devleti ilkesi ile bağdaşması gerekir. Var ise böyle bir düşünce, bunun hukuki altyapısı düzgün kurulmamış ve böyle bir düzenleme idari yargıdan döner kanısındayım.
Emlak müşavirlerine de, siz merak etmeyin, hukuka aykırı böyle bir düzenlemenin yapılması mümkün değildir. Hukuka aykırı böyle bir adımın atılması halinde köşem sizlere açık olur.

       

22 Ocak 2013 Salı

Esenyurt İmar Problemi

Esenyurt İmar Problemi
     Esenyurt'da 2009-2012 yılları arasında reklamlardan görüp topraktan ev almış 10.000 aile var. 2011 sonunda bu 20den fazla projenin inşaatı durduruldu. Mağdurlar senet yada sözleşme gereği ödemelerini yapmaya devam ederlerken inşaatlarda yaprak kıpırdamıyor. Üstelik reklamlarla ev satmaya da devam ediyorlar.
     İBB, bu inşaatların yapılamayacağını, emsallerin arttırılmayacağını kesin bir dille kamuoyuna duyurursa en azından kalan taksitleri kurtarmak için mağdurlar çaba gösterebilir. Şu an için şirketler mağdurlar üzerinde emsallerin arttırılacağına dair beklenti yaratmaya devam ediyorlar. Bundan dolayı mağduriyetlerin boyutu da her geçen gün artıyor. Çünkü artık projelerin söz verilen teslim tarihleri gelmeye başladı ve insanları hesapları da dolayısıyla şaşmaya başladı. İBB kesin bir dille nokta koymalı. Çözülecekse, teknik olarak mümkünse istenen emsallerin verilmesi, çözülmeli. Değil ise insanlar bilgilendirilmeli.

Unutulmasın diye en başta imza kampanyamızı duyurmak istiyorum, lütfen katılın;
http://imza.la/ibb-gec-olmadan-esenyurt-imar-sorununu-cozmeli

MAĞDURİYET NASIL OLUŞTU? 
     2009-2011 arasında Esenyurt'daki inşaat şirketlerinin boy boy reklamlarını gördünüz. Sanki İstanbul'da başka bölgede inşaat yokmuşcasına sadece Esenyurt'daki firmaların projelerinin reklamları bolca karşımıza çıktı. Bunların neredeyse hepsinde 2011 sonunda İBB inşaatları durdurdu. Sebep emsaldi. Emsal, imar jargonunda mevcut arsanın kaç katı kadar kapalı alana sahip inşaat yapılabileceğini belirleyen bir terimdir. Esenyurt'da lanse edilen projelerde İstanbul ortalamasının çok çok üzerinde emsaller kullanılmıştır. Şirketler bu emsallerde projeler yapacaklarını duyururken Esenyurt Belediyesi'ne sırtlarını vermişlerdir. Esenyurt'da 2008 imar planının notlarında büyük imtiyazlar veriliyordu. Ancak İBB 2010 planlarının kullanılmasını isteyerek bu musluğu kesti. Emsallerin yüksek öngörülmesi, kat sayısının ve dolayısıyla işin kaymağının fazla olmasını sağlıyordu. Dolayısıyla hiç bir bölgede inşaat şirketleri kolay kolay reklama para harcayamazken bu bölgedeki projeler reklama büyük paralar harcayabildiler. Ancak İBB, hiç bir bölgede olmayan bu yüksek emsallerin farkına vardığında bölgedeki inşaatları durdurdu ve 10.000 ailenin mağduriyeti oluştu.

DURUMDAN ETKİLENEN FİRMA ve PROJELER HANGİLERİ?
     Aşağıda durdurulan projeleri bildiğim kadarıyla yazıyorum. Amacım firmaları zor duruma düşürmek değil. Konuyla hiç ilgisi olmayan insanlar olayın vahametini görmeli. Gerçeklerle yüzleşmeden bu problemi çözemeyiz. Problem benim problemim. Problem 10.000 ailenin problemi. Bu probleme kayıtsız kalınmamalı daha fazla.
  • Bulut İnşaat: Evviva Gümüş City, Evviva Tower, Evviva Yaşam Merkezi
  • Er-Sa İnşaat: Samsun Towers
  • Fi Yapı: Fi Tower, Fi Side
  • Hasoğlu Yapı: Newista Residence
  • İhlas Holding: Kristal Şehir
  • İnanlar İnşaat:
  • Karden Yapı: Symbol İstanbul
  • Kullar İnşaat: Lavinya City
  • Osmanlı İnşaat: Beylife
  • Özyurtlar: NMerkez, NTowers
  • Makrom Yapı:
  • Miran Yapı: Future Park
  • Pusula İnşaat: Rüya Konakları
  • Reform İnşaat: Star Towers
  • RDS: Star Towers
  • Ukra İnşaat: Ukra City
  • Uluhan Grup: Babil Kuleleri, Tac Mahal Prestij
  • Vera Group: Life In Vera, Vera Vizyon
NEDEN KİMSE SESİNİ ÇIKARAMIYOR?
     Bütün inşaatlar için facebook'da daire alanların açmış oldukları daire sahibi grupları var. Burada yatırımcılar ev aldıkları projelerin son durumları hakkında bilgi ve fikir paylaşımında bulunuyorlar. Tüm bu grupları takip eden biri olarak tedirginliğin ne boyutta olduğunu anlatamam. Son derece umutsuz ve gergin bir bekleyiş var. Bugüne kadar mağdurların seslerini yükseltmemelerinin tek sebebi şirketlerle aynı gemide olduklarının farkında olmaları. Eğer şirketler batarsa yatırılan paralar da beraberinde batacak. Bu yüzden yatırımcılar tüm sıkıntılarını içlerine atıp hep gelecek çözümün hayalini kurarak susmak zorunda kalıyorlar. Susulduğu için sorular yüksek sesle sorulamıyor ve İBB yada Esenyurt Belediyesi de konuyla ilgili çözüm bulmak konusunda sıkıştırılamıyor.

GELİŞMELER NELER?
     Ocak 2011'den beri her ay bir sonraki ay bu problemin çözüleceğine dair haberler ortaya atılıyor ancak doğrudan hiç bir zaman İBB yada Esenyurt problemin çözüleceğine dair bir açıklama yapmıyor. Konuyla ilgili 2011 yılında gerçekleşen tek somut gelişme Haziran ayında oldu. Emsal transferi icat edildi. Bu kararla yüksek emsal sebebi ile durdurulan bir projeye devam etmek isteyen şirketin belediyeye başka bir yerden arsa alıp hibe etmesi ve o arsanın emsali kadar mevcut arsasında emsal artışı yapılabileceği öngörülüyordu. Emsal transferi, projelerinin emsali izin verilen emsale yakın olanlarda mantıklıydı. Ancak bölgede 2 emsal izinli arsaya 10-13 emsal proje lanse eden şirketler var ki bu şirketlerin derdine bu emsal transferinin çare olması imkansızdı. Neticede CHP de bu yönteme (emsal transferine) gerek Esenyurt meclisinde gerekse İBB meclisinde itiraz etti. Aşağıdaki haber ve haberde CHP'lilerin yaklaşımı her ne kadar benim gibi Esenyurt'dan daire alanlar için kötü olsa da gerçeği büyük ölçüde yansıtıyor; CHP, AKP'li belediyenin içinde olduğu bu skandalda yanlışların hasıraltı edilmesine izin vermek istemedi.
http://www.yerelgaste.com/Detay.aspx?gn=1159
ESENYURT İLE İLGİLİ MEDYADA ÇIKAN HABERLER:  (TARİH SIRALI)
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı Basın Açıklaması - DHA (15.06.2012)
http://www.dha.com.tr/esenyurtta-25-bin-konut-kacak-durumda_326918.html

Tebernüş Kireççi - Emlak Kulisi (17.06.2012)
http://emlakkulisi.com/esenyurtun-imar-plani-mecliste-tartisilarak-kabul-edildi/126617

CHP Esenyurt İlçe Başkanı Kemal Deniz Bozkurt Basın Açıklaması - Gerçek Gündem (18.06.2012)
http://www.gercekgundem.com/?p=467788

Yalçın Bayer - Hürriyet (11.07.2012)
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20957434.asp

Yalçın Bayer - Hürriyet (12.07.2012)
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20964791.asp

Tebernüş Kireççi - Emlak Kulisi (29.07.2012)
http://emlakkulisi.com/esenyurt-imar-sorununda-dugum-13-agustos-cozulecek/130566

Tebernüş Kireççi - Emlak Kulisi (17.08.2012)
http://emlakkulisi.com/esenyurt-imar-sorunu-eylul-ayina-kaldi/132335

Hürriyet Emlak: (03.09.2012)
http://www.hurriyetemlak.com/esenyurt_imar_sorununda_ibbnin_karari_bekleniyor!/emlak-yasam-sektorden-haberler/AP.Cgt9iFiU=/6nSxkrzLXGo=

Tebernüş Kireççi - Emlak Kulisi (10.09.2012)
http://www.emlakkulisi.com/esenyurt-imar-sorununda-cozum-ekim-ayina-kaldi/134402

Fatih Altaylı - Habertürk (23.09.2012)
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/778822-esenyurtta-3-milyon-metrekarelik-rezalet

ÇÖZÜM ŞART! 
     Ancak öyle yada böyle bu kadar insanın mağduriyetine kayıtsız kalmamak şart. İBB de, CHP de, bu bölgede yatırım yapanlar da herkes farkında asıl suçlunun kim olduğunun. Ancak problem çözülmek zorunda. Bu bölgede yatırım yapan insanların büyük çoğunluğu böyle bir mağduriyeti tölare edebilecek güçte değiller. Dolayısıyla CHP ve AKP bu konuda uzlaşmak zorundalar. 1/5000 lik planlar değişmeden yapılacak tüm 1/1000 lik planlar 1/5000 lik plana aykırı olması sebebi ile ya İBB meclisi tarafından onaylanmıyor yada CHP tarafından mahkeme kararı ile iptal ediliyor. 1/5000lik planlar uzlaşmayla yenilenmek zorunda. Herkesin umudu bu kadar mağdur olan bir konuda İBB'nin geri adım atıp 10.000 ailenin mağduriyetini kaldırması.


KONUYLA İLGİM NEDİR?
     Bölgeden ev alanlardan biriyim. Bulut İnşaat'ın Evviva Gümüş City projesinden ev aldım. 25.000TL peşin ödededim ve 2011 haziran'dan beri düzenli taksit ödüyorum. İnşaat durmuş olmasına rağmen para ödemeye devam etmek zorundayız yaptığımız sözleşme gereği. Ne şirketten, ne İBB'den ne de Esenyurt Belediyesi'nden inşaatın akıbetine dair kesin bir karar duyamıyoruz. 3 taraf da telefon konuşmalarında umut veriyor. Biz de umutla para ödemeye devam ediyoruz. Tüm bunlardan size ne? Herkesin başına gelebilecek bir şey bu. Televizyon reklamlarını görünce bunun bir aldatmaca olamayacağını, zaten onlarca yüzlerce insanın bu projeye para yatırmış olacağını ve onların da araştırmış olacağını, şirket güvenilmez olsa çoktan kokusunun duyulacağını vs. düşünüyorsunuz ve korkmadan paranızı yatırıyorsunuz. Ben de öyle yaptım. Bulut İnşaat bizi dolandırmaya çalıştı demiyorum. Esenyurt'da bu durumda 10'dan fazla şirket var. Bütün bu şirketler Esenyurt Belediyesi'nin umursamaz ve sorumsuz vaatlerine güvenip aynı anda büyük bir oldu bitti pastasının kaymağını yemeye niyetleniyorlar ve bizleri bu duruma sokuyorlar. Esenyurt Belediyesi ne kadar bu olayda suçsuz olduğunu söylese de bölgeye bir gün yolunuz düşerse ağzınız açık bir şekilde bunun doğru olmadığını görebilirsiniz. İstanbul'un hiç bir yerinde olmayan ölçüde yoğun bir yapılaşma var Esenyurt'da. İnşaatlar durdurulmadan önce bitmiş olan projeler bile bu çirkin görüntüyü oluşturmaya yetiyor. Ancak o kadar çok madur var ki benim durumumda, ben de inanıyorum İBB ve Esenyurt Belediyesi'nin bir şekilde bu problemi çözeceklerine. Çünkü burası Türkiye.

Bulut İnşaat 'ın Evviva Gümüş City projesinden ev alanlarla iletişim kurmak için açtığım bir facebook grubu da var. İnsanlar bu gruptan haberdar olsun diye burada linkini de veriyorum;

http://www.facebook.com/groups/gumus.city/

ÇÖZÜM İÇİN MAĞDURLAR NELER YAPABİLİR?
     Kamuoyu yaratmamız gerekiyor. Sosyal medyada mümkün olduğunca dikkatleri çekmemiz lazım. Milletvekillerine ve ibb meclis üyelerine e-posta gönderip konu hakkında kendilerini bilgilendirmemiz iyi olacaktır.
     TWITTER
     Twitterda şu profillere twit gönderip çözüme ilişkin dikkatlerini çekmek için bu sayfanın linkini verebilirsiniz. Örnek twit: (kendiniz de istediğinizi yazabilirsiniz elbette)

    • 1500 kişinin imzasıyla 10.000 aile adına ricam Esenyurt sorununu çözmeniz. Bilgi için: http://www.oguzerol.com/2013/01/esenyurt-imar-problemi.html

     E-POSTA
     Örnek olarak sizinle 2 yazı paylaşacağım. Bunlardan birini aşağıdaki e-posta adreslerine gönderebilirsiniz. Milletvekili e-posta adresleri: tıklayınız.http://www.oguzerol.com/2013/01/esenyurt-imar-problemi.html

     Ertuğrul Yurdacan'ın e-postası;  
  • Bizler 2010 ve 2011 yıllarında Ulusal televizyon kanalları basında yer alan reklam kampanyaları vasıtasıyla Esenyurt’tan daire sahibi olmak için yıllarca dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız birikimlerimizi bu projelere yatırdık. Ocak 2012 den itibaren Esenyurt konut projelerinin tamamına yakını imar mevzuatları nedeni ile durduruldu. Bir yılı geçen süre içerisinde iki büyük firma iflas erteleme sürecine girdi ve çözümsüzlüğün devam etmesi halinde diğer firmaları’da aynı sonuç beklemektedir. Günümüzde kentsel dönüşüm için onca para ve zaman kamu kaynakları ile harcanırken Esenyurt’tan konut alan bizler devletten tek kuruş destek almadan bu dönüşüme katkı sağlamaktayız. İktidarı ve muhalefeti ile bizleri yönetenler bu soruna partizanlığı bir kenara bırakarak çözüm bulmak zorundadır. Bizler gerekli araştırmaları yeterince yapmayarak bu sorunda sorumlu olabiliriz ancak sizlerde Televizyonlarda yayınlanan bal reklamlarına gösterdiğiniz duyarlılığı Konut projeleri reklamlarına karşıda gösterebilirdiniz, vatandaşı bu reklamlara karşı uyarabilirdiniz bizler kadar sizlerde suçlusunuz. Sonuç olarak bin yıllık devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidar ve muhalefet partileri olarak artık uzlaşın binlerce kişi hem ev kirası hemde sonucu belli olmayan konutlar için taksit ödemektedir. Esenyurt’ta bir yangın başladı buna müdahale edilmez ise bu yangın tüm İstanbul’a sirayet edecek ve ondan sonra bulunacak bir çözüm hiçbir işe yaramayacaktır.
     Uğur Hepdiker'in e-postası;
  • Esenyurt’ta yaşanan imar krizi hakkında fazlasıyla bilgi sahibisinizdir diye düşünüyorum. Benim sağda solda okuduğum kadarı ile imar izninin çıkmamasının asıl sebebi CHP belediye meclis üyeleriymiş. Doğruluğu ile alakalı bir yanılgıda olduğumu düşünmüyorum. Okuduğum kaynaklar gayet sağlam. Esenyurt’tan maketten ev alıp mağduriyet yaşamamızın suçunu, CHP partisine yükleyecek kadar cehalet içerisinde olan biri değilim. Şu anki durum içerisine artık düşüldü ve dönüşü yok, CHP haklı kararında diretirse Esenyurt bölgesinde bir çok inşaat firması maalesef iflas edecek olan vatandaşa olacak. Benim hangi parti olursa olsun tek hayıflandığım konu madem bu bölgede böyle sıkıntı vardı 2011 yılında neden basın organlarını kullanarak vatandaşı bilgilendirmediniz. CHP olarak, Esenyurt belediyesinin hatalı kararı için mahkemeye gideceğinizi bu bölgedeki imar iznini iptal ettireceğinizi neden biz vatandaşlara duyurmadınız. İstanbul şartlarında ev almak inanın çok zor. Dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız paralar ile diyerek, demogoji yapmak istemiyorum. Vatandaş olarak bizde, parti yetkilileri olarak sizde, inşaat firması olarak Esenyurt’tu talan edenlerde ve Esenyurt’un talan edilmesine müsaade eden belediyesinde hata var. Ne var ki bu inşaatlar çözümlenmez ise ceremeyi sadece VATANDAŞ çekecek. Ama hatayı herkes yaptı. Sizden ricam şu; cereme çekilecek ise bunu sadece VATANDAŞA yüklemeyin, cereme çekilecek ise hep beraber çekelim.
     Yukarıdaki twitter hesaplarına twit göndermeniz ve/veya e-posta adreslerine örnek e-postalardan birini göndermeniz kamuoyu yaratmamıza yardımcı olacaktır. Destekleriniz için teşekkürler.

İBB Meclis Kararları 2107 Kozyatağı Baytur

KararNo

2107 

KararOzeti

1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez ile E- (D-100) Otoyolu ara Bölgesi N.İmar Planı itirazı (179  pafta 613  ada 125  parsel)  hk. İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporunun kabulü. 

Karar

TEKLİFİN ÖZÜ: Kadıköy, Kozyatağı Mah. 179 pafta, 613 ada, 125 parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez İle E-5 (D-100) otoyolu ara bölgesi Nazım İmar Planına yapılan itiraz hk.
“RAPOR :
KONUNUN ÖZÜ: “1/5000 Ölçekli Kadıköy Merkez İle E-(D-100) Otoyolu Ara Bölgesi Nazım İmar Planı” itirazları hk.
KOMİSYON İNCELEMESİ: Şehir Planlama Md.lüğünün .../7/2005 gün ve 1196 sayılı yazısında;
"1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez ile E-5(D-100) Otoyolu Ara Bölgesi Nazım İmar Planı" İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisine iletilmiş, ve tadilen uygun görülerek   Büyükşehir Belediye Başkanınca 09.03.2005 tarihinde aynen onanmıştır. Söz konusu plan 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesi gereği askı işlemleri için dağıtımı yapılmış olup, 18.04.2005-18.05.2005 tarihleri arasında Harita Müdürlüğü'nde 1 ay sure ile askıya çıkarılmıştır.
İtiraz konusu ve talep:
12.5.2005 günlü dilekçesi ile mülkiyeti kuruma ait Kozyatağı Mah. 179 pafta 613 ada 125 parsele ilişkin, 25/06/1997 tarih ve 202 sayılı Kadıköy Belediye Meclisi ile 20/03/1998 tarih ve 201 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisinin kararları ile uygun görülen 1/1000 ölçekli plana göre uygulama yapılarak yola terk ve ifraz işlemleri tamamlanıp, tapuda tescil işlemlerinin gerçekleştiği^ 1/01/2005 tarihinde ilgili belediyeden yapı ruhsatı alındığı, bu kapsamda imar uygulamasından sonra 613 ada 142 olarak tescil edilen bu parsel üzerinde Baytur İnşaat ve Taahhüt A.Ş. firmasınca arsa payı karşılığı satış sözleşmesi yapılmış,800 konut inşaatı yapımına başlanmış olduğu ve l.etap konut satışlarının başladığı belirtilmektedir. Söz konusu plan değişikliğinin kurum tarafından ihalesi yapılan alanın yapılanma şartlarını değiştireceğinden, kurumun mağduriyetinin önlenmesi için 3194 sayılı İmar Kanunun 8.maddesi uyarınca eski planda verilmiş hakların yeni planda da korunması talep edilmektedir.
Eski ve yeni planlardaki durumu:
İptal edilen, 16.04.1998 onanlı Kadıköy II. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında 613 Ada 125 parselin %78.1'i Yüksek Yoğunluklu Konut Alanı(48107.4m2),%9.2'si İlköğretim Tesisi Alanı(5606.4m2),%6.9'u Ortaöğretim Tesisi Alanı(4257.5m2),%5.8'i Park ve Dinlenme Alanları(3620.5m2), 9.03.2005 onanh "1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez İle E-5 (D-100) Otoyolu Ara Bölgesi Nazım İmar Planı" nda ise parselin %61.3'ü Yüksek Yoğunluklu Konut Alanı(37740.3m2),% 17.Fi Kentsel Hizmet Alanı(10545.1m2), %16.6'sı Ortaöğretim Tesisi Alanı(10239.1m2) ve %5'i Yol Alanında(3067m2), kalmaktadır.
Müdürlük değerlendirmesi:
İtiraz dilekçesinin değerlendirilmesi sonucu; bölgede "Ortaöğretim Tesis Alanı" eksikliği görülmekte ve okul fonksiyonu verilecek uygun boş alan bulunmamaktadır. Sözkonusu parselde Ortaöğretim Tesis Alanı olarak ayrılan kısım İmar Yönetmeliğinde belirlenen minimum Ortaöğretim Tesis Alanı büyüklüğü olan 10000 m2'dir. “ denilerek. "1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez İle E-5 (D-100) Otoyolu Ara Bölgesi Nazım İmar PIanı"na yapılan itirazla ilgili mevcut plan durumunu gösterir pafta ve gerekli dokümanlar yazımız ekindedir. Yazımız ve ekinin yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere göre değerlendirilerek karar alınmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisi'ne havale olunmuştur.
KOMİSYON GÖRÜŞÜ: Kadıköy, Kozyatağı Mah. 179 pafta, 613 ada, 125 parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez İle E-5 (D-100) otoyolu ara bölgesi Nazım İmar Planına yapılan itiraz incelenmiş olup komisyonumuzca uygun görülmüştür.
Meclisimizin onayına arz olunur.“
Şeklinde hazırlanan İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 5 inci Seçim  Dönemi, 2 nci Toplantı Yılı, EYLÜL AY’I TOPLANTILARININ      16 EYLÜL  2005 tarihli 5 inci birleşiminde okunarak; raporun aynen ve  Oyçokluğu ile kabulü kararlaştırılmıştır.

KararTarihi

16.09.2005 

DosyaNo

2005/4569 

İBB MECLİS KARARLARI 2811 UKRA CİTY

KararNo

2811 

KararOzeti

Esenyurt İlçesi,1001 ada, 2,4 ve 5 parsellere ilişkin 1/1000 Ölçekli U. İ.P. Plan değişikliği teklifi

Karar

Planlama  Müdürlüğü’nün  09/12/2011 gün  ve 2011-13975 sayılı yazısında; “
İlgi: a) 23.09.2011 gün ve 455- 23334 sayılı Esenyurt Belediye Başkanlığı’nın yazısı ve eki 10.03.2011 tarih ve 75  sayılı İlçe Meclis Kararı, 1/1000 ölçekli teklif plan paftası
        b) 07.10.2011 gün ve 2011/13975-145615 sayılı Esenyurt Belediye Başkanlığı’na yazımız.
        c) Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 20.8.2004 gün, S/89 sayılı genelgesi ve 20.8.2004 gün, S/90 sayılı Başkanlık Oluru.
       d) 04.06.2009 gün ve M.34.0.İBB.0.61-300.TN.1353660 sayılı Hukuk Müşavirliği görüşü.
        TALEP:
        Esenyurt İlçesi, Kıraç, Esenyurt, 1001 ada, 2,4 ve 5 parsellere ilişkin 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Plan değişikliği teklifi ilgi (a) yazı eki İlçe Meclis Kararı ile uygun bulunarak gereği için ilgi (a) yazı ile tarafımıza iletilmiştir.
        MÜLKİYET:
       Tapu Sorgulama programı 01.11.2011 günlü taşınmaz bilgilerine göre Esenyurt İlçesi, Kıraç, 1001 ada, 2 parsel sayılı yerde 16840,24 m2 yüzölçümlü taşınmaz; 1001 ada, 4 parsel sayılı yerde 22249,60 m2 yüzölçümlü taşınmaz; 1001 ada, 5 parsel sayılı yerde 2169,46 m2 yüzölçümlü taşınmazlar; UKRA Yapı Grup İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve şahıs mülkiyetleri üzerine kayıtlıdır.
PLANLARDAKİ DURUM:
Esenyurt İlçesi, Kıraç 1001 ada 2, 4 ve 5 parsellere ilişkin kadastral çap bilgisi İlçesi tarafından Başkanlığımıza iletilmediğinden 1001 ada 1 parsel sayılı yerin 2 ve 4 parsele tevhidi olabileceği kanaatiyle, söz konusu yer; 20.11.2009 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Kıraç 1. Etap Revizyon Nazım İmar Planı'nda; 600 Kişi/ ha yoğunluklu Konut Alanında, B.H.A ve T2 Lejantlı Ticaret Alanında; 05.04.2010 onanlı 1/1000 ölçekli Esenyurt Kıraç 4. Etap Uygulama İmar Plan’ında; E:1.50, TAKS: 0.30, Hmax: 30.50 m yapılaşmalı Konut Alanında, B.H.A ve T2 Lejantlı Ticaret Alanında kalmaktadır.
İLÇE MECLİS KARARI:  
İlgi (a) yazı eki Esenyurt Belediye Meclisi’nin 10.03.2011 tarih ve 75  sayılı kararında; “…1001 ada 2 parsel TAKS:0.30 E:1.50 Hmax: 30.50 Konut Alanı iken, E:2.50 Hmax: Serbest Ticaret+ Konut Alanı olarak; 1001 ada 4 parsel TAKS:0.30 E:1.50 Hmax: 30.50 Ticaret+ Konut Alanı İken E:2.50 Hmax: Serbest Ticaret+ Konut Alanı olarak, 1001 ada 5 parsel Belediye Hizmet Alanı iken E:2.50 Hmax: Serbest Ticaret+ Konut Alanı olarak tadil edilmesi ile ilgili istenen plan tadilatı teklifi komisyonumuzca yapılan değerlendirme neticesinde uygun görülmüştür” şeklinde karar alındığı görülmüştür.
KURUM GÖRÜŞLERİ:
        İlgi (a) yazı ekinde tarafımıza iletilen herhangi bir kurum görüşü bulunmamaktadır.
        DEĞERLENDİRME:
        İlgi (a) yazı eki 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği teklifi ile Esenyurt İlçesi, Kıraç 1001 ada 2, 4 ve 5 parseller;  E: 2.50 m, Hmax: Serbest yapılaşmalı Ticaret+ Konut Alanı olarak planlanmış ve Plan Paftasına; 
  “Esenyurt Belediye Meclisinin 10.03.2011 tarih ve 75 sayılı kararı gereği 1001 ada 2 ve 4 parseller TAKS:0.30 KAKS: 1.560 Hmax: 30.50 T+K iken Emsal:2.50 Hmax: Serbest T+K Alanına alınması 1001 ada 5 parsel B.H.A iken E:2.50 teklifidir. Hmax: Serbest T+K alanı olarak tadil edilmesine ilişkin plan tadilatı teklifidir.”  Şeklinde bir ifade eklenmiştir.
        Söz konusu teklife ilişkin İlgi (a) yazı’ nın Başkanlığımıza iletilmesi ile teklif konusu tarafımızca  incelenmeye başlanmış, yapılan tetkikle tespit edilen eksiklik ve hatalar İlgi (b) yazımız ile; Esenyurt, 1001 ada, 2,4 ve 5 parsellere ilişkin Başkanlığınızca hazırlanan 1/1000 ölçekli plan değişikliği teklifi F21d23b4c paftasında “Esenyurt Belediye Meclisinin 10.03.2011 tarih ve 75 sayılı kararı gereği … tadil edilmesine ilişkin plan tadilatı teklifidir.” Şeklinde plan notu getirildiği, ancak onaylanacak paftanın artık plan teklifi olmayacağı açık olduğundan altı çizili ifadenin plan notunda yer almaması gerektiği, 1001 adanın mer’i planda F21d23b4c ve F21d23c1b paftalarında yer aldığı görüldüğünden, Söz konusu teklifi içine alan tasdik hududunun F21d23b4c plan paftasının güney sınırında sonlandırılmasının teknik olarak anlaşılamadığı, ayrıca tarafımıza iletilen Plan paftalarında Belediye Başkanının da imza ve kaşesinin yer alması gerektiği, İlgi(a) yazı ile iletilen plan değişikliği teklifi incelendiğinde; İlgi (b) Başkanlık Oluru doğrultusunda İlçe ve İlk kademe Belediye Başkanlıklarınca Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na onaylanmak üzere gönderilen uygulama imar planı tekliflerinde istenilen; İmar Komisyonu raporu (varsa), plan açıklama raporu (8 takım), Mülkiyet bilgileri, Koordinatlı kadastral çap/ kadastral pafta örneği, İlgili kurum ve kuruluş görüşleri, İlçe / İlk kademe belediyesi işlem dosyasının Başkanlığımıza iletilmediği bilgileri verilerek Söz konusu plan değişikliği teklifinin değerlendirilebilmesi için gerekli olan bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak Başkanlığımıza iletilmesi istenmiştir.
     İlgi (a) yazı ekinde teklif plana ilişkin kadastral çap bilgisi yer almadığından teklifin tam olarak hangi alanda kaldığı anlaşılamamakla birlikte, teklif alanın 1001 adada yer aldığı göz önünde bulundurularak 20.11.2009 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli  mer’i planda ve 05.04.2010 onanlı 1/1000 ölçekli Esenyurt Kıraç 4. Etap Uygulama İmar Plan’ında; E:1.50, TAKS: 0.30, Hmax: 30.50 m yapılaşmalı Konut Alanında, B.H.A ve T2 Lejantlı Ticaret Alanında kalan yerde 1001 ada  2, 4 ve 5 parsellerin;  E: 2.50 m, Hmax: Serbest yapılaşmalı Ticaret+ Konut Alanı olarak planlandığı görülmüş olup, iki ayrı plan paftasına (F21d23b4c ve F21d23c1b ) girdiği anlaşılan plan teklifini içine alan F21d23c1b paftası İlgi (a) yazı ekinde yer almadığından teknik olarak tam anlamıyla plan paftasının incelenmesi yapılamamıştır.
       Başkanlığımızca İlgi (b) yazımız ile istenilen bilgi ve belgelerin 30 günü geçmesine rağmen tarafımıza iletilmediği ve teklife ilişkin İlgili Belediyesi tarafından kamu zararına yönelik telafisi güç maddi hataların oluşmaması yönünde herhangi bir irade ortaya konulmadığı görülmüştür. '' denilerek İlgi (a) yazı eki İlçe Meclis Kararı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı teklifi; İlgi (d) Hukuk Müşavirliğimizin, İlçe belediyesi tarafından gönderilen tekliflere ilişkin belgelerde eksiklik, aykırılık veya yanlışlıklar olması durumunda görüşü bilgisi ile 5747 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen “ Üç ay içinde Büyükşehir Belediye Meclisinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır” şeklindeki hükmüne binaen Başkanlık Katına iletilmekte olup, ilgi (b) Başkanlık onayı ve genelgesi, yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler ile 5216 sayılı yasanın 7-b ve 14.maddelerine göre değerlendirilmek ve hakkında karar alınmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisine havale olunmuştur.

         KOMİSYON GÖRÜŞÜ: Esenyurt İlçesi, 1001 ada, 2-4 ve 5  parsellere ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı tadilatı teklifi incelenmiş olup  öncelikle 1/5000 ölçekli  planlar da değerlendirilmesi  gerektiğinden  meri 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın  aynen  korunarak muhafazası komisyonumuzca uygun görülmüştür.
         Meclisimizin Onayına Arz Olunur.”
Şeklinde hazırlanan İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporu; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 6. Seçim Dönemi 3. Toplantı Yılı, Aralık Ayı Toplantılarının 14 Aralık 2011 tarihli 3. birleşiminde okunarak, yapılan işaretle oylama neticesinde raporun aynen ve Oybirliği ile kabulü kararlaştırılmıştır.

KararTarihi

14.12.2011 00:00 

DosyaNo

2811 

Pasif

No